dünyanın yuvarlak olduğunu anlatan bütün ilkokul kitaplarında istisnasız bu örnek vardır. işte neymiş, karşıdan bize doğru gelen geminin önce direğinin tepesini, sonra direğin tamamını, sonra gövdesini görürmüşüz, çünkü dünya yuvarlak diye.
lan dünya yuvarlak da o kadar eğrik bi yuvarlak değil ki? tamam yuvarlak da, o kadar büyük bir yuvarlak ki insan gözünün görebildiği mesafedeki alan, yuvarlaklığı ihmal edilebilecek kadar düz görünüyor. ben taa cehennemin dibinde demirlemiş mikrop kadar tekneyi olduğu gibi görüyorum. dürbünle bakınca daha net görüyorum. göremiyorsam da dünyanın yuvarlaklığı nedeniyle aşağıda kaldığı için değil, taa eşşeğin tenasül uzvu kadar uzakta olduğu için göremiyorum. gözüm seçmiyor artık o mesafeyi.
lan böyle çıplak gözle, çıplağı da geçtim dürbünle geminin önce direğini, donra kendini bilmemneyini görebilen var mı? dünyanın neresinde oluyor böyle bir şey de ilkokul sabilerine dünyanın yuvarlaklığı şu örnekle anlatılıyor?
lan dünya yuvarlak da o kadar eğrik bi yuvarlak değil ki? tamam yuvarlak da, o kadar büyük bir yuvarlak ki insan gözünün görebildiği mesafedeki alan, yuvarlaklığı ihmal edilebilecek kadar düz görünüyor. ben taa cehennemin dibinde demirlemiş mikrop kadar tekneyi olduğu gibi görüyorum. dürbünle bakınca daha net görüyorum. göremiyorsam da dünyanın yuvarlaklığı nedeniyle aşağıda kaldığı için değil, taa eşşeğin tenasül uzvu kadar uzakta olduğu için göremiyorum. gözüm seçmiyor artık o mesafeyi.
lan böyle çıplak gözle, çıplağı da geçtim dürbünle geminin önce direğini, donra kendini bilmemneyini görebilen var mı? dünyanın neresinde oluyor böyle bir şey de ilkokul sabilerine dünyanın yuvarlaklığı şu örnekle anlatılıyor?
nic.tr'den aldığım com.tr uzantılı bir domain'im var. kafama edeyim ki superonline'dan ücretli aldığım hosting hizmetinden memnun olmayıp yandex kurumsal'ın ücretsiz hostin hizmetini alayım dedim tavsiyeler üzerine.
yandex kurumsal'a bağladım domain'i. lakin çok büyük bir problemim var. yandex, alan adının bana ait olduğunu doğrulamak için 59ec1567e8ac@yandex.com.tr diye sanal bir mail adresi uydurdu, dedi ki "bunu alan adı sağlayıcısından, alan adının iletişim e-posta adresi olarak tanımla, ben de whois'e bakınca göreyim, alan adının sana ait olduğunu anlayayım". büyük bir mallıkla nic.tr sayfasından girip, iletişim adresini 59ec1567e8ac@yandex.com.tr olarak değiştirdim.
ne oldu? nic.tr bana dedi ki "e-posta adresinizde değişiklik yapmış bulunmaktasınız. Değişiklik işlemine devam etmeniz durumunda sorumlu kodunuz geçici olarak durdurulup, sistemden çıkartılacaksınız. Yeni e-posta adresinize gönderilecek onay kodunu kullanarak "Alan Adı İşlemleri" menüsünde "Sorumlu e-posta doğrulama" işlemi yaptığınızda sorumlu kodunuz tekrar kullanıma açılacaktır."
yani yandex'in alan adı doğrulayacam diye götünden uydurduğu sanal adrese bir onay maili gitti ve ben o maile tıklamadan alan adı sağlayıcısı olan nic.tr'ye login olamıyorum.
nedir bunun çözümü, yandex'e de kaç tane mail attım sallayan yok. superonline yılda 84 lira alıyordu ama gece gündüz demeden attığım maile de hemen cevap geliyordu destek biriminden.
şimdi nic.tr'nin insafına kaldım. bana acıyıp iletişim mail adresini eski haline getirirlerse yırttık. yoksa domain sürem bitince küsküyü köküne kadar yediğimin resmidir.
var mı çözümünüz?
yandex kurumsal'a bağladım domain'i. lakin çok büyük bir problemim var. yandex, alan adının bana ait olduğunu doğrulamak için 59ec1567e8ac@yandex.com.tr diye sanal bir mail adresi uydurdu, dedi ki "bunu alan adı sağlayıcısından, alan adının iletişim e-posta adresi olarak tanımla, ben de whois'e bakınca göreyim, alan adının sana ait olduğunu anlayayım". büyük bir mallıkla nic.tr sayfasından girip, iletişim adresini 59ec1567e8ac@yandex.com.tr olarak değiştirdim.
ne oldu? nic.tr bana dedi ki "e-posta adresinizde değişiklik yapmış bulunmaktasınız. Değişiklik işlemine devam etmeniz durumunda sorumlu kodunuz geçici olarak durdurulup, sistemden çıkartılacaksınız. Yeni e-posta adresinize gönderilecek onay kodunu kullanarak "Alan Adı İşlemleri" menüsünde "Sorumlu e-posta doğrulama" işlemi yaptığınızda sorumlu kodunuz tekrar kullanıma açılacaktır."
yani yandex'in alan adı doğrulayacam diye götünden uydurduğu sanal adrese bir onay maili gitti ve ben o maile tıklamadan alan adı sağlayıcısı olan nic.tr'ye login olamıyorum.
nedir bunun çözümü, yandex'e de kaç tane mail attım sallayan yok. superonline yılda 84 lira alıyordu ama gece gündüz demeden attığım maile de hemen cevap geliyordu destek biriminden.
şimdi nic.tr'nin insafına kaldım. bana acıyıp iletişim mail adresini eski haline getirirlerse yırttık. yoksa domain sürem bitince küsküyü köküne kadar yediğimin resmidir.
var mı çözümünüz?
sadece mail hizmeti için com.tr uzantılı kendi domain'imi kullanabileceğim, 5 ayrı mail adresi verebilecek ücretli veya ücretsiz hosting hizmeti arıyorum.
google'ın var, ücretsiz ama nic.tr'den aldığım com.tr domainlerine uygun dns ayarı yapılamıyormuş orada, o olmadı.
superonline kullanıyorum ama son zamanlarda en kritik anlarda çok zorun çıkarmaya başladı.
google'ın var, ücretsiz ama nic.tr'den aldığım com.tr domainlerine uygun dns ayarı yapılamıyormuş orada, o olmadı.
superonline kullanıyorum ama son zamanlarda en kritik anlarda çok zorun çıkarmaya başladı.
iş mailimi samsung galaxy s3 telefonumdaki e-posta porgramına tanımladım. ne zamandır da kullanıyordum ama bu yeni mi oldu, zaten böyleydi de ben mi fark etmedim bilmiyorum.
sokaktayım, mobil veri açık. 5-6 tane mail bekliyorum. sadece biri geliyor. girip sürekli yeniliyorum yeniliyorum yok. arıyorum gelmemiş tekrar atın diyorum, tekrar atıyorlar, yeniliyorum yeniliyorum yok. tekrar arayıp bi daha attırtıyorum, hala yok. web mail üzerinden girip bakıyorum 15 tane mail, ilk atılanlar da, sonrakiler de gelmiş. ama telefon bunları bir türlü senkronize edip almıyor yahu. kotaya acımadım tüm mailleri al dedim olmadı, sadece başlıklarını al dedim olmadı.
