Dota oynarken çok sıkılınca televizyonu açmıştım, fatih final yazıyordu. Bu yeni başlamıştı daha çakıldı mı reytinglerde ? yoksa kanal el değiştirince kaldırdılar mı yapımları ?
Sanırım bu çakılan 2. osmanlı dizisi -kanuniden sonra.
Bir de Kenan İmirzalioğlunun da arka arkaya çakılan 2. projesi oldu. Ben oyunculuğunu çok beğeniyorum, ekrana çekebilecek oyunculardan sanırım senaristlerden mi kaynaklandı bu iş, çünkü senarist behzat ç. 'nin senaristi, pek böyle bir yapımın altından kalkabilecek birisi gibi gelmiyordu bana ama gündemi de takip edemiyorum malum, neden kaldırdılar bu diziyi. Reytinglerden mi yoksa kanal satılınca tüm dizilere final yaptıracak yazıları çıkıyordu sağda solda ondan dolayı mı ?
Sanırım bu çakılan 2. osmanlı dizisi -kanuniden sonra.
Bir de Kenan İmirzalioğlunun da arka arkaya çakılan 2. projesi oldu. Ben oyunculuğunu çok beğeniyorum, ekrana çekebilecek oyunculardan sanırım senaristlerden mi kaynaklandı bu iş, çünkü senarist behzat ç. 'nin senaristi, pek böyle bir yapımın altından kalkabilecek birisi gibi gelmiyordu bana ama gündemi de takip edemiyorum malum, neden kaldırdılar bu diziyi. Reytinglerden mi yoksa kanal satılınca tüm dizilere final yaptıracak yazıları çıkıyordu sağda solda ondan dolayı mı ?
iç güzelliğini vurgulayacak birşey. daha da güzelleşmişsin diyeceğim ama bu dış görünüşe vurgu yapmayacak. Davranışların daha da olgunlaşmış güzelleşmiş gibi bir anlam arıyorum.
Yanında fazladan böyle bir kelime taşıyan varsa şuraya bi' bırakabilir mi ?
Yanında fazladan böyle bir kelime taşıyan varsa şuraya bi' bırakabilir mi ?
Ama hepsini değil; tek tek keşfetmeyeyim diyorum varsa bildiğiniz biraz da siz söyleyin.
adını söylerdim
tek aşkım
dudak dudağa da güzel(teşekkürler)
sevdiğim şarkıları.
edit. kapış kapış gibi şarkılarını sevmiyorum ama.
edit2: aşk-ı kıyameti de sevmedim, böyle slow olmasın 90'ların hakan peker şarkı ve klipleri gibi olsun istiyorum.(benim derdimi anlatamama gibi bi' problemim var galiba bak yine anlatamadım)
edit3: sanırım ritimle alakalı
adını söylerdim
tek aşkım
dudak dudağa da güzel(teşekkürler)
sevdiğim şarkıları.
edit. kapış kapış gibi şarkılarını sevmiyorum ama.
edit2: aşk-ı kıyameti de sevmedim, böyle slow olmasın 90'ların hakan peker şarkı ve klipleri gibi olsun istiyorum.(benim derdimi anlatamama gibi bi' problemim var galiba bak yine anlatamadım)
edit3: sanırım ritimle alakalı
Önce domates ve kırmızı-yeşil biberleri doğrayıp borcama serdim üzerine de kıyma serdim. (yağ-tuz -kara ve acı kırmızı biberi filan da unutmuşum onları da en üstten ekmek zorunda kaldım)
şimdi bunları da fırına atmış bulundum, meğer yoğurmak lazımmış (daha önce baksaymışım tarife iyiymiş)
fırının ayarını da 150C ye aldım, öyle yavaş yavaş pişer umarım diye düşünüyorum.
Gizli gizli sadece kendim mi yiyeyim, yoksa görücüye çıkartayım mı bunu ?
şimdi bunları da fırına atmış bulundum, meğer yoğurmak lazımmış (daha önce baksaymışım tarife iyiymiş)
fırının ayarını da 150C ye aldım, öyle yavaş yavaş pişer umarım diye düşünüyorum.
Gizli gizli sadece kendim mi yiyeyim, yoksa görücüye çıkartayım mı bunu ?
sb.
ik çalışanları bu gidişle sizden özür dileme noktasına kadar geleceğim. Size çok fazla yüklendiğimi farkediyorum şu günlerde hemen yumuşamayın siz zaten problemsinizi de bunun kaynağı siz değilmişsiniz, patronlarınızdaymış.
ik çalışanları bu gidişle sizden özür dileme noktasına kadar geleceğim. Size çok fazla yüklendiğimi farkediyorum şu günlerde hemen yumuşamayın siz zaten problemsinizi de bunun kaynağı siz değilmişsiniz, patronlarınızdaymış.
Uyumayın, hemen uyudunuz mu. Excel'de Pivot table ,düşeyara, yatayara, kaçıncı, indis, dolaylı formüllerini kendi kendime evde antremanla öğrenebilir miyim ? öğrenebilirsem nasıl ?
konuları kopyala yapıştır yaptım o ''dolaylı formülleri''nde ne demek istediğini ben de anlamadım.
konuları kopyala yapıştır yaptım o ''dolaylı formülleri''nde ne demek istediğini ben de anlamadım.
İş başvurusu sorularında vardı, ne olduğunu anlayamadığım için yok dedim ama şimdi internetten bakınca da ''danışman'' yazıyor. Danışman gibi birşeyse eğer boşu boşuna yok demişim. Bu müşavirlik deneyiminde ne demek istiyorlar ? Sektör inşaat.
Para ile alınıp satılabilen birşeymiş gibi aktaracağım ve biraz da cinsel arzu ''nesnesi'' halinde tasvirleyeceğim. Bir iki sataşma daha yapabilirim, bu teknik olarak suç teşkil eder mi ?
Müzik dinlerken aklıma geldi;
Tuhaf aslında, sevip sevmemenin ötesinde ne olursa olsun bi' başarı hikayesi gibi görünüyor. Eğer amaç kazanmaksa birçok olaydan galip ayrılmış. Bu da bazı refleklesleri karakterize edebilmiş demek oluyor sanırım.
