görüyorum buraya yazı koyuluyor, sonra da font bulunuyor; nasıl yapılıyor bu? font arama yapılan bir motor mu, database mi var?
iki fontu da bulabilir miyiz?
i.ibb.co
iki fontu da bulabilir miyiz?
i.ibb.co
Tam görseldeki yerden, tamamen kırılmış bir gözlüğüm var, çerçevesi bunu gibi. Tamamen kırılmış derken, birbirini tutmuyor yani.
ibb.co
Gözlükçüler tamir edebilir mi bunu? Sağlam bir yapıştırıcı ile olabilir gibi geliyor bana, hatta bi de iç taraftan kaynak gibi bişey yapabilirlerse daha sağlam olur. Ama bununla uğraşacak kim vardır, istanbul'da nerede olabilir?
ibb.co
Gözlükçüler tamir edebilir mi bunu? Sağlam bir yapıştırıcı ile olabilir gibi geliyor bana, hatta bi de iç taraftan kaynak gibi bişey yapabilirlerse daha sağlam olur. Ama bununla uğraşacak kim vardır, istanbul'da nerede olabilir?
sevgili 15 şehir sakinleri, bu hafta sonu için bir planınız var mı evden çıkmayı içeren?
ben hafta içleri evden çalıştığım için akşam 7'ye kadar, doğru düzgün yürüyüşe bile çıkmıyordum. yarın erken vapurla burgazada kalpazankaya'ya gidip temiz hava alıcam arkadaşımla, çok helecanlıyım. en son 15 mart'ta gezmeye çıkmıştım, karantina kurallarına uyup hak ettiğimi düşünüyorum heheh.
ben hafta içleri evden çalıştığım için akşam 7'ye kadar, doğru düzgün yürüyüşe bile çıkmıyordum. yarın erken vapurla burgazada kalpazankaya'ya gidip temiz hava alıcam arkadaşımla, çok helecanlıyım. en son 15 mart'ta gezmeye çıkmıştım, karantina kurallarına uyup hak ettiğimi düşünüyorum heheh.
underrated dizi diyorlar, başlanır mı?
bir kısım "protesto ediyorsan insan gibi et" diyor, bir kısım da "yıllardır gördükleri zulmün ve ayrımclığın dışavurumu olarak verdikleri tepki anlaşılabilir" diyor.
siz hangi taraftasınız? ya da bunlardan farklı olarak nasıl yorumluyorsunuz?
yağmaların olması bu işin meşruiyetine zarar verir mi? yağmalar, polis aracı yakmalar olmadan mağdurlar seslerini duyurabilir ve bir şeylerin değişmesini sağlayabilirler mi?
siz hangi taraftasınız? ya da bunlardan farklı olarak nasıl yorumluyorsunuz?
yağmaların olması bu işin meşruiyetine zarar verir mi? yağmalar, polis aracı yakmalar olmadan mağdurlar seslerini duyurabilir ve bir şeylerin değişmesini sağlayabilirler mi?
bu dizileri kitapları okuduktan sonra izlesem daha zevk alır mıyım? bir arkadaşım öyle söylemişti american gods için, kitabını oku öyle izle demişti.
gaiman denen arkadaşa biraz önyargılı olduğum için kitaplarını okumadım hiç ama türe hakimiyetimi güçlendirmek için ve dizilerin aldığı yorumlar ilgimi çektiği için bu yola girmeyi düşünüyorum. yani kitapları okuyacağım ama diziyi okuduktan sonraya mı bırakayım yoksa önce okuyayım mı bilemedim. okuyanlar ve izleyenler, ne diyorsunuz?
gaiman denen arkadaşa biraz önyargılı olduğum için kitaplarını okumadım hiç ama türe hakimiyetimi güçlendirmek için ve dizilerin aldığı yorumlar ilgimi çektiği için bu yola girmeyi düşünüyorum. yani kitapları okuyacağım ama diziyi okuduktan sonraya mı bırakayım yoksa önce okuyayım mı bilemedim. okuyanlar ve izleyenler, ne diyorsunuz?
network ürünü almam lazım, evden çalışıyorum ve bir an önce elimde olması gerekiyor. hepsiburada'nın ertesi gün teslim ettiği sistem gibi başka bir site var mı kendi getiren?
5 senedir tanıdığım, eski iş yerimden bir arkadaşım var. Çok iyi niyetli, görgülü ve kendini geliştirmiş bir arkadaş ama benim için fazla duygusal ve şiirsel. Hayat görüşümüz çoğu konuda aynı olsa bile duygusal biri olduğu için yükselerek yaşıyor çoğu şeyi. Bir kitap okuyor bi cümleden etkileniyor, bana atıyor mesela.
Bu adamın istanbul'daki en yakın hissettiği arkadaşı benim. Kültürel, felsefi konularda da benim düşüncelerime ve zevklerime saygı duyar. O yüzden kitaptı filmdi bunları paylaşacak ben varım bitek onun için. Bu yüzden normalde daha yakın olduğum arkadaşlarıma göstermediğim yakınlığı buna gösteriyordum. Karantinadan önce iş güç derken evdeyken konuşmazdık pek, dışarıda buluşurduk. Şimdi o da olmayınca iyice bana sardı bu. Boş olduğumuz neredeyse her an beraber film izleyelim, arıyım laflayalım diyor. Ben o kadar sevmiyorum insanlarla bu kadar iç içe olmayı, sadece onunla da ilgili bi durum değil.
Bu adamı kırmadan beni bu kadar "darlamamasını" nasıl sağlarım?
Bazen ghosting yaparak, bazen geç ve yarım ağızlı cevap vererek bunu çaktırmaya çalışıyorum ama olmuyor. Karantina öncesi kırılırdı böyle yapınca, ben ufak ufak gönlünü alırdım barışırdık. Şimdi ise anlamak istemiyor muhtemelen.
Şimdi bu soruyu başkası sorsa "al karşına anlat" derdim, yapılması gereken şey bu ama yapamam. Üzülür ve tavır koyar, hatta küser bir daha konuşmaz bile belki; öyle alıngan bir tip. 30 yaşında adam doğum gününü unutup ertesi gün kutladım diye trip atar mı ya :/
Ben onu böyle kabul ediyorum çok iyi bir insan ama ilişkimizi biraz daha benim de sıkılmayacağım tarzda yürütmek istiyorum, yoksa soğuyacağım cidden.
