sıradan halkın yorumlarını da merak ediyorum ama asıl sorum mimariden anlayanlara, hatta varsa direkt mimarlara. nasıl yorumlamak istersiniz bu "neoklasik" eseri?
sütunların hemen arkasındaki, bitişik olan balkonlar ve altındaki çıkıntılı odalar daha önce görülmüş ya da literatürde olan bir tarz mı? ayrıca o sütunların yerleşimine dor düzeni diyebilir miyiz? korint ve iyon değil gibiler ama dor da değil gibiler.
sanki yıllardır kör olan bir mimar hayatı gördüğü zamanlardan aklında kalan klasik ögeleri birleştirip ortaya karışık bir şey yapmaya çalışmış. ya da biz sıradan gözlerin göremediği bir teknik, tarz mı var?
pbs.twimg.com
marmara-ereğli bu arada.
sütunların hemen arkasındaki, bitişik olan balkonlar ve altındaki çıkıntılı odalar daha önce görülmüş ya da literatürde olan bir tarz mı? ayrıca o sütunların yerleşimine dor düzeni diyebilir miyiz? korint ve iyon değil gibiler ama dor da değil gibiler.
sanki yıllardır kör olan bir mimar hayatı gördüğü zamanlardan aklında kalan klasik ögeleri birleştirip ortaya karışık bir şey yapmaya çalışmış. ya da biz sıradan gözlerin göremediği bir teknik, tarz mı var?
pbs.twimg.com
marmara-ereğli bu arada.
niye inatçısınız?
en gıcık olduğum insan tipi inatçı yetişkinler. ergen olursun, kişiliğin oturmamıştır anlarım da; koca insan olup gereksiz inatçılık yapanlara anlam veremiyorum.
bahsettiğim inatçılık "kararlılık, dirayet, azim, sonuna kadar gitmek" gibi eylemlerden farklı, o kısımla karıştırmayınız.
en kötü özelliğiniz nedir sorularında da sık sık görüyoruz, inatçılığının farkında olan çok insan var. o zaman sizi bu inadı bırakmaktan alıkoyan nedir?
dalga geçmek ya da sitem etmek için sormuyorum bu arada, cidden merak ediyorum, nasıl bir his. mesela kendinizi durduramıyor musunuz inat ederken? ya da birinin söylediği şeyi dinlemek, başkalarının önerilerini/tavsiyelerini dinlemek sizin için niye zor?
bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum çünkü, insan kendini tutamayarak nasıl inat eder anlayamıyorum. ya da bilerek inatçılık mı yapıyorsunuz, neden ki?
(tiklerin bir kısmı sabaha kalabilir)
en gıcık olduğum insan tipi inatçı yetişkinler. ergen olursun, kişiliğin oturmamıştır anlarım da; koca insan olup gereksiz inatçılık yapanlara anlam veremiyorum.
bahsettiğim inatçılık "kararlılık, dirayet, azim, sonuna kadar gitmek" gibi eylemlerden farklı, o kısımla karıştırmayınız.
en kötü özelliğiniz nedir sorularında da sık sık görüyoruz, inatçılığının farkında olan çok insan var. o zaman sizi bu inadı bırakmaktan alıkoyan nedir?
dalga geçmek ya da sitem etmek için sormuyorum bu arada, cidden merak ediyorum, nasıl bir his. mesela kendinizi durduramıyor musunuz inat ederken? ya da birinin söylediği şeyi dinlemek, başkalarının önerilerini/tavsiyelerini dinlemek sizin için niye zor?
bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum çünkü, insan kendini tutamayarak nasıl inat eder anlayamıyorum. ya da bilerek inatçılık mı yapıyorsunuz, neden ki?
(tiklerin bir kısmı sabaha kalabilir)
ben sevip sevmediğime karar veremedim. acıbadem kurabiyesine bayılıyorum ama marzipan barlar fazla mı geliyorsa artık, çok hoşlaşmıyorum. ritter sport'unkini denedim çok beğendim. çikolatasına da bağlı yani diye düşünüyorum. siz ne düşünüyorsunuz?
çikolatalı öneriniz varsa rica ederim ayrıca, teşekkürler...
çikolatalı öneriniz varsa rica ederim ayrıca, teşekkürler...
ofiste içmek için almak istiyorum ama günde 2-3 defa çay ocağına gidip yıkamakla uğraşmak istemiyorum. gün boyunca istediğim kadar içip çıkmadan önce yıkasam yeter mi mesela, her press'ten sonra yıkamak gerekir mi? yıkamasak ne olur, iyi süzmez mi kahveyi? kaliteli olanla dandik olan arasında bu açıdan bir fark olur mu?
teşekkürler...
teşekkürler...
kolonyaları kadar güzel kokuyor mu bunlar?
peki kokuları benziyor mu kolonyalarına, yasemini çok seviyorum ben, alıyım mı duş jelini de, kokar mıyım güzel güzel yasemin?
peki kokuları benziyor mu kolonyalarına, yasemini çok seviyorum ben, alıyım mı duş jelini de, kokar mıyım güzel güzel yasemin?
erkek için;
givenchy pi mi versace eros mu?
givenchy pi mi versace eros mu?
bir site vardı, parfümü yazıyordun sana detayını, notalarını, kalıcılığını vs. gösteriyordu. ince ince yazılı pek modern olmayan bir siteydi, kullanıcı yorumları vardı. neydi o?
hani bazı şarkılar vardır; bi şekilde keşfetmişsinizdir, pek bilinmez, youtube'da 4-5 haneli sayılarda izlenmiştir, spotify'da yoktur, etrafınızda bilen yoktur...
bu tarz şarkılarınıza talibim. tür çok önemli değil ama mümkünse sevdiğiniz parçalar olsun. yani ayda yılda bir dinlediğiniz çok underground bişey değil de, bu şarkıyı birileri daha duymalı dedikleriniz...
