Bir arkadaş veya yakın bir akraba yapıyor. Ve bunu yapan kişi saf, bilinçsiz bir tip değil. Aksine egolu, hafif narsist bir tip olsun.
Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi.
Nasıl karşılık verirsiniz?
Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi.
Nasıl karşılık verirsiniz?
Selam. Bir konuda fikirlerinizi öğrenebilmek istiyorum.
Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.
Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, görüşme öncesindeki o iletişim sürecinde hiç renk vermek istemiyorlar. Temkinliler, söylediğim güzel şeylere "Yüz yüze görüşülmeden belli olmaz" şeklinde cevaplar veriyorlar. Mesela arada seksi bir detay paylaştığımda frenleniyorum falan. Görüşme öncesi süreçte düz sohbet etmek istiyorlar sadece.
Bende durumlar bu şekildeyken, geçen gün bir arkadaşımla buluştuk. Sohbette Tinder, OkCupid mevzuları döndü. Arkadaş bana oradan konuştuğu birkaç hatunla olan sohbetlerini gösterdi. Henüz hiç görüşmemişler ama sanırsın ki 10. kez görüşecek kadar "sıcaklar". Görüşme sonrası evde yapacakları aksiyonlara kadar derin sohbetler falan...
Anlamadım valla. Bana denk gelen insanlar nasıl hep bu derece soğuk ve mesafeli olabiliyor da ona denk gelenler bu kadar sıcak olabiliyor.
Sizlerin dating app görüşmeleri öncesindeki sohbetleri genelde ne seviyede gelişiyor peki? Benimki gibi mi, yoksa arkadaşımınki gibi "daha sıcak" sohbetler mi?
Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.
Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, görüşme öncesindeki o iletişim sürecinde hiç renk vermek istemiyorlar. Temkinliler, söylediğim güzel şeylere "Yüz yüze görüşülmeden belli olmaz" şeklinde cevaplar veriyorlar. Mesela arada seksi bir detay paylaştığımda frenleniyorum falan. Görüşme öncesi süreçte düz sohbet etmek istiyorlar sadece.
Bende durumlar bu şekildeyken, geçen gün bir arkadaşımla buluştuk. Sohbette Tinder, OkCupid mevzuları döndü. Arkadaş bana oradan konuştuğu birkaç hatunla olan sohbetlerini gösterdi. Henüz hiç görüşmemişler ama sanırsın ki 10. kez görüşecek kadar "sıcaklar". Görüşme sonrası evde yapacakları aksiyonlara kadar derin sohbetler falan...
Anlamadım valla. Bana denk gelen insanlar nasıl hep bu derece soğuk ve mesafeli olabiliyor da ona denk gelenler bu kadar sıcak olabiliyor.
Sizlerin dating app görüşmeleri öncesindeki sohbetleri genelde ne seviyede gelişiyor peki? Benimki gibi mi, yoksa arkadaşımınki gibi "daha sıcak" sohbetler mi?
(2)
İstanbul'da sevgiliyle bir pazar günü en verimli şekilde asıl geçirilebilir
northern eagle #1501831
Orijinal önerileri olan var mı?
Merhabalar. Kış yaklaşıyor. Güneşli son günler. Keyfiniz nasıl? Hayatınız nasıl gidiyor? Nelerle uğraşıyorsunuz? Dertleriniz neler?
Kendileri de aramıyor, siz de aramıyorsunuz. Sonra siz ilgiyle arayınca, veya ziyaret edince bir mesafe, bir soğukluk görüyorsunuz.
Bazı kimseler araya zaman ve mesafe girince niçin soğuk ve mesafeli davranır? Yakınlarınızı, aileniz, arkadaşlarınızı ne kadar sıklıkla ararsınız?
Bazı kimseler araya zaman ve mesafe girince niçin soğuk ve mesafeli davranır? Yakınlarınızı, aileniz, arkadaşlarınızı ne kadar sıklıkla ararsınız?
(10)
Dışarıda tesadüfen denk gelip de arkadaş olduğunuz insanlar oldu mu hiç?
ms brownstone #1501776
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde.
Benim bütün arkadaşlarım ya okul ya da iş hayatından olduğu için gerçek hayatta da bu tarz arkadaşlıklar var mı diye merak ettim. Böyle dışarıda denk geldiği kişiyle zamanla arkadaş olan var mı acaba aramızda? Nasıl başlıyor bu tarz arkadaşlıklar?
Benim bütün arkadaşlarım ya okul ya da iş hayatından olduğu için gerçek hayatta da bu tarz arkadaşlıklar var mı diye merak ettim. Böyle dışarıda denk geldiği kişiyle zamanla arkadaş olan var mı acaba aramızda? Nasıl başlıyor bu tarz arkadaşlıklar?
(6)
Şu dating appleri adamakıllı kullanan bir insan evladı yok mu?
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1501775
Merhaba arkadaşlar,
Bir süredir Tinder ve Okcupid ile meşgulüm son birkaç gönderimde göreceğiniz üzere. Bu arada derdimi sevebilirsiniz :D Neyse konu şu ki son zamanlarda bu uygulamaları kullanırken artık ayar olmaya başladığımı fark ettim. Çünkü adamakıllı kullanmaya niyetli insan sayısı o kadar az ki. Sadece cinsellik için kullanmaktan bahsetmiyorum, arkadaş edinmek olsun, sevgili edinmek olsun, her anlamda yani.
Özellikle Tinder'da abartmıyorum önüme çıkan her 10 kızdan en az 5 tanesi Instagram hesabını yazmış, bakıyorum en düşük takipçili olanın bile 1500 takipçisi var. Ya abi sen oraya Instagram'dan takipçi kasmak için mi kaydoldun? Instagram yazanları artık sola kaydırıyorum ve sağa attıklarım o kadar az ki. Aslında bir bakıma işe de yarıyor Elo pointin düşmemesi açısından ama platformu sabote etmeleri gerçekten sinir bozucu. Sabote etmeyen ve ilgimi çeken hanımlar çölde vaha gibi oldu resmen.
Sonra diğer sıkıntıysa eşleşiyorsun, mesaj atıyorsun karşıda tık yok. Madem öyle neden beğeniyorsun? O malum Koreli hanımefendiden (Gitme kal be yanımda şurada başucumda demek geliyor içimden off :D)sonra 2 eşleşme daha aldım, biri fake duruyor ona yazmadım o yüzden, diğer kıza yazıyorum sanki 24 saatte bir cevap verme yeteneği varmış gibi tek satırlık cevaplar veriyor günde bir kere. Lafı ağzından kerpetenle alıyorsun. Öyle çok da bir şey yazmıyorum açıkçası. Diyeceğim şimdi "Senin cevap vermen için bi cooldown süren mi var?" diye olmayacak. Ulti açıyor sanki bana.
Kadın profili açıp erkeklere baksam kim bilir oradan neler çıkacak? Artık dalgasına kullanmaya başladım sanırım. Hem sinir edip hem eğlendiren böylesine değişik bir uygulama bulmak zor gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
Bir süredir Tinder ve Okcupid ile meşgulüm son birkaç gönderimde göreceğiniz üzere. Bu arada derdimi sevebilirsiniz :D Neyse konu şu ki son zamanlarda bu uygulamaları kullanırken artık ayar olmaya başladığımı fark ettim. Çünkü adamakıllı kullanmaya niyetli insan sayısı o kadar az ki. Sadece cinsellik için kullanmaktan bahsetmiyorum, arkadaş edinmek olsun, sevgili edinmek olsun, her anlamda yani.
Özellikle Tinder'da abartmıyorum önüme çıkan her 10 kızdan en az 5 tanesi Instagram hesabını yazmış, bakıyorum en düşük takipçili olanın bile 1500 takipçisi var. Ya abi sen oraya Instagram'dan takipçi kasmak için mi kaydoldun? Instagram yazanları artık sola kaydırıyorum ve sağa attıklarım o kadar az ki. Aslında bir bakıma işe de yarıyor Elo pointin düşmemesi açısından ama platformu sabote etmeleri gerçekten sinir bozucu. Sabote etmeyen ve ilgimi çeken hanımlar çölde vaha gibi oldu resmen.
Sonra diğer sıkıntıysa eşleşiyorsun, mesaj atıyorsun karşıda tık yok. Madem öyle neden beğeniyorsun? O malum Koreli hanımefendiden (Gitme kal be yanımda şurada başucumda demek geliyor içimden off :D)sonra 2 eşleşme daha aldım, biri fake duruyor ona yazmadım o yüzden, diğer kıza yazıyorum sanki 24 saatte bir cevap verme yeteneği varmış gibi tek satırlık cevaplar veriyor günde bir kere. Lafı ağzından kerpetenle alıyorsun. Öyle çok da bir şey yazmıyorum açıkçası. Diyeceğim şimdi "Senin cevap vermen için bi cooldown süren mi var?" diye olmayacak. Ulti açıyor sanki bana.
