Çok yakın bir kız arkadaşım evleniyor 1 ay sonra, güzel bir takı almak istiyorum. Standart gelin işi olmasın ki günlük ya da özel günlerde takabilsin istiyorum. Gülaylar, altınbaş gibi sitelere baktım ama hiç estetik bişey göremedim.
Arkadaşım modern bi kadın, 28 yaşında. Şık bişeyler almak istiyorum ama bütçem de çok uçuk değil. 3-4 bandında bişeyler olabilir. Kolye olsun diyorum ama küpeli set falan da olabilir belki.
Hiç anlamıyorum bu işlerden, nerelere bakayım? Özel tasarım yapan yerler falan var mı bildiğiniz?
Arkadaşım modern bi kadın, 28 yaşında. Şık bişeyler almak istiyorum ama bütçem de çok uçuk değil. 3-4 bandında bişeyler olabilir. Kolye olsun diyorum ama küpeli set falan da olabilir belki.
Hiç anlamıyorum bu işlerden, nerelere bakayım? Özel tasarım yapan yerler falan var mı bildiğiniz?
lviv'deki marketlerde mi daha ucuza alkol bulunur, lviv gidiş free shop'ta mı yoksa sabiha geliş free shop'ta mı?
teşekkürler...
teşekkürler...
Her Faslı bilmiyormuş, bir kaç faslı ile görüştüm ancak bilmediklerini söylediler. nereden bulabilirim sizce, her türlü beyin fırtınasına açığım.
teşekkürler...
teşekkürler...
kalabalık operasyon(250 kişi civarı), gerektiğinde mouse değiştirilecek şekilde help desk görevi, active directory-exchange server temelli, temel network konularına hakim, MySQL, XML, VoIP, Symantec Backup Exec, Load-Balancing, Server-Clustering'e aşina, akıcı ingilizce konuşan bir it'cinin ortalama maaşı nedir, ne olmalıdır?
uzman seviyesi title, 2 senelik tecrübe diyelim.
teşekkürler...
uzman seviyesi title, 2 senelik tecrübe diyelim.
teşekkürler...
iki semtten en az birini yaşanır görenlere soruyorum; hangisinde yaşamak isterdiniz, neden?
teşekkürler...
teşekkürler...
normalde kat kat giyinip yatağa gömülürdüm ve donum sırılsıklam olana kadar terlerdim, o şekilde 1-2 saat sızardım ve uyandığımda ateşim büyük oranda düşmüş olurdu. aynısını yaptım ama bu sefer düşmedi.
parol ve nurofen alıyorum dün akşamdan beri, acaba onlar ateşimi baskıladı diye mi bu terleme işi işe yaramadı? şimdi vücudu soğutarak ateş düşürme taktiğini mi denesem? normalde bi terleme ile düşerdi çünkü ateşim.
parol ve nurofen alıyorum dün akşamdan beri, acaba onlar ateşimi baskıladı diye mi bu terleme işi işe yaramadı? şimdi vücudu soğutarak ateş düşürme taktiğini mi denesem? normalde bi terleme ile düşerdi çünkü ateşim.
www.star.com.tr
t24.com.tr
kira artışı normalde üfe'ye göre oluyorken 2019'da tüfe'ye göre düzenlenmiş. bu tip haberlerde bulamadım kaynak, resmi gazetede mi yayınlanıyor, nerededir bu güncellemenin resmi açıklaması?
yeni ekonomik programın sunumunu buldum ama bunun resmi yürürlüğe girdiğine dair bir belge arıyorum.
www.bumko.gov.tr
t24.com.tr
kira artışı normalde üfe'ye göre oluyorken 2019'da tüfe'ye göre düzenlenmiş. bu tip haberlerde bulamadım kaynak, resmi gazetede mi yayınlanıyor, nerededir bu güncellemenin resmi açıklaması?
yeni ekonomik programın sunumunu buldum ama bunun resmi yürürlüğe girdiğine dair bir belge arıyorum.
www.bumko.gov.tr
Başlıktaki keywordlerle aradım ama bulamadım. Dünya liderleri zirvesi gibi bişey, Berlusconi falan da direkt vardı sanırım. Meşhur umut sarıkaya detaycılığında çizilmiş bir karikatürdü. Köşkün bahçesinde geçiyordu yanılmıyorsam.
Yardımcı olabilir misiniz?
Yardımcı olabilir misiniz?
ekşi bozdukça engellediğim yazarların entry'lerinin bir başlığın en beğenilenlerinden olma durumu da arttı. ben bu tek hücrelilerden uzaklaşmak istedikçe diğer tek hücreliler yüzünden bir de en beğenilenlerde karşıma çıkıyorlar.
yok mu şöyle bir eklenti, engellediğim yazarların yazdıklarını hiçbir istisna olmadan okumayabileyim?
yok mu şöyle bir eklenti, engellediğim yazarların yazdıklarını hiçbir istisna olmadan okumayabileyim?
frivolity.
duyduysanız nerede duydunuz, gördünüz; hatırlıyor musunuz?
teşekkürler.
duyduysanız nerede duydunuz, gördünüz; hatırlıyor musunuz?
teşekkürler.
233 milyon tekil ziyaretçi diyor, bunu "herkes pc, telefon ve iş bilgisayarı kullanıyor o yüzden bölü 3" diye hesaplasak bile 77 milyon ediyor. ülkedeki hanelerin %80'inin internete erişimi varmış, son nüfus verileri 79 milyon kişi diyor; %80'i 63 milyon kişi yapar. bu kişilerin hepsi ekşi'yi biliyor olamaz, %75'i desek bile ekşinin bilinirliğinin çok fazla olduğunu göstermiyor mu?
ki bu da 47 milyon kişi demek. yurt dışında 6 milyon türk yaşıyormuş, bunun en fazla 5 milyonu ekşi'ye giriyor olsa, toplam 77 milyonun 72 milyonu türkiye'den bağlanıyor anlamına geliyor. internete erişen birey sayısının 60-70 milyon kişi olduğunu düşünürsek internete giren herkes ekşi'ye giriyor olmalı.
bu imkansız tabii. bana kalsa internet kullanan türklerin en fazla yarısı ekşi'ye giriyordur derim; bu da 30 milyon yapar en fazla.
bu hesapta bir sorun var ama nerede? en başta verdiğim sayılara bakınca herkesin 6 farklı cihazdan bağlanması mantık düzenine oturuyor ama herkesin 6 cihazdan girmesi de çok fazla değil mi?
hata paylarını(tarayıcısının çerezlerini silenler mesela, bu da çok azdır) görmezden gelicek kadar fark var bence; hesabımda neresi yanlış?
eksisozluk.com
mesai bitimine doğru yavaştan tatil havasına girmiş gizli işsiz Bruce bildirdi...
