benim ne yiyip içtiğimi, fiziksel durumumu neyin bilen bir doktor abi, ben "çekap yaptırmam lazım abi benim, ölecem diye korkuyom" deyince, "ona gerek yok, nokta atışı yap" diyerek şu dört testi yaptırmamı önerdi: açlık kan şekeri, açlık insülini, hemoglobin a1c, CRP. sorularım,
1) kendisine "hasta" olarak gidip reçete ya da ona benzer bir şey alma şansım yok. herhangi bir hastane veya laboratuvara gidip "yapın bunları" dersem yapıyorlar mı, doktor yönlendirmesi olmaksızın?
2) 20 yaşında erkeğim, öğrenciyim, gelir testi falan yaptırmıştık o öğrenci sigortası şeysim var. bu dört test ne kadara patlar tahminen?
3) istanbul veya kocaeli'de bunları yaptırabileceğim yakışıklı bir hastane, laboratuvar ya da her nerede yapılıyorsa önerebilir misiniz? önceliğim hem normalde yaşadığım yer hem de muhtemelen daha fazla alternatif olması nedeniyle istanbul.
1) kendisine "hasta" olarak gidip reçete ya da ona benzer bir şey alma şansım yok. herhangi bir hastane veya laboratuvara gidip "yapın bunları" dersem yapıyorlar mı, doktor yönlendirmesi olmaksızın?
2) 20 yaşında erkeğim, öğrenciyim, gelir testi falan yaptırmıştık o öğrenci sigortası şeysim var. bu dört test ne kadara patlar tahminen?
3) istanbul veya kocaeli'de bunları yaptırabileceğim yakışıklı bir hastane, laboratuvar ya da her nerede yapılıyorsa önerebilir misiniz? önceliğim hem normalde yaşadığım yer hem de muhtemelen daha fazla alternatif olması nedeniyle istanbul.
gönderi bugün 5:34'te il transfer merkezinden çıkmış, 8:30 civarında benim bulunduğum ilçedeki şubede araçtan indirilmiş. daha sonra da 13:08'de "şubede bekletiliyor / teslim edilmedi" yazılmış. bilgiler sırasıyla böyle. ilçede araca bindirilip dağıtıma çıkarılmamış yani. "geldik evde bulamadık" tarzı bir çıkartma falan yok kapıda. şube de telefonu açmıyor.
bu ne anlama geliyor? "kargo elimize ulaştı ama dağıtıma çıkarmadık, pazartesi çıkaracağız" mı yoksa "dağıtıma çıkardık, zile bile basmadan geri döndük" mü yoksa en kötüsü, "dağıtıma falan çıkarmıycaz, gelip şubeden alın" mı? adrese teslimdi kargo.
"teslim edilemedi" yazmışlar bir de. bilen varsa söylesin lütfen, ona göre sinirleneceğim. ulan eve getirmeyecekse otobüsle de isterdim, daha yakın olurdu.
bu ne anlama geliyor? "kargo elimize ulaştı ama dağıtıma çıkarmadık, pazartesi çıkaracağız" mı yoksa "dağıtıma çıkardık, zile bile basmadan geri döndük" mü yoksa en kötüsü, "dağıtıma falan çıkarmıycaz, gelip şubeden alın" mı? adrese teslimdi kargo.
"teslim edilemedi" yazmışlar bir de. bilen varsa söylesin lütfen, ona göre sinirleneceğim. ulan eve getirmeyecekse otobüsle de isterdim, daha yakın olurdu.
hep merak ettiğim bir şey olmuştur bu.
boş bir odada olduğunuzu varsayın, duvardan başka hiçbir şey yok. ama siz kafayı öyle kırmışsınız ki, bir masa olduğunu fark ediyorsunuz. varlığından emin olmak için dokunuyorsunuz ve o da ne, cidden var, hissediyosunuz yani, elinizi üzerinde gezdirebiliyorsunuz falan. ama gerçekte masa yok orada. siz görüyor ve dokunuyorsunuz sadece. sorular şöyle,
1) hiç olmayan bir şeyi beyin yoktan var edip, gerçekmiş gibi gözümüzün önüne koyabilir mi? o kadar güçlü bir illüzyon yaratabilir miyiz? nasıl olduğu önemli değil. çok ciddi bir ruhsal hastalık da olabilir, uyuşturucu da.
2) hadi var ettik diyelim, ona dokunduğumuzda elimizin gerçekten bi' şeye dokunmuş gibi olması mümkün mü? vücudun tamamen orada bir şey olduğu yanılgısına kapılıp, elin masanın değdiğimiz noktasına geldiğinde, gerçekten bir şeye dokunmuşçasına tepki vererek vücudu yanıltması mümkün mü? yani olmayan masayı yine başka bir yanılgıyla hissetmesi?
***
not: bu konu hakkında bir arkadaşımla uzun uzadıya konuştum, çocuk bunun üzerine "abi matrix bununla ilgili" deyip onu önerdi. gerçekten bununla alakalı bi şeyler bulabilirim diye izledim ama hiç beğenmedim açıkçası yrrak gibi bi film bence. clubbed to death efsane şarkı ama.
boş bir odada olduğunuzu varsayın, duvardan başka hiçbir şey yok. ama siz kafayı öyle kırmışsınız ki, bir masa olduğunu fark ediyorsunuz. varlığından emin olmak için dokunuyorsunuz ve o da ne, cidden var, hissediyosunuz yani, elinizi üzerinde gezdirebiliyorsunuz falan. ama gerçekte masa yok orada. siz görüyor ve dokunuyorsunuz sadece. sorular şöyle,
1) hiç olmayan bir şeyi beyin yoktan var edip, gerçekmiş gibi gözümüzün önüne koyabilir mi? o kadar güçlü bir illüzyon yaratabilir miyiz? nasıl olduğu önemli değil. çok ciddi bir ruhsal hastalık da olabilir, uyuşturucu da.
2) hadi var ettik diyelim, ona dokunduğumuzda elimizin gerçekten bi' şeye dokunmuş gibi olması mümkün mü? vücudun tamamen orada bir şey olduğu yanılgısına kapılıp, elin masanın değdiğimiz noktasına geldiğinde, gerçekten bir şeye dokunmuşçasına tepki vererek vücudu yanıltması mümkün mü? yani olmayan masayı yine başka bir yanılgıyla hissetmesi?
***
not: bu konu hakkında bir arkadaşımla uzun uzadıya konuştum, çocuk bunun üzerine "abi matrix bununla ilgili" deyip onu önerdi. gerçekten bununla alakalı bi şeyler bulabilirim diye izledim ama hiç beğenmedim açıkçası yrrak gibi bi film bence. clubbed to death efsane şarkı ama.
iyi aksamlar,
az once dislerimden biri tuzla buz oldu. 18-19 yillik gorevin hatirasi olarak, sadece koku kaldi.
son 4-5 gundur basima gelmeyen kalmadi, aglayacagim artik. ben bu disi ne yapacagim simdi? tamamen temizleyip yerine yeni dis mi taktirmaliyim ya da bos falan mi kalacak? bu halde durmasinin zarari var mi simdilik? tedavi ucreti tahminen ne kadar olur?
az once dislerimden biri tuzla buz oldu. 18-19 yillik gorevin hatirasi olarak, sadece koku kaldi.
son 4-5 gundur basima gelmeyen kalmadi, aglayacagim artik. ben bu disi ne yapacagim simdi? tamamen temizleyip yerine yeni dis mi taktirmaliyim ya da bos falan mi kalacak? bu halde durmasinin zarari var mi simdilik? tedavi ucreti tahminen ne kadar olur?
bu herhangi bir şeyin üzerinde yazıyor mu yoksa bizim özellikle istememiz gerekiyor mu? ben şu ana kadar gönderdiğim hiçbir kargonun numarası olduğunu hatırlamıyorum da, bu sefer ihtiyacım olabilir. nasıl oluyor o?
