hani telefonla konuşurken eldeki kalemle önünüzdeki kağıda anlamsız çiziktirikler, yazılar falan yaparsınız ya, o yazılara (veya bu eyleme) ne deniyor? bunun mutlaka özel bir adı vardır diye düşünüyorum.
önceki sorumu silip yeniden yazıyorum, çünkü sorunu daha ayrıntılı tespit ettim.
excel'de bir hücreye tarih yazıyorum. tarih formatı "isteğe uyarlanmış" ve gg.aa şeklinde gözüküyor hücrede. yani 25.12 şeklinde (yıl yok. yani var aslında da gözükmüyor)
lakin ben bu hücredeki tarihi kopyalayıp, diğer 110 ayrı sheet'te muhtelif yerlere yapıştırmalıyım. yapıştırdıktan sonra da yanına başka şeyler yazmalıyım. biliyorsunuz ki excel'de kopyala diyorsunuz, kopyalanan hücrenin etrafı kımıl kımıl oluyor. lakin başka bir hücreye bir şey yazdığınz anda o kımıllar kayboluyor, tekrar gidip kopyala demeniz gerekiyor. böyle olmasın diye ofis panosu kullanıyorum. kopyalanan şey panoda duruyor, oradan tıklayınca veya ctrl+v yapınca yapıştırıyor.
hah işte sorun burada. normal o kımıl şeklinde kopyalayıp yapıştırırken sorun yok. ama panoya kopyalıyorum, öteki sayfaya geçip panodan kopyalanan şeye klikliyorum, kopyaladığım adres 25.12 (hücre içeriğinde 25.12.2010 yazıyor ama biçimlendirmemden dolayı yıl gözükmüyor), yapışan şey 25.01
biçimlendirmeden dolayı yıl yine yok tabii, ama içeriğe bakıyorum 25.01.1900 02:52:48 diye bir şey.
2007'de böyle değidi. excel 2010 böyle yapıyor. niye ve nasıl düzelir?
bakın fotoroman da yaptım size.
önce buna bakın: img835.imageshack.us
sonra da buna bakın: img535.imageshack.us
excel'de bir hücreye tarih yazıyorum. tarih formatı "isteğe uyarlanmış" ve gg.aa şeklinde gözüküyor hücrede. yani 25.12 şeklinde (yıl yok. yani var aslında da gözükmüyor)
lakin ben bu hücredeki tarihi kopyalayıp, diğer 110 ayrı sheet'te muhtelif yerlere yapıştırmalıyım. yapıştırdıktan sonra da yanına başka şeyler yazmalıyım. biliyorsunuz ki excel'de kopyala diyorsunuz, kopyalanan hücrenin etrafı kımıl kımıl oluyor. lakin başka bir hücreye bir şey yazdığınz anda o kımıllar kayboluyor, tekrar gidip kopyala demeniz gerekiyor. böyle olmasın diye ofis panosu kullanıyorum. kopyalanan şey panoda duruyor, oradan tıklayınca veya ctrl+v yapınca yapıştırıyor.
hah işte sorun burada. normal o kımıl şeklinde kopyalayıp yapıştırırken sorun yok. ama panoya kopyalıyorum, öteki sayfaya geçip panodan kopyalanan şeye klikliyorum, kopyaladığım adres 25.12 (hücre içeriğinde 25.12.2010 yazıyor ama biçimlendirmemden dolayı yıl gözükmüyor), yapışan şey 25.01
biçimlendirmeden dolayı yıl yine yok tabii, ama içeriğe bakıyorum 25.01.1900 02:52:48 diye bir şey.
2007'de böyle değidi. excel 2010 böyle yapıyor. niye ve nasıl düzelir?
bakın fotoroman da yaptım size.
önce buna bakın: img835.imageshack.us

sonra da buna bakın: img535.imageshack.us

ofisimizde çok eski (25-30 senelik) bir arçelik buzdolabı var. maşallah hala taş gibi çalışıyor (tanıtıcı reklam).
lakin ofiste elektrikli bi bu buzdolabı var, bi de kettle. bilgisayarlar üç tane laptop, ışıklar altı tane uzun floresan (bunlar çok tüketmez diye düşünüyorum), arada bir çalışan lazer yazıcı var bi de. kettle da günde en fazla 5-6 fincan kahve suyu ısıtır. fazla doldurulup boşa kullanılmaz. (modem, telsiz telefonlar vs adaptörle çalışan ufak tefeği hiç saymadım)
yani elektriği tek somuran şey sanırım buzdolabı.
1. a sınıfı veya b sınıfı bir buzdolabı alsak bu 30 seneliğe göre ciddi bir elektrik tasarrufu sağlar mıyız?
2. a sınıfı ile b sınıfı arasında tüketim açısından çok fark var mı? a sınıfı dolaplar hem kocaman, hem pahalı. daha ufakları da b sınıfı hep.
lakin ofiste elektrikli bi bu buzdolabı var, bi de kettle. bilgisayarlar üç tane laptop, ışıklar altı tane uzun floresan (bunlar çok tüketmez diye düşünüyorum), arada bir çalışan lazer yazıcı var bi de. kettle da günde en fazla 5-6 fincan kahve suyu ısıtır. fazla doldurulup boşa kullanılmaz. (modem, telsiz telefonlar vs adaptörle çalışan ufak tefeği hiç saymadım)
yani elektriği tek somuran şey sanırım buzdolabı.
1. a sınıfı veya b sınıfı bir buzdolabı alsak bu 30 seneliğe göre ciddi bir elektrik tasarrufu sağlar mıyız?
2. a sınıfı ile b sınıfı arasında tüketim açısından çok fark var mı? a sınıfı dolaplar hem kocaman, hem pahalı. daha ufakları da b sınıfı hep.
aşağıda hangover tarzı film sorulmuş, benim de aklıma geldi.
yine hangover gibi bekarlığa veda partili bi film vardı. 3-4 tane adam bekarlığa veda partisinde otel odasına striptizci kız çağırıyorlardı. içlerinden biri kızla sevişmeye başlıyordu. sonra kızı kucağına alıp duvara yaslıyordu, bu sırada da duvardaki bir şey kızın sırtına giriyordu, kız ölüyordu falan.
neydi bu film? komediydi yine.
yine hangover gibi bekarlığa veda partili bi film vardı. 3-4 tane adam bekarlığa veda partisinde otel odasına striptizci kız çağırıyorlardı. içlerinden biri kızla sevişmeye başlıyordu. sonra kızı kucağına alıp duvara yaslıyordu, bu sırada da duvardaki bir şey kızın sırtına giriyordu, kız ölüyordu falan.
neydi bu film? komediydi yine.
arkadaşlar, yakınlara hediyeleri aldık. lakin şimdi yeni yıl kutlamaya gideceğimiz akrabalarımıza da (hala, teyze, amca vs) elimiz boş gitmeyelim diyorum. böyle ufak tefek ne alsak onlara, çorap falan aldık geçen senelerde ama her sene çok baydı, böyle ucuz, ufak, çam sakızı çoban armağanı derler ya tam öyşe ne alayım? hem kadın, hem erkek için.
eski bir muhasebe programım var (yenisi de var da bu eskisi de arşiv niteliğinde). bu program dos üstünde çalışıyor. masaüstüne koyduğumuz bat dosyasına tıklayınca msdos penceresi açıp onun içinde çalışmaya başlıyor. yıllarca böyle kullandık.