Bi akıl verir misiniz, nasıl daha net ama kırmadan çaktırabilirim, yapılabilir mi?
Bu adamın istanbul'daki en yakın hissettiği arkadaşı benim. Kültürel, felsefi konularda da benim düşüncelerime ve zevklerime saygı duyar. O yüzden kitaptı filmdi bunları paylaşacak ben varım bitek onun için. Bu yüzden normalde daha yakın olduğum arkadaşlarıma göstermediğim yakınlığı buna gösteriyordum. Karantinadan önce iş güç derken evdeyken konuşmazdık pek, dışarıda buluşurduk. Şimdi o da olmayınca iyice bana sardı bu. Boş olduğumuz neredeyse her an beraber film izleyelim, arıyım laflayalım diyor. Ben o kadar sevmiyorum insanlarla bu kadar iç içe olmayı, sadece onunla da ilgili bi durum değil.
Bu adamı kırmadan beni bu kadar "darlamamasını" nasıl sağlarım?
Bazen ghosting yaparak, bazen geç ve yarım ağızlı cevap vererek bunu çaktırmaya çalışıyorum ama olmuyor. Karantina öncesi kırılırdı böyle yapınca, ben ufak ufak gönlünü alırdım barışırdık. Şimdi ise anlamak istemiyor muhtemelen.
Şimdi bu soruyu başkası sorsa "al karşına anlat" derdim, yapılması gereken şey bu ama yapamam. Üzülür ve tavır koyar, hatta küser bir daha konuşmaz bile belki; öyle alıngan bir tip. 30 yaşında adam doğum gününü unutup ertesi gün kutladım diye trip atar mı ya :/
Ben onu böyle kabul ediyorum çok iyi bir insan ama ilişkimizi biraz daha benim de sıkılmayacağım tarzda yürütmek istiyorum, yoksa soğuyacağım cidden.
Bi akıl verir misiniz, nasıl daha net ama kırmadan çaktırabilirim, yapılabilir mi?
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.
re.kufar.by
amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı merak ettim.
bi de yerden duvarın yarısına kadar gelen ahşap kaplama geleneği var mesela, yine amerikan suburb evlerinde oluyor; o da dekoratif bir hareket katıyor bence duvara.
acaba amerikanın ahşap evlerini örtmek daha kolay diye mi kullanıyorlar bunu? bizde sıva üstü boya atınca gerek kalmadığını mı düşünmemişler?
re.kufar.by
amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı merak ettim.
bi de yerden duvarın yarısına kadar gelen ahşap kaplama geleneği var mesela, yine amerikan suburb evlerinde oluyor; o da dekoratif bir hareket katıyor bence duvara.
acaba amerikanın ahşap evlerini örtmek daha kolay diye mi kullanıyorlar bunu? bizde sıva üstü boya atınca gerek kalmadığını mı düşünmemişler?
seneler sonra elektro gitar ve amfi alacağım. eskiden forumlardan takip ederdik işi bilen insanlardan ederinde, iyi bakılmış parçalar bulurduk. şimdilerde nerede dönüyor bu iş? sahibinden ve letgo'dan bakıyorum ama nedense güven vermiyorlar. hele ki şu dönemde zırt pırt insanlarla buluşup deneme yapıp sonra beğenmemek, tekrar bakmak hiç sağlıklı değil. siz yakında yaptınız mı böyle bir alışveriş, napalım?
teşekkürler...
teşekkürler...
aramaya inanıyorum, sorgusuz kulu ve elçisyim; sivilce azaltmak için belirli yöntemler her yerde var. ama benim durumum biraz farklı, izin verin açıklayayım...
(edit: hay sıçam çok uzun olmuş, yol yakınken kaçın okumayın. altı üstü bi sivilce zaten; meğer benim canım sıkılmış)
karantinanın 20. gününden itibaren dudak ve burun çevremde sivilceler çıkmaya başladı. aynı bölgede dip dibe onlarca çıkan hastalıklı surat sivilcesi gibi değil de, bir tane ama sarı sarı büyüyenlerden çıkıyor. ilk başlarda tek tekti, sonra bir gecede 3-4 tane olmaya başladılar. genelde 2 ya da 3 gün sonra kendi kendine geçiyor, hiç sıkmıyorum zaten. sıkmak da istemiyorum acıyor dokununca.
benim sorum şu, bu sivilceler daha önce yokken ne oldu da çıkmaya başladılar? hadi değişen şartları bulalım, sonra ben o şartları eksisine döndüreyim ve sivilcem çıkmamaya devam etsin. yani ben bu soruda tedavi değil, önlem arıyorum.
yeme düzenim ilk 2 hafta abur cuburla geçti ama sonra bıraktım. önceden hiç yemiyordum cips çikolata falan, bu yapabilir diyeceğim ama sivilceler basmadan önce bırakmıştım bile. hatta aksine normalde haftada 1 yediğim fast food'u 43 günde 2 veya 3 defa yemişimdir; yani geniş açıdan bakınca normaldekinden daha sağlıklı besleniyorum; o yüzden beslenme kısmını eliyorum.
peki daha önce yemediğim ne yiyorum? yumurtadan olabilir denmişti ama onu da 1 haftadır yemiyorum, hala çıkıyor sivilce.
cilt bakımı yapan bir insan değildim, hala da değilim. karantinadan önce neredeyse her gün duş alıyordum, evdeyken bu azaldı. bununla ilgili olabilir mi diyeceğim ama duşta yüzümü en fazla duş jeliyle yıkıyordum, özel bir müdahalem yoktu. kıçı kırık jelin normalde çıkacak sivilce baskınını engelleyeceğini düşünmüyorum ama bilemedim de pek. zaten normalde yağlı cildim de yoktur pek, kurudur hatta, krem sürerdim kışın her gün.
beslenme ve bakım konusundaki durumlar böyle, başka bir sebep gelmiyor aklıma. aklıma yatan ama etkisine emin olamadığım bir sebep var gerçi. işimin çok yoğun olmasından dolayı gün içerisinde sürekli stres ve telaş içinde olmam ve kapalı kalmanın beni çok bunaltması. bu ruh halinin üzerine çok yoğunlaşmamaya çalışıyorum, hatta bir ara "alıştım galiba" demiştim ama o kısım kabullenme şeklinde gerçekleşti bence; yoksa öncekinden daha huzurlu hissetmiyorum. detay vermeme gerek yok, siz de hissediyorsunuzdur o kapalı kalmış ve boş olma hislerini. sadece, ben çok alışıktım ortam değiştirmeye, stresli ya da üzgün hissettiğimde bir yerlere giderdim maksat içinde bulunduğum ortam değişsin. şimdi ne kadar kötü hissedersem hissedeyim evin içindeyim. sivilcelere sebep buysa yapacak çok bir şey yok buna, bir süre daha idare edeceğiz mecbur. ama bir anda bu kadar sivilce yapar mı stres, üzüntü vs. bilemedim.
