Kizi istemeye gitmemiz için "bize biraz zaman verin" diyen mustakbel kayinbaba için alternatif sözlere ihtiyacım var. Orneklendiriyorum;
Biliyorum istemek kısmı soru gibi göründü ama soru değildi
Siz yanlis anladiniz biz sizi degil kizinizi almak icin gelecegiz size niye zaman verelim
Gibi gibi
P.s. soru sormakla ya da yorum yapmakla zaman kaybetmeyin yardirin gelsin.
edit: yahu, yorum yapmakla zaman kaybetmeyin dediğim halde sürekli yorum yapılmış. neredeyse sonuç odaklı cevap yok .
Biliyorum istemek kısmı soru gibi göründü ama soru değildi
Siz yanlis anladiniz biz sizi degil kizinizi almak icin gelecegiz size niye zaman verelim
Gibi gibi
P.s. soru sormakla ya da yorum yapmakla zaman kaybetmeyin yardirin gelsin.
edit: yahu, yorum yapmakla zaman kaybetmeyin dediğim halde sürekli yorum yapılmış. neredeyse sonuç odaklı cevap yok .
Bu hafta ya da önümüzde ki hafta sonu, büyüklerimizin ''siz niye birbirinizden ayrılmıyorsunuz biliyor musunuz ? çünkü sizin ortak paydanız bu yaptığınız geyik'' olduğu söylenilen eski arkadaşlarımızla gidebileceğimiz, ayağımız alışsın adı ve tadı altında yani, denenmiş ve tecrübe edilmiş bir aktiviteye gidelim de ilk başta millet sıkılmasın, sonra daha derin mecralara dalarız gibi yeni mekan açmış eski ''dj'' söyleminde gidebilecek bir oyun arıyoruz.
aşşağı yukarı 4-5 kişiyiz. herhangi bir öneriniz var mı?
edit: görnholm metodu oyununa yer yok.
aşşağı yukarı 4-5 kişiyiz. herhangi bir öneriniz var mı?
edit: görnholm metodu oyununa yer yok.
yani; bebeklik ve çocuklukaa ki anneye/annelerine olan düşkünlüğü
ergenlikte ki saygı
gençlikte ki koruma içügüdüsü
yani mesela çocuklukta anneye ihtiyaç duymasalar dahi, ihtiyaçları giderilse dahi sürekli anneyi aramaları, özlemeleri ?
ergenlikte ki saygı
gençlikte ki koruma içügüdüsü
yani mesela çocuklukta anneye ihtiyaç duymasalar dahi, ihtiyaçları giderilse dahi sürekli anneyi aramaları, özlemeleri ?
Başlıkta derdimi tam anlatamadım ama hikaye kısaca şöyle;
şimdi eğer akşam saat 18:00 ile 21:00 arası uyunursa gece 00:00-01:00 gibi uyanılıyor. daha fazla uyumak istenilse de olmuyor.
gece 23:00 01:00 arası uyunursa ise sabah 10:00 -11:00 gibi uyanılıyor.
sabah saat 08-00'den sonra uyunursa ise temiz 10-12 saat temiz uyunabiliyor.
burada akşam 18-21 arası yattığımızda 4 saatlik uykuyla kalkıp ertesi günün tamamını kurtaramamanın, saat 11:00 gibi çok feci bir şekilde enerjisiz kalmanın ceremesini çekiyorum. bu sizde de böylemi oluyor, yani çok uykumuz olsada, mesela gece hiç uyunmamış olsun, gündüz de çalıştınız akşam 20:00'da yattınız ve en azından bi' 7-8 saat uyuyamıyorsunuz. aynı durumda gece uyumayıp gündüz işe gitmeden uyumuş olsanız zaten bi 10 saat yatacaktınız oysa ki. oluyor mu böyle ? yoksa ben seçilmiş kişi... ? bak şimdi
şimdi eğer akşam saat 18:00 ile 21:00 arası uyunursa gece 00:00-01:00 gibi uyanılıyor. daha fazla uyumak istenilse de olmuyor.
gece 23:00 01:00 arası uyunursa ise sabah 10:00 -11:00 gibi uyanılıyor.
sabah saat 08-00'den sonra uyunursa ise temiz 10-12 saat temiz uyunabiliyor.
burada akşam 18-21 arası yattığımızda 4 saatlik uykuyla kalkıp ertesi günün tamamını kurtaramamanın, saat 11:00 gibi çok feci bir şekilde enerjisiz kalmanın ceremesini çekiyorum. bu sizde de böylemi oluyor, yani çok uykumuz olsada, mesela gece hiç uyunmamış olsun, gündüz de çalıştınız akşam 20:00'da yattınız ve en azından bi' 7-8 saat uyuyamıyorsunuz. aynı durumda gece uyumayıp gündüz işe gitmeden uyumuş olsanız zaten bi 10 saat yatacaktınız oysa ki. oluyor mu böyle ? yoksa ben seçilmiş kişi... ? bak şimdi
Arkadaşım maslak kampüsünde verilecek olan bir seminer için 2 hafta ve haftada 2 gece istanbul'da olacak. Perşembe ve Cuma akşamları onun kalabileceği uygun fiyatlı yer arıyoruz. Otel, misafirhane, öğrenci evi gibi.
Sadece bu hafta ve önümüzde ki hafta konaklanacak. (yarın yarından sonra ve Haftaya perşembe-cuma)
Yer problem olduğu için; 2 gün üstte kalırsa sevinirim. iyi eğlenceler.
edit: itü'nün misafir evi doluymuş.
