arkadaşlar alex maç dışında ne zaman görsek sürekli gözlük takıyor. ya miyop, ya astigmat. lakin maçta tabii ki gözlük falan yok. lens mi takıyor, yoksa maçta gözlüğü çıkarıp miyop miyop mu oynuyor (derecesi düşüktür mesela). nedir?
2003 yılında alınmış dell latitude d500.
intel centrino m 1.4 işlemci
1 gb ddr ram
ekran kartı paylaşımlı
40 gb harddisk
vesaire. xp ile gayet güzel çalışıyor. sadece internete girilecek, mail, sörf, torrentten bişeyler indirme, msn falan yapılacak. grafikli oyun falan oynanmayacak. yine xp mi kurayım, yoksa windows 7 kursam çalıştırır mı?
intel centrino m 1.4 işlemci
1 gb ddr ram
ekran kartı paylaşımlı
40 gb harddisk
vesaire. xp ile gayet güzel çalışıyor. sadece internete girilecek, mail, sörf, torrentten bişeyler indirme, msn falan yapılacak. grafikli oyun falan oynanmayacak. yine xp mi kurayım, yoksa windows 7 kursam çalıştırır mı?
ebay'de şu saatte bitecek bir açık arttırmam var. tam bitişinde bilgisayar başında olmak istiyorum.
ebay.com'dan girince şunu gösteriyor: Mar 26, 2011 19:44:08 PDT
ebay.ca'dan girince şunu gösteriyor: Mar 26, 2011 22:44:08 EDT
herhalde aynı şey. 14 saat 34 dakika diyor an itibariyle. güzel, sabaha karşı 04:40 falan yapıyor. lakin şöyle bi götlük var ki bütün gavuristan saatlerini ileri alacak lan bu gece. biz almiycaz. ben kaçta kalkayım?
ebay.com'dan girince şunu gösteriyor: Mar 26, 2011 19:44:08 PDT
ebay.ca'dan girince şunu gösteriyor: Mar 26, 2011 22:44:08 EDT
herhalde aynı şey. 14 saat 34 dakika diyor an itibariyle. güzel, sabaha karşı 04:40 falan yapıyor. lakin şöyle bi götlük var ki bütün gavuristan saatlerini ileri alacak lan bu gece. biz almiycaz. ben kaçta kalkayım?
ulan kendimi tutamıyorum, karşımdakine anlatır gibi uzun uzun yazıyorum, umarım sıkılmadan okursunuz.
arabanın sinyali ve dörtlüleri bozuldu. sinyal rölesinden gelen ses tik tok tik tok tikotik tikotik tik tok tik tok tikotikotikotiko tik tok şeklinde ses çıkıyor. "tikotiko" kısımlarında lambalar yanmıyor. bazen tam düzgün çalışıyor, bazen tikotiktotiko diye hızlı ses geliyor, hiç yanmıyor. flaşörü bozuldu galiba. geçen elektrikçiye götürdüm, sigorta kutusunun arkasında, sol dizim hizasında aşağı arkaya elini sokup bir şeyler yaptı, "idare eder ama beyni bozulmuş, lehim atmış" falan gibi bi laf etti. şimdi yine bozuldu. bne de oralara elledim dürttüm düzeldi gibi. ampullerin tamamı sağlam bu arada.
şimdi şu resimde gördüğüm üç tane turuncu küp şeklindeki şey nedir? bi tanesini çektim çıktı yerinden. üstünde dört tane metal konnektör var. sigorta gibi bi şey galiba. bunlar mı bozuldu acaba? herhangi birinin ortasına parmağımla bastırınca sinyal düzeliyor. elimi çekince yine tikotikotiko. dürte dürte elimi çekince de bozulmamasını sağladım ama yarın yine bozulacak biliyorum. ne işe yarıyor bunlar?
araba 2001 model renault clio.yoksa bunların altındaki bunların takıldığı yer mi bozuldu, ustanın beyin meyin dediği bu mu acaba?
o kadar yazıyı yazana kadar resmi koymayı unutmuşum iyi mi.
arabanın sinyali ve dörtlüleri bozuldu. sinyal rölesinden gelen ses tik tok tik tok tikotik tikotik tik tok tik tok tikotikotikotiko tik tok şeklinde ses çıkıyor. "tikotiko" kısımlarında lambalar yanmıyor. bazen tam düzgün çalışıyor, bazen tikotiktotiko diye hızlı ses geliyor, hiç yanmıyor. flaşörü bozuldu galiba. geçen elektrikçiye götürdüm, sigorta kutusunun arkasında, sol dizim hizasında aşağı arkaya elini sokup bir şeyler yaptı, "idare eder ama beyni bozulmuş, lehim atmış" falan gibi bi laf etti. şimdi yine bozuldu. bne de oralara elledim dürttüm düzeldi gibi. ampullerin tamamı sağlam bu arada.
şimdi şu resimde gördüğüm üç tane turuncu küp şeklindeki şey nedir? bi tanesini çektim çıktı yerinden. üstünde dört tane metal konnektör var. sigorta gibi bi şey galiba. bunlar mı bozuldu acaba? herhangi birinin ortasına parmağımla bastırınca sinyal düzeliyor. elimi çekince yine tikotikotiko. dürte dürte elimi çekince de bozulmamasını sağladım ama yarın yine bozulacak biliyorum. ne işe yarıyor bunlar?
araba 2001 model renault clio.yoksa bunların altındaki bunların takıldığı yer mi bozuldu, ustanın beyin meyin dediği bu mu acaba?
o kadar yazıyı yazana kadar resmi koymayı unutmuşum iyi mi.
eski bi laptop'ımız var. bozuldu bu. açılmamaya başladı. harddiski bozukmuş. çıkma bi harddisk buldum taktım düzeldi, lakin bad sector falan var mıdır bilemiyorum. şöyle takiyim kontrol etsin bi program var mıdır güzel?
arkadaş izlanda'ya ulaştı deniyor. buna da benim hiç ama hiç aklım ermiyor. coğrafyama sokim, dünyanın şekli mi değişti olm, japonya nere, izlanda nere lan? japonya'dan izlanda'ya o bulutun denilen şekilde gelebilmesi için bulutun önce pasifiği geçmesi, sonra amerika kıtasının, hatta abd'nin veya kanada'nın üstünden geçmesi, atlantiği de aşması öyle gelmesi gerekmiyor mu? amerika'ya falan uğramadan izlanda'ya nasıl geldi lan? uğradı da abd, kanada falan sikine mi takmadı, götlerinden korkan adamlar nükleeri önemsemedi mi yani? "türkiye'ye ulaşması an meselesi" diyorlar. olm türkiye doğu tarafından japonya'ya daha yakın değil mi? gelse o taraftan gelmez mi önce? ne biliyim dünyanın dönüş yönüne göre o taraftan daha çabuk gelir gibime geliyor. biri bana açıklasın bu durumu.
japonya'dan bildiren sözlük yazarı sevgili arkadaşım zack'in yazdıklarından başka şeylere de inanabilmek istiyorum ama zack'in söylediğine göre uydurma haberler vahim boyutlardaymış.
japonya'dan bildiren sözlük yazarı sevgili arkadaşım zack'in yazdıklarından başka şeylere de inanabilmek istiyorum ama zack'in söylediğine göre uydurma haberler vahim boyutlardaymış.
