amazonda aratıp popülerlerden birini almak yeterli mi sizce veya şu özellik önemli şuna bak dediğiniz bir durum var mı? veya direkt şu markaya bak dediğiniz bir ürün varsa ona da bakabilirim. hiç bilmediğim bir dünya olduğu için bir sormak istedim.
profesyonel kullanmayacağım tabi ama yorumlara bakıyorum da mesela darayı alınca çok çabuk ürünü yerleştirmeniz gerekiyor yoksa sıfırlanıyor denmiş bir üründe bu sinir bozucu olur. bu tarz siniz bozucu şeyler olmasın bir de çabucak bozulacak dandiklikte bir şey olmasın yeterli.
profesyonel kullanmayacağım tabi ama yorumlara bakıyorum da mesela darayı alınca çok çabuk ürünü yerleştirmeniz gerekiyor yoksa sıfırlanıyor denmiş bir üründe bu sinir bozucu olur. bu tarz siniz bozucu şeyler olmasın bir de çabucak bozulacak dandiklikte bir şey olmasın yeterli.
karakterim warlock (sehhar) ve şu an act 2'de shadowlands'te takılıyorum ve 7 levelim. başta shadowheart, laezel, astarion'la birlikte geziyodum. başlarda ekibin saldırılarının damage pointleri düşükken astarion'un stealth attackları baya yüksek kalıyodu ekibe göre ve tuzak imhası, kilit açması falan çok iş görüyordu. ilerledikçe ekibin dpleri yükseldi astarion tek düze kaldı üzülerek çıkardım onu fireball falan açılınca yerine gale aldım çok iyi 4'lü oldu.
ben warlock olduğum için wyll'i hiç düşünmedim ama karlach ve astarion'la oynamak istiyorum aslında. karlach ve laezel çoğu durumda aynı anda fazla olur gibi geliyor laezel'e hem adamantinden ağır zırh yaptım hem de githyankilere +1-4 psişik hasar bonusu veren bir kılıcı var aksiyon taşkınıyla her kısa dinlenme başına 4 saldırı yapabiliyorum bunlar olunca karlach'ın da bazı kendine has özellikleri olsa da biraz zayıf kaldı sanki ben de laezel'i seçtim. shadowheart'tan da bazen sıkılıyorum aslında ama hem command büyüsü çok iş görüyor hem de özellikle shadowlandste ışıltı hasarları çok işe yarayabiliyor ruh muhafızları, lathander'in ışığı falan.
sürekli aklım dışardakilerde kalırken bu 4'lüyle devam ediyodum artık neyse diyerekten ama şimdi halsin de seçilebilir hale geldi iyice kafam karıştı. çok keyifli bir sınıfa benziyor druidler ama kimi çıkarıcam şu 3'lüden hiç bilemedim. druidler bazı konularda clericlerle örtüşüyor ama hem o kadar ışıltı hasarı yok hem de command büyüsü yok shadowheartın en sevdiğim özellikleri yok yani. laezel'i çıkarsam onun combat gücünü de dolduramaz. gale'deki fireballdan vazgeçmek de kolay değil en iyi bölge hasarı veren büyü. çok kararsız kalıyorum en sonunda da uğraşmamak için gene aynı ekipte kalıyorum genelde. böyle de oyunun tadını tam çıkaramamış olurum gibi düşünüyorum. sık sık değiştirmek de bir seçenek ama şimdi benzer yeterlilikleri olanlar arasında en iyi itemleri birine veriyosun ya sürekli değiştireceksin onları o da sıkıcı bir iş onu yapmazsan da bir alt sınıf itemlerle takılıyosun yani elde mercedes varken volkswagen'la gezmek gibi oluyor o da hoşuma gitmiyor. siz nasıl hallediyosunuz bu konuyu ve genel görüşleriniz neler ekip oluşturma konusunda?
ben warlock olduğum için wyll'i hiç düşünmedim ama karlach ve astarion'la oynamak istiyorum aslında. karlach ve laezel çoğu durumda aynı anda fazla olur gibi geliyor laezel'e hem adamantinden ağır zırh yaptım hem de githyankilere +1-4 psişik hasar bonusu veren bir kılıcı var aksiyon taşkınıyla her kısa dinlenme başına 4 saldırı yapabiliyorum bunlar olunca karlach'ın da bazı kendine has özellikleri olsa da biraz zayıf kaldı sanki ben de laezel'i seçtim. shadowheart'tan da bazen sıkılıyorum aslında ama hem command büyüsü çok iş görüyor hem de özellikle shadowlandste ışıltı hasarları çok işe yarayabiliyor ruh muhafızları, lathander'in ışığı falan.
sürekli aklım dışardakilerde kalırken bu 4'lüyle devam ediyodum artık neyse diyerekten ama şimdi halsin de seçilebilir hale geldi iyice kafam karıştı. çok keyifli bir sınıfa benziyor druidler ama kimi çıkarıcam şu 3'lüden hiç bilemedim. druidler bazı konularda clericlerle örtüşüyor ama hem o kadar ışıltı hasarı yok hem de command büyüsü yok shadowheartın en sevdiğim özellikleri yok yani. laezel'i çıkarsam onun combat gücünü de dolduramaz. gale'deki fireballdan vazgeçmek de kolay değil en iyi bölge hasarı veren büyü. çok kararsız kalıyorum en sonunda da uğraşmamak için gene aynı ekipte kalıyorum genelde. böyle de oyunun tadını tam çıkaramamış olurum gibi düşünüyorum. sık sık değiştirmek de bir seçenek ama şimdi benzer yeterlilikleri olanlar arasında en iyi itemleri birine veriyosun ya sürekli değiştireceksin onları o da sıkıcı bir iş onu yapmazsan da bir alt sınıf itemlerle takılıyosun yani elde mercedes varken volkswagen'la gezmek gibi oluyor o da hoşuma gitmiyor. siz nasıl hallediyosunuz bu konuyu ve genel görüşleriniz neler ekip oluşturma konusunda?
çok enteresan ama zaman zaman böyle bir şey oluyor. ev dubleks ben üst kattayım modem aşağıda. bu tp link deco cihazından var bir tanesi aşağıda modeme bağlı bir de benim odada var cihazdan. modem dubleks evde üst katta sıkıntı yaratabileceğinden böyle bir şey almıştık gayet de memnundum şimdiye kadar hiç sıkıntı yaşatmadılar. odadaki elektronik aletler benim odadaki cihazın wifi'ına bağlı o cihaz da aşağıdan alıyor interneti neyse böyle bir sistem var işte şimdiye kadar hiç sorun yaşamadım ama ps5 getirdikten sonra odama bir garip oldu. bağlı olduğum cihazda internet varken mavi yokken kırmızı ışık yanıyor. ps5 açıkken zırt pırt kırmızı yanıyor. bir süre yanıp sönüyor 1 dk sonra tekrar mavi. 1 dk sonra tekrar kırmızı falan böyle bi var bi yok ilerliyor internet bir süre. ps5'te bir şey indirme ya da online oyun oynama gibi bir şey de yapmıyorum normal menüde gezerken bile oluyor. aşağıdaki ana modeme bakıyorum onda internet var benim cihazdaki internet kopuyor sadece yani. 2 senedir var bu tp link cihazları daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. pc, telefon, tv bağlı bu cihaza default olarak bir de ps4'üm vardı ona bağlıyken de sorun çıkmıyordu ama şimdi ps5 böyle yaptı. sebebi veya çözümü hakkında fikri olan var mı?
