eh zamanında trajik bir polonya anım olduğu için çok ürkeğim vize konusunda, bilenlere sorayım istedim.
niyetim şu: panathinaikos'un bir euroleague maçına gitmek. devletten öğrenim kredisi alıyorum haliyle öğrenciyim, aynı zamanda bu kredinin yaklaşık iki katı kadar kazandıran devamlı bir işim var. yani miktar az ama düzenli.
ben 2 günlük hostel/otel rezervasyonu, uçak ve maç biletleri, öğrenci belgesi, son 6 ayın banka hesap dökümü, "maç izleyip döncem, baklava best greek food" yazılı bir dilekçe vs. sunsam verirler mi bana vize? beni tedirgin eden şey şu: ayda 1000 lira bile kazanmıyorum. yani banka hesabına bakınca "bu ne la fakir bu" demelerinden çekiniyorum.
ayrıca telif şeysiyle çalışıyorum, yani firmaya bağlı değilim. "bu bizim çalışanımızdır" ya da o tarz bir yazı alma şansım yok. fikir satıyom ben oraya. yarın satmaktan da vazgeçebilirim yani, sadece sözleşmemiz var bunun dışında birbirimizi iplemiyoz hiç.
telefonumu falan da satıcam yakın zamanda yani böyle bi şansım olabilir, çok da muhteşem olur biliyo musunuz? verirler mi, yavşayayım mı ne dersiniz?
niyetim şu: panathinaikos'un bir euroleague maçına gitmek. devletten öğrenim kredisi alıyorum haliyle öğrenciyim, aynı zamanda bu kredinin yaklaşık iki katı kadar kazandıran devamlı bir işim var. yani miktar az ama düzenli.
ben 2 günlük hostel/otel rezervasyonu, uçak ve maç biletleri, öğrenci belgesi, son 6 ayın banka hesap dökümü, "maç izleyip döncem, baklava best greek food" yazılı bir dilekçe vs. sunsam verirler mi bana vize? beni tedirgin eden şey şu: ayda 1000 lira bile kazanmıyorum. yani banka hesabına bakınca "bu ne la fakir bu" demelerinden çekiniyorum.
ayrıca telif şeysiyle çalışıyorum, yani firmaya bağlı değilim. "bu bizim çalışanımızdır" ya da o tarz bir yazı alma şansım yok. fikir satıyom ben oraya. yarın satmaktan da vazgeçebilirim yani, sadece sözleşmemiz var bunun dışında birbirimizi iplemiyoz hiç.
telefonumu falan da satıcam yakın zamanda yani böyle bi şansım olabilir, çok da muhteşem olur biliyo musunuz? verirler mi, yavşayayım mı ne dersiniz?
arkadaşım için soruyorum. eski bilgisayarından gelen 770 lira var. bütçe bunun dışında çok oynayamaz. maksimum 850 diyelim hadi. çok beklentisi yok. dizi-film izlerken, herhangi bir işle uğraşırken kasmasın abuk subuk sorun çıkarmasın yeterli. yani aslında bu fiyata alınabilecek en sağlam laptop'ı arıyor kendisi.
ne önerirsiniz? dediğim gibi oyun oynatsın, ekranı devasa olsun, yemek yapsın gibi istekler yok. fiyatına göre kaliteli bi şeyler olsun yeterli.
ne önerirsiniz? dediğim gibi oyun oynatsın, ekranı devasa olsun, yemek yapsın gibi istekler yok. fiyatına göre kaliteli bi şeyler olsun yeterli.
1) berbat beslendiğim ve uyuduğum için sanırım vücudun ihtiyaç duyduğu her şeyde eksiğim var. kolay yoldan çeşitli vitaminleri nasıl alabilirim? yani hap olur, meyve olur ne bileyim beynim ve sinir sistemim çökmek üzere artık hissediyorum, bunu nasıl toparlayabilirim? beslenmeyi düzene sokmaya çalışıyorum ama kısa vadede de bünyeyi coşturacak bir şey lazım yine de. çok eksiğin var diyorlar. özellikle sürekli yorgunluk, zihin bulanıklığı, olduğu yerde mal gibi kalma şeklinde semptomlar nedeniyle ciddi miktarda B vitamini eksikliği var diye düşündüm, bilmiyorum katılacak mısın kaan.
2) yine saydığım sebeplerden ötürü benim sindirim sistemim, bağırsaklarım falan da bozuk. internette "peppermint tea"nin sindirim ve gaz konusunda vücuda çok iyi geldiğini okudum. koştum şu doğadan'ın naneli-ıhlamurlu sallama çaylarından aldım. her akşam şekersiz bir tane yuvarlasam bundan uzun vadede iyi gelir mi? yoksa zararlı mı bu çaylar? fabrikasyon ürün sonuçta, bilmiyorum gerçekten bitkisel mi faydalı mı yoksa uzun vadede kanser mi yapıyo.
allah aşkına aktara git demeyin, raftaki çayı zor buluyom aktardan nane falan alamam hiç :(
2) yine saydığım sebeplerden ötürü benim sindirim sistemim, bağırsaklarım falan da bozuk. internette "peppermint tea"nin sindirim ve gaz konusunda vücuda çok iyi geldiğini okudum. koştum şu doğadan'ın naneli-ıhlamurlu sallama çaylarından aldım. her akşam şekersiz bir tane yuvarlasam bundan uzun vadede iyi gelir mi? yoksa zararlı mı bu çaylar? fabrikasyon ürün sonuçta, bilmiyorum gerçekten bitkisel mi faydalı mı yoksa uzun vadede kanser mi yapıyo.
allah aşkına aktara git demeyin, raftaki çayı zor buluyom aktardan nane falan alamam hiç :(
ayrılıkçeşmesi istasyonu içerisinden direkt carrefour'a çıkılabiliyor mu? yoksa istasyondan çıkıp nautilus'a yürümek mi lazım?
iyi masa tenisi ve basketbol oynar(d)ım. sakatlığım dolayısıyla zaten bu planım 2016'ya sarkacak, 2015'i gödü toparlamakla ve bol bol çalışmakla geçirmem lazım.
ben istiyorum ki haftada bir maç ve birkaç antrenman yapabileceğim bir takım olsun, işte ligimiz falan olsun maçlara çıkalım vs. mümkün mü böyle bir şey? hiçbir zaman profesyonelleşmedim, boy anlamında da bayağı güdük kaldım sayılır (1.78) ama amatör organizasyonlar için her türlü giderim var sanırım basketbolda. aynı şekilde masa tenisi de olabilir. futbolda kötüyüm, oynadığımdan da keyif alamıyorum.
var mı bu tarz devamlı etkinlik bildiğiniz? abi profesyonel olmadım diye bi' play-off heyecanı yaşamadan ölmek istemiyom ben ya. nike kafa bandım bile var çok güzel gard oynarım deli no-look pass atarım, peki bunları nerde yapabilirim?
alternatifler arasında boks da var aslında ama boks kursuna her ay 130-150 lira küsür para vermek lazım. açıkçası yıllar boyu sürdürebileceğim bir tempo değil.
ben istiyorum ki haftada bir maç ve birkaç antrenman yapabileceğim bir takım olsun, işte ligimiz falan olsun maçlara çıkalım vs. mümkün mü böyle bir şey? hiçbir zaman profesyonelleşmedim, boy anlamında da bayağı güdük kaldım sayılır (1.78) ama amatör organizasyonlar için her türlü giderim var sanırım basketbolda. aynı şekilde masa tenisi de olabilir. futbolda kötüyüm, oynadığımdan da keyif alamıyorum.
var mı bu tarz devamlı etkinlik bildiğiniz? abi profesyonel olmadım diye bi' play-off heyecanı yaşamadan ölmek istemiyom ben ya. nike kafa bandım bile var çok güzel gard oynarım deli no-look pass atarım, peki bunları nerde yapabilirim?
alternatifler arasında boks da var aslında ama boks kursuna her ay 130-150 lira küsür para vermek lazım. açıkçası yıllar boyu sürdürebileceğim bir tempo değil.
yıllardır merak ettiğim ama hakkında doyurucu bilgiye ulaşamadığım bir konu. duyuruya sordum mu hatırlamıyorum. soru aslında gayet basit: heteroseksüel bir erkeğin, yıllar boyunca bir kadına özlem duymasında libido/testosteron/cinsellikle alakalı herhangi bir hormon hangi seviyede önemlidir? aynı şey kadınlar için de sorulabilir.