şimdi niye biniciler falan hep "at binmek" der? "ata binmek" yanlış mıdır?
ya da hem öyle kullanılanlar var, hem öbür türlü. mesela "gitar çalmak" diyoruz, "gitarı çalmak" demiyoruz. ama "dağa çıkmak" diyoruz, "dağ çıkmak" demiyoruz.
ne zaman hangisi? ve niye?
ya da hem öyle kullanılanlar var, hem öbür türlü. mesela "gitar çalmak" diyoruz, "gitarı çalmak" demiyoruz. ama "dağa çıkmak" diyoruz, "dağ çıkmak" demiyoruz.
ne zaman hangisi? ve niye?
tam dört sene önce yine sormuştum da pek tatmin edici cevap gelmemişti. nüfus arttı, tekrar soruyorum.
bilmemne barın, bilmemne club'ın açılışı, sezon açılış partisi bilmemnesi oluyor, formula 1 oluyor falan filan oluyor. kimilerine de davetiye gidiyor. kimlere gidiyor bu davetiyeler? ne gibi bir bağlantımız olmalı ki bize de gelsin? dört sene önce bu soruyu sorduğum sıralarda bir arkadaşımızın arkadaşı sayesinde ortamda bulundum (ankara koru'daki salata bar'ın sezon açılışıydı). şimdi bu adamın ne özelliği var ki ona davetiye gitmiş. hadi tanımam etmem vardır bi bağlantısı. ama gayet işinde gücünde tanıdıklarıma da davetiye falan gidiyor. anası babası işadamı falan değil, kendi çalıştığı yer öyle organizasyon şirketi falan değil. bu adamlara ne sıfatla davetiye geliyor peki? ben ne sıfatsız adammışım ki kimse niye bana davetiye falan yollamıyor? nedir bu işin aslı? şuna davetiyem var, oraya gidiyorum diyenlere çok özeniyorum lan. ne yapayım ki bana da gelsin bu davetiyeler falan?
bilmemne barın, bilmemne club'ın açılışı, sezon açılış partisi bilmemnesi oluyor, formula 1 oluyor falan filan oluyor. kimilerine de davetiye gidiyor. kimlere gidiyor bu davetiyeler? ne gibi bir bağlantımız olmalı ki bize de gelsin? dört sene önce bu soruyu sorduğum sıralarda bir arkadaşımızın arkadaşı sayesinde ortamda bulundum (ankara koru'daki salata bar'ın sezon açılışıydı). şimdi bu adamın ne özelliği var ki ona davetiye gitmiş. hadi tanımam etmem vardır bi bağlantısı. ama gayet işinde gücünde tanıdıklarıma da davetiye falan gidiyor. anası babası işadamı falan değil, kendi çalıştığı yer öyle organizasyon şirketi falan değil. bu adamlara ne sıfatla davetiye geliyor peki? ben ne sıfatsız adammışım ki kimse niye bana davetiye falan yollamıyor? nedir bu işin aslı? şuna davetiyem var, oraya gidiyorum diyenlere çok özeniyorum lan. ne yapayım ki bana da gelsin bu davetiyeler falan?
arkadaşlar, şirket ana sözleşmesi yazıyorum da. şimdi inek manda falan bunlara genel olarak büyükbaş deniyor. koyuna keçiye küçükbaş, tavuğa hindiye kümes hayvanı.
peki balık, karides, ıstakoz falan bunlara genel olarak ne denir? su hayvanı mı diyeceğiz?
peki balık, karides, ıstakoz falan bunlara genel olarak ne denir? su hayvanı mı diyeceğiz?
1. annemlere aldığımız bilgisayarın içinde windows 7 home basic yüklü. ve bu işletim sisteminde, annemin en çok sevdiği oyun olan mahjong titans yok. internetten bir sürü mahjong buldum, online olanını da buldum ama onlar hem çeşidi az, hem annemin görmesi için ufak falan. ben şimdi kendi windows 7 home premium yüklü bilgisayarımdaki mahjıng titans oyununu kopyalayıp oraya yükleyebilir miyim? yüklemek istesen neredeki hangi dosyayı kopyalarıp götürebilirim? ya da windows'un mahjong titans'ını indirebileceğim bir yer var mı? başka istemiyorum illa o olacak.
2. yine o bilgisayarda "windows live messenger'ın yeni sürümü var diyip kafa zittikten sonra babam da yükle demiş, şu gudik yeni messenger'ı yüklemiş. (eskiye dönmenin bir yolu varsa onu da bilmek isterim, kaldır diyince komple kaldırıyor zira, ama asıl soracağım bu değil). 7 yeni e-postanız var yazısına tıklayınca hotmail gelen kutusu açılırdı hep. bildim bileli böyleydi. ama buna tıklayınca bilgisayardaki windows live mail programı açılıyor. o aç.ılmasın, internet explorer açılıp hotmail gelen kutusuna gitsin. nasıl?
2. yine o bilgisayarda "windows live messenger'ın yeni sürümü var diyip kafa zittikten sonra babam da yükle demiş, şu gudik yeni messenger'ı yüklemiş. (eskiye dönmenin bir yolu varsa onu da bilmek isterim, kaldır diyince komple kaldırıyor zira, ama asıl soracağım bu değil). 7 yeni e-postanız var yazısına tıklayınca hotmail gelen kutusu açılırdı hep. bildim bileli böyleydi. ama buna tıklayınca bilgisayardaki windows live mail programı açılıyor. o aç.ılmasın, internet explorer açılıp hotmail gelen kutusuna gitsin. nasıl?
arkadaşlar, ankara'da 2006 yılından sonra alınan mavi beyaz man marka belediye otobüslerinin tepesindeki hotoz nedir? ön tarafa yakın olan yükseltiyi soruyorum. arka taraftaki klima, o değil.
media.photobucket.com
bu otobüsler doğalgazlı olduğu için doğalgaz deposu mu acaba diyorum ama yakıt deposunun öyle otobüsün tepesine konması mantıklı gelmiyor.
media.photobucket.com

bu otobüsler doğalgazlı olduğu için doğalgaz deposu mu acaba diyorum ama yakıt deposunun öyle otobüsün tepesine konması mantıklı gelmiyor.
şimdi sözlükte biri abd'deki ülkelerin cetvelle çizilmiş gibi olmasıyla alakalı ilgili başlık açmış. bi de harita koymuş. amerika coğrafyasını bilmezdim hiç, bakınca dikkatimi çekti. lan teksas dediğin eyalet, ülkenin tam güneyinde. yani bizdeki adana gibi bir konumda. peki o zaman burada geçen kovboy movboy mevzuları niye "vahşi batı" oluyor, "western" oluyor abicim? "vahşi güney" desek, "southern" desek daha doğru değil miymiş?
undernet server'ındaki #ayna isimli kanalda chat yapmış olan kimse var mı aramızda?
bu restoranlarda buz kovasıyla buz getiriyorlar ya. buz makinesiyle yapılıyor sanırım bunlar. peki bu buzlar niye ortası delik ve yuvarlak hatlara sahip oluyorlar?
bu siteler nasıl işliyor? yani giriyorum, "bilmemne cafe'de şu şu menü 25 lira yerine 12 lira" diyor. "hemen satın al" yazıyor. satın alınca ne oluyor? bana ne veriyorlar? bi numara falan mı veriyorlar? o cafe'ye istediğim zaman gidip kullanabiliyor muyum, yoksa illa şu zaman şu saatte gelirsen geçerlidir mi diyorlar? bir tane deneyeyim, para ödeme aşamasına gelene kadar gideyim, o zaten bana bütün bilgileri verir, son aşamada vazgeçerim diyordum. (hani sinema, tiyatro, konser bileti alırken gününü saatini koltuğunu falan seçersin, son aşamada da kredi kartı numaranı verir satın alırsın). ama burda aşama falan yok. direk sonraki sayfada hiçbir bilgi yazmadan kart numarası istiyor. ben de size soruyorum.
www.bizde.com 
www.bekosavasticaret.com
www.idealfiyatrehberi.com
arkadaşlar bu fırın denen beyaz eşyaların ocak bölmesinin üstünde niye kapak olur? kullanırken kapatılması gereken, kapatılan bir şey değil. tam tersine açık olmak zorunda. kullanılmadığı zaman kapatılması icap eden bir şey de değil. peki bu aletlere o hiçbir işlevi olmayan mınakodumun kapağını niye koyuyorlar? bunu kullanan, kapatan varsa niye kapattığını, nasıl kullandığını söyleyebilir mi?