not: bir de gözlemlediğim kadarıyla bir süredir açık olan ama dokunulmayan cihaza dokununca çıkıyor bu durum çoğunlukla (sadece bu durumlarda değil ama en çok bu durumlarda). yani mesela pc açık ben de ps'le ilgileniyorum sonra pcden bir şeye bakasım geldi mouseu elime alıp tıkladım tam o an gidiyor wifi böyle kısa süre sonra geliyor tekrar sonra tekrar gidiyor falan bir süre böyle gidiyor. veya bir süredir pc'deyken ps5'e geçtiğim ilk anda işte.
not: bir de gözlemlediğim kadarıyla bir süredir açık olan ama dokunulmayan cihaza dokununca çıkıyor bu durum çoğunlukla (sadece bu durumlarda değil ama en çok bu durumlarda). yani mesela pc açık ben de ps'le ilgileniyorum sonra pcden bir şeye bakasım geldi mouseu elime alıp tıkladım tam o an gidiyor wifi böyle kısa süre sonra geliyor tekrar sonra tekrar gidiyor falan bir süre böyle gidiyor. veya bir süredir pc'deyken ps5'e geçtiğim ilk anda işte.
benim burun kenarları, yanaklar, kaş kenarlarında falan sürekli hortladığı için rahatlatıcı bir krem istiyorum. aslında bepanthol sensiderm çok güzel ve hızlı rahatlatıyor ama bu kremin seboreik dermatit değil atopik dermatit için olduğunu ve bu yüzden yağlı olduğunu benim kullanmamın yanlış olduğunu da biliyorum. kortizonlu kremler zaten geçici çözüm sürekli kullanılamaz onları da eliyorum o yüzden. geçen doktora gittim uzun zaman sonra tacrolin diye bir krem yazdı. kortizonsuzmuş ama bu krem de kısa vadede hiç rahatlatmıyor. cilt tarafından da kolay kolay emilmiyor zaten sürdüm öyle saatlerce kaldı yüzümde ve kaşıntı falan da devam etti krem üstümdeyken. yanma falan yapıyor bir de rahatsız edici bir krem yani. bioderma sensibio ds+ kremini denemiştim bir de o da rahatlatma konusunda zayıf. daha ziyade koruma amaçlı gelmişti bana yani sağlıklı cilde kullanınca dermatit çıkmasını engelliyor gayet iyi şekilde yüz temizleme jeliyle birlikte ama kaşıntılı pullanmış deriye sürünce bir şeye yaradığını hissetmedim. e napıcaz ne sürücez yüze kaşıntı pullanma falan arttığında cildi rahatlatması yatıştırması için? mecbur bepanthol sensiderm'den devam mı?
ps5'im yok henüz ama bu aralar almayı düşünmekteyim. bilgisayarımda da yer yok düşük kapasiteli bir ssd almıştım zamanında onun yerine düzgün bir şey almam lazım ama üşeniyorum yeniden windows kurmak falan uğraştıracak. baldurs gate 3 oynamayı da çok istiyorum ve aslında şu an benim için daha kolay olan ps5 siparişi verip onda oynamak (er geç alıcam ps5'i zaten) ama bu oyun bana niyeyse pc oyunuymuş konsolda oynanmazmış gibi geliyor. sırf oyun keyfi olarak öyle bir fark var mı sizce de? bir de oyun keyfi dışında performans konfigürasyon falan açısından da ciddi farklar var mı arada?
not: bilgisayarım çok üst düzey değil rx560 ekran kartı, 16 gb ram, amd ryzen5 3600x
not 2: ps4'üm var onda epey rpg oyunu oynadım witcher 3'ü assassins creed odyssey'i falan. bana pc'de daha kötü geldi o tarz oyunlar ama mesela disco elysium'u pcde oynadım o da ps'te daha az keyif verir gibi geldi.
not: bilgisayarım çok üst düzey değil rx560 ekran kartı, 16 gb ram, amd ryzen5 3600x
not 2: ps4'üm var onda epey rpg oyunu oynadım witcher 3'ü assassins creed odyssey'i falan. bana pc'de daha kötü geldi o tarz oyunlar ama mesela disco elysium'u pcde oynadım o da ps'te daha az keyif verir gibi geldi.
li-ning marka ayakkabılar
semaforo de medianoche #1571739
bu markadan ayakkabı kullanan var mı? bir tane beğendim fiyatı da az değil adidas nike parası ama çin markası ve daha önce pek görmediğim için tereddüte düştüm. kullanan varsa kalite yorumunu soracaktım nike ve adidas'a kıyasla.
mesela x lira bir şey yüzde 5 arttı ardından da 7 arttı o şey toplam yüzde kaç artmış oluyor bunu hesaplamanın formülünü soruyorum. ben bunu artışı 100 lira üstünden düşünüp tek tek hesaplayarak buluyorum yani önce %5 arttıysa 105 lira olmuş ardından %7 arttıysa 112,35 oluyor toplam %12,35 oluyor artış diye hesaplıyorum. ama bunun kolay bir formülü vardı sanki?
daha önce hiç gitmedim fakat hep bir gitmek istemişimdir. önümüzdeki cumartesi güzel bir yarış varmış diye duydum ama şimdi her etkinliğe internetten bilet almaya alışmış biri olarak öyle bir şey bulamadım. at yarışlarında böyle bir olay olmuyor mu? gidip yarış günü hipodromdan mı bilet alıyoruz? öyleyse çok kuyruk oluyor mu bilet için yarıştan ne kadar önce gitmeli? hadi internetten bilet bulamamayı geçtim tam olarak yarış saatini programını gösteren bir bilgi de bulamadım. o gün ankara'da hitit yarışı olduğu yazıyor ama saati falan yok yani. bu bilgiyi nerden bulabilirim? gibi sorularım var.
bir de dediğim gibi cahiliyim mevzunun. o yüzden genel olarak hipodromda yarış seyir keyfini arttıracak öneriler varsa (mesela filmlerde dürbün götürüyorlar ya o tarz öneriler işte) onları da dinlemek isterim.
bir de dediğim gibi cahiliyim mevzunun. o yüzden genel olarak hipodromda yarış seyir keyfini arttıracak öneriler varsa (mesela filmlerde dürbün götürüyorlar ya o tarz öneriler işte) onları da dinlemek isterim.
yarın 2 ankara film festivali filmi seansı arasında 3 saatlik boşluğum var. hadi 1 saatini gitmesi kalkmasıyla yemeğe verdik diyelim kaldı 2 saat. alışveriş düşündüm ama kızılay'da alışveriş yapmalık sevdiğim pek marka kalmadı gibi artık sırf onun için başka semtteki bir avmye falan gitmeyi de istemiyorum 2 saatlik boşluğa değmez yani. boş boş oturup saatlerce telefon appleri arasında gezinmeyi de yapamam. siz olsanız ne yapardınız?
wise'dan para göndermek
semaforo de medianoche #1569114
avustralya'ya wise üstünden para göndereceğim. burada merak ettiğim avustralya'ya usd, euro veya tl gönderebiliyor muyum? sadece aud mi gönderebiliyorum yoksa? sadece aud gönderebiliyorsam bunu gördüğüm kadarıyla buradan direkt aud'ye para çevirip gönderemiyorum aynı para birimi göndermek sadece usd ve euro olarak yapılıyor galiba. tl'ye de kur oynaklığı sebebiyle izin vermiyor alıcı aud alır seçip ben de burdan usd veya euro göndericem yani. doğru mu anlıyorum? en hesaplı ve güvenilir yol bu mudur bir de avustralya'ya para transferi için başka bir tavsiye varsa ona da bakabilirim.
ankara'da yaşıyorum. google'a yazdım ankara briç kursu diye güncel olarak 1-2 kurs gördüm de birbiriyle aynı mı bunlar bilmiyorum ama saat günü pek uymuyor bana. başka kurslarda var mıdır internette çıkmayan? belki bir internet grubu vardır falan. ya da başlamak için tavsiye ettiğiniz başka bir yöntem olur mu?
en son 2 yıl önce gittiğim için o zamamdan bu zamana çok şey değişmiş olabileceğinden bazı sorularım var.
