geçen bir kızla tanışmıştım. sevdiğim parçalardan diyip müslümden unutamadım şarkısını gönderdim kimi unutamadın diyor. şarkıyı seviyorum dedim.
başka gün Justin Bieber & benny blanco - Lonely şu şarkısını gönderdim kendini yalnız mı hissediyorsun diyor. alla alla bir şarkının fonetiğini sevemez miyim yaaa illa bir duygu mu barındırması gerekiyor.
uzinin makina parçasını atsam makine mi olacam yani :)
başka gün Justin Bieber & benny blanco - Lonely şu şarkısını gönderdim kendini yalnız mı hissediyorsun diyor. alla alla bir şarkının fonetiğini sevemez miyim yaaa illa bir duygu mu barındırması gerekiyor.
uzinin makina parçasını atsam makine mi olacam yani :)
gerci burada dikkate aldigim kim varsa evli falan ama yine de gorusleri merak ediyorum. bana gore 18 yas alti yasal degil ama durtusel olarak ergenlige girmis sevisme yetisi olan belki de sevisen insanlarla iliski yasamak dogal geliyor. bunun ahlaki siniri ya da sizin siniriniz ne? kucukten ornek verdim ama kendimden 20 yas buyuk birine de babam gibi bakiyorum o daha ahlaksiz geliyo sjsjj yasal olan hepsi ahlakli geçer tabii de kendime gore olani belirttim.
not: yasal sinirlar disinda bir sey yasanmadi. gecen bir youtuber farketmeden liseli biriyle cikmis bundan bahsedince hepimizin basina gelebilir(!) diye dusundum de
anlatim bozukluklari icin sorry
not: yasal sinirlar disinda bir sey yasanmadi. gecen bir youtuber farketmeden liseli biriyle cikmis bundan bahsedince hepimizin basina gelebilir(!) diye dusundum de
anlatim bozukluklari icin sorry
Bir derdiniz olduğunda ya da üzgün olduğunuzda ya da bir sıkıntınız olduğunda belli eder misiniz? yoksa yaşamınıza devam mı edersiniz? hani derler ya üzgün ve sıkkın görünmeyin bu insanlar tarafından zayıf görünmenize yol açar gibi.
Karşı cins tarafından hislerinizden dolayı ya da direkt yürüyüp kaç kez red ya da istemediğine dair davranış gördünüz. Çetelesini tutan var mı ? :)
Böyle bir şey var mı? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
arkadaş çevresi geniş olan biri değilim Instagram kullanmıyorum. karşı cinsle tanışmak için ya da iletişim kurmak için Instagram şart mı.
numara istemenin yerini Instagram istemek mi aldı yoksa gerek yok mu. 20-30 yaş aralığı için soruyorum.
numara istemenin yerini Instagram istemek mi aldı yoksa gerek yok mu. 20-30 yaş aralığı için soruyorum.
bunun tam ayrımı nasıl oluyor /maruz kalan açısından
takıntılı aşıklar da aşırı ilgili oluyor mesela
takıntılı aşıklar da aşırı ilgili oluyor mesela
Sb.
Ne desem :) ilk kez böyle birşey yapacağım.
Ne desem :) ilk kez böyle birşey yapacağım.
Ülkede yaşanan her şeyden (deprem, sel, yangın, ekonomi, siyaset) dolayı ben artık toparlanamıyorum. Özellikle bu depremden sonra iyice çöktüm bakın gerçekten pandemide vs asla böyle olmadım. Her gün mutsuz uyanıyor, mutsuz işe gidip geliyor, evde de mutsuzluk saçıyorum. Çevremdeki herkesi de rahatsız etmeye başladım bunun da farkındayım ama düzelemiyorum arkadaşlar. Evlilil arifesindeyim bi yatak olmuş 7-8 bin lira, insanlar yurtdışında bu fiyata 2.el araba alıyor biz burada ne yaşıyoruz ya, gerçekten mutsuzluk ve umutsuzluktan ölmek üzereyim.
Sevdiceğime dedim ki gel gidelim buralardan, araştırdık ettik, kanada, amerika vs neresi varsa. Tabii ki para ve zaman gerektiren şeyler bunlar ama bu süreçte ben nasıl ayakta kalacağım, nasıl iyileşeceğim, nasıl mutlu olup etrafımı eşimi dostumu da rahatsız etmeyeceğim? Gerçekten kendimi toparlamak istiyorum ama olmuyor. Mutsuzum işte. Tavsiyesi olan?
Sevdiceğime dedim ki gel gidelim buralardan, araştırdık ettik, kanada, amerika vs neresi varsa. Tabii ki para ve zaman gerektiren şeyler bunlar ama bu süreçte ben nasıl ayakta kalacağım, nasıl iyileşeceğim, nasıl mutlu olup etrafımı eşimi dostumu da rahatsız etmeyeceğim? Gerçekten kendimi toparlamak istiyorum ama olmuyor. Mutsuzum işte. Tavsiyesi olan?
zorluktan kastım seninle konuşmak istemiyorum tarzında değil de soğuk davranmak diyebiliriz.
gerçi ben bugüne kadar hiçbir kızın ilk seferde olumlu davrandığını görmedim.
bu durumda ne yapılmalıdır yapacağımız şey ne olmalı, uzak mı durmalı yoksa rahatsız etmeden devam mı etmeliyiz ?
gerçi ben bugüne kadar hiçbir kızın ilk seferde olumlu davrandığını görmedim.
bu durumda ne yapılmalıdır yapacağımız şey ne olmalı, uzak mı durmalı yoksa rahatsız etmeden devam mı etmeliyiz ?
Ruh eşi diye bir şey var mı sizce eğer varsa denk geldiniz mi ?
Fikir verir belki planı olmayanlara.
Ben başlayayım: Golf oynayıp, date'im var. Akşamda halı sahada maçım var.
edit: date.
Ben başlayayım: Golf oynayıp, date'im var. Akşamda halı sahada maçım var.
edit: date.
Artık bu tabir tarihe mi karıştı nedir ? Erkekler eskiden; "bu kızın peşinden az koşmadım" derlerdi. Keza kadınlar da; "bu çocuğu peşimden az koşturmadım" filan şeklinde.
N'oldu şimdi artık herkes 30dk'da birbirini kabul eder veya reddeder mi oldu da bu tarz bir ifadeyi duyamaz oldum ?
N'oldu şimdi artık herkes 30dk'da birbirini kabul eder veya reddeder mi oldu da bu tarz bir ifadeyi duyamaz oldum ?
Yaş 24, flört ettiğim çok kız oldu ama doğru düzgün sevgilim hiç olmadı. istesem olurdu tip boy olarak fena değilim yürüyen çok oldu ama ben best one diyebileceğim birini arıyorum.
birçok kişiyle yüzlerce şey yaşamaktansa tek bir kişiyle her şeyi yaşamak istiyorum. arkadaşlarım skor peşinde mesela ama ben sevebileceğim, beni sevecek ciddi ilişki yaşayacağım birini istiyorum. sahtelikten samimiyetsizlikten nefret ederim mesela, samimi ve dürüst olan birini arıyorum. etrafıma bakıyorum neredeyse bütün kızlar gösteriş peşinde, bad boy peşinde, ya da 2 bira nasıl fazla içerim onun peşinde.
muhafazakar değilim karakterli biri olsun yeter, yani önüne gelene yürüyen ya da her yürüyen erkeğe mavi boncuk dağıtan biri olmasın yeter benim için.
bu düşünce yanlış mı, objektif ve dürüst olun lütfen.
birçok kişiyle yüzlerce şey yaşamaktansa tek bir kişiyle her şeyi yaşamak istiyorum. arkadaşlarım skor peşinde mesela ama ben sevebileceğim, beni sevecek ciddi ilişki yaşayacağım birini istiyorum. sahtelikten samimiyetsizlikten nefret ederim mesela, samimi ve dürüst olan birini arıyorum. etrafıma bakıyorum neredeyse bütün kızlar gösteriş peşinde, bad boy peşinde, ya da 2 bira nasıl fazla içerim onun peşinde.
muhafazakar değilim karakterli biri olsun yeter, yani önüne gelene yürüyen ya da her yürüyen erkeğe mavi boncuk dağıtan biri olmasın yeter benim için.
bu düşünce yanlış mı, objektif ve dürüst olun lütfen.
Üniversite bittikten sonra ne zormuş yeni arkadaşlar edinmek.
İş ortamı harici yeni arkadaş nasıl ediniyorsunuz ?
İş ortamı harici yeni arkadaş nasıl ediniyorsunuz ?
Merhabalar,
Arkadaşım diyemem aslında tanıdık gibi birşey, sadece iş yerinde görüşüyoruz yaklaşık 6 aydır ve iyi kötü bişeyler paylaşıldı aramızda ancak dışarıda bir samimiyetim henüz olmadı evi nerededir bilmem. Sadece kocasını çocuğunu arabasını bilirim o kadar. Her neyse.