www.bekosavasticaret.com

www.idealfiyatrehberi.com

arkadaşlar bu fırın denen beyaz eşyaların ocak bölmesinin üstünde niye kapak olur? kullanırken kapatılması gereken, kapatılan bir şey değil. tam tersine açık olmak zorunda. kullanılmadığı zaman kapatılması icap eden bir şey de değil. peki bu aletlere o hiçbir işlevi olmayan mınakodumun kapağını niye koyuyorlar? bunu kullanan, kapatan varsa niye kapattığını, nasıl kullandığını söyleyebilir mi?
efem şu hayatta en çok merak ettiğim konulardan biridir bu. bu sabah da gözüme çarpınca sorayım dedim.
bir yüz kremi var. üstünde "salatalık özü ve greyfurt yağı ile mükemmel bakım" falan yazıyor. ya da aseton gördüm yine "salyongoz özlü" diyor.
lan bu kozmetik laboratuarı mı neyse oralarda kreme katmak için bir köşede hıyar soyan, greyfurt sıkan, salyangoz ezen adamlar falan mı var? yani önce tüplerle müplerle bilimsel iş yapan adamların arkasında kasa kasa hıyar soyan adamlar mı var, nasıl oluyor bu bilmemne özü, hede hödö yağı falan? ya da adam yoksa bile bunlar toptancıdan hıyar alıp kasa kasa laboratuara getirip makineye mi döküyorlar, böyle mi bu işler? ya da nasıl?
- hayri ustaaa iki kova daha salyangoz topladım akşama ezilecekmiş hepsi.
- getir koy şu kenara mınakoyim bize düşen işe bak.
bir yüz kremi var. üstünde "salatalık özü ve greyfurt yağı ile mükemmel bakım" falan yazıyor. ya da aseton gördüm yine "salyongoz özlü" diyor.
lan bu kozmetik laboratuarı mı neyse oralarda kreme katmak için bir köşede hıyar soyan, greyfurt sıkan, salyangoz ezen adamlar falan mı var? yani önce tüplerle müplerle bilimsel iş yapan adamların arkasında kasa kasa hıyar soyan adamlar mı var, nasıl oluyor bu bilmemne özü, hede hödö yağı falan? ya da adam yoksa bile bunlar toptancıdan hıyar alıp kasa kasa laboratuara getirip makineye mi döküyorlar, böyle mi bu işler? ya da nasıl?
- hayri ustaaa iki kova daha salyangoz topladım akşama ezilecekmiş hepsi.
- getir koy şu kenara mınakoyim bize düşen işe bak.
bugünlerde ne sorduysam cevapsız kaldı. bulamadınız çaresini ühü ühü. hani nooldu her şeyden anlayan, her naneye çözüm getiren bilgisayarcılar? 3-4 tane benim için büyük insanlık için küçük soruna cevap bulamadınız. şimdi tek başlıkta tekrar soruyorum hepsini. bi zahmet be abiler ablalar. biraz uzun olabilir.
1. windows 7 (64 bit) yüklü laptopta bilgisayar internet bağlantısını kullanmayınca bağlantı simgesinde sarı ünlem çıkıyor, bağlantı "sınırlı bağlantı"ya dönüyor. bağlantıyı kesip tekrar bağlanmadıkça da kendiliğinden düzelmiyor. teamviewer'dan bağlanıp evden çalışırım diye açık bırakıyorum, ama bağlantı kesilip beni mağdur ediyor. bağlantı kullanılıyorsa kesilmiyor ama. wireless aygıtı için "enerji tasarrufu için kullanılmadığında bu aygıtı kapat" gibi bir ayar buldum, işeretini kaldırdım, ama düzelmedi. var mı bir çözümü? service pack 1 bu sorunu çözüyor mu?
2. windows vista (32 bit) yüklü başka bir laptop'ta (core2duo t5600, 4 gb ama 32 bitten dolayı 3 gb gözüken ram, ati 4570 512 mb ekran kartı) plants vs. zombies isimli şahane oyunu oynuyorum. grafikleri süperdi ama son zamanlarda bozuldu. cillop gibiyken grafiklerin kenarları merdiven oldu, tırtıklı oldu. oyun ayarlarında 3d acceleratin var bi tek, o da işaretli zaten. başka da ayar yok. bunu nasıl eski haline getiririm?
3. evde windows vista 32 bit yüklü laptop var buna A diyorum. ofiste windows 7 64 bit yüklü laptop var. bu da B olsun. evde de ofiste de ttnet 8mbit'e kadar denen internet kullanıyorum. modem arayüzünden gördüğüm kadarıyla evdekine 2mbit, ofistekine 4mbit uygun görülmüş. niyesini sorgulamıyorum. ammavelakin evdeki A bilgisayarı, 2mbit bağlantısı olmasına rağmen youtube, facebook videolarını zart diye dolduruyor, canlı yayınlı bir şey izlerken hiç kesilmiyor, hiç sıkıntısı yok. ofisteki B bilgisayarı ise 4 mbit bağlantıya rağmen youtube videosu doldurmuyor, 3 dakikalık video için abartısız 10-15 dakika bekletiyor, canlı yayın izleyeyim desem 3 saniye gösterip 10 saniye duruyor. ama download yaparken de çatır çatır 4mbit ile indiriyor. bir ayarı var mutlaka. bağlantı öyle, site sorunlu demekle olacak iş değil. bir yerden ayarlanıyor olması lazım lan bunun. (canlı yayın izlerken, youtube videosu beklerken download'ları kapatıyorum. interneti başka sömüren de yok)
1. windows 7 (64 bit) yüklü laptopta bilgisayar internet bağlantısını kullanmayınca bağlantı simgesinde sarı ünlem çıkıyor, bağlantı "sınırlı bağlantı"ya dönüyor. bağlantıyı kesip tekrar bağlanmadıkça da kendiliğinden düzelmiyor. teamviewer'dan bağlanıp evden çalışırım diye açık bırakıyorum, ama bağlantı kesilip beni mağdur ediyor. bağlantı kullanılıyorsa kesilmiyor ama. wireless aygıtı için "enerji tasarrufu için kullanılmadığında bu aygıtı kapat" gibi bir ayar buldum, işeretini kaldırdım, ama düzelmedi. var mı bir çözümü? service pack 1 bu sorunu çözüyor mu?