www.youtube.com
bu tarz şarkılarınıza talibim. tür çok önemli değil ama mümkünse sevdiğiniz parçalar olsun. yani ayda yılda bir dinlediğiniz çok underground bişey değil de, bu şarkıyı birileri daha duymalı dedikleriniz...
www.youtube.com
dolores'e kendimce tribute olsun diye eski rock parçaları dinleyip nostalji yapıyordum, bu şarkının hypnogaja cover'ına denk geldim. o dönemler anadolu lisesine gidip de bu şarkıyı dinlememiş olan var mıydı merak ettim, benim tanıdığım alakasız tipler bile biliyordu bu şarkıyı. 30 civarı olup da bu şarkıyı bilmeyen var mı mesela?
buna benzer don't speak var mesela, o daha normal bi şarkı ama hypnogaja öyle çok mainstream bi şekilde de söylememiş. lisede gelen sert müzik aşkına mı kurban gitmiş nolmuş, nasıl böyle popüler olmuş; öyle çok bi olayı da yokmuş çünkü şimdi fark ettiğime göre.
him vardı bak, sevmezdim onları. lethe galiba en iyisiydi o dönemlerin. sonra katatonia'ya, gorgoroth'a sarmıştık. opeth tişörtüyle mezuniyete gitmeye kalktığımı bilirim mesela, rezillik :(
oo, bodom'du dimmu borgir'di, kafası şimdi geldi.
buna benzer don't speak var mesela, o daha normal bi şarkı ama hypnogaja öyle çok mainstream bi şekilde de söylememiş. lisede gelen sert müzik aşkına mı kurban gitmiş nolmuş, nasıl böyle popüler olmuş; öyle çok bi olayı da yokmuş çünkü şimdi fark ettiğime göre.
him vardı bak, sevmezdim onları. lethe galiba en iyisiydi o dönemlerin. sonra katatonia'ya, gorgoroth'a sarmıştık. opeth tişörtüyle mezuniyete gitmeye kalktığımı bilirim mesela, rezillik :(
oo, bodom'du dimmu borgir'di, kafası şimdi geldi.
sanıyorum bu kadarı herkesin başına gelmiştir; eski sevgili bu, alameti farikası durup dururken özlemek zaten.
ama bu seferkinin sıkıntısı "görüştüğü" birinin olması.
ayrılırken "dost kalalım" demiştik, nispeten uzun süreli bir ilişkiydi; baktık ki ilişkinin devamından beklenti ikimiz için aynı değil, olaysız dağıldık. akabinde çat diye mesaj attı ben biriyle görüşsem üzülür müsün diye, yok dedim bana ne bitti iş nasıl olsa, ne istiyorsan yap. koydu mu koydu ama bitti gitti yani, çok da uzatmadım zaten içimde de. fotoğraflar paylaşıldı sağda solda, reklamı yapıldı yani. sonra bu yazmaya devam etti normal, ki konuşuruz diyorduk zaten, ortak spesifik zevkler ve saire...
bir kere dedi buluşalım özledim, arkadaşça olmayan bir üslupla. sevgilin ne der bu işe dedim, bozuldu, sevgili demeyelim şuna dedi, bana bi daha böyle şeyler söyleme dedi. peki dedim ama konuşmaları hep kısa tutmaya çalışıyorum o günden beri, hoş bir durum değil.
bu en son 2 gün önce bi daha yazdı konuşma arasında özledim diye. unutamamış belli, ki söz konusu benim yani, TABİİ Kİ ÖYLE KOLAY UNUTAMAZ!
ama baktım hala çocukla fotoğrafları duruyor.
ben çocuğa ulaşıp söylesem mi sevgiline sahip çık diye şasjkdas.
ya bi de işin i sense much gavatlık in you kısmı var, galiba bu çocuğa benden bahsetmiş. ortak olduğumuz bir facebook grubunda paylaşımlarımı beğendi bikaç kez bu tip, ftw?!
kızı insan olarak çok seviyorum, üzmek istemiyorum, sevgilin varken bana bu tip şeyler söyleme diye ciddi konuşsam hem üzülür hem de benimle bir daha konuşmaz. benim için çok sorun değil, neredeyse tüm eski sevgilileriyle kanlı bıçaklı olarak ayrılan biri olarak ortada bir sorun olduğunu düşünüyorum zaten :D
ama kız üzülür yani, düşününce "takıldığı" biri için bir arkadaş kaybetmeyi istemeyebilir. ama arkadaşı gibi de davranmıyor. bir daha olmayacağını, benim kararlı olduğumu biliyor öbür yandan da.
napam?
ama bu seferkinin sıkıntısı "görüştüğü" birinin olması.
ayrılırken "dost kalalım" demiştik, nispeten uzun süreli bir ilişkiydi; baktık ki ilişkinin devamından beklenti ikimiz için aynı değil, olaysız dağıldık. akabinde çat diye mesaj attı ben biriyle görüşsem üzülür müsün diye, yok dedim bana ne bitti iş nasıl olsa, ne istiyorsan yap. koydu mu koydu ama bitti gitti yani, çok da uzatmadım zaten içimde de. fotoğraflar paylaşıldı sağda solda, reklamı yapıldı yani. sonra bu yazmaya devam etti normal, ki konuşuruz diyorduk zaten, ortak spesifik zevkler ve saire...
bir kere dedi buluşalım özledim, arkadaşça olmayan bir üslupla. sevgilin ne der bu işe dedim, bozuldu, sevgili demeyelim şuna dedi, bana bi daha böyle şeyler söyleme dedi. peki dedim ama konuşmaları hep kısa tutmaya çalışıyorum o günden beri, hoş bir durum değil.