örneğin bir şey yapılsa, cinsel istek bıçakla kesilmiş gibi sıfıra inse... bu durumda herif zamanla "amaan" deyip kadını düşünmekten vazgeçer mi? başkalarına duyulan istek, hatta onlarla yabılan seks alışverişi dahi özlemi dindirmiyor.
bu o kadar saçma bir hal ki, bence duygusal yaklaşılabilecek, kestirilip atılabilecek bir şey değil. kendim için demiyorum bunu, milyonlarca adam var eski sevgilisini ya da platoniğini falan yıllarca unutamayan özleyen.
neden oluyor bu? şunu engelleyecek, hormonlarla oynayacak bir ilaç yok mu? var. e bunlar için neden yapmıyorlar hiç? ne bileyim "pipilemin hormonu salgılandıkça insan eski sevgilisini özler, bu ilaç da o hormonun saçını başını yolar ayol" diye bi abla çıksa ilaç yapsa olmuyo mu?
bununla ilgili yazgı çizgi geyik var mı gerizekalıya anlatır gibi anlatan? yani neden özlüyoruz, neden ihtiyaç hissediyoruz, neden oluyor bağzı şeyler? özetle bunu merak ediyorum. bu konu hakkında ingilizce olur türkçe olur açıklayıcı, öğretici, basit dille yazılmış şeyler okumak isterim. ama arama özürlüyüm, kendim bulamıyorum. bir yardımcı olsanız, olmaz mı?
örneğin bir şey yapılsa, cinsel istek bıçakla kesilmiş gibi sıfıra inse... bu durumda herif zamanla "amaan" deyip kadını düşünmekten vazgeçer mi? başkalarına duyulan istek, hatta onlarla yabılan seks alışverişi dahi özlemi dindirmiyor.
bu o kadar saçma bir hal ki, bence duygusal yaklaşılabilecek, kestirilip atılabilecek bir şey değil. kendim için demiyorum bunu, milyonlarca adam var eski sevgilisini ya da platoniğini falan yıllarca unutamayan özleyen.
neden oluyor bu? şunu engelleyecek, hormonlarla oynayacak bir ilaç yok mu? var. e bunlar için neden yapmıyorlar hiç? ne bileyim "pipilemin hormonu salgılandıkça insan eski sevgilisini özler, bu ilaç da o hormonun saçını başını yolar ayol" diye bi abla çıksa ilaç yapsa olmuyo mu?
bununla ilgili yazgı çizgi geyik var mı gerizekalıya anlatır gibi anlatan? yani neden özlüyoruz, neden ihtiyaç hissediyoruz, neden oluyor bağzı şeyler? özetle bunu merak ediyorum. bu konu hakkında ingilizce olur türkçe olur açıklayıcı, öğretici, basit dille yazılmış şeyler okumak isterim. ama arama özürlüyüm, kendim bulamıyorum. bir yardımcı olsanız, olmaz mı?
DİVOŞINı FEEL edebileceğimiz, turnuvalar ve takımlar hakkında yazıp çizen güzel kokulu kuşe kağıda ya da internet üzerinden yayın yapan dergi biliyor musunuz acaba? basketbolu severim ederim ama bayağıdır uzak kaldım. bu sene digiturkplay'den euroleague'i izliyorum. eurocup'ta da karşıyaka'yla ploieşti'yi takip etmeye çalışıyorum. ama gelin görün ki takımların genel kalitesi, turnuvaların kalitesi vs. bu konularda pek fikrim yok. şöyle kapsamlı bilgilendiren, güzel makaleler ve analizler yayınlayan basketbolseverler yok mu?
canım sıkıldı da the weeping song'un başını söyliyim dedim, bi dizede sapıttım VÖÖÖÖEEEEPİNG dedim onu görmezden gelelim lütfen. bi de normalde şarkıyı seviyosanız dinlemeyin sfjsjfksl
muhteşem ötesi deyil mi, siz ne diyosunuz,
vocaroo.com
her dizeden önce HIEE diye nefes sesi falan çıkmış, mikrofon dandik olduğu için bam güm çok ses olmuş sabahtan beri gülüyorum siz de gülün dedim.
bu da şarkının kendisi,
www.youtube.com
muhteşem ötesi deyil mi, siz ne diyosunuz,
vocaroo.com
her dizeden önce HIEE diye nefes sesi falan çıkmış, mikrofon dandik olduğu için bam güm çok ses olmuş sabahtan beri gülüyorum siz de gülün dedim.
bu da şarkının kendisi,
www.youtube.com

bi iş için bana 500-600 lira civarında para lazım. 500 alırsam 12 ay vadeli, ayda 50 tl taksit falan götürürüm problem değil. öğrenciyim, 300 tl kyk kredim var. aynı zamanda çalışıyorum ama firmayla bağım yok, telif ödemesi alıyorum. dolayısıyla maaş bordrosu ya da şirketten yazı alma işi sıkıntı. maaşımın yattığı hesabın dökümünü falan gösterebilirim sanırım.
bissürü belge istemeyecek, harçlık niyetine şöyle avcuma 600 lirayı koyup "her ay %1,10 faizle ödersin canısı :))" diyecek bir banka yok mu? tefeci mefeci kesinlikle düşünmüyorum, zaten tefeci 500 liraya gtüyle güler sanırım.
nasıl halledebiliriz bu işi?
bissürü belge istemeyecek, harçlık niyetine şöyle avcuma 600 lirayı koyup "her ay %1,10 faizle ödersin canısı :))" diyecek bir banka yok mu? tefeci mefeci kesinlikle düşünmüyorum, zaten tefeci 500 liraya gtüyle güler sanırım.
nasıl halledebiliriz bu işi?
ben bir ay kadar önce "iki saat aç kalsam düşüp bayılıyom" şikayetiyle gittiğimde kan testi istemişlerdi. yaptırdım. eh devlet hastanesi olduğu için daha sonra göstermek üzere başka bir doktora randevu aldım acelesi yok diyerek, hem "duyuruya sorarık" dedim. ama o sonuç kağıdını bulamıyorum koyduğum yerde.
elimde tüm değerler mevcut. yani neyim ne kadarmış, normali ne kadarmış vs. kağıtta yazdığı gibi yazıyor. duyuruya sormuştum çünkü.
ben kadına bunu izah etsem, kendi yazdığım kağıdı versem buna güvenerek bana ilaç veya muayene uygular mı/önerir mi? yoksa çok gerizekalısın keşke ölsen deyip kendisi de kan testi mi ister?
bu tip aslında cevabının çok basit olduğunu düşündüğüm ama sonucunu bir türlü kestiremediğim abuk subuk sorularımı çok seviyom işin açığı. yarına uyanmak için mükemmel bir merak unsuru. kimisi "hmm öyle mi cnm, hmmm bak sende şu varmış, hmmm" deyip ilaç yazabilir. kimisi "kendini de kaybetseydin gerizekalı???" diyebilir. belki. çok garip. herkes farklı farklı. çok ilginç gerçekten.
elimde tüm değerler mevcut. yani neyim ne kadarmış, normali ne kadarmış vs. kağıtta yazdığı gibi yazıyor. duyuruya sormuştum çünkü.
ben kadına bunu izah etsem, kendi yazdığım kağıdı versem buna güvenerek bana ilaç veya muayene uygular mı/önerir mi? yoksa çok gerizekalısın keşke ölsen deyip kendisi de kan testi mi ister?
