Ekşi Duyuru

çok göreceli olduğunun farkındayım ama bugüne kadar kullandığımız yataş blue star marka yatağın artık oramızı buramızı ağrıtmasından dolayı değiştirmeye karar verdik. ben bel fıtığından ameliyat olmuş bir adamım ve başka ufak fıtıklarım daha var. rahat uyumak istiyorum. ameliyat dolayısıyla belimde oluşan boşluğu (ya da nedir bunun adı bilmiyorum, bel ağrısı değil ama uzun müddet rahatsız yatınca garip bir his) hissetmek istemiyorum.

ne model yatak almalıyım? yaylı ortopedik mi, visco vari ne bileyim bunların karışımı var. ne önerirsiniz? visco'yu mağazada denedim ama taş gibi geldi bana. marka model çeşit falan önerebilir misiniz? çift kişilik olacak, zira eşim de kullanacak, onun açısından rahat olması yeterli, herhangi bir problemi yok.

telefonda silikon kılıf takılı olduğu için açma kapama tuşuna basılı tutmak biraz zor oluyor. çünkü tuş kılıfın altında kaldı, sert basmak ve öyle tutmak gerekiyor. illa iki el kullanmam gerekiyor. ayarlar/diğer ayarlar/uçuş modu yolu da uzun geliyor.

çok şey istiyorum galiba ama telefonu uçuş moduna alıp çıkarmak için ekrana kısayol, widget gibi bir şey koyabiliyor muyuz? widget'ları aradım tarafımi envayi ayar için widget var, bu yok.

abicim sinema ortamında izleyeyim dedim, gittim izledim, gayet de güldüm eğlendim. izledikten sonra internette dolaşan korsan versiyonunu da indirdim arada açar gülerim diye. lan bu dvd'de 01:17 ile 01:27 arası 10 dakika fazlalık var. sinemacı mı bizi zikti, eksik gösterdi, yoksa bu korsanı yapılan kopyada fazla sahneler mi var? ikisini de izleyenler beni aydınlatabilir mi?

mesela garsona oğlum diye hitap etmek, otel odasındaki minibar, avrupa turnesindeki 550 metrekarelik odadaki minibar, minibardaki kol kadar toblerone, pay tv falan. var mıydı bunlar siz sinemada izlediğinizde?

yani benim bildiğim screener'lar eksik olur. onunla yetinme, sinemaya git izle diye. tam versiyon sinema olur çünkü. burada tam tersi. umarım sinema versiyonu eksiktir, yoksa üzülücem cidden.

telefon açık ve şarja takılı idi. şarjı doldu. ne wirelessi ne mobil veri açık değildi. ben şarj kablosunu telefondan çıkarttım. ondan sonra telefona hiç ama hiç dokunmadım. bir saat kadar sonra koyduğum yerden alıp cebime koydum çıktım. bi bakayım dedim pil hala %100 gösteriyor ama hiç elleşmediğim bu saatte telefon arka planda ne kadar pil harcamış. girdim ve bu görseldekini gördüm.

android sistemi, hücre askıda, cihaz boşta vs'leri anlarım. arkada bir şeyler çalışıyor tamam. pil tüketimine bakarken ekran da açıldı haliyle, onu da anlarım. hepsini anlarım da, temple run 2 ne alaka lan? sen ne ara pil kullandın be? tamam çok cüzi bir tüketim olabilir de yani altı üstü bir oyunsun. açılmadığın sürece neyi harcarsın ki.

arkadaşlar lost benim hayatımda dönüm noktası olan bir dizi oldu. benzeri dizi ve film arıyorum. kriterlerim basit. içinde gizem olsun. merak olsun. ama gizem olurken öyle aşırı fantastik olaylar olmasın.

***BURADAN DEVAMI LOST İÇİN SPOILER OLABİLİR***

yani komple fantastik olan bir dizide veya filmde ne olsa şaşırmıyor insan. adam uçsa, gözünden ışın çıkarsa normal karşılıyorsun. öyle olmasın. yani olacaksa bile fantastik olduğu belli olmasın. normal gibi olsun. lost'un da sonu fantastiğe bağladı ya mesela o aşamadan sonra tadı kaçmaya başladı. o ayar. mesela fringe'i sevmedim. daha ilk bölümde mi ne suratı eriyip çenesi düşen bi adam gördüm dedim öeh bu ne lan, fantastiğin dibi. ama flashforward fena değildi mesela.

ne önerirsiniz bana?

efem şimdi samsung galaxy s3'ün bi kulaklığı var, yalan yok fena değil. lakin kulaklık kablosu üstünde bir kumanda var. toplam üç tane düğme var. ses açıp kısmaya ve şarkıyı pause yapıp sonraki şarkıya geçirtmeye yarıyor. geri gelme yok. ya da ben beceremedim.

bi de evde bir yerlerde eski nokia n97'nin kulaklığı var. bu kulaklık da fena değildi ses kalitesi olarak. ama şahane bi kumandası vardı. ses açıp kısma, telefon çalarsa cevap verme, şarkığı sonraki/önceki yapma, pause yapmai durdurma vs.

ben bu kulaklığı s3'te kullanmak istesem kontroller düzgün çalışır mı?