Sadece bu hafta ve önümüzde ki hafta konaklanacak. (yarın yarından sonra ve Haftaya perşembe-cuma)
Yer problem olduğu için; 2 gün üstte kalırsa sevinirim. iyi eğlenceler.
edit: itü'nün misafir evi doluymuş.
iyi geceler maykıl skolfieldlar;
Ankara'da konumu pek önemli olmayan 4-5 kişi gerçekten eğlenebileceğimiz bir kaçış oyunu arıyoruz. Tavsiye edebileceğiniz yer var mı ? Ve bunları ankara fırsatları gibi indirimli alabileceğimiz siteler var mı ?
Ankara'da konumu pek önemli olmayan 4-5 kişi gerçekten eğlenebileceğimiz bir kaçış oyunu arıyoruz. Tavsiye edebileceğiniz yer var mı ? Ve bunları ankara fırsatları gibi indirimli alabileceğimiz siteler var mı ?
imanda şüphenin yeri nedir ? yani şüphe duymak serbest ama söylemek yasak diyorlar da o nasıl olacak ? o zaman da münafıklık olmuyor mu ?
bir de bahisini ettiğim şey imanın kelime anlamı gereği şüphe barındırmaması değil. meselenin islam tarafı. akıl şeytan icadı mı ?
bir de bahisini ettiğim şey imanın kelime anlamı gereği şüphe barındırmaması değil. meselenin islam tarafı. akıl şeytan icadı mı ?
Allah'ın sıfatlarında bunun sıfat hali var mı ?
yani aslında mesele derin ama, ''allah herşeydir'' yaklaşımında bunun yeri tam olarak neresi. yani sevme kabiliyetine sahip olan tanrı, mutluluk ya da mutsuzluk kabiliyetine sahiptir. kabiliyet kelimesine takılmayın lütfen, aklım karışık biraz. kafamda deli sorular.
yani aslında mesele derin ama, ''allah herşeydir'' yaklaşımında bunun yeri tam olarak neresi. yani sevme kabiliyetine sahip olan tanrı, mutluluk ya da mutsuzluk kabiliyetine sahiptir. kabiliyet kelimesine takılmayın lütfen, aklım karışık biraz. kafamda deli sorular.
sb
sadık battal afrika dahil programında bahsetti bundan. sanırım 2 tane psikiyatr bunu ispatlamışlar. nasıl ?
Mesele; karşı cins ilişkisi üzerine değil ama, akıl tutulmasının önüne geçmesi için o yönde ki fikir beyanlarına da açık.
aklıma takıldı gece gece, hala arkadan su dökme kültürü devam ediyor mu ?
Günaydınlar.
ingilizce tensleri ezberlemek için kullanışlı bir tens şematiği paslarsanız, aslında şimdi düşündüm de ingilizceyle ilgili sizin de vakti zamanında kullanmış olduğunuz bütün şemalara talibim.
ingilizce tensleri ezberlemek için kullanışlı bir tens şematiği paslarsanız, aslında şimdi düşündüm de ingilizceyle ilgili sizin de vakti zamanında kullanmış olduğunuz bütün şemalara talibim.
demet akalının yüzüğünü gördünüz mü ? İşte bana ondan lazım. herneyse, şimdi ki konumuz bu değil.
Geçen gün bir bir arkadaşımla dolar sohbeti yaparken yatırım amaçlı, en büyük ihtimalli yüksek kar tam şu anda bilmem ne petrolünde demişti. varili 50 dolara düşmüş sanırım amerika rusyaya baskı kurmak için mi girişmiş bi' aksiyon olmuş. daha önceleri de kuveyt türk'te çalışan arkadaşımın bankalarının yüksek oradan petrol aldığını söylemişti. şimdi bizim 2 teknik sorumuz var.
1- kendisini ekonomist hisseden arkadaşlarımızın bu anlatıya bakış açıları nedir
2- eğer siz de izin verirseniz, lan oğlum biz bu petrolü nereden alacağız ?
Geçen gün bir bir arkadaşımla dolar sohbeti yaparken yatırım amaçlı, en büyük ihtimalli yüksek kar tam şu anda bilmem ne petrolünde demişti. varili 50 dolara düşmüş sanırım amerika rusyaya baskı kurmak için mi girişmiş bi' aksiyon olmuş. daha önceleri de kuveyt türk'te çalışan arkadaşımın bankalarının yüksek oradan petrol aldığını söylemişti. şimdi bizim 2 teknik sorumuz var.
1- kendisini ekonomist hisseden arkadaşlarımızın bu anlatıya bakış açıları nedir
2- eğer siz de izin verirseniz, lan oğlum biz bu petrolü nereden alacağız ?
iyi geceler;
Din ile ilgili büyüklerimizle dövüşürken bir konudan sonra aklıma takıldı;
dünyada bulunan en kötü durumda olan insan bunun farkında mıdır ? ve nasıl bir hal içindedir.
Öncelikle zorluk, iyilik, mutluluk gibi kavramların kıyasla mümkün olduğunu ve ancak zıtlıklarıyla açıklanabilir, anlaşabilir olduğunu bi' şeyapalım sonra devamını anlatacağım. (bekledik burada biraz, umarım şeyapmışsınızdır) evet.
Şimdi biz mesela şükrediyoruz, şu günümüze şu durumumuza. hatta ''verdiklerine ve vermediklerine çok şükür'' diye dua ediyoruz. misal benim gözlerimde miyop var 2.0 bunu dert edinebilecekken gözleri olmayan birisini görüyorum ve derdin varlıkla ortaya çıktığı bir halini karşılıyorum. bunun tam aksi de mümkün olabiliyor. * duygusal boşluk, tatminsizlik ya da metasal yokluk gibi.