bu en son 2 gün önce bi daha yazdı konuşma arasında özledim diye. unutamamış belli, ki söz konusu benim yani, TABİİ Kİ ÖYLE KOLAY UNUTAMAZ!
ama baktım hala çocukla fotoğrafları duruyor.
ben çocuğa ulaşıp söylesem mi sevgiline sahip çık diye şasjkdas.
ya bi de işin i sense much gavatlık in you kısmı var, galiba bu çocuğa benden bahsetmiş. ortak olduğumuz bir facebook grubunda paylaşımlarımı beğendi bikaç kez bu tip, ftw?!
kızı insan olarak çok seviyorum, üzmek istemiyorum, sevgilin varken bana bu tip şeyler söyleme diye ciddi konuşsam hem üzülür hem de benimle bir daha konuşmaz. benim için çok sorun değil, neredeyse tüm eski sevgilileriyle kanlı bıçaklı olarak ayrılan biri olarak ortada bir sorun olduğunu düşünüyorum zaten :D
ama kız üzülür yani, düşününce "takıldığı" biri için bir arkadaş kaybetmeyi istemeyebilir. ama arkadaşı gibi de davranmıyor. bir daha olmayacağını, benim kararlı olduğumu biliyor öbür yandan da.
napam?
herkese açık bir hesap ama beni takip etmiyor, attığım mesajı görünce kesinlikle görüldü olarak görünüyor mu? sanıyorum bi kabul etme kısmı var ama nasıl işliyor çözemedim. kabul etmezse ben onun mesajı gördüğünü göremiyor muyum? nedir?
hangisi döver!
şaka tabii...
ingiliz zenci kadınların amerikan zenci kadınlarından daha güzel olduğu tespitine vardım az önce, black mirror s04e04'teki ablayı görünce. ilk sorum buna katılıp katılmadığınız. tek tek örnek vermeye kalkmayacağım, tam zıttını kanıtlayacak örnekler de bulunabilir çünkü. basit bir genelleme biliyorum ancak aklıma gelince sizlerin de fikrini merak ettim.
ikinci sorum ise eğer benimle aynı fikirdeyseniz neden böyle olduğunu düşündüğünüz. ingiltere amerika'dan daha önce köleliğe başvurduğu için oradaki zencilerin daha uzun süredir adada olduğunu, bundan dolayı da beyaz ırkla daha fazla ve çeşitli bir gen paylaşımı yaptığını, haliyle amerikadakilerden daha fazla genetik değişime uğradığını düşünüyorum.
bu noktada bir zencinin güzel olması için beyaz ırkla çiftleşmesi ön kabülünde olmadığımı belirtmek isterim; öyle anlaşılabiliyor çünkü. gel gelelim genel geçer güzellik anlayışından etkilenmiş bilincim yüzünden çook güzel bulduğum bir zenci kadın yok gibi bir şey. yani bu tespitim benim etkilenmiş algılarım sebebiyle olabilir, bunu kabul ediyorum.
mesai sonu yanmış beyinle yazdım, o yüzden dağınık olduysa akşama toparlayacağım. teşekkürler...
şaka tabii...
ingiliz zenci kadınların amerikan zenci kadınlarından daha güzel olduğu tespitine vardım az önce, black mirror s04e04'teki ablayı görünce. ilk sorum buna katılıp katılmadığınız. tek tek örnek vermeye kalkmayacağım, tam zıttını kanıtlayacak örnekler de bulunabilir çünkü. basit bir genelleme biliyorum ancak aklıma gelince sizlerin de fikrini merak ettim.
ikinci sorum ise eğer benimle aynı fikirdeyseniz neden böyle olduğunu düşündüğünüz. ingiltere amerika'dan daha önce köleliğe başvurduğu için oradaki zencilerin daha uzun süredir adada olduğunu, bundan dolayı da beyaz ırkla daha fazla ve çeşitli bir gen paylaşımı yaptığını, haliyle amerikadakilerden daha fazla genetik değişime uğradığını düşünüyorum.
bu noktada bir zencinin güzel olması için beyaz ırkla çiftleşmesi ön kabülünde olmadığımı belirtmek isterim; öyle anlaşılabiliyor çünkü. gel gelelim genel geçer güzellik anlayışından etkilenmiş bilincim yüzünden çook güzel bulduğum bir zenci kadın yok gibi bir şey. yani bu tespitim benim etkilenmiş algılarım sebebiyle olabilir, bunu kabul ediyorum.
mesai sonu yanmış beyinle yazdım, o yüzden dağınık olduysa akşama toparlayacağım. teşekkürler...
pasif elektronik kartlar olur ya, güvenlik için kullanılır genelde, yaklaştırınca kapı açar. işte o kartları belirli kapıları açacak şekilde programlama işlemi için hangi ingilizce kelime uygun olur?
"programming" fazla teknik duruyor gibi, bu kartlar programlanacak kadar ciddi bir işleme tabii olmuyor sanki, bilemedim. daha iyi önerisi olan var mı?
"programming" fazla teknik duruyor gibi, bu kartlar programlanacak kadar ciddi bir işleme tabii olmuyor sanki, bilemedim. daha iyi önerisi olan var mı?
ben üniversiteye kadar hiçbir dersimde insanoğlunun bugünkü bildiğimiz haliyle ilk olarak afrika'da ortaya çıktığına dair bir şey öğrendiğimi hatırlamıyorum. siz hatırlıyor musunuz, böyle bir bilgi verilmiş miydi size?
tamam, evrimden belirli ölçüde bahsedilmemesini anlarım ama ben 6. sınıfta doğal seçilimi, mendel'i gördüğümü çok net hatırlarken afrika meselesine dair hiçbir şey yok kafamda, üniversiteye geçince öğrendim. yaratılışa karşı çıkmadan da öğretilebilecek bir konu bence, ben mi hatırlamıyorum yoksa öğretilmedi mi merak ettim.