Kadın profili açıp erkeklere baksam kim bilir oradan neler çıkacak? Artık dalgasına kullanmaya başladım sanırım. Hem sinir edip hem eğlendiren böylesine değişik bir uygulama bulmak zor gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
istanbul'dayim. yas 35+. tek yasiyor ve evden calisiyorum. acaba nasil sosyallesebilirim.
merhaba,
nasilsiniz? ben pek iyi degilim.
uzerimde hep "her sey farkli olabilirdi" hissinin agirligini tasiyorum son zamanlarda.
zor zamanlardan geciyorum, biliyorum, her seye alisilir. ancak bu donemde, yanimda olmasini istedigim kisiler (ailem haric) ortada aslinda hicbir sebep yokken yillardir konusmadigim/gorusmedigim lise arkadaslarim. cok degil, bir iki kisi. "onlar anlardi beni" diye dusunuyorum, "onlar beni nasil iyi yapacagini bilirdi". bu sadece bir sanridan ibaret muhtemelen.
ama icim aciyor. yalniz hissediyorum.
her sey bir yana, hayatim genel anlamda oldukca iyiyken neden surekli "bambaska olabilirdi" diye baska bir hayati arzuluyorum?
bilmiyorum.
icini dokmek, tavsiye vermek isteyen olursa cekinmesin lutfen. ozelden de yazabilirsiniz.
sadece ne yapacagimi bilmiyorum. ve psikologum dogum izninde, ve yeni bir psikolog bulmaya mecalim yok.
sevgiler.
nasilsiniz? ben pek iyi degilim.
uzerimde hep "her sey farkli olabilirdi" hissinin agirligini tasiyorum son zamanlarda.
zor zamanlardan geciyorum, biliyorum, her seye alisilir. ancak bu donemde, yanimda olmasini istedigim kisiler (ailem haric) ortada aslinda hicbir sebep yokken yillardir konusmadigim/gorusmedigim lise arkadaslarim. cok degil, bir iki kisi. "onlar anlardi beni" diye dusunuyorum, "onlar beni nasil iyi yapacagini bilirdi". bu sadece bir sanridan ibaret muhtemelen.
ama icim aciyor. yalniz hissediyorum.
her sey bir yana, hayatim genel anlamda oldukca iyiyken neden surekli "bambaska olabilirdi" diye baska bir hayati arzuluyorum?
bilmiyorum.
icini dokmek, tavsiye vermek isteyen olursa cekinmesin lutfen. ozelden de yazabilirsiniz.
sadece ne yapacagimi bilmiyorum. ve psikologum dogum izninde, ve yeni bir psikolog bulmaya mecalim yok.
sevgiler.
(9)
Tinder'da eşleşme aldığım Koreli kız eşleşmeyi kaldırdı :(
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1501519
Merhaba arkadaşlar,
Az önce Koreli bir hanımefendiyle Tinder'da eşleştik, ilk o yazdı ancak yazışmaya başladıktan bir süre sonra hanımkızımız eşleşmeyi kaldırıverdi :D Ne oldu anlamadım cidden. Türkiye'den olduğumu söyledim ve ondan sonra Korelilere karşı büyük bir sempatim olduğunu söyledim (Cidden öyle. Hatta bu konuyla ilgili bir gönderim de vardı burada). O da bunun üzerine "O niyeymiş?" diye sordu ve eşsiz bir kültürleri olduğunu söyledim, K-Pop'dan falan bahsettim. Benim gibi bir sürü insan olduğunu da ekledim ve bir baktım ki eşleşmeyi kaldırmış.
Ne diyeceğimi bilemedim :D Sohbetim mi sarmadı acaba yoksa mesafe çok fazla olduğu için mi? Yani zaten önüme çıkan Koreli sayısı azımsanmayacak ölçüde. Ne istiyor bunlar anlamıyorum. Madem böyle yapacaklar neden pasaport kullanıyorlar? Beklentim çok yüksek değildi, sohbet falan ederdik diye düşünmüştüm.
Siz ne düşünüyorsunuz? Neden kaldırmış olabilirler eşleşmeyi? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Ha bu arada unutmadan ben nerede yanlış yaptım? Teşekkür ederim.
Az önce Koreli bir hanımefendiyle Tinder'da eşleştik, ilk o yazdı ancak yazışmaya başladıktan bir süre sonra hanımkızımız eşleşmeyi kaldırıverdi :D Ne oldu anlamadım cidden. Türkiye'den olduğumu söyledim ve ondan sonra Korelilere karşı büyük bir sempatim olduğunu söyledim (Cidden öyle. Hatta bu konuyla ilgili bir gönderim de vardı burada). O da bunun üzerine "O niyeymiş?" diye sordu ve eşsiz bir kültürleri olduğunu söyledim, K-Pop'dan falan bahsettim. Benim gibi bir sürü insan olduğunu da ekledim ve bir baktım ki eşleşmeyi kaldırmış.
Ne diyeceğimi bilemedim :D Sohbetim mi sarmadı acaba yoksa mesafe çok fazla olduğu için mi? Yani zaten önüme çıkan Koreli sayısı azımsanmayacak ölçüde. Ne istiyor bunlar anlamıyorum. Madem böyle yapacaklar neden pasaport kullanıyorlar? Beklentim çok yüksek değildi, sohbet falan ederdik diye düşünmüştüm.
Siz ne düşünüyorsunuz? Neden kaldırmış olabilirler eşleşmeyi? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Ha bu arada unutmadan ben nerede yanlış yaptım? Teşekkür ederim.
Hemen her sabah 7’de uyanıyor. 1-1,5 saat spor yapıyor. Ardından da en erken gece 1-2’ye kadar çalışma. Ki bunların çoğu ayakta servis yaparak geçiyor. Maksimum 5-6 saat uyku.
Vücudu bu tempoya nasıl dayanıyor? 1,5 saat kardiyo yapıp bütün gün nasıl ayakta kalabiliyor?
Vücudu bu tempoya nasıl dayanıyor? 1,5 saat kardiyo yapıp bütün gün nasıl ayakta kalabiliyor?
başta çok istiyordum şimdi içimden gelmiyor. aileler tanıştıktan sonra bunalmaya başladım. bir de görgüsüz davrandılar. bizimkiler de didiklediler. bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor. istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar.
Durum: İnsanlarla birebir de iyi sayılırım fakat bir müddet sonra muhabbeti sürdüremiyorum. Grupla iletişimde; pasif kaldığım, sözümün kesildiği veya ilgiyi sürekli elimde tutamadığım oluyor. İnsanlara olabildiğince açık davranıyorum, yardım yada bilgi talep ettiklerinde detaylarıyla anlatır yardımcı olurum. Tanımadığım ortamlara girmekten hoşlanmıyorum, kendimi göstermem ve sohbetlere dahil olmam zor oluyor. Tiyatro yapıyorum sahneye çıkmakta insanlara hitap etmekte bir sıkıntım yok.
Sorun: İnsanlar bir yere kadar ciddiye alıyor beni. Sonrasında sadece işleri düştüğünde iletişim kuruyorlar. Telefonum çalmaz, arayan olmaz, mesaj gelmez.
Hiç arkadaşım yok gibi hissediyorum. Sevgili filan zaten yok ama mesela beni arayıp nasılsın diye soranım yok. Bir kahve içelim filan yok. (Ben çağırdığımda %60 gelirler ama çağırmazlar) Kendimi vefasızlık yaşayan yeşilçam oyuncuları gibi hissediyorum.
Buradan ve çevreden aldığım bilgilerle çeşitli yollar denedim. Kendime eşit, kendimden üst, kendimden alt (ekonomik, sosyal ve kültürel) insanlarla iletişim kurmaya çalıştım. Hobiler edindim, ortak noktalar bulmaya çalıştım. Sonuç çok benzer oldu hep.
Neden Bunları Yazıyorum: Geçenlerde uzun bir yola çıktım. Issız bir yerde aklıma geldi, o an bir kaza yaparsam kimi ararım, kim yardımcı olur diye düşündüm. Cevap hiç kimse. Hasta olsam mesela covid olsam dedim, ekmek alanım bile olmaz. Yalnız olmak elbet mümkün olabilir ama insan sosyal olmak istiyor, konuşmayı unutacağım yakında.
Son olarak iş bulma konusunda nerdeyse sabah akşam yardımcı olduğum bir arkadaş vardı. Kendisiyle bir kaç defa kahve içmek istedim. Her seferinde, "olur tabi mutlaka haberleşelim" diye sözleştik fakat o haberleşme olmadı. Genelde ikinci veya üçüncü planda oluyorum.
Genel olarak böyle şeyler geliyor başıma. Bir kaç sahte arkadaşım var hepsi bu, onlarda kartondan yapılma gibi, hayatıma bir etkileri yok.
Sonuç ve Özet: Arkadaş edinemiyorum ve insanlarla ilişkilerimde problemim var. Saygı duyulan, iletişim kurulmak istenilen kişi asla olmuyorum. (Her türlü kombinasyonu denedim) Psikolojik bir sorunum olabilir mi? Destek almalı mıyım? Ek soru; acaba kilolu biriyim ondan dolayı mı böyle şeyler yaşıyorum.
Sorun: İnsanlar bir yere kadar ciddiye alıyor beni. Sonrasında sadece işleri düştüğünde iletişim kuruyorlar. Telefonum çalmaz, arayan olmaz, mesaj gelmez.
Hiç arkadaşım yok gibi hissediyorum. Sevgili filan zaten yok ama mesela beni arayıp nasılsın diye soranım yok. Bir kahve içelim filan yok. (Ben çağırdığımda %60 gelirler ama çağırmazlar) Kendimi vefasızlık yaşayan yeşilçam oyuncuları gibi hissediyorum.
Buradan ve çevreden aldığım bilgilerle çeşitli yollar denedim. Kendime eşit, kendimden üst, kendimden alt (ekonomik, sosyal ve kültürel) insanlarla iletişim kurmaya çalıştım. Hobiler edindim, ortak noktalar bulmaya çalıştım. Sonuç çok benzer oldu hep.
Neden Bunları Yazıyorum: Geçenlerde uzun bir yola çıktım. Issız bir yerde aklıma geldi, o an bir kaza yaparsam kimi ararım, kim yardımcı olur diye düşündüm. Cevap hiç kimse. Hasta olsam mesela covid olsam dedim, ekmek alanım bile olmaz. Yalnız olmak elbet mümkün olabilir ama insan sosyal olmak istiyor, konuşmayı unutacağım yakında.
