3 filmini izledim kendisinin. wild strawberries'i baya seviyorum en az 8/10 gözümde. persona da çok benlik değil ama iyi filmdi yine de, anlatış tarzı pek bana hitap etmese de anlattığı şey çok iyiydi 7/10 alır benden. seventh seal'den ise nefret etmiştim böyle aşırı sürreal aşırı metafor kusan filmleri sevmiyorum 2-3 falan veririm 10 üstünden. sorum şu sizce autumn sonata'yı ve fanny & alexander'ı sevme ihtimalim nedir? başka kesin seversin veya sevmezsin diyebileceğiniz bergman filmlerini de yazabilirsiniz (scenes from a marriage ve cries and whispers'ı da merak ediyorum).
herkes için böyle mi bilemiycem tabii ama gece 4'te yatsam kendiliğimden 11:30 civarı uyanıyorum uykumu almış vaziyette. gece 12'de yatıp 7:30'da alarmla uyandığımda ise ömrümden ömür gidiyor, sabah evden çıkana kadar tüm hayatıma küfrediyorum. ikisinde de aynı süre uyumama rağmen böyle olmasının sebebi nedir fikri olan var mı? 100 milyar maaş da alsam iş yerimde inanılmaz keyifli bi ortamım da olsa erken saatte uyanmam gerektiği sürece mutlu bir hayat sürmem mümkün değil çok etkiliyor bu durum beni. aşmak istiyorum bunu.
indirimden alıcam da sanırım bu serinin yıldız oyunu 2. oyun. 1 de iyi mi yoksa onu boşverip 2'den başlasam daha mı iyi olur sizce? tabii 1 oynanmadan 2'den çok tat alınmaz gibi bir durum varsa vasat bile olsa mecbur 1'den başlarım o ayrı.
şurada twitter.com fatih altaylı'nın 1.16'da ne dediğini anlayamadım bi türlü. "o zaman ben gideyim izmir'e..." sonrası yok
6 filmini izledim. kosmos ve a ay'ı hiç sevmiyorum hatta nefret ediyorum diyebilirim, hayat var'da çok sıkılmıştım ama yine de etkilemişti, beş vakit, kaç para kaç ve korkuyorum anne filmleri ise baya sevdiğim filmler oldu. soru kısmına gelirsek jin, koca dünya ve şarkı söyleyen kadınlar filmlerini önerir misiniz az biraz anlatmaya çalıştığım zevkime göre? kosmos'dan sonra hep o tarz devam etmiş gibi laflar var ama belki tam da öyle değildir diye sorayım dedim.
10 yıllık berberim geçen söyledi bi müşterisi getiriyormuş. kendi çektiği before - after fotolarını gösterdi 5 müşterisi kullanmış hepsinde de saç çıkmış. 10 yıllık berberim olduğu için de güveniyorum doğal olarak en azından bana yalan söylemeyeceğine. bana dediğine göre kanada'da yapılan bi ilaç varmış epey pahalı, bu da onu taklit ediyormuş, telife falan takılmamak için de markasız falan böyle kulaktan kulağa duyurarak pazarlamasını yapıyor. internette baktım böyle şeyler gördüm mardin'den malatya'dan başka yerlerden yapanlar da var sanırım. olumsuz yorum da görmedim. bu ilaç hakkında bilgisi olan var mı etken maddesi nedir, olayı nedir, yan etkisi var mı vs.? adam 1 şişe al şişe bitmeden etkisini görüceksin zaten etkiyi görünce kendin gelir istersin 2. 3. şişeyi diyor.
evde cv'ye koymak için çektiğim şöyle bi fotom var (bu kesilmiş hali, orijinalinde daha fazla boşluk var her yönde) www.eleman.net bunu gerekiyorsa (arkaplanı düz beyaz yapmak, uygun ölçülerde sağdan soldan boşluk vermek) biraz shoplatarak kimlik için kullanabilir miyim yoksa hiç oluru yok mu? bu konuda bilgisi olan çıkar umarım.
bir de olabiliyorsa ve shop gerekiyorsa fotoğrafçılar yapar mı bunu? direkt onlara sormaya güvenemedim yeni foto çekmek daha işlerine gelir gerekmese de öyle yapmaya çalışırlar diye.