şimdi diyeceksiniz ki buraya soracağına denesene pezevenk. hah o kulaklık öyle elimin altında değil. kontroller doğru düzgün çalışmaz derseniz aramakla uğraşmayacağım. yoksa evi dağıtıp bulacağım bir yerlerden.

kendim için değil, babam için istiyorum.

aradığım özellikler, tabii ki doğru ve hatasız bir harita ve navigasyonun yanında, bir de fotoğraf ve video oynatabilmesi biraz da geniş ekranlı olması. babam dijital fotoğraf makinesiyle çektiği fotoğraf ve videoları bilgisayara gerek kalmadan insanlara gösterebilmek istiyor.

onun dışında bluetooth'muş, fm transmitter'mış, yok oyunmuş bilmemneymiş gerek yok.

- kendi yerini çabuk ve hatasız bulan, adresi doğru tarif eden, haritaları güncel (hatta ücretsiz güncellemesi falan olan) bir navigasyon (bir navigasyon cihazının en temel görevi yani).
- geniş ekran
- fotoğraf ve video oynatabilme.

bütçe çok değil yalnız.

samsung galaxy s3'e yazıcı bağlamak istesek çok mu fantastik bir şey istemiş oluruz? yazıcı wireless. e telefon da aynı modemde wireless. ben telefonda açtığım bi pdf'yi (ya da başka bir dokümanı) yazdır ulan diyip yazıcıdan çıkarabilir miyim ki?

yav ben köprüsü olmayan, otoyol kullanmayan gariban bir ankaralı olarak bu ikisinin farkını anlamıyorum. he tamam eskiden bi ogs vardı. buna para mı ne yükleniyordu, cama yapışıyordu, gişeden geçerken alet bunu okuyordu. bir de kgs vardı, arasıra kullanan bundan alıyordu, karta kredi yükletip gişeye kart okutarak geçiliyordu.

şimdi kgs'yi kaldırdılar, yerine içine para yüklenip cama yapıştırılan, gişenin otomatik okuduğu hgs'yi getirdiler.

ama bi saniye, içine para yüklenip cama yapıştırılan gişenin otomatik okuduğu ogs diye bir sistem vardı ki zaten? hgs ne oluyor? aynısı değil mi, ne farkı var ogs'den?

arkadaşlar birkaç gündür sabahları suyun basıncı düşük olduğu için, kombiden gelen su da sidik gibi çırçırçır aktığı için eeh s.kerim kombisini de sıcak suyunu da diyip soğuk suyu, bildiğin şebekeden gelen buz gibi suyu kökleyerek, hiç sıcak karıştırmadan o suyla duş alıyorum. ilk başta anırtıyor huaaa huhhh huhhh diye nefesini kesiyor adamın ama alışınca iyi. yani alışınca bağırtmıyor ama rahat rahat da duş alamıyorsun tabi. ama zımba gibi, çivi gibi de oluyor adam çıkınca.

bunun vücuda bir zararı olmasın? kafamı mafamı da yıkıyorum. beynim falan donmasın? bugün kafa derim uyuştu sanki. yüz felci neyin geçirmeyelim durduk yere.

şimdi ben bütün yapılacak işlerimi, beyannameleri bildirgeleri falan google takvim'e kaydettim, samsung galaxy s3'ün rehberiyle de senkronize ettim, gayet güzel.

lakin benim her ay sonunda, ayın son gününe kadar yapılması gereken işlerim var. yani bulunduğumuz ayın son günündetakvimde onun yazmasını istiyorum. 31 ocak'a yazıp her ay tekrarla dediğimde bana "her ayın 31'i" veya "her ayın son perşembesi" gibi seçenekler sunuyor. "her ayın son günü" olabileceğini düşünmüyor. dolayısıyla şubat'ta, nisan'da vs, 31 çekmeyen aylarda takvimde gözükmüyor.

ben mi bulamadım, yok mu böyle bir özellik. "her ayın son günü tekrarla" diyebileyim. kaç çekiyorsa ona göre son gününe yazsın.

rainlendar denen 2 mb'lık ufacık takvim programı yapıyor google nasıl düşünemez bunu yahu? ben mi bulamadım yoksa?

kameramız var (hemi de canon eos 550d), bilgisayarımız var, yeşil bez de alırız.

evde greenbox teknolojisini kullanarak video çekemez miyiz? 6 aylık oğluma maymunluklar yaptırmak istiyorum. yeşil fon önünde, kendim de yeşillere bürünüp oynatsam falan, hani bi 8-10 sene önce bateri çalan bebek vardı öyle şeyler yapsam. yapabilir miyim evde kendim? çekimini yaparım, bilgisayara da atarım da o yeşilin yerine arka fonu neyle nasıl koyarız? evde ev tipi kompüterle olacak iş mi?

arkadaşlar 16 ocak tarihli uykusuz dergisini alamadım. diğer karikatürler önemli değil de devamlı bir öykü olan metin annesini arıyor'un 16 ocak sayılı uykusuz dergisi'nde yayınlanan bölümünü scan edip fotoğrafını çekip vs yollayabilecek olan var mıdır?

efendim şimdi size 1981 yılında piyasaya çıkan sözüm meclisten dışarı LP'sinin iç ve arka kapak resimlerini göstereceğim.

şu iç kapak: images.gittigidiyor.com bütün elemanları tek tek fotoğraflarıyla ve isimleriyle yazmışlar.

