İş mülakatlarım devam ederken boş vaktimi en iyi nasıl değerlendirebilirim ?Canım çok sıkılıyor.Ekşisözlük ve youtube gibi yerlerde vakit geçirmekten sıkıldım.
şimdiye kadar en saçma ne tür sebepler ile ilişkileriniz bitti?
Çok sevdiğiniz sevgilinizin başka bir hemcinsinizle kuşku uyandıran bir telefon görüşmesine tanıklık ettiniz ve açıklama istediniz diyelim. Aldığınız cevabın doğru olduğuna inanıyorsunuz ki bu da görüştüğü kişinin sevdiği “normal” bir arkadaşı olduğu yönünde, yine de içinize sinmeyen bir şeyler olursa, bu noktadan sonra (çözüm odaklı şekilde) nasıl ilerlerdiniz?
Ben genelde yan profil fotoğraf koymayı tercih ediyorum. Giyimimle, duruşumla falan karşı tarafa bir fikir veriyor... Sohbet geliştiği taktirde zaten fotoğraf paylaşımlarının devamı geliyor, o ayrı mevzu da.
Dating app'lerdeki hesaplarımda yüzümü karşı açıdan %100 net şekilde gösteren fotoğraf koymuyor olmamın sebebi; iş vesilesiyle veya sosyal hayatta bir ortamda bulunduğumda birileri tarafından "Tinder'da görmüştüm ben bu çocuğu" radarına denk gelmemek... Bunu hiç istemiyorum ya.
"Bu senin kuruntun kardeş, seni gören de orayı kullanıyordur zaten, sıkıntı yok" diyebilirsiniz, kabul ama benim hissim böyle yani. Bu şekilde akılda kalmak tercih ettiğim bir şey değil. İnternet dünyası ve gerçek hayat arasında inceden bir perde olabilmesi bana daha ideal geliyor..
Benim gibi düşündüğü için bu tip mecralardaki fotoğraflarında biraz gizem payı bırakmayı tercih edenler var mı aramızda? Sizler nasıl yapıyorsunuz?
Dating app'lerdeki hesaplarımda yüzümü karşı açıdan %100 net şekilde gösteren fotoğraf koymuyor olmamın sebebi; iş vesilesiyle veya sosyal hayatta bir ortamda bulunduğumda birileri tarafından "Tinder'da görmüştüm ben bu çocuğu" radarına denk gelmemek... Bunu hiç istemiyorum ya.
"Bu senin kuruntun kardeş, seni gören de orayı kullanıyordur zaten, sıkıntı yok" diyebilirsiniz, kabul ama benim hissim böyle yani. Bu şekilde akılda kalmak tercih ettiğim bir şey değil. İnternet dünyası ve gerçek hayat arasında inceden bir perde olabilmesi bana daha ideal geliyor..
Benim gibi düşündüğü için bu tip mecralardaki fotoğraflarında biraz gizem payı bırakmayı tercih edenler var mı aramızda? Sizler nasıl yapıyorsunuz?
Selam herkese.
içinde küfür olmadığı halde küfür gerekçesiyle silinen duyurumu tekrar paylaşıyorum.
Başlıkta da belirttiğim gibi, erkek arkadaşımın eski sevgililerinden, takılmalarından, uzunlu kısalı maceralarından çok sık bahsetmesinden şikayetçiyim.
Şu şekilde oluyor, eski günlerinden alakasız bir şey anlatıyor mesela "o dönemde de bir gönül meselem var, moralim bozuk", "e tabi o zamanlar hızlı zamanlarım", "bir ara şuraya çok sık giderdim, bir kız arkadaşım vardı oralıydı" tarzında, hikayelerin içine serpiştirilmiş detaylarda geçiyor. Ben bazen üstünde durmuyorum, bazen kurcalayabiliyorum özellikle de çapkınlık, aldatma, ayrıl-barış durumları varsa öyküde. Sonra da tadım kaçıyor. Bazen de "eehh ama artık, senin eskileri mi dinleyeceğim ben sürekli" diyorum.
Yaşanmışlıkları tabii ki olacak ama bu kadar bahsettiğine göre aklından çıkmıyorlarmış gibi geliyor. Bu düşüncemi kendisine söylediğimde kabul etmiyor elbette. Biraz da melankolik bir tip olduğu için içip efkarlandığında falan kafamda deli sorular oluşmaya başlıyor, keyfim kaçıyor.
Bir insan niye böyle yapar? Siz de yapıyor musunuz, size yapıldı mı? Farklı görüşler almak istedim. Sağolun şimdiden.
* Kendisi 40 yaşında erkek bu arada.
içinde küfür olmadığı halde küfür gerekçesiyle silinen duyurumu tekrar paylaşıyorum.
Başlıkta da belirttiğim gibi, erkek arkadaşımın eski sevgililerinden, takılmalarından, uzunlu kısalı maceralarından çok sık bahsetmesinden şikayetçiyim.
Şu şekilde oluyor, eski günlerinden alakasız bir şey anlatıyor mesela "o dönemde de bir gönül meselem var, moralim bozuk", "e tabi o zamanlar hızlı zamanlarım", "bir ara şuraya çok sık giderdim, bir kız arkadaşım vardı oralıydı" tarzında, hikayelerin içine serpiştirilmiş detaylarda geçiyor. Ben bazen üstünde durmuyorum, bazen kurcalayabiliyorum özellikle de çapkınlık, aldatma, ayrıl-barış durumları varsa öyküde. Sonra da tadım kaçıyor. Bazen de "eehh ama artık, senin eskileri mi dinleyeceğim ben sürekli" diyorum.
Yaşanmışlıkları tabii ki olacak ama bu kadar bahsettiğine göre aklından çıkmıyorlarmış gibi geliyor. Bu düşüncemi kendisine söylediğimde kabul etmiyor elbette. Biraz da melankolik bir tip olduğu için içip efkarlandığında falan kafamda deli sorular oluşmaya başlıyor, keyfim kaçıyor.
Bir insan niye böyle yapar? Siz de yapıyor musunuz, size yapıldı mı? Farklı görüşler almak istedim. Sağolun şimdiden.
* Kendisi 40 yaşında erkek bu arada.
arkadaşlar evlenme teklifi edecem de bir türlü karar veremiyorum nasıl edeceğime biraz sürprizli bişeyler istiyorum. her türlü öneriye açığım
-kız arkadaşım yüzüklerin efendisini seviyor baya. bununla ilgili bişeyler olabilir
-ortak tanıdığımız yakın arkadaşı ekstrem evlilik teklifi sevdiğini söylüyor. yamaç paraşütü ya da dalış gibi bişeyler
benim kafamda da at çiftliğine götürüp beyaz atımdan atladıktan sonra yüzüklerin efendisinden bir replik söyleyip olayı bağlamak. (repliği de bulamadım seriyi tekrar izleyecem :D
-kız arkadaşım yüzüklerin efendisini seviyor baya. bununla ilgili bişeyler olabilir
-ortak tanıdığımız yakın arkadaşı ekstrem evlilik teklifi sevdiğini söylüyor. yamaç paraşütü ya da dalış gibi bişeyler
benim kafamda da at çiftliğine götürüp beyaz atımdan atladıktan sonra yüzüklerin efendisinden bir replik söyleyip olayı bağlamak. (repliği de bulamadım seriyi tekrar izleyecem :D
beni beğenenleri göremiyorum. yani hiç beğenen olmasa bile, ona bakabileceğim bi bölüm olması gerekmiyor mu? bulaadım ben.. teşekkürler.
Soru başlıkta. En küçüğünden en lüksüne kadar her şeyi yazabilirsiniz.
Şu an bende araba yok, mevcut kız arkadaşımın ise var.
Haftasonları arabasıyla şehiriçinde yemeğe, içmeye bir yerlere gidiyoruz...
Beraber zaman geçirmekte olduğumuz esnalarda arabasına benzin alırken, bazı zamanlar ödeme için ben hamle yapmalı mıyım? Nezaket gereği zaten normal olanı da bu mudur? Ödeme hamlesi yaparsam "Araba benim canım, sağol. Hiç gerek yok." gibi hamlemden memnun olmayacak türde bir şeyler de diyebilir mi?
Veya mesela arabayı otoparka bırakıyoruz, otoparktan çıkacağımızda ödeme kısmını benim halletmem doğru olan mıdır?