2. windows vista (32 bit) yüklü başka bir laptop'ta (core2duo t5600, 4 gb ama 32 bitten dolayı 3 gb gözüken ram, ati 4570 512 mb ekran kartı) plants vs. zombies isimli şahane oyunu oynuyorum. grafikleri süperdi ama son zamanlarda bozuldu. cillop gibiyken grafiklerin kenarları merdiven oldu, tırtıklı oldu. oyun ayarlarında 3d acceleratin var bi tek, o da işaretli zaten. başka da ayar yok. bunu nasıl eski haline getiririm?
3. evde windows vista 32 bit yüklü laptop var buna A diyorum. ofiste windows 7 64 bit yüklü laptop var. bu da B olsun. evde de ofiste de ttnet 8mbit'e kadar denen internet kullanıyorum. modem arayüzünden gördüğüm kadarıyla evdekine 2mbit, ofistekine 4mbit uygun görülmüş. niyesini sorgulamıyorum. ammavelakin evdeki A bilgisayarı, 2mbit bağlantısı olmasına rağmen youtube, facebook videolarını zart diye dolduruyor, canlı yayınlı bir şey izlerken hiç kesilmiyor, hiç sıkıntısı yok. ofisteki B bilgisayarı ise 4 mbit bağlantıya rağmen youtube videosu doldurmuyor, 3 dakikalık video için abartısız 10-15 dakika bekletiyor, canlı yayın izleyeyim desem 3 saniye gösterip 10 saniye duruyor. ama download yaparken de çatır çatır 4mbit ile indiriyor. bir ayarı var mutlaka. bağlantı öyle, site sorunlu demekle olacak iş değil. bir yerden ayarlanıyor olması lazım lan bunun. (canlı yayın izlerken, youtube videosu beklerken download'ları kapatıyorum. interneti başka sömüren de yok)
biraz bakımsız kalmış, bakımsızlıktan kirlenmiş, kuyruğu dökülmüş bir kanarya sahiplendik. kafesi falan temizledik de kuşu nasıl temizleriz, parlak sarı olacakken biraz kirli. yıkanır mı kuş? nasıl yapılır?
bunu anlamadım. herkes yolu açan ambulansın açtığı şeride girip ambulansın peşine takılmayı şerefsizlik olarak görüyor. ibne diyor, "ya senin yakının ambulansta olsa" falan diyor.
tamam arkadan gelen ambulansın yolundan çekilmemek şerefsizlik de, yolunu açmış geçmiş ambulansın peşine takılmanın kime ne zararı var? bomboş şerit işte, ambulans da geçmiş gitmiş. bu niye şerefsizlik oluyor? elbet birileri o şeride girmeyecek mi? o şerit ne zamana kadar boş kalacak ki?
tamam arkadan gelen ambulansın yolundan çekilmemek şerefsizlik de, yolunu açmış geçmiş ambulansın peşine takılmanın kime ne zararı var? bomboş şerit işte, ambulans da geçmiş gitmiş. bu niye şerefsizlik oluyor? elbet birileri o şeride girmeyecek mi? o şerit ne zamana kadar boş kalacak ki?
behzat'ın ve ekibinin gittikleri ıssız sota bir yer var. gizli yerleri gibi sanki. hani harun'un içip içip seviyorum merkez diye böğürdüğü, behzat'ın zopayı alıp harun'a ayar çektiği yer, hatta bu hafta behzat'ın mor ve ötesi solistini götürüp patakladığı yer. neresi orası?
nerede gördüm hatırlamıyorum, herifin biri omzundaki çantasına spiral kabloyla bağlı eşşek kadar çevirmeli telefon ahizesiyle konuşuyordu. ne bu, yeni model cep telefonu falan mı, kablolu ahizeli? ya da cep telefonuna bağlanan ahize mi yaptılar cinslik olsun diye?
windows 7 denen dallama internet bağlantısını azıcık kullanmasan kablosuz bağlantıyı kesiyor, sarı ünlemi çıkartıp "sınırlı bağlantı" yapıyor. yetmiş kere sordum, düzeltecek cevap bulamadım. tek çözüm internet bağlantısını sürekli kullanmak. hiç boş bırakmamak. sürekli bir şey indiremiyorum. bari seed edeyim. ama sürekli, 7/24 mutlaka indiren olsun, seed kesinlikle durmasın. ve yasalarla başım belaya girmesin, yasal olsun.
ne önerirsiniz? (bu olayın kesin çözümünü biliyorsanız o da olur. aygıt yöneticisinden "kablosuz adaptörü beklemeye alma" falan dedim, işe yaramadı)
ne önerirsiniz? (bu olayın kesin çözümünü biliyorsanız o da olur. aygıt yöneticisinden "kablosuz adaptörü beklemeye alma" falan dedim, işe yaramadı)
1. sökülmesi gereken yerleri sağlam, söüklmemesi gereken yerleri uyduruk dikmeyin. aldığım ceketin düğmesi daha dükkanda denerken elimde kalmasın, eve getirip ceplerini açarken ceketi yırtmayayım. cep, kullanılsın diyedir. niye diktiğini de anlamıyorum zaten ama illa dikeceksen, bekaret senin için önemliyse hafifçe teğelle, eve gelince tek harekette sökeyim. düğme de sağlam olmalı. oraya harcaracğaın ipliği düğmeye harca. aynı şey çorap çiftleri için de geçerli. çifti birnirine tutturmak için kullandığın ipliği, burnuna kullan, ayırmak için öküz gibi güç uyguladığım çorap, giydiğim günün akşamına burun dikişlerinden yırtlmasın.
2. ister amele diyin, ister kıro diyin, ben içime atlet giyerim. yoksa hem üşürüm, hem goril kıllarım gözükür, hem de aşırı terleyen bir adam olarak terim öküz gibi gömleğe çıkar. bu atlet dediğin çamaşır da tişört gibi pantolonun içine sokmadan kullanılabilen bir şey değildir. illa ki pantolonun içine sokulur. ama sen ibne öyle bir atlet yapmışsın ki eşimin tunikleri gibi taaa dizlerime kadar uzun. güdük bir adam da değilim ki. hani boyum 1.50 olsa bana uzun geliyor diyeceğim. arkadaşım bunun pantolonumun ağını geçmemesi gerekiyor. pantolonun ağı, ergen hiphopçu değilsen taşak hizasındadır. sen bu mınakodumun atletini daha uzun yaparsan, ben pantolu giyince uzun kısım taşak hizasında, yani pantolonun ağında toplanır. kısa yap şunu, taşağı geçmesin. en ucuzundan en pahalısına hepsi aynı birader.
cevaba açık bırakıyorum. savunması olan varsa çıksın.
