Ekşi Duyuru

Kuzen sordu bilemedim. Burada 1500-2000 arası satılan saatleri 150 dolara buldum diyor. Ama hemen satması lazımmış nakit para için, saatçilere götürsem alırlar mı diyor.

Orijinalliğinden emin, orada mağazadan alacakmış(tjmax dedi). Ben diyorum madem bu kadar kolay bulması, saatçi de gider oradan alır, niye senden alsın. Hatta toplu alır indirim bile yaptırır. Piyasaya ait bi bilgim yok tabii, belki bilen olur diye sorayım dedim; saatçiler alır mı bu saatleri? Michael kors'muş bitanesi mesela.

sabahtan beri ateşli ağrılı bir ishal durumu yaşıyorum. sadece su içiyordum, sonra muz yedim bir tane 1,5 saat önce. 12'de normal tabldot yemek var, çorbaydı sıcak yemekti falan, yiyeyim mi? yoksa bi muz daha mı yesem, hangisi iyi gelir iyileşmesi için?
-ilaç alıyorum.

aşağıda bir yerlerde gördüm, havlusu kuzeni tarafından kullanılmış ama kuzenin "erkek" olduğu özellikle belirtilmiş. bu dikkatimi çekti, sonra düşündüm, bu minvalde şeyler duymuştum daha önce.

sizce erkekler kadınlardan daha mı pis? yoksa olay karşı cins olayı mı? ben bir erkeğin kadın havlusu kullanmaktan imtina ettiğini duymadım daha önce.

soru sadece havlu ekseninde tartışılmasın ama, konuya örnek olduğu için onu belirttim. söyleyeceğiniz şeyler genelleme olacak muhtemelen ama ben kişisel düşünce duymak istiyorum, "bu dahil bütün genellemeler bok çukuruna düşsün" klişesine katılmakla beraber buradaki cevaplar için onu duymak istemiyorum. teşekkürler...

güzel mi, krispy kreme ile karşılaştırınca neyi eksik neyi fazla misal?

paraya kıyıp aldığınız, oyun olmayan uygulamaları soruyorum. fotoğraf editörü olur, belge görüntüleme olur, utility olur; yeter ki para verip almış olsun, tutarı da önemli değil.

ek olarak verdiğiniz paraya değip değmediğini, memnun kalıp kalmadığınızı da belirtirseniz sevinirim; teşekkürler.

görevi cam temizlemek olan bir insan için hangisini kullanırız?
bir tanesi cam temizlemek için kullanılan ürün çağrışımı yapıyor -ya da yapmalı diye düşünüyorum- ama bilemedim. cam temizleyici insan, temizleyicisi ürün mü?

bireysel değil de, mhp'nin altındaki milliyetçi kesimde atatürk'ü önderi ve başbuğu görmeyen bir anlayış, bir ülkücülük tarzı var mı? mesela siyasi tarzını müslümanlık üzerine kurmuş kesim atatürk'ün din düşmanı olduğunu savunuyor ya, bu gibi herhangi bir sebepten ötürü atatürk'e sempati beslemeyen, "ülkeyi kurtardı eyvallah ama şu şu sebepten sevmiyorum" diyenler var mı mesela.

bu tarzın çok yaygın olmadığını düşünüyorsanız atatürk'e direkt bağlılığını ve onun yolunda politikalar sürdürdüğünü dile getiren chp'ye niye "karşı" duruyor mhp, atatürk'e olan antipatisini her fırsatta dile getiren akp'ye nasıl yanaşabiliyor? son seçimdeki liderlerarası ittifaktan bahsetmiyorum, tabandaki yanaşmadan bahsediyorum. benim tanıdığım mhp'lilerin çoğu mhp'li kimliğini görmezden gelirsen atatürkçüden öte muhafazakar düşüncedeki insanlardı çünkü.

(bu sorulara cevabım var ama sizinkileri duymak istiyorum)

biliyorum çok açılıyor tip bu soru ve biliyorum çok geniş bir skala var ama ben sizin için biraz daraltmaya çalışacağım. 100 doları geçmemesi ilk şart, parasını almaz çünkü, biliyorum. bir de buralarda bulamayacağım ya da bulsam bile 2-3 katına mal olacak şeyler olabilir.