1- gitmek istediğim filmde şu an internette tüm yerler dolmuş gözüküyor bilet alınamıyor ama gişede bilet satılıyormuş film günü. bu kesin oluyor mu yani internet satışına çıkmayan ayrı bir kontenjan var sanırım değil mi? varsa gişedeki biletler ne kadar sürede bitiyor bilgisi olan var mı? bir de izlenebilir bir yerde mi oluyor yani 5 km öteden küçücük ekrana bakıp hayal gücümüzle izleyeceksek filmi manası yok.
2- ben gittiğimde arabayla girmekte sorun olmamıştı rahatça parkımı yapmıştım içeriye. hala öyle mi? kontenjan artmış olabileceğinden belki bu konuda sıkıntı çıkmış olabilir diye sormak istedim.
1- gitmek istediğim filmde şu an internette tüm yerler dolmuş gözüküyor bilet alınamıyor ama gişede bilet satılıyormuş film günü. bu kesin oluyor mu yani internet satışına çıkmayan ayrı bir kontenjan var sanırım değil mi? varsa gişedeki biletler ne kadar sürede bitiyor bilgisi olan var mı? bir de izlenebilir bir yerde mi oluyor yani 5 km öteden küçücük ekrana bakıp hayal gücümüzle izleyeceksek filmi manası yok.
2- ben gittiğimde arabayla girmekte sorun olmamıştı rahatça parkımı yapmıştım içeriye. hala öyle mi? kontenjan artmış olabileceğinden belki bu konuda sıkıntı çıkmış olabilir diye sormak istedim.
wwf'den almıştım önceden ama kırıldı. zaten de fazla uzun ince olması pek hoşuma gitmemişti o yüzden başka bir şey alayım diyorum bu sefer. direkt plastik gibi olmayan kısa sürede kokma kirlenme yapmayacak hem sağlıklı hem şık su şişesi tavsiyeniz var mı?
home office çalıştığım için odamda pişiyorum. direkt gidip en ucuzunu almak istemiyorum en pahalısını almak da gereksiz olur muhtemelen. bir klasik vantilatörler var, bir kule vantilatörler var, bir taşınabilir klimalar var, bir de ufak masa vantilatörleri var. sizce hangisini almak gerekir? ben karar veremedim. ona karar verince o kategoride hangi marka model daha f/p ürünü olur onu da bilmiyorum. mesela xiaomi'nin 2klık vantilatörü var gereği var mı o kadar para vermenin? en ucuzunu seçsem de hiç memnun etmez veya kısa sürede elimde kalır gibi geliyor ona da girmek istemiyorum. bu konularda fikri olan yazabilirse sevinirim.
via flatin oradaki hayat sokağı şubesinde yoktu, armada'da var mı acaba daha önce soran olduysa bilgi verebilir mi? veya olduğunu bildiğiniz başka bir şube var mı? starbucks dışında şu kafede denedim güzeldi dediğiniz yer varsa o da olur.
ablam bir sertifika programı kapsamında buraya gidecek ekim ayında ilk aşamada yaklaşık 1 yıllığına. gidince tabi hedefi ilk olarak part time bir iş bulmak ama ilk aşamada işsiz güçsüz bir öğrenci sadece. en azından ilk başlarda kalmak için ekonomik olarak en uygun seçeneği arıyor kendisi bunun için önerebileceğiniz bir şey var mı? hostel, yurt, aile yanı oda falan bakıyor ama hangisi daha mantıklı sizce veya başka bir seçenek var mı?
not: perth şehri dedim ama avustralya'nın diğer şehirlerinde olan kalma imkanları orada da vardır pahalısı ucuzu benzerdir diye tahmin ediyorum yani genel olarak avustralya tecrübesi, bilgisi olan birisi yazabilir illa perth özeli bilgi gerekmez sanıyorum.
not: perth şehri dedim ama avustralya'nın diğer şehirlerinde olan kalma imkanları orada da vardır pahalısı ucuzu benzerdir diye tahmin ediyorum yani genel olarak avustralya tecrübesi, bilgisi olan birisi yazabilir illa perth özeli bilgi gerekmez sanıyorum.
lazer epilasyon sonrası bacaklarda kaşıntı
semaforo de medianoche #1563338
salı günü yaptırdım lazeri. çarşamba gününden itibaren bacaklarım (dizden altı değil de üst kısım) kaşınnmaya başladı. göğüs sırt kol da yaptırdım ama bacaklarda sıkıntı oldu sadece. kaşıntı olan yerlerde kıl köklerinin dibi kırmızı kırmızı. internetten baktım 1-2 güne geçer diyodu. nemlendirici krem sürdüm biraz yatıştırdı ertesi gün gene aynı şiddetteydi kaşıntılar ve görüntü de kötüydü o yüzden işlemi yaptırdığım kurumu aradım fotoları çektim sıkıntılı bölgelerin gönderdim doktor kortizonlu krem önerdi bir tane sorun yok batıklar çıkıyor, kıl köklerindeki pislikler dışarı vuruyor gibi bir şeyler dedi 2 gün kremi kullan normale döner dedi. dün akşam kullandım sabah rahat geçti açıkçası iyi dedim azalıyor biticek herhalde ama akşam artmaya başladı tekrar 7 gibi sürmeme rağmen kremi şu saat itibariyle dünden daha fazla kaşıntım var baya rahatsız ediyor gece nasıl uyuycam bilemiyorum. hatta dizden altı da kaşınmaya başladı. yarın olmadı gidicem doktorun yanına ama önden bir fikir alayım dedim benzerini yaşayan, duyan var mıdır veya durumla ilgili fikri olan? ne kadar ciddiye almalı durumu vs.
malum yaz aylarında olduğumuz için özellikle soğuk içecek için soruyorum. soğuk chai tea latte -özellikle ekstra nane şurubuyla birlikte- çok hoşuma gidiyor ama hep aynı içeceği içmek yerine arada bir başka seçeneklerle değiştirmek isterim. aslında beklentimi chai tea latte çok iyi karşılıyor hafif tatlı olacak ama bir milkshake, sıcak çikolata vs. içiyormuş kadar fazla tatlı da gelmeyecek. var mı böyle öneriniz? sanırım mevcut tatlı içeceklerin şekerini az isteyerek sipariş etmek de mümkünmüş o tarz bir şey deneyip beğendiyseniz o da olur.
rexona clinical protection var bende de (cream yazıyor üstünde ama normal roll-onlarla benzer olabilir içeriği belki bilemiyorum) sıcaktan erimiş herhalde iyice sürerken altından şortuma damladı ve leke yaptı. bunu kuru temizlemeye mi götürmeli sizce veya evde çıkarma tekniği var mı bildiğiniz?
yağlı olması mı leke yapıyor acaba bunun? öyleyse annemin bir taktiği var yağ lekesi için. lekenin üstüne un döküyor, unun üstüne kağıt havlu koyuyor ve yüksek sıcaklıklı ütüyü basıyor un yağı emiyor o şekilde.
yağlı olması mı leke yapıyor acaba bunun? öyleyse annemin bir taktiği var yağ lekesi için. lekenin üstüne un döküyor, unun üstüne kağıt havlu koyuyor ve yüksek sıcaklıklı ütüyü basıyor un yağı emiyor o şekilde.
