6 Aydır süren bi ilişkim var. Neredeyse tüm bu zamandır beraber benim evimde yaşıyorduk sonra o şehir değiştirmek zorunda kaldı(haziranda dönecek). Ailelerle tanıştık herşey çok iyiydi vs derken Konu evlilik noktasına geldi. İkimiz de bunu istediğimizi söyledik o “ ben aradığım kadını buldum eminim bundan sensin, bazen karım olduğunu düşünüyorum çok mutlu oluyorum” falan dedi. bi gün yüzük ölçümü sordu. “Şimdi önünde diz çökmeyeceğim asıl almak istediğim yüzüğü değil ama bağlılığımı göstermek için başka bir yüzük alcam evlilik provası gibi düşün dedi” dedi. Ben de “teşekkürler ince düşünmüşsün ama ben zaten yüzük kullanmıyorum, hem evliliğin provası olmaz ki olacaksa bi yüzük olur” dedim. Çocuk muyuz çünkü yani. Ben 31 o 28. İki taraf da işinde gücünde insanlarız. Neyse sonra o da bana hak verdi “tamam ben bu yüzük işini en kısa zamanda çözcem” falan dedi. Konu kapandı.
Neyse şimdi tekrar haziranda yanına gelcem beraber yaşıycaz falan diyor. E hani evlenecektik şimdi neden tekrar “beraber yaşayacağız” olduk??
-kezban mode on-
Onu çok seviyorum, beraber yaşamaktan fazlasını istediğimizi ve bunu hakkettiğimizi sanıyordum. Onun da böyle düşündüğünü sanıyordum. Bu ne şimdi? Sizce trolleniyor muyum?
-kezban mode off-
Teşekkürler
Neyse şimdi tekrar haziranda yanına gelcem beraber yaşıycaz falan diyor. E hani evlenecektik şimdi neden tekrar “beraber yaşayacağız” olduk??
-kezban mode on-
Onu çok seviyorum, beraber yaşamaktan fazlasını istediğimizi ve bunu hakkettiğimizi sanıyordum. Onun da böyle düşündüğünü sanıyordum. Bu ne şimdi? Sizce trolleniyor muyum?
-kezban mode off-
Teşekkürler
kendim dahil erkek bedenini iğrenç bulurum. hatta kadınlar ne buluyorlar bu erkeklerde anlamam ama işte nasıl oluyorsa her kadın bir iğrenç erkeği kendine eş seçebiliyor.
şekilsiz şukulsuz iğrenç varklıklar.
gel gelelim ya kadınlar öyle değil nasıl oluyorsa her biri farklı bir estetik kaygı ile yaratılmış gibiler.
instagramda keşfete bir basıyorum ya instagram artık beni nasıl tanıyorsa bu makyaj delisi, guaj boyayalarla süslenmiş kadınları atıyor
sıfır makyaj + doğal ışıkta çekilmiş kadınları önüme çıkartıyor, böyle baka kalmamak elde değil.
yani bende sıfır erkek profil olduğu için soruyorum,
böyle erkek profillerde var mı? kadınların bakakaldığı? örnek atabilir misiniz?
şu mesela hangi düzeyde bir kadın için?
uğruna suç işlerim mi?
arasa belki yarın dönerim mi?
www.instagram.com
şekilsiz şukulsuz iğrenç varklıklar.
gel gelelim ya kadınlar öyle değil nasıl oluyorsa her biri farklı bir estetik kaygı ile yaratılmış gibiler.
instagramda keşfete bir basıyorum ya instagram artık beni nasıl tanıyorsa bu makyaj delisi, guaj boyayalarla süslenmiş kadınları atıyor
sıfır makyaj + doğal ışıkta çekilmiş kadınları önüme çıkartıyor, böyle baka kalmamak elde değil.
yani bende sıfır erkek profil olduğu için soruyorum,
böyle erkek profillerde var mı? kadınların bakakaldığı? örnek atabilir misiniz?
şu mesela hangi düzeyde bir kadın için?
uğruna suç işlerim mi?
arasa belki yarın dönerim mi?
www.instagram.com
tabi aldatmanın sınırları her ilişkiye ve ilişkinin tipine göre değişir ama işte ben sizin görüşünüzü merak ettim.
Herkese selamlar. Direk konuya giriyorum. Çalıştığım yerin yanında bakkal işleten bir kız var, ilk karşılaştığımızda hoşuma gitmişti, numarasını istemiştim ama veremem diyerek instagramını vermişti. Sonra takibe başladım ve aynı gün mesaj attım ama cevap yazmadı. Erte gün mesajımı görüp görmediğini sordum, görmemişimdir falan diyerek ciddi bir ifade ile savsakladı. Sonra ben de pek siklemedim. 2 aylığına kayboldu, geri geldi zaman bile ben sigaramı alıp, parayı veeip çıkıyordum.(konuşmayı sevmeyen ve selam vermeyen bir tipim) son 2 haftadır beni görünce gülümsüyor, hemen sigaramı uzatıyor. Daha dün ben para uzattığımda parayı bir süre alamadı, gülümseyip, yere bakarak kalakaldı 3-4 saniye. Bugün benim sigaramın kalmadığını, aradığını falan söyledi. Ben de tamam dedim çıktım.
Sorum: ne oluyor amk?
Hergün tek kelime etmeden alışveriş yaptığım kız aniden böyle davranmaya başladı. Gerçi numarasını istediğim zamanlarda saçım uzundu ve pek yakışmıyordu. Yaşlanmadan deneyeyim dedim ama vazgeçtim. Ama yine de saçını kestirdi diye de hoşlanılmaz ki.
Sorum: ne oluyor amk?
Hergün tek kelime etmeden alışveriş yaptığım kız aniden böyle davranmaya başladı. Gerçi numarasını istediğim zamanlarda saçım uzundu ve pek yakışmıyordu. Yaşlanmadan deneyeyim dedim ama vazgeçtim. Ama yine de saçını kestirdi diye de hoşlanılmaz ki.
Yeni görüstügüm kiz 4. bulusmamizda "Eski erkek arkadasim evlilik teklif etmisti ama kabul etmedim." dedi. Sonra ne oldu diye sorunca, "Bir süre daha devam ettik, toksik bir iliskiye dönüstü ve sonra kötü sekilde ayrildik." tarzi bir seyler söyledi. Hic beklemiyordum böyle bir sey anlatmasini, biraz hassas bir mevzu gibi gördündü, daha cok soru sormaya cekindim. Simdi oturup tekrar o konuyu acmak da istemiyorum. Biraz saskinim, cevremde hic normal iliskisi devam ederken evlilik teklifi alip bunu reddetmis bir kadin, ya da teklifi reddedilen bir erkek tanimadigim icin sanirim biraz anlamakta güclük cekiyorum. Anladigim kadariyla bu olay cok uzak olmayan bir gecmiste, iki taraf da 30'lu yaslardayken yasanmis. Eski iliskiler konusunu hic kafaya takan bir insan degilim, cok da merak etmem, konuyu da kendi acti zaten. Fakat yine de agzimin tadi kacti gibi hissediyorum, haksiz miyim?
Ve hic evlenmemis kadın ilişkisine ne dersiniz?
Kadın tarafı benim ama ben daha kabul etmeli miyim bilmiyorum,
Aile ,çevre vs. tepki verecek bundan da cekiniyorum
Bir yandan da ciddiye giden bir ilişki var ve benim kafam çok karışti
Keşke hiç evlenmeseydi diyorum:(
Ek olarak şu an farklı ulkelerdeyiz bu da ayrı bir sorun:/
Kadın tarafı benim ama ben daha kabul etmeli miyim bilmiyorum,
Aile ,çevre vs. tepki verecek bundan da cekiniyorum
Bir yandan da ciddiye giden bir ilişki var ve benim kafam çok karışti
Keşke hiç evlenmeseydi diyorum:(
Ek olarak şu an farklı ulkelerdeyiz bu da ayrı bir sorun:/
daha nasıl ifade edebilirdim bilmiyorum ama. içimden kelime anlamıyla (literally) HİÇBİR şey yapmak gelmiyor. birkaç şey dışında (coinlerde paramı kaybetmiştim aylar önce ama artık onu da takmıyorum aklıma bile gelmiyor açıp bakmak ne oldu diye) öyle büyük bir derdim yok. hatta şu aralar tam istediğim gibi gidiyor her şey. düzenimi, evi barkı oturttum, yarım bıraktığım okula bile afla geri döndüm. işimden memnunum, spor yapacak ve kısmen okula gidecek kadar vaktim oluyor gün içinde.
buna rağmen yazla birlikte yaklaşık 4 aydır sabah kalkıyorum işe gidiyorsam işe gidiyorum, gitmiyorsam genelde erken uyanıyorum 8 gibi, 12ye 1e kadar elimde telefona bakıyorum, oyun ya da finans programları falan da yok, sosyal medya, youtube vs. sonra bir şeyler yiyorum sonra gene telefon, tv arada uyukluyorum, sonra tekrar yemek yiyorum yatıyorum. faydalı bir şey asla yapmıyorum, yeni bir şey izlemek, dışarı çıkmak, etkinliğe katılmak, spora bile gitmeyi bıraktım neredeyse. işe gittiğimde de işimi erkenden bitirmeme rağmen evde sıkıldığım için 6-7de çıkıyorum oyalanıp. Haftasonu son zamanlarda markete bile gitmemeye başladım. işin tuhafı hiçbir şey yapmamama rağmen sıkılmıyorum da, zaman çok hızlı geçtiği için üzülüyorum o kadar.
otuz yaşındayım ilk defa bu kadar boşlukta hissediyorum, üniversitedeyken de çok boş yaşadım gene insan içine çıkmadığım günler olurdu ama derse giderdim bir şey yapardım. şu an dönmek için can attığım okulda aldığım derslere gitmek, makale okumak, spora gitmek hepsi zulüm geliyor. sadece işe gitmekten ve çalışmaktan keyif alıyorum. olan işi bitirmekten fazla çalışmanın hiçbir fayda sağlamadığı ve beklenmediği bir işim olduğu için de çok çalışmamın hiçbir faydası olmuyor ne yazık ki. hatta aylar sonrasını da önceden halletmiş olduğum için sadece o gün gelen şeyleri yapıp gene internette telefonda salak salak dolanıyorum.