Ben sevgililik ilişkisi yürütme konusunda fazla yaşam deneyimi olan biri değilim. O yüzden de kafamda bazı detaylarda boğulup kalıyorum, nasıl davranmamın uygun olacağını kestiremiyorum...
Haftasonları arabasıyla şehiriçinde yemeğe, içmeye bir yerlere gidiyoruz...
Beraber zaman geçirmekte olduğumuz esnalarda arabasına benzin alırken, bazı zamanlar ödeme için ben hamle yapmalı mıyım? Nezaket gereği zaten normal olanı da bu mudur? Ödeme hamlesi yaparsam "Araba benim canım, sağol. Hiç gerek yok." gibi hamlemden memnun olmayacak türde bir şeyler de diyebilir mi?
Veya mesela arabayı otoparka bırakıyoruz, otoparktan çıkacağımızda ödeme kısmını benim halletmem doğru olan mıdır?
Ben sevgililik ilişkisi yürütme konusunda fazla yaşam deneyimi olan biri değilim. O yüzden de kafamda bazı detaylarda boğulup kalıyorum, nasıl davranmamın uygun olacağını kestiremiyorum...
Yalnizca bu yıl benim iki hafta fazla iznim var eşim daha sonra ise girdiği için. Bana haksızlık olur sen de otur evde izninde ya da ülke içinde kal diyor.
Ben de İran ya da mısır ya da Fas gibi ailecek değil de bireysel gidilebilir yerlere gideyim diyorum.
Siz böyle bir durumda olsanız naparsiniz? Iznimi yiyecek yoksa :)
Ben de İran ya da mısır ya da Fas gibi ailecek değil de bireysel gidilebilir yerlere gideyim diyorum.
Siz böyle bir durumda olsanız naparsiniz? Iznimi yiyecek yoksa :)
para kaybettim
soru soracağım #1491155
selam herkese.
22 yaşında öğrenciyim. son bir iki yıl içinde bir akrabam bana ve anneme toplam 200-250 bin tl gönderdi. bu parayı kullanacağımız belli bir yer yoktu, annem 8-10 bin liralık alışveriş yaptı eve. kalanını düşük riskli yatırımlara, dolara vb. aktardım.
ben de bir şeyler kazanmak için bir iş kurmaya çalıştım. biraz tecrübesizlikten, biraz arkamdan iş çevrildiği için, en çok da salaklığımdan kısa zamanda batırdım işi. 12 bin lira zarar. net. bir bu kadar zarar da ortağımda var.
çok kötü hissediyorum. evet paranın çok büyük kısmı halen duruyor ve belli bir yere kullanılmayacak. annem hiç kızmadı "olsun, hiç sorun değil" dedi. konusunu bile açmaz, öyle biri değil. ama kendimi çok suçluyorum. zarar 7 bindi, 5 bin daha eklendiğini birkaç saat önce öğrendim. göğsüm sıkışıyor. kimse bir şey demiyor ama sakinleşemiyorum. kısa zamanda para kazanıp yerine koyacak bir mesleki bilgim de yok. ne yapıp kendime gelebilirim? şimdiden çok teşekkürler.
22 yaşında öğrenciyim. son bir iki yıl içinde bir akrabam bana ve anneme toplam 200-250 bin tl gönderdi. bu parayı kullanacağımız belli bir yer yoktu, annem 8-10 bin liralık alışveriş yaptı eve. kalanını düşük riskli yatırımlara, dolara vb. aktardım.
ben de bir şeyler kazanmak için bir iş kurmaya çalıştım. biraz tecrübesizlikten, biraz arkamdan iş çevrildiği için, en çok da salaklığımdan kısa zamanda batırdım işi. 12 bin lira zarar. net. bir bu kadar zarar da ortağımda var.
çok kötü hissediyorum. evet paranın çok büyük kısmı halen duruyor ve belli bir yere kullanılmayacak. annem hiç kızmadı "olsun, hiç sorun değil" dedi. konusunu bile açmaz, öyle biri değil. ama kendimi çok suçluyorum. zarar 7 bindi, 5 bin daha eklendiğini birkaç saat önce öğrendim. göğsüm sıkışıyor. kimse bir şey demiyor ama sakinleşemiyorum. kısa zamanda para kazanıp yerine koyacak bir mesleki bilgim de yok. ne yapıp kendime gelebilirim? şimdiden çok teşekkürler.
Özellikle kadınların fikirlerini merak ediyorum.
Sevgilinizin size sık sık güzel iltifatlarda bulunması hoşunuza gidiyor mu?
Duyduğunuz yüksek iltifatlar "Bu kadar iyiysem, neden daha iyilerine layık olmayayım" türü düşüncelere sevk olmanıza sebep oldu mu hiç?
Sevgilinizin size sık sık güzel iltifatlarda bulunması hoşunuza gidiyor mu?
Duyduğunuz yüksek iltifatlar "Bu kadar iyiysem, neden daha iyilerine layık olmayayım" türü düşüncelere sevk olmanıza sebep oldu mu hiç?
Bazen dünyanın en zor şeyi gibi geliyor yahu :)
Beş yıldır evliyim, beş yılın hepsi de kötü geçti diyebilirim, ilk birkaç ay hariç. arada dalgalanmalar oldu iyi yönde ama " bu evlilik bana ümit veriyor " gibi bir şey diyemedim hiç ama karım boşanmak istemesine rağmen ikna ettim ilk birinci yıl sonunda. NEden neden neden :D kafayı yemek üzereyim sanırım.
Beş yıldır evliyim, beş yılın hepsi de kötü geçti diyebilirim, ilk birkaç ay hariç. arada dalgalanmalar oldu iyi yönde ama " bu evlilik bana ümit veriyor " gibi bir şey diyemedim hiç ama karım boşanmak istemesine rağmen ikna ettim ilk birinci yıl sonunda. NEden neden neden :D kafayı yemek üzereyim sanırım.
Daha doğrusu sıcaklarda bir şey yapabiliyor musunuz? Film izlemek bile zor geliyor.
Artık içimi dökmek zorundayım.
ben aşırı hassas biriyim. şöyle anlatayım size, kapıya çarpıp kapıdan özür diliyorum, mesela sofra kurulacak böyle biraz daha afilli bardaklar var eşime diyorum ki onları götür sofraya, sonra kısık sesle onlar daha güzel diyorum, evet duydunuz.. diğer bardaklar duyup incineceklermiş gibi geliyor. mesela bir yerde yemek yiyoruz, beğenmediysem etrafımdaki kimseye pek belli etmem, güzeldi işte falan derim yemek üzülür gibi geliyor. yani bunun gibi zilyon tane örnek verebilirim. onların cansız nesneler olduğunun farkındayım, deli falan da değilim.. kavga gerektiğinde herkesle ederim orası ayrı ama herkesle empati yapmaktan, kasadaki kasiyere para verirken mümkün olduğunca bozuk para vermeye çalışmaktan (çünkü kasasında pek bozuk para olmayabilir 5 tl bütün vermek yerine birine 5 tane 1 tl verirse başka müşteri azarlayabilir vs.), eşyaları bile incitmemeye çalışmaktan, çöpe atarken bile özür diliyorum- mümkün olduğunca geri dönüşüme atmaya çalışıyorum bardağa "bak kırıldın ama şimdi yepyeni bi bardak olacaksın üzülme" falan demekten çok yoruldum.
bir yerlerde bunun sebebi var ve bunun için psikoloğa falan gitmem lazım biliyorum ama psikoloğa verecek param da yok, çünkü ingilizce dersi alıyorum onu bıraksam hocam bir öğrencisini kaybeder ve maddi olarak zorlanır diye düşünüyorum, işte yine birini düşünüyorum.
çok uzun oldu biliyorum ama bu kadar hassas olmamak için napabilirim? günlerdir ağaçlara ağlıyorum. parktaki ağaçlara sarılıp ağlıyorum, kedi sevip ağlıyorum.