yeni bilgisayar aldık, içinde iwndows 7 home premium 64 bit yüklü. bu programı yüklediğimizde dos penceresi açılıyor, "bu program 64 bitte çalışmaz" diyor.
evet, işletim sistemini değiştir 32 bit yükle cevapları dışındabir önerisi olan var mı? program şimdi hala kullanmadığımız eski bilgisayarda duruyor. 2010 öncesi bütün kayıtlar da içinde. naapsak da yeni bilgisayarda çalışsa?
not: bu arada programın lisans şifresini aktarabilmek için disket sürücü de lazım. usb disket sürücü diye bir şeyin var olacağını düşündüğümden, onu hiç sormuyorum. vardır di mi öyle bir alet?
yeni bilgisayar aldık, içinde iwndows 7 home premium 64 bit yüklü. bu programı yüklediğimizde dos penceresi açılıyor, "bu program 64 bitte çalışmaz" diyor.
evet, işletim sistemini değiştir 32 bit yükle cevapları dışındabir önerisi olan var mı? program şimdi hala kullanmadığımız eski bilgisayarda duruyor. 2010 öncesi bütün kayıtlar da içinde. naapsak da yeni bilgisayarda çalışsa?
not: bu arada programın lisans şifresini aktarabilmek için disket sürücü de lazım. usb disket sürücü diye bir şeyin var olacağını düşündüğümden, onu hiç sormuyorum. vardır di mi öyle bir alet?
"seyfettin" ömer seyfettin'in soyadı mı?
evet ise, soyadı kanunu'nun çıktığı 1934 yılından önce vefat eden bir kişinin nasıl soyadı oluyor? vefat eden kişilere de mi soyadı verildi? başka örneği var da ben mi cahilim?
hayır ise, seyfettin nedir, lakabı falan mıdır?
evet ise, soyadı kanunu'nun çıktığı 1934 yılından önce vefat eden bir kişinin nasıl soyadı oluyor? vefat eden kişilere de mi soyadı verildi? başka örneği var da ben mi cahilim?
hayır ise, seyfettin nedir, lakabı falan mıdır?
spoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoiler
efem bu filmde hani damat kayboluyor ya, arıyorlar tarıyorlar sonunda otelin damında buluyorlar.
e peki bu herifin eli kolu bağlı değil. yatağı aşağı atmış falan. ayağa kalkıp çıktığın merdivenden insene aşağıya? niye bekledin mal gibi iki gün güneşin altında birader? illa birinin mi bulması lazım, niye kendi inmemiş?
efem bu filmde hani damat kayboluyor ya, arıyorlar tarıyorlar sonunda otelin damında buluyorlar.
e peki bu herifin eli kolu bağlı değil. yatağı aşağı atmış falan. ayağa kalkıp çıktığın merdivenden insene aşağıya? niye bekledin mal gibi iki gün güneşin altında birader? illa birinin mi bulması lazım, niye kendi inmemiş?
sevgili onay bekleyen çaylaklar, sırası yaklaşanlar, sırası gelip lanet yiyenler. bilen bilir, son toplu alımlarda yeni yazar danışma büromuz vardı. bu da ondan.
ÇOK ÖNEMLİ NOT: EN ÖNCE AŞAĞIDA, YANINDA TİK OLAN CEVAPLARI, İÇERİĞİNDEKİ LİNKLERLE VE BKZ'LARLA BİRLİKTE GÜZELCE OKUYUN.
sıranız yaklaştı, yazar olmanıza ramak kaldı ama çaylaklık entry'lerinizden emin değilseniz,
sıranız geldi ama o da ne? lanetlenmişsiniz. hatanın nerede olduğunu bulamıyorsanız,
paste2.org adresine girip çaylaklık entry'lerinizi oraya kopyalayın linkini buraya verin. burada size yardımcı olmak isteyen gönüllü arkadaşlar vardır elbet. okusunlar, hatanızı söylesinler. "niye lanet yedim", "niye uçtum" diye ayrı ayrı duyuru açmayın.
ÇOK ÖNEMLİ NOT: EN ÖNCE AŞAĞIDA, YANINDA TİK OLAN CEVAPLARI, İÇERİĞİNDEKİ LİNKLERLE VE BKZ'LARLA BİRLİKTE GÜZELCE OKUYUN.
sıranız yaklaştı, yazar olmanıza ramak kaldı ama çaylaklık entry'lerinizden emin değilseniz,
sıranız geldi ama o da ne? lanetlenmişsiniz. hatanın nerede olduğunu bulamıyorsanız,
paste2.org adresine girip çaylaklık entry'lerinizi oraya kopyalayın linkini buraya verin. burada size yardımcı olmak isteyen gönüllü arkadaşlar vardır elbet. okusunlar, hatanızı söylesinler. "niye lanet yedim", "niye uçtum" diye ayrı ayrı duyuru açmayın.
hala öyle mi bilmiyorum, 2007 yılında yüksek lisans tezini çoğalttırmak için çıktı aldırayım kırtasiyeden demiştim, fotokopinin neredeyse iki katı fiyatındaydı. ben de fotokopisini çektirdim.
peki niye pahalı? kağıt aynı kağıt, toner aynı toner, makine aynı makine (çıktı alabilen fotokopi makinesi). üstelik de fotokopi makinesinin onca sayfayı taramak için harcayacağı elektrik, makine yıpranması falan da yok. ama fotokopi çıktıdan daha ucuz. niye?
peki niye pahalı? kağıt aynı kağıt, toner aynı toner, makine aynı makine (çıktı alabilen fotokopi makinesi). üstelik de fotokopi makinesinin onca sayfayı taramak için harcayacağı elektrik, makine yıpranması falan da yok. ama fotokopi çıktıdan daha ucuz. niye?
efem windows 7 home premium yüklü iki tane toshiba laptop var ofiste. wireless ile internete bağlanıyorlar. modem de airties rt-211. bu iki bilgisayarın da internet bağlantısı ara ara kopuyor. hayır, modemden değil. modem internete bağlı, lakin bilgisayar ile modem arasında bir kopukluk oluyor. görev çubuğundaki çekim gücü işaretinin üstünde sarı ünlem çıkıyor. bağlantıyı kes/bağlan yapınca tekrar bağlanıyor. sürücü güncellemek falan işe yaramadı.
şimdi şöyle bir şey tespit ettim. mesela ben ofiste gece download'a bırakıyorum, o bağlantı hiç kopmuyor. ya da download bitmiş seed ediyor ama sabah geliyorum bağlantı kopuk değil.
lakin "teamviewer ile evden bağlanıp çalışırım belki" diye açık bırakıyorum, birkaç saat sonra evden bakıyorum, bağlantı yok. sanki "internet bağlantısı kullanılmıyorsa boşu boşuna bağlı kalmasın, bilgisayarla modem arasındaki bağlantıyı kopar" gibi bir seçenek var bir yerlerde. internet kullanılıyorsa, bir veri aktarımı falan varsa kopmuyor. kullanılmıyorsa, veri aktarımı yoksa kopuyor.
var mıdır windows 7'de veya toshiba notebook'larda böyle bir ayar? varsa nerede olabilir?