ki bu da 47 milyon kişi demek. yurt dışında 6 milyon türk yaşıyormuş, bunun en fazla 5 milyonu ekşi'ye giriyor olsa, toplam 77 milyonun 72 milyonu türkiye'den bağlanıyor anlamına geliyor. internete erişen birey sayısının 60-70 milyon kişi olduğunu düşünürsek internete giren herkes ekşi'ye giriyor olmalı.
bu imkansız tabii. bana kalsa internet kullanan türklerin en fazla yarısı ekşi'ye giriyordur derim; bu da 30 milyon yapar en fazla.
bu hesapta bir sorun var ama nerede? en başta verdiğim sayılara bakınca herkesin 6 farklı cihazdan bağlanması mantık düzenine oturuyor ama herkesin 6 cihazdan girmesi de çok fazla değil mi?
hata paylarını(tarayıcısının çerezlerini silenler mesela, bu da çok azdır) görmezden gelicek kadar fark var bence; hesabımda neresi yanlış?
eksisozluk.com
mesai bitimine doğru yavaştan tatil havasına girmiş gizli işsiz Bruce bildirdi...
ya buna ya da counterpart'a başlayacağım ama expanse daha önde gibi. dizinin en güçlü ve en zayıf yönleri nedir sizce? spoilersız yorumlarınızı bekliyorum, teşekkürler...
direkt olarak mesleki eğitim olabilir, ingilizce olabilir, kişisel gelişim olabilir. iş yeriniz size böyle bir olanak sağlıyor mu düzenli olarak? ya da ayda yılda bir bir eğitimi gözünüze kestirdiniz ve müdürünüze söylediniz, eğitimi almanız konusunda üst yönetimden talepte bulunur mu?
ücretli ya da ücretsiz, fark etmez. ücretini şirketin karşıladığı durumlar varsa belirtebilirsiniz ya da eğitim ücretsizdir, iş yeriniz mesai saatlerinde olan bu eğitime katılmanız için size izin verir. mevcut senaryo neyse onu belirtebilirsiniz.
teşekkürler...
ücretli ya da ücretsiz, fark etmez. ücretini şirketin karşıladığı durumlar varsa belirtebilirsiniz ya da eğitim ücretsizdir, iş yeriniz mesai saatlerinde olan bu eğitime katılmanız için size izin verir. mevcut senaryo neyse onu belirtebilirsiniz.
teşekkürler...
şurada biz bize anonimiz, çekinmeyin söyleyin; evde otururken can sıkıntısından dakikalarca selfie çekiyor musunuz? böyle pozlar deneyip saçı başı düzeltip 10-15 kare çekmeler falan. hı?
cevap evetse; bunu yaparken komik göründüğünüzü düşünüyor musunuz? bu halde birini dışarıdan izliyor olduğunuzu düşününce komik bir görüntü oluşuyor mu sizce?
cevap evetse; bunu yaparken komik göründüğünüzü düşünüyor musunuz? bu halde birini dışarıdan izliyor olduğunuzu düşününce komik bir görüntü oluşuyor mu sizce?
Genelde gizlediğiniz kişi mi ortaya çıkıyor yoksa normalde yapmayacağınız şeyleri mi yapıyorsunuz?
Aynı şey gibi ama farklı. Sarhoşken yaptığınız şeyler aslında hoşunuza gidiyorsa ilki, gitmiyorsa ikincisi.
Ben sarhoşum mesela şu anda, normalde de saçmalarım ama içince daha da saçmalıyor oluyorum umarsızca.
Sizde durum ne?
Aynı şey gibi ama farklı. Sarhoşken yaptığınız şeyler aslında hoşunuza gidiyorsa ilki, gitmiyorsa ikincisi.
Ben sarhoşum mesela şu anda, normalde de saçmalarım ama içince daha da saçmalıyor oluyorum umarsızca.
Sizde durum ne?
Vatdıfaklardayım şu anda, akp ile hiçbir ilişkim yok ama bu akşam kapıya gelip çiçek getirmişler doğum günümü kutlamak için, bi de fotoğraf çektirmek istemişler. Bunlar nereden buluyor benim bilgilerimi, bu sene cayır cayır bağrılmadı mı kişisel verileri koruma kanunu diye? Ben bu bilgilerimin belediye başkan adaylarıyla paylaşılmasını onaylamadım?
Nereden bulduğu belli de, ben bunu şikayet etmek istiyorum? Cimer mimer, kime kimi şikayet ediyorum evet doğru haklısınız da, yasal bi dayanağım olabilir mi? En azından canlarını sıkayım, bi dayanağım olsun istiyorum. Ne yapabilirim?
Ah ben evdeyken getirseydi de ağzına soksaydım o çiçeği. Bi de utanmadan adımı falan yazıp kart doldurmuşlar. Teallam.
Nereden bulduğu belli de, ben bunu şikayet etmek istiyorum? Cimer mimer, kime kimi şikayet ediyorum evet doğru haklısınız da, yasal bi dayanağım olabilir mi? En azından canlarını sıkayım, bi dayanağım olsun istiyorum. Ne yapabilirim?
Ah ben evdeyken getirseydi de ağzına soksaydım o çiçeği. Bi de utanmadan adımı falan yazıp kart doldurmuşlar. Teallam.
bu bir vicdan sorusudur!
10 gün sonra işten ayrılıyorum, yeni bir iş buldum. gidişimi pek beklemiyorlardı, birim müdürüm sağ olsun daha iyi yere daha iyi şartlarda gideceğim için sıkıntı çıkartmadı ama şirket içinde benden başkasının yapmadığı ve benden sonra da kolay kolay yapamayacağı raporlamalar, planlamalar, sunumlar vb. var(benden başka kimse yapmıyor çünkü, nasıl yapılacağını bilen yok). ve tüm bu işyükü belirli bir süre genel müdür'e kalacak ve bu yüzden gidişim hiç işine gelmedi; söylediğinde kızmış birim müdürüme defolsun gitsin falan demiş.
gidişime yakın hop diye merkez ofisten bir raporlama ve önümüzdeki sene için planlama geldi, son teslim tarihi de 1-2 hafta. inanılmaz detaylı ve şu ana kadar her sene ve düzenli yapılanın 2-3 katı kapsamlı bir çalışma; birim müdürleriyle tek tek iletişime geçip hepsiyle oturup hazırlamam gereken şeyler. normal şartlarda yapardım gocunmadan ama zaten iş devri yüzünden yoğunum, artı ay sonu zaten normal yoğunluk var, bi de bu iş gelince iyice nevrim dönecek. acaba ayak sürüsem mi diyorum; şırfıntıya iyice uyuz oldum çünkü.
hak ettiğinden düşük maaşa çalışan ve üst yönetim tarafından değeri bilinmeyen bir çalışandım 3 sene boyunca. ünvan almak için, eve yakın, çalışma ortamı rahat ve aldığım para yetiyor diye devam ettim ama bir atılım yapmam gerekiyordu artık.
neyse işte, altyapıyı da verdim ki "siktir et yapma" diyin. öyle yaparsam mevcut müdürüme de biraz ayıp olacak ama onun da itlikleri olmadı değil. sizce ne yapayım? elimden geldiğince yapıp teslim ediyim mi yoksa sallayayım mı?
teşekkürler...
