Spoiler içerebileceğinden, izlemeyenler varsa okumayabilirler.
1- Öğrencinin yazdığı aşk mektubu gerçekten hocaya mıydı yoksa sevdiği bir erkek çocuğaydı da bizim manyak hoca mı kendine yordu?
2- Yine öğrenci, hocanın mektubu yırtıp atmadığına nasıl ve neden bir türlü inanmadı?
Ve öğrenciyi sinirlendiren mektup konusu muydu sadece?
3- Köydeki psikopat kılıklı ama içli olan gence ne oldu bir ipucu kapan oldu mu?
1- Öğrencinin yazdığı aşk mektubu gerçekten hocaya mıydı yoksa sevdiği bir erkek çocuğaydı da bizim manyak hoca mı kendine yordu?
2- Yine öğrenci, hocanın mektubu yırtıp atmadığına nasıl ve neden bir türlü inanmadı?
Ve öğrenciyi sinirlendiren mektup konusu muydu sadece?
3- Köydeki psikopat kılıklı ama içli olan gence ne oldu bir ipucu kapan oldu mu?
2 gün önce salon camından olsa gerek film izlerken 3 tane böcek daldı odaya.
Ben zaten izlerken de camın o taraftan böyle parkeye veya duvara hafif kütleli bisey çarpma sesi duymustum ama çok takmamıştım.
Sonra önümüzden yan duvara uçup kafa atınca irkildik.
Birden 3 tane daha gördük deli gibi uçuyorlar bir yerlere kafa atıyorlar. Sersem gibiler ama yerde de yürüdüğü oluyordu.
Ben önce uçunca siyah kocaman arılar oluyor ya öyle bisey sandım.
Sonra biraz yaklaşınca uçan hamam böceğine benzettim. Apar topar salonu terk ettik alın sizin olsun oda diyerek. Alttan da böcek ilacı sıktım gittik uyuduk.
2 gündür salona girmiyorduk dün akşam çalışma odamda oyun oynarken bacağıma bişey tutundu.
Oyun da online, eğilip bakamadim sinek herhalde dedim, ama bacagimi sallayinca yere de bişey düştü.
Ulan dedim yoksa?? Bakmaya da korkuyorum shdjg egildim bi baktim onlar.
Pesinden de karidorda benim odaya doğru 2 tane geliyor.
Ama baya sersemler büyük ihtimalle kapinin altindan çıktılarsa biraz ilaç bulaştı vücutlarına ve hafif tesir etti.
Neyse bu sefer aldım ilacı bir güzel yedirdim.
Baya zor öldüler. Aksam yatarken hala kiprasiyorlardi ama sabah komple gitmisler.
Şimdi soruma gelirsek, bacaklarına bakarsak cegirgeye benziyorlar.
Üstten hamam böceğine benziyorlar.
Çegirge ise çekirgeler yürüyebilir mi?
Veya biz 7. kattayiz bunlar içeriye nasil girdi ailecek?
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Ben zaten izlerken de camın o taraftan böyle parkeye veya duvara hafif kütleli bisey çarpma sesi duymustum ama çok takmamıştım.
Sonra önümüzden yan duvara uçup kafa atınca irkildik.
Birden 3 tane daha gördük deli gibi uçuyorlar bir yerlere kafa atıyorlar. Sersem gibiler ama yerde de yürüdüğü oluyordu.
Ben önce uçunca siyah kocaman arılar oluyor ya öyle bisey sandım.
Sonra biraz yaklaşınca uçan hamam böceğine benzettim. Apar topar salonu terk ettik alın sizin olsun oda diyerek. Alttan da böcek ilacı sıktım gittik uyuduk.
2 gündür salona girmiyorduk dün akşam çalışma odamda oyun oynarken bacağıma bişey tutundu.
Oyun da online, eğilip bakamadim sinek herhalde dedim, ama bacagimi sallayinca yere de bişey düştü.
Ulan dedim yoksa?? Bakmaya da korkuyorum shdjg egildim bi baktim onlar.
Pesinden de karidorda benim odaya doğru 2 tane geliyor.
Ama baya sersemler büyük ihtimalle kapinin altindan çıktılarsa biraz ilaç bulaştı vücutlarına ve hafif tesir etti.
Neyse bu sefer aldım ilacı bir güzel yedirdim.
Baya zor öldüler. Aksam yatarken hala kiprasiyorlardi ama sabah komple gitmisler.
Şimdi soruma gelirsek, bacaklarına bakarsak cegirgeye benziyorlar.
Üstten hamam böceğine benziyorlar.
Çegirge ise çekirgeler yürüyebilir mi?
Veya biz 7. kattayiz bunlar içeriye nasil girdi ailecek?
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Macro gibi bir şey yazmaya çalışıyorum da.
Bir sitede sürekli formun belli yerlerini doldurmamız gerekiyor.
