Biriyle flört ediyorsunuz, fb'si olduğunu öğrendiniz(o söyledi ya da sen sordun, fark etmez). Flörtü keser misiniz? Ne anlamda etkiler sizi?
ergenlikten beri kollarımdaki damarlar çok belli oluyor. dikkat ettiğim kadarıyla ergenliğinde zayıf olmuş insanlarda oluyor. spora başladıktan sonra daha da arttı. gerçi 2. fotoğraftaki gibi kolun içindeki ve bicepstekini seviyorum. ama ellerimdekiler rahatsız ediyor. sürekli ellerii saklıyorum yazları. kız aradaşım yok. olsa elimi saklarım ve tutmasını istemem.
eksiup.com
eksiup.com
skleroterapi diye bir tedavi varmış. köpük gibi bir şey enjekte edip kurutuyorlarmış. tedavi olayım mı? damarları kurutacakları için endişeleniyorum tehlikelidir diye. bir de bicepstekinin yok olmasıın istemiyorum. :D ama bu şekilde sürekli ellerimi saklamaktan da sıkıldım. özgüvenimi etkiliyor. siz rahatsız olur muydunuz? tedavi olur muydunuz yoksa takmaz mıydınız?tedavi olunca şöyle bir değişim oluyormuş.
www.hekim.net
eksiup.com
eksiup.com
skleroterapi diye bir tedavi varmış. köpük gibi bir şey enjekte edip kurutuyorlarmış. tedavi olayım mı? damarları kurutacakları için endişeleniyorum tehlikelidir diye. bir de bicepstekinin yok olmasıın istemiyorum. :D ama bu şekilde sürekli ellerimi saklamaktan da sıkıldım. özgüvenimi etkiliyor. siz rahatsız olur muydunuz? tedavi olur muydunuz yoksa takmaz mıydınız?tedavi olunca şöyle bir değişim oluyormuş.
www.hekim.net

Soru başlıkta
Ben çok yorulduğumu, motivasyonumun çok düştüğünü hissediyorum. En azından çıkıp yürüyüş yapıp evden kurtuluyordum ama o da bitti malum.
Siz neler yapıyorsunuz? Çok bunaldığınız zaman sizi motive eden şey ne oluyor?
Not: Beni artık bu sürecin geçici olduğunu düşünmek falan da kesmiyor
Ben çok yorulduğumu, motivasyonumun çok düştüğünü hissediyorum. En azından çıkıp yürüyüş yapıp evden kurtuluyordum ama o da bitti malum.
Siz neler yapıyorsunuz? Çok bunaldığınız zaman sizi motive eden şey ne oluyor?
Not: Beni artık bu sürecin geçici olduğunu düşünmek falan da kesmiyor
Geri kalan omrunun her bir yili icin 1 milyon tl verse kabul eder miydin ve kac yil icin kabul ederdin? Acayim..
Hayal bu ya, farz edelim ki tanri seninle pazarliga oturdu ve dedi ki "bundan sonraki omrunun her bir 365 gunu icin 1 milyon teklif ediyorum, tek bir kez isteme hakkin var, kac gunun kaldigini biliyorum, ve istegin bakiyenden fazlaysa yani diyelim 4 yil icin 4 milyon istedin, yeterli bakiyen yok deyip pazarligi bitirecegim.."
cevabiniz ne olurdu?
kendi adima 5 yil/milyon olarak teklifimi iletiyorum..
(gunlerin omrunun son gununden itibaren dusecek elbette ve sen son gununun ne zaman oldugunu bilmeyeceksin, yani 5 yilin varsa son 4 unude istemis olabilirsin)
let the game begin:)
Hayal bu ya, farz edelim ki tanri seninle pazarliga oturdu ve dedi ki "bundan sonraki omrunun her bir 365 gunu icin 1 milyon teklif ediyorum, tek bir kez isteme hakkin var, kac gunun kaldigini biliyorum, ve istegin bakiyenden fazlaysa yani diyelim 4 yil icin 4 milyon istedin, yeterli bakiyen yok deyip pazarligi bitirecegim.."
cevabiniz ne olurdu?
kendi adima 5 yil/milyon olarak teklifimi iletiyorum..
(gunlerin omrunun son gununden itibaren dusecek elbette ve sen son gununun ne zaman oldugunu bilmeyeceksin, yani 5 yilin varsa son 4 unude istemis olabilirsin)
let the game begin:)
Jedi arkadaşlar! 4 Mayıs'ımız kutlu olsun.
şimdi bugün bill melinda gates boşanması üzerine tekrardan aklıma geldi. geçen yıl da eski ev sahibimizle eşi boşanmıştı, mali açıdan her türlü imkanları olan 60+ bir çift ama bi şekilde boşandılar işte. gençken boşanmayı daha iyi anlayabiliyorum ama genel olarak yaşlıyken boşanmak aşırı zor değil mi ya sizce de? belli bi yaştan sonra baştan hayat kurmak, 2. bi hayat yaşamak zaten çok zor. o kadar yıllık hayat arkadaşına veda edip yalnız ölmek ne bileyim çok zor gibi geliyor.
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?
bir de aynı podcastten sorular size:
1- sevmek hayatınızda şu anki haliyle nasıl var, sizin dünyanızda neye tekabül ediyor?
2- nasıl seviyor, nasıl seviliyorsunuz? sevilmek sizin için ne demek?
3- " iyi sevgi" sizin için ne demek?
bir de aynı podcastten sorular size:
1- sevmek hayatınızda şu anki haliyle nasıl var, sizin dünyanızda neye tekabül ediyor?
2- nasıl seviyor, nasıl seviliyorsunuz? sevilmek sizin için ne demek?
3- " iyi sevgi" sizin için ne demek?
Erkek arkadaşımla ne zaman bir anlaşmazlık yaşasak bu durumu konuşmak yerine hemen bir suskunluğa giriyor. Ben onu aramadan veya ona mesaj atmadan hiçbir şekilde iletişime geçmiyor. İletişime geçmediği gibi de belli bir süre mesajlarımı görmezden geliyor. Bu davranışı beni öyle yaralıyor ki anlatamam. Mantıklı olan ayrılmak ama bir yandan da onu çok seviyorum. Nasıl davranmam gerek?
Uzun zamandir bir pazartesiye bu kadar enerjisiz baslamamistim. Sizde durumlar nasil? Elimi kaldiracak motivasyonum yok
z kuşağı ölüp bitiyor bu kız için. kızlı erkekli baya beğeniyorlar. bir y kuşağı olarak ben woooaawlık bişey göremedim kızda. ortalama bi ses, sıradan bi güzellik. neden bu kadar abartılıyor?
Merhaba mevcut pandemi şartlarından dolayı nöbet usulü çalışıyorum ve cok fazla boş günüm oluyor. Yalnız yaşadığımdan dolayı bazen evde vakit geçirmekte zorlanıyorum. Sizin hobileriniz neler? Nasıl zaman geçiriyorsunuz? Bana ne önerirsiniz?
ben kiz tarafiyim, eskiden Mudo concept'te cok sik erkek aksesuar ya da kisisel,dekoratif esya tarzi hediyeler olurdu. hic kalmamis. biraz klas bir sey almak istiyorum, evladiyelik. yakinda baba olacak bu arada, onunla da ilgili olabilir... hangi markaya, siteye baksam?
malum covid sosyallik falan yok, iş yerinde ise gizlilik içeren bir pozisyondayım herhangi biriyle ilişki yaşamam mümkün değil. duyulmaz tabi ki ama duyulursa koşulsuz fesih sebebi.
ne yapıyorsunuz bu durumda olanlar?
ne yapıyorsunuz bu durumda olanlar?
Herkese merhaba.
Bu soruyu yakın arkadaşım(erkek birey) için soruyorum.