şu anki müfredatta var mı mesela bu konu? "homo sapiensin kökeninin afrika olduğu düşünülüyor" gibi bir bahis bile olsa yeter. çok önemli bişey değil mi bu ya, her insanın bilmesi gereken bir şey bence.
tamam, evrimden belirli ölçüde bahsedilmemesini anlarım ama ben 6. sınıfta doğal seçilimi, mendel'i gördüğümü çok net hatırlarken afrika meselesine dair hiçbir şey yok kafamda, üniversiteye geçince öğrendim. yaratılışa karşı çıkmadan da öğretilebilecek bir konu bence, ben mi hatırlamıyorum yoksa öğretilmedi mi merak ettim.
şu anki müfredatta var mı mesela bu konu? "homo sapiensin kökeninin afrika olduğu düşünülüyor" gibi bir bahis bile olsa yeter. çok önemli bişey değil mi bu ya, her insanın bilmesi gereken bir şey bence.
konuşma esnasında estağfurullah kelimesini kullanan birinin muhafazakar ya da islamcı ya da akp'li kesimden olduğunu düşünür müsünüz? sadece bu kelime üzerinden soruyorum, kelimenin kafanızda yarattığı imajı merak ediyorum; ya da böyle bir imajı yok mu diyorsunuz?
biliyorum birini söylediği tek bir kelimeye göre etiketlemek doğru bir hareket değil, benim söylemek istediğim de tam olarak o değil zaten. mesela "bu kelimeyi kullanan biri kesinlikle ateist değildir" gibi düşüncelere vardırır mı kullanımı, onu merak ediyorum.
biliyorum birini söylediği tek bir kelimeye göre etiketlemek doğru bir hareket değil, benim söylemek istediğim de tam olarak o değil zaten. mesela "bu kelimeyi kullanan biri kesinlikle ateist değildir" gibi düşüncelere vardırır mı kullanımı, onu merak ediyorum.
blend scotch ve muadillerine göre ucuz. çok net hatırlamamakla birlikte 70'liği 100 lira civarı olması lazım. bilinen bir marka değil, white horse değil bell's değil.
yaklaşık 2 ay önce metrogarden'ın karşısındaki idealistpark avm'nin içindeki carrefoursa gurme'den almıştım, akşamında içtik beğendik ama adını unuttum. başka carrefourlara baktım ama bulamadım.
blend scotch markalarına tek tek bakmaya çalıştım ama yardımcı olmadı isimden. blend scotch olduğuna %100 eminim bu arada.
böyle bir viski görmüş olan ya da yolu düşerse bahsettiğim carrefoursa gurme'den bakabilecek olan varsa çok memnun olurum; yolum bir daha düşmez oralara çünkü :/ teşekkürler...
yaklaşık 2 ay önce metrogarden'ın karşısındaki idealistpark avm'nin içindeki carrefoursa gurme'den almıştım, akşamında içtik beğendik ama adını unuttum. başka carrefourlara baktım ama bulamadım.
blend scotch markalarına tek tek bakmaya çalıştım ama yardımcı olmadı isimden. blend scotch olduğuna %100 eminim bu arada.
böyle bir viski görmüş olan ya da yolu düşerse bahsettiğim carrefoursa gurme'den bakabilecek olan varsa çok memnun olurum; yolum bir daha düşmez oralara çünkü :/ teşekkürler...
frank schatzing-sürü
bende ortalıkta en çok bulunan e-pub hali var, çoğu sitede yandex.disk'e kaydedilmiş şekilde bulunabilen hali.
docviewer.yandex.ru
bu e-pub'a dönüştürülmüş ancak bazı kelimelerde ve satırlarda sorun var; okunmuyor. sizde bundan farklı bir e-pub ya da mobi hali varsa bana iletir misinz?
teşekkür ederim...
bende ortalıkta en çok bulunan e-pub hali var, çoğu sitede yandex.disk'e kaydedilmiş şekilde bulunabilen hali.
docviewer.yandex.ru
bu e-pub'a dönüştürülmüş ancak bazı kelimelerde ve satırlarda sorun var; okunmuyor. sizde bundan farklı bir e-pub ya da mobi hali varsa bana iletir misinz?
teşekkür ederim...
yıllık izinlerinizi hak ediş tarihinizden itibaren 1 yıl içinde kullanmanız için herhangi bir baskı ya da telkine maruz kalıyor musunuz? örneğin 1 ocak girişli bir personelseniz size aralık ayı içerisinde "şu kadar gün yıllık izniniz kalmış, ocak'a kadar kullanınız" gibilerinden bir şey söyleniyor mu? yoksa "benim birikmiş 20-30 günüm var, ses etmiyorlar" mı dersiniz?
kurumsaldan kastım illa koç-sabancı holdingleri değil tabii, "ben bizim manavda çalışıyom kafama esince çıkıyom abi" demeyin diye böyle söyledim. yani bu yıllık izin gibi işlerin mevzuata göre yapıldığı, kitaba uygun hareket eden kalabalık şirketlerden bahsediyorum.
kurumsaldan kastım illa koç-sabancı holdingleri değil tabii, "ben bizim manavda çalışıyom kafama esince çıkıyom abi" demeyin diye böyle söyledim. yani bu yıllık izin gibi işlerin mevzuata göre yapıldığı, kitaba uygun hareket eden kalabalık şirketlerden bahsediyorum.
bizim ofislerde 2-3 kişi var böyle, klozette çişini yapmadan önce sifonu çekiyor. bunun mantığı nedir, yapan var mı? kaka yapıyor olsa mantığını anlarım, sesi duyulmasın, koku yapmasın falan; çiş için düşünemedim bir sebep.
