into the wild veya wild gibi de olabilir, under the tuscan sun gibi feel good movie tadında da olabilir. yeşil, manzara, çiçek, böcek olsun da, yine her yer çok kalabalıktır diye evde oturduğum şu günde içim açılsın.
patronun, önceden belirlenmiş yıllık iznini iptal etmesinden bahsediyorum. benim başıma gelmedi (henüz) ancak birçok kişiye yaptı benzerini. genelde izinden önceki hafta tehdit ederek başlıyor (şu iş bitmezse gidemezsin), sonra da cuma saat 16.00 gibi iptal ediyor. bu kadar kısa süre kala izin iptali yasal mı? ya ben izin için uçak bileti, otel ayırttıysam ne olacak?
yahu 6 saat önce başladım sözde, toplasak 1 saat ancak yazmışımdır. çok sıkıcı bir ödev, üstelik ingilizce. dikkatimi toplasam 3 saate bitecek. ama yerimde oturup yapamıyorum. nasıl olacak?
nasıl denir? göçmenler adına kullanılacak.
telefona okuma yaparken gözüm çok yorulmasın diye mavi ışık filtresi indirdim, bunun bilgisayar için olanı var mıdır? nereden indirilir?
yarın ales için kadıköy'den maltepe feyzullah turgay ciner ortaokulu'na gitmeliyim. malumunuz akbil alamıyoruz yanımıza, okul da bağdat caddesi ile sahil yolu arasında. sarı dolmuşla gideyim diyorum da, onun için de iki vasıta yapmam gerekecek sanırım? kadıköy-bostancı-maltepe ne kadar veririm dolmuşa? ona göre para alacağım yanıma.
dün gece 1'de köprü trafiğinde mücadele verip eve ulaşmaya çalıştıktan sonra, gitmeyi ciddi bir şekilde düşünmeye başladım. gidelim de, nereye gidelim? şöyle ayda bir tiyatroya gidilebilecek, sıkılınca gidip bir çay, bira içilebilecek sahili, sahili olmasa da en azından doğası olan, insanı nispeten yobaz olmaya neresi var?
istanbul'dan gitmeye karar verseniz, nereye gidersiniz?
istanbul'dan gitmeye karar verseniz, nereye gidersiniz?
karşıya geçtikten sonra güzergahları nasıl? fenerbahçe tarafında sahil yoluna iniyorlar mı? çiftehavuzlar'a gideceğim de, büyük kulübün olduğu tarafa.
ev arkadaşım sushico'dan sanalmarkette kullanılmak üzere 100 tl ve üzeri alışverişlerde 15 tl'lik indirim kazanmış. sitede son ekrana geliyoruz, indirim çekimi kullanmak istiyorum alanında kodu giriyoruz, hediye çeki bulunamadı diyor. neden olabilir? çağrı merkezini arayamıyorum 10'da kapanmış.
daha önce metroda denk gelmiştim, ama hangi durakta bindiklerine dikkat etmemişim. kadıköy'de çiçek satmaya nereden geliyorlar? nerede oturuyor yani bu insanlar?
kumrular tohumdan yetiştirdiğim yer açelyası ve petunya fidelerimin yarısını YEDİLER. baya baya çiçeklerimi YİYORLAR. 2 buçuk aydır emek verdiğim çiçeklerim gitti :( kalanları da kaybetmemek için ne yapmalıyım? çok üzüldüm yahu sabah sabah :(
var mı bilen, güvenilir olmalı?
olmadı basılı kaynak da önerebilirsiniz, tez çalışmam için kullanacağım.
olmadı basılı kaynak da önerebilirsiniz, tez çalışmam için kullanacağım.
Diyelim ki ÖYP ile atandık, halihazırda başka bir üniversitede yüksek lisansa devam ediyoruz. Atandığımız üniversitenin yüksek lisans programına geçtiğimizde, doktoramızı da orada yaptığımızda; hem senet imzalamıyoruz, hem de doktora sonunda başka bir üniversiteye geçiş konusunda özgür oluyoruz, doğru mu anlamışım?
var mı aklınıza gelen?
Yüksek lisans 2.dönemimdeyim, bu dönem sonuna kadar tez konumu ve yöntemimi belirlemiş olmam lazım. Zaten Proje-2 (Tez Tasarımı) adlı bir dersimiz var bunun için, danışmanla haftalık görüşmeler yapıyoruz aynı aşamada olan 3 kişi.
Çok genel hatlarıyla ilgi alanım var, 3 hafta önce biraz daha spesifik bir alana doğru kayacak gibi oldum ama tıkandım yine. Danışman her görüşmede kütüphanesinden 2-3 kitap veriyor konuşmamıza göre, çok genel kitap ve konular üzerinden okuma yapmamızı önermiyor, içinde kaybolabileceğimiz için. Doğru yapıyor da, ben buna rağmen bir yola girebilmiş gibi hissetmiyorum hala.
Yani ilham gelecek, "Buldum, buldum!" diye koşuşturamayacağıma göre ortalıkta, bir ilerleme kaydetmem lazım ama 3 haftadır tık yok.
Siz nasıl yaptınız? Çat diye mi konu çıktı ortaya, danışmanınız mı yönlendirdi, nasıl oldu?