prize takılıyken vızıltı, vınlama gibi bir ses geliyor prizden çok net bir şekilde. prizden çektiğiniz zaman sorun yok. prize takıp, ses gelirken diğer ucunu da telefona takarsanız yani telefon şarj oluyorsa, ses kayboluyor.
farklı prizlerde denedim, sonuç hepsinde aynı.
bu ne anlama geliyor? prizde veya şarj aletinde ne gibi bir sorun olabilir? uzun vadede telefonu patlatma, evi havaya uçurma ihtimali var mıdır? gibi gibi.
teşekkürler.
farklı prizlerde denedim, sonuç hepsinde aynı.
bu ne anlama geliyor? prizde veya şarj aletinde ne gibi bir sorun olabilir? uzun vadede telefonu patlatma, evi havaya uçurma ihtimali var mıdır? gibi gibi.
teşekkürler.
bu duyuru, oruçlu olmadığı halde aç kalanlara destek ve moral olması amacıyla açıldı.
ben, anneannem ve dedem "ateistim ben :))" deyince kafamı keseceği için, iftara kadar kedi gibi bekliyorum mesela. gizli gizli yesem, zaten hevesim kalmıyor, fare gibi köşede ekmek kemireceğime açlıktan gebereyim aq deyip sinirleniyorum.
buna benzer bir saçmalık yüzünden oruç tutmadığı halde aç kalan var mı? yalnız olmadığımı biliyorum. dökülün. kurtarma çabasına girişmeyin lütfen, yediğim anda babalarına analarına dedelerine falan yetiştirecek, beni insanlarla papaz edecek iki tane salak kardeşim olduğu için evdeyken hiçbir şey yeme şansım yok.
ben, anneannem ve dedem "ateistim ben :))" deyince kafamı keseceği için, iftara kadar kedi gibi bekliyorum mesela. gizli gizli yesem, zaten hevesim kalmıyor, fare gibi köşede ekmek kemireceğime açlıktan gebereyim aq deyip sinirleniyorum.
buna benzer bir saçmalık yüzünden oruç tutmadığı halde aç kalan var mı? yalnız olmadığımı biliyorum. dökülün. kurtarma çabasına girişmeyin lütfen, yediğim anda babalarına analarına dedelerine falan yetiştirecek, beni insanlarla papaz edecek iki tane salak kardeşim olduğu için evdeyken hiçbir şey yeme şansım yok.
şöyle bir olay var: elimizde bir adet A insanı var. bu şahıs, B insanı için ek kart çıkartmış. biz de C olalım. A, B ve C'nin üçü de farklı şehirlerde.
C'nin, elinde kredi kartı olmadan, kredi kartını veren bankanın ATM'sinden, bu ek kartın borcunu ödemesi mümkün mü?
ben bu işlem için kredi kartına ihtiyaç duyulduğunu söylüyorum ama A ve C ısrarla bunun ATM'den yapılabileceğini söyleyip, her seferinde bön bön alete bakmakla yetiniyor elinde kart olmadan. sadece müşteri numarası, kredi kartı numarası falan var.
hangisi doğru? ATM'de böyle bir seçenek olsaydı ben çoktan yatırırdım zaten. yok diyorum, inatları inat.
C'nin, elinde kredi kartı olmadan, kredi kartını veren bankanın ATM'sinden, bu ek kartın borcunu ödemesi mümkün mü?
ben bu işlem için kredi kartına ihtiyaç duyulduğunu söylüyorum ama A ve C ısrarla bunun ATM'den yapılabileceğini söyleyip, her seferinde bön bön alete bakmakla yetiniyor elinde kart olmadan. sadece müşteri numarası, kredi kartı numarası falan var.
hangisi doğru? ATM'de böyle bir seçenek olsaydı ben çoktan yatırırdım zaten. yok diyorum, inatları inat.
tam olarak ne deniyor oraya bilmiyorum, sanırım kuyruk sokumu. buuuu götün başladığı yerin az üzerindeki kemikli bölge. hemen üstü.
orası iki gecedir ağrıyor. dokununca daha fazla acıyor. ama ayaktayken hiç acımıyor. belli pozisyonlarda oturamıyorum. ancak yeni değil bu. bazen 3-4 ayda bir, bazen 7-8 ayda bir, oluyor böyle. 2-3 gün ağrıyor ve geçiyor.
ayrıca ağrı her zaman geceleyin oluyor. uyanıyorum ve ağrıdığını fark ediyorum mesela, hep gece oluyor bu ben uyurken.
sürekli belim götüm açık yatarım, bu yüzden üşütüyor olabilir miyim? eğer öyleyse, geçmesi için yapabileceğim bir şey var mı? değilse, ihtimaller ne olabilir?
ya şimdi gidicem kıl dönmesi falan diyecekler çok korkuyorum, tam kilo vermeye ve hareket etmeye başlamışken ameliyat olup 1 ay daha yatmak istemiyorum. değildir di mi kıl dönmesi? :/
orası iki gecedir ağrıyor. dokununca daha fazla acıyor. ama ayaktayken hiç acımıyor. belli pozisyonlarda oturamıyorum. ancak yeni değil bu. bazen 3-4 ayda bir, bazen 7-8 ayda bir, oluyor böyle. 2-3 gün ağrıyor ve geçiyor.
ayrıca ağrı her zaman geceleyin oluyor. uyanıyorum ve ağrıdığını fark ediyorum mesela, hep gece oluyor bu ben uyurken.
sürekli belim götüm açık yatarım, bu yüzden üşütüyor olabilir miyim? eğer öyleyse, geçmesi için yapabileceğim bir şey var mı? değilse, ihtimaller ne olabilir?
ya şimdi gidicem kıl dönmesi falan diyecekler çok korkuyorum, tam kilo vermeye ve hareket etmeye başlamışken ameliyat olup 1 ay daha yatmak istemiyorum. değildir di mi kıl dönmesi? :/
çalışma mantığını az çok biliyorum. sıkça kullanırım, severim. canısı.
ancak şunu merak ediyorum... ben bir şey indirdiğim zaman bu, onu indirip torrenti açık bırakanlar sayesinde mi oluyor tamamen? dünyadaki herkes torrenti kapatsa mesela, ben o dosyayı indiremez miyim? çok merak ettim bunu şu an.
öyleyse yani bu güzel insanlara ne kadar teşekkür etsem az. 10 senelik oyun indiriyorum mesela, çatır çatır iniyor. e ne yapıyosunuz abi 24 saat torrenti mi açık tutuyosunuz? yoksa öyle sevgi dolu insanlar kalmadı mı artık, torrentler de mi robot oldu?
ancak şunu merak ediyorum... ben bir şey indirdiğim zaman bu, onu indirip torrenti açık bırakanlar sayesinde mi oluyor tamamen? dünyadaki herkes torrenti kapatsa mesela, ben o dosyayı indiremez miyim? çok merak ettim bunu şu an.
öyleyse yani bu güzel insanlara ne kadar teşekkür etsem az. 10 senelik oyun indiriyorum mesela, çatır çatır iniyor. e ne yapıyosunuz abi 24 saat torrenti mi açık tutuyosunuz? yoksa öyle sevgi dolu insanlar kalmadı mı artık, torrentler de mi robot oldu?
ben bu sene (1. sınıf) ilk ya da ikinci dönem hiçbir sınava girmedim. bazı derslere gittim, yoklama zaten alınmıyor bildiğim kadarıyla ancak sınavlara girmedim. ikinci dönem dersleri sorunsuz bir şekilde seçip aldım, yani öğrenci belgesi falan alabiliyordum okuldan, öğrenciliğin nimetlerinden faydalanabiliyordum.
ama şimdi hangi sayfaya girsem "beklenmeyen bir hata oluştu" falan diyor otomasyon. benim eylül-ekim gibi okula gidebilmek için, zamanı geldiğinde ders seçmem yeterli olacak mı? yoksa başka bir şey yapmam gerekiyor mu, yani okulla konuşmam, otomasyon üzerinden herhangi bir işlem yapmam falan lazım mı 1. dönem derslerini tekrar almak için?
ben neye güvendim bilmiyorum ama şu zamana kadar hiçbir şey yapmadım, ders alma şeyi açıldığında dersleri alır, vakti gelince de giderim okula dedim. peki ya ders alma şeyi, "sen sınavlarına girmemişsin, bu sene sana ders yok gerizekalı" falan derse?