şu da arka kapak: images.gittigidiyor.com burada da elemanların toplu fotoğrafı var.

iç kapakta fotoğrafı ve adı bulunan kurtalan ekspres'in klavyecisi nejat tekdal toplu fotoğrafta yok mu? toplu fotoğrafta en solda bıyıklı uzun saçlı bir abi var. o kurtalan'ın nejat tekdal'dan önceki klavyecisi kılıç danışman değil mi? bir türlü nejat tekdal'a benzetemiyorum çünkü.

not: kılıç danışman budur: www.anadolupop.com

ama nejat tekdal diye aratınca da eski döneme ait sadece bu çıkıyor: 3.bp.blogspot.com

lan bu da kılıç danışman değil mi? ben mi yanlış tanıyorum bu adamları?

nejat tekdal'ın son dönem fotoğrafı da bu: yataganbaba.files.wordpress.com

abi inanmam pek bu burç murç mevzularına ama yine de insan bilmek istiyor. şimdi benim oğlumun yükselen burcu ne oluyor? farklı siteler farklı cevaplar verdiler. yay veya oğlak ama hangisi doğru? biri mesela yaz saati olup olmamasını hiç dikkate almıyor. ötekisi alıyor. yaz saatini dikkate almayan doğum saatini dakikasına kadar soruyor. dikkate almayan sadece dilim soruyor (16-17 arası gibi). tam doğru bilgiyi hangi siteden ya da kimden alırız?

peki hocam ben telefona taktığım hafıza kartına bir sürü albüm yükledim, mp3. her albümün de bir tane kapak resmi var. o albümü dinlerken müzikçalarda çıkıyor. pek güzel.

lakin bu kapak resimleri galeride de çıkıyor. bin tane albüm kapağı galeride bana gülümsüyor. galeride sadece benim çektiğim fotoğraflar, videolar vs çıksın, albüm kapakları çıkmasın diye bir ayar çekebiliyor muyum?

ya abicim ben bu telefonu çözemiyorum. tamam süper telefon, harika bir alet ama çözemiyorum arkadaş. ya ben gerizekalıyım, ya da çözümü yok.

abi bu alet internete bağlıyken bana facebook'tan bildirim gelmesin lan. facebook hesabını eşitleme devre dışı yaptım, hala bildirim oldukça geliyor. gelmesin diyemiyor muyuz, ya komple internet bağlantısını mı keseyim, mail gelsin ama facebook bildirimi gelmesin lan, olmuyor mu bu?

bildirim gibi ötmüyor da arkadaş. telefonun sesi falan kapalı değil ama bzzzzz diye titriyor sadece.

hile yapanları falan kernara bırakalım. bu oyunu yeni yükledim, oynuyorum. lakin her tarafında bir sayı, her tarafında bir yüzde var. bunlar nedir, şuradaki sayı şunun puanıi, buradaki sayı bunun yüzdesi diye anlayan bir yardıma ihtiyacım var.

caps koydum.

oyun ekranı:

- zamanın altında puan yazıyor. 45 ne, 222 ne?
- onların da altında bir şeyin yüzdesi var. %20.27 yazıyor, o ne?
- en altta saat işareti gibi bir şey var. 16.03 yazıyor. o ne?
- onun yanında yine en altta bir yüzde daha var. %38.88 yazıyor. o ne?
- %38.88'in başında 5, sonunda 6 yazıyor, onlar ne?

sonuç ekranı:

- oyuncu dediği galiba toplam oyuncu sayısı. 1462 kişiymiş. 222'yi yukarıda sormuştum.
- isimlerin başındaki sıralama, ben 416. olmuşum. onu da anladım.
- nicklerin yanında 40, 36, 23, 30 falan yazıyor. benimkinin yanında da 5 yazıyor. herkesinki de farklı renkli. onlar ne, renkleri ne anlama geliyor?
- yukarıda yazan puan 222 ile nickimin yanına yazan 45'i ve altındaki %20.27'yi de yukarıda sormuştum.

evet bu kadar.

efem 2001 model bir arabam var renault clio. 2005 yılında ben bu arabanın anahtarını kontağa soktum bi çevirdim çotaa anahtar ikiye ayrıldı. dış plastiğinden kırıldı. demiri kontakta gerisi elimde kaldı. neyse efendim diğer anahtarla mutlu mesut yaşadık. sonra ben internetten anahtar dışı buldum, sipariş ettim. başarılı bir operasyonla hiç zarar görmemiş gibi gözüken içindeki devreyi ve demiri yeni plastik kılıfa aktardım.

ilk günler iyi gibiydi de birkaç kullanımdan sonra araba anahtarı tanımaz oldu. immobilibiliyi geçemedi. diğer sağlam anahtar çalıştırıyor, benim anahtar çalıştırmıyor. sadece kapının kilidini açıyor uzaktan kumanda ile. servise sordum, yeni anahtar alacan 250 lira diyor. kaskodan yaptırsam onu da bozuyor.

şimdi orda burda görüyorum immobilibilili anahtar yapılır falan diye. ben sağlan anahtarı ve bozuk anahtarı götürsem tamir ederler mi, yeni çip falan yazarlar mı? yoksa oraya da verdiğim para boşa gider de bi işe yaramaz mı?

hepatit b aşısı olacağım. kim yapıyor bu aşıyı? sağlık ocağına gitsem yaparlar mı? ücretli mi, devlet karşılıyor mu? eczaneden alıp kendim mi yaptıracağım? nasıl oluyor? aşı zamanı götürünce oğluma çatır çatır yapıyor sağlık ocağı. bana da yapın den de istiyom desem kovarlar mı?

not: bu bilgi gerekli mi bilmyiorum ama hepatit b kapma riski taşıyan bir işye çalışmıyorum. elimde HbsAg ve Anti Hbs testlerimin negatif olduğuna dair tahlil sonucum da var.

bahsettiğim reklam muazzaz abacı'lı snickers reklamı. en son yayınlanan kısaltılmış versiyonu.