Son olarak iş bulma konusunda nerdeyse sabah akşam yardımcı olduğum bir arkadaş vardı. Kendisiyle bir kaç defa kahve içmek istedim. Her seferinde, "olur tabi mutlaka haberleşelim" diye sözleştik fakat o haberleşme olmadı. Genelde ikinci veya üçüncü planda oluyorum.
Genel olarak böyle şeyler geliyor başıma. Bir kaç sahte arkadaşım var hepsi bu, onlarda kartondan yapılma gibi, hayatıma bir etkileri yok.
Sonuç ve Özet: Arkadaş edinemiyorum ve insanlarla ilişkilerimde problemim var. Saygı duyulan, iletişim kurulmak istenilen kişi asla olmuyorum. (Her türlü kombinasyonu denedim) Psikolojik bir sorunum olabilir mi? Destek almalı mıyım? Ek soru; acaba kilolu biriyim ondan dolayı mı böyle şeyler yaşıyorum.
2 tiyatrocu arkadasim yolda annemi babami goruyor. Vaktiniz varsa kahve icelim vb.deniyor babam kahve ismarliyor. Bu sirada bunlar oyunlarina davet ediyorlar. Annemlerin yurtdisindan 2 misafiri vardi bari onlari goturelim diye tamam diyorlar 4 kisi.
Oyun gunu kiz ariyor ayirttim yerinizi gisede diyor. Annem gittiginde 200kusur gibi bi odeme cikiyor. Annem de bana diyor ki ben para vercek olduktan sonra kendim de alirdim ya da kendi sectigim bi oyuna giderdim. Ben onlara nezaketen gittim diyor. Bu arada devlet tiyatrosunun oyunu. Ozel degil.
Onemli bi mevzu degil ama ben annemi hakli buluyorum. Sizce kim hakli? Bu arada laf arasi arkadasiniza durumu soyler miydiniz yuzeysel. Tesekkurler.
Cok yakin arkadaslarim degiller ama bizim yazliga 1-2 kere geldikleri icin taniyorlar annemleri. Teyze amca muhabbeti.
Oyun gunu kiz ariyor ayirttim yerinizi gisede diyor. Annem gittiginde 200kusur gibi bi odeme cikiyor. Annem de bana diyor ki ben para vercek olduktan sonra kendim de alirdim ya da kendi sectigim bi oyuna giderdim. Ben onlara nezaketen gittim diyor. Bu arada devlet tiyatrosunun oyunu. Ozel degil.
Onemli bi mevzu degil ama ben annemi hakli buluyorum. Sizce kim hakli? Bu arada laf arasi arkadasiniza durumu soyler miydiniz yuzeysel. Tesekkurler.
Cok yakin arkadaslarim degiller ama bizim yazliga 1-2 kere geldikleri icin taniyorlar annemleri. Teyze amca muhabbeti.
1- Hayatının bir kısmında çeşitli sebeplerle çocuk yapmak istemeyip sonrasında çocuk yapan ya da çocuk yapmaya karar veren var mı?
2- Neden çocuk yapmak istemiyordunuz?
3- Neden çocuk yaptınız ya da yapmaya karar verdinizi, fikrinizi ne değiştirdi?
Kişisel not: Gördüğüm kadarıyla çocuk yapmak insanların hayatlarına anlam katmak ya da tutunacak bir dal bulmak için muhteşem bir şey. Çocuk, insanın zihnini ve bedenini çok uzun süre meşgul ediyor, çok uzun süre dikkat istiyor. İş ya da hobi gibi değil. Muhtemelen hiç anlamsızlaşmıyordur (isnanların geneli için). Tabii sonrasında (doğal olarak) gitmek, uzaklaşmak istedikleri için ebeveynlerde (genelde) büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor ama o zamana kadar gayet iyi ve pahalı bir meşgale.
2- Neden çocuk yapmak istemiyordunuz?
3- Neden çocuk yaptınız ya da yapmaya karar verdinizi, fikrinizi ne değiştirdi?
Kişisel not: Gördüğüm kadarıyla çocuk yapmak insanların hayatlarına anlam katmak ya da tutunacak bir dal bulmak için muhteşem bir şey. Çocuk, insanın zihnini ve bedenini çok uzun süre meşgul ediyor, çok uzun süre dikkat istiyor. İş ya da hobi gibi değil. Muhtemelen hiç anlamsızlaşmıyordur (isnanların geneli için). Tabii sonrasında (doğal olarak) gitmek, uzaklaşmak istedikleri için ebeveynlerde (genelde) büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor ama o zamana kadar gayet iyi ve pahalı bir meşgale.
(2)
DMax veya TLC izlerken garip bir mutluluğa kapılıyor musunuz?
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1501147
Merhaba arkadaşlar,
Televizyon izleyen biri değilim. Takip ettiğim bir dizi dışında pek izlemem, izlediklerim de genelde ya Dmax ya da TLC oluyor ama daha çok DMax'de takılıyorum. Bana hitap eden birçok program var. Bugün "Karavan alıyoruz" temalı bir program izlerken şunu fark ettim: Bu kanallardaki programları izlerken beni değişik bir mutluluk kaplıyor. Kendimi programın içindeymişim ve oradakileri de sanki çok uzun süredir tanıyormuşum, çok yakın ve samimiymişiz gibi geliyor.
Ya adamlar kırsalda yaşıyor, küçük kızları üniversiteye gitme kararı alıyor, ben daha çok seviniyorum, ev alıyorlar, karavan alıyorlar sanki ben almışım gibi mutlu oluyorum. Çok beğendikleri bir şey olunca ben de yükseliyorum. Ya yayınladıkları neredeyse her program için aynı bu. Benim hayatımda olumlu/sevindirici bir şey olduğunda bile bu kadar mutlu olmuyorum.
Bir bizim Türk kanallarına bakıyorum bir de bu iki kanala bakıyorum. Aradaki farkı anlatmaya kelimeler yetmez. Bunun sebebi nedir? Sizi de bu kanalları izlerken böyle değişik bir mutluluk alıyor mu? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
Televizyon izleyen biri değilim. Takip ettiğim bir dizi dışında pek izlemem, izlediklerim de genelde ya Dmax ya da TLC oluyor ama daha çok DMax'de takılıyorum. Bana hitap eden birçok program var. Bugün "Karavan alıyoruz" temalı bir program izlerken şunu fark ettim: Bu kanallardaki programları izlerken beni değişik bir mutluluk kaplıyor. Kendimi programın içindeymişim ve oradakileri de sanki çok uzun süredir tanıyormuşum, çok yakın ve samimiymişiz gibi geliyor.
Ya adamlar kırsalda yaşıyor, küçük kızları üniversiteye gitme kararı alıyor, ben daha çok seviniyorum, ev alıyorlar, karavan alıyorlar sanki ben almışım gibi mutlu oluyorum. Çok beğendikleri bir şey olunca ben de yükseliyorum. Ya yayınladıkları neredeyse her program için aynı bu. Benim hayatımda olumlu/sevindirici bir şey olduğunda bile bu kadar mutlu olmuyorum.
Bir bizim Türk kanallarına bakıyorum bir de bu iki kanala bakıyorum. Aradaki farkı anlatmaya kelimeler yetmez. Bunun sebebi nedir? Sizi de bu kanalları izlerken böyle değişik bir mutluluk alıyor mu? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
Çift olarak buluşulan arkadaş toplantılarını hiçbir zaman seven biri olamadım. Yani ben X kişisiyle ilişki yaşıyorum diye, hayatımda hiç alakam olmamış Y, Z kişileriyle de aynı ortamda mecburi olarak zaman geçirme fikrini anlamsız buluyorum. Zaten herkesle de enerjisi, frekansı kolay uyuşabilen biri değilimdir. Yeni insanlar tanımaya çok bayılmıyorum kişilik olarak.
Kimi kız arkadaşım buna anlayış gösteriyor, kimisi ise hem benim kendi arkadaş ortamımda bulunmayı hem de beni kendi arkadaş grubuna sokmayı istiyor. Bu durumun bana hitap eden bir şey olmadığını söylediğimde biten birkaç ilişkim de oldu. Saygı duyuyorum tabii, neticede herkesin tercihleri farklı olabiliyor.
Sevgilinizin arkadaşlarıyla takılmayı veya onu kendi arkadaş ortamınıza sokmayı siz seviyor musunuz peki? İdeal bir ilişkide bu bir "mecburiyet" midir?
Kimi kız arkadaşım buna anlayış gösteriyor, kimisi ise hem benim kendi arkadaş ortamımda bulunmayı hem de beni kendi arkadaş grubuna sokmayı istiyor. Bu durumun bana hitap eden bir şey olmadığını söylediğimde biten birkaç ilişkim de oldu. Saygı duyuyorum tabii, neticede herkesin tercihleri farklı olabiliyor.
Sevgilinizin arkadaşlarıyla takılmayı veya onu kendi arkadaş ortamınıza sokmayı siz seviyor musunuz peki? İdeal bir ilişkide bu bir "mecburiyet" midir?
(Eski) sevgilim nerede olduğu hakkinda yalan soyledikten sonra birkac kadınla alkollu bir yerde olduğunu öğrendim. Hatta o kadınlardan birinin instagram postu, sevgilim amerikadan gelen kadının bavulunu evine tasirken cekilmisti. O an aradim ve eve dondugunu bir sey olmadığını soyledi. Neden yalan soyledigini sordugumda "cunku sen kiskancsin her an naptigimi soruyorsun strese girmek kavga etmek istemedim" diyerek beni suclamaya ve saldirmaya basladi. Yalanindan cok buna inanamadim. Ortak arkadasimiza ertesi gün bana aşık olmasina ragmen surekli ilgi isteyen ona guvenmeyen sorun cikaran onu bunaltan biri olduğumu ve surekli ayni kızı (beni) gördüğü için o kizlarla bulusup onlara iliskimizin sorunların anlattigini soylemis.