bir de olabiliyorsa ve shop gerekiyorsa fotoğrafçılar yapar mı bunu? direkt onlara sormaya güvenemedim yeni foto çekmek daha işlerine gelir gerekmese de öyle yapmaya çalışırlar diye.
bu turkceltyazi'ya bir çeviri koydum, filmi izlemek için yeterli değil etiketi koymuşlar ki çokça altyazılı film izleyen biri olarak söyleyebilirim ki bu yaptıkları haksızlık. altyazı kontrol grubuna ulaşmak istiyorum sebebini açıklamaları için nasıl ulaşabilirim bilen var mı?
ciddi çeviri hataları, ciddi imla hataları diyor. çeviri hatası yok bir kere her cümleyi üstünde dura dura çevirdim, deyimleri vs. hep kontrol ettim ama hadi diyelim 2-3 cümlede yanlış bi anlam verdim çeviriye, öyle olsa bile ciddi mi olur? imla hatası olarak da kelime bazında yok, çok kontrol ettim eminim. belki arada virgül falan hataları vardır ama ona da ciddi denmez tabii. yeterli etiketli çokça vasat altyazı gördüm, altyazımın bu etiketi almasını anlamadım. oldukça özenmiştim karşılığında böyle bir şey görünce sinirim bozuldu. merak edene mesaj atabilirim altyazı linkini. aklıma gelen tek mantıklı açıklama çoğu altyazının arasında salise boşluk bile olmaması ama film öyle ben napayım. kaynak altyazı da öyleydi. birinin konuşması bitiyor cümle sonunda cut var, sonra hemen diğer konuşma başlıyor.
ciddi çeviri hataları, ciddi imla hataları diyor. çeviri hatası yok bir kere her cümleyi üstünde dura dura çevirdim, deyimleri vs. hep kontrol ettim ama hadi diyelim 2-3 cümlede yanlış bi anlam verdim çeviriye, öyle olsa bile ciddi mi olur? imla hatası olarak da kelime bazında yok, çok kontrol ettim eminim. belki arada virgül falan hataları vardır ama ona da ciddi denmez tabii. yeterli etiketli çokça vasat altyazı gördüm, altyazımın bu etiketi almasını anlamadım. oldukça özenmiştim karşılığında böyle bir şey görünce sinirim bozuldu. merak edene mesaj atabilirim altyazı linkini. aklıma gelen tek mantıklı açıklama çoğu altyazının arasında salise boşluk bile olmaması ama film öyle ben napayım. kaynak altyazı da öyleydi. birinin konuşması bitiyor cümle sonunda cut var, sonra hemen diğer konuşma başlıyor.
bir film çevirisinde 3 yerde sorun yaşadım yardımlarınızı bekliyorum.
1- e sigara gibi bir şeyden puffer diye bahsetmişler ama e sigara çok resmi duruyor. bunun daha sokak ağzı falan bir adı var mı türkçede?
2- mevzu çıkaracağını tahmin ettiği bir kişi ortama geldiğinde karakter yanındakine "here we go, unleash hell" diye esprili bir şekilde takılıyor. hell, gladiator'de maximus'un köpeğinin adıymış ve maximus savaş başlamadan önce arkadaşlarına "at my signal, unleash hell" diyor. oraya bir gönderme var yani. sizce bunu nasıl çevirmek lazım direkt cehennemi serbest bırakın, salın şeklinde falan mı yoksa özel isim gibi bıraksam mı veya başka bi fikri olan var mı?
3- yaşlı ve yalnız bir adama napıyorsun diye sorduklarında adam "I go up and down to the shops, surf the internet for the news, the occasional flutter on the DGs and go quietly mad." diyor. diğer kısımlar basit ama DG's neyin kısaltması bilemediğim için o kısmı anlayamadım. araştırdım ama bulamadım da çok fazla şey çıkıyor. sizce karakter burada ne demek istemiştir?
1- e sigara gibi bir şeyden puffer diye bahsetmişler ama e sigara çok resmi duruyor. bunun daha sokak ağzı falan bir adı var mı türkçede?
