Eşinden ayrı ya da eşi vefat etmiş, yalnız yaşayan 65+ insanlar sağa sola sarmamak, huzursuzluk yaratmamak adına ne şekilde vakit geçirebilir?
günlük hayatta, daha önce hiç deneyiminiz olmayan bir şeyi yapmanız gerekiyor olsun, bu şey kendi içinde komplike bir sürü adım ve yazılı olmayan kurallar dizisi gerektirsin. mesela emlakçı aracılığıyla ev tutmak, yeni inşa edilen sıfır bir evde faturaları üstüne almak, bir hastaneye gidip tedavi süreçleri içinde olmak, şirket kurmak, sigorta problemleriyle uğraşmak, muhasebeciyle avukatla çalışma gerektiren süreçler içinde olmak vs vs. bunlarla ilgili pratikte işimize yarayacak, neyin nasıl yapılacağını anlatan bilgileri okullar öğretmiyor, aile bireylerinin de bilgisi olmayabiliyor. bir deneyimin bilgisini keşfetmek için internete bakabiliyoruz, bu platformda başlık açabiliyoruz, forumlarda ya da ekşi sözlük'teki "yeni başlayanlar için bla bla" başlıklarında deneyim aktarımları olabiliyor, youtube'ta videolar olabiliyor. daha önce deneyimi olan bir bilene sormak çözüm olabilir ya da hizmet aldığınız yer neresiyse oradan muhattap bulup sorularınıza cevap almak bir yöntem olabilir. aklıma gelen öğrenme şekilleri bunlar. çevrimiçi araştırma şekilleri okay ama her zaman tam aranılan bilgiyi nokta atışı bulamayabiliyorsunuz bu mecralarda. biraz kontrolcü bir yapım var ve içinde olduğum bir sürecin en başında "ama ya şöyle olursa bu nasıl ilerler" sorusunun cevabını bilerek her adımımı atmak istiyorum, öylesi beni güvende hissettiriyor. ama artık insanlarla muhattap olup sürekli yeni bir şeylerin nasıl yapılacağını çözmeye çalışmaktan da ciddi anlamda sıkılmaya başladım çünkü sorularım uzun oluyor. mesela bir muhattaba yazılı ulaşmaya çalışıyorsam o soruları açıklamam, yazıya dökmem bile dev vakit alıyor, karşı taraf da en sonunda ya tam bilgi sahibi çıkmıyor ya da benim kadar ilgili olmuyor ve ben o konuya dair bilgimi allah ne verdiyse deneyimleyerek tecrübe ediyorum. ben çok control freak birisiyim de işlerin akışını sahaya mı bırakmalıyım? yoksa eğitim sistemi zaten bizi hayatın pratiklerinden mahrum bıraktı, içinde bulunduğumuz toplumda da herkes her işi gelişi güzel yapıyor ve kişilerde/kurumlarda know-how birikmiyor ve bunlarla karşılaşmam doğal mı?
1 nisanda sigarayı bıraktım. İçmek isteme ataklarım azaldı gibi ama rüyamda sigara içiyorum son 2 gündür. Bu kadar uzun süre bırakabileceğime inanmıyordum, normalde sabah uyanır uyanmaz sigara içen biriydim. Bu rüya olayını nasıl çözebilirim, kendiliğinden geçmesini beklemek dışında bi taktik var mı?
İstanbul'da memur olarak çalışıyorum. Yaş 29E, bekar. Evden işe işten eve gidip geliyorum, kız arkadaş da yok 1 senedir. Tayin olup gideyim mi diye düşünüyorum.
İstanbul için avantajlar işyerine 20 dk sürede gidiyorum, ev benim kira derdim yok, araba yok.
Başka bir ile gidersem de yine büyükşehirlerden birisine giderim herhalde. Erzurum'a gidip bütün kış kolumu bacağımı kırana kadar kayak yapma fikrim var.
Büyükşehire gitmek istememin sebebi 8 senedir çalışıyorum, artık müdürlük sınavına girme imkanım var. İstanbul'da ortalama 500 müdür alıyorlarsa küçük şehirlerde 3-5 tane anca alıyorlar.
Napim tayin olayım mı yoksa İstanbul'da müdür olup 5 sene daha bekleyip öyle mi gideyim?
İstanbul için avantajlar işyerine 20 dk sürede gidiyorum, ev benim kira derdim yok, araba yok.
Başka bir ile gidersem de yine büyükşehirlerden birisine giderim herhalde. Erzurum'a gidip bütün kış kolumu bacağımı kırana kadar kayak yapma fikrim var.
Büyükşehire gitmek istememin sebebi 8 senedir çalışıyorum, artık müdürlük sınavına girme imkanım var. İstanbul'da ortalama 500 müdür alıyorlarsa küçük şehirlerde 3-5 tane anca alıyorlar.
Napim tayin olayım mı yoksa İstanbul'da müdür olup 5 sene daha bekleyip öyle mi gideyim?
Mecburdum.
Bu şarkının hayatıma girişini,
open.spotify.com
Bir insanın kalbimden gidişini kutluyorum.
Siz niçin?
Afiyet olsun.
Bu şarkının hayatıma girişini,
open.spotify.com
Bir insanın kalbimden gidişini kutluyorum.
Siz niçin?
Afiyet olsun.
Önceleri ilgisi hoşuma gidiyordu. Sonra onu güldürmek, mutlu etmek beni mutlu etmeye başladı. Sonra aslında onun için herkes gibi olduğumu farkettim. Tabi burda baya bi yıkıldım. Birazda kullanılmış hissettim. ortak hiç bir noktamız yokken onu düşünür oldum. Baktım beni üzüyor araya mesafe koydum.
Bu sürede bazı zamanlar mesai dışında aradığı zaman görmezden geldim vs. Kısacası ona verdiğim değeri azaltmak istiyorum. Sabahları ben günaydın nasılsın diye sormasam 3-4 saat konuşmaksızın duruyor.
Hastalığında, yakını hastaneye düştüğünde maddi anlamda zora düştüğünde desteğimi hiç geri çekmedim. O talep etmeden yanında oldum. Doğum günlerini kutladım. O beni hatırlamazken... Elbet o da kendince beni düşündüğü oldu ama benimkiyle kıyaslanamaz tabi.
Bunları hatırladıkça kendime kızıyorum. Kendimi beş paralık ettim diye. Ama buna rağmen gönlüme söz geçiremiyorum. Ben sohbeti başlatınca da devamını getiriyor.
Bu salak kısır döngüden nasıl kurtulurum. Yüreğime nasıl söz geçiririm. Her akşam hüzünlü bir şekilde eve dönüyorum. Zaten iş-ev arası gidip geliyorum. Başkalarıyla tanışma şansım sıfıra yakın. Olsa da süreklilik olmuyor. İnstadan takiptende çıktım ama deli gibi de merak ediyorum. Onu bensiz mutlu görmeyi..
Siz ne yaptınız nasıl yendiniz bunu? Sizin düşündüğünüz birinin umrunda değilken yaşamayı...
Bu sürede bazı zamanlar mesai dışında aradığı zaman görmezden geldim vs. Kısacası ona verdiğim değeri azaltmak istiyorum. Sabahları ben günaydın nasılsın diye sormasam 3-4 saat konuşmaksızın duruyor.
Hastalığında, yakını hastaneye düştüğünde maddi anlamda zora düştüğünde desteğimi hiç geri çekmedim. O talep etmeden yanında oldum. Doğum günlerini kutladım. O beni hatırlamazken... Elbet o da kendince beni düşündüğü oldu ama benimkiyle kıyaslanamaz tabi.
Bunları hatırladıkça kendime kızıyorum. Kendimi beş paralık ettim diye. Ama buna rağmen gönlüme söz geçiremiyorum. Ben sohbeti başlatınca da devamını getiriyor.