soğuk kahve, churchill falan hazırlıyorum bazen kendim bunalınca da bu konudaki repertuarımı genişletmek güzel olurdu. önerileriniz varsa bekliyorum.
not: her türlü içeceğe açığım. şekerli şekersiz olu bulu farketmez soğuk olsun yeter.
edit: bir farklı öneri de benden gelsin geçen sene içiyodum da unutmuşum bu sene yeni aklıma geldi. pancar kvas. pek zor değil turşu kurar gibi ayarlayıp bir süre fermentasyona bırakıyorsunuz sonra dolaba atıp bunaldıkça için. biraz şalgamı andırıyor ama aroması o kadar keskin değil.
not: her türlü içeceğe açığım. şekerli şekersiz olu bulu farketmez soğuk olsun yeter.
edit: bir farklı öneri de benden gelsin geçen sene içiyodum da unutmuşum bu sene yeni aklıma geldi. pancar kvas. pek zor değil turşu kurar gibi ayarlayıp bir süre fermentasyona bırakıyorsunuz sonra dolaba atıp bunaldıkça için. biraz şalgamı andırıyor ama aroması o kadar keskin değil.
bayramda sormuştum aslında ama herkes tatildeydi sanırım o yüzden tekrar sormak istedim. 1-2 arkadaşla birlikte gidicez. öncelikle geziden istediğim şey gündüzleri turistik yerlerini gezmek, şehrin güzel restoranlarında meşhur yemeklerini/tatlılarını yemek. akşam da güzel bir barda pubda oturup içmek eğlenmek. ancak merak ettiğim bazı şeyler var aşağıda onları sorayım tek tek.
1) ilk gidiş belgrad'a olacak. vizesiz gidiliyor malum. diğer vizesiz balkan ülkelerinde veya sırbistan'da gitmişken uğramazsan yazık olur dediğiniz başka yerler var mı? muhtemelen vardır turlarda çok balkan şehri yazıyor ama hepsinin kısıtlı zaman aralığında zaman ayırmaya değer olduğunu sanmıyorum sayı artsın diye götürülüyor bazı yerlere sanki, sizce hangileri gerçekten görmeye, gezmeye değer? 1 haftalık tatil süresini şehirlere nasıl dağıtmalı? (1 hafta fazla uzunsa bu plan için 5 gün de olabilir veya azsa 8 güne de çıkarabilirim planı). illa gitmişken 5 ülke 10 şehir göreyim tribim de yok belgrad'ın tadı 1 haftada anca çıkıyorsa full orada da kalabilirim.
2) otele yatmaya girmeyi düşündüğümüz için leş bir yer olmadıktan sonra çok önemi yok nasıl olduğunun. ama belgrad ne kadar büyük bilmiyorum. airbnb'den veya otel sitelerinden en ucuzu bulup kalsak gezilecek yerlerden çok uzak bir konumda çıkma ihtimali var mı? atıyorum bilmeyen biri istanbul diye beylikdüzü'nden ev tutar gününün 3-4 saatini kaldığı yere gidiş dönüşe harcar böyle bir şey olsun istemem. öyle bir durum varsa kalacağın yerin şu lokasyonda olmasına dikkat et gibi bir öneriniz varsa iyi olur. gezmek için başka şehir önerileriniz varsa aynı şekilde onlar için de aynı soru geçerli.
3) bölgeyle ilgili genel tavsiyeleriniz varsa onları da paylaşabilirseniz sevinirim. şurayı kesin gez, şu restorana kesin git, şunu mutlaka ye, şunu mutlaka yap vb. gibi.
4) turlara da bakıyorum ama sanki kendi planını yapıp gitmek daha mantıklı geliyor bana. dediğim gibi gezdirmek için gezdiriyorlar fazladan, gittiğin yerlerin tam tadını çıkaramıyorsun gibi o yüzden. bir de tabi serbest saatler olur ama gene de tam istediğin yerde yiyip eğlenemiyorsun o da üzebilir gibi geliyor. sizce tur mu yoksa kendin gidip gelmek mi?
1) ilk gidiş belgrad'a olacak. vizesiz gidiliyor malum. diğer vizesiz balkan ülkelerinde veya sırbistan'da gitmişken uğramazsan yazık olur dediğiniz başka yerler var mı? muhtemelen vardır turlarda çok balkan şehri yazıyor ama hepsinin kısıtlı zaman aralığında zaman ayırmaya değer olduğunu sanmıyorum sayı artsın diye götürülüyor bazı yerlere sanki, sizce hangileri gerçekten görmeye, gezmeye değer? 1 haftalık tatil süresini şehirlere nasıl dağıtmalı? (1 hafta fazla uzunsa bu plan için 5 gün de olabilir veya azsa 8 güne de çıkarabilirim planı). illa gitmişken 5 ülke 10 şehir göreyim tribim de yok belgrad'ın tadı 1 haftada anca çıkıyorsa full orada da kalabilirim.
2) otele yatmaya girmeyi düşündüğümüz için leş bir yer olmadıktan sonra çok önemi yok nasıl olduğunun. ama belgrad ne kadar büyük bilmiyorum. airbnb'den veya otel sitelerinden en ucuzu bulup kalsak gezilecek yerlerden çok uzak bir konumda çıkma ihtimali var mı? atıyorum bilmeyen biri istanbul diye beylikdüzü'nden ev tutar gününün 3-4 saatini kaldığı yere gidiş dönüşe harcar böyle bir şey olsun istemem. öyle bir durum varsa kalacağın yerin şu lokasyonda olmasına dikkat et gibi bir öneriniz varsa iyi olur. gezmek için başka şehir önerileriniz varsa aynı şekilde onlar için de aynı soru geçerli.
3) bölgeyle ilgili genel tavsiyeleriniz varsa onları da paylaşabilirseniz sevinirim. şurayı kesin gez, şu restorana kesin git, şunu mutlaka ye, şunu mutlaka yap vb. gibi.
4) turlara da bakıyorum ama sanki kendi planını yapıp gitmek daha mantıklı geliyor bana. dediğim gibi gezdirmek için gezdiriyorlar fazladan, gittiğin yerlerin tam tadını çıkaramıyorsun gibi o yüzden. bir de tabi serbest saatler olur ama gene de tam istediğin yerde yiyip eğlenemiyorsun o da üzebilir gibi geliyor. sizce tur mu yoksa kendin gidip gelmek mi?
hem çok sevmediğim insanlar oldukları için vakit geçirmeyi çok tercih etmiyorum hem de altın alıp gereksiz masraf yapmak istemiyorum. ama iş arkadaşlarım olduğu için haftada 2 gün ofise uğruyorum az çok muhabbet ediyoruz bu durum da yalan imkanlarımı bir nebze kısıtlıyor. bir de geçen boşboğazın biri evlenicek kızın yanındayken sen gelicek misin düğüne diye sordu o an aklımda bir bahane olmadığı için gelirim dedim. kendimi nasıl sıyırabilirim bu işten?
(2)
öğle namazına müteakip defnedilecek cenaze namazına ne zaman gidilir
semaforo de medianoche #1560763
tek başıma gidicem gelicem de bilmiyorum bu işleri pek. öğle namazı 12:58 diyor (ankara) bir 10-15 dk öncesinde camide olsam yeterli midir veya nedir ideali? (çok yakın olmayan bir arkadaşın cenazesi)
(3)
lazer epilasyon yaptırılacak yer seçimi neye göre olmalı (erkek & ankara)
semaforo de medianoche #1560329
lazere gitmek istiyorum ama nereye gitmem gerektiğine dair hiçbir fikrim yok. direkt yer tavsiyesi olan varsa o da olur yoksa da hangi kriterlere göre nasıl bir araştırma yapmalı bunu anlatan olursa da makbule geçer. instagram'da reklam olarak görüyorum bazı yerleri şöyle iyi bir makinemiz var diye anlatmışlar ama ben nereden bilebilirim o makinenin iyi olduğunu veya o makinenin gerçekten anlattıkları makine olduğunu. bu tarz güzellik merkezleri genel olarak hiç güven vermiyor o yüzden hiç bilemiyorum napmak gerektiğini rastgele bir yere gitmek de istemedim. help pls.