mail server'ının gelen kutusunda 15 tane mail var. şimdi yandaki resme bakın. saat 17:48 oldu, son güncelleme 15:51 yazıyor. yenile diyorum, dönüyor dönüyor tısss yine aynı.
programdan değil de mail server'ında falan bir arıza olabilir mi?
edit: sanırım o yüzden alamıyorum.
sokaktayım, mobil veri açık. 5-6 tane mail bekliyorum. sadece biri geliyor. girip sürekli yeniliyorum yeniliyorum yok. arıyorum gelmemiş tekrar atın diyorum, tekrar atıyorlar, yeniliyorum yeniliyorum yok. tekrar arayıp bi daha attırtıyorum, hala yok. web mail üzerinden girip bakıyorum 15 tane mail, ilk atılanlar da, sonrakiler de gelmiş. ama telefon bunları bir türlü senkronize edip almıyor yahu. kotaya acımadım tüm mailleri al dedim olmadı, sadece başlıklarını al dedim olmadı.
mail server'ının gelen kutusunda 15 tane mail var. şimdi yandaki resme bakın. saat 17:48 oldu, son güncelleme 15:51 yazıyor. yenile diyorum, dönüyor dönüyor tısss yine aynı.
programdan değil de mail server'ında falan bir arıza olabilir mi?
edit: sanırım o yüzden alamıyorum.
aşağıdaki diyaframlı soruyu görünce aklıma geldi. sanki daha çnce de sormuştum ama aradım bulamadım.
fotoğraf makinesi objektiflerinde bulunan diyafram değerleri bildiğiniz gibi (f) ile ifade edilen birtakım sayılardan oluşuyor.
sorum şu: bu sayılar ne? yani diyaframı f/5.6 diye adlandırdığımızda bu 5.6'nın anlamı ne oluyor? hatta 1.2 1.4 1.8 2 2.8 4 5.6 8 11 16 22 şeklinde ilginç bir diziden oluşuyor. bu dizinin sırrı ne, anlamı ne?
böyle küsuratlı falan bir şey olduğuna göre teknik bir açıklaması olmalı. rastgele olsa ilk icat eden adam 1, 2, 3, 4, 5, 6 diye sıralı sayılar koyardı. f/7 diye bir diyafram yok mesela.
fotoğraf makinesi objektiflerinde bulunan diyafram değerleri bildiğiniz gibi (f) ile ifade edilen birtakım sayılardan oluşuyor.
sorum şu: bu sayılar ne? yani diyaframı f/5.6 diye adlandırdığımızda bu 5.6'nın anlamı ne oluyor? hatta 1.2 1.4 1.8 2 2.8 4 5.6 8 11 16 22 şeklinde ilginç bir diziden oluşuyor. bu dizinin sırrı ne, anlamı ne?
böyle küsuratlı falan bir şey olduğuna göre teknik bir açıklaması olmalı. rastgele olsa ilk icat eden adam 1, 2, 3, 4, 5, 6 diye sıralı sayılar koyardı. f/7 diye bir diyafram yok mesela.
world card ile opet'ten farklı günlerde 50 liralık 3 aygaz otogaz alınca 5-10-15 toplam 30 lira puan veriyomuş. kampanya katılım için de kartın önce paro pod'dan geçirilip, sonra da aynı kartla ödeme alınması lazımmış.
paro pod ne? google'a sordum hep kampanyalar çıktı. paro pod nedir kimse yazmamış. nereden geçiriyoz yani kartı?
paro pod ne? google'a sordum hep kampanyalar çıktı. paro pod nedir kimse yazmamış. nereden geçiriyoz yani kartı?
5 sütundan ve 5800 satırdan oluşan bir excel tablom var. bu tablodaki kimi satırlar boş. daha doğrusu bazı satırlar tamamen boş, bazı satırlar tam olarak boş değil de A B C D sütunları boş, sadece E sütununda önemsiz bir şey yazıyor. resimde örneğini görebilirsiniz.
büyük hali: i.imgur.com
ben bu çoğu boş olan satırları silmek istiyorum. tek tek satır seçip silmem imkansız. bir kolayı var mı?
büyük hali: i.imgur.com
ben bu çoğu boş olan satırları silmek istiyorum. tek tek satır seçip silmem imkansız. bir kolayı var mı?
ulan bi tele lens istedik, kiralayacak bi allahın kulunu bulamadık. ankara'da sormadığım adam kalmadı. fotoğrafçı dedeler (hakiki dede, duayen falan) buldum, adamın elinde zebil gibi lens var, kiralamam diyor. ikinci eli bile dünyanın parası mübarek, zaten iki gün kullanmaya da satın alacak halim yok.
baktım arayan bulamıyor, şimdi bir zamanların meşhur girişimcisi feridun bitir gibi yırttık abicim diyorum. lens kiralama işi yapsak ya?
hadi diyelim yapalım da da g.tümüze girmesin abicim. nasıl olur bu iş? hiç talep olmaması ve lenslerin elimizde patlaması kısmına ticari risk diyor ve geçiyoruz. yatırım yapıp çok talep edilecek, satın alması zor ve özel amaçlı 2-3 lensle başlasak. gidip satın alsak, günlük, haftalık falan kiraya versek. peki bi sigorta neyin nasıl yapıyor bu işi yapanlar? adam kira parasını verip, lensi de alıp toz olursa su mu içiyoruz ne yapıyoruz? adama lens bedeli kadar senet mi imzalatıcaz?
nasıl oluyor?
baktım arayan bulamıyor, şimdi bir zamanların meşhur girişimcisi feridun bitir gibi yırttık abicim diyorum. lens kiralama işi yapsak ya?
hadi diyelim yapalım da da g.tümüze girmesin abicim. nasıl olur bu iş? hiç talep olmaması ve lenslerin elimizde patlaması kısmına ticari risk diyor ve geçiyoruz. yatırım yapıp çok talep edilecek, satın alması zor ve özel amaçlı 2-3 lensle başlasak. gidip satın alsak, günlük, haftalık falan kiraya versek. peki bi sigorta neyin nasıl yapıyor bu işi yapanlar? adam kira parasını verip, lensi de alıp toz olursa su mu içiyoruz ne yapıyoruz? adama lens bedeli kadar senet mi imzalatıcaz?
nasıl oluyor?
ağır roman filmini biliyorsunuz. okan bayülgen'in oynadığı hani.
orada anlam veremediğim bir sahne var. okan bayülgen kerhaneye gidiyor. kadının yanına giriyor, dışarıda da biri saniye tutuyor. saatin saniyesini görüyoruz, tık tık tık tık diye tam 30 saniye geçiyor, hop okan içeriden çıkıyor, bi alkış bi kıyamet, tebrikler falan.
ulan erken boşalmışsın işte 30 saniyede. bu neyin tezahuratı? o zamanlar işini çabucak bitirmek mi makbulmüş?
orada anlam veremediğim bir sahne var. okan bayülgen kerhaneye gidiyor. kadının yanına giriyor, dışarıda da biri saniye tutuyor. saatin saniyesini görüyoruz, tık tık tık tık diye tam 30 saniye geçiyor, hop okan içeriden çıkıyor, bi alkış bi kıyamet, tebrikler falan.
ulan erken boşalmışsın işte 30 saniyede. bu neyin tezahuratı? o zamanlar işini çabucak bitirmek mi makbulmüş?
daha çok fotoğraf makinesi, lens gibi ürünlerin ikinci el satışında görüyorum.
bonus soru: araba satışlarında kullanılan "muayyer" ne demek? sözlükte hem demişler "beğenilmediğinde geri alınmak üzere", hem de demişler "emsalsiz". hangisi?
cahilim kusura bakmayın.
bonus soru: araba satışlarında kullanılan "muayyer" ne demek? sözlükte hem demişler "beğenilmediğinde geri alınmak üzere", hem de demişler "emsalsiz". hangisi?
cahilim kusura bakmayın.
sabah bir soru sordum, park halinde duran arabama sürtmüşler diye. sağ iki kapının alt tarafı hafiften göçmüş ve çizilmiş. akşam sürten kadın gelecek, tutanak tutacağız, onun kaskosundan tamir edilecek.