demem o ki; benim aklıma gelmeyen bir değişken var bu denklemde ve bunu bulursam sivilcelerim defolur gider gibi geliyor bana. bu noktada benim göremediğim şeyleri görüp bana perspektif kazandıracak siz duyurudaşlarıma danışmayı uygun gördüm. şundan olabilir, bak şunu yanlış yapıyorsun, sen öyle dedin ama şurası da şöyle gibi beyin fırtınalarıyla bence bu işi çözeriz biz.
sonsöz: ben tabii kökten çözüm arıyorum ama gittim şu sivilce kreminden aldım belki işe yarar diye.
s1.thcdn.com
bunun neredeyse aynısını 3-4 sene önce kullanmıştım ve inanılmaz kurutup düşürüyordu sivilceleri. ama aldıktan sonra baktım aynısı değilmiş tam, bilmiyorum ürün mü farklı yoksa yazıları mı değişti.
cdn.suslusozluk.com
neticede 2 gündür sürüyorum ilk linkteki yeni aldığımı, pek bir etkisi yok gibi. öncekini sürdüğüm gibi yanmaya başlardı sivilcenin olduğu yer, bunda o kadar yanmıyor. gerçi bu bir gösterge midir bilemedim...
(edit: hay sıçam çok uzun olmuş, yol yakınken kaçın okumayın. altı üstü bi sivilce zaten; meğer benim canım sıkılmış)
karantinanın 20. gününden itibaren dudak ve burun çevremde sivilceler çıkmaya başladı. aynı bölgede dip dibe onlarca çıkan hastalıklı surat sivilcesi gibi değil de, bir tane ama sarı sarı büyüyenlerden çıkıyor. ilk başlarda tek tekti, sonra bir gecede 3-4 tane olmaya başladılar. genelde 2 ya da 3 gün sonra kendi kendine geçiyor, hiç sıkmıyorum zaten. sıkmak da istemiyorum acıyor dokununca.
benim sorum şu, bu sivilceler daha önce yokken ne oldu da çıkmaya başladılar? hadi değişen şartları bulalım, sonra ben o şartları eksisine döndüreyim ve sivilcem çıkmamaya devam etsin. yani ben bu soruda tedavi değil, önlem arıyorum.
yeme düzenim ilk 2 hafta abur cuburla geçti ama sonra bıraktım. önceden hiç yemiyordum cips çikolata falan, bu yapabilir diyeceğim ama sivilceler basmadan önce bırakmıştım bile. hatta aksine normalde haftada 1 yediğim fast food'u 43 günde 2 veya 3 defa yemişimdir; yani geniş açıdan bakınca normaldekinden daha sağlıklı besleniyorum; o yüzden beslenme kısmını eliyorum.
peki daha önce yemediğim ne yiyorum? yumurtadan olabilir denmişti ama onu da 1 haftadır yemiyorum, hala çıkıyor sivilce.
cilt bakımı yapan bir insan değildim, hala da değilim. karantinadan önce neredeyse her gün duş alıyordum, evdeyken bu azaldı. bununla ilgili olabilir mi diyeceğim ama duşta yüzümü en fazla duş jeliyle yıkıyordum, özel bir müdahalem yoktu. kıçı kırık jelin normalde çıkacak sivilce baskınını engelleyeceğini düşünmüyorum ama bilemedim de pek. zaten normalde yağlı cildim de yoktur pek, kurudur hatta, krem sürerdim kışın her gün.
beslenme ve bakım konusundaki durumlar böyle, başka bir sebep gelmiyor aklıma. aklıma yatan ama etkisine emin olamadığım bir sebep var gerçi. işimin çok yoğun olmasından dolayı gün içerisinde sürekli stres ve telaş içinde olmam ve kapalı kalmanın beni çok bunaltması. bu ruh halinin üzerine çok yoğunlaşmamaya çalışıyorum, hatta bir ara "alıştım galiba" demiştim ama o kısım kabullenme şeklinde gerçekleşti bence; yoksa öncekinden daha huzurlu hissetmiyorum. detay vermeme gerek yok, siz de hissediyorsunuzdur o kapalı kalmış ve boş olma hislerini. sadece, ben çok alışıktım ortam değiştirmeye, stresli ya da üzgün hissettiğimde bir yerlere giderdim maksat içinde bulunduğum ortam değişsin. şimdi ne kadar kötü hissedersem hissedeyim evin içindeyim. sivilcelere sebep buysa yapacak çok bir şey yok buna, bir süre daha idare edeceğiz mecbur. ama bir anda bu kadar sivilce yapar mı stres, üzüntü vs. bilemedim.
demem o ki; benim aklıma gelmeyen bir değişken var bu denklemde ve bunu bulursam sivilcelerim defolur gider gibi geliyor bana. bu noktada benim göremediğim şeyleri görüp bana perspektif kazandıracak siz duyurudaşlarıma danışmayı uygun gördüm. şundan olabilir, bak şunu yanlış yapıyorsun, sen öyle dedin ama şurası da şöyle gibi beyin fırtınalarıyla bence bu işi çözeriz biz.
sonsöz: ben tabii kökten çözüm arıyorum ama gittim şu sivilce kreminden aldım belki işe yarar diye.
s1.thcdn.com
bunun neredeyse aynısını 3-4 sene önce kullanmıştım ve inanılmaz kurutup düşürüyordu sivilceleri. ama aldıktan sonra baktım aynısı değilmiş tam, bilmiyorum ürün mü farklı yoksa yazıları mı değişti.
cdn.suslusozluk.com
neticede 2 gündür sürüyorum ilk linkteki yeni aldığımı, pek bir etkisi yok gibi. öncekini sürdüğüm gibi yanmaya başlardı sivilcenin olduğu yer, bunda o kadar yanmıyor. gerçi bu bir gösterge midir bilemedim...
