sb, cevap gelirse geldikçe soru silsilesi de gelecek.
Selamlar, dermotoloji doktorunun yazdığı;
Differin Jel
La Roche Effaclar H
isimlerinde olan 2 tane krem varmış bunları eczaneden aldığımızda gss bunları karşılıyor mu yoksa fiyatlarını bizden isterler mi ?
Differin Jel
La Roche Effaclar H
isimlerinde olan 2 tane krem varmış bunları eczaneden aldığımızda gss bunları karşılıyor mu yoksa fiyatlarını bizden isterler mi ?
trt okulun, 5dk'lık kilometre taşlarını izlerken denk geldim; galileo evinde kendi kendine ölmüş gibi vermişler, ben idam edildiğini zannediyordum; idam edildi mi edilmedi mi ?
link: youtu.be trt okul kilometre taşları galileo
link: youtu.be trt okul kilometre taşları galileo
Selamlar, aslında bayık belgesel gibi değil de bilgiyi hikaye içinde harmanlayan eserler arıyorum; mesela ntv'de izlediğim ''einstein'ın büyük sırrı'' buna örnek olabilir, yahut film olarak modigliani, nietzche ağladığında olabilir.
bu türler anlatmak istediğime yakın ama tam karşılamasada (einsteinin büyük sırrı, büyük ölçüde karşılıyor) böyle önerilerinize çok açığım.
özellikle psikoloji ve askeri savaşlar alanında varsa 2x tik kazanacağınızın da müjdesini vermeden geçemedim.
sevgiyle kalın.
bu türler anlatmak istediğime yakın ama tam karşılamasada (einsteinin büyük sırrı, büyük ölçüde karşılıyor) böyle önerilerinize çok açığım.
özellikle psikoloji ve askeri savaşlar alanında varsa 2x tik kazanacağınızın da müjdesini vermeden geçemedim.
sevgiyle kalın.
Selamlar, internetle ilgili yeni bir tahüt vereceğiz de bize sundukları teklifte hala 50gb ya da 35 gb akk sunuyorlar, bu akk kalkmamış mıydı ?
Özellikle ailesinden, böyle bi' sosyal akıma uğruyor esasında. Kimi zaman çok pozitif duyurular arka arkaya açılıyor, kimi zaman bi yatırım furyası dönüyor, kimi zaman manitasal problemler(hatta bunun üzerine de yazmıştım) kimi zaman herkes biryerlerini ifşa ediyor filan derken de, bugün dert tasa sahibi yaptı beni.
Acaba bu bir silsileye sebep oluyor da, başkalarının problemlerini ''kaynımda da var'' algıısyla kendi hayatımızda daha da mı hissedilir buluyoruz, yahut onun problemi aa bak bende de şöyle birşey vardıyı mı akıllara getiriyor. yoksa bunlar bağımsız şeyler mi ?
duyuru okumayı bırakıp dolaptan birşeyler çıkarttım, başkasının dertlerine kadeh kaldırıyorum. Çok zor durumdayım sanırım.
Bir de en çok üzüldüğüm şey, çözümü bizim elimizde olan şeyler değil ya da yoruma açık konular değil. Tamamiyle duyurucunun haklı olduğu bir trajedi. ''Şu şarkıyı arıyorum, dolar yükselir mi, hangi diziyi izleyeyim, üzerime bilgisayar atın'' gibi dertleri olan duyurularını özledim.
Acaba bu bir silsileye sebep oluyor da, başkalarının problemlerini ''kaynımda da var'' algıısyla kendi hayatımızda daha da mı hissedilir buluyoruz, yahut onun problemi aa bak bende de şöyle birşey vardıyı mı akıllara getiriyor. yoksa bunlar bağımsız şeyler mi ?
duyuru okumayı bırakıp dolaptan birşeyler çıkarttım, başkasının dertlerine kadeh kaldırıyorum. Çok zor durumdayım sanırım.
Bir de en çok üzüldüğüm şey, çözümü bizim elimizde olan şeyler değil ya da yoruma açık konular değil. Tamamiyle duyurucunun haklı olduğu bir trajedi. ''Şu şarkıyı arıyorum, dolar yükselir mi, hangi diziyi izleyeyim, üzerime bilgisayar atın'' gibi dertleri olan duyurularını özledim.
sb
Gastronomi olur, heykel meykel olur. bu tür güzel sanatlar olarak düşündüğüm bölümlerin yüksek lisansı var mı ? ve bu kadar alan dışı bir konuda yükseklisans yapılabilir mi? kabulü çok zor mu olur. Ankarada gastronomi var mı ? ileride kızım babam böyle pasta yapmayı nereden öğrenmiş dediğinde duvarı işaret etmek istiyorum da.
Klasikler, popüler oyun metinleri ya da freud jung gibi adamların eserleri;
Kitap olarak almak pahalı bi' eylem olduğu için, arşivinde olan ya da link bilen varsa sevinirim.
Kitap olarak almak pahalı bi' eylem olduğu için, arşivinde olan ya da link bilen varsa sevinirim.
Bu a'lı seri bi' anda pahalandı gibi hisediyorum, dolardan da olabilir tabi tam bilemediğim için bunun fiyat geçmişini bulabileceğim bi' platform var mı ?
misalen 2 yıl önce 90 bine a serisini çok rahat alabiliyorduk, şimdi %50 artmış fiyatlar. Acaba ben mi yanılıyorum, yanlış hatırlıyorum.
misalen 2 yıl önce 90 bine a serisini çok rahat alabiliyorduk, şimdi %50 artmış fiyatlar. Acaba ben mi yanılıyorum, yanlış hatırlıyorum.
aslında özelinde ifşa ama genelinde sosyal platformlarda var böyle bi' algı-refleks; güzellik/yakışıklılık bu kadar görece kavramlar olmaması gerek ama nerede bi' fotoğraf paylaşılsa altına en kötü ''fena değilmiş'' ''prenses'' yorumları çakılıyor, herkes bi' yunus herkes bi' emre gibi güzellemeler yapıyor. Bu 2 yüzlülük olarak değerlendirilemez mi ? Yani, muhatapı da iyi hissettirmek yerine kıracak bi' davranış biçimi olarak görüyorum ben. Çokcası yalan çünkü. Benim kaçırdığım da pohpohcuların yakaladığı şey nedir ? insanlık mı ?
Selamlar, korudan ankara üniversitesi dis hekimliği hastahnesine(besevlerdeymis sanirim) toplu tasima ile nasil gidilir ?
Selamlar; son günlerde bim'in buono premium çikolatası hoşuma gitmeye başlamışken alternatifleri de göreyim istedim. Özel markalar v.s herşey kabulümüzdür.
Ama hoşlaşmadığımız bi' kaç aksiyom var.
