(3) 

ben mi malım superonline mı?

pescador #839665 
iletişim numarası olarak sadece müşteri hizmetlerini bulabildim. aradığımda bana superonline müşteri numaramı, başka bi' şeyi (unuttum) veya hizmet aldığım cep numaramı soruyor. bende üçü de yok. superonline müşterisi değilim, bazı sorular soracağım sadece. e hal böyle olunca hiçbir numara giremiyorum, bağlamıyor.

hayatımda ilk kez karşılaşıyorum böyle abuk bir durumla. superonline müşterisi olmayan bayağı ve ezik vatandaşların ulaşabileceği başka bir numarası falan mı var bunların?
(9) 

aynı eve iki internet hattı çekmek mümkün mü?

pescador #839331 
bizim bağlantı sanırım ev telefonu yüzünden dota oynatmıyor. ara sıra feci lag giriyor. ayrıca ben sürekli torrent kullanan, maç falan izleyen/izlemesi gereken biriyim. evde üç kişiyiz ve şu an hem ben istediğimi yapamıyorum hem de diğer arkadaşların internetini skiyorum.

ben parasını verip kendim bu eve ikinci bir interlek bağlantısı yapamaz mıyım sağlamından? yani 1080p yayınları falan oynatabilsin öyle 5kbps olmasın hızı. mümkün müdür?
(6) 

üniversitede üstten ders alma olayları nasıl oluyor?

pescador #839319 
bu işlerin n00b'uyum, ben kendi derslerimi alıp işime bakıyorum. ama geçen arkadaş "olm 4 seneden erken bitirmem lazım, üstten ala ala yardırırım" gibisinden bir şey dedi. okuldan okula değişiyordur belki ekleyeyim, iü edebiyat fakültesi italyan dili edebiyatı'ndayım.

bu yıl zaten alabilsem de almazdım ama benim yabancı dile yatkınlığım var. yıl sonunda muhtemelen öğretilenin fazlasını öğrenmiş, italyancada bayağı yardırıyor olurum. bu durumda benim üçüncü sınıftan ders alma şansım oluyor mu? yoğun bir sene geçirip, 2 ve 3'ün tüm derslerini falan alabiliyor muyum mesela?

gerçi böyle bir şey oluyorsa bile ben haftada 3 gün okula giderek 4 senede bitirmeyi tercih ederim ama önümüzdeki yıl vitesi 5'e takıp, üstten 2-3 ders vermek de fena olmaz aslında. nasıl oluyor o işler?
(9) 

ayrılık çeşme mi ayrılık çeşmesi mi?

pescador #839281 
ya da ayrılıkçeşme veya ayrılıkçeşmesi mi?

ben ayrılık çeşme diyorum buraya. ayrılık çeşmesi ne biliyim "michael jackson şarkıcısı" gibi geliyor kulağa, doğru bir ifade olmasına rağmen. ayrılık çeşmesi diye yer mi olur yahu. öyleyse bakırköyü, kadıköyü, başakşehri falan diyelim. ayrılık çeşme daha "özel" bir isim hani yer ifade etmesi açısından, daha farklı sanki.

evet gece gece buna takıldım. dert skmek isteyenler sıra numarası alabilir sağ taraftan.
(3) 

kutusuz, şarj aletsiz telefonu satabilir miyim?

pescador #839216 
benim eski telefonumun şarj aleti bozulmuştu, ben kendim yeni aldım sonra farklı bir yerden. onu da izmit'te unuttum galiba. telefon 1.5 yıllık flaan ama kutusu nerde onu hiç bilmiyorum. bozuk şu an.

ben bunu telefoncuya yaptırsam, birilerine satabilir miyim? yani tamir edilince hiçbir şeyi kalmayacak, mis gibi akıllı telefon. htc 8x. kaça gider, gider mi? kaldırıp çöpe atmak istemiyorum. paraya çevirebilsem güzel olurdu.

veya direkt bi telefoncuya falan satamaz mıyım? alsın, kendisi tamirini yapıp satsın. fiyatı gerçekten çok önemli değil, zaten o zamanlar 500 lira ediyordu şimdi 150-200'den fazla vermezler herhalde. 100 olsa bile işimi görür. ama 200 verirlerse daha güzel tabii hehe.
(30) 

beğendiğim kızları hiç beğenmiyosunuz, peki bu nasıl?

pescador #839136 
hı?

www.tekstowo.pl

şimdi kimse gelip "saçımı boyasam ruj sürsem lens taksam ben de böyle olurum" demesin. kadının yüzü falan da çok güzel bence. sizcesi? <3
(6) 

ben şu adrese nasıl rahat ulaşırım? (kadıköy-hasanpaşa)

pescador #839101 
hasanpaşa'daki ismek binasına gitmek istiyorum. ev acıbadem'de, okul laleli'de. yani hiçbir şey için kullanmadığım bir rotada bina, ters kalıyor. "e rotanın üzerinde değil diye hastaneye de gitme gavat çocuğu, okul-ev arasında geberip öl şerefsiz it" diye sinirlenebilirsiniz ama demek istediğim o değil. burdan ne geçiyo, nerden binmek gerekiyo bilmiyorum hiç. bi durak var yakınlarda ama ana yoldan geçiyo oranın otibizi, kadıköy tarafına gitmiyo.

ev doğuş üniversitesi'ne çok yakın. gidilecek bina ise şu: maps.google.com

acıbadem-hasanpaşa arası şimdi neyle nasıl şeyapılabilir deyin hele. mesafe çok görünmüyor, yürüyerek yarım saat falan sürer sanırım gitmek. normalde onu tercih edebilirim ama şu an hem ayağım sakat hem de o taraflar pek güvenli değilmiş diye okudum. gerçi ana cadde, ne olabilir ki diye düşünüyorum ama gelin arabasındaki insanların öldürüldüğü bir ülkede temkinli olmak lazım yine de.
(7) 

bu kan testi sonucunda ne çıkmış? ölecek miyim?

pescador #839059 
bilen birileri okuyabilir mi acaba değerler normal mi anormal mi çok merak ettim. doktor randevuma daha var. fotoğrafta düzgün görünmüyorlar, elle yazıyorum o yüzden. verdiğim rakamlar arasında boşluklar var, ben sıra sıra yazıcam böyle,