Kuzeninin liseden arkadaşını eklemiş. Eklediği kızı tanımıyor, hiç tanışmamışlar. Kuzeni kızı göstermiş. Bu da beğenip eklemiş. Tabii kız daha onaylamamış arkadaşlık isteğini.
Tanışmak için ne yapmalı? İnstagramdan mesaj mı atmalı? Bana göre imkansız karşı tarafın eklemesi. Sizin fikriniz nedir?
İnstagramda beğendiğiniz profile istek gönderir misiniz?
Bu soruyu yakın arkadaşım(erkek birey) için soruyorum.
Kuzeninin liseden arkadaşını eklemiş. Eklediği kızı tanımıyor, hiç tanışmamışlar. Kuzeni kızı göstermiş. Bu da beğenip eklemiş. Tabii kız daha onaylamamış arkadaşlık isteğini.
Tanışmak için ne yapmalı? İnstagramdan mesaj mı atmalı? Bana göre imkansız karşı tarafın eklemesi. Sizin fikriniz nedir?
İnstagramda beğendiğiniz profile istek gönderir misiniz?
Çevrenizde arkadaşlarınızın, akrabalarınızın, sevdiğiniz sevmediginiz insanların geneli mutlu, işi gücü yolunda, iliski evlilik hayatları bi düzende fakat siz yerinizde sayıyorsanız; şansınız, kaderiniz size hep kazık atıyorsa bir şeyler için çaba gosteriyor emek veriyor ama yine hiçbir şey olmuyorsa özetle dönülmez akşamın ufkundaysanız ve artık vakit çok geçse bir şey dokunmuyor mu size de. Başkalarına karsı art niyetten değil de kendinize duyduğunuz üzüntüden dolayı çevredeki insanların mutluluğuna tahammülsüzleştiginizi hissettiğiniz oluyor mu?
Mesela somutlandirayim. Geçen gün bir akrabamiz oğlunun geleceği hakkinda (lise tercihleri)planlama yaparken ortamda beni olumsuz örnek olarak gosterdi. Ben yıllardir kpss'ye giren atanamayan ücretli ögretmenlik yapan bir öğretmenim. Tabii ki o cocuğa ben de önermem fakat çok zoruma gitti söyleyiş şekli. Ortamdaki kuzenlerime siz kendinizi kurtardıniz dedi fakat beni yillardir surunen ve bir baltaya sap olmamış biri gibi lanse etmesi o kadar zoruma gitti ki. Ağlayacaktım. Ben üniversiteden mezun olalı 10 yıl oluyor neredeyse. Fakat hep aksilikler oldu mesleğimle ilgili. Zaman zaman ben de yetersiz oldum gereken çabayı gosteremedim belki ama genel olarak hep ugrastim,hep bir seylere tutunmaya çalistim. Mezun oldugumdan beri ücretli ögretmenlik yapiyorum. Oyle ya da boyle kimseye muhtaç olmak istemedim.
Fakat insanlar bu işsizlik ortaminda buna bile burun kiviriyorlar. Ücretli ögretmenliğe devam ettiğimi söyleyince acıyolar resmen. Bu durum artik o kadar zoruma gidiyor ki... insanların ne dediğini takma diyecekler olacaktır belki ama olmuyor oyle. Herkese karsi ezik gosteriliyorsun yetersiz basarisiz gosteriliyorsun. Nasil takmayacaksin ki.
Hem başkalarini takmasan bile sen kendine sorup duruyosun. Ne olacak böyle , ne zaman duzelecek, başka bir seye mi yonelmem gerekiyor iş güç konusunda. Sıfırdan neye başlanir ki vs vs vs
Bi de evlilik konuları var. Bu konuda da emin olun insanlar nispet yapmaya bayıliyorlar. Mesela tek sap siz mi kaldınız. İnceden göndermeler başlıyor hemen. Yok senin çeyizine de yardim ederiz yok pikap'in ismini de ayakkabinin altina yaz... bi gün bile kimseye ben artik evlenmek istiyorum demisligim yoktur. Ama nispet yapılacak ya illa. Bir şekilde üzerimden geçilmesi gerekiyor. Tek malzeme benim sonuçta.
Evet. Art niyetli değilim dedim ama belki de öyleyim. İnsanların mutlulugunu, mutluluklarını gozüme sokmalarini çekemiyorum artık. Evet herkes mutlu olsun tabii ki. Allah kimseye kotu gunler yasatmasin ama insan düşünmeden edemiyor. Ben de mutlu olayım. Çok mu zor?
Gerçekten çevrenizdeki tek nutsuz kişi kendiniz olduğunu düşündüğunüzde siz ne hissediyor ne yapıyorsunuz?
Not: soru sorma bahane iç dökme şahane.
Mesela somutlandirayim. Geçen gün bir akrabamiz oğlunun geleceği hakkinda (lise tercihleri)planlama yaparken ortamda beni olumsuz örnek olarak gosterdi. Ben yıllardir kpss'ye giren atanamayan ücretli ögretmenlik yapan bir öğretmenim. Tabii ki o cocuğa ben de önermem fakat çok zoruma gitti söyleyiş şekli. Ortamdaki kuzenlerime siz kendinizi kurtardıniz dedi fakat beni yillardir surunen ve bir baltaya sap olmamış biri gibi lanse etmesi o kadar zoruma gitti ki. Ağlayacaktım. Ben üniversiteden mezun olalı 10 yıl oluyor neredeyse. Fakat hep aksilikler oldu mesleğimle ilgili. Zaman zaman ben de yetersiz oldum gereken çabayı gosteremedim belki ama genel olarak hep ugrastim,hep bir seylere tutunmaya çalistim. Mezun oldugumdan beri ücretli ögretmenlik yapiyorum. Oyle ya da boyle kimseye muhtaç olmak istemedim.
Fakat insanlar bu işsizlik ortaminda buna bile burun kiviriyorlar. Ücretli ögretmenliğe devam ettiğimi söyleyince acıyolar resmen. Bu durum artik o kadar zoruma gidiyor ki... insanların ne dediğini takma diyecekler olacaktır belki ama olmuyor oyle. Herkese karsi ezik gosteriliyorsun yetersiz basarisiz gosteriliyorsun. Nasil takmayacaksin ki.
Hem başkalarini takmasan bile sen kendine sorup duruyosun. Ne olacak böyle , ne zaman duzelecek, başka bir seye mi yonelmem gerekiyor iş güç konusunda. Sıfırdan neye başlanir ki vs vs vs
Bi de evlilik konuları var. Bu konuda da emin olun insanlar nispet yapmaya bayıliyorlar. Mesela tek sap siz mi kaldınız. İnceden göndermeler başlıyor hemen. Yok senin çeyizine de yardim ederiz yok pikap'in ismini de ayakkabinin altina yaz... bi gün bile kimseye ben artik evlenmek istiyorum demisligim yoktur. Ama nispet yapılacak ya illa. Bir şekilde üzerimden geçilmesi gerekiyor. Tek malzeme benim sonuçta.
Evet. Art niyetli değilim dedim ama belki de öyleyim. İnsanların mutlulugunu, mutluluklarını gozüme sokmalarini çekemiyorum artık. Evet herkes mutlu olsun tabii ki. Allah kimseye kotu gunler yasatmasin ama insan düşünmeden edemiyor. Ben de mutlu olayım. Çok mu zor?
Gerçekten çevrenizdeki tek nutsuz kişi kendiniz olduğunu düşündüğunüzde siz ne hissediyor ne yapıyorsunuz?
Not: soru sorma bahane iç dökme şahane.