-Beyaz çikolata sevmiyoruz
-Karamel sevmiyoruz
-Bütün fındıklı olanları sevmiyoruz.
hoşlandıklarımız ise
-Çikolatanın eriyik kıvamda olmasını(yani içinin akmasını çok seviyoruz)
-İç baymayan ferah tatları seviyoruz(naneli, v.s gibi mesela)
-bir de aynı çikolatada farklı tatları seviyoruz, üzümlü fındıklı gibi mesela.(fındıklı sevmememize rağmen)
Bu doğrultuda kahvenin yanında yemelik önerebileceğiniz, çikolata var mı ?
edit: yazmayı unutmuşum, esasında gofret de çok sevmiyoruz.
Ama hoşlaşmadığımız bi' kaç aksiyom var.
-Beyaz çikolata sevmiyoruz
-Karamel sevmiyoruz
-Bütün fındıklı olanları sevmiyoruz.
hoşlandıklarımız ise
-Çikolatanın eriyik kıvamda olmasını(yani içinin akmasını çok seviyoruz)
-İç baymayan ferah tatları seviyoruz(naneli, v.s gibi mesela)
-bir de aynı çikolatada farklı tatları seviyoruz, üzümlü fındıklı gibi mesela.(fındıklı sevmememize rağmen)
Bu doğrultuda kahvenin yanında yemelik önerebileceğiniz, çikolata var mı ?
edit: yazmayı unutmuşum, esasında gofret de çok sevmiyoruz.
sb
Güncel olarak bu kategoride neler var acaba ?
geçmişe yönelik misal; white collar, gossip girl
geçmişe yönelik misal; white collar, gossip girl
spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler
Frank underwood başkan oluyordu. sonrasını anımsamıyorum. başkan olduğu bölümü bulsak yeter sanırım.
Frank underwood başkan oluyordu. sonrasını anımsamıyorum. başkan olduğu bölümü bulsak yeter sanırım.
Dilerse konuyu da yazabilir tabi.
Zor bi' soru oldu bu, içe dönük bi' farkındalık ve cesaret gerektirecek sanırım.
Zor bi' soru oldu bu, içe dönük bi' farkındalık ve cesaret gerektirecek sanırım.
Dini konulara çok hakim değilim ancak, şimdi siyaset meydanının eski yayınlarından birisini izlerken aklıma geldi.
kızabildiğini ve sevebildiğini biliyoruz, peki utanabiliyor mu ? teknik olarak soruyorum.
kızabildiğini ve sevebildiğini biliyoruz, peki utanabiliyor mu ? teknik olarak soruyorum.
tam anlatamadım, aklıma takılan fikirler ya da varsaydığım olaylar vücudumda hızlıca fiziksel reflekse sebebiyet veriyor. Midem bulanabiliyor, göğüs kafesim sıkışıyor. nefes alış verişimi hissediyorum.
Psikoloji ve davranış bilimine fazla meraklıyım; bu yüzden buna kendimce obsesifim herhalde demiştim. Ama geçtiğimiz aylarda, bi' aksiyon sonrası doktora gitme kararı aldım, doktorla biraz konuştuk, anketimsi bi' test yaptı ve obsesyon yok sizde dedi, sonra kan testi yaptırttı ve onlardan da birşey çıkmadı.
Okurken yoğunlaşamadığımdan filan da bahsettim, nefes alış verişimi farkettiğimi ve bunun farkettiğim anlarda motor hareket olmaktan çıktığını, eğer bilinçli olarak nefes almazsam nefes alamayacağımı düşündüğümü söyledim.
güldü canım manım dedi, obsesyon değil bu, belki başka sebepleri vardır ama kanında da problem yok dedi ve tabiri caizse gönderdi beni.
Ama bence bi' aksiyon var ve tanımı gereği okb'ye ve B12 vitamin eksikliğine uyuyor, hadi vitamin eksikliği yok testlerde ortaya çıkmadı diyelim, okb'nin olmadığına anket sonucunda nasıl bu kadar emin olmuş olabilir ki ?
Yeniden doktora gidip bütün süreci anlatmak yorucu bi'de şöyle bi' fikir var; acaba doktor kırmızı reçeteli ilaçlara ulaşmaya çalıştığımızı zannederek başından savmış olabilir mi diye de düşündük.
Başına gelen ya da buna benzer bi' durum yaşayan var mı ? atak mı mesela bu anlar, atak denilen anlar neler ?
Psikoloji ve davranış bilimine fazla meraklıyım; bu yüzden buna kendimce obsesifim herhalde demiştim. Ama geçtiğimiz aylarda, bi' aksiyon sonrası doktora gitme kararı aldım, doktorla biraz konuştuk, anketimsi bi' test yaptı ve obsesyon yok sizde dedi, sonra kan testi yaptırttı ve onlardan da birşey çıkmadı.
Okurken yoğunlaşamadığımdan filan da bahsettim, nefes alış verişimi farkettiğimi ve bunun farkettiğim anlarda motor hareket olmaktan çıktığını, eğer bilinçli olarak nefes almazsam nefes alamayacağımı düşündüğümü söyledim.
güldü canım manım dedi, obsesyon değil bu, belki başka sebepleri vardır ama kanında da problem yok dedi ve tabiri caizse gönderdi beni.
Ama bence bi' aksiyon var ve tanımı gereği okb'ye ve B12 vitamin eksikliğine uyuyor, hadi vitamin eksikliği yok testlerde ortaya çıkmadı diyelim, okb'nin olmadığına anket sonucunda nasıl bu kadar emin olmuş olabilir ki ?
Yeniden doktora gidip bütün süreci anlatmak yorucu bi'de şöyle bi' fikir var; acaba doktor kırmızı reçeteli ilaçlara ulaşmaya çalıştığımızı zannederek başından savmış olabilir mi diye de düşündük.
Başına gelen ya da buna benzer bi' durum yaşayan var mı ? atak mı mesela bu anlar, atak denilen anlar neler ?
Gözümle görmedim ama az önce bi' arkadaşım epub sitelesinde gösterdi. 1.sırada tahmin etmekte zorlanmayacağınız fi var hemen ardında da metin hara'nın kitabı. onun altında da saphiens.
Bu zavallı insanoğlunun popülist yaklaşımı mı yoksa zavallı olan insanoğlu değil adam hakikaten beklentileri karşıladığı için mi çok okunanlarda ?
Bu zavallı insanoğlunun popülist yaklaşımı mı yoksa zavallı olan insanoğlu değil adam hakikaten beklentileri karşıladığı için mi çok okunanlarda ?
Dizi isteği gibi öyle anlamsizca siralanan cevaplar istemiyorum, umarim anlayisla karsilarsiniz.
Saatleri ayarlama enstitüsü ve Kinyasla Kayra
Bu iki kitabin ortak noktası ne bilmiyorum ama bunlarin aynisindan tavsiye verebileceğiniz bi' kitap varsa eger sevinirim.
Saatleri ayarlama enstitüsü ve Kinyasla Kayra
Bu iki kitabin ortak noktası ne bilmiyorum ama bunlarin aynisindan tavsiye verebileceğiniz bi' kitap varsa eger sevinirim.
ilk olarak geçen kış döneminde dolar çok yükselince bir yazıda ''dolar bey diyeceksiniz''i okuyup çok gülmüştüm. şimdide tugor hakkında tugor bey diyeceksiniz geyikleri dönüyor, bu bey diyeceksinizin çıkış yerini bilen var mı ?