şimdi şöyle bir şey tespit ettim. mesela ben ofiste gece download'a bırakıyorum, o bağlantı hiç kopmuyor. ya da download bitmiş seed ediyor ama sabah geliyorum bağlantı kopuk değil.
lakin "teamviewer ile evden bağlanıp çalışırım belki" diye açık bırakıyorum, birkaç saat sonra evden bakıyorum, bağlantı yok. sanki "internet bağlantısı kullanılmıyorsa boşu boşuna bağlı kalmasın, bilgisayarla modem arasındaki bağlantıyı kopar" gibi bir seçenek var bir yerlerde. internet kullanılıyorsa, bir veri aktarımı falan varsa kopmuyor. kullanılmıyorsa, veri aktarımı yoksa kopuyor.
var mıdır windows 7'de veya toshiba notebook'larda böyle bir ayar? varsa nerede olabilir?
ister cahilliğime verin, ister gerzekliğime verin.
şimdi şu adrese gidin: www.eksiduyuru.com
ekşi duyuru istatistik sayfası. inin aşağıya. orada moderatör aktivitesini kümülatif olarak gösteren bir grafik var.
hah bi zahmet onun nasıl okunduğunu bana açıklayın.
teşekkür ettim.
şimdi şu adrese gidin: www.eksiduyuru.com
ekşi duyuru istatistik sayfası. inin aşağıya. orada moderatör aktivitesini kümülatif olarak gösteren bir grafik var.
hah bi zahmet onun nasıl okunduğunu bana açıklayın.
teşekkür ettim.
az önce hayatımda ilk defa gözümün önünde zincirleme kaza oldu. biri tepesinde biri arkasında iki tane araba taşıyan trafik çekicisi, önündeki dolmuşa arkadan çarptıktan sonra hızını alamayıp başka bir dolmuşa da sürtüp onu da kaldırımıa çıkardıktan sonra yolu çaprazlamasına geçip orta refüjün demirlerini de yıkarak çıktı, orada kaldı. tabii tepesindeki ve arkasındaki arabalar da nasibini aldı bu gümbürtüden.
şimdi nedir hacı bu arabaların durumu? tamam yasak yere park etmiş çekiliyor ama çekici de kaza yapıp arabalara hasar verdirtiyor. noolcak o arabalar? kim karşılayacak hasarı?
şimdi nedir hacı bu arabaların durumu? tamam yasak yere park etmiş çekiliyor ama çekici de kaza yapıp arabalara hasar verdirtiyor. noolcak o arabalar? kim karşılayacak hasarı?
selam ey eski kafalılar,
şimdi efem bu windoz 7'de başlat menüsünün yanında, hızlı başlat mı ne orada simgeler var. internet explorer simgesi var mesela. eskiden (xp, vista) oradaki simgeye tıklardım, görev çubuğunda açılırdı. simge de hala orda dururdu. şimdi bu windoz 7'de oradan tıklayınca tıkladığım simge bir anda programa dönüşüyor. yani tıkladığım şey orda dururken görev çubuğunda açılma olmuyor da, direk tıkladığım kısayolun kendisi açılıyor. hatta en soldakine tıkladığımda orada o açılıyor, sağındaki tıklamdığım şeyler ortaya doğru kayıyor, saçma sapan oluyor. pek anlatamadım sanki ama olmasın böyle. ikinci internet explorer'ı açmak istiyorum mesela, orada tıklanacak bir şey yok. orası yine hızlı başlat olsun. sadece tıklamalık olsun. tıkladığım şey ayrı açılsın. böylece ikinci bir internet explorer açmak istediğim zaman hala tıklayabileceğim bir kısayol olsun. masaüstünü açıp oradan tıklamak zorunda kalmayayım.
şimdi efem bu windoz 7'de başlat menüsünün yanında, hızlı başlat mı ne orada simgeler var. internet explorer simgesi var mesela. eskiden (xp, vista) oradaki simgeye tıklardım, görev çubuğunda açılırdı. simge de hala orda dururdu. şimdi bu windoz 7'de oradan tıklayınca tıkladığım simge bir anda programa dönüşüyor. yani tıkladığım şey orda dururken görev çubuğunda açılma olmuyor da, direk tıkladığım kısayolun kendisi açılıyor. hatta en soldakine tıkladığımda orada o açılıyor, sağındaki tıklamdığım şeyler ortaya doğru kayıyor, saçma sapan oluyor. pek anlatamadım sanki ama olmasın böyle. ikinci internet explorer'ı açmak istiyorum mesela, orada tıklanacak bir şey yok. orası yine hızlı başlat olsun. sadece tıklamalık olsun. tıkladığım şey ayrı açılsın. böylece ikinci bir internet explorer açmak istediğim zaman hala tıklayabileceğim bir kısayol olsun. masaüstünü açıp oradan tıklamak zorunda kalmayayım.
bilgisayarla birlikte gelen office 2007'nin deneme süresi doldu. crack'li mrack'li bir şeyler yüklemek istemiyorum. hayatımda ilk defa parasını verip alayım kullanayım istiyorum. şimdiiii office 2010 çıktı, office 2007 iyicene ucuzlamıştır. ondan alıp 2007 kullanmaya devam mı edeyim, hazır bilgisayarda da yüklü. satın altığım key'i girip devam ederim. yoksa "office 2010'da şöyle şahane özellikler var, mutlaka office 2010 al" der misiniz? yoksa pek de önemli farkı yok mu?
word, excel ve powerpoint'ten gayrısını kullanmayacağım, o yüzden ev de öğrenci sürümü yeterli olacak. ona göre değerlendirirseniz sevinirim.
word, excel ve powerpoint'ten gayrısını kullanmayacağım, o yüzden ev de öğrenci sürümü yeterli olacak. ona göre değerlendirirseniz sevinirim.
magnum çikolata reklamındaki karı koca soygun moygun planlayıp yapan tipler hangi filme öykünüyorlar? tarz hoşuma gitti.
winamp'tan daha süper hem ufak hem şahane dediler. sözlükte de yorumlar falan öyle. iyi, yükledik. lakin:
1. çalma listelerini sekme sekme yapabiliyoruz. ama ben ayarlardan "yeni dosyaya tıkladığımda yeni çalma listesi yap ona eklwe" desem de illa o anda çalan listeyi zart diye silip onun üstüne ekliyor. winamp'ta ayarı vardı. ayrı çalma listesi olmuyorsa bile aynı listenin sonuna falan kelyip listeyi bozmuyordu. bunu bi türlü yapamadım. dışarıdan bi mp3'e tıkladığımda ayrı listede açsın, ya da mevcut listenin sonuna eklesin. listeyi silip onun yerine geçmesin. olmuyor mu?
2. dışarıdan seçiyorum dosyaları, enter diyorum, çalma listesine diziliyorlar. çalma listesinin üstünde de isim olarak default yazıyor. hamına koyim o default yazısına çift tıklayınca hoop liste siliniyor gidiyor. gitmesin lan ne salak şey. "çift tıklama oraya" demeyin. kaza olur, yanlışlık olur. ne saçma iş lan, niye çift tıklayınca siliniyor be?
1. çalma listelerini sekme sekme yapabiliyoruz. ama ben ayarlardan "yeni dosyaya tıkladığımda yeni çalma listesi yap ona eklwe" desem de illa o anda çalan listeyi zart diye silip onun üstüne ekliyor. winamp'ta ayarı vardı. ayrı çalma listesi olmuyorsa bile aynı listenin sonuna falan kelyip listeyi bozmuyordu. bunu bi türlü yapamadım. dışarıdan bi mp3'e tıkladığımda ayrı listede açsın, ya da mevcut listenin sonuna eklesin. listeyi silip onun yerine geçmesin. olmuyor mu?