sebebini bilmiyorum ancak onca suyun israfını haklı çıkartacak bir şey olduğunu düşünmüyorum diye kendi gıcıklık notumu da düşeyim.
sebebini bilmiyorum ancak onca suyun israfını haklı çıkartacak bir şey olduğunu düşünmüyorum diye kendi gıcıklık notumu da düşeyim.
avrupa yakasında(eminönü-sarıyer arası), ya deniz kenarında ya da tepede ama boğaz havasını alan, açık alanı olan, oturup uzun saatler kitap okuyabileceğim bir mekan arayışındayım. mekan aynı zamanda güzel kahve yapıyor olsa çoook çok makbule geçer ama o kadar da kısıtlamak istemiyorum sonuçları.
park-bahçe ya da umumi alan da olur ama yakınlarda kahve satın alabileceğim bir yer olması lazım. teşekkürler...
park-bahçe ya da umumi alan da olur ama yakınlarda kahve satın alabileceğim bir yer olması lazım. teşekkürler...
yazı dili için konuşacak olursak hangisi doğru ya da ikisi de oluyorsa hangisi kulağa-göze daha hoş geliyor?
teşekkürler...
teşekkürler...
hangisi, neden? bir şarkıyla açıklayınız.
bu ne ya?
www.youtube.com
adam bildiğin mustafa ceceli şarkısı yapmış, hala kaldı mı "megastar" diye bayılan buna?
www.youtube.com
adam bildiğin mustafa ceceli şarkısı yapmış, hala kaldı mı "megastar" diye bayılan buna?
gündem alevleninice aklıma geldi, arapların osmanlı'yı sevmemesinin özel bir sebebi var mı? yoksa balkanların ayrılması durumunda olduğu gibi milliyetçilik temelli mi açıklayabiliriz? ya da işin içinde mezhep çatışması mı var; nedir?
bu sigaradan satıldığını gören var mı hiç, free shop sigaralarının satıldığı yerlerde mesela?
cloud10.todocoleccion.online
cloud10.todocoleccion.online
belediyenin bir projesi bir apartmanın istimlağını gerektiriyor diyelim, o binadaki daire sahipleri neye göre para alır? belediye araziye göre mi para veriyor, kat sayısına göre binaya mı yoksa daire sahiplerine ayrı ayrı, m2 üzerinden değerlendirip mi? teamülü nedir bu işin, "genelde şöyle olur" denebilecek bir yol var mıdır?
alternatif duptıs rock koydum adını; elektronik melodiler de içeriyor ama riff'ler şeklinde, şeklen olmasa da üsluben rock.
katkılarınız beklerim...
www.youtube.com
hadi bi örnek daha koyiyim...
www.youtube.com
katkılarınız beklerim...
www.youtube.com
hadi bi örnek daha koyiyim...
www.youtube.com
bedeni tutturamadık diyelim, standart değişim koşulları online alınan ürünlerin mağazadan değişimini kapsıyor mu?
-spoylır yok ama hiç bişey bilmek istemiyorum diyorsan bakma-
edmond'ın buluşunu anlattığı her iki sahnede anlattıkları sizin için tamamen kurgu modunda mıydı yoksa cidden din-bilim arasındaki çatışmalar hakkında kafa yormanızı sağladı mı?
uzun uzun, tane tane anlatıyor ve insanı üzerinde düşünmeye teşvik ediyor bence; bu konular hakkında önceden araştırma yapmış ve kararını vermiş biri olarak anlatış kısımlarını "yürü be edmond vur yüzlerine!!1" diye takip ettim ama düşününce edmond ile aynı fikirde olmayanlar için bir aydınlanma sağlar mıydı acaba diye merak ettim.
etrafımda bu konuda arada kalmışlara okutup düşüncelerini öğreneceğim ama şıp diye olacak bir şey değil; sizin de düşüncelerinizi almak isterim.
edmond'ın buluşunu anlattığı her iki sahnede anlattıkları sizin için tamamen kurgu modunda mıydı yoksa cidden din-bilim arasındaki çatışmalar hakkında kafa yormanızı sağladı mı?
uzun uzun, tane tane anlatıyor ve insanı üzerinde düşünmeye teşvik ediyor bence; bu konular hakkında önceden araştırma yapmış ve kararını vermiş biri olarak anlatış kısımlarını "yürü be edmond vur yüzlerine!!1" diye takip ettim ama düşününce edmond ile aynı fikirde olmayanlar için bir aydınlanma sağlar mıydı acaba diye merak ettim.
etrafımda bu konuda arada kalmışlara okutup düşüncelerini öğreneceğim ama şıp diye olacak bir şey değil; sizin de düşüncelerinizi almak isterim.
babam digiturk almış kendine, sporun yıldızı paketi, maçları bein connect'ten izleyebilirsiniz yazıyor sitesinde. online şifresini vs. aldım ama kurcaladığım kadarıyla maçları ayrı satın alıyoruz, doğru mu anladım? izle/öde kısmında maçlar da var çünkü, oradan şeettim. öyleyse ne bokuma yazıyorlar oraya, pezemenkler; sabah sabah heyecan yapmıştım hevesim kursağımda kaldı :(
007 hayranı, her filmini izlemiş, yeni Bond ve Bond kızı kim olacakmış diye kafa yoran var mı aramızda? Bizde sanki çok popüler değil bu seri, en azından popüler kültürü kasıp kavuran serilerden değil gibi geliyor. Neler söylemek istersiniz?
Sevene soru: favori 007'niz ve Bond kızınız kim?
Sevene soru: favori 007'niz ve Bond kızınız kim?
döşü de kıllı olursa tadından yenmez...