çünkü mesela geçen sene, ikinci dönem ders seçimi yapmadığım için, öğrenci belgesi alamıyordum çünkü öğrenci kaydım yoktu. bu yıl iki dönem de kayıt işini yaptırdım. şimdi ekstradan bir şey lazım mı?
okul istanbul üniversitesi, edebiyat fakültesi.
ama şimdi hangi sayfaya girsem "beklenmeyen bir hata oluştu" falan diyor otomasyon. benim eylül-ekim gibi okula gidebilmek için, zamanı geldiğinde ders seçmem yeterli olacak mı? yoksa başka bir şey yapmam gerekiyor mu, yani okulla konuşmam, otomasyon üzerinden herhangi bir işlem yapmam falan lazım mı 1. dönem derslerini tekrar almak için?
ben neye güvendim bilmiyorum ama şu zamana kadar hiçbir şey yapmadım, ders alma şeyi açıldığında dersleri alır, vakti gelince de giderim okula dedim. peki ya ders alma şeyi, "sen sınavlarına girmemişsin, bu sene sana ders yok gerizekalı" falan derse?
çünkü mesela geçen sene, ikinci dönem ders seçimi yapmadığım için, öğrenci belgesi alamıyordum çünkü öğrenci kaydım yoktu. bu yıl iki dönem de kayıt işini yaptırdım. şimdi ekstradan bir şey lazım mı?
okul istanbul üniversitesi, edebiyat fakültesi.
bir stadyumda düzenlenen etkinliğin kaça kadar bitmiş olması gerekiyor? bunun için bir düzenleme, desibel limiti vesaire var mı? özellikle frankfurt için soruyorum.
dün bir turnuvanın maçı, fazla geciktiği için bugüne ertelenmişti. sebep olarak da bu söylediğim şey gösteriliyordu. aynı turnuva bugün de aksaklıklar yüzünden ilerleyemiyor. böyle giderse, bitiremeyecekler. çok güleceğim, o yüzden merak ettim, saatini bileyim de ona göre ne zaman güleceğimi öğrenmiş olayım.
varsa böyle bi düzenleme nerden görebilirim? "saat 21:00'den sonra stadyumda ses neyin yapılamaz" tarzı bi şey var mı?
bu arada turnuva stadyumda ama futbol maçı değil, dota turnuvası. sahanın içine falan sandalye atmışlar düğün salonu gibi. futbolda limit yoktur sanırım, gece 11'de avrupa ligi maçı oluyordu çünkü frankfurt'un.
dün bir turnuvanın maçı, fazla geciktiği için bugüne ertelenmişti. sebep olarak da bu söylediğim şey gösteriliyordu. aynı turnuva bugün de aksaklıklar yüzünden ilerleyemiyor. böyle giderse, bitiremeyecekler. çok güleceğim, o yüzden merak ettim, saatini bileyim de ona göre ne zaman güleceğimi öğrenmiş olayım.
varsa böyle bi düzenleme nerden görebilirim? "saat 21:00'den sonra stadyumda ses neyin yapılamaz" tarzı bi şey var mı?
bu arada turnuva stadyumda ama futbol maçı değil, dota turnuvası. sahanın içine falan sandalye atmışlar düğün salonu gibi. futbolda limit yoktur sanırım, gece 11'de avrupa ligi maçı oluyordu çünkü frankfurt'un.
reklamları önemsiyor musunuz? kaliteli bir reklamı olan ürünü tercih edip, basit ve dandik reklamı olan ürünlerden uzaklaşma eğiliminiz var mı mesela? yoksa hiç dikkat etmez misiniz?
bende hastalık seviyesinde bu. garanti'nin şu hayvanlı iğrenç reklamını görünce kanal değiştiriyorum. aynı şekilde uludağ frutti extra'yı severim ama saçma reklamları yüzünden artık almıyorum.
reklamcı ya da bi' şeyci değilim, olsam olsam deliyimdir ama reklamların, ürünün kalitesini yansıtması ve emek harcanarak yapılması gerektiğine inanıyorum. koskoca bankanın saçmasapan hayvanlı animasyonlu bir reklam yapmasını aklım almıyor mesela benim.
üçüncü bir banka hesabı açacaktım, sırf reklamı yüzünden vakıfbank'a yönelebilirim. adamlar özene bezene hazırlamış çünkü. tanıtımına, reklamına bu kadar önem veren bir firmanın kaliteli olacağını düşünüyorum ilk etapta.
siz de dikkat ediyor musunuz böyle şeylere yoksa bir deli ben miyim? tercihim tabii ki sadece reklama göre şekillenmiyor, onu eklemem lazım. ama reklam kötüyse direkt siliyorum.
bende hastalık seviyesinde bu. garanti'nin şu hayvanlı iğrenç reklamını görünce kanal değiştiriyorum. aynı şekilde uludağ frutti extra'yı severim ama saçma reklamları yüzünden artık almıyorum.
reklamcı ya da bi' şeyci değilim, olsam olsam deliyimdir ama reklamların, ürünün kalitesini yansıtması ve emek harcanarak yapılması gerektiğine inanıyorum. koskoca bankanın saçmasapan hayvanlı animasyonlu bir reklam yapmasını aklım almıyor mesela benim.
üçüncü bir banka hesabı açacaktım, sırf reklamı yüzünden vakıfbank'a yönelebilirim. adamlar özene bezene hazırlamış çünkü. tanıtımına, reklamına bu kadar önem veren bir firmanın kaliteli olacağını düşünüyorum ilk etapta.
siz de dikkat ediyor musunuz böyle şeylere yoksa bir deli ben miyim? tercihim tabii ki sadece reklama göre şekillenmiyor, onu eklemem lazım. ama reklam kötüyse direkt siliyorum.
bugün televizyondan izleyemeyebilirim brezilya-şili maçını, digiturkplay üyeliğim var hatta şu 8 liraya premier ligli premium paketi vardı bi ara, ondan da var. izleyebiliyoruz di mi sorunsuz sıkırtısız tıkırtısız? sopcast'le uğraşmayı hiç istemiyorum. olmuyosa eğer ona göre alternatif arıycam.
benim 10 yaşında bir erkek kardeşim var. annem çalıştığı, kız kardeşim ergen ve ona karşı çok agresif olduğu için terminatöre döndü çocuk. fazla denetimsiz kaldığı için otorite tanımıyor, hiçbir yaptırıma kulak asmıyor. adeta küçük putin eşşoleşşek. ana baba ayrı.
buna mukabil, biraz huyuna suyuna giderseniz akıllı bir velet. yanında olduğunuzu hissettirince sakinleşiyor, çocuk işte.