2. dışarıdan seçiyorum dosyaları, enter diyorum, çalma listesine diziliyorlar. çalma listesinin üstünde de isim olarak default yazıyor. hamına koyim o default yazısına çift tıklayınca hoop liste siliniyor gidiyor. gitmesin lan ne salak şey. "çift tıklama oraya" demeyin. kaza olur, yanlışlık olur. ne saçma iş lan, niye çift tıklayınca siliniyor be?
kilolu insan görüntüsünden çıkıp şişko insan görüntüsüne girmemi fark ettim ve bundan kurtulmak istiyorum. mucize istemiyorum. diyetisyene güvenmiyorum. kendi beslenme programımı kendim yapacağım ve sizden yardım istiyorum.
1. sporla yağ yakımına en çok destek olabilecek gıda nedir? yani ne yiyip de spor yaparsam daha faydalı olur? protein, karbonhidrat, lif, sebze vs? sırf onu yiyip dengesiz beslenmeyeceğim merak etmeyin ama bir yöne ağırlık vermeliyim gibime geliyor. (lanet olsun ki yumurtadan nefret ediyorum)
2. spor olarak ervdeki eliptik bisikleri ve p90x programını uygulamayı düşünüyorum. p90x'in zaten programı var. eliptik için günün hangi zamanı kaç set/kaç dakika çalışmalıyım?
3. bütün spor mağazalarını, çorapçıları falan gezdim. tabanı parke üstüne kaymayan çorap gibi bir şey arıyorum.çorapla parke üstünde sağa sola zıplarken kayıp düşerek çanağı kırmak istemiyorum. evde ayakkabıyla zıplayıp aşağıdakilerin de beynini zikmek istemiyorum. bildiğin normal çorap ama yere basan tabanı kauçuk olsun, kaymasın. yok mudur böyle bi şey?
4. belki özellikle aramadığım için dikkatimi çekmedi. sporcular don olarak ne giyer? sporcu donu diye bi şey var mı? üstüne climacool teknolojili terletmeyen özel kumaştan adidas eşofman giyip içine pamuklu don, penye boxer falan giymiyoruzdur herhalde. donsuz da olmaz. ne giyicez?
1. sporla yağ yakımına en çok destek olabilecek gıda nedir? yani ne yiyip de spor yaparsam daha faydalı olur? protein, karbonhidrat, lif, sebze vs? sırf onu yiyip dengesiz beslenmeyeceğim merak etmeyin ama bir yöne ağırlık vermeliyim gibime geliyor. (lanet olsun ki yumurtadan nefret ediyorum)
2. spor olarak ervdeki eliptik bisikleri ve p90x programını uygulamayı düşünüyorum. p90x'in zaten programı var. eliptik için günün hangi zamanı kaç set/kaç dakika çalışmalıyım?
3. bütün spor mağazalarını, çorapçıları falan gezdim. tabanı parke üstüne kaymayan çorap gibi bir şey arıyorum.çorapla parke üstünde sağa sola zıplarken kayıp düşerek çanağı kırmak istemiyorum. evde ayakkabıyla zıplayıp aşağıdakilerin de beynini zikmek istemiyorum. bildiğin normal çorap ama yere basan tabanı kauçuk olsun, kaymasın. yok mudur böyle bi şey?
4. belki özellikle aramadığım için dikkatimi çekmedi. sporcular don olarak ne giyer? sporcu donu diye bi şey var mı? üstüne climacool teknolojili terletmeyen özel kumaştan adidas eşofman giyip içine pamuklu don, penye boxer falan giymiyoruzdur herhalde. donsuz da olmaz. ne giyicez?
özenir dururdum bu tütsü olayına. dün ilk defa ulan dedim aliyim yakiyim koksun mis gibi. koklaya koklaya aldım bi tütsü. eve geldim yaktım. ööeeh bu ne lan? bildiğin yanık kokuyor bu, mangal tutuşturmak için gazete yakmışım gibi kokuyor. yanmazken mis gibi kokan şey yanınca bok oluyor. söndürdükten sonra bile epey koktu yanık yanık.
bi usulü falan mı var? ucunu yakyım, alevi biraz yanınca üfleyip alevi söndürdüm. ucunda kor kaldı sadece. öyle tüttü. ben mi bi şeyi yanlış yapıyorum, tütsü mü boktan, olayı bu mudur nedir?
bi usulü falan mı var? ucunu yakyım, alevi biraz yanınca üfleyip alevi söndürdüm. ucunda kor kaldı sadece. öyle tüttü. ben mi bi şeyi yanlış yapıyorum, tütsü mü boktan, olayı bu mudur nedir?
b vitamini hapı (benexol) kullanan bir kişinin idrarının leş gibi ilaç kokması normal midir?
bu kişinin idrarı koktuğuna göre "vücudunda yeteri b vitamini var, fazlası idrarla atıldığı için kokuyor" diyebilir miyiz?
tam tersi olarak, b vitamini hapı kullandığı halde idrari leş gibi ilaç kokmayan kişi için "vücudunda b vitamini eksik, idrarla fazlası atılmıyor, hapın tamamı kullanılıyor" diyebilir miyiz?
bu kişinin idrarı koktuğuna göre "vücudunda yeteri b vitamini var, fazlası idrarla atıldığı için kokuyor" diyebilir miyiz?
tam tersi olarak, b vitamini hapı kullandığı halde idrari leş gibi ilaç kokmayan kişi için "vücudunda b vitamini eksik, idrarla fazlası atılmıyor, hapın tamamı kullanılıyor" diyebilir miyiz?
caps bulamadım ama tarif edeyim. şimdi protex olsun, dettol olsun, bu antibakteriyel sabun reklamlarında bi görsel var. yıkamadan önce elin üstünde kımıl kımıl bakteri dolu. bu sabunla yıkayınca elin üstünden bzzzt diye bişey geçiyo, hoop el tertemiz.
haah tertemiz değil. mutlaka 1-2 tane bakteri kalıyo o elin üstünde. dış ses "bakterilere karşı yüzde yüz koruma sağlar" derken elin üstündeki bakterilerin 1-2 tanesi gitmiyor. hani dış ses "yüzde doksan dokuz" falan dese o yüzde biri bıraktılar diycem.
niye lan? özellikle mi bırakıyolar? tertemiz yapsana, her seferinde o kalan bakterilen yüzünden üründen soğuyorum ben.
bak mesela şu reklamın 29. saniyesinde var: www.youtube.com
şu reklamın da 9. saniyesinde: www.youtube.com
haah tertemiz değil. mutlaka 1-2 tane bakteri kalıyo o elin üstünde. dış ses "bakterilere karşı yüzde yüz koruma sağlar" derken elin üstündeki bakterilerin 1-2 tanesi gitmiyor. hani dış ses "yüzde doksan dokuz" falan dese o yüzde biri bıraktılar diycem.
niye lan? özellikle mi bırakıyolar? tertemiz yapsana, her seferinde o kalan bakterilen yüzünden üründen soğuyorum ben.
bak mesela şu reklamın 29. saniyesinde var: www.youtube.com

şu reklamın da 9. saniyesinde: www.youtube.com

sevgili arkadaşlar,
kanda bulunan demir ile inşaatlara falan konulan, pencerelere takılan, paslanan maslanan bildiğimiz demir aynı demir midir? yani kandaki molekül halinde. bunların yüzbin milyor tanesini toplasak inşaat demiri olur mu?