2- mevzu çıkaracağını tahmin ettiği bir kişi ortama geldiğinde karakter yanındakine "here we go, unleash hell" diye esprili bir şekilde takılıyor. hell, gladiator'de maximus'un köpeğinin adıymış ve maximus savaş başlamadan önce arkadaşlarına "at my signal, unleash hell" diyor. oraya bir gönderme var yani. sizce bunu nasıl çevirmek lazım direkt cehennemi serbest bırakın, salın şeklinde falan mı yoksa özel isim gibi bıraksam mı veya başka bi fikri olan var mı?
3- yaşlı ve yalnız bir adama napıyorsun diye sorduklarında adam "I go up and down to the shops, surf the internet for the news, the occasional flutter on the DGs and go quietly mad." diyor. diğer kısımlar basit ama DG's neyin kısaltması bilemediğim için o kısmı anlayamadım. araştırdım ama bulamadım da çok fazla şey çıkıyor. sizce karakter burada ne demek istemiştir?
son zamanlarda game of thrones sebebine sık girmeye başladım reddit'e onla ilgili subredditlere aboneyim ama başka şeyler de görmek istiyorum artık anasayfamda. mizah (ofansif de daha mainstream mizah da olur), sinema, futbol alanlarında en sevdiğiniz subredditleri veya bu alanlarda olmasa da ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz subredditleri paylaşabilir misiniz?
-------------------spoiler------------------------------------------------melisandre en sonda neden kendini öldürdü bu konuda bi teorisi olan veya internette bunla ilgili bi teori gören var mı?
game of thrones'ta greyjoyların sözlerinden olan bu cümlenin çevirisi "ölen asla ölmeyebilir" şeklinde olmuyor mu? öyleyse may kullanımı saçma gibi geldi bana yerine ne kullanmak gerekirdi bilmiyorum ama "ölü olan asla ölemez" gibi bir anlam ifade etmesi gerekir sanki bu cümlenin. yoksa zaten öyle mi may burda ebilmek anlamı katmak dışında bi görevde mi kullanılmış?
stalker izleyip de sevmeyen birine önerebileceğiniz tarkovski filmi var mı yoksa stalker'ı sevmediysen hiç zorlama boşa mı dersiniz? sevmemekten de ziyade hiç kafamı veremedim filme gözlerim baktı ama aklımda başka şeyler vardı. kafamı versem de pek bayılacağımı sanmıyorum gerçi.
nokia 8 kullanıyorum saf android kapatıp açtım ve yeni açılınca parmak izi yetmiyor üstüne şifre de girmem gerekiyor. ama şifreyi girmem için klavye çıkmıyor. bi kaç kere daha kapattım açtım ama sorun aynı servise götürmeden yapabiliceğim bi şey var mı? tavsiyesi olan vardır umarım
bioshock'un ilk oyununu oynadım ama onda mesela 5 mermin var 3 el ateş ettin öldün kaldığın yerden tekrar başlayınca 2 mermiyle başlıyodun. oyunda zaten cephane kısıtlı bu olay iyice sinirimi bozdu ben de yarıda bırakmıştım. infinite'ta da böyle mi?
hadi yereli de geçiyorum genel seçim olarak düşünelim. tamam farklı bi algı olur seçilen hükümete ama sonuç olarak birebir aynı oy oranlarının %90 katılım oranıyla dağılması ve %10 katılım oranıyla dağılmasının algıdan daha somut bi farkı olur mu? dünyada varsa böyle çok az katılımlı seçim örnekleri (%10 uçuk ama %50'den az da olur) nolmuş sonrasında merak ettim. tarihte örneği yoksa da ne olabileceğini düşünüp boykot çağrısı yapıyor insanlar?
fikir olsun diye ilk sayfalarını çektim ama kitabı okuyanlar varsa onların da fikirlerini almak isterim. okuduğunuz çeviriden memnun muydunuz diğerleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
alfa: s1.eksiup.com
ithaki: s2.eksiup.com
ren: s2.eksiup.com
alfa: s1.eksiup.com

ithaki: s2.eksiup.com

ren: s2.eksiup.com

dışardan normal görünen bir aile ama ilerledikçe hemen her üyesinden ayrı bi bokluk çıkıyor diyelim. aklınıza geliyor mu böyle filmler? ben bi kaç tane bu temada film izlediğimi hatırlıyorum ama isim gelmedi hiç aklıma (celal tan ve ailesinin aşırı acıklı hikayesi hariç o aklımda).