Öndeki çiçekli olanı soruyorum. Dolmabahçe sarayının ön bahçesinde görmüştüm.
ibb.co
ibb.co
Şu maskeden alan var mı, çok dandik bişey mi? Maskesiz alışverişe gitmek yasak olmuş diyolla.
ibb.co
ibb.co
şirketin pazarlama faaliyetleri doğrultusunda 5 bin parçalık çeşitli ürün, katalog, flyer vs. bastırmamız lazım; işini doğru düzgün yapan, müşterinin beklentisine uygun hareket etmeye çalışan kaliteli bir ozalitçi arıyorum. parası neyse önemli değil, bıktım yeşil rengi sarıya yakın çıkartan saçma baskıcılardan. bu işin en iyileri kimlerdir avrupa yakasında? kendisi getirecekse nerede olduğu da çok önemli değil gerçi...
var mı sizin iş yeriniz için kullandığınız bir yer. ya da ozalitçiler çarşısı gibi bişey var mı?
teşekkürler...
var mı sizin iş yeriniz için kullandığınız bir yer. ya da ozalitçiler çarşısı gibi bişey var mı?
teşekkürler...
çok uzun zamandır şarkı yapmıyor, nedeni var mı, bir yerlerde bununla ilgili bir açıklaması var mı? kendini başka bir hayata mı adadı, noldu?
hepinizin çok ciddi ve kocaman dertlerinin olduğu şu corona günlerinde canınızı kendi minik derdimle sıkmak istedim.
arkadaşlar ben içine süt koyduğumu kahvaltılık gevrekleri kaşıkla doğru düzgün yiyemiyorum. ağzımı açıyorum coco pops'u almak için, kaşıktan süt damlıyor aşağı. öyle minik ağzım da yok, elim kolum da sağlam bin şükür. artık gerizekalı olduğumu düşünücem çünkü düzgün yiyebilmek için tüm dikkatimi oraya vermem gerekiyor.
bu bu kadar zor bişey mi söyleyin lütfen? o süt çok fazla akışkan değil mi, hemen dökülmeye çalışmıyor mu? benim aldığım sütte mi problem var? kaşıklarım mı dandik? nedir ben anlamıyorum yıllardır yemiyordum bu yüzden bu mereti, şimdi evde kalınca alayım dedim allah da kahretsin sakallarım yapış yapış oldu. nalet gitsin yeminle ya.
silicem bu duyuruyu da.
bi bişey söyleyin size de zor geliyor mu?
arkadaşlar ben içine süt koyduğumu kahvaltılık gevrekleri kaşıkla doğru düzgün yiyemiyorum. ağzımı açıyorum coco pops'u almak için, kaşıktan süt damlıyor aşağı. öyle minik ağzım da yok, elim kolum da sağlam bin şükür. artık gerizekalı olduğumu düşünücem çünkü düzgün yiyebilmek için tüm dikkatimi oraya vermem gerekiyor.
bu bu kadar zor bişey mi söyleyin lütfen? o süt çok fazla akışkan değil mi, hemen dökülmeye çalışmıyor mu? benim aldığım sütte mi problem var? kaşıklarım mı dandik? nedir ben anlamıyorum yıllardır yemiyordum bu yüzden bu mereti, şimdi evde kalınca alayım dedim allah da kahretsin sakallarım yapış yapış oldu. nalet gitsin yeminle ya.
silicem bu duyuruyu da.
bi bişey söyleyin size de zor geliyor mu?
böyle bir dönem vardı, bunu bilen üniversiteli bile değildir. profilo tv, baskül ve siyah bisan mountain cat 18 vitesli bisiklet almıştık biz. meydan larousse'ları, sözlükleri de hatırlıyorum.
bir de maket dağıtılırdı kartondan. ben casper'ın hayalet şatosunu yapmıştım günlerce uğraşıp. sonra da bülent amcanın kızı bir gün ben okuldayken bize geldiğinde üstüne atlayıp yıkmıştı, çok ağlamıştım. 50-60 santimlik kocaman bişeydi.
sizler neler almıştınız? duruyor mu hala? bizim profilo tv duruyor hala heheh.
bir de maket dağıtılırdı kartondan. ben casper'ın hayalet şatosunu yapmıştım günlerce uğraşıp. sonra da bülent amcanın kızı bir gün ben okuldayken bize geldiğinde üstüne atlayıp yıkmıştı, çok ağlamıştım. 50-60 santimlik kocaman bişeydi.
sizler neler almıştınız? duruyor mu hala? bizim profilo tv duruyor hala heheh.
bu sokaklarda sürten kitlenin baktığı yerler tv ve gazeteler. takip etmediğim için bilmiyorum, bu mecralarda ciddi ciddi sokağa çıkmayın uyarıları var mı? mesela kamu spotları hazırlanmış mı bunun için? prime time'da 10 dakika dışarı çıkmayın uyarısı içeren kamu spotları yayınlanması gerekmez mi? bu insanlar durumun ciddiyetinin farkında mı cidden? biz kendi çevremizde yaşıyoruz, o yüzden herkes farkında ama umursamıyor diyoruz. a haber'den başka bir şey tüketmeyen amca da bu denli farkında mı işin ciddiyetinin?
Kolay yoldan para bulma trap'çilerinden değil, flow'larıyla harbici rap yapmak için yola çıktı. Arkadaş ortamında çok uzun zamandır yazıyor söylüyordu zaten, biraz destek biraz cesaretlendirme ile ilk kaydını yaptı. Başka kayıtları da vardı bundan önce ama beğenmedi, uğraştı ince ince, shaolin ile piyasaya girmeye karar verdi.
Olumlu ya da olumsuz tüm eleştirilerinizi duymak isteriz, kendisine de göndericem bu yorumları.
Teşekkürler...
youtu.be
Olumlu ya da olumsuz tüm eleştirilerinizi duymak isteriz, kendisine de göndericem bu yorumları.