Ancak; mesela adamın gözleri görüyor ama elleri yok, yahut elleri de yok ama elleri olup gözleri görmeyenden daha iyi bir şekilde bakılıyor. yani kıyas bir yerde sapıtıyor. bir de manevi tatminsizlik de girebilir, hayatına son verme durumları ya da daha kötüsü hayatına son verememe. en son eski bir porno yıldızı hikayesini okumuştum. ilginçti. herneyse, bundan sonrası biraz kafa karışıklığı soru kısmı buraya kadar; yani sizce hayatta ki en kötü durumda olan insan ne ''durumdadır''. evet sadece türkçe ile ilgili değil, genel olarak dille ilgili problemlerim var. soru bitti.
sakıp sabancının engelli evladı gibi mesela, bu çok zor bir durum allah kimseye yaşatmasın. ben avamdan şöyle sezenişler duydum, sakıp aga bir gün televizyonda ağlamış, oğluma isteseydi bütün arabaları alabilirdim ama o hiçbir araba isteyemedi demiş. bana bunu anlatanlarda onunla birlikte ağlamışlar. iyi insanlar tabi, allah iyi insanları sever. ama ben diyorum, onun yerine keşke şuna da ağlasaydın o daha kötü durumda çünkü sakıp aganın oğlunun bir arabası yoktur ama, bakıcıları vardır, her zaman sıcak bir yatağı vardır, asansörlü evi vardır diye. ayıp oluyor. beni ayıplayanlarda haklılar zaten, onlara söyleyecek sözüm yok. ama işte.
ya da tam tersi, adam allah var herşey var, allah deldiği boğazı doyurur diyor, e madem öyle o zaman açlıktan ölen niye öldü diye soruyorum. bence o sistem pek öyle çalışmıyordur diyorum, ve yine sanki analarına sövmüşüm gibi, hayır hayır öyle de değil acımaklı gözlerle bakıyorlar, bataklığa düşmüşüm gibi. doğru yoldan sapmışcasına. bazen açık açık soruyorum, sence diyorum bende bi' dini kavramlar konusunda sıkıntı var mı, hayır yok diyorlar.
ancak yukarıda ki gibi sohbetlere girdikten sonra gözlerinden okunuyor, sıkıntılı gördükleri beni.
sonra dudaklarından dökülüyor ''sen eskiden böyle değildin'' diye. ''bence yeni halim daha hakikatlidir'' diyorum. üzülüyorlar benim için. sonra bende onları üzdüm diye üzülüyorum. bi' türlü tatmin olamıyoruz. bu sebebini bilmediğim sirkülasyon devam ediyor.
edit: daha iyi anlaşılabilmesi için * 'lı yerden itibaren cümle şu şekilde devam edebilir ''yani varlıktan(eksikilk-güvenlik) değil yokluktan kaynaklanan, ben çok denk gelmedim ama teknik olarak mümkün sanırım;...''
Din ile ilgili büyüklerimizle dövüşürken bir konudan sonra aklıma takıldı;
dünyada bulunan en kötü durumda olan insan bunun farkında mıdır ? ve nasıl bir hal içindedir.
Öncelikle zorluk, iyilik, mutluluk gibi kavramların kıyasla mümkün olduğunu ve ancak zıtlıklarıyla açıklanabilir, anlaşabilir olduğunu bi' şeyapalım sonra devamını anlatacağım. (bekledik burada biraz, umarım şeyapmışsınızdır) evet.
Şimdi biz mesela şükrediyoruz, şu günümüze şu durumumuza. hatta ''verdiklerine ve vermediklerine çok şükür'' diye dua ediyoruz. misal benim gözlerimde miyop var 2.0 bunu dert edinebilecekken gözleri olmayan birisini görüyorum ve derdin varlıkla ortaya çıktığı bir halini karşılıyorum. bunun tam aksi de mümkün olabiliyor. * duygusal boşluk, tatminsizlik ya da metasal yokluk gibi.
Ancak; mesela adamın gözleri görüyor ama elleri yok, yahut elleri de yok ama elleri olup gözleri görmeyenden daha iyi bir şekilde bakılıyor. yani kıyas bir yerde sapıtıyor. bir de manevi tatminsizlik de girebilir, hayatına son verme durumları ya da daha kötüsü hayatına son verememe. en son eski bir porno yıldızı hikayesini okumuştum. ilginçti. herneyse, bundan sonrası biraz kafa karışıklığı soru kısmı buraya kadar; yani sizce hayatta ki en kötü durumda olan insan ne ''durumdadır''. evet sadece türkçe ile ilgili değil, genel olarak dille ilgili problemlerim var. soru bitti.
sakıp sabancının engelli evladı gibi mesela, bu çok zor bir durum allah kimseye yaşatmasın. ben avamdan şöyle sezenişler duydum, sakıp aga bir gün televizyonda ağlamış, oğluma isteseydi bütün arabaları alabilirdim ama o hiçbir araba isteyemedi demiş. bana bunu anlatanlarda onunla birlikte ağlamışlar. iyi insanlar tabi, allah iyi insanları sever. ama ben diyorum, onun yerine keşke şuna da ağlasaydın o daha kötü durumda çünkü sakıp aganın oğlunun bir arabası yoktur ama, bakıcıları vardır, her zaman sıcak bir yatağı vardır, asansörlü evi vardır diye. ayıp oluyor. beni ayıplayanlarda haklılar zaten, onlara söyleyecek sözüm yok. ama işte.
ya da tam tersi, adam allah var herşey var, allah deldiği boğazı doyurur diyor, e madem öyle o zaman açlıktan ölen niye öldü diye soruyorum. bence o sistem pek öyle çalışmıyordur diyorum, ve yine sanki analarına sövmüşüm gibi, hayır hayır öyle de değil acımaklı gözlerle bakıyorlar, bataklığa düşmüşüm gibi. doğru yoldan sapmışcasına. bazen açık açık soruyorum, sence diyorum bende bi' dini kavramlar konusunda sıkıntı var mı, hayır yok diyorlar.
ancak yukarıda ki gibi sohbetlere girdikten sonra gözlerinden okunuyor, sıkıntılı gördükleri beni.
sonra dudaklarından dökülüyor ''sen eskiden böyle değildin'' diye. ''bence yeni halim daha hakikatlidir'' diyorum. üzülüyorlar benim için. sonra bende onları üzdüm diye üzülüyorum. bi' türlü tatmin olamıyoruz. bu sebebini bilmediğim sirkülasyon devam ediyor.
edit: daha iyi anlaşılabilmesi için * 'lı yerden itibaren cümle şu şekilde devam edebilir ''yani varlıktan(eksikilk-güvenlik) değil yokluktan kaynaklanan, ben çok denk gelmedim ama teknik olarak mümkün sanırım;...''
böyle bir söylenti var, doğrumu acaba ?