Benim anımsayabildiklerim; önce akpnin kuruluşu vardı, orada siyasetçiler toplama gibiydi. Ardından nasıl olduysa bi' seçim yenileme olayı var.
sonra da sanırım şöyle gidiyor.
-Akp'nin kapanma davası
-17-25 aralık
-cumhurbaşkanlığı seçimi
-cumhurbaşkanı olduktan sonra da bi' genel seçim aksiyonu var.
Ama her seferinde birileri telef olurken hep daha güçlü bir cumhurbaşkanı olarak ortaya çıkı gibi görünüyor. Bu telef olanlar da arkadan gelenlere hiç ders olmuyor galiba, ya da başka konular var o konuda. Herneyse;
başka ne gibi dönüm noktalarını geçildi anımsadıklarınız var mı ?
Tuhaf aslında, sevip sevmemenin ötesinde ne olursa olsun bi' başarı hikayesi gibi görünüyor. Eğer amaç kazanmaksa birçok olaydan galip ayrılmış. Bu da bazı refleklesleri karakterize edebilmiş demek oluyor sanırım.
Benim anımsayabildiklerim; önce akpnin kuruluşu vardı, orada siyasetçiler toplama gibiydi. Ardından nasıl olduysa bi' seçim yenileme olayı var.
sonra da sanırım şöyle gidiyor.
-Akp'nin kapanma davası
-17-25 aralık
-cumhurbaşkanlığı seçimi
-cumhurbaşkanı olduktan sonra da bi' genel seçim aksiyonu var.
Ama her seferinde birileri telef olurken hep daha güçlü bir cumhurbaşkanı olarak ortaya çıkı gibi görünüyor. Bu telef olanlar da arkadan gelenlere hiç ders olmuyor galiba, ya da başka konular var o konuda. Herneyse;
başka ne gibi dönüm noktalarını geçildi anımsadıklarınız var mı ?
Vay arkadaş, şimdi başlığı yazınca aklıma geldi küçükken çok ah aldık hep ondan bu başımıza gelenler. Herneyse.
Uzun zamandır şekerli aburcubur ve cips yemiyordum. Az önce denkgeldi A101'den probis tutku mutku aldım ama bu tek adet satılan ve kocaman büyük kurabiye gibi olanından bulamadım. Ne oldu bunlar kaldırıldı mı piyasadan ?
Uzun zamandır şekerli aburcubur ve cips yemiyordum. Az önce denkgeldi A101'den probis tutku mutku aldım ama bu tek adet satılan ve kocaman büyük kurabiye gibi olanından bulamadım. Ne oldu bunlar kaldırıldı mı piyasadan ?
Spotify üyeliğim yok, zaten telefonum da blackberry, buna yüklenmiyordur o kadar akıllı değil.
Spotify'de güzel listeler oluyor(muş) oradan referansla ''yolda yürürken dinlenecek şarkılar''dan bi'raz ateşler misiniz ?
örnek teşkil etsin diye; ses veriyorum: youtu.be
Spotify'de güzel listeler oluyor(muş) oradan referansla ''yolda yürürken dinlenecek şarkılar''dan bi'raz ateşler misiniz ?
örnek teşkil etsin diye; ses veriyorum: youtu.be
Bazen her iki durumunda işlevsiz olduğu pozisyonlarda(mesela hava güzel şöyle bi' çıksam mı gibi) eğer kararı veremiyor ya da erteliyorsanız ataletten dolayı hamle yapmıyorsunuz, böyle durumlarda yazı tura ile karar vermek bana çok mantıklı geliyor, anlaşamıyoruz.
-or.
örnek bi' başvuru cv'si ve filtrelerin listesini gönderebilecek kimse var mı?
örnek bi' başvuru cv'si ve filtrelerin listesini gönderebilecek kimse var mı?
Aklım çıkıyor yemek yemek aklımdan çıkmıyor.
Gece gece yemeyeyim diye duruyorum, su içtim yeşil çay içtim ama müptezel gibi yemek yemek istiyorum. Nasıl atlatılır bu
Gece gece yemeyeyim diye duruyorum, su içtim yeşil çay içtim ama müptezel gibi yemek yemek istiyorum. Nasıl atlatılır bu
Kısa geçeceğim. Durun ya, bunun bi' algoritması vardı sevdiğin ve sevmediğin filmlerden sana film/dizi buluyordu onun adresini bilen varsa onu açsak da olur.
Şimdi sevdiklerim: -spoiler takıntısı olanlar okumasın(sahibinden ilanı gibi oldu)-
gossip girl - arkadaşlık tasvirini sevdim
Suits'in ilk 2 sezonunu- hazır cevaplar filan iyiydi ama artık harvey mike ikilisinini sürekli epic kazanma olayları çok kastı. Bir de ilk sezonlarda harvey kötü kahramandı ama sonradan meğer çok iyi niyetli bir adam oldu çıktı başımıza. Hep adaletin tarafında falan filan, abd de bu zokayı yiyen bu kadar insan olması da ilginç. Aynı oyunu molly's gamede de yapmışlar.
Prison break- ilk 4 bölümünü sevdim. Biraz mesleğe özendirdi(hayatımızı kararttı) biraz da böyle güzel kurgulanmış bir hapishaneye giriş hikayesi vardı. Ama akış kısmında yine iyilik perilerine dönüşünce bıraktım.
la case de papel - bunu genel olarak beğendim ama senaryo biraz daha yavaş ve derinden ilerleyebilirmiş. profesörün o kadar şeyi düşünebilmesi bana ilginç gelmedi, bana ilginç gelen kısmı dışarıda da bi' ekip bulundurmayı akıl edememesi geldi. Ve finalini de yavaş bulmakla birlikte beğendim. (sana laflar hazırladım tokyo, ayrıca berlin reiz sen o banka müdürünü öldürmedin ya senaristlere de bu konuda çok kırgınım)
dark- bu diziyi burada interaktif izlemiş gibi oldum, bölüm bölüm kafamdaki soruları buraya yazdım aranızdan pek bilen de çıkmadı. güzel konu ama çok yavaş akıyor bir de kendisini 3.bölümde açık etmişti 3.bölümdeki buraya yazdığım tahminlerin alayını tutturmuştum bu da tutarlılık adına ters köşe yapacağız diye senaryoyu bozmadıklarından dolayı hoşuma gitmişti. son bölüm haricinde genel olarak diziyi sevdim.
bir de house m.d. var onu neden sevdiğimiz malum. Suits ile benzer sebepleri var.