Teşekkürler...
youtu.be
buradan bir kullanıcı vasıtasıyla abd'den ürün getirticem ama güvenlik konusunda nasıl bir yol izlemeliyim bilemedim. ürünü amazon'dan kartla alıp adresine yönlendirmeyi düşündüm ama ürünü gelince bana vermese vermez. ben "ürünü sen al gelince ben parasını veriyim" desem gelince ben parayı vermeyebilirim diye o düşünebilir.
nedir bu işin iki tarafı da güvenceye alan yolu yordamı, fikir verebilir misiniz? siz olsanız ne yapardınız...
nedir bu işin iki tarafı da güvenceye alan yolu yordamı, fikir verebilir misiniz? siz olsanız ne yapardınız...
ben normalde yumuşatıcı kullanmıyorum ayrıca bir kimyasal sürece daha uğramasın kıyafetlerim diye. ama dün acele ediyordum, deterjan yerine yumuşatıcı almışım, evde deterjan yok. sadece yumuşatıcı ile yıkasam temizlenir mi kıyafetler?
lekeli bişey yok aralarında, günlük giydiğim gömleklerim vs.
hiç mi temizlemez yumuşatıcı, kumaşa zarar verir mi?
lekeli bişey yok aralarında, günlük giydiğim gömleklerim vs.
hiç mi temizlemez yumuşatıcı, kumaşa zarar verir mi?
cıstak cıstak renkli çoraplar peyda oldular ya son zamanlarda, instagram'da sürekli reklamları dönüyor. bir sürü websitesi var ama hangisinin ürünü kaliteli kestiremiyorum. ürün kalitesi dışında kargo iade vs. gibi alışveriş kısımları da soru işareti. bu tarz yerlerden alışveriş yapmış olup önerdiğiniz var mı?
ya da ben "standart olmayan çoraplarımı şuralardan alıyorum" da diyebilirsiniz.
bahsettiğim yerlere bir örnek olsun
www.socksstations.com
dankë...
ya da ben "standart olmayan çoraplarımı şuralardan alıyorum" da diyebilirsiniz.
bahsettiğim yerlere bir örnek olsun
www.socksstations.com
dankë...
bir instagram kullanıcısını takipten çıkmayayım ama hikayesini de görmeyeyim istiyorum; mümkün mü, mümkünse nasıl?
merci...
merci...
rez bilgi düzenleden erkek seçiyorum ama değişmiyor, sorun olur mu? yurt içi uçuş.
örnek cümle
"bu programı biraz kurcalarsam öğrenebileceğimi düşünüyorum"
buradaki kurcalamaktan kastımı anlamışsınızdır, karıştırıp neyin ne olduğunu çözmek anlamında. buna karşı gelen direkt bir kelime ya da tabir var mı ingilizce'de?
danke...
"bu programı biraz kurcalarsam öğrenebileceğimi düşünüyorum"
buradaki kurcalamaktan kastımı anlamışsınızdır, karıştırıp neyin ne olduğunu çözmek anlamında. buna karşı gelen direkt bir kelime ya da tabir var mı ingilizce'de?
danke...
bir arkadaşım var, türkçe'yi güzel konuşuyor ama okuduğunu anlama ve yazma konusunda kendisini geliştirmesi lazım, işinde katkısı olacak. benden kitap önerisi istedi, akıcı olsun ve dili çok ağır olmasın yeter dedi. maceraymış romantikmiş fark etmez, ne olursa okurum diyor.
böyle çok geniş filtrelendirmelerde bocalıyorum, aklıma gelmiyor bir şey. böyle bir arkadaşınız olsa ona hangi kitabı(hangi basımı ile beraber) önerirsiniz? kitabın orijinal dili türkçe olmak zorunda değil bu arada, hatta bence fransız bir yazarın kitabı olsa daha iyi olur diye düşündüm kendi kendime. fikirlerinize ve yönlendirmelerinize açığım.
merci
böyle çok geniş filtrelendirmelerde bocalıyorum, aklıma gelmiyor bir şey. böyle bir arkadaşınız olsa ona hangi kitabı(hangi basımı ile beraber) önerirsiniz? kitabın orijinal dili türkçe olmak zorunda değil bu arada, hatta bence fransız bir yazarın kitabı olsa daha iyi olur diye düşündüm kendi kendime. fikirlerinize ve yönlendirmelerinize açığım.
merci
Decathlon'dakinin kılıfı yok ve kaba duruyor; sırtımda taşıyacağım için istemiyorum öyle.
Mevsim de yaz değil öyle patır patır yok gibi sanki her yerde. Şişli Beşiktaş Beyoğlu Kadıköy civarında direkt gidip alabileceğim bir yer biliyor musunuz?
Koçtaş'ın sitesinde buldum ama mağaza stoklarımızda yok diyor, tekzen de öyle. Bauhaus yakınlarda yok. Başka da gelmiyor aklıma kesin şurada satılır denebilecek yer. Sizin geliyor mu?
Edit: şimdi geldi aklıma, karaköy'deki kutup ayısı gibi kamp malzemeleri satan yerlerde 50-100 liralara bulabilir miyim? Oradakiler profesyonel malzeme gibi geliyor bana, milyorlarca kuruş vermek istemiyorum ayda yılda bir oturacağım şeye.
Mevsim de yaz değil öyle patır patır yok gibi sanki her yerde. Şişli Beşiktaş Beyoğlu Kadıköy civarında direkt gidip alabileceğim bir yer biliyor musunuz?
Koçtaş'ın sitesinde buldum ama mağaza stoklarımızda yok diyor, tekzen de öyle. Bauhaus yakınlarda yok. Başka da gelmiyor aklıma kesin şurada satılır denebilecek yer. Sizin geliyor mu?
Edit: şimdi geldi aklıma, karaköy'deki kutup ayısı gibi kamp malzemeleri satan yerlerde 50-100 liralara bulabilir miyim? Oradakiler profesyonel malzeme gibi geliyor bana, milyorlarca kuruş vermek istemiyorum ayda yılda bir oturacağım şeye.
oyunlarına 200 saat gömmüşümdür, lore'a hakimim diyebilirim ama diziyi beğenmedim. beğenmeme sebebim aslında sadık değil muhabbeti de değil, kitaba göre yapmışlar diziyi zaten.
oyunları kitabı hiç bilmesem de beğenmezdim, çok cheesy duran sahneleri yok mu? witcher-yennefer muhabbetleri, biri konuşurken öbürünün kafasını çevirip uzaklara bakması yeşilçam sahnesi resmen. sonracığıma 6. bölümdeki dağdan geçme sahnesindeki kendini bırakan karakterler. ne oldu niye bıraktı o adam kendini mesela? hadi o bıraktı kadınlar niye bıraktı? çok basit, özenilmemiş sahneler bunlar. her bölümde oluyor bunlardan, buna rağmen sevdiniz mi?