Tablonun her elamının gez, şu butona tıkla, sonra sırayla şu select box ların şu elemanını seç gibi eylemleri her gün yaptırmam gerekiyor.
Fakat bazı eylemler bir önceki alanı beklediği için aralara gecikme koymam gerekiyor. Yoksa bulamıyor mesela 3. selectbox a click atamıyorum çünkü pasif durumda.
Koysam bile tarayıcı arkada onu saymıyor. İlk anda sayıyor, geriye kalanların hepsini tek seferde çalıştırıyor. E haliyle patlıyor ilerleyemiyorum. Ben kodu çalıştırdıktan sonra da arkada kurduğum mekanizma devam etsin istiyorum.
1- bunu nasıl yaparım?
2- bu neden olmuyor? server üstünde çalışan bir yapı mı lazım? mesela web projelerinde node kullanıyoruz ya o tarz bir şey mi gerekiyor. Frontend de yeniyim de sade bir dille açıklayabilirseniz sevinirim.
Bu arada farklı bir yolu varsa onu da yaparım ama iş arkadaşlarım ile rahatlıkla paylaşabileceğim ve onların da rahatlıkla kullanacağı şekilde olması önemli.
Bir sitede sürekli formun belli yerlerini doldurmamız gerekiyor.
Tablonun her elamının gez, şu butona tıkla, sonra sırayla şu select box ların şu elemanını seç gibi eylemleri her gün yaptırmam gerekiyor.
Fakat bazı eylemler bir önceki alanı beklediği için aralara gecikme koymam gerekiyor. Yoksa bulamıyor mesela 3. selectbox a click atamıyorum çünkü pasif durumda.
Koysam bile tarayıcı arkada onu saymıyor. İlk anda sayıyor, geriye kalanların hepsini tek seferde çalıştırıyor. E haliyle patlıyor ilerleyemiyorum. Ben kodu çalıştırdıktan sonra da arkada kurduğum mekanizma devam etsin istiyorum.
1- bunu nasıl yaparım?
2- bu neden olmuyor? server üstünde çalışan bir yapı mı lazım? mesela web projelerinde node kullanıyoruz ya o tarz bir şey mi gerekiyor. Frontend de yeniyim de sade bir dille açıklayabilirseniz sevinirim.
Bu arada farklı bir yolu varsa onu da yaparım ama iş arkadaşlarım ile rahatlıkla paylaşabileceğim ve onların da rahatlıkla kullanacağı şekilde olması önemli.
Kendisi 3-4 yıllık asker, geçenlerde müjde verdi subaylığı kazanmış ankaraya gitmiş eğitimleri başlamış.
Biz de hayırlı olsun için bir hediye göndermek istiyoruz ama kullanışlı da olsun istiyoruz.
Aklına bir şey gelen var mı? En yakın arkadaşlarımdan biri.
Ayırdığım bütçe 500 ila 3000 arası.
G-shock saat aklıma geldi ama var onda 2 tane diye biliyorum.
Stanley termos aklıma geldi daha önce sınırda da görev yapmışlığı var onu da görmüştüm. Zaten 2 sene eğitimde olacak kampçılıkla ilgili bir şey şimdiden alınır mı bilemedim.
Tableti falan var. Kulaklığı var. Akıllı saati var. Aklınıza başka bir şey geliyor mu?
Biz de hayırlı olsun için bir hediye göndermek istiyoruz ama kullanışlı da olsun istiyoruz.
Aklına bir şey gelen var mı? En yakın arkadaşlarımdan biri.
Ayırdığım bütçe 500 ila 3000 arası.
G-shock saat aklıma geldi ama var onda 2 tane diye biliyorum.
Stanley termos aklıma geldi daha önce sınırda da görev yapmışlığı var onu da görmüştüm. Zaten 2 sene eğitimde olacak kampçılıkla ilgili bir şey şimdiden alınır mı bilemedim.
Tableti falan var. Kulaklığı var. Akıllı saati var. Aklınıza başka bir şey geliyor mu?
Bizim yatak biraz eski ve yayları hissediliyor, sabah uyandığımda belim ağrıyarak uyanabiliyorum.
Şöyle fiyatı çok da uçuk olmayacak şekilde fiyat / performans ürünü bir yatak tavsiyesi alabilir miyim?
Özellikle benim gibi bel fıtığı problemi yaşayanların memnun kaldığı olursa daha çok sevinirim.
Şöyle fiyatı çok da uçuk olmayacak şekilde fiyat / performans ürünü bir yatak tavsiyesi alabilir miyim?
Özellikle benim gibi bel fıtığı problemi yaşayanların memnun kaldığı olursa daha çok sevinirim.
Birkaç bölüm izledim merak uyandırdı ama baya uzunmuş. Sıkıcılaşırmış gibi geldi zamanla. Bir de konu çözüme ulaşıyor mu bir yerde? Ulaşıyorsa hangi bölümde?