çok yoruldum :(
ben aşırı hassas biriyim. şöyle anlatayım size, kapıya çarpıp kapıdan özür diliyorum, mesela sofra kurulacak böyle biraz daha afilli bardaklar var eşime diyorum ki onları götür sofraya, sonra kısık sesle onlar daha güzel diyorum, evet duydunuz.. diğer bardaklar duyup incineceklermiş gibi geliyor. mesela bir yerde yemek yiyoruz, beğenmediysem etrafımdaki kimseye pek belli etmem, güzeldi işte falan derim yemek üzülür gibi geliyor. yani bunun gibi zilyon tane örnek verebilirim. onların cansız nesneler olduğunun farkındayım, deli falan da değilim.. kavga gerektiğinde herkesle ederim orası ayrı ama herkesle empati yapmaktan, kasadaki kasiyere para verirken mümkün olduğunca bozuk para vermeye çalışmaktan (çünkü kasasında pek bozuk para olmayabilir 5 tl bütün vermek yerine birine 5 tane 1 tl verirse başka müşteri azarlayabilir vs.), eşyaları bile incitmemeye çalışmaktan, çöpe atarken bile özür diliyorum- mümkün olduğunca geri dönüşüme atmaya çalışıyorum bardağa "bak kırıldın ama şimdi yepyeni bi bardak olacaksın üzülme" falan demekten çok yoruldum.
bir yerlerde bunun sebebi var ve bunun için psikoloğa falan gitmem lazım biliyorum ama psikoloğa verecek param da yok, çünkü ingilizce dersi alıyorum onu bıraksam hocam bir öğrencisini kaybeder ve maddi olarak zorlanır diye düşünüyorum, işte yine birini düşünüyorum.
çok uzun oldu biliyorum ama bu kadar hassas olmamak için napabilirim? günlerdir ağaçlara ağlıyorum. parktaki ağaçlara sarılıp ağlıyorum, kedi sevip ağlıyorum.
çok yoruldum :(
Hikayedeki 4 kişi de aynı alanda araştırma görevlisi, ben devlet üniversitesindeyim diğer 3'ü vakıflarda (konuyla ilgisi var devlet-vakıf ayrımının). Hepimiz de aynı okuldan lisans- yüksek lisans bitirdik.
X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, onla da arkadaşız. A benim X ve Y'den bağımsız yakın bir arkadaşım. Y, A ve ben bu dönem doktoraya geçiş yapıyoruz.
Şimdi, doktoraya girişte koronadan dolayı bizim okul sınav yapmıyor, sadece ales-dil-ortalama ile alıyor. Buna olağan alım diyelim. Bir de devlet üniversitesi araştırma görevlileri için belirsiz bir içerden geçiş imkanı var buna da içerden geçiş diyelim. Bu konu hakkında okulun başvuru kılavuzunda, sitesinde vs hiçbir bilgi yok, yök kararı var ama uygulanıp uygulanmadığı kesin değil. Burdan girenler kontenjandan sayılmıyor.
Benim puanlarım yüksek olduğu için olağan alım'da birinci girmem garanti gibi bir şeydi. X de puanları tam sınırlarda olan nişanlısı Y'nin önünü açayım diye içerden geçiş yapmam konusunda ısrarcı oldu. Ben de kesin olmadığı için ikisine de başvurdum, eğer ikisinden de kabul alırsam içerden geçiş'i kullanırım, olağan alım'daki hakkım da yedektekilere yani bir olasılıkla Y'ye geçer dedim. Ki X arkadaşım bu durumdan bahsetmişti, geçen dönem ikisine de başvurup kazanan biri varmış ve olağan alımdaki hakkı yedeğe geçmiş.
Ben de garanti olsun diye ikisine de başvurdum. Başka bir okula başvurmadım başka bir okulda yapmayı düşünmüyorum, o kadar puanları almışken riske atmak istemedim. İkisini de kazanırsam yedeğe hak düşeceği gerçeği de rahatlattı. Zaten bu konularda inanılmaz kötümser ve garanticiyim, hep b c planlarını düşünürüm, işlerin ters gideceğini varsayarım. Bu arada A da başvurdu ama okuluyla sorun yaşadığı için kazansa dahi kayıt yaptıramayacağı kesin gibiydi. Ki puanları benden düşüktü ama gayet yüksekti, kazanması garanti sayılırdı.
X ve Y evlenmek için Y'nin de doktoraya girmesini bekliyorlar. Y aşırı başarılı biri alanında, başka okullara da başvurdu sınavlara girdi. (sonradan girdiği tüm sınavları kazandığını öğreneceğiz, olay olduğunda belirsiz) En kötü ihtimal kendi okulunda girerdi zaten.
Neyse sonuç günü geldi, sabah sabah bizim X ve diğer samimi arkadaşlarımızla olan grubumuzda X'in küfürleriyle uyandım, ne olduğunu anlamadım. Baktığımda 1. olduğumu, kayıt yaptıramayacağı neredeyse garanti olan A'nın 3. olduğunu ve Y'nin de çok ufak bir farkla 6. olduğunu gördüm. Dedim ki sakin ol zaten A kayıt yaptirmayacak ve ben de içerden geçiş'ten kabul alırsam hakkım yedeğe düşecek. Küfürler etmeye devam etti. Meğer listede 5'ten sonrası için yedek yazmıyormuș. Bu da sanmış ki yedek alımı yapılmayacak. Dedim okulun yedek açıklamaması benim suçum mu? Evet senin suçun sana kaç kere söyledim silmedin kaydını falan dedi. Ama duyuruda yedek listeler ileri tarihte açıklanacak yazıyor, görmemiş. Bunu kopyalayıp gönderdim. Öyle olunca yumuşadı ama yine sitem etmeye devam etti. Dedim ki okul yedek kayıt tarihi vs yayınlamış, yedek açıklamasaydı ne olacaktı bu benim suçum olmazdı git okulla hallet bana niye sövüyorsun. Hatta hemen A'ya sordum kayıt yaptırmayacağını teyit ettirdim X'e söyledim vs. Niye bu kadar alttan aldım bilmiyorum. Evleneceğiz evlenemiyoruz vs yazıyor grupta sanki ben engel oluyormuşum gibi.
Neyse sonrasında ben enstitüye gittim benim içerden geçiş dilekçesinin sonuçlanmadığını öğrendim, oradaki görevliye durumu anlatınca riske atma kayıt yap dedi. Ben de A ile tekrar tekrar konuştum, o kayıt yaptırmayacağı için Y'ye hak geçiyordu yedekten, o yüzden kendim olağan alım'dan kayıt yaptırdım. Bunları X'e yazdım hep. Neyse Y diğer okullarda girdiği sınavları kazandı vs sonra yedek listeler açıklandı beklendiği üzere yedekten kayıt yaptırmaya hak kazandı. Boşu boşuna X'in bana sövmesiyle kaldım. X yedek alım olmayacağı düşüncesiyle küfretti ama bir yandan iyi oldu, gerçek yüzünü görmüş oldum. O durumda bile yedek alım yapacağını açıklayıp yedek alım yapmayan okul yerine özellikle beni suçladı tekrar tekrar, sanki bir yükümlülüğüm varmış ya da kasten bir zarar vermişim gibi. Biz kendisiyle aşırı yakındık yani en iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi ama bu olay fena canımı sıktı. Gruptaki arkadaşlar da X'in abarttığının farkında. Benim bağımsız arkadaşlarıma, kız arkadaşıma konuşmaları gösterdiğimde çok sinirlendiler bu muameleye.
Ne yapmalı sizce? Tepki koymak istiyorum ama bir yandan kökten arkadaşlığı kesmek mantıklı mı bilmiyorum. Ne bileyim örneğin düğünlerine gitmeli mi? Eskisi gibi samimi olmamız imkansız zaten ama bilmiyorum, fikir almak istedim.
Not: küfür olduğu için silinmiş düzeltip tekrar açtım. Sabah yazılanları okumuştum.
X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, onla da arkadaşız. A benim X ve Y'den bağımsız yakın bir arkadaşım. Y, A ve ben bu dönem doktoraya geçiş yapıyoruz.
Şimdi, doktoraya girişte koronadan dolayı bizim okul sınav yapmıyor, sadece ales-dil-ortalama ile alıyor. Buna olağan alım diyelim. Bir de devlet üniversitesi araştırma görevlileri için belirsiz bir içerden geçiş imkanı var buna da içerden geçiş diyelim. Bu konu hakkında okulun başvuru kılavuzunda, sitesinde vs hiçbir bilgi yok, yök kararı var ama uygulanıp uygulanmadığı kesin değil. Burdan girenler kontenjandan sayılmıyor.