Tabi ki ayrıldım. Ama bikac gunlugune başka sehirde olduğum icin üç gun sonra dönünce yüz yüze konusup ayrilalim dedim. Kabul etmedi. Azar yiyemem dedi.
Biliyorum hikayeyi tek tarafli dinliyorsunuz ama ben her şeyi olduğu gibi anlattim. Sorum su ki, bir insan neden bu kadar aptal ve kotu kalpli olur? Evet ayrildik ama ben onun hatasini anlamasini ve pisman olmasini istiyorum bu beni kotu biri yapar mi ve en önemlisi gercekten bir gün pisman olur mu
Tabi ki ayrıldım. Ama bikac gunlugune başka sehirde olduğum icin üç gun sonra dönünce yüz yüze konusup ayrilalim dedim. Kabul etmedi. Azar yiyemem dedi.
Biliyorum hikayeyi tek tarafli dinliyorsunuz ama ben her şeyi olduğu gibi anlattim. Sorum su ki, bir insan neden bu kadar aptal ve kotu kalpli olur? Evet ayrildik ama ben onun hatasini anlamasini ve pisman olmasini istiyorum bu beni kotu biri yapar mi ve en önemlisi gercekten bir gün pisman olur mu
Bugün resmi tatil değil mi? Niye herkes normal bir günmüş gibi çatır çatır mail gönderiyor çıldırıcam. Resmi tatillerde çok çok acil olmayan bir iş için mail göndermek ne kadar doğru, siz bu günlerde işi takip eder misiniz? İşkolikler mi yapıyor bunu?
başlığın açılmasının tek nedeni kendi kendimi dolduruşa mı getirip getirmediğimi öğrenmek.
yaklaşık üç senedir bir firmada çalışıyorum. işe girişimin 6. ayında birim koordinatörlüğü, işe girişimden 1 yıl sonra da müdürlük seviyesine yükseldim. şu an 3 farklı birimin müdürlüüğü/yöneticiliği bende. toplamda 5 personelim bulunmakta.
bu birimler planlama, proje/teklif verme ve SAP anaveri olarak geçmekte.
önceleri koşarak geldiğim iş yerine, sabah 5 te başlayan mesailerim yıllar içerisinde yerini geri geri ayakların gitmesine, mesailer de bile duvara boş boş bakmaya bıraktı. tüm hissiyatımı dökebilmek için 3 yıllık iş hayatımı anlatmam gerekir fakat daha o cümleleri kuracak enerjim bile yok. ben sadece son zamanlarda yaşadıklarım üzerinden konuşmak istiyorum.
-şirkette bi anda şefler, koordinatörler, yöneticiler türedi 26 beyaz yakayız 8 tane yönetici var. bunlardan sadece 3 tanesinin isminde müdür sıfatı yer almakta. kalanlar yukarıda bahsettiğim gibi.
-şirkette sadece genel müdürün şirket aracı var kalan herkes servis veya şahsi araçları ile gelip gitmekte. bir gün aniden müdürlerden birine şirket arabası tahsis edildi. bu konu üzeri kapalı bir şekilde "bana niye yok" diye sorulduğunda cevap "2022 sonu planlarımda var düşüncem oldu"
-geçen ay iyileştirme zamları yapıldı. bu yeni zamlarla beraber şirkette 5 senelik çalışan, henüz herhangi bir personeli olmayan, yeni şef ilan edilen kişi ile maaşım aynı hale geldi. iyileştirme yüzdelerinde en düşük yüzde bana kaldı.
-benle ilgili konular bana iletilmeden direkt personelim üzerinden yürütülmeye başlandı. (henüz bu konularda karar verecek/aksiyon alacak kapasitede değiller)
-şirkete ilk girdiiğim günden beri benle ilgili olmayan konularda da birimlere destek verdim, muhasebeden lojistiğe idari işlerden çaycını alacağı filtre kahve markasına kadar çoğunlukla saçma sapan sorular ve işler yüklendi. bunun getirdiği alışkanlıktan olsa gerek ki geçen gün bir personel bilgisayarım açılmıyor düzeltebilir misiniz diye beni aradı.
-müşterinin malzemesi gecikir müşteri beni arar, müşteri ziyareti planlanacaktır detayları ben çıkartırım, devlete beyan verilecektir hiç anlamadığım konuların detayları bana sorulur bunun gibi bir sürü örnek.
hiçbir zaman bir kişiyi memnun etmek için çalışmadım, tüm kıstasım ve sınırlarım kendi belirlediğim şekildeydi. fakat kendi kariyer planımdan ve en önemlisi de kendi mutluluk/motivasyonumdan gitgide uzaklaşıyorum. son günlerde iş aramaya başladım. tabii hala aklım burada, burada yükselme ve şirketin 5 sene içerisindeki potansiyeli düşününce kendimi telkin etmeye çalışıyorum bazen. fakat artık bu yeterli değil .
dediğim gibi "yöneticinle bunları konuştun mu hiç" gibi öğütlerden ziyade işletme körlüğümden dolayı olayları abartmakta mıyım sadece bunu öğrenmek istiyorum
yaklaşık üç senedir bir firmada çalışıyorum. işe girişimin 6. ayında birim koordinatörlüğü, işe girişimden 1 yıl sonra da müdürlük seviyesine yükseldim. şu an 3 farklı birimin müdürlüüğü/yöneticiliği bende. toplamda 5 personelim bulunmakta.
bu birimler planlama, proje/teklif verme ve SAP anaveri olarak geçmekte.
önceleri koşarak geldiğim iş yerine, sabah 5 te başlayan mesailerim yıllar içerisinde yerini geri geri ayakların gitmesine, mesailer de bile duvara boş boş bakmaya bıraktı. tüm hissiyatımı dökebilmek için 3 yıllık iş hayatımı anlatmam gerekir fakat daha o cümleleri kuracak enerjim bile yok. ben sadece son zamanlarda yaşadıklarım üzerinden konuşmak istiyorum.
-şirkette bi anda şefler, koordinatörler, yöneticiler türedi 26 beyaz yakayız 8 tane yönetici var. bunlardan sadece 3 tanesinin isminde müdür sıfatı yer almakta. kalanlar yukarıda bahsettiğim gibi.
-şirkette sadece genel müdürün şirket aracı var kalan herkes servis veya şahsi araçları ile gelip gitmekte. bir gün aniden müdürlerden birine şirket arabası tahsis edildi. bu konu üzeri kapalı bir şekilde "bana niye yok" diye sorulduğunda cevap "2022 sonu planlarımda var düşüncem oldu"
-geçen ay iyileştirme zamları yapıldı. bu yeni zamlarla beraber şirkette 5 senelik çalışan, henüz herhangi bir personeli olmayan, yeni şef ilan edilen kişi ile maaşım aynı hale geldi. iyileştirme yüzdelerinde en düşük yüzde bana kaldı.
-benle ilgili konular bana iletilmeden direkt personelim üzerinden yürütülmeye başlandı. (henüz bu konularda karar verecek/aksiyon alacak kapasitede değiller)
-şirkete ilk girdiiğim günden beri benle ilgili olmayan konularda da birimlere destek verdim, muhasebeden lojistiğe idari işlerden çaycını alacağı filtre kahve markasına kadar çoğunlukla saçma sapan sorular ve işler yüklendi. bunun getirdiği alışkanlıktan olsa gerek ki geçen gün bir personel bilgisayarım açılmıyor düzeltebilir misiniz diye beni aradı.
-müşterinin malzemesi gecikir müşteri beni arar, müşteri ziyareti planlanacaktır detayları ben çıkartırım, devlete beyan verilecektir hiç anlamadığım konuların detayları bana sorulur bunun gibi bir sürü örnek.
hiçbir zaman bir kişiyi memnun etmek için çalışmadım, tüm kıstasım ve sınırlarım kendi belirlediğim şekildeydi. fakat kendi kariyer planımdan ve en önemlisi de kendi mutluluk/motivasyonumdan gitgide uzaklaşıyorum. son günlerde iş aramaya başladım. tabii hala aklım burada, burada yükselme ve şirketin 5 sene içerisindeki potansiyeli düşününce kendimi telkin etmeye çalışıyorum bazen. fakat artık bu yeterli değil .
dediğim gibi "yöneticinle bunları konuştun mu hiç" gibi öğütlerden ziyade işletme körlüğümden dolayı olayları abartmakta mıyım sadece bunu öğrenmek istiyorum
Ben birini ne kadar seversem seveyim; aldatabilme ihtimalini hep bir köşede tutarım kafamda. Bugüne kadar ilişkilerimde aldatıldığımı yakalamadım, yani kişisel olarak o tür bir mazim yok. Ama yıllar içerisinde çevremde o kadar iğrenç şeyler görmüşlüğüm var ki, elimde olmayan bir şekilde bu tür bir kaygı payı kafamda sabitlenmiş durumda.
Ben kimse için "Beni kesin aldatmaz" demem yani. O konuda kimseye net bir güvenim yok. Bunu karşı tarafa yansıtmam, kıskançlık vs. gibi şeylere asla bağlamam. Sadece kafamda genel bir düşünce tarzı olarak yer ediyor, bu kadar.
Siz ilişki yaşamaya değer gördüğünüz insana bu anlamda net bir şekilde güvenir misiniz peki? Kesin aldatılmayacağınıza dair mutlak bir inanç taşır mısınız?
Ben kimse için "Beni kesin aldatmaz" demem yani. O konuda kimseye net bir güvenim yok. Bunu karşı tarafa yansıtmam, kıskançlık vs. gibi şeylere asla bağlamam. Sadece kafamda genel bir düşünce tarzı olarak yer ediyor, bu kadar.
Siz ilişki yaşamaya değer gördüğünüz insana bu anlamda net bir şekilde güvenir misiniz peki? Kesin aldatılmayacağınıza dair mutlak bir inanç taşır mısınız?