bu zamana kadar hep kendimi zorlayarak bir şeyler yaptım, spor yapmak olsun iş bulmak olsun. diğer yandan bakıyorum millet kıçını yırtıp kendini yurtdışına atıyor, yüksek lisans yapıyor, sosyalleşiyor etc. içimde zevk aldığım şeyler için bile bir çaba göstermek gelmiyor. m*asturbasyon ya da s*ks bile yapasım yok. artık psikolojim bozulmaya başladı cumadan beri hiç evden çıkmadım. sadece yarın işe gideceğim için mutluyum o kadar.
durumu belki biraz yazıya dökersem üzerinde düşünürüm bir şekilde eyleme geçerim vs diye de yazdım bunları. nasıl aşıyoruz bu durumu? tatile falan gideyim dedim ama param yok, olanı binancede rehin olduğu ve birkaç yıl dokunmayacağım için. yeni bir şey izleyeyim desem saniyesinde sıkılıyorum, bilgisayar oynamayalı aylar oldu çok istememe rağmen.
buna rağmen yazla birlikte yaklaşık 4 aydır sabah kalkıyorum işe gidiyorsam işe gidiyorum, gitmiyorsam genelde erken uyanıyorum 8 gibi, 12ye 1e kadar elimde telefona bakıyorum, oyun ya da finans programları falan da yok, sosyal medya, youtube vs. sonra bir şeyler yiyorum sonra gene telefon, tv arada uyukluyorum, sonra tekrar yemek yiyorum yatıyorum. faydalı bir şey asla yapmıyorum, yeni bir şey izlemek, dışarı çıkmak, etkinliğe katılmak, spora bile gitmeyi bıraktım neredeyse. işe gittiğimde de işimi erkenden bitirmeme rağmen evde sıkıldığım için 6-7de çıkıyorum oyalanıp. Haftasonu son zamanlarda markete bile gitmemeye başladım. işin tuhafı hiçbir şey yapmamama rağmen sıkılmıyorum da, zaman çok hızlı geçtiği için üzülüyorum o kadar.
otuz yaşındayım ilk defa bu kadar boşlukta hissediyorum, üniversitedeyken de çok boş yaşadım gene insan içine çıkmadığım günler olurdu ama derse giderdim bir şey yapardım. şu an dönmek için can attığım okulda aldığım derslere gitmek, makale okumak, spora gitmek hepsi zulüm geliyor. sadece işe gitmekten ve çalışmaktan keyif alıyorum. olan işi bitirmekten fazla çalışmanın hiçbir fayda sağlamadığı ve beklenmediği bir işim olduğu için de çok çalışmamın hiçbir faydası olmuyor ne yazık ki. hatta aylar sonrasını da önceden halletmiş olduğum için sadece o gün gelen şeyleri yapıp gene internette telefonda salak salak dolanıyorum.
bu zamana kadar hep kendimi zorlayarak bir şeyler yaptım, spor yapmak olsun iş bulmak olsun. diğer yandan bakıyorum millet kıçını yırtıp kendini yurtdışına atıyor, yüksek lisans yapıyor, sosyalleşiyor etc. içimde zevk aldığım şeyler için bile bir çaba göstermek gelmiyor. m*asturbasyon ya da s*ks bile yapasım yok. artık psikolojim bozulmaya başladı cumadan beri hiç evden çıkmadım. sadece yarın işe gideceğim için mutluyum o kadar.
durumu belki biraz yazıya dökersem üzerinde düşünürüm bir şekilde eyleme geçerim vs diye de yazdım bunları. nasıl aşıyoruz bu durumu? tatile falan gideyim dedim ama param yok, olanı binancede rehin olduğu ve birkaç yıl dokunmayacağım için. yeni bir şey izleyeyim desem saniyesinde sıkılıyorum, bilgisayar oynamayalı aylar oldu çok istememe rağmen.
Merhabalar duyuru ailesi.
Yıllardır kurtulamadığım ve hiç sevmediğim bir olayım var; biriyle "ilk görüşme" öncesindeki süreçte aşırı bir gerginlik hissi çöküyor üstüme. Rutin uyku düzenimi bozacak, iştahımı kaçıracak, nabzımı normalden yükseltecek kadar etkiliyor. Bunun temelinde de "beğenilmeme/reddedilme" türü hayal kırıklığı endişeleri yatıyor. Ben kendim görüşmeye değer bulduğum insanları her açıdan çok beğendiğim için görüşmek istiyorum, işin o tarafı benim açımdan tamam oluyor yani.
Pandemi sağolsun uzun zamandır bu tanışmalarım tamamen de dating app'lere yönelmiş durumda. Biriyle görüştüğümüzde pozitif geri dönüş alış yüzdem gayet yüksek seviyelerde diyebilirim, yani beğenilme ve alaka görme konusunda büyük problemler yaşamayan bir erkeğim. İlişki, takılma vs. azımsanmayacak oranda bunları yaşıyorum. Fakat her yeni insanla yüz yüze ilk görüşme öncesinde aynı sıkıntılı hisler çöküyor, sanki her şey hayatımda ilk kez olacakmış gibi bir hale geliyor.
37 yaşındayım, lisede beni bir kızla tanıştıracaklarında da aynı şey olurdu, o yıllardan beri bu huyumda hiç değişim olmadı :) Mesela yarın yine biriyle görüşeceğiz Bumble'dan, 3 gündür gerim gerim geriliyorum. Bugün iştahım da kaçtı. "Alkol al, rahatlatır" harici bu duygulardan kurtuluş yok mu ya? Var mı benim gibi görüşme öncesi süreçte böyle kasılanlar?
Yıllardır kurtulamadığım ve hiç sevmediğim bir olayım var; biriyle "ilk görüşme" öncesindeki süreçte aşırı bir gerginlik hissi çöküyor üstüme. Rutin uyku düzenimi bozacak, iştahımı kaçıracak, nabzımı normalden yükseltecek kadar etkiliyor. Bunun temelinde de "beğenilmeme/reddedilme" türü hayal kırıklığı endişeleri yatıyor. Ben kendim görüşmeye değer bulduğum insanları her açıdan çok beğendiğim için görüşmek istiyorum, işin o tarafı benim açımdan tamam oluyor yani.
Pandemi sağolsun uzun zamandır bu tanışmalarım tamamen de dating app'lere yönelmiş durumda. Biriyle görüştüğümüzde pozitif geri dönüş alış yüzdem gayet yüksek seviyelerde diyebilirim, yani beğenilme ve alaka görme konusunda büyük problemler yaşamayan bir erkeğim. İlişki, takılma vs. azımsanmayacak oranda bunları yaşıyorum. Fakat her yeni insanla yüz yüze ilk görüşme öncesinde aynı sıkıntılı hisler çöküyor, sanki her şey hayatımda ilk kez olacakmış gibi bir hale geliyor.
37 yaşındayım, lisede beni bir kızla tanıştıracaklarında da aynı şey olurdu, o yıllardan beri bu huyumda hiç değişim olmadı :) Mesela yarın yine biriyle görüşeceğiz Bumble'dan, 3 gündür gerim gerim geriliyorum. Bugün iştahım da kaçtı. "Alkol al, rahatlatır" harici bu duygulardan kurtuluş yok mu ya? Var mı benim gibi görüşme öncesi süreçte böyle kasılanlar?
Almanya için Dating Uygulaması önerisi
whoshothesheriff #1537774
Herkese selamlar,
Almanya'da kullandığınız, duyduğunuz, güzel insanlarla tanışmama aracı oldu vs. dediğiniz Date uygulamaları var mıdır? Varsa ve yeşillendirebilirseniz çok sevinirim.
Teşekkürler şimdiden
Almanya'da kullandığınız, duyduğunuz, güzel insanlarla tanışmama aracı oldu vs. dediğiniz Date uygulamaları var mıdır? Varsa ve yeşillendirebilirseniz çok sevinirim.
Teşekkürler şimdiden
Sevgiliyle romantik bir gün nasıl olmalı? Anı romantik kılan detayları merak ediyorum.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Eskiden beri aşık olduğum hatun kişi ile yaklaşık bi 40 gündür falan tekrar konuşmaya başladık. Biraz agrasivitesi yüksek bi kişi. Doktora yapıyor ve proje için başka bir şehire bir haftalığına gitti. Gitmeden önce de bu stresli dönemlerde çok sinirli olduğunu ve kırıcı olabildiğini söyledi. Çok yoğun olacağını ve her şeyi bir hafta sonra döndüğü zaman anlatacağını söyledi. Ben de tamam dedim kolay gelsin. Bir hafta yarın dolacak ve hiçbir şey yazmadık birbirimize aramadık da. Ben aşırının aşırısı meşgul olduğunu söylediği için aramadım. Kendi zaten aramadı. Doktora tezi aralıkta bitiyor. Merak ettiğim doktora tezi olan herkes böyle mi yani yemek yiyecek zaman bulamıyorlar mı? Ya da günde bi 5 dk bi insana nasılsın demek bu kadar mı vakitlerini alıyor ve doktora sürecinde bu kadar gergin oluyorlar?
evet. tam olarak böyle tarif edebilirim. sıkışıp kaldım bir ilişkide.
eskiden böyle şeyler duyunca ayrıl ya derdim. ayrıl. nolucak. o kadar kolay değilmiş. seviyorum çünkü hala onu. değer veriyorum. özlüyorum. merak ediyorum. ama aşık mıyım? gelmiyor içimden. eskisi gibi kur yapmak gelmiyor mesela içimden. cıvıl cıvıl sohbetler de etmiyorum artık. öyle. çok enerjik de değilim yanına giderken. ama diyorum ya, bir yanım hala seviyor onu.
bir yanım da işte.. korkuyor. yani yeniden yalnız kalmaktan korkuyor. onun gidişiyle açılacak boşluğun beni yutmasindan korkuyor. onsuz olmayalı çok uzun zaman oldu. tek başıma kalacak olmaktan korkuyorum. ve merak da ediyorum, acaba o özlem dediğim, sevgi dediğim onu o olduğu için mi, yoksa beni yalnızlığa düşüp kafayı yemekten kurtarıyor olduğu için mi?
aslında bilmiyorum da. yalnızlığa düşüp kafayı yiyecek miyim? ne malum. ama ne bileyim. olmadı değil çünkü eskiden. ve onsuz kalmayalı gerçekten öyle uzun zaman oldu ki. yani onsuz hayatımın olduğu kısımlarda ben çocuktum zaten. onunla büyüdüm, büyüdük.
