1-siz ve eşiniz alyans takıyor musunuz?
2-Alyansın sizin açınızdan önemi nedir?
3-Eşiniz alyans takmaktan hoşlanmıyorsa bu duruma yaklaşımınız nasıl olurdu?
4- alttaki duruma yorumunuz nedir?
Not:cinsiyet belirtirseniz sevinirim.
Kendi cevaplarımı da ekleyeyim:
1-ben takmıyorum, eşim bazen takıyor
2-bence şık bir takı ama kullanışlı değil
3-ben hoşlanmıyorum, o başta bir kaç kez söyledi, sonra çok önemsemedi, herhangi bir problem yaşamadık, o takmadığında da çok umursamıyorum.
Er kişiyim.
Çevremde bu konuya çok takan insanlar görüyorum, acaba ben mi tuhafım? (soru 4)
2-Alyansın sizin açınızdan önemi nedir?
3-Eşiniz alyans takmaktan hoşlanmıyorsa bu duruma yaklaşımınız nasıl olurdu?
4- alttaki duruma yorumunuz nedir?
Not:cinsiyet belirtirseniz sevinirim.
Kendi cevaplarımı da ekleyeyim:
1-ben takmıyorum, eşim bazen takıyor
2-bence şık bir takı ama kullanışlı değil
3-ben hoşlanmıyorum, o başta bir kaç kez söyledi, sonra çok önemsemedi, herhangi bir problem yaşamadık, o takmadığında da çok umursamıyorum.
Er kişiyim.
Çevremde bu konuya çok takan insanlar görüyorum, acaba ben mi tuhafım? (soru 4)
Aşık olunca, özellikle de kavuşamayınca ya da araya ayrılık girince bu düşünce sizde de oluyor mu?
Sanki artık ondan başkasına aşık bile olamayacakmışsınız gibi, yerini kimse dolduramayacakmış gibi, onun çok özel yaratılışlı farklı biri olduğunu hissediyor musunuz siz de?
Peki asıl soru, bu hissiyat geçiyor mu, yoksa harbiden de bulunmaz hint kumaşı mıydı o?
Sanki artık ondan başkasına aşık bile olamayacakmışsınız gibi, yerini kimse dolduramayacakmış gibi, onun çok özel yaratılışlı farklı biri olduğunu hissediyor musunuz siz de?
Peki asıl soru, bu hissiyat geçiyor mu, yoksa harbiden de bulunmaz hint kumaşı mıydı o?
En büyük işlerden en ufak işlere kadar herkes en iyi olma peşinde. Meslek anlamında anlayabiliyorum ama bi hobide de hırs çok saçma geliyor.
Mesela bir tiyatro ekibinde herkes başrol alma derdinde. Benim için o ekibin parçası olmak yeterli aslında. Öyle olunca insanlar tarafından küçümseniyorum. İnsanlar hırslı enerjisi yüksek, diyecekleri olan birilerinin yanında olmak istiyor. O noktada yalnız kalıyorum ve moralim bozuluyor.
İlla en yükseği mi hedeflemeliyim etrafımda insanlar olması için?
Diğer bir konu ise;
Geçmişte bir çok duyuru açtım insan ilişkileri ile ilgili. Artık gerçekten zorlanıyorum insanlarla anlaşmakta. Yalnız asla kalamıyorum kalmakta istemiyorum ama insanların tercih edeceği bir kişi değilim. Yani insan ilişkileri nasıl yürüyor çözemiyorum. Ben sosyal olmak, iletişimde olmak yoğun olmak istiyorum. Buradaki herkes kendimle barışmamı söylüyor ama bu çözüm gibi gelmiyor bana. Benim kendimle sorunum yok ama dediğim gibi tercih edilir biri değilim. Ne sosyal ortamımda ne aşk hayatımda çok büyük yalnızlık yaşıyorum. 30 yaşımı geçtim, en son 5 sene önce bi sevgilim oldu. En eski arkadaşım 3-4 yıllıktır. Her 3 senede bir yeni ortam kurmak için uğraşıyorum. Çünkü daha uzun sürmüyor ilişkilerim. Yani hayatın benim için bir anlamı yok sabah işe gidip akşam eve geliyorum. Ne arayanım var ne soranım. Flört çabalarım hep hüsran, arkadaş bile olamıyorken sevgili olmak zaten çok zor. Hayır şüphelenmeye başladım acaba konuşmamada mı bi sorun var, yoksa kötü mü kokuyorum yada aslında zihinsel engelli biriyim de hayata mı dahil olmaya çalışıyorum insanlarda beni idare ediyor filan. Öyle olsam farkında olurdum herhalde.
Ya ben bu dünyaya niye geldim hiç anlayamıyorum.
Nerede hata yapıyorum anlamıyorum, şu an konuşmaya çok ihtiyacım var ama hiç kimse yok beni dinleyecek.
Mesela bir tiyatro ekibinde herkes başrol alma derdinde. Benim için o ekibin parçası olmak yeterli aslında. Öyle olunca insanlar tarafından küçümseniyorum. İnsanlar hırslı enerjisi yüksek, diyecekleri olan birilerinin yanında olmak istiyor. O noktada yalnız kalıyorum ve moralim bozuluyor.
İlla en yükseği mi hedeflemeliyim etrafımda insanlar olması için?
Diğer bir konu ise;
Geçmişte bir çok duyuru açtım insan ilişkileri ile ilgili. Artık gerçekten zorlanıyorum insanlarla anlaşmakta. Yalnız asla kalamıyorum kalmakta istemiyorum ama insanların tercih edeceği bir kişi değilim. Yani insan ilişkileri nasıl yürüyor çözemiyorum. Ben sosyal olmak, iletişimde olmak yoğun olmak istiyorum. Buradaki herkes kendimle barışmamı söylüyor ama bu çözüm gibi gelmiyor bana. Benim kendimle sorunum yok ama dediğim gibi tercih edilir biri değilim. Ne sosyal ortamımda ne aşk hayatımda çok büyük yalnızlık yaşıyorum. 30 yaşımı geçtim, en son 5 sene önce bi sevgilim oldu. En eski arkadaşım 3-4 yıllıktır. Her 3 senede bir yeni ortam kurmak için uğraşıyorum. Çünkü daha uzun sürmüyor ilişkilerim. Yani hayatın benim için bir anlamı yok sabah işe gidip akşam eve geliyorum. Ne arayanım var ne soranım. Flört çabalarım hep hüsran, arkadaş bile olamıyorken sevgili olmak zaten çok zor. Hayır şüphelenmeye başladım acaba konuşmamada mı bi sorun var, yoksa kötü mü kokuyorum yada aslında zihinsel engelli biriyim de hayata mı dahil olmaya çalışıyorum insanlarda beni idare ediyor filan. Öyle olsam farkında olurdum herhalde.
Ya ben bu dünyaya niye geldim hiç anlayamıyorum.
Nerede hata yapıyorum anlamıyorum, şu an konuşmaya çok ihtiyacım var ama hiç kimse yok beni dinleyecek.
Yakın zamanda bir arkadaşımın aldatıldığını öğrendim ve kendisine söyleyip söylememek konusunda kararsızım.
Arkadaşım (E.) ve karısı (K.-o da arkadaşım) üniversite 1. Sınıftan beri birlikteler. 3 yıllık evlililer. Hiç uzun süre ayrı kalmadılar. Genel olarak uyumku ve mutlu bir çiftler. İkisi de ayrı ayrı mutlu olduklarını ve evliliği tavsiye ettiklerini defalarca söylemişlerdir. Birbirlerini sevdiklerini de biliyorum.
Yakın zamanda yeni bir iş yerine başladım. Orada benimle aynı fakülteden üst dönemim bir kişiyle tanıştım. Önceden sadece göz aşinalığımız vardı. Kendisi E ve K ile yakın arkadaş olduğumu bilmiyor. Muhabbet ilerleyince bana bizim dönemden sevgilisi olan bir kızı yatağa nasıl attığını anlatıp böbürlenmeye başladı. O kızın K olduğunu söylediğinde başımdan kaynar sular döküldü. Önce inanmak istemedim ama ilişkileri ile ilgili çok özel şeyleri bile bildiğini fark ettim.
Normalde böyle bir durumda asla söylemeyi düşünmezdim. Bir seferlik bir hata olmuştur diye düşünüp geçebilirdim.
Ancak aldatmanın koşulları ve detayları o kadar mide bulandırıcı, o kadar haince ki buraya yazmak bile istemiyorum. Olayı öğrendiğim 2 gündür uyuyamıyorum. Bir insanın bırakın yıllarca sevgili olduğu kişiye, düşmanına bile yapmayacağı kadar onur kırıcı.
Arkadaşıma söylesem hayatına nasıl bir iyilik etmiş olacağımı bilmiyorum. Yuvası yıkılacak. Onuru kırılacak. Belki bir daha hiçbir kadına güvenemeyecek. Ama ben olsam gene de sahte bir mutlulukla kendimi kandırmaktansa bilmek isterdim. Siz ne dersiniz?
Arkadaşım (E.) ve karısı (K.-o da arkadaşım) üniversite 1. Sınıftan beri birlikteler. 3 yıllık evlililer. Hiç uzun süre ayrı kalmadılar. Genel olarak uyumku ve mutlu bir çiftler. İkisi de ayrı ayrı mutlu olduklarını ve evliliği tavsiye ettiklerini defalarca söylemişlerdir. Birbirlerini sevdiklerini de biliyorum.
Yakın zamanda yeni bir iş yerine başladım. Orada benimle aynı fakülteden üst dönemim bir kişiyle tanıştım. Önceden sadece göz aşinalığımız vardı. Kendisi E ve K ile yakın arkadaş olduğumu bilmiyor. Muhabbet ilerleyince bana bizim dönemden sevgilisi olan bir kızı yatağa nasıl attığını anlatıp böbürlenmeye başladı. O kızın K olduğunu söylediğinde başımdan kaynar sular döküldü. Önce inanmak istemedim ama ilişkileri ile ilgili çok özel şeyleri bile bildiğini fark ettim.
Normalde böyle bir durumda asla söylemeyi düşünmezdim. Bir seferlik bir hata olmuştur diye düşünüp geçebilirdim.
Ancak aldatmanın koşulları ve detayları o kadar mide bulandırıcı, o kadar haince ki buraya yazmak bile istemiyorum. Olayı öğrendiğim 2 gündür uyuyamıyorum. Bir insanın bırakın yıllarca sevgili olduğu kişiye, düşmanına bile yapmayacağı kadar onur kırıcı.
Arkadaşıma söylesem hayatına nasıl bir iyilik etmiş olacağımı bilmiyorum. Yuvası yıkılacak. Onuru kırılacak. Belki bir daha hiçbir kadına güvenemeyecek. Ama ben olsam gene de sahte bir mutlulukla kendimi kandırmaktansa bilmek isterdim. Siz ne dersiniz?
bi suredir eski bir diziyi seyrediyorum.
her bolum farkli basrollerin oldugu bir dizi.
10 yil falan oncenin dizisi.
bi sey bi suredir giderek dikkatimi cekiyor.
basroldeki kizlar- bence guzeller ama -kimisinin simdilerde "niye yaptirmiyosun ki" denilecek "yanaklari" var. burunlar deseniz simdiki gibi hepsi ayni degil. buyuk burun da var, cikintili burun da. ama basrolu kapmislar. cunku o zaman goze batmiyormus. algi simdiki gibi degildi yani. o kizlarin simdilerde bi dizide yer almasi maalesef ki imkansiz. muhtemelen bazisi sonradan estetik de yaptirmistir, belki kendi istemistir oyleyse sorun degil ama bazisi da " zorunluluktan" yaptirmistir.
tabii ki guzellik caglara gore degisen bir sey. cok eskiden, sisman diyecegimiz kadinlar daha saglikli gozuktugunden daha on plandaymis mesela gibi...
simdi insta yuzunden eskinin guzeli bile artik guzel gorulmuyor. cunku estetikle kendisini bastan yaratti en siradan kisi bile. eskiden estetik sadece mankenlerin yaptigi bi seydi.
buna katiliyor musunuz ve evetse bu sizi rahatsiz ediyor mu?
ve insanlarin en ufak seyi kusur olarak gorup direkt bunu karsisindakinin yuzune soyleyebilmesine de sahit oluyorum. bu da cok ilginc geliyor bana. sizce bunun sonu nereye gidiyor? ve en merak ettigim kendinizi siz de artik "cirkin" buluyor musunuz?
her bolum farkli basrollerin oldugu bir dizi.