Glukoz | 103 | mg/dL | 74 - 106
HbA1c | 5.2 | % | 4 - 6
Tokluk Kan Şekeri | 92.9 (bunun devamı boş, yazmıyor)

(bundan sonraki iki değer kalın harflerle yazılmış)

Ürik Asit | *8.2 | mg/dL | 3.5 - 7.2
Kreatinin | *1.31 | mg/dL | 0.67 - 1.17

(tekrar normale döndük)

SGPT (ALT) | 40 | U/L | <50
ALP | 107.8 | U/L | 30 - 120

***

HORMON

FT4 | 1.08 | ng/dL | 0.61 - 1.12
TSH | 3.08 | mlU/L | 0.34 - 5.6
İnsülin | 9.86 | uLU/mL | 1.9 - 23

***

ne diyor ne diyor?
(2) 

marmaray kazlıçeşme durağı nerede?

pescador #838895 
eski banliyö durağıyla aynı mı? eğer değilse, harita üzerinde gösterebilir misiniz, ben aradım da bulamadım. o tarafları pek bilmiyorum ama sözlük başlığına şehirden uzak, it kopuk falan yazmışlar. banliyö durağı hiç de şehir dışında, pis bir yerde gibi görünmüyor. etrafında okul mokul var bissürü. marmaray durağı ne tarafta?
(1) 

EMG hakkında birkaç sorum var sağlıkçılara

pescador #838645 
iyi akşamlar herkese, ben ve sağ ayağım yine sizlerle birlikteyiz.

bugün başka bir doktora gittim aynı hastanede, dedim abi senin arkadaşın yok mu şu musti, bana bileklik verdi postaladı ama 5 aydır hala ağrıyor. adam bacağımı çevirdi, dizkapağımı döndürdü bi' şeyler yaptı, en son EMG istedi. MR temiz, 5 ay önceki röntgende hafif çatlak... sinirlerde bir şey olabilir dedi.

> EMG nedir tam olarak? ayağıma elektrik falan mı verecekler, öroyin yüklemesi mi yapacaklar? acıyor mu? ne kadar sürüyor?

> bana tok ya da aç karnına gel dedi ordaki kız ama unuttum... ayağımla aç veya tok olmamın ne alakası var? doktor "tarsal tünel sendromu" şüphesiyle istemiş bu EMG'yi, aç olunca ne fark edecek ki? veya tok?
(4) 

haftanın belirli günlerinde çalışılabilecek geçici iş?

pescador #838266 
çevrem pek geniş değildir, daha önce bu tarz bir girişimim olmadığı için çok acemiyim. şimdi eleman arayan bir yere girip "yalnız pazartesileri gelmem haa :))" dersem kavga çıkabilir sanırım. ama okul ve diğer işim yüzünden çalışamayacağım bazı saatler var. örneğin salı günü boşum, perşembe öğleden sonra boşum ama akşam 8'deki kursa yetişmem lazım, cuma boşum vs. diğer işi yaptığım saatler belli olduğu için boşluklar net.

şimdi ajans diyeceksiniz ama ben affedersiniz odun gibi adamım, güleryüz ve misafirperverlik gerektiren bir iş için pek uygun değilim sanki. daha odunca bir şey fena olmaz.

ne tarz bir şey yapabilirim? böyle serbest, tercihen günlük para veren başka iş yok mu, illa ajansa başvurup markette millete şeker sucuk mu tattırayım? :(

ümitsizliğim sanırım o kadar belli oluyor ki, şu an çalıştığım yerdeki editör bile iş yüküm çok hafif olmasına rağmen "gündüzden yazmana gerek yok, gece de gönderebilirsin, yıpratma kendini" falan yazdı resmen baba şefkatiyle. olum para lazım lan.
(1) 

burs için nereye başvurabilirim?

pescador #838053 
internette birkaç tane liste buldum ancak çoğu edebiyat bölümlerine burs vermiyor. sizin bildiğiniz, başvurabileceğim bir yer var mı? şansımı denemek istiyorum, bulabildiğim her yere ta ta ta başvuracağım. okulunkine başvurdum ama kimseden ses seda yok. geçen sene de birkaç yere başvurmuştum, mülakata bile çağırmıyorlar artık nasıl işse.

burs almıyorum, annem babam ayrı, iki kardeşim var, annemin de babamın da kağıt üstünde geliri yok, istanbul'da okuyorum vs. yani burs almak için gereken belgelerin tamamına sahibim. kağıt üzerinde fakirlikten kırılan şerefsiz, pis fakirin biriyim. geri bile dönmüyor adamlar.

tam da burs başvuru dönemleri şu aralar, her fırsatı değerlendirmek istiyorum. nereye sorayım kime sorayım? okula soramıyorum çünkü onlarınkine zaten başvurdum, başka yerden burs aldığımı bilirlerse kendileri keser.

bi de benim kütük osmaniye ya, ulan adana olsa bissürü dernek mernek var aman adanalım bursu falan bi şekilde kapardım belki, osmaniye'nin alayı fakir hiç öyle dernek mernek bi şey göremedim :/
(10) 

şu dolap nasıl sizce?

pescador #837885 
iş görür mü dersiniz?

urun.gittigidiyor.com

yeni taşındığım odada dolap var duvara gömülü. ama içinde raf maf yok pek, ev sahibinin ıvır zıvırı attığı (ev sahibi uğramıyor ama onun eşyaları olduğu için kaldırıp atamıyoruz da) türde bir yer. ben de çok eşyası/kıyafeti olan biri değilim. iç çamaşırları, çoraplar, gömlek, pantolon, tişört, birkaç eşofman falan var yani.

taşıma ve taşınma işlerinden nefret ediyorum. o açıdan da hoşuma gitti bu, hem eve gelmesi kolay hem de ben çıkacak olursam toplayıp götürmesi kolay. beğendiniz mi, alayım mı? gözünüze çarpan herhangi bir dezavantajı var mı?
(1) 

saçı acele değil ama çabuk çabuk uzatmak için ne yapmalı?

pescador #837753 
sizin denenmiş, faydası görülmüş, sadece çin'de veya hindistan'da bulunabilen otları kullanmaksızın uygulayabildiğiniz yöntemleriniz var mı?