Ön bigli; Yaş 32. Erkek kişisi.
Az önce konuşurken dedim Kasım ayında yurtdışına gidebilirim. Yok covid var, yok şöyle filan. Sıkıldım deyince neden bana soruyorsun dedi. Dedim sormuyorum, bilgi veriyorum.
Daha önce, defalarca tek başıma yurtdışına çıkmışlığım var. Direkt ben gidiyorum dedim ve kalktım gittim.
Annemin bu tür beklentisi var sanırım. Sizde var mı bu durumlar?
Az önce konuşurken dedim Kasım ayında yurtdışına gidebilirim. Yok covid var, yok şöyle filan. Sıkıldım deyince neden bana soruyorsun dedi. Dedim sormuyorum, bilgi veriyorum.
Daha önce, defalarca tek başıma yurtdışına çıkmışlığım var. Direkt ben gidiyorum dedim ve kalktım gittim.
Annemin bu tür beklentisi var sanırım. Sizde var mı bu durumlar?
1, 2 saate is bitiyor. istanbuldayim. kimse yok herkes calisiyor. bu aralar cok sikildim. kara kara ne yapacagimi dusunuyorum. siz ne yapacaksiniz? belki ilham alacak birseyler cikar.
selamlar, çok samimi olmadığım bir arkadaşımın düğününe gidememiştim pandemi sebeplerinden dolayı, cuma günü evine misafir olarak gideceğim. bi hediye almam gerekmiş gibi hissediyorum ama bütçem de çok yok. max. 200 tl lik ne alabilirim sizce
Bir süredir beraber olduğum biri var. Daha onu en başta gördüğümde "Bana düşmez ya" diye içimden geçirmiştim. Ama tanıştık, görüştük. Sevgili olduk.
Kendisi dış görünüş olarak oldukça alımlı, dikkat çeken bir kadın. Bir mekana girdiğimizde hemcinslerinin bile baştan aşağı süzdüğünü defalarca yakaladım. Kadınlar birbirlerine bu süzme eylemini genelde yapabiliyorlar ama bu defakinin farklılık düzeyini ayırt edebiliyorum, tecrübe. İyi bir iş kariyeri var. Önemli bir şirkette, iyi bir pozisyonda. Benden bayağı bayağı fazla kazancı olduğunu tahmin etmek zor değil. Çok sosyal, gezmeyi dolaşmayı çok seviyor.
Ben ise daha sakin bir hayat yaşayan biriyim. Öyle aşırı bir sosyal hayatım yok. Bana yeten ve ortalama bir işim var.
Fiziksel olarak elim yüzüm düzgündür, bir kadına nasıl davranılması gerektiğini bilen nazik biriyimdir. İletişim yönüm güçlüdür. Frekansımın tuttuğu kişiyle iyi eğlenirim, onu da eğlendiririm. Sanırım kendisini de bunlar çekti.
Sorun şu ki beraber dışarıda toplum içerisinde zaman geçireceğimizde ben kendimi "gergin" hissediyorum. Bu gerginlik hissi de daha buluşma hazırlığımda başlıyor. Belki çok saçma gelecek ama sanki dışarıdayken bizi gören insanlar, bizi yakıştırmıyorlar falan gibi hissediyorum. Oysa nereden bilecekler ki neyin ne olduğunu. Ev ortamına girip başbaşa kaldığımızda ise rahatlıyorum.
Gözlerinin içi gülen, "Yanında kendimi huzurlu hissediyorum" diyen bir sevgilim var ama ben bu kafadan kurtulamazsam bir çuval inciri berbat edeceğim diye endişeleniyorum.
Bir el atın dostlar... Duruma ne diyorsunuz?
Kendisi dış görünüş olarak oldukça alımlı, dikkat çeken bir kadın. Bir mekana girdiğimizde hemcinslerinin bile baştan aşağı süzdüğünü defalarca yakaladım. Kadınlar birbirlerine bu süzme eylemini genelde yapabiliyorlar ama bu defakinin farklılık düzeyini ayırt edebiliyorum, tecrübe. İyi bir iş kariyeri var. Önemli bir şirkette, iyi bir pozisyonda. Benden bayağı bayağı fazla kazancı olduğunu tahmin etmek zor değil. Çok sosyal, gezmeyi dolaşmayı çok seviyor.
Ben ise daha sakin bir hayat yaşayan biriyim. Öyle aşırı bir sosyal hayatım yok. Bana yeten ve ortalama bir işim var.
Fiziksel olarak elim yüzüm düzgündür, bir kadına nasıl davranılması gerektiğini bilen nazik biriyimdir. İletişim yönüm güçlüdür. Frekansımın tuttuğu kişiyle iyi eğlenirim, onu da eğlendiririm. Sanırım kendisini de bunlar çekti.
Sorun şu ki beraber dışarıda toplum içerisinde zaman geçireceğimizde ben kendimi "gergin" hissediyorum. Bu gerginlik hissi de daha buluşma hazırlığımda başlıyor. Belki çok saçma gelecek ama sanki dışarıdayken bizi gören insanlar, bizi yakıştırmıyorlar falan gibi hissediyorum. Oysa nereden bilecekler ki neyin ne olduğunu. Ev ortamına girip başbaşa kaldığımızda ise rahatlıyorum.
Gözlerinin içi gülen, "Yanında kendimi huzurlu hissediyorum" diyen bir sevgilim var ama ben bu kafadan kurtulamazsam bir çuval inciri berbat edeceğim diye endişeleniyorum.
Bir el atın dostlar... Duruma ne diyorsunuz?
Hayalinizdeki iş nasıl?
Hayalinizdeki işi mi yapıyorsunuz?
Küçük yerde maaş iyiyse, ulaşım kolaysa bir ömür çalışır mısınız? Büyük yerleri hedeflemez misiniz?
Büyük yere ulaşınca iş değiştirme macerasından kaçınır mısınız?
Hayalinizdeki işi mi yapıyorsunuz?
Küçük yerde maaş iyiyse, ulaşım kolaysa bir ömür çalışır mısınız? Büyük yerleri hedeflemez misiniz?
Büyük yere ulaşınca iş değiştirme macerasından kaçınır mısınız?
(2)
Canım hiçbir şey yapmak istemiyor ama stresten ölüyorum
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1500611
Merhaba Duyuru'nun Hayat Dolu Tatlış İnsanları,
Başlıkta da okuduğunuz gibi canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Bir şeye heves ediyorum iki dakika sonra tadı kaçıyor. Motivasyonum yerlerde. İş bulmam gerekiyor ama iş aramayı da 2 haftadır falan bıraktım. O kadar sıktı ki artık her gün 2-3 saatimi ayırıp ilanlara bakmak, yoruldum yeminle. Serbest çevirmenlik yapıyordum bıraktım, tam zamanlı iş bulacağım diye. 1-2 ay önce başımdan aşağı resmen çeviri yağdı, ancak sadece bir tanesini almak geldi içimden.
Kendimi geliştirmem gerekiyor, bazen bildiğim diller konusunda zayıf olduğumu hissediyorum veya yeni bir dil öğreneyim diyorum, gram kılımı kıpırdatmıyorum. Benden seviye olarak geride olanların bir şekilde düzen kurduklarını fark etmeme rağmen eylemsiz kalmaya devam ediyorum. Bu da en çok koyan şeylerden biri. Buna izin verdiğim için kızıyorum kendime.
Şu an kendim için yaptığım tek hayırlı şey profesyonel bir kurumdan mesleki eğitim almak. O da zaten delicesine aradığım bir şeydi. Bu eğitimi de bahane ederek yapmayı düşündüğüm her şeyi bu eğitimin bitimine erteledim. Spora başlamayı düşünüyordum, onu da pandemi bahanesiyle erteledim.
Kendimi her ne kadar insanlarla kolay temas kurabilen biri olarak görsem de şu an sosyal ilişki adına bir düzenim kalmadı. Bir tarafım insanları, bir tarafım yalnızlığı istiyor ve şu an dışarı çıkabileceğim bir arkadaşım dahi yok. En iyi arkadaşımla çok saçma bir sebepten dolayı iletişimi kestim.
Her neyse daha fazla yazmak istemiyorum ama gerçekten artık o kadar zor geliyor ki stres nöbeti gibi, atak gibi bir şey geliyor. Bunu ilk defa Instagram açıp düzen kuran arkadaşlarımın hesabına bakınca yaşadım, sonuncusunu da dün yaşadım, birkaç defa yaşadım bunu son 6 ayda. Derin derin nefes alma ihtiyacı hissediyorum ve sol tarafıma bir sızı saplanıyor. Kalp krizi geçirecek gibi hissediyorum. Benim açımdan olumsuz bir uyarana maruz kalınca oluyor. Böyle bir şey açığa çıktığına göre ciddi sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Nasıl kurtulabilirim bu cendereden? Bu cendereyi bırakabilir miyim? Yaşayanınız olduysa nasıl çıktı? Fikir ve tavsiyelerinize açığım. Teşekkür ederim.
Başlıkta da okuduğunuz gibi canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Bir şeye heves ediyorum iki dakika sonra tadı kaçıyor. Motivasyonum yerlerde. İş bulmam gerekiyor ama iş aramayı da 2 haftadır falan bıraktım. O kadar sıktı ki artık her gün 2-3 saatimi ayırıp ilanlara bakmak, yoruldum yeminle. Serbest çevirmenlik yapıyordum bıraktım, tam zamanlı iş bulacağım diye. 1-2 ay önce başımdan aşağı resmen çeviri yağdı, ancak sadece bir tanesini almak geldi içimden.