İstiyorum ki, ya konu olarak ya da yöntem olarak özgün bir çalışma olsun. Sahiplenebileceğim bir süreç olsun, ama bu yüzden iyice beklentiye giriyorum sanırım, aklıma ne gelse "yok bu değil, bu hiç değil, mimarlık bu değil!!" konumunda buluyorum kendimi.
Çok genel hatlarıyla ilgi alanım var, 3 hafta önce biraz daha spesifik bir alana doğru kayacak gibi oldum ama tıkandım yine. Danışman her görüşmede kütüphanesinden 2-3 kitap veriyor konuşmamıza göre, çok genel kitap ve konular üzerinden okuma yapmamızı önermiyor, içinde kaybolabileceğimiz için. Doğru yapıyor da, ben buna rağmen bir yola girebilmiş gibi hissetmiyorum hala.
Yani ilham gelecek, "Buldum, buldum!" diye koşuşturamayacağıma göre ortalıkta, bir ilerleme kaydetmem lazım ama 3 haftadır tık yok.
Siz nasıl yaptınız? Çat diye mi konu çıktı ortaya, danışmanınız mı yönlendirdi, nasıl oldu?
İstiyorum ki, ya konu olarak ya da yöntem olarak özgün bir çalışma olsun. Sahiplenebileceğim bir süreç olsun, ama bu yüzden iyice beklentiye giriyorum sanırım, aklıma ne gelse "yok bu değil, bu hiç değil, mimarlık bu değil!!" konumunda buluyorum kendimi.
ıspanak böreğini her zamanki gibi hazırlasam, tepsinin üstünü streç folyoyla kapatıp buzluğa atsam, sonra çıkarıp direkt fırınlasam olur mu?
Araştırırken kafam iyice allak bullak oldu. Renkli olması şart değil, dolum yapabilmem çok önemli (Kadıköy'de), kablosuz bağlantı önemli bir artı. Max. 250 TL'ye çıkabilirim.
Benim elediğim seçenekler şunlar:
CANON LBP5050 RENKLİ LAZER YAZICI
www.teknosa.com
Samsung ML-2165W Kablosuz Mono Laser Yazıcı (Wi-Fi)
www.istanbulbilisim.com.tr
HP Laserjet P1102 CE651A Mono Lazer Yazıcı
www.mediamarkt.com.tr
250 TL'ye kadar sizin yakın zamanda alıp memnun kaldığınız bir model var mı?
Benim elediğim seçenekler şunlar:
CANON LBP5050 RENKLİ LAZER YAZICI
www.teknosa.com
Samsung ML-2165W Kablosuz Mono Laser Yazıcı (Wi-Fi)
www.istanbulbilisim.com.tr
HP Laserjet P1102 CE651A Mono Lazer Yazıcı
www.mediamarkt.com.tr
250 TL'ye kadar sizin yakın zamanda alıp memnun kaldığınız bir model var mı?
iki kardeşim var, biri lise 2 diğeri lise 3. ikisi de denizli'de iyi anadolu liselerinde okuyorlar, ama bu dershanelerin kapatılması sebebiyle sınava hazırlık sürecini planlamayla ilgili ailecek sorun yaşıyoruz.
lise 3'te olan kardeşimin okulunun toplantısı varmış bugün. senelerdir iyi öğrencileri alıp, doğru dürüst sınav desteği vermeden, dershanelere giden çocuklarla üniversite kazandırma oranı yüksek bir okul haliyle. anladığım kadarıyla dershaneler ekim'de kapatılacağı için, tutuşmuşlar ve program yapmaya çalışıyorlar, velileri de hem fikirlerini paylaşmak hem de düşüncelerini duymak için okula çağırmışlar. bunun üzerine evde konu açılınca kardeşim ''ben seneye ne yapacağım, herkes seneye dershane okullarına (uğur dershanesinin okulu gibi) gidecek.'' gibi şeyler söylemiş. babam da herkes çocuğunu başka yere göndermeye kararlıysa neden salon doluydu, vs. diyor.
kesinlikle göndermeme taraftarı değiller, ancak denizli'de bu dershane okullarından bir tane açıldı sanırım daha. bu okullar ne seviyede olacak, kendi okullarından daha mı iyi olacak bilmiyorlar tabii.
kardeşim bahçeşehir kolejinin bursluluk sınavına girmeye karar vermişti bir süre önce, haftaya ona girecek. kazanırsa koleje geçecek sanırım. ama ne yapacaklarını pek bilemiyorlar haliyle, ben de üniversite sınavına 6 sene önce girmiş birisi olarak o zamana ve duruma göre yorum yapabiliyorum.
ailesinde, yakınında lisede olanlar ya da duyurudaki öğretmenler bu konuyla ilgili ne duydular, ne düşünüyorlar onu merak ediyorum. kardeşlerimin ikisinin de kafasının çalıştığını düşünüyorum, bir şekilde iyi bir yeri kazanırlar sanki ama türkiye'de üniversite sınavı 'sınavı hacklemek' üzerine kurulu sonuçta. ne yapalım da bu kafası basan çocuklara sınavı iyi hacklemek için ortam oluşturalım?