benim saçım zaten bir garip, berber affedersiniz ama tam anlamıyla anasını skti. ben hayatımda böyle iş görmedim. şimdi 5-6 numara civarında olmasına rağmen bir kısım sağa bir kısım sola fırladığı için yolunmuş tavuk gibi oldum.

biliyorum iki günde çıkmaz ama "kısa saç" formuna kavuşması için bunun ne yapabilirim? ali ece gibi bere takıp gezicem ama havalar da sıcak. bu ne yav.
(5) 

elektronik müziğin kursu mursu var mı, olur mu?

pescador #837517 
ya abi hep fl studio çalış, tutorial izle diyorsunuz da ben böyle öğrenemiyorum. öğrenilmesi gereken belki de binlerce kavram, hepsinden önce atılması gereken temel var o var bu var.

bunu öğrenebileceğim bir okul, kurs vs. yok mudur istanbul'da? ama tabii çok acıtmadan, ayda 100-150 lirayı geçmeden? ya da direkt ders verecek birisi? zazaraeta mıydı mesela o davul konusunda herkesin sorularını cevaplıyordu, yardımcı oluyordu. yok mu onun gibi klavye üstadı, synthesizer denince akıllara gelen efsane bir isim? doğru yazdım di mi synthesizer'ı?
(5) 

derin yalnızlık

pescador #836990 
hayatımın her döneminde asosyal oldum ama lisedeyken hep arkadaşlarım vardı. kendim sessiz sakin biriydim ama en yakın arkadaşlarım piçti, bu sayede hem ağır asosyalliği hem de arkadaş çevresinin nimetlerini bir arada götürebiliyordum.

3 yıldır istanbul'dayım. burada bu en yakın arkadaşlarımdan biri, sonradan ev arkadaşım da oldu. çok iyi anlaştık, hala da anlaşırız. ama onun dışında kimseye yakınlık hissedemiyorum. onunla da zaten artık az görüşüyoruz.

bu süreçte insan tanımadım değil. en basitinden, sadece 5-6 tane ev arkadaşım oldu. internetten görüştüğüm, istanbul'a gelince buluştuğum insanlar oldu.

artık canım çok sıkılıyor. her yere yalnız gitmekten, emekli amca gibi yaşamaktan sıkıldım ama arkadaşlıktan da hazzetmiyorum. çevremdeki insanlar gerçekten kafa insanlar, iyi insanlar ama ben kimsenin ortamına eğlencesine dahil olamıyorum. canım sıkılıyor. birlikte bir yere çıkılsa mesela, gruptan ayrı, eli cebinde mal mal sağa sola bakarak yürüyen tip ben oluyorum.

niye böyle olm bu? hiç geçmeyecek mi? "abi gel şuraya gidelim" dedikleri zaman sevinçle zıplayayım, birileriyle bir şeyler yapabileyim istiyorum. yok. niye böyle oldu?

***

tekrar ediyorum, derdim çevremde insan olmaması değil. çevremde insanlar var. arkadaşlarım var. veya arkadaş edinme konusunda sıkıntılı biri sayılmam, iletişim özürlü değilim. samimiyet kuramıyorum ve "ortam"da sıkılıyorum.

ama işte yalnız da sıkılıyorum amk. öleyim mi?
(10) 

hüngür hüngür ağlıyorum yardım edin

pescador #836560 
chelsea 1.5 üstüne yüklü girmiştim. sonradan fark ettim ki yanlışlıkla aynı kuponu iki kez oynamışım. çifte yüklü girmişim.

1-1 bitti maç. sıkıca sarılın lan çok lütfen, yeter ben daha fazla kaldıramıyorum :(
(3) 

kadıköy veya taksim'de hem alkollü hem çaylı mekan önerisi

pescador #836489 
bütçeyi çok sarsmayacak, pek lüks olmayan, öğrenci işi, oturup sakin sakin sohbet edilebilecek, hem bira hem de çay kahve servisi yapan bar-kafe-okul-hastane önerir misiniz? yer yön özürlüsüyüm, yerini de tarif edebilirseniz çok sevinirim. istiklal için mağazaları kullanabilirsiniz, şunu gördüğün yerden sokağa sap falan gibi. teşekkürler.
(2) 

hintli teknocu bir abi vardı?

pescador #836352 
kendi adı mıydı, mahlası mıydı, şarkısı mıydı hatırlamıyorum ama değişikti biraz. hintçe olması lazım. hakkında hatırladığım tek şey elektronik müzik yaptığı. kim olabilir bu? dj akeel, habib, ashkan kooshan değil.
(6) 

kan verme işlemi nasıl oluyor?

pescador #836319 
hem insanlığa faydalı hem de sağlıklı bir şey olduğunu biliyorum. o yüzden kan vermek istiyorum. kan görünce bayılan, kandan rahatsız olan birisi değilim ama o kanın benden çekileceğini düşününce ürperiyorum. bu sebepten ötürü şu ana kadar hiç vermedim.

ama dün bir sebepten, tahlil için vermem gerekti. kan bağışındakiyle kıyaslanamayacak olsa bile, beni rahatsız edecek miktarda kanı 4 farklı tüp aracılığıyla teslim ettim yetkililere. ve hiç rahatsız olmadım.