Benim puanlarım yüksek olduğu için olağan alım'da birinci girmem garanti gibi bir şeydi. X de puanları tam sınırlarda olan nişanlısı Y'nin önünü açayım diye içerden geçiş yapmam konusunda ısrarcı oldu. Ben de kesin olmadığı için ikisine de başvurdum, eğer ikisinden de kabul alırsam içerden geçiş'i kullanırım, olağan alım'daki hakkım da yedektekilere yani bir olasılıkla Y'ye geçer dedim. Ki X arkadaşım bu durumdan bahsetmişti, geçen dönem ikisine de başvurup kazanan biri varmış ve olağan alımdaki hakkı yedeğe geçmiş.
Ben de garanti olsun diye ikisine de başvurdum. Başka bir okula başvurmadım başka bir okulda yapmayı düşünmüyorum, o kadar puanları almışken riske atmak istemedim. İkisini de kazanırsam yedeğe hak düşeceği gerçeği de rahatlattı. Zaten bu konularda inanılmaz kötümser ve garanticiyim, hep b c planlarını düşünürüm, işlerin ters gideceğini varsayarım. Bu arada A da başvurdu ama okuluyla sorun yaşadığı için kazansa dahi kayıt yaptıramayacağı kesin gibiydi. Ki puanları benden düşüktü ama gayet yüksekti, kazanması garanti sayılırdı.
X ve Y evlenmek için Y'nin de doktoraya girmesini bekliyorlar. Y aşırı başarılı biri alanında, başka okullara da başvurdu sınavlara girdi. (sonradan girdiği tüm sınavları kazandığını öğreneceğiz, olay olduğunda belirsiz) En kötü ihtimal kendi okulunda girerdi zaten.
Neyse sonuç günü geldi, sabah sabah bizim X ve diğer samimi arkadaşlarımızla olan grubumuzda X'in küfürleriyle uyandım, ne olduğunu anlamadım. Baktığımda 1. olduğumu, kayıt yaptıramayacağı neredeyse garanti olan A'nın 3. olduğunu ve Y'nin de çok ufak bir farkla 6. olduğunu gördüm. Dedim ki sakin ol zaten A kayıt yaptirmayacak ve ben de içerden geçiş'ten kabul alırsam hakkım yedeğe düşecek. Küfürler etmeye devam etti. Meğer listede 5'ten sonrası için yedek yazmıyormuș. Bu da sanmış ki yedek alımı yapılmayacak. Dedim okulun yedek açıklamaması benim suçum mu? Evet senin suçun sana kaç kere söyledim silmedin kaydını falan dedi. Ama duyuruda yedek listeler ileri tarihte açıklanacak yazıyor, görmemiş. Bunu kopyalayıp gönderdim. Öyle olunca yumuşadı ama yine sitem etmeye devam etti. Dedim ki okul yedek kayıt tarihi vs yayınlamış, yedek açıklamasaydı ne olacaktı bu benim suçum olmazdı git okulla hallet bana niye sövüyorsun. Hatta hemen A'ya sordum kayıt yaptırmayacağını teyit ettirdim X'e söyledim vs. Niye bu kadar alttan aldım bilmiyorum. Evleneceğiz evlenemiyoruz vs yazıyor grupta sanki ben engel oluyormuşum gibi.
Neyse sonrasında ben enstitüye gittim benim içerden geçiş dilekçesinin sonuçlanmadığını öğrendim, oradaki görevliye durumu anlatınca riske atma kayıt yap dedi. Ben de A ile tekrar tekrar konuştum, o kayıt yaptırmayacağı için Y'ye hak geçiyordu yedekten, o yüzden kendim olağan alım'dan kayıt yaptırdım. Bunları X'e yazdım hep. Neyse Y diğer okullarda girdiği sınavları kazandı vs sonra yedek listeler açıklandı beklendiği üzere yedekten kayıt yaptırmaya hak kazandı. Boşu boşuna X'in bana sövmesiyle kaldım. X yedek alım olmayacağı düşüncesiyle küfretti ama bir yandan iyi oldu, gerçek yüzünü görmüş oldum. O durumda bile yedek alım yapacağını açıklayıp yedek alım yapmayan okul yerine özellikle beni suçladı tekrar tekrar, sanki bir yükümlülüğüm varmış ya da kasten bir zarar vermişim gibi. Biz kendisiyle aşırı yakındık yani en iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi ama bu olay fena canımı sıktı. Gruptaki arkadaşlar da X'in abarttığının farkında. Benim bağımsız arkadaşlarıma, kız arkadaşıma konuşmaları gösterdiğimde çok sinirlendiler bu muameleye.
Ne yapmalı sizce? Tepki koymak istiyorum ama bir yandan kökten arkadaşlığı kesmek mantıklı mı bilmiyorum. Ne bileyim örneğin düğünlerine gitmeli mi? Eskisi gibi samimi olmamız imkansız zaten ama bilmiyorum, fikir almak istedim.
Not: küfür olduğu için silinmiş düzeltip tekrar açtım. Sabah yazılanları okumuştum.
Sizce mümkün değil mi? İkisi de yanında olsun istiyorsun. Neden buna bir set vurulmuş? Bir anne iki çocuğunu hatta daha fazla çocuğunu aynı anda sevebiliyorsa neden bu olmasın? Burada sorun tek tarafın paylaşıma açık olma isteği mi?
Merhaba ben çok kötü durumdayım; mutsuz, umutsuz ve güçsüzüm. 30 yaşındayım, işsizim. Hayatımda bana acı veren bir sürü şey var. Babam 5 6 yıl önce bir akrabamızın işi görülsün diye evimizi ona 2 aylığına ipotek ettirdi adam o zamandan beridir vermiyor, sürekli yalan ve erteleme ( biraz burada bahsetmiştim www.eksiduyuru.com ) Bugün aradım adamı kızı adamdan telefonu alıp bana carladı ve tehdit etti. Bugün de buna taktım. İşsizlik zaten acı veriyor bir de böyle şeyler var. Bunları yazarken de ağlıyorum, biraz mucize hikayelerine ihtiyacım var sanırım. Teşekkür ederim hepinize.
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok yorgunum,uykusuzum vb şeyler oluyor. Yapması gereken bir şeyi hatırlattığımda ise hem o işi yapması gerektiği için hem de o işi sallamayıp hatırlattığım için mutlaka surat asıyor. Temizlik yapacağımız günler mutlaka kavga ediyoruz. Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi ama biliyorum ki bu da çözüm değil. Hem çalışıp hem de evin işlerini tek başına halleden biri olmamı tercih edebileceğini, eğer evdeki düzenimiz bu şekilde olsaydı bunu adaletsiz bulacağını ama değiştirmek için herhangi bir çaba harcamayacağını söylediğinde ne kadar acımasız bir insan bu karşımdaki diye düşündüm. Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilemiyorum ve karamsar düşünmeye başladım artık çünkü tembelliğinden de ziyade vicdan problemi var gibi geliyor artık. Değişebilir mi durum? Var mıdır bana bir tavsiyeniz?
Sevgilinizin, eşinizin aldığı hediyelerin fiyatına internetten bakar mısınız? Bakıyorsanız bunu yapma amacınız nedir?
Olmaz dersiniz?
Boşanmayı düşünüyoruz ama aile terapisi alalım mı almayalım mı diye düşünüyoruz bir yandan.
Boşanmayı düşünüyoruz ama aile terapisi alalım mı almayalım mı diye düşünüyoruz bir yandan.
Merhabalar. Bu Temmuz başında çok sevdiğim kız arkadaşımla ayrıldık. Ayrılmayı istedi, tamam dedim. Ayrıldık. İlk günlerde bayağı üzülsem de gün geçtikçe durumu kabullendim ve yeni hayatıma odaklanma kararı aldım.
Ufak ufak hayatıma bir takım yenilikler katabilmek için girişimlere de başladım tabi. Dating app'lerde kadınlarla eşleşiyorum, konuşuyorum ama içimde zerre ilgi ve heyecan duygusu yok...