10 yil falan oncenin dizisi.
bi sey bi suredir giderek dikkatimi cekiyor.
basroldeki kizlar- bence guzeller ama -kimisinin simdilerde "niye yaptirmiyosun ki" denilecek "yanaklari" var. burunlar deseniz simdiki gibi hepsi ayni degil. buyuk burun da var, cikintili burun da. ama basrolu kapmislar. cunku o zaman goze batmiyormus. algi simdiki gibi degildi yani. o kizlarin simdilerde bi dizide yer almasi maalesef ki imkansiz. muhtemelen bazisi sonradan estetik de yaptirmistir, belki kendi istemistir oyleyse sorun degil ama bazisi da " zorunluluktan" yaptirmistir.
tabii ki guzellik caglara gore degisen bir sey. cok eskiden, sisman diyecegimiz kadinlar daha saglikli gozuktugunden daha on plandaymis mesela gibi...
simdi insta yuzunden eskinin guzeli bile artik guzel gorulmuyor. cunku estetikle kendisini bastan yaratti en siradan kisi bile. eskiden estetik sadece mankenlerin yaptigi bi seydi.
buna katiliyor musunuz ve evetse bu sizi rahatsiz ediyor mu?
ve insanlarin en ufak seyi kusur olarak gorup direkt bunu karsisindakinin yuzune soyleyebilmesine de sahit oluyorum. bu da cok ilginc geliyor bana. sizce bunun sonu nereye gidiyor? ve en merak ettigim kendinizi siz de artik "cirkin" buluyor musunuz?
31 yasinda evlenmemis bir kadinin evlenmesine engel ne gibi potansiyel problemleri olabilir?
Normalde her gün devamlı konuştuğumuz bir arkadaşım 10 gündür kendini kapattı.
10 gün önce biraz canım sıkkın dedi, üstüne düşmemi istemedi. Ok dedim. Sonra ara ara mesaj da attım merak ettiğim için, cevap vermedi. Bir yandan yalnız hissedip bunalmasın diyorum bir yandan da istemiyosa ısrar etmesem diyorum. Aramızda bir problem olmadığına eminim bu arada. Söylemiyor da ne derdi var. Yardıma ihtiyacın var mı yazdım, bir gündür ona da cevap yok. bu ara işe gitme gibi bir durumu da yok, yani öyle yüzyüze denk gelmek de olanaklı değil.
Ne yapsam bilemedim. Ne yapayım?
10 gün önce biraz canım sıkkın dedi, üstüne düşmemi istemedi. Ok dedim. Sonra ara ara mesaj da attım merak ettiğim için, cevap vermedi. Bir yandan yalnız hissedip bunalmasın diyorum bir yandan da istemiyosa ısrar etmesem diyorum. Aramızda bir problem olmadığına eminim bu arada. Söylemiyor da ne derdi var. Yardıma ihtiyacın var mı yazdım, bir gündür ona da cevap yok. bu ara işe gitme gibi bir durumu da yok, yani öyle yüzyüze denk gelmek de olanaklı değil.
Ne yapsam bilemedim. Ne yapayım?
is bitince kosa kosa eve gitmek, olabildigine evde sevgiliyle bolca zaman gecirme bagimlisi oldum adeta. dun arkadaslarla bulustuk basima agrilar girdi kendime gelemedim evde erkek arkadasim gelince iyilestim jdjdk bi yere gideceksem de onla gitmek istiyorum. ama maksat gezmek degil de onla olmak gibi. cok yakin kiz arkadasimla normalde asiri gezerdik ve simdi zamanlarimiz daha cok uyuyor rahatca tatile gidebiliriz buna ragmen ikimiz de istemiyoruz. sevgililerimizle gidersek gideriz diger turlu zorrrla cikiyoruz cay kahveye. evde oturmaya daha okayiz gibi. gecen bi bilet baktim soyle nereye gudebiliriz diye sanki yer bitti, gezdik, eglendik, doyduk mu? yaslandik mi? boyle konusuyorum ama yine de bircok kisiden daha hareketli yasiyorumdur buna ragmen eskiye nazaran o isteksizlik sebebini anlayamiyorum. orneklerle, ic dokmeli bir icerik oldu. yorum ve onerilerinizi dinlerim. sevgiler
28yas
28yas
gecen bi devlet dairesinde isim vardi.
birkac kisinin oldugu bir lobi alani gibi bi sey.
biz de bekliyoruz iceride vatandaslar olarak :)
simdi olay su; beklerken masalardan birindeki isimlik dikkatimi cekti. ismi hemen hatirladim. o sirada masada kimse yoktu.
sonra bi kiz geldi masaya dogru. daha masaya yonelmeden tanidim ben kendisini. liseden arkadasim. ortaokulu da birlikte okumustuk. ayni sinifta.
siniflar da maksimum 15 kisiydi hep. yani herkes herkesi tanir.
kizlar olarak 4 -5 kizdik okul hayatim boyunca.
neyse kiza merhaba diyeyim diye dusundum. isimi bitireyim de firsat olursa dedim.
baktim benim islemi bu yapacakmis. neyse gectim. kimligimi verince beni tanidin mi dedim. hayir dedi. su okuldan tanisiyoruz dedim. evet o okula gittim ama taniyamadim dedi. ben de guldum, 7 yil ayni siniftaydik ama peki dedim.
neyse "memur kiz", hafizam kotu benim, her seyi, herkesi unutuyorum ben dedi. bi sey demedim.
isleme devam ettik...
yahu ben sokakta en pespaye halimle, hic gorusmek istemedigim anlarda, en gorusmek istemedigim eski arkadaslarimla hep denk geliyorum (yakin zamanda) ve istisnasiz herkesi taniyorum. beni de taniyorlar yani kacamiyorum bazen kacmak istesem de.
bu kadar kolay mi? hic bakmayip, biri de gorunce aa hafizam kotu uzgunum iyi gunler falan diyebiliyor muyuz?!
cok sasirdim. belki populerlik, siliklik uzerinden gidecekler olabilir. ben o kiza gore birkac kat daha populerdim. zaten hepi topu kac kisiydik ki. sizce yalan mi soyledi, gercekten bazi kisilerin hafizasi bu kadar kotu mu oluyor?
ben diyemem mesela boyle bi sey. hani bi yerde calisirsin birkac ay, kisi seni unutmaz ama sen unutabilirsin ama 7 yil ayni sinif bana komik geldi. sizce neydi bu?
birkac kisinin oldugu bir lobi alani gibi bi sey.
biz de bekliyoruz iceride vatandaslar olarak :)
simdi olay su; beklerken masalardan birindeki isimlik dikkatimi cekti. ismi hemen hatirladim. o sirada masada kimse yoktu.
sonra bi kiz geldi masaya dogru. daha masaya yonelmeden tanidim ben kendisini. liseden arkadasim. ortaokulu da birlikte okumustuk. ayni sinifta.
siniflar da maksimum 15 kisiydi hep. yani herkes herkesi tanir.
kizlar olarak 4 -5 kizdik okul hayatim boyunca.
neyse kiza merhaba diyeyim diye dusundum. isimi bitireyim de firsat olursa dedim.
baktim benim islemi bu yapacakmis. neyse gectim. kimligimi verince beni tanidin mi dedim. hayir dedi. su okuldan tanisiyoruz dedim. evet o okula gittim ama taniyamadim dedi. ben de guldum, 7 yil ayni siniftaydik ama peki dedim.
neyse "memur kiz", hafizam kotu benim, her seyi, herkesi unutuyorum ben dedi. bi sey demedim.
isleme devam ettik...
yahu ben sokakta en pespaye halimle, hic gorusmek istemedigim anlarda, en gorusmek istemedigim eski arkadaslarimla hep denk geliyorum (yakin zamanda) ve istisnasiz herkesi taniyorum. beni de taniyorlar yani kacamiyorum bazen kacmak istesem de.
bu kadar kolay mi? hic bakmayip, biri de gorunce aa hafizam kotu uzgunum iyi gunler falan diyebiliyor muyuz?!
cok sasirdim. belki populerlik, siliklik uzerinden gidecekler olabilir. ben o kiza gore birkac kat daha populerdim. zaten hepi topu kac kisiydik ki. sizce yalan mi soyledi, gercekten bazi kisilerin hafizasi bu kadar kotu mu oluyor?
ben diyemem mesela boyle bi sey. hani bi yerde calisirsin birkac ay, kisi seni unutmaz ama sen unutabilirsin ama 7 yil ayni sinif bana komik geldi. sizce neydi bu?
Bu ara bu mevzularla duyuruyu çok meşgul ettim. Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler. Biliyorsunuz geleneklerimiz göreneklerimiz sağ olsun evlenmek isteyen iki insana direkt çok stres yükleniyor. Bunlardan biri de isteme ve nişan… annemle babam 10 sene önce boşandı. Hiç görüşmüyorlar. İsteme mevzularına aile büyükleri dahil ediliyor malum. Aile büyüğü olarak saydığım anneannem vefat etti. Onun dışında aile büyüğü olarak gördüğüm kimse de yok. Annem ve kardeşim dışında bir ailem olduğunu düşünmüyorum. Yani işte teyzeler falan var ama hiçbirini yakın ve samimi hissetmiyorum. Biz küçükken samimi olduğumuz annemin dayısı vardı iyi kalpli yaşlıca biri, annem tutturdu ondan istesinler seni diye. Ama ne münasebet yani neden babam ölmüş gibi annemin dayısından isteniyorum? Annem teyzenleri çağırmazsak ayıp olur büyük dayıyı çağırmazsak ayıp olur. Ben söyleyemem ara istemediğini sen söyle o zaman falan demeye başladı. Eşimin ailesinden de teyzeler falan 8 saat yol gelip istemeye katılmak istediklerini söylemişler. Biz böyle bir şey istemiyoruz. Çok gerildik. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.
İşte tüm bunları düşününce isteme olayları çok saçma hissettirdi bana. Babam zaten sürece hiç dahil değil olması da annemden dolayı mümkün değil. Durum böyleyken ben bu isteme olayını nasıl aşabilirim? İsteme istemiyorum demem büyük bir drama konusu olacak gibi hissediyorum. Herkes gelmek istiyor ve çağırmazsak gönül koyacaklar. Direkt “isteme istemiyorum!” demek çözüm olur mu sizce?
Teşekkürler
İşte tüm bunları düşününce isteme olayları çok saçma hissettirdi bana. Babam zaten sürece hiç dahil değil olması da annemden dolayı mümkün değil. Durum böyleyken ben bu isteme olayını nasıl aşabilirim? İsteme istemiyorum demem büyük bir drama konusu olacak gibi hissediyorum. Herkes gelmek istiyor ve çağırmazsak gönül koyacaklar. Direkt “isteme istemiyorum!” demek çözüm olur mu sizce?
Teşekkürler
devamlı aynı ortamda bulunduğumuz birisi var, bana uzaktan bakıp duruyor, ya da bana baktığını hissettiğimde kafamı ona çevirince, anında kafasını çeviriyor. hasbelkader laflamak için yanına gittiğimde asla durmuyor, başka yere gidiyor, konuşmaktan kaçıyor
bu kişinin derdi nedir benimle?
cinsiyetleri belirtmeyeceğim.
bu kişinin derdi nedir benimle?
cinsiyetleri belirtmeyeceğim.
hic tam olacakken olmayan, olamayan, kisacasi baslamadan biten ozel iliskileriniz oldu mu?
bu kisiyi/kisileri ara ara dusunuyor musunuz, acaba nasil olurdu diye yani?
bir de stalkladiniz mi hic bu kisileri, evli olani falan gorunce ne hissettiniz?
bu kisiyi/kisileri ara ara dusunuyor musunuz, acaba nasil olurdu diye yani?
bir de stalkladiniz mi hic bu kisileri, evli olani falan gorunce ne hissettiniz?