Bu salak kısır döngüden nasıl kurtulurum. Yüreğime nasıl söz geçiririm. Her akşam hüzünlü bir şekilde eve dönüyorum. Zaten iş-ev arası gidip geliyorum. Başkalarıyla tanışma şansım sıfıra yakın. Olsa da süreklilik olmuyor. İnstadan takiptende çıktım ama deli gibi de merak ediyorum. Onu bensiz mutlu görmeyi..
Siz ne yaptınız nasıl yendiniz bunu? Sizin düşündüğünüz birinin umrunda değilken yaşamayı...
ne yapacağımı şaşırmış durumdayım.
şimdi olanları tek tek yazmak istemiyorum ama o kadar çok şey yaşadım ki korkmaya başladım. çünkü daha kötü şeyler beni bekliyor.
bu durumu tersine döndürmenin yolu yordamı irfanı nedir arkadaşlar.
help me!
edit: sıkıntı şu ki kendimi durduramıyorum iflah olmaz bir kınamacıyım :(
şimdi olanları tek tek yazmak istemiyorum ama o kadar çok şey yaşadım ki korkmaya başladım. çünkü daha kötü şeyler beni bekliyor.
bu durumu tersine döndürmenin yolu yordamı irfanı nedir arkadaşlar.
help me!
edit: sıkıntı şu ki kendimi durduramıyorum iflah olmaz bir kınamacıyım :(
Selamlar,
Üniversiteyi İstanbul'da okumuş İstanbul'u kısmen seven ve şu an İstanbul dışında yaşan 30 yaşında Mimar bir Kadına ne hediye alınır ?
Tabi ki daha fazla detay,ilgi alanı vs vermek isterdim ancak ben de çok detay bilmiyorum. Daha önce frackistanbul puzzle'ı hediye etmiştim çok çok beğenmişti.
Şimdi iş için onun olduğu şehre gidiyorum bir hediye daha götürmek istiyorum.
Üniversiteyi İstanbul'da okumuş İstanbul'u kısmen seven ve şu an İstanbul dışında yaşan 30 yaşında Mimar bir Kadına ne hediye alınır ?
Tabi ki daha fazla detay,ilgi alanı vs vermek isterdim ancak ben de çok detay bilmiyorum. Daha önce frackistanbul puzzle'ı hediye etmiştim çok çok beğenmişti.
Şimdi iş için onun olduğu şehre gidiyorum bir hediye daha götürmek istiyorum.
Gey bir arkadaşım var ailemin de tanıdığı. Bir tane yazlığımız var bayram tatilinde arkadaşımı çağırdım, babama siz gitmeyecekseniz biz gidelim dedim. Babam tamam dedi.
Sabah aradı beni işte annem o arkadaşımı sevmiyormuş, komşular görürmüş. Ee ne var yani diyorum hoş karşılamazlarmış. Tamamen orda arkadaşının gey olduğu belli diye demeye getiriyor.
Ben de sinirlendim bi daha o eve adımımı atmayacağım sizi de asla bir arkadaşımla tanıştırmayacağım bi daha falan dedim.
Kardeşim de diyor ki sen onlara neden söz hakkı tanıyorsun biz şu tarihte gideceğiz haberiniz olsun de geç dedi ama ben ailemin bu tarz yaklaşımını sindiremiyorum. Güya modern türk ailesi.
Siz olsanız ne yapardınız? Aşırı sinirlendim.
Sabah aradı beni işte annem o arkadaşımı sevmiyormuş, komşular görürmüş. Ee ne var yani diyorum hoş karşılamazlarmış. Tamamen orda arkadaşının gey olduğu belli diye demeye getiriyor.
Ben de sinirlendim bi daha o eve adımımı atmayacağım sizi de asla bir arkadaşımla tanıştırmayacağım bi daha falan dedim.
Kardeşim de diyor ki sen onlara neden söz hakkı tanıyorsun biz şu tarihte gideceğiz haberiniz olsun de geç dedi ama ben ailemin bu tarz yaklaşımını sindiremiyorum. Güya modern türk ailesi.
Siz olsanız ne yapardınız? Aşırı sinirlendim.
Ortalama bir insanın 10dkda anladığı şeyi 1 saatte anlıyorum.
Hiçbir zaman ceo hatta üst düzey yönetici olamayacağım.
Yani çok başarılı olmak için gece gündüz çalışmam lazım ama emeklerimin boşa gitmesi ihtimali çok yüksek, mesela üni sınavına ilk 100e girenler kadar çalışmışımdır.
Hiçbir zaman ceo hatta üst düzey yönetici olamayacağım.
Yani çok başarılı olmak için gece gündüz çalışmam lazım ama emeklerimin boşa gitmesi ihtimali çok yüksek, mesela üni sınavına ilk 100e girenler kadar çalışmışımdır.
Türkiyede yediğim sayılı abur cuburlardan biri. Maliyet filan derken çoğu şey zaten bozdu. Tadelle yine kaliteyi koruyor gibi. Çayla veya kahveyle güzel gidiyor. King size fazla geliyor yalnız.Diger çeşitlerine de pek ısınamadım. Klasik kırmızı olanı seviyorum.
Siz sever misiniz? Hala tercih ediyor musunuz?
Siz sever misiniz? Hala tercih ediyor musunuz?
28-30 yaş arası duyuru hanımefendileri cevaplayabilir mi :)
arada 3 yaş fark var
arada 3 yaş fark var
Fakat hayatın bütün manasızlığı, iç sıkan bütün sebepler üzerime hücum ediyor. Ne fark eder ki, demekten kendimi alamıyorum.
Nasıl duruyorsunuz, nasıl yapıyorsunuz içmeden?
İçim bunalıyor. Can çekişiyorum.
Nasıl duruyorsunuz, nasıl yapıyorsunuz içmeden?
İçim bunalıyor. Can çekişiyorum.
Merhabalar,
Biraz uzun olacak bu konuda özür dilerim ve vaktinizi ayırdığınız için ayrıca teşekkür ederim.
Şuan bir ilişkim var yaklaşık 8 aydır birlikteyiz ama sürekli bir şeyler bende yerine oturmadı. Bana karşı çok umursamaz biri, kimi zaman çok değersiz hissediyorum yanındayken ve bazen rahat olamıyorum. Çok deniyorum belki sıkıntısı vardır o yüzden böyledir diye çok çabalıyorum yada görmezden geliyorum. Onunla bu konuyu konuşunca sana öyle geliyor yok öyle bişey seni seviyorum aşığım gibi laflar ediyor fakat ne zaman yanıma gelse hep bir sorundan bahsediyor örneğin nasılsın diyorum seni gördüm daha iyiyim demek yerine yol şöyleydi x böyleydi yoruldum sıkıldım sürekli şikayetçi ve isyankar davranıyor. Anlıyorum hayat zor ama ben onu zaten kısıtlı bir zamanda görüyorum çünkü uzaktan ilişki yürütüyoruz ve kırk yılın başında yan yana gelince böyle şeyler duymak keşke gelmeseydin keyfi bozmasaydın dedirtiyor insana ne yalan söyleyim şimdi kimsenin keyfini bozmak istemem. Sürekli böyle ilerliyor ve bahaneleri bol. Bu süreçte haliyle beni yoruyor boşuna çabalıyor gibi hissediyorum. Nasıl yaklaşmalıyım tavsiyeniz nedir? Ben kadınım ve 24 yaşındayım oysa 27.
Biraz uzun olacak bu konuda özür dilerim ve vaktinizi ayırdığınız için ayrıca teşekkür ederim.