bu tip aslında cevabının çok basit olduğunu düşündüğüm ama sonucunu bir türlü kestiremediğim abuk subuk sorularımı çok seviyom işin açığı. yarına uyanmak için mükemmel bir merak unsuru. kimisi "hmm öyle mi cnm, hmmm bak sende şu varmış, hmmm" deyip ilaç yazabilir. kimisi "kendini de kaybetseydin gerizekalı???" diyebilir. belki. çok garip. herkes farklı farklı. çok ilginç gerçekten.
var mı acaba? federasyonun sitesinde var mı canlı takip şeysi? benim için gelmiş geçmiş en iyi, en süper canlı skor servisi canliskor.com'dur. onlar bile sadece maç sonucu veriyor türkiye'de erkekler için.
ya da televizyonda var mı, ücretsiz kanalda? bugünkü beşiktaş-palandöken ve fener-ibb maçları lazım.
ya da televizyonda var mı, ücretsiz kanalda? bugünkü beşiktaş-palandöken ve fener-ibb maçları lazım.
geçen yıldan beri sürekli haşlanmış yumurta yiyorum, nefret eder oldum artık. çok tatsız tuzsuz, çirkin bir şey gibi geliyor. bir de onu yiyip insan içine çıkmak ayrı sıkıntı, sucuk yemekten farkı yok benim gözümde.
kahvaltıda hem sağlıklı, hem ucuz, hem hazırlaması kolay neler tüketilebilir? mümkün olduğunca az ekmekle? doyurucu şöyle oturup ayı gibi yiyelim? peynir zeytin domates tamam onlar otomatik geliyor. yanına ne yapalım ama? menemen, yumurta demeyin. başka şeyler. onları da yaparız arada. ama başka ne olabilir?
kahvaltıda hem sağlıklı, hem ucuz, hem hazırlaması kolay neler tüketilebilir? mümkün olduğunca az ekmekle? doyurucu şöyle oturup ayı gibi yiyelim? peynir zeytin domates tamam onlar otomatik geliyor. yanına ne yapalım ama? menemen, yumurta demeyin. başka şeyler. onları da yaparız arada. ama başka ne olabilir?
son 2-3 yıldır hem şekerli beslendiğim hem de su ihtiyacımı meşrubattan karşıladığım, eh hareketsiz de olduğum için berbat bir döngüye girdim. her yaptığım daha çok su ihtiyacına neden olsa da, su ihtiyacımı bile şekerle karşıladığım için haftada 1-2 bardak su içer oldum.
son kan testinde kreatinin ve ürik asit seviyesi bayağı yüksek çıktı. ya da düşük. emin değilim. hangisi kötüyse, susuzluktan kaynaklanıyorsa.
şimdi ben diyorum ki her gün 2 litre su içeyim, hiç değilse vücut su almış olsun. onu halledelim bari. ama içemiyorum. en fazla yarım litre. gerisi gelmiyor. midem falan bulanıyor.
napıcaz bu işi? yürüsem koşsam terlesem güzel susarım ama onu da ayağım sakat diye yapamıyorum işte. şınav çektim demin bissürü yok amk, mıy mıy küçük çocuk gibi iki yudum içebiliyorum anca.
bunu içmesek olmuyo mu şimdi? nasıl içebilirim ben her gün koskoca 2 litre su? olm çok saçma ya. ayda 60 litre su mu içilir, 7 milyar insan var?
son kan testinde kreatinin ve ürik asit seviyesi bayağı yüksek çıktı. ya da düşük. emin değilim. hangisi kötüyse, susuzluktan kaynaklanıyorsa.
şimdi ben diyorum ki her gün 2 litre su içeyim, hiç değilse vücut su almış olsun. onu halledelim bari. ama içemiyorum. en fazla yarım litre. gerisi gelmiyor. midem falan bulanıyor.
napıcaz bu işi? yürüsem koşsam terlesem güzel susarım ama onu da ayağım sakat diye yapamıyorum işte. şınav çektim demin bissürü yok amk, mıy mıy küçük çocuk gibi iki yudum içebiliyorum anca.
bunu içmesek olmuyo mu şimdi? nasıl içebilirim ben her gün koskoca 2 litre su? olm çok saçma ya. ayda 60 litre su mu içilir, 7 milyar insan var?
bunun yasası prosedürü şeysi falan nasıl acaba? yani atıyorum ben kadına desem ki hocam ot satıyorum, sürekli gerginim paranoyağım falan. gidip bunu polise söyleyebilir mi? tut ki söyledi diyelim, psikologdan aldığı bilgiye dayanarak polisin beni tutuklama yetkisi var mı?
"her şey gizli kalmalı" demeyin. oldu da kalmadı diyelim. bu durumda ben kendimi koruyabiliyo muyum kanun önünde? yoksa psikoloğun insafına mı kaldık?
"her şey gizli kalmalı" demeyin. oldu da kalmadı diyelim. bu durumda ben kendimi koruyabiliyo muyum kanun önünde? yoksa psikoloğun insafına mı kaldık?
ya hani ateş edince böyle kolu falan çekiyolar ya trink trunk diye bi şey düşüyo yere. ya da mitralyözde mesela ateş ederken bi taraftan da patır patır yere dökülüyo. ne o? mermi mi? öyleyse, niye? bi tane karşıya atarken bi tane de niye yere düşsün ki? ne o, niye düşüyo? güzel güzel açıklayabilecek olan var mı?
bahsettiğim şey tam olarak şurda var,
www.youtube.com
(41. saniye)
bahsettiğim şey tam olarak şurda var,
www.youtube.com

(41. saniye)
yani tek şarkıyla meşhur olmuş demeyelim de... anladınız siz. the cranberries mesela. belki başka çok güzel şarkıları da vardır pek dinlemedim ben ama zombie'yi bilmeyen yok mesela. bu tarz gruplar/şarkılar soruyorum. kim var bildiğiniz böyle?
kim kay var mesela yine lila lila lilla vardı bi' ara. böyle böyle.
kim kay var mesela yine lila lila lilla vardı bi' ara. böyle böyle.
nasıl ifade edeceğimi tam bilmiyorum aslında bunu. profesyonel dota maçı izlemiş olanlar anlayabilir belki. bakın twitch'te yayın fena değil ama dailymotion'da çok daha iyi. yani nasıl desem, akıyor işte. hareketler falan çok daha hmmm gavurlar smooth diyo ya öyle.
bu fps'yle mi alakalı sadece? ben daha akıcı bir görüntü istiyorum diyelim. arttırmam gereken şey fps di mi? onun için en önemli olan şey ne peki, ekran kartı mı? başka bi şey var mı?
dota'da en düşük ayarla bile oynasam 60fps. en yüksekte de öyle. anlamadım gitti. yakalayamıyom o akıcı oyunu. şimdi de sorun yok, yani hiç takılma etme yok gayet normal. güzel. ama ben daha hızlı aksın istiyorum.
bu fps'yle mi alakalı sadece? ben daha akıcı bir görüntü istiyorum diyelim. arttırmam gereken şey fps di mi? onun için en önemli olan şey ne peki, ekran kartı mı? başka bi şey var mı?
dota'da en düşük ayarla bile oynasam 60fps. en yüksekte de öyle. anlamadım gitti. yakalayamıyom o akıcı oyunu. şimdi de sorun yok, yani hiç takılma etme yok gayet normal. güzel. ama ben daha hızlı aksın istiyorum.
ya bi' yerde bir soru sordum da, adam ısrarla AYNISI KAYNIMDA DA VAR, bende mono vardı yazmış. mono hangi hastalık oluyor ingilizcede? şikayetler de sürekli uykulu olma, zihnin devamlı bulanık olması, yer-zaman şeysinin zayıflaması vs.
başka bir başlıkta görünce aklıma geldi şimdi. morena yazılmış gerçi orda ama ben moreni'ydi diye hatırlıyorum. kraft'ın şu kırmızılı gofreti. onu istanbul'da bulabileceğim bir yer yok mu? abi gofret ötesi bi şey o, süper. şimdi dikkatli besleniyom ya ayda bir cheat day yapçam, o gün 20 tane falan birden gömcem. kaldı 29 gün. nerde bu güzel moreniler, tatlı moreniler? illa bulgaristan'dan mı getirtmemiz lazım? getiren arkadaşım benimle ilişkisini ikinci katip düzeyine indirdi, gönlünü almak için ben de kapitülasyon mu vereyim ona ne yapayım?