Bunun babası bundan borç istiyor oda veriyor 5.5k kadar ama ödemiyor bu acizlik oluyor kocasına söyleyemiyor daha önce de uyarmış uyarısına rağmen vermiş ve şimdide icralık olmuş geçen gün iş yerine kağıt geldi. Sana maaşı alınca veririm sende kredi kartı var çeker misin bana filan dedi tabi hem az tanıdığım için hemde miktarın çokluğundan söz veremem veremeywbilirim bende bu ay sıkışığım dedim geçtim.
Profilin iki yaşında çocuğu var kadın.
Arkadaşım diyemem aslında tanıdık gibi birşey, sadece iş yerinde görüşüyoruz yaklaşık 6 aydır ve iyi kötü bişeyler paylaşıldı aramızda ancak dışarıda bir samimiyetim henüz olmadı evi nerededir bilmem. Sadece kocasını çocuğunu arabasını bilirim o kadar. Her neyse.
Bunun babası bundan borç istiyor oda veriyor 5.5k kadar ama ödemiyor bu acizlik oluyor kocasına söyleyemiyor daha önce de uyarmış uyarısına rağmen vermiş ve şimdide icralık olmuş geçen gün iş yerine kağıt geldi. Sana maaşı alınca veririm sende kredi kartı var çeker misin bana filan dedi tabi hem az tanıdığım için hemde miktarın çokluğundan söz veremem veremeywbilirim bende bu ay sıkışığım dedim geçtim.
Profilin iki yaşında çocuğu var kadın.
bu cok basit nezaket kurali neden bazilari icin zor bi sey?
burada da cok karsilasiyorum, disarida da.
kimseye iyi davranasim, yardimci olasim kalmiyor giderek.
birine yardimci oluyorsun ozelden burada, ustune iyi dilekte bulunuyorsun falan. tenezzul edip bi tesekkurler yazmiyor.
disarida da boyle bu. bi adres sorar bi sey yapar donup gider oylece.
sorum bunu yapanlara.
neden?
siz cok mu onemlisiniz.
vaktiniz cok kiymetli ve bu da bosa vakit harcamak mi oluyor.
bi daha gormeyecegim veya burada tanimadigim insandan bana ne mi.
nedir motivasyonunuz?
burada da cok karsilasiyorum, disarida da.
kimseye iyi davranasim, yardimci olasim kalmiyor giderek.
birine yardimci oluyorsun ozelden burada, ustune iyi dilekte bulunuyorsun falan. tenezzul edip bi tesekkurler yazmiyor.
disarida da boyle bu. bi adres sorar bi sey yapar donup gider oylece.
sorum bunu yapanlara.
neden?
siz cok mu onemlisiniz.
vaktiniz cok kiymetli ve bu da bosa vakit harcamak mi oluyor.
bi daha gormeyecegim veya burada tanimadigim insandan bana ne mi.
nedir motivasyonunuz?
Azıcık uzun, okuyup yanıt verenlere teşekkürler.
üç seçeneğiniz olsun, hangisinden ilerlerdiniz?
1.seçenek: 8 yıldır hayatınızda. Yaklaşık 3 sene sevgili kalmışsınız parçalı sürelerde. Zamanında denediniz ve soru işaretleri taşıdı. Size karşı çok iyi. Uyumlu çiftsiniz ama gerçekten mutlu olmadığınızı gördünüz, emin olamadınız. Bunları emare kabul ettiniz, ayrıldınız. Son 3 yıldır siz istemiyorsunuz ama o aşık ve her fırsatta sizi istiyor. Bunu da dile getiriyor. Bu baskı belki normale döner ve denersiniz yada sizde alışırsınız diye envai çeşit yol denediniz ve sonunda birşey değişmedi. Arkadaşlık hukukunuzun suistimale uğradığını düşündüğünüzden arkadaşlığınızı ve iletişiminizi de bu durumu paylaşarak sonlandırdınız. Kırılmışlık yok ama birşey de kalmadı elinizde.
2.seçenek: 6 aydır hayatınızda. İnanış, dünyaya bakış olarak uyuşuyorsunuz. Karşınızdaki kişide olmasını beklediğiniz kriterler onda var. Onunkiler de sizde var. Çok daha genç biri, jenerasyon farkınız var ama bir şekilde iletişim kurabiliyorsunuz ve bu iki taraf için de birbirinize karşı asla sorun olmuyor.
Her iki kadın kişisinin de yada sizin aile yapısı birbirine uygun değil. Kalpleri ruhları güzel insanlar, yukarıda allah var. Anneleri tarafından seviliyorsunuz. İkisi de evlenmeyi istiyor.
3.seçenek: kimseyi seçmemek, yola devam etmek. aklınızdaki ve geçici seçiminiz ise bu. Size göre bunlar net yanıtlar değil. Ama bulduğunuz yanıtlarda ayıklama yaptıkça doğru mu yaptığınızdan emin değilsiniz. Diğer tüm kararlarınız net idi hayata dair. Bir şekilde o net yanıtları arama kültürüne ve bulmadan seçmeme kültürüne aşinasınız.
Ne yapardınız?
Tecrübelerinize göre başka bir yol var mıdır?
Hiç sormamaktansa, bilgi birikimine önem veriyorum. Deneyim yaşayarak oluyor ve siz ne derdiniz?
Edit 1: ilk yanıta göre detaylandırma.
Edit 2: yanıtlara göre edit.
Edit 3: tüm yanıtlar için teşekkür ediyorum. Bu sorunun hiçbir doğru yanıtı yok, kişisel yanıtları var. Ve ben kişisel yanıt verdiğim yoldan yürüyeceğim. çoğunlukla da aynı düşünüyorum. Buradan yanıt yazmayıp, dm atanlara da teşekkürler.
üç seçeneğiniz olsun, hangisinden ilerlerdiniz?
1.seçenek: 8 yıldır hayatınızda. Yaklaşık 3 sene sevgili kalmışsınız parçalı sürelerde. Zamanında denediniz ve soru işaretleri taşıdı. Size karşı çok iyi. Uyumlu çiftsiniz ama gerçekten mutlu olmadığınızı gördünüz, emin olamadınız. Bunları emare kabul ettiniz, ayrıldınız. Son 3 yıldır siz istemiyorsunuz ama o aşık ve her fırsatta sizi istiyor. Bunu da dile getiriyor. Bu baskı belki normale döner ve denersiniz yada sizde alışırsınız diye envai çeşit yol denediniz ve sonunda birşey değişmedi. Arkadaşlık hukukunuzun suistimale uğradığını düşündüğünüzden arkadaşlığınızı ve iletişiminizi de bu durumu paylaşarak sonlandırdınız. Kırılmışlık yok ama birşey de kalmadı elinizde.
2.seçenek: 6 aydır hayatınızda. İnanış, dünyaya bakış olarak uyuşuyorsunuz. Karşınızdaki kişide olmasını beklediğiniz kriterler onda var. Onunkiler de sizde var. Çok daha genç biri, jenerasyon farkınız var ama bir şekilde iletişim kurabiliyorsunuz ve bu iki taraf için de birbirinize karşı asla sorun olmuyor.
Her iki kadın kişisinin de yada sizin aile yapısı birbirine uygun değil. Kalpleri ruhları güzel insanlar, yukarıda allah var. Anneleri tarafından seviliyorsunuz. İkisi de evlenmeyi istiyor.
3.seçenek: kimseyi seçmemek, yola devam etmek. aklınızdaki ve geçici seçiminiz ise bu. Size göre bunlar net yanıtlar değil. Ama bulduğunuz yanıtlarda ayıklama yaptıkça doğru mu yaptığınızdan emin değilsiniz. Diğer tüm kararlarınız net idi hayata dair. Bir şekilde o net yanıtları arama kültürüne ve bulmadan seçmeme kültürüne aşinasınız.
Ne yapardınız?
Tecrübelerinize göre başka bir yol var mıdır?
Hiç sormamaktansa, bilgi birikimine önem veriyorum. Deneyim yaşayarak oluyor ve siz ne derdiniz?
Edit 1: ilk yanıta göre detaylandırma.
Edit 2: yanıtlara göre edit.