jiletle tıraş olurken düz alırsam hiç sinekkaydı olmuyor, o yüzden zor yerleri zaten ters alıyorum hep (yanakla/çeneyle boynun birleştiği yerler ve aşağıları) ama sonra bazı düz tıraşta fazla kalmış yerlerin üstünden de tersle geçiyorum (bıyık banko, yanakların da bazı kısımları). ters tıraş yapmayın diyorlar genelde sakalların yamuk yumuk çıkar diye ama o bir şehir efsanesi mi yoksa gerçeklik payı var mı? bizzat yaşayan veya arkadaşından bilen biri varsa tecrübelerini aktarır umarım.
bir de jiletle düz tıraşta sinekkaydı yapamamak benim beceriksizliğim mi yoksa normal mi veya bi taktiği falan var mı onun? şu 3 tane yuvarlaklı tıraş makineleri pürüzsüz yapıyor yüzümü ama jilette hiç öyle olmuyor.
bir de jiletle düz tıraşta sinekkaydı yapamamak benim beceriksizliğim mi yoksa normal mi veya bi taktiği falan var mı onun? şu 3 tane yuvarlaklı tıraş makineleri pürüzsüz yapıyor yüzümü ama jilette hiç öyle olmuyor.
richard madden'ın bakan koruması olduğu bodyguard dizisinde kendisinin tüm gömlekleri böyleydi. daha mı resmi oluyor böyle olunca, yoksa daha mı moda? bi olayı vardır tesadüf değildir diye düşünüyorum. bu da örnek images.immediate.co.uk
bu alınıcak 1-2 malzemeyle evde değiştirilebilicek veya bir tamircide ucuza yapılabilicek bi şey midir? öyleyse boşa bozuk kalmasın değilse de artık ps oynarken digitürk'ü çıkarıp takarım uğraşmaya değmez çok da.
gattaca, the great gatsby, the king of comedy, cool hand luke gibi bir karakterin bir mevzuyu takıntı haline getirip o uğurda inanılmaz fedakarlıklarla acayip işler yaptığı hikayeler beni çok etkiliyor. aklınıza bu tarzda ve beğenilebilirliği olan başka filmler geliyor mu?
şu www.youtube.com
videonun başındaki california dreaming coverını arıyorum. shazam'da aratınca alakasız bi şey çıktı.

23 aralıkta açılıp 23 şubatta kapanıcak bi ilan var. 23 şubattan sonra tüm cvler incelenip öyle mi geri dönüşler yapılıyor yoksa atıyorum o 23 aralık - 23 şubat arası süreçte 1-2 haftada bir başvurular incelenip uygun gördüklerine mi dönüyolar nedir bu işin düzeni? yani 10 şubatta başvurusunu yapan birine 23 şubat sonrasına geri dönülme ihtimali var mıdır hala? kariyer'den başvurusuna dönülme tecrübesi olanlar tecrübelerini paylaşırsa sevinirim.
hatırlayamadım adını, kimin söylediğini bi türlü neydi bu ya? twitter.com
yeniden başlat diyince veya güncellemeden sonra otomatik olarak yeniden başlatılınca açılmıyor. otomatik onarım falan çıkıyor (onarılamadı diyor), sonra bi daha açılamıyor, 3. deneyişte açılıyor. temiz format atmıştım orijinal windows'la o zamandan beri böyle format atmadan düzelmesinin bi yolu var mı (ki yine geçen yaptığım gibi microsoft'tan indirceğim dosyayla yapacağım format niye farklı sonuç versin ki formatla da olmaz gibi geliyor)? bunun dışında bi sorunu da yok normal kapanıyor açılıyor
hababam sınıfı müziği böyle, bir demet tiyatro müziği böyle. başka var mı bunlar gibi?