şehir içinde ıslak sokaklarda dolarşırken giyeceğim günlük, bot olmayan sıradan bir ayakkabı arıyorum. illa bileğe kadar suyu geçirmez olmasına gerek yok yani, üstü ıslanınca suyu emmesin, çorabı nemlendirmesin yeter. bu yüzden outdoor olmasına gerek yok ama outdoor olmayanların hangisi ne şartlarda su geçirmez bilemiyorsun. outdoor bakayım dedim, çoğunun fiyatı uçuk. amacım için gereksiz pahalı, ki o şartlar için bir botum var zaten, sokakta giymelik arıyorum ben.
decathlon'a baktım her zamanki gibi, şu dikkatimi çekti ama outdoor olduğu için betonda, parkede, asfaltta kayıyormuş.
www.decathlon.com.tr
bu tarz ama kaymayan outdoor da olur, suya dayanıklı normalden biraz yüksek tabanlı bir ayakkabı da olur; 200 lirayı da geçmesin istiyorum.
meramımı anlatabildim galiba, direkt model ya da "şuraya bak" önerilerinizi bekliyorum; teşekkür ederim...
şehir içinde ıslak sokaklarda dolarşırken giyeceğim günlük, bot olmayan sıradan bir ayakkabı arıyorum. illa bileğe kadar suyu geçirmez olmasına gerek yok yani, üstü ıslanınca suyu emmesin, çorabı nemlendirmesin yeter. bu yüzden outdoor olmasına gerek yok ama outdoor olmayanların hangisi ne şartlarda su geçirmez bilemiyorsun. outdoor bakayım dedim, çoğunun fiyatı uçuk. amacım için gereksiz pahalı, ki o şartlar için bir botum var zaten, sokakta giymelik arıyorum ben.
decathlon'a baktım her zamanki gibi, şu dikkatimi çekti ama outdoor olduğu için betonda, parkede, asfaltta kayıyormuş.
www.decathlon.com.tr
bu tarz ama kaymayan outdoor da olur, suya dayanıklı normalden biraz yüksek tabanlı bir ayakkabı da olur; 200 lirayı da geçmesin istiyorum.
meramımı anlatabildim galiba, direkt model ya da "şuraya bak" önerilerinizi bekliyorum; teşekkür ederim...
mesela bir uygulama kısa süreliğine ucuzlamış ya da ücretsiz olmuş. ben bu uygulamayı almak istiyorum ama o anda telefonuma yüklemek istemiyorum; hesabımda dursun, isteyince yükleyeyim. nasıl yapabilirim?
teşekkürler...
teşekkürler...
diyen kadının yazıyor olma ihtimali üzerine neler söylemek istersiniz?
normal şartlarda yazdığını düşündürecek söylemleri yok gibi ama bazen ufak temaslarda bulunuyor; bilgisayardan bir şeyler gösterirken omza dokunmalar, espri yaptığımda gülerken kola dokunmalar, saçları değdirmeler...
en son "yaa keşke senin gibi sevgilim olsa" dedi, ne hakkında olduğunu söylemeyeyim, görebilir burayı. gezme-yeme-içme konuları diyeyim, öyle romantik erkek-beyaz atlı pirens ayakları da değil yani.
bence bu laf illa yazmak amaçlı söylenmez ama bu kadının ağzından çıkacak bir laf da değil aslında; herkesle çok samimi olmayan, seviyeyi korumayı seven bir tip.
yazıp yazmaması çok bişey değiştirmez de, merak ettim yani, yazıyosa götüm kalkıcak biraz sadece, eki eki.
normal şartlarda yazdığını düşündürecek söylemleri yok gibi ama bazen ufak temaslarda bulunuyor; bilgisayardan bir şeyler gösterirken omza dokunmalar, espri yaptığımda gülerken kola dokunmalar, saçları değdirmeler...
en son "yaa keşke senin gibi sevgilim olsa" dedi, ne hakkında olduğunu söylemeyeyim, görebilir burayı. gezme-yeme-içme konuları diyeyim, öyle romantik erkek-beyaz atlı pirens ayakları da değil yani.
bence bu laf illa yazmak amaçlı söylenmez ama bu kadının ağzından çıkacak bir laf da değil aslında; herkesle çok samimi olmayan, seviyeyi korumayı seven bir tip.
yazıp yazmaması çok bişey değiştirmez de, merak ettim yani, yazıyosa götüm kalkıcak biraz sadece, eki eki.
erkeklere soruyorum; kadında pübik kıl iğrenilesi bir detay mı, fark etmez mi yoksa hoşunuza gidiyor mu?
ben altındaki deriyi gösterir şekilde, yani çok yoğun, uzun ve kıvır kıvır olmadıktan sonra kadına bir hava, karizma kattığını düşünüyorum. yoğun, uzun, kıvır olunca ayrıca tiksinmiyorum ama o havasını kaybediyor. havadan kastım galiba kadını olgun göstermesi ve kendini belirli kalıplara sokmaya çalışmıyor oluşundan kaynaklı; bilemiyorum ama var böyle bişey, ondan eminim.
bahsi geçti arkadaşlar arasında, iğrenç mahluk oldum. ben de dedim duyurudaki muhteşem çağdaş kadın dostu hemcinslerime sorayım. ne diyünüz?
ben altındaki deriyi gösterir şekilde, yani çok yoğun, uzun ve kıvır kıvır olmadıktan sonra kadına bir hava, karizma kattığını düşünüyorum. yoğun, uzun, kıvır olunca ayrıca tiksinmiyorum ama o havasını kaybediyor. havadan kastım galiba kadını olgun göstermesi ve kendini belirli kalıplara sokmaya çalışmıyor oluşundan kaynaklı; bilemiyorum ama var böyle bişey, ondan eminim.
bahsi geçti arkadaşlar arasında, iğrenç mahluk oldum. ben de dedim duyurudaki muhteşem çağdaş kadın dostu hemcinslerime sorayım. ne diyünüz?