kanda bulunan demir ile inşaatlara falan konulan, pencerelere takılan, paslanan maslanan bildiğimiz demir aynı demir midir? yani kandaki molekül halinde. bunların yüzbin milyor tanesini toplasak inşaat demiri olur mu?
ipnelik midir? oradan buradan bir sürü eski 1 ytl'ler, 50 ykr'ler falan çıkıyor. toplayıp merkez bankasından değiştirmeye falan da üşeniyorum. ben de dilencilere falan veriyorum. hani sahte değil bişey değil. istiyorsa kendisi çuvalla toplayıp merkez bankasında değiştirtsin. hatta bütünletsin. çok mu büyük ipnelik ediyorum dersiniz?
arkadaşlar, atatürk'ün naaşının etnografya müzesi'nden anıtkabir'e nakledilmesine ait fotoğraflar arıyorum. benim için önemli. özellikle naaşın etnografya müzesinden çıkış anı.
corel draw ile çizilmiş crd uzantılı vektör mü deniyor ne o şekil bir logo dosyasını fatoşabla ile açmanın bir yolu var mıdır?
windows xp'de ve vista'da hep eski tip klasik başlat menüsü kullanırdım. orada belgeler diye bir menü olurdu, orada son açtığım word excel dosyaları, resimler falan bulunurdu.
windows 7'de klasik başlat menüsü yok. yenisinden var. tamam eyvallah da, bu son açılan belgeleri, resimleri gösteren bir yer yok mu? sol tarafta son açtığım programları gösteriyor sadece. emule var, torrent var. onları naapiyim. bana son açtığım belgeler lazım. word excel dosyaları, pdf dosyaları, resimler falan lazım. nerede onlar?
windows 7'de klasik başlat menüsü yok. yenisinden var. tamam eyvallah da, bu son açılan belgeleri, resimleri gösteren bir yer yok mu? sol tarafta son açtığım programları gösteriyor sadece. emule var, torrent var. onları naapiyim. bana son açtığım belgeler lazım. word excel dosyaları, pdf dosyaları, resimler falan lazım. nerede onlar?
arkadaşlar, sadece belli bir işte kullanmak üzere (güvenlik kamerası kayıt yapsın deyü) eski bir bilgisayar arıyorum. eski dediysem çok da değil. en az pentium 4 2,8 işlemcili, 1 gb ram'li, 150 GB civarı harddiskli. çalışır sağlam durumda olmalı. monitör falan istemem. sahibinden.com'da falan var, fiyatları da 150-200 civarı. üçkağıtçı mıdır bunlar, bozuk çürük çarık çıkmasın.
anlamıyorum arkadaş biri bana açıklasın. geçen gün çocuklar duymasın'da bebeye telkin ederlerken duydum iyice kızdım. hep deniyor ya çocuk hamburger yiyor, obez oluyor, sağlıksız hede hödö.
şimdi olayın katkı maddesi yönünü, içine konulan katkı maddelerinden dolayı oluşan zararı bir kenara bırakalım. bu hamburger niye obez yapsın ki lan? nesi kalorili?
ne var içinde? ızgarada pişmiş köfte, 2 dilim kadar ekmek, marul, turşu, domates, ketçap ve mayonez.
köfte: kalori açısından anamın köftesinden farkı ne? o da köfte bu da köfte işte. ikisi de ızgarada, tavada pişiyor (katkı maddesi kısmını yukarıda kenara koymuştuk, geri alma orada dursun)
ekmek: evde anam köfte yapınca zaten yanına iki dilim ekmek koyuyor, bunu da geçiniz.
marul: bildiğin marul
domates: bildiğin domates. sebze bu ikisi. normal sebze.
turşu: anam da yapıyor turşu. o da turşu, bu da turşu. kalori açısından hamburger turşusunun fazlası ne?
ve son olarak,
ketçap: domates püresi değil mi bu? içinde eser miktarda şeker ve tuz var. yağlı bile değil. (kenarda duran katkı maddesi mevzusuna ellemek için can atıyorsun, kıpır kıpırsın farkındayım, elleme dursun orda)
mayonez: kalorili ise en kalorili şey budur herhalde. neredeyse tamamı yağdan oluşan bir kalori bombası.
e peki a.q. hamburgere mayonez koymazsak bütün kalori sorununu bertaraf etmiş olmuyor muyuz lan bu durumda? anamın köftesinden turşusundan ne farkı kalıyor kalori açısından? bütün olay mayonez miydi yani? çocuğu hamburgerden uzak tutacağımıza hamburgerine mayonez koydurmasak, o da hamburger yediği için sevinip tatmin olsa olmuyor mu? açıklayın bana nesi kalorili bunun mayonez dışında?
şimdi olayın katkı maddesi yönünü, içine konulan katkı maddelerinden dolayı oluşan zararı bir kenara bırakalım. bu hamburger niye obez yapsın ki lan? nesi kalorili?
ne var içinde? ızgarada pişmiş köfte, 2 dilim kadar ekmek, marul, turşu, domates, ketçap ve mayonez.
köfte: kalori açısından anamın köftesinden farkı ne? o da köfte bu da köfte işte. ikisi de ızgarada, tavada pişiyor (katkı maddesi kısmını yukarıda kenara koymuştuk, geri alma orada dursun)
ekmek: evde anam köfte yapınca zaten yanına iki dilim ekmek koyuyor, bunu da geçiniz.
marul: bildiğin marul
domates: bildiğin domates. sebze bu ikisi. normal sebze.
turşu: anam da yapıyor turşu. o da turşu, bu da turşu. kalori açısından hamburger turşusunun fazlası ne?
ve son olarak,
ketçap: domates püresi değil mi bu? içinde eser miktarda şeker ve tuz var. yağlı bile değil. (kenarda duran katkı maddesi mevzusuna ellemek için can atıyorsun, kıpır kıpırsın farkındayım, elleme dursun orda)
mayonez: kalorili ise en kalorili şey budur herhalde. neredeyse tamamı yağdan oluşan bir kalori bombası.
e peki a.q. hamburgere mayonez koymazsak bütün kalori sorununu bertaraf etmiş olmuyor muyuz lan bu durumda? anamın köftesinden turşusundan ne farkı kalıyor kalori açısından? bütün olay mayonez miydi yani? çocuğu hamburgerden uzak tutacağımıza hamburgerine mayonez koydurmasak, o da hamburger yediği için sevinip tatmin olsa olmuyor mu? açıklayın bana nesi kalorili bunun mayonez dışında?
pek sevgili duyuru doktorları. sağlık problemlerini pek buraya yazmak taraftarı olmasam da başıma gelen kimi şeylerden sonra yazmak durumundayım.
efendim sağ mememin altında, en alt kaburgam hizasında bir bölge ve sırtımın onun tam arkasına denk gelen yeri çok fena acıyor. içeriden bir yerlerden gelen bir AĞRI değil. üstten üstten iğne batırılıyor gibi acıyor. görünürde hiçbir şey yok. ne kızartı, ne kabartı, ne döküntü, ne morartı vs, hiçbir şey yok. düpdüzgün. kendim aynada görememişimdir diye eşim de iyice inceledi, yok, tertemiz. ama deli gibi acıyor.