2. ister amele diyin, ister kıro diyin, ben içime atlet giyerim. yoksa hem üşürüm, hem goril kıllarım gözükür, hem de aşırı terleyen bir adam olarak terim öküz gibi gömleğe çıkar. bu atlet dediğin çamaşır da tişört gibi pantolonun içine sokmadan kullanılabilen bir şey değildir. illa ki pantolonun içine sokulur. ama sen ibne öyle bir atlet yapmışsın ki eşimin tunikleri gibi taaa dizlerime kadar uzun. güdük bir adam da değilim ki. hani boyum 1.50 olsa bana uzun geliyor diyeceğim. arkadaşım bunun pantolonumun ağını geçmemesi gerekiyor. pantolonun ağı, ergen hiphopçu değilsen taşak hizasındadır. sen bu mınakodumun atletini daha uzun yaparsan, ben pantolu giyince uzun kısım taşak hizasında, yani pantolonun ağında toplanır. kısa yap şunu, taşağı geçmesin. en ucuzundan en pahalısına hepsi aynı birader.
cevaba açık bırakıyorum. savunması olan varsa çıksın.
arkadaşlar ben mi çok salağım, yoksa bu reklam nickiyle reklam yazan/yazdıran mı salak anlamadım.
arkadaşım niye reklamını verdiğin/yazdığın dizinin oynayacağı TARİHİ yazmıyorsun? "yarın star'da", "bugün star'da" yazıyorsun. kime göre yarın, kime göre bugün? entry'i 24 şubat perşembe günü girmisin, edit tarihi de yok ve "yarın" diyorsun. ben bundan sözlük yazarı olarak "25 şubat cuma" gününü anlıyorum ve "tüh be kaçırmışım, reklamı da silmeyi unutmuşlar" diyorum. dün akşam izmir çetesi'ni gördüğümde çok şaşırdım. "tekrar mı gösteriyor" diye 50 kere sordum insanlara. meğer cumartesi günü "bugün" diye gördüğüm 24 şubat perşembe günü girilmiş entry, perşembe gününü değil, hakikaten okuduğum günü kast ediyormuş. oradaki laf güncelleniyormuş ama entry'de edit tarihi de olmuyormuş. şimdi sırat için de aynısını yapmışsın. "yarın" diyor ama entry tarihi 24 şubat perşembe. çok mu zor arkadaşım "pazartesi" yazmak?
gün yaz gün. bugün, yarın yazma. cumartesi yaz, pazartesi yaz. tek kafası karışan angut ben miyim yahu? açık söyleyin, vurun yüzüme.
arkadaşım niye reklamını verdiğin/yazdığın dizinin oynayacağı TARİHİ yazmıyorsun? "yarın star'da", "bugün star'da" yazıyorsun. kime göre yarın, kime göre bugün? entry'i 24 şubat perşembe günü girmisin, edit tarihi de yok ve "yarın" diyorsun. ben bundan sözlük yazarı olarak "25 şubat cuma" gününü anlıyorum ve "tüh be kaçırmışım, reklamı da silmeyi unutmuşlar" diyorum. dün akşam izmir çetesi'ni gördüğümde çok şaşırdım. "tekrar mı gösteriyor" diye 50 kere sordum insanlara. meğer cumartesi günü "bugün" diye gördüğüm 24 şubat perşembe günü girilmiş entry, perşembe gününü değil, hakikaten okuduğum günü kast ediyormuş. oradaki laf güncelleniyormuş ama entry'de edit tarihi de olmuyormuş. şimdi sırat için de aynısını yapmışsın. "yarın" diyor ama entry tarihi 24 şubat perşembe. çok mu zor arkadaşım "pazartesi" yazmak?
gün yaz gün. bugün, yarın yazma. cumartesi yaz, pazartesi yaz. tek kafası karışan angut ben miyim yahu? açık söyleyin, vurun yüzüme.
göte sokulan ilaç kapsülü veya sigara fitili değil. hani bombaya takılır, ucunu yakınca pişşşşşş diye yanar ya. ondan bulunur mu?
bir şey merak ediyorum. lisanslı yazılım satan bir şirket. mesela microsoft. bu yazılımın yeni versiyonunu çıkardığında, daha doğrusu yeni versiyonunu çıkardıktan sonra eski versiyonunun satışını, desteğini vs. durdurduğunda o eski versiyon yazılımı bedava sunmak zorunda değil midir? yani en azından zorunda değilse bile böyle yapması gerekmez mi?
office 2003. belki benim bilgisayarım anca bunu kaldırabiliyor. belki aradığım önemli bir özellik onda var, sornakilerde yok (evet var böyle bir şey). ya satıyorsan sat, vereyim parasını alayım. ya da yok satmıyom diyorsan bedava ver, link ver sitenden, indirip özgürce kullanalım. niye illa zorla son versiyon kullandırtıyorsun, eski versiyon kullanmamıza izin vermiyorsun?
1997 model pentium 200 mmx bir bilgisayarım var lan diyelim. olamaz mı? 1 mb ekran kartı var, 32 mb ram'i var. ben buna windows 7'yi nasıl kurayım? windows 95 istiyorum. satıyor musun? yok. ee ne sik yiyeyim şimdi? senin keyfin olacak diye yeni bilgisayar mı alayım?
office 2003. belki benim bilgisayarım anca bunu kaldırabiliyor. belki aradığım önemli bir özellik onda var, sornakilerde yok (evet var böyle bir şey). ya satıyorsan sat, vereyim parasını alayım. ya da yok satmıyom diyorsan bedava ver, link ver sitenden, indirip özgürce kullanalım. niye illa zorla son versiyon kullandırtıyorsun, eski versiyon kullanmamıza izin vermiyorsun?
1997 model pentium 200 mmx bir bilgisayarım var lan diyelim. olamaz mı? 1 mb ekran kartı var, 32 mb ram'i var. ben buna windows 7'yi nasıl kurayım? windows 95 istiyorum. satıyor musun? yok. ee ne sik yiyeyim şimdi? senin keyfin olacak diye yeni bilgisayar mı alayım?
bir laptop. kendi klavyesinde numpad yok. sadece ortadaki harflerde numlock'ı açınca rakam yazan harfler var.
harici numpad kullanmak istiyoruz. usb'den takıyoruz, haricinin üstünde bi numlock tuşu var. ona basıyoruz alet açılsın deyü, bilgisayarın numlock'ı da açılıyor. o klavyedeki harf tuşları rakam eylemeye başlıyor. numlock'ı kapatırsak harici çalışmıyor. yani klavye normal harf yazsın, harici de rakam yazsın olayını yapamıyoruz. nasıl yaparız? yeni numpad alsam onda da aynı zik olur mu?
harici numpad kullanmak istiyoruz. usb'den takıyoruz, haricinin üstünde bi numlock tuşu var. ona basıyoruz alet açılsın deyü, bilgisayarın numlock'ı da açılıyor. o klavyedeki harf tuşları rakam eylemeye başlıyor. numlock'ı kapatırsak harici çalışmıyor. yani klavye normal harf yazsın, harici de rakam yazsın olayını yapamıyoruz. nasıl yaparız? yeni numpad alsam onda da aynı zik olur mu?
dell dell dediniz, babama aldık bu bilgisayardan. güzel bilgisayar, fena değil. lakin F tuşlarını anlamadım. normalde benim bildiğim F tuşları F tuşudur, Fn ile basarak parlaklık, ses, gibi ayarlar yapılır. bu bilgisayarda ters. normalde basınca parlaklık, ses ayarlanıyor, F tuşu olsun diye Fn ile basmak gerekiyor. bunu normale getirmek mümkün mü? düz basınca F tuşu, Fn ile basınca ayar olsun.
Bu bilgisayarda muhasebe programı kullanacağız. yani F tuşlarını yoğun olarak kullanacağız, mesela 10 saniyede bir basılacak ve bu 60 kere yapılacak. basıyorum parlaklık açılıyor, basıyorum ses kısılıyor. her sefer Fn ile basmak eziyet.
Fn lock yap diyeceksiniz, o da olmaz herhalde. o zaman da normal harf rakam tuşlarında Fn ile basılınca çalışan şeyler çalışır. yok mu bi ayarı neyin?
Bu bilgisayarda muhasebe programı kullanacağız. yani F tuşlarını yoğun olarak kullanacağız, mesela 10 saniyede bir basılacak ve bu 60 kere yapılacak. basıyorum parlaklık açılıyor, basıyorum ses kısılıyor. her sefer Fn ile basmak eziyet.