Şimdi filmlere gelelim.
Favori filmim; şanslı slevın. kurgusuna ve hikayeyi anlatış tavrına bayılıyorum. Bunlar yazmasaydı ben yazardım zaten dediğim tek film.
Miss sloane genel itibariyle akıcı ve güzel bir gerilim filmiydi, 2 zamanlı akış olayını ellerine yüzlerine bulaştırmadan çok iyi kullanmışlar. Aslında dark'ı da bu yüzden sevmiş olabilirim farklı zamanlı akışı eline yüzüne bulaştırmayan yapımları seviyorum.
Molly's Game'i ise sırf başrolünde miss sloane var diye izledim, bu kadının fonetiği çok iyi. Altyazılı izlediğimden oyunculuğunu çok anlayamıyorum ama fonetik ve vurgularına bayılıyorum. Sırf bu yüzden bunun alternatif başka filmlerini de izleyebilirim.
Gone Girl; epic bir intikam filmi olmuş, başarılı ve realist bir senaryo olarak görüyorum. Bu filmi izlediğimde eleştirdiğim yerleri olmuştu ama bence al senaryo derslerinde okut, o derece devamlılık arzediyor bence.
Herkesin beğendiği benim beğenmediklerim.
Departed gibi en sonunda ''lan o aslında şuymuş'' temalı filmlerden iğreniyorum. Buna bi' örnek de zindan adası ya da inception verilebilir. O kadar izliyorsun adam başında en ufak bi' refleks göstermemiş ama en sonunda meğer bunlar şöyleymiş diye bir yaklaşım doğabiliyor. bunun da adını sonunu izleyiciye bıraktık zırvası koymalarına hele tilt oluyorum. Lan zaten ben sonunu merak ettiğim için katlanıyorum, sonunu bana bırakacak olduğunu en başında söylesen hiç izlemezdim.
Bunun bir örneği de nocturnal animal mesela, tam bi' zaman kaybı.
Yine böyle çok fazla zaman kaybı filmleri var milletin bayıldığı ama benim tahammül dahi edemediğim hepsi aklıma gelmedi şimdi.
Şimdi sevdiklerim: -spoiler takıntısı olanlar okumasın(sahibinden ilanı gibi oldu)-
gossip girl - arkadaşlık tasvirini sevdim
Suits'in ilk 2 sezonunu- hazır cevaplar filan iyiydi ama artık harvey mike ikilisinini sürekli epic kazanma olayları çok kastı. Bir de ilk sezonlarda harvey kötü kahramandı ama sonradan meğer çok iyi niyetli bir adam oldu çıktı başımıza. Hep adaletin tarafında falan filan, abd de bu zokayı yiyen bu kadar insan olması da ilginç. Aynı oyunu molly's gamede de yapmışlar.
Prison break- ilk 4 bölümünü sevdim. Biraz mesleğe özendirdi(hayatımızı kararttı) biraz da böyle güzel kurgulanmış bir hapishaneye giriş hikayesi vardı. Ama akış kısmında yine iyilik perilerine dönüşünce bıraktım.
la case de papel - bunu genel olarak beğendim ama senaryo biraz daha yavaş ve derinden ilerleyebilirmiş. profesörün o kadar şeyi düşünebilmesi bana ilginç gelmedi, bana ilginç gelen kısmı dışarıda da bi' ekip bulundurmayı akıl edememesi geldi. Ve finalini de yavaş bulmakla birlikte beğendim. (sana laflar hazırladım tokyo, ayrıca berlin reiz sen o banka müdürünü öldürmedin ya senaristlere de bu konuda çok kırgınım)
dark- bu diziyi burada interaktif izlemiş gibi oldum, bölüm bölüm kafamdaki soruları buraya yazdım aranızdan pek bilen de çıkmadı. güzel konu ama çok yavaş akıyor bir de kendisini 3.bölümde açık etmişti 3.bölümdeki buraya yazdığım tahminlerin alayını tutturmuştum bu da tutarlılık adına ters köşe yapacağız diye senaryoyu bozmadıklarından dolayı hoşuma gitmişti. son bölüm haricinde genel olarak diziyi sevdim.
bir de house m.d. var onu neden sevdiğimiz malum. Suits ile benzer sebepleri var.
Şimdi filmlere gelelim.
Favori filmim; şanslı slevın. kurgusuna ve hikayeyi anlatış tavrına bayılıyorum. Bunlar yazmasaydı ben yazardım zaten dediğim tek film.
Miss sloane genel itibariyle akıcı ve güzel bir gerilim filmiydi, 2 zamanlı akış olayını ellerine yüzlerine bulaştırmadan çok iyi kullanmışlar. Aslında dark'ı da bu yüzden sevmiş olabilirim farklı zamanlı akışı eline yüzüne bulaştırmayan yapımları seviyorum.
Molly's Game'i ise sırf başrolünde miss sloane var diye izledim, bu kadının fonetiği çok iyi. Altyazılı izlediğimden oyunculuğunu çok anlayamıyorum ama fonetik ve vurgularına bayılıyorum. Sırf bu yüzden bunun alternatif başka filmlerini de izleyebilirim.
Gone Girl; epic bir intikam filmi olmuş, başarılı ve realist bir senaryo olarak görüyorum. Bu filmi izlediğimde eleştirdiğim yerleri olmuştu ama bence al senaryo derslerinde okut, o derece devamlılık arzediyor bence.
Herkesin beğendiği benim beğenmediklerim.