şu sıralar onu da üzüyorum galiba. o hala iyi. neşeli. özlüyor, seviyor, kur yapıyor. belli. ama bende o enerji kalmadı artık. utanıyorum da ama içimde ben de özlüyorum onları. yeni bir ilişkinin heyecanı, birisiyle yeniden öyle cıvıl cıvıl olabilmek.. ama hepsi buraya bağlanmıyor mu diyorum kendime. yani aşk sönüp böyle bir duyguya, bağlılığa dönüşüyordur belki de. nereye kadar flört, yeni insanlar.. bir yerde durulmak lazım diyorum. sonra da diyorum ki daha gençsin. ne durulması.
bir soru yok. iç dökmek istedim. belki başından böyle bir şey geçenler varsa anlatır. yoksa da bir şeyler anlatmak isteyenler anlatsın, konuşalım dertleşelim.
eskiden böyle şeyler duyunca ayrıl ya derdim. ayrıl. nolucak. o kadar kolay değilmiş. seviyorum çünkü hala onu. değer veriyorum. özlüyorum. merak ediyorum. ama aşık mıyım? gelmiyor içimden. eskisi gibi kur yapmak gelmiyor mesela içimden. cıvıl cıvıl sohbetler de etmiyorum artık. öyle. çok enerjik de değilim yanına giderken. ama diyorum ya, bir yanım hala seviyor onu.
bir yanım da işte.. korkuyor. yani yeniden yalnız kalmaktan korkuyor. onun gidişiyle açılacak boşluğun beni yutmasindan korkuyor. onsuz olmayalı çok uzun zaman oldu. tek başıma kalacak olmaktan korkuyorum. ve merak da ediyorum, acaba o özlem dediğim, sevgi dediğim onu o olduğu için mi, yoksa beni yalnızlığa düşüp kafayı yemekten kurtarıyor olduğu için mi?
aslında bilmiyorum da. yalnızlığa düşüp kafayı yiyecek miyim? ne malum. ama ne bileyim. olmadı değil çünkü eskiden. ve onsuz kalmayalı gerçekten öyle uzun zaman oldu ki. yani onsuz hayatımın olduğu kısımlarda ben çocuktum zaten. onunla büyüdüm, büyüdük.
şu sıralar onu da üzüyorum galiba. o hala iyi. neşeli. özlüyor, seviyor, kur yapıyor. belli. ama bende o enerji kalmadı artık. utanıyorum da ama içimde ben de özlüyorum onları. yeni bir ilişkinin heyecanı, birisiyle yeniden öyle cıvıl cıvıl olabilmek.. ama hepsi buraya bağlanmıyor mu diyorum kendime. yani aşk sönüp böyle bir duyguya, bağlılığa dönüşüyordur belki de. nereye kadar flört, yeni insanlar.. bir yerde durulmak lazım diyorum. sonra da diyorum ki daha gençsin. ne durulması.
bir soru yok. iç dökmek istedim. belki başından böyle bir şey geçenler varsa anlatır. yoksa da bir şeyler anlatmak isteyenler anlatsın, konuşalım dertleşelim.
iki aday var. birisiyle yeni tanışılmış. hoşsohbet, güzel, iyi de eş olur ama heyecan hiç yok. diğeri ise yuzune bakarken dahi bu yaştaki koca bir adamın yüreğini pırpır ettiriyor ama eş olur mu konusu tam bir muamma. adamın başından berbat bir evlilik geçmiş, maceralara aksiyona doymuş. daha çok detay var anlatılması gereken tabi ki ama ana hatlar bu şekil.
şimdi bu adam hangi yoldan gitsin. sakin ama garantili yoldan mı, yoksa uçurumlu ama manzarası güzel yoldan mı :)
şimdi bu adam hangi yoldan gitsin. sakin ama garantili yoldan mı, yoksa uçurumlu ama manzarası güzel yoldan mı :)
Bir aile whatsap grubunuz var. Oraya sanatsal bir çalışmanızı atıyorsunuz. Herkes yorumunu yazıyor.
Babanız 66 yaşında hemen üstüne alakasız bir siyaset makalesi atıyor. (Çalışmanızla ilgili asla bir yorum yapmıyor)
Ve özelden herhangi bir konuda bir şey yazdığınızda size cevap yazmıyor. (Tamam, olur, bakalım, teşekkürler gibi(teşekkür kelimesini zaten günlük hayatta ağzından hiç duymadınız)
Grupta herkesin yazdığı (başsağlığı dileme, birisi bir okul kazanmış, gibi temel şeylere herkes yazıyor, kendi yazmıyor.)
Ve bu insan topluluğa da hitap eden, iş yöneticisi, konuşmacı birisi. Bilerek yazmıyor yani kısacası.
Kendini ağırdan satıyor, çocuklarını şımartmak istemiyor, grup gönderisine yetişemiyor desek gündelik hayatta da aferin, sizi seviyorum, yaparsını eskiden beri yok. Daima bir işin risklerini anlatır. Lafı yapamazsına getirir. Sürekli etrafındakileri kendi hedefi doğrultusunda manipüle eder. Para konusunda acayip kaygılı. Mal varlığı olsa da hiç yokmuş gibi davranır. Acıtasyon yapmayı sever. Hayır der ters hareket yaparsan tehdit eder, sinirlenir.
Muhatap öz çocukları, torunları. Çok kırıcı oluyor.
Siz ne düşünürsünüz?
Babanız 66 yaşında hemen üstüne alakasız bir siyaset makalesi atıyor. (Çalışmanızla ilgili asla bir yorum yapmıyor)
Ve özelden herhangi bir konuda bir şey yazdığınızda size cevap yazmıyor. (Tamam, olur, bakalım, teşekkürler gibi(teşekkür kelimesini zaten günlük hayatta ağzından hiç duymadınız)
Grupta herkesin yazdığı (başsağlığı dileme, birisi bir okul kazanmış, gibi temel şeylere herkes yazıyor, kendi yazmıyor.)
Ve bu insan topluluğa da hitap eden, iş yöneticisi, konuşmacı birisi. Bilerek yazmıyor yani kısacası.
Kendini ağırdan satıyor, çocuklarını şımartmak istemiyor, grup gönderisine yetişemiyor desek gündelik hayatta da aferin, sizi seviyorum, yaparsını eskiden beri yok. Daima bir işin risklerini anlatır. Lafı yapamazsına getirir. Sürekli etrafındakileri kendi hedefi doğrultusunda manipüle eder. Para konusunda acayip kaygılı. Mal varlığı olsa da hiç yokmuş gibi davranır. Acıtasyon yapmayı sever. Hayır der ters hareket yaparsan tehdit eder, sinirlenir.
Muhatap öz çocukları, torunları. Çok kırıcı oluyor.
Siz ne düşünürsünüz?
Sorunların baş gösterdiği bir ilişkiye anlaşarak ara vermek, tarafların bir süre birbirini özlemesi, belki de yokluklarında değerini daha da bir fark etmeleri gibi şeyler, bir ilişkiyi kurtarabilir mi?
Yoksa bu ara verme kararı sonu belli olan bir filmin, yani o ilişkinin bitişinin bir adımı olmaktan öteye gidemez mi?
Ne düşünüyorsunuz?
Yoksa bu ara verme kararı sonu belli olan bir filmin, yani o ilişkinin bitişinin bir adımı olmaktan öteye gidemez mi?
Ne düşünüyorsunuz?
Fakülteden bir hocam ulaştı erkek bir kuzeninin eşi bir süredir kendisini aldatıyormuş. Karısının fake hesabını şans eseri telefonu açık iken şüphelenip yakalıyor ama o an görüntü falan alamıyor çaktırmadan bırakıyor.
Gördüğü kadarı ile yakınlarda bir adam ile kendilerine ev açmışlar. Kendisi işteyken bu kadın arkadaşıma gidiyorum deyip o evde diğer adam ile takılıyorlarmış, yoğurt lazım mı ekmem lazım mı diye konuşmalarını falan da görmüş.
Şimdi boşanma yoluna gitmek istiyor ama bana şeyi sordu, elimizde hem eşinin fake hesabı hem de adamın fake hasabının adresleri var.
Bunlara girilip de konuşmaları delil olarak alabilir miyiz? Ücreti mukabilinde yapabilir misin diyor. Ben de öyle bir şey mümkün mü bilmiyorum hocam hiç girişmedim belki fake bir link atılır, oltalama yapılır açılan linke hesap bilgileri isteni o şekilde alınabilir ama başka nasıl olur bilmiyorum bir araştırayım dedim.
Şimdi bunun için kendi çabalarıyla bir şekilde birisi yardımıyla hesaplara girmek mantıklı mı? Yapılabilir mi?
Yoksa savcılığa durumu anlatsak bu fake hesaplara girebilme yetkileri var mı? Eğer varsa hiç gerek yok aksiyona onlar ulaşsın işte.
Gördüğü kadarı ile yakınlarda bir adam ile kendilerine ev açmışlar. Kendisi işteyken bu kadın arkadaşıma gidiyorum deyip o evde diğer adam ile takılıyorlarmış, yoğurt lazım mı ekmem lazım mı diye konuşmalarını falan da görmüş.
Şimdi boşanma yoluna gitmek istiyor ama bana şeyi sordu, elimizde hem eşinin fake hesabı hem de adamın fake hasabının adresleri var.
Bunlara girilip de konuşmaları delil olarak alabilir miyiz? Ücreti mukabilinde yapabilir misin diyor. Ben de öyle bir şey mümkün mü bilmiyorum hocam hiç girişmedim belki fake bir link atılır, oltalama yapılır açılan linke hesap bilgileri isteni o şekilde alınabilir ama başka nasıl olur bilmiyorum bir araştırayım dedim.
Şimdi bunun için kendi çabalarıyla bir şekilde birisi yardımıyla hesaplara girmek mantıklı mı? Yapılabilir mi?
Yoksa savcılığa durumu anlatsak bu fake hesaplara girebilme yetkileri var mı? Eğer varsa hiç gerek yok aksiyona onlar ulaşsın işte.
bi arkadasim var. universitede birlikte okuduk ama kendisi bitirmedi. 4 yillik diplomasi yok. calistigim yere basvurdu. bana elbet sorarlar. bi sey demeyi dusunmuyorum bu konuda. sizce yalanda payim olur mu? bana olur gibi geliyor. sonucta bolum arkadasindi e bitirmemis haberin yok muydu denir mantik olarak. napsam?
not: napican evrak tesliminde dedim. kayip diye gecistiricem, sonra aciklicam durumu. benden vazgeceklerini sanmam. diploma olmadan da o isi yaparim sonucta diyor. o kismi dogru. bi muhendislik isi falan degil bu.
not: napican evrak tesliminde dedim. kayip diye gecistiricem, sonra aciklicam durumu. benden vazgeceklerini sanmam. diploma olmadan da o isi yaparim sonucta diyor. o kismi dogru. bi muhendislik isi falan degil bu.