biliyodum böyle olacağını o yüzden biraz hype geçsin diye bekledim, etrafta övenlerin yanında kılçıklık yapmamak için. tırt duruyor yani, bilmem siz ne düşünüyorsunuz...
oyunları kitabı hiç bilmesem de beğenmezdim, çok cheesy duran sahneleri yok mu? witcher-yennefer muhabbetleri, biri konuşurken öbürünün kafasını çevirip uzaklara bakması yeşilçam sahnesi resmen. sonracığıma 6. bölümdeki dağdan geçme sahnesindeki kendini bırakan karakterler. ne oldu niye bıraktı o adam kendini mesela? hadi o bıraktı kadınlar niye bıraktı? çok basit, özenilmemiş sahneler bunlar. her bölümde oluyor bunlardan, buna rağmen sevdiniz mi?
biliyodum böyle olacağını o yüzden biraz hype geçsin diye bekledim, etrafta övenlerin yanında kılçıklık yapmamak için. tırt duruyor yani, bilmem siz ne düşünüyorsunuz...
benimki bozuldu, soğuk sıcak ayarı olan(tuşa basınca soğuk üfleyecek) bir fön makinesine ihtiyacım var. kullanıp memnun kaldığınız varsa paylaşır mısınız?
danke...
danke...
websitesinden alışveriş yapmış olan var mı? stokta görünen ürünü ne kadar sürede ulaştırıyorlar istanbul'da?
bilgisayara bağlamak için hoparlör takımına ihtiyacım var. masam küçük o yüzden 2+1 istiyorum ama 2+0 da olur. tek hoparlör istemiyorum.
logitech'te zibilyon tane model var, birbirine çok yakınlar, ayrım yapamıyorum. bluetooth olmak zorunda değil, onun teknolojisine vereceğim parayı ses kalitesine veririm diyorum. film de izliyorum, müzik de dinliyorum.
dedim ki bir de duyuruya sorayım, ne kullanıyorlar memnunlar mı, ne önerirler.
bütçe en fazla 500 TL gibi düşünün ama pazarlık payı var.
logitech'te zibilyon tane model var, birbirine çok yakınlar, ayrım yapamıyorum. bluetooth olmak zorunda değil, onun teknolojisine vereceğim parayı ses kalitesine veririm diyorum. film de izliyorum, müzik de dinliyorum.
dedim ki bir de duyuruya sorayım, ne kullanıyorlar memnunlar mı, ne önerirler.
bütçe en fazla 500 TL gibi düşünün ama pazarlık payı var.
Alsancak'tayım, yattım uyuyamadım resmen rav rav rav. Gündüz de gözüme takılıyordu da şimdi uykudan edince geldi aklıma sormak.
Belediye niye çözmüyor bu sorunu, çok zor bir şey değil bu garibanlara yuva ayarlamak. İzmirliler şikayetçi değil mi bu durumdan?
Belediye niye çözmüyor bu sorunu, çok zor bir şey değil bu garibanlara yuva ayarlamak. İzmirliler şikayetçi değil mi bu durumdan?
marina diye bir ajans var, romanya vizesine buradan başvuruluyormuş. ben romanya için vize alınca otomatik olarak şengen vizesi mi vermiş oluyorlar?
yoksa başvuru esnasında şengen/sadece romanya vizesi diye mi soruyorlar?
romanya avrupa birliğine dahil bir ülke, o yüzden tıpkı italya'dan vize alınca otomatik şengen almış gibi olduğun için bunda da aynısı geçerli diye düşünmüştüm. daha önce italya'dan vizelerim var ve hep şengen vizesi olarak bahsediliyordu. romanya için siteye vs. baktım ama şengen lafı geçmiyor hiçbir yerde; anlayamadım o yüzden.
yoksa başvuru esnasında şengen/sadece romanya vizesi diye mi soruyorlar?
romanya avrupa birliğine dahil bir ülke, o yüzden tıpkı italya'dan vize alınca otomatik şengen almış gibi olduğun için bunda da aynısı geçerli diye düşünmüştüm. daha önce italya'dan vizelerim var ve hep şengen vizesi olarak bahsediliyordu. romanya için siteye vs. baktım ama şengen lafı geçmiyor hiçbir yerde; anlayamadım o yüzden.
Kent kart mı var ne var bunlarda geçen? Vapur iskelesinde bulabilir miyim?
temizlik istemediğimi söyledim temizlik yapan kadına ama buna rağmen girerler mi? resepsiyonu arayıp para unuttum açıkta odama girmesin kimse desem dikkatleri üzeirme çekmiş olur muyum? ya da arayıp temizlilk istemediğimi resepsiyona mı söylesem direkt?
300 lira falan.
300 lira falan.
çünkü şehir dışındayım ve kimliğimin evde olma ihtimali var. perşembe akşam evde olacağım, o zamana kadar iptal etmesem, kimliğimin evde olmaması durumunda başıma bişey gelir mi? foto çektir sıraya gir harç öde falan; uğraşmak istemiyorum, alınabilir bir risk mi? siz ne yapardınız?
teşekkürler...
teşekkürler...
Önümüzdeki pazartesi-perşembe arası iş için İstanbul'dan İzmir'e geliyorum sizi gidi gavurlar, bana ne öneriyonuz?
Gündüz işteyim bişey yapamam, otelim alsancak'ta. akşamları 7den sonra boşum . Hafta içi akşamları napılır ne edilir? Mekanlar dolu oluyor mu mesela? Hava soğukmuş şu aralar ama haftaya güneşli gösteriyor gündüz için, akşam üşütür mü sokak? Nebliyim işte hafta içi akşamı napıyorsunuz siz orada onları söyleyin.
Gelirken bomba istediler çoktan, nereden alıyım? En iyi kumrucu hangisi?
Gündüz işteyim bişey yapamam, otelim alsancak'ta. akşamları 7den sonra boşum . Hafta içi akşamları napılır ne edilir? Mekanlar dolu oluyor mu mesela? Hava soğukmuş şu aralar ama haftaya güneşli gösteriyor gündüz için, akşam üşütür mü sokak? Nebliyim işte hafta içi akşamı napıyorsunuz siz orada onları söyleyin.
Gelirken bomba istediler çoktan, nereden alıyım? En iyi kumrucu hangisi?