Elimde olmayan bir şekilde her konuştuğum kişiyi, ayrıldığımız son kız arkadaşımla kıyaslıyorum. Onunla ilk andan itibaren kolaylıkla fark edilebilir düzeydeki çok güçlü iletişimimizi, yazışırken/konuşurken üst seviyede eğlenebilmemizi mizahımızı, onun fiziksel olarak çekiciliğini her konuştuğum kişide beynim otomatik olarak arıyor; olmuyor.
Kısacası şu an sohbet ettiğim kadınlara dair hiçbir "tanıma motivasyonu" hissedemiyorum. Yani elbette ki yazışırken aşık olayım falan gibi aptalca bir şeyi kastetmiyorum. Karşımdaki insana dair hiçbir heyecan ve ilgi duygusu içimde canlanmıyor bile, sıkılıyorum, bunu kastediyorum.
Böyle kalırım diye çok korkuyorum. Geçecek değil mi? Ne zamana geçer? Nasıl geçer?
Ufak ufak hayatıma bir takım yenilikler katabilmek için girişimlere de başladım tabi. Dating app'lerde kadınlarla eşleşiyorum, konuşuyorum ama içimde zerre ilgi ve heyecan duygusu yok...
Elimde olmayan bir şekilde her konuştuğum kişiyi, ayrıldığımız son kız arkadaşımla kıyaslıyorum. Onunla ilk andan itibaren kolaylıkla fark edilebilir düzeydeki çok güçlü iletişimimizi, yazışırken/konuşurken üst seviyede eğlenebilmemizi mizahımızı, onun fiziksel olarak çekiciliğini her konuştuğum kişide beynim otomatik olarak arıyor; olmuyor.
Kısacası şu an sohbet ettiğim kadınlara dair hiçbir "tanıma motivasyonu" hissedemiyorum. Yani elbette ki yazışırken aşık olayım falan gibi aptalca bir şeyi kastetmiyorum. Karşımdaki insana dair hiçbir heyecan ve ilgi duygusu içimde canlanmıyor bile, sıkılıyorum, bunu kastediyorum.
Böyle kalırım diye çok korkuyorum. Geçecek değil mi? Ne zamana geçer? Nasıl geçer?
dans kursuna gidiyorum ben, oradan bi kızla 3 4 kez görüştük
bu akşam bunun nereye varacağına dair konuştuk
dedi ki
ben değer görmek istiyorum ama sen 2 gün önce düştüm diye sana yazdığımda sen endişelenmek yerine dalga geçtin ve karakterlerimiz zıt uyuşmuyor, ben dışa dönüğüm sen içe dönüksün falan dedi
son bi şans istedim kararım değişmicek dedi
moralim çok bozuldu
nolur bana bi çözüm yolu sunun
25 yaşımdayım ne arkadaşım ne sevgilim var
nasıl geçecek bu gece
hiçbir kız beni istemedi
arkadaşım bile yok
yakışıklı yada tipim daha düzgün olsa böyle olmazdı dimi?
bu akşam bunun nereye varacağına dair konuştuk
dedi ki
ben değer görmek istiyorum ama sen 2 gün önce düştüm diye sana yazdığımda sen endişelenmek yerine dalga geçtin ve karakterlerimiz zıt uyuşmuyor, ben dışa dönüğüm sen içe dönüksün falan dedi
son bi şans istedim kararım değişmicek dedi
moralim çok bozuldu
nolur bana bi çözüm yolu sunun
25 yaşımdayım ne arkadaşım ne sevgilim var
nasıl geçecek bu gece
hiçbir kız beni istemedi
arkadaşım bile yok
yakışıklı yada tipim daha düzgün olsa böyle olmazdı dimi?
İnternetten tanıştığı insanlarla özel herhangi niröiey yaşayan insanlar o anlarının fotoğraf ya da videosunun çekilip şantaj yapılmasından ya da ifşa edilmesinden hiç çekinmiyor mu sizce?
Sohbet muhabbet kurarak/kurmaya çalışarak yürüdüğünüz oldu mu? Sonucu ne oldu? Cinsiyetinizi de belirterek yazarsanız…
Not: daha önce tanışmadığınız ve bir bağlantınızın olmadığı birisi için soruyorum.
Edit: yüzyüze.
Not: daha önce tanışmadığınız ve bir bağlantınızın olmadığı birisi için soruyorum.
Edit: yüzyüze.
Koyu kahverengi mi, biraz kızıllık içeren kestane mi ? Gün ışığı kapalı ortam fotosunda. Bi de güneş ışığında terastaki haliyle bakarsak. Boyasız saçım. Tenim de beyazdan koyu açık buğday gibi.
Biraz rengini açsam evde saç açıcı spreylerle kızıllaşıp turuncu gibi olur mu sizce ? :/
Biraz rengini açsam evde saç açıcı spreylerle kızıllaşıp turuncu gibi olur mu sizce ? :/
Daha birkaç aylık bir ilişkiniz var ve birlikte olduğunuz kişi sizi ailesiyle, tüm akrabalarıyla ve tüm arkadaşlarıyla tanıştırmaya çalışıyor diyelim. Siz de onun yoğun isteği üzerine onun kardeşleri ve yakın birkaç arkadaşıyla tanışıyorsunuz.
Zaman geçtikçe o her hafta sizi birkaç arkadaşıyla ve akrabasıyla daha tanıştırmak istiyor, siz de bundan rahatsız olmaya başlıyorsunuz. İlişkiniz çok yeni ve bu tanışma işinin hem çok erken hem de işi ciddileştiren bir adım olduğunu düşünüyorsunuz.
Tanıştığınız herkes sizinle yakın bir ilişki kuruyor, bir anda kendinizi kocaman bir ailenin parçası olmuş bir halde buluyorsunuz ve bunlar pek alışkın olmadığınız durumlar.
Bunu birkaç kere fazla vurgulamadan dile getiriyorsunuz, ilişkinizin henüz yeni olduğunu ve diğer arkadaşlarıyla/akrabalarıyla ilerleyen zamanlarda tanışmak istediğinizi söylüyorsunuz.
Karşı taraf rahatsız olmanıza bir hayli kırılıyor, üzülüyor. Kendisi ailesine ve arkadaşlarına çok düşkün biri, sizin de hepsiyle onun kadar yakın olmanızı istiyor. Bahsi geçen aile üyeleri, akrabalar ve arkadaşların hepsi birbirleriyle çok yakın ve samimi bir ilişkiye sahip; birlikte olduğunuz kişi sizi de o çembere sokmaya çalışıyor.
Bu durumda ne yapardınız?
1- Kırılsa da bundan rahatsız olduğumu kesin bir şekilde söyler ve uzun bir süre kimseyle tanışmazdım.
2- Rahatsız olsam da tanışmaya devam ederdim, onlara uyum sağlayamaya çalışırdım.
*** Soru, bizzat benimle ilgili değil.
Zaman geçtikçe o her hafta sizi birkaç arkadaşıyla ve akrabasıyla daha tanıştırmak istiyor, siz de bundan rahatsız olmaya başlıyorsunuz. İlişkiniz çok yeni ve bu tanışma işinin hem çok erken hem de işi ciddileştiren bir adım olduğunu düşünüyorsunuz.
Tanıştığınız herkes sizinle yakın bir ilişki kuruyor, bir anda kendinizi kocaman bir ailenin parçası olmuş bir halde buluyorsunuz ve bunlar pek alışkın olmadığınız durumlar.
Bunu birkaç kere fazla vurgulamadan dile getiriyorsunuz, ilişkinizin henüz yeni olduğunu ve diğer arkadaşlarıyla/akrabalarıyla ilerleyen zamanlarda tanışmak istediğinizi söylüyorsunuz.
Karşı taraf rahatsız olmanıza bir hayli kırılıyor, üzülüyor. Kendisi ailesine ve arkadaşlarına çok düşkün biri, sizin de hepsiyle onun kadar yakın olmanızı istiyor. Bahsi geçen aile üyeleri, akrabalar ve arkadaşların hepsi birbirleriyle çok yakın ve samimi bir ilişkiye sahip; birlikte olduğunuz kişi sizi de o çembere sokmaya çalışıyor.
Bu durumda ne yapardınız?
1- Kırılsa da bundan rahatsız olduğumu kesin bir şekilde söyler ve uzun bir süre kimseyle tanışmazdım.
2- Rahatsız olsam da tanışmaya devam ederdim, onlara uyum sağlayamaya çalışırdım.