Edit 3: tüm yanıtlar için teşekkür ediyorum. Bu sorunun hiçbir doğru yanıtı yok, kişisel yanıtları var. Ve ben kişisel yanıt verdiğim yoldan yürüyeceğim. çoğunlukla da aynı düşünüyorum. Buradan yanıt yazmayıp, dm atanlara da teşekkürler.
arkadaşlar aranızda benim gibi olup da sıkıntılarını çözemeyince terapiste gidenler olmuştur. uzun yıllar annemle babama küsmemek için terpaistlere gitmeyi reddediyordum, çünkü öyle hissediyordum ki hangi ekolde terapi alırsnaız alın, mevzu çocukluğa gelip dayanıcak ve çaresizce o zamanları suçlamaya başlıyacaksınız. sonrasında bu konuda güvenebileceğim birisi çıktı terapiye başladık, ama yine mevzu geldi çocukluğa dayandı ve içimde bizimkilerle yüzleşmeye başladım biraz sancılı bir süreçti. sonuçta onların da kendi yetişme süreçleri ve kendi travmaları var, bunları da bilmek gerekiyor falan filan.. neyse bu süreci atlattım sayılır.. barıştım herkesle (bütün mevzu içimde olup bitiyor bu arada) neyse mevzuyu çok uzatmayacağım..
bugun bir şarkı dinledim, sezen aksu - 1945
bu şarkı resmen bizden önceki kayıp nesillerin de aslında çoook daha üzücü bir dönemde büyüdüklerini anlatıyor ya =(
o yüzden lütfen içsel mevzularınızda onlara da çok yüklenmeyin. böyle içimden geldi bugun..
Gel asırlardan uzan da tut ellerimi sımsıcak
Yoksa bendeki çocuk da böyle çaresiz kalacak
Öfke ile beslenen çocuklar yalnızdırlar
Ve ümitleri çiçeklerden, acıları tarihlerden
Senin gibi benim gibi onlar da hep insandılar
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar
Senin gibi benim gibi
Onlar biraz terkedilmiş biraz küskün çocuktular
Sanki biraz incitilmiş sanki yetersiz sevilmiş
Sanki utandılar kavgadan ve sustular
Öp incilenen gözyaşları kurusun inançlarımda
Sene bindokuzyüzkırkbeş, onlar da hep insandılar
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar
Senin gibi benim gibi
www.youtube.com
bugun bir şarkı dinledim, sezen aksu - 1945
bu şarkı resmen bizden önceki kayıp nesillerin de aslında çoook daha üzücü bir dönemde büyüdüklerini anlatıyor ya =(
o yüzden lütfen içsel mevzularınızda onlara da çok yüklenmeyin. böyle içimden geldi bugun..
Gel asırlardan uzan da tut ellerimi sımsıcak
Yoksa bendeki çocuk da böyle çaresiz kalacak
Öfke ile beslenen çocuklar yalnızdırlar
Ve ümitleri çiçeklerden, acıları tarihlerden
Senin gibi benim gibi onlar da hep insandılar
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar
Senin gibi benim gibi
Onlar biraz terkedilmiş biraz küskün çocuktular
Sanki biraz incitilmiş sanki yetersiz sevilmiş
Sanki utandılar kavgadan ve sustular
Öp incilenen gözyaşları kurusun inançlarımda
Sene bindokuzyüzkırkbeş, onlar da hep insandılar
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar
Senin gibi benim gibi
www.youtube.com

5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.
Sevgilim mezun olup kıdemli bir mimarla ortak olup bir mimarlık ofisinde çalışmaya başladı.
1-2 ayda bir müşterileri ile birlikte içkili akşam yemeğine çıkıyorlar. Bu akşamlarda eve gelme saati belli olmuyor. Birkaç kez gece 2-3 gibi, sabaha karşı geldiği bile oldu. Baskıcı, maço bir tip değilim ancak bu beni çok rahatsız ediyor. Hem benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi, hem bir dönüş saati olmaması, hem de yemekteki herkesin karşı cins olması, bundan mutsuz olduğumu belirtmeme rağmen çözülmemesi bende travma oldu. Defalarca kez kavga ettik, özür diledi vs. vs. Pek bir şey değişmedi.
Önceden haber ver gecikeceksen diyorum, bildirdiği tek şey "gecikeceği" ve bunun ona istediği saatte eve dönme hakkı verdiğini düşünüyor.
Bu da yetmezmiş gibi bir de iş günleri, saatleri dışında da birlikte çalıştığı mimarla yazışıyor whatsapp'tan.
Geldiğimiz noktada, "ben böyle mutluyum, o yemeklerde mutluyum çünkü saygın biriyim, mimar X hanımım" diyor. "Onlarla A, B, C gibi senin ilgilenmediğin konuları konuşup paylaşabiliyorum." diyor.
Ben onun ilgi alanlarını paylaşmıyormuşum, benim mutlu hatırladığım eski anılarımızda bile onun çok mutsuz olduğu zamanlar varmış (eski yazışmalardan, mektuplardan örnekler gösteriyor), sen bana şunu demiştin, bana bunu yapmıştın, vs. vs.
Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs.
Geçmişte tabii ki de hatalarım oldu ancak onları kabul edip düzeltmek için elimden geleni yaptım.
Tüm bunlara rağmen yakın zamanda dahi hem iyi günde mutluluğu hem de kötü günde üzüntülerimi paylaşmıştı.
Kafamı karıştıran nokta da bu.
Artıları eksileri tartmaya çalışıyorum.
Kağıt üstünde evli olmasak da, biz her şeyde birbirimizin diğer yarısıydık, ve geldiğimiz nokta bu.
Siz ne düşünürsünüz?
Sevgilim mezun olup kıdemli bir mimarla ortak olup bir mimarlık ofisinde çalışmaya başladı.
1-2 ayda bir müşterileri ile birlikte içkili akşam yemeğine çıkıyorlar. Bu akşamlarda eve gelme saati belli olmuyor. Birkaç kez gece 2-3 gibi, sabaha karşı geldiği bile oldu. Baskıcı, maço bir tip değilim ancak bu beni çok rahatsız ediyor. Hem benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi, hem bir dönüş saati olmaması, hem de yemekteki herkesin karşı cins olması, bundan mutsuz olduğumu belirtmeme rağmen çözülmemesi bende travma oldu. Defalarca kez kavga ettik, özür diledi vs. vs. Pek bir şey değişmedi.
Önceden haber ver gecikeceksen diyorum, bildirdiği tek şey "gecikeceği" ve bunun ona istediği saatte eve dönme hakkı verdiğini düşünüyor.
Bu da yetmezmiş gibi bir de iş günleri, saatleri dışında da birlikte çalıştığı mimarla yazışıyor whatsapp'tan.
Geldiğimiz noktada, "ben böyle mutluyum, o yemeklerde mutluyum çünkü saygın biriyim, mimar X hanımım" diyor. "Onlarla A, B, C gibi senin ilgilenmediğin konuları konuşup paylaşabiliyorum." diyor.
Ben onun ilgi alanlarını paylaşmıyormuşum, benim mutlu hatırladığım eski anılarımızda bile onun çok mutsuz olduğu zamanlar varmış (eski yazışmalardan, mektuplardan örnekler gösteriyor), sen bana şunu demiştin, bana bunu yapmıştın, vs. vs.
Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs.
Geçmişte tabii ki de hatalarım oldu ancak onları kabul edip düzeltmek için elimden geleni yaptım.
Tüm bunlara rağmen yakın zamanda dahi hem iyi günde mutluluğu hem de kötü günde üzüntülerimi paylaşmıştı.
Kafamı karıştıran nokta da bu.
Artıları eksileri tartmaya çalışıyorum.
Kağıt üstünde evli olmasak da, biz her şeyde birbirimizin diğer yarısıydık, ve geldiğimiz nokta bu.
Siz ne düşünürsünüz?
Merhaba,
Bu gece içten, içimden; ailem, kendim için bazı konularla ilgili yürekten dua edeceğim...
Bir haksızlık karşısında çok aciz kaldık; büyük bi emeğin olduğu bazı iş, maddi, aile ilişkileri vb. konularla ilgili...
Bana enerji, güç, 'amin' ya da ne ise; sizin için hangisi uygunsa bana içinizden gönderir misiniz?..
Mazlumun duasındayım, omzumda ağır yükler...
Okuyanlara selam olsun; teşekkürler...
Bu gece içten, içimden; ailem, kendim için bazı konularla ilgili yürekten dua edeceğim...
Bir haksızlık karşısında çok aciz kaldık; büyük bi emeğin olduğu bazı iş, maddi, aile ilişkileri vb. konularla ilgili...
Bana enerji, güç, 'amin' ya da ne ise; sizin için hangisi uygunsa bana içinizden gönderir misiniz?..
Mazlumun duasındayım, omzumda ağır yükler...
Okuyanlara selam olsun; teşekkürler...
Yan tarafta daire içi girişi kapatılmış dubleks bir dairede iki aile yaşıyor. Çocuklarda var. Daha önce duyuru açmıştım zaten.
Mesele çocuklar olmaktan çıkalı çok oldu. Anneleri de bağıra bağıra kavga ediyor, çocuklar hiçbir düzelme olmadan ses yapmaya devam ediyor. Özellikle alt kata gitmek için pat pat bam güm sesler çıkarıyorlar. Alt kattan üst kata, üst kattan alt kata bağırarak haberleşiyorlar. Düzelme ihtimallerinden umudu kestim. Çok konuştum ama yok zerre kadar anlayış, empati yok. Bitmiş. Hayvanlar. Burada bayağı sövüyorum.