şimdi düşünüyom ki normal kan verme işlemi de böyleyse gidip vereyim. işlem kaç dakika sürüyor? kolumuza turnike bağlayıp damara bi şey sokup öyle mi alıyolar yine? yani hastanede kan vermekten farkı var mı yapılış olarak?

bak yazarken bile elim ayağım titriyo ama verirken sorun yokmuş yani. kendime faydam yok bari kan man veriyim lan. genel verici olarak hiç kan vermemiş olmak zoruma gidiyo.
(13) 

kız ne demek istedi?

pescador #836277 
"Muayene ücreti 50 TL olup hastanemiz SGK ile anlaşmalıdır. Devlet katkı payı 12 TL'dir."

ben 38 mi ödiycem 12 mi? 38 di mi? tüh be.
(4) 

internet bağımlılığı tedavisi

pescador #835859 
istanbul'da laf olsun diye değil de gerçekten hastayla ilgilenen, gelişimini ve durumunu falan takip eden bir merkez var mı bu konuyla ilgili başvurabileceğim? AMATEM'e giden var mı mesela, neler söyleyebilirsiniz? asıl soru bu. gerisi kişisel detay ancak durumunuz varsa okumanız beni çok sevindirir,

***

bugün metrobüste sizi düşündüm. sonra, hayatımı düşündüm. internet hayatımızın önemli bir parçası artık. ben internet olmasa para kazanamam. ilgili ve bilgili olduğum konulardaki neredeyse tüm bilgilerim uçup gider. yazılımcı ve bir o kadar da şerefsiz bir arkadaşım var mesela. düşünün bu adamın her gün 1 saat bilgisayar kullandığını, internete falan çok az girdiğini. olmaz, di mi?

işte bu yüzden, ben dahil çoğu kişi BAĞIMLI olduğunun farkına bile varmıyor. evet ben işimi burdan yapıyorum, internetten çok güzel faydalanıyorum ama işim yokken niye burdayım amk? veya her gün neden 4 saat internette gezinmek zorunda hissediyorum kendimi?

eskiden zaten ağır asosyal olduğum için internet bağımlılığı sıkıntı yaratmıyordu. ama artık sokağa çıktığımda kendimi çok enerjisiz hissediyorum. eve dönmek, böyle duyuruda sözlükte falan mal mal takılmak istiyorum sadece. google chrome çok güzel görünüyor gözüme. insanlardan, ortamlardan, sokaklardan tat almıyor değilim. ama internet bunu gölgeliyor. alışveriş yapmam gerekiyorsa ya da odamı toplamam lazımsa erteledikçe erteliyorum mesela. "abi siktir et sonra çarçabuk hallederiz onu, şimdi arkana yaslan ve mausunu okşa" diyor içimden bir ses.

şimdi eminim bunu okuyanların %90'ı HAHAUHAU ASOSYAL EZİQ LOOOOSER diyecek. ama bunların %50'si de internet bağımlısı muhtemelen. hiçbir sebep yokken facebook veya twitter'a bakmak zorunda hisseden, 15 dakika telefon veya internet olmayınca elini ayağını nereye koyacağını şaşıran insanlar.

sürekli internetle haşır neşir olduğumuz için, aslında ne bok yediğimizin farkına bile varmıyoruz çoğumuz. ha herkes benim gibi değil tabii ki, işini bitirip kapatanı da var ama ben yapamıyom işte.

ben AMATEM'e gidersem şimdi "yav he he" diyerek geri mi gönderirler? kliniğe yatırıp murat kekilli'nin salını salını klibindeki gibi deli gömleği giydirip duvardan duvara mı vururlar? yedi kere kendi üzerime döner miyim? yoksa, yoksa kapsamlı ve ilgili bir tedaviyle internet kullanımını makul düzeye indirip hayatımı internetin bir parçası değil de, interneti hayatımın parçası yapmamı sağlayabilirler mi?

***

lütfen basit önerilerle gelmeyin, inanın hepsini defalarca denedim. sözlük hesabımı 1 ay kapalı tuttuğum, benzer şekilde duyuruya günlerce girmediğim oldu. bunlar çözüm değil. sözlük olmazsa başka bir şey oyalıyor. ben "diyet" değil, ömür boyu takip edebileceğim bir düzen istiyorum. bu duyuruyu açma sebebim profesyonel destek hakkında bilgi almak. o yüzden modemin fişini çek, kasayı yan yatır, insan içine karış demeyin hiç. zaten sorunum, bunları yaptığım zaman huzursuz olmam.

***

güncel ve çok basit bir örnek: bu akşam cimbom'un aylardır heyecanla beklediğim şampiyonlar ligi maçı var. benim saat 12 olmadan uyumam gerekiyor. maçı izlemek istiyorum ama sonrasında internete girmeden yatmam gerekecek. huzursuz olacağım. sırf bu yüzden maçı izlemek gelmiyor içimden. bu çok saçma işte.
(4) 

ARKADAN DAVULLU şarkılar arıyorum

pescador #835522 
canım son ses müzik dinlemek istiyor. normalde pop sevmem ama pop bile olur yani, tür fark etmez. ARKADAN DAVULLU dediğim şey, böyle arkadan tuputupu tututu tuputupu turututtu diye davul duyuluyor. önden de olabilir, davul olsun yeter ki.

şuna benzer şeyler istiyorum, kulaklığı olanlar bi bakabilirse,

www.youtube.com (ilk 10 saniyeyi dinlemeniz yeterli)
www.youtube.com (47. saniye, korkunçlu adam)
(13) 

karizmatik erkek kimdir, nedir? nasıl olunur?

pescador #835426 
sizce karizmatiğin tanımı nedir? mesela kim karizmatiktir, neden karizmatiktir? cinsiyet ve yaşla birlikte yazar mısınız? başlıkta erkek dedim ama kadın da olur yani fark etmez, yardırın.

ya düşünüyorum da bana çok garip geliyor bu mevzu. mesela putin. iyiliğini kötülüğünü siyasetini bir kenara bırakırsak, bence çok karizmatik adam. duruşu, bakışı falan güven veriyor insana. "hmm bu adam şey" dedirtiyor.

ben karizma olayının kişiden kişiye değişeceğini pek düşünmüyorum aslında. yani kedi gibi, mıymıy, başı eğik yürüyen bir adamı kimse karizmatik bulmaz sanırım. ama görüyorum ki buluyolar. o adamlar üzülmesin diye mi söylüyolar bunları yoksa karizma da güzellik gibi göreceli mi sizce?

dökülün hele sizin karizmatiğiniz ney, kim?
(1) 

cemal reşit rey'de koltuklar numaralı mı?

pescador #834726 
iki tane bilet alacağım da blok seçiminde SALON SAG TEK ve SALON SOL CIFT şeklinde iki seçenek var. koltuklar numaralıysa eğer, yan yana olması lazım. neyi seçmem lazım benim? bir şey fark ettiriyor mu bu sağ tek sol çift mevzuu?