Kendimi geliştirmem gerekiyor, bazen bildiğim diller konusunda zayıf olduğumu hissediyorum veya yeni bir dil öğreneyim diyorum, gram kılımı kıpırdatmıyorum. Benden seviye olarak geride olanların bir şekilde düzen kurduklarını fark etmeme rağmen eylemsiz kalmaya devam ediyorum. Bu da en çok koyan şeylerden biri. Buna izin verdiğim için kızıyorum kendime.
Şu an kendim için yaptığım tek hayırlı şey profesyonel bir kurumdan mesleki eğitim almak. O da zaten delicesine aradığım bir şeydi. Bu eğitimi de bahane ederek yapmayı düşündüğüm her şeyi bu eğitimin bitimine erteledim. Spora başlamayı düşünüyordum, onu da pandemi bahanesiyle erteledim.
Kendimi her ne kadar insanlarla kolay temas kurabilen biri olarak görsem de şu an sosyal ilişki adına bir düzenim kalmadı. Bir tarafım insanları, bir tarafım yalnızlığı istiyor ve şu an dışarı çıkabileceğim bir arkadaşım dahi yok. En iyi arkadaşımla çok saçma bir sebepten dolayı iletişimi kestim.
Her neyse daha fazla yazmak istemiyorum ama gerçekten artık o kadar zor geliyor ki stres nöbeti gibi, atak gibi bir şey geliyor. Bunu ilk defa Instagram açıp düzen kuran arkadaşlarımın hesabına bakınca yaşadım, sonuncusunu da dün yaşadım, birkaç defa yaşadım bunu son 6 ayda. Derin derin nefes alma ihtiyacı hissediyorum ve sol tarafıma bir sızı saplanıyor. Kalp krizi geçirecek gibi hissediyorum. Benim açımdan olumsuz bir uyarana maruz kalınca oluyor. Böyle bir şey açığa çıktığına göre ciddi sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Nasıl kurtulabilirim bu cendereden? Bu cendereyi bırakabilir miyim? Yaşayanınız olduysa nasıl çıktı? Fikir ve tavsiyelerinize açığım. Teşekkür ederim.
Hayatınızın ilişki anlamında zirve seviyelerini görüp yaşadığınız bir ilişkiden çıkmışsınız. Kafaların uyumu, hayata dair bakış açıları, mizah anlayışı, seks hayatı vs. Tabii acı olan da şu ki, bazı şeyler ne kadar iyi olursa olsun, bir ilişkiyi devam ettirmeye yetemeyebiliyor, başka şeyler çıkıyor. Her neyse.
O ilişkinin sonrasında pek çok kadınla flört etmişsiniz ama kimseye dair heyecanlanamadığınızı, yanındayken sıkıldığınızı falan fark ediyorsunuz. Beyniniz adeta otomatik bir şekilde herkesi "onunla" kıyaslıyor, olmuyor.
Bu noktada bence yapılacak üç şey var;
1. Kimseyle bir daha o seviye bir şey yakalanamayacağını kabullenip, daha az tatminkar türde ilişkilerle yola devam edileceğini düşünmek.
2. Zaman içerisinde hayatın benzer seviyede şeyler hissettirecek bir insanı yeniden karşına çıkarabilme ihtimaline inancı kaybetmemek ve bu düşüncenin doğrultusunda denemelere devam etmek.
3. Onunla yeniden işleri yoluna koymaya yönelik hamlelerde bulunmak. (Neredeyse ayrılalı 4 ay olacak, sıfır iletişimdeyiz.)
Ne dersiniz?
O ilişkinin sonrasında pek çok kadınla flört etmişsiniz ama kimseye dair heyecanlanamadığınızı, yanındayken sıkıldığınızı falan fark ediyorsunuz. Beyniniz adeta otomatik bir şekilde herkesi "onunla" kıyaslıyor, olmuyor.
Bu noktada bence yapılacak üç şey var;
1. Kimseyle bir daha o seviye bir şey yakalanamayacağını kabullenip, daha az tatminkar türde ilişkilerle yola devam edileceğini düşünmek.
2. Zaman içerisinde hayatın benzer seviyede şeyler hissettirecek bir insanı yeniden karşına çıkarabilme ihtimaline inancı kaybetmemek ve bu düşüncenin doğrultusunda denemelere devam etmek.
3. Onunla yeniden işleri yoluna koymaya yönelik hamlelerde bulunmak. (Neredeyse ayrılalı 4 ay olacak, sıfır iletişimdeyiz.)
Ne dersiniz?
İş yerinde her şeyi halleden olmaktan bıktım. Çözülemeyen sorun olduğunda yardım istenen olmaktan bıktım. Sorunu olan arkadaşların danıştığı insan olmaktan bıktım. Babamın muhasebesini tutmaktan bıktım. Ablamın işiyle ilgili fikir vermekten bıktım. Beraber büyüdüğüm, en yakınım dediğim kuzeninim karı kız muhabbetinden bıktım. Kendi karı kız muhabbetimden de bıktım.
Kimse beni aramasın istiyorum. Kimseye derman olmak istemiyorum. Genel olarak sorumluluk sahibi olmaktan bıktım. Görünmez olmak istiyorum, var olmamak istiyorum.
Napıyım, kendimi ölü mü göstereyim? Bildiğiniz kimlik değiştirmeci var mı? Nasıl kaçıcam her şeyden?
Kimse beni aramasın istiyorum. Kimseye derman olmak istemiyorum. Genel olarak sorumluluk sahibi olmaktan bıktım. Görünmez olmak istiyorum, var olmamak istiyorum.
Napıyım, kendimi ölü mü göstereyim? Bildiğiniz kimlik değiştirmeci var mı? Nasıl kaçıcam her şeyden?
(14)
Sizin de evli arkadaşlarınız böyle mi? Her şeye eşini katan arkadaş sorunu.
ms brownstone #1500458
En yakın arkadaşlarımın 2’si evlendi. Ben evli değilim ve erkek arkadaşım işi sebebiyle yılın yarısını falan yurt dışında geçiriyor. O burdayken de değilken de asla arkadaşlarımı eşleri olmadan göremiyorum.
Bu arkadaşlardan biri 2 senedir evli ve sevgilisiyle 8-9 senedir birliktelerdi zaten öncesinde de. O zamanlar da sürekli sevgilisine göre planlarını ayarlardı. Mesela kız kıza tatile giderdik o 2-3 gün sonra bizden ayrılırdı ve sevgilisi gelirdi birlikte kalmaları için. O zamanlar da biraz bıktığım olurdu her şeye dahil etmesinden ama aynı şehirdeydik ve baş başa vakit geçirebiliyorduk yine de. Şimdi farklı şehirlerdeyiz ve kocası olmadan görmedim 2 senedir.
Diğeri de haftanın 3-4 günü benimle aynı şehirde oluyor ve diğer günler başka bir şehre gidiyor. Bu yüzden çok sık görüşemiyoruz ama ne zaman görüşecek olsak 3 kişiyiz. Kendisi, kocası ve ben. Çocuğu seviyorum bu arada ben de ama bazen de kız kıza oturmak istiyorum yani arkadaşlarımla. Düşündüm de en son kız kıza vakit geçirebilmemiz bundan 4 sene önce falanmış.
Yani ikisinin de eşlerini seviyorum aslında ama sürekli geçireceğimiz vakti kocalarına göre ayarlamalarından ve asla tek başlarına buluşmaya gelmemelerinden sıkıldım artık. Bugün 2. bahsettiğim arkadaşımla buluşacaktık ve yine kocasına uymayacaktı. Ben de en son dayanamayıp “bir kere de sen tek gel, onunla sonra da görüşürüz” dedim. Önce olabilir falan dedi ama dün gece iptal etti yine.
Sizin de evlenen arkadaşlarınız böyle mi? Eşlerinden ayrı vakit geçiremeyen tipler mi oluyor yani insanlar evlenince? Yani biz evli değiliz ama erkek arkadaşım burdayken de o ve diğer erkekler olmadan kız arkadaşlarımla vakit geçirmek isterim bazen. Sonuçta yakın arkadaşım ve daha özel şeylerimi de paylaşabileceğim kişiler onlar. Ama onlar için böyle bir şey ihtimal dahilinde değil ve bu yüzden sinir oluyorum biraz. Haksız mıyım sizce?
Bu arkadaşlardan biri 2 senedir evli ve sevgilisiyle 8-9 senedir birliktelerdi zaten öncesinde de. O zamanlar da sürekli sevgilisine göre planlarını ayarlardı. Mesela kız kıza tatile giderdik o 2-3 gün sonra bizden ayrılırdı ve sevgilisi gelirdi birlikte kalmaları için. O zamanlar da biraz bıktığım olurdu her şeye dahil etmesinden ama aynı şehirdeydik ve baş başa vakit geçirebiliyorduk yine de. Şimdi farklı şehirlerdeyiz ve kocası olmadan görmedim 2 senedir.
Diğeri de haftanın 3-4 günü benimle aynı şehirde oluyor ve diğer günler başka bir şehre gidiyor. Bu yüzden çok sık görüşemiyoruz ama ne zaman görüşecek olsak 3 kişiyiz. Kendisi, kocası ve ben. Çocuğu seviyorum bu arada ben de ama bazen de kız kıza oturmak istiyorum yani arkadaşlarımla. Düşündüm de en son kız kıza vakit geçirebilmemiz bundan 4 sene önce falanmış.
Yani ikisinin de eşlerini seviyorum aslında ama sürekli geçireceğimiz vakti kocalarına göre ayarlamalarından ve asla tek başlarına buluşmaya gelmemelerinden sıkıldım artık. Bugün 2. bahsettiğim arkadaşımla buluşacaktık ve yine kocasına uymayacaktı. Ben de en son dayanamayıp “bir kere de sen tek gel, onunla sonra da görüşürüz” dedim. Önce olabilir falan dedi ama dün gece iptal etti yine.