Bir insan neden sürekli duvara vurmak zorunda kalır, neden bam güm koşmak zorundadır ki böyle yapar? Sebebi ne yani?
Neyse esas mevzu şu ki ben bu evi ucuza tuttum diye sevinen kerizim. Sebebi de bunlarmış işte anlamış oldum.
Önceleri ses yalıtımı için ev sahibiyle görüşmüştüm de adam onlar yüzünden ben neden masraf yapayım demişti. Falan filan.
Eve taşındım taşınalı sayelerinde sürekli ev bakmaya devam ettim ve pes etmek üzereyim. Tabii ki fiyatlar arttı.
Şu anda en aşağı senelik yaklaşık 16 kağat az ödüyorum bu evde olduğum için. 16 kağat benim için iyi para. Fakat dayanamıyorum bir yandan. Bir yandan da taşınırım yine başıma böyle bir şey gelir diye tereddüt ediyorum. Bu işin sonu yok.
Eve gelmek istemiyorum artık sürekli ansızın çıkan bam güm sesinden bunaldım.
Ne yapacağım? Çaresizlik duyurusudur.
Mesele çocuklar olmaktan çıkalı çok oldu. Anneleri de bağıra bağıra kavga ediyor, çocuklar hiçbir düzelme olmadan ses yapmaya devam ediyor. Özellikle alt kata gitmek için pat pat bam güm sesler çıkarıyorlar. Alt kattan üst kata, üst kattan alt kata bağırarak haberleşiyorlar. Düzelme ihtimallerinden umudu kestim. Çok konuştum ama yok zerre kadar anlayış, empati yok. Bitmiş. Hayvanlar. Burada bayağı sövüyorum.
Bir insan neden sürekli duvara vurmak zorunda kalır, neden bam güm koşmak zorundadır ki böyle yapar? Sebebi ne yani?
Neyse esas mevzu şu ki ben bu evi ucuza tuttum diye sevinen kerizim. Sebebi de bunlarmış işte anlamış oldum.
Önceleri ses yalıtımı için ev sahibiyle görüşmüştüm de adam onlar yüzünden ben neden masraf yapayım demişti. Falan filan.
Eve taşındım taşınalı sayelerinde sürekli ev bakmaya devam ettim ve pes etmek üzereyim. Tabii ki fiyatlar arttı.
Şu anda en aşağı senelik yaklaşık 16 kağat az ödüyorum bu evde olduğum için. 16 kağat benim için iyi para. Fakat dayanamıyorum bir yandan. Bir yandan da taşınırım yine başıma böyle bir şey gelir diye tereddüt ediyorum. Bu işin sonu yok.
Eve gelmek istemiyorum artık sürekli ansızın çıkan bam güm sesinden bunaldım.
Ne yapacağım? Çaresizlik duyurusudur.
güzellik vs. ayrı konu da ben direkt oyunculuk yetenekleri olarak çok beğendiniz 40 yaş altı aktrisleri soruyorum. en az 5 tane yazarsanız sevinirim daha fazla yazabiliyorsanız daha iyi.
benimkiler: kristen stewart, rooney mara, margot robbie, jessie buckley, jennifer lawrence, scarlett johansson ve belki florence pugh'u da alırım bu listeye. 41 yaşında ama hadi natalie portman'ı da ekleyeyim.
edit: lea seydoux'u unutmuşum oha
benimkiler: kristen stewart, rooney mara, margot robbie, jessie buckley, jennifer lawrence, scarlett johansson ve belki florence pugh'u da alırım bu listeye. 41 yaşında ama hadi natalie portman'ı da ekleyeyim.
edit: lea seydoux'u unutmuşum oha
Mesaj atıyor, yanıt yazmıyorum. Mesela bir mesaj attı farklı sosyal ortamdan, emoji bırakıp geçtim. like falan atmaya başladı sonra. Dışarı falan çıkmak istedi. Resim çekilme vs isteği. Cevap vermedim ama beğenilere devam ediyor. Acaba yürüdüğünü fazla hissettirdiği yerde iletişimi keseceğimi anlayıp ona göre mi hareket ediyor? En çok beni karıştıran konu da: yürüyor yürüyor sonunda tam tepki vereceğim orada benden önce davranıp abi diyor. Abi kelimesini görünce içimden "sorun yok" diyorum sonra yine yürüme adımına geçiyoruz. Ne yapmaya çalışıyor? Benim bildiğim biri sana abi diyorsa sana yürümemeli. Yürümüyorsa sıkıntı yok, aksi durumlar beni rahatsız eder diye soruyorum.
Normalde umrumda olmaz ama ailelerimizin ileri gelenlerinin tanışıklığı var. Hatta geçen hafta yemek yedik iki maaile. Dolayısıyla kırmak, üzmek istediğim biri değil. Zaten bu tanışıklık olmasa da bana yakıştıramam o sebeple nasıl davranmak doğru olacaktır, rica etsem tavsiyede bulunabilir misiniz?
Normalde umrumda olmaz ama ailelerimizin ileri gelenlerinin tanışıklığı var. Hatta geçen hafta yemek yedik iki maaile. Dolayısıyla kırmak, üzmek istediğim biri değil. Zaten bu tanışıklık olmasa da bana yakıştıramam o sebeple nasıl davranmak doğru olacaktır, rica etsem tavsiyede bulunabilir misiniz?
Merhabalar herkese güzel ve sağlıklı günler dilerim.
Yaklaşık 2 seneye yakın süren bir ilişkim var. Bu sürecin başında da bazı sancılı durumlar yaşandı örneğin; eski sevgilisi gelip bununla birlikte olma saçma biri vs minvalinde konuşma dahi yaptı ancak ben eski defterlerin fikirleri ile hareket etmeyi değil karşımdakini tanımayı tercih ettiğim için pek fazla umursamadan devam etti.
Bu süreç içinde klasik fazla heyecanı olmayan bir ilişkiye sahip oldum.
Sonrasında aynı şehirlerde yaşamaya karar verdik( verdi. ) çünkü ben yanıma gelmesini desteklemedim bana maddi açıdan bir devrilme ile geleceğini biliyordum ve neyse olan oldu. Bu süreçte eylül ayında geldi ve halen iş bulamadı doğru düzgün ( fazla çabası yoktu görünürde max çabası kariyer.net-ilan-başvur butonuna tıklayıp tamam yaptım başvurdum başvuruyorum işşte çabalıyorum demesiydi) her neyse halen bulamadı ve bu süreçte gerekse kirası gerekse faturası gerekse diğer masraflarını benden talep etti ve ocak ayına kadar karşıladım ( bu arada kadınım ) sonrasında çevreminde baskısı ve bana da ağır gelmesi ile karşılamamayı tercih ettim ( 24 yaşımdayım 28 yaşında ) tabi hal böyle olunca ipin ucu kaçtı ilişki ilişkilikten çıktı aynı şehirdeyiz görüşürsek max haftada 1 kere görüşüyoruz onda da heyecan duymuyorum hemen bitsin gidelim derdine girip ruhum sıkılıyor bununla birlikte tabi yoruluyorum ancak bir yandan da vicdan yapıyorum benim için geldi şuan yüz üstü bırakmam hata olur diye sabrediyorum ( ki benim için gelmediğini söyleyen tanıdığımda var bu birazda önceden birkaç kişiyi dolandırdı bu sebeple kaçtığını söylüyor ve sadece tahmin). Durum bu olunca bende hem boşlukta hemde dertli kederli sürükleniyorum. Gün içinde aklıma gelmiyor bir yere alayım götüreyim muhabbetlerine hiç girmiyorum çünkü hep ben yönlendirdim ve yoruldum. Romantik durumları hiç sormayın bir romantik sofra kurmuşluğu bile yok 6 aydır aynı şehirdeyiz. Ne yapmalıyım? Vicdan yapmam normal mi fazla mı salağım açık olabilirsiniz.
Edit: Dün güzel bir konuşma yaptığımı düşünüyorum. Konuşma içinde bencillik yaptı ağırlıklı olarak ve bugünde sanki ben sorun yaratmışım gibi trip atıyor. :)
Yaklaşık 2 seneye yakın süren bir ilişkim var. Bu sürecin başında da bazı sancılı durumlar yaşandı örneğin; eski sevgilisi gelip bununla birlikte olma saçma biri vs minvalinde konuşma dahi yaptı ancak ben eski defterlerin fikirleri ile hareket etmeyi değil karşımdakini tanımayı tercih ettiğim için pek fazla umursamadan devam etti.
Bu süreç içinde klasik fazla heyecanı olmayan bir ilişkiye sahip oldum.