Samet ?
Samet ?
Tur'a şavkı vurur bize aşkı, düşer düşer kalkarız, yine yüzüne bakarız, ne gam!
mona islam tufan
mona islam tufan
evet arkadaşlar ilk girişimimiz elimizde patladığı için 2. girişimimiz biraz daha fikirlere açık olsun istedik.
sanırım anladık ki bu işler öyle metrodan aldığımız şuruplar ve biraz ondan koy biraz da bundan mantığıyla olmuyormuş. Ve tüm o app.'ler de yalan. tek gerçek sizsiniz.
şimdi nereden başlayalım, temel(elzem) malzemeler olarak neler alalım ? shaker, blender filan illa lazım mı ? napıyoruz nasıl yapıyoruz ?
şunu da iliştirelim : evde arkadaşlarımız geldiğin de öyle 2 dakika da basit tatlı ya da ekşi alkollü karışımlar hazırlamak derdimiz. rengarenk olsun. evet.
edit: bütçe olayını özel mesajlarda konuşuyorduk ama buraya da yazmam gerekiyor sanırım. bi' bütçe ayırmadık ama bundan önce aylık 180-200 ile 3 ay devam ettik, sonra beceremeyince bıraktık. yine o civarlarda 200-250 olur bu aksiyona ayırabiliriz.
sanırım anladık ki bu işler öyle metrodan aldığımız şuruplar ve biraz ondan koy biraz da bundan mantığıyla olmuyormuş. Ve tüm o app.'ler de yalan. tek gerçek sizsiniz.
şimdi nereden başlayalım, temel(elzem) malzemeler olarak neler alalım ? shaker, blender filan illa lazım mı ? napıyoruz nasıl yapıyoruz ?
şunu da iliştirelim : evde arkadaşlarımız geldiğin de öyle 2 dakika da basit tatlı ya da ekşi alkollü karışımlar hazırlamak derdimiz. rengarenk olsun. evet.
edit: bütçe olayını özel mesajlarda konuşuyorduk ama buraya da yazmam gerekiyor sanırım. bi' bütçe ayırmadık ama bundan önce aylık 180-200 ile 3 ay devam ettik, sonra beceremeyince bıraktık. yine o civarlarda 200-250 olur bu aksiyona ayırabiliriz.
Bi de HDP'de vardı sanırım 2 dönem kuralı, ne oldu bunlar ?
unicef'ten sonra ne oldu, neler değişti ?
daha önce onur ünlünün başka bir filminde de yokmuydu bu şarkı. 5 şehir olabilir ama emin değilim, hatta yine aynı şekilde giriliyordu şarkıya bir sahne bitimi var ve bir anda fondan şarkının nakaratına giriliyor ''oofff bu nasıl bir şey ben aşık oldum'' bağıra bağıra.
sb
Tayyip istese doğuyu alırdı gibi. doğuda büyük aşiretler kendi kendilerine oy kaybettirdiler, onun dışında kalanların da bir kısmı akp'de kaldı bir kısmı da tayyipten yüz bulamayıp hdpye geçti. tayyip isteseydi, doğuda ki her ilden hdp'nin elinde ki 1 milletvekilini çizerdi(akp safına katması zaten büyük olası da, akp safına katmasaydı bile hdp'ye bırakmazdı). ama adam milliyetçi yaklaşımı ve despotluğuyla o aşırı yüksek özgüvenini birleştirdi -ki bunda yerel seçimlerin sonuçlarının da etkisi büyük. 17 aralıktan sonra bile halk uyanmadı- ve doğuda ki işleri partiye değilde kendine yontmaya çalıştı. durum patladı.
yanlış anlaşılmasın tayyip tek başına barış kazansın istediği için yaptı bunları demiyorum, ancak o despotluğu ile biraz babacan bir tavırla doğuda ki aşiretleri ve bir kısım önde gelen insanların üstünü çizdi ve o çizmesinin bedelini de oy bölünmesi(aşiretler arası oldu bu olay ve hiçbirine yaramayıp hdp'ye yaradı.iyi de oldu) ve bazı aşiretlerin hdp'ye kaymasıyla ödedi. yani, bu seçimin kazananı eğer elindekileri iyi değerlendiremezse mhp yerine yine tayyip erdoğan olacaktır. devamı öncesi 1 açıklama yapmam gerekiyor sanırım,
duyuruyu soru şeklinde açmamın sebebi, bana rahat rahat küfretmeniz değil, doğuda ki aşiretleri ve siyasal yerlerini etkilerini, kara para aklama mekanizmalarını, güç kaynaklarını ve orada ki siyasi gücü bilen arkadaşlarımızın bakış açılarını da merak etmem.