yani şöyle oturma planını da vermişler ama benim kafam basmadı. bi' taraf 20'den 36'ya gidiyor, hemen yanından 35'ten tekrar 19'a iniyor. 1-2-3-4 diye değil de 20-36-35-19 şeklinde mi gitmişler nedir bu?

plan şu,

www.biletix.com
(2) 

benimki ne sigortası olarak geçiyor?

pescador #834571 
20 yaşında erkek öğrenciyim. babamın sosyal güvencesi yoktu. devlet hastanesi bile tedavi için 40-50 lira alıyordu falan. sonra "okuyom ben ya" diye sgk'ya gittim, gelir beyanı bilmem nesi yaptık. ondan sonra hiç para vermemeye başladım, sigortalı oldum.

benimkinin adı ne diye geçiyor? yani özel hastaneye muayene ücretini soracağım, sigorta ne kadarını karşılıyor diye sorarken ne demem lazım benim? "sigortam var" desem yeterli mi, SGK'dan sigortalıyım mı dicem ne dicem? ona göre kestiği karşıladığı vs. değişiyo çünkü sanırım. uzun adamın güvenli kolları sarmalıyor beni.
(9) 

buluşma teklif edicem de nasıl?

pescador #834502 
mevzu çok karışık ve saçma. anlayabileceğiniz şekilde özetlemeye çalışayım: ben 20 yaşında erkeğim, o 25 yaşında kadın. işinde gücünde falan bi insan. benim platoniğim, öyle diyelim. ben kendisine "istanbul'a döndüğümde buluşalım" dedim. olur dedi.

normalde aramızda iletişim yok. benimle konuşmuyor. ben ona sürekli saykodelik şeyler yazıyorum falan. okuduğunu biliyorum. hayati sorular sorarsam cevap veriyor bazen. ama konuşmuyo yani işte.

bu durumda ben nasıl davranayım? mekanı, zamanı falan kendim seçip "yarın saat 8'de show tv ekranlarında ;) ;)" mı diyeyim? evinden alma gibi bi şey yapsam mesela komik mi olur yoksa normal mi? veya öderken nasıl davranayım? evinden almayayım ulan karşıda kız, ne gerek var evinden almaya, volkan mıyım ben?

sonuçta ben onun için el kadar bebeyim, neblim evinden alırsam ya da hesabı ödersem böyle takım elbise giymiş çocuk gibi görünürüm, yapmacık bulup güler diye düşünüyorum. e öte yandan sevdiğim kişiyle 14 yaşındaymışım gibi buluşmak da istemiyorum, neblim inisiyatif alıp bi şeylere ben karar vereyim istiyorum. bitches love karar veren erkekler. yani "olm buluştuysa seni adamdan sayıyodur, tabii ki şeklini koy ;))" demeyin, saymadığını biliyorum.

aramızda bir şey yok, olma ihtimali de yok. nur cemalini yakından görebileyim, dokunabileyim diye lütfetti herhalde yani oturup bir iki bira içeriz en fazla. ömrümün geri kalanında da bi daha hiçbi yerde görmem sanırım.

napiyim şimdi ne demek, nasıl davranmak gerek? istediğim tek şey, "dengeli" olmak. yani kızı etkilemek gibi bi derdim zaten yok, o iş yalan. dengeli, normal olsun her şey yeter. 20 yaşında olsaydı ne yapacağımı bilirdim de şimdi işinde gücünde yetişkin, onu çok sevdiğimi bilen bi kadınla buluşucam düşününce bile aklım çıkıyo.
(11) 

kocaeli'de neden metro veya tramvay yok?

pescador #834440 
hiç görmedim ben, galiba tramvay var yani en azından internette fotoğrafı falan görünüyor ama kendisini hiç görmedim. sorum şu ki, neden yok metro ya da şehri kapsayan bir ulaşım ağı falan? gebze dediğiniz yer türkiye'nin en önemli sanayi merkezlerinden. e kocaeli küçük bir yer değil zaten... gölcük tarafları falan dağ tepe, buraya öyle bir sistem inşa etmek muhtemelen çok zordur ama şehir içinde neden yok? yılın sadece 2-3 ayını burada geçirdiğim için ortamları öyle uzaktan izliyorum ama belediyeniz ÇALIŞINCA OLUYOR yazmaktan başka bir şey yapmıyor mu olm?
(6) 

tam unutmaya başlamışken rüyanızda görüp dağıldığınız oluyor mu?

pescador #834280 
ben bunun artık şaka olduğunu düşünmeye başladım. kendimi frenliyorum. uzak dur, sktir et, düşünme, oğlum sana kız mı yok, gencecik adamsın şu haline bak diye diye sancılı bir süreç geçiriyor ve nihayet yavaştan toparlamaya, düşünmemeye başlıyorum.

derken hop, gecesinde berbat bir rüyamın başrolünü çalıyor ve yine bok gibi uyanıyorum. bunun bana özel bir şey olmadığından eminim diyebilirim ama yine de kendimi rahatlatmak için sorma ihtiyacı hissediyorum, çünkü aşırı rahatsız ediyor.

neden her seferinde "tamam bitti" dediğim yerde giriyor ya? neden peşinde koştuğum zaman girmiyor, neden girip girmemesinin hiçbir şeyi değiştirmediği bir zamanda girmiyor? niye tam unuttum dediğim zaman yapıyor bunu? NEDEN NEDEN NEDEN, FAK YU BİAÇ
(12) 

gerçekten gizemli olan, hala çözülememiş olaylar?

pescador #834127 
var mı? yani internet efsanesi olmadığı, gerçekliği bilinen fakat sebebi çözülemeyen, insanlara "vay aq" dedirten bir şey?
(4) 

sadece 3 tane şarkıyı dinlemenize izin verseler?

pescador #834082 
iyice foruma dönüştürdüm kusura bakmayın ama merak ettim, ömrününüzün geri kalanında sadece seçtiğiniz üç tane şarkıyı dinlemenize izin verecek olsalar hangilerini seçerdiniz? ve neden? yani mesela bu ara fena sardığınız ve basiretsiz olduğunuz için mi seçersiniz yoksa sizin için çok anlam ifade ettiğinden mi? yıllardır sıkılmadığınız için mi?