Ufak çapta bir konu diyelim partnerinize alındınız içinizde tutunca normale çabuk döner misiniz? Bunun sağlıklısı normali sizce nedir? (Küçük meseleler sonrası alınganlıklardan bahsediyorum)
Sevgilimin bi arkadaşı var aslında benim de arkadaşım yakınız baya seviyorum da ama sürekli X (sevgilim) beni senden daha çok seviyor, sen istesen yapmaz ama ben istesem yapar gibi şakalar yapıyor (gay değil %500 şaka kesin). Fotoğraf çekilirken son anda X'e sarılıp koydum bak sana falan diyo :D tamam şaka eyvallah da bi sinir olmaya başladım sanki ya neden bi anlamsız yarışın içindeyim gibi bi trip geldi bana. Siz sinir olur muydunuz? Yoksa saçmalıyor muyum?
(git: music.youtube.com 
bir ilişki çıkmazına son noktayı koymak adın fikirlerinize ihtiyacım var dostlar.
daha önce belirttiğim şekilde iş yerinde önce teklif reddi yapıp sonra da kendi telifte bulunan bir kadın arkadaşımız mevcut.
teklifi sonrası buluşulan ilk görüşme iş ortamında gerçekleştiği için özel konular konuşulmadı ve ayrıldık.
sonraki adım için karşı tarafın daha önce reddettiği ve diğer tarafın reddedildiği düşünüldüğünde bir çıkmaza giriliyor.
sizce buluşma sonrası ilk adımı kim atmalı?
eğer bu erkek tarafı ise direkt bir sahne sanatına davet etmek doğru olur mu? zira böyle bir teklif sonrası ikinci bir olumsuz yanıt kişiye ciddi bir psikolojik rahatsızlık verecek.

bir ilişki çıkmazına son noktayı koymak adın fikirlerinize ihtiyacım var dostlar.
daha önce belirttiğim şekilde iş yerinde önce teklif reddi yapıp sonra da kendi telifte bulunan bir kadın arkadaşımız mevcut.
teklifi sonrası buluşulan ilk görüşme iş ortamında gerçekleştiği için özel konular konuşulmadı ve ayrıldık.
sonraki adım için karşı tarafın daha önce reddettiği ve diğer tarafın reddedildiği düşünüldüğünde bir çıkmaza giriliyor.
sizce buluşma sonrası ilk adımı kim atmalı?
eğer bu erkek tarafı ise direkt bir sahne sanatına davet etmek doğru olur mu? zira böyle bir teklif sonrası ikinci bir olumsuz yanıt kişiye ciddi bir psikolojik rahatsızlık verecek.
Rüya gibi, peri masalı gibi hayal ettiğiniz bir ilişkinin; aslında hiç ilişki boyutuna kavuşamamış olması ve onca zaman yalnızca ümit edip karşılık bulamayacağından artık emin olmak ve üzerinden geçen 1 seneye rağmen yeni kurulabilecek hiç bir ilişkiye dair heves, arzu, istek olmaması sizce normal mi?
bi arkadasim var. yakiniz da. kendisinin bi hareketi var. bugun anneme de yapmis aynisini.
arkadasim daha once anneme birkac kez geldi. kendisi yemek yemeyi sever, annem yapmayi. annemin yemeklerini her yerde over hatta.
yaptigi sey de su mesajlara cevap yazarken emoji birakiyor sadece. dogum gunumde bile pasta emojisi yolladi. bi yazi falan yok.
bi sey gosteriyorsun mesela bi etkinlik. nasil gitsek mi diyorum. thumbs up koyuyor. sonrasinda hicbi sey demiyor. ben soruyorum yine, pazar gunu nasil diyorum mesela, thumbs up. saati sen belirle diyorum, thumbs up. ve konu da oyle kapaniyor haliyle.
veya isyerinde olan bi seyi anlatiyorum ornegin. gorunce okur fikir verir diye. mesajin sonunu "cok sinir oldum" diye bitiriyorum, bakiyorum uc bes mesaj sonrasindaki o cumleye thumbs up birakmis. baska bi sey yok.
anneme gelince, gecen onun cok sevdigi bi yemegi yapmis. seni hatirladim yapinca, bi gun bulusalim da kittieyle sana yapayim demis. thumbs up birakmis. annem de bana diyor ki sizin araniz mi kotu niye cevap vermedi.
ortak arkadaslarimiza sordum. herkese ayni seyi yapiyormus.
kendisi yaziyor istediginde bu arada. hic konusmuyor degiliz. bulusmalarimiz da hep o bi yere cagirinca oluyor. cunku ben sordugumda thumbs upla sonuca varamiyoruz tabii. bulustugumuzda da cok samimi. ya da kendi yazdiginda. bulusmalarimiz da oyle alisveris falan gibi amacli bi sey olmuyor yani bi cikar da gormuyorum. ama tek tarafli garip bi iliski degil mi? bu kizin derdi ne ve sogur muydunuz kendisinden?
not: isleri yogun biri degil. olsa bile insan sonra doner bi sey yapar.
anlam veremiyorum.
arkadasim daha once anneme birkac kez geldi. kendisi yemek yemeyi sever, annem yapmayi. annemin yemeklerini her yerde over hatta.
yaptigi sey de su mesajlara cevap yazarken emoji birakiyor sadece. dogum gunumde bile pasta emojisi yolladi. bi yazi falan yok.
bi sey gosteriyorsun mesela bi etkinlik. nasil gitsek mi diyorum. thumbs up koyuyor. sonrasinda hicbi sey demiyor. ben soruyorum yine, pazar gunu nasil diyorum mesela, thumbs up. saati sen belirle diyorum, thumbs up. ve konu da oyle kapaniyor haliyle.
veya isyerinde olan bi seyi anlatiyorum ornegin. gorunce okur fikir verir diye. mesajin sonunu "cok sinir oldum" diye bitiriyorum, bakiyorum uc bes mesaj sonrasindaki o cumleye thumbs up birakmis. baska bi sey yok.
anneme gelince, gecen onun cok sevdigi bi yemegi yapmis. seni hatirladim yapinca, bi gun bulusalim da kittieyle sana yapayim demis. thumbs up birakmis. annem de bana diyor ki sizin araniz mi kotu niye cevap vermedi.
ortak arkadaslarimiza sordum. herkese ayni seyi yapiyormus.
kendisi yaziyor istediginde bu arada. hic konusmuyor degiliz. bulusmalarimiz da hep o bi yere cagirinca oluyor. cunku ben sordugumda thumbs upla sonuca varamiyoruz tabii. bulustugumuzda da cok samimi. ya da kendi yazdiginda. bulusmalarimiz da oyle alisveris falan gibi amacli bi sey olmuyor yani bi cikar da gormuyorum. ama tek tarafli garip bi iliski degil mi? bu kizin derdi ne ve sogur muydunuz kendisinden?
not: isleri yogun biri degil. olsa bile insan sonra doner bi sey yapar.
anlam veremiyorum.
1 yıl öncesine kadar kronikleşmiş bir depresyonum ve bir sürü içsel meselem vardı. hayatı zeki demirkubuz filmlerinde gibi yaşıyordum bir nevi. sonra korkularımın üstüne gittim, hayata atıldım. param var, istediğimi alıyorum, istediğimi yiyorum. işten geriye bolca zaman artıyor, kendime ve ilgilerime zaman ayırabiliyorum. hayatımda beni daima destekleyen, yargılamayan, tatlı bir adam var. psikolojik açmazlarımdan sıyrıldım.
AMA
bu yaşıma kadar bir şeylerin tuhaf ve kendine özgü lezzetleri vardı. üzgünsem üzülmenin, neşeliysem neşeli olmanın, özlemenin, eğlenmenin, bunalmanın... çok yoğun lezzetleri vardı. o lezzetler bana ne olursa olsun, en kötü günlerimde bile derin bir haz veriyordu.
şimdilerde bunların hiçbiri yok diyebilirim. duygularım seyreldi. eskiden mesela bir müzikale gidip onun güzelliğine hayran olurdum, bir saniyesini bile kaçırmamak için gözümü kırpmadan izlerdim. şimdi tv'den bir dizi açmışım gibi hissediyorum normalde beni çok etkileyecek şeyler karşısında bile. bir şeyler görmek, yeni şeyler tatmak şöyle hissettiriyor: "hmm, iyiymiş. tamam." kimseye karşı çok derin duygular besleyemiyorum, çok eğlenemiyorum, çok üzülemiyorum. her şeyin yoğunluğu çok çok düşük. sadece memnun ya da memnuniyetsiz hissedebiliyorum.
acaba bunun sebebi yaş almak mı (27 bitti 28 oldum) yoksa ülkenin genel havasından mı yoksa benim kişisel deneyimlerim mi beni bu noktaya getirdi? sizlerde de olmuş muydu böyle şeyler. normal olan bu mu? heyecansızlık ve tutkusuzluk içimde bir oyuğa dönüşüyor her geçen gün. acaba hayatım boyunca dengeli şeyler hissetmeye alışık olmadığım için şimdi sağlıklı olan bir şey bana tuhaf geliyor olabilir mi?
sizlerde durumlar nasıl?
AMA
bu yaşıma kadar bir şeylerin tuhaf ve kendine özgü lezzetleri vardı. üzgünsem üzülmenin, neşeliysem neşeli olmanın, özlemenin, eğlenmenin, bunalmanın... çok yoğun lezzetleri vardı. o lezzetler bana ne olursa olsun, en kötü günlerimde bile derin bir haz veriyordu.
şimdilerde bunların hiçbiri yok diyebilirim. duygularım seyreldi. eskiden mesela bir müzikale gidip onun güzelliğine hayran olurdum, bir saniyesini bile kaçırmamak için gözümü kırpmadan izlerdim. şimdi tv'den bir dizi açmışım gibi hissediyorum normalde beni çok etkileyecek şeyler karşısında bile. bir şeyler görmek, yeni şeyler tatmak şöyle hissettiriyor: "hmm, iyiymiş. tamam." kimseye karşı çok derin duygular besleyemiyorum, çok eğlenemiyorum, çok üzülemiyorum. her şeyin yoğunluğu çok çok düşük. sadece memnun ya da memnuniyetsiz hissedebiliyorum.
acaba bunun sebebi yaş almak mı (27 bitti 28 oldum) yoksa ülkenin genel havasından mı yoksa benim kişisel deneyimlerim mi beni bu noktaya getirdi? sizlerde de olmuş muydu böyle şeyler. normal olan bu mu? heyecansızlık ve tutkusuzluk içimde bir oyuğa dönüşüyor her geçen gün. acaba hayatım boyunca dengeli şeyler hissetmeye alışık olmadığım için şimdi sağlıklı olan bir şey bana tuhaf geliyor olabilir mi?
sizlerde durumlar nasıl?
(9)
Kıza mesaj yazıp mı kaybolsam, mesaj yazmadan mı kaybolsam
bunlar ne salak salak sorular #1546216
Herkese merhaba.
Mümkün olduğunca kısa özetlemeye çalışacağım.
İnternetten tanıştığım bir kız var. 1 sene önce biraz konuştuk, atıyorum 1 ayda 5-6 kere konuştuk. Sonra benim sağlık sorunlarımdan dolayı araya 1-2 ay süre girdi, onun da sınav senesi olduğu için görüşme olayını askıya kaldırdık.
Sonra biz kızla internette 1,5 ay önce yine denk geldik. Size şöyle anlatayım, konuştuğum birçok insanla görüşmemek için kaçarım. Görüşsek de sohbet muhabbet olsun diye buluşurum ve hiçbir şekilde ilişki düşünmediğimi ilk buluşmada söylerim. Ama bu kızla geçen ay tekrar konuşmaya başladığımızdan beri bir his var, kız zaten güzelliğiyle beni etkilemişti, konuştukça daha da emin oldum onunla ciddi ilişki istediğime.