Departed gibi en sonunda ''lan o aslında şuymuş'' temalı filmlerden iğreniyorum. Buna bi' örnek de zindan adası ya da inception verilebilir. O kadar izliyorsun adam başında en ufak bi' refleks göstermemiş ama en sonunda meğer bunlar şöyleymiş diye bir yaklaşım doğabiliyor. bunun da adını sonunu izleyiciye bıraktık zırvası koymalarına hele tilt oluyorum. Lan zaten ben sonunu merak ettiğim için katlanıyorum, sonunu bana bırakacak olduğunu en başında söylesen hiç izlemezdim.
Bunun bir örneği de nocturnal animal mesela, tam bi' zaman kaybı.
Yine böyle çok fazla zaman kaybı filmleri var milletin bayıldığı ama benim tahammül dahi edemediğim hepsi aklıma gelmedi şimdi.
Bilgisayarda Mail programı kullanıyorum, oradan mailime ulaşabiliyorum.
Ancak tarayıcı üzerinden(safari) gmail'e giriş yapamıyorum, Bu cihaz tanınmadı telefon numarası girin diyor. bilgisayardaki mail hesabıma da uyarı maili geliyor, sizin şifrenizi kullanarak mailinize girilmek istedi diye, hesabı kontrol et linkine basıyorum, yine tarayıcı aracılığıyla yönlendirdiği için yine giriş yapamıyorum.
başka bir yöntem dene diyorum, girebildiğiniz bir mail yazın diyor yazıyorum bu sefer de geçerli bir mail yazın diyor, forgot pass. diyince de telefon numarası doğrulaması istiyor -ki daha önce de numara vermedim, şimdi de vermek istemiyorum.
Numara vermek dışında çözebilir miyiz ?
Ancak tarayıcı üzerinden(safari) gmail'e giriş yapamıyorum, Bu cihaz tanınmadı telefon numarası girin diyor. bilgisayardaki mail hesabıma da uyarı maili geliyor, sizin şifrenizi kullanarak mailinize girilmek istedi diye, hesabı kontrol et linkine basıyorum, yine tarayıcı aracılığıyla yönlendirdiği için yine giriş yapamıyorum.
başka bir yöntem dene diyorum, girebildiğiniz bir mail yazın diyor yazıyorum bu sefer de geçerli bir mail yazın diyor, forgot pass. diyince de telefon numarası doğrulaması istiyor -ki daha önce de numara vermedim, şimdi de vermek istemiyorum.
Numara vermek dışında çözebilir miyiz ?
Aslında bazı beklenmedik kalıplara-benzetmelere çok gülüyorum; öyle şeyler olsa çok eğleniriz.
Misal: ''edit: kotulenmi$. lan sanki peder zickleri kolundan tuttum da bahadir boysal'in onune cikardim "cocuk heves etmi$ eti senin kemigi benim" demi$im.
hayir bir dergi cikip entry kotuleyenleri yayinlasa sizi de duyuracagim ama henuz kale alinan bir sanat degil sizinki. degeriniz ilerde anla$ilacak.'' (bkz: #10105598) gibi.
ya da klişe gibi görünen kalıplar olabilir.
Misal: gündüzleri tehlikeli, geceleri ise intihar.
gibi gibi, görece az duyulmuş komik eğlenceli yazıları paylaşırsanız okur/eğleniriz.
Misal: ''edit: kotulenmi$. lan sanki peder zickleri kolundan tuttum da bahadir boysal'in onune cikardim "cocuk heves etmi$ eti senin kemigi benim" demi$im.
hayir bir dergi cikip entry kotuleyenleri yayinlasa sizi de duyuracagim ama henuz kale alinan bir sanat degil sizinki. degeriniz ilerde anla$ilacak.'' (bkz: #10105598) gibi.
ya da klişe gibi görünen kalıplar olabilir.
Misal: gündüzleri tehlikeli, geceleri ise intihar.
gibi gibi, görece az duyulmuş komik eğlenceli yazıları paylaşırsanız okur/eğleniriz.
sanırım 19 mayıs stadyumunun orada otobüs durakları varmış, o otobüsler ne kadar sürede kazan'a ulaşıyorlar ?
ve onlara benzeyen eserleri arıyorum; yeniden yorumlananlar alternatif yorumları olabilir.
cafe de barda sağda sold asansörde asansörde çalan parçalar.
d&r'ın uzun yol şarkıları gibi de olabilir, spotifynin yolda yürürken dinlenecek parçaları gibi de olabilir.
örnek veriyorum
historia de un amor
seville berberi gibi gibi...
cafe de barda sağda sold asansörde asansörde çalan parçalar.
d&r'ın uzun yol şarkıları gibi de olabilir, spotifynin yolda yürürken dinlenecek parçaları gibi de olabilir.
örnek veriyorum
historia de un amor
seville berberi gibi gibi...
Başlık yine yemek tarifine döndü neyse,
15 yaşında lise öğrencisi arkadaşımın sınavları bitmiş birşeyler yapalım istiyor, n'apılır bu yalardaki birisiyle sinemaya gitmek olmaz, lazer mazer oynuyorlar herhalde bunlar avm'lerde ama ona da bizi almazlar. Eskiden galaxy joy moy vardı onlar da kalmadı ne yapılabilir havalar iyi pikniğe filan mı yardırsak ?
edit: lunapark olmaz, çok sıkılırım o tür hiçbirşeyi yapmayan ama insanı sağa sola sallayarak yoran şeylerden. Zaten en son lunaparka gittiğimizde de 7-8 kızla birbirimize girmiştik, pislik insanlarız biz.
Kaçış evi geldi aklıma, aslında kaçış evine gidilebilir sanki ?
15 yaşında lise öğrencisi arkadaşımın sınavları bitmiş birşeyler yapalım istiyor, n'apılır bu yalardaki birisiyle sinemaya gitmek olmaz, lazer mazer oynuyorlar herhalde bunlar avm'lerde ama ona da bizi almazlar. Eskiden galaxy joy moy vardı onlar da kalmadı ne yapılabilir havalar iyi pikniğe filan mı yardırsak ?
edit: lunapark olmaz, çok sıkılırım o tür hiçbirşeyi yapmayan ama insanı sağa sola sallayarak yoran şeylerden. Zaten en son lunaparka gittiğimizde de 7-8 kızla birbirimize girmiştik, pislik insanlarız biz.