Birkaç hafta önce bir olaya şahit oldum. Arkadaşlar ve arkadaşların arkadaşları falan grup olarak bir yemeğe gidecektik. Ben bizimkileri almaya gittim, öğrendim ki birinin hoşlandığı kız da orada olacakmış. Bu da evde hazırlanıyor, ama ne hazırlanma; soruyor soruşturuyor ne yapayım ne giyeyim falan diye, baya heyecanlı. Neyse, giydirdik süsledik falan gittik. Sonra kız, sen tut resmen dalga geç çocukla. Yani dalga geçmek derken, ortamı bozan garip bir şey değildi ama tamamen "arkadaşlar arası" ortama uygun bir yaklaşım. Sadece bir an çocuğun gözünde bir bakış yakaladım, böyle tam bir hayal kırıklığının resmi, bir an ama.
Nasıl kalbim kırıldı, nasıl kötü hissettim, nasıl etkilendim anlatamam. Kendime yapılan hiçbir şey beni öyle etkilememişti.
Her neyse bu olaydan sonra saçmalamaya başladım. Örneğin birkaç gün önce yerel ürün satan bir yerden tereyağı aldım, yağ bir tuhaftı acı gibi. İade edeyim dedim sonra aklıma geldi acaba belki orda duran kadın dükkanını çok seviyor, yağını falan beğenerek oraya koyuyor da birisi beğenmeyip getirirse kalbi kırılacak, üzülecek falan gibi hissettim iade etmedim. Gözümde böyle elinde tereyağıyla depoya gidip sessizce iki damla ağladığı falan canlandı teyzenin.
Başka bir sefer butik, şirin bir cafede yediğim hamburgerin köftesi baya balık kokuyordu, ama buram buram. Ne alaka işte... Baktım garsonlar baya güleç falan, dedim acaba şimdi söylesem beğenmedi burgerimizi diye içerlerler mi... Demedim bir şey.
Deli saçması tabi, eş zamanlı olarak bunun da farkındayım ama engel olamıyorum. Fena travma yaşadım nedense :D çıkmıyor ağzımdan.
Geçer mi acaba bu kendi kendine.
Nasıl kalbim kırıldı, nasıl kötü hissettim, nasıl etkilendim anlatamam. Kendime yapılan hiçbir şey beni öyle etkilememişti.
Her neyse bu olaydan sonra saçmalamaya başladım. Örneğin birkaç gün önce yerel ürün satan bir yerden tereyağı aldım, yağ bir tuhaftı acı gibi. İade edeyim dedim sonra aklıma geldi acaba belki orda duran kadın dükkanını çok seviyor, yağını falan beğenerek oraya koyuyor da birisi beğenmeyip getirirse kalbi kırılacak, üzülecek falan gibi hissettim iade etmedim. Gözümde böyle elinde tereyağıyla depoya gidip sessizce iki damla ağladığı falan canlandı teyzenin.
Başka bir sefer butik, şirin bir cafede yediğim hamburgerin köftesi baya balık kokuyordu, ama buram buram. Ne alaka işte... Baktım garsonlar baya güleç falan, dedim acaba şimdi söylesem beğenmedi burgerimizi diye içerlerler mi... Demedim bir şey.
Deli saçması tabi, eş zamanlı olarak bunun da farkındayım ama engel olamıyorum. Fena travma yaşadım nedense :D çıkmıyor ağzımdan.
Geçer mi acaba bu kendi kendine.
gecen bi aksam istanbulun tekinsiz bilinen bi semtine gitmem gerekti. metrobusle bi yere kadar gidip oradan otobus minibus yapilacakmis gitmeden ogrendim. yolda otobus bekle falan derken zaten yol uzun baya gec oldu saat, hava karardi ve bilmedigim bi yerdeyim.
minibusu bosverdim taksi ariyorum. yuruyorum bu arada bi yandan cunku taksiler durmuyor. bir an isiklari yanan bi taksi gordum yani arac kenarda ama belli soforu bi yere kadar gitmis gelecek. bakkaldan bi adam cikti. baktim taksinin soforuymus. bos mu dedim hemen. "kor musun bosum hahaha" dedi taksici. saat ilerledi, acim bi de, eve donucem bi ton yol daha, dedim kittie sus ve bin bu araca.
araca bindik son ses muzik acildi. taksici duymuyor beni. kisar misiniz nereye gidecegimizi duymuyorsunuz dedim. gene guldu. kisti. neyse soyledim. "amma sinirlisin sen oyle hahaha" dedi.
5 dk gecti. bi kiz yolun orda arac bekliyor. belki taksi bile beklemiyordu. yaninda da birileri var cunku. bana minibus bekliyorlar gibi geldiler. bizim taksici "yaa dur su kizi da alayim, bu saatte araba zor buralarda" dedi. yagmur yok, kar yok yani. neyse, ben bi sey diyemeden kiza nereye dedi. ve gel sen de dedi kiza. kiz da sagol abi diyip on koltuga gecti hemen.
benim yolum degisecek mi dedim. yok ayni yol dedi. kiz oraliymis. o semtten. nereye gidiyorsun dedi bana kiz. soyledim. ben de ondan hemen sonra inicem ayni yol merak etme dedi.
kiz bagira cagira sagolasin abi falan diyip duruyor. bi minnet, bi minnet. bedava gidecek sanki diyorum icimden o an. bunlar bu arada semtin sorunlarindan falan bahsediyorlar muhabbeti de kurdular bagir cagir. bi yanda da muzik var ya ondan bu bagirislar. harika bi yolculuk yapiyorum.
bi yerde durdu. geldik dedi. baktim aradigim yer. kac para dedim. taksimetre 50 tl gosteriyor. -simdi bu kiz isten cikmis belli. 50-60 tl verecegi bi taksi beklemiyordu bence.-
neyse 100 verdim. bana 50 lira geri verdi. ben de 50 liranin hepsini mi alicaksin dedim. taksimetreyi gosterdi, "e yani hahaha" dedi. yok hani iki kisi olduk ya biz dedim. e gerisini de ondan alicam dedi.
ne guzel hesap yapiyosunuz siz dedim guldum ben de alayci bi tonda ve indim. neyse bu da bana ders olsun dedim. arkamdan da taksimetreyi gordun ne istiyosun sen anlamadim diye seslendi, cevap vermedim donup. yol boyu susmayan kiz da suspus oldu bu arada.
bir: taksici nasil boyle teklifsizce yolcu alabildi? ilk kez karsilastim.
iki: bu kiz benden sonra hadi 15 tl daha versin cok cok. e diger yolu bedavaya gelmedi mi
uc: kiz da hic bindigi yerden gidecegi yere en az 60 lira verecek hava yoktu. o kiz bi isten cikmis evine gidiyor. e plaza vs calisani da degil yani. kiz neye guvendi de bindi, nasil anladi karli bi yolculuk olacagini. (bu kismi hissettiklerim dogrultusunda sordum)
not. kizin dikkat cekici bi guzelligi, cazibesi falan yok. normal kiz. hani taksici hoslandi aldi da diyemem.
minibusu bosverdim taksi ariyorum. yuruyorum bu arada bi yandan cunku taksiler durmuyor. bir an isiklari yanan bi taksi gordum yani arac kenarda ama belli soforu bi yere kadar gitmis gelecek. bakkaldan bi adam cikti. baktim taksinin soforuymus. bos mu dedim hemen. "kor musun bosum hahaha" dedi taksici. saat ilerledi, acim bi de, eve donucem bi ton yol daha, dedim kittie sus ve bin bu araca.
araca bindik son ses muzik acildi. taksici duymuyor beni. kisar misiniz nereye gidecegimizi duymuyorsunuz dedim. gene guldu. kisti. neyse soyledim. "amma sinirlisin sen oyle hahaha" dedi.
5 dk gecti. bi kiz yolun orda arac bekliyor. belki taksi bile beklemiyordu. yaninda da birileri var cunku. bana minibus bekliyorlar gibi geldiler. bizim taksici "yaa dur su kizi da alayim, bu saatte araba zor buralarda" dedi. yagmur yok, kar yok yani. neyse, ben bi sey diyemeden kiza nereye dedi. ve gel sen de dedi kiza. kiz da sagol abi diyip on koltuga gecti hemen.
benim yolum degisecek mi dedim. yok ayni yol dedi. kiz oraliymis. o semtten. nereye gidiyorsun dedi bana kiz. soyledim. ben de ondan hemen sonra inicem ayni yol merak etme dedi.
kiz bagira cagira sagolasin abi falan diyip duruyor. bi minnet, bi minnet. bedava gidecek sanki diyorum icimden o an. bunlar bu arada semtin sorunlarindan falan bahsediyorlar muhabbeti de kurdular bagir cagir. bi yanda da muzik var ya ondan bu bagirislar. harika bi yolculuk yapiyorum.
bi yerde durdu. geldik dedi. baktim aradigim yer. kac para dedim. taksimetre 50 tl gosteriyor. -simdi bu kiz isten cikmis belli. 50-60 tl verecegi bi taksi beklemiyordu bence.-
neyse 100 verdim. bana 50 lira geri verdi. ben de 50 liranin hepsini mi alicaksin dedim. taksimetreyi gosterdi, "e yani hahaha" dedi. yok hani iki kisi olduk ya biz dedim. e gerisini de ondan alicam dedi.
ne guzel hesap yapiyosunuz siz dedim guldum ben de alayci bi tonda ve indim. neyse bu da bana ders olsun dedim. arkamdan da taksimetreyi gordun ne istiyosun sen anlamadim diye seslendi, cevap vermedim donup. yol boyu susmayan kiz da suspus oldu bu arada.
bir: taksici nasil boyle teklifsizce yolcu alabildi? ilk kez karsilastim.
iki: bu kiz benden sonra hadi 15 tl daha versin cok cok. e diger yolu bedavaya gelmedi mi
uc: kiz da hic bindigi yerden gidecegi yere en az 60 lira verecek hava yoktu. o kiz bi isten cikmis evine gidiyor. e plaza vs calisani da degil yani. kiz neye guvendi de bindi, nasil anladi karli bi yolculuk olacagini. (bu kismi hissettiklerim dogrultusunda sordum)
not. kizin dikkat cekici bi guzelligi, cazibesi falan yok. normal kiz. hani taksici hoslandi aldi da diyemem.