Ben kahveden anlamam, yani sadece içerim. Dün Ankarada bulunan Dr. Tea co 'dan 100 gr filtre kahve aldım ve 35 lira ödedim. Meseleyi bilmediğim için de garipsemedim ama şu anda arkadaşıma fena t*şak malzemesi oluyorum. Meseleyi o da çok iyi bilmediğinden burada kahveye hakim arkadaşlar vardır onlara soralım istedim. Nedir durum ?
Satıcı personele anlamadığımı belirtmiştim, çok sert olmayan orta bi' kahve olsun dedim o da kolombiya(okunuşu böyle yazılışını bilmiyorum) vermişti. Neyse işte sonuç itibariyle, kazıklandım/dolandırıldım mı yoksa, bu kahve cinsinin genel geçer fiyatı bu mu ?
not: daha önceleri starbucks ya da tchibo'dan ya da media markt(evet arkadaşım buradan almıştı)'dan alıyorduk filtre kahveleri. Onların fiyatlarını çok da anımsamıyorum çünkü yanında zaten normal içtiğimiz kahve-pasta masta aldığımız için toplu ödüyorduk. Bunu normal çayımızı aldıktan sonra kenarda kahve görüp(evdeki kahvede bitmişti) aa sizde kahve de mi var(adı tea co'ya) diyerek, ayrıca aldım.
Satıcı personele anlamadığımı belirtmiştim, çok sert olmayan orta bi' kahve olsun dedim o da kolombiya(okunuşu böyle yazılışını bilmiyorum) vermişti. Neyse işte sonuç itibariyle, kazıklandım/dolandırıldım mı yoksa, bu kahve cinsinin genel geçer fiyatı bu mu ?
not: daha önceleri starbucks ya da tchibo'dan ya da media markt(evet arkadaşım buradan almıştı)'dan alıyorduk filtre kahveleri. Onların fiyatlarını çok da anımsamıyorum çünkü yanında zaten normal içtiğimiz kahve-pasta masta aldığımız için toplu ödüyorduk. Bunu normal çayımızı aldıktan sonra kenarda kahve görüp(evdeki kahvede bitmişti) aa sizde kahve de mi var(adı tea co'ya) diyerek, ayrıca aldım.
Iphone 6s+ için orta kalitede bi powerbank almak istiyoruz. 2 kere sarj etse yeter. Cok dandik olmasin ama utopik pahalida olmasa iyi olur. Öneri sunarsaniz seviniriz. Teşekkür şimdiden
Hepsini tek bir grafik uzerinde gösteren bi görsel var mi ?
edit: mobildeydim, görsel atamamıştım; zamanların ne olduğunu da bilemediğim için şöyle bi' grafik üzerinde anlatımına ihtiyaç duyuyorum
misal: s3.amazonaws.com
k8schoollessons.com
bunun gibi olabildiğince çok tensi olabildiğince az grafikte gösterip, hem de kuralını veren birşey olsa da yanında yatsak.
edit: mobildeydim, görsel atamamıştım; zamanların ne olduğunu da bilemediğim için şöyle bi' grafik üzerinde anlatımına ihtiyaç duyuyorum
misal: s3.amazonaws.com

k8schoollessons.com

bunun gibi olabildiğince çok tensi olabildiğince az grafikte gösterip, hem de kuralını veren birşey olsa da yanında yatsak.
Puhutv gibi gerçekten kaliteli görüntüye sahip film izleme sitesi var mı ?
kadın erkek ya da iş arkadaşlığı ilişkisi için soruyorum, haklı olmasanız da kaybetmemek için özür dilerseniz zaten kaybetmiş mi oluyorsunuz ?
yani, 1 kere özür dilediğiniz bi' konunun farkındalığı artık o konunun hep size karşı kullanılacağı anlamına mı geliyor?
yahudilerin dediği gibi aslolan haklı olmak değil akıllı olmak mı ?
yoksa bu genel birşey değil de, ''sana öyle denk gelmiş'' durumu mu yaşanıyor ?
yani, 1 kere özür dilediğiniz bi' konunun farkındalığı artık o konunun hep size karşı kullanılacağı anlamına mı geliyor?
yahudilerin dediği gibi aslolan haklı olmak değil akıllı olmak mı ?
yoksa bu genel birşey değil de, ''sana öyle denk gelmiş'' durumu mu yaşanıyor ?
Merhabalar, şimdi dota2'de mesela sniper için 1 saldırı hızı kaç sn'ye bedel ya da 1 çeviklik kaç saldırı hızına bedel
ya da 1 zırh kaç damage azaltır gibi teknik şeyleri hesaplayan ve gösteren bi platform var mı ?
1 de her karakter için 1 saldırı hızı aynı zaman dilimine mi denk geliyor ?
dota oyunun içinde status barda gösteriyor kısmının haricinde.
ya da 1 zırh kaç damage azaltır gibi teknik şeyleri hesaplayan ve gösteren bi platform var mı ?
1 de her karakter için 1 saldırı hızı aynı zaman dilimine mi denk geliyor ?
dota oyunun içinde status barda gösteriyor kısmının haricinde.
komple bitenler neler ?
Sözlük okurken aklıma takıldı; aslında konunun özelinde ben bu tür hamleyi yapan bünyelerin en kötü türkiyede orta direk diye adlandırılan ailelerin evlatları olduğunu düşünüyorum, çünkü bence gerçek fukara bunu düşünemez bile.
neyse; sözlükte okuduğumuza göre birisinin arkadaşı madonna'nın konseri için kredi çekmiş.
Benim 1 arkadaşımda, marka giyinmek için kredi kartlarının borçlarını çeviriyordu, yani bi kartın ödemesi geldiğinde diğerinden nakit çekip ona ödüyor, sonra onu harcıyor v.s gibi.
Benim başıma gelen böyle bi' örnek yok, biz bırakın paramızdan fazlasını borç alıp harcamayı paramızın tamamını bile harcayamazdık ki, yarın bi' gün evde tüp biter birileri kirayı mirayı ödeyemez diye. Ama bu tür davranışları dinlemesi ve cesaret seviyelerini ayrımsamak güzel. Varsa paylaşmak istediğiniz böyle birşey dinlemek isterim.
neyse; sözlükte okuduğumuza göre birisinin arkadaşı madonna'nın konseri için kredi çekmiş.
Benim 1 arkadaşımda, marka giyinmek için kredi kartlarının borçlarını çeviriyordu, yani bi kartın ödemesi geldiğinde diğerinden nakit çekip ona ödüyor, sonra onu harcıyor v.s gibi.
Benim başıma gelen böyle bi' örnek yok, biz bırakın paramızdan fazlasını borç alıp harcamayı paramızın tamamını bile harcayamazdık ki, yarın bi' gün evde tüp biter birileri kirayı mirayı ödeyemez diye. Ama bu tür davranışları dinlemesi ve cesaret seviyelerini ayrımsamak güzel. Varsa paylaşmak istediğiniz böyle birşey dinlemek isterim.