şimdi daha önce hiç kaportayı bozmamıştım. ilk defa başıma geliyor. ne şekilde tamir ettirmek istediğimi bana soracaklar mı? düzelttirip, macunlattırıp boyatayım mı, yoksa iki kapıyı komple değiştirteyim mi? çekiçle düzeltip, boyayacağız dediklerinde "olmaz arkadaş illa ki yenisiyle değiştir" diyebiliyor muyum?
peki hangisi satarken daha az değer kaybettirir?
hasarı fotoğraftan görebilirsiniz.
şimdi daha önce hiç kaportayı bozmamıştım. ilk defa başıma geliyor. ne şekilde tamir ettirmek istediğimi bana soracaklar mı? düzelttirip, macunlattırıp boyatayım mı, yoksa iki kapıyı komple değiştirteyim mi? çekiçle düzeltip, boyayacağız dediklerinde "olmaz arkadaş illa ki yenisiyle değiştir" diyebiliyor muyum?
peki hangisi satarken daha az değer kaybettirir?
hasarı fotoğraftan görebilirsiniz.
efendim olayı anlatayım. kirada oturduğumuz apartmanın altındaki dükkana, yine kiracı olarak birileri geldi. plotter falan var içeride sanki çıktı mıktı alınan bir dükkan gibi. dün eşim arabayı evin önüne, her zamanki gibi park ederken bu dallamalar dükkan önü diye park ettirmemişler. dükkan önü dediği de arada kocaman kaldırım var, bahçe var, giriş çıkışa engel falan değil yani. adamların dükkan kapısından 5-6 metre uzakta, yola park ediyor. kamyon gelecek geriye alın demişler, neyse biraz bağrış çağrış olmuş, eşim de arabayı yine de dedikleri gibi geriye alıp oraya park etmiş çıkmış gitmiş. apartmanın otoparkı da var ama çocuk oluyor, yükümüz oluyor, belim sakat, otopark yokuşu dik, inmek çıkmak zor oluyor, oraya inemiyoruz. adam tutturmuş otopark var oraya koyun diye. eşim demiş sana mı soracam falan filan.
sabah çıkarken bi bakıyoruz ki arabanın yol tarafındaki iki kapısına sürtmüşler. iki kapının çıtanı altında kalan alt tarafı sürtülmüş. silecekte de not var "özür dilerim ben çarptım, arayın kaskomdan halletsinler". arıyoruz, bir kadın çıkıyor, özür diliyor, akşam tutanak tutmak üzere geleceğini söylüyor.
şimdi 8 senedir aynı apartmanda yer bulduğumuz müddetçe aynı yere park ederiz, ne sürten oldu ne bişey oldu. admalarla takışmanın akabinde hemen o akşam arabaya sürtülmesi, ama sürtenin de telefonunu bırakan bi kadın olması işkillendirdi beni. bu herifler yaptırmış olabilir mi? yani kadın bul, getir, ona sürttür, numara bıraktır falan gibi bir kurgu yaparlar mı, yoksa gıcık olsa direk çizerdi, lastiği falan mı patlatırdı? çok büyük bi tesadüf eseri dükkanla tartışmanın arkasından birinin arabaya sürtmesi alakasız olabilir mi? yoksa alakalı mıdır? alakalı ise ne yapmalıyız?
yani düşünün yan binanın altında kargocu var. orada yer bulursak adamların giriş yolunu kapatmadan park ediyoruz, bir sefer çıkıp da kamyon gelecek demediler ki her gün kaç kere kamyon gelip gidiyor. arabamızın dibine kadar kamyon yanaştı, mal yükleyip indirdiler, daha yer bulamayıp arabanın yanına ikinci sıraya çektiler, bi tane çizik olamdı da, kendi evimin önünde, her zaman park ettiğim yerde tam da tartışmanın üstüne arabaya sürtülmüş olması pek tesadüf gibi gelmiyor bana. ama bi yandan da özür dileyen ve yaptırmak isteyen bir kadın var ortada.
ne dersiniz bu işe?
sabah çıkarken bi bakıyoruz ki arabanın yol tarafındaki iki kapısına sürtmüşler. iki kapının çıtanı altında kalan alt tarafı sürtülmüş. silecekte de not var "özür dilerim ben çarptım, arayın kaskomdan halletsinler". arıyoruz, bir kadın çıkıyor, özür diliyor, akşam tutanak tutmak üzere geleceğini söylüyor.
şimdi 8 senedir aynı apartmanda yer bulduğumuz müddetçe aynı yere park ederiz, ne sürten oldu ne bişey oldu. admalarla takışmanın akabinde hemen o akşam arabaya sürtülmesi, ama sürtenin de telefonunu bırakan bi kadın olması işkillendirdi beni. bu herifler yaptırmış olabilir mi? yani kadın bul, getir, ona sürttür, numara bıraktır falan gibi bir kurgu yaparlar mı, yoksa gıcık olsa direk çizerdi, lastiği falan mı patlatırdı? çok büyük bi tesadüf eseri dükkanla tartışmanın arkasından birinin arabaya sürtmesi alakasız olabilir mi? yoksa alakalı mıdır? alakalı ise ne yapmalıyız?
yani düşünün yan binanın altında kargocu var. orada yer bulursak adamların giriş yolunu kapatmadan park ediyoruz, bir sefer çıkıp da kamyon gelecek demediler ki her gün kaç kere kamyon gelip gidiyor. arabamızın dibine kadar kamyon yanaştı, mal yükleyip indirdiler, daha yer bulamayıp arabanın yanına ikinci sıraya çektiler, bi tane çizik olamdı da, kendi evimin önünde, her zaman park ettiğim yerde tam da tartışmanın üstüne arabaya sürtülmüş olması pek tesadüf gibi gelmiyor bana. ama bi yandan da özür dileyen ve yaptırmak isteyen bir kadın var ortada.
ne dersiniz bu işe?
böyle saçma şeyler bi benim kafama takılır.
egzoz dediğimiz şey otomobilin göt deliği. modifiye egzoz yapanlardan da bahsetmiyorum ama kız gibi araba tasarlayıp, o egzozu, tamponu da oymak suretiyle arkadan çıkarttırmayı anlamıyorum.
tamponun altına gizleseler de dışarıdan gözükmese olmuyor mu? ne yani egzoz arkadan görününce daha mı şık oluyor, bu mudur nedeni?
audi a6: www.turbofsi.net
volswagen cc: www.wallsave.com
ve daha niceleri.
egzozun ucunu büküp aşağı çevirsen, tamponun altında kalsa, yere doğru üfürse olmuyor mu?
egzoz dediğimiz şey otomobilin göt deliği. modifiye egzoz yapanlardan da bahsetmiyorum ama kız gibi araba tasarlayıp, o egzozu, tamponu da oymak suretiyle arkadan çıkarttırmayı anlamıyorum.