Çıt sesine uyanabilen bir insanım. Uyumadan önce ambalaj açmıştım, odamdaki çöpe buruşturup attım. Çok da uykum var daldım hemen, sonra o ambalajın genişlemesi sonucu çıkan çıtırtıya uyandım resmen. Ama normal uyanış değil, sanki tehlike anında uyuyakalıp şüpheli ses duyan asker gibi dikkat kesilerek. Öyle panik atak bi tip de değilim, evham falan yapmam uyanıkken.
Bu basit bir örnek, mesela uyuduktan 3-4 saat sonra odama sessizce giren insan olursa da uyanıyorum. Rem uykusu denen şey az mı bende, neden böyleyim?
Bu basit bir örnek, mesela uyuduktan 3-4 saat sonra odama sessizce giren insan olursa da uyanıyorum. Rem uykusu denen şey az mı bende, neden böyleyim?
ben hep "ilk fırsatta defolup giderim" diyenlerdendim ama fırsat yaratmak için acele etmiyordum. kariyer planlamamı onun üzerinden şekillendirmeye çalışıyorum, orta-uzun vadede giderim diye düşünüyordum.
geçtiğimiz günlerde önüme çok enteresan ve beklemediğim bir fırsat geldi. iş arkadaşım doğma büyüme fransalı ve strasbourg'da bir süre önce yaptığı yatırımın işletme ruhsatını almaya çalışıyordu. restoran-kafe tarzı, inşaatı iç dizaynı derken toplamında 200 bin euro'ya yakın yatırım yaptığı bir işletme. artık umudu kesmişken bu ruhsat çıktı. eşiyle beraber istanbul'a taşındı 1-2 sene önce ve geri dönmek istemiyor. ama bu ruhsat çıkmışken oradaki yatırımının da ölmesini istemiyor(orada başka işletmeleri de var uzaktan hallediyor ama verim alamıyor). benim hep gitme niyetim olduğunu biliyordu, bu iş de olunca git işlet orayı dedi bana. işveren olarak çalışma izni ev vs. konularında bilgisi var, daha önce bu şekilde işçi çalıştırmış, prosedürleri vs. her şeyi biliyor.
dedim ben pek anlamam bu işlerden, o da "bana güvenilir adam lazım işlerin başında durup az buçuk hesap kitap bilen" dedi; zaten orada bir çevresi ve işleri yapacak elemanları var.
pat diye önüme çıkınca ne yapsam bilemedim. strasbourg küçük ve istanbul'a göre oldukça sakin bir yermiş. aslında severim sakinliği ama ne bileyim, sıkılır mıyım diye düşünüyorum. kimseyi tanımamak, herkesi ardında bırakmak gibi sosyal çekincelerim yok ama konfor alanı aşma konusunda pek hevesli değilimdir genelde. gidip bir sürü prosedürle uğraşmak korkutucu geliyor. işi yapabileceğime inanıyorum ama biraz üşengeçlik biraz da cesaretsizlik yüzünden ne desem bilemedim. inanılmaz bonkör bir adam, o yüzden 3 kuruşa falan çalıştırmaz beni onu biliyorum. beni çok seviyor ve dahası güveniyor. işletme işlerinden geldiği için kimin kime ne maksatlı yaklaştığını da biliyor, benim parasından pulundan dolayı samimiyet kurmadığımın da farkında. buradaki yatırımları konusunda fikir alır, danışır eder. benim de güvendiğim ve yarı yolda bırakmaz dediğim bir insan.
buralardan gitmeye niyeti olanlara soruyorum, böyle bir fırsat çıksa karşınıza ne derdiniz? kulağa nasıl geliyor?
geçtiğimiz günlerde önüme çok enteresan ve beklemediğim bir fırsat geldi. iş arkadaşım doğma büyüme fransalı ve strasbourg'da bir süre önce yaptığı yatırımın işletme ruhsatını almaya çalışıyordu. restoran-kafe tarzı, inşaatı iç dizaynı derken toplamında 200 bin euro'ya yakın yatırım yaptığı bir işletme. artık umudu kesmişken bu ruhsat çıktı. eşiyle beraber istanbul'a taşındı 1-2 sene önce ve geri dönmek istemiyor. ama bu ruhsat çıkmışken oradaki yatırımının da ölmesini istemiyor(orada başka işletmeleri de var uzaktan hallediyor ama verim alamıyor). benim hep gitme niyetim olduğunu biliyordu, bu iş de olunca git işlet orayı dedi bana. işveren olarak çalışma izni ev vs. konularında bilgisi var, daha önce bu şekilde işçi çalıştırmış, prosedürleri vs. her şeyi biliyor.
dedim ben pek anlamam bu işlerden, o da "bana güvenilir adam lazım işlerin başında durup az buçuk hesap kitap bilen" dedi; zaten orada bir çevresi ve işleri yapacak elemanları var.
pat diye önüme çıkınca ne yapsam bilemedim. strasbourg küçük ve istanbul'a göre oldukça sakin bir yermiş. aslında severim sakinliği ama ne bileyim, sıkılır mıyım diye düşünüyorum. kimseyi tanımamak, herkesi ardında bırakmak gibi sosyal çekincelerim yok ama konfor alanı aşma konusunda pek hevesli değilimdir genelde. gidip bir sürü prosedürle uğraşmak korkutucu geliyor. işi yapabileceğime inanıyorum ama biraz üşengeçlik biraz da cesaretsizlik yüzünden ne desem bilemedim. inanılmaz bonkör bir adam, o yüzden 3 kuruşa falan çalıştırmaz beni onu biliyorum. beni çok seviyor ve dahası güveniyor. işletme işlerinden geldiği için kimin kime ne maksatlı yaklaştığını da biliyor, benim parasından pulundan dolayı samimiyet kurmadığımın da farkında. buradaki yatırımları konusunda fikir alır, danışır eder. benim de güvendiğim ve yarı yolda bırakmaz dediğim bir insan.
buralardan gitmeye niyeti olanlara soruyorum, böyle bir fırsat çıksa karşınıza ne derdiniz? kulağa nasıl geliyor?
ayakkabı alma dönemime girdim, bu sıralar işgal edicem akışınızı biraz *-*/
www.boyner.com.tr
alınır mı?
www.boyner.com.tr
alınır mı?
2 saat boşluğum var. Bilmediğim biyer yok burada ama neler çıkıcak merak ediyorum. Atış serbest, güzel ve bilmediğim biyer öneren sürpriz yaparım.