şimdi doktora gitsem, ki benzer durumlarda çok gittim, o da bakıp bakıp bir şey göremeyecek, kafasından aklına ilk gelen ihtimali sallayarak deneme yanılma yoluyla "şu olabilir şu merhemi sür, geçmezse gel" falan diyecek. daha önce çok yaşadım bunu.
şimdi sizden teşhis koymanızı istemiyorum. ilaç falan da istemiyorum. bana sadece böyle görünürde hiçbir şey olmadığı halde deli gibi acımaya neden olabilecek bir hastalık var mıdır, şu olabilir, bu olabilir demenizi istiyorum. mesela "hede hastalığı öyle başlar, bilmemne testi yapılarak anlaşılabilir" derseniz doktora gideceğim. ama buradan hiç öyle "şu hastalığın öyle bir belirtisi vardır" şeklinde cevap gelmezse, yani bu belirtiyi veren bir hastalık komünite içinde bilinmiyorsa doktora gitmeyi düşünmüyorum.
teşekkürler.
efendim sağ mememin altında, en alt kaburgam hizasında bir bölge ve sırtımın onun tam arkasına denk gelen yeri çok fena acıyor. içeriden bir yerlerden gelen bir AĞRI değil. üstten üstten iğne batırılıyor gibi acıyor. görünürde hiçbir şey yok. ne kızartı, ne kabartı, ne döküntü, ne morartı vs, hiçbir şey yok. düpdüzgün. kendim aynada görememişimdir diye eşim de iyice inceledi, yok, tertemiz. ama deli gibi acıyor.
şimdi doktora gitsem, ki benzer durumlarda çok gittim, o da bakıp bakıp bir şey göremeyecek, kafasından aklına ilk gelen ihtimali sallayarak deneme yanılma yoluyla "şu olabilir şu merhemi sür, geçmezse gel" falan diyecek. daha önce çok yaşadım bunu.
şimdi sizden teşhis koymanızı istemiyorum. ilaç falan da istemiyorum. bana sadece böyle görünürde hiçbir şey olmadığı halde deli gibi acımaya neden olabilecek bir hastalık var mıdır, şu olabilir, bu olabilir demenizi istiyorum. mesela "hede hastalığı öyle başlar, bilmemne testi yapılarak anlaşılabilir" derseniz doktora gideceğim. ama buradan hiç öyle "şu hastalığın öyle bir belirtisi vardır" şeklinde cevap gelmezse, yani bu belirtiyi veren bir hastalık komünite içinde bilinmiyorsa doktora gitmeyi düşünmüyorum.
teşekkürler.
işhanımıza bir güvenlik kamerası takalım diyoruz. öyle bir sürü kameraya gerek yok. girişi gözetleyen tek kamera + kayıt cihazı. yapan firmalara sorduk, ebesinin hamını istediler. şimdi konya sokak'ta kamera falan satan dükkanlar var. bi tane kamera alsam. bi de kullanılmayan, eski pentium-3, 256 mb mı ne ramli bi bilgisayar var. 15 gb harddiski de var. windows xp çalıştırabiliyor. bu bilgisayara xp (veya başka bir işletim sistemi) kursam, tek işi kamera görüntülerini kaydetmek olsa. hem bilgisayar değerlenmiş olsa, hem sadece kamera satın alıp kurulumu kendim yapsam, illa video gibi alet malet mi gerekir? belki bilgisayara takılacak bir kart gerekebilir diye düşünüyorum. olur mu böyle? bi kamera, bi eski bilgisayar kurtarır mı bizi?
wireless güzel çekmesine çekiyor ofiste. lakin modemin neredeyse dibindeyim ama bir tık eksik çekiyor. full değil. çevre ofislerde çok fazla wireless modem olmasından veya ofisteki telsiz telefonlardan olduğunu düşünüyorum. şimdi baktım, çevre wireless'lar ve benimkisi 1, 6 veya 11'inci kanalları kullanıyor. niye aradaki öteki kanalları kullanmıyoruz? çalışmıyor mu? nedir bu kanal olayı, çok teknik olmadan anlatırsanız? ne yapayım da full çeksin?
modem: airties rt-211. aynı modeme iki kablosuz, bir kablolu bilgisayar bağlı.
modem: airties rt-211. aynı modeme iki kablosuz, bir kablolu bilgisayar bağlı.
giydiğim pantoldan mıdır, kauçuk tabanlı ayakkabıdan mıdır nedir, son günlerde laminat parke ofis zemininde iki adım atınca elektrik birikiyor. gelip laptop'a dokanında ca çıt diye çarpıyor. sittir et çarpsın derdim o değil de, bilgisayara bi zarar verir miyiz lan böyle? g.tüme topraklama zinciri mi takayım ne yapayım?
vardı böyle bir şey. ben fotoğrafımı yükleyeceğim, o benim fotoğrafımı karikatüre çevirecek. ama öyle fatoşabla filtreleriyle sketch yapılmış falan gibi değil. bildiğin yiğit özgür, ersin karabulut falan çizmiş gibi karikatür.
feyizbukta gördün bikaç kişide aynı model. hangi site yapıyor bunu?
feyizbukta gördün bikaç kişide aynı model. hangi site yapıyor bunu?
onuncu yıl marşı diye ne dinleyecektik? ha, hadi bi diyiverin de dinleyeyim. link olur, youtube olur.
soruyu anlamayanlar için bir de şöyle sorayım. bu marş, onuncu yıl marşı olduğuna göre cumhuriyet'in 10. yılında, yani 1933 yılında yazılıp bestelenmiş olsa gerek. kenan doğulu da bu marşı 1997 yılında yeniden düzenlediğine göre, 1933-1997 arasıdnda geçen 64 yılda hiç mi bir orkestra çıkıp çalmamıştır, hiç mi bir orijinal kaydı yoktur, elbet vardır di mi? hah onlardan birini arıyorum.
tek piyano olsun, bando olsun, orkestra olsun, kenan doğulu versiyonundan başka, kenan doğulu versiyonu OLMAYAAAAAANN bir onuncu yıl marşı arıyorum. youtube olsun, fizy olsun, indirdiklerim olsun hep aynı kenan doğulu çıkıyor ulan.
soruyu anlamayanlar için bir de şöyle sorayım. bu marş, onuncu yıl marşı olduğuna göre cumhuriyet'in 10. yılında, yani 1933 yılında yazılıp bestelenmiş olsa gerek. kenan doğulu da bu marşı 1997 yılında yeniden düzenlediğine göre, 1933-1997 arasıdnda geçen 64 yılda hiç mi bir orkestra çıkıp çalmamıştır, hiç mi bir orijinal kaydı yoktur, elbet vardır di mi? hah onlardan birini arıyorum.
tek piyano olsun, bando olsun, orkestra olsun, kenan doğulu versiyonundan başka, kenan doğulu versiyonu OLMAYAAAAAANN bir onuncu yıl marşı arıyorum. youtube olsun, fizy olsun, indirdiklerim olsun hep aynı kenan doğulu çıkıyor ulan.
bir full hd lcd tv var. 40" ekranlı. arkasında usb girişi var. harddisk falan takılabiliyor, harddiskteki filmleri oynatabiliyor.
1. harddiskteki 1920x1080 çözünürlüklü full hd filmleri, harddiski televizyona usb'den bağlayarak izlemek
2. aynı 1920x1080 çözünürlüklü full hd filmleri laptopa kopyalamak, laptopu televizyona hdmi kablosu ile bağlamak
arasında kalite farkı var mıdır? aynı mıdır?