tamponun altına gizleseler de dışarıdan gözükmese olmuyor mu? ne yani egzoz arkadan görününce daha mı şık oluyor, bu mudur nedeni?
audi a6: www.turbofsi.net
volswagen cc: www.wallsave.com
ve daha niceleri.
egzozun ucunu büküp aşağı çevirsen, tamponun altında kalsa, yere doğru üfürse olmuyor mu?
urun.gittigidiyor.com
canon 55-250 IS II lens. 449 lira. 2 yıl resmi garantili. artı hediyeler. 25 lira da bonus veriyor. yorumları falan hep olumlu.
lan daha cuma sordum tripod foto'da, 950 dediler bu lense.
aha bu başka lens mi sanki: tripodfoto.com
bunlar mı adam düdüklüyor, ötekinde mi bi katakulli var, hangisi normal? ikinci eli de 300-350 lira olan lensin sıfırını, 25 lira bonusla 450 liraya mı satıyorlar?
bi açıklayıverin dostlar.
canon 55-250 IS II lens. 449 lira. 2 yıl resmi garantili. artı hediyeler. 25 lira da bonus veriyor. yorumları falan hep olumlu.
lan daha cuma sordum tripod foto'da, 950 dediler bu lense.
aha bu başka lens mi sanki: tripodfoto.com
bunlar mı adam düdüklüyor, ötekinde mi bi katakulli var, hangisi normal? ikinci eli de 300-350 lira olan lensin sıfırını, 25 lira bonusla 450 liraya mı satıyorlar?
bi açıklayıverin dostlar.
çok süper köfte yapan bir adamım. köftemi bi yiyen unutamaz, o kadar da iddialıyım.
lakin geçen gün hamburger yapayım dedim. köftesini de her zaman yaptığım köfte modeli gibi yapmayayım, ekmek arası köfte gibi olmasın, şu dev burger yapan burgercidekiler gibi olsun istedim. harcına soğan, ekmek falan koymadım. kıymayı tuz ve karabiberle yoğurdum sadece. bildiğin taş gibi oldu, yani zannedersin biftek koyduk hamburgere. tadı de çok et et oldu. çok da pişirmedim halbuki.
şimdi sizden o burger bilmemne gibi dükkanlarda yediğimiz dev köfteli hamburgerin köftesini nasıl yaparız, hangi eti alalım, içine ne koyalım bir tarif istiyorum.
ben normalde köfte için hep dana döş kullanırım.
lakin geçen gün hamburger yapayım dedim. köftesini de her zaman yaptığım köfte modeli gibi yapmayayım, ekmek arası köfte gibi olmasın, şu dev burger yapan burgercidekiler gibi olsun istedim. harcına soğan, ekmek falan koymadım. kıymayı tuz ve karabiberle yoğurdum sadece. bildiğin taş gibi oldu, yani zannedersin biftek koyduk hamburgere. tadı de çok et et oldu. çok da pişirmedim halbuki.
şimdi sizden o burger bilmemne gibi dükkanlarda yediğimiz dev köfteli hamburgerin köftesini nasıl yaparız, hangi eti alalım, içine ne koyalım bir tarif istiyorum.
ben normalde köfte için hep dana döş kullanırım.
diyelim ki itiraz edildi, büyükşehir belediye başkanlığı için oyların yeniden sayılmasına karar verildi.
sayılacak oyların zarfları duruyor mu? hangi oy hangi zarftan çıktı bu hala belli mi? ne bileyim aynı zarftan çıkan üç pusula zarfıyla birlikte birbirine iliştiriliyor mu nasıl oluyor?
yani mühürü düzgün basılmış, ama zarfında herhangi bir işaret olduğu için normalde geçersiz olması gereken oy, veya muhtar kağıdını da aynı zarfa koyduğu için geçersiz sayılan oy tekrar sayılırken, "bunun zarfında muhtar kağıdı da vardı, geçersizdi" diye bir bilgi tutuluyor mu? ilk sayılırken geçersiz olduğu için sayılmayan oyun, tekrar sayılırken geçersiz olduğu nereden bilinecek?
sayılacak oyların zarfları duruyor mu? hangi oy hangi zarftan çıktı bu hala belli mi? ne bileyim aynı zarftan çıkan üç pusula zarfıyla birlikte birbirine iliştiriliyor mu nasıl oluyor?
yani mühürü düzgün basılmış, ama zarfında herhangi bir işaret olduğu için normalde geçersiz olması gereken oy, veya muhtar kağıdını da aynı zarfa koyduğu için geçersiz sayılan oy tekrar sayılırken, "bunun zarfında muhtar kağıdı da vardı, geçersizdi" diye bir bilgi tutuluyor mu? ilk sayılırken geçersiz olduğu için sayılmayan oyun, tekrar sayılırken geçersiz olduğu nereden bilinecek?
iyi marka bir polarize filtre dünyanın parası. şimdi ben ebay'den 15 liraya bi polarize filtre aldım. daha kullanmadım. e dünya para olan şeyi 15 liraya alınca insan diyor ki acaba dandik, sadece koyu renk camdan ibaret bir şey midir bu. parasında değilim bi deneyeyim ya tutarsa diye aldım ama bunun hakikaten işe yarayıp yaramadığını neyin fotoğrafını çekerek test edebilirim ben? böyle önünde çevrilebilen bir kısmı daha var filtrenin.
ankara'dayım güneş ışığı altındaki deniz çekme imkanım yok.
ankara'dayım güneş ışığı altındaki deniz çekme imkanım yok.
telefonun donanımı veya yazılımı böyle bir şeye izin veriyorsa fotoğraf çekme programından tek istediğim enstantane ayarı yapabilmek, hızlı enstantane ile çekebilmek. flaşsız ve de hareketli nesne fotoğrafı çekerken hareketi dondurabilmek. ışık az geliyorsa karanlık çıkmasına razıyım.
biliyorum profesyonel fotoğraf makinesi değil bu ama bir yolu olmalı. kıpır kıpır yerinde durmayan oğlumun fotoğraflarının hepsi kayık bulanık çıkmasın. 550d'yi sürekli yanımda taşıyamıyorum.
mevcut programda bunun bir ayarı varsa o da olur.
biliyorum profesyonel fotoğraf makinesi değil bu ama bir yolu olmalı. kıpır kıpır yerinde durmayan oğlumun fotoğraflarının hepsi kayık bulanık çıkmasın. 550d'yi sürekli yanımda taşıyamıyorum.
mevcut programda bunun bir ayarı varsa o da olur.
nereye baktıysam hep crunch gofret var, "pat" diye saçma sapan paketini patlatmalı bi gofret daha var. ama ne kadar market gezdiysem klasik pirinç patlaklı çikolata olan crunch bulamıyorum.
kalktı mı piyasadan, yok mu artık?
edit: oha lan crunch kalkar mı? crunch lan bu efsane crunch.
kalktı mı piyasadan, yok mu artık?
edit: oha lan crunch kalkar mı? crunch lan bu efsane crunch.
evet bir youtube klasiği. video izlemek istersin, takıla takıla gidiyodur. durdurursun, dersin ki "o biraz dolsun, bu arada biz de şuna bakalım". bildin di mi?
hah o video dolmuyor abicim. youtube'da dolsun diye bıraktığım video, bıraktığım yerde duruyor. videoyu oynatmaya başlayınca dolmaya başlıyor, durdurunca dolması da duruyor.