şimdi bu, ben buraya gelmeden önce hiç bilgisayar açmazmış ama şimdi bilgisayardan kalkmıyor. neyse ki bilgisayarı bozuldu, ben akşamları 1-1.5 saat izin veriyorum, benimkinde takılıyor.
kızarım diye herhalde söylemekten çekindi, not bırakmış. left 4 dead diye bi oyun var abi %50 indirimliymiş bana onu alır mısın diye.
ben bu çocuğa ve ablasına zaten yüz kere söyledim. durun siz kardeşsiniz dedim. birbirinizle dalaşmayın, birbirinizle kibarca konuşun dedim ve beni delirtseler bile onlara karşı, davranmalarını istediğim şekilde görünmeye gayret ettim.
dolayısıyla şimdi ben bu arkadaşa "önümüzdeki hafta boyunca sana yakıştığı şekilde davranırsan oyunu alırım" demeyi düşünüyorum ancak bu çocuk çok duygusal. terbiyesizlik yaptığı için oyunu almaktan vazgeçersem kendini balkondan atabilir. ayrıca, "uslu durursan x yaparım"la yetiştirilmiş bir çocuk olarak ben fazla çıkarcı olduğumu düşünüyorum açıkçası, böyle birisi olmasını da istemem.
ama "yok sana left 4 dead siktir git" de demek istemiyorum, almak istiyorum oyunu.
***
sorum oldukça genel, parçalı. ne düşünüyorsanız onu yazın işte. sizce "adam olursan alırım" demem doğru mu? değilse, neden değil? alternatif olarak nasıl bir takasa girişebiliriz ya da?
buna mukabil, biraz huyuna suyuna giderseniz akıllı bir velet. yanında olduğunuzu hissettirince sakinleşiyor, çocuk işte.
şimdi bu, ben buraya gelmeden önce hiç bilgisayar açmazmış ama şimdi bilgisayardan kalkmıyor. neyse ki bilgisayarı bozuldu, ben akşamları 1-1.5 saat izin veriyorum, benimkinde takılıyor.
kızarım diye herhalde söylemekten çekindi, not bırakmış. left 4 dead diye bi oyun var abi %50 indirimliymiş bana onu alır mısın diye.
ben bu çocuğa ve ablasına zaten yüz kere söyledim. durun siz kardeşsiniz dedim. birbirinizle dalaşmayın, birbirinizle kibarca konuşun dedim ve beni delirtseler bile onlara karşı, davranmalarını istediğim şekilde görünmeye gayret ettim.
dolayısıyla şimdi ben bu arkadaşa "önümüzdeki hafta boyunca sana yakıştığı şekilde davranırsan oyunu alırım" demeyi düşünüyorum ancak bu çocuk çok duygusal. terbiyesizlik yaptığı için oyunu almaktan vazgeçersem kendini balkondan atabilir. ayrıca, "uslu durursan x yaparım"la yetiştirilmiş bir çocuk olarak ben fazla çıkarcı olduğumu düşünüyorum açıkçası, böyle birisi olmasını da istemem.
ama "yok sana left 4 dead siktir git" de demek istemiyorum, almak istiyorum oyunu.
***
sorum oldukça genel, parçalı. ne düşünüyorsanız onu yazın işte. sizce "adam olursan alırım" demem doğru mu? değilse, neden değil? alternatif olarak nasıl bir takasa girişebiliriz ya da?
battlefield, call of duty falan var tabii ama nasıl desem, ben böyle daha çok gerilla tarzı bi oyun istiyorum. işte partizan birliklerine katılalım, demiryolu patlatalım, küçük gruplar halinde savaşalım vesaire. varsa öyle bi oyun şahane olur, yoksa eğer cod 2'deki gibi KOMREYD'li cephe savaşlı oyun da olabilir fark etmez. yine oyunun avrupa'da geçmesi tercih sebebi ancak olmasa da olur.
single player olsun, multiplayer falan anlamıyom zaten pek. maksat işte dıkşan dıkşan ateş edelim. bilgisayarımın özelliklerine speccy şöyle demiş,
CPU
Intel Core i5 3320M @ 2.60GHz 50 °C
Ivy Bridge 22nm Technology
RAM
8,00GB Dual-Channel DDR3 @ 798MHz (11-11-11-28)
Motherboard
SAMSUNG ELECTRONICS CO., LTD. NP270E5E-X01TR (CPU Socket - U3E1) 49 °C
Graphics
Generic PnP Monitor (1366x768@60Hz)
Intel HD Graphics 4000 (Samsung)
2047MB NVIDIA GeForce 710M (Samsung)
single player olsun, multiplayer falan anlamıyom zaten pek. maksat işte dıkşan dıkşan ateş edelim. bilgisayarımın özelliklerine speccy şöyle demiş,
CPU
Intel Core i5 3320M @ 2.60GHz 50 °C
Ivy Bridge 22nm Technology
RAM
8,00GB Dual-Channel DDR3 @ 798MHz (11-11-11-28)
Motherboard
SAMSUNG ELECTRONICS CO., LTD. NP270E5E-X01TR (CPU Socket - U3E1) 49 °C
Graphics
Generic PnP Monitor (1366x768@60Hz)
Intel HD Graphics 4000 (Samsung)
2047MB NVIDIA GeForce 710M (Samsung)
gencim, yakisikliyim. cok serbest calistigim icin bende yillik izin mevzusu zaten yok ancak sunu merak ediyorum... ben 2022 dunya kupasi boyunca calismak istemiyorum mesela. yilda 15 gun izin hakkim var diyelim.
ben bir sene boyunca hic izin kullanmayip, bir sonraki yil "ben dunya kupasinda yokum" diyebiliyor muyum o iki 15 gunu birlestirip? bu firmadan firmaya degisen bir sey mi yoksa standardi var mi? hani "is yokken izin kullanmadin, en yogun zamanda 30 gun yokum diyosun, yok ulan izin mizin" derler mi?
sektorden sektore degisirse, hangi sektorde ne kadar esnek olur onu da ornekleyebilirseniz sevinirim. ben reklamciyim, dedigin seyi yapabilirim veya ben doktorum, oyle bir luksum yok gibisinden...
tesekkurler.
ben bir sene boyunca hic izin kullanmayip, bir sonraki yil "ben dunya kupasinda yokum" diyebiliyor muyum o iki 15 gunu birlestirip? bu firmadan firmaya degisen bir sey mi yoksa standardi var mi? hani "is yokken izin kullanmadin, en yogun zamanda 30 gun yokum diyosun, yok ulan izin mizin" derler mi?
sektorden sektore degisirse, hangi sektorde ne kadar esnek olur onu da ornekleyebilirseniz sevinirim. ben reklamciyim, dedigin seyi yapabilirim veya ben doktorum, oyle bir luksum yok gibisinden...
tesekkurler.
şu kırmızı, doktor dre mi ne var ya, bende onlardan bir tane var cep telefonu için, kulak içi. hediye gelmişti, benim ne işim olur dre'yle bilmem neyle...
bilgisayar kulaklığım bozulduğundan beri, hem telefon hem bilgisayar için kullanıyordum ve gayet memnundum. ancak bu akşam, telefonda çalışmamaya başladı. normalde telefon öterdi, "kulaklık takıldı canısı :))" derdi, artık demiyor.
problem telefonda da olabilir pek tabii ama bilemedim. telefon htc 8x. yapabileceğim bir şey var mı bu aleti tekrar kullanabilmek için? biraz ümitsiz bir soru oldu aslında yani şimdi telefon tanımıyorsa siz ne yapacaksınız, di mi? yine de bi' ihtimal belki bilen vardır.
mis gibi kulaklık yahu şimdi yenisini almak istemiyorum.
bilgisayar kulaklığım bozulduğundan beri, hem telefon hem bilgisayar için kullanıyordum ve gayet memnundum. ancak bu akşam, telefonda çalışmamaya başladı. normalde telefon öterdi, "kulaklık takıldı canısı :))" derdi, artık demiyor.
problem telefonda da olabilir pek tabii ama bilemedim. telefon htc 8x. yapabileceğim bir şey var mı bu aleti tekrar kullanabilmek için? biraz ümitsiz bir soru oldu aslında yani şimdi telefon tanımıyorsa siz ne yapacaksınız, di mi? yine de bi' ihtimal belki bilen vardır.