Şuan bir ilişkim var yaklaşık 8 aydır birlikteyiz ama sürekli bir şeyler bende yerine oturmadı. Bana karşı çok umursamaz biri, kimi zaman çok değersiz hissediyorum yanındayken ve bazen rahat olamıyorum. Çok deniyorum belki sıkıntısı vardır o yüzden böyledir diye çok çabalıyorum yada görmezden geliyorum. Onunla bu konuyu konuşunca sana öyle geliyor yok öyle bişey seni seviyorum aşığım gibi laflar ediyor fakat ne zaman yanıma gelse hep bir sorundan bahsediyor örneğin nasılsın diyorum seni gördüm daha iyiyim demek yerine yol şöyleydi x böyleydi yoruldum sıkıldım sürekli şikayetçi ve isyankar davranıyor. Anlıyorum hayat zor ama ben onu zaten kısıtlı bir zamanda görüyorum çünkü uzaktan ilişki yürütüyoruz ve kırk yılın başında yan yana gelince böyle şeyler duymak keşke gelmeseydin keyfi bozmasaydın dedirtiyor insana ne yalan söyleyim şimdi kimsenin keyfini bozmak istemem. Sürekli böyle ilerliyor ve bahaneleri bol. Bu süreçte haliyle beni yoruyor boşuna çabalıyor gibi hissediyorum. Nasıl yaklaşmalıyım tavsiyeniz nedir? Ben kadınım ve 24 yaşındayım oysa 27.
Ailem iyi insanlar ama aşırı derecede baskı ve yargılamayla psikolojik olarak beni çok etkilediler. Hayatımdaki iyi şeylerde bile vicdan azabı gibi acaba kötü mü olacak şüphesi yaşamama sebep oldular Her cümleleri artık batmaya başladı.
Yaşım orta yaş sayılabilir ama kendimi psikolojik açıdan posaya benzetiyorum. Hiçbir şey yapmaya yetecek gücüm yok. Yirmili yaşlardaki biri benden çok daha sağlam bir ruh haline sahiptir. Birinin beni sevme veya kabullenme ihtimalini hayal dahi edemiyorum. Onlardan bir müdahale olmadan hayatımı sürdürme planım var ve çok uzak gözükmüyor.
Benim durumumda olsanız siz ne yapardınız? Tamamen uzaklaşmak ve telefon dahi olabildiğince az görüşmek sizce iyi bir çözüm mü?
Yaşım orta yaş sayılabilir ama kendimi psikolojik açıdan posaya benzetiyorum. Hiçbir şey yapmaya yetecek gücüm yok. Yirmili yaşlardaki biri benden çok daha sağlam bir ruh haline sahiptir. Birinin beni sevme veya kabullenme ihtimalini hayal dahi edemiyorum. Onlardan bir müdahale olmadan hayatımı sürdürme planım var ve çok uzak gözükmüyor.
Benim durumumda olsanız siz ne yapardınız? Tamamen uzaklaşmak ve telefon dahi olabildiğince az görüşmek sizce iyi bir çözüm mü?
Merhaba arkadaşlar, şöyle bir maruzatım olacaktı sizlere.
2 yıldır tanışık, 1.5 yılı aşkın süredir de sevgilim olan hatun kişisiyle işleri hızlandırmaya karar verdik. O ailemle tanıştı, ben onun ailesinden biriyle tanışıcam bu haftasonu. Sonrası da babası vs. var sırada. Ama benim merak ettiğim husus şu, bu evlilik teklifi denen meret hangi aşamada edilir? Ben babasıyla vs. tanıştıktan sonra mı, yoksa 2 aile tanıştıktan sonra mı? Yani nedir bunun tam usülü, sırası. Çevremde yeni sayılabilecek 2 evli çift var ama onlarınki fikir vermek bir yana tam kafamı karıştırdı. Biri daha ailesi kendini tanımadan, tam olarak birlikte olduklarından haberleri dahi olmadan evlilik teklif etti, peşine tanıştı falan. Diğeriyse istemeye çok az kala teklif ettim dedi. İlki çok çok erken, ikincisiyse çok geç geldi. Benim aklımda olan ben ailesiyle, babasıyla tanışırım, o zaten tanışık ama evde ağırlamadık o şekilde gelir bir de. Sonrasında 2 aile ya tanışmadan ya da tanışmanın hemen sonrasında ederim dedim ama hangisi daha uygun bilemedim. Varsa fikir olabilecek olan sevinirim.
Bonus soru; Bu evlilik tekliflerinin kameraya alınması şart mıdır ya? Çevremde evlenen kızların hepsinin videosunu izledim nerdeyse, çoğu takık. Bizimkisi öyle şova, gösterişe çok düşkün değil de yani herkesin varken onun böyle bir anı videosu olmaması kötü mü olur. Yoklayabileceğim bir şey de değil, hafif sürprize de kalsın istiyorum. Video kaydı, aklımdaki teklife pek uygun değil ondan soruyorum. Baş başa özel bir şey olarak planlıyorum.
2 yıldır tanışık, 1.5 yılı aşkın süredir de sevgilim olan hatun kişisiyle işleri hızlandırmaya karar verdik. O ailemle tanıştı, ben onun ailesinden biriyle tanışıcam bu haftasonu. Sonrası da babası vs. var sırada. Ama benim merak ettiğim husus şu, bu evlilik teklifi denen meret hangi aşamada edilir? Ben babasıyla vs. tanıştıktan sonra mı, yoksa 2 aile tanıştıktan sonra mı? Yani nedir bunun tam usülü, sırası. Çevremde yeni sayılabilecek 2 evli çift var ama onlarınki fikir vermek bir yana tam kafamı karıştırdı. Biri daha ailesi kendini tanımadan, tam olarak birlikte olduklarından haberleri dahi olmadan evlilik teklif etti, peşine tanıştı falan. Diğeriyse istemeye çok az kala teklif ettim dedi. İlki çok çok erken, ikincisiyse çok geç geldi. Benim aklımda olan ben ailesiyle, babasıyla tanışırım, o zaten tanışık ama evde ağırlamadık o şekilde gelir bir de. Sonrasında 2 aile ya tanışmadan ya da tanışmanın hemen sonrasında ederim dedim ama hangisi daha uygun bilemedim. Varsa fikir olabilecek olan sevinirim.
Bonus soru; Bu evlilik tekliflerinin kameraya alınması şart mıdır ya? Çevremde evlenen kızların hepsinin videosunu izledim nerdeyse, çoğu takık. Bizimkisi öyle şova, gösterişe çok düşkün değil de yani herkesin varken onun böyle bir anı videosu olmaması kötü mü olur. Yoklayabileceğim bir şey de değil, hafif sürprize de kalsın istiyorum. Video kaydı, aklımdaki teklife pek uygun değil ondan soruyorum. Baş başa özel bir şey olarak planlıyorum.
ne oldu bu tamamen kalktı değil mi? mankenler ne yapıyor peki? işsiz mi kaldılar?
Bir süredir tatsız yaşıyorum.
Hatta uzun bir süredir alkol, iş, alkol, iş modunda dolaşıp duruyorum. Pazar güneri tatilim onda da Excel öğreniyorum. Tamamen iş için. İyi de oldu ama çoğu şeyi kaptım. Neyse bu başka.
Alkol içip gözümü açamayacak durumda eve geliyorum. Sonraki gün uyanıp kendimden nefret ediyorum ama bir yandan da dün iyiydi modunda oluyorum. Bu motivasyon beni alköle etmem için motive ediyor-du. Üç gündür içmiyorum. Tamı tamına üç gün. Helal olsun.
Şimdi de depresyondayım, unutuldum, aldatılmış olmaktan şüpheleniyorum ama bu da başka konu.
İşim gereği erken uyanmam gerekmiyor diye öğlene kadar uyuyorum.
Alkol yok diye çok yemeye başladım.
Sipor salonuna kayıt oldum ama adım atmadım (4 ay oldu)
Şimdi hayatı sorguluyorum.
Yarın erken uyanıp sahil kenarında yürümeye düşünüyorum yahut kalkıp vapura binmeyi. Sırf hayatın telaşına insanlarla beraber dahil olabilmek umuduyla.