Teşekkürler
Teşekkürler
3D Model Viewer html sorusu
ananiyimioguz #1567796
glb dosyaları ve model viewer ile çalışan var mı?
desktopta dikey gözüken ve normalde de öyle olması gereken ahşap çizgileri, mobilde görüntüleyince (AR olarak) yatay oluyor. her cihazda da olmuyor, bazı mobil cihazlarda oluyor.
ama ürün normal gözüküyor, dik duruyor onda sorun yok. sadece kapısındaki ahşap çizgilerinin ekseni değişiyor.
bunun sebebi ne olabilir?
desktopta dikey gözüken ve normalde de öyle olması gereken ahşap çizgileri, mobilde görüntüleyince (AR olarak) yatay oluyor. her cihazda da olmuyor, bazı mobil cihazlarda oluyor.
ama ürün normal gözüküyor, dik duruyor onda sorun yok. sadece kapısındaki ahşap çizgilerinin ekseni değişiyor.
bunun sebebi ne olabilir?
Bazı şeylerin kafamda durmadığını fark ettim.
Pandemiden beri sosyallikten uzaktım. Yeni yeni insan içine çıkıyorum.
Normalde sosyal yanım güçlü iken çok korkunç şeyler keşvettim beni dehşete düşürüyor, korkutuyor.
Mesela normalde hazır cevaptım ve leb demeden çorum u anlardım. Yani bu konuda benden daha iyi arkadaşlar da vardı ama yine de fena değildim.
Fakat şimdilerde çoğu zaman en basit şakayı veya sözü bile anlamıyorum. Mal gibi kalıyorum. Ya açıklama geliyor ya da bir kaç saniye sonra jeton düşüyor. Bazen de ortamda ayrıldıktan sonra düşüyor.
Diğer bir örnek -gerçi bunu hep yaşardım ama- ismini sorduğum kişiden cevap geliyor, memnun oldum diyorum, arkamı dönüp giderken ulan ismi neydi ya diyorum.
Hadi bu hep vardı da şuna ne diyeceksiniz; ingilizce kursuna yazıldım, hoca her gün derse başlarken belli başlı kelimeleri bize öğretiyor. Önce görselle tahmin etmemizi istiyor. Sonra kelimeyi gösteriyor. Sonra bir action yapıyor, kelimeyi öyle de anlatıyor. En sonunda da kendinden ve bizden cümle içinde kullanmamızı istiyor.
Mesela 5 kelime için bu döngüyü bitirdik diyelim, hoca ekranı kapatıyor ve sırayla herkesten action istiyor. aklımızda kalmış mı diye. yapınca da arkadaşlar tahmin edip o kelimeyi söylüyor.
Ya ne hikmetse bana gelince ben bırakın action ını, az önce gördüğüm kelimeleri hatırlamıyorum ki action ı hatırlayım. Action ını ben görsem, aa evet bu vardı diyorum kelimeyi hatırlamıyorum bu sefer de.
Bugün boşluk doldurma oyunu vardı. Önce tense ve puan seçiyorsunuz sonra da karşınıza çıkan sorudaki boşlukları söylüyorsunuz.
Bana sıra geldi başlık ve puan seçtim, boşluğu gidip başka tense ile doldurdum. Hatta olumsuzunu seçmiştim 10 saniye önce, olumlu cümle olarak kurmuşum.
Yahu daha yeni seçtin ne ara unuttun seçtiğin kalıbı?! Hadi onu geçtim positive mi seçtin negative mi question mu onu hatırla bari.
Ne oldu iq um düştü anlamadım kafayı sıyırıcam artık :D Normalde iq testi gibi bu tarz bulmacaları güzel hatırlar bulurdum.
Son 3 yılda beynimi zorlayacak pek bir şey yapmadım. Onun mu etkisi acaba?
Veya dikkat eksiliği problemim vardı o artmış olabilir mi?
Benzer şeyler yaşayan var mı yönlendirebilirseniz sevinirim.
Edit: Uzun süreli hafızada pek bir sıkıntı yok. Hatta gereksiz detaylar ve gereksiz çok eskiden kalma eski bilgiler, anılar sağlam.
Edit 2: Her şeyi not alıyorum. Kafamda tutmaya çalışmıyorum. Yollara bile bakmıyorum navigasyon kullanıyorum. Bildiğim yolda bile. Bu tarz davranışlar nöronlarımın çalışmasını sınırlandırmış olabilir mi? Yoksa zaten bu yetilerim pek çalışmadığı için mi bu tarz davranışlar geliştirdim? Ona emin değilim.
Edit 3: Tekrar veya ezber yaptıktan sonraki kalıcılıkta da bir sıkıntı yok.
Pandemiden beri sosyallikten uzaktım. Yeni yeni insan içine çıkıyorum.
Normalde sosyal yanım güçlü iken çok korkunç şeyler keşvettim beni dehşete düşürüyor, korkutuyor.
Mesela normalde hazır cevaptım ve leb demeden çorum u anlardım. Yani bu konuda benden daha iyi arkadaşlar da vardı ama yine de fena değildim.