Fn lock yap diyeceksiniz, o da olmaz herhalde. o zaman da normal harf rakam tuşlarında Fn ile basılınca çalışan şeyler çalışır. yok mu bi ayarı neyin?
bir bilgisayarın (laptop) klavyesindeki numlock tuşuna (veya Fn+bişey kombinasyonuyla yapılan numlock etkinleştirme hedesi) basmadan numlock açılabilir mi?
arkadaşlar 8 mbit'e kadar ttnet kullanıyorum ofiste. paşalar da bana 4mbit uygun görmüş (modem arayüzünde 4096 yazıyor, oradan anladım). her neyse, download'lar falan cayır cayır 4mbit ile iniyor da, bu yildiz.tv olsun, canlı gösteren bir yer olsun takılaaa takılaaa adamı sinir ediyor. açıkta download yok. aynı hattan internet kullanan yok. 4mibtin tamamı emrime amade. niye canlı yayınlar dona takıla ilerliyor yahu? canlı yayını kapatıp download açıyorum kütür kütür. onu kapatıp canlı yayın açıyorum rezalet.
internet explorer 8 ve de winows 7 home premium 64 bit.
firefox yükleyemem.
internet explorer 8 ve de winows 7 home premium 64 bit.
firefox yükleyemem.
dün sorduğum dvd rom kapağı açılmayan laptop'ı servise götüreceğim. fanı da ses yapıyor. açtım temizledim ama düzelmedi. fanın kendisi sıkıntılı galiba.
kendisi bir asus. garntisi falan bitti gitti. asus yetkili servisi şimdi arıza tespiti, yok şu bu derken güzelce iteler. bilgisayarın ederinden fazla domalırım kesin.
kızılay civarı tercihimdir. ilgili olsun, çakal çukal olmasın. bana arızayı söylesin, ucuz yollu halletsin, pahalı gelirse de tamir ettirmezsem hede hödö diyip para istemesin.
kendisi bir asus. garntisi falan bitti gitti. asus yetkili servisi şimdi arıza tespiti, yok şu bu derken güzelce iteler. bilgisayarın ederinden fazla domalırım kesin.
kızılay civarı tercihimdir. ilgili olsun, çakal çukal olmasın. bana arızayı söylesin, ucuz yollu halletsin, pahalı gelirse de tamir ettirmezsem hede hödö diyip para istemesin.
arkadaşlar laptop'ın dvd rom kapağı, üzerindeki düğmeye basınca açılmıyor. yani çok nadir keyfi olursa açılıyor. cd/dvd koyunca da okumuyor.
içinde sıkışmış bir şey olmadığına eminim, içi boş. iğne dürtmeme lüzum yok yani. açılınca gayet rahat da hareket ediyor. engelleyen bir şey yok.
üzerindeki düğmeye basınca gvv gvv diye ses çıkarıyor, üzerindeki ışık yanıp sönüyor ama yine açılmıyor. düğme de sağlam yani.
bilgisayarım'da görüyorum. sağ tıklayıp çıkar diyince ilk seferde çıkarıyor, kapattıktan sonra tekrar çıkarmıyor. cd takarsam hiçbir şekilde görmüyor.
zararlı yazılımdan şüphelendim, combofix yaptım düzelmedi.
ne yapabiliriz buna?
içinde sıkışmış bir şey olmadığına eminim, içi boş. iğne dürtmeme lüzum yok yani. açılınca gayet rahat da hareket ediyor. engelleyen bir şey yok.
üzerindeki düğmeye basınca gvv gvv diye ses çıkarıyor, üzerindeki ışık yanıp sönüyor ama yine açılmıyor. düğme de sağlam yani.
bilgisayarım'da görüyorum. sağ tıklayıp çıkar diyince ilk seferde çıkarıyor, kapattıktan sonra tekrar çıkarmıyor. cd takarsam hiçbir şekilde görmüyor.
zararlı yazılımdan şüphelendim, combofix yaptım düzelmedi.
ne yapabiliriz buna?
işletim sistemi: windows vista home premium 32 bit
core2duo t6600 4 gb ram (ama 32 bit olduğu için 3 gb görüyor)
512 mb ati paylaşımsız ekran kartı
bilgisayarın özellikleri bu. toshiba marka laptop.
plants vs zombies isimli şahane oyunu uzun zamandır oynarım. grafikleri de cillop gibiydi. kenarlar falan keskindi. durup dururken ne olduysa grafikler köşeli köşeli merdivenli gibi oldu. hani netteki flash animasyonun kalitesini düşür dersin tırtık tırtık olur ya, öyle gibi oldu.
ne oldu ve nasıl düzelir. ayar mayar baktım bir şey bulamadım. anneye anlatır gibi anlatabilir misiniz?
core2duo t6600 4 gb ram (ama 32 bit olduğu için 3 gb görüyor)
512 mb ati paylaşımsız ekran kartı
bilgisayarın özellikleri bu. toshiba marka laptop.
plants vs zombies isimli şahane oyunu uzun zamandır oynarım. grafikleri de cillop gibiydi. kenarlar falan keskindi. durup dururken ne olduysa grafikler köşeli köşeli merdivenli gibi oldu. hani netteki flash animasyonun kalitesini düşür dersin tırtık tırtık olur ya, öyle gibi oldu.
ne oldu ve nasıl düzelir. ayar mayar baktım bir şey bulamadım. anneye anlatır gibi anlatabilir misiniz?
yahu bundan bahsettikçe çevremdekiler beni sapık olarak görmeye başladılar. kimi türkçe şarkılarda özellikle tersten anlaşılsın, fesat anlaşılsın diye sözler yok mu?
"ver de kurtul (saf kalbini) diye diye kurudum kaldım" diyor bi şarkıda. lan resmen "kurudum burada vereceksen ver de kurtul" diyor. ama bu anlamı da gizlemek için "saf kalbini" diye araya laf sokuşturmuş. "saf kalbini bana ver" gibi romantiğe dönüştürmüş. ben bundan fesat anlam çıkarınca millet bana sapık gözüyle bakıyor. yanılıyor muyum abi?
"gel gel gel güzelim, gel hiç acımiycak" diye bi şarkı var. ulan "gel hiç acımiycak" cümlesi, iğneci çocuğa iğne yaparken kullanılır. bir erkek bir kadını "gel hiç acımiycak" diyerek ne yapmak üzere çağırıyor olabilir lan? bir tek benim mi aklıma "gel acıtmadan sikicem" manası geliyor? hayır adam bunu yetmiş kere diyip diyip en sonuna da "kalbiiiin" diye ekliyor, sanki "gelirsen kalbini hiç acıtmam" gibi romantik anlamı olmuş oluyor. ama değil lan öyle, değil di mi? benim gibi düşünen başkası yok mu? bunlar bilerek böyle de düşünülsün diye, veya aslında böyle demek için yalandan sansürlenmiyor mu? yoska sapık mıyım ben.
hani yıllar yıllar önce mavi sakal bunu alenen yaptı.
"çektir git, al fotokopini çektir git"
"karar ver vereceksen ver" (bana ver demiyor güya, karar ver diyor)
"ver de kurtul (saf kalbini) diye diye kurudum kaldım" diyor bi şarkıda. lan resmen "kurudum burada vereceksen ver de kurtul" diyor. ama bu anlamı da gizlemek için "saf kalbini" diye araya laf sokuşturmuş. "saf kalbini bana ver" gibi romantiğe dönüştürmüş. ben bundan fesat anlam çıkarınca millet bana sapık gözüyle bakıyor. yanılıyor muyum abi?