- hadi gönder abi gönder. hooop **dırkkş**
- abi iyi misin?
- nooldu tutamadın mı tüylü bamya.
- kime diyosun sen onu bana mı sordunuz taşınırken.
- acıkınca hemen assoliste bağlıyo.
- "NATS" al abi bi sinikırs ye.
- iyi misin abi?
- çok iyi geldi.
- (dış ses) acıkınca sen, sen değilsin. sinikırs.

soru: NATS ne abi?

kısa versiyonu bulamadım da uzunu burda: www.youtube.com

2-3 senedir izlemeyi bıraktığım kurtlar vadisi pusu'da şu son günlerde neler oluyor çok merak ettim. kim kimdir, konu nedir falan öyle çok bir şey anlatmanıza lüzum yok. orada burada okuduklarımdan merak ettim.

polat' nooldu öldü mü? nasıl öldü? maskeli bir adam var galiba o kim? açtı mı maskesini? kim çıktı? polat mıymış, meğersem ölmemiş mi? polat ama yeniden estetik olmuş da başka oyuncu mu devam edecek vsvs.

not: necati şaşmaz'ın evlendiğini biliyorum.

ey doktorlar, eczacılar, doktor yazısı okuyabilenler.

ellerimdeki yaralar için gittiğim cildiye doktoru ne teşhis koymuş acaba, ne yazmış reçeteye? bi de ben internetten bakayım dedim ama okuyamadım ne yazdığını.

resmi iki defa ekledim, iki defa çıkmadı. boyu mu büyük geliyor nedir. imgur'a yükleyene kadar ayar geleceğini de tahmin etmiştim :) şuradan bakınız:

i.imgur.com

bu ne biçim telefon şarjı iki günde bitiyor demeyeceğim. akıllı telefon olduğunun farkındayım. kullanırsan elbet biter.

sorum şu. telefonu dün sabah şarjdan aldım, işe geldim. gün içinde 5-6 kişiyle telefonda konuştum, bir kişiyle whatsapp'tan mesajlaştım, wireless sabah 10 akşam 6 arası sürekli açıktı, oyun oynadım, internete girdim. akşama şarjı %80'e düştü.

akşam telefonun wireless'ını kapattım (mobil veri açık zaten, wireless'ı kapatınca bu devreye giriyor), kimseyle telefonda konuşmadım, ekran ışığını bile yakmadım. telefonu elime bile almadım. ekran kapalı, sadece mobil veri ağı açık olacak şekilde bıraktım. sabah şarjına baktım %55.

abicim gün içi o kadar kullanıma %20 azaldı, gece hiçbir halt yapmadım, durduğu yerde %25 azaldı. ekranı kapalı durduğu yerde bu kadar harcattıran şey nedir? sadece şebeke bağlantısı ve mobil veri olamaz. olsaydı gün içinde de %20'den fazla harcardı. neyin arkada bu kadar harcadığını bulup kapatmam falan mümkün mü?

arkadaşlar, rehberimdeki kişileri grup grup ayırdım. işte aile grubu, iş grubu, arkadaş, iş arkadaşları grubu falan diye. her gruba da ayrı zil sesi atadım.

aile grubu, arkadaş grubu, iş grubu aradığında doğru zil sesi çalıyor. lakin iş arkadaşları grubundan biri aradığında (daha doğrusu o gruptan henüz bir kişi aradı daha, diğerlerini bilmiyorum) varsayılan zil çalıyor. gruba atadığım zil çalmıyor. arayan o kişiye mi özel, gruba mı özel bir durum acaba? amele gibi arayıp da "beni bi çaldırsana zil deniycem" demek de istemiyorum.

niye dersiniz?

içinde gelenden farklı bir internet tarayıcısı (browser) kullanmıyorum. şahsen mecbur değilsem kullanmak da istemiyorum. lakin bir sıkıntım var.

arkadaş biz bu tarayıcıyı nasıl kapatıyoruz? tarayıcıdan çıkamıyorum arkadaş. ne sol tuş menüsünde, ne başka bir yerde kapatma, çıkma gibi bir seçenek yok. orta tuşa basınca ana ekrana dönüyor ama browser'ı kapatmıyor. tekrar girdiğimde en son nerede kaldıysam oradan devam ediyor. geri geri yaptıkça da taa ebesinin nikahında girdiğim sayfalara kadar bile gidiyor. geri geri diye diye geçen haftaya kadar gittim, ilk aldığım gün girdiğim sayfaya kadar. hepsi duruyor. lan çık, kapat komple. tekrar girince de son kaldığım yer değil homapage diye neyi ayarladıysam o çıksın. homepage ayarlattı, daha hiç görmedim. çünkü her açışta son kapattığım yer geliyor mutlaka.

nasıl kapatıp çıkıyoruz browser'dan?

kafalar karışmış durumda. kimi diyor doğar doğmaz kestir, kimi diyor ilk bir ay içinde, kimi diyor en az 6 aylık olsun, kimi diyor 2 yaşını bekle, kimi diyor 2-6 yaş arası olmaz 6 yaşından sonra. bunları diyenlerin de hepsi doktor ha. oradan buradan duymaca değil.