Sadece kapalı ortamda giyeceğim o yüzden kirlenme derdi pek olmayacak. Açık renk bir ayakkabıya ihtiyacım var ama düz beyaz da olsun istemiyorum.
Güzel mi, alayım mı?
www.reebok.com.tr
Güzel mi, alayım mı?
www.reebok.com.tr
aldınız mı bilet, bulabildiniz mi istediğiniz seanslara?
hangi filmlere gidiyor ya da gitmek istiyorsunuz?
hangi filmlere gidiyor ya da gitmek istiyorsunuz?
kendimi bir kahve ilgilisi olarak tanımlarım, ülkedeki üst seviye butik kavurucuların çıkan bütün hasatlarını takip ederim; kendim öğütür kendim demlerim. global piyasaları trendleri de takip ederim, coğrafyalara da hakim olmaya çalışıyorum.
ama bu kahve festivalleri keriz silkeleme organizasyonları gibi geliyor bana. 5 saatlik seans için 80 tl istemişler mesela, ben o paraya yarım kilo kahve alırım diyorum.
önyargı mı benimki, bu festivallere katılmış kahveseverler var mı? tadım harici bir faydası oluyor mu? verimli geçer mi mesela o 5 saat. işi bilen insanlardan bişeyler öğrenebilir miyiz?
teşekkürler...
ama bu kahve festivalleri keriz silkeleme organizasyonları gibi geliyor bana. 5 saatlik seans için 80 tl istemişler mesela, ben o paraya yarım kilo kahve alırım diyorum.
önyargı mı benimki, bu festivallere katılmış kahveseverler var mı? tadım harici bir faydası oluyor mu? verimli geçer mi mesela o 5 saat. işi bilen insanlardan bişeyler öğrenebilir miyiz?
teşekkürler...
minimum tutardan bahsediyorum. mesela az önce kola çekti canım evde çekirdek var diye, sonra dedim ki adamları bir kola için yormayayım. evde de başka ihtiyaç yoktu, abur cubur bişiler daha ekledim. yemiycem onları şimdi ama utandım bir litre kola için çağırmaya.
bakkal hemen çaprazda, 50 metre var ya da yok. sipariş ücreti almıyor ayrıca.
size oluyor mu böyle, gereksiz mi hassasiyet gösteriyorum?
(derdimi tek başına göndermem yanına başka şeyler de sipariş edin)
bakkal hemen çaprazda, 50 metre var ya da yok. sipariş ücreti almıyor ayrıca.
size oluyor mu böyle, gereksiz mi hassasiyet gösteriyorum?
(derdimi tek başına göndermem yanına başka şeyler de sipariş edin)
istanbul olur ankara olur, siroz konusunda uzman olmuş doktor önerebilir misiniz? hastalık sinsi ilerlediği için en ufak ihtimal üzerinde bile duran, işin kurtlarından olsun istiyorum.
şimdiden teşekkürler...
şimdiden teşekkürler...
Cumartesi gidip pazartesi dönme üzerine planımız var, o yüzden üçünü de gezemeyiz. Hatta iki tanesi de zor olucak, o yüzden bitane seçmek lazım.
Lezzet odaklı bir gezi olucak, sizce üçünden hangisi daha tatmin eder? İkimiz de tatlıseveriz o yüzden Antep bi adım önde ama diğerlerine çok hakim değilim, ıskalamak istemiyorum.
Siz olsanız hangisine giderdiniz?
Lezzet odaklı bir gezi olucak, sizce üçünden hangisi daha tatmin eder? İkimiz de tatlıseveriz o yüzden Antep bi adım önde ama diğerlerine çok hakim değilim, ıskalamak istemiyorum.
Siz olsanız hangisine giderdiniz?
mozaik sanatını çok seviyorum, özellikle klasik yunan-bizans dönemi. şu örnek hem estetik olarak hoşuma gitti hem de içinde yazan şeylerin hepsi anlam olarak çok şey ifade ediyor. ne yazıyor orada diyenlere bu cevabı vermek beni tatmin eder. aşırı kafa yorucu aforizmalardan değil; net, mis.
www.instagram.com
kötü mü durur, ne dersiniz? yapması zor mudur ayrıca? yaptıriim mi? hı?
www.instagram.com
kötü mü durur, ne dersiniz? yapması zor mudur ayrıca? yaptıriim mi? hı?
-plajı kum olsun
-orman-ağaçlıkla yan yana olsun
-sessiz sakin olsun
dinlenme tatili istiyorum. aşağıdaki örnekteki gibi kendi plajı olan ve ağaçlar altında bir kompleks arıyorum. otel olur, pansiyon olur, bungalov olur. aşırı konforlu janjanlı bişi olmasına gerek yok, temiz olsun yiyecekleri elle tutulur olsun yeter. diğer kriterleri sağlarsa kum yerine çakıl-taş plaja da razıyım.
burasını kalabalık olduğu için tercih etmedik, böyle göt göte ve çok insan istemiyorum. fikir versin diye paylaştım yine de.
tr.hotels.com
bütçe esnetilebilir ama geceliği bin lira da olmasın.
ben gitmedim ama kuzenim gitmiş, kalmadım ama kapısından baktım gibi yönlendirmeler de işimi görür. şu taraflara bakabilirsin deseniz bile olur hatta, nerelerde otel bakacağımı dahi bilmiyorum çünkü.
çooook teşekkürler...
-orman-ağaçlıkla yan yana olsun
-sessiz sakin olsun
dinlenme tatili istiyorum. aşağıdaki örnekteki gibi kendi plajı olan ve ağaçlar altında bir kompleks arıyorum. otel olur, pansiyon olur, bungalov olur. aşırı konforlu janjanlı bişi olmasına gerek yok, temiz olsun yiyecekleri elle tutulur olsun yeter. diğer kriterleri sağlarsa kum yerine çakıl-taş plaja da razıyım.
burasını kalabalık olduğu için tercih etmedik, böyle göt göte ve çok insan istemiyorum. fikir versin diye paylaştım yine de.
tr.hotels.com
bütçe esnetilebilir ama geceliği bin lira da olmasın.
ben gitmedim ama kuzenim gitmiş, kalmadım ama kapısından baktım gibi yönlendirmeler de işimi görür. şu taraflara bakabilirsin deseniz bile olur hatta, nerelerde otel bakacağımı dahi bilmiyorum çünkü.
çooook teşekkürler...