seksi fotoğrafı için: www.bgonlineshop.com
seksi fotoğrafı için: www.bgonlineshop.com

özellikle beyindekileri merak ediyorum. illa MR'da falan mı çıkıyor bunlar? ne bileyim birisi ensemize paaat diye yapıştırdı mesela, "aaa sende tümör olabilir" diyemiyor mu? bu tip şeyleri görebilmek için düzenli olarak check-up mı yaptırmalıyız? ona verecek 600 liramız yoksa allaha mı emanetiz? nasıl oluyor?
dün geceden beri korkunç yavaş. kafasına göre gidip geliyor falan. kastamonu ben. kadıköy/ttnet.
sizde nasıl durum, var mı bir anormallik? cumartesi cumartesi şimdi tam maç günü olacak iş değil. olmaz.
sizde nasıl durum, var mı bir anormallik? cumartesi cumartesi şimdi tam maç günü olacak iş değil. olmaz.
sağlığım iyice kötüleşti dostlar. artık bol bol sebze yiyip su içmem lazım. yoksa 30'u göremezmişim. beni brokoli, ıspanak kurtaracakmış. az malzemeyle kolayca hazırlanabilen kolay bir yemek/yemekler önerir misiniz? a 101'de olsun mesela malzemeleri? diğer market çok uzak, üşeniyorum gitmeye zaten moralim bozuk...
mesela bamyayı çok severim ama ben yapamam ki bamya mamya, pişiremem yani beceremem. basit yemeklerle gireyim, sonra bamya da yaparız.
olm sebze ne ya :(
mesela bamyayı çok severim ama ben yapamam ki bamya mamya, pişiremem yani beceremem. basit yemeklerle gireyim, sonra bamya da yaparız.
olm sebze ne ya :(
3-4 kez dikkatimi çekti. bazı sabahlar metro 1 değil de 0.55 alıyor. metro bindiğim ilk toplu taşıma aracı ve aktarma yapılmış olma ihtimali yok. yani acıbadem'deyim ben işte, bu acıbadem durağından bindiğimde dürülüt diye 55 kuruş alıyor sadece.
her gün böyle değil. bu sabah tam aldı mesela. bug falan mı bu yoksa normal mi? 0.55 aldığında ne yazıyor, AKTARMA mı yazıyor ÖĞRENCİ falan mı yazıyor ona hiç dikkat etmedim.
"yok yav yanlış görmüşsündür" demeyin, eminim 55 kuruş aldığından. dediğim gibi, aktarma olma ihtimali yok. sabah 6'da falan biniyorum zaten metroya ben, ne ara aktarma yapcam.
her gün böyle değil. bu sabah tam aldı mesela. bug falan mı bu yoksa normal mi? 0.55 aldığında ne yazıyor, AKTARMA mı yazıyor ÖĞRENCİ falan mı yazıyor ona hiç dikkat etmedim.
"yok yav yanlış görmüşsündür" demeyin, eminim 55 kuruş aldığından. dediğim gibi, aktarma olma ihtimali yok. sabah 6'da falan biniyorum zaten metroya ben, ne ara aktarma yapcam.
psikiyatristim beni psikoloğa yönlendirdi. kendisinin ücreti de pek fahiş. başka bir yere geçmeyi ya da tedaviye ara vermeyi falan düşünmüyorum/istemiyorum. ihtiyacım var buna. ama aylık gelirimin neredeyse %30'unu, bir öğrenci olarak, psikologla 1 saat konuşmak için veremem. olsa vereyim, ama yok.
ben özel sağlık sigortası yaptırsam, ne bileyim mesela allianz'a gidip desem ki gardaş ben özel hastanede psikoloğa gidiyorum, her seferinde çok para vermek istemiyorum... nası bi şey yaparlar?
yani rakamları sallıyorum, ben ayda iki psikolog bir psikiyatrist görüşmesi şeyapmak durumundayım, bunların toplam maliyeti bana 350 lira olsun. ben özel sağlık sigortası yaptırdığımda daha az ödüyor muyum? bir sene falan gitmem lazım kafadan. bunu ben demiyorum doktor diyor. nasıl oluyo bu işler?
öğrenciyim, sosyal güvencem yok. yani var galiba, bu SGK şeyi var ya, gelir beyanı yapıyosun da devlet beleş şeyapıyo... ondan var. devlet hastaneleri beleş bana. ama özelde o hiç geçmiyomuş, sigortalı gibi değil de direkt şerefsiz gibi tüm parayı alıyolar.
ben özel sağlık sigortası yaptırsam, ne bileyim mesela allianz'a gidip desem ki gardaş ben özel hastanede psikoloğa gidiyorum, her seferinde çok para vermek istemiyorum... nası bi şey yaparlar?
yani rakamları sallıyorum, ben ayda iki psikolog bir psikiyatrist görüşmesi şeyapmak durumundayım, bunların toplam maliyeti bana 350 lira olsun. ben özel sağlık sigortası yaptırdığımda daha az ödüyor muyum? bir sene falan gitmem lazım kafadan. bunu ben demiyorum doktor diyor. nasıl oluyo bu işler?
öğrenciyim, sosyal güvencem yok. yani var galiba, bu SGK şeyi var ya, gelir beyanı yapıyosun da devlet beleş şeyapıyo... ondan var. devlet hastaneleri beleş bana. ama özelde o hiç geçmiyomuş, sigortalı gibi değil de direkt şerefsiz gibi tüm parayı alıyolar.
çok meşhur filmler de olabilirler fark etmez, titanic olmasın sadece jshfjsk. link versenize dinliyim. forrest gump, matrix ve frank de olmasın. zaten dinlediğimden diyorum bunları, sevmediğimden değil.
ben özel hastanede nöroloğa gittim diyelim, bel MR'ı istedi. ben bunu o hastanede çektirmek zorunda mıyım? haseki'ye gidip randevu alsam mesela devlette beleşe çektirsem olmaz mı? prosedür nedir nasıl işler?
var mı bildiğiniz? kendi yaptıkları enstrümanlarla ya da tenekelerle falan işte böyle o tarz müzik yapan? ama böyle keko gibi değil. gerçekten şarkı olacak. sözlü, müzikli. ama o müzik farklı enstrümanlardan veya şeylerden çıkan seslerle yapılmış olacak.
örnek olarak şunu gösterebilirim,
www.youtube.com
mis gibi şarkı ama burda kendilerine ait birkaç enstrüman var mesela adı sanı olmayan, kendi yaptıkları. bu tarz bi şey varsa bildiğiniz onları soruyorum. yoksa çata çuta oraya buraya vurarak ritm tutmayı biz de biliyoz.
örnek olarak şunu gösterebilirim,
www.youtube.com

mis gibi şarkı ama burda kendilerine ait birkaç enstrüman var mesela adı sanı olmayan, kendi yaptıkları. bu tarz bi şey varsa bildiğiniz onları soruyorum. yoksa çata çuta oraya buraya vurarak ritm tutmayı biz de biliyoz.
schumi gözünü açmıştı, iyileşecekti. terapiye falan başlanmıştı sanırım. şu an ne durumda bir bilgi var mı? ben bulamadım. yani ne aşamada? yürüyebiliyor mu, konuşabiliyor mu, ne oluyor ne yapıyor adam? bundan sonra ne kadar toparlayabilecek?
aynı şekilde jules bianchi ne durumda? hala komada mı?
aynı şekilde jules bianchi ne durumda? hala komada mı?
daha önce de bununla ilgili bir duyuru açmıştım, işte tiroid ve vitamin hakkında yazdı duyurucular sağolsunlar. henüz doktora gitme fırsatım olmadı, en erken pazartesi gidebileceğim. yalnız mevcut durumum o kadar saçma ki sormadan edemiyorum.
az önce uyandım. uykumu aldım. abi yok. akşam avrupa ligi maçları var mesela. gruplara bakıyorum. maçlara bakıyorum. maç yorumlarına bakıyorum. nasıl desem, algılamakta güçlük çekiyorum. kafama oturmuyor taşlar. fiziksel olarak bitkin sayılmam aslında. ama zihinsel anlamda o kadar çökmüş durumdayım ki vücudumu taşımak da sırf bu yüzden zor geliyor.