*** Soru, bizzat benimle ilgili değil.
Merhabalar,
Nasıl anlatacağımı bilemiyorum ama bir şey sormak istiyorum
Diyelim ki sizinle sürekli görüşmek isteyen biri var, az da olsa konuşuyorsunuz ve gidişatı icin görüşmek gerektiğini biliyorsunuz.
Görüştünüz ve elektrik alamadınız diyelim,
Nasıl kalkıyorsunuz o görüşmeden? Veya da sonrasında napıyorsunuz uzamaması icin?
Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum, bundan özellikle çekindiğimi belirterek görüşlerinizi merak ediyorum.
Teşekkürler
Belirtecek olursam 29K .
Nasıl anlatacağımı bilemiyorum ama bir şey sormak istiyorum
Diyelim ki sizinle sürekli görüşmek isteyen biri var, az da olsa konuşuyorsunuz ve gidişatı icin görüşmek gerektiğini biliyorsunuz.
Görüştünüz ve elektrik alamadınız diyelim,
Nasıl kalkıyorsunuz o görüşmeden? Veya da sonrasında napıyorsunuz uzamaması icin?
Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum, bundan özellikle çekindiğimi belirterek görüşlerinizi merak ediyorum.
Teşekkürler
Belirtecek olursam 29K .
bir arkadaşım var yeni hobisi amatör telsizcilik (bir arkadaşım ekolü). sınavına girmiş, belgesini almış, cihazını almış akşamları arada sırada balkonda telsizle takılıyor. Hatta bazen yeni insanlar tanıyor. Kısa dalga, frekans vs derken bu işten keyif alıyor kısacası. Ama gelin görün ki eşi bu hobisi için çok itici geldiğini söylemiş. Siz olsanız ne yaparsınız bu durumda? Ben değil bir arkadaşım için soruyorum:)
Kumsalda bibarkadas ortamında tanıştığım hanımefendi ile karşılıklı sohbet ettik.muhabbetin ilerleyen saatlerinde konu burçlara geldi.
Burcumu söyleyince tanistigimiza memnun oldum dedi gulerek...
Bu arada akrep burcuyum. O da akrepmis.
Kötü mu bisey bu?
Burcumu söyleyince tanistigimiza memnun oldum dedi gulerek...
Bu arada akrep burcuyum. O da akrepmis.
Kötü mu bisey bu?
nasıl bir hayat yaşamış olmak isterdiniz? Ben de düşüneyim eklerim sonra.
Beni büyük bir topluluk mitte çalıştığımı zannediyor. Eski dtcf dekanlarindan biri de bunların arasında hatta. Nasıl oldu bu kısmı da şu, bir ara mitte çalışmayı düşündüm sonra bir iki hocama danıştım sonra vazgeçtim. Birbirini tanımayan insanlar beni mitci sanıyor bazıları ne alaka dedirtiyor bazıları da hocalarıma danıştıgim için öyle zannediyor olabilir. Bunun bir zararını görebilir miyim sizce? Bir terörist veya terör sevici biri bana zarar verir gibi endişe etmeye başladım bu mesele biraz yayılınca. Saçma ama böyle durum
instagram'da paylaştığınız hikayenin ortalama görüntülenme sayısı ile toplam takipçi sayınız nedir?
ben 30.yaş günümü sadece annem kutlayıp, kendimi şehrin pahalı restoranlarından birinde doğum günü yemeğine çıkarınca. yalnız iyi ki evde kös kös oturmamışım ve o yemeğe yalnız da olsa gitmişim diyorum şimdi.
Merhaba. Semptom gösterip pcr testi yaptırdım, pozitif çıktığı için şu an evde karantinadayım. Sonucu öğrenir öğrenmez çok moralim bozuldu, zaten yapı olarak kolay düşebilen biriyimdir. 2. doz aşımı da henüz olamamıştım.
Arkadaşlarıma, kuzenlerime durumu haber verince sağolsunlar ilk günden itibaren ilgilerini hiç eksik etmediler. Sağlıkla ilgili hassas durumlarda ben de onlara aynı tutumda oluyorum zaten, olmuştum, hep de olurum. Sağlık bu.
Ama tek bir şey var. Hem evde yalnız olmamın hem karantina halinde olmamın hem de hastalığı belirgin semptomlarla biraz sıkıntılı geçiriyor olmamın yarattığı duygusallıkla 24'ü cumartesi, 2 hafta önce ayrıldığımız kız arkadaşıma mesaj yazdım. Dedim böyle böyle, covid oldum ben. İyi hissetmiyorum, sana yazmak istedim. İlk gün biraz ilgili davrandı, iyi dileklerini iletti. O günden sonra ise bir daha çıt yok, bir "nasıl oldun" dahi gelmedi.
1 yıl beraberdik biz, çok mutlu günler geçirdik. Kendisi bana mütemadiyen ölüyorum, bitiyorum, çok aşığım sana, hayatımda böylesini ilk kez deneyimliyorum deyip duran biriydi... Samimiyetine de inanıyordum hani.
Cidden 2 haftada bitebiliyor mu tüm iyi hisler? İnsanlık dahil? Şu an umut ettiğim tek şey, bir "nasıl oldun" duyabilmekti ya, cidden fazlası değil.
Aslında o şu an normal olan tavrı sergiliyor da ben mi hastalığın duygusal kafasındayım, yoksa duygular hususunda bir samimiyetsizlik mi söz konusuymuş. Ne düşünürsünüz?
Arkadaşlarıma, kuzenlerime durumu haber verince sağolsunlar ilk günden itibaren ilgilerini hiç eksik etmediler. Sağlıkla ilgili hassas durumlarda ben de onlara aynı tutumda oluyorum zaten, olmuştum, hep de olurum. Sağlık bu.
Ama tek bir şey var. Hem evde yalnız olmamın hem karantina halinde olmamın hem de hastalığı belirgin semptomlarla biraz sıkıntılı geçiriyor olmamın yarattığı duygusallıkla 24'ü cumartesi, 2 hafta önce ayrıldığımız kız arkadaşıma mesaj yazdım. Dedim böyle böyle, covid oldum ben. İyi hissetmiyorum, sana yazmak istedim. İlk gün biraz ilgili davrandı, iyi dileklerini iletti. O günden sonra ise bir daha çıt yok, bir "nasıl oldun" dahi gelmedi.
1 yıl beraberdik biz, çok mutlu günler geçirdik. Kendisi bana mütemadiyen ölüyorum, bitiyorum, çok aşığım sana, hayatımda böylesini ilk kez deneyimliyorum deyip duran biriydi... Samimiyetine de inanıyordum hani.
Cidden 2 haftada bitebiliyor mu tüm iyi hisler? İnsanlık dahil? Şu an umut ettiğim tek şey, bir "nasıl oldun" duyabilmekti ya, cidden fazlası değil.
Aslında o şu an normal olan tavrı sergiliyor da ben mi hastalığın duygusal kafasındayım, yoksa duygular hususunda bir samimiyetsizlik mi söz konusuymuş. Ne düşünürsünüz?
Sevdiğim halde ayrılmanın doğru olacağını düşündüğüm için ayrıldım sebebi ilerisini göremememdi bir gün illaki sorunların nüksediceğini düşündüm örn: ailem yok ve darmadağın bir yapıya sahibim benim aksime onun mükemmel bir ailesi etrafında düzgün insanları olan birisiydi. Anlaşıyor muyduk evet en azından eğlenebildiğim biriydi. Sadece hislerime güvenerek bir şeyleri bitirmek yersiz bir davranış mı bilmiyorum. Bana birkaç günde bir mesaj atıyor sevdiğinden neden olamayacağımızı soruyor, söylüyorum ayrı dünyaların insanlarıyız en azından sen doğru düzgün bir yaşantısı olan bir kızla birlikte olmalısın diye ama biliyorum yetmiyor yeterli bir sebep gibi durmuyor. Daha önce hiç severek ayrılmadım ve bu yüzden süreç biraz zor geçiyor doğru mu hissediyorum bunu da bilmiyorum. Sadece bazen seversin ama olmaz diyorum kendime, sizce çok mu bencilce düşünüyorum?