10 gün sonra işten ayrılıyorum, yeni bir iş buldum. gidişimi pek beklemiyorlardı, birim müdürüm sağ olsun daha iyi yere daha iyi şartlarda gideceğim için sıkıntı çıkartmadı ama şirket içinde benden başkasının yapmadığı ve benden sonra da kolay kolay yapamayacağı raporlamalar, planlamalar, sunumlar vb. var(benden başka kimse yapmıyor çünkü, nasıl yapılacağını bilen yok). ve tüm bu işyükü belirli bir süre genel müdür'e kalacak ve bu yüzden gidişim hiç işine gelmedi; söylediğinde kızmış birim müdürüme defolsun gitsin falan demiş.
gidişime yakın hop diye merkez ofisten bir raporlama ve önümüzdeki sene için planlama geldi, son teslim tarihi de 1-2 hafta. inanılmaz detaylı ve şu ana kadar her sene ve düzenli yapılanın 2-3 katı kapsamlı bir çalışma; birim müdürleriyle tek tek iletişime geçip hepsiyle oturup hazırlamam gereken şeyler. normal şartlarda yapardım gocunmadan ama zaten iş devri yüzünden yoğunum, artı ay sonu zaten normal yoğunluk var, bi de bu iş gelince iyice nevrim dönecek. acaba ayak sürüsem mi diyorum; şırfıntıya iyice uyuz oldum çünkü.
hak ettiğinden düşük maaşa çalışan ve üst yönetim tarafından değeri bilinmeyen bir çalışandım 3 sene boyunca. ünvan almak için, eve yakın, çalışma ortamı rahat ve aldığım para yetiyor diye devam ettim ama bir atılım yapmam gerekiyordu artık.
neyse işte, altyapıyı da verdim ki "siktir et yapma" diyin. öyle yaparsam mevcut müdürüme de biraz ayıp olacak ama onun da itlikleri olmadı değil. sizce ne yapayım? elimden geldiğince yapıp teslim ediyim mi yoksa sallayayım mı?
teşekkürler...
Eda , Ece ve Naz aynı apartmanda oturmaktadır. Naz yeni tanıştığı Eda ve Ece'yi evine davet eder. Eda ve Ece daveti kabul edip daire numarasını sorar. Naz:
"Kapı numaram şu 10 sayıdan biri ; 43, 45, 36, 39, 23, 24, 26, 14, 15, 10. Birinize sadece ilk rakamı , diğerinize de sadece ikinci rakamı söyleyeceğim"
Eda'nın kulağına kapı numarasının ilk rakamını, Ece'nin kulağına kapı numarasının ikinci rakamını söyledikten sonra Eda ile Ece arasında şu konuşma geçer ;
Eda: Naz'ın kapı numarasını bilmiyorum , Ece'de bilmiyor.
Ece: Haklısın bilmiyordum, ama artık biliyorum.
Eda: Artık bende biliyorum.
Buna göre Naz'ın kapı numarası kaçtır?
ben bir yol çizdim ama emin değilim. benim asıl merak ettiğim birbirlerinin bilmediklerini öğrendiklerinde hangi daire olduğuna nasıl karar verdiler? eda ece'nin neyi bilmediğini nereden bildi de onun bilmemesi onun bilmesine sebep oldu?(hönk?!)
benim bir cevabım var ama cevaplar geldikten sonra yazacağım.
"Kapı numaram şu 10 sayıdan biri ; 43, 45, 36, 39, 23, 24, 26, 14, 15, 10. Birinize sadece ilk rakamı , diğerinize de sadece ikinci rakamı söyleyeceğim"
Eda'nın kulağına kapı numarasının ilk rakamını, Ece'nin kulağına kapı numarasının ikinci rakamını söyledikten sonra Eda ile Ece arasında şu konuşma geçer ;
Eda: Naz'ın kapı numarasını bilmiyorum , Ece'de bilmiyor.
Ece: Haklısın bilmiyordum, ama artık biliyorum.
Eda: Artık bende biliyorum.
Buna göre Naz'ın kapı numarası kaçtır?
ben bir yol çizdim ama emin değilim. benim asıl merak ettiğim birbirlerinin bilmediklerini öğrendiklerinde hangi daire olduğuna nasıl karar verdiler? eda ece'nin neyi bilmediğini nereden bildi de onun bilmemesi onun bilmesine sebep oldu?(hönk?!)
benim bir cevabım var ama cevaplar geldikten sonra yazacağım.
hep sözlükte mi açılacak, buranın ne eksiği var?
dün alışveriş yaptım, bugün tedarik edilemiyor diye iptal etmişler. mağaza resmi mağaza, koskoca north face'in elinde ürün mü kalmadı diye cırladım müşteri hizmetlerine, şikayet kaydı aldık size dönülecek 2 günde dedi.
bundan bir şey çıkar mı? hem indirim kuponu veriyorlar hem de kullanıp ucuza getirince satmaktan vazgeçiyorlar; yok öyle yağma. aynı gün iptal etseler neyse diyeceğim. taksitle aldım, ertesi gün iptal ettikleri için tutar provizyondan çıktı. haliyle ücret iadesi da taksitli olacak, olan kart limitime oldu. yapabileceğim başka bir şey var mı?
teşekkürler...
dün alışveriş yaptım, bugün tedarik edilemiyor diye iptal etmişler. mağaza resmi mağaza, koskoca north face'in elinde ürün mü kalmadı diye cırladım müşteri hizmetlerine, şikayet kaydı aldık size dönülecek 2 günde dedi.
bundan bir şey çıkar mı? hem indirim kuponu veriyorlar hem de kullanıp ucuza getirince satmaktan vazgeçiyorlar; yok öyle yağma. aynı gün iptal etseler neyse diyeceğim. taksitle aldım, ertesi gün iptal ettikleri için tutar provizyondan çıktı. haliyle ücret iadesi da taksitli olacak, olan kart limitime oldu. yapabileceğim başka bir şey var mı?
teşekkürler...
www.trendyol.com
normalde böyle renkli giyinmem pek, giydiğim tek sarı gs formasındaki sarıdır ki o da tam sarı değil aslında ehi ehi gülüşmeler...
bu montun tarzını da sevdim, sarısının hardal tonunu da. bence giyilir, sizce?
normalde böyle renkli giyinmem pek, giydiğim tek sarı gs formasındaki sarıdır ki o da tam sarı değil aslında ehi ehi gülüşmeler...
bu montun tarzını da sevdim, sarısının hardal tonunu da. bence giyilir, sizce?
ağır montlardan nefret ediyorum, bazen çıkarıp elimde taşımam gerekebiliyor ve eziyete dönüşüyor. haliyle hafif olsun istiyorum ama sıcak da tutsun istiyorum. kaz tüyü montlar bu konuda başarılı ancak kaz veya ördek tüyü mont giymek istemiyorum. alternatiflerim nelerdir, var mı "şu çeşit bi kumaş var, şu çeşit bir malzeme var" diyeceğiniz bir şey. ya da direkt marka/model de önerebilirsiniz sıcak tutan. bütçe çok önemli değil, neticede 2 bin liralık profesyonel everest tırmanıcısı montu önermezsiniz ben size güveniyorum. teşekkür ederim...