10-15 gündür böyleyim, anlamıyorum. daha önce de bu tarz şeyler yaşamıştım ama hiç bu kadar ağır olmadı. antidepresan kullanıyorum normalde, son dönemde uyku düzenim yüzünden bazı dozları kaçırdığım oldu... onun etkisi bu kadar ağır olabilir mi? kendisi hafif, şeker gibi sevimli, yan etkisine dahi rastlamadığım bir ilaç. 1 aydan fazla oldu başlayalı.
uykumu düzene sokmaya çalışıyorum ama okul ve iş saatlerim yüzünden böyle bir şey imkansız. yani muhakkak bir gece sadece 3 saat uykuyla durmam falan gerekebiliyor. dışarda 10 saat geçirdikten sonra eve dönünce gece 11-12'ye kadar da dayanamıyorum, kafayı vurup uyuyorum akşam 7 gibi. sonra yine bozuluyor haliyle.
la noliy? okuduğumu anlamıyorum resmen, eziyet oldu yaşamak. yani tiroid ve vitamin evet muhtemelen etkili olabilir ama bu çok ağır oldu ya, pat diye birden çıkar mı böyle bi şey?
az önce uyandım. uykumu aldım. abi yok. akşam avrupa ligi maçları var mesela. gruplara bakıyorum. maçlara bakıyorum. maç yorumlarına bakıyorum. nasıl desem, algılamakta güçlük çekiyorum. kafama oturmuyor taşlar. fiziksel olarak bitkin sayılmam aslında. ama zihinsel anlamda o kadar çökmüş durumdayım ki vücudumu taşımak da sırf bu yüzden zor geliyor.
10-15 gündür böyleyim, anlamıyorum. daha önce de bu tarz şeyler yaşamıştım ama hiç bu kadar ağır olmadı. antidepresan kullanıyorum normalde, son dönemde uyku düzenim yüzünden bazı dozları kaçırdığım oldu... onun etkisi bu kadar ağır olabilir mi? kendisi hafif, şeker gibi sevimli, yan etkisine dahi rastlamadığım bir ilaç. 1 aydan fazla oldu başlayalı.
uykumu düzene sokmaya çalışıyorum ama okul ve iş saatlerim yüzünden böyle bir şey imkansız. yani muhakkak bir gece sadece 3 saat uykuyla durmam falan gerekebiliyor. dışarda 10 saat geçirdikten sonra eve dönünce gece 11-12'ye kadar da dayanamıyorum, kafayı vurup uyuyorum akşam 7 gibi. sonra yine bozuluyor haliyle.
la noliy? okuduğumu anlamıyorum resmen, eziyet oldu yaşamak. yani tiroid ve vitamin evet muhtemelen etkili olabilir ama bu çok ağır oldu ya, pat diye birden çıkar mı böyle bi şey?
standart a4 sayfası. metin anlaşılması gayet kolay, normal bi' yazı. dili ağır olmayan bir hikaye düşünün. güzel güzel paragraflarına ayrılmış falan, kitaptaki gibi.
böyle bir sayfayı ne kadar sürede okursunuz? çok saçma görünebilir soru ama benim açımdan önemli hehe.
böyle bir sayfayı ne kadar sürede okursunuz? çok saçma görünebilir soru ama benim açımdan önemli hehe.
ya para çekmek için şubeye uğramam gerekecek ama orası ters kalıyor. 50 dolar var bende, onu atm'den kendi hesabıma yatırsam otomatik olarak türk lirasına çevirir mi? yatırsam, sonra geri çeksem falan?
daha önce yapmıştım aynı şeyi ama istiklal'deki atm'lerde yapmıştım. her atm'de var mı o özellik bilmiyorum. iş bankası'nda vadesiz hesabım var. oraya yatırıcam. yanlış hatırlamıyorsam önceki denememde "kardeş dolar yatırdın da, türk lirasına çevirmem lazım bunu" demişti. tamam dediydim. sonra da o yatanı çektiydim geri.
atm de yolumun üstünde değil ama bankaya gitmeye kıyasla çok daha kolay olacak. o yüzden kesin bilgisi olan vardır belki diye buraya sorayım dedim.
daha önce yapmıştım aynı şeyi ama istiklal'deki atm'lerde yapmıştım. her atm'de var mı o özellik bilmiyorum. iş bankası'nda vadesiz hesabım var. oraya yatırıcam. yanlış hatırlamıyorsam önceki denememde "kardeş dolar yatırdın da, türk lirasına çevirmem lazım bunu" demişti. tamam dediydim. sonra da o yatanı çektiydim geri.
atm de yolumun üstünde değil ama bankaya gitmeye kıyasla çok daha kolay olacak. o yüzden kesin bilgisi olan vardır belki diye buraya sorayım dedim.
neredeyse 2 ay oldu okul açılalı. bölümde böyle "uuu beybi" dedirten 4-5 tane kız var. ama böyle süslü püslü, umut sarıkaya karikatüründeki tikilerden değil. hoş insanlara benziyo hepsi. ne bileyim bi şey dediğin zaman mesela öküz gibi davranmıyolar, kezo değiller kesinlikle. şirinler yani, samimiler. güleryüzlüler.
ama bugün yine fark ettim, bu kızlar kendi aralarında takılıyo hep. derste mecburi birkaç diyalog haricinde yanlarında bi tane erkek görmedim. bazen 2-2-1 düzeninde geziyolar, bazen 3-1-1 oluyo falan ama yani hiçbi kızın yanında erkek olmuyo.
ilk günlerde tamam anlarım da 2 ay oldu lan. hani işte çok güzeller, erkekler yaklaşmaktan çekiniyo falan desem değil. bissürü piç var, her ortamda var sonuçta o adamlar. ayrıca kızlar da öyle burnu havada tipler değil dediğim gibi, ben bile yaklaşıp selam verebiliyom.
ilerde noluyo bu kızlar? yani ilerde noluyo dediğim, okul içerisinde. çok ilginç yav. sanki özellikle erkeklerle araları olmasın istiyolarmış gibi. gerçekten garip.
ama bugün yine fark ettim, bu kızlar kendi aralarında takılıyo hep. derste mecburi birkaç diyalog haricinde yanlarında bi tane erkek görmedim. bazen 2-2-1 düzeninde geziyolar, bazen 3-1-1 oluyo falan ama yani hiçbi kızın yanında erkek olmuyo.
ilk günlerde tamam anlarım da 2 ay oldu lan. hani işte çok güzeller, erkekler yaklaşmaktan çekiniyo falan desem değil. bissürü piç var, her ortamda var sonuçta o adamlar. ayrıca kızlar da öyle burnu havada tipler değil dediğim gibi, ben bile yaklaşıp selam verebiliyom.
ilerde noluyo bu kızlar? yani ilerde noluyo dediğim, okul içerisinde. çok ilginç yav. sanki özellikle erkeklerle araları olmasın istiyolarmış gibi. gerçekten garip.
spor çok önemli değil ama zaten futbol ya da basketbol olur olsa olsa, başka sporların yayınını yapacak yer yoktur sanırım. büyük maçlardan bahsetmiyorum. atıyorum lyon-montpellier maçını veya genoa-sampdoria derbisini şöyle biramızı içip battisimizi yiyerek izleyebileceğimiz bi tane mekan yok mu memlekette?
böyle yerlere genelde takımın taraftarı turistler geliyor. benim için hem sosyal aktivite olur hem de aynı heyecanı paylaştığım insanlarla muhabbet etme fırsatım falan olur çok sevimli.
hem işim hem hobim gereği sabah akşam maç izleyen bi tipim zaten. fransa'da skik bi derbi beni bir hafta öncesinden heyecanlandırıyor. ama bunu bırakın başkalarını, internetten izlemek bile zor.