Fakat şimdilerde çoğu zaman en basit şakayı veya sözü bile anlamıyorum. Mal gibi kalıyorum. Ya açıklama geliyor ya da bir kaç saniye sonra jeton düşüyor. Bazen de ortamda ayrıldıktan sonra düşüyor.
Diğer bir örnek -gerçi bunu hep yaşardım ama- ismini sorduğum kişiden cevap geliyor, memnun oldum diyorum, arkamı dönüp giderken ulan ismi neydi ya diyorum.
Hadi bu hep vardı da şuna ne diyeceksiniz; ingilizce kursuna yazıldım, hoca her gün derse başlarken belli başlı kelimeleri bize öğretiyor. Önce görselle tahmin etmemizi istiyor. Sonra kelimeyi gösteriyor. Sonra bir action yapıyor, kelimeyi öyle de anlatıyor. En sonunda da kendinden ve bizden cümle içinde kullanmamızı istiyor.
Mesela 5 kelime için bu döngüyü bitirdik diyelim, hoca ekranı kapatıyor ve sırayla herkesten action istiyor. aklımızda kalmış mı diye. yapınca da arkadaşlar tahmin edip o kelimeyi söylüyor.
Ya ne hikmetse bana gelince ben bırakın action ını, az önce gördüğüm kelimeleri hatırlamıyorum ki action ı hatırlayım. Action ını ben görsem, aa evet bu vardı diyorum kelimeyi hatırlamıyorum bu sefer de.
Bugün boşluk doldurma oyunu vardı. Önce tense ve puan seçiyorsunuz sonra da karşınıza çıkan sorudaki boşlukları söylüyorsunuz.
Bana sıra geldi başlık ve puan seçtim, boşluğu gidip başka tense ile doldurdum. Hatta olumsuzunu seçmiştim 10 saniye önce, olumlu cümle olarak kurmuşum.
Yahu daha yeni seçtin ne ara unuttun seçtiğin kalıbı?! Hadi onu geçtim positive mi seçtin negative mi question mu onu hatırla bari.
Ne oldu iq um düştü anlamadım kafayı sıyırıcam artık :D Normalde iq testi gibi bu tarz bulmacaları güzel hatırlar bulurdum.
Son 3 yılda beynimi zorlayacak pek bir şey yapmadım. Onun mu etkisi acaba?
Veya dikkat eksiliği problemim vardı o artmış olabilir mi?
Benzer şeyler yaşayan var mı yönlendirebilirseniz sevinirim.
Edit: Uzun süreli hafızada pek bir sıkıntı yok. Hatta gereksiz detaylar ve gereksiz çok eskiden kalma eski bilgiler, anılar sağlam.
Edit 2: Her şeyi not alıyorum. Kafamda tutmaya çalışmıyorum. Yollara bile bakmıyorum navigasyon kullanıyorum. Bildiğim yolda bile. Bu tarz davranışlar nöronlarımın çalışmasını sınırlandırmış olabilir mi? Yoksa zaten bu yetilerim pek çalışmadığı için mi bu tarz davranışlar geliştirdim? Ona emin değilim.
Edit 3: Tekrar veya ezber yaptıktan sonraki kalıcılıkta da bir sıkıntı yok.
4.Leventin orada (Emniyetevleri) bir dairemiz var. Geçen aylara kadar annem oturuyordu fakat emekli olunca orayı yakınlardaki plazada çalışan bir gence kiraya verdi. Kendisi de komple didime yerleşti.
Fakat deprem riski olduğu için ben oradaki evin didimden müstakil bir villa alabileceğini, yatırımı oraya kaydırıp istersen yine yıllık kiralayarak gelir edebileceğini söyledim.
Ama annem istanbulun daha değerli olduğunu, ileride belki siz geçersiniz, o tarz merkezi bir yerden nasıl ev alacaksınız bir daha falan diyor.
Ama annemin bizi düşündüğünü de sanmıyorum öyle olsa maddi ve manevi sıkıntıda olduğumuz zamanlarda yardım ederdi. Neden o tarz bir bahaneye baş vurdu bilmiyorum.
Bina 10 yıllık. Belki depremde yıkılmaz ama önündeki arkasındaki yıkılabilir.
O yüzden acaba daha risksiz bir yere taşınmalı mı yoksa kalmalı mı sizce ne diyorsunuz? Depremde yıkıldı veya hasar gördü diyelim, bizim için bir kayıp olmaz mı?
Fakat deprem riski olduğu için ben oradaki evin didimden müstakil bir villa alabileceğini, yatırımı oraya kaydırıp istersen yine yıllık kiralayarak gelir edebileceğini söyledim.
Ama annem istanbulun daha değerli olduğunu, ileride belki siz geçersiniz, o tarz merkezi bir yerden nasıl ev alacaksınız bir daha falan diyor.