Aynı şehirde yaşayan, 30+ yaşlarda, ilişkileri gayet mutlu mesut gitmekte olan bir çift düşünelim. Bu tip bir süreçte bir zamandan sonra beraber yaşamak, ilişkide olması gereken midir sizce?
Taraflardan birinin "Ben beraber yaşayabilmemizi istiyorum artık. Bu olmayacaksa da devam ettirmek istemiyorum" tavrı nasıl karşılanmalıdır?
Taraflardan birinin "Ben beraber yaşayabilmemizi istiyorum artık. Bu olmayacaksa da devam ettirmek istemiyorum" tavrı nasıl karşılanmalıdır?
Merhaba. Kız kardeşim Hollanda'da yaşayıp çalışıyor, oradaki Hollandalı sevgilisiyle evlilik kararı almışlar. Biz henüz tanımıyoruz kendisini. Önümüzdeki günlerde müstakbel eşini ailemizle tanıştırmak için beraber Türkiye'ye geleceklermiş.
Daha önce kardeşimin hiçbir erkek arkadaşıyla tanışmışlığım olmamıştı, şimdi böylesi bir tanışma ilk olacak. Şu aşamada iki noktayı merak ediyorum;
1. Tanışma günümüzde abi olarak adama karşı nasıl bir çizgide olmam gerektiğini pek kestiremiyorum şu an. Mesafeli mi olayım, sıcakkanlı mı davranayım?
2. Kendisi 33 yaşında bir Hollandalı. Neticede farklı kültürlerden olan insanlarız. Bu türde bir olayın ilk tanışması kapsamında kendisiyle neler konuşsak, neler üzerine muhabbet edilebilir?
Daha önce kardeşimin hiçbir erkek arkadaşıyla tanışmışlığım olmamıştı, şimdi böylesi bir tanışma ilk olacak. Şu aşamada iki noktayı merak ediyorum;
1. Tanışma günümüzde abi olarak adama karşı nasıl bir çizgide olmam gerektiğini pek kestiremiyorum şu an. Mesafeli mi olayım, sıcakkanlı mı davranayım?
2. Kendisi 33 yaşında bir Hollandalı. Neticede farklı kültürlerden olan insanlarız. Bu türde bir olayın ilk tanışması kapsamında kendisiyle neler konuşsak, neler üzerine muhabbet edilebilir?
mesela evlenmediyse pişman olur mu? çocuk istemezse sonradan pişman olur mu? bir sürü kişiyle imkanı olduğu halde sevişmezse sevişmediği için sevişirse de seviştiği için pişman olur mu? hayatın sizce ölçüsü nedir?
(7)
"Şimdi bir şey demiyorum ama bunun hesabını soracağım" edası nasıl verilir?
ya ben lan neyse #1535218
mesela iş yerinde müdürünüz bir yamuk yaptı.
"neden böyle yaptın." dediniz, "ben öyle uygun gördüm." deyip gülümsedi.
dayak, hakaret vs. olmaz. belki haklıyken haksız duruma düşülür.
öyle bir tavır takınmalısınız ki o anda, müdür anlamalı ki "bu adam bunu kenara yazdı, hesabını soracak..."
ne yapardınız?
ben böyle bir şey yaşamadım ama öğrenmek istiyorum.
"neden böyle yaptın." dediniz, "ben öyle uygun gördüm." deyip gülümsedi.
dayak, hakaret vs. olmaz. belki haklıyken haksız duruma düşülür.
öyle bir tavır takınmalısınız ki o anda, müdür anlamalı ki "bu adam bunu kenara yazdı, hesabını soracak..."
ne yapardınız?
ben böyle bir şey yaşamadım ama öğrenmek istiyorum.
sevgilinizin size cinsel yolla bulasan ama tehlikeli bir strain olmayan bir hastalik bulastirdigini, korunmasiz olarak beraber olduktan sonra soylemesine mi daha cok bozulursunuz; yoksa bunu sadece birkac saatligine tanidigi ve o kadar da hoslanmadigi biriyle yine de korunmasiz olarak birlikte oldugu icin kaptigini ogrenmenize mi?
gerekcelendirirseniz daha enteresan olur.
gerekcelendirirseniz daha enteresan olur.
Çok eskiden beri aşık olduğum kızla konuşmaya baladım. Yalnız ben bi 10 yıl oldu herhangi bi dinim yok. Yalnız bu kişi bazen bana laf vuruyor dinle alakalı. Bugün de Tanrıya inanmıyorsun ya mesela dua ederken kimden nasıl istiyorsun dedi. Ben de kimseden bir şey istemediğimi söyledim ve bu konuyu neden sürekli açtığını sordum. Sonra tamam açmadım konu falan dedi kapattık. Din konusunun kendisi için önemli olduğunun farkında olduğumu, bu konuda elimden gelen bir şey olmadığını, belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim. Yani bazen de şöyle düşünüyorum doğru olmadığını bilerek bütün dünya salak da bi tek ben mi akıllıyım, tüm dünya neredeyse bir yaratıcıya inanıyor. Siz hepiniz ben tek gibi bi durum var gibi oluyor. Ama sonra bilimsel olarak yaklaştığım zaman bu aklıma gelen şey de uçup gidiyor.
Bu din konusunu onu da kırmadan nasıl çözerim ?
Bu din konusunu onu da kırmadan nasıl çözerim ?
Herkesin daha da bireyselleştiği, Bu hayat pahalılığında nasıl sevgili bulup evleniyorsunuz ? Ayrıca bu kadar enerjik nasıl oluyorsunuz ?Ben kendimi bildim bileli o derece bir enerjim yok. İnsanlara bakıp şaşırıyorum gerçekten. :)
lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)
salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim. bi gun bana sendeki vucut bende olsa neler giyrrdim sen giyinmeyi hic bilmiyosun falan demisti. haftada bir serbest kiyafetti okul. orada goruyordu. etek, elbise giymeliymisim.
universitede 4 yilimi kot-tisort-konversle gecirdim. ama saclarimi hep yapardim, makyaja da cok merakliydim. gotik falan da degil, seftali pembe tonlari falan kullanirdim. yani demek istedigim maskulen bi havam falan yoktu. diploma torenine beyaz duz bi elbise (hicbir ozellligi yok, dumduz beyaz) altina topuklu bi ayakkabi. sac, makyaj yine kendim yapmistim. bi kiz beni gordu. en sonunda seni bi sik gorduk mu demisti guzel gorduk mu demisti oyle bi sey. onunla birlikte bikac kisi daha beni goruyor vauvv diyip sasiriyorlardi ciddi ciddi. cok pespayeymisim demek ki diyorum 4 yil. halbuki baskalari da kotla falan gelirdi ama onlara ayni tepki verilmiyordu.
gecen bi yere gittik arkadaslarla hafta sonu. koyu lacivert kot, beyaz duz tisort, spor ayakkabi ve pahali bi cantam var buyukce cok arada kullaniyorum. klasik bi canta. onu taktim. bana gore o canta ustumdekileri yukseltti. ama bi arkadas yahu soyle bi yere gelmisiz giydigin seye bak dedi. hic modadan anlamiyormusum. zevkime de guvenirdim ama demek ki disaridan cok kotu gozukuyor bu "sade" halim.
sade sik kavramini yanlis anlamisim galiba jkjdk
diger arkadaslar hep elbise giymis. bunu diyen kiz da.
isin sirri illa elbise mi yani? nerde yanlis yapiyorum? sade giyinenler iyi gozukemiyor mu? sizin detaylariniz neler gunluk olarak?
salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim. bi gun bana sendeki vucut bende olsa neler giyrrdim sen giyinmeyi hic bilmiyosun falan demisti. haftada bir serbest kiyafetti okul. orada goruyordu. etek, elbise giymeliymisim.
universitede 4 yilimi kot-tisort-konversle gecirdim. ama saclarimi hep yapardim, makyaja da cok merakliydim. gotik falan da degil, seftali pembe tonlari falan kullanirdim. yani demek istedigim maskulen bi havam falan yoktu. diploma torenine beyaz duz bi elbise (hicbir ozellligi yok, dumduz beyaz) altina topuklu bi ayakkabi. sac, makyaj yine kendim yapmistim. bi kiz beni gordu. en sonunda seni bi sik gorduk mu demisti guzel gorduk mu demisti oyle bi sey. onunla birlikte bikac kisi daha beni goruyor vauvv diyip sasiriyorlardi ciddi ciddi. cok pespayeymisim demek ki diyorum 4 yil. halbuki baskalari da kotla falan gelirdi ama onlara ayni tepki verilmiyordu.
gecen bi yere gittik arkadaslarla hafta sonu. koyu lacivert kot, beyaz duz tisort, spor ayakkabi ve pahali bi cantam var buyukce cok arada kullaniyorum. klasik bi canta. onu taktim. bana gore o canta ustumdekileri yukseltti. ama bi arkadas yahu soyle bi yere gelmisiz giydigin seye bak dedi. hic modadan anlamiyormusum. zevkime de guvenirdim ama demek ki disaridan cok kotu gozukuyor bu "sade" halim.
sade sik kavramini yanlis anlamisim galiba jkjdk
diger arkadaslar hep elbise giymis. bunu diyen kiz da.
isin sirri illa elbise mi yani? nerde yanlis yapiyorum? sade giyinenler iyi gozukemiyor mu? sizin detaylariniz neler gunluk olarak?
7. Geleneksel Ekşi Duyuru Doğum Günü Kutlama Törenine hepiniz hoşgeldiniz.
Diğer senelerde olduğu gibi, bana hediye vermek isteyen sevgili arkadaşlarım aşağıdaki linklerden bağış yapabilirler veya sadece buradan iyi dileklerini iletebilirler. Teşekkürler. Sevgiler.
LÖSEV: www.losev.org.tr
TEMA: www.tema.org.tr
TEGV: tegv.org
Diğer senelerde olduğu gibi, bana hediye vermek isteyen sevgili arkadaşlarım aşağıdaki linklerden bağış yapabilirler veya sadece buradan iyi dileklerini iletebilirler. Teşekkürler. Sevgiler.