...hatta daha büyük görüp yeni bir seçim olsa yine tek parti olabilecekken onu da tercih etmeyebilir. sınırda pkk yı ışid'le basıp, mhp-hdp ittifakını zor duruma sokabilir. arap sermayesinin yalan olacağı zaten aşikar. global firmalar bunu çok önceden görmüşlerdir zaten, ekonomik boyutuyla da kurtarıcı olma fikri tayyip erdoğan'da yeni değildir.
tüm bunların dışında, devlet bey'in onurlu duruşuda bir erdemdir ancak işin özü osmanlı padişahlarının son zamanları gibi olabilir. yani 40 pare top atışıyla karşılanmak meziyet değildir. meziyet ingilizlerle ve ruslarla anlaşarak bir çözüm sunan Mustafa Kemal Atatürk'tedir.
edit: ibretlik nawres hoşgeldin. kendi kendini doğrulayan kehanet bu oldu işte. doğuda ki aşiret yaklaşımı bi' otel yapacam buradan bir vekillik kaparsam benim işime taş koymazlar şeklinde olduğuna bi' bak gel. sonrasını isim isim sonra konuşalım. halen seni aşağılamamamı da takdirle izliyorum. yaşlılık, anlayış alışkanlığını da yanında getiriyor.
yanlış anlaşılmasın tayyip tek başına barış kazansın istediği için yaptı bunları demiyorum, ancak o despotluğu ile biraz babacan bir tavırla doğuda ki aşiretleri ve bir kısım önde gelen insanların üstünü çizdi ve o çizmesinin bedelini de oy bölünmesi(aşiretler arası oldu bu olay ve hiçbirine yaramayıp hdp'ye yaradı.iyi de oldu) ve bazı aşiretlerin hdp'ye kaymasıyla ödedi. yani, bu seçimin kazananı eğer elindekileri iyi değerlendiremezse mhp yerine yine tayyip erdoğan olacaktır. devamı öncesi 1 açıklama yapmam gerekiyor sanırım,
duyuruyu soru şeklinde açmamın sebebi, bana rahat rahat küfretmeniz değil, doğuda ki aşiretleri ve siyasal yerlerini etkilerini, kara para aklama mekanizmalarını, güç kaynaklarını ve orada ki siyasi gücü bilen arkadaşlarımızın bakış açılarını da merak etmem.
...hatta daha büyük görüp yeni bir seçim olsa yine tek parti olabilecekken onu da tercih etmeyebilir. sınırda pkk yı ışid'le basıp, mhp-hdp ittifakını zor duruma sokabilir. arap sermayesinin yalan olacağı zaten aşikar. global firmalar bunu çok önceden görmüşlerdir zaten, ekonomik boyutuyla da kurtarıcı olma fikri tayyip erdoğan'da yeni değildir.
tüm bunların dışında, devlet bey'in onurlu duruşuda bir erdemdir ancak işin özü osmanlı padişahlarının son zamanları gibi olabilir. yani 40 pare top atışıyla karşılanmak meziyet değildir. meziyet ingilizlerle ve ruslarla anlaşarak bir çözüm sunan Mustafa Kemal Atatürk'tedir.
edit: ibretlik nawres hoşgeldin. kendi kendini doğrulayan kehanet bu oldu işte. doğuda ki aşiret yaklaşımı bi' otel yapacam buradan bir vekillik kaparsam benim işime taş koymazlar şeklinde olduğuna bi' bak gel. sonrasını isim isim sonra konuşalım. halen seni aşağılamamamı da takdirle izliyorum. yaşlılık, anlayış alışkanlığını da yanında getiriyor.
rolls royce ya da lamborghini gibi türkiyede yetkili satıcısı olan araçların sıfırları neden galerilerden alınır, galeri daha ucuza satabiliyor mu o araçları ?
Onu alabiliyorlar mı ? ODTÜ'nün olabilecek mi orası ? silsile nasıl işliyor ?
android ve ya mac için ya da online bir uygulama var mı ? android için bir kaç tanesine baktık ancak sadece sayıları çarpıyorlar, trigonometrik (cos-sin) giremiyoruz ifadelere.
youtube videosunda orjinalinden daha iyi yorumları yapılıyordu. grup sanırım sonradan farklı bir isimle albümde çıkartmış, orjinali o oluyor.
hareketli ama duygusal birşeydi, gitar mitar. yerli. 1 kelime. cepte.
sos eksik şarkı imiş, teşekkürler.
hareketli ama duygusal birşeydi, gitar mitar. yerli. 1 kelime. cepte.
sos eksik şarkı imiş, teşekkürler.
bir pdf belgesini word'e çevirdik. word de sayfa numarası atalım diyoruz , ancak mesela 21 den sonra 2 3 4 5 6 diye devam ediyor. bazı sayfalardan sonra hiç atmıyor.
belgeyi yeni bir word'e kopyaladık yine aynı şey oluyor. neden olabilir, ve bu sorunu nasıl çözebiliriz ?
edit: cetveller kaymış ondan oluyor sanırım, 1 belge de tüm cetvellerin aynı hizaya gelmesini nasıl sağlayabiliriz ?
belgeyi yeni bir word'e kopyaladık yine aynı şey oluyor. neden olabilir, ve bu sorunu nasıl çözebiliriz ?
edit: cetveller kaymış ondan oluyor sanırım, 1 belge de tüm cetvellerin aynı hizaya gelmesini nasıl sağlayabiliriz ?
Tam metinleri okunan kitapları bulabileceğim bir yer var mı ? radyo tiyatrosundan bahsetmiyorum, orada metinler üzerinde oynanmış ve eksik.
hürriyet e-gazete, digiturk play filan mı geldi artık telefonlara.
Kusura bakmayin mobilden yaziyorum; caylaklar hakkinda şöyle bir hikaye vardi; debe'ye girdiklerinde yazar olabiliyorlardi sanirim, bu aksiyonun dogrulugu yanlisligindan haberdar olan var mi ?