Sonrasında aynı şehirlerde yaşamaya karar verdik( verdi. ) çünkü ben yanıma gelmesini desteklemedim bana maddi açıdan bir devrilme ile geleceğini biliyordum ve neyse olan oldu. Bu süreçte eylül ayında geldi ve halen iş bulamadı doğru düzgün ( fazla çabası yoktu görünürde max çabası kariyer.net-ilan-başvur butonuna tıklayıp tamam yaptım başvurdum başvuruyorum işşte çabalıyorum demesiydi) her neyse halen bulamadı ve bu süreçte gerekse kirası gerekse faturası gerekse diğer masraflarını benden talep etti ve ocak ayına kadar karşıladım ( bu arada kadınım ) sonrasında çevreminde baskısı ve bana da ağır gelmesi ile karşılamamayı tercih ettim ( 24 yaşımdayım 28 yaşında ) tabi hal böyle olunca ipin ucu kaçtı ilişki ilişkilikten çıktı aynı şehirdeyiz görüşürsek max haftada 1 kere görüşüyoruz onda da heyecan duymuyorum hemen bitsin gidelim derdine girip ruhum sıkılıyor bununla birlikte tabi yoruluyorum ancak bir yandan da vicdan yapıyorum benim için geldi şuan yüz üstü bırakmam hata olur diye sabrediyorum ( ki benim için gelmediğini söyleyen tanıdığımda var bu birazda önceden birkaç kişiyi dolandırdı bu sebeple kaçtığını söylüyor ve sadece tahmin). Durum bu olunca bende hem boşlukta hemde dertli kederli sürükleniyorum. Gün içinde aklıma gelmiyor bir yere alayım götüreyim muhabbetlerine hiç girmiyorum çünkü hep ben yönlendirdim ve yoruldum. Romantik durumları hiç sormayın bir romantik sofra kurmuşluğu bile yok 6 aydır aynı şehirdeyiz. Ne yapmalıyım? Vicdan yapmam normal mi fazla mı salağım açık olabilirsiniz.
Edit: Dün güzel bir konuşma yaptığımı düşünüyorum. Konuşma içinde bencillik yaptı ağırlıklı olarak ve bugünde sanki ben sorun yaratmışım gibi trip atıyor. :)
kadıköyde sessiz sakin, rahatsız edilmeden uzun uzun oturabilecek bir yer biliyor musunuz? sevgililerin ayrılık konuşmasının yapılmasına uygun, yani ağlayan sevgililere, dramatik anların yaşanmasına müsait bir yer olması lazım. uzunca bir ayrılık konuşması yapılması lazım fakat ev yok. duygusal, ağlamalı sarılmalı enstantaneler yaşanabilir, rahat konuşabilmek ve rezil olmamak açısından :(
Bir erkek karısını karısının haberi olmadan aldatsa bu kişiye kötü diyebilir miyiz?Ama düşünün bu erkek herkese iyi davranıyor merhametli düşene yardım ediyor.Sizin görüşünüz nedir çok merak ediyorum
İçinde olduğum arkadaş gruplarının hepsinde yalnız olan tek kişi benim. Son 1 yılda iki denemem oldu ikisi de başarısız. Zaten kendimi bildim bileli yalnızım, birkaç kısa dönem dışında. Bilmiyorum ki nasıl anlatayım, olmuyor işte. Okuldan iş yerinden veya yeni tanıştığın birinden arkadaşın arkadaşından twitterdan instagramdan şurdan burdan bi şey bi muhabbet bi elektrik bi kaynaşma olmaz mı, olmuyor. Her içki içtiğimde bu "olmuyor işte" durumunu hatırlayıp sessizce ağlarken buluyorum kendimi. Yalnızlığı ezikliği beğenilmezliği iletişim kuramazlığı karşı cinsi etkileyemezliği hayatı yaşayamamış olmayı her şeyi kabûllendim. Ok. Ama bunlara alışsa da insan yine de sakin kafayla bu problemi düşünmeden edemiyor. Kafamdan çıkmıyor.
Tanımadan, kişiliğini tarzını falan bilmeden bi şey söylemek zordur, zaten 'garanti tavsiye' de beklemiyorum. Ama merak ediyorum, bi arkadaşınız bunları yaşasa kendisine ne önerirdiniz?
Fikir vermesi için kendimden bahsedeyim biraz. Yaş 28. En son 4 sene önce ilişkim oldu. Tipim ortalama bi tip işte ama majör bi çirkinlik de yok. Para pul işlerine girmiyorum zaten o tarz önceliği olan insanlar olmuyor çevremde. Saygınlık maygınlık desen iyi bi üniversitede yüksek lisans yapıyorum, işim de normal masabaşı bi iş. Yetenek sıfıra yakın, sanat spor becerileri hak getire, sadece sosyal bilimler ve siyaset mevzusu. Onda da bilgimi insanlara yansıtacak bi hitabetim yok. Hepsinden önemli bilgi: Sosyal anksiyete bozukluğu var bende. Çekingenim.
Tanımadan, kişiliğini tarzını falan bilmeden bi şey söylemek zordur, zaten 'garanti tavsiye' de beklemiyorum. Ama merak ediyorum, bi arkadaşınız bunları yaşasa kendisine ne önerirdiniz?
Fikir vermesi için kendimden bahsedeyim biraz. Yaş 28. En son 4 sene önce ilişkim oldu. Tipim ortalama bi tip işte ama majör bi çirkinlik de yok. Para pul işlerine girmiyorum zaten o tarz önceliği olan insanlar olmuyor çevremde. Saygınlık maygınlık desen iyi bi üniversitede yüksek lisans yapıyorum, işim de normal masabaşı bi iş. Yetenek sıfıra yakın, sanat spor becerileri hak getire, sadece sosyal bilimler ve siyaset mevzusu. Onda da bilgimi insanlara yansıtacak bi hitabetim yok. Hepsinden önemli bilgi: Sosyal anksiyete bozukluğu var bende. Çekingenim.
Dün doğum günümdü. 28 yaşına girdim. Yakın arkadaşlarım vardı ama zamanla onlarla uzaklaştım. İnsanlara bakıyorum arkadaş grupları var. Benim olmaması garip geliyor ve üzülüyorum. Kendi ofisimdeyim iş ortamında kimseyle tanışamıyorum yani tanışayım desem nereden/nasıl olacak bilmiyorum. Sizce bu durum büyük bir eksiklik midir?
10 numara ekildim ha, süper ekildim,
toplamda 4 kere başka zaman verilerek ekildim sabah 9 dedik ben anlaştığımız yerdeydim 11 yapalım dedi bekledim 13 dedi lan dedim bari başka yerde bekleyeyim başka yere gittim. 15 dedi takıl sen dedim sonra akşam 7 dedi 7de aradım uygun değilim ya sonra görüşürüz dedi, iyi dedim.
olum ne güzel ekildim lan, baya profesyonel ekildim
yani çalışsan planlasan bu kadar güzel ekilmez bir insan
baya lab faresi gibi gezindim ortalıkta
atladım arabama bi oraya bi buraya gittim baya insan gördüm yollar tanıdım
bildiğin 300km yapmışımdır
ama hakkını vereyim güzel ekildim
uzun zamandır böyle ekilmemiştim
ya olm bazı insanlar ne güzel ekiyor ya
yani düz insan olsa böyle katmerli ekemez kimseyi
işin uzmanı olunca ayrıca bi güzel ekiliyorsun
keşke yarın yine ekilsem öyle güzel bir ekilmeydi yani
peki siz max kaç saat ekildiniz? sonra ne oldu?
toplamda 4 kere başka zaman verilerek ekildim sabah 9 dedik ben anlaştığımız yerdeydim 11 yapalım dedi bekledim 13 dedi lan dedim bari başka yerde bekleyeyim başka yere gittim. 15 dedi takıl sen dedim sonra akşam 7 dedi 7de aradım uygun değilim ya sonra görüşürüz dedi, iyi dedim.
olum ne güzel ekildim lan, baya profesyonel ekildim
yani çalışsan planlasan bu kadar güzel ekilmez bir insan
baya lab faresi gibi gezindim ortalıkta
atladım arabama bi oraya bi buraya gittim baya insan gördüm yollar tanıdım
bildiğin 300km yapmışımdır
ama hakkını vereyim güzel ekildim
uzun zamandır böyle ekilmemiştim
ya olm bazı insanlar ne güzel ekiyor ya
yani düz insan olsa böyle katmerli ekemez kimseyi
işin uzmanı olunca ayrıca bi güzel ekiliyorsun
keşke yarın yine ekilsem öyle güzel bir ekilmeydi yani
peki siz max kaç saat ekildiniz? sonra ne oldu?
Aslında gönül işi vs değil
Deprem dolayısıyla mesafeli bi tanıdığa bi mesaj metni yazdım ama atarsam komik duruma mı düşerim diye yollayamadım
Özelden mesajı size atsam bunu okuyunca ne düşünürsünüz kabaca fikir verir misiniz
Bunca dert içinde saçmalamış bu demesini istemediğim için emin olamadım
Deprem dolayısıyla mesafeli bi tanıdığa bi mesaj metni yazdım ama atarsam komik duruma mı düşerim diye yollayamadım
Özelden mesajı size atsam bunu okuyunca ne düşünürsünüz kabaca fikir verir misiniz
Bunca dert içinde saçmalamış bu demesini istemediğim için emin olamadım
Merhaba. Öncelikle soruyu sormamın tek amacı yardım almak, hayatımda ilk defa tanımadığım insanlara kendimle ilgili bir şey soruyorum.