Aklınıza gelen ne var, başka ne yapayım?
Yarın spora da başlayabilirim.
Bir şekilde ilerlemek zorundayım. Hepimiz öyle deyil mi?
Hatta uzun bir süredir alkol, iş, alkol, iş modunda dolaşıp duruyorum. Pazar güneri tatilim onda da Excel öğreniyorum. Tamamen iş için. İyi de oldu ama çoğu şeyi kaptım. Neyse bu başka.
Alkol içip gözümü açamayacak durumda eve geliyorum. Sonraki gün uyanıp kendimden nefret ediyorum ama bir yandan da dün iyiydi modunda oluyorum. Bu motivasyon beni alköle etmem için motive ediyor-du. Üç gündür içmiyorum. Tamı tamına üç gün. Helal olsun.
Şimdi de depresyondayım, unutuldum, aldatılmış olmaktan şüpheleniyorum ama bu da başka konu.
İşim gereği erken uyanmam gerekmiyor diye öğlene kadar uyuyorum.
Alkol yok diye çok yemeye başladım.
Sipor salonuna kayıt oldum ama adım atmadım (4 ay oldu)
Şimdi hayatı sorguluyorum.
Yarın erken uyanıp sahil kenarında yürümeye düşünüyorum yahut kalkıp vapura binmeyi. Sırf hayatın telaşına insanlarla beraber dahil olabilmek umuduyla.
Aklınıza gelen ne var, başka ne yapayım?
Yarın spora da başlayabilirim.
Bir şekilde ilerlemek zorundayım. Hepimiz öyle deyil mi?
Ekşide sevilen kişinin kusurları gözünüze batmaz minvalinde bir yazı okudum ve beni düşündürdü. Sizlere de sormak istiyorum.
Mesela bazen bir hareket, bir cevap, bir tavır bende soğuma/itki yaratabiliyor. Ona olan sevgim azalmıyor ama itici buluyorum ve bu araya mesafe koymaya bile varabiliyor sevgim azalmasa dahi. Sevgim azalmıyor çünkü kötü niyeti olmadığını bilirim ama sonuçta benim hoşuma gitmeyen bir şey olmuş, kırılmışım belki ve uzaklaşmak istiyorum vesaire vesaire. Ayrıca böyle şeyleri açıkça da söylerim ben, kırıcı mı sizce?
Gerçek sevgi diye karşısındakini altın görmekten bahsedince biri acaba benim varamadığım bir sevgi derinliği mi bu diye düşündüm, sizde nedir durumlar?
Mesela bazen bir hareket, bir cevap, bir tavır bende soğuma/itki yaratabiliyor. Ona olan sevgim azalmıyor ama itici buluyorum ve bu araya mesafe koymaya bile varabiliyor sevgim azalmasa dahi. Sevgim azalmıyor çünkü kötü niyeti olmadığını bilirim ama sonuçta benim hoşuma gitmeyen bir şey olmuş, kırılmışım belki ve uzaklaşmak istiyorum vesaire vesaire. Ayrıca böyle şeyleri açıkça da söylerim ben, kırıcı mı sizce?
Gerçek sevgi diye karşısındakini altın görmekten bahsedince biri acaba benim varamadığım bir sevgi derinliği mi bu diye düşündüm, sizde nedir durumlar?
Çevremde duymaya başladım sürekli, yaşın geçiyor ya evlen sonradan zor oluyor diye. Belki haklılık payı vardır ama ne bileyim bana saçma geliyor. Sırf yaşım geçiyor diye evlenmek pek mantıklı değil sanırsam.
Edit: 33 er kişisi.
Edit: 33 er kişisi.
aylık ne kadarlık bir kazancınız olması gerektigini düşünüyorsunuz?
Varsa nedir?
hani bazı insanlar vardır haliyle tavrıyla herkesi mest eder, iletişim gurusudur adeta. tatlı dillidir, ona hayır demek içinizden gelmez. ama böyle çok naif çıtkırıldım da değil, kesinlikle saygı duyulan, bir duruşu olan insanlar... onlarla vakit geçirirken kendinizi iyi hissedersiniz falan. aura mı ne bu bilmiyorum ama, nasıl böyle biri olunur? var mı etrafınızda böyle birileri, karakterleri hakkında neler söylersiniz?
ne öğrencinin sevdiği ama lakayıt olduğu, ne de saygı gösterdiği ama sevmediği hocadan bahsediyorum.
ünv. hariç böyle hocalarınız oldu mu? nasıl insanlardı? bu hocalarla yaşadığınız, onların bu özellikleriyle ilgili kısa anılarınız var mı?
mesela fakiri mi kolluyordu, dersi mi eğlenceliydi, fedakar mıydı?...
teşekkürler.
ünv. hariç böyle hocalarınız oldu mu? nasıl insanlardı? bu hocalarla yaşadığınız, onların bu özellikleriyle ilgili kısa anılarınız var mı?
mesela fakiri mi kolluyordu, dersi mi eğlenceliydi, fedakar mıydı?...
teşekkürler.
Sevdiceğin olmaması gibi.
Merhaba herkese,
Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
Asagidaki bir duyuruda bahsi gecmis, oradan esinlenerek soruyorum. Baskalarindan onay görme ihtiyaci bende had safhada. Kücüklügümden beri bu böyle. Eskiden okulda-üniversitede derslerimin falan iyi olmasinin sebebi bile bu diyebilirim. Örnegin veli toplantilarinda ögretmenlerin hakkimda iyi seyler söylemesi olmazsa olmaz bir seydi benim icin. Okul sonrasi da bu devam etti. Cevreme sürekli iyi bir imaj yayma dürtüsü, hayatimda her sey yolunda gidiyormus gibi bir izlenim birakma arzusu var. Belki bunun getirdigi disiplin sayesinde iyi sayilabilecek bir kariyerim de var ama tam mutlu degilim. Simdi 30'lu yaslardayim ve hala hayatta, iliskilerde, kariyerimde tam olarak ne istedigimi tanimlamak zor birsey benim icin. Kendi isteklerimden cok, benden beklenen bir takim seyler varmis da onlara göre hareket etmem gerekiyormus gibi geliyor. Ailem baskici degildi ama benim basarili ve sorunsuz olmamin onlari cok mutlu ettigini gözlemleyerek yetistim. Is yasaminda veya iliskilerde birisi bana ne istiyorsun diye sorunca genelde tikaniyorum ve baskalarinin benden bekledigini sandigim seyleri tarif ediyorum, ya da tam bir cevap veremiyorum. Hayatta su an icin bulundugum nokta fena degil, ama sanirim bu bahsettigim seyden dolayi motivasyonum düsük, biraz ittirerek yasiyorum hayati, asamadigim bir görünmez duvar var sanki etrafimda.
Bunu bir terapistle konusmaya basladim ama henüz bir asama kaydedemedim. Benzer durumda olanlar var mi? Kendi isteklerinizi nasil belirlediniz? Size kendini böyle tarif eden arkadasiniza ne tavsiye edersiniz?
Bunu bir terapistle konusmaya basladim ama henüz bir asama kaydedemedim. Benzer durumda olanlar var mi? Kendi isteklerinizi nasil belirlediniz? Size kendini böyle tarif eden arkadasiniza ne tavsiye edersiniz?
Bir yakınım var. Vaktizamanında çok sıkışık bir zamanımda tüm geri ödeme ısrarıma rağmen karşılıksız bir maddi destekte bulunmuştu. Desteği ben istememiştim; durumumu anlayınca kendisi güzel bir dille destek olmayı teklif etmişti. Bir gün ben de düşersem sen de maddi manevi yanımda olursun zaten demişti. O dönem için pek büyük sayılamayacak bir meblağ idi.