erkek bebek sahibi olup tecrübesi olanlara soruyorum. doğar doğmaz ve ilk bir ay trenini kaçırdık. ne zaman kestirelim? henüz aklı ermeden kestirmeyi tercih etmekle birlikte çocuğun ileride herhangi bir sorun yaşamasını da istemeyiz elbette.

abicim telefonda google maps'i kurcalıyordum. yerlerim adı altında evimin işyerimin adresini kaydettim. evden işyerine yol tarifi bul dedim. işyeri adresimi (ki cadde ve apartman numarası olarak belirtmiştim kaydederken) "bu civardaki yerler" diye bi liste çıktı ve oha lan işyerimin adı, kapı numarası, telefonu. karşı komşum, üst komşum, apartmandaki diğer işyerleri falan. lan adımla soyadımla telefon numaramla ofisim çıktı lan google maps'te. ben hiçbir yere bu bilgileri vermedim. nereden buldu çekti lan bu bilgileri? resmen bütün apartmanı dizdi önüme. şaşkınlıklar içindeyim. elin google maps'i cadde ve apartman numarası girince nasıl bütün apartmandaki işyerlerini isimleriyle telefonlarıyla gösterebiliyor lan? google'cı bi amca tek tek kapıları posta kutularını okuyup kaydetti desek, iş telefonumu ne bildin lan?

akılsız, yarı akıllı, akıllı, kullandığım ve müzik çaları olan bütün telefonlar iaçin aynı sorunu yaşadım, yıl oldu 2013, daha çözemedim. ama elbet vardır çözümü.

elimde mp3'ler var. id3 tag olarak şarkı adı, şarkıcı adıi albüm adı vs diye tanımlı DEĞİLLER. sadece her albüm bir klasör şeklinde. çok basit. her albüm bir klasör.

tek yapmak istediğim, klasör klasör klase edilmiş albümleri telefonda da o şekil albüm albüm göreyim. ama akıllı akılsız tüm telefonlar id3 tag'de albüm bilgisi göremeyince hepsini yok müzik kütüphanesi, yok çalma listesi falan adı altında albümleri klasör klasör ayrılmış şarkıları süpaneke boncuğu gibi, hiç klasör yokmuş gibi arka arkaya, bi de alfabetik diziyor. ya oturup hepsine baştan albüm albüm telefonların istediği gibi ayar çekeceğim, ya da albümleri siktiredip sırayla dinleyeceğim.

tek istediğim lan bunlar telefonda da her klasör bir albüm şekinde göreyim. "barış manço - yeni bir gün" isimli klasöre girip oradaki parçaları dinleyebileyim.

android (samsung galaxy s3) için bunu sağlayan bir program vardır herhalde. yoksa aklını sevdiğimin aklı o kadarına yetmiyor mu?

samsung galaxy s3'ün alarm sesi bir yerden değiştirilebiliyordur değil mi? mis gibi akıllı telefonun alarm sesi değiştirilemiyor ve bizi bir tane kuşlu böcekli alarm sesine muhtaç bırakıyor olamaz di mi? herhangi bir mp3 dosyası alarm yapılabiliyordur değil mi? biraz gerizekalı olduğum nasıl değiştirileceğini ben bulamamışımdir di mi?

edit: alarm kurma ekranının caps'i eklendi.

daha önce de birkaç kere soruldu ama bana pek faydalı olmadı. sözlükteki başlıkta da binlerde şey yazılmış, neredeyse bütün marketi indir diyor adamlar.

samsung galaxy s3 için olmazsa olmaz aga şunu mutlaka yükle diyebileceğiniz gerekli uygulamaları/oyunları yazabilir misiniz? öyle her haltı yükleyesim yok. o yüzden "bak bununla darbuka çalıyon çok eğlenceli"den ziyade işime yarayacak, hayat kurtaracak, oyun olarak da böyle otobüste falan orda burda beklerken takılabileceğim okey vs strateji tarzı şeyler olursa sevinirim. öncelikle ücretsiz tabii.

mesela hrkes shazam demiş. neymiş, şarkı dinletip adını buluyormuşsun. yani 34 senelik hayatımda şöyle bir uygulamaya en fazla 5 kere ihtiyaç duymuşumdur. tamam uygulama süperdir de kim kaç kere kullanır ki yani :) hem lazım olunca indiririm öyle bir şeyi, lazım değilken indirip bulundurmamın ne anlamı var. şimdilik facebook, twitter, whatsapp, garanti cep şubesi ve teamviewer indirdim sadece.

mesela word, excel, pdf açabileceğim programlar, gps navigasyon yazılımı, vsvs.

ulan bi duyuru açayım iki kelimeyle derdimi anlatayım diyorum, kendimi paragraflarca yazarken buluyorum be.

bu kodumun facebook'unda facebook hesabı olmayan birisini fotoğrafta etiketleyemiyor muyuz? illa facebook hesabı mı olacak? oğlumla fotoğrafımızı koydum. etiketlemek istiyorum, suratını çerçeveye alıp "bir ad yaz" diyor "ege" yazıyorum, dropdown menü çıkıp ege'leri diziyor önüme, diyor ki illa birini seç. seçmezsen en baştakini (şarkıcı ege) etiketleyiveriyor. şarkıcı ege'nin fan sayfasına linkliyor. ya link falan olmasın "ege ile birlikte" yazsın istiyorum sadece. linksiz falan. eskiden olurdu öyle.