Sizin de evlenen arkadaşlarınız böyle mi? Eşlerinden ayrı vakit geçiremeyen tipler mi oluyor yani insanlar evlenince? Yani biz evli değiliz ama erkek arkadaşım burdayken de o ve diğer erkekler olmadan kız arkadaşlarımla vakit geçirmek isterim bazen. Sonuçta yakın arkadaşım ve daha özel şeylerimi de paylaşabileceğim kişiler onlar. Ama onlar için böyle bir şey ihtimal dahilinde değil ve bu yüzden sinir oluyorum biraz. Haksız mıyım sizce?
Bu tip sorulara eskiden spor yap diye cevap verilirdi.
Ya şimdi?
Ya şimdi?
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani, hafif bir hoslanti ve görüsme sirasinda kendimi iyi hissetmem yeterli. Benim böyle hissettigim her 10 kadindan 8 veya 9'u ilk görüsmede "cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim" diyerek tekrar görüsmek istemiyorlar, ya da "sadece arkadas" olarak görüselim tarzi seyler söylüyorlar.
Simdi burada iki farkli görüs var:
1- Ilk görüsmede flört seviyesini yükseltmen, aranizdaki iliskiyi fazla vakit kaybetmeden baska bir seviye cekmen, tensel temas kurman, onu arzuladigini belli edecek seyler yapman ve sexual tension denen seyi yaratman gerekiyor, bunlari yapmayinca kadinlar heyecan duymuyorlar ve ilgilerini yitiriyorlar diyen grup.
2- Senin ilk görüsmede ne yaptigin cok önemli degil, kadinlar zaten ilk 5 dakikada seninle olmak isteyip istemeyecegine karar veriyorlar. Dolayisiyla sacmasapan hareketler yapmadigin ve donuk bir tip olmadigin sürece olay daha cok tipte, karizmada bitiyor diyen grup.
Siz hangi gruptasiniz?
Simdi burada iki farkli görüs var:
1- Ilk görüsmede flört seviyesini yükseltmen, aranizdaki iliskiyi fazla vakit kaybetmeden baska bir seviye cekmen, tensel temas kurman, onu arzuladigini belli edecek seyler yapman ve sexual tension denen seyi yaratman gerekiyor, bunlari yapmayinca kadinlar heyecan duymuyorlar ve ilgilerini yitiriyorlar diyen grup.
2- Senin ilk görüsmede ne yaptigin cok önemli degil, kadinlar zaten ilk 5 dakikada seninle olmak isteyip istemeyecegine karar veriyorlar. Dolayisiyla sacmasapan hareketler yapmadigin ve donuk bir tip olmadigin sürece olay daha cok tipte, karizmada bitiyor diyen grup.
Siz hangi gruptasiniz?
Teknik bir aksaklık oldu diyor oya başar ama :D
www.youtube.com
Ben bu olayı bilmiyordum, geçenlerde aklıma geldi bir bakındım.
Tam olarak bu tarz saçma bir sebeple mi ayrılmışlar?
www.youtube.com

Ben bu olayı bilmiyordum, geçenlerde aklıma geldi bir bakındım.
Tam olarak bu tarz saçma bir sebeple mi ayrılmışlar?
Soru başlıkta.
22 gibi başlamayı düşünüyorum ama bilemedim.
22 gibi başlamayı düşünüyorum ama bilemedim.
Misal metroda oturuyosunuz ya da cafede filan karsida sizin neredeyse tipa tipiniz biri oturuyor. Naparsiniz? Gidip oha ya bu ne filan diye muhabbete girisir misiniz?
(Bugun hakkaten bos vaktim var abuk subuk sorularla vakit gecirmek istiyorum)
(Bugun hakkaten bos vaktim var abuk subuk sorularla vakit gecirmek istiyorum)
Evli bir arkadasiniz kocasiyla arasi cinsel hayatinin rutinlestigini soylese, sevgili adayiniz olan bir erkek bunu ogrendiginin ertesi gunu kiza bira fotosu atsa o erkekle bir daha gorusur muydunuz? Sogur muydunuz? Tepkiniz ne olurdu? Kiz saf bir sekilde soyledi bana iste o da bira iciyormus sahilde foto yolladi diye. Sasirdim tabii. Kiz ortak arkadasimizdi.
Erkek diyor ki "ben o fotoyu 3 kisiye attim ona da attim bunun neresi art niyet" yemedik tabii de uzaklasir miydiniz tamamen
Erkek diyor ki "ben o fotoyu 3 kisiye attim ona da attim bunun neresi art niyet" yemedik tabii de uzaklasir miydiniz tamamen
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası inanılmaz güvenli ve neredeyse hiçbir suçla karşılaşmıyoruz. Hadi biz alıştık metrobüsteki mutsuz insanların agresyonuna ve trafiğe zamanında ama kızı bi anda bunların ortasına getirmeye çekiniyorum ve onun güvenliği için endişe ediyorum açıkçası. Lâkin bu kadar uzun süre ayrı kalmak da pek mümkün değil gibi duruyor. Sizin düşünceleriniz neler? Yurtdışından Türkiye'ye kız arkadaşını getiren oldu mu aranızda?
Az önce uyku tutmayınca sormak istedim. Mesela benim bir ailem çocuklarım falan olsaydı bu kadar siyasal ve ekonomik hengamede onların geleceğini düşünmeden nasıl kafayı yemem diye düşününce en iyisi bir de yaşayanlara sorayım dedim. Sahi nasıl hissediyorsunuz?
Moderatöre Not: Bu başlığı diğerini sebepsizce gizlediğiniz için açtım.
Moderatöre Not: Bu başlığı diğerini sebepsizce gizlediğiniz için açtım.
okuldan geldiniz, kapıda yabancı ayakkabılar var. ne hissediyordunuz?
üzüntü, sevinç, endişe vs.?
üzüntü, sevinç, endişe vs.?
Askerden geldiğimde yatağımı, aile evini toplama takıntım oldu. 7 gün sonra yine normal dağınık halime döndüm. Bir de sürekli kendimi tetikte hissediyordum.
Bu hafta diyet, temizlik düzen gibi konularda kendimi az disipline edeyim dedim.
Yine gergin ve tetikte psikolojiye girdiğimi farkettim. Bu neden oluyor olabilir?
Bu hafta diyet, temizlik düzen gibi konularda kendimi az disipline edeyim dedim.
Yine gergin ve tetikte psikolojiye girdiğimi farkettim. Bu neden oluyor olabilir?
bazi seyler icin mesela? gelecek hakkinda birlikte planlar yapmak vs
bilmiyorum bana erken geliyor ama kiz arkadasimdan surekli bir baski yiyorum ben agirdan almak istedikce.. belki ben cok iliski yasamadigim icin bilmiyorum..
gecen babam hakkinda kendisi "babam soyle soyle yapsa" falan dedi mesela kanim cekildi.. saka yollu bile olsa beni biraz geriyor bu durumlar. 3 ayda seni tanimiyorum henuz neden bahsediyorsun?!
Ne diyorsunuz dostlar?
bilmiyorum bana erken geliyor ama kiz arkadasimdan surekli bir baski yiyorum ben agirdan almak istedikce.. belki ben cok iliski yasamadigim icin bilmiyorum..
gecen babam hakkinda kendisi "babam soyle soyle yapsa" falan dedi mesela kanim cekildi.. saka yollu bile olsa beni biraz geriyor bu durumlar. 3 ayda seni tanimiyorum henuz neden bahsediyorsun?!
Ne diyorsunuz dostlar?
33 yaşındayım, çevremdeki insanlara göre birçok yönden ortalamanın oldukça üzerindeyim fakat görece iyi olmanın bir yanılgı olduğunu fark ettim.
ne doğru düzgün tarih biliyorum, ne bir alanda uzmanım, ne ingilizcem iyi (ingilizce biliyorum diye geçinip simple present / simple past / simple future tense ve 300/400 kelime ile mal gibi konuşup anlaşabiliyorum sadece). yazılımla ilgileniyorum hatta bu işten düzenli olarak para da kazanıyorum ama onda da bence çok ağırım, her işi çözüyorum ama bir saatlik problemi çözmem bazen 12 saat sürüyor mesela. felsefe konuşmayı severim ama hiçbir kitaptan/filozoftan referans veremem, ancak kendi yaşadıklarımdan çıkarımlar falan. ne yönetmen tanırım, ne bir yazarın tüm kitaplarını okudum. kitap da okuyamıyorum zaten canım sıkılıyor. ne mal bir adamım lan ben.
yaşım ilerledikçe kendimi daha da cahil hissetmeye başladım.
sizde de oluyor mu öyle?
(ekşi itiraf gibi oldu belki utanıp silerim ona göre cevap yazın ya da yazmayın sonra papaz olmayalım)
ne doğru düzgün tarih biliyorum, ne bir alanda uzmanım, ne ingilizcem iyi (ingilizce biliyorum diye geçinip simple present / simple past / simple future tense ve 300/400 kelime ile mal gibi konuşup anlaşabiliyorum sadece). yazılımla ilgileniyorum hatta bu işten düzenli olarak para da kazanıyorum ama onda da bence çok ağırım, her işi çözüyorum ama bir saatlik problemi çözmem bazen 12 saat sürüyor mesela. felsefe konuşmayı severim ama hiçbir kitaptan/filozoftan referans veremem, ancak kendi yaşadıklarımdan çıkarımlar falan. ne yönetmen tanırım, ne bir yazarın tüm kitaplarını okudum. kitap da okuyamıyorum zaten canım sıkılıyor. ne mal bir adamım lan ben.
yaşım ilerledikçe kendimi daha da cahil hissetmeye başladım.
sizde de oluyor mu öyle?