Şimdilerde ise birinden destek almadan kendi başıma altından kalkamayacağım bir yükün altındayım çeşitli talihsiz durumlardan ötürü. Böyle bir desteği maaşımın %75 ile muntazaman geri de ödeyebilirim her ay.
Uzun zamandır ek işler, ek gelirler vb.ne rağmen her yolu denememe rağmen birini beni düzene sokacak bir desteği olmadan kurtuluşum mümkün görünmüyor. Ve kimse bilmese de bu durum hayatımı alt üst etti. Psikolojim hiç iyi değil.
Bu kişiden bu sefer ben bir destek istesem mi? Böyle bir şeye hiç cesaretim yok. Başka bir çıkar yolum da kalmadı gibi görünüyor.
Çok kararsızım. Sizce ne yapmalıyım?
Şimdilerde ise birinden destek almadan kendi başıma altından kalkamayacağım bir yükün altındayım çeşitli talihsiz durumlardan ötürü. Böyle bir desteği maaşımın %75 ile muntazaman geri de ödeyebilirim her ay.
Uzun zamandır ek işler, ek gelirler vb.ne rağmen her yolu denememe rağmen birini beni düzene sokacak bir desteği olmadan kurtuluşum mümkün görünmüyor. Ve kimse bilmese de bu durum hayatımı alt üst etti. Psikolojim hiç iyi değil.
Bu kişiden bu sefer ben bir destek istesem mi? Böyle bir şeye hiç cesaretim yok. Başka bir çıkar yolum da kalmadı gibi görünüyor.
Çok kararsızım. Sizce ne yapmalıyım?
selam dostlar.
her yaptığınız şey başkaları tarafından izlenip, değerlendiriliyormuş hissi duyuyor musunuz?
daha çok çevrenin yaptığı aşağılama hissinin size yönetildiği gibi mesela.
diyelim bir türkü hoşunuza gitti ve dinliyorsunuz. bunu duyan birisi sizi avam olarak değerlendiriyor gibi. mesela şirket aracını kullanırken trafikte modelli araçların size traktör kullanıyor gözüyle baktığını hissetmek gibi. sevdiğiniz ve seri olarak satın aldığınız gömleği giyerken herkesin aynı şeyi hergün giyen zevksiz demesi gibi. sürekli bir davranışlar gereği yargılanıyormuş hissi.
her yaptığınız şey başkaları tarafından izlenip, değerlendiriliyormuş hissi duyuyor musunuz?
daha çok çevrenin yaptığı aşağılama hissinin size yönetildiği gibi mesela.
diyelim bir türkü hoşunuza gitti ve dinliyorsunuz. bunu duyan birisi sizi avam olarak değerlendiriyor gibi. mesela şirket aracını kullanırken trafikte modelli araçların size traktör kullanıyor gözüyle baktığını hissetmek gibi. sevdiğiniz ve seri olarak satın aldığınız gömleği giyerken herkesin aynı şeyi hergün giyen zevksiz demesi gibi. sürekli bir davranışlar gereği yargılanıyormuş hissi.
merhabalar, 2020 ekim ayında annemi kanserden kaybettim. o süreçte hastanede yaşadığımız süreçleri, annemin kaybetmemi hala kabullenemiyorum. zorlanıyorum, çok zorlanıyorum. elbette herkesin annesi çok özeldir ama annem benim en yakın arkadaşım, dostum, annemdi. babamla annem ayrı olduğu için ayrıca babam da olmuştu. çok planlarımız vardı, tam rahatladığımız zamanlarda keyfimize bakacağımız zamanlarda hastalık teşhisi kondu.
ne hayallerimizi gerçekleştirebildik, ne evliliğimi görebildi -ki hala evlenmedim, annem olmadığı için bu konularda çok çekiniyorum sevdiceğimin ailesinden, bu evlilik düğün işler nasıl olacak diye, kendimi yalnız hissediyorum, ayrıca şu an hayatımın aşkı diyebileceğim adamla tanışamadı, tanıyamadı.. o kadar tanışmasını isterdim ki. çok seveceğine eminim.
söyleyeceklerimiz, konuşacaklarımız, yaşayacaklarımız hep yarım kaldı bence. kabullenmiyorum. annemin olmamasını kabullenemiyorum, telefonu açıp konuşamamayı, sarılamamayı, koklayamamayı, bir şeyler anlatamamayı, akıl alamamayı, paylaşamamayı kabullenemiyorum. çok özlüyorum, elimden de bir şey gelmiyor.
hastane süreçlerini düşündüğümde ya şöyle olsaydı böyle olsaydı diye düşünüyorum bazen içinden çıkamıyorum.
iş yerinde geldiler yine bana, gelip buraya yazmak istedim. annesizlik çok zor.
ne hayallerimizi gerçekleştirebildik, ne evliliğimi görebildi -ki hala evlenmedim, annem olmadığı için bu konularda çok çekiniyorum sevdiceğimin ailesinden, bu evlilik düğün işler nasıl olacak diye, kendimi yalnız hissediyorum, ayrıca şu an hayatımın aşkı diyebileceğim adamla tanışamadı, tanıyamadı.. o kadar tanışmasını isterdim ki. çok seveceğine eminim.
söyleyeceklerimiz, konuşacaklarımız, yaşayacaklarımız hep yarım kaldı bence. kabullenmiyorum. annemin olmamasını kabullenemiyorum, telefonu açıp konuşamamayı, sarılamamayı, koklayamamayı, bir şeyler anlatamamayı, akıl alamamayı, paylaşamamayı kabullenemiyorum. çok özlüyorum, elimden de bir şey gelmiyor.
hastane süreçlerini düşündüğümde ya şöyle olsaydı böyle olsaydı diye düşünüyorum bazen içinden çıkamıyorum.
iş yerinde geldiler yine bana, gelip buraya yazmak istedim. annesizlik çok zor.
Selam arkadaşlar,
Yakın bir arkadaşım bir hafta önce üç senedir beraber yaşadığı kız arkadaşı tarafından terk edildi. Buraya kadar bir sorun yoktu. Kız sıkıldım falan filan demiş. Olur böyle şeyler. Bunların evi ortak olduğu için bir de üstüne üstlük kızın şirket arabasının taksitlerini ödedikleri için bizim arkadaş oturup nasıl halledeceğimizi konuşalım demiş. Şirket kıza araba kiralaması için para veriyormuş, dilerseniz araba alın üzerinize demiş. Bunlar da kredi çekmiş, şirketten gelen parayı da eklemiş bir senedir kredi ödüyorlarmış. Kız biraz çekmiş, bizim eleman 160 bin çekmiş. 80’i şimdiye dek ödenmiş. Şimdi araba kesin kızın olduğu için bizim arkadaş, ben evden çıkmayayım, madem sen ayrılıyorsun, gel eşyalarını al, kendi parasını ödediğin her şeyi al, araba sende zaten ama benim 80 binimi ver kalan krediyi de öde demiş. Bu arada haftasonu şehir dışına gitmesi gerektiği için kıza, sonraki hafta hesaplaşalım diye mesaj atmış. Kız “bu hafta geliyorum, eşyalarımı alırım, seksen bini vermem, kredi senin sorunun demiş” çocuk şok tabi. Gitmesi gerektiği için evi bırakıp gitmiş, dün gece eve bir gelmiş ampülünden, bardaklarına, çay kaşığından nevresimine her şey gitmiş. Üstüne seksen bin tl ödediğiyle kaldı ve bildiğin kız kalan 80 binlik krediyi de bizim elemana bırakmış. Kredi sanırım direkt bankadan galeriye ödendiği için kızın üstüne olan arabada kullanıldığı aşikar bu konuda bir dava açılabilir mi? Ödenmiş seksen kurtarılabilir mi? Eşyalar için hırsızlık haneye tecavüz falan gibi davalar açılabilir mi?