Ama annemin bizi düşündüğünü de sanmıyorum öyle olsa maddi ve manevi sıkıntıda olduğumuz zamanlarda yardım ederdi. Neden o tarz bir bahaneye baş vurdu bilmiyorum.
Bina 10 yıllık. Belki depremde yıkılmaz ama önündeki arkasındaki yıkılabilir.
O yüzden acaba daha risksiz bir yere taşınmalı mı yoksa kalmalı mı sizce ne diyorsunuz? Depremde yıkıldı veya hasar gördü diyelim, bizim için bir kayıp olmaz mı?
İlk defa bu sene motor kullanıyorum. Küçükken vitesli denemiştim o yüzden A2 ehliyeti 2 gün çalışıp alabildim çok zorlanmadım. Öncesinde bisiklet veya elektrikli kickscotter tecrübem de var.
4 aydır da 125lik scooter kullanıyorum. Virajlar konusunda tecrübesizdim. Baya bir video izledim, pozisyon alma, kontra taktiği falan filan. Sonra denedim de, tamam sorun yok.
Ama bir türlü motor ne kadar yatar emin olamıyorum. Bazen viraja girişim yanlış oluyor. Daha fazla yatırsam kurtarıcam ama yatmaz zannedip yoldan çıktığım oluyor. Tabi öyle abartı bir çıkma veya kaza atlatmadım çok yüksek hızlarda kullanmadığım için ama savrulabiliyorum yani.
Pek motorcu çevrem de yok, burada motoru aldığım yamaha bayiden arkadaşlar var onlara sordum, "ya abi onu anlarsın zaten" dediler. Nasıl anlıycam dedim düşünce mi :D Hayır kayar zaten diyor.
Ben de o riski hiç almadım yani denerken kayıp düşebilirim. Bunu anlamanın bir yolu yordamı yok mu?
4 aydır da 125lik scooter kullanıyorum. Virajlar konusunda tecrübesizdim. Baya bir video izledim, pozisyon alma, kontra taktiği falan filan. Sonra denedim de, tamam sorun yok.
Ama bir türlü motor ne kadar yatar emin olamıyorum. Bazen viraja girişim yanlış oluyor. Daha fazla yatırsam kurtarıcam ama yatmaz zannedip yoldan çıktığım oluyor. Tabi öyle abartı bir çıkma veya kaza atlatmadım çok yüksek hızlarda kullanmadığım için ama savrulabiliyorum yani.
Pek motorcu çevrem de yok, burada motoru aldığım yamaha bayiden arkadaşlar var onlara sordum, "ya abi onu anlarsın zaten" dediler. Nasıl anlıycam dedim düşünce mi :D Hayır kayar zaten diyor.
Ben de o riski hiç almadım yani denerken kayıp düşebilirim. Bunu anlamanın bir yolu yordamı yok mu?
Bir implant hastası teyzemiz vardı. Kayınbabamlar ile aynı apartmanda oturuyormuş. Hatta zor yürüyor diye biz getirdik götürdük bir kaç kere.
Geçen cuma tüm işlemleri bitti, 30bin kadar bir ödemesi varmış. Bugün getireceklerdi. Fakat öğlen kalp krizi geçirmiş ölmüş.
Geçen gayet de iyiydi ilahi falan söylüyordu koltukta çok şaşırdık, üzüldük.
Yapılan işlemi de kullanamadı kadıncağız. Bizim ödeme alma işi de yalan oldu. Bu gibi durumlarda şey mi yapılıyor, neyse acıları büyük zaten şimdi para istenmez kendileri getirirse getirir, getirmezse de ne yapalım gitti mi demek lazım?
Edit: Yakın zamanda istenmez de, zaman geçince istenilse şuna bak unutmamışlar derler gibi geldi.
Geçen cuma tüm işlemleri bitti, 30bin kadar bir ödemesi varmış. Bugün getireceklerdi. Fakat öğlen kalp krizi geçirmiş ölmüş.
Geçen gayet de iyiydi ilahi falan söylüyordu koltukta çok şaşırdık, üzüldük.
Yapılan işlemi de kullanamadı kadıncağız. Bizim ödeme alma işi de yalan oldu. Bu gibi durumlarda şey mi yapılıyor, neyse acıları büyük zaten şimdi para istenmez kendileri getirirse getirir, getirmezse de ne yapalım gitti mi demek lazım?
Edit: Yakın zamanda istenmez de, zaman geçince istenilse şuna bak unutmamışlar derler gibi geldi.
Şu kadın kimdi?
ananiyimioguz #1566895
youtu.be
link doğrudan gitmez ise 38. veya 53. saniyede var.
şarkıcı mıydı, oyuncu mu, influencer mı..
link doğrudan gitmez ise 38. veya 53. saniyede var.
şarkıcı mıydı, oyuncu mu, influencer mı..
Bunu yapan bir ai var mı? Elimde afiş de var babamın fotoğrafı da var.