1 ay önce buluşacağımız zaman ben acayip hasta oldum ve çok uzun süre evden çıkamadım, şu gün mü buluşsak dedi ama ben ailemdeki ve bendeki sağlık sorunlarından dolayı sonraki hafta olabileceğini söyledim ve cevap alamadım. Sonra instagram'ı kapattı ve birkaç gün sonra geri açtı. Yazdım, sen bahane uyduruyorsun görüşmek istemiyorsun demek ki plan yapmaya değer görmüyorum dedi.
Sonraki birkaç gün gergin mesajlar oldu. "Şu konuda yalan söylediğini düşünüyorum, konuşacak bir şey kalmadı, selametle" gibisinden ayrı ayrı birkaç mesaj ve her mesajda ben uzun uzun kendimi açıkladım. Bir yerden sonra içimden geçenleri karşı tarafa aktarabildiğimi hissediyorum. Çünkü her mesajda "artık konuşacak bir şey yok son defa yazdım" dese de benden bir açıklama bekledi ve her seferinde attıklarımı okudu, cevap yazdı.
Şu gergin mesajlarda bile doğru insan olduğunu hissettirdi, gerçekten olgun birisi yaşına göre, zeki, iletişim kurabilen birisi; ve çok güzel kız. Bu kızla konuşmaya başladığımdan beri başka kimseyle konuşmadım bile, ki bu günümüzde çok bulunan bir şey değil bence. Yaşadığımız gerginliğin tamamı onun güvensiz birisi olması, ama biraz tanışsak bunu da aşacağına eminim.
En son 3 gün önce bir şeyler yazdı son mesajıymış gibi, ben cevabımı yazdık yine uzun uzun ve dedim ki "bazı mesajlarında uzun uzun ekrana bakıyorum sadece ve ne dersem diyeyim boşa çabalıyormuşum gibi hissediyorum". İşler burada ilginçleşiyor. Dedi ki "hiçbir söylediğime bir yorum bile yapmadın çok ilginçsin konuşma bitmiştir". Ben şaşırdım tabii, önceden yazdığım cevabı attım hemen. Okudu hemen, sonra cevap yazdı. Gece sakin kafayla yazayım dedim ve saat 4-5 gibi mesaj atmaya girdim. Instagram hesabını kapatmış yine. Ben bir şeyler yazayım açtığında görür falan derken geri açtı hesabı. O sırada yazdıklarımı o an okudu, umursamadığın birinin de gece 5'te attığı mesajı okumazsın anında diye düşünüyorum. Baya uzun uzun yazmışım yine (uzun dediğim yazması uzun da 1 dakikada okunacak şeyler. Sabah bütün mesajları okudu ve cevap yazmadı.
Ben ne istediğini bilen birisiyim, yıllar sonra birisi için çaba harcıyor/harcayabiliyor olduğum için de çok mutluyum aslında. Ama kız biraz "hiç görüşmediğin birisi için bu kadar yazman normal değil" düşüncesinde. Haklı kısmen, ama takıntılı birisi değilim. Sadece çok istiyorum tanışmayı ve eğer düşündüğüm gibi olursa birçok şey paylaşmak istiyorum, ki birçok açıdan uyumluyuz bunu konuşmalarda %100 gördüm.
Başka konuştuğu biri olsaydı engellerdi bu arada, şimdiki kızlar leblebi gibi engelliyor. Şimdiye kadar niye engellemediğini de anlayamadım zaten.
Şu anda yapabileceğim son bir hamle hakkım var. Olursa ne güzel, olmazsa da netleşsin çok uzatmadan diyorum. Şimdiye kadar kendimi anlattığım mesajlarda bence biraz olsun "doğru kişi mi acaba" sorusunu aklına yerleştirdiğini düşünüyorum o kadar cevap yazması ve hala açıklama beklemesi yüzünden. Şimdi mesaj attı mı acaba diye sürekli instagram'a girip bakıyorum, bundan dolayı instagram'ı 1 haftalığına kapatma kararı aldım. Bunu yapmadan önce ufak bir mesajla "seninle konuşmak güzeldi. seni daha yakından tanımak isterdim ama olmuyorsa da uzatmanın anlamı yok. hoşçakal" diye bir mesaj atsam mı diye de düşünüyorum. bence her fırsatta cevap veren good boy konumundan çıkmam lazım artık. bunu sadece instagram'ı kapatarak sağlayabilir miyim emin değilim, farkına bile varmaz belki eski mesajları sildiyse mesaj kutusunda beni göremeyeceği için. ama mesaj atıp daha net bir veda mesajı verirsem, üstüne bir de hesabı kapatırsam iyi bir etki olabileceğini düşünüyorum. (Not: amacım manipülasyon değil kesinlikle.
Tavsiyenizi bekliyorum dostlar. Yıllar sonra birine karşı bir şeyler hissettim, bu hissi kaybetmek istemiyorum.
Teşekkürler.
Mümkün olduğunca kısa özetlemeye çalışacağım.
İnternetten tanıştığım bir kız var. 1 sene önce biraz konuştuk, atıyorum 1 ayda 5-6 kere konuştuk. Sonra benim sağlık sorunlarımdan dolayı araya 1-2 ay süre girdi, onun da sınav senesi olduğu için görüşme olayını askıya kaldırdık.
Sonra biz kızla internette 1,5 ay önce yine denk geldik. Size şöyle anlatayım, konuştuğum birçok insanla görüşmemek için kaçarım. Görüşsek de sohbet muhabbet olsun diye buluşurum ve hiçbir şekilde ilişki düşünmediğimi ilk buluşmada söylerim. Ama bu kızla geçen ay tekrar konuşmaya başladığımızdan beri bir his var, kız zaten güzelliğiyle beni etkilemişti, konuştukça daha da emin oldum onunla ciddi ilişki istediğime.
1 ay önce buluşacağımız zaman ben acayip hasta oldum ve çok uzun süre evden çıkamadım, şu gün mü buluşsak dedi ama ben ailemdeki ve bendeki sağlık sorunlarından dolayı sonraki hafta olabileceğini söyledim ve cevap alamadım. Sonra instagram'ı kapattı ve birkaç gün sonra geri açtı. Yazdım, sen bahane uyduruyorsun görüşmek istemiyorsun demek ki plan yapmaya değer görmüyorum dedi.
Sonraki birkaç gün gergin mesajlar oldu. "Şu konuda yalan söylediğini düşünüyorum, konuşacak bir şey kalmadı, selametle" gibisinden ayrı ayrı birkaç mesaj ve her mesajda ben uzun uzun kendimi açıkladım. Bir yerden sonra içimden geçenleri karşı tarafa aktarabildiğimi hissediyorum. Çünkü her mesajda "artık konuşacak bir şey yok son defa yazdım" dese de benden bir açıklama bekledi ve her seferinde attıklarımı okudu, cevap yazdı.
Şu gergin mesajlarda bile doğru insan olduğunu hissettirdi, gerçekten olgun birisi yaşına göre, zeki, iletişim kurabilen birisi; ve çok güzel kız. Bu kızla konuşmaya başladığımdan beri başka kimseyle konuşmadım bile, ki bu günümüzde çok bulunan bir şey değil bence. Yaşadığımız gerginliğin tamamı onun güvensiz birisi olması, ama biraz tanışsak bunu da aşacağına eminim.
En son 3 gün önce bir şeyler yazdı son mesajıymış gibi, ben cevabımı yazdık yine uzun uzun ve dedim ki "bazı mesajlarında uzun uzun ekrana bakıyorum sadece ve ne dersem diyeyim boşa çabalıyormuşum gibi hissediyorum". İşler burada ilginçleşiyor. Dedi ki "hiçbir söylediğime bir yorum bile yapmadın çok ilginçsin konuşma bitmiştir". Ben şaşırdım tabii, önceden yazdığım cevabı attım hemen. Okudu hemen, sonra cevap yazdı. Gece sakin kafayla yazayım dedim ve saat 4-5 gibi mesaj atmaya girdim. Instagram hesabını kapatmış yine. Ben bir şeyler yazayım açtığında görür falan derken geri açtı hesabı. O sırada yazdıklarımı o an okudu, umursamadığın birinin de gece 5'te attığı mesajı okumazsın anında diye düşünüyorum. Baya uzun uzun yazmışım yine (uzun dediğim yazması uzun da 1 dakikada okunacak şeyler. Sabah bütün mesajları okudu ve cevap yazmadı.
Ben ne istediğini bilen birisiyim, yıllar sonra birisi için çaba harcıyor/harcayabiliyor olduğum için de çok mutluyum aslında. Ama kız biraz "hiç görüşmediğin birisi için bu kadar yazman normal değil" düşüncesinde. Haklı kısmen, ama takıntılı birisi değilim. Sadece çok istiyorum tanışmayı ve eğer düşündüğüm gibi olursa birçok şey paylaşmak istiyorum, ki birçok açıdan uyumluyuz bunu konuşmalarda %100 gördüm.
Başka konuştuğu biri olsaydı engellerdi bu arada, şimdiki kızlar leblebi gibi engelliyor. Şimdiye kadar niye engellemediğini de anlayamadım zaten.
Şu anda yapabileceğim son bir hamle hakkım var. Olursa ne güzel, olmazsa da netleşsin çok uzatmadan diyorum. Şimdiye kadar kendimi anlattığım mesajlarda bence biraz olsun "doğru kişi mi acaba" sorusunu aklına yerleştirdiğini düşünüyorum o kadar cevap yazması ve hala açıklama beklemesi yüzünden. Şimdi mesaj attı mı acaba diye sürekli instagram'a girip bakıyorum, bundan dolayı instagram'ı 1 haftalığına kapatma kararı aldım. Bunu yapmadan önce ufak bir mesajla "seninle konuşmak güzeldi. seni daha yakından tanımak isterdim ama olmuyorsa da uzatmanın anlamı yok. hoşçakal" diye bir mesaj atsam mı diye de düşünüyorum. bence her fırsatta cevap veren good boy konumundan çıkmam lazım artık. bunu sadece instagram'ı kapatarak sağlayabilir miyim emin değilim, farkına bile varmaz belki eski mesajları sildiyse mesaj kutusunda beni göremeyeceği için. ama mesaj atıp daha net bir veda mesajı verirsem, üstüne bir de hesabı kapatırsam iyi bir etki olabileceğini düşünüyorum. (Not: amacım manipülasyon değil kesinlikle.
Tavsiyenizi bekliyorum dostlar. Yıllar sonra birine karşı bir şeyler hissettim, bu hissi kaybetmek istemiyorum.
Teşekkürler.
10+ yıldır tanıdıgım kız arkadaşlarım, spora gidip daha iyi bir görsele sahip olduktan sonra daha fazla yanıma oturmaya, temas etmeye vs. başladılar. (özellikle yılbaşı gecesinde) aralarında evli olanlar da var. çok eski arkadaş oldıugumuzdan bir şey kondurmak istemiyorum ama garip geldi. farkında olmadan yapıyor olabilirler mi?
Benimkiler bariz kabak gibi haksız oldukları tartışma konularında bile asla alttan almazlar. Burunlarından kıl aldırmazlar, gönlümü de almaya hiç çalışmazlar. Bu huylarından aşırı memnuniyetsizim yıllardır.
Siz anneniz veya babanızdan özür mahiyetinde sözler duyuyor musunuz, duydunuz mu hiç? Böyle şeyler sadece filmlerde mi yaşanıyor diye meraktayım, hiç bana denk gelmediği için.
Siz anneniz veya babanızdan özür mahiyetinde sözler duyuyor musunuz, duydunuz mu hiç? Böyle şeyler sadece filmlerde mi yaşanıyor diye meraktayım, hiç bana denk gelmediği için.