LÖSEV: www.losev.org.tr
TEMA: www.tema.org.tr
TEGV: tegv.org
Merhaba. Dün gündüz vakitleri OkCupid'de bir kızla eşleştik. Dolu dolu ve enerjisi bayağı güzel bir sohbet oldu. Akabinde yine dün iletişimin devamı için WhatsApp'a geçtik, sohbet haline oradan devam ettik. Gece sohbet halindeyken ben ona en son bir şey sormuştum ama sesi çıkmamıştı. Olabilir uykuya dalmıştır dedim, çok olağan. Ama böyle bir durum bana olduğunda sabah "Günaydın, şöyle böyle vs." veya bir şekilde gün içerisinde "Merhaba, şöyle böyle vs." şeklinde mutlaka cevap yazarım şahsen. Düzgün iletişim adabı bunu gerektiriyor bana göre.
Bu saate dek o son mesajımın ardından hala sesi çıkmadığı gibi, OkCupid'de de full online kendisi. (Bugün 14 sularına kadar OkCupid'e girmemiştim, bir merak edip girdiğimde online'dı, online kalmaya da devam)
Bir şeyler yazsam mı kendisine? Yoksa yazmadığı sürece ben de ona yazmayıp mevzuyu öylece bıraksam mı? Karar veremedim.
Bu saate dek o son mesajımın ardından hala sesi çıkmadığı gibi, OkCupid'de de full online kendisi. (Bugün 14 sularına kadar OkCupid'e girmemiştim, bir merak edip girdiğimde online'dı, online kalmaya da devam)
Bir şeyler yazsam mı kendisine? Yoksa yazmadığı sürece ben de ona yazmayıp mevzuyu öylece bıraksam mı? Karar veremedim.
Bence sevdiği kişi için beklemeli bir kız. İlk olmak ayrıdır
öss zamaniydi beraber ders falan da calisiyorduk ama bu beni fazla sallamazdi ben baya takmistim kafaya dershanede cikisa denk getirmek icin beklerdim bunu 2-3 saat
Sonra ayni puani aldik neredeyse o tip yazdi ben muhendislik ayrildik
10 yil oldu gormedim. Bir iki kere baktim da ama bulamadim. Gecen hafta instagram şakkk diye karsima cikardi. Profili de acikmis.
Aman tanrim.
Bu seinfeld'de bir bolum vardi jerry liseden turuncu elbiseli bir kizi hatirliyordu cok guzeldi falan diye sonra bulusmaya gidince mahalle karisi cikiyordu.
Aynisi oldu. Kiz doktor olmus ama bu nasil bir pacozluk. Vay be... inanamadim.
Ki ben bu kizi cok guzeldi diye dusunuyordum hep. Zaten kafalarimizda uyusuyordu.
Neyse bana ondan sonra bir hal geldi ;
Ya dedim benim tum secimlerim de boyleyse? Butun kararlarimi yanlis verdiysem? Yanlis degerlendirdiysem ? Genel degerlendirme algoritmam asli da tirtsa?
Bundan nasil emin olabilir insan?
yoksa öss falan derken psikolojik olarak kendimimi baskiladim acaba hatuna ilgi duyarak?
Vay arkadas profiline ikinci kere bakamadim yeminle.
Sonra ayni puani aldik neredeyse o tip yazdi ben muhendislik ayrildik
10 yil oldu gormedim. Bir iki kere baktim da ama bulamadim. Gecen hafta instagram şakkk diye karsima cikardi. Profili de acikmis.
Aman tanrim.
Bu seinfeld'de bir bolum vardi jerry liseden turuncu elbiseli bir kizi hatirliyordu cok guzeldi falan diye sonra bulusmaya gidince mahalle karisi cikiyordu.
Aynisi oldu. Kiz doktor olmus ama bu nasil bir pacozluk. Vay be... inanamadim.
Ki ben bu kizi cok guzeldi diye dusunuyordum hep. Zaten kafalarimizda uyusuyordu.
Neyse bana ondan sonra bir hal geldi ;
Ya dedim benim tum secimlerim de boyleyse? Butun kararlarimi yanlis verdiysem? Yanlis degerlendirdiysem ? Genel degerlendirme algoritmam asli da tirtsa?
Bundan nasil emin olabilir insan?
yoksa öss falan derken psikolojik olarak kendimimi baskiladim acaba hatuna ilgi duyarak?
Vay arkadas profiline ikinci kere bakamadim yeminle.
nasıl çat diye numara istiyonuz siz bi deyiverin hele? az önce bir hatun kişisi ile küçük bir muhabbetimiz oldu. hoş biriydi. konuştuk ettik muhtemelen o da benden hoşlandı ama ayrılırken mal gibi görüşürüz dedim ben. o da iyi akşamlar dedi ve noktayı koyduk. hiç tanımadığım birinin numarasını istemek doğru gelmiyor sanki bana. ya da o durumda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. şey mi demeliyim hoş birisiniz, acaba numaranızı alabilir miyim gibi bir şey mi. ulan niye bu kadar zor geliyor böyle şeyler bana?
Hoşlandığım kişi değil sevgilim. Yarın yurtdışına çıkıyor ve ben haftalardır ağlama krizleri, heyecan nöbetleri geçiriyorum. Zaten bir anksiyete problemim vardı ama bu kez anlam veremiyorum. Sabah kalktığımda yüreğim hoplamış gibi oluyor mesela. Sürekli endişe korku içinde oluyorum. Bir süredir daha iyiydim çünkü meşguliyet aradım kendime ve kafamı dağıttım ama zaman yaklaştıkçaya gitmeden hemeb önce yine kötü olurum da herkesin canını sıkarım diye korkuyorum. Bu heyecan durumuna karşı aktivite, bitki çayı, yiyecek vs önerilere açığım.
Merhaba. Kuzenim ciddi ilişki formatında ilişki yaşadığı çoğu kızı annesiyle tanıştırır mesela, beraber kahvaltıya falan giderler, organizasyon yaparlar. O bunu seviyor, buna alışmış. Ben ise şahsen bu tür şeyleri çok gerekli bulup da kendi hayatında tercih eden biri değilimdir, anca evlilik moduna gireceğim biriyle düşünürüm.
Sizin aile fertlerinizle birlikte plan, program yaptığınız sevgilileriniz oldu mu, genel itibariyle seviyor musunuz bu olayları?
Sizin aile fertlerinizle birlikte plan, program yaptığınız sevgilileriniz oldu mu, genel itibariyle seviyor musunuz bu olayları?
netflix izleye izleye mi böyle oldu bilmiyorum ama bir arkadaşım liseden beri tanıdığı en yakın arkadaşından (hemcinsinden) hoşlandığını söyledi.
bunlar da birbirlerinin evine falan sürekli çift olarak giden tipler; biri 6 yıllık biri 3 yıllık evli.
öğüt almak için de yazmıyorum da ne bileyim, silerim duyuruyu yorumları merak ettim.
bunlar da birbirlerinin evine falan sürekli çift olarak giden tipler; biri 6 yıllık biri 3 yıllık evli.
öğüt almak için de yazmıyorum da ne bileyim, silerim duyuruyu yorumları merak ettim.
selamlar,
medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz seyi de isaretleyecegim. bilmeyenler icin "yazdigim yerlerden hicbiri cikmazsa devletin atadigi yere gidip gorev yapacagim" demektir. 40 secenekten hicbiri siralamama yetmezse herhangi bir yere atanabilirim.
28 yasina kadar istanbuldan ayrilmadim. en fazla yurt disinda vakit gecirdim tr icini pek tanimadim. butun cevrem istanbulda oldu bu sayede. ilkokul, lise ve uniden arkadaslarimla gorusen biriyim. su an ailemin evi var hali hazirda ve ekstradan butun masraflarini ailemin karsiladigi ikinci bir evim daha var. canim isterse ailemde, yalniz kalmak istersem kendi evimde kaliyorum. burda kazandigim para bana tamamen harclik olarak kaliyor fakat sektor cok duzensiz gece gunduzumuz yok ve burda ilerlemek icin yapmam gereken seyler bana aykiri oldugu icin iyice isten sogumus durumdayim.
atama seceneginde baska sehire gitmek beni inanilmaz korkutuyor. hem ogretmen maasinin dusuklugu, kira vermem gerekecek ve yapayalniz kalacagim. diger yandan izin konusunda daha belirli olacak ve yazin yurt disindaki akrabalarimda kalabilirim istedigim kadar. ya da istanbulda kalirim yazlari.
muzikle cok ilgiliyim istanbul hayrani biri olmasam da cogu katildigim etkinlik burada gerceklesiyor ve katilim gosteriyordum. sozun ozu bu konforu yasarken sektor degistirdigim anda aradigim "kendine zaman ayirma, kendi meslegini yapma" isine kavusacagim. muzikte gelismeye calisirim bu sayede. ama kendimi bes yasindaki cocuktan farksiz hissediyorum sorumluluktan korkarim:( hayat tecrubesi anlaminda. belki de bir basima gitmek beni olgunlastirir mi?
ilk kez kontenjana girebildim puanimla ve bu yuzden 41i acmak istiyorum. cesaretlendirebilir misiniz? gercekten sehir disina gitmek o kadar korkunc bir sey mi? istifadan once cok sey icin cabaladim ama karsiligini alamadim. sektorel anlamda en iyisi oldugu icin de baska is geriye ogretmenlik kaldi.
medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz seyi de isaretleyecegim. bilmeyenler icin "yazdigim yerlerden hicbiri cikmazsa devletin atadigi yere gidip gorev yapacagim" demektir. 40 secenekten hicbiri siralamama yetmezse herhangi bir yere atanabilirim.