geçen hafta samsung galaxy s3 aldım (daha doğrusu hanım almış hediye diye). üzerinde android 4.1.1 yüklü jelly bean diyor. kullanmaya başladığımdan beri "yazılım güncellemesi var" diyor. taa geçen hafta perşembeden beri. ne oluyor şimdi bu, şu hep bahsedilen 4.1.2 güncellemesi mi gelmiş şimdi, güncelleyeyim mi bunu? yoksa başka bir şey mi bu?

ilk çıkan modellerden beri bütün nokia marka cep telefonlarında böyleydi bu. full şarj edersin. telefon 2-3 gün boyunca full şarj gösterir. dersin ki ulan ne telefon be, üç gündür bi tık eksilmedi şarjı. üçüncü gün tıkıır tıkııır diye sabahtan akşama şarjı biter. böyle homojen bir gösterge olmaz hiç. ilk gün bir veya iki tık eksileyim, ikinci gün biraz daha eksileyim, son gün iyice azalayım ve biteyim falan diye homojen bitmez.

şimdi canon eos 550d denen fotoğraf makinesine bakıyorum bu da aynı. çek allah çek şarj full. göstergedeki şarjın bir tık eksilmesiyle (zaten şarj göstergesini de üç parçaya bölmüşler. ilk parça 1/2, ikinci parça 1/4, üçüncü parça 1/4 şeklinde. görsel 500d ama hepsi aynı bakın: www.ticarex.com ).

lan teknoloji geldi dayandı götümüze çip takacaklar neredeyse, bunu hesaplayıp düzgün göstermek çok mu zor?

arkadaşlar samsung galaxy s3 için bir tane mıknatıslı flip cover aldım. kapağı kapalı tutmak için mıknatıslı bi ucu var.

şimdi de içime kurt düştü. bu kılıfın içindeki minik mıknatıs telefonun ekranına veya devrelerine falan herhangi bir zarar verir mi? saat pili boyutunda bir mıknatıs ama biraz güçlü gibi sanki.

ya da bu telefonu düşmelere çarpmalara karşı en iyi nasıl korurum?

daha önce de sormuştum geçen sene deprem zamanı, yine aynı mevzu, yine soruyorum.

abi bu nasıl mantık bana bir açıklayın. yukarıdaki duyuruyu gördüm. "kullanılmamış kışlık çocuk kıyafeti" diyorlar. kullanılmamış...

tamam "kendi çocuğuna yakınına giydirmeyeceğini gönderme" kısmını anlarım. ama niye kullanılmamış yahu? ben de elbette yırtılmış, sökülmüş, yıpranmış, yer bezine dönmüş kıyafet göndermeyeceğim. ama kıyafetler de kullanılamış değil. bilen biliyor 5 aylık bir oğlum var, ege. çok çabuk büyüyor. giydiğini maksimum bir ay giyiyor. ama bu sürede içinde tepiniyor, kakasını yapıyor, kusuyor, o kıyafet belki 10-15 defa yıkanıyor ama gayet sağlam. kendi çocuğuma rahatlıkla giydiririm. ki ege daha doğmadan önce, maddi durumum çocuğuma kıyafet alabilecek kadar yerinde olduğu halde, etrafımdaki çocuğu büyümüş olan tanıdıklarımız; giyilmiş, kullanılmış ama yıpranmamış bir sürü kıyafet verdiler. hiç de saçma sapan gurur yapmadım, hepsini de teşekkür ederek aldım, bebeğime de giydirdim. bi tur da ben eskittim, küçülttüm. hala da sapasağlamlar. kendi aldığım kıyafetleri de kullandım ve küçüldü. onlar da sapasağlamlar.

ben bu kıyafetlerin çöpe gitmesini istemem. çevremde çocuk sahibi olacak veya ege'den küçük çocuğu olan bütün tanıdıklarıma bu kullanılmış giyilmiş kıyafetleri vermeyi teklif ediyorum, gayet de mutlulukla, teşekkür ederek alıyorlar.

şimdi isterim ki ben bu kıyafetleri van'daki ihtiyaç sahibi çocuklara göndereyim. ama diyorsunuz ki "kullanılmamış olacak". ben yıpranmamış, gayet sağlam mis gibi ama sadece kullanılmış olan elbiseyi, van'daki donmak üzere olan çocuklar veya yardıma aracılık eden kişiler sırf kullanılmamış istiyor diye onlara değil, maddi durumu yerinde, çocuğuna kıyafet alabilecek durumda olan tanıdıklarıma, sadece daha az harcama yapabilsinler diye vereceğim. onlar sevinerek kabul ediyor. bana da verdiler ben de sevinerek kabul ettim. ama donmak üzere olan ihtiyaç sahipleri kabul etmiyor. bunun mantığı nedir bana bir açıklayın.

abicim anlam veremiyorum. bende mi anormallik var, oğlum mu beni sevmiyor nedir yahu valla gücüme gidiyor.