Merhaba. Bugün benim doğum günüm ve flört bana iyi geceler yazdı ve uyudu. Çok üzüldüm. doğum günümü hatırlamamasına değil ama, aptallığıma. Kendime acıyorum, üzüntüden kalp krizi geçireceğim
lisede tek bir sevgilim oldu. ilişkimiz 2 küsur yıl lise ve üzerine de 2 sene, yaklaşık 4 yıl devam etti. yatılı okulda okuduk, bilenler bilir yatılı okullarda kurulan arkadaslik ve aşk ilişkileri daha farklı oluyor. o zamanlar çok toksik biriydim aşk ilişkimde. belki hala öyleyimdir ama o zaman çok daha fazla olduğuma eminim. şimdi bakinca aslında hepsi birer yardım çığlığıymıs, kendimle alakalı sorunları halledemiyordum. ailem çok sorunluydu. ister istemez bunları dışarı yansitiyordum, çok agresiftim. zavallı bir cocukmusum yani. acı verici bir şekilde ayrılmıştık, en azından benim için. sebebi " hayat şartları, mecburiyet". burayı çok detaylandirmayacagim. benim için çok özel biriydi, onu hiçbir zaman unutmadım. hayatımın her günü hala aklıma geliyor. çok saçma bulabilirsiniz, her gün muhakkak aklımdan geçiyor. 10 yıl olmuş liseden mezun olalı. bu süreçte 2 tane uzun ilişkim oldu. ikisinde de mutluydum, ikisini de sevdim. bunun onlara haksızlık olduğunu düşünmüyorum.
tekrar karşılassak, konuşsak nasıl hissederdim merak ediyorum. kafamda yüz kere kurmusumdur bu ihtimali. napıyor, mutlu mu, şimdi nasıl biri, arada aklından geçiyor muyumdur..... bunları düşünüyorum zaman zaman. çok sacma. o zamanki ortak arkadaşlarımızla da görüşmüyorum, hiç bilgim yok o yüzden kendisiyle alakalı.
ondan sonra üzüldüğüm her şeyde sanki ona üzülmüşüm gibi hissettim. eksik kaldım sanki. sürekli büyük bir açlığın içinde gibiyim.
benzer şeyleri yaşayan var mı? yasadiysaniz sonrasında o kişiyle hiç karşılaştınız mi, nasıl oldu? bunları hissetmem ve düşünmem tuhaf mi, evetse nasıl geçecek?
tekrar karşılassak, konuşsak nasıl hissederdim merak ediyorum. kafamda yüz kere kurmusumdur bu ihtimali. napıyor, mutlu mu, şimdi nasıl biri, arada aklından geçiyor muyumdur..... bunları düşünüyorum zaman zaman. çok sacma. o zamanki ortak arkadaşlarımızla da görüşmüyorum, hiç bilgim yok o yüzden kendisiyle alakalı.
ondan sonra üzüldüğüm her şeyde sanki ona üzülmüşüm gibi hissettim. eksik kaldım sanki. sürekli büyük bir açlığın içinde gibiyim.
benzer şeyleri yaşayan var mı? yasadiysaniz sonrasında o kişiyle hiç karşılaştınız mi, nasıl oldu? bunları hissetmem ve düşünmem tuhaf mi, evetse nasıl geçecek?
Tantrayı daha önce duymuştum ama ne anlama geldiğini bilmiyordum. videoyu izleyince baya şaşırdım. Yanlış anlamadıysam bol bol dokunmalı seks gibi bir şey.
Videoyu izleyen var mı? Suzan hanım ve diğerleri sanki yetişkin bir insanın kelime hazinesi onbeş yaşında bir çocuğa verilmiş de hadi anlat bir şeyler denmiş gibi saçma sapan konuşuyor. Politik sistem diyor, özdeğer diyor, çocuğa zorla yemek yedirmek aslında tecavüzdür diyor.. sanki sorun yeterince dokunmamakmış gibi birbirlerine dokunarak sevişiyorlar bütün o safsatanın ardından. Bir de konuşmaların arasına cinayet haberlerini falan sıkıştırmışlar nası bir alaka kurulduysa..
Gerçek tantra bu mu?
İkinci sorum, bu arkadaşlar polis baskını yemeden toplu sporlarını/faaliyetlerini icra edebiliyorlar mı?
Videoyu izleyen var mı? Suzan hanım ve diğerleri sanki yetişkin bir insanın kelime hazinesi onbeş yaşında bir çocuğa verilmiş de hadi anlat bir şeyler denmiş gibi saçma sapan konuşuyor. Politik sistem diyor, özdeğer diyor, çocuğa zorla yemek yedirmek aslında tecavüzdür diyor.. sanki sorun yeterince dokunmamakmış gibi birbirlerine dokunarak sevişiyorlar bütün o safsatanın ardından. Bir de konuşmaların arasına cinayet haberlerini falan sıkıştırmışlar nası bir alaka kurulduysa..
Gerçek tantra bu mu?
İkinci sorum, bu arkadaşlar polis baskını yemeden toplu sporlarını/faaliyetlerini icra edebiliyorlar mı?
8 sene önce bir kursta tanışıp sonra bir daha yüz yüze gorusmemisler. Instagram vs muhabbet olmuş. Hatun kişi yeni işe girdiğinde de eleman çiçek yollamış. 8 senedir yüz yüze görüşmediğiniz ama instagramda ekli olduğunuz birine çiçek yollamak ince ince yürümek değil midir? Kabahat çiçek yollayanda değil bu arada bence, o şansını deniyor. Bu mevzularda biseyden şüphe ediyorsanız şüphe ettiginiz şey doğrudur diye düşünürüm ben hep. Rahatsız olmakta haksız mıyım?
Ya arkadaşlar sürekli bi kadın seni sevmiyorum derse devamlı ilgi beklerse sizin tavrınız ne olur ben soğuyorum o kişiden bende bi sorun mu var acaba?
8 ay asgari ücrete yakın işsizlik maaşı var
ailemle yaşıyorum
çok şükür para laızm değil
şimdi toplum baskısı bir kenara
çalışmaya değecek beyaz yakalı iş olursa çalışırım, başvuruyorum da
iyi bir iş bulana kadar
zanaat tarzı yerlerde beleşe/yemeğie/harçlığına mı çalışayım ne yapayım
y.lisans var tezli tezsiz, lisans yabancı dil devam eden üni var
bunlara mı ağırlık vereyim
tr'yi mi gezeyim
bunları nasıl part-time ayarlarım
şimdi esnafın yanına girsem adam gibi düzenli çalış der
güzel iş bulup da başlamasam 2. şans gelir mi
öte yandan tokilere başurdum ev yapmak istiyorum
garsonluk tarzı sosyal beceri skilleri de tavan yapmak istiyorum
yaş teorik olarak olarak ömrün yarısı
bir daha bu arayı bulamam gibi geliyor
bir de ortada bir şey olmasa da evlilik de düşünyorum o zaman da düzgün iş de lazım
yapacağım şeyi not almaktan sayfalar doldu 1 aydır ancak resmi yerlerdeki işleri toparlayabildim
ihtiyaç fazlalarını sattım
ailemle yaşıyorum
çok şükür para laızm değil
şimdi toplum baskısı bir kenara
çalışmaya değecek beyaz yakalı iş olursa çalışırım, başvuruyorum da
iyi bir iş bulana kadar
zanaat tarzı yerlerde beleşe/yemeğie/harçlığına mı çalışayım ne yapayım
y.lisans var tezli tezsiz, lisans yabancı dil devam eden üni var
bunlara mı ağırlık vereyim
tr'yi mi gezeyim
bunları nasıl part-time ayarlarım
şimdi esnafın yanına girsem adam gibi düzenli çalış der
güzel iş bulup da başlamasam 2. şans gelir mi
öte yandan tokilere başurdum ev yapmak istiyorum
garsonluk tarzı sosyal beceri skilleri de tavan yapmak istiyorum
yaş teorik olarak olarak ömrün yarısı
bir daha bu arayı bulamam gibi geliyor
bir de ortada bir şey olmasa da evlilik de düşünyorum o zaman da düzgün iş de lazım
yapacağım şeyi not almaktan sayfalar doldu 1 aydır ancak resmi yerlerdeki işleri toparlayabildim
ihtiyaç fazlalarını sattım
Işyerinde biri var. Benden hoşlanıp hoşlanmadığından emin değilim hatta bana instagramdan istek atana kadar beni umursamıyor zannediyordum. Takip ettikten sonra ilgimi çekmeye başladı. Zamanla muhabbetimiz arttı fakat öyle kaldı. Uzun uzun konusacak kadar fırsat olmuyor departmanlar baya farklı. Olsa da etrafta hep diğer iş arkadaşlarımız oluyor. Yani birebir çok konuşamıyoruz. Bir kaç kez ınstagram'dan işle ilgili komik şeyler yazdı uyuz olduğumuz birisiyle dalga gectik falan. 2 haftadır pek bir şey olmuyor. hep birşeyler olmasını bekliyorum sanki. Ben bir adım atayım diyorum nasıl yapacagimi bilmiyorum. Bir şeyler derken istedigim şey biraz daha samimi olmamız. Zaten bir ilişki çok erken birbirimizi tanımamız falan lazım. Instagramdan mi yazsam? Ya da ne yapabilirim? Bir şey yapmadan hep huzursuzum sinir oluyorum kendime. Telefondan yazdım yazım hataları için şimdiden özür diliyorum .
Yazdıklarım saçmadir belki derdini s falan diyebilirsiniz:D ama içimi dökmüş olmak istedim biraz
Yazdıklarım saçmadir belki derdini s falan diyebilirsiniz:D ama içimi dökmüş olmak istedim biraz
Alışabildiniz mi? Eski hayatınızda özlediğiniz ve yeni hayatınızla ilgili iyi ki oldu dediğiz şeyler neler? İlişki özelinden çok ev hayatı ile ilgili.
Aslında gönül işi değil
Ve bana da değil. Bir arkadaşıma, altın sarısı olmayan, metalik küçük düz basit bir küpe.
Nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum ama kulaktan sarkan bir şey değil. Sade ama öğrenci işi de değil tabi.
Ve bana da değil. Bir arkadaşıma, altın sarısı olmayan, metalik küçük düz basit bir küpe.
Nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum ama kulaktan sarkan bir şey değil. Sade ama öğrenci işi de değil tabi.
Ben Tv ve tv için hoparlör aldım eve. Alırken de dedim aileme ileride götürürüm bunları peşinen söyleyeyim diye. (tabi ki evde ailem için başka bir tane daha tv var)
Geçende sohbeti açıldı. Bir arkadaşım dedi ki abim evdeki basküle kadar aldı götürdü evlenirken diye.
Sizin cevaplarınızı merak ediyorum.
Geçende sohbeti açıldı. Bir arkadaşım dedi ki abim evdeki basküle kadar aldı götürdü evlenirken diye.
Sizin cevaplarınızı merak ediyorum.
karşılığını bekler misiniz? eşit derecede değer görmekten bahsediyorum.
Öncesine göre soğuk davranışlar sergileyen bir erkek arkadaş, ailesini ve sağlık sorunlarını gerekçe gösterip konuşmayı azaltıyorsa, hatta yalnız kalmak istediğini söylerse, bunu ne olarak algılarsınız? O günden beri kimse kimseyi aramamış.
Evlilik aşamasındasınız, kız tarafı size eşyaların çoğu var "çeyizim" hazır diyor. Durup düşününce aklınıza 10 ay önce evlilik aşamasında olduğu diğer kişi geliyor. Muhtemelen onunla seçip beğendiği eşyalar bunlar. Bu durum sizi rahatsız eder miydi? Eşyaları değiştirmesini ister miydiniz?
27 yaşındayım(E). 3 yıldır kurumsal bir şirkette çalışıyorum. Herşey iyi hoş derken, bir yıl önce ofise yeni bir kız iş başladı. Özet geçiyim ofisteki tek iş ortağım birbirimizin yedeğiyiz. Bildiğim herşeyi öğrettim. Dertleştik daha doğrusu o anlattı ben dinledim, halledemediği bir işi hallettiğimde çok mutlu oluyorum.