mis gibi kulaklık yahu şimdi yenisini almak istemiyorum.
tuşu muşu yok mu yav, basınca türk olmuyor mu? dünya kupası maçlarından bahsediyorum. trt 1'de türk spiker oluyor, trt hd'deki maç ingilizce.
premier lig maçını ingilizce, bundesliga maçını almanca izlerim hiç sıkıntı olmaz ama dünya kupası'nı ceyhun eriş'e rağmen türkçe izlemek istiyorum ben. dil ayarını falan da bulamadım. yok mu yolu çevirmenin?
premier lig maçını ingilizce, bundesliga maçını almanca izlerim hiç sıkıntı olmaz ama dünya kupası'nı ceyhun eriş'e rağmen türkçe izlemek istiyorum ben. dil ayarını falan da bulamadım. yok mu yolu çevirmenin?
katlı bir şeydi sanki böyle, hatta aklımda katapult diye kalmış ama o değildi. yıllar önce buna benzer bir isimle bir şarkı vardı... onu arayacağım ama kelimeyi bulamıyorum. nedir nedir? ya dilimin ucunda, çıkmıyor. öf.
ne anlama geliyor ki? düşündüm ve aradım mamafih bulamadım. bi espri yapmıştım da yorumda, 3-4 kişi bayağı gülmüş bi tanesi böyle yazmış. geç mi anlamış, anlamamış mı, beğenmemiş mi? lost it ne demek ki? verecek mi?
neyden çıkıyor o ses? klasik gitardan çıkar mı mesela? telli bi şey olsa gerek.
www.youtube.com
(linki otomatik verdim ama olur da gitmezse, 3:15'e gidiniz)
www.youtube.com

(linki otomatik verdim ama olur da gitmezse, 3:15'e gidiniz)
google'da TRT 1 diyordu normalde. bizim televizyada birinci kanal TRT 1 HD. şimdi bu akşamki avustralya maçına TRT 1, hollanda maçına TRT HD yazmışlar.
trt spor falan mı bu acaba? yoksa adında 1 geçmeyen, TRT HD ayrı bir kanal mı var benim hala göremediğim?
trt spor falan mı bu acaba? yoksa adında 1 geçmeyen, TRT HD ayrı bir kanal mı var benim hala göremediğim?
annem yarın sabah çok erken saatlerde izmit'ten kalkıp gitmek durumunda. çağlayan'a falan ben eşlik ediyordum ama yarın yalnız gitmek zorunda kalacak maalesef.
muavin buna demiş ki acıbadem metro durağında in otobüsten, ordan metroyla kartal'a yardır. buraya kadar problem yok ancak metro durağına yakın mı adliye? indikten sonra başka bir vasıtaya binmesi gerekir mi?
bir de inmesi gereken durak hastane-adliye durağı di mi, kartal değil?
son olarak, adliyeden harem otogarına geri dönüşü nasıl yapabilir oradan?
kendisi yaşlı değil, yani ben hiç bakmasam da gidip yolu bulabilir sorun yaşamaz ama olsun kıyamıyom, eliyle koymuş gibi gidip bulsun, uğraşmasın hiç.
muavin buna demiş ki acıbadem metro durağında in otobüsten, ordan metroyla kartal'a yardır. buraya kadar problem yok ancak metro durağına yakın mı adliye? indikten sonra başka bir vasıtaya binmesi gerekir mi?
bir de inmesi gereken durak hastane-adliye durağı di mi, kartal değil?
son olarak, adliyeden harem otogarına geri dönüşü nasıl yapabilir oradan?
kendisi yaşlı değil, yani ben hiç bakmasam da gidip yolu bulabilir sorun yaşamaz ama olsun kıyamıyom, eliyle koymuş gibi gidip bulsun, uğraşmasın hiç.
bu nasıl tespit ediliyor? fizik tedaviye mi gitmek lazım ortopediye mi?
şimdi şöyle ki, benim sol ayak tabanımda çivi girmiş gibi bir batma hissi vardı. sonra sağ ayak bileğim çatladı. dıştan hiçbir müdahale yoktu, yani burkmadım bükmedim bir şey olmadı. nasıl çatladıysa.
doktor iki ayak için röntgen, sağ ayak için MR istedi. MR'da hiçbir şey çıkmadı, röntgende sağda çatlak göründü, solda yine hiçbir şey yok.
adam bana dedi ki, sen düzgün basmadığın için sola yük bindiriyosundur. siktir lan dedim, batıyor işte ne yük bindirmesi? ama şöyle bi şey fark ettim: ayakta durduğum zaman topuklarım acıyor. kemiği hissediyorum resmen.
duruşumda ya da ayak pozisyonunda bir yanlışlık yamukluk görmüyorum. ama bi şeyleri yanlış yapıyorum herhalde ki sürekli ağrıyorlar. bir de şeye dikkat ettim, ayaklarım fazla kavisli. tabanın altından araba kamyon falan geçer. (kavisli ayaklı kızlar eklesin)
bunun için tekrar nereye gideyim ben, doktora ne diyeyim? şu MR-röntgen işleriyle günlerce uğraştık, adam destekli bileklik falan verdi, hala iyileşemedim. bilekliksiz yürüyemiyorum. başka doktora gidicem ama ortopediye mi gidiyim fizik tedaviye mi gidiyim, ne diyim?
şimdi şöyle ki, benim sol ayak tabanımda çivi girmiş gibi bir batma hissi vardı. sonra sağ ayak bileğim çatladı. dıştan hiçbir müdahale yoktu, yani burkmadım bükmedim bir şey olmadı. nasıl çatladıysa.
doktor iki ayak için röntgen, sağ ayak için MR istedi. MR'da hiçbir şey çıkmadı, röntgende sağda çatlak göründü, solda yine hiçbir şey yok.
adam bana dedi ki, sen düzgün basmadığın için sola yük bindiriyosundur. siktir lan dedim, batıyor işte ne yük bindirmesi? ama şöyle bi şey fark ettim: ayakta durduğum zaman topuklarım acıyor. kemiği hissediyorum resmen.
duruşumda ya da ayak pozisyonunda bir yanlışlık yamukluk görmüyorum. ama bi şeyleri yanlış yapıyorum herhalde ki sürekli ağrıyorlar. bir de şeye dikkat ettim, ayaklarım fazla kavisli. tabanın altından araba kamyon falan geçer. (kavisli ayaklı kızlar eklesin)
bunun için tekrar nereye gideyim ben, doktora ne diyeyim? şu MR-röntgen işleriyle günlerce uğraştık, adam destekli bileklik falan verdi, hala iyileşemedim. bilekliksiz yürüyemiyorum. başka doktora gidicem ama ortopediye mi gidiyim fizik tedaviye mi gidiyim, ne diyim?
geçen annemle konuşurken fark ettim bunu. yaşım 17-18. şöyle besleniyorum,
- sabah okulda 3-4 poğaça (2 kesmez)
- öğle arası yarım ekmek tost, yanına kutu kola ya da ice tea
- akşamüstü 5-6 gibi, evde ne varsa en az 2 tabak, yanında ice tea (eve dönerken 1 litre alırım)
- kurs zamanları, akşamüstü 2 döner, akşam 7-8 gibi ev yemeği
- hafta sonları, bundesliga maçlarıyla bol bol patates mayonez ketçap kola ice tea
bunun dışında her türlü çikolata börek pasta itinayla yeniyor içiliyor.
amma velakin bir gram fazlalığım yok, filinta gibi delikanlıyım. hiçbir zaman kilo problemim de olmamış ayrıca. annem kilolu, babamla ben çok seksiyiz.