oğlum 5 aylık. okuduğumuz bütün bebek gelişimi kitaplarında cee-eee (ellerle yüzü kapatıp cee-eee diyerek açma) çocuğun hem eğlenmesi hem öğrenmesi için güzel bir oyun olduğu söyleniyor bunun. lakin arkadaş ben oğluma ne zaman bunu yapsam önce kaşlar küçük emrah oluyor, alt dudak dışarıya bükülüp süper tatlı bir ifade alıyor ve arkasından viaaaa diye ağlıyor lan. babasından korkacak, psikolojisi bozulacak diye korkuyorum. annesi yapınca gülüyor. ben ellerimi kapatmadan bile yüzüne bakıp ceee-eee diyince bile aynısı hep. yaşıt başka bebeklere yapıp kıkır kıkır güldürdüm. benim sıpa ağlıyor babasına. ha onun dışında muhabbetimiz pek iyi. gülüyoruz, agu gugu konuşuyoruz, mutluyuz, o mutluluk anında bi cee-eee diyim anında dudak bükülüyor. problem ne olabilir sizce? valla üzülüyorum yaa.

akıllı telefonu olmayan bir gariban olarak soruyorum.

bu indirilen ücretli uygulamaların parası nasıl ödeniyor? kredi kartı numarası falan mı giriliyor, telefon faturasına mı ekleniyor, kontörden mi düşüyor nasıl oluyor?

aşağıda hgs etiketi sorusunu görünce sormak istedim.

şimdi hgs başlığındaki entry'leri okudumi internette gezdim falan, hgs alanların neredeyse hepsi ya istanbul'da köprü kullanıyor, ya sürekli otoban kullanıyor.

lan ben ankara'dayım. otobanla falan da işim yok. senede bir bilemedin iki kere kızılcahamam'a, ne bileyim abant'a falan gidersem anca çıkıyorum otobana. içinde 10 lira falan yüklü bir kgs kartım var, duruyor arabada.

şimdi ben hgs'yi ne yapayım güzel kardeşim, kırk yılda bir otoban kullanıcaz diye abone ol, sözleşmeler imzala, yok bilmem cama yabıştır, para yükle, yok sınırın altına düştüydü düşmediydi. istemiyorum abi ben. yok mu alternatifi? kgs komple kalkacak mı yani? bizim gibi kırk yılda birciler için bir yöntem yok mu?

geceleri, özellikle sol yanıma dönük yatarken sağ elim (üstte kalan elim) uyuşuyor. başka zaman herhangi bir uyuşma, güç kaybı falan yok. sadece gece sol yanıma dönük uyurken ve sadece sağ elim. özellikle de ilk üç parmağım uyuşuyor. bi uyanıyorum sağ elim uyuşuk. parmaklarımı kıpırdatınca, şekil değiştirince falan geçiyor. hayır altta kalan elim uyuşsa anlarım da üstteki el niye uyuşur ya?

sizce sorun nedir?

ya bizim hanım telefonuna logo bulmaca diye bir oyun yüklemiş. logoların kime ait olduğunu buluyorsun. hoşumuza gitti de bir sürü logoyu bulamadık. doğru cevabını da vermiyor alet. bilemediklerimizin çoğunu google görsellerden bulduk da şu üçünü hiçbir yerde bulamadık. google görseller de sonuç veremiyor. sizden yardım bekliyorum çatliycam yoksa.

kimin bu logolar?

sanki sadece telefon ekranında izleyecekmiş gibi
sanki hiç televizyona bilgisayara atıp izlenmeyecekmiş gibi
telefonu mal gibi dik tutup çektiğimiz videoları
var mıdır bir yolu
çevirelim saatin tersi yönü
nedir bunu yapan
en kullanışlı program?

canon fotoğraf makinesi ile raw olarak çektiğim .cr2 uzantılı fotoğrafları adobe lightroom ile jpg'ye çevirebilir miyim?

çeviremezsem ne ile çevirebilirim?

şimdi zevkler tartışılmaz ama müzik desem müzik değil, dans desem dans değil. bu yetenek sizsiniz'de gençlerin çıkıp çıkıp yaptıkları acaip acaip danslar var ya, yok robot oluyor, yok elini kolunu büküyor, götleri başları ayrı oynuyor, denişik denişik hareketler. arkada da garip bir müzik çalıyor. anladınız siz neden bahsettiğimi. hatta ilk sezon mu ne iki tane bebe birinci oldu bunun gibi bir dansla.

bir türü var mıdır bu müziğin, ne deniyor türüne? ya da o danslara ne deniyor?

manyak mısın onlar silinir mi demeyin.

geçen ay bilgisayarımın harddiski cortladı. hata mata vermeye başladı ama çalışıyordu da. ben de gittim yeni harddisk aldım, bilgisayara taktım, sistemi kurdum. lakin eski harddisk de hata mata verse de çalışıyor ya, buna da bir harici harddisk kutusu alıp harici harddisk yaptım. çok önemli olmayan şeyleri doldurduğum bir harici harddisk diye kullanıyorum gittiği yere kadar.

lakin bilgisayardan söktüğüm için bunun içinde sistem yüklü. windows klasörü var, program files klasörü var. bunları silmek istiyorum, ama silemiyorum "trusted installer'ın izin vermesi gerekir" diyor bana. lan o kimdir tanımam etmem sil gitsin işte ne yapayım ben harici harddiskteki windows'u.

şimdi unlocker falan diyeceksiniz de ekstra program kurmadan ben bu sistem dosyalarını, o harddiske kurulmuş programları falan komple nasıl silerim? formatlamak da bir çözüm ama yüklediğim şeyler de var onlar gitmesin istiyorum.

ankara şartlarında kullanılacak binek otomobil için soruyorum. en iyi kış lastiği hangisidir? kış lastikleri ile ilgili yerli bir test, inceleme, karşılaştırma mevcut mudur? yabancılar var ama ben özellikle türkiye'de yapılmış bir inceleme arıyorum. ve tabii tavsiyeleriniz.