lise 3'te olan kardeşimin okulunun toplantısı varmış bugün. senelerdir iyi öğrencileri alıp, doğru dürüst sınav desteği vermeden, dershanelere giden çocuklarla üniversite kazandırma oranı yüksek bir okul haliyle. anladığım kadarıyla dershaneler ekim'de kapatılacağı için, tutuşmuşlar ve program yapmaya çalışıyorlar, velileri de hem fikirlerini paylaşmak hem de düşüncelerini duymak için okula çağırmışlar. bunun üzerine evde konu açılınca kardeşim ''ben seneye ne yapacağım, herkes seneye dershane okullarına (uğur dershanesinin okulu gibi) gidecek.'' gibi şeyler söylemiş. babam da herkes çocuğunu başka yere göndermeye kararlıysa neden salon doluydu, vs. diyor.
kesinlikle göndermeme taraftarı değiller, ancak denizli'de bu dershane okullarından bir tane açıldı sanırım daha. bu okullar ne seviyede olacak, kendi okullarından daha mı iyi olacak bilmiyorlar tabii.
kardeşim bahçeşehir kolejinin bursluluk sınavına girmeye karar vermişti bir süre önce, haftaya ona girecek. kazanırsa koleje geçecek sanırım. ama ne yapacaklarını pek bilemiyorlar haliyle, ben de üniversite sınavına 6 sene önce girmiş birisi olarak o zamana ve duruma göre yorum yapabiliyorum.
ailesinde, yakınında lisede olanlar ya da duyurudaki öğretmenler bu konuyla ilgili ne duydular, ne düşünüyorlar onu merak ediyorum. kardeşlerimin ikisinin de kafasının çalıştığını düşünüyorum, bir şekilde iyi bir yeri kazanırlar sanki ama türkiye'de üniversite sınavı 'sınavı hacklemek' üzerine kurulu sonuçta. ne yapalım da bu kafası basan çocuklara sınavı iyi hacklemek için ortam oluşturalım?
şimdi durum şu: geçtiğimiz haziran mezun oldum, eylül'de hem özel sektörde işe hem de yüksek lisansa başladım. iki gün derse gidiyorum, 3 gün çalışıyorum. bu şartlar için 1750 tl'ye anlaştık, 90 tl de agi yatıyor. haziran-temmuz-ağustos tam zamanlı çalışacağım gibi duruyor. bunun için de mayıs'ta tekrar oturup para işini konuşacağız.
düz hesap 3 güne şu kadar alıyorum, 5 güne şu kadar alırım hesabı yapamıyorum. 3 gün çalışmaya iyi alıyorum da, baştan ben ailemden para almıyorum artık, İstanbul'da hayatta kalmam için minimum 1700 dedim, tamam 1750 olsun dediler. o yüzden 3000 tl isteyemem sanırım:)
ama işleri iyi yürüttüğümü düşünüyorum, yani beklediklerinden daha fazla sorumluluk aldığımı ve ortaya çıkardığım işlerin beklediklerinden fazla olduğunu biliyorum. iki yabancı dilim var zaman zaman iş için de kullandığım, lisans ve yüksek lisans üniversitelerim iyi. şirket patron şirketi, ofis+şantiye 30 kişi civarı çalışıyor.
lisans sırasında da 6 ay çalıştım, haziran'da 15 ay deneyimim olmuş olacak toplam. 2500 istemeyi düşünüyorum ama bilemedim, oturtamadım kafamda.
2 ay var tabii kim öle, kim kala ama aklıma takıldı. ne kadar istesem?
ekleme editi: mimarım
düz hesap 3 güne şu kadar alıyorum, 5 güne şu kadar alırım hesabı yapamıyorum. 3 gün çalışmaya iyi alıyorum da, baştan ben ailemden para almıyorum artık, İstanbul'da hayatta kalmam için minimum 1700 dedim, tamam 1750 olsun dediler. o yüzden 3000 tl isteyemem sanırım:)
ama işleri iyi yürüttüğümü düşünüyorum, yani beklediklerinden daha fazla sorumluluk aldığımı ve ortaya çıkardığım işlerin beklediklerinden fazla olduğunu biliyorum. iki yabancı dilim var zaman zaman iş için de kullandığım, lisans ve yüksek lisans üniversitelerim iyi. şirket patron şirketi, ofis+şantiye 30 kişi civarı çalışıyor.
lisans sırasında da 6 ay çalıştım, haziran'da 15 ay deneyimim olmuş olacak toplam. 2500 istemeyi düşünüyorum ama bilemedim, oturtamadım kafamda.
2 ay var tabii kim öle, kim kala ama aklıma takıldı. ne kadar istesem?
ekleme editi: mimarım
yüksek lisans ödevleri yüzünden kendime hiç vakit ayıramadım bu haftasonu, ki iple çekmiştim. şimdi üzerinde çalışmam gereken bir konu daha var, sonra akşam şöyle kafamı dağıtacak, kendi işimi gücümü düşündürmeyecek bir film önerisine ihtiyacım var.
tür önemli değil, iyi kurgulanmış olsun, kafa dağıtsın.
tür önemli değil, iyi kurgulanmış olsun, kafa dağıtsın.
Öncelikle şu haritada gösterilen yer doğru mu?
www.google.com!4m2!3m1!1s0x0:0x6d827e9b653b4f32
Metrobüsle Mecidiyeköy durağında inip yürümeyi düşünüyorum, başka durakta inmek daha mı mantıklı olur? Haritadan tam anlayamadım. Ya da alternatif ulaşım?