Merhaba. Çok mutsuzum. Sizden başka da anlatacak kimsem olmadığı için buraya yazıyorum. Biraz hayatımdan bahsetmek isterim size. Ben 30 yaşındayım. Diyarbakırlıyım. 3 kardeşiz en küçük benim. Annem ev hanımı babam da emekli öğretmen. Ben 4-5 yaşlarındayken babamın tayini hasebiyle Van'a taşındık. İlk ve ortaokulu orada bitirdim. Babam emekli olduktan sonra emekli ikramiyesiyle orada ortaklı bir dershane açtı. Saf ve iyi niyetli biri, ticareti başaramadı, ortaklarımız da bizi kazıkladılar ve çok para kaybederek yıllarca borç ödemek zorunda kalarak iflas edip oradan ayrıldık. Bunun yanında da dertlerim vardı, babam ve annem geç evlenmiş babam dede yaşında sayılır sürekli geceleri babam ölecek diye korkulara teslim oluyordum. Ben küçükken ateşli bir hastalık geçirdiğimden büyüme hormonum iyi salgılanmıyordu ve okulun en ufak tefeğiydim. Bu yüzden akran zorbalığına inanılmaz maruz kaldım. Çok canım yandı, daha çocukken dahi intihar etmeyi, ölmeyi çok istiyordum. İsmim de Kürtçe ve telaffuzu zor o yüzden de dalga geçiyorlardı, memur çocuklarının olduğu bir okuldaydım. Dolayısıyla kendimi hep toplumdan farklı hissediyordum. Okulda da başarısız bir öğrenciydim hatta yazım o kadar çirkindi ki öğretmenim tek tek öğrencilere defterimi göstererek beni yeriyordu. Okulda futbolda vs de başarısızdım yani hiçbir yerde tam değildim. Annemin de acılı bir hayatı var çok küçük yaşta babasını kaybetmiş erkek kardeşi yeni evliyken kanser olup ölmüş. Babamla da sevmeden evlenmiş. Bunlardan olsa gerek çocukken beni çok dövüyordu. Evde de çoklukla kavga ediyorlardı birbirileriyle. Ortaokul bittikten sonra biz geri Diyarbakır'a taşındık. Buraya gelirken de korkuyordum, kenar mahallede bir liseye gittim. Boyum halen kısaydı ve akran zorbalığı devam ediyordu. Ben de içime kapandıkça kapandım. Okula gidiyordum gelip 8 saat falan internete kafeye gidiyordum.(Diyarbakır'da saati 50 kuruştu çok ucuzdu) Hayatım böyleydi. Çirkin bir çocuktum ve insanlar bunu söylemekten de çekinmiyorlardı. Velhasıl böyle böyle büyüdüm, lisede hormon tedavisi aldım ve boyum uzadı. Ama çirkinliğim devam :) Üniversiteyi zor bela Çanakkale'de Çeko kazandım. Gitmeden önce korkuyordum, Diyarbakırlıydım ismim Kürtçeydi. Sürekli google'da "Kürt, ülkücü, çanakkale" keywordlerini arayıp çıkan haberleri okuyordum. Korka korka gittim, hiç alışamadım. Hayalimdeki üniversite de bu değildi. Sonra eve yalvar yakar edip ağlaya ağlaya bırakıp geldim hukuk kazanırım diye. Çalışmadım ve kazanamadım. Sonra Siyaset Bilimi okudum. Herhalde asosyal oluşumdan internette de olsa biraz arkadaş edinmeye ihtiyaç duyuyordum ve twitter açtım. Fenomen denilecek kadar takipçi elde ettim ama benim başarımdan değil, misal ortamımızda konuşulan başkasının yaptığı esprileri de yazıyordum yani takipçiler benim maharetim değildi. Twitter'dan biriyle tanıştım, çok aşık oldum. Ama birbirimize çok aykırıydık; o çok zengindi, iyi bir işi vardı ve inanılmaz güzeldi. Zaten benim tanıştırdığım biriyle de aldattı beni ve yıllarca da onun etkisinde kaldım. Okul biteli 4 yıl oldu. İşsizim, ilk başlarda iş seçiyordum şimdi bulamıyorum da. Asosyal saçma sapan biri olarak evde kalakalıyorum. Çok edilgen biriyim. 3 kişi arabaya bineceksek doğal olarak arka koltuk bana kalıyor, 5 kişi kahvedeysek okey oynanacaksa masa etrafı hep ben oluyorum, bi yere gidilecekse benim fikrim en son merak edilen. Bunlardan hariç aha önce duyuruların birinde bahsetmiştim, bir akrabamız da bizi dolandırdı ve evimizi ipotek ettirdi ona da canımı çok sıkıyorum.
Bugün artık taşacak durumda olmamın sebebi de bir kuzenimle tartışmış olmam. Sürekli haklı olduğunu iddia ediyor. Basit bir konuda dahi insanı bastırıyor(Misal geçen enstrümanların hepsine saz deniyor dedim, mesela üflemeli sazlar diye, yine hayır öyle bir şey yok dedi. sonra dayanamayıp internetten açıp gösterdim halen hayır yazanlar saçmalıyor diye savundu. Böyle saçma sapan şeylerde bile bir galip geliş muhabbetine döndürüyor olayı) Üstelik iyi eğitimli biri de. Bugün yine mansplaining yaptığı için dayanadım ve artık görüşmeyelim deyip masadan ayrıldım. Sorunum her şeyi kafaya takmak. Hayat bana çok zor. Yoksulum, işsizim, asosyalim, çirkinim.
Bugün artık taşacak durumda olmamın sebebi de bir kuzenimle tartışmış olmam. Sürekli haklı olduğunu iddia ediyor. Basit bir konuda dahi insanı bastırıyor(Misal geçen enstrümanların hepsine saz deniyor dedim, mesela üflemeli sazlar diye, yine hayır öyle bir şey yok dedi. sonra dayanamayıp internetten açıp gösterdim halen hayır yazanlar saçmalıyor diye savundu. Böyle saçma sapan şeylerde bile bir galip geliş muhabbetine döndürüyor olayı) Üstelik iyi eğitimli biri de. Bugün yine mansplaining yaptığı için dayanadım ve artık görüşmeyelim deyip masadan ayrıldım. Sorunum her şeyi kafaya takmak. Hayat bana çok zor. Yoksulum, işsizim, asosyalim, çirkinim.
Uzun zamandir adidasin siyah yuruyus ayakkabilarina ve otomatik kahve makinalarina bakiyorum. Fiyatlardan dolayi ancak bakabiliyorum. Biri hediye etse mesela asiri mutlu okurdum. Size ne hediye edilmesini isterdiniz?
istemediğiniz her şeye hayır diyebiliyor musunuz?
Ya da kendinizi önceliklendirebiliyor musunuz?
Ne kadar yapmak istemediğiniz herhangi bişeyi yapıyor veya içine düşüyorsunuz?
Ya da kendinizi önceliklendirebiliyor musunuz?
Ne kadar yapmak istemediğiniz herhangi bişeyi yapıyor veya içine düşüyorsunuz?
Bu insanla 3-4 sene önce yalnızca bir kez görüştüm. Bazı hoşlanmadığım hareketleri olduğu için (o zamanlar yurtta kalıyordum, daha ilk görüşmede, ortada hiçbir şey yokken birlikte yaşamayı teklif etmişti. Daha sonraki günlerde de kıskançlık yapmıştı) bir daha görüşmemiştim. Konuşma tartışmaya dönünce whatsapp'tan engellemiştim. 3 küsur yıldır da engelli olarak duruyordu.
6 ay kadar önce telegram yükledim. Telegram kullanıcılarına bildirim gidiyormuş kişilerindeki biri telegram yükleyince. O da beni görünce mesaj attı. O kadar zaman geçti, artık ayıp olur diye ordan da engellemedim. Nasılsın ne yapıyorsun şeklinde çok kısa bir konuşmamız oldu.