sadece üç. dört olmaz. zorluk çıkarmayın. şarkının hem adını yazar hem de dinlemelik link verirseniz daha güzel olur.
(11) 

rulette krupiyelerin topu istediği sayıya düşürmesi?

pescador #834051 
böyle bir geyik var ve sanırım doğru. yani her seferinde tak diye üzerine atamasalar bile etrafındaki yakın sayılara düşürebiliyorlar. oyuncunun bahsini izleyip ona göre atabiliyorlar vs.

bu durumda krupiyenin bir arkadaşıyla anlaşıp kumarhaneyi gayet yasal yollardan soymasının önündeki engel nedir? yani adam der ki, sayıları sallıyorum tamamen, çemberde yan yana dizili olduklarını varsayın,

birinci spinde 3-6-8-11-17'ye koy
ikinci spinde 1-4-6-14-22-25'e koy

vs.

bu şekilde ona göre atsalar kazanamazlar mı? 5 sayıya 100'er dolar koyarsanız ve bir tanesi gelirse, yanlış olmasın ama 3500 alıyorsunuz bildiğim kadarıyla, 35 katı. tek spinde 3000 dolar yani 500'e karşılık. krupiyeler zaten kaybedilen paradan pay aldıkları için böyle bir şeye girişmez mi, yani var mı öyle bi şey? ya da girişse bile beceremez mi örneğin?

istedikleri yere atabiliyorlarsa bunu manipüle de edebilirler rahatlıkla. arkadaşlarım bana einstein demiyor ama merak ettim yani, böyle bi' şey olmaz mı? krupiye tanıdığınız varsa yapalım mı böyle bi şey?
(3) 

almanlık ne güzel - neubauten nasıl okunur?

pescador #834031 
noybauten mi daha doğru noybautın mı? iki şekilde de telaffuz edilebilir mi, yani ağız farklılığı olarak kabul edilir mi bu? birilerinin colour diğerlerinin color demesi gibi, kimlerdi unuttum şimdi. tam olarak doğrusu ne bunun?
(4) 

hastaneye randevusuz gitsem alırlar mı?

pescador #833638 
içimdeki anarşist çok tembel. kurallara uyan ve vergisini veren sade bir vatandaşım. acil bir şey yoksa randevumu alır, gerekiyorsa 10 gün bekler ve hastaneye randevu saatinde giderim. içimdeki küçük enişte, muayene saatim geçtiği halde içeri alınmadığım zaman ortaya çıkar sadece.

pazartesi günü 10:30 - 15:30 arasında boşum sanırım. bu saatler arasında ne zaman gidebileceğim net değil, o yüzden randevu almak istemiyorum. ben hastaneye gitsem oradayken randevu alabilir miyim? veriyorlar mı?

ortopediye gideceğim. hatta spesifik olarak, haseki'nin 29 mayıs polikliniği olur muhtemelen. ya da narkoz işlerinden anlıyorsanız sizinle buluşalım, direkt sağ ayağımı kesip atın. sıkıldım.
(3) 

iü edebiyat fakültesi internet sorusu

pescador #833048 
dün korkunç ders boşluğunu nasıl değerlendireceğimi düşünmüş ve fikirleri almak için duyuru açmıştım. orada bana dediler ki okulda internet var. şimdi şöyle bi imkan var, ben lebtobu şarja takabilecek yer bulursam oturup KHL maçı izleyebilirim o saatte. çok da şahane olur.

ama edebiyat fakültesinde sopcast açacak kadar bağlantı yoktur di mi? nasıl hızı, giren eden var mı hiç? bi de okulun ağına girdiğimizde DNS'imiz falan otomatik onun şeyi mi oluyo yoksa bizim DNS ayarımız duruyo mu? açıp porno izlemicem zaten okulda ama sopcast'in açılması için mevcut DNS ayarının korunması lazım.

açılır mı sopcast falan? açılmayacaksa, ne açılır? internetten girip dizi izlenebilir mi örneğin? edebiyat fakültesi dediğimiz yerin nüfusu 1 milyon, herkese yetecek interneti allah nasıl yaratıyor?
(7) 

KYK ile ilgili birkaç soru

pescador #832700 
1) eylül 2016'da bitiyormuş kredim. o saatten sonra istesem de alamaz mıyım? burs değil kredi, dikkatinizi çekerim. hani "abicim vericem bi şekilde" desem, iki senecik daha alamaz mıyım? olabilemez mi?

2) şubatta bana iki aylık verdiler tek seferde. sanırım her sene bir kez oluyormuş bu. iki aylık veriyorlar ama sonraki ay da veriyorlar, yani ekstra oluyor verilen. 2015'te de şubat ayında mı verilir o?

3) ödeme başlangıcı ekim 2019 olarak görünüyor. o aydan itibaren, aylık atıyorum 350 lira olarak falan geri ödemem gerekiyor di mi? ödeyemezsem? mesela 2020'ye kadar bekletsem ben onu, ya da 2021? bu süreçte faiz mi biniyor, binerse ne kadar?

4) kredi de burs da yılın 12 ayı veriliyor değil mi? şu ana kadar hiç aksadığına denk gelmedim ama bir ara kaydımı sildirdiğim için kesilmişti falan. emin olayım istiyorum.
(19) 

ders programındaki korkunç boşluk

pescador #832558 
pazartesi günü 10:55'te bitiyor ders, bir sonraki 15:30'da. okul fatih'te, ev acıbadem'de. gidip gelmek hem gereksiz masraf hem de verimsiz olur sanki.