1. harddiskteki 1920x1080 çözünürlüklü full hd filmleri, harddiski televizyona usb'den bağlayarak izlemek
2. aynı 1920x1080 çözünürlüklü full hd filmleri laptopa kopyalamak, laptopu televizyona hdmi kablosu ile bağlamak
arasında kalite farkı var mıdır? aynı mıdır?
fizy.org'da listem var. 6-7 tane şarkı. dönüp dönüp çalıyorlar. lakin birinci turun sonunda başa dönünce bakıyorum o da ne? az önce çaldığı birinci şarkı için bar yeniden dolmaya başlıyor. la az önce çaldın işte. kaydetsene temporary bilmemneye, tekrar sıra gelince yeniden karşıdan yükleme, kaydettiğin yerden çal, ben cache temizleyene kadar dursun orada.
aynı şey youtube falan bilumum video sitesi için de geçerli. sayfayı kapatmasam bile başka videolar izliyorum, önceki videoyu bi daha izleyeyim diyorum, hoop baştan yüklüyor karşıdan.
nasıl olcak?
aynı şey youtube falan bilumum video sitesi için de geçerli. sayfayı kapatmasam bile başka videolar izliyorum, önceki videoyu bi daha izleyeyim diyorum, hoop baştan yüklüyor karşıdan.
nasıl olcak?
mail ile bir excel dosyası geldi. doldur geri gönder dediler. mailden tıklayarak açtım, bilgileri doldurdum. ondan sonra da ağzıma sıçayım ki farklı kaydet demeden sadece kaydet dedim, kaydetti. peki bu mına kodumun dosyası nerede? nereye kaydetti? mailden tıklayıp açınca yine boş olan dosya geliyor. nereye kaydetti lan benim doldurduğumu?
windows 7 kullanıyorum.
windows 7 kullanıyorum.
efem ebay'den 5 ekim 2010 tarihinde dokunmatik telefon ekranı koruyucusu aldım. çok para değil, iki tanesi 2 dolar. satıcı satın alıp ödememin ertesi gününde ürünü postaladı (firi şipink adi postaynan geliyor). lakin şu gün oldu, ürün hala gelmiş değil. hong kong'dan gönderiyormuş. daha önce de hong kong'dan usa'dan gönderilen ürünler aldım, en babası 2 haftada geldi. hatta birinde hong kong'da bayram mıymış neymiş 1 hafta geç kargolandığı halde 2 haftada geldi. bunlar niye gelmiyor yav, 1 ay olacak nerdeyse? su mu içeyim üstüne? ne yapayım, nasıl takip edeyim elin hong konglu adi postasını?
satıcının göndermediğini snamıyorum. yorumları falan iyi. o göndermiştir de kimbilir hangi ptt'de hangi çuvalın dibinde kalmıştır.
satıcının göndermediğini snamıyorum. yorumları falan iyi. o göndermiştir de kimbilir hangi ptt'de hangi çuvalın dibinde kalmıştır.
normalde ayda 7 lira verdiğim kablo tv hizmetine, ayda 2,5 lira fazladan vererek teledünya'ya geçtim. risivır ve kurulum parası almadılar. karşılığında bilmemkaç ay taahhüt istediler yaptık.
şimdi her şey iyi güzel hoş. bisürü kanal, kaliteli görüntü falan. ama ben bu bisürü kanalın hepsini izlemem. el cezireyi suudi tv'yi naapiyim. favori kanal oluşturma var. kanal listesinden favorilerini oluşturuyon, sıraya koyuyon, kaydediyon. o kayıtlı listeyi kullanıyon. süper. lakin bu götleme iki günde bir açınca "kanal listesi güncelleniyor" diyerek bir şeyler yapıyor. benim favori listemi sikip atıyor. liste yerinde duruyor, kanallarım da duruyor ama itinayla oluşturduğum sıralama bozuluyor. default sırasına geçiyor. "kanalları güncelleme yapma" gibi bir seçenek bulamadım. sırayı koruma gibi bir seçenek bulamadım. bir akıl verin canlar, kullanan eden varsa. her gün kanal sıralamaktan bıktım. ha aletin markası da botech bu arada.
şimdi her şey iyi güzel hoş. bisürü kanal, kaliteli görüntü falan. ama ben bu bisürü kanalın hepsini izlemem. el cezireyi suudi tv'yi naapiyim. favori kanal oluşturma var. kanal listesinden favorilerini oluşturuyon, sıraya koyuyon, kaydediyon. o kayıtlı listeyi kullanıyon. süper. lakin bu götleme iki günde bir açınca "kanal listesi güncelleniyor" diyerek bir şeyler yapıyor. benim favori listemi sikip atıyor. liste yerinde duruyor, kanallarım da duruyor ama itinayla oluşturduğum sıralama bozuluyor. default sırasına geçiyor. "kanalları güncelleme yapma" gibi bir seçenek bulamadım. sırayı koruma gibi bir seçenek bulamadım. bir akıl verin canlar, kullanan eden varsa. her gün kanal sıralamaktan bıktım. ha aletin markası da botech bu arada.
evet patlamış pirinç. şu nestle crunch'ın içindeki beyaaz çıtırlar. nasıl yapılır? nasıl patlatılır? bildiğin pilavlık pirinci mısır gibi patlatmaya çalışınca tava da pirinç de kömür oldu. ev de leş gibi yanık koktu.
15 ekim 2010 cuma günü saat 21:00'de e2 kanalında gösterilen csi:ny bölümü kaçıncı sezonun hangi bölümüdür acaba? son reklamda uyuyakaldım, katil kimmiş göremedim.
bölümü de biraz tarif edeyim, orada görmeyip başka yerde izleyenler tahmin edebilir böylece.
--- spoiler ---
dedektif mac uçak yolculuğu yapıyor. new york'tan washington'a. yan koltuğunda kafasındaki çıtçıtlı peruğun patentini almak için washington'a giden ve uçak türbülansa girince aşırı korkan biri var. türbülans geçince mac hosteslerde bi tuhaflık fark ediyor. galley'e gidince görüyor ki bi cinayet işlenmiş tuvaletin önünde. takım elbiseli bi adamın boğazı kesilmiş. adamın kemerinde federal havacılık görevlisi rozeti var. ama araştırıyorlar falan rozet sahte, adam sabıkalı vs. sonra uçak new york'a geri dönüyor. araştırma başlıyor. yolcular, uçak falan aranıyor.
--- spoiler ---
katili söylemeyin lütfen. bölümü söyleyin, ben indirip sonunu izlerim.
bölümü de biraz tarif edeyim, orada görmeyip başka yerde izleyenler tahmin edebilir böylece.
--- spoiler ---
dedektif mac uçak yolculuğu yapıyor. new york'tan washington'a. yan koltuğunda kafasındaki çıtçıtlı peruğun patentini almak için washington'a giden ve uçak türbülansa girince aşırı korkan biri var. türbülans geçince mac hosteslerde bi tuhaflık fark ediyor. galley'e gidince görüyor ki bi cinayet işlenmiş tuvaletin önünde. takım elbiseli bi adamın boğazı kesilmiş. adamın kemerinde federal havacılık görevlisi rozeti var. ama araştırıyorlar falan rozet sahte, adam sabıkalı vs. sonra uçak new york'a geri dönüyor. araştırma başlıyor. yolcular, uçak falan aranıyor.