2-3 hafta önce bir bardak gördüm orada, klasik büyük starbucks bardağı formunda ama porselen. kapağı yoktu diye hatırlıyorum ama çok emin değilim. başka 4-5 şubeye baktım ama hiç göremedim, yolu düşen olursa benim için bakabilir mi; oradaysa almaya gideceğim.
zahmet olucak ama çok teşekkür ederim şimdiden.
şube budur bu arada
goo.gl
zahmet olucak ama çok teşekkür ederim şimdiden.
şube budur bu arada
goo.gl
soru basit, bu soruya evet cevabı verecek olanlar "hayatımda kimsenin beni kıskandığını düşünmedim" diyenler olmalı.
nispeten başarılı bir insan profiline sahip biri olarak(okul, iş, sosyal hayat vs.) hayatım boyunca kimsenin beni kıskandığını düşünmedim. ne biri bana hasetle ve düşmanca yaklaştı ne de birilerinin arkamdan konuştuğunu duydum. içten içe kıskanıp bunu çaktırmamaya çalışana da rastlamadım, kuyumu kazana da. düşününce kıskanılacak bir yönüm yok çünkü, bir insanın beni kıskanmak için bir sebebi olmaz eğer ruh hastası değilse. ben mi "şanslı" kesimdenim yoksa sizi de kıskanan olmadı mı?
bir yandan kıskanç insanların etrafta olduğunu biliyorum, birilerini kıskanan insanlar gördüm çünkü. öte yandan bir insanın "x beni kıskanıyor" demesini biraz kibirli buluyorum. aslında tam kibir de değil, kendini fazla önemsemiş diyebiliriz.
bu açıdan bakınca bir eşitlik olması lazım, birileri kıskanıyorken birilerinin de kıskanılıyor olması lazım. e peki kıskanılıyorum diyeni "biraz şey" buluyorsak nasıl çıkıcaz bu işin içinden?
ben çıkamıyorum, kendimle çelişiyorum hatta sanırım. belki netleşirim diye fikirlerinizi merak ettim, teşekkürler...
nispeten başarılı bir insan profiline sahip biri olarak(okul, iş, sosyal hayat vs.) hayatım boyunca kimsenin beni kıskandığını düşünmedim. ne biri bana hasetle ve düşmanca yaklaştı ne de birilerinin arkamdan konuştuğunu duydum. içten içe kıskanıp bunu çaktırmamaya çalışana da rastlamadım, kuyumu kazana da. düşününce kıskanılacak bir yönüm yok çünkü, bir insanın beni kıskanmak için bir sebebi olmaz eğer ruh hastası değilse. ben mi "şanslı" kesimdenim yoksa sizi de kıskanan olmadı mı?
bir yandan kıskanç insanların etrafta olduğunu biliyorum, birilerini kıskanan insanlar gördüm çünkü. öte yandan bir insanın "x beni kıskanıyor" demesini biraz kibirli buluyorum. aslında tam kibir de değil, kendini fazla önemsemiş diyebiliriz.
bu açıdan bakınca bir eşitlik olması lazım, birileri kıskanıyorken birilerinin de kıskanılıyor olması lazım. e peki kıskanılıyorum diyeni "biraz şey" buluyorsak nasıl çıkıcaz bu işin içinden?
ben çıkamıyorum, kendimle çelişiyorum hatta sanırım. belki netleşirim diye fikirlerinizi merak ettim, teşekkürler...
vakit kısıtınız yok diyelim, yapmaktan hoşlandığınız bir şeyi düşünün. favori kitabı okumak, diziyi izlemek, oyun oynamak gibi... bir oturuşta kesintisiz ne kadar süre o eyleme devam edebiliyorsunuz? mesela bir kitaba dalınca 4 saat okuyorum diyen var mı? ya da binge ettiğiniz diziyi arada başka şeylerle ilgilenmeden kaç bölüm üst üste izleyebiliyorsunuz? ya da bilgisayar oyunu diyelim, kaç saat oynayabiliyorsunuz?
teşekkürler...
teşekkürler...
nevizade'dekinden bahsediyorum, eskiden ne güzel müzikler çalardı. hala öyle mi, yakınlarda gitmiş olan var mı? birazdan gitmeyi düşünüyorum, gündüzleri hepten mi boş onu da merak ederim.
gerçek baklavayı mı yoksa içine ceviz konma gafleti gösterileni mi seviyorsunuz?
cevizli sevenlere ek soru, bunu halka açık yerde yerken utanmıyor musunuz?
cevizli sevenlere ek soru, bunu halka açık yerde yerken utanmıyor musunuz?
geçen ortamda mirc konusu açılınca aklıma geldi, zurna'da buzlar prensi nick'li ünlü bir kullanıcı vardı diye hatırladım ama etrafımdakiler hatırlamadı. siz hatırlıyor musunuz? başka kanalda mıydı yoksa, ya da tamamen karıştırdım mı bilmiyorum. ünlü bir tipti, "voo buzlar prensi yazdıı" diyorduk, o yüzden bilirsiniz belki dedim.
önceki sorulanlara baktığımı belirtme ihtiyacı duydum çünkü sürekli bedelli sorusu görmenin sinir bozucu olduğunu kabul ediyorum ama bulamadım benzer tarzda bir soru.
tecilim var, bozdurmak için ya kütükteki şubeye gitmem lazımmış ya da buradan başvurup iletişime geçmelerini beklemem lazımmış. kütük ilimde randevu bulabildim perşembeye ama bana yakın yerlerde yok. oraya giderim tek seferde hem tecil bozdurur hem başvuruyu tamamlarım diye düşündüm. işten izin almam lazım ve ay sonu olduğu için yoğunum, tek günde her şeyi tamamlamam lazım. diyelim ben gittim perşembe günü başka ildeki kütük şubesine, parayı yatırmış olmam ve gerekli evrakları götürmüş olmam durumunda tek günde halledebilirim dimi bütün işlemleri? evrak tamamlanması ve dekontlar haricinde çıkabilecek aksilikleri merak ediyorum, nelerdir? muayene işi varmış onun ne zaman yapılacağını tam anlamadım ama sonraki iş sanırım o. onu da 3 kasım'a kadar mı halletmem lazım?