şu www.bbc.com haberde son 5 yılda 3 film yasaklandıyı görünce aklıma takıldı. 1'i haberde var zaten nymphomaniac, diğeri emin değilim ama gaspar noe'nin love filmi olabilir, 3. hakkında ise hiçbir fikrim yok. nymphomaniac dışındaki diğer 2 filmi söyleyebilicek biri var mı?
tiyatro konusunda biraz cahilim genelde öyle denk gelene gittim fazla bilgim yok o yüzden sistemin işleyişinden. yastık adam oyunu şu an programda yok ama olunca izlemek istiyorum. ne zaman olacağını veye eklenip eklenmeyeceğini nerden nasıl öğrenebilirim şu an 3 şubata kadar olan program gösteriliyor, bu her gün 1 gün ileri kayarak mı yenileniyor yoksa 3 şubata gelince mi yenilenicek? devlet tiyatrosu dışında başka yere gelirse de gitmek isterim onun için nereleri takip etmek lazım? geçen yıl cer modern'de olmuş mesela yani illa her tiyatro oynatan yeri takip etmemiz mi gerekiyor (pek mümkün gözükmedi bu bi sürü sahne var) daha kolay bi yolu yok mu bunun?
sorularım biraz basit kaçmış olabilir ama dediğim gibi biraz cahilim maalesef bu konuda mazur görün. kendim biraz googleladım pek bi işe yaramadı.
sorularım biraz basit kaçmış olabilir ama dediğim gibi biraz cahilim maalesef bu konuda mazur görün. kendim biraz googleladım pek bi işe yaramadı.
yaklaşık 80 gb küsür kaldığından beri de bilgisayarıma girince normalde mavi olan diskin ne kadarının dolu olduğunu gösteren bar kırmızıya döndü (bilgisayarıma girince yerel disk c'de falan da gözüken barı kastediyorum), daha fazla bi şey yüklemem sıkıntı mı yaratır yani? yaratırsa ne gibi sıkıntılar yaratır?
ben spring breakers ve gummo izledim ikisini de sevdim gayet. diğer filmlerini de izleyen ve heriften nefret etmeyen biri çıkar mı burdan acaba şunu izleme değmez ama şunu da kesin izle şeklinde bir tavsiye arıyorum.
edit: aslında ben öyle olay örgüsüz, hikayesiz film izlemekten pek keyif alan biri değilim hatta baya nefret ederim normalde ama gummo'da farklı bi şeyler var, yönetmen çaktırmamaya çalışsa da çok sağlam temellere dayanan tespitleri, mesajları çok sıra dışı bi şekilde bize ilettiğini düşünüyorum, onun dışında görüntüler de birbirinden orijinal ve sınırları zorlayıcı olunca sevmiştim. spring breakers zaten daha olay örgülü, konulu falan da tabi o da epey özgün iş. bu 2'sini sevsem de her işini sevebileceğimden emin olamadım o yüzden.
edit: aslında ben öyle olay örgüsüz, hikayesiz film izlemekten pek keyif alan biri değilim hatta baya nefret ederim normalde ama gummo'da farklı bi şeyler var, yönetmen çaktırmamaya çalışsa da çok sağlam temellere dayanan tespitleri, mesajları çok sıra dışı bi şekilde bize ilettiğini düşünüyorum, onun dışında görüntüler de birbirinden orijinal ve sınırları zorlayıcı olunca sevmiştim. spring breakers zaten daha olay örgülü, konulu falan da tabi o da epey özgün iş. bu 2'sini sevsem de her işini sevebileceğimden emin olamadım o yüzden.
komünyon veya efkaristiya denen bi ayin var hristiyanlarda, filmlerde falan görmüşsünüzdür rahip milletin ağzına küçük bi ekmek veriyor, vaftiz olmayanlar her ne kadar gidip ayini izleyebilsede işin bu ekmek ve şarap alma kısmına katılamıyormuş. acaba ayinde falan değil de başka bi şekilde elde etme imkanı var mı o ekmeği inanılmaz merak ediyorum neticede insan yapımı bi şey yani satın alınabildiği bir yer falan var mı veya ayin dışında istenirse kiliseden verirler mi? saplantı derecesine ulaştı bu bende durduk yere, üşenmesem vaftiz olucam.