Hayata tutunmaya çalışmak için sanırım bir motivasyon kaynağı gerekiyor hepimize. Bu zamanında okul oldu eğitim oldu üniversiteyi bitireyim de bi ferahlarım.. Bu sonra askerlik sonra iş vs vs vs.. Şu günlerde ise çoğu zaman gezme tozma ya da hayal kurma şeklinde ilerliyor benim için.
Sizin hayattan zevk almak ya da bir sabah uyanmak için motivasyonunuz ney mesela ?
Sizin hayattan zevk almak ya da bir sabah uyanmak için motivasyonunuz ney mesela ?
artık istemiyorum. o istek kalmamış gibi. neden böyle oldu, oluyor? şu an istemediğim için gerçekleştirmesem ileride pişman olur muyum?
5 yaşında kızım var. annesiyle boşanalı 1,5 yıl oldu. zaten düzenli de gördüm vs.
şimdi eski eşimin tayini brüksel'e çıktı. 3 gün içinde gidecekler. ben tabi ki kızımın gitmesine de onay verdim eğitimi ve gelişimi için.
şu an en az 6 yıl orada kalacak gibi görünüyor. tabi gideceğim, gelecek ama mesela bu gece son defa uyuyacağım onunla. aslında son defa olmadığının farkındayım ama inanılmaz depresif moddayım... ne düşünerek ne yaparak iyi hissedebilirim bilmiyorum, içimi dökmek istedim.
şimdi eski eşimin tayini brüksel'e çıktı. 3 gün içinde gidecekler. ben tabi ki kızımın gitmesine de onay verdim eğitimi ve gelişimi için.
şu an en az 6 yıl orada kalacak gibi görünüyor. tabi gideceğim, gelecek ama mesela bu gece son defa uyuyacağım onunla. aslında son defa olmadığının farkındayım ama inanılmaz depresif moddayım... ne düşünerek ne yaparak iyi hissedebilirim bilmiyorum, içimi dökmek istedim.
Arkadaşlar, benimle görüşmek isteyen iki kişi var ve benim için ikisi de aynı uzaklıkta. Sizden de fikir almak istiyorum.
1. Kişi çok bilgili, kültürlü, onun bilgisinden yararlandığım bir vesileyle tanıştığım ama yüz yüze görüşmediğim biri. Tip olarak normalde tipim değil, ama muhabbeti güzel, ve beni sabırla bekleyen biri.
2. Kişi daha önceden aynı yerde bulunduğum, yine bilgili kültürlü çok kafa biri. Neredeyse 1 yılı geçti yüz yüze görüşmediğimiz halde içinde ilgisi varmış, benimle görüşmek istiyor. Normalde tipim değil ama çenesiyle her şeyi halleden tiplerden.
1.sine ayıp ettiğimi düşünüyorum en azından görüşüp sohbet edebilirdim diye. 2. ise normalde muhabbetini bildiğim için o manada güzel bir görüşme olacağı kesin. Bana kalsa ikisiyle de akışta arkadaş olarak görüşmek istiyorum ama onlar içlerinde ilgili iken bu haksızlık mı olur? Siz olsanız ne yapardınız?
Bu arada ben içimde bitiremediğim bir durum olduğundan herkesten kendimi çekmiştim, açıkça da herkese karmaşık halde olduğumu söylemiştim. Ama artık arkadaşça da olsa insanları dinlemek direkt hayır demek istemiyorum.
1. Kişi çok bilgili, kültürlü, onun bilgisinden yararlandığım bir vesileyle tanıştığım ama yüz yüze görüşmediğim biri. Tip olarak normalde tipim değil, ama muhabbeti güzel, ve beni sabırla bekleyen biri.
2. Kişi daha önceden aynı yerde bulunduğum, yine bilgili kültürlü çok kafa biri. Neredeyse 1 yılı geçti yüz yüze görüşmediğimiz halde içinde ilgisi varmış, benimle görüşmek istiyor. Normalde tipim değil ama çenesiyle her şeyi halleden tiplerden.
1.sine ayıp ettiğimi düşünüyorum en azından görüşüp sohbet edebilirdim diye. 2. ise normalde muhabbetini bildiğim için o manada güzel bir görüşme olacağı kesin. Bana kalsa ikisiyle de akışta arkadaş olarak görüşmek istiyorum ama onlar içlerinde ilgili iken bu haksızlık mı olur? Siz olsanız ne yapardınız?
Bu arada ben içimde bitiremediğim bir durum olduğundan herkesten kendimi çekmiştim, açıkça da herkese karmaşık halde olduğumu söylemiştim. Ama artık arkadaşça da olsa insanları dinlemek direkt hayır demek istemiyorum.
yakın zamanda düğünü olan yakın, veya hatta en yakın arkadaşınızın düğününde ne taktınız?
1. Hiç terk edildiniz mi? Terk edilme sonrasında ilişkiniz kendiliğinden mi bitti? Kaç gün konuşmadınız? Son kez buluştunuz mu? Birbirinize eşyalarınızı verdiniz mi? Resmî olarak ayrılma durumu oldu mu? Hakkınızı helal edip mi ayrıldınız yoksa Allah belanı versin şeklinde mi ayrıldınız?
2. Hiç aldatıldınız mı? Aldatılmak nasıl bir duygu? Siniriniz, üzüntünüz ne kadar sürede geçti? Hayatınıza nasıl devam ettiniz? Hayatınıza devam ederken en büyük motivasyonunuz neydi, destek aldığınız şeyler nelerdi? Sizi aldatan kişiye ya da sizi aldattığı kişiye zarar vermek istediniz mi? Kendinize zarar vermek istediniz mi?
Bir sürü soru sordum. Cevap verenlere teşekkür ederim. Açıkça yazmak istemeyen mesajla da cevap atabilir.
2. Hiç aldatıldınız mı? Aldatılmak nasıl bir duygu? Siniriniz, üzüntünüz ne kadar sürede geçti? Hayatınıza nasıl devam ettiniz? Hayatınıza devam ederken en büyük motivasyonunuz neydi, destek aldığınız şeyler nelerdi? Sizi aldatan kişiye ya da sizi aldattığı kişiye zarar vermek istediniz mi? Kendinize zarar vermek istediniz mi?
Bir sürü soru sordum. Cevap verenlere teşekkür ederim. Açıkça yazmak istemeyen mesajla da cevap atabilir.
Ve bu rüyaların içeriği nasıl, sizinle konuşuyorlar mi
-ölen yakınlarınizla ilgili aciklayamadiginiz şeyler yaşadınız mı, çok gerçekci bir rüya olabilir
-onlari kendi ölümünüzden sonra göreceğinize dair bir inancınız var mı, ne düşünüyorsunuz bu konuda
-ölen yakınlarınizla ilgili aciklayamadiginiz şeyler yaşadınız mı, çok gerçekci bir rüya olabilir
-onlari kendi ölümünüzden sonra göreceğinize dair bir inancınız var mı, ne düşünüyorsunuz bu konuda
covid olmuş.
1. ne ararım ne mesaj yazarım. artık birbirimizin hayatında olmadığımız için gerek yok bu tür aksiyonlara.
2. "babanın covid'e yakalandığını öğrendim, geçmiş olsun. durumu nasıl?" tarzında kuru ve mesafeli bir mesaj yazarım sadece.
3. ayrılmış olsak bile, geçmişteki beraber güzel günlerimizin hatırına, ilgili ve duygusal bir yaklaşım tarzıyla zor gününde ona desteğimi hissettiririm.
siz olsanız hangi şıkkı seçerdiniz?
ilave 1: ayrılığın süresi henüz sıcak, 15 gün.
ilave 2: "kavga kıyamet" kısmının biraz ucu açık kaldığını fark ettim. şöyle söyleyeyim; küfür hakaret olmadan, sert bir tartışma yaşandı aramızda, ikimiz de çok yükseldik ve nihayetinde ilişki bitti. ama bir daha yüz yüze bakamayacak bir durumda falan da değiliz yani, o seviye bir hal yok. yolda karşılaşsak, selamlaşır konuşuruz.
1. ne ararım ne mesaj yazarım. artık birbirimizin hayatında olmadığımız için gerek yok bu tür aksiyonlara.
2. "babanın covid'e yakalandığını öğrendim, geçmiş olsun. durumu nasıl?" tarzında kuru ve mesafeli bir mesaj yazarım sadece.