Sorun şu ki o günden beridir haftada birkaç kere bana alakasız sanat haberleri, resimler (sanat), bunlar hakkındaki görüşlerini filan gönderiyor, neler okumuş, neler düşünmüş bunları anlatıyor. Bir kere bile cevap vermedim, ama düzenli bir şekilde bunları göndermeye devam ediyor. Şimdi bu adamın bana ilgisi mi var acaba diye sormuyorum, var herhalde ki ısrarcı davranıyor. Merak ettiğim şey, bir insan aylardır hiç cevap alamamış olmasına rağmen niye hala mesaj atmaya devam eder? Yani, nasıl bir psikoloji ve düşünceyle yapıyor bunu? Bir de ben güncel sanat haberleri takip etmek istesem gider dergi alırım, neden bana ücretsiz olarak böyle bir hizmet veriyorsun?
6 ay kadar önce telegram yükledim. Telegram kullanıcılarına bildirim gidiyormuş kişilerindeki biri telegram yükleyince. O da beni görünce mesaj attı. O kadar zaman geçti, artık ayıp olur diye ordan da engellemedim. Nasılsın ne yapıyorsun şeklinde çok kısa bir konuşmamız oldu.
Sorun şu ki o günden beridir haftada birkaç kere bana alakasız sanat haberleri, resimler (sanat), bunlar hakkındaki görüşlerini filan gönderiyor, neler okumuş, neler düşünmüş bunları anlatıyor. Bir kere bile cevap vermedim, ama düzenli bir şekilde bunları göndermeye devam ediyor. Şimdi bu adamın bana ilgisi mi var acaba diye sormuyorum, var herhalde ki ısrarcı davranıyor. Merak ettiğim şey, bir insan aylardır hiç cevap alamamış olmasına rağmen niye hala mesaj atmaya devam eder? Yani, nasıl bir psikoloji ve düşünceyle yapıyor bunu? Bir de ben güncel sanat haberleri takip etmek istesem gider dergi alırım, neden bana ücretsiz olarak böyle bir hizmet veriyorsun?
Selam, öncelikle duyuru bana ait değil, hesabı olmayan bir arkadaşım adına yazıyorum, o da takip edecek cevapları.
ikisi de 32 yaşında bir kadın ve bir erkek. 4 yıllık uzak mesafe ilişkisi. evlenme kararı alındı, aileler tanıştı, iyi anlaştılar.
ama şehir meselesi sebebiyle anlaşmazlık çıkıyor. kadın birkaç sene daha istanbul'da devam etmek istiyor, erkek de istanbul'a gelebilir ama çok sevmediğini belirtiyor. gelirse en az 4 yıl kalması gerekiyor iş sebebiyle. yine de kadın ısrar ederse gelecek ama surat yapmaya başladı.
erkek başka şehirleri öneriyor (onlarda da en az 4 yıl kalması gerekiyor), kadın gitmek istemiyor. erkek bozuluyor buna.
kadının mantığına uymadığı için ve araya yabancılaşma girdiği için ayrılmak aklına geliyor, erkeğin de böyle düşündüğünü zannediyor ama erkek gerekirse uzaktan da devam edelim diyor. ayrılma muhabbeti açılınca biraz uzaklaşma yaşanıyor.
kadın, erkeğin fotoğrafını görünce bile dayanamıyor, içi gidiyor ama mantıken anlaşamadıkları ve farklı baktıkları için ne yapacağını da bilemiyor. yaşının giderek ilerlediğini düşündüğü için de sıkıntı duyuyor.
ne yapsınlar bu durumda?
not: sizden linçlememenizi rica ediyorum :), kadın tarafı zaten kötü durumda şu an :/
ikisi de 32 yaşında bir kadın ve bir erkek. 4 yıllık uzak mesafe ilişkisi. evlenme kararı alındı, aileler tanıştı, iyi anlaştılar.
ama şehir meselesi sebebiyle anlaşmazlık çıkıyor. kadın birkaç sene daha istanbul'da devam etmek istiyor, erkek de istanbul'a gelebilir ama çok sevmediğini belirtiyor. gelirse en az 4 yıl kalması gerekiyor iş sebebiyle. yine de kadın ısrar ederse gelecek ama surat yapmaya başladı.
erkek başka şehirleri öneriyor (onlarda da en az 4 yıl kalması gerekiyor), kadın gitmek istemiyor. erkek bozuluyor buna.
kadının mantığına uymadığı için ve araya yabancılaşma girdiği için ayrılmak aklına geliyor, erkeğin de böyle düşündüğünü zannediyor ama erkek gerekirse uzaktan da devam edelim diyor. ayrılma muhabbeti açılınca biraz uzaklaşma yaşanıyor.
kadın, erkeğin fotoğrafını görünce bile dayanamıyor, içi gidiyor ama mantıken anlaşamadıkları ve farklı baktıkları için ne yapacağını da bilemiyor. yaşının giderek ilerlediğini düşündüğü için de sıkıntı duyuyor.
ne yapsınlar bu durumda?
not: sizden linçlememenizi rica ediyorum :), kadın tarafı zaten kötü durumda şu an :/
merhaba duyuru ahalisi.
başlıkta olduğu gibi şeker hastası bir kadın, erkek ile evlenmenin olumsuz yönleri ve zorlukları nelerdir?
başlıkta olduğu gibi şeker hastası bir kadın, erkek ile evlenmenin olumsuz yönleri ve zorlukları nelerdir?
Bu yasaklar isi daha da zorlastirdi.
Soru baslikta.
Belki birileri birilerine esin kaynagi olur. Hatta ben de yararlanirim umuduyla...
Soru baslikta.
Belki birileri birilerine esin kaynagi olur. Hatta ben de yararlanirim umuduyla...
Daha da genişletebiliriz, metroda tanışmak, otobüs durağında tanışmak vs Özellikle erkeklerin kızla tanışmasından bahsediyorum. Bu şekilde başlayan birçok ilişki var. Kısa süreli ilişki veya uzun. Bi müddet kesişme sonrası yeşil ışık alınırsa tanışma vs.
Kadınların birçoğundan şunu duydum. Yakışıklı partnerlarını ilk görmede beğenmişler ama başlangıçta tipsiz bulduğu sevgililerini zamanla sevmişler. İş arkadaşı, okul arkadaşı falan gibi.. tabi sevdikten sonra gözüne güzel gelmiş olabilir ama sevgili olma aşamasını konuşuyoruz.
Dolayısıyla bu uçakta yan koltuğunda oturan güzel kızla tanışma ya da şehirlerarası otobüste mola yerinde hoşuna giden kızla tanışma, otobüste durağında tanışma falan gibi anlatılan hikayeler aslında görünüm olarak çekici insanların hikayesi değil mi?
Tipin gayet kötü ama karakterin, başarıların ya da statün(konum, para) iyi olsa bile böyle kısacık zaman diliminde karşı tarafa bunları sunamazsın. Hatta böyle metroda kesişmeler sadece tip ile ilgili değil mi?
(hatta gerçekten böyleyse bunun yetenek ve başarı olarak sunulması garip değil mi)
Kadınların birçoğundan şunu duydum. Yakışıklı partnerlarını ilk görmede beğenmişler ama başlangıçta tipsiz bulduğu sevgililerini zamanla sevmişler. İş arkadaşı, okul arkadaşı falan gibi.. tabi sevdikten sonra gözüne güzel gelmiş olabilir ama sevgili olma aşamasını konuşuyoruz.
Dolayısıyla bu uçakta yan koltuğunda oturan güzel kızla tanışma ya da şehirlerarası otobüste mola yerinde hoşuna giden kızla tanışma, otobüste durağında tanışma falan gibi anlatılan hikayeler aslında görünüm olarak çekici insanların hikayesi değil mi?