arkadaşım sıkı sligo taraftarıdır mesela. 2 sene önce mi ne, final haftalarına yakın, önemli bi maç vardı. irish pub'a soralım dedik belki onlar verir. adamlar tersledi resmen. hala sinirliyim o yüzden mesela acayip uyuz olmuştum.
yok mu böyle ortamlar?
böyle yerlere genelde takımın taraftarı turistler geliyor. benim için hem sosyal aktivite olur hem de aynı heyecanı paylaştığım insanlarla muhabbet etme fırsatım falan olur çok sevimli.
hem işim hem hobim gereği sabah akşam maç izleyen bi tipim zaten. fransa'da skik bi derbi beni bir hafta öncesinden heyecanlandırıyor. ama bunu bırakın başkalarını, internetten izlemek bile zor.
arkadaşım sıkı sligo taraftarıdır mesela. 2 sene önce mi ne, final haftalarına yakın, önemli bi maç vardı. irish pub'a soralım dedik belki onlar verir. adamlar tersledi resmen. hala sinirliyim o yüzden mesela acayip uyuz olmuştum.
yok mu böyle ortamlar?
ben özellikle sözlük, duyuru gibi ortamların insanlar hakkında çok fikir verdiğini düşünüyorum. o yüzden, bu yıla kadar internet üzerinden ilişkilere çok daha fazla güvenirdim. ama son zamanlarda mimik ve tepki eksikliğinden dolayı, internette yazışırken kendimi çok rahatsız hissetmeye başladım. mal gibi davrandığımı hissediyorum. yüz yüzeyken yüz ifadenle, elinle kolunla her şeyi gösterebiliyorsun çünkü. eskisinden bile asosyal olmama rağmen yüz yüze iletişimi daha cazip bulmam çok garip geliyor.
sizde nasıl durum? mesela buradan konuşurken mi daha rahat davranırsınız yoksa yüz yüze mi?
sizde nasıl durum? mesela buradan konuşurken mi daha rahat davranırsınız yoksa yüz yüze mi?
dönem dönem oluyor bu. hep böyle değilim. 10-15 gün falan sürüyor. sonra 2-3 aylığına geçiyor. sonra hop tekrar. uyku düzeninin bozuk olması sürekli yorgunluk ve uykusuzluk problemine neden olur evet ama benimki aşırı biraz.
şöyle söyleyeyim akşam 10'da uyandım ve şu an gözlerimi açık tutmakta zorlanıyorum. 7-8 saat uyumuştum halbuki nerdeyse. şimdi yatsam, sabah 10'a kadar camış gibi uyurum. korkunç bir bitkinlik. yürüyecek mecalim yok.
kan testi falan da yaptırdım, sınıra yakın olsa da normal çıktı diyabet şeysi. yani bu derece bitkinliğe neden olacak bi kan şekeri sorunum yok. başka neye baktırmalı?
dönemsel bu bi de yani neye göre gelip gittiğini çözebilmiş değilim çok garip. aktif olmam gereken bi döneme denk gelirse yan bastığımın resmidir. hiçbi şey yapamıyom abi. sıfır aktivite.
şöyle söyleyeyim akşam 10'da uyandım ve şu an gözlerimi açık tutmakta zorlanıyorum. 7-8 saat uyumuştum halbuki nerdeyse. şimdi yatsam, sabah 10'a kadar camış gibi uyurum. korkunç bir bitkinlik. yürüyecek mecalim yok.
kan testi falan da yaptırdım, sınıra yakın olsa da normal çıktı diyabet şeysi. yani bu derece bitkinliğe neden olacak bi kan şekeri sorunum yok. başka neye baktırmalı?
dönemsel bu bi de yani neye göre gelip gittiğini çözebilmiş değilim çok garip. aktif olmam gereken bi döneme denk gelirse yan bastığımın resmidir. hiçbi şey yapamıyom abi. sıfır aktivite.
ya hani nereye gitmek istersin dediklerinde herkes londra, new york, budapeşte, floransa, amsterdam vs. der ya... sizin görmeyi çok istediğiniz, bu tip sorularda zinhar cevap olarak söylenmeyen hangi şehirler var?
benim aklıma ilk olarak sibiu geldi mesela. tam bir ortaçağ şöleni. ormanı dağı tepesi transilvanya havası ölürüm romanyam. sizin var mı böyle özel canısılarınız?
benim aklıma ilk olarak sibiu geldi mesela. tam bir ortaçağ şöleni. ormanı dağı tepesi transilvanya havası ölürüm romanyam. sizin var mı böyle özel canısılarınız?
... ne olmak isterdiniz? eğitim sistemimizin rezalet olduğuna inanıyorum ama bu duyurudaki amacım sisteme çamur atmak değil öncelikli olarak. gençliğinizde veya çocukluğunuzda istediğiniz yolda mı ilerliyorsunuz? eğer ilerlemiyorsanız, neden? ne istiyordunuz, ne oldu?
sizin hikayeniz nedir? kendiminkini yaziyim mesela,
ben pilot ve doktor olmayı acayip istedim. pilotluk zaten hep tutkum, öyle ki imkansızlıktan kendi kendine uçak olup, fütütütü yaparak koşan ve aklınca uçan gerzek bi çocuktum. ama gtüm sayısal okumaya yemedi 6-7 sene boyunca. temel matematiğin üzerine pilotluk eğitimi alacak olsaydım, benden ala pilot olmazdı eminim.
doktorluğu da benzer sebeplerden dolayı hiç düşünmedim bile. tıp fakültesine giden yolda 6-7 sene boyunca denklem çözmek istemediğim için doktor olma şansım yoktu hiç, hastalara sokcaktık herhalde x'leri y'leri. o kadar ilgiliyim ki, şu an mecburiyet durumu olursa birkaç tane ameliyatı yapıp en az 8-10 hastalığı doğru teşhis edebilirim diye düşünüyom.
şimdiki rotamdan memnun değil miyim? gayet memnunum. isteyerek yabancı dil okudum, şimdiki bölümümü de seviyorum. ama pilot olcaktım ben yav.
sizin hikayeniz nedir? kendiminkini yaziyim mesela,
ben pilot ve doktor olmayı acayip istedim. pilotluk zaten hep tutkum, öyle ki imkansızlıktan kendi kendine uçak olup, fütütütü yaparak koşan ve aklınca uçan gerzek bi çocuktum. ama gtüm sayısal okumaya yemedi 6-7 sene boyunca. temel matematiğin üzerine pilotluk eğitimi alacak olsaydım, benden ala pilot olmazdı eminim.
doktorluğu da benzer sebeplerden dolayı hiç düşünmedim bile. tıp fakültesine giden yolda 6-7 sene boyunca denklem çözmek istemediğim için doktor olma şansım yoktu hiç, hastalara sokcaktık herhalde x'leri y'leri. o kadar ilgiliyim ki, şu an mecburiyet durumu olursa birkaç tane ameliyatı yapıp en az 8-10 hastalığı doğru teşhis edebilirim diye düşünüyom.
şimdiki rotamdan memnun değil miyim? gayet memnunum. isteyerek yabancı dil okudum, şimdiki bölümümü de seviyorum. ama pilot olcaktım ben yav.
gece 3'de yatıp sabah 7'de kalktım. uykuluyum ama düzenimi bozmamak için uyumayacağım. o yüzden coşturacak birini seçerseniz daha iyi olur benim için sanki. anlaması, takip etmesi kolay, sıkmayan, salağa anlatır gibi anlatan bi şey olsun. ama yine de seçim sizin tabii. "oha izlemedin mi" demeyin, izlemedim ki izlenmeyenler listemde duruyolar. aha,
v for vendetta
iyi kötü çirkin
12 angry men
les miserables
miracle in cell. no 7
persona
vivre sa vie
gegen die wand
barry lyndon
forrest gump
***
hangisi hı? tamamen buradaki fikirlere göre hareket edicem. 3 kişi vivre sa vie, 2 kişi barry lyndon derse vivre sa vie'yi izlicem mesela. ay lav yu.
v for vendetta
iyi kötü çirkin
12 angry men
les miserables
miracle in cell. no 7
persona
vivre sa vie
gegen die wand
barry lyndon
forrest gump
***
hangisi hı? tamamen buradaki fikirlere göre hareket edicem. 3 kişi vivre sa vie, 2 kişi barry lyndon derse vivre sa vie'yi izlicem mesela. ay lav yu.
her şey iyi güzel de anlayamadığım bir şey var. şimdi biz birine "pardon birader kaç yaşındasın" derken TU için soruyorsak scusi, quanti anni HAI şeklinde soracağız di mi? scusA, quanti anni HAI diye sorarsak olmaz di mi?
yani scusate (scusarsi?) çekimi de kişiye uymak zorunda di mi? scusa, quanti anni ha diye sorarsak formal olur yani? ama scusi-ha veya scusa-hai şeklinde soramayız di mi?