Photoshop beta sürümünde belli bir alanı seçip bir kaç cümle ile derdinizi anlattığınızda orayı o nesne veya arka planla dolduruyor.
Her zaman mükemmel olmasa da iş görüyor.
Benzer şekilde şu alana şu yüzü harmanla diyebileceğim bir yöntem var mı?
Photoshop beta sürümünde belli bir alanı seçip bir kaç cümle ile derdinizi anlattığınızda orayı o nesne veya arka planla dolduruyor.
Her zaman mükemmel olmasa da iş görüyor.
Benzer şekilde şu alana şu yüzü harmanla diyebileceğim bir yöntem var mı?
Bunlari bilen bir arkadas var mi acaba?
Mimar bir arkadaşımın şöyle bir sorusu var.
ibb.co
İlgili site şu: ar.blockr.dev
Mimar bir arkadaşımın şöyle bir sorusu var.
ibb.co
İlgili site şu: ar.blockr.dev
Alalı 3-4 gün oluyor. Plastik kutusunda kendi suyuyla birlikte dolapta duruyor. En fazla 2 kez çıkarmışızdır dolaptan. Bugün böyle şeyler gördük üstünde. Yenir mi? Ne yapmak lazım.
Geçen ay aldığımızda da böyle çok fazla olmuştu dökmüştük. Ama çok fazla durmuştu o. Bu sefer alırken durumu anlattım. Sıcakta kalmıştır veya su değdirmeyin dedi adam. Allah allah herhalde biz yanlış bişey yaptık dedim tekrar aldım.
Fakat bu sefer çabucak olması garibime gitti.
ibb.co
ibb.co
Geçen ay aldığımızda da böyle çok fazla olmuştu dökmüştük. Ama çok fazla durmuştu o. Bu sefer alırken durumu anlattım. Sıcakta kalmıştır veya su değdirmeyin dedi adam. Allah allah herhalde biz yanlış bişey yaptık dedim tekrar aldım.
Fakat bu sefer çabucak olması garibime gitti.
ibb.co
ibb.co
oluyor teknik olarak? Yani biz kiralık ev ararken tahliye taahhütnamesiz kimse kiraya vermediği için mecburen imzalayıp kiraladık.
10k kira veriyoruz diyelim, 12.500 olur diye hesaplıyorduk biz hep.
Olmaz ben 20k istiyorum derse ve kabul etmezsek, o zaman 1 yılınız doldu hadi bakalım çıkıyorsunuz diyebilir mi?
10k kira veriyoruz diyelim, 12.500 olur diye hesaplıyorduk biz hep.
Olmaz ben 20k istiyorum derse ve kabul etmezsek, o zaman 1 yılınız doldu hadi bakalım çıkıyorsunuz diyebilir mi?
Diyelim ki deniz kenarından arsa aldık ve ev yaptırdık.
Birden olacak şey değil ama diyelim ki birden deniz suları 1-2 metre yükseldi buzulların erimesiyle falan.
Arsa da ev de kullanılmaz hale geldi su altında kaldı.
Bu durumda evin sigortası varsa evi ödüyor sanırım ama arsayı da ödüyor mu? Arsayı ayrı mı sigortalıyoruz?
Birden olacak şey değil ama diyelim ki birden deniz suları 1-2 metre yükseldi buzulların erimesiyle falan.
Arsa da ev de kullanılmaz hale geldi su altında kaldı.
Bu durumda evin sigortası varsa evi ödüyor sanırım ama arsayı da ödüyor mu? Arsayı ayrı mı sigortalıyoruz?
Yüz üstü sert yere yatamıyorum diz kapaklarım acıyor
ananiyimioguz #1566184
Bu bir sorun mudur yoksa normal bir şey mi?
Sert bir zeminde birisi masaj yapacak diyelim, işkence oluyor benim için.
Her zaman yumuşak zemin denk gelmiyor. Bunun hamamı var, ev hali var..
Dümdüz uzanıp hafif bası uygulayınca veya kendi ağırlığıyla birlikte bile sızlatabiliyor. Mecbur ayak parmaklarımın ucuyla kaldırmam gerekiyor bacaklarımı.
Bir ara bel fıtığı için gittiğim doktora bu durumu anlatmıştım, diz röntgeni de istemişti bir şey görememişti.
Sert bir zeminde birisi masaj yapacak diyelim, işkence oluyor benim için.
Her zaman yumuşak zemin denk gelmiyor. Bunun hamamı var, ev hali var..
Dümdüz uzanıp hafif bası uygulayınca veya kendi ağırlığıyla birlikte bile sızlatabiliyor. Mecbur ayak parmaklarımın ucuyla kaldırmam gerekiyor bacaklarımı.
Bir ara bel fıtığı için gittiğim doktora bu durumu anlatmıştım, diz röntgeni de istemişti bir şey görememişti.
Satılık Xbox One X 1TB - 4K - HDR - Ekstra kol
ananiyimioguz #1565436
Kutusu vardır ve 2 adet controller ile verilecektir.