eğer 2 güne sarkacaksa burada da 2 günde halledebilirim, gitmeme gerek yok; sanırım buradaki şubenin oradaki şubeyle iletişime geçip tecili bozması yarım ile 1 gün sürebiliyormuş. aksilik çıkma ihtimali çok azsa gideceğim. tabii bir de şu sorum var, orada gittim işlemi başlattım ama bir sebepten bitmedi, işlemin devamı için yine o şubeye mi gitmem lazım? kalanı istanbul'a dönünce yaptırsam olur mu?
kısacası tek günde halletmem lazım ve %90 ihtimalle halledebileceksem başka ildeki kütük şubesine gidicem. sizce ne yapmam en mantıklısı olur? yardımlarınız için teşekkür ederim...
tecilim var, bozdurmak için ya kütükteki şubeye gitmem lazımmış ya da buradan başvurup iletişime geçmelerini beklemem lazımmış. kütük ilimde randevu bulabildim perşembeye ama bana yakın yerlerde yok. oraya giderim tek seferde hem tecil bozdurur hem başvuruyu tamamlarım diye düşündüm. işten izin almam lazım ve ay sonu olduğu için yoğunum, tek günde her şeyi tamamlamam lazım. diyelim ben gittim perşembe günü başka ildeki kütük şubesine, parayı yatırmış olmam ve gerekli evrakları götürmüş olmam durumunda tek günde halledebilirim dimi bütün işlemleri? evrak tamamlanması ve dekontlar haricinde çıkabilecek aksilikleri merak ediyorum, nelerdir? muayene işi varmış onun ne zaman yapılacağını tam anlamadım ama sonraki iş sanırım o. onu da 3 kasım'a kadar mı halletmem lazım?
eğer 2 güne sarkacaksa burada da 2 günde halledebilirim, gitmeme gerek yok; sanırım buradaki şubenin oradaki şubeyle iletişime geçip tecili bozması yarım ile 1 gün sürebiliyormuş. aksilik çıkma ihtimali çok azsa gideceğim. tabii bir de şu sorum var, orada gittim işlemi başlattım ama bir sebepten bitmedi, işlemin devamı için yine o şubeye mi gitmem lazım? kalanı istanbul'a dönünce yaptırsam olur mu?
kısacası tek günde halletmem lazım ve %90 ihtimalle halledebileceksem başka ildeki kütük şubesine gidicem. sizce ne yapmam en mantıklısı olur? yardımlarınız için teşekkür ederim...
Üst üste 3. oldu, artık kendimden şüphe eder hale geldim.
Yeni tanışılan kadınlar dedi bunu, "ayh sen çok kazanovasındır hahayt" şeklinde. 2siyle flört amaçlı tanışıldı, biriyle rastgele. Tamam ağzım laf yapar, flörtöz konuşana karşılığını da veririm ama ne kazanova bir tipim var ne de kazanova olacak azmim; bunu söyleyenlerin hiç birine yaldır yaldır koşmadım.
Çok cinsiyetçi bir yaklaşım değil mi bu, her seksi kadını hafifmeşrep sanmakla aynı şey değil mi? Ben bu özelliğimi illa ki itlik serserilik amaçlı mı kullanıyor olmalıyım, rahatsız edici bir bakış açısı değil mi bu?
Ağzı laf yapan, "şeytan tüylü" erkekler sizde "bu çok kazanovadır" intibası oluşturuyor mu?
Yeni tanışılan kadınlar dedi bunu, "ayh sen çok kazanovasındır hahayt" şeklinde. 2siyle flört amaçlı tanışıldı, biriyle rastgele. Tamam ağzım laf yapar, flörtöz konuşana karşılığını da veririm ama ne kazanova bir tipim var ne de kazanova olacak azmim; bunu söyleyenlerin hiç birine yaldır yaldır koşmadım.
Çok cinsiyetçi bir yaklaşım değil mi bu, her seksi kadını hafifmeşrep sanmakla aynı şey değil mi? Ben bu özelliğimi illa ki itlik serserilik amaçlı mı kullanıyor olmalıyım, rahatsız edici bir bakış açısı değil mi bu?
Ağzı laf yapan, "şeytan tüylü" erkekler sizde "bu çok kazanovadır" intibası oluşturuyor mu?
yeni tanıştığım trakyalı biri bayır kelimesini kullandığımı duyunca şaşırdı, genelde bizim oralardan olmayanlar yokuş derler, istanbullu arkadaşlarım hep yokuş kullanır, senin trakya ile alakan yok bayır niye diyorsun dedi. ben hiç farkında değildim bu ayrımın, trakya ile hiç alakam yok ama bayır kelimesini etrafımda duyup öğrenmişimdir diye düşünüyorum.
böyle bir ayrım var mı cidden? genel olarak yokuş mu kullanılıyor "istanbul türkçesinde"? benim dikkatimi çekmedi hiç.
böyle bir ayrım var mı cidden? genel olarak yokuş mu kullanılıyor "istanbul türkçesinde"? benim dikkatimi çekmedi hiç.
black orchid kadın parfümü ama erkekler de kullanıyormuş çok, denedim beğendim zaten. ama bleu de chanel'i de beğendim. benzer tarzları yok ama sizin fikrinizi merak ettim; sizce hangisi daha güzel?
www.fragrantica.com
www.fragrantica.com
www.fragrantica.com
www.fragrantica.com
youtube tutorial'ları izlemekten fazlasını sunuyor mu bu online kurslar? işleyişle ilgili hiçbir fikrim yok, o yüzden bişey hayal edemiyorum. siz alıp faydasını gördünüz mü? hangi alandakiler daha verimli oluyor mesela?
Manitacılık uygulamalarında takılıyorum şu sıralar, aradığı erkeğin zeki olmasını istediğini profiline yazan ve eşleştiğim neredeyse tüm kadınlar benden bile zeki olmuyorlar. Güzellikle alakası yok bunun, güzeli de isteyebiliyor çirkini de. Tamamdır bi challenge yapalım diyorsun, böyle ironiler kelime oyunları witty bişeyler yapıyorsun anlamıyor ehi ehi diyip kalıyor. "Benimkini anlamıyon, doğru düzgün bi zeki bulsan iletişim kuramıycan lo " diyesim geliyor ama demiyorum.
Bunu nasıl açıklarsınız? İnsan kendinde olmayanı mı arar? Ben öyle düşünmüyorum ama peki kendinde olmayanı aramayı da kabul edebilir miyiz? Şey gibi bişey mi bu, gitar çalmayı bilmiyorsun ama sırf sahip olmuş olmak için amerikan telecaster istiyorsun...