Not: Sözlükte böyle bir entry animsiyorum, hatta yazar kendisinden daha önce ayni entry i hirmis caylagin entrysini refere edip onu yazar yapmis sanirim.
Not: Sözlükte böyle bir entry animsiyorum, hatta yazar kendisinden daha önce ayni entry i hirmis caylagin entrysini refere edip onu yazar yapmis sanirim.
Bazen adamlar yeşil kesici yuvarlaktan bize fırlatıp bizi hiç edebiliyorlar, onu nasıl neye göre yapıyorlar ? w ile atıyorlar sanırım o yeşil zımbırtıya ama oradan da bize fırlıyor ?
Sevgili D&R çalışanları;
Evde yerli film izleyelim v2.1 girişimimiz, ekşi sözlük hiçbir şey beğenmeyenler timi tarafından piç oldu. Fimlerin bi' kısmını zaten EYFI v1.0'da izlemişiz(rastgele) , onun dışında kalanlar ise zaten hiç beğenilmemiş. izlediğimiz filmler körlemeye
-Herşey çok güzel olacak
-Bi' küçük eylül meselesi
-Rina
-Çakallarla dans
-Herkes mi aldatır (çok sıkıldık)
-Romantik komedi 2'lisi
- Vizontele ve Gora- Arog gibi gişe filmleri
-Şener şen'in Kabadayı'dan sonra filmler
-Çağan ırmak'ın aparma filmleri
-Düğün dernek
Bunlar dışında yerli yapım, eski olmayan film var mı önerebileceğiniz ?
Düzenleme : İtirazım var / içimde ki ses gibi filmlerin DVD'sini bulabileceğimizi ummadığım için onlar listede ama, denk gelebileceğimiz şeyler değil diye zannediyorum.
Evde yerli film izleyelim v2.1 girişimimiz, ekşi sözlük hiçbir şey beğenmeyenler timi tarafından piç oldu. Fimlerin bi' kısmını zaten EYFI v1.0'da izlemişiz(rastgele) , onun dışında kalanlar ise zaten hiç beğenilmemiş. izlediğimiz filmler körlemeye
-Herşey çok güzel olacak
-Bi' küçük eylül meselesi
-Rina
-Çakallarla dans
-Herkes mi aldatır (çok sıkıldık)
-Romantik komedi 2'lisi
- Vizontele ve Gora- Arog gibi gişe filmleri
-Şener şen'in Kabadayı'dan sonra filmler
-Çağan ırmak'ın aparma filmleri
-Düğün dernek
Bunlar dışında yerli yapım, eski olmayan film var mı önerebileceğiniz ?
Düzenleme : İtirazım var / içimde ki ses gibi filmlerin DVD'sini bulabileceğimizi ummadığım için onlar listede ama, denk gelebileceğimiz şeyler değil diye zannediyorum.
Vikipedia(ya da vikipedi bilmiyorum)'a göre 1.78 imiş. ben yıllardır bu adamı kısa boylu zannederdim. değilmiş.
edit: 1.78'in kısa olup olmadığını soran arkadaşlarımız olmuş, cevabımız 1.78 kısa değil, ağzınızı burnunuzu kırarım. hem zaten önemli olan boyu değil, ne kadar temiz kalpli, iyi niyetli olması, de mi ama.
edit: 1.78'in kısa olup olmadığını soran arkadaşlarımız olmuş, cevabımız 1.78 kısa değil, ağzınızı burnunuzu kırarım. hem zaten önemli olan boyu değil, ne kadar temiz kalpli, iyi niyetli olması, de mi ama.
ekran ve sol üstü kırıldı, böyle cam kırılır katman katman düşer ya öyle düştü sol üstü böyle pul pul eksiklikler var. , durun resim de atayım .
evet resimde ki gibi oldu telefonum. yarın teknik servis kapalı garanti maranti kapsamından da çıktı ne yapayım bunu tamir ettirmeye değer mi ? ne kadar isteyeceklerini de bilmiyorum ama internette ki telefoncular ekrana 500 cama 130 kasaya 130 lira filan yazmışlar. toplandığı zaman telefon bedeli çıkıyor ortaya.
edit: dokunmatikte ya da telefonda bi' sıkıntı yok. aslanlar gibi çalışıyor. yalnız arka kapağı böyle çok bastırınca çıtır sesler geliyor, dökülüp elimizde kalmasın.
evet resimde ki gibi oldu telefonum. yarın teknik servis kapalı garanti maranti kapsamından da çıktı ne yapayım bunu tamir ettirmeye değer mi ? ne kadar isteyeceklerini de bilmiyorum ama internette ki telefoncular ekrana 500 cama 130 kasaya 130 lira filan yazmışlar. toplandığı zaman telefon bedeli çıkıyor ortaya.
edit: dokunmatikte ya da telefonda bi' sıkıntı yok. aslanlar gibi çalışıyor. yalnız arka kapağı böyle çok bastırınca çıtır sesler geliyor, dökülüp elimizde kalmasın.
hazırlanmam gereken 1 sunumum, yazmam gereken 1 dilekçem ve okumam gereken 3 kitabım, öğrenmem gereken de 1 dil'im var, ama şu anda sırf haftaya çarşamba günü görmek istemediğim insanı göreceğim diye hiçbirşey yapasım yok. uyuyasım var. bu bir olaya saplanıp tüm enerjimin dibe vurmasının illa ilim'de bir adı vardır da. bunu nasıl düzelteceğimizin bi' aksiyonu var mı yine bu ilim de ?
edit: unutmuşum birde baştan başlayıp öğrenmem gereken bir servis dersi olan dinamik var ki aman tanrım.
edit: unutmuşum birde baştan başlayıp öğrenmem gereken bir servis dersi olan dinamik var ki aman tanrım.
biz mi fazla eziyoruz oğlum bunları, adamlar yılın en iyi telefon ödülünü aldık türkiye de tasarladığımız ve ürettiğimiz telefonlarımıla diyorlar.
edit: olayı youtube reklamlarında gördüm, yusuf miroğlu'nu oynayan adam oynuyordu reklamda da.
edit: olayı youtube reklamlarında gördüm, yusuf miroğlu'nu oynayan adam oynuyordu reklamda da.