--- spoiler ---
katili söylemeyin lütfen. bölümü söyleyin, ben indirip sonunu izlerim.
pazar günü arabanın arka lastiği patlamış otoparkta, çivi girmiş. dandik bijon anahtarı ve hayvanoz sıkılmış bijonlar nedeniyle stepneyi takamadım (daha doğrusu lastiği sökemedim). lastikçi çağırdım. adam elinde şişik bi lastikle geldi. "abi stepne vardı onu niye getirdin" dememe kalmadan bi hortum çıkardı. hortumun iki ucunda benzincilerdeki hava basma aletlerinin ucundaki o lastiğe dürtülen zamazingodan vardı. o lastikçi abi, fizik öğretmeni eşimin ve yıllarca fizik okumuş benim önümde basit bir fizik kuralıyla, hortumun bi ucunu benim lastiğe, bi ucunu kendi getirdiği lastiğe takıp, benim lastiğimin en azından lastikçiye gidebilecek kadar şişmesini sağladı. böyle lastik şişirilebileceği hiç aklıma gelmemişti. nereden bulurum ben böyle bir hortum? özel mi yaptırmak lazım? ne pompa taşımaya gerek var, ne stepne düşünsene. tubeless lastik zaten zart diye sönmüyor. patlayıp sönmüşse ön lastikten bağla, lastikçiye kadar idare edecek hale getirt.
plants vs zombies isimli oyunu bir çoğınuz bilirsiniz. hah işte bu oyunu oynarım arada sırada. geçen aylarda en son oynadığımda bu oyunun grafikleri cam gibiydi. pırıl pırıldı. şimdi oyunu açıyorum, grafiklerin kenarları böyle tırtıklı tırtıklı merdivenli gibi olmuş. hani flash animasyonun üstüne gelip kaliteyi düşük yaparsınız da öyle olur. öyle bir şey olmuş. anti aliasing midir ne halttır öyle bir şey işte. oyunda anti aliasing açma kapama ayarı gibi bir şey yok. 3d acceleration diye bir şey var, o açık zaten. kapatınca oyuna girilmez oluyor.
ne olmuş bu oyunun grafiklerine? nasıl düzelir?
ne olmuş bu oyunun grafiklerine? nasıl düzelir?
yahu sorun değil aslında ama ben bir türlü anlamadım. bu windows 7 denen işletim sisteminde belgeler klasörü, yani word, excel falan dosyalarının falan kayıt edildiği klasör nasıl işliyor yahu? başka bilgisayardan flaşdiske dosya kopyaladım, getirdim windows 7'deki belgelerin içine koydum. tamam güzel. ondan sonra excel'de bir tablo yaptım, kaydettim, giriyom belgelerin içinde yok. ara tara yok ulan. arama fonksiyonuyla buldum, meğer kitaplık bilmemnesindeki belgelere koymuş. oradan girince hem flaşdiskten kopyaladıklarımı görüyorum, hem yeni yaptıklarımı. ama bilmem başka yerden tıklayınca sadece kopyaladıklarım görüküyor. yeni yaptıklarım yok.
sanki farklı kullanıcılar için ayrı ayrı belgeler klasörü var ama admin de hepsini görebiliyo gibi bi angutluk var. lan zaten tek kullanıcıyım ben. bilgisayarda başka kullanıcı falan yok. biri bana anlatsın, ne olunca nereye kaydediliyor. bu bütün belgeleri ağda paylaşıma açacağım. hangi klasörü açayım?
sanki farklı kullanıcılar için ayrı ayrı belgeler klasörü var ama admin de hepsini görebiliyo gibi bi angutluk var. lan zaten tek kullanıcıyım ben. bilgisayarda başka kullanıcı falan yok. biri bana anlatsın, ne olunca nereye kaydediliyor. bu bütün belgeleri ağda paylaşıma açacağım. hangi klasörü açayım?
windows 7'de mdf uzantılı dosyaları not defteri ile ilişkilendirdim. şimdi yanında not defteri işareti çıkıyor.varsayılan programlardan hangi program neyle ilişkili bakabiliyorum, ama iptal edemiyorum. orada sadece "ilişkili programı değiştir" diyor. başka şeyle ilişkilendirmek istemiyorum. varolan ilişkiyi silmek istiyorum. windows mdf uzantılı dosyaları neyle açacağını bilmesin "bu programın ilişkisi yok" desin istiyorum. nasıl yaparım bunu?
bonus: mdf uzantılı ve sql server'ın kaydettiği veritabanlarını hangi programla açarım?
bonus: mdf uzantılı ve sql server'ın kaydettiği veritabanlarını hangi programla açarım?
ne orijinal bir tiptir abicim bu. ayrıca sanki bir yerlerden tanıyorum ben bunu. sinematurk'ten baktım, başka yerde oynamamış. ankara'da bir yerlerde görmüş olmam muhtemel. tanıyan bilen var mı kimdi lan bu?
bu dokanmatikli ekranlar çizilmesin diye üstüne yabıştırılan ekran filmlerinden alıcam da acaba sonradan sökünce yabışkan izi falan bırakır mı, ekrana zarar verir mi diye korkmaktayım. alırsam muhtemelen ebay'den alıcam. "şunu al, şu satıcıdan al" falan diyebilir misiniz? buradaki telefoncularda daha pahalıya satıyorlar.
ha bu arada telefonlar ayfon falan değil. nokia'nın dokanmatiklilerinden. nokia 5800 xpressmusic.
ha bu arada telefonlar ayfon falan değil. nokia'nın dokanmatiklilerinden. nokia 5800 xpressmusic.
başvurular cuma son gündü. cuma girdik baktık, başvuru linki yok. korktuk falan. sonra bi baktık ki başvurular pazartesiye uzamış. cumartesi oldu, öğlen oldu, link hala yok.
başka yerden falan mı başvurulacak, yoksa pazartesiye link geri mi gelecek olucak, nası başvurucaz lan?
başka yerden falan mı başvurulacak, yoksa pazartesiye link geri mi gelecek olucak, nası başvurucaz lan?
yabancı filmlerde falan gördüm. iskambille veya normal kağıtlara bir şey yazarak oynanıyor. herkes kağıdını kendi alnına yapıştırıyor falan. inglorious bastards filminde vardı hatta.
nedir bu oyunun adı? nasıl oynanır?
nedir bu oyunun adı? nasıl oynanır?
birkaç gündür babamın msn'i açılmıyor. hata kodu olarak da 800488fe diyor.
bundan önce "şifrenizi değiştirin, eski şifre, yeni şifre" falan diye bir pencee çıkıyordu diyor. ne penceresi olduğunu bilemedim ama öyle şeyler çıkarsa sakın şifre falan girme kapat gitsin diyordum. babam da oraya şifre neyin girmemiş. hep kapatmış en sonunda da msn açılmaz olmuş.
ne oldu sizce?
bundan önce "şifrenizi değiştirin, eski şifre, yeni şifre" falan diye bir pencee çıkıyordu diyor. ne penceresi olduğunu bilemedim ama öyle şeyler çıkarsa sakın şifre falan girme kapat gitsin diyordum. babam da oraya şifre neyin girmemiş. hep kapatmış en sonunda da msn açılmaz olmuş.
ne oldu sizce?