şimdi ben whatsapp gruplarında hem kendimin hem de arkadaşlarımın attığı bazı mesajları benden sil diyerek sildim. şirketimde gerçekleşme ihtimali olan bazı denetimlerde (bir devlet kurumu yapacak bu denetimi) bu telefonların muhtemelen bir bilgisayara bağlanıp özel yazılımlarla incelenme durumu var (hayır olamaz öyle şey diyenler oluyor ama olabiliyor bu konuyu merak eden varsa mesaj atabilir sorunun altında bu mevzuyu açıklamayayım şimdi 1 saat).
şimdi merak ettiğim bu "benden sil" diye sildiğim mesajların bu özel yazılımlarla okunabilme ihtimali var mı? arkada bir yerlerde izi kalıyor mu o mesajların benim telefonumda da? mesela şunu biliyorum o yazılımlarla mesaj silme yazma loglarına falan ulaşabiliyorlarmış yani 11:47'de şu görüşmeden mesaj silindi gibi.
şimdi merak ettiğim bu "benden sil" diye sildiğim mesajların bu özel yazılımlarla okunabilme ihtimali var mı? arkada bir yerlerde izi kalıyor mu o mesajların benim telefonumda da? mesela şunu biliyorum o yazılımlarla mesaj silme yazma loglarına falan ulaşabiliyorlarmış yani 11:47'de şu görüşmeden mesaj silindi gibi.
(7)
beyaz yakalılara soru: rekabet hukukuyla ilgili şirketinizin politikası
semaforo de medianoche #1559602
start uplar, küçük yerler falan değil de daha kurumsal, büyük yerlerde çalışanları ilgilendiren bir soru aslında bu. ben bir enerji şirketinde çalışıyorum ve bu konuda bizi çok korkutmaya başladılar son zamanlarda. rekabet kurumu'ndan ansızın gelip telefon bilgisayarları inceliyorlarmış ve aykırı bir şey bulduklarında yıllık gelirinin %10'u kadar şirkete, onun da %10'u kadar ilgili kişiye ceza kesiyorlarmış. bu durumda benim telefonumda veya bilgisayarımda bir şey bulunursa bana şahsi olarak kesilecek ceza 3-5 milyon dolar oluyor yani ödememin imkansız olduğu bir ceza.
ben IT departmanında çalıştığım için aslında sektörel şeylerle alakam yok ama hangi sektör çalışanıyla olduğu fark etmeksizin maaş konuşmak falan da rekabet hukukunu bozan şeylermiş çünkü söz konusu insan kaynağı olunca sektör gözetmeden tüm firmalar rakipmiş. whatsapptan falan ilgili mesajları aratıp sildim (gerçi herkesten sil yapamıyorum grup mesajları olduğu için, telden sildim en azından bilmiyorum önemi var mı) ama şimdi de bireysel, iş telefonu fark etmeden tüm whatsapp geçmişi temizlenecek denmeye başladı (daha netleşmese de). yani bu özel hayata müdahele gibi değil mi benim kişisel telefonumda saklamak istediğim görüşmeler olabilir istihbaratta askeriyede falan çalışmıyorsan (oralarda zaten bu durumu göze alarak işe giriyorsun çünkü) şirketin buna karışamaması lazım bence. biraz da göz korkutuyorlar gibi geliyor çünkü o parayı ödeyemeyeceği belli olan çalışanını göz göre hapse attırmaz herhalde şirket de. en kötü ihtimalle seni kovarlar ama cezanı da öderler diye düşünüyorum. sizin şirketinizin bu konudaki tavrı nasıl? onun dışında konuyla ilgili ekstra bilgiler verebilecek olanlar varsa da memnun olurum.
ben IT departmanında çalıştığım için aslında sektörel şeylerle alakam yok ama hangi sektör çalışanıyla olduğu fark etmeksizin maaş konuşmak falan da rekabet hukukunu bozan şeylermiş çünkü söz konusu insan kaynağı olunca sektör gözetmeden tüm firmalar rakipmiş. whatsapptan falan ilgili mesajları aratıp sildim (gerçi herkesten sil yapamıyorum grup mesajları olduğu için, telden sildim en azından bilmiyorum önemi var mı) ama şimdi de bireysel, iş telefonu fark etmeden tüm whatsapp geçmişi temizlenecek denmeye başladı (daha netleşmese de). yani bu özel hayata müdahele gibi değil mi benim kişisel telefonumda saklamak istediğim görüşmeler olabilir istihbaratta askeriyede falan çalışmıyorsan (oralarda zaten bu durumu göze alarak işe giriyorsun çünkü) şirketin buna karışamaması lazım bence. biraz da göz korkutuyorlar gibi geliyor çünkü o parayı ödeyemeyeceği belli olan çalışanını göz göre hapse attırmaz herhalde şirket de. en kötü ihtimalle seni kovarlar ama cezanı da öderler diye düşünüyorum. sizin şirketinizin bu konudaki tavrı nasıl? onun dışında konuyla ilgili ekstra bilgiler verebilecek olanlar varsa da memnun olurum.
klasik anne işte çok bir özellik istediği yok ama kolay sıkıntı yaşayacağı, kısa sürede rahatsızlık verecek bir şeyden kaçınsak kafi. samsung düşünüyorum o yüzden. s20 fe biraz eskidi ama gene de iyi telefon. yoksa artık 2023 yılında onu almak yerine a ve m serisinin yeni telefonlarına mı bakmalı? s20 fe 11-12 bandında. a54/53 11.5, a34/33 9-9.5 civarları. başka önerisi olan varsa onu da düşünebilirim. teşekkürler.
galaxy s22 telefonum var ve emektar kablolum bozuluyor gibi artık kablosuzlara geçeyim diyorum. öyle "abi baslar..." insanı falan değilim ses kalitesi kötü denecek seviyede olmadığı sürece sorun yok. yalnız iş yerinden dandik bi kulaklık verdiler kulağımdan düşüyor sürekli ergonomi 0. kulağıma oturtayım tekrar derken elim dokunuyor bir yere çat toplantıyı kapatıyorum falan inanılmaz sinir ediyor o. yani böyle kulakta rahatsız etmesin, düzgün otursun, sinir bozmasın, dandik hissettirmesin kafi. böyle olunca pro olan gereksiz duruyor tabi ama derseniz ki proda şöyle bir özellik var onsuz yapamaz oldum veya şu açıdan kalitesini öyle hissetiriyor ki düz buds 2 yanında çöp kalıyor falan o zaman düşünebilirim gene de. sizce benim bahsettiğim açılardan düşününce hangisi bana daha uygun olur?
bir de air pods'un androidde bazı özellikleri kullanılamadığı için buds daha mantıklı diye düşündüm bu konuda da bilgisi olan varsa yazabilir.
bir de air pods'un androidde bazı özellikleri kullanılamadığı için buds daha mantıklı diye düşündüm bu konuda da bilgisi olan varsa yazabilir.