Teşekkürler.
edit: link yarım çıkıyor, google'a 'şişli belediyesi' yazdığımızda, direkt yanda çıkan haritada işaretli yerden bahsediyorum.
www.google.com!4m2!3m1!1s0x0:0x6d827e9b653b4f32
Metrobüsle Mecidiyeköy durağında inip yürümeyi düşünüyorum, başka durakta inmek daha mı mantıklı olur? Haritadan tam anlayamadım. Ya da alternatif ulaşım?
Teşekkürler.
edit: link yarım çıkıyor, google'a 'şişli belediyesi' yazdığımızda, direkt yanda çıkan haritada işaretli yerden bahsediyorum.
selam
bana pdf okumalık, satırlarını işaretlemelik, arşivlemelik bir alet lazım. gözümü da mahvetmesin tabii. kindle'lar pdf için işkenceymiş okuduğuma göre. oyuna, müziğe filan gerek yok. reader veya tablet önerisi olan var mı bu doğrultuda? zaten çıktıya dünya kadar para verdiğim için çok ucuz olmasına gerek yok, ama cep de yakmasın tabii.
bana pdf okumalık, satırlarını işaretlemelik, arşivlemelik bir alet lazım. gözümü da mahvetmesin tabii. kindle'lar pdf için işkenceymiş okuduğuma göre. oyuna, müziğe filan gerek yok. reader veya tablet önerisi olan var mı bu doğrultuda? zaten çıktıya dünya kadar para verdiğim için çok ucuz olmasına gerek yok, ama cep de yakmasın tabii.
ara ara diş etimde kaşıntı olur, sonra da geçerdi. 2 buçuk ay önce geçirdiğim nezleyle bu arttı ve kabarcıklar oluştu. diş hekimine gittim, önemsemedi. sen anlatınca daha kötü sandım, çok daha kötülerini gördüm dedi. (kadıköy dayıoğlu diş polikliniği) diş taşı temizledi, bazı kişilerde cilt rahatsızlıkları olur, bunlar vücut zayıf düştüğünde ortaya çıkarlar dedi. tamam dedim, herhalde geçecek hastalıkla birlikte ama geçmedi.
diş etimde, özellikle iki dişimin arasında kalan yerlerde kabarmalar var. uçuk desen değil, aft desen değil. kaşıntı yapıyor gün içinde ara ara, nedir bu? tekrar bir diş hekimine görünmeli miyim? yoksa dahiliyeye mi gitsem? kadıköy çevresinde nereyi tavsiye edebilirsiniz?
diş etimde, özellikle iki dişimin arasında kalan yerlerde kabarmalar var. uçuk desen değil, aft desen değil. kaşıntı yapıyor gün içinde ara ara, nedir bu? tekrar bir diş hekimine görünmeli miyim? yoksa dahiliyeye mi gitsem? kadıköy çevresinde nereyi tavsiye edebilirsiniz?
şimdi durum şu: akademisyen olmak istiyorum, ancak bu üniversite son sınıfta, hatta son dönemde dank etti kafama. bu yüzden ancak 2.93 lisans ortalamasıyla mezun oldum. hiç takmıyordum ortalamayı. yds puanım oldukça iyi, ama en az etkileyen de o. ales'ten de çalışmadan 83 almıştım (sayısal).
ilan edilen kadroları takip ediyorum, geçen yaz başvurup sınava da girdim ama çok az bir farkla kaçırdım. bu dönem ales puanımın geçerliliği de bitiyor, istiyorum ki sınava girip en az 90 alayım ki ucu ucuna kadro kaçırmayayım.
çok ciddi bir şekilde oturup çalışma imkanım yok, ağır bir yüksek lisans programına devam ediyorum, kalan zamanda da çalışıyorum. puanı yükseltmek için çalışma tavsiyeleriniz var mı acaba?
daha önce aldığım puan 70 olsa, 80'e çıkarmak daha kolay olurdu sanki. 82'den 90'a çıkarmak daha zor gibi. ne yapmalı?
ilan edilen kadroları takip ediyorum, geçen yaz başvurup sınava da girdim ama çok az bir farkla kaçırdım. bu dönem ales puanımın geçerliliği de bitiyor, istiyorum ki sınava girip en az 90 alayım ki ucu ucuna kadro kaçırmayayım.
çok ciddi bir şekilde oturup çalışma imkanım yok, ağır bir yüksek lisans programına devam ediyorum, kalan zamanda da çalışıyorum. puanı yükseltmek için çalışma tavsiyeleriniz var mı acaba?
daha önce aldığım puan 70 olsa, 80'e çıkarmak daha kolay olurdu sanki. 82'den 90'a çıkarmak daha zor gibi. ne yapmalı?
kent - iktidar - tüketim - sosyoloji anahtar kelimelerinden en az ikisini içinde barındıran belgesel var mı aklınıza gelen?
günaydın
deniyor ki ''GK'dan edinilen bilgiye göre, Torba Yasa kapsamında 1 Ekim 2014'te başlatılan prim borçları yapılandırma süresi, işveren ve sigortalı borçları için 2 Şubat Pazartesi günü, Genel sağlık Sigortası (GSS) borçları için ise 30 Nisan'da sona erecek. ''
şimdi benim lisans öğrencisi olduğum 2012 ve 2013 dönemlerine ait borcum görünüyor. 'zorulu gss -tescil kaydı borç dökümü' sekmesinde, '5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında zorunlu genel sağlık sigortası tesciliniz bulunmaktadır.Genel sağlık sigortası prim borcunuz : 2952.91 TL’dir.'