"gel gel gel güzelim, gel hiç acımiycak" diye bi şarkı var. ulan "gel hiç acımiycak" cümlesi, iğneci çocuğa iğne yaparken kullanılır. bir erkek bir kadını "gel hiç acımiycak" diyerek ne yapmak üzere çağırıyor olabilir lan? bir tek benim mi aklıma "gel acıtmadan sikicem" manası geliyor? hayır adam bunu yetmiş kere diyip diyip en sonuna da "kalbiiiin" diye ekliyor, sanki "gelirsen kalbini hiç acıtmam" gibi romantik anlamı olmuş oluyor. ama değil lan öyle, değil di mi? benim gibi düşünen başkası yok mu? bunlar bilerek böyle de düşünülsün diye, veya aslında böyle demek için yalandan sansürlenmiyor mu? yoska sapık mıyım ben.
hani yıllar yıllar önce mavi sakal bunu alenen yaptı.
"çektir git, al fotokopini çektir git"
"karar ver vereceksen ver" (bana ver demiyor güya, karar ver diyor)
kırmızı ışık yanarken
trafik ışığının direğinin hizasını geçmek mi yasak,
asfalttaki beyaz çizgiyi geçmek mi yasak?
beyaz çizgi trafik ışığı direğinin 2 metre gerisindeyse, beyaz çizgiyi geçip direk hizasında durursak kırmızı ışıkta geçmiş sayılır mıyız? evet ise niye?
trafik ışığının direğinin hizasını geçmek mi yasak,
asfalttaki beyaz çizgiyi geçmek mi yasak?
beyaz çizgi trafik ışığı direğinin 2 metre gerisindeyse, beyaz çizgiyi geçip direk hizasında durursak kırmızı ışıkta geçmiş sayılır mıyız? evet ise niye?
www.ttmesaj.com
taahhütmaneyi okudum, siteyi okudum, fiyatlara da baktım ama keleğe gelmemek için soruyorum. taahhütsüz olanı mesaj başına 11 kuruş. bu kadar di mi, başka bir ücret, abonelik ücreti, sabit ücret hedele ücreti falan yansıtmiycaklar faturama. sadece kaç mesaj göndermişsem o kadar mesaj çarpı 11 kuruş yansıtacaklar değil mi?
taahhütmaneyi okudum, siteyi okudum, fiyatlara da baktım ama keleğe gelmemek için soruyorum. taahhütsüz olanı mesaj başına 11 kuruş. bu kadar di mi, başka bir ücret, abonelik ücreti, sabit ücret hedele ücreti falan yansıtmiycaklar faturama. sadece kaç mesaj göndermişsem o kadar mesaj çarpı 11 kuruş yansıtacaklar değil mi?
bilmediğim ve anlayamadığım bir nedenle açılmayan windows xp işletim sistemini açıp, yani bilgisayarı açıp içinden bilgileri kopyalamam gerekiyor. en azından bunu yapsın. sonra basayım formatı önemli değil. komut istemi açılsın, copy komutuyla dos üzerinden kopyalasam bile olur. tek istediğim içinden 100 mb civarı bilgiyi flaşdiske kopyalayabilmek.
ne lazım live cd falan deniyor. nereden nasıl bulurum bunu?
sorun da şu (merak etmeyen devamını okumasın), bilgisayarı açayım da çözmesem de olur.
kaç gündür kilitlenip duruyordu zaten. reset yapınca düzeliyordu. demin sistem ciddi hatadan kurtarıldı dedi. tamam diyince microsoft debug mebug bi pencere çıktı. sonra kağnıya döndü, tıklıyorsun 30 saniye sonra açılıyor falan. reset yaptım, bi daha da açılmadı. ram sayıyor, detectind ide drivers diyor, windows yğüklemeye gelince simsiyah ekran. f5 yapınca menü çıkıyor. güvenli kip diyorum, ekranda yazılar kayıyor, sonra kilit.
ne lazım live cd falan deniyor. nereden nasıl bulurum bunu?
sorun da şu (merak etmeyen devamını okumasın), bilgisayarı açayım da çözmesem de olur.
kaç gündür kilitlenip duruyordu zaten. reset yapınca düzeliyordu. demin sistem ciddi hatadan kurtarıldı dedi. tamam diyince microsoft debug mebug bi pencere çıktı. sonra kağnıya döndü, tıklıyorsun 30 saniye sonra açılıyor falan. reset yaptım, bi daha da açılmadı. ram sayıyor, detectind ide drivers diyor, windows yğüklemeye gelince simsiyah ekran. f5 yapınca menü çıkıyor. güvenli kip diyorum, ekranda yazılar kayıyor, sonra kilit.
efem hani ofis masaları olur, böyle 90 derece döner ya. öyle bir masam var. önümdeki masamla yanımdaki masa böyle çeyrek elips gibi bir parçayla birbirine bağlı. şimdi bana bu parçadan bir tane daha lazım. aldığım yer küçüücük suntaya 120 lira istiyor. praktiker, koçtaş vs gibi yapı marketten kestireceğim. uzun kenar kısa kenar tamam da bu herifler yuvarlak yerini neyle kesiyor, göz kararı yamuk yumuk kessin istemiyorum. var mıdır böyle bildiğiniz cnc vs bir tezgah ile bir parça ahşap kesen bir yerler ankara'da?
hayır hiç olmadı, şablon falan götürsem, ona uygun kesebilirler mi?
asıl ricam da autocad falan gibi bir programla, yani icabında ozalitçiden birebir boyutta şablon döktürebileceğim bir şablon çizebilir misiniz bana?
uzun kenar 80 cm
kısa kenar 50 cm
bu kenarlar birbirine dik.öbür uçları da yuvarlak yaparak birleşiyor. çeyrek elips bir şekil alıyor.
hayır hiç olmadı, şablon falan götürsem, ona uygun kesebilirler mi?
asıl ricam da autocad falan gibi bir programla, yani icabında ozalitçiden birebir boyutta şablon döktürebileceğim bir şablon çizebilir misiniz bana?
uzun kenar 80 cm
kısa kenar 50 cm
bu kenarlar birbirine dik.öbür uçları da yuvarlak yaparak birleşiyor. çeyrek elips bir şekil alıyor.
daha önceden lens kullandım. son kullandığım lens acuvue advance idi. sözlükte yazanlardan gaz gelip acuvue oasys aldım. lakin bir süre kullanımdan sonra bir batma, bir acıma. temziledim falan yok. attım yenisini açtım, yok. meğersem oasys efendinin BC değeri 8.4 imiş. benim gözüm ise 8.6. bunu ve önemli olduğunu dün doktordan öğrendim. alırken sormuştum da tolore eder demişlerdi.
her neyse açılmadık kutuları iade edip değiştireceğim ama ne alayım? yine acuvue advance mi alayım, yoksa focus night and day var çok övülen onu mu alayım? advance'den memnundum. purevision da kullandım fena değildi ama biraz kalındı.
not: astigmat yok. gece gündüz çıkarmadan kullanayım gibi bir derdim de yok.
her neyse açılmadık kutuları iade edip değiştireceğim ama ne alayım? yine acuvue advance mi alayım, yoksa focus night and day var çok övülen onu mu alayım? advance'den memnundum. purevision da kullandım fena değildi ama biraz kalındı.