1-popüler kültür ürünleri olabilir, geek ürünleri olabilir.
2-oraların meşhur bişeyi olabilir.
3-hediyelik eşya tarzı bişey olabilir ama anahtarlık ya da dağdaki holywood yazısından daha orijinal bişey olsun.

aklınıza gelebilecek her şeyi yazabilirsiniz bunlara uygun, size gelmesini istediğiniz bir şey de olabilir, görüp benim de ilgimi çeker belki. ne dersiniz, hı?

hikayelere bakma alışkanlığınız nasıl? en baştan başlayıp sırayla gidiyor musunuz yoksa seçici mi davranıyorsunuz?

izleyeceğim dizilerim var, 1 saat önce indirdim izleyeceğim diye ama açmak gelmiyor içimden. yarım kalan 2 tane kitabım var, birine devam etmek istemeyince öbürüne başlamıştım, ona da devam etmek istemiyorum; elim gitmiyor. arkadaşa gidecektim üşendim gitmedim. spotify açıp sevdiğim tarzda şarkı keşfetmek bile istemiyorum.

ne bu? depresyonda olmak böyle bir şey mi? içim sıkılmıyor, kötü hissetmiyorum, kendimden ya da hayattan nefret etmiyorum, üzgün değilim. nedir o zaman?

ekran kartı aldırıcam oradan gelen kuzenime, en ucuzunu nereden bulabilir? amazon'dan ben alsam onun oradaki adresine göndersem diye düşünüyorum ama orada da mağazalar internetten daha mı pahalıdır? ya da amazon'dan ucuza satan siteler var mıdır?

şu duyuruyu görünce geldi aklıma: eksiduyu.ru

diyelim ki burada bahsedilen imgelerin, atıfların, subliminal mesajların hepsi gerçek. peki bu mesajların kim tarafından, ne şekilde servis edileceğine kim karar veriyor? amerika mı, illuminati mi, mason locası mı? her ay bi toplantı yapılıp "hmm şu aralar popüler olmuş mervehan var, onun klibine çökelim" mi diyorlar?

tamam, ayakları biraz daha yere basalım. yönetmen kimin inisiyatifiyle bu imgeleri yerleştirmiş olabilir? bu devirde kimse bedavaya babasını bile oynatmaz klipte, yönetmene para mı verilmiş olabilir?

diyelim ki bu klibin subliminal mesaj içermediğini düşünüyorsunuz, içerdiğini düşündüğünüz herhangi bir film, müzik, klip, kitap gibi eserin ne şekilde subliminal olacak şekilde planladığını kendinizce açıklar mısınız? arkasındaki motivasyonu merak ediyorum, dünyanın en güçlü insanlarına bunları yaptırmak için çok büyük motivasyonlara ihtiyacınız yok mudur?
grazie...

Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgilisiz kalıyor?

Bu noktada "istediği gibi birini bulamıyor" bahanesi şu açıdan değerlendirmek istiyorum. Bu kadınlar öyle güzeller ki isteyebilecekleri erkekler rüyaya yatarlar bunlarla beraber olmak için. Hadi iyimser olalım biraz, bu kadınlar istediği gibi erkek bulma yüzdesi en yüksek %5'lik dilimde diyelim.

O halde, bu kadınlar gerçekten ne istediklerini bilmiyorlar mı? Güzel olmanın getirdiği "çok yüksek isteklere sahip olmak" durumu nihayetinde var olmayan, ütopik bir erkek arayışına mı itiyor?

Ya da art niyetli düşünelim biraz, sevgili edinince etraftan gelecek güzellik poh pohları azalır diye alttan alttan düşünerek, "sevgililik düşünmüyorum" mu diyorlar.

Dikkat etmenizi istediğim nokta herhangi bir insanın neden sevgili istemeyeceğine dair 136 sebep tarzı 3 milisaniyede aklına gelebilecek şeyleri bu soru için devredışı bırakmanız. Pek tabii ki herhangi bir insan, isterse çok güzel olsun, güzelliğinden bağımsız olarak, gönül ilişkilerinde başarısız olabilir ya da kafa rahatlığı isteyebilir. Ben biraz daha genelleme yapıp cevap vermenizi rica edeceğim: normal şartlar altında her insan gönül ilişkisi yaşayacak birini bulmak ister.

yarın akşam cemiyetimiz var üzerinize afiyet, bu geceden yola çıkıp sabah izmir'de olacağız. araba var, merkezden çok uzaklaşmadan nerede ne yapılır önerilerinize açığım. şurada şu yenir önerisini özellikle istiyorum, mesela kumruyu en güzel şurası yapar gibi. bunun haricinde kordonda çimlerde bira iç, şu sokağı gez gibi genel aktiviteler de olur. aklınıza ne geliyorsa işte, her şey olabilir.
teşekkür ederim...