şimdi, meselam çekim konusunu çok karıştırdılar. aralarında bi fark kaldı, o fargınan da çok güzel oldu.
yani scusate (scusarsi?) çekimi de kişiye uymak zorunda di mi? scusa, quanti anni ha diye sorarsak formal olur yani? ama scusi-ha veya scusa-hai şeklinde soramayız di mi?
şimdi, meselam çekim konusunu çok karıştırdılar. aralarında bi fark kaldı, o fargınan da çok güzel oldu.
ulan galatasaraylıyım, beşiktaşlılardan çok ben heyecanlanıyorum yeni stat için. ne güzel de takım oldular şimdi bi ankara'ya gidiyolar bi olimpiyat'ta oynuyolar falan çok yazık oldu. ne zaman bitecek de futbol oynamaya müsait hale gelecek bu stat? önümüzdeki hafta netleşir mi?
ya bi dönem geçmişti bu bende ama tekrar başladı. şöyle söyliyim ben 20 yaşında bir erkek olarak yaşıtlarımın falan bayağı gerisindeyim. ama derdim yarışmak değil zaten, istediğim gibi olsun gerisi mühim değil. tek bi kişiyle birlikte oldum ki o da ikimizin de unutmak istediği bi deneyimdi. başka bi kız 3 gün boyunca denediyse de beni ikna etmeyi başaramadı çünkü ilki yüzünden çekindim falan.
şimdi görüyorum böyle insanlar sevişiyo yani. itirazım yok, allah muhabbetlerini arttırsın. ama nasıl desem, benim o taraklarda bezim olmadı. istemedim değil. ama bana uygun değil. onu yapacak enerji, bitirici vuruş, patlayıcı güç vs. adına ne derseniz bende hiçbir zaman olmadı. önceliğim daima güzel, tek kişiyle yaşayabileceğim bir ilişki oldu. "HOŞ KARIYMIŞ, ÇAKARIM BEN BUNA" diyen adamları hayretle izledim hep.
ama şimdi mesela bi kızdan hoşlandığım zaman onun daha önce "bissürü" kişiyle sevişmiş olması, bu konuda benden çok daha rahat olması benim iyice geri çekilmeme neden oluyor. yani "ABLA BEN ANLAMAM O İŞLERDEN" deyip kalkasım geliyor.
şu an zaten birisi yok hayatımda ama olursa eğer muhtemelen sadece bu yüzden kaybetçem kızı, kendi kaprislerim ve eşekliğim yüzünden. ama napiyim lan. ben sığır gibi büyümüşken hoşlandığım kızın "haa hoş çocukmuş" deyip milletle tek gecelik ilişki yaşamış olması çok üzüyo beni. BİZDE NİYE YOK DİYOR.
nasıl aşıyoruz bunu? konuştuğum kız arkadaşlar, daha doğrusu bu konuda fikrini aldığım "ablalar" aşık olunca hepsi geçiyo, ooooo kız seninle öyle ilgilenir ki oooo diyolar ama ben inanmıyorum. olm millet sevişiyo, düşünsene şimdi sen bissürü sevişmişsin etmişsin, sonra bi çocuktan hoşlanmışsın ama herif 23 yaşına gelmiş bi kişiyle sevişmiş o deneyimini de hatırlamak dahi istemiyo. yatağa atmak için 3 ay falan uğraşman lazım, öyle bi tip. uğraşır mısın şimdi bununla? uğraşmazsın.
şimdi görüyorum böyle insanlar sevişiyo yani. itirazım yok, allah muhabbetlerini arttırsın. ama nasıl desem, benim o taraklarda bezim olmadı. istemedim değil. ama bana uygun değil. onu yapacak enerji, bitirici vuruş, patlayıcı güç vs. adına ne derseniz bende hiçbir zaman olmadı. önceliğim daima güzel, tek kişiyle yaşayabileceğim bir ilişki oldu. "HOŞ KARIYMIŞ, ÇAKARIM BEN BUNA" diyen adamları hayretle izledim hep.
ama şimdi mesela bi kızdan hoşlandığım zaman onun daha önce "bissürü" kişiyle sevişmiş olması, bu konuda benden çok daha rahat olması benim iyice geri çekilmeme neden oluyor. yani "ABLA BEN ANLAMAM O İŞLERDEN" deyip kalkasım geliyor.
şu an zaten birisi yok hayatımda ama olursa eğer muhtemelen sadece bu yüzden kaybetçem kızı, kendi kaprislerim ve eşekliğim yüzünden. ama napiyim lan. ben sığır gibi büyümüşken hoşlandığım kızın "haa hoş çocukmuş" deyip milletle tek gecelik ilişki yaşamış olması çok üzüyo beni. BİZDE NİYE YOK DİYOR.
nasıl aşıyoruz bunu? konuştuğum kız arkadaşlar, daha doğrusu bu konuda fikrini aldığım "ablalar" aşık olunca hepsi geçiyo, ooooo kız seninle öyle ilgilenir ki oooo diyolar ama ben inanmıyorum. olm millet sevişiyo, düşünsene şimdi sen bissürü sevişmişsin etmişsin, sonra bi çocuktan hoşlanmışsın ama herif 23 yaşına gelmiş bi kişiyle sevişmiş o deneyimini de hatırlamak dahi istemiyo. yatağa atmak için 3 ay falan uğraşman lazım, öyle bi tip. uğraşır mısın şimdi bununla? uğraşmazsın.
bakın "nasıl alfa olunur" demiyorum. bu alfa kardeşlerimizin olayı ne onu merak ediyorum. şimdi sözlükte şu başlıktaki lavuğu görünce yine aklıma geldi: eksisozluk.com
troll olabilir belki ama cidden bu kafada adamlar var. herifin varlık amacı bu lavuğun deyişiyle "vajina sulandırmak" kjasfhasfjkal.
yav bu alfa olayı eski çağlarda kalmış bi şey değil mi? günümüzde de baskın karakterli, diğerlerine oranla öne çıkan adamlar falan tabii ki var. ama bu alfalık daha yüksek bi mertebe olmuyo mu? eskiden mesela herif odunla kafalarına vura vura çevresindeki herkesi affedersiniz skermiş galiba. e içinde bulunduğumuz dönemde pek çok farklı "güç" simgesi var. örneğin genç ve yahuşuhlu bir delikanlı patronunun eşini mukmuklayabiliyor ama daha sonra bu patron o çocuğun zigini koparttırabiliyor. şimdi burada güçlü olan, alfa olan, "vajinaları sulandıran" kim?
alfalık, gücün hayatta kalma ve güven vermeyle ölçüldüğü zamanda kalmış bir şey değil mi? evet aynı içgüdü şimdi de var. ama o zamana oranla çok daha pasif değil mi? yani bugün dev gibi, yumruğuyla adam öldüren biriyle birlikte olmanıza gerek yok örneğin güvende hissedebilmek için.
ne bu alfa geyiği?
troll olabilir belki ama cidden bu kafada adamlar var. herifin varlık amacı bu lavuğun deyişiyle "vajina sulandırmak" kjasfhasfjkal.
yav bu alfa olayı eski çağlarda kalmış bi şey değil mi? günümüzde de baskın karakterli, diğerlerine oranla öne çıkan adamlar falan tabii ki var. ama bu alfalık daha yüksek bi mertebe olmuyo mu? eskiden mesela herif odunla kafalarına vura vura çevresindeki herkesi affedersiniz skermiş galiba. e içinde bulunduğumuz dönemde pek çok farklı "güç" simgesi var. örneğin genç ve yahuşuhlu bir delikanlı patronunun eşini mukmuklayabiliyor ama daha sonra bu patron o çocuğun zigini koparttırabiliyor. şimdi burada güçlü olan, alfa olan, "vajinaları sulandıran" kim?
alfalık, gücün hayatta kalma ve güven vermeyle ölçüldüğü zamanda kalmış bir şey değil mi? evet aynı içgüdü şimdi de var. ama o zamana oranla çok daha pasif değil mi? yani bugün dev gibi, yumruğuyla adam öldüren biriyle birlikte olmanıza gerek yok örneğin güvende hissedebilmek için.
ne bu alfa geyiği?