Tipin gayet kötü ama karakterin, başarıların ya da statün(konum, para) iyi olsa bile böyle kısacık zaman diliminde karşı tarafa bunları sunamazsın. Hatta böyle metroda kesişmeler sadece tip ile ilgili değil mi?
(hatta gerçekten böyleyse bunun yetenek ve başarı olarak sunulması garip değil mi)
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boşanırdım der misiniz?
Bir haftadır hastayım, çok büyük ihtimalle covid. Ama ailemdeki kimse bakmayı bırak, kendimi hasta ettiğim için sanki hesap soruyor. "İnşallah covid değilsindir, bir de evlere mi kapanacagiz?" demeye getiriyorlar. Bir de hepsinin dilinde "Ailem benim için her şeyden önce gelir" zirvasi. Evin erkekleri bakım istiyor, yemeğini yap, dağıttığını topla, donunu yıka, annem koşulsuz itaat bekliyor (bal iç bir şeyin kalmaz dedi bütün gün). Sevgi, bağlılık, çok yüce aile değerleri bütün bu olup bitenlerin neresinde? Hapishane gibi, kendine ayrı bir dünya kurmana da izin yok, yadirganiyorsun. Ancak evlenerek kurtulabilirsin bu insanların tahakkumunden.
Sorum yok, yeni evli çiftlere ricamdir, hayatı çocuklarınız için yarı açık cezaevine çevirmeyin, sevginizi koşula bağlı vermeyin.
İyi akşamlar herkese.
Sorum yok, yeni evli çiftlere ricamdir, hayatı çocuklarınız için yarı açık cezaevine çevirmeyin, sevginizi koşula bağlı vermeyin.
İyi akşamlar herkese.
ilgili video şu
www.youtube.com
benzeri bu
www.youtube.com
bu video da izleyenlerin tepkileri gerçek hayatta da bu şekilde mi?
Bana pek inandırıcı gelmiyor aklına gelir tamam da böyle tepkiler gerçek mi yoksa takipçi olayı mı?
sizde durum nedir?
www.youtube.com

benzeri bu
www.youtube.com

bu video da izleyenlerin tepkileri gerçek hayatta da bu şekilde mi?
Bana pek inandırıcı gelmiyor aklına gelir tamam da böyle tepkiler gerçek mi yoksa takipçi olayı mı?
sizde durum nedir?
atiyorum. isi gucu biraktiniz. ailenin yanında yasadiniz. gayet minimal bir hayatiniz var ve kimseyi takmiyorsunuz. 20-30-40 derken 50 oldunuz. anne, baba oldu. ev size kaldi. hala ayni hayat.
herkesin korktugu kadar kötü bir durum mu bu gelecek?
not öyle degilim ama neden bu kadar korkunc geldigini anlamiyorum.
herkesin korktugu kadar kötü bir durum mu bu gelecek?
not öyle degilim ama neden bu kadar korkunc geldigini anlamiyorum.
Birine hediye almak istiyorum ama ne sever pek bilmiyorum. O yüzden size soruyorum, dur yere size ne hediye alınsa mutlu olursunuz? Çok spesifik cevaplar değil de böyle daha genel olarak hoşunuza gidebilecek şeyler söylerseniz çok mutlu olurum.
Hediye alınacak kişi ile ilgili bilgiler;
Erkek, 28 yaşında, veteriner.
Şimdiden çok teşekkür ederim.
Hediye alınacak kişi ile ilgili bilgiler;
Erkek, 28 yaşında, veteriner.
Şimdiden çok teşekkür ederim.
Baya yakın oldugunuz ve her şeyinizi paylaştığınız kız arkadaşınız size kariyer olarak sizden daha düşük konumda, sizden 10 yaş büyük, kel, göbekli, (icip icip kızlar beni kullansın istiyorum esprileri yapıyor), alkolik, lise mezunu, ilçede yasayan birini uygun görse bozulur musunuz? Ben adamla kesinlikle samimi degilim ama gordugumde konusuyordum.
Farkli watsapp gruplarinda falan da adinizin gectigini, bu adama beni yamamak icin goy goy yapıldığını, sizin öyle bir talebiniz olmamasina ragmen arkadaş dediginiz kızın surekli ona peşkeş cekmeye çalıştığını anlasanız ne yapardiniz?
Kesinlikle çirkin degilim, maddi/manevi/fiziksel bir erkege muhtaç degilim, amerikada yuksek lisans yaptım ve alkolizm gibi sorunlarım yok. Arasira tabii ki keske sevgilimiz olsa geyigi yapiyorduk kiz kiza o ayri.
Bir de kendisine kendinden kucuk, fit ve iyi egitimli erkekleri layik görüyor.
Ek: adam iyi bir insan da degil. Dedigim gibi kari kız muhabbeti yapıyor sürekli, dost dedikleri sırtından vurmus geyikleri, otoriteye iyi görünme, gucsuzu ezmeye calısma gibi davranışları var. Sinsi falan.
Farkli watsapp gruplarinda falan da adinizin gectigini, bu adama beni yamamak icin goy goy yapıldığını, sizin öyle bir talebiniz olmamasina ragmen arkadaş dediginiz kızın surekli ona peşkeş cekmeye çalıştığını anlasanız ne yapardiniz?
Kesinlikle çirkin degilim, maddi/manevi/fiziksel bir erkege muhtaç degilim, amerikada yuksek lisans yaptım ve alkolizm gibi sorunlarım yok. Arasira tabii ki keske sevgilimiz olsa geyigi yapiyorduk kiz kiza o ayri.
Bir de kendisine kendinden kucuk, fit ve iyi egitimli erkekleri layik görüyor.
Ek: adam iyi bir insan da degil. Dedigim gibi kari kız muhabbeti yapıyor sürekli, dost dedikleri sırtından vurmus geyikleri, otoriteye iyi görünme, gucsuzu ezmeye calısma gibi davranışları var. Sinsi falan.
Ben, 20 yıllık kardeşim diyebileceğim çok yakın dostum ve kız arkadaşım bugün bir yerde buluşup birlikte birşeyler yedik. İkisini geçen ay tanıştırdım. İkisi de sıcakkanlı olduklarından hemen samimi oldular. Bugün kız arkadaşım dostuma eğlencesine kahve falı yorumluyordu. Aralarında şöyle bir diyalog geçti
-Yakında sana kısmet görünüyor. Bak burda sarı saçlı güzel bir kadın var sanki
-Sanmıyorum ya ehehehe
-Niye?
-Ne bileyim artık zor geliyor işte bir kadınla tanışıp iyi anlaşacağımı düşünmek falan
-Olumsuz düşünme ya bak hoş yakışıklı adamsın. Olur illaki birşeyler
-Eheheh sağol
Ben buna bozuldum. Onlara belli etmedim tabi. İkisine de ayrı ayrı güveniyorum ama yine de çok rahatsız oldum. Geçen hafta da birşey olmuştu. 10 yıl önce arkadaş grubuyla çektirdiğimiz fotolara bakıyorduk benim kızla. Hangimiz daha yakışıklıyız diye sordum. Bana bu dostumu gösterdi. E ben o zaman dedim. Çekici olmakla tip olarak yakışıklı olmak farklı şeyler, seni çok beğeniyorum gayet çekicisin ama tip olarak bu arkadaşın daha yakışıklı dedi. Ben baya rahatsız oldum. Ona söylemedim yine ama huzursuzlandım. Bilmiyorum abartıyor muyum haksız mıyım durduk yere sorun mu çıkartıyorum. Ne dersiniz? Sizce benim kızla ciddi bir konuşma yapmam gerekir mi?
-Yakında sana kısmet görünüyor. Bak burda sarı saçlı güzel bir kadın var sanki
-Sanmıyorum ya ehehehe
-Niye?