***
şu an 20 yaşındayım. lisedeki gibi olmasa da kötü besleniyorum. ice tea kola falan içmiyorum sadece. kilo veriyorum ama 12-13 kilo falan vermem lazım, yani o kadar aldım 2 senede.
bu süreçte farklılık neydi? sadece şu: lisedeyken, yani bu 17-18 zamanında, haftanın 5 günü okula yürüyerek gidip gelir ve haftada 2 gün basketbol futbol oynardım. okul yolu haftada 20 kilometre yapıyor.
şimdi sorum şu, yürümek mi bu kadar fark yaptı sadece? lisedeyken metabolizmam daha hızlıdır evet ama bu kadar fazla tüketimi tolere edebilecek kadar olmasa gerek. ayrıca, çok yürümüyordum. günde en fazla 200 kalori yakıyordur bu yürüyüş.
şunu anlamaya çalışıyorum, o zaman niye kilo almadım? tek sebebi yürümek, hareket etmek miydi? hareket etmek tamam çok önemli de, birbirimizi yemeyelim. koşu bandında da koştum ben, yarım saat debeleniyoduk, 60-70 kalori yazıyodu. bi çikolatayla gider.
neden böyle olması??
- sabah okulda 3-4 poğaça (2 kesmez)
- öğle arası yarım ekmek tost, yanına kutu kola ya da ice tea
- akşamüstü 5-6 gibi, evde ne varsa en az 2 tabak, yanında ice tea (eve dönerken 1 litre alırım)
- kurs zamanları, akşamüstü 2 döner, akşam 7-8 gibi ev yemeği
- hafta sonları, bundesliga maçlarıyla bol bol patates mayonez ketçap kola ice tea
bunun dışında her türlü çikolata börek pasta itinayla yeniyor içiliyor.
amma velakin bir gram fazlalığım yok, filinta gibi delikanlıyım. hiçbir zaman kilo problemim de olmamış ayrıca. annem kilolu, babamla ben çok seksiyiz.
***
şu an 20 yaşındayım. lisedeki gibi olmasa da kötü besleniyorum. ice tea kola falan içmiyorum sadece. kilo veriyorum ama 12-13 kilo falan vermem lazım, yani o kadar aldım 2 senede.
bu süreçte farklılık neydi? sadece şu: lisedeyken, yani bu 17-18 zamanında, haftanın 5 günü okula yürüyerek gidip gelir ve haftada 2 gün basketbol futbol oynardım. okul yolu haftada 20 kilometre yapıyor.
şimdi sorum şu, yürümek mi bu kadar fark yaptı sadece? lisedeyken metabolizmam daha hızlıdır evet ama bu kadar fazla tüketimi tolere edebilecek kadar olmasa gerek. ayrıca, çok yürümüyordum. günde en fazla 200 kalori yakıyordur bu yürüyüş.
şunu anlamaya çalışıyorum, o zaman niye kilo almadım? tek sebebi yürümek, hareket etmek miydi? hareket etmek tamam çok önemli de, birbirimizi yemeyelim. koşu bandında da koştum ben, yarım saat debeleniyoduk, 60-70 kalori yazıyodu. bi çikolatayla gider.
neden böyle olması??
denizaltılara, savaş gemilerine alışmıştım ama yıllardır ilk kez bu kadar fazla sayıda helikopter ve uçak görüyorum. son birkaç saattir onlarca helikopter ve savaş uçağı dolaşıyor ortalıkta. savaş uçakları dediğim jet değil ama. askeri uçak, b-52'lere benziyordu gördüklerim.
yıllardır her yaz buradayım, bu kadar yoğun bir tatbikat görmedim. işkillendim açıkçası. bir şeylere mi hazırlanıyoruz yoksa sürekli yapılan bir şey mi bu?
tekrar ediyorum, daha önce defalarca gördüm bu helikopterlerle uçakları. ama saatler boyunca 8-10 tanesinin dolaştığını hiç görmedim. AKSİYON İSTİYORUM.
yıllardır her yaz buradayım, bu kadar yoğun bir tatbikat görmedim. işkillendim açıkçası. bir şeylere mi hazırlanıyoruz yoksa sürekli yapılan bir şey mi bu?
tekrar ediyorum, daha önce defalarca gördüm bu helikopterlerle uçakları. ama saatler boyunca 8-10 tanesinin dolaştığını hiç görmedim. AKSİYON İSTİYORUM.
var mıdır önerebileceğiniz? kahraman çok kararsız olsun, ne bileyim yol ayrımında olsun ama bir türlü karar veremesin, birini kovalarken diğerini kaçırsın, fırsatları çeşitli bahanelerle tepsin falan böyle şeyler olsun, buna benzer bir hikaye-durum çok hoş olur.
teşekkürler.
teşekkürler.
fransa maçından kazandığımın hepsini ekvador'a basasım var. adamlarda bir değil iki tane valencia var. isviçre'nin kaybetmesi motivasyonlarını arttırmıştır. honduras'ta palacios kart cezalısı. ne bileyim kadro kalitesi olarak da zaten bir gömlek üstün ekvador. ama ingiltere yener dedim, italya yener dedim, feleğim şaştı. çekimserim biraz açıkçası, kazandığımı da ekvador yüzünden kaybetmek istemiyorum.
siz ne diyorsunuz, ateş eder mi ekvador? 1,80 de oranı var yahu? tutarsa eğer,
(bkz: yırttık abicim yırttık)
siz ne diyorsunuz, ateş eder mi ekvador? 1,80 de oranı var yahu? tutarsa eğer,
(bkz: yırttık abicim yırttık)
öncelikle şunu sorayım, diş macunları ne kadar yararlı veya zararlı?
son günlerde, diş fırçalama işini savsakladığımı fark ettim çünkü diş macunundan gerçekten tiksiniyorum. her türlüsünden. o yapışkan, acı tat iğrenç. dişime sürmek istemiyorum. e ama suyla fırçalayınca ya da fırçalamayınca olmaz haliyle.
böyle iğrenç, en azından yapışkan olmayan, ağzın tadını bir sonraki yarım saat için değiştirmeyen diş macunu ya da diş macununa alternatif önerebilir misiniz?
karbonat diyorlardı mesela öyle hatırlıyorum, karbonat döküp fırçalasak olmaz mı? yahu şu çilekli milekli çocuk macunu bile denedim ama yok onlar daha da iğrenç, böyle çirkin pislik bir şey olamaz.
derdini sikeyim demeyin, diş önemli.
son günlerde, diş fırçalama işini savsakladığımı fark ettim çünkü diş macunundan gerçekten tiksiniyorum. her türlüsünden. o yapışkan, acı tat iğrenç. dişime sürmek istemiyorum. e ama suyla fırçalayınca ya da fırçalamayınca olmaz haliyle.
böyle iğrenç, en azından yapışkan olmayan, ağzın tadını bir sonraki yarım saat için değiştirmeyen diş macunu ya da diş macununa alternatif önerebilir misiniz?
karbonat diyorlardı mesela öyle hatırlıyorum, karbonat döküp fırçalasak olmaz mı? yahu şu çilekli milekli çocuk macunu bile denedim ama yok onlar daha da iğrenç, böyle çirkin pislik bir şey olamaz.
derdini sikeyim demeyin, diş önemli.
kendimce bir veritabanı oluşturma niyetindeyim, yani şuraya yazılacak 3 cevap bile önemli ölçüde fikir verir benim açımdan. cevaplamanızı istediğim sorular şunlar,
* Bütçeniz (mümkünse euro cinsinden) ve interrail süreniz ne kadardı?
* Yalnız başınıza gitmediyseniz, kaç kişiydiniz ve kimdi bunlar?
* Bu süreçte kaç şehir gördünüz? İsimleriyle birlikte lütfen.
* Gittiğiniz yerlerde ne kadar kaldınız? Dengeli miydi yoksa özellikle fazla, çok fazla kaldığınız şehirler oldu mu?
* KENDİ deneyiminize 10 üzerinden küsüratlı puan verebilecek olsanız, kaç verirsiniz?
teşekkürler.