bu hangisi şimdi? prim borcu mu? pazartesiye kadar halletmezsem bir tarafıma girecek mi?
deniyor ki ''GK'dan edinilen bilgiye göre, Torba Yasa kapsamında 1 Ekim 2014'te başlatılan prim borçları yapılandırma süresi, işveren ve sigortalı borçları için 2 Şubat Pazartesi günü, Genel sağlık Sigortası (GSS) borçları için ise 30 Nisan'da sona erecek. ''
şimdi benim lisans öğrencisi olduğum 2012 ve 2013 dönemlerine ait borcum görünüyor. 'zorulu gss -tescil kaydı borç dökümü' sekmesinde, '5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında zorunlu genel sağlık sigortası tesciliniz bulunmaktadır.Genel sağlık sigortası prim borcunuz : 2952.91 TL’dir.'
bu hangisi şimdi? prim borcu mu? pazartesiye kadar halletmezsem bir tarafıma girecek mi?
Klasik gitarımı iç hat uçuşunda taşımak istiyorum, hard case'im yok.
Biraz bakındım da herkes farklı bir şey söylüyor. Sıkıntı çıkmadan kabinde taşıyabilme ihtimalim nedir? Daha önce taşıyan var mı?
Biraz bakındım da herkes farklı bir şey söylüyor. Sıkıntı çıkmadan kabinde taşıyabilme ihtimalim nedir? Daha önce taşıyan var mı?
cdn.instructables.com 
şu tarz kavanozda kek yapıp posta yoluyla göndermek istiyorum, bunun için fırına sürebileceğim ısıya dayanıklı kavanozu nerede bulurum? bulunca nasıl anlarım?

şu tarz kavanozda kek yapıp posta yoluyla göndermek istiyorum, bunun için fırına sürebileceğim ısıya dayanıklı kavanozu nerede bulurum? bulunca nasıl anlarım?
Kadıköy'de model uçak alabileceğim yerleri isimleriyle birlikte tarif edebilecek olan var mı acaba?
Sanırım okuduğum son roman, Ursula K. Le Guin - Malafrena'ydı, bir sene önce. O zamandan beridir roman okumadım, sosyoloji ve mimarlık metinleri/kitapları okudum hep. ama özledim de roman okumayı. Bu yüzden önerilerinize ihtiyacım var, sanal kitap fuarına da son dakika yetişeyim diyorum:)
Sürükleyici, kaliteli ne önerebilirsiniz? İçinde sosyoloji ve psikoloji ögeleri olabilir, dönem romanı olabilir, tamamen farklı bir dünyayı anlatıyor olabilir. İstediğim en önemli şey, beni içine alsın ve düşündürsün.
Teşekkürler şimdiden.
Sürükleyici, kaliteli ne önerebilirsiniz? İçinde sosyoloji ve psikoloji ögeleri olabilir, dönem romanı olabilir, tamamen farklı bir dünyayı anlatıyor olabilir. İstediğim en önemli şey, beni içine alsın ve düşündürsün.
Teşekkürler şimdiden.
yüksek lisans final dönemi sebebiyle bütün hafta sonunu evde ders çalışarak geçirmek zorunda kalmış bendenize, motivasyon sağlayacak ve gecenin 1-2 saatini en azından keyifli geçirtebilecek film öneriniz var mı?
buradaki iktidar, foucault'nun 'özne ve iktidar'ındaki iktidar. political potency midir doğrusu? political power mı? yoksa yalnızca potency mi? akademik yayınlarda arama yapmak için hangi kelimeyi kullanmak lazım?
Zekeriyaköy'den Beşiktaş'a işe gidip gelen bir kişi günde ortalama kaç saatini yolda geçirir?
Bu seramik saksıların indirime girmesi ne zaman oluyor? Mart, Nisan gibi mi?
Normal fiyatları tuzlu denebilir, denk getirebilirsem indirimden almayı düşünüyorum birkaç tane de.
Normal fiyatları tuzlu denebilir, denk getirebilirsem indirimden almayı düşünüyorum birkaç tane de.
sizce çok mu yüzeysel? doğumgünü hediyesi olacak, bir buçuk senedir birlikteyiz.
şimdiye kadar daha çok el yapımı şeyler hediye ettim. emek vermek güzel oluyor, bu hediyenin yanına da yine ufak el yapımı bir şey eklerim muhtemelen ama, işine yarayacak veya kullanacağı bir şey hediye etmek istiyorum bu sefer.
bir şeyler üretmeyi, tamir etmeyi, değiştirmeyi çok seviyor. ahşap işleri gibi, daire testere alsam havalara uçar mesela:) ama kullanmak için uygun alanı yok şu an, ileride bir atölyemiz olursa hediye edebilirim. bu bağlamda isviçre çakısı hediye etmeyi düşündüm, babasından bir çakısı var ama, anlamsız olacak yani.
bunun dışında tarih, keşif, bilim ilgi alanları. hediye etmeyi düşündüğüm dergi aboneliği de bu yüzden atlas + popular science. uzağız şu an, 1 buçuk sene daha da böyle devam edecek. doğuda öğretmen olarak zorunlu görevini yerine getiriyor. her ay eline dergi geçmesi bu yönden de hoş olabilir diye düşündüm.