3. ayrılmış olsak bile, geçmişteki beraber güzel günlerimizin hatırına, ilgili ve duygusal bir yaklaşım tarzıyla zor gününde ona desteğimi hissettiririm.
siz olsanız hangi şıkkı seçerdiniz?
ilave 1: ayrılığın süresi henüz sıcak, 15 gün.
ilave 2: "kavga kıyamet" kısmının biraz ucu açık kaldığını fark ettim. şöyle söyleyeyim; küfür hakaret olmadan, sert bir tartışma yaşandı aramızda, ikimiz de çok yükseldik ve nihayetinde ilişki bitti. ama bir daha yüz yüze bakamayacak bir durumda falan da değiliz yani, o seviye bir hal yok. yolda karşılaşsak, selamlaşır konuşuruz.
İlk defa doğru düzgün bir ilişkim var ve dışarı çıkınca dengemi şaşırıyorum.
Birisi kız arkadaşıma bakınca ayarsız düşünceler içine giriyorum ve genel olarak atarım yoktur zaten. Ya hep ya hiç bilinciyle hareket eden bir insanım.
Birisi bakınca hemen gidip dalasım geliyor.
Birine dalmak için neyi beklemek lazım kestiremiyorum. Ya da dalmak gerekli mi? Dalsam kız korkudan aklını kaçırır bir de öyle bir şey var.
Sırf bu düşünceler yüzünden görüşmekten soğudum.
Nasıl ortayı bulacağım?
Aslında kavgadan da korkan bir insanım çünkü geçmişte yani ergenken iki kişiyle kavga ettiğimde birisi sağır oluyordu birisi baygınlık geçirdi. Çok korkmuştum bir şey olacak diye.
Ne yapayım ben?
Birisi kız arkadaşıma bakınca ayarsız düşünceler içine giriyorum ve genel olarak atarım yoktur zaten. Ya hep ya hiç bilinciyle hareket eden bir insanım.
Birisi bakınca hemen gidip dalasım geliyor.
Birine dalmak için neyi beklemek lazım kestiremiyorum. Ya da dalmak gerekli mi? Dalsam kız korkudan aklını kaçırır bir de öyle bir şey var.
Sırf bu düşünceler yüzünden görüşmekten soğudum.
Nasıl ortayı bulacağım?
Aslında kavgadan da korkan bir insanım çünkü geçmişte yani ergenken iki kişiyle kavga ettiğimde birisi sağır oluyordu birisi baygınlık geçirdi. Çok korkmuştum bir şey olacak diye.
Ne yapayım ben?
Bakıyorumda resmen çöp. ev araba dahil hiçbir şey değişmedi.
Her gün ben nabıyorum lan demekten bıktım. Güzel bir işim var seviyorum ama onu bile bırakmayı düşünmeye başladım. İşi bırakıp ne yapacağımı da bilmiyorum ama gerekirse sürüneyim ama bir şeyler değişsin isitoyrum.
Var mı benim gibi olan?
Neler yapıyorsunuz?
Her gün ben nabıyorum lan demekten bıktım. Güzel bir işim var seviyorum ama onu bile bırakmayı düşünmeye başladım. İşi bırakıp ne yapacağımı da bilmiyorum ama gerekirse sürüneyim ama bir şeyler değişsin isitoyrum.
Var mı benim gibi olan?
Neler yapıyorsunuz?
(8)
Bayramlarda şehir dışından gelen yakınlarınızı uğurlamak zor oluyor mu?
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1489188
Merhaba arkadaşlar,
Başka şehirde oldukları için uzun zamandır görüşemediğiniz yakınlarınız bayramlarda veya başka zaman geldiğinde onları uğurlarken zor oluyor mu? Başka şehirlerde yaşadığımız için ve iş yoğunlukları dolayısıyla 8 yıldır görüşemediğimiz kuzenim ve ailesi geldi, epey vakit geçirdik, bizde kaldılar. Çocukları falan kocaman olmuş. En son gördüğümde çok küçüktüler. Bayağı da iyi anlaştım çocuklarla. Çok kaliteli insanlar hepsi de. Az önce uğurladık ve içime öküz oturmuş gibi oldu. Kim bilir bir daha ne zaman görüşeceğiz. Uğurlarken böyle hissettiğim ve "Keşke burada yaşasalardı!" dediğim çok yakınım yok.
Şehir dışında yaşayan başka yakınlarım da var ama hepsinde de böyle bir his oluşmuyor, giderken o kadar da üzülmüyorum. Zaten genel olarak akrabalık müessesesini pek önemseyen biri değilim. Sizler neler hissediyorsunuz? Duygularınızı paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Başka şehirde oldukları için uzun zamandır görüşemediğiniz yakınlarınız bayramlarda veya başka zaman geldiğinde onları uğurlarken zor oluyor mu? Başka şehirlerde yaşadığımız için ve iş yoğunlukları dolayısıyla 8 yıldır görüşemediğimiz kuzenim ve ailesi geldi, epey vakit geçirdik, bizde kaldılar. Çocukları falan kocaman olmuş. En son gördüğümde çok küçüktüler. Bayağı da iyi anlaştım çocuklarla. Çok kaliteli insanlar hepsi de. Az önce uğurladık ve içime öküz oturmuş gibi oldu. Kim bilir bir daha ne zaman görüşeceğiz. Uğurlarken böyle hissettiğim ve "Keşke burada yaşasalardı!" dediğim çok yakınım yok.
Şehir dışında yaşayan başka yakınlarım da var ama hepsinde de böyle bir his oluşmuyor, giderken o kadar da üzülmüyorum. Zaten genel olarak akrabalık müessesesini pek önemseyen biri değilim. Sizler neler hissediyorsunuz? Duygularınızı paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Eski işyerimde beraber 8 yıl çalıştığımız bi abi kızını evlendiriyormuş. Ben oradan ayrılalı 12 yıl oldu o hale aynı yerde çalışıyor. Ayrıldıktan sonra birkaç kez dışarıda denk geldik ayaküstü konuşmamız oldu sadece. Severim kendisini beraber çalışırken ben ehliyet alırken kendi arabasıyla falan çalıştırmışlıpı var. İyi bi abi. Şimdi ben nikaha gideceğim ama 100 TL taksam ayıp olur mu? 100 ya da 200 TL arasında kaldım. Ne takılır bu durumda sizce?
İşsiz kaldığınız için yani parasızlık veya işsizlik stresini kötü yönettiğiniz için terk edildiğiniz oldu mu hiç?? Ne kadar süren bi işsizlikte terk edilme başınıza geldi? Açıkça sebebini söyledi mi yoksa saçma bahaneler mi buldu?
selamlar, 10 gün önce kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra tüm iletişimimizi kestik. lakin benim kafamda her gün kati surette engel olamadığım bir şekilde "bugün whatsapp'tan mesaj atar mı acaba" düşünceleri dönüyor.
"kendin at o zaman" demeyin çünkü ayrılığı isteyen taraf ben değildim, kendisiydi. dolayısıyla gururum izin vermez ve ben ona daha mesaj atamam. kaç gündür kendisinden keşke bir özlediğini belli eden mesaj gelse, "naber" dese, aramız yeniden ısınsa ve yeniden başlasak diye hiç hoşlanmadığım ama engel de olamadığım bir beklentim var. whatsapp'tan onu engellemek de istemiyorum çünkü ayıp olacak öyle de. o da beni engellemiş falan değil zaten.
bilemiyorum ne yapacağımı. her gün kafamda dönüp duran bu beklentiden kurtulmak istiyorum. ama nasıl? var mı önerileriniz?
"kendin at o zaman" demeyin çünkü ayrılığı isteyen taraf ben değildim, kendisiydi. dolayısıyla gururum izin vermez ve ben ona daha mesaj atamam. kaç gündür kendisinden keşke bir özlediğini belli eden mesaj gelse, "naber" dese, aramız yeniden ısınsa ve yeniden başlasak diye hiç hoşlanmadığım ama engel de olamadığım bir beklentim var. whatsapp'tan onu engellemek de istemiyorum çünkü ayıp olacak öyle de. o da beni engellemiş falan değil zaten.
bilemiyorum ne yapacağımı. her gün kafamda dönüp duran bu beklentiden kurtulmak istiyorum. ama nasıl? var mı önerileriniz?