Genel olarak sessiz, sakin, ağırbaşlı biriyim. Tanımadığım insanlara karşı yani dışarda böyleyim. Tip olarak birçok kişiden iyi olduğumu duydum, bu kişiler akrabalarım değil :) Ben de zaten objektif biriyim tip ve görünüş olarak iyi olduğumu düşünüyorum. Sessiz sakin biriyim ama sosyal fobisi olan biri değilim yanlış anlaşılmasın.
Üniversitede ve sosyal hayatta bana ilgi gösteren kızlar da genel olarak hep girişken hareketli tipler oluyor. İlgi göstermelerinden kastım da çok açık ilgilenmek değil de bir konuda yardım istemekte oluyor gel yemek yiyelim de oluyor değişiyor. Benim yaptığım tek iyi şey muhabbet çevirebilmek yani benimle konuştuklarında asla sıkıcı muhabbet geçmiyor eğlenceli biriyim bu konuda.
AMA ben hoşlandığım kişiye karşı nasıl davranacağımı hiç bilmiyorum. Ne telefon numarası nasıl istenir ne bir kız dışarıya nasıl davet edilir ne de bir kıza nasıl ilgi gösterilir hiçbir şey bilmiyorum.. Birçok kız benim bu pasifliğimden şikayetçi olduğu için uzaklaştı çünkü nasıl davranacağımı hiç bilmiyorum. Her ne kadar bu kızlar girişken dediğimiz kızlardan olsa da benden bir adım beklediler.
Bana yardımcı olabilecek biri olursa hayatım boyunca memnun olurum.
Genel olarak sessiz, sakin, ağırbaşlı biriyim. Tanımadığım insanlara karşı yani dışarda böyleyim. Tip olarak birçok kişiden iyi olduğumu duydum, bu kişiler akrabalarım değil :) Ben de zaten objektif biriyim tip ve görünüş olarak iyi olduğumu düşünüyorum. Sessiz sakin biriyim ama sosyal fobisi olan biri değilim yanlış anlaşılmasın.
Üniversitede ve sosyal hayatta bana ilgi gösteren kızlar da genel olarak hep girişken hareketli tipler oluyor. İlgi göstermelerinden kastım da çok açık ilgilenmek değil de bir konuda yardım istemekte oluyor gel yemek yiyelim de oluyor değişiyor. Benim yaptığım tek iyi şey muhabbet çevirebilmek yani benimle konuştuklarında asla sıkıcı muhabbet geçmiyor eğlenceli biriyim bu konuda.
AMA ben hoşlandığım kişiye karşı nasıl davranacağımı hiç bilmiyorum. Ne telefon numarası nasıl istenir ne bir kız dışarıya nasıl davet edilir ne de bir kıza nasıl ilgi gösterilir hiçbir şey bilmiyorum.. Birçok kız benim bu pasifliğimden şikayetçi olduğu için uzaklaştı çünkü nasıl davranacağımı hiç bilmiyorum. Her ne kadar bu kızlar girişken dediğimiz kızlardan olsa da benden bir adım beklediler.
Bana yardımcı olabilecek biri olursa hayatım boyunca memnun olurum.
Boşandığım eşimin şifrelerini biliyordum. Ancak o bilmiyordu bildiğimi. Boşandık. Ancak bu bende büyük bir yük oluşturmaya başladı. O kişiyi unutamıyorum her gün girip fotograflarına bakıyorum. Kendimi kontrol edmiyorum. Sizce arayıp şifrelerini değiştirmesini mi söylesem bakmamak için kendimi daha fazla kontrol etmeyi mi denesem.
Şifrelerini değiştir e sebep olarak bakmaktan kendimi alamıyorum gibi acındırık bir duruma da sokmak istemiyorum
Şifrelerini değiştir e sebep olarak bakmaktan kendimi alamıyorum gibi acındırık bir duruma da sokmak istemiyorum
Selam herkese,
Hayatımın günde 13-14 saat çalıştığım ve dolayısıyla başka hiçbir şeye zamanımın kalmadığı bir dönemindeyim. Buradaki işten kasıt, bedensel değil zihni bir faaliyet. Gece yarısı, uykuya 2-3 saat kala ancak boş kalabiliyorum ve gün bittiğinde zihnen tamamen tükenmiş oluyorum. O saatten sonra da ne spor yapılabiliyor ne dışarı çıkılabiliyor ne de sosyalleşmek mümkün. 6 ay kadar da böyle devam edecek.
Akşamları kafayı boşaltmak için ne yapabilirim? Bütün günüm okumakla geçtiği için çizgi roman okumaya bile (ki çok severim) mecalim kalmıyor. Dizi-film izleme işini zaten dil öğrenme sürecimin bir parçası olarak yaptığım için ondan keyif almıyorum, kafayı da boşaltamıyorum. Zaten Almanlar da doğru dürüst dizi çekemiyorlar ya neyse.
İki yıl kadar önce doktora tezimi yazarken benzer bir durumdaydım. O zamanlar Stardew Valley'de uslu uslu çiçek sulayıp arka planda Beyaz Futbol dinlemek iyi geliyordu ama bilgisayar oyunlarından da bu tür boş programlardan da çok soğudum geçen zaman içinde.
Şu an aklıma yeni bir şey gelmiyor. (Yani meditasyonu saymazsak. Bence o da bir çeşit iş. İstediğim öyle bir şey değil.) Bütün gün çalışıp sonra da uyuyana kadar sıkılıyorum resmen. Bir tavsiyeniz varsa alırım. Teşekkürler.
Ek bilgi: Otuzlu yaşlarda erkeğim ve yalnız yaşıyorum. Sosyal medya kullanmıyorum.
Hayatımın günde 13-14 saat çalıştığım ve dolayısıyla başka hiçbir şeye zamanımın kalmadığı bir dönemindeyim. Buradaki işten kasıt, bedensel değil zihni bir faaliyet. Gece yarısı, uykuya 2-3 saat kala ancak boş kalabiliyorum ve gün bittiğinde zihnen tamamen tükenmiş oluyorum. O saatten sonra da ne spor yapılabiliyor ne dışarı çıkılabiliyor ne de sosyalleşmek mümkün. 6 ay kadar da böyle devam edecek.
Akşamları kafayı boşaltmak için ne yapabilirim? Bütün günüm okumakla geçtiği için çizgi roman okumaya bile (ki çok severim) mecalim kalmıyor. Dizi-film izleme işini zaten dil öğrenme sürecimin bir parçası olarak yaptığım için ondan keyif almıyorum, kafayı da boşaltamıyorum. Zaten Almanlar da doğru dürüst dizi çekemiyorlar ya neyse.
İki yıl kadar önce doktora tezimi yazarken benzer bir durumdaydım. O zamanlar Stardew Valley'de uslu uslu çiçek sulayıp arka planda Beyaz Futbol dinlemek iyi geliyordu ama bilgisayar oyunlarından da bu tür boş programlardan da çok soğudum geçen zaman içinde.
Şu an aklıma yeni bir şey gelmiyor. (Yani meditasyonu saymazsak. Bence o da bir çeşit iş. İstediğim öyle bir şey değil.) Bütün gün çalışıp sonra da uyuyana kadar sıkılıyorum resmen. Bir tavsiyeniz varsa alırım. Teşekkürler.
Ek bilgi: Otuzlu yaşlarda erkeğim ve yalnız yaşıyorum. Sosyal medya kullanmıyorum.
Yine yollardayız, hiç çıkmadık.
İçkimizi içiyor, geçmişi yad ediyor, önümüze bakıyoruz.
Siz de ne var ne y o k ?
düzenleme: yazarken aklıma geldi www.youtube.com
İçkimizi içiyor, geçmişi yad ediyor, önümüze bakıyoruz.
Siz de ne var ne y o k ?
düzenleme: yazarken aklıma geldi www.youtube.com

Eksikliğini hissettiğim bir kişi var. İhtiyacını duyduğum. Dertlerimden uzaklaştıran bir az olsun iyi gelen bana o. Bunu kendisi de biliyor. Ama yok resmen. Fazla bir şey değil dediğim. Bir mesaj iki hal hatır konuşma. Birbirimize iyi gelme. Ama yok yapmıyor. Söylememe rağmen yapmıyor. İnanılmaz ortada kalmış ve yalnız hissediyorum bu yüzden. Tersi durumlarda ben böyle yapmadım. Ama şimdi ben yalnız kaldım gibi oldu. Ne yapmalıyım ? Kötüyüm zaten iyice değer verdiğim kişi tarafından da umursanmıyorum hissi ekstra kötü geliyor. Şaşkınım ve kendi hislerimi beklentilerimi ve karşı tarafı sorgulamaya başladım. zor zamanımda göz göre göre böyle davranmasını asla unutmayacağım ama geride bırakabilir bu yapılanı artık bilmiyorum. Ne yapmalıyım ? siz olsanız ne yapardınız?
bir şekilde bulaştı bu, random gülme harfleri
genelde gençler kullandığı için içten içte garip de geliyor
:) daha da garip hale geldi
düşünceleirnizi alayım, çıkmazdayım
genelde gençler kullandığı için içten içte garip de geliyor
:) daha da garip hale geldi
düşünceleirnizi alayım, çıkmazdayım
Terk edilmenin de birinci yıldönümü.(kutlu olsun!)