la bura türkiye. dolma hızı, oynatma hızından yavaş. illa yetişip takılıyor. durdurup bekleyince de dolmuyor. napacuk, nasıl izleycük videoları?
ayrıca takıla takıla sonuna kadar zor şer dolduruyon, nasıl olsa hepsi doldu, tekrar bi tıklayıp da baştan kesintisiz izleyim diyon, şerefsizin evladı boşalıp baştan dolmaya başlıyor lan. sokacam yutubuna da videosuna da. bu nedir lan?
not: bi tek youtube'da böyle.
hah o video dolmuyor abicim. youtube'da dolsun diye bıraktığım video, bıraktığım yerde duruyor. videoyu oynatmaya başlayınca dolmaya başlıyor, durdurunca dolması da duruyor.
la bura türkiye. dolma hızı, oynatma hızından yavaş. illa yetişip takılıyor. durdurup bekleyince de dolmuyor. napacuk, nasıl izleycük videoları?
ayrıca takıla takıla sonuna kadar zor şer dolduruyon, nasıl olsa hepsi doldu, tekrar bi tıklayıp da baştan kesintisiz izleyim diyon, şerefsizin evladı boşalıp baştan dolmaya başlıyor lan. sokacam yutubuna da videosuna da. bu nedir lan?
not: bi tek youtube'da böyle.
radyoda, sanırım joy fm'de duyduğum fransızca bir şarkıyı arıyorum.
durun hemen vurmayın, indila - derniére danse değil.
öncelikle bir erkek söylüyor. bir yerinde istememm istememm istememm gibi bir şey diyor.
bilen var mı?
durun hemen vurmayın, indila - derniére danse değil.
öncelikle bir erkek söylüyor. bir yerinde istememm istememm istememm gibi bir şey diyor.
bilen var mı?
ilk defa kuş çekimine gideceğim. makinem canon. hangi tele lensi önerirsiniz bana? 70-200mm f2,8 yetersiz mi kalır? yoksa 100-400mm var o daha mı uygun olur?
bütçe pek problem değil çünkü çok zenginim, para bok. değil tabi, satın almayacağım, bulursam 1-2 günlüğüne kiralayacağım. aşağı yukarı aynıdır herhalde günlük kirası.
bütçe pek problem değil çünkü çok zenginim, para bok. değil tabi, satın almayacağım, bulursam 1-2 günlüğüne kiralayacağım. aşağı yukarı aynıdır herhalde günlük kirası.
2010 model toshiba satellite marka bir laptop'ım var. bu arkadaşın klavyesinin içinde şerefsiz bir nesne kaçmış. herhangi bir tuşun altında duruyor. o tuşa basmayı zorlaştırıyor. oynak bir şey. klavyeye kuvvetlice üfleyince gidiyor, oh gitti diyorsun, başka tuşun altında yeniden peydah oluyor. ters çevirdim olamdı, yan yatırdım olmadı, atacın ucunu büküp altına soktum olmadı. en son delirip tuşu sökecem ama laptop klavyelerinde tuşu söktüm mü geri takamıyosun, bigisayar elimde kalacak.
gözünüzü seveyim bi çare söyleyin, bu ne olduunu bilmediim şey nasıl çıkacak oradan?
edit: görüldüü üzere an itibariyle yumuşak g tuşunun altında ikamet ediyor kendisi. dün sabah nokta tuşunun altındaydı. üfleyince oraya çıkmış.
gözünüzü seveyim bi çare söyleyin, bu ne olduunu bilmediim şey nasıl çıkacak oradan?
edit: görüldüü üzere an itibariyle yumuşak g tuşunun altında ikamet ediyor kendisi. dün sabah nokta tuşunun altındaydı. üfleyince oraya çıkmış.
www.sahibinden.com
aslında pek durumum da yok ama uygun bir şey denk getirirsem arabayı değiştiririm diye bakınıyorum. dün bu arabayı park halinde gördüm, aradım. adam gergedan boynuzlu çük kaldırıcı reklamındaki adam gibi övdü de övdü arabayı. sahibinden'e bakarken gördüm bi de size sorayım dedim. nasıl, uygun mu sizce?
bir de cam tavanı falan yoktu. fotoğrafa bakıyorum, cam tavan var sanki. açıklamada da "cam tavan kaplaması çıkarılmıştır" yazmış. ne ulan bu, arabanın tavanındaki cam sökülüp yerine normal tavan mı takılıyor, o ne demek anlamadım.
aslında pek durumum da yok ama uygun bir şey denk getirirsem arabayı değiştiririm diye bakınıyorum. dün bu arabayı park halinde gördüm, aradım. adam gergedan boynuzlu çük kaldırıcı reklamındaki adam gibi övdü de övdü arabayı. sahibinden'e bakarken gördüm bi de size sorayım dedim. nasıl, uygun mu sizce?
bir de cam tavanı falan yoktu. fotoğrafa bakıyorum, cam tavan var sanki. açıklamada da "cam tavan kaplaması çıkarılmıştır" yazmış. ne ulan bu, arabanın tavanındaki cam sökülüp yerine normal tavan mı takılıyor, o ne demek anlamadım.
ornitolog arkadaşlar nisan-mayıs gibi kuş gözlemine giderken beni de davet ettiler fotoğraf çekimi için. ama tele lensim yok. alacak bütçem de yok. ilk defa kuş çekeceğim. bir veya iki günlüğüne canon için kuş çekimi yapabileceğim lens nereden kiralayabilirim? google'dan çıkıyor bir şeyler ama güvenilir mi nedir, nasıldır, bilgisi olan var mı?
bir de tecrübeli arkadaşlardan tavsiye alabilirim.
bir de tecrübeli arkadaşlardan tavsiye alabilirim.
geçenlerde note 3 kullanan arkadaşımın kalemini alıp kendi samsung s3'ümde kullanmayı denedim, hiç etki etmedi. ben bu kapasitif ekran kalemlerini parmak hissi verip ekran tarafından algılanan şeyler sanıyordum. bu kalemlerin telefon tarafından tanınan, telefona özel bir sistemi mi var? ben samsung s3 ile kalem kullanmak istesem mümkün değil mi, kullanamaz mıyım? ebay'den herhangi bir kalem alsam uymaz mı?
2006 yılından bugüne kadar çektiğim ve hayatımın en önemli olaylarına ait hatıraların olduğu 150 gb kadar fotoğraf ve video arşivim var. sürekli de artıyor. bir tane bilgisayarda + iki ayrı harici harddiskte saklıyorum. ama hiçbirine de güvenmiyorum. bilgisayar sürekli kullanılıyor, taşınıyor. virüs girer, sistem çöker. harddisklerden biri sabit ama sürekli okuma/yazma işlemi yapılan aktif bir harddisk. diğeri 2,5 inçlik wd ama sürekli çantamda geziyor. bi yere düşse sıçtık. arşiv bu kadar çok değilken çift katman dvd'lere çekerdim ama hd video çıktı, 18 megapiksel çıktı mertlik bozuldu, dvd'ye sığmaz oldular.
ben bu arşivi nasıl güvenle saklarım? yandex.disk'e falan yükleyeyim dedim, 21 gün sürüyor yüklemesi. o kadar süre bilgisayarı açık bırakıp gitmem de mümkün değil (bilgisayarı taşıyorum çünkü).
bana bir yol gösterin. aklıma bir tek 1 tb'lık bir harici disk daha alayım, sadece bu fotoğrafları yükleyeyim ve onun dışında hiç ellemeden güvenli bir şekilde bir yerde saklayayım diyorum. ne dersiniz? başka yol var mı?
ben bu arşivi nasıl güvenle saklarım? yandex.disk'e falan yükleyeyim dedim, 21 gün sürüyor yüklemesi. o kadar süre bilgisayarı açık bırakıp gitmem de mümkün değil (bilgisayarı taşıyorum çünkü).
bana bir yol gösterin. aklıma bir tek 1 tb'lık bir harici disk daha alayım, sadece bu fotoğrafları yükleyeyim ve onun dışında hiç ellemeden güvenli bir şekilde bir yerde saklayayım diyorum. ne dersiniz? başka yol var mı?
muhtarlarını kim seçiyor?