2. controller titanfall editiondur. Görselleri aşağıdadır.
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Cihaz temizdir. Herhangi bir tamir görmemiştir, açılmamıştır.
Türkiye cihazıdır ancak garantisi bitmiştir.
Yanında pes 2018 dvd si de verilecektir. Game passa alırsanız zaten güncel pes ve fifalar geliyor.
Fiyat: 7000
2. controller titanfall editiondur. Görselleri aşağıdadır.
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Cihaz temizdir. Herhangi bir tamir görmemiştir, açılmamıştır.
Türkiye cihazıdır ancak garantisi bitmiştir.
Yanında pes 2018 dvd si de verilecektir. Game passa alırsanız zaten güncel pes ve fifalar geliyor.
Fiyat: 7000
Seyahat ocakta olacak. Vize başvurusu için seyahat bilgisi istiyorlar aslında uçak bileti alıp hemen iptal edip o üretilen bileti gösterebilirim bu da bir taktik. Vize çıkınca da tekrar bilet alırım.
Ama sıkıntı şu ki şimdiden 5-6 ay önce alınca biletler 10k ise uçuş yaklaşınca 20k olur büyük ihtimalle.
Bu tarz bir durumda mantıklı olan nedir? İptal seçenekli biletler de mesela 15k ise öyle mi alsam şimdiden?
Ama sıkıntı şu ki şimdiden 5-6 ay önce alınca biletler 10k ise uçuş yaklaşınca 20k olur büyük ihtimalle.
Bu tarz bir durumda mantıklı olan nedir? İptal seçenekli biletler de mesela 15k ise öyle mi alsam şimdiden?
Aslında konuşma da olsa hoş olur ama online oyunlarda pek konuşmayı sevmiyorum türkçe bile olsa.
Yazışacağım şekliyle güncel hangi oyunlar var? mmorpg mi seçmek lazım? Veya mesela arada lol oynuyorum server değiştirsem iş görür mü?
Yazışacağım şekliyle güncel hangi oyunlar var? mmorpg mi seçmek lazım? Veya mesela arada lol oynuyorum server değiştirsem iş görür mü?
Selamlar atiker ile prins arasında kaldık bir de size danışayım dedim.
Açıkçası taktırmak arasında da kaldık ama işte hesabı aşağıda yapayım sizde bir fikrinizi söyler misiniz.
Aracı annemler kullanacaklar. En kibar tabiri ile annem biraz tutumludur.
Önceki 2004 model aracı 2018 yılında 30bin km de idi öyle söyleyeyim.
Ama o biraz da küçük şehirden büyük şehire geçtiğimiz için oldu çok kullanmadı istanbulda. Pek sevmez de araba kullanmayı.
Şimdi emeklilik ve ev kirası paralarını ezelim diyorlar belki kullanırlar bilmiyorum ama annemin yakıt derdini unuttuk biz gittiler 1.6 gdi sportage aldılar biraz geniş olsun diye.
Alırken de düşünemedik temiz bulunda aldık arabada lpg yok ve araç 9-10 litre yakıyor.
Ben önceden yılda 10k km yaptığım için atiker lpg taktırmıştım eski aracımıza çok memnundum 1 senede parasını çıkardı, 1 sene de yarı yarıya karlı gezdim sonra sattık zaten.
Şimdi bu araçlara prins öneriyorlar ama prins olmuş 40bin tl.
Atiker 17bin tl. Bunlar karma sistem yani içeri biraz benzin de alıyorlar.
Prinsin farkı parça kalitesi ve içeri çok az benzin alması.
Mesela araba 10 litre harcıyorsa bunun 1 litresi benzin oluyor prinste.
Ama atikerde 2-3 litre oluyor.
Mesela didimden gaziantep a gelip gittiler diyelim. ufak bir hesap ile
lpg olmazsa 9000TL
Prins olursa: 4200TL
Atiker olursa: 4800-5400TL
Aracı ilerde satar mı emin değiliz. Ömürlük de kullanabilir. Daha az yakana geçer mi emin değiliz. Yani kendi de bilmiyor. Ama 1-2 sene kesin kullanacak.
Kullanırken de litresi 40-50 liradan benzin almak bana psikolojik olarak çok sağlıklı gelmiyor ya.
Yoksa annemim yılda yapacağı km 3000-5000 arası. Hani hiç taktırmasak mı diyorum..
Ama babamda 6 yıldır mazda 3 var. o da 10 litre yakıyor. amcam dedi ki abi boşver taş gibi araba hiç orijinalliğini bozma zaten ne kullanıyorsun ki. taktırma dedi lpg ye vereceğin parayla zaten 1-2 sene yakıt alırsın dedi.
Fakat babam şimdi pişman bi köye gidip gelmem 500tl diyor. Şimdi lpg taktırsa, pahalılaşmış.