-Ne bileyim artık zor geliyor işte bir kadınla tanışıp iyi anlaşacağımı düşünmek falan
-Olumsuz düşünme ya bak hoş yakışıklı adamsın. Olur illaki birşeyler
-Eheheh sağol
Ben buna bozuldum. Onlara belli etmedim tabi. İkisine de ayrı ayrı güveniyorum ama yine de çok rahatsız oldum. Geçen hafta da birşey olmuştu. 10 yıl önce arkadaş grubuyla çektirdiğimiz fotolara bakıyorduk benim kızla. Hangimiz daha yakışıklıyız diye sordum. Bana bu dostumu gösterdi. E ben o zaman dedim. Çekici olmakla tip olarak yakışıklı olmak farklı şeyler, seni çok beğeniyorum gayet çekicisin ama tip olarak bu arkadaşın daha yakışıklı dedi. Ben baya rahatsız oldum. Ona söylemedim yine ama huzursuzlandım. Bilmiyorum abartıyor muyum haksız mıyım durduk yere sorun mu çıkartıyorum. Ne dersiniz? Sizce benim kızla ciddi bir konuşma yapmam gerekir mi?
Örnek olarak; aşağıdaki videoda bulunan renk körü insanların ilk kez renkleri gördüğünde verdikleri tepkiler beni her seferinde duygulandırıyor. İnsanın doğal olarak duygularının diğer insanlara bilinçli olarak eğip büküp yönlendiremeyip doğrudan yansıttığı her anda bunu hissediyorum.
Bir başka örnek de özellikle en zengin ile en fakir insanın arasında uçurum ötesi uçurumların olduğu ülkelerde evsiz ya da zor durumda ya da büyük sorunları olan insanların sorunlarını çözüldüğünde verdikleri tepkiler.
www.youtube.com
Tabi ki o duygusal anların ardından bu insanları tanımadığım için doğal olarak aslında oldukları ya da sonrasında dönüşebilecekleri insan suretini düşününce bu duygusallık yok olup gidiyor ama bir süre de olsa beni yakalıyor işte.
Peki sizi duygulandıran neler var?
Bu arada bu konu hakkında konuşmak isteyen arkadaşların bir mesaj uzağındayım.
Herkese iyi akşamlar dilerim.
Bir başka örnek de özellikle en zengin ile en fakir insanın arasında uçurum ötesi uçurumların olduğu ülkelerde evsiz ya da zor durumda ya da büyük sorunları olan insanların sorunlarını çözüldüğünde verdikleri tepkiler.
www.youtube.com

Tabi ki o duygusal anların ardından bu insanları tanımadığım için doğal olarak aslında oldukları ya da sonrasında dönüşebilecekleri insan suretini düşününce bu duygusallık yok olup gidiyor ama bir süre de olsa beni yakalıyor işte.
Peki sizi duygulandıran neler var?
Bu arada bu konu hakkında konuşmak isteyen arkadaşların bir mesaj uzağındayım.
Herkese iyi akşamlar dilerim.
Merhaba 26 yaşında erkeğim. İş yerinde benden daha kıdemli kadınlar bana böyle hitap ediyor. Hatta bugün yaşıtım, benzer pozisyondaki bir kadın da benzer şekilde seslendi, üstelik ben 'siz' hitabını bir kaç kere vurguladığım halde devam etti.
Ben karşı cinsten herkese 'siz' hitabı dışında bir hitap kullanmıyorum. Ne dış görünüş ne hal hareket kesinlikle feminen bir duruşum yok. Bu iş yerinden önce çalıştığım hiç bir yerde başıma böyle bir şey gelmedi. Yanlış anlaşılmasın olayı sadece anlamlandırmaya çalışıyorum.
Not: Duyuru kendini imha edebilir.
Ben karşı cinsten herkese 'siz' hitabı dışında bir hitap kullanmıyorum. Ne dış görünüş ne hal hareket kesinlikle feminen bir duruşum yok. Bu iş yerinden önce çalıştığım hiç bir yerde başıma böyle bir şey gelmedi. Yanlış anlaşılmasın olayı sadece anlamlandırmaya çalışıyorum.
Not: Duyuru kendini imha edebilir.
Sınır bilmezlik midir bu yoksa cool görünme çabası mıdır? Böyle insandan herhangi bir anlamda hayır gelir mi?
sb.
kapmış valla güzelim kızı/çocuğu.. gibi.
aksine mutlu olması gerekmez mi?
diğer bir soru
veya mutlu bir ilişkisi var diyelim,
o an ilişkisi olmayan arkadaşına kendi sevgilisinden daha yakısıklı/guzel, birikimli/donanımlı birisini tanıdıgında ayarlamak yerine, yok ya bu ona olmaz diyebilir mi? gercekte cok uyusacagı kacınılmaz olsa bile.
bunlar oluyorsa yolları ayırma vakti gelmiş midir? yoksa arkadaşlar arasında böyle şeyler kaçınılmaz mıdır
kapmış valla güzelim kızı/çocuğu.. gibi.
aksine mutlu olması gerekmez mi?
diğer bir soru
veya mutlu bir ilişkisi var diyelim,
o an ilişkisi olmayan arkadaşına kendi sevgilisinden daha yakısıklı/guzel, birikimli/donanımlı birisini tanıdıgında ayarlamak yerine, yok ya bu ona olmaz diyebilir mi? gercekte cok uyusacagı kacınılmaz olsa bile.
bunlar oluyorsa yolları ayırma vakti gelmiş midir? yoksa arkadaşlar arasında böyle şeyler kaçınılmaz mıdır
şöyle ki; online dating programından tanıştığım biriyle ocak ayında takılmaya başladık. yanyanayken epey eğlendik. o, o zaman Bursa'da yaşıyordu. ailesi istanbuldaydı. istanbula geldiğinde direk benim evime geliyordu. ben de onun yanına birkaç kez Bursa'ya gittim. aklı başında, zeki bir insan. yaklaşık üç ay takıldık. bu süreçte ben ona başkalarıyla görüşüp görüşmediğini sorduğumda hayır demişti. bu konuşmadan sonra 'sevgilim' hitabını kullandı. bunu o ilan etti. ben değil. ama dating appler telefonunda duruyordu. benim de duruyordu ama ben kullanmıyordum. neyse üç ay sonunda hareketlerinden şüphe etmeye başladım. ve kısa kesicem bir date uygulamasında eşleştiği kız ile buluşma planı yaptığını gördüm. bağırış çağırış falan derken evimden gitti. ama o zaman bu ilişkiyi bitirmek istemedim. o da çok pişman olduğunu söyledi. bu konuşmaları yaptıktan sonra o kızla buluştu ve akşamında benim evime geldi. bir şekilde konuştuk ve açık bir şekilde ilişkide olmasını istediğim sınırlardan bahsettim. tamam dedi.
şu an birlikteyiz. yan yanayken mutluyuz ama ben kaygılı bağlanmış bir birey olduğum için olur olmaz her şeyden şüphe ediyorum ve bu benim hayat kalitemi düşürüyor. ilişkinin bitmesini istemiyorum ama içimdeki kaygının bitmesini istiyorum. şu an çok yoğun duyguların olduğu, iletişimin kopmak istenilmediği falan gibi tutkulu bir olayımız yok belki ikimiz de kendi içimizde onarmaya çalışıyoruz.
merak ettiğim şey şu; bu tarz bi deneyim yaşayan olduysa eğer; bu kaygıları atlatmanız ne kadar sürdü. atlatabildiniz mi? tekrar güvenebildiniz mi? zaman mı kaybediyorum çabalayarak. bu düşüncelerden kurtulup kendi tatlı hayatıma sağlıklı bir şekilde alınmış bir kararla ya onunla ya onsuz devam etmek istiyorum çünkü. not: karşı taraf erkek kişisi.