şimdi çok büyük yazar olacağım için diyorum ki kütüphaneye çekilip kitap okuyayım. ama ben taş çatlasa bir saat okurum, daha fazlasını kafam kaldırmıyor. fıldır fıldır mustafa sandal gibi dönüyo gözlerim, odaklanamıyorum. okulun etrafında kafe mafe dolu tabii de ben sevmiyorum öyle ortamlar, her pazartesi ders arasında çay kahve içecek lüksüm de yok açıkçası.

ne yapayım? yemin ederim aklıma internet kafeye gidip kantır strayk oynamak geliyo sinirden kendimi bıçaklıycam. yok mu entel dantel ÜNÜVERSİTELİ GENÇ aktivitesi böyle az para gerektiren falan? neler olabilir?

ya da eve mi gitsem ya, yol 2 saat bile sürmüyor. evde 2 saatte hmm ne biliyim bi şeyler yapılır herhalde, yapılmaz mı?
(3) 

internetten poker oynamak

pescador #831972 
bahis sitelerinde poker oynadığımızda katakulliye denk gelme ihtimalimiz var mı? sanal bahisler olsun, rulet olsun bunlarda sonuçları istediği gibi belirleyebiliyor makina sonuçta. pokerde makinanın veya başka birinin inisiyatif alması durumu söz konusu olabiliyor mu?
(3) 

türk edebiyatından kesinlikle okunması gereken yazar ve romanlar

pescador #831883 
öncelikle "skerim seni de kitabını da, yeter kaçıncı kez açıyosun" demeyin. bu tip duyurulara verilen tüm cevapları saklıyorum ve yazılan tüm önerileri kendi zevkime göre parçalara ayırıp, 5'li 6'lı gruplar halinde alıp okuyorum. yani önerdiğiniz tüm kitaplar bir şekilde okunuyor, laf olsun diye açmıyorum öneri duyurularını.

bu duyurumuzun konusu, türk edebiyatının okunması gereken yazar ve eserleri. isim verip "bu abinin/ablanın tüm kitapları okunacak!" da diyebilirsiniz, çok önemli ve değerli gördüğünüz eserleri de isim olarak verebilirsiniz. zaman aralığı pek fark etmez ama önceliğim türk edebiyatının temelini atan insanlar.
(25) 

tezer özlü hakkında ne düşünüyorsunuz?

pescador #831560 
benim resmen alerjim var bu kadına. türk edebiyatının lirik prensesi falan demiyorlar mı bir de düşüp ölesim geliyor. bizim 12 yaşında msn iletimize yazdığımız şeyleri yazmış resmen. olay örgüsü yok bi şey yok, karman çorman aklına ne geliyorsa anlatmış. evliliğe karşı ama defalarca evlenmiş falan mesela böyle komik komik icraatları olan bi abla.

siz ne düşünüyorsunuz? ben okumadan önce, bana çok önermişlerdi. sen çok seversin falan dediler. pavese'yi seven bunu da sever dediler. okuduktan sonra bunu söyleyen herkesle iletişimi kestim. pavese'yle tezer özlü'yü aynı cümlede kullanmak bile pavese'ye hakaret olur diye düşünüyorum.

allah aşkına bu kezo abla ne yazmış türk edebiyatının lirik prensesi olacak kadar?
(5) 

milli takım reklamındaki şarkıyı kim söylüyor?

pescador #831527 
ntv spor'da sabah akşam dönen, turkcell'in "yüreğini koy" temalı iğrenç reklamındaki iğrenç şarkıyı seslendiren boru sesli kadın kim?
(1) 

açıköğretimle ilgili birkaç soru

pescador #831512 
ya bunların sitesi acayip karışık. ben bu yıldan başlayarak işletme okumak, dört sene sonra hem bölüm diplomamı hem de bunu birlikte almak niyetindeyim. zaten 2 yıldır yatıyom bi dönemi bile geçemedim okulda, pescador cephesinde kayba tahammül yok. galibiyet parolasıyla oynuyoruz artık.

şu adreste son kayıt tarihi 12 eylül yazıyor: www.anadolu.edu.tr

allahını seven benim ne yapmam gerektiğini, bu sitede nereye uğramam, nereye bakmam gerektiğini açıklayabilir mi?

bir de harçlar ne kadar olacak bu yıl? taksit falan olabiliyor mu? çok fakirim çünkü ama param yok diye bir sene kaybetmek istemiyorum, bir an önce kaydolayım da okuyayım.

cidden hiçbi şey bilmiyorum ve siteyi geçen yıldan beri taramama rağmen aradığım şeyi bulmayı beceremiyorum. benim şimdi ne yapmam lazım tane tane anlatırsanız çok sevinirim.
(4) 

flightradar'da uçağı bulamadım

pescador #831503 
SQ392 numarası, uçuş şeysi her neyse. böyle filtrelediğimde flightradar hiçbir uçuş bulamıyor. google'ın dediğine göre kalkmış. bu uçağın linkini falan nasıl bulabilirim? arkadaşım geliyo, stalk'lıcam bi şey olursa haberim olsun diye.
(15) 

okulu ne zaman bitirdiniz, bitirince ne yaptınız?

pescador #831449 
anket tarzı bir soru. mezun olanlar ne yapıyor ne ediyor onu merak ediyorum. aşağıdaki soruları cevablarsanız çok aydınlanırım, memnun olurum

1) kaç yaşında mezun oldunuz, kaç senede bitirdiniz?

2) mezuniyetten sonraki birkaç yılınız nasıl geçti? (yüksek lisansa başladım, askere gittim, otuzbire devam, vs.)

3) şu anki konumunuzdan memnun musunuz? eğer şu an değilseniz, ilerleyen yıllarda iyileşeceğine/yükseleceğinize inanıyor musunuz?

4) okul ve iş konusundaki tercihlerinizden memnun musunuz? yani okulu 4 veya 9 yılda bitirmiş olmak, yabancı dil öğrenmek veya öğrenmemek sizi nasıl etkiledi? şöyle yapmasam ya da yapsam daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?