müzik de ilgi alanlarından; gitar, mızıka ve mandolini var. şiir de çok sever, daha önce nazım ve orhan veli'nin seslerinden şiirleri cd'leriyle birlikte kitap hediye etmiştim zaten.
malzeme çok ancak, klasiğin dışına çıkacak bir hediye bulamadım henüz. doğumgünü 19 ocak, daha vakit var.
aklınıza bir şeyler gelirse ilham almak isterim:)
şimdiye kadar daha çok el yapımı şeyler hediye ettim. emek vermek güzel oluyor, bu hediyenin yanına da yine ufak el yapımı bir şey eklerim muhtemelen ama, işine yarayacak veya kullanacağı bir şey hediye etmek istiyorum bu sefer.
bir şeyler üretmeyi, tamir etmeyi, değiştirmeyi çok seviyor. ahşap işleri gibi, daire testere alsam havalara uçar mesela:) ama kullanmak için uygun alanı yok şu an, ileride bir atölyemiz olursa hediye edebilirim. bu bağlamda isviçre çakısı hediye etmeyi düşündüm, babasından bir çakısı var ama, anlamsız olacak yani.
bunun dışında tarih, keşif, bilim ilgi alanları. hediye etmeyi düşündüğüm dergi aboneliği de bu yüzden atlas + popular science. uzağız şu an, 1 buçuk sene daha da böyle devam edecek. doğuda öğretmen olarak zorunlu görevini yerine getiriyor. her ay eline dergi geçmesi bu yönden de hoş olabilir diye düşündüm.
müzik de ilgi alanlarından; gitar, mızıka ve mandolini var. şiir de çok sever, daha önce nazım ve orhan veli'nin seslerinden şiirleri cd'leriyle birlikte kitap hediye etmiştim zaten.
malzeme çok ancak, klasiğin dışına çıkacak bir hediye bulamadım henüz. doğumgünü 19 ocak, daha vakit var.
aklınıza bir şeyler gelirse ilham almak isterim:)
bugünle birlikte 4 gündür hastayım. nezle gibi, burun akıntısı-halsizlik-hapşırma şikayetlerim var, üstüne bir de diş etlerim kaşınıyor, baktım küçük küçük kabarcıklar olmuş aft gibi.
cuma günü ofiste temizlik vardı ve kadınlar mutfak ve tuvaletlerde o kadar çok çamaşır suyu kullandılar ki burnumuzun direği kırılıyordu. haliyle cam pencere açtık. bu yüzden o sırada mı üşüttüm (ki üşümedim cam açıkken) yoksa çamaşır suyu yüzünden mi oldu, anlamadım. ama burun akıntım (afedersiniz) çok açık renkte ve sıvı gibi. her şekilde uyarmayı düşünüyorum çamaşır suyuyla ilgili ama hasta olmamın sebebi bu olabilir mi acaba?
cuma günü ofiste temizlik vardı ve kadınlar mutfak ve tuvaletlerde o kadar çok çamaşır suyu kullandılar ki burnumuzun direği kırılıyordu. haliyle cam pencere açtık. bu yüzden o sırada mı üşüttüm (ki üşümedim cam açıkken) yoksa çamaşır suyu yüzünden mi oldu, anlamadım. ama burun akıntım (afedersiniz) çok açık renkte ve sıvı gibi. her şekilde uyarmayı düşünüyorum çamaşır suyuyla ilgili ama hasta olmamın sebebi bu olabilir mi acaba?
İki gündür hastayım, üşütmüşüm sanırım burun akıntısı - hapşırık nöbetleri - çok hafif boğaz ağrısı şeklinde devam ediyor.
Bunlar bir yana, iki gündür de ara ara ciddi diş eti kaşıntısı nüksediyor. Tatlı tatlı kaşınıyor, baya rahatsız edici. Sürekli dişlerimi fırçalayasım var bu yüzden.
Hastalıkla mı alakalı, ayrı bir şey mi? Nasıl rahatlatırım, bitkisel bir çözümü var mı, hastalıkla ilgili ve bununla birlikte geçecekse eğer?
Bunlar bir yana, iki gündür de ara ara ciddi diş eti kaşıntısı nüksediyor. Tatlı tatlı kaşınıyor, baya rahatsız edici. Sürekli dişlerimi fırçalayasım var bu yüzden.
Hastalıkla mı alakalı, ayrı bir şey mi? Nasıl rahatlatırım, bitkisel bir çözümü var mı, hastalıkla ilgili ve bununla birlikte geçecekse eğer?
günaydın apartman sakinleri
konumundan ve konumuna göre kirasından çok memnun olduğumuz bir dairede yaşıyoruz 3 buçuk senedir. ancak apartman eski, bir de gürültücü ve kavgacı komşularımız var. girişlerimiz ayrı, biz b blokta oturuyoruz, onlar a blokta. çocuk + karı-kocadan oluşan bir çekirdek aile. zaten apartman eski olduğu için çok ses geçiriyor duvarlar, bir de bunlar haftada en az 5 kez kavga ediyorlar. bazen çocuk-anne, bazen anne-baba, bazen baba-çocuk. annenin çocuğa ''ereen saçımı çekme ereen'' diye bağırdığı oluyor, adamın kadını dövdüğü oluyor, çocuğu dövdüğü oluyor. çocuğun normal zamanlarda zaten bağıra çağıra oynamasını geçtim, sanırım okula gitmek istemiyor ve haftaiçi her gün 7'de bunların kavgasıyla uyanıyoruz. kadının yine o saatlerde evi süpürmeye kalktığı oluyor. pazar sabah 9'da yüksek sesle mahsun kırmızıgül dinledikleri oluyor.