Yakın bir arkadaşım bir hafta önce üç senedir beraber yaşadığı kız arkadaşı tarafından terk edildi. Buraya kadar bir sorun yoktu. Kız sıkıldım falan filan demiş. Olur böyle şeyler. Bunların evi ortak olduğu için bir de üstüne üstlük kızın şirket arabasının taksitlerini ödedikleri için bizim arkadaş oturup nasıl halledeceğimizi konuşalım demiş. Şirket kıza araba kiralaması için para veriyormuş, dilerseniz araba alın üzerinize demiş. Bunlar da kredi çekmiş, şirketten gelen parayı da eklemiş bir senedir kredi ödüyorlarmış. Kız biraz çekmiş, bizim eleman 160 bin çekmiş. 80’i şimdiye dek ödenmiş. Şimdi araba kesin kızın olduğu için bizim arkadaş, ben evden çıkmayayım, madem sen ayrılıyorsun, gel eşyalarını al, kendi parasını ödediğin her şeyi al, araba sende zaten ama benim 80 binimi ver kalan krediyi de öde demiş. Bu arada haftasonu şehir dışına gitmesi gerektiği için kıza, sonraki hafta hesaplaşalım diye mesaj atmış. Kız “bu hafta geliyorum, eşyalarımı alırım, seksen bini vermem, kredi senin sorunun demiş” çocuk şok tabi. Gitmesi gerektiği için evi bırakıp gitmiş, dün gece eve bir gelmiş ampülünden, bardaklarına, çay kaşığından nevresimine her şey gitmiş. Üstüne seksen bin tl ödediğiyle kaldı ve bildiğin kız kalan 80 binlik krediyi de bizim elemana bırakmış. Kredi sanırım direkt bankadan galeriye ödendiği için kızın üstüne olan arabada kullanıldığı aşikar bu konuda bir dava açılabilir mi? Ödenmiş seksen kurtarılabilir mi? Eşyalar için hırsızlık haneye tecavüz falan gibi davalar açılabilir mi?
Daha önce böyle bir hiç yaşadınız mı veya çevrenizde yaşayan oldu mu?
Mesela 15 yıllık arkadaşınız, fena olmayan ir yakınlığınız var, ikiniz de birbirinizin pek çok ilişkisine şahit olmuşsunuz ve hatta dörtlü olarak çeşitli aktiveler de yapmışsınız, birbirinizin eski sevgilileriyle de hala arkadaşsınız.
Bunca şeyden sonra ilişkiye başlayınca çevreden garip tepkiler alınıyor mu? Ortak arkadaşlar durumu nasıl karşılıyor? Meraktan soruyorum.
Mesela 15 yıllık arkadaşınız, fena olmayan ir yakınlığınız var, ikiniz de birbirinizin pek çok ilişkisine şahit olmuşsunuz ve hatta dörtlü olarak çeşitli aktiveler de yapmışsınız, birbirinizin eski sevgilileriyle de hala arkadaşsınız.
Bunca şeyden sonra ilişkiye başlayınca çevreden garip tepkiler alınıyor mu? Ortak arkadaşlar durumu nasıl karşılıyor? Meraktan soruyorum.
Şu an Trabzonda yaşayan bi arkadaşım yaşadığım ilin bi ilçesinde ev tutmuştu. Eve başkaları taşıncakmış artık ve bazı eşyaları orada kalmış. Olan eşyalar: tabak, bardak, çarşaf, nevresim, çadır, uyku tulumu, mat.
Bana sormuştu eşyalarım kaldı alır mısın diye. Bu durumu kendine çok stres yapmıştı. Ben de düşünmeden alırım demiştim ama böyle önemsiz eşyalar olduğunu bilmiyordum. Sonra üstüne de düşmedim.
Durmadan darlayıp duruyor. Bahsedilen yer git-gel 5 saat. Orda eşya topla 1 saat. 6 saatimi alacak ve başka arkadaşım hesap yaptı 350-400 tl benzin parası oluyor. Yorgunluk, boşa geçen gün vb..ve sonra arkadaşıöın benden o eşyaları ne zaman alacağı bile belli değil.
Arkadaşım da durmadan darlıyor da darlıyo ev sahibi arıyormuş onu eşyalarını al diye sen ne zaman gidebilirsin ona göre ev sahibine tam gün söyleceğim diye. Bi de üstüne diyor ki ev sahibinin telefonunu vereyim sen görüş gideceğin tarihi söyle diyor. Yaptığı işin mantıksız olduğunu söylemeye çalışsam da çadır madır diyor.
Siz olsanız gider miydiniz? Neden bu kadar ısrarcı anlamadım. Ne yapayım da bu yükten kurtulayım. Çok yakın arkadaşım. Amaç ne anlamadım. Ya da sorgulama arkadaş için git mi dersiniz
Bana sormuştu eşyalarım kaldı alır mısın diye. Bu durumu kendine çok stres yapmıştı. Ben de düşünmeden alırım demiştim ama böyle önemsiz eşyalar olduğunu bilmiyordum. Sonra üstüne de düşmedim.
Durmadan darlayıp duruyor. Bahsedilen yer git-gel 5 saat. Orda eşya topla 1 saat. 6 saatimi alacak ve başka arkadaşım hesap yaptı 350-400 tl benzin parası oluyor. Yorgunluk, boşa geçen gün vb..ve sonra arkadaşıöın benden o eşyaları ne zaman alacağı bile belli değil.
Arkadaşım da durmadan darlıyor da darlıyo ev sahibi arıyormuş onu eşyalarını al diye sen ne zaman gidebilirsin ona göre ev sahibine tam gün söyleceğim diye. Bi de üstüne diyor ki ev sahibinin telefonunu vereyim sen görüş gideceğin tarihi söyle diyor. Yaptığı işin mantıksız olduğunu söylemeye çalışsam da çadır madır diyor.
Siz olsanız gider miydiniz? Neden bu kadar ısrarcı anlamadım. Ne yapayım da bu yükten kurtulayım. Çok yakın arkadaşım. Amaç ne anlamadım. Ya da sorgulama arkadaş için git mi dersiniz
Yabanci bir arkadasim evleniyor. Yakin arkadaslari benimle iletisime gecip bu cift icin bir "challenge" listesi olusturduklarini söyledi ve bizlerden de listeye katki yapmamizi istediler. Evlendikten sonra beraberce yapilabilecek ve evliligi daha heyecanli hale getirecek ilginc ve biraz zorlayici aktiviteler (beraber yari-maraton kosmak, bilmedikleri bir dilde bir siir ezberlemek, skydiving yapmak vs gibi...). Ilginc bir sey düsünemedim, aklina siradisi bir fikir gelen var mi?
Sevgilinizle tanışma yıldönümünde özel plan yapıyor musunuz, o güne anlam yüklüyor musunuz?
o beni aramazsa ben aramam.
goruldu atti aramadi trip atayim.
kendimi agirdan satayim.
gecen aradim niye bakmadin?
adam yerine koymuyor musun?
essek basi miyiz burda?
gibi toksik, kezban, kamil hareketler global mi onu merak ettim.
goruldu atti aramadi trip atayim.
kendimi agirdan satayim.
gecen aradim niye bakmadin?
adam yerine koymuyor musun?
essek basi miyiz burda?
gibi toksik, kezban, kamil hareketler global mi onu merak ettim.
Kazanç falanla ilgili değil bu, benim maaşım da gün geçtikçe asgari ücretle nerdeyse birleşecek seviyeye geldi ama hayatımı siyah, lacivert ve haki renkten başka bir şey giymeyerek geçirmiyorum.
Herkesin üstü lekeli, ayakkabıları çamurlu, saçları yıkanmamış gibi, gözleri falan çapaklı...
Sadece bana mı böyle geliyor? İstanbul özelinde sordum, ama diğer yerlerden de bahsedebilirsiniz?