Bunu nasıl açıklarsınız? İnsan kendinde olmayanı mı arar? Ben öyle düşünmüyorum ama peki kendinde olmayanı aramayı da kabul edebilir miyiz? Şey gibi bişey mi bu, gitar çalmayı bilmiyorsun ama sırf sahip olmuş olmak için amerikan telecaster istiyorsun...
izleme listesi yaptınız mı? gitmek istediğiniz filmleri -mümkünse nedenleriyle- yazsanız, gözden kaçırdıklarımız varsa diğerleri olarak görsek bence çogzel olur.
benimkiler şöyle:
the house that jack built- çünkü trier
under the silver lake - it follows'un yönetmeni, şans vermeye değer
the man who killed don quixote- çünkü gilliam
the field guide to evil-korku antolojisi ve içinde can evrenol'dan bir hikaye de var
suspiria-klasik filmin yeniden çevrimi, her türlü izlenir
loro-çünkü sorrentino
the favourite-çünkü lanthimos, en hype'lı olduğum 2. film
ve climax-seneye damgasını vuracak bir film deniyor, en çok buna hype'lıyım
görüldüğü üzere daha "mainstream" ya da referanslı olanlar haricinde inceleyip merak ettiğim bir film yok henüz, önerilerinizi bekliyorum; teşekkürler.
edit: mesela girl varmış, cannes'da en iyi ilk film ödülünü almış. yönetmene yatırım amaçlı gidilir mi gidilmez mi diye düşünüyorum.
benimkiler şöyle:
the house that jack built- çünkü trier
under the silver lake - it follows'un yönetmeni, şans vermeye değer
the man who killed don quixote- çünkü gilliam
the field guide to evil-korku antolojisi ve içinde can evrenol'dan bir hikaye de var
suspiria-klasik filmin yeniden çevrimi, her türlü izlenir
loro-çünkü sorrentino
the favourite-çünkü lanthimos, en hype'lı olduğum 2. film
ve climax-seneye damgasını vuracak bir film deniyor, en çok buna hype'lıyım
görüldüğü üzere daha "mainstream" ya da referanslı olanlar haricinde inceleyip merak ettiğim bir film yok henüz, önerilerinizi bekliyorum; teşekkürler.
edit: mesela girl varmış, cannes'da en iyi ilk film ödülünü almış. yönetmene yatırım amaçlı gidilir mi gidilmez mi diye düşünüyorum.
French bulldog, dişi, 6 aylık ve son 2-3 haftadır her gördüğü insan bölgesini yalıyor. Çorap olur, el olur, bacak olur, tişört olur, kol olur surat olur. Tanımak tadına bakmak için gibi de değil, sanki sevdiği bir şeyi yalar gibi. Bana bir sorun belirtisi gibi geldi, sizce?
Bi arkadaşım var liseden, önce bölümün buradaki en iyi üniversitesini kazandı. sonra amerika'da çok iyi bi okulda lisansüstü yapıp şimdi de bir ivy'de doktora yapıyor. Bu sürede çok başarılı akademik ve sosyo-kültürel araştırmalar ve projeler yapıp kendi alanında en gözde mecralarda boy gösterdi.
Bu arkadaş aslında çok başarılı olmadığını, gittiği okullardaki hocalarının referansları sayesinde bu kadar ilerlediğini düşünüyor; hatta bu kadarını hak etmediğini düşünüyor. Doktorasına yeni başladı ve zorlu bir sürece girdi, ben burada olacak yeterlilikte değilim ve programı bitiremeyeceğim diyor.
Normalde anksiyeteden muzdarip biri olduğunu düşünürüm o yüzden böyle düşünür derdim ama öyle bir durumu yok, kendince mantıklı sebepleri var böyle düşünmek için, objektif bakamayacak bir durumda değil. Neticede etrafındaki insanları ve başardıklarını görüyor, hak veriyorum ona ama tamamen tesadüfi olarak oralara gelemeyeceğini düşünüyorum. Ona göre orada olmasının en büyük sebebi akademik referansları ama referans olan insanlar alanında saygı gören insanlar ve parlak olmayan bir öğrenci için referans olmazlar diyorum ben. Yani o ışığı, potansiyeli görmüşler ki referans olmuşlar. Bu durum arkadaşımın başarısız olduğunu gösterir mi?
Neticede ivy, kimseye kolay gelmez. Ona göre zorlanmasının sebebi yetersiz olması ama yetersiz birinin buralara gelme ihtimali var mı?
Ben duruma kötümser yaklaştığını, referans etkisi olsa bile bunun onun potansiyelini yansıttığını savunuyorum.
Sizce yetersiz olma ihtimali var mı? Özellikle amerikan akademisine aşina olanların yorumları önemli.
Teşekkürler...
Bu arkadaş aslında çok başarılı olmadığını, gittiği okullardaki hocalarının referansları sayesinde bu kadar ilerlediğini düşünüyor; hatta bu kadarını hak etmediğini düşünüyor. Doktorasına yeni başladı ve zorlu bir sürece girdi, ben burada olacak yeterlilikte değilim ve programı bitiremeyeceğim diyor.
Normalde anksiyeteden muzdarip biri olduğunu düşünürüm o yüzden böyle düşünür derdim ama öyle bir durumu yok, kendince mantıklı sebepleri var böyle düşünmek için, objektif bakamayacak bir durumda değil. Neticede etrafındaki insanları ve başardıklarını görüyor, hak veriyorum ona ama tamamen tesadüfi olarak oralara gelemeyeceğini düşünüyorum. Ona göre orada olmasının en büyük sebebi akademik referansları ama referans olan insanlar alanında saygı gören insanlar ve parlak olmayan bir öğrenci için referans olmazlar diyorum ben. Yani o ışığı, potansiyeli görmüşler ki referans olmuşlar. Bu durum arkadaşımın başarısız olduğunu gösterir mi?
Neticede ivy, kimseye kolay gelmez. Ona göre zorlanmasının sebebi yetersiz olması ama yetersiz birinin buralara gelme ihtimali var mı?
Ben duruma kötümser yaklaştığını, referans etkisi olsa bile bunun onun potansiyelini yansıttığını savunuyorum.
Sizce yetersiz olma ihtimali var mı? Özellikle amerikan akademisine aşina olanların yorumları önemli.
Teşekkürler...
Şişli'deyim, en çabuk nasıl giderim? Daha valiz hazırlamadım muhtemelen 8 gibi hazır olurum. Moovit'ten baktım çıkış saatini yazıp, 90 dakika diyor. O saatte trafik olmaz mı, daha uzun sürer bence. Yeni sahraya giden otobüs var ona bin, oradan e-11e bin demiş.
Taksim havataş 8de kalksa kaç saate gider peki? İkisi de karayolu neticede, aynı saatte gider diye düşünüyorum.