şarkının devamını unuttum, rahatına mı altına mı bak öyle birşeydi; neyse.
Bunun telif yasağı kaldırılmış sanırım, şarkı kaldığı yerden yayına devam ediyor. Birebir aynı olan şey nasıl kaldırılmış ?
Bunun telif yasağı kaldırılmış sanırım, şarkı kaldığı yerden yayına devam ediyor. Birebir aynı olan şey nasıl kaldırılmış ?
ingilizce seviyem yerlerde sürünüyor sınava girsem A2 zor çıkarım, napmak lazım tavsiye verecek olanınız var mı ? deneme bile diyebilirsiniz. Ama liseden mezun olduğumda pilotluk istiyordum toplamda 80bin dolar kurs ücreti çıkarttılar iş garantili dediler ama ücreti önce ödüyorsunuz da dediler. fukaraydık biz 80bin doları hayal bile edemezdik olamadık. Ama şimdi böyle bir aksiyon var annem oğlum çok istiyordun bi' şansını dene istersen y.dışına kursa gidersin ne gerekiyorsa diyor, maddi durumları biraz toparladık da yani napılabilinir aşılabilinir mi o şeyler; 10bin baya yüksek bir sayı çünkü.
bilinenin dillendirilmesi, ortaya çıkması. böyle bi' deyim vardı neydi ?
nereden bulabiliriz şahane görüntü şahane sesli halini
Ben hiç anlamıyorum bu işlerden, tatil için ön ödemeli ve herşeyini kullanabileceğimiz bir otelin fiyatlarına filan nereden nasıl bakabiliyorsunuz ? tatil.com adresine girdim ama anlamadım yine, yukarıda kişi başı 370 yazıyor mesela aşağıda oda bedeli 1320 filan yazıyor.
bir de gecelik ücretler hangi aralıktadır türkiye için, 400-500 gecelik için fazla değil mi ? o kadar zengin olduk mu biz ?
bir de gecelik ücretler hangi aralıktadır türkiye için, 400-500 gecelik için fazla değil mi ? o kadar zengin olduk mu biz ?
Ya da abd yaptırımları arttırsa filan ?
adamlar yazmış diyebileceğimiz birşey.
Off, böyle olmuyor. Binali Bey haklı; bu tür şeylere kafayı çok yormayacaksın esasında.
Şimdi benim sorum şu; telefonum samsung; ve fotoğrafla videoları otomatik yedekliyor gdrive'a; benim bilgisayarımda da gdrive'ın klasörü var; o da otomatik senkronize ediyor. yani telefondan çekiyorum bilgisayardan görüyorum fakat; normalde parasına kıyıp aldığım bi' dropbox'ım var. sistemli bi' depolama yaptığım; bu fotoğrafların aynı anda o klasörde de olmasını istiyorum; yani benim gdrive' güncellendikce bu klasörde güncellesin. Mac kullanıyorum fakat aradım taradım bulamadım. Bunu illa birileri benden önce düşünüp yapmıştır dedim. Nasıl yapılıyor acaba ?
bir de bu 2 klasörde normal bilgisayar klasörleri yani, normal 2 klasör arasında birbirine kopyalayıp gönderecek.
Şimdi benim sorum şu; telefonum samsung; ve fotoğrafla videoları otomatik yedekliyor gdrive'a; benim bilgisayarımda da gdrive'ın klasörü var; o da otomatik senkronize ediyor. yani telefondan çekiyorum bilgisayardan görüyorum fakat; normalde parasına kıyıp aldığım bi' dropbox'ım var. sistemli bi' depolama yaptığım; bu fotoğrafların aynı anda o klasörde de olmasını istiyorum; yani benim gdrive' güncellendikce bu klasörde güncellesin. Mac kullanıyorum fakat aradım taradım bulamadım. Bunu illa birileri benden önce düşünüp yapmıştır dedim. Nasıl yapılıyor acaba ?
bir de bu 2 klasörde normal bilgisayar klasörleri yani, normal 2 klasör arasında birbirine kopyalayıp gönderecek.
Aslında yekten sb demem gerekirdi ama, bazı durumlarda hitap edilen topluluğun algı kabiliyetini de maaalesef göz önünde bulundurmak gerektiği için; açıklama yapma zorunluluğu doğuyor. bazen. (kendine güvenenler için soru başlıktan ibarettir)
Az önce uçsuz bucaksız manzarama bakıp kahvemi yudumlarken aklıma geldi; kuş sürüleri çok güzel uçuyorlar. Ama neyseki şimdi konumuz bu değil; en azından konumuzun tamamı bu değil.
Yazarken dinledim; youtu.be
Varlıkların sayısı arttıkça cehaletlerinin de doğru orantılı olarak arttığını düşünen birisiyim; hatta yine buradan kafası genelin biraz daha üzerinde çalışan bi' arkadaşımız bana demişti ki; herkesin okuyabilir olması(beni hedef alarak söylüyor bunu) ve üzerine bir de herkesin fikirlerini aktarabilir olması, düşünce tarihine ket vurmuştur, ve insanlık aslında ulaşabileceğinden daha düşük bir seviyede kalmıştır. yani bi' nevi, ''la sen okumayı bırak, aksiyona geç taş taşı inşaatlarda, kafan basmıyor'' demişti.
Haklı olabilir, bilmiyorum. Malum cumhuriyet yeni kurulduğunda da bize ''feylosof'' değil fen bilimleri erbabı, demir ustası lazım deniliyordu.
Şimdi, arkadaşınızın haklılık ihtimalini bi' kenara koyduktan sonra; benim acizane fikri orgazmlarımın sonucunda; birşeyin sayısı arttıkça kalitesinin azaldığı yönünde insiyatif hamlem çok gelişti. bunun aksini ispatlayan birden fazla şey vardır elbette ama; ben olaya şu kavram üzerinden yaklaşıyorum; (bkz: avam)
Avam kalabalıklığın getirdiği bi' güce sahiptir. gidin bakın bütün büyük liderler büyük lider olmak için bu avamı sürükleyebilme(güdebilme) kabiliyetiyle var olmuşlardır, demokrasi olsun, anti-demokrasi olsun(silah zoru diyelim mesela) varolan bütün liderler esasında kalabalık bir gücü yönlendirme(gütmek kelimesine karşı çıkanlar olabilir) yani hitabet yani taraflı yaklaşıma sürükleyebilme kabiliyetleri olmadan var olamazlar.
Ve bu yönlendirdikleri güç kalabalıkları sindirebildikleri ölçüde varlığını sürdürebilir, yani esasında yeterince kalabalık olması gereklidir. Buna çok güncel bir örnek olan ''15 temmuz darbe kalkışması; vatan hainliği'' örneği alınabilir. Yani herkesin algoritmik olarak gerçekleştirebileceği basit bir diyagram bu; eğer ki 15 temmuz gecesi yapılan kalkışmanın şu an cenazeleri bile yıkanmayan, duası edilmeyen, inandıkları dine inanmadıkları varsayılan grubu; eğer(2.defa) daha kalabalık olsalardı, şimdi vatan haini değil de kahraman(!) ilan edileceklerdi ve belki de başka insanları vatan hainliğinden yargılayacaklardı.