Okula ders sildirmek için dilekçe yazmam gerekiyor, ''dönem sonunu sağ salim atlatırsak mezunum ancak şu şu meselelerden kaynaklı(teknik olaylar bunlar, yani asıl dilekçe konusu bunlar zaten'' diye devam etsem... çok kötü oldu demi ? sağ salim ne lan.
edit: ayıp ayıp :)) oğlum sileceğim dersin vizesi yüksek lan, not kaygısı yok(henüz). hocayla uyuşamıyoruz sadece. birde mimarlar ve eğitimciler çok fena yalaka insanlar(yasal uyarı : tabi ki genelleme değil)mış. onları kurtarayım bi' halttan anlamıyorlar derken, ben satışa geldim. destek olduğum kişi not korkusuna yenilip anlık ispiyonladı beni hocaya (vize ona rağmen iyi, yuh artık ! ) yaptığı hamleye tüm sınıf güldük filan ama olsun yine de ben artık o yavşakla aynı sınıfı paylaşmak istemiyorum. yani geçirin dememe gerek yok, derse devam etsem sıkıntı yok not konusunda eğer hoca illa ben seni bırakacağım demezse. zaten dersten kalan olmuyor öyle, hocamızı da seviyorum aslında ama uzaktan.sanatçı egosunda ki gel gitler yoruyor beni bi' yerden sonra.
edit: ayıp ayıp :)) oğlum sileceğim dersin vizesi yüksek lan, not kaygısı yok(henüz). hocayla uyuşamıyoruz sadece. birde mimarlar ve eğitimciler çok fena yalaka insanlar(yasal uyarı : tabi ki genelleme değil)mış. onları kurtarayım bi' halttan anlamıyorlar derken, ben satışa geldim. destek olduğum kişi not korkusuna yenilip anlık ispiyonladı beni hocaya (vize ona rağmen iyi, yuh artık ! ) yaptığı hamleye tüm sınıf güldük filan ama olsun yine de ben artık o yavşakla aynı sınıfı paylaşmak istemiyorum. yani geçirin dememe gerek yok, derse devam etsem sıkıntı yok not konusunda eğer hoca illa ben seni bırakacağım demezse. zaten dersten kalan olmuyor öyle, hocamızı da seviyorum aslında ama uzaktan.sanatçı egosunda ki gel gitler yoruyor beni bi' yerden sonra.
teknik olarak okuyamıyorum(yani bildiğiniz sözlükte ki anlam karşılığı, okuma eylemini gerçekleştiremiyorum-teknik okumadan bahsetmiyorum, okuma eyleminin sözlükte ki anlam karşılığını gerçekleştiremiyorum) . bir süre hızlı okuma olayına merak sardığımdan gözle takip olayını çok geliştirmişim, ancak;
gözle takip ettiğimde kelime atlayabiliyorum ve zaten gözle takipte okuduklarımı aklımda tutamıyorum. hiçbirşey anlamıyorum. şekspirin bir eserini okurken onu daha önce okuduğumu 64. sayfada farkettim. orada da bir şekilde duraksamıştım.
normal okuyayım diyorum, yani içimden seslendirerek onda da nedense içimde ki hıyar ''hayır hayır, böyle yapmamalı'' diyerek çok sıkılgan bir hal alıyor ve gözle taramaya geçiyor. nefes alış verişlerim sıkışıyor. bu sayedede okuyamıyorum. HELP ME ! camı açıp imdaat diye bağıracağım yakında.
mesela bugün aht'nin huzurunu okuyordum 142 sayfa okumuşum aklımda kalan tek şey adam adı murtaza mıydı neydi nalan'a bener bir kadınla sevişiyordu. yemin ediyorum beter haldeyim.
yani hiçbir şekilde okuyamıyorum, içimden seslendireyim diyorum, içimde ki hıyar nefes olayında kendini kasıyor, nefesim yetmiyor boğulacak gibi oluyorum. hızlanmak zorunda kalıyorum(gözle tarama) gözle taradığımda da sadece anlık kelime okuyup geçiyorum. gerizekalı beynim kelimeleri birleştirmiyor. aklı fikri nerede bilmiyorum.
birde ben bu iç seslendirmeyi yapmadan nasıl anlayacağım okuduklarımı; hızlı okuma kursu sahibi aslında okuyorsun okumadığını zannediyorsun diyor ama ben bildiğin okumuyorum kelimeler üzerinde göz gezdiriyorum. tek tek.
son olarak, okurken okuduğum şeye değil nasıl okuduğuma aklım gittiğinden bazen kendime bir geliyorum(düşünmeyi bırakıp anaa önümde kitap varmış diyerek) 2-3 sayfa geçmiş oluyorum. o 2-3 sayfa bende yok. gerçi genel olarak 142 sayfa okumuşum mesela o da bende hiç yok. 142 sayfayı bıraktığımda gözlerim acıyordu yalnız. bu da böyle bir anımdır.
gözle takip ettiğimde kelime atlayabiliyorum ve zaten gözle takipte okuduklarımı aklımda tutamıyorum. hiçbirşey anlamıyorum. şekspirin bir eserini okurken onu daha önce okuduğumu 64. sayfada farkettim. orada da bir şekilde duraksamıştım.