* Bütçeniz (mümkünse euro cinsinden) ve interrail süreniz ne kadardı?
* Yalnız başınıza gitmediyseniz, kaç kişiydiniz ve kimdi bunlar?
* Bu süreçte kaç şehir gördünüz? İsimleriyle birlikte lütfen.
* Gittiğiniz yerlerde ne kadar kaldınız? Dengeli miydi yoksa özellikle fazla, çok fazla kaldığınız şehirler oldu mu?
* KENDİ deneyiminize 10 üzerinden küsüratlı puan verebilecek olsanız, kaç verirsiniz?
teşekkürler.
ya uyandığımdan beri hava kapalı, hatta şu an bardaktan boşalırcasına yağıyor. ancak üstsüz oturmama rağmen (indirin silahları, erkeğim) acayip terliyorum. bende mi arıza var dedim ama yok, kardeşim de yandım aney diye geziyor ortalıkta. izmit'teyik.
sizin oralarda nasıl durum? akşam 5 oldu nerdeyse, ben böyle deli sıcak gördüğümü hatırlamıyorum, hele ki böyle bir havada.
sizin oralarda nasıl durum? akşam 5 oldu nerdeyse, ben böyle deli sıcak gördüğümü hatırlamıyorum, hele ki böyle bir havada.
Avustralya-Hollanda, Maç Sonu Handikap -1, +1, Seçim 2 Oran 1,55 Kaybetti
aha böyle yazıyor. ben -1 handikaptan hollanda'ya oynamıştım. hollanda tek farkla yendi. bu durumda param iade olmuyor mu? gelmemiş hala hiçbir şey, kaybetti yazıyor.
bu bahsin kaybetmesi için hollanda'nın berabere kalması ya da yenilmesi gerekmiyor muydu?
aha böyle yazıyor. ben -1 handikaptan hollanda'ya oynamıştım. hollanda tek farkla yendi. bu durumda param iade olmuyor mu? gelmemiş hala hiçbir şey, kaybetti yazıyor.
bu bahsin kaybetmesi için hollanda'nın berabere kalması ya da yenilmesi gerekmiyor muydu?
ve diğer gruplar için bu hesapların sürekli olarak bulunduğu bir kaynak var mı? premier lig için mesela wikipedia'da bile son hafta yazıyordu her şey... dünya kupasının sayfasında göremedim onu.
bunu kazanan takım 6 oluyor, kaybeden 3'te kalıyor ama daha hırvatistan ve kamerun var. onların ikişer maçı daha olduğu için işin içinden çıkamadım, şeyapamadım.
bunu kazanan takım 6 oluyor, kaybeden 3'te kalıyor ama daha hırvatistan ve kamerun var. onların ikişer maçı daha olduğu için işin içinden çıkamadım, şeyapamadım.
ben eskiden tempo'daydım ama neteller olayı kapanınca bıraktım direkt, hiç bakmadım bile ne var ne yok diye. sadece bir kişiyle konuştum, o olumlu yorumda bulundu. oynayan başka duyurucu varsa onlardan da fikir alayım dedim.
memnun musunuz? bu soru sadece tempobet için değil, diğer bahis sitelerinden oynayanlar için de geçerli. 1,15'ten oynamak istemiyorum, gib me bahis sitesi pl0x
memnun musunuz? bu soru sadece tempobet için değil, diğer bahis sitelerinden oynayanlar için de geçerli. 1,15'ten oynamak istemiyorum, gib me bahis sitesi pl0x
bu normalde de çok merak ettiğim bir konu ancak euro 2016'ya gitme şansım olduğu için ekstra meraklandım şimdi. ben çok çok pahalı sanıyordum biletleri, dünya kupası'nda 200 küsür liraya bile bilet varmış... ben iran-nijerya maçı bile bin liradan başlar sanıyordum.
kime kaç tane bilet kalıyor? ben mesela 3 farklı şehirde, 3 farklı maç izlemek istesem, bilet bulabilir miyim? nasıl oluyor bu işler? karaborsaya mı kalıyoruz illa?
özellikle bu tip organizasyonlara gitmişliği olanlar cevaplayabilirse çok sevinirim. hırvatistan-kamerun maçına kaç tane brezilyalı, kaç tane hırvat gidiyor mesela? veya hırvatistan'ın tüm grup maçlarını izlemek istediğimiz zaman, "paket bilet" alabiliyor muyuz?
böyle şeyler.
kime kaç tane bilet kalıyor? ben mesela 3 farklı şehirde, 3 farklı maç izlemek istesem, bilet bulabilir miyim? nasıl oluyor bu işler? karaborsaya mı kalıyoruz illa?
özellikle bu tip organizasyonlara gitmişliği olanlar cevaplayabilirse çok sevinirim. hırvatistan-kamerun maçına kaç tane brezilyalı, kaç tane hırvat gidiyor mesela? veya hırvatistan'ın tüm grup maçlarını izlemek istediğimiz zaman, "paket bilet" alabiliyor muyuz?
böyle şeyler.
daha demin ruslu polonyalı sefaletli bir kitabı bitirdim. şansıma, mutfakta eğitimde el bombası olarak kullanılmak üzere alınmış 3-4 tane patates gördüm. aç ve fakir olduğum için ben de bunları haşlayıp yemek istiyorum şimdi.
ama internetteki tarifler gereksiz uzun ve karışık. düdüklü tencere yok mesela. tariflerin kimisi patatesin yarısına kadar su koyun, kimisi iki katı koyun demiş.
büyükçe bir patatesi haşlamak için sırasıyla ne yapmam lazım benim? ağzını kapatayım mı, kaynar suya mı atayım yoksa soğuk suya mı atayım, kabuğuyla mı haşlayayım, ne kadar süre tutayım, ateş ne kadar guvvatlı olsun gibi pek çok zor soru hayatımı zorlaştırıyor.
ama internetteki tarifler gereksiz uzun ve karışık. düdüklü tencere yok mesela. tariflerin kimisi patatesin yarısına kadar su koyun, kimisi iki katı koyun demiş.
büyükçe bir patatesi haşlamak için sırasıyla ne yapmam lazım benim? ağzını kapatayım mı, kaynar suya mı atayım yoksa soğuk suya mı atayım, kabuğuyla mı haşlayayım, ne kadar süre tutayım, ateş ne kadar guvvatlı olsun gibi pek çok zor soru hayatımı zorlaştırıyor.
bu maça bahis yapmayacağım sanırım, bahis önerisinden ziyade fikirlerinizi merak ettiğimden soruyorum ama onlar da dahil olabilir elbette. ne düşünüyorsunuz, ne olur? ne oynadınız?
iddaa bile isviçre'ye 2 oran vermiş. ben maksimum 1.80 diye düşünmüştüm, yeni baktım oranlara. hatta benim için net favori konumundaydılar. ekvador'un bilmediğimiz numaraları mı var, çelme takabilirler mi sizce?
(tikler gecikebilir ama gelecek)
iddaa bile isviçre'ye 2 oran vermiş. ben maksimum 1.80 diye düşünmüştüm, yeni baktım oranlara. hatta benim için net favori konumundaydılar. ekvador'un bilmediğimiz numaraları mı var, çelme takabilirler mi sizce?
(tikler gecikebilir ama gelecek)
ΣΟΦΟΚΛΗΣ ΟΙΚΟΝΟΜΟΥ
adamın adı bu. kiril alfabesini biliyorum, bazı harfler benzeştiği için kimi zaman yunan isimlerini de çıkarabiliyorum ama bunu beceremedim yahu.
gerçi adı mı ondan da emin değilim, facebook profilinde böyle. ama yaşlı birisi, QHARİZMA BOY yazmıyordur sanırım.
her neyse, türkçesi ne oluyor bunun, ne bu amcanın ismi?
adamın adı bu. kiril alfabesini biliyorum, bazı harfler benzeştiği için kimi zaman yunan isimlerini de çıkarabiliyorum ama bunu beceremedim yahu.
gerçi adı mı ondan da emin değilim, facebook profilinde böyle. ama yaşlı birisi, QHARİZMA BOY yazmıyordur sanırım.
her neyse, türkçesi ne oluyor bunun, ne bu amcanın ismi?