(2)
hatalı olunan araba kazasında para vermek mi sigortaya gitmek mi
semaforo de medianoche #1558175
adamın birine çok hafif dokundum bugün benim hatam maalesef. bende bir şey yok boya soyulmuş sadece ufak bir noktada. ona da baktım göçük falan göremedim bendekinden biraz daha fazla şekilde boyası soyulmuş gibi belki bir parmak ucu kadar göçük varsa vardır anca. bir de plakasının kenarı çıktı sanırım. adamla telefonları aldık "uygun bir günde tutanak imzalarız, senin trafik sigortandan benimkine aktarılır o kadar" dedi de yabancısıyım bu sürecin. ben senin masrafını karşılayayım desem daha mı iyi olur benim için daha doğrusu artıları eksiler neler olur bana veya adamın dediği gibi tutanak sigorta şeklinde ilerlersek onun artıları eksileri neler olur?
karabiberi ve kaya tuzunu direkt yemeğin üstünde öğüterek döktüğümüz bu güzide gereçlerden eve nereden alındaysa birkaç ay içinde bozuldu, öğütmez oldu. kalitelisinden alayım diye paşabahçe'ye baktım orada yok. başka nerden alabilirim düzgün bozulmayacak bir tane.
sizce hangisi? erkeğim ve sprey deodorant kullanıyorum (şu zamana kadar dove, rexona, nivea kullandım) hepsi aynı geliyor bana aralarında önemli bir fark hissetmedim. roll on ve sprey olarak da yazabilirsiniz ayrı ayrı. rexona clinical protection'a çok iyi denildiğini duydum roll on olanlarda ama o kadar terletmeyen bir şeye geçmek sağlıklı mı ona tereddüt ediyorum biraz.
bir de antiperspirant olanlara uzun vadeli kullanımda zararlı diyenler var ama birçok kişi kullanıyor piyasada da çoğunluk onlardan yana, gerçekten bazılarının söylendiği kadar zararlı olsa bu kadar üretilip kullanılır mı tüm dünyada? aynı şekilde genelde roll on olanlar genelde daha iyi terlemeyi kesiyor ama o yüzden daha zararlı bulanlar da var bu konuda da bilgisi olanlar bilgilendirebilirse iyi olur.
bir de antiperspirant olanlara uzun vadeli kullanımda zararlı diyenler var ama birçok kişi kullanıyor piyasada da çoğunluk onlardan yana, gerçekten bazılarının söylendiği kadar zararlı olsa bu kadar üretilip kullanılır mı tüm dünyada? aynı şekilde genelde roll on olanlar genelde daha iyi terlemeyi kesiyor ama o yüzden daha zararlı bulanlar da var bu konuda da bilgisi olanlar bilgilendirebilirse iyi olur.
şu sebeple söylüyorum hatırlarsanız bu kurun çılgın şekilde yükseldiği dönem bir anda türkiye çok ucuz bir ülkeye döndü. bizim maaşlarımız dolar bazında çok düşük kaldığı için zaten kötü olan alım gücümüz daha da düştü ama bulgarı gürcüsü falan sırf alışveriş yapmaya gelip gidiyolardı öyle ucuzluk yani. şimdi bir süredir enflasyon artıyor ama kur pek artmıyor tam tersi oldu aşırı pahalı bir ülke olduk. ama bizim maaşlar gene düşük dolar bazında.
yani örnekle anlatmak gerekirse kurun yeni 20'lere doğru geldiği zamanlar bir almanın marketinden 1 euro'ya aldığı şeyi biz burada 15'e alıyoduk (5 tl daha ucuzdu) gelirimiz almandan aradaki ucuzluk farkından daha fazla seviyede düşük olduğu için sıkıntı yaşıyorduk. şimdi aynı şeyi 25'e alıyoruz (5 tl daha pahalı) ancak maaşımız gene elin almanına göre çok daha düşük. adamdan hem daha az maaş alıyoruz hem daha pahalıya ürün alıyoruz. bu kurun 30 olmasından çok daha sağlıksız değil mi? bir şey almak imkansızlaştı saçma bir şeye döndü olay iyice. fransa - isviçre arasında yaşayan bir arkadaşımla konuşuyorum kira ve meyve sebze dışında her şey türkiye'dekinden daha ucuz oldu diyor, eskiden elektronik ürünler, alkol ve araba daha pahalıydı sadece. benim bildiğim fakir ülkeler aynı zamanda ucuzdur. biz hem fakir hem pahalı olmayı başardık yani şu an.
yani örnekle anlatmak gerekirse kurun yeni 20'lere doğru geldiği zamanlar bir almanın marketinden 1 euro'ya aldığı şeyi biz burada 15'e alıyoduk (5 tl daha ucuzdu) gelirimiz almandan aradaki ucuzluk farkından daha fazla seviyede düşük olduğu için sıkıntı yaşıyorduk. şimdi aynı şeyi 25'e alıyoruz (5 tl daha pahalı) ancak maaşımız gene elin almanına göre çok daha düşük. adamdan hem daha az maaş alıyoruz hem daha pahalıya ürün alıyoruz. bu kurun 30 olmasından çok daha sağlıksız değil mi? bir şey almak imkansızlaştı saçma bir şeye döndü olay iyice. fransa - isviçre arasında yaşayan bir arkadaşımla konuşuyorum kira ve meyve sebze dışında her şey türkiye'dekinden daha ucuz oldu diyor, eskiden elektronik ürünler, alkol ve araba daha pahalıydı sadece. benim bildiğim fakir ülkeler aynı zamanda ucuzdur. biz hem fakir hem pahalı olmayı başardık yani şu an.
normalde tunalı taraflarına çok mecbur değilsem araabayla gitmem mecbursam da tunus'taki otoparklara bırakıyorum. yarın iş çıkışı arabayla gitmem gereken bir durum oldu ama bu abay kunanbay taraflarını çok bilmiyorum. hafta içi o saatlerde park yeri bulma durumu nasıl olur acaba? hiç arama tunus'ta otoparka bırak mı dersiniz yoksa bulunabilir mi? bulunabiliyorsa ne taraflarında?
çok çeşitli fiyatlarda var bu üründen de o yüzden sormak istedim. biraz zorlayınca hemen bir yerleri kayacak kırılayazacak falan bir şey istemiyorum ama gidip en pahalısını almak da gereksiz olur muhtemelen. mesela decathlon'dan bakıyorum 500'e de var 2000'e de var. beklentim oturumu rahat olsun (yani bazı modellerde popoya bir şeyler batıyor hafiften falan onlar olmasın) sağlam bir hissiyat versin ne önerirsiniz bu seviye için?
dwh mimarisiyle ilgili bilgisi olan birileri var mı
semaforo de medianoche #1555660
bir casele uğraşıyorum da vakti ve bilgisi olan biri varsa ona danışmak isterim konuyla ilgili. illa bugün olmasına gerek yok yarın da bakabilirsiniz bugün vaktiniz yoksa. bi 10 dkda casei anlarsınız sonra da beni yönlendirirsiniz 15 dk falan çok uzun sürecek bir şey olmaz. soruya cevap yazarsanız ben mesaj atarım size.
edit: soru duyuru olmuş. sorudan da tartışabilirdik bazı şeyleri ama neyse siz mesaj atın direkt.
edit: soru duyuru olmuş. sorudan da tartışabilirdik bazı şeyleri ama neyse siz mesaj atın direkt.
sizce ideolojisinden, kime, hangi partiye yapıldığından bağımsız en iyi seçim şarkıları neler? coverlardan ziyade orijinal şarkıları soruyorum aslında ama isterseniz 2 kategori için ayrı ayrı da yazabilirsiniz. benim favorim geliyor kılıçdaroğlu. akp'nin haydi bir daha'sı ve mansur'un yavaş gardaşım yavaş'ı da dile takılıyordu. 3'ü de orijinal bunların.
edit: dsp'nin ak güvercin geliyor'u da güzeldi ama cover gerçi
bizler meclise de güzeldi.