(ekşi itiraf gibi oldu belki utanıp silerim ona göre cevap yazın ya da yazmayın sonra papaz olmayalım)
Evlenmeden onceden tanidigim bir arkadasim var. Erkek. Karisi kotu biri degil ama her seye dahil olmaya calisiyor, haddini asan seyler soyluyor. Arkadasimin hatrina susuyordum hep.
En son yine bi terbiyesizlik yapti ama haklidir sonucta onun kocasi, onlarin kurallari. Ben de arkadasim hatrina bu kizi cekeceksem birak arkadasim da olmasin kafasina geldim. Bunu arkadasiniza nasil soylersiniz? Arkadasiniz bu hayattaki en iyi 3 arkadasinizdan biri. Cocukluk arkadasiniz sayilir. Aradiginda da isim vardi bilmem ne diye kivirtip durmak istemiyorum.
Ben kanser hastasiyim ve karisi "tanidigim ne kadar kanser olan varsa takintili, merakli ve nefret dolu" dedi. Guya bana yardimci olacakmis tespitleriyle. Resmen icindeki kini doktu, bi de israr ediyor oylesin oylesin diyerek. Sonrasinda ozur dilemek de yok. Yaptiginin yanlis oldugunu bile dusunmuyor.
Kocasinin hatri olmasa benimle arkadaslik yapmazmis oyle biseyler soyledi daha once de. Daha bir suru cok abuk seyler.
8 kisilik arkadas grubumuzdan da cikti kocasi 2 sene once. Grubun 5i evli, kimse colugunu cocugunu getirmiyor bu her toplanmamiza geliyor. Kocasi cok sevilen biri ama karisinin yaninda sus pus oluyor, geriliyor. O esprili, enerjik adam yok oluyor bir anda. Birisi soylemis karini getirmesen diye o da olmaz molmaz falan demis. O gelince insanlarin da esleri gelmek istiyor vb.. Cocukluk arkadasi grubumuzdan cikti yani.
Boyle boyle seyler. Haklilardir. Aman benden uzak olsun. Bana biraz laf hazirlayin da ya arkadasimla tek goruseyim sadece ya da ikisiyle de gorusmeyeyim. Ne diyeyim arkadasima? Gecen yine cocukluk arkadasimizdan biri bana geldi ve ozel bi durumu vardi. Konusmak icin buna dedik gel yine karisiyla cikageldi. Tek gelmek icin hazirlanmisti oysa. Aşık falan da olabilir beni ilgilendirmez ama o gelince her seyi konusamiyorsunuz haliyle. Bi anlami kalmiyor arkadas olmamin.
Sagolun
Ek: arkadasimin tercihiyle ilgili bir sorunum yok arkadaslar. Cocukluk arkadasimi da kaybetmeye raziyim. Sorumu yineliyorum: ne diyeyim de arkadasligimi bitireyim. Bugun isim var yarin goruselim vb.. Gibi lafi dolandirmadan.
En son yine bi terbiyesizlik yapti ama haklidir sonucta onun kocasi, onlarin kurallari. Ben de arkadasim hatrina bu kizi cekeceksem birak arkadasim da olmasin kafasina geldim. Bunu arkadasiniza nasil soylersiniz? Arkadasiniz bu hayattaki en iyi 3 arkadasinizdan biri. Cocukluk arkadasiniz sayilir. Aradiginda da isim vardi bilmem ne diye kivirtip durmak istemiyorum.
Ben kanser hastasiyim ve karisi "tanidigim ne kadar kanser olan varsa takintili, merakli ve nefret dolu" dedi. Guya bana yardimci olacakmis tespitleriyle. Resmen icindeki kini doktu, bi de israr ediyor oylesin oylesin diyerek. Sonrasinda ozur dilemek de yok. Yaptiginin yanlis oldugunu bile dusunmuyor.
Kocasinin hatri olmasa benimle arkadaslik yapmazmis oyle biseyler soyledi daha once de. Daha bir suru cok abuk seyler.
8 kisilik arkadas grubumuzdan da cikti kocasi 2 sene once. Grubun 5i evli, kimse colugunu cocugunu getirmiyor bu her toplanmamiza geliyor. Kocasi cok sevilen biri ama karisinin yaninda sus pus oluyor, geriliyor. O esprili, enerjik adam yok oluyor bir anda. Birisi soylemis karini getirmesen diye o da olmaz molmaz falan demis. O gelince insanlarin da esleri gelmek istiyor vb.. Cocukluk arkadasi grubumuzdan cikti yani.
Boyle boyle seyler. Haklilardir. Aman benden uzak olsun. Bana biraz laf hazirlayin da ya arkadasimla tek goruseyim sadece ya da ikisiyle de gorusmeyeyim. Ne diyeyim arkadasima? Gecen yine cocukluk arkadasimizdan biri bana geldi ve ozel bi durumu vardi. Konusmak icin buna dedik gel yine karisiyla cikageldi. Tek gelmek icin hazirlanmisti oysa. Aşık falan da olabilir beni ilgilendirmez ama o gelince her seyi konusamiyorsunuz haliyle. Bi anlami kalmiyor arkadas olmamin.
Sagolun
Ek: arkadasimin tercihiyle ilgili bir sorunum yok arkadaslar. Cocukluk arkadasimi da kaybetmeye raziyim. Sorumu yineliyorum: ne diyeyim de arkadasligimi bitireyim. Bugun isim var yarin goruselim vb.. Gibi lafi dolandirmadan.
Efenim, ben normalde de şen şakrak bir insan değilim fakat sonbahar itibariyle ruhum daralıyor ve daha içine kapanık ve soğuk biri oluveriyorum. Bildiğin daha mutsuz ve karamsar biri oluyorum. Bu her sene oluyor ve uzun sürüyor.
Bu durum normal mi? Sizlerde de oluyor mu?
Bu durum normal mi? Sizlerde de oluyor mu?
son 5 yılı baz alalım. hayatınızda neler değişti? neleri kısıyorsunuz?
kendimden örnekler verecek olursam:
- zara'dan giyinirdim indirimlerini deli gibi takip ederdim. artık mail listesinden bile çıktım. lcw'den giyiniyorum. (ki lcw bile gayet pahalı)
- kafama her estiğinde kaju-antep alır yerdim. şimdi ayda 1 kez ancak alabiliyorum.
- protein tozu almayı bırakalı seneler oldu.
- 4 senedir aynı telefonu kullanıyorum. yeni çıkan telefonları takip bile etmiyorum. nasıl olsa alamayacağım.
- getiryemekteki indirimler hariç yemek söylemiyorum.
- aburcubur işlerini mininmuma indirdim.
- konserlere gitmiyorum.
- eşimle tenise giderdik her hafta. şimdi ayda 1 belki gidiyoruz.
e, 32, kamu çalışanı.
kendimden örnekler verecek olursam:
- zara'dan giyinirdim indirimlerini deli gibi takip ederdim. artık mail listesinden bile çıktım. lcw'den giyiniyorum. (ki lcw bile gayet pahalı)
- kafama her estiğinde kaju-antep alır yerdim. şimdi ayda 1 kez ancak alabiliyorum.
- protein tozu almayı bırakalı seneler oldu.
- 4 senedir aynı telefonu kullanıyorum. yeni çıkan telefonları takip bile etmiyorum. nasıl olsa alamayacağım.
- getiryemekteki indirimler hariç yemek söylemiyorum.
- aburcubur işlerini mininmuma indirdim.
- konserlere gitmiyorum.
- eşimle tenise giderdik her hafta. şimdi ayda 1 belki gidiyoruz.
e, 32, kamu çalışanı.
usta bir yalancının gerçek niyetini anlamak mümkün müdür, nasıldır
hiç kendini düzelten gördünüz mü
hiç kendini düzelten gördünüz mü
Böyle tek taraflı arkadaşlık gibi değil mi bu arkadaşlıklar? Sadece bir taraf hep "görüşelim" diyor. Diğer taraftan hiç görüşme isteği yok. Ama görüşme işine hayır demiyorlar, olur tabiki görüşelim diyorlar ama şu gün uygunum gibi bir şey demiyorlar. Bu insanlar için bizimle görüşmek istemiyor diyebiliriz değil mi?
34 yaşındayım. 25'ten sonra tek arkadaşım vardı. çocuğu yoktu ama evliydi. "eve gitmem lazım" deyip duruyordu akşam olunca. şimdi 2 çocuğu var ve başka şehirde. ne zaman telefonda konuşsak çocuklar çıldırıyor. "baba babaaaa" diye bırakmıyor. ben bu yaştan sonra çocuklu biriyle eskisi gibi arkadaşlıklar kuramam değil mi? hepsi gençlikte mi kaldı? herkesin çocuğu var.
Ben bitirmek istiyorum. Aramızda 12 saat var uzağız ve 2 yıl boyunca tatillerde görüşebileceğiz. İstemeyen taraf kız, ilk sevgilisiyim ve tecrübesiz. Nasıl ikna etmeliyim? 4 ay boyunca yüz yüze görüşemeyeceğiz ve en kısa sürede unutmasını istiyorum. Birden engellesem mahvolur. Ama anlamıyor, 4 ay sonra düzeltebiliriz, uzaktan da yapabiliriz diyor. Çok seviyor. Ne tavsiye edersiniz?
Ben onunla bir gelecek görmüyorum ve ona göre daha az seviyorum. Birlikteyken çok iyiyiz ama uzak kalınca yapamıyorum. Hiç başıma gelmemişti, görüntülü konuşurken öyle ağlayınca çok kötü oldum. Yaşlar ben 28 o 23.
Ben onunla bir gelecek görmüyorum ve ona göre daha az seviyorum. Birlikteyken çok iyiyiz ama uzak kalınca yapamıyorum. Hiç başıma gelmemişti, görüntülü konuşurken öyle ağlayınca çok kötü oldum. Yaşlar ben 28 o 23.