26'sında, gece 4'te alacakmışız sanırım. komik gelebilir ama ben cidden şu an hesaplayamıyorum bunu, kafam basmıyor.
ben 6:20 gibi çıkıyorum evden. her yer karanlık oluyor. çok seviyorum o ortamı. hem dışarda bayağı insan da oluyor. ilginç yani.
şimdi saatleri geri alacağız ya... ben dışarı çıktığımda, şimdinin 7:20'sini mi görcem dışarda yoksa 5:20'sini mi? gerçekten idrak edemiyorum bunu, bulamıyorum. ahah.
ben 6:20 gibi çıkıyorum evden. her yer karanlık oluyor. çok seviyorum o ortamı. hem dışarda bayağı insan da oluyor. ilginç yani.
şimdi saatleri geri alacağız ya... ben dışarı çıktığımda, şimdinin 7:20'sini mi görcem dışarda yoksa 5:20'sini mi? gerçekten idrak edemiyorum bunu, bulamıyorum. ahah.
dota'daki lag sorunu dota'dan mı yoksa bağlantıdan mı kaynaklı, hala çok emin değilim. eldeki tüm veriler dota'dan kaynaklı olduğunu söylese de, ben başka oyunlar da denemek istiyorum.
oyun içindeyken bir şekilde ping/ms değerini sürekli olarak görebileceğim bir online oyun önerir misiniz, deneyeyim? mümkünse küçük boyutlu bir şey olsun. steam üzerinden indirilebilirse şahane olur.
veya bu test için daha mantıklı veya makul, net sonuçları olan başka bir şey de önerebilirsiniz.
oyun içindeyken bir şekilde ping/ms değerini sürekli olarak görebileceğim bir online oyun önerir misiniz, deneyeyim? mümkünse küçük boyutlu bir şey olsun. steam üzerinden indirilebilirse şahane olur.
veya bu test için daha mantıklı veya makul, net sonuçları olan başka bir şey de önerebilirsiniz.
otobos 17-18 lira en az. ayda iki kez 1 veya 2 günlüğüne gitmek istiyorum çorluspor'un maçları için. şu durumda mümkün değil ayda 100 küsür lira yol masrafı yapamam.
tren daha ucuzdu mesela ama YHT geyiği yüzünden onu da kaldırdılar sanırım, di mi? şöyle 9-10 liraya falan gidip gelemez miyiz bi şekilde? istanbul içinde nereden yola çıkacağım hiç önemli değil, acıbadem'deyim ama tuzla veya beylikdüzü'ne geçmek falan 1.5 liraya mal olur bana, sorun değil o kısmı.
tren daha ucuzdu mesela ama YHT geyiği yüzünden onu da kaldırdılar sanırım, di mi? şöyle 9-10 liraya falan gidip gelemez miyiz bi şekilde? istanbul içinde nereden yola çıkacağım hiç önemli değil, acıbadem'deyim ama tuzla veya beylikdüzü'ne geçmek falan 1.5 liraya mal olur bana, sorun değil o kısmı.
sorum çok saçma gelmiş olabilir ama ben "diyabet" hastalığının net sınırlarını bilmiyorum.
yarın fırsatım olmayacak, en erken pazartesi gidebilirim doktora tekrar. kan testi falan yaptırmıştım. glukoz seviyem üst sınıra çok yakın. 72-106 normal kabul edilen aralık. benim 103 çıktı. şimdi merak ettiklerim şunlar,
1) ben ne olursa "diyabet hastası" sayılıyorum? bu değer 106'nın üzerine çıkınca mı? şimdi mesela bana şekere dikkat et diyorlar, ne kadar dikkat etmem lazım? ne kadar şekerli şey tüketebilirim mesela?
2) diyabetin tedavisi falan var mı? nasıl oluyor? ilaç mı verirler? diyabet hastalarının kullandıkları ilaçlar yüzünden kilo veremediklerini duyarım, görürüm hep. metabolizmayı mı yavaşlatıyor bu ilaçlar? diyabetle mücadele eden bir etken maddecik aynı zamanda metabolizmayı falan mı yavaşlatıyor acaba, neden sadece diyabetlilerden duyuyorum bu şikayeti?
yarın fırsatım olmayacak, en erken pazartesi gidebilirim doktora tekrar. kan testi falan yaptırmıştım. glukoz seviyem üst sınıra çok yakın. 72-106 normal kabul edilen aralık. benim 103 çıktı. şimdi merak ettiklerim şunlar,
1) ben ne olursa "diyabet hastası" sayılıyorum? bu değer 106'nın üzerine çıkınca mı? şimdi mesela bana şekere dikkat et diyorlar, ne kadar dikkat etmem lazım? ne kadar şekerli şey tüketebilirim mesela?
2) diyabetin tedavisi falan var mı? nasıl oluyor? ilaç mı verirler? diyabet hastalarının kullandıkları ilaçlar yüzünden kilo veremediklerini duyarım, görürüm hep. metabolizmayı mı yavaşlatıyor bu ilaçlar? diyabetle mücadele eden bir etken maddecik aynı zamanda metabolizmayı falan mı yavaşlatıyor acaba, neden sadece diyabetlilerden duyuyorum bu şikayeti?
furious pete mesela. ayda 2 veya 3 kez mi yapıyor bu çılgınlığı? haftada bir ya da her gün yapsa şişmez mi? adam koca tepsi baklavayı yiyor bir oturuşta. spor yapıyor tamam da nasıl oluyor yahu, adam zayıf mayıf da değil yani kaslı bildiğin. o kadar şey yiyip nasıl kaslı olunuyo ki? 5 kiloluk nutella'yı yiyo mesela herif. çok acayip.
ya adam şarabını içmiş şarkısını dinlemiş de sonra? nasıl intihar etmiş ki, kimse yazmamış? merak ediyorum ben böyle şeyleri. ne yapmış?
arka taraftaki kazaklı NERDİSCH abinin çaldığını soruyorum. sondaki sesleri bidonla yaptıklarını biliyorum, o yüzden bu da kendi icatları bir enstrüman mı merak ettim. ne o abinin çaldığı şeyin adı?
otomatik olarak gitmesi lazım, gitmezse 2:02'ye gidiniz: www.youtube.com
otomatik olarak gitmesi lazım, gitmezse 2:02'ye gidiniz: www.youtube.com

bu ara canım böyle sapkınlıklı, vahşetlikli, abuklu subuklu oyunlar oynamak istiyor. ne bileyim seri katil olabiliriz. hastalarına işkence eden bir doktor olabiliriz. illa fiziksel şiddet içermesine gerek yok. ruhsal da olabilir. bu tarz gerçekten kapsamlı, oynayana kafayı yedirten, "la bu ne pislik şeymiş" dedirten oyun var mı hiç? bu sene çıkanları falan kaldırmayabilir bilgisayar, o yüzden 2006-2012 arası daha güzel olur sanki. ama fark etmez siz yapıştırın yine de.
tikler çok gecikebilir ama elbet gelecek.
tikler çok gecikebilir ama elbet gelecek.