-----------------------------------------------------------------------------------------

behzat ç'nin kolu niye kalkmıyormuş, 77. bölümde kanayan kolundaki çizik ve 78. bölümde gördüğümüz sırtındaki morluk neymiş anlayabildik mi? yani acaba daha ortaya çıkacak mı, yoksa 78. bölümün sonundaki performanstan bir şeyler çıkarmalı mıydık ben anlamadım orayı. beynindeki bebeğe sezaryen falan mı yapmaya çalışmış acaba?

Elimde bir personel listesi var. A sütununda alt alta personelin isimleri yazıyor. yanındaki sütunlarda ise her personelin özlük bilgileri (ana adı, baba adı, işe giriş tarihi, maaşı vsvs. bir sürü)

şimdi benim bunu kağıda döktürmem lazım. ama kağıda döktürünce personelin isimleri ve yanındaki 3-4 sütun ilk sayfaya, diğer sütunlar sonraki sayfalara yazılıyor.

istiyorum ki diğer sayfalara yazılan sütunların da başında A sütunu olsun, isimler olsun yani. her sayfaya dökülen ilk sütun isimler olsun. baka baka başka yere geçeceğim, hangi bilgi hangi adamın bilgisi görebileyim.

umarım anlatabildim. bu dediğimi özel üstbilgi kullanarak başlıklar her sayfaya dökülsün gibi bir şey yapabiliyorum .ama benimkisi üstbilgi değil, yan bilgi :) başlık üstte değili yanda, solda.

öncelikle üşenmeyin şunu cevaplarıyla birlikte okuyun (git: 490893)

son durumdan da sonra, teyzemin kocası olan ve emekli bir genel cerrah olan eniştem dedi ki "abi senin ayağın ne gut, ne iltihap, ne kırık, ne plaka. bypass ameliyatından dolayı zaten o bacaktan bir toplardamar alındı. bir toplardamarın eksik. bir de kırık ameliyatından dolayı kesi yapıldı. ayağında toplardamar yetmezliği var, venöz yetmezlik, toplardamarlar kanı yukarıya yeteri kadar gönderemiyor. ilaca falan hiç gerek yok. külotlu varis çorabı giyeceksin geçecek". mantıklı geldi. babam her ne kadar istemese de sımsıkı külotlu çorapla dolaşıyor. iyi geliyor gibi, ama yine de arasıra ayağı yine şişiyor, yine acıyor. bu işin uzmanı diye kalp damar cerrahisine gitti, "benim konum değil" dedi adam, ilgilenmedi bile. bu arada bypass ile ilgili kontrollerine gittiği kardiyolog hiç konusu olmadığı halde ilgilendi, sağ alt ekstremite bilmemne bilmemne doppler istedi. o da çekildi ama orada da bir şey yazmıyor, bypass'tan dolayı olmayan damarı yazmışlar bir tek. yani 9. aya girmemizle birlikte aynı tas aynı hamam. babaın ayağı hala iyileşmiyor, hala konulmuş kesin bir teşhis yok. bütün kontrolleri yapıldı. tahliller, ekg, eko, akciğer filmi, batın ultrasonu yıllık check up yapıldı, adam turp gibi maşallah hiçbir şeyi yok. ama ayağı bir türlü iyileşmiyor. iyileşmeyi bırak, nedeni bile kesin olarak bilinemiyor hala.

bugüne kadar hayat dolu, canlı, hala koşa koşa işe gidip çalışan babam (birlikte çalışıyoruz) sabah telefon edip "bugün dışarı falan çıkmayacaksan ben gelmiyorum ofise. artık pek de gelemem zaten benden hayır yok sen kendi başının çaresine bak" gibi laflar edip üzdü beni. annemle konuştum, diyor ki ayağı geçmediği için morali bozuk.

şimdi ben bu 9 aydır teşhis konulamadığı için doğru düzgün tedavisi bile yapılamayan ve sürekli şişip moraran ayağının üstüne basamadığı için morali bozulan babamın moralini nasıl düzelteyim söyleyin bana.

aklını sevdiğimin samsung galaxy w ile çekişmiş ve 8 gb'lık kartı doldurmuş yüzlece fotoğraf ve videoyu bilgisayara nasıl aktarıyoruz lan?

bilgisayara kies programını kurdum. telefonu da usb'den bağladım. kurmadan bağlayınca aygıt sürücüsü yazılımı yüklenemedi. neyse efendim kies açıldı, cihaz modeli falan çıktı. lakin fotoğraflara tıklıyorum bişey yok, videolara tıklyıorum bişey yok. ha kartı da dolu diye gösteriyor. e içini göster? o da yok. bilgisayarım'dan girip flaşdisk gibi bakayım diyorum ı-ıh yok hiçbir şey açılmıyor. sekmelerde geziyorum, alma/verme var. fotoğrafları bilgisayara al diyorum yok, videoları al diyorum yok.

lan aklına sçtımın bu telefonundaki medyayı nasıl aktarıcaz lan telefona?

kartı çıkarıp bilgisayara takamam. kart mikro, bilgisayarın okuyucusu dana boy. adaptörü de yok.