şehir: ankara
neyden bahsettiğimi çıkaramayanlara görsel: st2.depositphotos.com
şehir: ankara
neyden bahsettiğimi çıkaramayanlara görsel: st2.depositphotos.com

(2)
yerli filmlerden "daha" ve "sofra sırları" aileyle izlemeye uygun mu?
semaforo de medianoche #1328486
cinsellik, küfür vs. var mı manasında sormuyorum yanlış anlaşılmasın onlar sorun değil de temposu, konusu vs. uygun mu manasında. yani sinemayla ekstra bi ilgisi olmayan insanlar izlerken keyif alır mı yoksa sıkılır mı?
bu kadın doğal sarışın değil miydi ya şimdi saçını boyatmış (renk konusunda başarısız bi insanım ama koyu bi renk saçı şu an, doğa için çal 10 videsounda görebilirsiniz) ve çok daha iyi duruyor. doğal sarışın bi insana başka bi rengin daha çok yakışacağını sanmıyorum ama bana hep doğal sarışın gibi geliyordu önceden merak ettim.
konum: www.google.com.tr!4m5!3m4!1s0x0:0xf12ec4613da45ae5!8m2!3d39.991325!4d32.754793
metro uzak kalıyor, buraya kızılay'dan direkt otobüs var mı? varsa metroda in ordan tekrar bi şeye bin falan uğraşmayayım. dikmen'den gidicem bu arada
edit: linkte tam çıkmıyor sanırım adres İvedik Organize Sanayi 1354.cadde, yıldız yemek
metro uzak kalıyor, buraya kızılay'dan direkt otobüs var mı? varsa metroda in ordan tekrar bi şeye bin falan uğraşmayayım. dikmen'den gidicem bu arada
edit: linkte tam çıkmıyor sanırım adres İvedik Organize Sanayi 1354.cadde, yıldız yemek
eskiden böyle sabah şekerleri gibi sabah programlarında çarşaf çarşaf fakslar olurdu ya yerler falan kağıtla dolardı sunucular okurdu uzun uzun öyle bi andan bi kare arıyorum, biraz bakındım google'da bulamadım. bulabilen paylaşırsa sevinirim. illa türk programı olmasına da gerek yok bu arada veya gerçek olmasına. skeç falan varsa öyle bi o da olur.
ucuz mal alıcak kadar zengin değilim ilkesini benimsemiş bir insan olarak gittim mavi'den 3 tanesine 70 tl verip boxerlar aldım kendime. 1 tanesini 2-3 giydim bugün farkettim ağ kısmıyla bacak kısmının birleştiği yerin bacak tarafı yırtılmış durduk yere. şunu sorucam ben bunu maviye götürsem nerden bilelim kullanıcı hatası olmadığını derler mi yoksa olması gerektiği gibi özür dileyip yeni boxer verirler mi? daha önce mavi markasıyla böyle sorunlar yaşayan arkadaşlardan cevap bekliyorum katiyyen yenisini vermiyorlarsa boşa git gel uğraşmayayım.
25 yaşındayım babam amcalarım dayılarım hepsinin gayet sorunsuz sakal bıyığı var. ama benim sakalla bıyıklarımın birleştiği yerler çok seyrek. bi yer az biraz birleşiyor gibi, bi yerse nerdeyse hiç birleşmiyor simetrik olsaydı bari. bi de bıyıklarımın sağ tarafı ve sol tarafının orta üst kısımları boş bildiğin, gülünce batman sembolüne benziyor bıyığım çok rahatsız ediyor bunlar. 25 biraz ileri bi yaş olabilir ama genetiğimde hiç böyle sorunlar olmadığı için acaba düzelir mi diyorum içten içe, siz 25'inden sonra sakalları gelişen biri gördünüz mü?
not: toplasan 10'u geçmez hayatımda jiletle olduğum traş sayısı onu da belirteyim.
not: toplasan 10'u geçmez hayatımda jiletle olduğum traş sayısı onu da belirteyim.
bu oyun için dlcsiz bi şeye benzemiyor diyolar. steam'de şu an tek oyun 14 tl, extreme edition (- Horsemen of the Crescent Unit Pack - Star and Crescent DLC - Conquest of Constantinople Music pack - Women in History içeriyor) 16 tl, 13 dlc içeren empire bundle paketi 155 tl, 3 dlc içeren empire founder pack 50 tl. o 14'lük düz oyun veya 16'lık paket hiç tat vermiyosa boşa girmeyeyim steam'den alma işine oynayan birisi fikrini söyleyebilir mi?