Zaman geçtikçe kendimde sonradan farkettiğim fizyolojik olgular meydana geldi. Yani yazarken bile utanıyorum. O yüzden anonim bir hesap içinde yazıyorum. Bu kızla telefonla konuşurken, yanyana olurken vs iç çamaşırımda bir damla kadar yapışkan (artık meni mezi ne haltsa) ondan geliyor. Bunun nedenini o kadar çok sonra anladım ki internette hastalık araştırıyordum.
Ama şunu belirtmek istiyorum kesinlikle ereksiyon durumu söz konusu değil. Porno izlemem , mastürbasyon alışkanlığım yok belki ayda 1 kez. En son lisede sevgilim olmuştu onda bile böyle bir şey yaşamadım.
Kızı seviyorum ama arkadaş olarak diyeceğim, bir çoğunuz dalga geçecek biliyorum. Neyim var benim? Yazarken utanıyorum. Belki sağlık sorunu diyeceğim ama tek etkeni bu. Aşık olmak istemediğim biri. Ortak yönümüz sıfıra yakın. Ama ilgisi çok hoşuma gidiyor veya herhangi bir konuda beni tercih etmesi..
paylaşmak istedim kimseyle böyle bir şeyi konuşamam bile.
Zaman geçtikçe kendimde sonradan farkettiğim fizyolojik olgular meydana geldi. Yani yazarken bile utanıyorum. O yüzden anonim bir hesap içinde yazıyorum. Bu kızla telefonla konuşurken, yanyana olurken vs iç çamaşırımda bir damla kadar yapışkan (artık meni mezi ne haltsa) ondan geliyor. Bunun nedenini o kadar çok sonra anladım ki internette hastalık araştırıyordum.
Ama şunu belirtmek istiyorum kesinlikle ereksiyon durumu söz konusu değil. Porno izlemem , mastürbasyon alışkanlığım yok belki ayda 1 kez. En son lisede sevgilim olmuştu onda bile böyle bir şey yaşamadım.
Kızı seviyorum ama arkadaş olarak diyeceğim, bir çoğunuz dalga geçecek biliyorum. Neyim var benim? Yazarken utanıyorum. Belki sağlık sorunu diyeceğim ama tek etkeni bu. Aşık olmak istemediğim biri. Ortak yönümüz sıfıra yakın. Ama ilgisi çok hoşuma gidiyor veya herhangi bir konuda beni tercih etmesi..
paylaşmak istedim kimseyle böyle bir şeyi konuşamam bile.
Benim de yillar suren bir iliskim oldu ama ayrildiktan sonra hic konusmadik, ne gerek vardi cunku, diye dusunurdum hep. Ama son zamanlarda karsima eski sevgilisiyle arkadas kalan bircok erkek cikinca mantiklarini cok merak etmeye basladim. Hikaye de hep ayni: "uzun yillar beraberdik, birlikte de yasadik, zamanla seks hayatimiz kotulesti, iliskimiz arkadasliga dondu ve su an en yakin arkadaslarimdan biri." Yani bu insanlari yargiladigimdan degil ama bir turlu aklima mantigima oturmuyor, neden boyle bi sey var sizce?
sorum kadınlara.
resimli paylaşırsanız sevinirim.
resimli paylaşırsanız sevinirim.
Yerimde olsanız yılbaşında kimle olurdunuz?
Doğduğunuz günden beri yılbaşını aileniz ve yakın akrabalarınızla toplanıp kutluyorsunuz. Her aile kutlama için yemek hazırlar, şaraplar, rakılar, süslemeler hazırlanır, toplanılan evde kutlama yapılır. Tüm ailenin birlikte olduğu nadir mutlu günlerden biri bu, ve aile için çok önemli.
Fakat 6 yıllık bir ilişkiniz var ve üniversiteden mezun olduğunuzdan beri son yıllarda uzak mesafe ilişkisine dönmüş durumda, yılın yarısını birlikte geçirmeye çalışıyorsunuz. Kız arkadaşım işinden dolayı yaşadığı yerden ayrılamıyor, ben remote çalıştığım için seyahat edebiliyorum. Fakat evlilik durumu olmadığı için yılın yarısından fazlasını aile evinde geçiriyorum.
Maddi durumu ve iş/yaşayacak her konusunu tam olarak netleştirmeden evlenmek istemiyoruz. Bu durumda da mecburen belli günler, özellikle yılbaşında ayrı kalıyoruz. Dengeyi sağlamaya çalışsam da kız arkadaşım bu sefer de yılbaşını kendisiyle geçirmediğim için bana sitem ediyor. Kendisine hak veriyorum, 1 Ocak'ta yanına gidiyorum fakat bu sefer çok üzüldü, ben de uçak biletini 1 Ocak tarihine aldığım için pişman oldum.
Bu durumda olsanız yılbaşını nerede geçirirsiniz?
Doğduğunuz günden beri yılbaşını aileniz ve yakın akrabalarınızla toplanıp kutluyorsunuz. Her aile kutlama için yemek hazırlar, şaraplar, rakılar, süslemeler hazırlanır, toplanılan evde kutlama yapılır. Tüm ailenin birlikte olduğu nadir mutlu günlerden biri bu, ve aile için çok önemli.
Fakat 6 yıllık bir ilişkiniz var ve üniversiteden mezun olduğunuzdan beri son yıllarda uzak mesafe ilişkisine dönmüş durumda, yılın yarısını birlikte geçirmeye çalışıyorsunuz. Kız arkadaşım işinden dolayı yaşadığı yerden ayrılamıyor, ben remote çalıştığım için seyahat edebiliyorum. Fakat evlilik durumu olmadığı için yılın yarısından fazlasını aile evinde geçiriyorum.
Maddi durumu ve iş/yaşayacak her konusunu tam olarak netleştirmeden evlenmek istemiyoruz. Bu durumda da mecburen belli günler, özellikle yılbaşında ayrı kalıyoruz. Dengeyi sağlamaya çalışsam da kız arkadaşım bu sefer de yılbaşını kendisiyle geçirmediğim için bana sitem ediyor. Kendisine hak veriyorum, 1 Ocak'ta yanına gidiyorum fakat bu sefer çok üzüldü, ben de uçak biletini 1 Ocak tarihine aldığım için pişman oldum.
Bu durumda olsanız yılbaşını nerede geçirirsiniz?
Yurtdışından iki şişe viski almıştım. Arkadaşımın arabasının bagajına koydum poşet içerisinde. Bugün aradığımda birisinin kırıldığını ve bagajın komple alkol koktuğunu söyledi. Yani bir şişesi mefta olmuş. Her gün görüştüğüm bu arakadaş şişeleri teslim ettiğim iki gün boyunca da ortalarda yoktu. Yarın sağlam kalan şişeyi alacam. Doğru söyleyip söylemediğini nasıl anlarım? Arabasını kontrol edemeyecem onu söyliyim.
Yeni tanıştığınız bir karşı cins var, tanıma flört amaçlı numaralarınızı paylaşmışsınız birbirinizle ve WhatsApp'tan bir iletişim yürütüyorsunuz.
Güzel, sıcak bir şekilde sohbet akarken en son siz ona bir şeyler yazmışsınız. O son yazdıklarınızı okumuş ve o an sohbeti devam ettirmemiş, sonrasında 3 gündür de hiç sesi çıkmamış.
En son yazan siz olmanıza rağmen yeniden yazar mısınız, yoksa bu tür bir durumda ilk sesi karşı tarafın çıkarmasını mı beklersiniz? İletişimi bir noktada sonlandıran o taraf çünkü.
Güzel, sıcak bir şekilde sohbet akarken en son siz ona bir şeyler yazmışsınız. O son yazdıklarınızı okumuş ve o an sohbeti devam ettirmemiş, sonrasında 3 gündür de hiç sesi çıkmamış.
En son yazan siz olmanıza rağmen yeniden yazar mısınız, yoksa bu tür bir durumda ilk sesi karşı tarafın çıkarmasını mı beklersiniz? İletişimi bir noktada sonlandıran o taraf çünkü.
Selam. Uzun olacak baştan uyarayım, ona göre başlayın okumaya :)
Birkaç ay önce sevgilimden ayrıldığım için baya tırt moddayım. Eskiden bu ayrılık sonrası üzüntü durumları mahvediyordu beni ama artık biraz daha düzeldim, gerçek hayata daha hızlı adapte olabiliyorum. Olmaz olaydım...
Neyse, iki hafta önce bi hanımla tanıştım bi app'ten. İki gün boyunca muhabbet ettik app üstünden uzun uzun, sonra da Cuma akşamına denk geldiği için buluşalım dedik en azından bir iki saat, baktık akıyo devam ederiz. Buluştuk bi mekanda ve buluşur buluşmaz benim samimiyetimi hissedince tüm hayat hikayesini anlattı.
35 yaşında gazeteci ve çevirmenlik yapıyor, bir yandan aile şirketinin işleriyle ilgileniyor. 20 yaşında Fransa'ya gitmiş ve orada bi elemanla evlenmiş, 2.5 yıl evli kalmışlar sonra boşanmış geri dönmüş. Neyse döndükten bir süre sonra da Türk bir çocukla takılmaya başlıyor ve çocukla ayrıl barış ayrıl barış 11 yıl geçiriyor... Hamile kalmış iki defa. İki kere de hastaneye yatmış eroinden dolayı, elektroşok falan vermişler. 3 yıldır kullanmıyorum dedi. Doktoru eroin dışında her şey serbest sana demiş, başka şeylerle zaman geçiriyo haftada bir. Bu arada aileden aşırı ötesi zengin. Annesiyle yaşıyo. Baba işe yaramazın teki, annesi çok başarılı bi mimar ve müteahhit. Çalışmaya falan hiç ihtiyacı yok. Bayağı hızlı bi hayat yaşamış ve sıkıntılı durumlar geçirmiş yani.
Buluşup birbirimize kendimizi hikayemizi falan anlattıktan sonra gel bizim arkadaşların yanına geçelim dedi, ok dedim gittik. 7-8 kişilik çok uluslu bir ortam. Yaş ortalaması 40'a yakın, modacı sinemacı instagram fenomeni komple sanat sepet tayfa. İçtik mekanda hayvan gibi sonra oradakilerin birinin evine gittik hepimiz. Afedersiniz pudra şekeri almışlar, onları çıkardılar, herkes payına düşen line'ı hırtladı, bize de ikram edildi iki üç sefer. O ara karambolde gey bi çocukla da öpüştüm, battı balık yan gider... Sonra evli evine köylü köyüne gitti, biz kaldık kızla. Ev sahibi de arka odayı gösterdi bize, gittik direkt uyuduk sevişmeden. Sabahına da kalktık içki içmeye devam ettik manyak gibi, yine sevişmedik. O gün ben kuzenlerimle buluşmam gerektiği için kalktım akşam 7 gibi gittim, gidene kadar da full yatakta takıldık sohbet gülmece öpmece koklamaca vs. Sonra gittim.
Sonra Pazar günü yine buluştuk, normalde başbaşa buluşacaktık ama sonra dedi ki plan değişti arkadaşımın terasına davetliyiz... Gittik arkadaşının terasına. Müthiş bir boğaz manzarası, lezbiyen bi çift. İçtik eğlendik dans ettik terasta JBL'den müzik açıp vs. Orda seviştik sonunda :D Seviştikten sonra ağladı, çok şefkatli olduğumu fln söyledi ve seni seviyorum dedi bi kez sessiz bi şekilde ama ağzından kaçırdı eminim. Ama terastan çıktıktan sonra sokaklarda el ele öpüşe öpüşe takıldık sürekli liseli gibi. Ben bir de kendisini aşırı beğendim, hiç makyaj yapmıyor ama dupduru bir güzelliği var. İnce, kısa boylu, mis gibi kokuyor. 35 olmasına rağmen 22 gibi duruyor. Neyse, aradan üç gün geçti, biz whatsapp'tan konuşuyoruz bi şeyler, bana bi anda şey dedi,
"bişey dicem, sen beni nasıl görüyorsun? Uzun soluklu mu"
Hemen sonra "dur cevap verme, 35 yaşında bi kadını görme öyle görme bence:D" dedi.