not: astigmat yok. gece gündüz çıkarmadan kullanayım gibi bir derdim de yok.
arkadaşlar, ankara'da kutuyla değil de tek tek kontakt lens alabileceğim bir yer var mıdır? son bitirdiğim kutudan çok memnun kalamadım. muayeneye gittiğimde de verilen numara ve bc değeri de tatmin etmedi beni. pek rahat edemedim. tek tek alıp deneye deneye en iyisini bulmak istiyorum. ayrıca acil olarak da lense ihtiyacım var. hani hiç olmadı eski lesimden bir çift alıp kullanabileyim istiyorum. var mıdır?
ikinci sorum da, lens muayenesi için maltepe'deki maya göz hastanesi nasıldır? bağkur ile anlaşması varmış, fark almıyorlarmış. dünya göz dünyanın farkını istediği için tercih etmedim. veya başka önerebileceğiniz göz doktoru/hastanesi var mıdır bağkur ile anlaşmalı?
ikinci sorum da, lens muayenesi için maltepe'deki maya göz hastanesi nasıldır? bağkur ile anlaşması varmış, fark almıyorlarmış. dünya göz dünyanın farkını istediği için tercih etmedim. veya başka önerebileceğiniz göz doktoru/hastanesi var mıdır bağkur ile anlaşmalı?
bir program olsun.
- takvim olsun.
- takvimdeki günlere hatırlatma girebileyim.
- "her ayın 23'ünde SSK bildirgelerini unutma" diyebileyim. her ayın 23'üne ayrı ayrı girmeme gerek olmasın, hatırlatıcıyı her ayın aynı gününde tekrarla diye seçeneği olsun. mümkünse her ayın aynı gününde sesli görüntülü uyarsın.
- ah ulan bi de bu hatırlatma günü cumartesi pazara denk gelmişse aynı hatırlatmayı pazartesi yapsın (bu çok fantazik oldu, olmasa da olur)
- yapılacaklar listesi gibi tarihten bağımsız yapacağım işleri kaydedebileceğim yeri olsun.
olsun mu? nasıl olsun?
- takvim olsun.
- takvimdeki günlere hatırlatma girebileyim.
- "her ayın 23'ünde SSK bildirgelerini unutma" diyebileyim. her ayın 23'üne ayrı ayrı girmeme gerek olmasın, hatırlatıcıyı her ayın aynı gününde tekrarla diye seçeneği olsun. mümkünse her ayın aynı gününde sesli görüntülü uyarsın.
- ah ulan bi de bu hatırlatma günü cumartesi pazara denk gelmişse aynı hatırlatmayı pazartesi yapsın (bu çok fantazik oldu, olmasa da olur)
- yapılacaklar listesi gibi tarihten bağımsız yapacağım işleri kaydedebileceğim yeri olsun.
olsun mu? nasıl olsun?
hani ülkeler ellerinde bayrakla ilk defa çıkıp yürürken çalan bir müzik vardı. nedir o müzik?
arkadaşlar, 2,5 inçlik sabit diskler (hem harici diskler, hem dahili diskler) taşınabilirlik açısından daha mı sağlamdır? yani haricilerinin boyutunun küçük olması, adaptörsüz olması nedeniyle taşıma kolaylığından bahsetmiyorum. 2,5 inçlik sabit disk 3,5 inç olana kadar taşınmaya, sarsıntıya falan daha mı dayanıklıdır? yoksa hiç farkıyok mudur? bize hep harddiskin taşınmasının, sallanmasının falan iyi bir şey olmadığı söylendi. ee ben notebook'u neredeyse her gün omzuma asıp ev-iş arası taşıyorum. gerektiğinde bilgisayar açıkkene kucaklayıp yan odaya götürmek icap ediyor. cortlamasın iki gün sonra?
arkadaşlar günlerdir, belki haftalardır kafamın içinde kare şeklindeki nestle damak mıdır, ülker midir neyse o çeşit bir çikolatayı şu resimdeki gibi bir pizza dilimleme bıçağıyla ek yerlerinden dilimliyorum.
noluyo lan deliriyo muyum?
taşak geçmeyin çok ciddiyim. doktora falan mı gitsem acaba? kafam mı çok dolmuş noolmuş?
noluyo lan deliriyo muyum?
taşak geçmeyin çok ciddiyim. doktora falan mı gitsem acaba? kafam mı çok dolmuş noolmuş?
toshiba marka bilgisayarım (laptop) var. normalde hiç ısınma sorunu yoktur. normal ısınır. fanı da kimi zaman hiç çalışmaz. çalışırsa da %50 hızda çalışır. toshiba health monitor var oradan görüyorum. sadece işte işlemci gerektiren durumlarda yardırır, ama o durum sona erdiğinde susar.
demin film izliyordum. bu başladı vınnlamaya. filmden herhalde dedim. kapattım. hala vınlıyor. görev yöneticisinden bakıyorum, işlemci kullanan bir şey yok. bi tek internet explorer açık, o da %3 falan kullanıyor. lakin bu fan bir türlü susmuyor. internet explorer'da flash reklam falan yok. bi tek sözlük ve duyuru açık.
niye susmadı lan bu iki saattir? sıcaklık da %43 falan diyor ki o da her zamanki gibi zaten. normalde de daha az olmaz.
demin film izliyordum. bu başladı vınnlamaya. filmden herhalde dedim. kapattım. hala vınlıyor. görev yöneticisinden bakıyorum, işlemci kullanan bir şey yok. bi tek internet explorer açık, o da %3 falan kullanıyor. lakin bu fan bir türlü susmuyor. internet explorer'da flash reklam falan yok. bi tek sözlük ve duyuru açık.
niye susmadı lan bu iki saattir? sıcaklık da %43 falan diyor ki o da her zamanki gibi zaten. normalde de daha az olmaz.
yahu hiç ayağı falan kokmayan bir adamdım ben. askerde bile yaz günü çorapla botla bütün gün dururdum da akşam ayağım kokmazdı. daha düne kadar da kokmazdı. her günkünden farklı bir aktivite yapmamama, farklı bir çorap, ayakkabı giymememe rağmen niye bugün ayaklarım leş gibi kokuyor yahu. yıkadım falan fayda etmedi, hala kokuyor. değişik bir şey de yemedim.
benim bildiğim bir tek şerefedeki kapı kıbleye bakar.
onun dışında caminin başka bir tarafının da kıbleye dönük olma zorunluluğu var mı? niye dizi dizi düzgünce yapılmış binaların arasında devam eden cami inşaatı komşu binalara göre çapraz? yol kenarında yola paralel binaların arasındaki cami inşaatı niye yolla 30 derece açı yapıyor?
onun dışında caminin başka bir tarafının da kıbleye dönük olma zorunluluğu var mı? niye dizi dizi düzgünce yapılmış binaların arasında devam eden cami inşaatı komşu binalara göre çapraz? yol kenarında yola paralel binaların arasındaki cami inşaatı niye yolla 30 derece açı yapıyor?
sevgili lahana mühendisleri. behzat ç'nin bu son yayınlanan bugünkü 16. bölümünde badem bıyıklı emniyet müdürü açıklama yaparken, ayrıca muhtelif yerlerde söylenen bir şey sansürlendi. biiiplenen küfürlerden bahsetmiyorum. bu biiiplenmedi, orada ne dediyse doğrudan sesi kesildi. ağız oynadı ama televizyonun sesi gitti gibi yani. dikkatli izleyenler mutlaka fark etmiştir.
ne dediler orada?
ne dediler orada?