Şimdi malum ülkede taraf tutma olduğu için 1 taraf hakkında bir yorum yapınca diğer taraf kıskanmasın; aynı yorumu şöyle de yapabiliriz; ''kurtuluş savaşı'' olarak bilinen 1.dünya savaşı sonundaki artçı aksiyonlarda alınan sonuçların devamında eğer; ''cumhuriyetci cephe'' güçlü bir kalabalık güdebilme yetisinde olmasaydı; o zamanın uzaklaştırılan ya da idam edilen kadroları; bu sefer bu cepheyi aynı(birebir) suçlarla yargılayıp, suçlayabileceklerdi.
Yani; kalabalık böyle melem birşeydir benim gözümde; sayı arttıkça vasfı doğru orantılı bir şekilde azalır(oysa artması gerekir, genel mantık(logic) itibariyle)
Bunu sadece askeri ve siyasi düzlemde değil; toplumsal hatta iş dünyasında da görebiliriz; Ali Sabancı'dan gelsin;
''Şimdi eskiden dedem varmış, tek söz sahibi, kardeşler gelmiş sayılar artmış fikir ve güçler ayrılmış; ondan sonra zaten kuzenler gelince bu işin yürümeyeceği ortaya çıkmış.'' bu bütün aile şirketlerinde böyle olmuş ve olacaktır da.
insan mukadderat gereği kendi öznesinin önüne geçemez. anca sindirilebilir, baskı altında tutulabilir.
Yani aslında isyan filminde insanların sanattan ve dertten uzaklaştırılmaları, kötü değil aksine insanı insana rağmen koruma kollama çabasıdır. Ama insan o senaryoda bile, kendi öznesinin önüne bi' türlü geçememiştir. Neyseki şimdi konumuz bu da(-da ayrı) değil.
kuşlar mesela, evet konumuzun bi' kısmı kuşlar. ne kadar da kalabalıklar. insanlar kalabalık, melekler kalabalık, 3 harfliler kalabalık, hayvanlar kalabalık, çimenler mesela; ya bu çimenler ne kadar da kalabalık. dünyada en çok çimen vardır herhalde. bi' arkadaşımız yazmış, mikrodalga fırınlardan korkuyormuş, değişik aletlermiş. ben de çimenlerden korkuyorum. çok fazlalar. Allah muhafaza, bi' isyana kalksalar. yandık.
Ve tıpkı terör saldırılarındaki gibi, kalabalığın sayısı arttıkça toplumdaki değeri düşer ve artık sadece istatistlik(bu nasıl yazılıyor zerre umrumda değil) bir kavram olma yolunu seçer; eskiden terör mağduru şehitlerin isimleri tek tek okunurken süslü püslü bi' kadın tarafından(45 sn- bkz: nefes) artık sadece rakamsal olarak konuşuluyor. patlamada 37 şehit verildi, ya da 2 polis şehit oldu gibi. Buna karşılık olarak da bizden 1 onlardan 100 gidiyor diye açıklamalar yapılıyor. Ama o giden 1 kişinin ya da 100 kişiden 1'nin nasıl bir hayatı ve hayali olduğu kimsenin umurunda değil. Ölen kişiye öldüğü için üzülüyor insanlar; kendisini gerçekleştiremediği için değil. mesela belki de öss de son gece o kadar çok çalıştı çabaladı ve ağladı ki; dünyaya sisteme adalete isyan etti. Ama bu kimsenin umrunda değil. sayısal bir veri o sonuçta. çünkü neden; kalabalık.
Allah bu yüzden kendisi yalnız olmasına rağmen; farklı varlıklar değilde, farklı sürüler oluşturma gayesinde herhalde. Mesela insan; ben tam saymadım ama dünya üzerinde 8 milyarın üzerinde insan var deniliyor. Allah 8 milyar insan yaratmış oluyor; ama mesela 8 milyar farklı tür yaratmamış. yani 1 tane adem yarattı diyelim(lan ilk insanda erkek vay arkadaş) sonra 1 tane serçe 1 tane o yeşil avatar mı neyse ondan var ederek 8 milyar tür yaratmamış. Gitmiş 8 milyar insan var etmiş(tek tek) sonra mesela oturmuş(ya da bilmiyorum naptıysa) 30 milyar tavuk var etmiş falan filan.
Yani kendisi yalnızken neden sürekli kalabalıklar var etmiş; ve bu kalabalıklaşmanın sonucu olan avamlaşmanın önünü açmış, onu merak ediyorum. Bi' yardımcı olsanız ?
not: Atayız arkadaşlar ateizm ile açıklama gayreti içinde olmasın lütfen; yazılan bütün safsatalar(lütfen beni tekrar da etmeyin) tekil yaratıcı fikri üzerine gerçekleştirilmektedir. Boğulalım.
Az önce uçsuz bucaksız manzarama bakıp kahvemi yudumlarken aklıma geldi; kuş sürüleri çok güzel uçuyorlar. Ama neyseki şimdi konumuz bu değil; en azından konumuzun tamamı bu değil.
Yazarken dinledim; youtu.be
Varlıkların sayısı arttıkça cehaletlerinin de doğru orantılı olarak arttığını düşünen birisiyim; hatta yine buradan kafası genelin biraz daha üzerinde çalışan bi' arkadaşımız bana demişti ki; herkesin okuyabilir olması(beni hedef alarak söylüyor bunu) ve üzerine bir de herkesin fikirlerini aktarabilir olması, düşünce tarihine ket vurmuştur, ve insanlık aslında ulaşabileceğinden daha düşük bir seviyede kalmıştır. yani bi' nevi, ''la sen okumayı bırak, aksiyona geç taş taşı inşaatlarda, kafan basmıyor'' demişti.
Haklı olabilir, bilmiyorum. Malum cumhuriyet yeni kurulduğunda da bize ''feylosof'' değil fen bilimleri erbabı, demir ustası lazım deniliyordu.
Şimdi, arkadaşınızın haklılık ihtimalini bi' kenara koyduktan sonra; benim acizane fikri orgazmlarımın sonucunda; birşeyin sayısı arttıkça kalitesinin azaldığı yönünde insiyatif hamlem çok gelişti. bunun aksini ispatlayan birden fazla şey vardır elbette ama; ben olaya şu kavram üzerinden yaklaşıyorum; (bkz: avam)
Avam kalabalıklığın getirdiği bi' güce sahiptir. gidin bakın bütün büyük liderler büyük lider olmak için bu avamı sürükleyebilme(güdebilme) kabiliyetiyle var olmuşlardır, demokrasi olsun, anti-demokrasi olsun(silah zoru diyelim mesela) varolan bütün liderler esasında kalabalık bir gücü yönlendirme(gütmek kelimesine karşı çıkanlar olabilir) yani hitabet yani taraflı yaklaşıma sürükleyebilme kabiliyetleri olmadan var olamazlar.