28 yasina kadar istanbuldan ayrilmadim. en fazla yurt disinda vakit gecirdim tr icini pek tanimadim. butun cevrem istanbulda oldu bu sayede. ilkokul, lise ve uniden arkadaslarimla gorusen biriyim. su an ailemin evi var hali hazirda ve ekstradan butun masraflarini ailemin karsiladigi ikinci bir evim daha var. canim isterse ailemde, yalniz kalmak istersem kendi evimde kaliyorum. burda kazandigim para bana tamamen harclik olarak kaliyor fakat sektor cok duzensiz gece gunduzumuz yok ve burda ilerlemek icin yapmam gereken seyler bana aykiri oldugu icin iyice isten sogumus durumdayim.
atama seceneginde baska sehire gitmek beni inanilmaz korkutuyor. hem ogretmen maasinin dusuklugu, kira vermem gerekecek ve yapayalniz kalacagim. diger yandan izin konusunda daha belirli olacak ve yazin yurt disindaki akrabalarimda kalabilirim istedigim kadar. ya da istanbulda kalirim yazlari.
muzikle cok ilgiliyim istanbul hayrani biri olmasam da cogu katildigim etkinlik burada gerceklesiyor ve katilim gosteriyordum. sozun ozu bu konforu yasarken sektor degistirdigim anda aradigim "kendine zaman ayirma, kendi meslegini yapma" isine kavusacagim. muzikte gelismeye calisirim bu sayede. ama kendimi bes yasindaki cocuktan farksiz hissediyorum sorumluluktan korkarim:( hayat tecrubesi anlaminda. belki de bir basima gitmek beni olgunlastirir mi?
ilk kez kontenjana girebildim puanimla ve bu yuzden 41i acmak istiyorum. cesaretlendirebilir misiniz? gercekten sehir disina gitmek o kadar korkunc bir sey mi? istifadan once cok sey icin cabaladim ama karsiligini alamadim. sektorel anlamda en iyisi oldugu icin de baska is geriye ogretmenlik kaldi.
Cok yakin olmasam da aramin iyi oldugu bir amcam var. Kendisi bazi ailevi konularda duygusuz ve bencilce davraniyor. Bu sebepten dolayi babamla aralari bazen bozuk oluyor. Babam amcamla ilgili olarak bana cok dert yaniyor ve babama temelde hak veriyorum. Sorunlari kendi aralarinda konusarak halletmeleri gerektigini düsünüyorum. Fakat babam bunlarla ilgili amcamla direkt iletisim kurmuyor, onla ilgili sikayetlerini ona acikca söylemiyor, kendi anlamasi lazim, bu yasta adama ne yapacagini da biz mi söyleyecegiz gibi seyler diyor. Fakat ben bu cözümsüzlükten geriliyorum. Tatillerde amcamla vakit gecirmem icap ettiginde babam gitme sunun yanina falan diye laflar söylüyor. Dedigim gibi amcamin süper bir insan olmadigini biliyorum, babamin aralarindaki meselelerde hakli oldugunu da görüyorum ama normal bir amca-yegen iliskisi sürdürebilmek istiyorum. Nasil davranilir böyle durumlarda?
öncelikle yaş 29 cinsiyet erkek konum ankara. malum bu yaşlarda yeni birileriyle tanışmak kolay değil bu sebeple bir süre önce bumble, tinder, okcupid'de hesap açtım toplamda 1 ay civarı aktif kullandım appleri. bu süre zarfında oldukça güzel bulduğum birçok (en azından bana göre makul bir sayıda) kadınla eşleştim ve konuştum. bazen muhabbet hiç ilerlemiyor onlar başta gidiyor zaten de bazılarıyla birkaç gün konuşuyoruz gayet iyi seviyede bir iletişimimiz oluyor. açıkçası ben yazışma işini seven bir insan değilim ama yapıcak bir şey yok bu işler böyle diye kendimi zorluyorum ve bir süre yazışmaya çalışıyorum karşımdaki kişiyle.
3 gün konuştuk görsel olarak beğendim, az çok muhabbet aktı, e o zaman artık bir de canlıda görelim diye buluşma muhabbeti açıyorum ama bir şekilde o buluşma işi olmuyor. ya o ara sınavları yoğunluğu falan oluyor 1 hafta sonrası uygunluktan bahsediyor ama tanımadığım insanla 1 hafta daha yazışma işini sürdüremiyorum ben de. ya da direkt daha erken diyor veya muhabbeti orada kesiyor. direkt evde buluşalım falan da dediğim yok normal bi kafe veya pub buluşması bahsettiğim. ben yüz yüze iletişim insanıyım, tanımadığım birisiyle yazışmak hem çok zor geliyor hem de (bazı insanlar kendini yazışırken de belli etse de) çoğu insanı yüz yüze görmeden size uygun mu, birlikte takılmaktan keyif alır mısınız, bir çekim hisseder misiniz tam anlayamıyorsunuz. o yüzden 2-3 gün yeterince konuşulduysa daha fazlası vakit kaybı bence. bu arada bazılarıyla muhabbet uzun sürse bile biraz zoraki ilerleyebiliyor ama bazıları gayet sıcak ve istekli konuşuyor o da anlaşılıyor. o istekli konuşanlarla bile görüşemedim anlayamıyorum olayı gerçekten.
şunu anlıyorum ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor. talep fazla olduğundan kadının adayları bir eleme sürecine sokması da normal gayet. ama 2-3 gün konuşalım orada artık kararını ver benle ilgili, 1 ay senin eleme sürecini mi bekliycem? karar dediğim de evlenip evlenmeme kararı değil neticede bu çocuğu yüz yüze görüşme aşamasına taşıyım veya taşımayım kararı. olmadı görüştükten sonra gene elersin yüzükle gelmiycez ya buluşmaya.
bir de bana aslında 3 gün yazışmak bile zor geliyor bazı günler o enerjiyi kendimde hiç bulamıyorum kısa bir konuşma sonrası direkt konuyu buluşmaya getiriyorum veya bazen konu o tarz konulara geliyor ben de gelmişken söylüyorum veya baktım kızla muhabbet akmıyor unmatch yapmak yerine belki görüşünce bi elektriklenme yaşanır diye görüşelim diyerek son kurşunu atıyorum. bunlar da olmuyor.
ankara'da tip olarak gayet yakışıklı olduğunu düşündüğüm birkaç arkadaşım da applerle ilgili aynı şeyleri anlatıyor, ancak başka illerde daha güzel kullanım tecrübeleri de duydum. ankara kızlarında mı bir sıkıntı var, bende mi bir hata var, yaklaşım şeklim mi yanlış, tipim mi böyle arada kalmış bir tip (eşleşilmiycek kadar kötü değil ama diğer adaylar arasından öne çıkacak kadar iyi değil) ama o da mantıklı gelmiyor sadece süper yakışıklılar mı iş yapıyor burada? anlayamadım mevzuyu gerçekten sizin yorumunuz nedir?
3 gün konuştuk görsel olarak beğendim, az çok muhabbet aktı, e o zaman artık bir de canlıda görelim diye buluşma muhabbeti açıyorum ama bir şekilde o buluşma işi olmuyor. ya o ara sınavları yoğunluğu falan oluyor 1 hafta sonrası uygunluktan bahsediyor ama tanımadığım insanla 1 hafta daha yazışma işini sürdüremiyorum ben de. ya da direkt daha erken diyor veya muhabbeti orada kesiyor. direkt evde buluşalım falan da dediğim yok normal bi kafe veya pub buluşması bahsettiğim. ben yüz yüze iletişim insanıyım, tanımadığım birisiyle yazışmak hem çok zor geliyor hem de (bazı insanlar kendini yazışırken de belli etse de) çoğu insanı yüz yüze görmeden size uygun mu, birlikte takılmaktan keyif alır mısınız, bir çekim hisseder misiniz tam anlayamıyorsunuz. o yüzden 2-3 gün yeterince konuşulduysa daha fazlası vakit kaybı bence. bu arada bazılarıyla muhabbet uzun sürse bile biraz zoraki ilerleyebiliyor ama bazıları gayet sıcak ve istekli konuşuyor o da anlaşılıyor. o istekli konuşanlarla bile görüşemedim anlayamıyorum olayı gerçekten.
şunu anlıyorum ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor. talep fazla olduğundan kadının adayları bir eleme sürecine sokması da normal gayet. ama 2-3 gün konuşalım orada artık kararını ver benle ilgili, 1 ay senin eleme sürecini mi bekliycem? karar dediğim de evlenip evlenmeme kararı değil neticede bu çocuğu yüz yüze görüşme aşamasına taşıyım veya taşımayım kararı. olmadı görüştükten sonra gene elersin yüzükle gelmiycez ya buluşmaya.
bir de bana aslında 3 gün yazışmak bile zor geliyor bazı günler o enerjiyi kendimde hiç bulamıyorum kısa bir konuşma sonrası direkt konuyu buluşmaya getiriyorum veya bazen konu o tarz konulara geliyor ben de gelmişken söylüyorum veya baktım kızla muhabbet akmıyor unmatch yapmak yerine belki görüşünce bi elektriklenme yaşanır diye görüşelim diyerek son kurşunu atıyorum. bunlar da olmuyor.
ankara'da tip olarak gayet yakışıklı olduğunu düşündüğüm birkaç arkadaşım da applerle ilgili aynı şeyleri anlatıyor, ancak başka illerde daha güzel kullanım tecrübeleri de duydum. ankara kızlarında mı bir sıkıntı var, bende mi bir hata var, yaklaşım şeklim mi yanlış, tipim mi böyle arada kalmış bir tip (eşleşilmiycek kadar kötü değil ama diğer adaylar arasından öne çıkacak kadar iyi değil) ama o da mantıklı gelmiyor sadece süper yakışıklılar mı iş yapıyor burada? anlayamadım mevzuyu gerçekten sizin yorumunuz nedir?
kafede otururken telefona bir baktım x'in cihazı diye bildirim geldi bluetooth'tan. x de kız ismiydi. sizce bu nasıl bir mesaj ? altında ne yatıyor ? etrafıma baktım ama beni kesen bir kız göremedim maalesef.
Soyle dusunelim; birkac (siz deyin 3, ben diyeyim 5 yil) yil once kotu ayrildiginiz sevgiliniz sizinle bir ands iletisime gecti. Flortumsu bir tarzi var, normal bir bulusmaya ok dediniz ne degismis nasil olmus gormek icin. Karsi taraf sizi tekrar istiyor belli ki. Sonrasinda ne olsun isterdiniz?
1-kucuk jestler, niyetini belli eden flortoz tavirlar, kucuk tatliliklar
2-size fikrinizin sorulmasi, ciddili bicimde konuyu masaya yatirma
3-sana gidelim bana gidelim diyerek niyetin belli edilmesi. Gecmiste sevgiliyken her seyi yasamissiniz neticede.
4-hicbir sey konusmadan sizi olcup tartmasi, o taraklarda beziniz olmadigini goruyorsa uzaklasmasi
Donse naparsiniz?
1-kucuk jestler, niyetini belli eden flortoz tavirlar, kucuk tatliliklar
2-size fikrinizin sorulmasi, ciddili bicimde konuyu masaya yatirma
3-sana gidelim bana gidelim diyerek niyetin belli edilmesi. Gecmiste sevgiliyken her seyi yasamissiniz neticede.