Asıl merak ettiğim metro benim, hiç trafiğe girmeden kadıköyden metroya binsem en yakın hangi durakta inip otobüsle geçen süreyi azaltabilirim? Moovit hiçbir senaryoda metroyu önermedi mesela, çok mu alakasız?
Taksim havataş 8de kalksa kaç saate gider peki? İkisi de karayolu neticede, aynı saatte gider diye düşünüyorum.
Asıl merak ettiğim metro benim, hiç trafiğe girmeden kadıköyden metroya binsem en yakın hangi durakta inip otobüsle geçen süreyi azaltabilirim? Moovit hiçbir senaryoda metroyu önermedi mesela, çok mu alakasız?
yeni araba aldınız, flörtün bir tık üstü sevgililiğin bir tık altı erkek arkadaşınız da size hediye olarak direksiyon kılıfı aldı; tepkiniz ne olurdu?
benim keko iş arkadaşım böyle bişey yapmış, çok güldüm size de sorayım dedim.
benim keko iş arkadaşım böyle bişey yapmış, çok güldüm size de sorayım dedim.
önceki çanta soruma sağ olsun kimse doğru düzgün yardım etmedi, ben de kendi işimi kendim gördüm. kırk yılın başı bişi istedik alacağınız olsun, heh işte bu dediğim bişi bulamadım.
NEYSEHHH...
bari aşağıdakilerden hangisini beğendiniz onu söyleyin de barışalım. sadece beğeni değil de eleştiri de yapsanız daha güzel olur hatta, "bak şunun şurası büzgülü ama şöyle şöyle durumlarda dezavantajlı" gibi. belki mahcup duruma düşüp öneri de yapmak istersiniz diye o kapıyı da açık bırakıyorum bak, ona göre.
teşekkürler!
www.stighlorgan.com
www.stighlorgan.com
www.cantamall.com
ilki aralarında en çok beğendiğim ama küçük mü değil mi anlayamadım tam. 24 litre diyor, ben 2-3 günlük seyahatlerde 3-5 parça kıyafet ve kişisel eşya koymak için alacağım; laptop yok. 24 litre yeter mi dersiniz?
ikincisi de çok mu büyük?
nat geo'nunkiyle ilgili sitesinde de detaylı bilgi bulamadım, o yüzden kapasitesini bilemiyorum ama sanki o da küçük geldi.
NEYSEHHH...
bari aşağıdakilerden hangisini beğendiniz onu söyleyin de barışalım. sadece beğeni değil de eleştiri de yapsanız daha güzel olur hatta, "bak şunun şurası büzgülü ama şöyle şöyle durumlarda dezavantajlı" gibi. belki mahcup duruma düşüp öneri de yapmak istersiniz diye o kapıyı da açık bırakıyorum bak, ona göre.
teşekkürler!
www.stighlorgan.com
www.stighlorgan.com
www.cantamall.com
ilki aralarında en çok beğendiğim ama küçük mü değil mi anlayamadım tam. 24 litre diyor, ben 2-3 günlük seyahatlerde 3-5 parça kıyafet ve kişisel eşya koymak için alacağım; laptop yok. 24 litre yeter mi dersiniz?
ikincisi de çok mu büyük?
nat geo'nunkiyle ilgili sitesinde de detaylı bilgi bulamadım, o yüzden kapasitesini bilemiyorum ama sanki o da küçük geldi.
güzel çantalar var ama hangisini beğensem laptop koymalık gözleri, küçük bir sürü cepleri var. ben istiyorum ki çantama gece yatmalık bi alt bi üst, bi pantolon bi gömlek bi tişört sığsın; donu çorabı kişisel eşyaları ceplerle de hallederim.
çok büyük olmayan, güzel görünen şık bir şey arıyorum, okul çantası gibi olmasın. malzeme kalitesi de düşük olmasın tabii. üst sınır 400 tl.
sizin kullandığınız çantalar da olur, şurada görmüştüm ben de alıcam da olur. şu sitede bulursun, şu markanın çantaları güzeldir bile olur.
teşekkürler...
edit: söylemeyi unutmuşum, herschel ve kanken gibi kızılayın dağıttığı markalar olmazsa daha memnun olacağım ama tam istediğim gibi ve farklı bir modeli olursa olabilir.
çok büyük olmayan, güzel görünen şık bir şey arıyorum, okul çantası gibi olmasın. malzeme kalitesi de düşük olmasın tabii. üst sınır 400 tl.
sizin kullandığınız çantalar da olur, şurada görmüştüm ben de alıcam da olur. şu sitede bulursun, şu markanın çantaları güzeldir bile olur.
teşekkürler...
edit: söylemeyi unutmuşum, herschel ve kanken gibi kızılayın dağıttığı markalar olmazsa daha memnun olacağım ama tam istediğim gibi ve farklı bir modeli olursa olabilir.
böyle mindfuck'lı saykodelik şeyleri izlemeyi severim ama buna hiç kafam basmıyor ya, çoğu atfı benzetmeyi anlayamıyor, kaçırıyor gibiyim. ilk sezon çok güzel başlamıştı ama bir ara ara verdim döndüm, hiç giremedim dizinin içine.
size de böyle oldu mu, dizi mi cidden ağır yoksa benim beynim mi yetmedi?
size de böyle oldu mu, dizi mi cidden ağır yoksa benim beynim mi yetmedi?
giyen var mı, normale göre nasıldır kalıplar? daha doğrusu medium'u standart medium gibi mi yoksa daha mı dar ya da geniş?
Akış yenilenmiyor mesaj gitmiyor, sizde durum ne? napıcaz biz şimdi bu dünya nasıl çekilebilir bir hal alacak aman tanrım?!!! :o
ee arsenal maçı var şu anda, ne boktan iş bu? programa baktım akşam diyor, f1 yayıncısı benim diyen kanal canlı yayınlamıyor mu yani? ben mi kaçırıyorum bir şey?
soğanlı menemen vs. soğansız menemenden bile daha tartışmalı bir soru, asıl bunun anketi yapılmalı ya, neyse.
mercimek köftesi mi kısır mı?
mercimek köftesi mi kısır mı?
aslında üzülmemem gereken, normal bruce'un üzülmeyeceği bir şeye üzülüyorum 2 gündür ve sürekli mide bulantısı halindeyim. yediğimden içtiğimden mi dedim ama farklı bir şey de yemedim.
mideye yumruk inmesi böyle bişey mi? hafif stres ve kararsızlık da var. normalde kolaylıkla aştığım şeyler ama hepsi üst üste geldi diye galiba; bilemedim, kötü hissediyorum. uyusam geçicek diye dün uyudum erkenden ama geçmedi de. napıyoruz böyle durumlarda?
edit: hatta o kadar anormal ki normalde böyle durumlarda bile buraya böyle şeyler sormam.
mideye yumruk inmesi böyle bişey mi? hafif stres ve kararsızlık da var. normalde kolaylıkla aştığım şeyler ama hepsi üst üste geldi diye galiba; bilemedim, kötü hissediyorum. uyusam geçicek diye dün uyudum erkenden ama geçmedi de. napıyoruz böyle durumlarda?
edit: hatta o kadar anormal ki normalde böyle durumlarda bile buraya böyle şeyler sormam.