Ve bu yönlendirdikleri güç kalabalıkları sindirebildikleri ölçüde varlığını sürdürebilir, yani esasında yeterince kalabalık olması gereklidir. Buna çok güncel bir örnek olan ''15 temmuz darbe kalkışması; vatan hainliği'' örneği alınabilir. Yani herkesin algoritmik olarak gerçekleştirebileceği basit bir diyagram bu; eğer ki 15 temmuz gecesi yapılan kalkışmanın şu an cenazeleri bile yıkanmayan, duası edilmeyen, inandıkları dine inanmadıkları varsayılan grubu; eğer(2.defa) daha kalabalık olsalardı, şimdi vatan haini değil de kahraman(!) ilan edileceklerdi ve belki de başka insanları vatan hainliğinden yargılayacaklardı.
Şimdi malum ülkede taraf tutma olduğu için 1 taraf hakkında bir yorum yapınca diğer taraf kıskanmasın; aynı yorumu şöyle de yapabiliriz; ''kurtuluş savaşı'' olarak bilinen 1.dünya savaşı sonundaki artçı aksiyonlarda alınan sonuçların devamında eğer; ''cumhuriyetci cephe'' güçlü bir kalabalık güdebilme yetisinde olmasaydı; o zamanın uzaklaştırılan ya da idam edilen kadroları; bu sefer bu cepheyi aynı(birebir) suçlarla yargılayıp, suçlayabileceklerdi.
Yani; kalabalık böyle melem birşeydir benim gözümde; sayı arttıkça vasfı doğru orantılı bir şekilde azalır(oysa artması gerekir, genel mantık(logic) itibariyle)
Bunu sadece askeri ve siyasi düzlemde değil; toplumsal hatta iş dünyasında da görebiliriz; Ali Sabancı'dan gelsin;
''Şimdi eskiden dedem varmış, tek söz sahibi, kardeşler gelmiş sayılar artmış fikir ve güçler ayrılmış; ondan sonra zaten kuzenler gelince bu işin yürümeyeceği ortaya çıkmış.'' bu bütün aile şirketlerinde böyle olmuş ve olacaktır da.
insan mukadderat gereği kendi öznesinin önüne geçemez. anca sindirilebilir, baskı altında tutulabilir.
Yani aslında isyan filminde insanların sanattan ve dertten uzaklaştırılmaları, kötü değil aksine insanı insana rağmen koruma kollama çabasıdır. Ama insan o senaryoda bile, kendi öznesinin önüne bi' türlü geçememiştir. Neyseki şimdi konumuz bu da(-da ayrı) değil.
kuşlar mesela, evet konumuzun bi' kısmı kuşlar. ne kadar da kalabalıklar. insanlar kalabalık, melekler kalabalık, 3 harfliler kalabalık, hayvanlar kalabalık, çimenler mesela; ya bu çimenler ne kadar da kalabalık. dünyada en çok çimen vardır herhalde. bi' arkadaşımız yazmış, mikrodalga fırınlardan korkuyormuş, değişik aletlermiş. ben de çimenlerden korkuyorum. çok fazlalar. Allah muhafaza, bi' isyana kalksalar. yandık.
Ve tıpkı terör saldırılarındaki gibi, kalabalığın sayısı arttıkça toplumdaki değeri düşer ve artık sadece istatistlik(bu nasıl yazılıyor zerre umrumda değil) bir kavram olma yolunu seçer; eskiden terör mağduru şehitlerin isimleri tek tek okunurken süslü püslü bi' kadın tarafından(45 sn- bkz: nefes) artık sadece rakamsal olarak konuşuluyor. patlamada 37 şehit verildi, ya da 2 polis şehit oldu gibi. Buna karşılık olarak da bizden 1 onlardan 100 gidiyor diye açıklamalar yapılıyor. Ama o giden 1 kişinin ya da 100 kişiden 1'nin nasıl bir hayatı ve hayali olduğu kimsenin umurunda değil. Ölen kişiye öldüğü için üzülüyor insanlar; kendisini gerçekleştiremediği için değil. mesela belki de öss de son gece o kadar çok çalıştı çabaladı ve ağladı ki; dünyaya sisteme adalete isyan etti. Ama bu kimsenin umrunda değil. sayısal bir veri o sonuçta. çünkü neden; kalabalık.
Allah bu yüzden kendisi yalnız olmasına rağmen; farklı varlıklar değilde, farklı sürüler oluşturma gayesinde herhalde. Mesela insan; ben tam saymadım ama dünya üzerinde 8 milyarın üzerinde insan var deniliyor. Allah 8 milyar insan yaratmış oluyor; ama mesela 8 milyar farklı tür yaratmamış. yani 1 tane adem yarattı diyelim(lan ilk insanda erkek vay arkadaş) sonra 1 tane serçe 1 tane o yeşil avatar mı neyse ondan var ederek 8 milyar tür yaratmamış. Gitmiş 8 milyar insan var etmiş(tek tek) sonra mesela oturmuş(ya da bilmiyorum naptıysa) 30 milyar tavuk var etmiş falan filan.
Yani kendisi yalnızken neden sürekli kalabalıklar var etmiş; ve bu kalabalıklaşmanın sonucu olan avamlaşmanın önünü açmış, onu merak ediyorum. Bi' yardımcı olsanız ?
not: Atayız arkadaşlar ateizm ile açıklama gayreti içinde olmasın lütfen; yazılan bütün safsatalar(lütfen beni tekrar da etmeyin) tekil yaratıcı fikri üzerine gerçekleştirilmektedir. Boğulalım.
çıldıraciğim. İngilizce öğrenme üzerine yazılmış tonla kitap okudum, kendimce geliştirdiğim ingilizce nasıl çalışılır algoritmam var ve bence kusursuz, yanımdaki yamacımdakilere de soruyorum, kursa gidenleri destekliyorum ama şu durumdayım;
ilkokul 2.sınıftan itibaren dil eğitimi veren okulda okudum
devamında anadolu liselerinin anadolu lisesi olduğu zamanda anadolu lisesinde okudum
eğitim dili %bilmem kaçı ingilizce olan üniversiteden mezun oldum
Birçok yabancı meslektaşla çalıştım
Evde tonla yardımcı kaynak var;
Ama ortaokulda sınıf sonuncusu olan kız bildiğin çatır çatır ingilizceyi kullanırken, ben dota2'de bile ''r u russian'' cevapları alıyorum. ingilizcem berbat ötesi. (olmasa daha iyi)
temel problemlerimden bazıları; daha önce çalıştığım kaynak (mesela english grammer in use olsun adı bunun ilk 20 ünitesini geçtiysem o kitaba tekrar başlayamıyorum. çünkü ilk 20 üniteyi unutmuş oluyorum devam edemiyorum, ilk 20 üniteye de dönemiyorum bende o irade yok)
memrise, duolingo gibi programlarda çalışmayı denedim ama bi' işe başladığımda şu matematiği kullanıyorum
kaç aşama var 273 bugün kaç aşama geçtim 8 o zaman 273/8 = 35 küsür oohooo daha 1 ayda anca bitecek bu çok uzun diyip devam edemiyorum, ya da sıkılıyorum. bi' bakıyorum ''ahanda 13 gündür memrise çözmedik gitti bizim puanlar'' diyorum (orada da haftanın birincisine oynuyordum,telef olduk)
Yani dile maruz kalmak gerekli ama, içinde bulunduğum durumlar gereği maruz kalamıyorum. bir de artık yurtdışında çalışmak filan istemiyorum, yaş kemale erdi; geçende bi' arkadaşımla paylaştım bu yaştan sonra kitaptan ingilizce mi öğrenilir hayatı pis kaçırmışız (bkz: hayatı kaçırmak) dedim, bir sürü bahane sundu bana.