Kaçış evi geldi aklıma, aslında kaçış evine gidilebilir sanki ?
eski google hesabından fotoğrafları bilgisayara çekeceğim ama bilgisayardan girince klasör gibi değil uygulama gibi ya bu google fotoğraflar, indiremiyorum
Sb.
edit: fikri olmadan yorumu olan arkadaşlarınız yine ''hepimiz'' adına konuşmuşlar, neyse ki temkinli bir insanım da James Bond olma ihtimallerinden dolayı es geçiyorum onları.
edit: fikri olmadan yorumu olan arkadaşlarınız yine ''hepimiz'' adına konuşmuşlar, neyse ki temkinli bir insanım da James Bond olma ihtimallerinden dolayı es geçiyorum onları.
Çalışırken ev kredisi çekerek ev almış bir şahıs borçlarını bitirmemişken askere gittiğinde bu krediyi yapılandırabilir mi ?
mesela uzun dönem çıktı diyelim sanırım ilk 2 ay maaş alamıyor bunu tekrar yapılandırıp ertelerler mi ?
Bu şahsın başka kredileri de varsa, askerlik durumunda refleks nasıl olur ?
birkaç internet sitesinde bankanın insiyatifinde denilmiş ancak, bu durumda şube ile mi görüşmek gerekiyor bunun başka örnekleri var mı onları merak ediyoruz.
mesela uzun dönem çıktı diyelim sanırım ilk 2 ay maaş alamıyor bunu tekrar yapılandırıp ertelerler mi ?
Bu şahsın başka kredileri de varsa, askerlik durumunda refleks nasıl olur ?
birkaç internet sitesinde bankanın insiyatifinde denilmiş ancak, bu durumda şube ile mi görüşmek gerekiyor bunun başka örnekleri var mı onları merak ediyoruz.
Şimdiye kadar okuduğum en ''hap bilgi'' içeren kitap saatleri ayarlama enstitüsüydü(nasıl yazıldığını bilmiyorum)
Buna benzer kitaplardan varsa eğer onları arıyorum. TSE'nin yönetmelikleri gibi hatta onlar kadar bile lafı dolandırmadan çat-çat diye söylesin söyleyeceğini.
Buna benzer kitaplardan varsa eğer onları arıyorum. TSE'nin yönetmelikleri gibi hatta onlar kadar bile lafı dolandırmadan çat-çat diye söylesin söyleyeceğini.
Güzelden kastım inandırıcılığı var mı ? Başlayalım mı, yoksa muhteşem yüzyıl'a devam mı. Adamımsın İbrahim.
şu başlık işlerini hala beceremiyorum...
şu başlık işlerini hala beceremiyorum...
7.12'den sonra takım eşleşmeleri sapıttı, yalnız oyuna girdiğimde kaybedersem ilk 20dk 'da filan oyun bitiyor adamlar takır takır kesiyorlar. Kazanırsam da tam tersi 30+ kill'den altına düşmüyor taşıyıcı kim olursa, bu sefer de rakip cacık çıkıyor.
Ama oyun sonunda bakıyorum kadim madim olanlar var rakip cacığın içinde.Oyun dereceli değil normal serbest seçim.
Oynayan varsa aranızda eşleşmelerde bi' tuhaflık sezdiniz mi sizde ? Şöyle keyifli kapışmalı bi' oyun oynayamadık son günlerde.
not: 6 yıldır oynuyorum.
Ama oyun sonunda bakıyorum kadim madim olanlar var rakip cacığın içinde.Oyun dereceli değil normal serbest seçim.
Oynayan varsa aranızda eşleşmelerde bi' tuhaflık sezdiniz mi sizde ? Şöyle keyifli kapışmalı bi' oyun oynayamadık son günlerde.
not: 6 yıldır oynuyorum.
Annem Mutfakta Çalışırken, android telefonundan izleyebilsin diyorum; var mı böyle bir uygulama kullanım arayüzü çok basit olan ?
Bu kaçıncı iç geçirmelerimiz
Bu kaçıncı intihar.
Milyonuncu film sorusu geliyor(tam saymadım ama)
Gerilim aksiyon hırsızlık olabilir
zaman mekan arasında uçmalı kaçmalı birşey olabilir
Ama temel olarak diyaloglarıyla etkilesin, kendimizi ''hastası olunan sözler'' başlığının açıldığı yıllarda bulalım istiyorum.
Böyle birşey mümkün mü ?
Bu kaçıncı intihar.
Milyonuncu film sorusu geliyor(tam saymadım ama)
Gerilim aksiyon hırsızlık olabilir
zaman mekan arasında uçmalı kaçmalı birşey olabilir
Ama temel olarak diyaloglarıyla etkilesin, kendimizi ''hastası olunan sözler'' başlığının açıldığı yıllarda bulalım istiyorum.
Böyle birşey mümkün mü ?
reborn'dan önce zaten bilgisayar kaldırmıyordu dota2'yi ama reborndan sonra kaldırmaya başlamıştı. Ağır aksak oynayabiliyordum ama 7.12 güncellemesinden sonra oyun düşmeleri başladı ve ben oyuna giremiyor oluyorum. Terk görünüyor, 8 oyundan 3'ü böyle düştü ve terk etmiş göründüm. Haliyle raporlar cezalar birbirini kovaladı.
görüntü ayarlarına gittim OpenGL diye bir menü de eklenmiş, bütün ayarları 60fps 'ye göre olmuş. Ben temel ayarları kullan seçeceğini işaretledim o yüzden.
benim oyunda aldığım fps 20 dolaylarında en fazla 34ü filan görüyorum galiba. Ya da daha fazlası dikkatimi çekmedi. Oyunun akışında donmalar gecikmeler oluyor ama bu çok fazla etkilemiyordu(ya da ben farkedemiyordum) zaten anlatmıştım bu yüzden de genelde tank ve late herolar seçiyorum diye. Hızlı hareket gerektiren herolar seçemiyorum. (keza başka makinalarda da oynayamam da onlarla alışık olmadığım için)
bu 7.12'den sonra arka arkaya 300mb'dan yüksek güncellemeler geldi galiba, burada artık bizim makinaları diskalifiye mi etti bunlar. iPhone-samsung 5 eski model muamelesi mi görüyoruz nedir ?