şu an birlikteyiz. yan yanayken mutluyuz ama ben kaygılı bağlanmış bir birey olduğum için olur olmaz her şeyden şüphe ediyorum ve bu benim hayat kalitemi düşürüyor. ilişkinin bitmesini istemiyorum ama içimdeki kaygının bitmesini istiyorum. şu an çok yoğun duyguların olduğu, iletişimin kopmak istenilmediği falan gibi tutkulu bir olayımız yok belki ikimiz de kendi içimizde onarmaya çalışıyoruz.
merak ettiğim şey şu; bu tarz bi deneyim yaşayan olduysa eğer; bu kaygıları atlatmanız ne kadar sürdü. atlatabildiniz mi? tekrar güvenebildiniz mi? zaman mı kaybediyorum çabalayarak. bu düşüncelerden kurtulup kendi tatlı hayatıma sağlıklı bir şekilde alınmış bir kararla ya onunla ya onsuz devam etmek istiyorum çünkü. not: karşı taraf erkek kişisi.
Arkadaşlar diyelim biriyle konuşuyorsunuz, her şey çok güzel ve iş bayağı flört. Konuşma öpücüklerle bitiyor falan her şey süper.
Ertesi gün veya günlerde bir çeşit adeta kara büyü oluyor. Yani ya o kişinin bir akrabasına bir şey oluyor ya can sıkıcı bir şey oluyor, ya bende bir trollük oluyor hadi bunu geçelim. Bunların hiçbiri olmasa sebepsiz bir soğukluk var, yani nasıl desem bir gün önce kaba tabirle yapışan insan, hiçbir sebepsiz koşulsuz ("sen mi dangozlaşıyorsun acaba" diyenler için bunu söylüyorum), "hmm whatever" modunda, hani bir açıklama şey olabilir "önceki gün kendini çok kaptırdı şimdi de guardını alıyor" ama o fazla iyimser geliyor bana böyle "naz yapıyor" diye kendini kandırmak gibi. Sizlere de sormak istedim, teşekkürler.
PS: Sorun, olayın fizik kanunu gibi farklı kişiler ve ortamlarda tekrarlaması.
Ertesi gün veya günlerde bir çeşit adeta kara büyü oluyor. Yani ya o kişinin bir akrabasına bir şey oluyor ya can sıkıcı bir şey oluyor, ya bende bir trollük oluyor hadi bunu geçelim. Bunların hiçbiri olmasa sebepsiz bir soğukluk var, yani nasıl desem bir gün önce kaba tabirle yapışan insan, hiçbir sebepsiz koşulsuz ("sen mi dangozlaşıyorsun acaba" diyenler için bunu söylüyorum), "hmm whatever" modunda, hani bir açıklama şey olabilir "önceki gün kendini çok kaptırdı şimdi de guardını alıyor" ama o fazla iyimser geliyor bana böyle "naz yapıyor" diye kendini kandırmak gibi. Sizlere de sormak istedim, teşekkürler.
PS: Sorun, olayın fizik kanunu gibi farklı kişiler ve ortamlarda tekrarlaması.
Yoksa sabah nasıl kalktiysaniz bütün gün büyük oranda o civarlarda mi ilerliyor?
Hep baskalarindan sikayet ediyorum, simdi de kendimi yazayim.
Arkadaslar ben su tarz hareketi cok yapiyorum, birisi bana iyi bir hareket yaptiginda rahatsiz oldugum kucuk birsey varsa, hemen tersliyorum.
Gercek hayatimdan ornek,
Dogum gunumde arkadasim bir kagit hazirlamis bana, fotograflar falan eklemis. Ama mesela fotograflardan birinde snoopy, cizgi film karakteri var. Ben hemen sunu yapiyorum " sagol, ben snoopy sevmem. " begenmedigimi de farkettiriyorum. Cunku snoopy'i seven baska bir arkadas (benim en sevmedigim birisi ama onlar bilmiyor) hem o yuzden gicik oldum hem de ben redkit severim, snoopy nedir bi is yapiyosun tam yap bari? Elime alip bakmak bile icimden gelmiyor. Ama uzuluyorum da.
bunu bir tek bu gibi durumlarda yapiyorum ve kendimi tutamiyorum. Fakat bir arkadasim boyle dusunmus olsa, ya iste emek vermis seni dusunmus falan derim.
Ne simdi bu. Kendimden rahatsiz oldum valla, ama bir acidan hakliyim da sadece insanlari kirmamayi nasil basarabilirim?
Arkadaslar ben su tarz hareketi cok yapiyorum, birisi bana iyi bir hareket yaptiginda rahatsiz oldugum kucuk birsey varsa, hemen tersliyorum.
Gercek hayatimdan ornek,
Dogum gunumde arkadasim bir kagit hazirlamis bana, fotograflar falan eklemis. Ama mesela fotograflardan birinde snoopy, cizgi film karakteri var. Ben hemen sunu yapiyorum " sagol, ben snoopy sevmem. " begenmedigimi de farkettiriyorum. Cunku snoopy'i seven baska bir arkadas (benim en sevmedigim birisi ama onlar bilmiyor) hem o yuzden gicik oldum hem de ben redkit severim, snoopy nedir bi is yapiyosun tam yap bari? Elime alip bakmak bile icimden gelmiyor. Ama uzuluyorum da.
bunu bir tek bu gibi durumlarda yapiyorum ve kendimi tutamiyorum. Fakat bir arkadasim boyle dusunmus olsa, ya iste emek vermis seni dusunmus falan derim.
Ne simdi bu. Kendimden rahatsiz oldum valla, ama bir acidan hakliyim da sadece insanlari kirmamayi nasil basarabilirim?
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne oldum, ben 22 yaşında evlendim, ben çocuk yaptığımda senden küçüktüm gibi laflar ediyor sanki erken evlenmek marifetmiş gibi. Ki günümüz koşullarında yine de erken evlendiğimi düşünüyorum ben. Eğitimsiz bir kadın değil bu arada, doktor. Benim annem mesela beni 36 yaşında doğurmuş, o örneği verdim, "annen geç çocuk yaptı diye sen de mi geç yapacaksın" dedi, geç çocuk yapmanın dezavantajlarını sıralayıp durdu.
Maddi açıdan kötü durumda değiliz, muhtemelen çocuk yapsak bir şekilde geçiniriz, yardım edeceğini de söylüyor ama yine de yeterli gelmiyor bana bu. Ben daha kendime bakamıyorum, çocuğa nasıl bakayım? Kendim niye yaşadığımı bilmiyorum, nasıl yeni bir insan dünyaya getireyim? Eşim zaten kendisi hala çocuk gibi benden birkaç yaş büyük olmasına rağmen. Onu da hiç baba olarak hayal edemiyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Maddi açıdan kötü durumda değiliz, muhtemelen çocuk yapsak bir şekilde geçiniriz, yardım edeceğini de söylüyor ama yine de yeterli gelmiyor bana bu. Ben daha kendime bakamıyorum, çocuğa nasıl bakayım? Kendim niye yaşadığımı bilmiyorum, nasıl yeni bir insan dünyaya getireyim? Eşim zaten kendisi hala çocuk gibi benden birkaç yaş büyük olmasına rağmen. Onu da hiç baba olarak hayal edemiyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Sabah kardeşimle asangöre bindik, maskeler takılı. İnerken asansör durdu bir kadın bindi maskesi takılı, binerken en ufak bir çekince göstermedi, bize de sormadı. (Ben genelde soruyorum içeride biri varsa. Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum, neyse.) Sonra asansör bir daha durdu bir kız binmeye niyetlendi maskesi var, kadın "dolu" dedi.