Harflerden çıkarmaya çalıştım ama intermetim yetmedi, muhtmelen türki cumhuriyetlerden gibi duruyor.

evde deterjan bitmiş, siyahlar için olan var sıvı; sıkıntı olur mu? kendi içinde bi boya yok bence, rengi de siyah falan değil zaten, teorik olarak olur gibi geliyor ama emin olamadım.

ortam güzele benziyor, duyduğum yorumlar da olumlu; güzel bir girişim gitmek lazım diyorum. peki dönüş işini nasıl yapıyoruz? bulabildiğim en geç vapur 22:45'te kalkıyor burgaz'dan. konser saatlerine bakıyorum, mesela sattas 21:15'te çıkıcakmış, 1 saati geçer diye düşünüyorum. anakaradan gelen izleyici sayısının çokluğuna bakarsak buna istinaden bir ulaşım çözümleri oluyor mu yoksa kaçırdığım bir nokta mı var? dönüş olmayacaksa kimse gitmez ki, bi de otel parası mı verecek insanlar?

merhaba, ben captain obvious...

az önce gördüğüm şu entry'nin ekşi sözlükte popüler olmuş bir başlığın en beğenileni olması beni bu tespiti yapmaya itti. üzülerek söylüyorum ki ekşi bitmiş, okeye dönüyor.

eksisozluk.com


bu ne abi, zamanının incisinde bile yazsan laf ederlerdi. hadi çok uzun zamandır bitmişti, format yoktu da; şu entry'yi en beğenilen yapacak insanların çoğunluğu ele geçirmesi sizce de başka bir çizginin aşılması demek değil mi?

brüt halini mi net halini m? net ise gelir vergisi kesintisine göre oranlayarak mı söylüyorsunuz? sosyal yardım alıyorsanız(yemek,yol vb.) bunları ve agi'yi dahil ederek her ay bankanıza yatan toplam miktarı mı söylüyorsunuz?

kıllı olan değil, denizli olandan bahsediyorum.

alaçatı gibi hype kurbanı olmuş overrated bir yazlık mekan mıdır burası? kum istiyorum, sakinlik istiyorum ama arada sıkılırsak cafe-bar, belki de amipsiz kulüp olsun istiyorum. yeşil de olsun istiyorum ama en en önemlisi essin istiyorum, akşamları en azından biraz serin olabilsin.

mesela ölüdenizle karşılaştırınca nasıl bir yer burası, kriterlerimi karşılar mı?

"bir konuda alışılagelmiş uygulamalar, o işin kanununda yoksa bile o şekilde yapılan, yazılı olmayan kural olan şeyler" manasına gelen, çok büyük ihtimalle "m" harfi ile başlayan ve yine büyük ihtimalle içerisinde "r" harfi olan bir kelime arıyorum. arapça-farsça kökenli diye düşünüyorum ama emin değilim.

mesela futbol maçlarında biri sakatlanınca top dışarı atılır ya fair play gereği, bu gibi durumları belirtmek için kullanılıyor aradığım kelime. topun dışarı atılması futbol kuralları dahilinde değildir ama hep böyle yapılır. ya da illa bunun gibi olumlu manada olmak zorunda değil. mesela kapalı alanlarda sigara içilmez tabelası konulmuş üstü açılabilen bir mekanda sigara içilebiliyor olması da bahsettiğim kelimeyle betimlenebilir.

kafayı yemek üzereyim, üzerine o kadar yoğunlaştım ki bulabileceğimi sanmıyorum; aynı sebepten verdiğim örnekler uygun olmayabilir de. siz her dediğimi tutarlı saymayıp herhangi birine uygun olduğunu düşündüğünüz, yine aynı şekilde m ile başlamayan, r içermeyen bir kelime de söyleyebilirsiniz. teşekkürler :(

teamül idi aradığım cevap, atesikus'a kocaman teşekkürler.

benim için müzik dinlemeyi ve yüzüklerin efendisini sevmeyenle, kot etek giyenle olmaz. sizin için?