edit: dsp'nin ak güvercin geliyor'u da güzeldi ama cover gerçi
bizler meclise de güzeldi.
yemeksepeti'nden çevredeki pastanelere bakıyorum neredeyse hiçbir yerin fiyatının birbiriyle alakası yok. çok garip geldi bu durum o fiyata güllaç olmaz, şu fiyat aşırı kazık asla etmez falan gibi bir şey varsa onu da bilmiyorum malum durumlardan ötürü pahalı mı ucuz mu bir şey anlamak zorlaştı. sizin bu konuda yorumlarınız olursa diye burada listeliycem fiyatları ben hangisini almalı hiç bilemedim. aşağıdakilerin hepsi cevizli güllaç fiyatları.
ekol -> 500 gr 117 tl
menendi -> 1 kg 150 tl
hüdaverdi -> 1 kg 230 tl
carnavale -> 1 kg 175 tl
victoria -> 1 kg 250 tl
ekol -> 500 gr 117 tl
menendi -> 1 kg 150 tl
hüdaverdi -> 1 kg 230 tl
carnavale -> 1 kg 175 tl
victoria -> 1 kg 250 tl
(12)
islamda dua okunurken kadınların baş kapatması diye bir şey var mı?
semaforo de medianoche #1554734
yani islama göre kendi evinde çekirdek ailesiyle olduğu anlar hariç zaten kadınlar başını kapatmalı orası ayrı tabi de başı kapalı olmayan kadınların camiye girerken baş kapatması gibi ortamda dua okunurken baş kapatmak diye bir gelenek de mi var? şundan ötürü soruyorum twitter.com bana garip geldi ama bilgim yok konuyla ilgili. ortam cami değil mezar değil alakasız bir yerde gene de kapanmak mı gerek?
ben bu işlerden pek anlamıyorum da madame coco ve english home'a kalitesiz diyor annem nevresim vs. konusunda. ikea'dan baktık bi geçen üstün körü yorganları oranın da dandik bulundu ama nevresimleri beğenildi fakat çok fazla fiyat aralığında çeşit var orada da hangisini alacağını şaşırıyor insan. desen çeşitlerinden bahsetmiyorum kalite, tür çeşitlerinden bahsediyorum tabi. neyse nevresim yorgan gibi ürünler için kalitesi iyi olan ama aşırı pahalı falan da olmayan tavsiye edeceğiniz bir marka var mı?
ikea'daki nevresim çeşitleri hakkında da tavsiye olabilir alacaksan şu şu modellere bak daha pahalısı lüks ucuzu dandik olur dediğiniz varsa.
ikea'daki nevresim çeşitleri hakkında da tavsiye olabilir alacaksan şu şu modellere bak daha pahalısı lüks ucuzu dandik olur dediğiniz varsa.
şurada twitter.com solda üstündeki sweatshirt ya da kazak neyse işte ve sağ alttaki üstündeki hırkayı beğendim ama adidas sitesinde bulamadım. eski koleksiyonlardan veya türkiye'de yok. satış linkini bulabilen var mı bu ürünlerin?
özellikle biçimsel olarak soruyorum ama içerik olarak da cevaplar verilebilir tabi. tarantino, wes anderson özellikle akla gelen ilk örnekleri bende, biçimsel olarak çok net tarzları var. filmlerine 5 dk baksan anlarsın onların yönettiklerini. noe (biçimsel), lanthimos (içerik) zaman zaman bu tarzların dışına çıksalar da gene örnek verilebilir. çok bilinmeseler de helene cattet & bruno forzani ikilisi var. içerik olarak gene shyamalan da söylenebilir. başka kimler var?
aklıma sonradan gelenler edit: cronenberg (baba da oğul da)
aklıma sonradan gelenler edit: cronenberg (baba da oğul da)
şu an çalıştığım işimde çalışma ortamı çok rahat haftada 3 gün evde 2 gün ofiste çalışıyorum, müdürüm çok rahat bir adam baskı falan yapmıyor üstümde stres yok, maaşım da tecrübe seviyeme ve şirkette yaptığım işe göre fena değil bence şikayetim yok ama bu güzelliklerin yanında 2 tane epey kötü durum var benim için birincisi iş çok basit. it departmanında veri alt dalında çalışan daha kariyerinin başlarında birisiyim ve gelişmeye çok ihtiyacım var ilerisi için ancak burada öyle bir imkanım yok çok temel bir iş yapıyorum. ikincisi ofise gittiğim günler haftada 2 gün de olsa çok mutsuzum çünkü ofistekilerle hiç frekansım tutmadı anlaşabildiğim kimse yok. sosyal anlamda çok yetersiz ve dışlanmış hissediyorum kendimi gidince bu da moralimi bozuyor. ama tabi burayı kalıcı iş yerim olarak görmediğim için bu ikinci durumu idare ederim gene de birinci durum çok daha önemli şu aşamada o yüzden ara ara iş bakıyorum.
neyse geçenlerde bir yerden mülakat teklifi geldi ben başvurmadan onlar beni bulmuş. girdim mülakata fakat mesai 8-6 ve full ofis. şu an bu rahata alışmış biri olarak 10 saat hatta gidişi gelişiyle 11-12 saat ofisi kaldırabilicek gibi hissetmiyorum. iş şu anki işimden bir tık daha iyi o açıdan bir ilerleme olabilir ama gene de çok tatmin edecek beni çok geliştirecek bir iş değil. bu sebeplerden dolayı burada çalışmaya istekli değilim açıkçası. maaş beklentimi şu an aldığımdan daha yukarda söyledim tabi. neyse şimdi bunlar ilk aşama olumlu oldu dediler bana ve bazı testler gönderdiler yapmam için. ben sırf bunlardan yüksek bir teklif almak için mülakata devam etsem ve sonra aldığım teklifi kendi şirketimdeki maaşımı revize etmeleri için kullansam mantıklı olur mu sizce? ancak benim blöfümü görmezlerse "biz o parayı veremeyiz sana güle güle" derlerse ben diğer şirkette çalışmak istemiyorum garip bir konumda kalıcam o durumda. fakat daha önce departmandaki başka biri gelen teklifi göstererek maaşına zam aldığını anlatmıştı. biraz kararsız kaldım buradan fikir almak istedim siz ne dersiniz?
neyse geçenlerde bir yerden mülakat teklifi geldi ben başvurmadan onlar beni bulmuş. girdim mülakata fakat mesai 8-6 ve full ofis. şu an bu rahata alışmış biri olarak 10 saat hatta gidişi gelişiyle 11-12 saat ofisi kaldırabilicek gibi hissetmiyorum. iş şu anki işimden bir tık daha iyi o açıdan bir ilerleme olabilir ama gene de çok tatmin edecek beni çok geliştirecek bir iş değil. bu sebeplerden dolayı burada çalışmaya istekli değilim açıkçası. maaş beklentimi şu an aldığımdan daha yukarda söyledim tabi. neyse şimdi bunlar ilk aşama olumlu oldu dediler bana ve bazı testler gönderdiler yapmam için. ben sırf bunlardan yüksek bir teklif almak için mülakata devam etsem ve sonra aldığım teklifi kendi şirketimdeki maaşımı revize etmeleri için kullansam mantıklı olur mu sizce? ancak benim blöfümü görmezlerse "biz o parayı veremeyiz sana güle güle" derlerse ben diğer şirkette çalışmak istemiyorum garip bir konumda kalıcam o durumda. fakat daha önce departmandaki başka biri gelen teklifi göstererek maaşına zam aldığını anlatmıştı. biraz kararsız kaldım buradan fikir almak istedim siz ne dersiniz?