Herkesin üstü lekeli, ayakkabıları çamurlu, saçları yıkanmamış gibi, gözleri falan çapaklı...
Sadece bana mı böyle geliyor? İstanbul özelinde sordum, ama diğer yerlerden de bahsedebilirsiniz?
İş yerinden bir büyüğüm. İşe girmeme o vesile oldu. Yıllarca yardımcısıydım ama kötü ayrıldık. Enayilikten her şeyini ben yaptım, eli ayağı bendim ama sonra arkamdan bi işler çevirdi. Kopuş o kopuş. İş yerinde 5 senedir selam vermeden geçiyoruz.
Şimdi babası vefat etmiş. Adamı da tanıyordum ama bilemedim ne yapsam. Bu kadın baya yüksek bi mevkide olduğu için herkes gidecek iş yerindeki. Gitmeyen tek kişi ben olabilirim. Sizce ben de gitmeli miyim?
Gitmezsem arama ya da mesaj atma gibi şeyler yapılır mı? Baya sevmiyorum kadını.
Gitmezsem düşmanlık yapar mı işimle ilgili?
Bu işlerin manevi boyutu nedir?
Şimdi babası vefat etmiş. Adamı da tanıyordum ama bilemedim ne yapsam. Bu kadın baya yüksek bi mevkide olduğu için herkes gidecek iş yerindeki. Gitmeyen tek kişi ben olabilirim. Sizce ben de gitmeli miyim?
Gitmezsem arama ya da mesaj atma gibi şeyler yapılır mı? Baya sevmiyorum kadını.
Gitmezsem düşmanlık yapar mı işimle ilgili?
Bu işlerin manevi boyutu nedir?
Selamlar,
Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyorum ve bu senaryo gerçekleşiyor.
Benim kurguladığım akışta hem de. Tamam yaşanması imkansız şeyler değil ama yine de ilginç geliyor. Enerji, telepati, tesadüf mü nedir bunun adı? Bu tarz bir şey yaşayan var mı ya da psikolojide yeri nedir acaba?
Buyrun sohbete
Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyorum ve bu senaryo gerçekleşiyor.
Benim kurguladığım akışta hem de. Tamam yaşanması imkansız şeyler değil ama yine de ilginç geliyor. Enerji, telepati, tesadüf mü nedir bunun adı? Bu tarz bir şey yaşayan var mı ya da psikolojide yeri nedir acaba?
Buyrun sohbete
ben erkek 29 eşim kadın 24. yeni evlendik evinden ayrıldı geldi. ben gün içi çalışıyorum kendisi evde oturuyor. yüzü hep asık hep mutsuz. kendisinden hiçbir beklentim yok aksine ne isterse yapmasını kendisini geliştirmesini gezmesini vs. destekliyorum ama yok arkadaş yanıma geliyor surat 10 karış geri odasına gidiyor.
nolucak böyle?
nolucak böyle?
sabahları ne kadar enerjik ve psikolojik olarak pozitif isem akşam iş çıkışları inanılmaz derecede tükenmiş ve mental olarak mutsuz hissediyorum. enerji seviyem o kadar yerlerde oluyor ki hiç bir şey yapmak istemiyorum. tersine sabahları enerjik ve pozitif oluyorum ancak mesai olduğu için mecburen kişisel işlerim akşam iş çıkışına kalıyor ve ben içinde bulunduğum hislerden dolayı kişisel işlerime zaman ayıramıyorum verimli olamıyorum ve mutsuz hissediyorum.
bu sorunu yaşayan var mı nasıl aştınız ?
bu sorunu yaşayan var mı nasıl aştınız ?
Lise, üniversite zamanlarından tanıdığım arkadaşlarımın (ki bunların sayısı bir elin parmağını geçmez) hemen hepsiyle iletişimim koptu gitti. Evlenenler oldu, başka ülkeye taşınanlar oldu derken çevremde kimse kalmadı.
Tüm bunlar olurken ben de fark ettim ki yalnızlığa artık alışmışım. Yeni insanlarla nasıl tanışılır onu bile unuttum desem yalan olmaz. Artık öyle bir durumdayım ki, bir aktiviteye dahil olacaksam direkt tek başıma yapıyorum.
Bu bana çok koymuyor ama bir yandan da yeni insanlar tanımak fena olmaz diye düşünüyorum.
27 yaşında birisi için yeni insanlarla tanışmak nasıl mümkün olabilir?
Tüm bunlar olurken ben de fark ettim ki yalnızlığa artık alışmışım. Yeni insanlarla nasıl tanışılır onu bile unuttum desem yalan olmaz. Artık öyle bir durumdayım ki, bir aktiviteye dahil olacaksam direkt tek başıma yapıyorum.
Bu bana çok koymuyor ama bir yandan da yeni insanlar tanımak fena olmaz diye düşünüyorum.
27 yaşında birisi için yeni insanlarla tanışmak nasıl mümkün olabilir?
Merhaba duyuru,
Birkaç ay önce hayatımda tanıdığım en mükemmel ve beyinlerimizin senkronize çalıştığı bir insan işyerimizde başladı. (Ben 26e, kendisi 31k)
Kahve içmeye vs. çağıramıyorum çünkü zaten ben, kendisi, genellikle bir kadın arkadaş daha kahveye çıkıyoruz haftada bir iki. Yine haftada bir akşamları dışarıda konser olur meyhane olur içmeye vs. gidiyoruz üç kişi.
Geçen hafta hepimiz biraz sarhoşken ilişkiler konusunda bir ranta başlamıştı, o sırada fark ettim ki aslında kendisini mutlu edebilecek insan benim, çok eminim. Benim için onun olduğu zaten kesin. Bi noktada cümlelerimizi tamamlıyorduk klfdjgd. Bu yüzden açılmam gerekiyor :)
Dürüst olmak gerekirse üniversiteden beri sadece uzun ilişkilerim olsa da hep Tinder'dandı ve gerçek hayatta nasıl açılınıyor bilmiyorum :(
Dışarıda birebir buluştuğumuz bir gün senden hoşlanıyorum mu diyoruz dümdüz hehe. En son ortaokulda falan orada kaldım. Yardım lütfen :(
Not olarak, ondan pek bir sinyal alamadım ama bu konuda hep odun olmuşumdur zaten. İşyerinden ayrılmayı düşündüğümü öğrenince "ya gitme ya lütfen :(" yapmıştı bayağı üzülmüştü ama sayılmaz bu bence.
İkimiz birlikte tenis kursuna yazılacağız, şimdiden yaz için bu 3 kişi tatil önerileri falan geliyor kendisinden. Arkadaşlığa da okayim ama arkadaş sandığı biri olarak ona yazıp hayallerini yıkmak istemeyeceğim için ret yiyeceksem de baştan yemeyi mantıklı buluyorum.
Birkaç ay önce hayatımda tanıdığım en mükemmel ve beyinlerimizin senkronize çalıştığı bir insan işyerimizde başladı. (Ben 26e, kendisi 31k)
Kahve içmeye vs. çağıramıyorum çünkü zaten ben, kendisi, genellikle bir kadın arkadaş daha kahveye çıkıyoruz haftada bir iki. Yine haftada bir akşamları dışarıda konser olur meyhane olur içmeye vs. gidiyoruz üç kişi.
Geçen hafta hepimiz biraz sarhoşken ilişkiler konusunda bir ranta başlamıştı, o sırada fark ettim ki aslında kendisini mutlu edebilecek insan benim, çok eminim. Benim için onun olduğu zaten kesin. Bi noktada cümlelerimizi tamamlıyorduk klfdjgd. Bu yüzden açılmam gerekiyor :)
Dürüst olmak gerekirse üniversiteden beri sadece uzun ilişkilerim olsa da hep Tinder'dandı ve gerçek hayatta nasıl açılınıyor bilmiyorum :(
Dışarıda birebir buluştuğumuz bir gün senden hoşlanıyorum mu diyoruz dümdüz hehe. En son ortaokulda falan orada kaldım. Yardım lütfen :(
Not olarak, ondan pek bir sinyal alamadım ama bu konuda hep odun olmuşumdur zaten. İşyerinden ayrılmayı düşündüğümü öğrenince "ya gitme ya lütfen :(" yapmıştı bayağı üzülmüştü ama sayılmaz bu bence.