Nelerle meşgul oluyorsunuz?
Bir de Manga'nın Cevapsız Sorular şarkısı başlangıcında seslendirilen Macarca şiir çok güzel deyil mi?(evet deyil)
www.youtube.com
Şiyir: eksisozluk.com
Nelerle meşgul oluyorsunuz?
Bir de Manga'nın Cevapsız Sorular şarkısı başlangıcında seslendirilen Macarca şiir çok güzel deyil mi?(evet deyil)
www.youtube.com

Şiyir: eksisozluk.com
bunu bazi istisnai durumlarda yapilabilir buluyorum ama su durumlar cok itici geliyor: mesela karsilikli konusulan bi durum var. karsi taraf hassas dusunup yapici bir uslupla yazarken obur taraf cirkinlesiyor ve karsi tarafa soz hakki birakmamak icin bir de engeli basiyor ustune.
bunu yaptiginiz oldu mu hic. ne dusundunuz bunu yaparken.
benim icin prenses sendromlu birinin yapacagi bi sey bu.
sizce?
bunu yaptiginiz oldu mu hic. ne dusundunuz bunu yaparken.
benim icin prenses sendromlu birinin yapacagi bi sey bu.
sizce?
Severek ayrılmak diye bir şey olur mu sizce? Bir takım sebepler buna sebep olabilir mi?
O sırada bıraktığınız gibi miydi hala? Ne kadar süre geçmişti?
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşini olaya dahil ediyor diyor ki onları da ist bırakalım geçerken. Size hiç sormadan planı en son size söylüyor. Sinirlenmekte haksız mıyım? Sonuçta kısıtlı bi vaktimiz var ve ben tatile yayıla yayıla gitmek istiyo da olabilirim her gün görüşen çiftler değiliz ki biz? Sinirlendikten sonra yaptığı açıklama da kızlarını göremiyorlar zaten maddi durumlar sebebiyle, bizi de bırak dediler kıramadım. Ben de zaten başka yaptığı şeylerin birikimiyle ciddi patladım. Şuan sinirlenen ben olduğum için kendisi suçlu hissettiriyor beni. Sizce sinirlenmekte haksız mıyım
Is seyahatine cikacagim diye hanımı ailesine bıraktım iki hafta için.
Vallaha ertesi gün özledim evde canım sıkıldı onsuz :/
Kahveyi bile yalnız içmek çok sıkıcı geldi arkadaş...
Vallaha ertesi gün özledim evde canım sıkıldı onsuz :/
Kahveyi bile yalnız içmek çok sıkıcı geldi arkadaş...
Ne yapıyoruz?
Ben sabah kalktım etrafı toparladım, temizliği de yaptım(bardak yıkadım:() sonra da çıktım yürüyüşümü yaptım. Daha ne yapayım?
Kahvaltımızı ettik, meyvemizi yedik sıra geldi ev yapımı biramızın hakkını vermeye. Şimdi de ne gerekiyorsa onu yapıyorum, ne eksik ne fazla.
Siz ne yaparsınız?
Şarkı eklemesi: www.youtube.com
Ben sabah kalktım etrafı toparladım, temizliği de yaptım(bardak yıkadım:() sonra da çıktım yürüyüşümü yaptım. Daha ne yapayım?
Kahvaltımızı ettik, meyvemizi yedik sıra geldi ev yapımı biramızın hakkını vermeye. Şimdi de ne gerekiyorsa onu yapıyorum, ne eksik ne fazla.
Siz ne yaparsınız?
Şarkı eklemesi: www.youtube.com

www.eksiduyuru.com
Aynı kişiyle muhabbetimiz yavaş yavaş tekrar oluştu. Yılbaşında bileklik hediye ettim o da bana kitap aldı filan. Geçen pazartesi telefon görüşmesinde rüyamda gördüm bunun üzerine bir hikaye yazmak istedim ama sonradan vazgeçtim dedim. Çok merak ettim, heyecanlandım sabırsızlıkla bekliyorum dedi. Ben de gaza gelip aramızdaki önemli anları temel alıp aşkımı ayan beyan ilan eden bir hikaye yazdım. Eve gider gitmez okumuş beğenmiş. O akşam aramızdaki muhabbet iyiydi ama yelkenleri tamamen suya indirmediğini de anlayabiliyordum. Bendeki coşku seli dinmedigi için sonraki gün yani dün bu kez şiir yazdım gönderdim ama yine aradığım sıcaklığı bulamadım. Fazla hızlı gidiyorsun mu demek istiyor yahut başka bir anlam mı çıkarmalıyım bilmiyorum. Her şeyi açık açık konuşup bu ilişkiye olumlu ya da olumsuz bir ad koymalı mıyım yoksa onu bir cevaba zorlamadan akışına mı bırakmalıyım?
Not: Size karşı duygularından emin olduğunuz birinden hikaye yazmasını beklemek nasıl yorumlanmalı alelade bir istek olabilir mi
Aynı kişiyle muhabbetimiz yavaş yavaş tekrar oluştu. Yılbaşında bileklik hediye ettim o da bana kitap aldı filan. Geçen pazartesi telefon görüşmesinde rüyamda gördüm bunun üzerine bir hikaye yazmak istedim ama sonradan vazgeçtim dedim. Çok merak ettim, heyecanlandım sabırsızlıkla bekliyorum dedi. Ben de gaza gelip aramızdaki önemli anları temel alıp aşkımı ayan beyan ilan eden bir hikaye yazdım. Eve gider gitmez okumuş beğenmiş. O akşam aramızdaki muhabbet iyiydi ama yelkenleri tamamen suya indirmediğini de anlayabiliyordum. Bendeki coşku seli dinmedigi için sonraki gün yani dün bu kez şiir yazdım gönderdim ama yine aradığım sıcaklığı bulamadım. Fazla hızlı gidiyorsun mu demek istiyor yahut başka bir anlam mı çıkarmalıyım bilmiyorum. Her şeyi açık açık konuşup bu ilişkiye olumlu ya da olumsuz bir ad koymalı mıyım yoksa onu bir cevaba zorlamadan akışına mı bırakmalıyım?
Not: Size karşı duygularından emin olduğunuz birinden hikaye yazmasını beklemek nasıl yorumlanmalı alelade bir istek olabilir mi
Kötüyüm çok. İki ay önce boşanmamız gerçekleşti. Öncesinde tartışmalar kavgalar ve karşılıklı inatlaşmalar sonucu böyle oldu.
Sürekli kendimi suçluyorum geçmişe dönmek istiyorum. Acaba böyle böyle yapsaydım iyi olacak mıydı diye deliriyorum. Eşime ulaşıp özür dileyip düzeltebileceğimi söyledim. Olmadı.
O bambaşka bir dünyada artık. Evliyken benim kabullenmeyeceğim şeyleri ayrılınca hiç vakit kaybetmeden yapmaya başladı. Bir gün bir kafede başka biriyle görüştüğünü gördüm. Sadece arkadaşı olduğunu kendinden çok küçük olduğunu bunu nasıl da düşünebileceğimi söyleyip isyan etti. Akabinde de görüşmeyi kesip engelledi. Kafamı bozma sevgili yaparım bak diyerekten.
Burada şimdi önemli olan benim aşırı kötü olmam. Artık her gün rüyamda görüyorum. Eşimi böyle düşünmek bana öyle zor geliyor ki. O kadar psikolojim bozuldu ki. Sanki hayat artık tıkanmış. Hiç bir şeyden zevk alamıyorum. Onu başkasıyla gördükten sonra intiharı bile düşündüm. Psikoloğa gittim olmadı. Antidepresena başladım olmadı bıraktık. Başka bir uğraş edibemiyorım. Tek istediğim bir 6 ay önceye dönmek. Bana yardım edin
Sürekli kendimi suçluyorum geçmişe dönmek istiyorum. Acaba böyle böyle yapsaydım iyi olacak mıydı diye deliriyorum. Eşime ulaşıp özür dileyip düzeltebileceğimi söyledim. Olmadı.
O bambaşka bir dünyada artık. Evliyken benim kabullenmeyeceğim şeyleri ayrılınca hiç vakit kaybetmeden yapmaya başladı. Bir gün bir kafede başka biriyle görüştüğünü gördüm. Sadece arkadaşı olduğunu kendinden çok küçük olduğunu bunu nasıl da düşünebileceğimi söyleyip isyan etti. Akabinde de görüşmeyi kesip engelledi. Kafamı bozma sevgili yaparım bak diyerekten.