bir de tüm bunları yapan kişiler utanmadan 2 sene kadar önce bizim kapımıza dayanmıştı, gürültü yapıyorsunuz diye. adam geldi ''çok gülüyorsunuz, sinirim bozuluyor'' vs. dedi. Kaldı ki iki hatun kişisiyiz evde, çok fazla öyle arkadaş da gelmez, geldiklerinde de oturur muhabbet ederiz en fazla. kapıya dayanmadan önce de duvarımıza vurmalar, ileriye gidip kendi balkonlarından sarkıp yatak odası penceremize vurmalar gibi hayvanlıkları var. neyse adam bizim kapımıza dayandığında kendi bloğumuzdaki iki komşumuz da müdahale etti, hiç gürültümüzü duymadıklarını söylediler, biz de ''siz en azından gülme sesi duyuyormuşsunuz, biz sürekli kavga dinliyoruz'' deyip çocuğun adını bile bildiğimizi söylediğimizde söylene söylene gitti, o zamandan beri bizle uğraşmayı bıraktı. ancak tam bir psikopat adam, kapıya dayandığında açmamıştık önce ama 10 dakika boyunca sürekli zile bastı ve kapıyı yumrukladı. diğer komşuların da çıktığını duyunca açtık.
yani demem o ki bu adamla konuşmak işe yaramaz. bunların çevresinde yaşayan herkes şikayetçi, apartman yöneticisiyle görüştüğümde öyle dedi. herkes şikayetçi de, ne yapılır? bir kavga anında polis çağırsak işe yarar mı? onun bile bir şey değiştireceğini sanmıyorum. taşınmak niyetinde değiliz ancak tüm gün yorulup geldikten sonra bir de kavga dinlemek enerjimizi sömürüyor.
konumundan ve konumuna göre kirasından çok memnun olduğumuz bir dairede yaşıyoruz 3 buçuk senedir. ancak apartman eski, bir de gürültücü ve kavgacı komşularımız var. girişlerimiz ayrı, biz b blokta oturuyoruz, onlar a blokta. çocuk + karı-kocadan oluşan bir çekirdek aile. zaten apartman eski olduğu için çok ses geçiriyor duvarlar, bir de bunlar haftada en az 5 kez kavga ediyorlar. bazen çocuk-anne, bazen anne-baba, bazen baba-çocuk. annenin çocuğa ''ereen saçımı çekme ereen'' diye bağırdığı oluyor, adamın kadını dövdüğü oluyor, çocuğu dövdüğü oluyor. çocuğun normal zamanlarda zaten bağıra çağıra oynamasını geçtim, sanırım okula gitmek istemiyor ve haftaiçi her gün 7'de bunların kavgasıyla uyanıyoruz. kadının yine o saatlerde evi süpürmeye kalktığı oluyor. pazar sabah 9'da yüksek sesle mahsun kırmızıgül dinledikleri oluyor.
bir de tüm bunları yapan kişiler utanmadan 2 sene kadar önce bizim kapımıza dayanmıştı, gürültü yapıyorsunuz diye. adam geldi ''çok gülüyorsunuz, sinirim bozuluyor'' vs. dedi. Kaldı ki iki hatun kişisiyiz evde, çok fazla öyle arkadaş da gelmez, geldiklerinde de oturur muhabbet ederiz en fazla. kapıya dayanmadan önce de duvarımıza vurmalar, ileriye gidip kendi balkonlarından sarkıp yatak odası penceremize vurmalar gibi hayvanlıkları var. neyse adam bizim kapımıza dayandığında kendi bloğumuzdaki iki komşumuz da müdahale etti, hiç gürültümüzü duymadıklarını söylediler, biz de ''siz en azından gülme sesi duyuyormuşsunuz, biz sürekli kavga dinliyoruz'' deyip çocuğun adını bile bildiğimizi söylediğimizde söylene söylene gitti, o zamandan beri bizle uğraşmayı bıraktı. ancak tam bir psikopat adam, kapıya dayandığında açmamıştık önce ama 10 dakika boyunca sürekli zile bastı ve kapıyı yumrukladı. diğer komşuların da çıktığını duyunca açtık.
yani demem o ki bu adamla konuşmak işe yaramaz. bunların çevresinde yaşayan herkes şikayetçi, apartman yöneticisiyle görüştüğümde öyle dedi. herkes şikayetçi de, ne yapılır? bir kavga anında polis çağırsak işe yarar mı? onun bile bir şey değiştireceğini sanmıyorum. taşınmak niyetinde değiliz ancak tüm gün yorulup geldikten sonra bir de kavga dinlemek enerjimizi sömürüyor.