4-hicbir sey konusmadan sizi olcup tartmasi, o taraklarda beziniz olmadigini goruyorsa uzaklasmasi
Donse naparsiniz?
Hep hediye olarak kıyafet aldım. Şimdi farklı bir şey almam gerekiyor. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. 25 yaşında bir erkeğe ne hediye alabilirim? Kulaklık, mouse gibi şeyleri var bir sürü. Bütçem max 500 lira. Günlerdir aklıma bir şey gelmiyor. Düzgün bir şey bulamazsam en sevdiği yemeklerden tatlılardan bir hediye sepeti hazırlayacağım. Böyle bir bakım kutusu hazırlamayı düşünüyorum. İçine böyle saç fırçası, cilt bakım ürünleri, şampuan vs. koyabilirim. Ama bu da saçma olabilir.
Arkadaslar simdi benim yakin tarihte düğünüm var. Nisanlimin memleketinde mevlidli düğün ve ardından kina olacak. Daha sonra ben de erkek tarafi olarak nikah yapacağım. Ancak bulunduğum konum gereği burada oyle bir nikah salonu yok ve ailem illaha uzaktan gelenler için yemek olsun isteyince düğün salonunda yapacagiz. Ancak dugun salonunda giriş, gelişme ( nikah töreni) alkışlar, takı ve foto ile is bitecek gibi.
Aranizda hic böyle bir sey rastgelen var mi. Ne bileyim ya oyun olmasin dedik diye sugun salonunda da nikah sacma mi olacak?
Aranizda hic böyle bir sey rastgelen var mi. Ne bileyim ya oyun olmasin dedik diye sugun salonunda da nikah sacma mi olacak?
Muhtmeelen birçoğumuzda olan bu bağlanma sorunlarından haberdarsınızdır.. ben kaçıngan bağlanma sorunundan uzdaribim.. bağlanmama konusunda karşıma en mükemmeli çıksa da bir kusur bulur, yok bununla olmaz diyebilme potansiyelim var. Danışmanlık alıyorum (psikologum başörtülü:) ben değilim) ama psikologumu çok severim, neyse bu başka bir konu.)
Karşımdaki bey bana aşık olduğunu hoşlanfığını ve görüşmelermizin bundan sonraki kısmını ciddi bir gözle yapmamızı istedi. Değilse arkadaşkalmak istemediğini nazik bir dille iletti. Ama gözlwmlediğim kadarıyla bu beyde kaygılı bağlanma durumu var. Görüşmediğimiz zamanlarda çok sık mesajlaşmak istiyor. Bana bir alan tanımayacak gibi..
Buna benzer bir durumda bulundunuz mu. Bem kaçarken o aşırı kovalama eğiliminde.. çok sık bir arada olmak istiyor. Sürekli girift halde..
Bağlanma konusunda da aşağı birkaç tanım bırakıyorum. Benzer bir ilişki yaşamış olanlardan yorumlarını beklerim..
Kaygılı Bağlanma
Kaygılı bağlanan kişiler, partnerlerinden yüksek düzeyde yakınlık, onay ve ilgi bekleme eğilimindedir. Onaylanmama ve reddedilmeye karşı önemli ölçüde duygusallık, endişe ve dürtüsellik sergileyebilirler.
Kaçıngan Bağlanma Stili
Kaçıngan bağlanan kişiler, yakınlık istemek yerine yakınlıktan ve bağ kurmaktan kaçınma eğilimindedirler. Kendilerini kendi kendine yeterli, bağlanma duygularına karşı savunmasız ve yakın ilişkilere ihtiyaç duymayan kişiler olarak görürler.
Karşımdaki bey bana aşık olduğunu hoşlanfığını ve görüşmelermizin bundan sonraki kısmını ciddi bir gözle yapmamızı istedi. Değilse arkadaşkalmak istemediğini nazik bir dille iletti. Ama gözlwmlediğim kadarıyla bu beyde kaygılı bağlanma durumu var. Görüşmediğimiz zamanlarda çok sık mesajlaşmak istiyor. Bana bir alan tanımayacak gibi..
Buna benzer bir durumda bulundunuz mu. Bem kaçarken o aşırı kovalama eğiliminde.. çok sık bir arada olmak istiyor. Sürekli girift halde..
Bağlanma konusunda da aşağı birkaç tanım bırakıyorum. Benzer bir ilişki yaşamış olanlardan yorumlarını beklerim..
Kaygılı Bağlanma
Kaygılı bağlanan kişiler, partnerlerinden yüksek düzeyde yakınlık, onay ve ilgi bekleme eğilimindedir. Onaylanmama ve reddedilmeye karşı önemli ölçüde duygusallık, endişe ve dürtüsellik sergileyebilirler.
Kaçıngan Bağlanma Stili
Kaçıngan bağlanan kişiler, yakınlık istemek yerine yakınlıktan ve bağ kurmaktan kaçınma eğilimindedirler. Kendilerini kendi kendine yeterli, bağlanma duygularına karşı savunmasız ve yakın ilişkilere ihtiyaç duymayan kişiler olarak görürler.
twitter.com
Söyledikleri doğru mu, var mı çevrenizde buna tanık olduğunuz?
Büyük sevip de evlendikten sonra hemen boşanan mesela.
Söyledikleri doğru mu, var mı çevrenizde buna tanık olduğunuz?
Büyük sevip de evlendikten sonra hemen boşanan mesela.
3 yillik evliyoz ve bir oglumuz var. Bir suredir icimde garip bir his vardi ve bir seylerin yolunda gitmedigini hissediyordum. İliskimiz boyunca hic yaomadigim bir sey yaptim ve esimin telefonunu karistirdim. Maalesef whatsappta eskisevgilislye olan yazismalari buldum.gectigimiz hafta yazismislar ve ilk mesajesim atmis. Biraz hal hatir faslindan sonra, beni ve ailesinine kafar sevdigini soylemis ancak eski sevgilisyle olan zamanlarindan da ozlemle bahsetmis. Yazismalarin detayina cok girmeyecegim ama bulusmuslar. Esimin is aekadaslariyla is cikisi bir seyler dedigi bir aksam bir yerlere gitmisler.
Elimayagima.dolandi, icime okuz oturdu resmen. Daha bitmedi. Aralarinda ne gectibilmiyoeum ama ben esime son zamanlarda bir terslik oldugunu hissettigimisoyledim ve boyle bir seyden suphelendigimi ilettim. Tabii ki asla.boyle bir sey olmadigini, arkamdan kesinlikle is cebirmeyecegini soyledi. İnandim. Sadece eski bir dostla bulusmuslar herhalde dedim. Cok hos bir hareket olmasa da fiziksel ya da duygusal bir sey olduguna dair bir kanitda yoktu neticede ama suphe insani bitiriyor.
Bugun yine dayanamadim ve telefonuna baktim. Rehberden eski sevgilisinin ismini ssii. Whatsappta da bir sey yoktu, biraz rahatladim en azindan mesaj alinmis galiba dedim. Ama sonra icime yine bir kusku dustu. whatsappta tumrehberine go, gezdirdim ve eski sevgilisini baska.bir isimle kaydettigini gordum. Profil fotosundan tanidim haliyle.
Su saat oldu hungur hungur agliyorum ne yapicam bilmiyorum. Hayatimda ilk deda basima geliyor ve icimden bir parca sokulmud gibi.
Elimayagima.dolandi, icime okuz oturdu resmen. Daha bitmedi. Aralarinda ne gectibilmiyoeum ama ben esime son zamanlarda bir terslik oldugunu hissettigimisoyledim ve boyle bir seyden suphelendigimi ilettim. Tabii ki asla.boyle bir sey olmadigini, arkamdan kesinlikle is cebirmeyecegini soyledi. İnandim. Sadece eski bir dostla bulusmuslar herhalde dedim. Cok hos bir hareket olmasa da fiziksel ya da duygusal bir sey olduguna dair bir kanitda yoktu neticede ama suphe insani bitiriyor.
Bugun yine dayanamadim ve telefonuna baktim. Rehberden eski sevgilisinin ismini ssii. Whatsappta da bir sey yoktu, biraz rahatladim en azindan mesaj alinmis galiba dedim. Ama sonra icime yine bir kusku dustu. whatsappta tumrehberine go, gezdirdim ve eski sevgilisini baska.bir isimle kaydettigini gordum. Profil fotosundan tanidim haliyle.
Su saat oldu hungur hungur agliyorum ne yapicam bilmiyorum. Hayatimda ilk deda basima geliyor ve icimden bir parca sokulmud gibi.
Bir arkadaşım vardı. Çok saçma sapan bir nedenden dolayı küstük. Aşırı narsist ve egoist biri. Konuyu konuşma çabalarıma rağmen hiçbir şekilde mesajlarıma cevap vermiyor. Bu bende artık bir takıntı haline geldi. Sürekli bu konuyu düşünüyorum, bana yaptığı haksızlık duygusundan bir türlü çıkamıyorum. Sürekli aklımda bu konu var. Çok acımasız biri olduğunu düşünüyorum. Benim ondan bir cevap almamın çok önemli olduğunu artık bu ısrarlı çabamdan anladı ve canımı daha çok yakmak için cevap vermiyor. Bu kadar zalim olduğu için ondan nefret ediyorum. O hayatına devam ediyor, ben devam edemiyorum. bu konuyu nasıl unuturum, böyle bir şey yaşayanınız var mı?
Bir arkadaşım anlattı o iltifat olduğunu savunuyor ben öyle düşünmüyorum. Onun ağzından anlatacağım. "bir gün saçlarımı boyatıp işe gitmiştim. ağlene kadar çalıştık. Müdürümüz öğleden sonra şehir dışına çıktı. çıktıktan yarım saat sonra bir soru sorma bahanesiyle cep telefonumdan aradı. aciliyeti olmayan bir konu. konuşma bitince saçlarınızı fark etmediğimi sanmayın. çok güzel olmuş çok yakışmış dedi." bu kızımızın hoşuna gitmiş iltifat ettiğini düşünmüş. bu arada müdürle aralarında 9-10 yaş gibi ne az ne çok fark varmış ve adamın kendisine ilgisi olduğunu da hissediyormuş. ben taciz olduğunu söyleyince şaşırdı ve hiç öyle düşünmediğini söyledi. hala da öyle düşünüyor ve inatlaşıyor. sizce onu taciz olduğu konusunda nasıl ikna edebilirim?