1. sezonu bitirdim, yani izleniyor ama öyle çok özel bi şey göremedim hissedemedim henüz (bi 6. bölümün sonunda lan noluyoruz dedim ama devamı olmadı). tarihin en iyi dizilerinden biri olarak anılmasa da yeni bi dizi olsa 2. sezonu açmazdım muhtemelen. acaba efsaneleştiği yer daha sonraları mı breaking bad'in 3. sezonla efsaneleşmesi gibi bi durum mu var bunda da? öyleyse neresi orası?
diyelim "2 x 2 kaçtır?" diye soruyosun. gelen cevaplar şöyle:
1- 2'yle 2'yi niye çarpıyosun salak mısın
2- yozgat
3- bence hindi
ardından hindi cevabını görüp istenilenin o olduğunu düşünen kitle gelip sırasıyla
4- horoz
5- tavuk cevaplarını veriyor ve konu kapanıyor.
yani 5 denilsin 6 denilsin en azından doğru cevap verilmese de doğru pencereden bakılması farklı bi bakış açısı olarak bi şey katabilir ama o bile az oluyor. troll sayısı mı çok bu sitede neden böyle oluyor sizce? gönül işi sorularından zaten bahsetmeye bile gerek yok da spesifik bi cevabı olan sorularda bile oluyor bu.
not: tabi tüm kullanıcılar böyle olsa hala aktif kullanıyo olmazdım bu siteyi ama yaklaşık 1/3'ü böyle maalesef.
1- 2'yle 2'yi niye çarpıyosun salak mısın
2- yozgat
3- bence hindi
ardından hindi cevabını görüp istenilenin o olduğunu düşünen kitle gelip sırasıyla
4- horoz
5- tavuk cevaplarını veriyor ve konu kapanıyor.
yani 5 denilsin 6 denilsin en azından doğru cevap verilmese de doğru pencereden bakılması farklı bi bakış açısı olarak bi şey katabilir ama o bile az oluyor. troll sayısı mı çok bu sitede neden böyle oluyor sizce? gönül işi sorularından zaten bahsetmeye bile gerek yok da spesifik bi cevabı olan sorularda bile oluyor bu.
not: tabi tüm kullanıcılar böyle olsa hala aktif kullanıyo olmazdım bu siteyi ama yaklaşık 1/3'ü böyle maalesef.
anons film müziği - arigato
semaforo de medianoche #1319030
bu şarkı www.instagweb.com (sadece filmin instagram hesabının koyduğunu bulabildim) ya film için üretildi ya da aşırı az bilinen bi eser olucak ki shazam bulamıyor, sözleri yazınca bi şey çıkmıyor. internet ortamında düzgün bi kaydına ulaşmak istiyorum ulaşabilmiş olan varsa paylaşsın çok mutlu olurum. bi cover falansa da orijinalini söyleyebilirsiniz.
bildiğim kadarıyla witcher oyunları kitapların sonrasında geçiyor yani hikayeler kitaplarda yok. witcher 2 oynamadım ama 1'in ana hikayesi ve 3'teki heart of stone dlc'sinin hikayesi bana göre muhteşem ötesi. 3'ün ana hikayesi, başta bloody baron'unki olmak üzere bi çok yan görev hikayesi ve blood and wine hikayesi de gayet iyi. yani dizi/film senaryosu olsa veya kitap olsalar büyük kitleler tarafından izlenir/okunur ve hayran olunur. bu seviyedeki hikayeleri ciddi ciddi cd projekt çalışanları mı yazdı sapkowski'nin falan hiç katkısı yok mu? eğer yoksa o arkadaşlar oyun işinde kendini heba ediyor senaryo veya kitap yazma işine girmeleri lazım. yoksa kitaplarda ana hatlarıyla belirtiliyor muydsu bu hikayeler?
geçen haziranda mezun oldum üniversiteden, bedelli çıktığı için de tecil mecil hiç uğraşmadım. şimdi yarın parayı yatırıcam ama bu e-devletten yoklama başvurusunu ve aile hekimi muayanesini dekontlarla şubeye gitmeden önce mi yapmam gerekiyor gittikten sonra da olabilir mi? bedelli başlığında çok kaynadığı için buraya yazmak istedim.