Bilen var mıdır ki? Kulenin ne tarafı olduğunu anlasam bir nebze o da yardımcı olur sanırım.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
iş yerinde sohbet esnasında "ben de saklambaç oynarken bizim dikiş makinesinin altına saklanıyordum" dedim, arkadaş "oo zenginmişsiniz siz yaa" dedi. öyle zenginlik bir durumumuz yoktu aslında ama arkadaş çok diretti, inandıramadım. "zengin olsam niye söylemeyeyim olm ne gereksiz bi inatlaşmaya soktun beni" diyorum, inanmıyor.
o yaşlarda başkalarında var mıydı hatırlamıyorum, bir sorayım dedim; haklı mı diye.
zengin miydik olm biz, niye benim haberim yok :/
şunun gibiydi
image5.sahibinden.com
o yaşlarda başkalarında var mıydı hatırlamıyorum, bir sorayım dedim; haklı mı diye.
zengin miydik olm biz, niye benim haberim yok :/
şunun gibiydi
image5.sahibinden.com
üçü peş peşe perişan etti beni bu cuma gecesinde. sizi en çok hangisi perişan ediyor? ya da aralarından sadece birini seçecek olsanız...
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
the marmara'nın altındakinde ve tünelin oradakinden içilmiyor, cadde üzerindekinde açık alan zaten yok. elmadağ'dakinde içiliyor mu, ya da cihangir taraflarında olabilir mi?
teşekkürler...
teşekkürler...
ben mi bulamıyorum yoksa çıkmadı mı türkçesi? normal basımla aynı anda çıkar diye düşünmüştüm, normalde de sonra mı çıkıyor dijital versiyonlar?
donanımhaber'in ölücülük kısmında gezerken pronto kampanyası gördüm, aklımdan hemen "ulan eski bi pronto reklamı vardı" diye geçti. mesela şimdi siz bunu okuyunca sizin de aklınıza geldi mi eski herhangi bir pronto reklamı? (ilk sorum bu)
www.youtube.com
ben bi pronto reklamı hatırlıyordum ama bu muydu emin olamadım. yutub'a yazdım bu çıktı. bu reklamı daha önce izlediğime eminim ama gülse birsel'in gag'ında mıydı yoksa tv'de miydi, benim aklıma çağrışan da bu muydu emin olamadım. başka var mıydı bu dönemlerde bir pronto reklamı? eğer buysa çok mutlu olucam da, eheh *-*
www.youtube.com
ben bi pronto reklamı hatırlıyordum ama bu muydu emin olamadım. yutub'a yazdım bu çıktı. bu reklamı daha önce izlediğime eminim ama gülse birsel'in gag'ında mıydı yoksa tv'de miydi, benim aklıma çağrışan da bu muydu emin olamadım. başka var mıydı bu dönemlerde bir pronto reklamı? eğer buysa çok mutlu olucam da, eheh *-*
başlangıç notu: bu bir "ülkenin aktif siyasetçilerini tanıyoruz" sorusudur, lütfen arkasında art niyet aramayınız.
bu adamı tipik bir mhp'liden ayıran farklar nelerdir? aranızda "normalde mhp'li birini desteklemem ama bu adamı destekliyorum" diyen var mı mesela? bu adam ülkücülüğünü diğer ırklardan üstün olduğunu düşünerek mi yapıyor yoksa sadece vatanını milletini sevmek ekseninde, zamanında mhp'ye gönül verdiği için mi oradan devam etmiş?
şu anda bağımsız olduğunu ve meral akşener ile aynı yola girdiğini biliyorum ama benim merak ettiğim bu adamın temel ideolojik yaklaşımının ne olduğu. teşekkür ederim şimdiden...
bu adamı tipik bir mhp'liden ayıran farklar nelerdir? aranızda "normalde mhp'li birini desteklemem ama bu adamı destekliyorum" diyen var mı mesela? bu adam ülkücülüğünü diğer ırklardan üstün olduğunu düşünerek mi yapıyor yoksa sadece vatanını milletini sevmek ekseninde, zamanında mhp'ye gönül verdiği için mi oradan devam etmiş?
şu anda bağımsız olduğunu ve meral akşener ile aynı yola girdiğini biliyorum ama benim merak ettiğim bu adamın temel ideolojik yaklaşımının ne olduğu. teşekkür ederim şimdiden...
bu iki kelimeyi daha önce duydunuz mu, ne anlama geldiklerini biliyor musunuz?
ne olduklarını görünce "hee bu muymuş" diyeceksiniz muhtemelen, ben kelime olarak duyup duymadığınızı merak ettim.
gamboç: dogangamboc.com
agraf: www.kardes1.com
ne olduklarını görünce "hee bu muymuş" diyeceksiniz muhtemelen, ben kelime olarak duyup duymadığınızı merak ettim.
gamboç: dogangamboc.com
agraf: www.kardes1.com
deri cüzdan alacağım, 2 senede rengi atsın soyulsun istemiyorum. biraz bakındım, cengiz pakel ve matraş iyi diyorlar. cengiz pakel kullandım, derisi erimiş gibi oldu bir süre sonra, gözenekler kayboldu, kötü göründü. hepsinde oluyordur belki, bilemiyorum.
şunu beğendim mesela, 9 kartlı işime yarar.
www.matras.com
dik istiyorum, yan değil; çok büyük olmasın. model önermeseniz bile kullanıp memnun kaldığınız markaları söyleyebilirsiniz. mesela tommy, levi's falan görüyorum çok satılanlarda ama bu markaların asıl işi bu değil diye ne kadar güvensem bilemiyorum. bütçe en fazla 200, teşekkürler.
ya da illa deri olmasın mı? çok spor görünsün istemiyorum, o yüzden deri diye düşünüm, bir de kumaş cebe sok çıkar daha çabuk aşınır diye düşündüm.