Yarın iş görüşmesine gideceğim, dün akşam belli olduğu için önceden bir şey uyduramadım; o yüzden ani gelişen ama sağlam ve yaratıcı bir bahaneye ihtiyacım var. Görüşme 3te, o yüzden işe gittikten sonra çıkabileceğim bir şey olmalı. Ay sonu olduğu için inanılmaz yoğun bir zaman olacak, herhangi bir bahaneden öte sağlam bir şey arama sebebim bu; yaratıcılığınıza güveniyorum, teşekkürler...
istanbul için soruyorum. bir ara çok vardı irili ufaklı odalar bişeyler ama sekshaneye döndüğü için uzun ömürlü olmadı sanırım. ben ise tamamen sanatsal sebeplerden arıyorum, o yüzden yapış yapış olmayanlarına ihtiyacım var. hiç bulamazsam yapış yapış olanlara da gidicez mecbur ama önceliğim değil diyeyim. hala bu işi yapan yerler var mı, biliyor musunuz?
teşekkür ederim.
teşekkür ederim.
bir müşteride gördüm bugün, e sigara gibi bi alet ama ucunda sigaranın filtresi gibi bişey var. sanki delikten içeri normal sigarayı takmışlar, dışarıda bir tek içilen kısmı kalmış gibi; ondan içiyordu adam. kokusu çok güzeldi, dumanı da normal e sigara kadar yoğun değildi. nedir bu, nasıl bulunur?
bedelli yapacağım, iş yeri git gel devam edersin diyor; kıdemimi ödeyecekler 20 bin civarı tutuyor, bedelli beleşe geliyor.
bugün de başvurularımdan biriyle son son görüştük headhunter aracılığıyla, maaşı şartları her şeyi söyledi, bence tamamdır sizin için en geç cumaya kadar son bir mülakat daha ayarlayacağım, şirketle son bir görüşürsünüz resmi teklif için dedi.
şimdiki maaşımdan net %30 fazlasını teklif ediyorlar, akşam şimdi eve girdiğimden 2 saat daha geç geleceğim ama 1 saat de daha geç kalkacağım, servis var. mesleki açıdan da bana faydaları olacak bir iş yeri, bu fırsatı kaçırmak istemiyorum.
yeni işyerine bunu açıkladım diyelim, ben buradan kıdem alıp bedelli yapayım, sonra döneyim, sonra istifa edip size geliyim diye; bu süreç en erken 6 ekim'deki celp döneminde başlar, 28'inde işbaşı yapabilirim en erken, bu da 2 ay ediyor. 2 ay için beni bekleyeceklerini sanmıyorum çünkü onlar benim gibisini bulabilirler, belki biraz daha fazla maaşa.
hadi diyelim fırsatı kaçırmadım hemen bunlara girdim, 3 kasım'a kadar devam ettim sonra bedelli yaptım geldim. kıdem yandı gitti tabii, 5 bin ben koysam 10 bin bedelli kredisine kredi çeksem 13 bin ödüyorum diyelim faizle. aradaki %30 farkla bu krediyi kapatana kadar maaş artmamış gibi çalışmak çok saçma mı olur? aslında krediyi taksitli ödeyeceğim için günlük hayatıma etkisi yine maaşım artmış gibi olacak bence ama sırf krediye 3 bin faiz vermeyip üstüne cebe 3-5 indirmek için bu iş fırsatını kaçırmasam mı diyorum.
öte yandan buradayken bedelli yapıp geldikten sonra askerlik de aradan kalkacağı için önüm açılacaktır diye düşünüyorum, iş bulma konusunda kendime güveniyorum ama piyasa şartlarında ne kadar çabuk olur, ne kadar daha iyi bir şirket olur bilemiyorum.
napıyım ben şimdi, kafam çok karışık.
edit: net bilgi olur diye şunları da eklesem iyi olur; şimdi 5 buçukta evdeyim, 7 buçukta olacağım bu şartlarda. şimdi 7'de kalkarken 8'de kalkacağım. ve şimdi cumartesi öğlene kadar çalışıyorum, yeni yerde çalışmayacağım.
bugün de başvurularımdan biriyle son son görüştük headhunter aracılığıyla, maaşı şartları her şeyi söyledi, bence tamamdır sizin için en geç cumaya kadar son bir mülakat daha ayarlayacağım, şirketle son bir görüşürsünüz resmi teklif için dedi.
şimdiki maaşımdan net %30 fazlasını teklif ediyorlar, akşam şimdi eve girdiğimden 2 saat daha geç geleceğim ama 1 saat de daha geç kalkacağım, servis var. mesleki açıdan da bana faydaları olacak bir iş yeri, bu fırsatı kaçırmak istemiyorum.
yeni işyerine bunu açıkladım diyelim, ben buradan kıdem alıp bedelli yapayım, sonra döneyim, sonra istifa edip size geliyim diye; bu süreç en erken 6 ekim'deki celp döneminde başlar, 28'inde işbaşı yapabilirim en erken, bu da 2 ay ediyor. 2 ay için beni bekleyeceklerini sanmıyorum çünkü onlar benim gibisini bulabilirler, belki biraz daha fazla maaşa.
hadi diyelim fırsatı kaçırmadım hemen bunlara girdim, 3 kasım'a kadar devam ettim sonra bedelli yaptım geldim. kıdem yandı gitti tabii, 5 bin ben koysam 10 bin bedelli kredisine kredi çeksem 13 bin ödüyorum diyelim faizle. aradaki %30 farkla bu krediyi kapatana kadar maaş artmamış gibi çalışmak çok saçma mı olur? aslında krediyi taksitli ödeyeceğim için günlük hayatıma etkisi yine maaşım artmış gibi olacak bence ama sırf krediye 3 bin faiz vermeyip üstüne cebe 3-5 indirmek için bu iş fırsatını kaçırmasam mı diyorum.
öte yandan buradayken bedelli yapıp geldikten sonra askerlik de aradan kalkacağı için önüm açılacaktır diye düşünüyorum, iş bulma konusunda kendime güveniyorum ama piyasa şartlarında ne kadar çabuk olur, ne kadar daha iyi bir şirket olur bilemiyorum.
napıyım ben şimdi, kafam çok karışık.
edit: net bilgi olur diye şunları da eklesem iyi olur; şimdi 5 buçukta evdeyim, 7 buçukta olacağım bu şartlarda. şimdi 7'de kalkarken 8'de kalkacağım. ve şimdi cumartesi öğlene kadar çalışıyorum, yeni yerde çalışmayacağım.