İkimiz birlikte tenis kursuna yazılacağız, şimdiden yaz için bu 3 kişi tatil önerileri falan geliyor kendisinden. Arkadaşlığa da okayim ama arkadaş sandığı biri olarak ona yazıp hayallerini yıkmak istemeyeceğim için ret yiyeceksem de baştan yemeyi mantıklı buluyorum.
selam dostlar.
işe gitmeden önce ve işte geçen zamanım oldukça nitelikli geçtiği halde akşam kalan zamanı değerlendirememe gibi bir sorun yaşıyorum.
sürekli eve giderken alkol alma ve evde biraz müzik eşliğinde sızma fikrinden kendimi alamıyorum.
alkolizme götüren bu düşünceden çıkmam için her akşam bir uğraşıya ihtiyacım oluyor. bu olduğunda hiç aklıma gelmiyor.
siz nasıl vakit geçiriyor ve deşarj oluyorsunuz?
işe gitmeden önce ve işte geçen zamanım oldukça nitelikli geçtiği halde akşam kalan zamanı değerlendirememe gibi bir sorun yaşıyorum.
sürekli eve giderken alkol alma ve evde biraz müzik eşliğinde sızma fikrinden kendimi alamıyorum.
alkolizme götüren bu düşünceden çıkmam için her akşam bir uğraşıya ihtiyacım oluyor. bu olduğunda hiç aklıma gelmiyor.
siz nasıl vakit geçiriyor ve deşarj oluyorsunuz?
Sevgililik ilişkisi tabii ki.
Çok sık aralıklarla sözlü tartışmalar yaşadığınız, durumları sinir harbine çeviren biriyle ilişki yürütmeye dair bakış açınız ne şekildedir?
Yani "İlişki bu, tartışma da olacak tabii. Gülü seven dikenine katlanır" insanı mısınız, yoksa "Sık tartışma, kaos, sinir harbi varsa ben o işte yokum" insanı mı?
Çok sık aralıklarla sözlü tartışmalar yaşadığınız, durumları sinir harbine çeviren biriyle ilişki yürütmeye dair bakış açınız ne şekildedir?
Yani "İlişki bu, tartışma da olacak tabii. Gülü seven dikenine katlanır" insanı mısınız, yoksa "Sık tartışma, kaos, sinir harbi varsa ben o işte yokum" insanı mı?
Merhaba. Bu sıralar biraz bunaldım. Bir çoğunuzla aynı durumda oldugu düşünüyorum. Bir yıldır işsizim. Birikmiş paramla idare ettim ama hazıra dağ dayanmıyor malum. Ailemle yaşamıyorum yalnız yaşıyorum ve bu benim tercihim değil. Annem vefat etti. Babam da evde kimseyi istemiyor. Para idaresini duzenleyemedim. Kredi, kart vs vs derken battım resmen. Son 10 bin borcum kaldı ama tikandim artık. Eşe dosta da söyleyemem çünkü özellikle bu krizde çok para. Babamın maddi durumu aslında çok iyi ama 10 bin vermezsen kızın ölecek deseler ölsün der :) klasik yaşlı pintiligi. Yarın iş görüşmem var umarım olumlu olur çünkü ciddi anlamda çok bunaldım resmen intiharın eşiğindeyim. Sizde durumlar nasıl?
insan ilişkilerinde beni rahatsız eden bir durum var. ben birini dinliyorsam dinlerim gerçekten ama görüyorum ki kimse doğru düzgün dinlemiyor bile.
mesela daha önce konuştuğumuz bir konu hakkında sanki daha önce konuşmamışız gibi sorular geliyor sonradan ve ben o insandan ışık hızıyla soğuyorum. arkadaşımsa zaten birkaç kezden sonra arkadaşlık benim tarafımdan kalmıyor ama bunu yakın aile üyeleri de yapıyor özellikle aşırı dikkat ediyorum buna.
bana bir soru sorulmuş mesela ve ben daha önce uzun uzun cevaplamışım. aradan kısa bir zaman geçiyor hopp aynı kişi benim ona anlattığım konudaki en temel basit şeyi sanki hiç konuşmamışız ki gibi yine soruyor.
veya bir konu konuşuluyor biri bişey soruyor sen onu anlatırken çat konuyu değiştiriyor ya da hımmm deyip kestirip atıyor.
yani iki örnekte de ben ay bişey anlatayım derdinde değilim sen gelip bana soruyorsun ve zaman ayırıp anlatıyorum. ama dinlemiyorsun önemsemiyorsun.
bu sadece bana mı oluyor?
hayırsa siz nasıl tepki gösteriyorsunuz?
mesela daha önce konuştuğumuz bir konu hakkında sanki daha önce konuşmamışız gibi sorular geliyor sonradan ve ben o insandan ışık hızıyla soğuyorum. arkadaşımsa zaten birkaç kezden sonra arkadaşlık benim tarafımdan kalmıyor ama bunu yakın aile üyeleri de yapıyor özellikle aşırı dikkat ediyorum buna.
bana bir soru sorulmuş mesela ve ben daha önce uzun uzun cevaplamışım. aradan kısa bir zaman geçiyor hopp aynı kişi benim ona anlattığım konudaki en temel basit şeyi sanki hiç konuşmamışız ki gibi yine soruyor.
veya bir konu konuşuluyor biri bişey soruyor sen onu anlatırken çat konuyu değiştiriyor ya da hımmm deyip kestirip atıyor.
yani iki örnekte de ben ay bişey anlatayım derdinde değilim sen gelip bana soruyorsun ve zaman ayırıp anlatıyorum. ama dinlemiyorsun önemsemiyorsun.
bu sadece bana mı oluyor?
hayırsa siz nasıl tepki gösteriyorsunuz?
Kaç yıldır insanları heyecanlandıran bir kitap, bir albüm ya da bir film çıkmıyor. Futbol desen çöküşte. Eskiden iki Anadolu takımının maçı bile belli bir kesim için ilgi öznesiyken şu anda Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi’nin son 16’sı dışında kimsenin doğru dürüst futbol izlediği yok. Dün hayatımın en sıkıcı Real Madrid-Barcelona maçını izledim mesela. NBA maçlarına bakıyorum. Eskiden asla mümkün olmayan boşluklar oluyor tribünlerde.
Medya desen vasatın da altında. Twitter’a giriyorsun, politika, popülizm, dedikodu ve zevzeklik.
Oscar’lar eskiden bir heyecan yaratırdı mesela. Şimdi eskisi kadar umrunda değil kimsenin. Müzik deseniz 90’lardaki üretim bolluğu yerini “Keko Rap” denen furyaya bıraktı.
Eskisi gibi güzel filmler üretilmiyor, romanlar yazılmıyor. Sadece bizde değil, tüm dünyada aynı durum geçerli.
Neden böyle?
Medya desen vasatın da altında. Twitter’a giriyorsun, politika, popülizm, dedikodu ve zevzeklik.
Oscar’lar eskiden bir heyecan yaratırdı mesela. Şimdi eskisi kadar umrunda değil kimsenin. Müzik deseniz 90’lardaki üretim bolluğu yerini “Keko Rap” denen furyaya bıraktı.
Eskisi gibi güzel filmler üretilmiyor, romanlar yazılmıyor. Sadece bizde değil, tüm dünyada aynı durum geçerli.
Neden böyle?