Siz naptınız, nasıl öğrendiniz bu dili. (neden lazım olduğu konusunda tonla çıkarımımım var en basiti entelektüel haz, herşey ingilizce lan şu hayatta)
ilkokul 2.sınıftan itibaren dil eğitimi veren okulda okudum
devamında anadolu liselerinin anadolu lisesi olduğu zamanda anadolu lisesinde okudum
eğitim dili %bilmem kaçı ingilizce olan üniversiteden mezun oldum
Birçok yabancı meslektaşla çalıştım
Evde tonla yardımcı kaynak var;
Ama ortaokulda sınıf sonuncusu olan kız bildiğin çatır çatır ingilizceyi kullanırken, ben dota2'de bile ''r u russian'' cevapları alıyorum. ingilizcem berbat ötesi. (olmasa daha iyi)
temel problemlerimden bazıları; daha önce çalıştığım kaynak (mesela english grammer in use olsun adı bunun ilk 20 ünitesini geçtiysem o kitaba tekrar başlayamıyorum. çünkü ilk 20 üniteyi unutmuş oluyorum devam edemiyorum, ilk 20 üniteye de dönemiyorum bende o irade yok)
memrise, duolingo gibi programlarda çalışmayı denedim ama bi' işe başladığımda şu matematiği kullanıyorum
kaç aşama var 273 bugün kaç aşama geçtim 8 o zaman 273/8 = 35 küsür oohooo daha 1 ayda anca bitecek bu çok uzun diyip devam edemiyorum, ya da sıkılıyorum. bi' bakıyorum ''ahanda 13 gündür memrise çözmedik gitti bizim puanlar'' diyorum (orada da haftanın birincisine oynuyordum,telef olduk)
Yani dile maruz kalmak gerekli ama, içinde bulunduğum durumlar gereği maruz kalamıyorum. bir de artık yurtdışında çalışmak filan istemiyorum, yaş kemale erdi; geçende bi' arkadaşımla paylaştım bu yaştan sonra kitaptan ingilizce mi öğrenilir hayatı pis kaçırmışız (bkz: hayatı kaçırmak) dedim, bir sürü bahane sundu bana.
Siz naptınız, nasıl öğrendiniz bu dili. (neden lazım olduğu konusunda tonla çıkarımımım var en basiti entelektüel haz, herşey ingilizce lan şu hayatta)
Kendi özelliklerinden girdiğimizde tek tek gösteriyor ama çok uzun bir liste. Bunları notepad'a atabilir mi acaba ?
(15)
Çayı Sevdiğiniz için mi içiyorsunuz yoksa içmenin şeklini mi seviyorsunuz ?
mete kudur #1196506
Çay/kahve gibi sıcak içeeklerden; çok fazla tükettiklerimizi kendinden ötürü mü seviyorsunuz yoksa eyleminden ötürü mü ?
Sanırım çok anlaşılır bir soru soramadım, bi' türlü beceremiyorum şu işleri.
Ben sanırım çay içme olayının kendisini seviyorum, çay olur kahve olur içinde ki meta benim çok da ilgimi çekmiyor.
Yalnız kitabın fotoğrafını değil içindeki bilgisini seviyorum. Yani onu da okumayı pek fazla sevmiyorum, aslında güvendiğim, mahir birisi okusa da bana anlatsa daha fazla keyif alırım. Sanırım ben hayattaki gelişimleri hap şeklinde almayı seviyorum. e tabi bir de barbara palvini.(sonuncusundan tam emin değilim)
Sanırım çok anlaşılır bir soru soramadım, bi' türlü beceremiyorum şu işleri.
Ben sanırım çay içme olayının kendisini seviyorum, çay olur kahve olur içinde ki meta benim çok da ilgimi çekmiyor.
Yalnız kitabın fotoğrafını değil içindeki bilgisini seviyorum. Yani onu da okumayı pek fazla sevmiyorum, aslında güvendiğim, mahir birisi okusa da bana anlatsa daha fazla keyif alırım. Sanırım ben hayattaki gelişimleri hap şeklinde almayı seviyorum. e tabi bir de barbara palvini.(sonuncusundan tam emin değilim)
Bunun dinlerde de bi' yeri vardı, güneşin doğuşu ve batışı arasında dünyadaki enerjiden filan bahsediyordu. Yine sanırım farklı bir yaklaşımla, bu vakitlerde uyumayın, delirirsiniz gibi de bi' öğreti vardı(hadise dayandırıyorlardı sanırım).
Benim sorum şu esasında; Şimdi ben saat kaçta uyanırsam uyanayım, kaç saat uyumuş olursam olayım. Güneşin doğuşuna yekten maruz kaldığımda yorgun hissediyorum kendimi. Uykum geliyor, başım ağrıyor. Misal, dün gece 2'de uyandım ama şimdi fena başım ağrıyor.
Gece insana gelen huzur
Gece insana gelen yakışıklılık hissi vs gibi bu da acaba herkeste rastlanan birşey mi ?
Bir de buraya kadar okuyana daha da bi' külfet olayım diye, yeni bi' sorum daha var.
Şimdi bu kahve ile ilgili, en uygun sıcaklık 60-80 derece arası filan diyorlar, ben de malum her çok parası olmayan tc vatandaşı gibi suyu ocakta kaynatıyorum, bu sıcaklık dilimlerini nasıl ayarlamalı, suyu kaynattıktan sonra soğumasını mı beklemeli(suyun kaynaması lazım mı ? mesela çay da su kaynamayınca haşlama olmuş filan diyorlardı) yoksa su kaynamadan o ısılara geldiği öngörüldüğünde alınmalı mı ?
Sevgiler.
Gizem.
Benim sorum şu esasında; Şimdi ben saat kaçta uyanırsam uyanayım, kaç saat uyumuş olursam olayım. Güneşin doğuşuna yekten maruz kaldığımda yorgun hissediyorum kendimi. Uykum geliyor, başım ağrıyor. Misal, dün gece 2'de uyandım ama şimdi fena başım ağrıyor.
Gece insana gelen huzur
Gece insana gelen yakışıklılık hissi vs gibi bu da acaba herkeste rastlanan birşey mi ?
Bir de buraya kadar okuyana daha da bi' külfet olayım diye, yeni bi' sorum daha var.