5) yaşınız ve cinsiyetiniz?
(6) 

atm'de kredi kartı borcu ödeme seçeneğinin olmaması mümkün mü?

pescador #831192 
geçenlerde kredi kartı borcumu ödemek için yapı kredi ATM'sine indim burdaki. daha önce kullanmamıştım hiç. şöyle bir gariplik oldu: kredi kartı borcu ödeme seçeneği çıkmadı. aradım, taradım, her yerini kurcaladım ama bulamadım. daha önce farklı ATM'lerde en az 100 kez işlem yapmışımdır, gözümden kaçan bir şey olduğunu sanmıyorum.

o gün başka ATM'ye gitmedim, hepsi mi kafayı yedi yoksa ona mı özeldi bilemiyorum. kredi kartı boru ödeme seçeneğinin olmaması mümkün mü bir ATM'de? kartta bir sorun olabilir mi ya da?

seçenekleri net olarak hatırlamıyorum, birkaç tane vardı ama kendi kredi kartı borcunu ödeme yoktu. elimde nakit var, onu sokucam alete ödiycem işte yav. nasıl olmaz ki böyle bir seçenek, ilk kez karşılaşıyorum.
(8) 

geçtiği ülke hakkında çok şey öğreten, ülkeye ısındıran romanlar?

pescador #831154 
kendimce böyle bir seri yapmak istiyorum. belli bir şehirde veya ülkede geçsin. o şehri veya ülkeyi, oradaki insanların yaşam tarzlarını vs. anlatsın. yani atıyorum slovenya'da geçiyorsa, okuduğumuzda bu heriflerin ne yiyip içtiğini, sosyal hayatlarını falan az çok görebilelim.

bu tip hangi romanları önerebilirsiniz? ülke hiç fark etmez ama hakkında zaten bi' kamyon şey okuduğumuz yerler olmasa (abd mesela) daha iyi.
(6) 

sözlükteki aşırı subjektif entry'ler hakkında ne düşünüyorsunuz?

pescador #830529 
öncelikle derdimi skeyim, tamam. zaten sözlüğün kalitesi, formatı falan kalmadı ama yine de bu aşırı subjektif entry'ler çok komik ve sinir bozucu görünüyor benim gözüme. atıyorum herif stokholm başlığına "yakında yerleşeceğim şehir" yazıyor. e bana ne amk, bize ne bundan? sözlüğe katkısı ne?

uludağ sözlük'te subjektif entry yasaktı bi ara, hala öyle mi bilmiyorum. o da biraz fazla abartıydı. hani stokholm başlığına "çok beğendiğim şehir" yazsa neyse. kendi fikrini belirtmiş sonuçta. güzel bulmuş yazmış.

ama yakında yerleşeceğim şehir ne yani. çok var böyle entry. bunlar formata aykırı sayılmıyor mu?
(3) 

bir godfather sorusu, sanırım ikinci filmden -spoiler içerir-

pescador #830506 
spoiler spoiler spoiler

üçüncü filmi bitirmedim sanırım, ama problem değil onunla alakalıysa eğer sonunu söyleyebilirsiniz. sorum şu: michael elemanın birini vurduktan sonra ortalık sakinleşsin diye sicilya'ya gönderilmişti hatırlarsanız. orada evlendi sonra. derken eşi arabaya bindi, gaza bastı, havaya uçtu. michael la dur dedi ama çok geç kalmıştı. sonra bir herif koşmaya başladı kaçtı falan.

1) o sahnede michael hatırladığım kadarıyla adamla göz göze gelmiyordu... geliyor muydu yoksa? arabada bomba olduğunu nasıl anladı ki hemen kadına dur diye bağırdı?

2) o bombayı kim koydu, neden koydu? hiç hatırlamıyorum ya.

spoiler spoiler spoiler
(8) 

yumrukla adam öldürmek?

pescador #830469 
daha önce bir boksör yapmıştı bu hayvanlığı sanırım. şişli'de trafik kazasından sonra çıkan kavgada bir başka hayvan daha yapmış galiba bugün.

fizikteki birimleri adları falan unuttum ama yetişkin bir erkeği yumrukla öldürebilmek için ne kadar güç uygulamak gerekir mesela? dünyada her gün binlerce yumruk atılıyordur eminim, bu sırada ölme ihtimali kaç? yani bu hayvanlar nasıl vuruyor ki insanlar ölüyor?

düşünüyorum, aslında gayet normal geliyor. sağlam bir boksör yumruk atsa ben de ölürüm herhalde, kafam nasıl dayansın ona. ama öte yandan, herkes de ölmüyor. adam ölmüş mesela ama belki ben ölmeyecektim o yumruğu yesem. niye ki? kafatası mı daha sağlam, ne yani?

çok garip bir soru olduğunun farkındayım ama anlamdıramıyorum, yumrukla nasıl ölür lan insan? hadi birisi öldü, diğeri nasıl ölmez?
(13) 

gürcistan'a gidilir mi? gidilirse ne yapılır?

pescador #830431 
yurtdışına çıkmayı hep istemişimdir ama hem tembellikten, hem şanssızlıktan, hem fakirlikten hiç beceremedim daha. gürcistan'a giriş-çıkışın çok kolay olduğunu biliyorum ama istanbul'dan oraya gitmeye değer mi, ondan emin değilim. çok paraya da ihtiyaç olmasa gerek. sorularımı dizeyim,

1) birkaç günlüğüne de olsa (zaten daha fazlasını ne yapacağız, minicik memleket) gidilir mi dersiniz? gezilip görülecek yeri var mı, varsa neresi?

2) en büyük çekincem dil. ingilizcem var ama gürcüce bilmiyorum. yöre halkıyla ingilizce ya da türkçe anlaşmak mümkün olur mu? kiril alfabesi gibi kolaysa, hiç değilse tabelaları falan okuyabilmek için gürcülerin alfabesini öğrenirim birkaç günde. faydası olur mu yoksa uğraşmayayım mı hiç? "abi öğrenciyiz :((" nasıl deniyor mesela?

3) uçakla mı gitmek daha rahat olur yoksa otobüsle mi?

4) ne kadar para harcarım? yemekler olsun, konaklama olsun, şehiriçi ya da şehirler arası yollara ne kadar para gerekir?

5) 20 yaşındayım. 100 lirayla kumarhaneye girersem sktir git lan gerizekalı mısın, ayak altında dolaşma deyip kovalarlar mı? :(

bu sorulara ek olarak her türlü rehber, fikir, öneriye açığım. çok affedersiniz sokarım artık, gitmek istiyorum ben bir yerlere. dağı tepesi yok mu gürcistan'ın oraya falan tırmanırım ne bileyim farklı bir ülke gördüm derim lan, yeter. moralim bozuluyor. ARE YOU SEX diyemeyen adamlar avrupa turuna çıkıyor, biz 50 senedir ingilizce okuyoruz ispanyolcaya girip italyancadan çıkıyoruz edirne'nin ötesine geçemedik. gerçi gürcistan da diğer tarafta, trabzon'un ötesine geçicez. anasını skim böyle işin.

mobil görünümden çık