Sonra o da dedi ki "ben kendimden bu kadar küçük biriyle takılmak dışında bi şey yaşamadım ama seninle sürekli konuşasım görüşesim geliyo". Ben de ondan hoşlandığımı ama aslında sadece yoğun bi hafta sonu geçirdiğimizi, zaten duygusal ve depresif insanlar olduğumuz için ikimizde de böyle karışık hisler olması normal falan dedim coolluğumu bozmamak için. Ama onun o güzel bakışını ve gülüşünü görmek istiyor canım yani, iyice duygusal romantik kafalara düştüm. Sonra önümüzdeki Cuma'ya plan yaptık, annesiyle yaşıyo normalde ve annesi İtalya'ya gidicekmiş hafta sonu için, hafta sonu seni eve atıcam dedi. Ok dedim tabii ki.
Sonra noldu... Hiçbi şey olmadı. Cuma günü geldi, bana "akşam bi işim çıktı da erken biterse haber vericem" dedi. Ok sorun degil dedim. E yemeyiz bu ayakları tabii ki... O planı iptal ettiyse devam etmek istemiyor net. Zaten aradan 5 gün falan geçti bi kelime konuşmadık. Devam etmiyoruz belli ki, ben de yazmadım. Ama nasıl olacak yani şimdi? Ölü taklidi yapmaya devam mı edelim? Ben acayip yükselmiştim aramızdaki o romantik duruma, şimdi yalnızlık çöktü içime yeniden. Halbuki hiç olmayacak bi iş yani. Eroin nedir abi, tamam ben de yeşilaycı değilim ama eroin kırmızı çizgimdir ve 10 yıl kullanmış birine asla güvenilmemesi gerektiğini, her an kaçıp gidebileceğini falan biliyorum. O da benim sağım solum belli olmaz falan demişti terasta zaten. Oyun mu oynadı bu hatun benimle şimdi? Olay nedir?
Birkaç ay önce sevgilimden ayrıldığım için baya tırt moddayım. Eskiden bu ayrılık sonrası üzüntü durumları mahvediyordu beni ama artık biraz daha düzeldim, gerçek hayata daha hızlı adapte olabiliyorum. Olmaz olaydım...
Neyse, iki hafta önce bi hanımla tanıştım bi app'ten. İki gün boyunca muhabbet ettik app üstünden uzun uzun, sonra da Cuma akşamına denk geldiği için buluşalım dedik en azından bir iki saat, baktık akıyo devam ederiz. Buluştuk bi mekanda ve buluşur buluşmaz benim samimiyetimi hissedince tüm hayat hikayesini anlattı.
35 yaşında gazeteci ve çevirmenlik yapıyor, bir yandan aile şirketinin işleriyle ilgileniyor. 20 yaşında Fransa'ya gitmiş ve orada bi elemanla evlenmiş, 2.5 yıl evli kalmışlar sonra boşanmış geri dönmüş. Neyse döndükten bir süre sonra da Türk bir çocukla takılmaya başlıyor ve çocukla ayrıl barış ayrıl barış 11 yıl geçiriyor... Hamile kalmış iki defa. İki kere de hastaneye yatmış eroinden dolayı, elektroşok falan vermişler. 3 yıldır kullanmıyorum dedi. Doktoru eroin dışında her şey serbest sana demiş, başka şeylerle zaman geçiriyo haftada bir. Bu arada aileden aşırı ötesi zengin. Annesiyle yaşıyo. Baba işe yaramazın teki, annesi çok başarılı bi mimar ve müteahhit. Çalışmaya falan hiç ihtiyacı yok. Bayağı hızlı bi hayat yaşamış ve sıkıntılı durumlar geçirmiş yani.
Buluşup birbirimize kendimizi hikayemizi falan anlattıktan sonra gel bizim arkadaşların yanına geçelim dedi, ok dedim gittik. 7-8 kişilik çok uluslu bir ortam. Yaş ortalaması 40'a yakın, modacı sinemacı instagram fenomeni komple sanat sepet tayfa. İçtik mekanda hayvan gibi sonra oradakilerin birinin evine gittik hepimiz. Afedersiniz pudra şekeri almışlar, onları çıkardılar, herkes payına düşen line'ı hırtladı, bize de ikram edildi iki üç sefer. O ara karambolde gey bi çocukla da öpüştüm, battı balık yan gider... Sonra evli evine köylü köyüne gitti, biz kaldık kızla. Ev sahibi de arka odayı gösterdi bize, gittik direkt uyuduk sevişmeden. Sabahına da kalktık içki içmeye devam ettik manyak gibi, yine sevişmedik. O gün ben kuzenlerimle buluşmam gerektiği için kalktım akşam 7 gibi gittim, gidene kadar da full yatakta takıldık sohbet gülmece öpmece koklamaca vs. Sonra gittim.
Sonra Pazar günü yine buluştuk, normalde başbaşa buluşacaktık ama sonra dedi ki plan değişti arkadaşımın terasına davetliyiz... Gittik arkadaşının terasına. Müthiş bir boğaz manzarası, lezbiyen bi çift. İçtik eğlendik dans ettik terasta JBL'den müzik açıp vs. Orda seviştik sonunda :D Seviştikten sonra ağladı, çok şefkatli olduğumu fln söyledi ve seni seviyorum dedi bi kez sessiz bi şekilde ama ağzından kaçırdı eminim. Ama terastan çıktıktan sonra sokaklarda el ele öpüşe öpüşe takıldık sürekli liseli gibi. Ben bir de kendisini aşırı beğendim, hiç makyaj yapmıyor ama dupduru bir güzelliği var. İnce, kısa boylu, mis gibi kokuyor. 35 olmasına rağmen 22 gibi duruyor. Neyse, aradan üç gün geçti, biz whatsapp'tan konuşuyoruz bi şeyler, bana bi anda şey dedi,
"bişey dicem, sen beni nasıl görüyorsun? Uzun soluklu mu"
Hemen sonra "dur cevap verme, 35 yaşında bi kadını görme öyle görme bence:D" dedi.
Sonra o da dedi ki "ben kendimden bu kadar küçük biriyle takılmak dışında bi şey yaşamadım ama seninle sürekli konuşasım görüşesim geliyo". Ben de ondan hoşlandığımı ama aslında sadece yoğun bi hafta sonu geçirdiğimizi, zaten duygusal ve depresif insanlar olduğumuz için ikimizde de böyle karışık hisler olması normal falan dedim coolluğumu bozmamak için. Ama onun o güzel bakışını ve gülüşünü görmek istiyor canım yani, iyice duygusal romantik kafalara düştüm. Sonra önümüzdeki Cuma'ya plan yaptık, annesiyle yaşıyo normalde ve annesi İtalya'ya gidicekmiş hafta sonu için, hafta sonu seni eve atıcam dedi. Ok dedim tabii ki.
Sonra noldu... Hiçbi şey olmadı. Cuma günü geldi, bana "akşam bi işim çıktı da erken biterse haber vericem" dedi. Ok sorun degil dedim. E yemeyiz bu ayakları tabii ki... O planı iptal ettiyse devam etmek istemiyor net. Zaten aradan 5 gün falan geçti bi kelime konuşmadık. Devam etmiyoruz belli ki, ben de yazmadım. Ama nasıl olacak yani şimdi? Ölü taklidi yapmaya devam mı edelim? Ben acayip yükselmiştim aramızdaki o romantik duruma, şimdi yalnızlık çöktü içime yeniden. Halbuki hiç olmayacak bi iş yani. Eroin nedir abi, tamam ben de yeşilaycı değilim ama eroin kırmızı çizgimdir ve 10 yıl kullanmış birine asla güvenilmemesi gerektiğini, her an kaçıp gidebileceğini falan biliyorum. O da benim sağım solum belli olmaz falan demişti terasta zaten. Oyun mu oynadı bu hatun benimle şimdi? Olay nedir?
Instagram'da şöyle bir şey gördüm. Katılıyor musunuz?
birini ariyorum mesela. telefonunu acmazsa hemen endiseleniyorum.
disaridaysam falan butun keyfim kaciyor.
basina bi sey geldi saniyorum. yani ortada anormal bi durum da yok. siradan telefonu acmadi diye endiseleniyorum
babami bekliyorum mesela. gec kaldi, aradim hala bekliyorum nerdesin dedim. babam diyor biraz gec ciktim ama simdi hizlica gelirim. aklima ya kaza yaparsa sorusu geliyor. arayip hemen, acele etme ben bi kafede bekliyorum falan diyorum.ve gelene kadar cok endiselenmistim.
hele iste su telefon acilmama olayinda aklima elli tane sey geliyor.
gecenlerde teyzem telefonunu acmadi diye evine gitmeye karar vermistim. yalniz yasiyor. 1 saat icinde 3 kere aradim. 1 saat kisa bi sure aslinda. tam en iyisi gideyim derken telefon caldi. sessizdeymis duymamis..
babamin yagli falan yememesi lazim mesela.
her gun ne yedigini soruyorum. iskender yedim dedi bi aksam konusurken. bi sey demedim guldum ama cildirdim o gece
sadece yakin cevrem icin bunu hissediyorum. benim icin cok onemli bi insan daha var hayatta ve biraz maceraperest biri ama ayni seyleri onun icin hissetmiyorum tam olarak bu sekilde. o genc, guclu bi adam basinin caresine bakar diyorum. halbu ki asil genelde o risk altinda oluyor.. dogaya falan da gidiyor.
bu artik anksiyete oldu bende. herkesi surekli kontrol ediyorum. telefonla hal hatir sorarak. sizde de var mi benzer durumlar.
doktora mi gitmeliyim. dusunuyorum birinin basina bi sey gelmesiyle hic basa cikamam ki :(
disaridaysam falan butun keyfim kaciyor.
basina bi sey geldi saniyorum. yani ortada anormal bi durum da yok. siradan telefonu acmadi diye endiseleniyorum
babami bekliyorum mesela. gec kaldi, aradim hala bekliyorum nerdesin dedim. babam diyor biraz gec ciktim ama simdi hizlica gelirim. aklima ya kaza yaparsa sorusu geliyor. arayip hemen, acele etme ben bi kafede bekliyorum falan diyorum.ve gelene kadar cok endiselenmistim.
hele iste su telefon acilmama olayinda aklima elli tane sey geliyor.
gecenlerde teyzem telefonunu acmadi diye evine gitmeye karar vermistim. yalniz yasiyor. 1 saat icinde 3 kere aradim. 1 saat kisa bi sure aslinda. tam en iyisi gideyim derken telefon caldi. sessizdeymis duymamis..
babamin yagli falan yememesi lazim mesela.
her gun ne yedigini soruyorum. iskender yedim dedi bi aksam konusurken. bi sey demedim guldum ama cildirdim o gece
sadece yakin cevrem icin bunu hissediyorum. benim icin cok onemli bi insan daha var hayatta ve biraz maceraperest biri ama ayni seyleri onun icin hissetmiyorum tam olarak bu sekilde. o genc, guclu bi adam basinin caresine bakar diyorum. halbu ki asil genelde o risk altinda oluyor.. dogaya falan da gidiyor.
bu artik anksiyete oldu bende. herkesi surekli kontrol ediyorum. telefonla hal hatir sorarak. sizde de var mi benzer durumlar.
doktora mi gitmeliyim. dusunuyorum birinin basina bi sey gelmesiyle hic basa cikamam ki :(
Herkese sevgiler,
kendimi uzun zamandır çok yorgun ve bitik hissediyorum.
Yaklaşık 5 yıldır aynı işyerindeyim ne uzadım ne kısaldım. Benimle başlayanların çoğu ya ekip lideri oldu (müdür olan da var) ya da farklı firmalara gittiler. Ekip olarak yurtdışı bağlantılı çalışıyoruz ekibin en eskilerinden olmama rağmen bir defa yurtdışı ofisine göndermediler , yeni arkadaşlar bile gitti.