2010 mid macbook pro high sierra (artık safari bile donuyor)
görüntü ayarlarına gittim OpenGL diye bir menü de eklenmiş, bütün ayarları 60fps 'ye göre olmuş. Ben temel ayarları kullan seçeceğini işaretledim o yüzden.
benim oyunda aldığım fps 20 dolaylarında en fazla 34ü filan görüyorum galiba. Ya da daha fazlası dikkatimi çekmedi. Oyunun akışında donmalar gecikmeler oluyor ama bu çok fazla etkilemiyordu(ya da ben farkedemiyordum) zaten anlatmıştım bu yüzden de genelde tank ve late herolar seçiyorum diye. Hızlı hareket gerektiren herolar seçemiyorum. (keza başka makinalarda da oynayamam da onlarla alışık olmadığım için)
bu 7.12'den sonra arka arkaya 300mb'dan yüksek güncellemeler geldi galiba, burada artık bizim makinaları diskalifiye mi etti bunlar. iPhone-samsung 5 eski model muamelesi mi görüyoruz nedir ?
2010 mid macbook pro high sierra (artık safari bile donuyor)
Aslında biraz teknik bir soru olacak bu; bi' eleştiriye hangi kelimeleri dahil edince bu hakaret oluyor, hangileri hala dahil edilse de hakaret ol(a)mıyor.
mesela bundan yıllar önce Başak Purut; birisine Allah belanı versin(ya da cezanı tam anımsayamadım) demek hakaret değildir kanunen demişti ve birilerine bu tamlamayı kullanmıştı. Ama duyduğuma göre günümüzde bu hakaret sayılıyormuş.
Mesela hayvana benzetmek de galiba hakaret sayılıyor. Peki Hayvanlardan örnek vermek de öyle mi sorusu geliyor aklıma. yani ''gibi'' kelimesini kullanmadan bir hikaye anlatısında gerçekleşse de hakaret mi ?
genel olarak bunun sınırları nasıl çizilmiş. Karar merci nelere dikkat ediyor ?
mesela bundan yıllar önce Başak Purut; birisine Allah belanı versin(ya da cezanı tam anımsayamadım) demek hakaret değildir kanunen demişti ve birilerine bu tamlamayı kullanmıştı. Ama duyduğuma göre günümüzde bu hakaret sayılıyormuş.
Mesela hayvana benzetmek de galiba hakaret sayılıyor. Peki Hayvanlardan örnek vermek de öyle mi sorusu geliyor aklıma. yani ''gibi'' kelimesini kullanmadan bir hikaye anlatısında gerçekleşse de hakaret mi ?
genel olarak bunun sınırları nasıl çizilmiş. Karar merci nelere dikkat ediyor ?
bayiye gittiğimizde görülüyor, bunu biz evden yapabilir miyiz ?
Yaşadığım yerde kuş popülasyonu benim daha önceki gördüğüm yerlerden biraz fazla, mesela çok sık yavru keklik görebiliyoruz ama tepede de etçil olduğunu sandığım büyük kuşlar uçuyor. Bazen bu yavru keklikler annelerini kaybediyorlar sağa sola koşuşturuyorlar bağıra bağıra. Sonra buluyorlar. Ama bu sürede bu yırtıcı kuşlar da onları farkedebilir ya da çevrede densiz birisi onları farkedip avlayabilir diye böyle uzun uzun gözlerimle izliyorum. Şimdilik çok şükür öyle birşey olmadı, insan avlamaya kalksa iner döverim zaten de ama olur da/sa yırtıcı kuşların dalıp kapmalarını engellemek için ne yapılabilir ?
ses tabancası filan mı alsam ucuzundan,camdan ses çıkartırım(aramızda 300-400 metre filan vardır diye tahmin ediyorum) sesten korkarlar bunlar diye anımsıyorum. Mesela kocaeli'de kargaları korkutmak için ses kullanıyorlardı eskiden.
ses tabancası filan mı alsam ucuzundan,camdan ses çıkartırım(aramızda 300-400 metre filan vardır diye tahmin ediyorum) sesten korkarlar bunlar diye anımsıyorum. Mesela kocaeli'de kargaları korkutmak için ses kullanıyorlardı eskiden.
olsun istemiyorum. gideceğim yer strarbucks mı olmalı ?
başlayıp sevemediğim tavsiye ettiğiniz diziler;
westworld
braking bad
game of thrones
şahsiyet
dip
başlayıp sevdiklerim ise;
house
la casa de papel
dark
gossip girl
leyla ile mecnun
eh işte listem de;
suits ilk 2 sezonu
house of cards'ın ilk 2 sezonu
ezel
prison break'in ilk sezonu
travelers
aşk-ı memnu
behzat ç.
fi
ufak tefek cinayetlerin ilk 3 bölümü
filmlerden ise sadece sevdiklerim;
şansı sevin
gone girl
miss sloane
dark knight
romantik komedi aşk tadında
tavsiyelere açığım.
westworld
braking bad
game of thrones
şahsiyet
dip
başlayıp sevdiklerim ise;
house
la casa de papel
dark
gossip girl
leyla ile mecnun
eh işte listem de;
suits ilk 2 sezonu
house of cards'ın ilk 2 sezonu
ezel
prison break'in ilk sezonu
travelers
aşk-ı memnu
behzat ç.
fi
ufak tefek cinayetlerin ilk 3 bölümü
filmlerden ise sadece sevdiklerim;
şansı sevin
gone girl
miss sloane
dark knight
romantik komedi aşk tadında
tavsiyelere açığım.
Hani şu filmlerde ''köyden indim şehre'' insanlar oluyor ve bu insanlar özel ders filan alıyorlar ya, nasıl konuşulur nasıl konuşulmaz ne neyle yenir-içilir gibi şeyleri yazan anlatan bir kitap arıyorum.
basitçe anlatsın
basitçe anlatsın
Eğer bilgisayar sizin farkedebileceğiniz bir ''donma'' hissettirmiyorsa bu 60fps olayı nedir acaba ?