bu diziyle ilgili ekşi'de sürekli bi devam beklentisi var da o yüzden soruyorum. 2. sezondan sonra iptal mi edildi (final yapamadan), yoksa 1. sezondan sonra mali sıkıntılar sebebiyle 2. sezonda bitirilmeye mi karar verildi (final yaparak), yoksa zaten 2 sezon olması planlanıyodu ve normal zamanında mı bitti?
sinemia üyesiyim, telefonum bozuldu ve şu an idareten bir telefon kullanıyorum. 1 haftaya falan da yeni telefon alıcam. şimdi bu idareten kullandığım telefona da sinemia yükleyip sinemaya gidersem yaklaşık 15 günde 3 farklı telefonla aynı sinemia abonelğini kullanmış olucam bu durum üyelikle ilgili bi sıkıntı yaşatır mı? kendilerine twitter'dan dm attım ama cevap vermediler şu an için eskiden cevap veriyolardı ordan.
2500'e pek çıkmayıp 2000 bandında olursa çok daha iyi olur. duyuruda aradım biraz bu konuda soruları ama tatmin edici cevaplar bulamadım bi de ben deneyeyim şansımı. bi de nerden almak aramak daha iyi olur sizce gittigidiyor, sahibinden vs gibi siteler mi yoksa vatan, mediamarkt gibi mağazalar mı?
not: 64 gb hafızaya hiç gerek yok 32 gb fazlasıyla yetiyor bana. onun dışında beklentilerim aşağı yukarı herkes gibi.
not: 64 gb hafızaya hiç gerek yok 32 gb fazlasıyla yetiyor bana. onun dışında beklentilerim aşağı yukarı herkes gibi.
lg g3 telimin garantisi bitti tamirciye götürmem gerek sıhhıye'dekilerden birine rastgele gitmeyi düşünüyorum direkt ama bu işlerde kazıklanmak çok kolay maalesef. güvenilir, işten iyi anlayan bi tamirci bilen var mı?
şu www.youtube.com
çelik taklinde 0:33'te "olmazsa hintli" dediği kısmı bir çelik şarkısının melodisiyle söylüyor sanki ama hangi şarkısı çıkaramadım? 1:57'de bu kalp seni unutur mu melodisini kullanıyor mesela. benim dediğim kısımda da kullandığı bi şarkı melodisi var mı yoksa taklit gerçekçi olduğundan bana mı şarkı melodisi gibi geldi?

son yıllarda çıkan türkçe rocka epey uzak kaldım. açıkçası biraz üstten bakmam yüzünden oldu bu. "bunlar ne ya son feci bisiklet falan nasıl özenti ergen isimler bunlar" diye düşündüm ama esas ergen olan benmişim son zamanlarda farkediyorum. isim isim bakarsak sanki düş sokağı sakinleri, mor ve ötesi vs çok normal isimlerdi ayıla bayıla dinlediğim yabancılara bakarsak arctic monkeys vs. gibi bi sürü örnek var daha neyse. gereksiz yere önyargılı yapıp kapatmışım kendimi kısaca.
son zamanlarda sağda solda kulağıma çalınıyo hoşuma gitti bazıları oldukça. mesela adamlar - koca yaşlı şişko dünya, bağzıları - zaten kırılmış bir kızsın, son feci bisiklet - bu kız, yüzyüzeyken konuşuruz - ne farkeder bi kaç örnek. bunlar epey mainstream olmuş bile hatta siz sıkılmışsınızdır belki bunlardan ama dediğim gibi epey geriden geliyorum bu alanda. sizin bu tarz şarkılardan en sevdikleriniz, önerileriniz nedir? dinlemek isterim sevdiklerinizi. hatta ceylan ertem tarzı şeyler de önerebilirsiniz
son zamanlarda sağda solda kulağıma çalınıyo hoşuma gitti bazıları oldukça. mesela adamlar - koca yaşlı şişko dünya, bağzıları - zaten kırılmış bir kızsın, son feci bisiklet - bu kız, yüzyüzeyken konuşuruz - ne farkeder bi kaç örnek. bunlar epey mainstream olmuş bile hatta siz sıkılmışsınızdır belki bunlardan ama dediğim gibi epey geriden geliyorum bu alanda. sizin bu tarz şarkılardan en sevdikleriniz, önerileriniz nedir? dinlemek isterim sevdiklerinizi. hatta ceylan ertem tarzı şeyler de önerebilirsiniz