şunu beğendim mesela, 9 kartlı işime yarar.
www.matras.com
dik istiyorum, yan değil; çok büyük olmasın. model önermeseniz bile kullanıp memnun kaldığınız markaları söyleyebilirsiniz. mesela tommy, levi's falan görüyorum çok satılanlarda ama bu markaların asıl işi bu değil diye ne kadar güvensem bilemiyorum. bütçe en fazla 200, teşekkürler.
ya da illa deri olmasın mı? çok spor görünsün istemiyorum, o yüzden deri diye düşünüm, bir de kumaş cebe sok çıkar daha çabuk aşınır diye düşündüm.
bir şarkı, zenci bir ablamız söylüyor çok muhtemel(yüzü yoktu izlediğim videoda). i wanna make love with you diye başladığını düşünüyorum şarkının, ımhh hımm gibi bir ses de vardı girişte sanırım, seninle bunları şunları yapmak istiyorum diye devam ediyordu. şuh bir ses tonuyla şarkı tam bir seks-striptiz şarkısı. bilinen bir sanatçı değil, baktığım onlarca youtube ve diğer çalma listelerinde adı yok, oradakiler hep bildik şarkılar. bu şarkıyı power fm'de gündüz çalamazsın, o derece belli yani.
şarkının adında yada içinde yellow geçiyor olabilir. şarkıyı söyleyenin adı da gerçek isimden ziyade takma bir isim gibiydi. yardım lütfen çok taktım :(
şarkının adında yada içinde yellow geçiyor olabilir. şarkıyı söyleyenin adı da gerçek isimden ziyade takma bir isim gibiydi. yardım lütfen çok taktım :(
bir klişe kurbanı olacak ve fotoğraf meraklısı arkadaşlarla balat turu yapacağız(bu vakte kadar iyi dayanmıştım:( )
buluşup kahvaltı yaptıktan sonra gezeceğiz, muhtemelen 12'den sonra yola çıkarız. çok şey sığmaz, o yüzden en önemli nerelere gidelim görelim fotoğraf çekelim onları sormak istedim.
şöyle bir şey buldum ama burada çok durak var, daha az olsun, acele etmeden gezelim çekelim diyoruz. belki size de yol gösterir diye ekliyorum.
tr.foursquare.com
buluşup kahvaltı yaptıktan sonra gezeceğiz, muhtemelen 12'den sonra yola çıkarız. çok şey sığmaz, o yüzden en önemli nerelere gidelim görelim fotoğraf çekelim onları sormak istedim.
şöyle bir şey buldum ama burada çok durak var, daha az olsun, acele etmeden gezelim çekelim diyoruz. belki size de yol gösterir diye ekliyorum.
tr.foursquare.com
filmekimi bileti alabilen oldu mu, nasıl alabildiniz?
bu gerizekalılar yine bi bok beceremedi, böyle bir beceriksizlik, işini yapamamak olamaz. çok sinirliyim basıcam mekanlarını. YAHU HEPİ TOPU KAÇ KİŞİ BİLET ALMAYA ÇALIŞIYOR OLSUN, BU KADAR KOLAY MI SİTENİN ÇÖKMESİ, YOK MU BUNUN HESABINI YAPAN BİRİ?!
bu gerizekalılar yine bi bok beceremedi, böyle bir beceriksizlik, işini yapamamak olamaz. çok sinirliyim basıcam mekanlarını. YAHU HEPİ TOPU KAÇ KİŞİ BİLET ALMAYA ÇALIŞIYOR OLSUN, BU KADAR KOLAY MI SİTENİN ÇÖKMESİ, YOK MU BUNUN HESABINI YAPAN BİRİ?!
ofiste hapşırık sesleri yükselmeye başladı, ben de dün bi boğaz ağrısıyla uyandım, biraz bakımla şimdi iyiyim ama bi önlem almak lazım; geçen kış sıkıntı çektim baya.
arlarında ne gibi farklar var bilmiyorum, etraftan çok methedildiğini duyduklarım bunlar. bağışıklık güçlü olsun, kolay kolay soğuk almayalım grip olmayalım diyen birine hangisini önerirsiniz, neden?
not: düzgün beslenince bunlara gerek kalmadığını biliyorum ama düzgün beslenemediğimi farz edin.
grazie...
arlarında ne gibi farklar var bilmiyorum, etraftan çok methedildiğini duyduklarım bunlar. bağışıklık güçlü olsun, kolay kolay soğuk almayalım grip olmayalım diyen birine hangisini önerirsiniz, neden?
not: düzgün beslenince bunlara gerek kalmadığını biliyorum ama düzgün beslenemediğimi farz edin.
grazie...
Kuzen sordu bilemedim. Burada 1500-2000 arası satılan saatleri 150 dolara buldum diyor. Ama hemen satması lazımmış nakit para için, saatçilere götürsem alırlar mı diyor.
Orijinalliğinden emin, orada mağazadan alacakmış(tjmax dedi). Ben diyorum madem bu kadar kolay bulması, saatçi de gider oradan alır, niye senden alsın. Hatta toplu alır indirim bile yaptırır. Piyasaya ait bi bilgim yok tabii, belki bilen olur diye sorayım dedim; saatçiler alır mı bu saatleri? Michael kors'muş bitanesi mesela.
Orijinalliğinden emin, orada mağazadan alacakmış(tjmax dedi). Ben diyorum madem bu kadar kolay bulması, saatçi de gider oradan alır, niye senden alsın. Hatta toplu alır indirim bile yaptırır. Piyasaya ait bi bilgim yok tabii, belki bilen olur diye sorayım dedim; saatçiler alır mı bu saatleri? Michael kors'muş bitanesi mesela.