Yani ben dota2 oynuyorum ama fps'min kaç olduğunu bilmiyorum, oyun sıklıkla benim hissedebileceğim şekilde donuyor acaba bunun haricinde farkında olmadığım bir gecikmenin de esiri olabilir miyim ?
Yani ben dota2 oynuyorum ama fps'min kaç olduğunu bilmiyorum, oyun sıklıkla benim hissedebileceğim şekilde donuyor acaba bunun haricinde farkında olmadığım bir gecikmenin de esiri olabilir miyim ?
Sb.
Aslında bir soru/yorum daha var, bu steam smurf hesapları çok kolay anlayamaz mı sonuça bilgisayarda verileri var neden hala eşleşmeyi çözebilmiş değiller ? yoksa çözdüler de bilerek mi bunu yapıyorlar ?
Aslında bir soru/yorum daha var, bu steam smurf hesapları çok kolay anlayamaz mı sonuça bilgisayarda verileri var neden hala eşleşmeyi çözebilmiş değiller ? yoksa çözdüler de bilerek mi bunu yapıyorlar ?
Vocabulary'den ara ara kelime bakıyorum ama seviyesi çok zor geliyor bana bunun bir ayarı var mı ? açıklamalarının bile bir çok kısmını anlayamıyorum. Mac-os kullanıyorum, safari de kelimeyi işaretleyip sağ tıklayınca kelimenin ingilizce-ingilizce anlamını gösteriyor ben bunu ingilizce türkçe de ekleyebilir miyim ?
Hiç bilimkurgu sevmeyen ben son birkaç filmde hep bilimkurguya denk gelmem sebebiyle bilimkurguya sardım.
Bilimkurgu olması şart değil, güzel ve adım adım ilerleyen bir hırsızlık filmi olabilir, yani herşeyi en sonunda gösterdikleri now u see me 2 gibi olmasın. Şu ispanyol dizisi fena değildir. italyan işi filmi güzeldi, böyle başlarda planlasınlar ve akış ilerlesin.
ya da gone girl, miss sloane gibi gerilim olabilir ama akıcı olsun boş sahne olmasın.
veya da uçmalı kaçmalı bilimkurgu olabilir buna örnek de dark dizisi ya da source code olabilir.
var mı tavsiye ?
Bilimkurgu olması şart değil, güzel ve adım adım ilerleyen bir hırsızlık filmi olabilir, yani herşeyi en sonunda gösterdikleri now u see me 2 gibi olmasın. Şu ispanyol dizisi fena değildir. italyan işi filmi güzeldi, böyle başlarda planlasınlar ve akış ilerlesin.
ya da gone girl, miss sloane gibi gerilim olabilir ama akıcı olsun boş sahne olmasın.
veya da uçmalı kaçmalı bilimkurgu olabilir buna örnek de dark dizisi ya da source code olabilir.
var mı tavsiye ?
Bi' tane vardı ne oldu o görevine devam edebiliyor mu ?
Hayır yani sonuçta devlet memuru profesyonel olarak çalışıyor ve karşılığında vergilerden maaş alıyor neden imam olamasın ki
Hayır yani sonuçta devlet memuru profesyonel olarak çalışıyor ve karşılığında vergilerden maaş alıyor neden imam olamasın ki
Adamın birisi uyanıyor trende, karşısında bi' kız var. Kız bunu tanıyor bu kızı tanımıyor. Sonra tren patlıyor, adam meğer bi' simülasyondaymış, birileri zorla sokuyorlar. patlayınca uyanıyor, sonra adama treni patlatanı bul adam nasıl derken tekrar zorla trene gönderiyorlar, herşey ilk sahneden başlıyor ama her trene gidişinde birşeyler değişiyor.
Bu filmin adı neydi ?
Bu filmin adı neydi ?
Zaten internette kaynaklar(YouTube, sınav siteleri v.s) çokca mevcut, bizim sistemimiz alanlara göre konuları youtube'dan gömülü olarak çekse deneme sınavları tarama sınavları olsa ve seviyenizi eksik konularınızı konu çalışma sürelerinizi gösterse. Hatta işin suyunu çıkartıp önerilerde bulunabilecek bir sistem olsa.
Herşey online, yine arkadaş ekleme birbirini gaza getirme sıralama v.s de eklense. Tutar mı ?
Herşey online, yine arkadaş ekleme birbirini gaza getirme sıralama v.s de eklense. Tutar mı ?
ilk 3 bölümünü 2-3 kere izleme girişimim olmuştu hepsinde de sıkılmıştım, konuyu az çok herkes biliyor zaten olaylar hangi bölümde kopuyor nereden izlemeye başlasak dizi sürükleyici olur ?
Ben beynim miyim, şimdi böyle sorunca da olmadı.
Aslında değilim gibi, mesela çok ufak şeyleri bile vücudum hesap edebiliyor herhalde tam bilmiyorum gerçi, insan cahil olunca bilgisi eksik olunca da ne kötü sorular soruyor.
Bir anlık gördüğü birşeyi anımsayabilme potansiyeli var mesela bu beynin, e ben bununla düşünüyorum ben düşünürken arada mideyle kalple filan da uğraşıyor, fakat ellerimi sallarken bir yere çarpabiliyorum mesela, orada acizlik gösteriyor. ayak küçük parmağınızı sehpaya vurduğunuz gibi, o kısmı hesaplayamıyor
Ama yaşıyorum da ben duygularım filan var yani, aşık oluyorum nefret ediyorum bilmiyorum gerçi duygu mu bunlar yoksa fiziksel birşey mi- ne bilim(?) hormonlar arasında geçişler-sanılar mı ? beyin fiziksel olarak böyle bir refleks göstererek kendince başka şeyleri mi güvene alıyor-hayatta kalmak için mesela, ya da misal çok üzüntü olduğunda kendini kapatıyor ya, uyuyor ayakları tutmuyor(bkz: dizlerinin bağı çözülmek) düşüyor bayılıyor bişey yapıyor, acaba bu da onun gibi mi yani başka bir şey olunca aslında kendini kapatmak için mi duyguları kullanıyor.