örneğin ben ankara kızılay'da çalışıyorum. hadi kızılay mahallesi'nde nispeten tek tük ikametgah vardır. ama ne bileyim ostim falan komple bir mahalle sanayi mahallesi. e oranın da muhtarı var. kim seçecek oranın muhtarını?
örneğin ben ankara kızılay'da çalışıyorum. hadi kızılay mahallesi'nde nispeten tek tük ikametgah vardır. ama ne bileyim ostim falan komple bir mahalle sanayi mahallesi. e oranın da muhtarı var. kim seçecek oranın muhtarını?
www.youtube.com
çok tanıdık bir ses ama çıkaramadım. rahmetli zekai müftüoğlu diyesim var ama emin değilim. yayın tarihi 2012 diyor video açıklamasında. o yüzden kafam karıştı.
çok tanıdık bir ses ama çıkaramadım. rahmetli zekai müftüoğlu diyesim var ama emin değilim. yayın tarihi 2012 diyor video açıklamasında. o yüzden kafam karıştı.
www.google.com.tr
bir duşakabinin tek görevi etrafa su sıçramasını engellemek midir? azıcık da mahremiyet sağlaması gerekmez mi? niye şeffaf yaparlar abicim. buzlu camdan yapsalar olmaz mı? banyoda bir de lavabo var. ben duştayken eşim de girip lavaboyu, aynayı kullanıyor. eşim benim çıplak halimi biliyor da olsa ben domalmış götümün arasını yıkarken görünmek istemiyor olamaz mıyım? illa kapıyı mı kilitliycez?
bir duşakabinin tek görevi etrafa su sıçramasını engellemek midir? azıcık da mahremiyet sağlaması gerekmez mi? niye şeffaf yaparlar abicim. buzlu camdan yapsalar olmaz mı? banyoda bir de lavabo var. ben duştayken eşim de girip lavaboyu, aynayı kullanıyor. eşim benim çıplak halimi biliyor da olsa ben domalmış götümün arasını yıkarken görünmek istemiyor olamaz mıyım? illa kapıyı mı kilitliycez?
değerli ornitologlar. fotoğraftaki kuş ne kuşudur?
18-135mm ile bu kadar yaklaşabildim.
i.imgur.com
bilal'ler için edit: büyük olan.
18-135mm ile bu kadar yaklaşabildim.
i.imgur.com
bilal'ler için edit: büyük olan.
daha önce de sormuştum, pek cevap alamadım. bir daha sorayım.
full hd bir uydu alıcısı arıyorum.
uydudan kanal güncellenebilsin
kanal geçişleri hızlı olsun
yazıları rakamları büyük olsun
kumandasının kullanımı kolay olsun
kanalları istediğimiz gibi sıraya dizilebilsin
trt 3'te yabancı maç falan varken şifrelenmesin yada şifresi açılabilsin (ne deniyorsa işte buna).
annem babam kullanacak, öyle çok fazla özellikli bir şeye gerek yok. dandik bir marka olmazsa sevinirim. bütçe ben diyim 150 lira, siz diyin 160 lira.
full hd bir uydu alıcısı arıyorum.
uydudan kanal güncellenebilsin
kanal geçişleri hızlı olsun
yazıları rakamları büyük olsun
kumandasının kullanımı kolay olsun
kanalları istediğimiz gibi sıraya dizilebilsin
trt 3'te yabancı maç falan varken şifrelenmesin yada şifresi açılabilsin (ne deniyorsa işte buna).
annem babam kullanacak, öyle çok fazla özellikli bir şeye gerek yok. dandik bir marka olmazsa sevinirim. bütçe ben diyim 150 lira, siz diyin 160 lira.
bugüne kadar türkiye'de, infial yaratan bir ses veya görüntü kaydına (ali kırca olsun, baykal olsun, cübbeli olsun, mhp'liler olsun, bilmemne olsun) "montaj bu, sahte, yalan, hede hödö" denilip de hakikaten montaj çıktığı, aa hakkat la montajmış dediğimiz oldu mu?
türkiye'de hatırlamıyorum. varsa hatırlatır mısınız?
dünyadan örnekler de kabulüm.
türkiye'de hatırlamıyorum. varsa hatırlatır mısınız?
dünyadan örnekler de kabulüm.
kendi sakalı da var biliyorum da o kanuni sakallarının tamamı kendi sakalı mı? yoksa ekleme falan mı yapıp o hale getiriyorlar?
arkadaşlar biliyorsunuz ben bir mali müşavirim. babam da mali müşavir. 2007 yılından beri çalışıyorum. babamdan devraldım. zaten o da emekli olduğu için 4-5 tane defteri vardı. o zamandan beri tuttuğum defterler hiç artmadı. hep 1-2 tane geldiyse 1-2 tane de gitti. bugün de saçma sapan bir nedenden dolayı belki 20 senedir defterini tuttuğumuz bir mükellef defterlerini alacağını söyledi ki hiçbir problem yoktu. neden de ne biliyor musunuz, dün toplantı yapıyorlarmış. toplantı anında çık gel dediler. benim de misafirim vardı yine iş ile ilgili, müsait olmadığımı, misafirim olduğunu söyledim. bu yani nedeni de bu. nedeni bu değil, sizden yeterli verim alamıyoruz falan dedi adam ama ne dedilerse yaptım bugüne kadar. bir dediklerini iki etmedim. şimdi üzüntüden elim ayağım uyuştu.
her neyse bugünden sonra beni zor günler bekliyor. evimi, çocuğumu geçindirmem çok zor. zaten tahsilat problemim var. benim acilen defterini tutacak mükellef bulmam lazım. reklam yapmam yasak. zaten bu işin reklamı nasıl olur amk, reklamla kim gelir ki. tavsiye eden de yok, iş getiren de yok. herkes dükkan kapatıyor, kapatmayan da defterini alıyor. kötü durumdayım. nasıl defter bulurum bi meslektaşım ya da bir başkası bana yardım edebilir mi bu konuda? siz nasıl buluyorsunuz? 150 tane defter tutan bürolar nasıl buluyor?
her neyse bugünden sonra beni zor günler bekliyor. evimi, çocuğumu geçindirmem çok zor. zaten tahsilat problemim var. benim acilen defterini tutacak mükellef bulmam lazım. reklam yapmam yasak. zaten bu işin reklamı nasıl olur amk, reklamla kim gelir ki. tavsiye eden de yok, iş getiren de yok. herkes dükkan kapatıyor, kapatmayan da defterini alıyor. kötü durumdayım. nasıl defter bulurum bi meslektaşım ya da bir başkası bana yardım edebilir mi bu konuda? siz nasıl buluyorsunuz? 150 tane defter tutan bürolar nasıl buluyor?
seneler önce kpss çıkışı röportaj yapan muhabire "beyin bedava" diyen abiyi hepiniz biliyorsunuz, hatırlıyorsunuz.