Burada şimdi önemli olan benim aşırı kötü olmam. Artık her gün rüyamda görüyorum. Eşimi böyle düşünmek bana öyle zor geliyor ki. O kadar psikolojim bozuldu ki. Sanki hayat artık tıkanmış. Hiç bir şeyden zevk alamıyorum. Onu başkasıyla gördükten sonra intiharı bile düşündüm. Psikoloğa gittim olmadı. Antidepresena başladım olmadı bıraktık. Başka bir uğraş edibemiyorım. Tek istediğim bir 6 ay önceye dönmek. Bana yardım edin
Hayatımın bana en güçlü, zirve şeyler hissettiren o ilişkisi sonlandıktan sonraki süreçte yeni bir kadınla ne zaman tanışsam hemen sıkıldığımı fark ettim. İstemsizce beynim her karşıma çıkanı eskisiyle kıyaslıyordu, olmuyordu, hiç heyecanlanamıyordum. Sürekli başa sarmalar, yeni denemeler falan aşırı lüzumsuz gelmeye başlamıştı. Bu durum beni zamanla yeni insan tanıma hevesinden uzaklaştırdı. Kendime, işime, sporuma, yakın arkadaşlarıma odaklı bir hayatım var artık.
Ve tüm bu durumların beraberinde getirdiği bir sonuç olarak da sekssiz, kadınsız yaşamaya alıştım. Çok uzun zamandır seksi zerre aramıyorum, canım çekmiyor. Biraz canım istese birileriyle tanışmak için dating app vs. denerdim ama yok, sıfır. Zamanında pek çok haltı yemiş 30'lu yaşlarında hetero bir erkek olarak şu an bu durumdayım. Bitmiş biri ilişkimden sonraki yeni denemelerimde aradıklarımı hiç bulamayınca adım adım bu noktaya geldiğimin de altını tekrardan çizmiş olayım.
Aseksüel olmuş olabilir miyim acaba? Sonradan olunabiliyor mu?
Ve tüm bu durumların beraberinde getirdiği bir sonuç olarak da sekssiz, kadınsız yaşamaya alıştım. Çok uzun zamandır seksi zerre aramıyorum, canım çekmiyor. Biraz canım istese birileriyle tanışmak için dating app vs. denerdim ama yok, sıfır. Zamanında pek çok haltı yemiş 30'lu yaşlarında hetero bir erkek olarak şu an bu durumdayım. Bitmiş biri ilişkimden sonraki yeni denemelerimde aradıklarımı hiç bulamayınca adım adım bu noktaya geldiğimin de altını tekrardan çizmiş olayım.
Aseksüel olmuş olabilir miyim acaba? Sonradan olunabiliyor mu?
dün arkadaşım anlattı işin içinden çıkamadık. sizin de fikrinizi alalım istedik.
3 yıldır birliktelikleri devam eden, neredeyse birlikte yaşayan avukat çiftimiz var. oğlan 1 yıldır piyasada. kızımız da piyasaya atılma aşamasında.
oğlan direkt ofisini açmış. hiç çevresi olmamasına rağmen çok güzel paralar kazanacak çevre kurmuş, dosyalar almış. 1 senede kazandığım para aylık net ortalama 30-40 diyor.
avukat camiasını bilen bilir. çevre olmadan ilk sene bunu başarmak çok zordur. çocuk bir şekilde, ingilizceyle vs. yapmış bravo.
kızımız da şu anda kendi ayakları üzerinde durmak üzere bağlı çalışmayı bırakmış bulunmakta.
ve kavgalar anlaşmazlıklar bu noktada başlıyor.
oğlan kıza diyor ki, ben seni destekleyeceğim. bana gelen işlere yaptığın yardımlar karşılığında ödemeler yapacağım. sırf bu ay vaktim olmadığından başka avukatları adliyeye, duruşmaya, cezaevine vs.. gönderdim. belki 10 bin liraya yakın parayı tanımadığım insanlara ödedim. (tevkil deniyor buna. avukat müsait değilse ilan veriyor. diğer avukatlar ücret karşılığı o işi yapıyor. bir duruşma ücreti 350 tl'dir mesela)
işte uyuşmazlık bu noktada doğuyor.
kız da diyor ki, biz seninle bir türlü "biz" olamıyoruz. sana gelen dosya benimdir. bana gelen dosya senindir. parayı ikiye bölmemiz gerekir. sen her ne kadar şu an iyi kazanıyor olsan ve ben henüz başlangıç aşamasında olsam da gün gelecek benim kazancım seninle eşitlenecek, belki geçecek... o zaman bana sakın ortak olalım deme...
oğlan diyor ki, ben seni başlangıç aşamanda desteklemek istiyorum. parayı niye ikiye bölelim. ortak olalım tamam, ama herkesin dosyalar ve müvekkiller üzerindeki sorumluluğu farklıdır. ilerde sana 100 bin liralık dosya gelirse ben onun üstünde ortak olsak da 50 bin liralık hak iddia etmem, edemem. emeğim varsa 20 bin atarsın.
kız da diyor ki böyle ortaklık olmaz. sen şimdiden böyle yapıyorsan evlenince de böyle olursun..
sonrası dargınlık.
iş bize geldi. ne desem bilemedim.
3 yıldır birliktelikleri devam eden, neredeyse birlikte yaşayan avukat çiftimiz var. oğlan 1 yıldır piyasada. kızımız da piyasaya atılma aşamasında.
oğlan direkt ofisini açmış. hiç çevresi olmamasına rağmen çok güzel paralar kazanacak çevre kurmuş, dosyalar almış. 1 senede kazandığım para aylık net ortalama 30-40 diyor.
avukat camiasını bilen bilir. çevre olmadan ilk sene bunu başarmak çok zordur. çocuk bir şekilde, ingilizceyle vs. yapmış bravo.
kızımız da şu anda kendi ayakları üzerinde durmak üzere bağlı çalışmayı bırakmış bulunmakta.
ve kavgalar anlaşmazlıklar bu noktada başlıyor.
oğlan kıza diyor ki, ben seni destekleyeceğim. bana gelen işlere yaptığın yardımlar karşılığında ödemeler yapacağım. sırf bu ay vaktim olmadığından başka avukatları adliyeye, duruşmaya, cezaevine vs.. gönderdim. belki 10 bin liraya yakın parayı tanımadığım insanlara ödedim. (tevkil deniyor buna. avukat müsait değilse ilan veriyor. diğer avukatlar ücret karşılığı o işi yapıyor. bir duruşma ücreti 350 tl'dir mesela)
işte uyuşmazlık bu noktada doğuyor.
kız da diyor ki, biz seninle bir türlü "biz" olamıyoruz. sana gelen dosya benimdir. bana gelen dosya senindir. parayı ikiye bölmemiz gerekir. sen her ne kadar şu an iyi kazanıyor olsan ve ben henüz başlangıç aşamasında olsam da gün gelecek benim kazancım seninle eşitlenecek, belki geçecek... o zaman bana sakın ortak olalım deme...
oğlan diyor ki, ben seni başlangıç aşamanda desteklemek istiyorum. parayı niye ikiye bölelim. ortak olalım tamam, ama herkesin dosyalar ve müvekkiller üzerindeki sorumluluğu farklıdır. ilerde sana 100 bin liralık dosya gelirse ben onun üstünde ortak olsak da 50 bin liralık hak iddia etmem, edemem. emeğim varsa 20 bin atarsın.
kız da diyor ki böyle ortaklık olmaz. sen şimdiden böyle yapıyorsan evlenince de böyle olursun..
sonrası dargınlık.
iş bize geldi. ne desem bilemedim.
Taraflardan biri kendi işini yapan ve iyi kazanan diğeri memur olan çiftimiz ayrılmaya karar veriyor. İyi kazanan ayrı eve çıkıyor ama diğerinin kirasını, aidatını, araç masraflarını, benzin masraflarını her şeyini ödüyor. Her türlü yardıma ihtiyacında maddi olarak yanında. Ama memur olan taraf kendisine ev almadığı taktirde ondan boşanmayacağını söylüyor. Ev fiyatları malum iyi geliri olsa da şu an alamayacağını söylüyor. Bu durum boşanmayı sürekli uzatıyor. Sizce memur olan taraf ısrarında haklı mı?
şirket aile şirketi baba kurmuş çocukları devam ettiriyor.
şirket aile şirketi baba kurmuş çocukları devam ettiriyor.
Ofisinizde evli insanların flörtleşmesine tanık oluyor musunuz? Bu sizi rahatsız ediyor mu? Bunu normal karşılıyor musunuz? Sizce bu normal karşılanmalı mı? Başınıza gelse nasıl tepki verirsiniz? Cevaplar için teşekkür ederim.