Şimdi ben var mıyım yani, kimim ben beynim mi ?
nefs ne mesela, içimden gelen birşey mi, asıl bireyi bu 3-4 varlık mı oluşturuyor(ruh muh- ne kötü bi' ikileme)
iç ses denilen şey ne mesela ?
En heyecanlı kısmı şu, kimim ben ? Yani aslında maddi olarak varlığım ne çünkü karaciğer olmadığım çok açık, burnum da değilim, onlar araç. beyin peki ? beyin de araçsa eğer
Peki kaç kişiyim
Aslında değilim gibi, mesela çok ufak şeyleri bile vücudum hesap edebiliyor herhalde tam bilmiyorum gerçi, insan cahil olunca bilgisi eksik olunca da ne kötü sorular soruyor.
Bir anlık gördüğü birşeyi anımsayabilme potansiyeli var mesela bu beynin, e ben bununla düşünüyorum ben düşünürken arada mideyle kalple filan da uğraşıyor, fakat ellerimi sallarken bir yere çarpabiliyorum mesela, orada acizlik gösteriyor. ayak küçük parmağınızı sehpaya vurduğunuz gibi, o kısmı hesaplayamıyor
Ama yaşıyorum da ben duygularım filan var yani, aşık oluyorum nefret ediyorum bilmiyorum gerçi duygu mu bunlar yoksa fiziksel birşey mi- ne bilim(?) hormonlar arasında geçişler-sanılar mı ? beyin fiziksel olarak böyle bir refleks göstererek kendince başka şeyleri mi güvene alıyor-hayatta kalmak için mesela, ya da misal çok üzüntü olduğunda kendini kapatıyor ya, uyuyor ayakları tutmuyor(bkz: dizlerinin bağı çözülmek) düşüyor bayılıyor bişey yapıyor, acaba bu da onun gibi mi yani başka bir şey olunca aslında kendini kapatmak için mi duyguları kullanıyor.
Şimdi ben var mıyım yani, kimim ben beynim mi ?
nefs ne mesela, içimden gelen birşey mi, asıl bireyi bu 3-4 varlık mı oluşturuyor(ruh muh- ne kötü bi' ikileme)
iç ses denilen şey ne mesela ?
En heyecanlı kısmı şu, kimim ben ? Yani aslında maddi olarak varlığım ne çünkü karaciğer olmadığım çok açık, burnum da değilim, onlar araç. beyin peki ? beyin de araçsa eğer
Peki kaç kişiyim
Geçen yıl 3. sınıfa geçince metre vermiştim, odun olarak nitelendirildim.
Hayatında hiç inşaat görmemiş, bu gidişle de hiç göremeyecek bir mimar(!)a hikayesi olacak güzel bir hediye almam gerekiyor(gereklilikler ne saçma değil mi ?)
bütçe sınırı temel anlamda yok ama uçarı kaçarı şeylere karşıyım, zaten maddi olarak ailesi biraz fazla kuvvetli, çiğ kalır. Daha çok eğlenceli-göz önünde duracak ve aslında heryerde bulunabilir ama kimenin birbirine hediye etmeyi düşünmeyeceği birşey olursa güzel olur. İlla pahalı olacaksa da pahalı olduğunu belli etmesin.
örnek olarak da; küçük siyah 1,5cm' ölçüleri olan bir küpün içine bu ''böcek'' dedikleri ses ileten zımbırtadan koyma fikri geldi. hediye edeceğim küp masasında duracaktır zaten(maskot-aksesuar diye) , bu güzel olabilir ama o ''böcek''leri bulunmasını geçtim suç teşkil edebileceğinden de çekiniyoruz. gibi gibi...
düzeltme: odun değil yürüyen odun(muş).
Hayatında hiç inşaat görmemiş, bu gidişle de hiç göremeyecek bir mimar(!)a hikayesi olacak güzel bir hediye almam gerekiyor(gereklilikler ne saçma değil mi ?)
bütçe sınırı temel anlamda yok ama uçarı kaçarı şeylere karşıyım, zaten maddi olarak ailesi biraz fazla kuvvetli, çiğ kalır. Daha çok eğlenceli-göz önünde duracak ve aslında heryerde bulunabilir ama kimenin birbirine hediye etmeyi düşünmeyeceği birşey olursa güzel olur. İlla pahalı olacaksa da pahalı olduğunu belli etmesin.
örnek olarak da; küçük siyah 1,5cm' ölçüleri olan bir küpün içine bu ''böcek'' dedikleri ses ileten zımbırtadan koyma fikri geldi. hediye edeceğim küp masasında duracaktır zaten(maskot-aksesuar diye) , bu güzel olabilir ama o ''böcek''leri bulunmasını geçtim suç teşkil edebileceğinden de çekiniyoruz. gibi gibi...
düzeltme: odun değil yürüyen odun(muş).
Gözlerimi açamıyorum, ne kadar da ince bir sesi var bunun böyle...
Uyuyordum sese uyandım mutfağın gaz alarm'ı çalıyor. Ocakta da erik kurusu varmış(kaynıyormuş) altını kapattık camı açtık ara ara kesilip tekrar uzun uzun çalıyor. Malum bugün pazar apartman görevlisini de uyandırasım yok hiç yazık adama. Ne yapılıyor bu durumda camlar açık bir şekilde saatin insanileşmesini mi bekleyeyim yoksa doğalgaz arızayı mı arayalım ?
bir de bonus soru: saatler ileriye geriye bu gün mü alınıyordu ?
Uyuyordum sese uyandım mutfağın gaz alarm'ı çalıyor. Ocakta da erik kurusu varmış(kaynıyormuş) altını kapattık camı açtık ara ara kesilip tekrar uzun uzun çalıyor. Malum bugün pazar apartman görevlisini de uyandırasım yok hiç yazık adama. Ne yapılıyor bu durumda camlar açık bir şekilde saatin insanileşmesini mi bekleyeyim yoksa doğalgaz arızayı mı arayalım ?
bir de bonus soru: saatler ileriye geriye bu gün mü alınıyordu ?