hatırlamayanlar için: www.youtube.com
sorum şu. bu video niye taşak malzemesi oldu, bu abiyle niye senelerce dalga geçildi? yanlış veya saçma ne söylüyor ki? gayet güzel konuşmuş adam. nesine bu kadar eğleniyor insanlar? abinin ilginç ve naif ses tonu dışında söylediklerinin nesi komik? senelerdir anlamadım, aydınlatırsanız sevinirim.
not: ha abinin akıbetini biliyorsanız, mesela çok kötü bir puan almışsa "eheha on numara dedi, beyin bedava dedi sıfır çekmiş" diye belki dalga geçilebilir ama bu abi belki 99 puanla şu anda süper bi yere atandı. dediklerinde de gayet haklı çıktı. olamaz mı? hala nesiyle dalga geçiliyor anlamış değilim.
hatırlamayanlar için: www.youtube.com
sorum şu. bu video niye taşak malzemesi oldu, bu abiyle niye senelerce dalga geçildi? yanlış veya saçma ne söylüyor ki? gayet güzel konuşmuş adam. nesine bu kadar eğleniyor insanlar? abinin ilginç ve naif ses tonu dışında söylediklerinin nesi komik? senelerdir anlamadım, aydınlatırsanız sevinirim.
not: ha abinin akıbetini biliyorsanız, mesela çok kötü bir puan almışsa "eheha on numara dedi, beyin bedava dedi sıfır çekmiş" diye belki dalga geçilebilir ama bu abi belki 99 puanla şu anda süper bi yere atandı. dediklerinde de gayet haklı çıktı. olamaz mı? hala nesiyle dalga geçiliyor anlamış değilim.
aşağıdaki akülü soruyu görünce aklıma geldi.
arabanın çalışması için gerekli olan elektrik (farlar, radyo vs. değil. motorun ihtiyacı olan elektrik), motorun hareketinden mi sağlanıyor, yoksa aküden sağlanıyor da motor sadece aküyü mü şarj ediyor?
1. elektrik aküden motora gidiyor, motor da aküyü şarj ediyor.
2. akü sadece motora ilk hareketi verecek marş dinamosunu çalıştırıp motoru çalıştırıyor, motor çalıştıktan sonra akünün tek görevi ışıklar vs. tabii aynı anda da motor aküyü şarj ediyor.
hangisi?
yukarıdakilere bağlı bir soru. motoru çalışan arabanın aküsünü sökersek motor durur mu? (cevap 1 ise durması lazım. cevap 2 ise durmaması lazım)
arabanın çalışması için gerekli olan elektrik (farlar, radyo vs. değil. motorun ihtiyacı olan elektrik), motorun hareketinden mi sağlanıyor, yoksa aküden sağlanıyor da motor sadece aküyü mü şarj ediyor?
1. elektrik aküden motora gidiyor, motor da aküyü şarj ediyor.
2. akü sadece motora ilk hareketi verecek marş dinamosunu çalıştırıp motoru çalıştırıyor, motor çalıştıktan sonra akünün tek görevi ışıklar vs. tabii aynı anda da motor aküyü şarj ediyor.
hangisi?
yukarıdakilere bağlı bir soru. motoru çalışan arabanın aküsünü sökersek motor durur mu? (cevap 1 ise durması lazım. cevap 2 ise durmaması lazım)
gençler geçen ay sözlük'te popüler bir iq testi başlığı vardı. güzel bir iq testi idi. şimdi ne o test sayfasını, ne de sözlük başlığını bulabildim. çocuklar duymasın'da görünce aklıma geldi. neydi ki o test? testin linki veya sözlük başlığı ikisi de olur.
bitkinin mi adı, herhangi bir bitkinin özünü sıcak suda çıkararak içecek elde etme yönteminin mi adı?
arkadaşlar bana acil olarak çok sayıda sayfayı kolayca tarayabileceğim bir program lazım. alet hp'nin all in one denilen cihazlarından. bilgisayara doğrudan bağlı değil. wireless üzerinden bağlı. otomatik kağıt besleme yeri var. ama birlikte gelen program sayfaları tek tek tarıyor. önce preview. o çıkıyor, onayla diyorsun, bi daha tarıyor falan.
20 tane falan a4 sayfa. otomatik beslemeye koyacağım, "tara ulan" diyeceğim, o kağıtları tek tek alıp bana 20 sayfalık bir pdf çıkaracak.
var mı böyle bir program?
20 tane falan a4 sayfa. otomatik beslemeye koyacağım, "tara ulan" diyeceğim, o kağıtları tek tek alıp bana 20 sayfalık bir pdf çıkaracak.
var mı böyle bir program?
şimdi bunu doktora soramadım, utandım.
1,5 yaşındaki erkek çocuğumun babasını (beni) çıplak, çırılçıplak görmesinin psikolojisi vs. açısından bir sakıncası var mı? çırılçıplak değil de sadece üstüm çıplakken kıllarımla, göbeğimle falan oynuyor, pek de eğleniyor. bunu sakıncalı bulmuyorum (yoksa sakıncalı mı) ama çırılçıplak görmesi bana sakıncalı gibi geliyor. annesi de diyor ki "görsün, tanısın. yeter ki orana burana (ora bura derken kast ettiği yer malum) elletme". banyodan çıkıyorum, havlumu asıp boxer'ı giyene kadar odaya dalıp heheee diye sırıtarak oramı gösteriyor. "evet oğlum pipi o, sende de var" diyorum. zaten ellemesine izin vermiyorum (izin versem kesin avuçlar). ama bu yaptığım doğru mu, değil mi bilemedim. yani görsün tanısın mı, yoksa hiç görmesin mi?
1,5 yaşındaki erkek çocuğumun babasını (beni) çıplak, çırılçıplak görmesinin psikolojisi vs. açısından bir sakıncası var mı? çırılçıplak değil de sadece üstüm çıplakken kıllarımla, göbeğimle falan oynuyor, pek de eğleniyor. bunu sakıncalı bulmuyorum (yoksa sakıncalı mı) ama çırılçıplak görmesi bana sakıncalı gibi geliyor. annesi de diyor ki "görsün, tanısın. yeter ki orana burana (ora bura derken kast ettiği yer malum) elletme". banyodan çıkıyorum, havlumu asıp boxer'ı giyene kadar odaya dalıp heheee diye sırıtarak oramı gösteriyor. "evet oğlum pipi o, sende de var" diyorum. zaten ellemesine izin vermiyorum (izin versem kesin avuçlar). ama bu yaptığım doğru mu, değil mi bilemedim. yani görsün tanısın mı, yoksa hiç görmesin mi?
komadaki insanların komadayken veya komadan uyandıklarında ne hissettiğini çok merak ediyorum.
örneğin berkin elvan uyandığında aradan bu kadar zaman geçmiş olduğunu fark edecek mi, yoksa onun için "ekmek almaya gidiyordum, gözümü hastanede açtım" şeklinde mi cereyan edecek? arada geçen zamanın farkında olacak mı?
genel anestezi aldım iki sene önce, koluma iğneyi yapmaları ile uyanmam bir oldu. iki buçuk saat geçmiş ama benim için sadece bir an. koma halinde de durum aynı mı?
bu entry'yi silebilirim. kalıcı olmasını istiyorsanız cevap vermeyebilirsiniz.