İş yerinde gün boyu canım çıkıyor.15 kişilik ekibiz tüm yük benimle birlikte 5 kişide. Siz işi biliyorsunuz deyip her işi bize veriyorlar. İki gün izin alsam maillere bakmak zorunda hissediyorum kendimi. izin günümde bile en az 3 kere de telefon geliyor kusurabakma acil durum oldu diye.
Yaşım 30, çok değil biliyorum ama firmaya alıştığım için başka yere geçmekten de çekiniyorum.
eskiden beri insanların ne düşündüğünü önemseyen, insanlarla iyi geçinmeye çalışan hep alttan alan adam oldum. Bir şey yapmadan yüz defa düşünürüm. En ufak konuda bile birinden onay almaya çalışırım abimden, kız arkadaşımdan, patronumdan vs.
Her şeyi kuralına uygun yapmaya çalışırım. Bu yüzden ya geç kalırım ya da yapamam. Çok basit şeylerden bahsediyorum. İşyeri, dışarıda eğitime göndermişti iki hafta ve her gün eğitim saat 3'te bitiyordu. Kalan iki saatte yine çalışıyordum. Eğitimdeki diğer arkadaşlarım dışarıda her işlerini hallediyorlardı.
Kolay kolay yalan da söyleyemem, söylesem de çok basit konularda olur.
Bana ne önerirsiniz , ben nasıl insanları daha az umursayan, mutlu bir insan olurum.
kendimi uzun zamandır çok yorgun ve bitik hissediyorum.
Yaklaşık 5 yıldır aynı işyerindeyim ne uzadım ne kısaldım. Benimle başlayanların çoğu ya ekip lideri oldu (müdür olan da var) ya da farklı firmalara gittiler. Ekip olarak yurtdışı bağlantılı çalışıyoruz ekibin en eskilerinden olmama rağmen bir defa yurtdışı ofisine göndermediler , yeni arkadaşlar bile gitti.
İş yerinde gün boyu canım çıkıyor.15 kişilik ekibiz tüm yük benimle birlikte 5 kişide. Siz işi biliyorsunuz deyip her işi bize veriyorlar. İki gün izin alsam maillere bakmak zorunda hissediyorum kendimi. izin günümde bile en az 3 kere de telefon geliyor kusurabakma acil durum oldu diye.
Yaşım 30, çok değil biliyorum ama firmaya alıştığım için başka yere geçmekten de çekiniyorum.
eskiden beri insanların ne düşündüğünü önemseyen, insanlarla iyi geçinmeye çalışan hep alttan alan adam oldum. Bir şey yapmadan yüz defa düşünürüm. En ufak konuda bile birinden onay almaya çalışırım abimden, kız arkadaşımdan, patronumdan vs.
Her şeyi kuralına uygun yapmaya çalışırım. Bu yüzden ya geç kalırım ya da yapamam. Çok basit şeylerden bahsediyorum. İşyeri, dışarıda eğitime göndermişti iki hafta ve her gün eğitim saat 3'te bitiyordu. Kalan iki saatte yine çalışıyordum. Eğitimdeki diğer arkadaşlarım dışarıda her işlerini hallediyorlardı.
Kolay kolay yalan da söyleyemem, söylesem de çok basit konularda olur.
Bana ne önerirsiniz , ben nasıl insanları daha az umursayan, mutlu bir insan olurum.
iş ilanlarına bu menüden cv göndermek kafi mi
daha sonra hr'a msj mı kasmak gerekiyor
raconu nedir bu işin
daha sonra hr'a msj mı kasmak gerekiyor
raconu nedir bu işin
2022 ne kadar memnun etti sizi? Toplumsal olarak zor şeyler yaşadık orası belli, kişisel hayatınızda neleri başardınız neler umduğunuz gibi gitmedi, şans sizden yana mıydı hangi burcun yüzü güldü merak ettim. :D Açıkçası 2022 benim hayatımın dönüm noktasıydı çok zor bi karar aldım ama bana yakıştı, çok iyi oldu çok güzel oldu. Bu sene yaşadıklarım hep aklımda kalacak eminim. Sizler için nasıl bir seneydi?
Not: önemsiz bir soru olduğu için gönül işlerinde açmak istedim soruyu.
Not: önemsiz bir soru olduğu için gönül işlerinde açmak istedim soruyu.
Sinirlenince tarafların karşılıklı birbirinin damarına bastığı, ikisinden birinin hiç fren yapmadığı, ortalığı sinir harbiyle yakıp yıkıp(sözlerle) sonra pişman olunan böyle öfke kontrolsüz saçma sapan bir ilişkinin düzelme olasılığı var mı? Normalde gerçekten öfke kontrolü olan biriydim ama çileden çıkıyorum.
yaklaşık dört sene önce, üniversite son sınıfta hoşlandığımı söylediğim bir kız vardı. karşılık olarak ilişki düşünmediğini söyledi, öyle kalmıştı. iki ay önce tasadüfi şekilde bir arkadaş vasıtası ile tekrardan iletişim kurduk. fakat ayrı şehirlerdeydik. şehirlerimiz arasındaki mesafe yaklaşık üç saat. neyse mesajlaşma telefon trafiği başladı. baya ortak zevklerimiz olduğunu fark ettik, damak tadımız benziyor. izlediğimiz filmler vesaire bir çok ortak ilgi alanımız var. ciddi bir yolda ilerleriz diye düşünceler vardı ikimizde de.
bu arada ikimiz de kendi yaşadığımız şehirlerde yüksek lisans yapıp bir yandan da çalışıyoruz. baya yoğunuz gün içerisinde. sonuncusu üç gün önce olmak üzere, iki kere görüştük, yaşadığı şehre gittim. buluşmalar çok güzeldi, samimiydik. sarılmalar, yakınlaşmalar. fakat problemler aslında telefon iletişiminde başladı.
ben biraz daha sıcak kanlıyım kendisine göre. çok sık mesajlaşmıyorduk fakat akşamları mesela 20 dk kadar araşıyorduk uyumadan önce. ilk haftalarda daha bir neşeliydi ses tonu konuşurken, birbirimizi tanımaya çalışmak vesaire. bol gülümsemeli geçiyordu. hatta beni daha tanımıyorsun çok komik/neşeliyim falan diyordu. fakat son iki haftadır, “naber, nasılsın, günün nasıldı” minvalinde çok keyifsiz konuşmalar olmaya başladı. ses tonunda hiç cıvıltı neşe yok neredeyse. buna ek olarak, ben konuşmayınca telefonda sessizlik oluyordu. susuyorum o da susuyor. sonra hadi uyuyalım moduna giriyor. hiç konu açayım, muhabbet olsun diye bir olayı yok. haliyle telefon kapanınca keyfim kaçmaya başladı. ikinci son buluşmadan sonra düzelir, bir hediye alayım, hoşuna gider daha da renkleniriz diye düşünüyordum fakat değişen bir şey olmadı.
bardağı taşıran nokta da, dün yaşandı. ateşlendim salgından, hastaneye gittim eve geldim vesaire dinleniyorum. aradı akşam geçmiş olsun dedi. sonra hani bir tık samimi içten bi şeyler der diye bekledim. işiyle ilgili bi şeyler anlattı, yine çok donuk/tutuk bir sesle. hastayken de yansıtmasam da ilgili, candan bir şekilde yanımda olmasını beklerdim açıkçası. bir süre sessizlik oldu, tamam sen de hastasın dinlen deyip kapattı telefonu.
ben de hiç tartışmaya, neden böyle oluyor sorularına girmeden, on dakika sonra ben uzak mesafe ilişkisi yapamıyorum dedim. her şey için teşekkür ettim. o da teşekkür etmiş ve ilişkiyi bitirmiş olduk.
şimdi neden buluşmalarda daha samimisin ama telefonda böyle renksizsin vesaire gibi sorular sormanın saçma olduğunu, bunun pazarlığının yapılamayacağını düşünüp hiç uzatmadım, hem çocukça da olurdu. ilgisi azaldı diye düşünüyorum. insan sevdiği biriyle daha neşeli konuşur diye düşünüyorum. ya da karakteri böyledir bilmiyorum. ama öyle olsa, ilk haftalardaki cıvıl cıvıl neşeli halleri vardı. bir yandan da çok güzeldi kendisi. yüzü kaşı gözü. tam istediğim bir kadın tipi. hem de bazı konulara bakış açısı. bu saatten sonra gerçi bitti ama öyle bir iç dökmek istedim, hem de zihnim inanılmaz karıştı. bu tip durumlarda ne yapılmalı hiç bilmiyorum.
bu arada ikimiz de kendi yaşadığımız şehirlerde yüksek lisans yapıp bir yandan da çalışıyoruz. baya yoğunuz gün içerisinde. sonuncusu üç gün önce olmak üzere, iki kere görüştük, yaşadığı şehre gittim. buluşmalar çok güzeldi, samimiydik. sarılmalar, yakınlaşmalar. fakat problemler aslında telefon iletişiminde başladı.
ben biraz daha sıcak kanlıyım kendisine göre. çok sık mesajlaşmıyorduk fakat akşamları mesela 20 dk kadar araşıyorduk uyumadan önce. ilk haftalarda daha bir neşeliydi ses tonu konuşurken, birbirimizi tanımaya çalışmak vesaire. bol gülümsemeli geçiyordu. hatta beni daha tanımıyorsun çok komik/neşeliyim falan diyordu. fakat son iki haftadır, “naber, nasılsın, günün nasıldı” minvalinde çok keyifsiz konuşmalar olmaya başladı. ses tonunda hiç cıvıltı neşe yok neredeyse. buna ek olarak, ben konuşmayınca telefonda sessizlik oluyordu. susuyorum o da susuyor. sonra hadi uyuyalım moduna giriyor. hiç konu açayım, muhabbet olsun diye bir olayı yok. haliyle telefon kapanınca keyfim kaçmaya başladı. ikinci son buluşmadan sonra düzelir, bir hediye alayım, hoşuna gider daha da renkleniriz diye düşünüyordum fakat değişen bir şey olmadı.
bardağı taşıran nokta da, dün yaşandı. ateşlendim salgından, hastaneye gittim eve geldim vesaire dinleniyorum. aradı akşam geçmiş olsun dedi. sonra hani bir tık samimi içten bi şeyler der diye bekledim. işiyle ilgili bi şeyler anlattı, yine çok donuk/tutuk bir sesle. hastayken de yansıtmasam da ilgili, candan bir şekilde yanımda olmasını beklerdim açıkçası. bir süre sessizlik oldu, tamam sen de hastasın dinlen deyip kapattı telefonu.
ben de hiç tartışmaya, neden böyle oluyor sorularına girmeden, on dakika sonra ben uzak mesafe ilişkisi yapamıyorum dedim. her şey için teşekkür ettim. o da teşekkür etmiş ve ilişkiyi bitirmiş olduk.
şimdi neden buluşmalarda daha samimisin ama telefonda böyle renksizsin vesaire gibi sorular sormanın saçma olduğunu, bunun pazarlığının yapılamayacağını düşünüp hiç uzatmadım, hem çocukça da olurdu. ilgisi azaldı diye düşünüyorum. insan sevdiği biriyle daha neşeli konuşur diye düşünüyorum. ya da karakteri böyledir bilmiyorum. ama öyle olsa, ilk haftalardaki cıvıl cıvıl neşeli halleri vardı. bir yandan da çok güzeldi kendisi. yüzü kaşı gözü. tam istediğim bir kadın tipi. hem de bazı konulara bakış açısı. bu saatten sonra gerçi bitti ama öyle bir iç dökmek istedim, hem de zihnim inanılmaz karıştı. bu tip durumlarda ne yapılmalı hiç bilmiyorum.
eski sevgili veya flört ile iletişim devam etmeli mi? sürekli iletişim halinde olmaktan bahsetmiyorum ancak ayrılıktan sonra ömür boyu iletişimin kesilmesi doğru mu? hatta bazıları hemen engelliyor. hemen engellemek bana saçma geliyor, rahatsız etmiyorsa engellemem, numarasını da silmem. ama bazen duygular devam ediyor, o zaman kestirip atmak gerekebiliyor. siz ne düşünüyorsunuz?