2010'ların başı tarihli olması lazım ama 2007-2017 arası diyelim daha garanti olsun. bir komedi filmiydi, hatta yanlış hatırlanamıyorsam mockumentary tarzında bundan çok emin değilim ama böyle kalmış aklımda. ve bulunamayan bir film yani şu anda izleme şansı yok (en azından en son araştırdığımda öyleydi). ekşi'de hakkında birkaç sayfa entry var ama keşke izleyebilsek tarzında zamanında fırsatını bulup izleyebilenlerin çok sevdiği ve sonrasında bulunamamasıyla internette bir mite dönüşmüş bir film çünkü. bu bilgiden de çok emin değilim ama adı yanlış hatırlamıyorsam harflerden oluşuyordu bir kısatlmayı temsil ediyordu yani S.O.S gibi ya da G.D.O gibi (gdo karakedi değil tabi). neydi bu filmin adı?
not: emin olduğum şeyler komedi olması, 21. yy filmi olması, hakkında iyi yorumlar olması ve internette bir kaydının bulunamaması. diğer bilgilerde yanılıyor olabilirim.
not: emin olduğum şeyler komedi olması, 21. yy filmi olması, hakkında iyi yorumlar olması ve internette bir kaydının bulunamaması. diğer bilgilerde yanılıyor olabilirim.
kuğulu park civarı derken direkt dibi olmasına gerek yok ama yürüme mesafesi 15 dkyı aşmasın mümkünse. rezervasyona gerek olmayan bir yer olsun bir de (yoksa stüdyo pizza çok güzel ama rezervasyonsuz zor girilir). restoran, kafe, bar fark etmez yeter ki menüsünde lezzetli ve doyurabilen bir yemek olsun.
güzellik vs. ayrı konu da ben direkt oyunculuk yetenekleri olarak çok beğendiniz 40 yaş altı aktrisleri soruyorum. en az 5 tane yazarsanız sevinirim daha fazla yazabiliyorsanız daha iyi.
benimkiler: kristen stewart, rooney mara, margot robbie, jessie buckley, jennifer lawrence, scarlett johansson ve belki florence pugh'u da alırım bu listeye. 41 yaşında ama hadi natalie portman'ı da ekleyeyim.
edit: lea seydoux'u unutmuşum oha
benimkiler: kristen stewart, rooney mara, margot robbie, jessie buckley, jennifer lawrence, scarlett johansson ve belki florence pugh'u da alırım bu listeye. 41 yaşında ama hadi natalie portman'ı da ekleyeyim.
edit: lea seydoux'u unutmuşum oha
29 yaşındayım, haftada 2-3 gün spor yapmaya çalışan birisiyim. spordan kastım şınav, barfiks, dambıl vs. sporu kardiyo falan değil yani. geçenlerde 3-4 yıl sonra halı saha maçı yaptım, vücudumda bir sürü yere kramp girdi ve çok kötü hamladı her yerim. maçtan sonra 2 gün hamlık ağrıları şiddetli şekilde devam etti 3. gün hafif ağrılar kalsa da %90 düzeldim tekrar spor yapayım dedim. o spordan sonra belimde ciddi ağrı başladı (dambılla omuz hareketleri de çalışıyorum özellikle onlar etkiledi gibi hissettim). ilk günler çok kötüydüm sonra hafifledi ama tam olarak geçmedi, 1 hafta geçmeyince doktora gittim mr vs. çektiler. doktor bel düzleşmesi ve kalça sıkışması sendromum olduğumdan bahsetti. acil cerrahi müdahele veya ftr gerekmiyor ama bel kaslarını güçlendirmen lazım dedi bazı egzersizler verdi gönderdi 1 hafta önce, fazla ilgilenmedi. ancak benim bel ağrıları otururken hala rahatsız ediyor. bunun ne zaman geçmesi lazım veya pek geçmeyecek de benim normalim bu mu olacak artık (ki gayet rahatsız edici böyle bir şeyle yaşanacağını sanmıyorum), bu süreçte nelerden kaçınmalıyım vs. bir şey söylenmedi. benzeri şeyler yaşayan var mı? ağrıların geçmesi için tavsiyeler veya süreçle ilgili bilgi verebilecek olanlar olursa çok sevinirim. zırt pırt doktora gidemiyorum maalesef mesaim var sonuçta.
internette yorumlara bakıyorum hepsinde yorumlar %95 iyi o yüzden oradan anlamak pek mümkün olmadı. sizde var mı ankara'da güzel masaj yaptırabileceğimiz bir yer önerisi? özellikle 1'den fazla masaj yerine gitmiş birilerinin kıyaslaması çok faydalı olur ama tek yere gittiyseniz de yazabilirsiniz tabi.
not: sadece masaj yaptırmak istiyorum hamam, sauna vs. güzelliği pek ilgilendirmiyor o yüzden. bir de fiyat/performans yeri aramıyorum performans yeri arıyorum bir kereliğine denemek adına. tabi tutup da bir masaja 5k verecek halim yok da bir yer 500'e iyi başka yer 1500 çok iyiyse çok iyi olanı tercih ederim yani.
not: sadece masaj yaptırmak istiyorum hamam, sauna vs. güzelliği pek ilgilendirmiyor o yüzden. bir de fiyat/performans yeri aramıyorum performans yeri arıyorum bir kereliğine denemek adına. tabi tutup da bir masaja 5k verecek halim yok da bir yer 500'e iyi başka yer 1500 çok iyiyse çok iyi olanı tercih ederim yani.
ikea'da markus ve jarvfjallet var onları gidip bir denemeyi düşünüyorum ama bunlar dışında şuna da bir bak dediğiniz veya onlardan daha iyi dediğiniz çalışma sandalyeleri varsa yazabilirseniz sevinirim.
not: bütçe max 8k civarına çıkabilir o yüzden herman miller önerip üzmeyin lütfen.
not2: oyuncu sandalyelerini görsel olarak sevmiyorum markus vs. gibi normal ofis sandalyesi formatını tercih ederim.
not: bütçe max 8k civarına çıkabilir o yüzden herman miller önerip üzmeyin lütfen.
not2: oyuncu sandalyelerini görsel olarak sevmiyorum markus vs. gibi normal ofis sandalyesi formatını tercih ederim.
127 saat filmi vardı mesela dağcı adamın kanyonda sıkışıp kaldığı 127 saati anlatan ama depremde işte görüyosunuz enkaz altından 170. saatte sağ çıkan var hala 127'yi baya geçen örnekler gördük yani. bunun daha üst bir rekoru var mı acaba daha önce? şu yüzden soruyorum umudu nereye kadar korumak lazım önde bir örnek varsa en azından kafada biraz daha belirleyici olur. yoksa bizim vatandaşlarımız mı şu an (maalesef mi denir iyi ki mi denir bilemedim) rekoru kıran kişiler?
(1)
twitter'da gelen şüpheli mention. hesabımı ele geçirmeye mi çalışıyor?
semaforo de medianoche #1549806
belli bir kesimin tepkisini çekebilicek bir tivitimden birkaç dakika sonra "size mesaj yazamıyorum bana dm atabilir misiniz?" diye mention geldi bir hesaptan ve takip de etti beni. işin garibi hesabın tek tiviti bu. 4-5 aylık bir hesap ve takip ettiklerine falan bakınca yazdığıma tepki gösterebilicek bir profile benziyor. bir de hesabım dmlere açık aslında atabilmesi lazımdı dm. parçaları bir araya getirince bu bir tuzağa benziyor bakınca ama nasıl bir tuzak anlamadım. benden dm alınca hesabımı ele geçirmesi kolaylaşıcak mı bir şekilde? ya da başka bir taktik mi bu nedir fikri olan var mı?