örneğin berkin elvan uyandığında aradan bu kadar zaman geçmiş olduğunu fark edecek mi, yoksa onun için "ekmek almaya gidiyordum, gözümü hastanede açtım" şeklinde mi cereyan edecek? arada geçen zamanın farkında olacak mı?
genel anestezi aldım iki sene önce, koluma iğneyi yapmaları ile uyanmam bir oldu. iki buçuk saat geçmiş ama benim için sadece bir an. koma halinde de durum aynı mı?
bu entry'yi silebilirim. kalıcı olmasını istiyorsanız cevap vermeyebilirsiniz.
her yemeğin mutlaka yazılı veya yazılı olmayan hazırlanma ve yenme kuralı varken bunun da eminim ki bir kuralı vardır. "neresine koyarsan koy fark etmez" değildir.
hamburgerin ana malzemesi köfte. bir de ekmeğin arasına konan garnitürler var. işte yeşillik var, domatis var, turşu var, soğan var, çeşidine göre bir sürü şey var. peki şimdi biz köfteyi nereye koyacağız? alt ekmeğin üstüne koyup, malzemeyi köftenin üstüne mi koyacağız? bu mu doğrusu, yoksa önce malzeme, en üste mi köfte? yoksa önce hede malzemesi, hödö malzemesi, sonra köfte, sonra bıdı malzemesi, vıdı malzemesi şeklinde mi?
bir sırası yok, kafana göre yapılır demeyin. mutlaka bir kuralı vardır.
hamburgerin ana malzemesi köfte. bir de ekmeğin arasına konan garnitürler var. işte yeşillik var, domatis var, turşu var, soğan var, çeşidine göre bir sürü şey var. peki şimdi biz köfteyi nereye koyacağız? alt ekmeğin üstüne koyup, malzemeyi köftenin üstüne mi koyacağız? bu mu doğrusu, yoksa önce malzeme, en üste mi köfte? yoksa önce hede malzemesi, hödö malzemesi, sonra köfte, sonra bıdı malzemesi, vıdı malzemesi şeklinde mi?
bir sırası yok, kafana göre yapılır demeyin. mutlaka bir kuralı vardır.
bir çamaşır makinesi almamız lazım. samsung çamaşır makinelerinin fiyatları çok uygun. özellikleri de çok iyi. eco bubble diyor mesela deterjanı önceden eritip sonra çamaşıra veriyor falan. 8 kiloluk 1000 devirli makine 1000 lira. yerli malı yurdum malı arçelik çok daha pahalı. samsıng kaliteli de görünüyor. alırsak üzer mi bizi, servisi falan nasıldır? kullanan tavsiye eden, etmeyen var mı?
aile evi için olacak.
hd olsun
kanal geçişleri hızlı olsun.
kumandası kolay kullanılır olsun.
ekrandaki kanal numarası falan çıkan bilgiler az bişey büyük olsun, köşede mikrop gibi olmasın.
kanal güncellemesi, kanalları sıraya dizmesi falan ağlatmasın, kolay olsun.
yani son derece basit istekler.
ne alalım?
hd olsun
kanal geçişleri hızlı olsun.
kumandası kolay kullanılır olsun.
ekrandaki kanal numarası falan çıkan bilgiler az bişey büyük olsun, köşede mikrop gibi olmasın.
kanal güncellemesi, kanalları sıraya dizmesi falan ağlatmasın, kolay olsun.
yani son derece basit istekler.
ne alalım?
samsung galaxy s3'ü android 4.3' güncellemenin akabinde screen mirroring diye bir şey geldi. tam olarak anlamasam da telefon ekranını başka cihazlarla paylaşmak için bir özellik sanırım. bugüne kadar allshare kullanarak wi-fi üzerinen galerideki fotoğraf ve videoları, evdeki samsung led tv'de izleyebiliyordum. screen mirroring'in bundan farklı olarak telefonun ekranını birebir televizyona aktarabilen (mesela telefondaki oyunu televizyonda oynayabileceğim) bir teknoloji olduğunu düşünüyorum, doğru mu? yoksa bu sadece allshare'in işletim sistemine gömülmüş hali falan mı, eğer öyleyse hiç heveslenmeyeceğim. zira güncellemeyle birlikte allshare gitmiş, galeride de allshare simgesi yerine screen mirroring simgesi çıkıyor. tıklayınca fotoğrafı, videoyu tv'ye aktarıyor.
bir ikinci husus da 2011 model d serisi samsung led televizyonumu screen mirroring görmüyor. yani fotoğrafları, videoları yine izleyebiliyorum ama screen mirroring'i bildirim panelinden açınca tarayıp tarayıp bulamıyor. televizyon mu uyumsuz, bir şey ler mi yüklemek lazım, bilgisi olan var mı?
televizyonun firmware'i güncel.
edit: screen mirroring evet. monitoring değil haklısınız düzelttim.
bir ikinci husus da 2011 model d serisi samsung led televizyonumu screen mirroring görmüyor. yani fotoğrafları, videoları yine izleyebiliyorum ama screen mirroring'i bildirim panelinden açınca tarayıp tarayıp bulamıyor. televizyon mu uyumsuz, bir şey ler mi yüklemek lazım, bilgisi olan var mı?
televizyonun firmware'i güncel.
edit: screen mirroring evet. monitoring değil haklısınız düzelttim.
bildiğim kadarıyla muhtar da seçilecek bu seçimlerde. eskiden olsa aylar öncesinden adaylar posta kutularına kağıt bırakırdı, her yerler poster dolardı. şurada seçime iki ay kaldı ne muhtar var ortada, ne aday. partiler desen öyle. bangır bangır otobüs bile geçmiyor. chp çankaya belediyesi adayını bile açıklamadı daha. aday adayları reklam yapıyor. lan iki ay kaldı, bu ne rahatlık yahu?
ailemin yaşadığı apartmanda karşı komşularının iki tane yetişkin, zihinsel engelli çocukları var. seçmen listesini kontrol ederken gördüm ki bu çoocuklar da seçmen.
merak ettim. zihinsel engelliler oy kullanabiliyor mu?
merak ettim. zihinsel engelliler oy kullanabiliyor mu?
normalde her gün 20:30-21:00 gibi uyuyan çocuk dün gece misafirlikte olduğumuzdan 21:30 gibi uyudu. her zamanki gibi gece birkaç kere uyandı, anneis uyuttu. buna rağmen normalde sabah 6:00-6:30 gibi uyanan çocuk saat 9'u geçti hala ossura ossura uyuyor. o kadar da güzel uyuyo ki.
napiim abi uyandırayım mı ben bu çocuğu. kahvaltı saati geçti, 10:00-10:30 gibi zaten ikinci uykusuna yatardı, bu daha uyanmadı bile. naapsam? bırakayım uyusun mu, uyandırayım mı naapim?
napiim abi uyandırayım mı ben bu çocuğu. kahvaltı saati geçti, 10:00-10:30 gibi zaten ikinci uykusuna yatardı, bu daha uyanmadı bile. naapsam? bırakayım uyusun mu, uyandırayım mı naapim?
abicim bu telefonla konuşurken, konuşma sırasında mesaj gelirse en azından telefonun titremesini kapatmanın bir yolu var mı? yemin ederim 10 sene önce kullandığım dandik nokia'larda olan birçok ince detay yok bu telefonda. biriyle telefonla konuşurken, telefon kulağıma yapışıkken, kulağımın dibinde dazzzzzz etmesin la telefon. çok mu zormuş bunu ayarlamak? kesin ayarlardan falan da kapatılamıyordur ha. ya komple mesaj titremişimi kapatılıyordur, ya da koşuşurken kulağının içine eşek arısı kaçmış gibi dazırdayacak. di mi?