öyle küfürler ederim ki moderatörlerden önce duyurunun kendisi dayanamayıp uzaklaştırır bünyesinden. yeni öğreniyorum ben bu saçmalığı. bizde dsmart bilmemne yok, kablolu galiba, eurosport falan da şifreli.
trt'den izleyemeyecek miyiz şimdi bunu? kime şifreli, neye şifreli bu maçlar? o kadar hd receiver falan almış annemler, ben sopcast'ten falan yine bi şekilde izlerim -ki tleevizyondan izlemek istiyorum uğraşamam sopcast'le- ama kadın üzülür lan, sırf ben gelicem izlicem diye almış.
kime neye şifre var şimdi dünya kupasında ben anlamadım bunu. bilen birisi açıklayabilir mi?
trt'den izleyemeyecek miyiz şimdi bunu? kime şifreli, neye şifreli bu maçlar? o kadar hd receiver falan almış annemler, ben sopcast'ten falan yine bi şekilde izlerim -ki tleevizyondan izlemek istiyorum uğraşamam sopcast'le- ama kadın üzülür lan, sırf ben gelicem izlicem diye almış.
kime neye şifre var şimdi dünya kupasında ben anlamadım bunu. bilen birisi açıklayabilir mi?
bu zıkkımı kullanan, elini buna 100 deneme öncesinde tanıtabilen var mı? geçen sırf bu yüzden gittim bir şubeye, dedim sizin şu sistemin doğru çalıştığından emin misiniz... evet dediler.
yahu ben ne zaman denesem "avcunuz tanımlanamadı, sie" diyor bu alet. banka kartım çok abuk subuk bir şubede, hala almadım ve almayı da düşünmüyorum açıkçası. yakındaki şubeye istiyorsun 1 ay sürüyor, gidiyorsun "aa iptal olmuş, gelmemiş" diyorlar falan, bir daha uğraşmak istemiyorum.
size bu makinayla nasıl cebelleşeceğimi de soracak değilim, siz nerden bilesiniz. merak ettiğim şu: bu sistemi adam gibi kullanabilen var mı? ulan elimin kolumun vücudumun her yerini gösterdim ben şu alete, 100 kez gösterdiysem birinde okudu. bu ne yav.
yahu ben ne zaman denesem "avcunuz tanımlanamadı, sie" diyor bu alet. banka kartım çok abuk subuk bir şubede, hala almadım ve almayı da düşünmüyorum açıkçası. yakındaki şubeye istiyorsun 1 ay sürüyor, gidiyorsun "aa iptal olmuş, gelmemiş" diyorlar falan, bir daha uğraşmak istemiyorum.
size bu makinayla nasıl cebelleşeceğimi de soracak değilim, siz nerden bilesiniz. merak ettiğim şu: bu sistemi adam gibi kullanabilen var mı? ulan elimin kolumun vücudumun her yerini gösterdim ben şu alete, 100 kez gösterdiysem birinde okudu. bu ne yav.
hani bicycle kick var ya mesela, bu çalımın da bir adı var mı? şurda ronaldo'nun kaleciye attığı,
www.youtube.com
(oto gitmezse, 7:48)
www.youtube.com

ne görünce mesela aklınız başınızdan gidiyor, ne olunca dişlerinizi sıkıp bırakın yumruğumla öldüreyim amirim diye kendinizden geçiyosunuz? hadi tamam o kadar sancılı ve yoğun olmasın ama neyi fazla etkileyici buluyosunuz, var mı öyle zayıf noktalarınız? yaş ve cinsiyetle birlikte belirtirseniz hoş olur.
anamlarla kara para aşk diye bi dizi izliyom. eleman hatunu aldı polonezköy'e gitti. ATV'ye bindiler, göl tarzı bi yer var böyle acayip şirin haha.
bu tip işletmelerin bi adı var mı? böyle parasını verip ATV'ye binebileceğimiz neresi var istanbul'da? ne kadar sürüyor bir de, kaç para? ayrıca bunun için bi eğitim falan yok mu, parasını verip ATV'yi alıp gidiyo musun?
bu tip işletmelerin bi adı var mı? böyle parasını verip ATV'ye binebileceğimiz neresi var istanbul'da? ne kadar sürüyor bir de, kaç para? ayrıca bunun için bi eğitim falan yok mu, parasını verip ATV'yi alıp gidiyo musun?
bu adamların şimdiki derdi ne? ne yaparlar bizim konsolosluk ekibine ya da bizimkiler "fırsat bu fırsat" deyip saldırmaya kalkarlar mı? veya ışid bu taraflara doğru ilerler mi? olayın ciddiyetinin farkındayım ama bir yandan da gülmeden edemiyorum, empire total war oynuyo sanki gavatlar.
yakın gelecekte ne olur dersiniz, şu cahil kardeşinizi aydınlatın hele. gündemi ucundan yakalamaya çalışıyorum, yanı başımızda olan şeyler neticede ama kimin eli kimin cebinde ben hala anlayamıyom bu allahçıların olayını.
yakın gelecekte ne olur dersiniz, şu cahil kardeşinizi aydınlatın hele. gündemi ucundan yakalamaya çalışıyorum, yanı başımızda olan şeyler neticede ama kimin eli kimin cebinde ben hala anlayamıyom bu allahçıların olayını.
en klasikleri, bilindikleri dahi önerebilirsiniz. camus'nün vardı bir tane mesela, neydi? dönüşüm var sonra. başka neler var "oku bunu, kafa açar, kendini sorgularsın, iki rekat namaz kılarsın" dedirteceğine inandığınız?
bizim bi' arkadaş var, çok varoluşçu bir adam. ben de işte sürekli bi' şeyler düşünen, habire yazıp çizen, 20'sinde yaşlandığına inanan uyuz bi herifim.
en son dino buzzati'den tatar çölü'nü okudum. adam o kadar sade bir dille öyle güzel vermiş ki mesajını, öyle güzel yapıştırmış ki şefkat tokadını, daha fazlasını yemek istedim. bu ilgili arkadaşın "olum senden ala varoluşçu mu var aq" demesi de iyice gaza getirdi.
ne de olsa kızlar varoluşçu erkeklere bayılırlar.
ne demek istediğimi sanırım anlatabildim. hangi romanları/kitapları okuyayım ben? dediğim gibi, dönüşüm dışındaki hepsini önerebilirsiniz. muhtemelen okumamışımdır.
bizim bi' arkadaş var, çok varoluşçu bir adam. ben de işte sürekli bi' şeyler düşünen, habire yazıp çizen, 20'sinde yaşlandığına inanan uyuz bi herifim.
en son dino buzzati'den tatar çölü'nü okudum. adam o kadar sade bir dille öyle güzel vermiş ki mesajını, öyle güzel yapıştırmış ki şefkat tokadını, daha fazlasını yemek istedim. bu ilgili arkadaşın "olum senden ala varoluşçu mu var aq" demesi de iyice gaza getirdi.
ne de olsa kızlar varoluşçu erkeklere bayılırlar.
ne demek istediğimi sanırım anlatabildim. hangi romanları/kitapları okuyayım ben? dediğim gibi, dönüşüm dışındaki hepsini önerebilirsiniz. muhtemelen okumamışımdır.
soru basit ve genel. ne diyorsunuz?
önerebilir misiniz? basit, böyle denge sağlamalı ya da bi yerlere gitmeli bi şeyler yapmalı herhangi bir oyun olabilir. sadece ok tuşları olsun ama.