şimdi durum şu, bir arkadaşım kafasındaki projeyi birine 'bizim düşündüğümüz olay bu, arazi alıp şu kadar para yatırırsak bu işi yapabiliriz' filan demek için bir 3 boyut çalışması istiyor. yeni yeni yapılmaya başlanan hobi bahçeleri aklındaki de, 5-6 tek katlı yapı (hepsi aynı), 1 tane 2-3 katlı apart otel ve bahçe. arazinin büyüklüğünü, aklındakileri, vs. basit bir şekilde çizip birkaç gün içerisinde paylaşacak. zaman sorunu yok, önemli olan görsellerin göz alıcı olması. 5-6 açıdan render istiyorlar, revit'le render alıp photoshop yapacağım üstüne.
şimdi okul ve çalıştığım yerler için 3 boyut çalışmaları yaptım daha önce, ama böyle dışarıdan iş olarak almadım. bu işin piyasası nedir, fiyat nasıl ve aşağı yukarı hangi tutarlarda belirlenir? kendisi arkadaşım olduğu için uçuk bir miktar belirtmek istemiyorum, ama emeğimin karşılığını almak niyetindeyim elbet benim için de hoş bir ek gelir olacak şu durumda.
aklımda danışacağım 1-2 kişi var ama bu işin piyasasını bilen, fikir verebilecek olan var mı burada acaba?
şimdi okul ve çalıştığım yerler için 3 boyut çalışmaları yaptım daha önce, ama böyle dışarıdan iş olarak almadım. bu işin piyasası nedir, fiyat nasıl ve aşağı yukarı hangi tutarlarda belirlenir? kendisi arkadaşım olduğu için uçuk bir miktar belirtmek istemiyorum, ama emeğimin karşılığını almak niyetindeyim elbet benim için de hoş bir ek gelir olacak şu durumda.
aklımda danışacağım 1-2 kişi var ama bu işin piyasasını bilen, fikir verebilecek olan var mı burada acaba?
merhaba duyuru ahalisi
yaklaşık 1.5 ay önce önde gelen üniversitelerin birinin mimarlık bölümünden mezun oldum, bir diğerindeyse önümüzdeki ay yüksek lisansa başlayacağım.
asıl araştırma görevliliğindeydi gözüm, yüksek lisansa başlayacağım üniversiteye başvurdum ancak kabul alamadım. (tabii ki hayvani ortalamayla vakıf üniversitesinden mezun olan aldı)
kadroları takip etmeye devam edeceğim elbette ama, çalışıp para da kazanmam lazım. 3-4 hafta önce yavaştan cv/portfolyo göndermeye başladım kafama yatan ilanlara. yeni mezun alacak olan pek az olduğu için, 2-3 sene tecrübe isteyenlere de attım.
gel gelelim, bugüne kadar yaklaşık 20 yere mail attım, 1 yerden döndüler, onu da yeterince araştırmamışım başvurmadan maalesef, ofisin sahibi ideolojik olarak kabul edebileceğim biri değil. o yüzden görüşmeye hiç gitmeyeceğim. lisansın son senesinde, 6 ay boyunca bi ofiste çalıştım, tecrübesiz değilim yani. üstelik o işi çok kolay bulmuştum. bu yüzden de sanırım, şu an geri dönüş alamamış olmak özgüvenimi sarstı. portfolyomun başarılı olduğunu düşünüyorum, iki yabancı dili ileri seviyede biliyorum, daha ne yapayım yahu? sorun illa yüksek lisans öğrencisi olmam mı? ailemden de artık alacaksam da cüzi miktarda para almak istiyorum.
biraz iç dökmeye ihtiyacım vardı, biraz da belki yol gösterebilecek birileri vardır. motivasyonum çok düştü, göğsümde bir öküz oturuyor ve mutsuz mutsuz dolanıyorum etrafta.
yaklaşık 1.5 ay önce önde gelen üniversitelerin birinin mimarlık bölümünden mezun oldum, bir diğerindeyse önümüzdeki ay yüksek lisansa başlayacağım.
asıl araştırma görevliliğindeydi gözüm, yüksek lisansa başlayacağım üniversiteye başvurdum ancak kabul alamadım. (tabii ki hayvani ortalamayla vakıf üniversitesinden mezun olan aldı)
kadroları takip etmeye devam edeceğim elbette ama, çalışıp para da kazanmam lazım. 3-4 hafta önce yavaştan cv/portfolyo göndermeye başladım kafama yatan ilanlara. yeni mezun alacak olan pek az olduğu için, 2-3 sene tecrübe isteyenlere de attım.
gel gelelim, bugüne kadar yaklaşık 20 yere mail attım, 1 yerden döndüler, onu da yeterince araştırmamışım başvurmadan maalesef, ofisin sahibi ideolojik olarak kabul edebileceğim biri değil. o yüzden görüşmeye hiç gitmeyeceğim. lisansın son senesinde, 6 ay boyunca bi ofiste çalıştım, tecrübesiz değilim yani. üstelik o işi çok kolay bulmuştum. bu yüzden de sanırım, şu an geri dönüş alamamış olmak özgüvenimi sarstı. portfolyomun başarılı olduğunu düşünüyorum, iki yabancı dili ileri seviyede biliyorum, daha ne yapayım yahu? sorun illa yüksek lisans öğrencisi olmam mı? ailemden de artık alacaksam da cüzi miktarda para almak istiyorum.
biraz iç dökmeye ihtiyacım vardı, biraz da belki yol gösterebilecek birileri vardır. motivasyonum çok düştü, göğsümde bir öküz oturuyor ve mutsuz mutsuz dolanıyorum etrafta.