LOL, öyle sert söyledi ki sanki tuvaletteyken biri kapıyı zorluyor gibi. Sonra kardeşimle bana döndü "hayret bir şey ya, görmüyor mu işte asansör dolu" falan bir şeyler söyledi. 2 saniye durdum, dayanamadım, "ee siz binerken de bu asansör doluydu" dedim.
Bir bozuldu, bir anda buz kesti, eheheheh. Asansörden inerken de arkasına bakmadan uzaklaştı. (Binerken "günaydın" demişti nşa'da inerken de "iyi günler" derdi, demedi :))
Şimdi ben hödük müyüm? Yoksa kadın biraz gıcık mıymış? Sizce hangisi?
LOL, öyle sert söyledi ki sanki tuvaletteyken biri kapıyı zorluyor gibi. Sonra kardeşimle bana döndü "hayret bir şey ya, görmüyor mu işte asansör dolu" falan bir şeyler söyledi. 2 saniye durdum, dayanamadım, "ee siz binerken de bu asansör doluydu" dedim.
Bir bozuldu, bir anda buz kesti, eheheheh. Asansörden inerken de arkasına bakmadan uzaklaştı. (Binerken "günaydın" demişti nşa'da inerken de "iyi günler" derdi, demedi :))
Şimdi ben hödük müyüm? Yoksa kadın biraz gıcık mıymış? Sizce hangisi?
yaşadığınız şehirden memnun musunuz? nerede yaşıyorsunuz? nerede yaşamak isterdiniz(yurt içi)
merhaba. fwb olayına sonunda ben de bulaştım. aradan bi zaman geçtikten sonra karşı taraf yavaştan uzaklaşmaya başladı fakat sonlandıralım demedik. son birkaç kez bazı isteklerimi dile getirdim ister istemez ve her seferinde istemediğini söyledi. yani öpüşme, sarılma vs var ama sex yok. aklında başkaları varmış ve o yüzden istemiyormuş. neden sonlandırmadığımızı sordum net bi cevap alamadım. elimdeki güzel bir şeyi neden kaybedeyim dedi. sonlandırırsak da yasaklamış olcaz ve daha çok isteyeceğim dedi. hani ortada bir şey olduğu da yok aslında, neyi kaybetmiş olcaz anlamadım. neyse en sonunda ben sonlandıralım dedim ve sonlandırdık ama arkadaşlığımız devam ediyor sözde. aslında bu işin bitmesini istemediğimi söyledim ama bir şey olduğu da yok deyip sonlandırdım. yalnız biliyorum ki dudaklarına yapışsam hayır diyemeyecek.
sonradan tekrar başlama olasılığı nedir?
sonradan tekrar başlama olasılığı nedir?
Hello
Evde ilk buluşmada ne giymeli ? Ne giyersek kötü olur ? Ne giyersek uygun olur. Ev sahibi benim. Kadın kişisi.
Evde ilk buluşmada ne giymeli ? Ne giyersek kötü olur ? Ne giyersek uygun olur. Ev sahibi benim. Kadın kişisi.
Kadın tarafı son sınıfa gidiyor. Çalışmak istiyordu ama pandemiden dolayı iş bulamadı. Ailesinden aldığı az miktarda parayla geçinmeye çalışıyor. Kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışan kimseye eyvallahı olmayan bir kadın. Erkek tarafı kadından yaşça büyük. İşi gücü oturmuş, belli bir hayat standartı var ve maddi durumu iyi. Gezme, yeme içme gibi ortak faaliyetleri erkek karşılamak istiyor. Hatta kadına biraz maddi yardım da yapmak istiyor. Acıdığı için değil kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Zor durumda kalmasın ihtiyaçlarını karşılasın diye yani onu düşündüğü sevdiği için. Öbür türlü erkeğin aklı kadında kalıyor onun için endişeleniyor. Kadın bundan çok rahatsız oluyor. Gurur yapıyor erkek bütün hesapları ödediğinde ona para verdiğinde utandığını söylüyor ve kabul etmiyor. Ne ortak harcamalarda para ödemesini ne de ek olarak para vermesini istemiyor. Bu konudan dolayı ikisinin arasında sürekli kavga çıkıyor. Erkek sık sık hediye alıyor ama kadın artık erkeğin aldığı kolye gibi hediyelerde bile sorun çıkartır hale geldi. Bu konu dışında aslında hiçbir sorunları yok. Nasıl oluyor para işleri sevgililikte? Denge nasıl sağlanabilir? Kadına para almanın gurur kırıcı olmadığı nasıl anlatılabilir?
Diyelim ki öldünüz, diğer tarafta sizi bir yapım ekibi karşılıyor. Bütün hayatını kaydettik, otur birlikte izleyelim, kayda değer yerlerini kesip filme de senin ismini vererek arsivleyelim, lazım olur" diyor.
Her şey tamam, diyorlar ki "Türü ne olsun, ne diyelim?" (Arşivi filmlerin türlerine göre kategorilere ayırıyorlarmis)
Her şey tamam, diyorlar ki "Türü ne olsun, ne diyelim?" (Arşivi filmlerin türlerine göre kategorilere ayırıyorlarmis)
Bununla ilgili olarak sanırım Ekşişeyler'de bir yazı vardı.
Aslında iyi bir insan olmak bir tercih değil de o insanın doğası kaynaklı bir mecburiyettir diyordu. Biraz vurucu bir tespitti. Zaten kötü olamadığınız/olamayacağınız için iyisiniz diyordu özetle.
Hatırlayan eden varsa bir link çok tatlı olur. Teşekkürler.
Aslında iyi bir insan olmak bir tercih değil de o insanın doğası kaynaklı bir mecburiyettir diyordu. Biraz vurucu bir tespitti. Zaten kötü olamadığınız/olamayacağınız için iyisiniz diyordu özetle.
Hatırlayan eden varsa bir link çok tatlı olur. Teşekkürler.
2014'te 1.12 btc ve 72 litecoinim varmıs 950 lira tanesi o zaman tabi... yükselmiyor diye sattım.. (ss atıldı farzedin vallahi dogru)
Şu geldi aklıma. 16-17-18-19 yasında bir ergensin ve teknolojiyi seviyorsun, bitcoin diye bisi cıkmıs, alıyosun 3-4 tane borsada bekliyor oyle..
Sonra yıl 2021 oluyor ve bitcoinler aklına gelıyor, 4 bitcoini satıp 2 milyon tl ile hayatı kolay moda alıyorsun falan.
Var mı böyle seyler? varsa cok harika bir sey lan cidden bakın helal o para o cocuga ileriyi gördüğü için. Dusunmek bile bunu sevindiriyor beni...
var mı çevrenizde?
Şu geldi aklıma. 16-17-18-19 yasında bir ergensin ve teknolojiyi seviyorsun, bitcoin diye bisi cıkmıs, alıyosun 3-4 tane borsada bekliyor oyle..
Sonra yıl 2021 oluyor ve bitcoinler aklına gelıyor, 4 bitcoini satıp 2 milyon tl ile hayatı kolay moda alıyorsun falan.
Var mı böyle seyler? varsa cok harika bir sey lan cidden bakın helal o para o cocuga ileriyi gördüğü için. Dusunmek bile bunu sevindiriyor beni...
var mı çevrenizde?
soru baslikta aslinda. borc harc derken bi de pandemi vs hepten artik cildiricam. ne yedigim yemekten keyif alabiliyorum ne uyudugum uykudan. surekli bi gerileme hissi surekli bi noksanlik. ikinci bi beceri is yapayim diyorum konstrasyon sifir. koca bi bok cukurunun icinde oturuyor gibi hissediyorum. ne yapmali da cildirmamali bu hayatta?
tesekkurler.
tesekkurler.