Şimdi bu kahve ile ilgili, en uygun sıcaklık 60-80 derece arası filan diyorlar, ben de malum her çok parası olmayan tc vatandaşı gibi suyu ocakta kaynatıyorum, bu sıcaklık dilimlerini nasıl ayarlamalı, suyu kaynattıktan sonra soğumasını mı beklemeli(suyun kaynaması lazım mı ? mesela çay da su kaynamayınca haşlama olmuş filan diyorlardı) yoksa su kaynamadan o ısılara geldiği öngörüldüğünde alınmalı mı ?
Sevgiler.
Gizem.
Aslında güzel kadrolu filmler olsa yeter, bizim çocuklardan öyle sağlam senaryo filan beklemiyorum. yemek yerken fonda çalacak. izlediklerim beğendiklerim sırasıyla;
romantik komedi 1
romantik komedi 2
rina
ya sonra
kendime iyi bak
ikinci şans
buişte bir yalnızlık var
aşk tesadüfleri sever(sevmedim)
seni seviyorum adamım(sevmedim)
ıssız adam(sevmedim)
incir reçelleri(sevmedim)
romantik komedi 1
romantik komedi 2
rina
ya sonra
kendime iyi bak
ikinci şans
buişte bir yalnızlık var
aşk tesadüfleri sever(sevmedim)
seni seviyorum adamım(sevmedim)
ıssız adam(sevmedim)
incir reçelleri(sevmedim)
Annem 2 hafta önce 10 gün uzaklaştı buralardan, ben de o süre zarfında arkadaşımdan çıkmadım hiç. Çarşı pazar dolanmak yalan oldu. Annem geri döndüğünden beri getirdiği erikler çok kötü, olgunlaşmış artık, şöyle kütür kütür gevrek ve sulu erikler bitti mi ya noldu ?
not: şarkı güzel: youtu.be
not: şarkı güzel: youtu.be
Daha önceki hikayelerinde parası olmadığı için araba kiralama firmasında çalışıp arabalarda kaldığını bahsetmişti,
Bu sefer bi' anlatısında 29 yaşında bankacılık sektöründeyken vehbi bey yeni köyde 4. katta ben 2. katta oturuyordum demiş, bu evi mi iş yeri mi ? bilen var mı ?
youtu.be
Bu sefer bi' anlatısında 29 yaşında bankacılık sektöründeyken vehbi bey yeni köyde 4. katta ben 2. katta oturuyordum demiş, bu evi mi iş yeri mi ? bilen var mı ?
youtu.be
Saat 02:06 Hoca birşey okuyor ama ezana da benzemiyor, ne olabilir noldu şimdi bitti mi sahur ?
Selamlar, bu sefer bi' değişiklik yapıp hikaye kısmını kısa tutacağım.
Tam bilmiyorum ama sanırım Smart Casual dedikleri giyim tarzını kullanıyorum sürekli; yani kanvas-chino bir pantolon basic tişört(neredeyse tamamı beyaz, mümkünse uzun kollu) tişört olmazsa yerine düz renk ya da kendinden desenli gömlek ve üzerine de v yaka kazak, hırka yada ceket. ve sadece 1 tane ayakkabım var.
Yani, aşşağı yukarı şu şekilde türevlenmiş
Ayakkabı : images.hepsiburada.net
Pantolon: akstatic.lcwaikiki.com
www.enmodabox.com
Basic tişört: d1nz8wcbq0t3gn.cloudfront.net
img-morhipo.mncdn.com[img][5][1][900x1234].jpg?1736
img-morhipo.mncdn.com[img][5][3][900x1234].jpg?1736
Kazak : media.markafoni.com
img-morhipo.mncdn.com[img][5][1].jpg?1647
Hırka: img-kotonw.mncdn.com
dfcdn.defacto.com.tr
img-kotonw.mncdn.com
Ceket : www.kadinlarweb.com
image5.sahibinden.com
www.kadinlarplatformu.com
Bu minvalde, onu bırak da şöyle birşeylere yoğunlaş, ya da şunlardan da kesin al, yahut bak şu yaklaşımı benimse diyeceğiniz bütün fikirlere açığım.
Özelde ise; şimdi tek 1 ayakkabım olduğu ve o da mavi olduğu için(yukarıda fotoğraftaki) siyah, bordo, çok da açık renk olmayan gri pantolonların altına gitmiyor. bu yüzden bi' ayakkabı ihtiyacı doğdu. O ihtiyaca yönelik aklımdaki yönelim şunlar arasında;
www.morhipo.com
ayakkabionline.cubecdn.net
www.ayakkabionline.com
Ama fiyatları bence biraz fazla,
bir de bunların yanında ceket ve mont alayım diyorum, ceket için düğün sezonu açıldı malum yine klasik-spor mümkünse şık ve günlükde giyip çıkabileceğim birşey olsun, onunla ilgili de;
şöyle birşey var aklımda static.zara.net
buun için de alternatiflere açığım.
Tam bilmiyorum ama sanırım Smart Casual dedikleri giyim tarzını kullanıyorum sürekli; yani kanvas-chino bir pantolon basic tişört(neredeyse tamamı beyaz, mümkünse uzun kollu) tişört olmazsa yerine düz renk ya da kendinden desenli gömlek ve üzerine de v yaka kazak, hırka yada ceket. ve sadece 1 tane ayakkabım var.
Yani, aşşağı yukarı şu şekilde türevlenmiş
Ayakkabı : images.hepsiburada.net

Pantolon: akstatic.lcwaikiki.com

www.enmodabox.com

Basic tişört: d1nz8wcbq0t3gn.cloudfront.net
img-morhipo.mncdn.com[img][5][1][900x1234].jpg?1736
img-morhipo.mncdn.com[img][5][3][900x1234].jpg?1736
Kazak : media.markafoni.com

img-morhipo.mncdn.com[img][5][1].jpg?1647
Hırka: img-kotonw.mncdn.com

dfcdn.defacto.com.tr

img-kotonw.mncdn.com

Ceket : www.kadinlarweb.com

image5.sahibinden.com

www.kadinlarplatformu.com

Bu minvalde, onu bırak da şöyle birşeylere yoğunlaş, ya da şunlardan da kesin al, yahut bak şu yaklaşımı benimse diyeceğiniz bütün fikirlere açığım.
Özelde ise; şimdi tek 1 ayakkabım olduğu ve o da mavi olduğu için(yukarıda fotoğraftaki) siyah, bordo, çok da açık renk olmayan gri pantolonların altına gitmiyor. bu yüzden bi' ayakkabı ihtiyacı doğdu. O ihtiyaca yönelik aklımdaki yönelim şunlar arasında;
www.morhipo.com
ayakkabionline.cubecdn.net

www.ayakkabionline.com

Ama fiyatları bence biraz fazla,
bir de bunların yanında ceket ve mont alayım diyorum, ceket için düğün sezonu açıldı malum yine klasik-spor mümkünse şık ve günlükde giyip çıkabileceğim birşey olsun, onunla ilgili de;
şöyle birşey var aklımda static.zara.net
buun için de alternatiflere açığım.
en son, mike hapse girmiş ve harvey mike ı tehdit eden adamın bir itirafçı olduğunu öğrenmişti.