normal okuyayım diyorum, yani içimden seslendirerek onda da nedense içimde ki hıyar ''hayır hayır, böyle yapmamalı'' diyerek çok sıkılgan bir hal alıyor ve gözle taramaya geçiyor. nefes alış verişlerim sıkışıyor. bu sayedede okuyamıyorum. HELP ME ! camı açıp imdaat diye bağıracağım yakında.
mesela bugün aht'nin huzurunu okuyordum 142 sayfa okumuşum aklımda kalan tek şey adam adı murtaza mıydı neydi nalan'a bener bir kadınla sevişiyordu. yemin ediyorum beter haldeyim.
yani hiçbir şekilde okuyamıyorum, içimden seslendireyim diyorum, içimde ki hıyar nefes olayında kendini kasıyor, nefesim yetmiyor boğulacak gibi oluyorum. hızlanmak zorunda kalıyorum(gözle tarama) gözle taradığımda da sadece anlık kelime okuyup geçiyorum. gerizekalı beynim kelimeleri birleştirmiyor. aklı fikri nerede bilmiyorum.
birde ben bu iç seslendirmeyi yapmadan nasıl anlayacağım okuduklarımı; hızlı okuma kursu sahibi aslında okuyorsun okumadığını zannediyorsun diyor ama ben bildiğin okumuyorum kelimeler üzerinde göz gezdiriyorum. tek tek.
son olarak, okurken okuduğum şeye değil nasıl okuduğuma aklım gittiğinden bazen kendime bir geliyorum(düşünmeyi bırakıp anaa önümde kitap varmış diyerek) 2-3 sayfa geçmiş oluyorum. o 2-3 sayfa bende yok. gerçi genel olarak 142 sayfa okumuşum mesela o da bende hiç yok. 142 sayfayı bıraktığımda gözlerim acıyordu yalnız. bu da böyle bir anımdır.
bir ingilizce bir türkçe işine girelim diyoruz ama çift altyazıyı mac'te açan program bulmakta zorlandık biraz. var mı bildiğiniz ?
mac. kullanıcıları için.
Meltem banko'nun yaptığı iddia edilen şey gerçek mi ?
altyazılar zamanlamayla kodlanmıyormu, yani şu şu dakika'dan şu şu dakikaya kadar şu cümle duracak ekranda gibi. filmlerinde boyutları aynı, görüntü kalitesine göre değişmiyor. bu altyazılar neden kayıyor ?
evet en cahilce hali bu sorumun. ama başıma gelen sıkıntı şu.
bir dizi izliyorum ve alt yazı dizinin ilk yarım saati düzgünken sonra yavaş yavaş kayıyor ve sonuna doğru 2-3 sahne önden geliyor. altyazıda film bitti oluyor ama görüntüde devam.
vlc kullandığım için bunda kaydırmayı da bulamadım ama sebebini anlamıyorum, altyazı converterları filan varmı öyle aksiyonlar ?
evet en cahilce hali bu sorumun. ama başıma gelen sıkıntı şu.
bir dizi izliyorum ve alt yazı dizinin ilk yarım saati düzgünken sonra yavaş yavaş kayıyor ve sonuna doğru 2-3 sahne önden geliyor. altyazıda film bitti oluyor ama görüntüde devam.
vlc kullandığım için bunda kaydırmayı da bulamadım ama sebebini anlamıyorum, altyazı converterları filan varmı öyle aksiyonlar ?
doğuştan körleme ustaları;
satranç notasyonundan sınava gireceğim, hoca kolay şeyler sormam geçerken alma'nın yazılımı gibi genel-geçer bilinmeyen şeylerden sorarım dedi, ufaktan tırstık. kalabalık bir grubuz. ortaokulda filan satranç derecem vardı ama notasyon olarak sorabileceği zor aksiyonlar neler ? ve bu geçerken almanın notasyonunda normal yeme notasyonu olan 'x'den bi' fark var mı ? sevgiler.
birde başka atraksiyonlu ne hamleler var aklınıza gelenler varsa paylaşırsanız, güzelleşiriz.
satranç notasyonundan sınava gireceğim, hoca kolay şeyler sormam geçerken alma'nın yazılımı gibi genel-geçer bilinmeyen şeylerden sorarım dedi, ufaktan tırstık. kalabalık bir grubuz. ortaokulda filan satranç derecem vardı ama notasyon olarak sorabileceği zor aksiyonlar neler ? ve bu geçerken almanın notasyonunda normal yeme notasyonu olan 'x'den bi' fark var mı ? sevgiler.
birde başka atraksiyonlu ne hamleler var aklınıza gelenler varsa paylaşırsanız, güzelleşiriz.
Bu haftasonu Kıbrıs'a gidiyoruz, herşey dahil plan programı nasıl yapalım ? şöyle başlayın şurada bitirin'den tutun da çantanızda şunlar olsuna kadar(kıyafet v.s) her türlü tavsiyeye açığız.
tatil için ayırdığımız bütçe kişi başı 2000 lira biraz daha üstüne çıkabiliriz ama 3 olmaz yani. kalacağımız yer mevcut, o yüzden bütçeye barınma dahil değil.
tatil için ayırdığımız bütçe kişi başı 2000 lira biraz daha üstüne çıkabiliriz ama 3 olmaz yani. kalacağımız yer mevcut, o yüzden bütçeye barınma dahil değil.
0'dan 6 ya belirli integral (50x-300)*(12+x) sonucu nedir ?
Şimdi 1 entryi favoriledik, sonra bir şekilde o entry silindi. biz onu halen görebiliyoruz değil mi ?
yani yazar uçurulunca tüm entryleri silinse dahi ? ya da kendi kendisi silse ?
yani yazar uçurulunca tüm entryleri silinse dahi ? ya da kendi kendisi silse ?
bu sarı siyah salladığınızda uç çıkan kalemler varya, ondan 1 tanesinin arka kapağını kaybettim. bulabileceğim bi' yer var mı ?