İyice ikilemde bırakıyor insanı bu ülke :( Ne yapsak sizce? 17bin de az para değil.
Açıkçası taktırmak arasında da kaldık ama işte hesabı aşağıda yapayım sizde bir fikrinizi söyler misiniz.
Aracı annemler kullanacaklar. En kibar tabiri ile annem biraz tutumludur.
Önceki 2004 model aracı 2018 yılında 30bin km de idi öyle söyleyeyim.
Ama o biraz da küçük şehirden büyük şehire geçtiğimiz için oldu çok kullanmadı istanbulda. Pek sevmez de araba kullanmayı.
Şimdi emeklilik ve ev kirası paralarını ezelim diyorlar belki kullanırlar bilmiyorum ama annemin yakıt derdini unuttuk biz gittiler 1.6 gdi sportage aldılar biraz geniş olsun diye.
Alırken de düşünemedik temiz bulunda aldık arabada lpg yok ve araç 9-10 litre yakıyor.
Ben önceden yılda 10k km yaptığım için atiker lpg taktırmıştım eski aracımıza çok memnundum 1 senede parasını çıkardı, 1 sene de yarı yarıya karlı gezdim sonra sattık zaten.
Şimdi bu araçlara prins öneriyorlar ama prins olmuş 40bin tl.
Atiker 17bin tl. Bunlar karma sistem yani içeri biraz benzin de alıyorlar.
Prinsin farkı parça kalitesi ve içeri çok az benzin alması.
Mesela araba 10 litre harcıyorsa bunun 1 litresi benzin oluyor prinste.
Ama atikerde 2-3 litre oluyor.
Mesela didimden gaziantep a gelip gittiler diyelim. ufak bir hesap ile
lpg olmazsa 9000TL
Prins olursa: 4200TL
Atiker olursa: 4800-5400TL
Aracı ilerde satar mı emin değiliz. Ömürlük de kullanabilir. Daha az yakana geçer mi emin değiliz. Yani kendi de bilmiyor. Ama 1-2 sene kesin kullanacak.
Kullanırken de litresi 40-50 liradan benzin almak bana psikolojik olarak çok sağlıklı gelmiyor ya.
Yoksa annemim yılda yapacağı km 3000-5000 arası. Hani hiç taktırmasak mı diyorum..
Ama babamda 6 yıldır mazda 3 var. o da 10 litre yakıyor. amcam dedi ki abi boşver taş gibi araba hiç orijinalliğini bozma zaten ne kullanıyorsun ki. taktırma dedi lpg ye vereceğin parayla zaten 1-2 sene yakıt alırsın dedi.
Fakat babam şimdi pişman bi köye gidip gelmem 500tl diyor. Şimdi lpg taktırsa, pahalılaşmış.
İyice ikilemde bırakıyor insanı bu ülke :( Ne yapsak sizce? 17bin de az para değil.
Selamlar bir aracı gözüme kestirdim ama sahibinden üzerinden fotoğraflardaki plakayı girerek hasar sorgulama yaptırdığımda,
Böyle bir kayıt bulunamadı dedi.
E devletten denedim, o da öyle dedi. Büyük ihtimalle sahibinden de aynı servisi kullanıyor ama denedim yine de.
Plaka shoplu durmuyor farklı açılardan çok net görüntüsü var.
Yani doğru girdiğime eminim.
Acil acil diye ilan girmiş. Düşük model araçlarla takas olur demiş.
Ne iş sizce neden böyle olur? Yarın arayıp bir soracağım ama bilen varsa cevaplar belki.
Böyle bir kayıt bulunamadı dedi.
E devletten denedim, o da öyle dedi. Büyük ihtimalle sahibinden de aynı servisi kullanıyor ama denedim yine de.
Plaka shoplu durmuyor farklı açılardan çok net görüntüsü var.
Yani doğru girdiğime eminim.
Acil acil diye ilan girmiş. Düşük model araçlarla takas olur demiş.
Ne iş sizce neden böyle olur? Yarın arayıp bir soracağım ama bilen varsa cevaplar belki.
Selamlar herkese ufak bir terlik sorum var.
Yaklaşık 4 yıldır şunu kullanıyorum: www.hepsiburada.com
Fakat yazın ister istemez ıslandı. En sonunda saldım bazı yerlerde direkt suya da girdim. Sonuç şundan beter oldu tabi: volbiex.com
O yüzden bana ıslanınca sorun olmayacak rahat bir yazlık terlik lazım.
Parmak arası sevmiyorum. Yine birkenstockların plastik gibi olanları var fakat onlar da böyle ayak hafif terleyince kayıyor ya o hissi hiç sevmiyorum. Vıcık vıcık olabiliyor yani.
Başka alternatifler bilen var mı?
Yaklaşık 4 yıldır şunu kullanıyorum: www.hepsiburada.com
Fakat yazın ister istemez ıslandı. En sonunda saldım bazı yerlerde direkt suya da girdim. Sonuç şundan beter oldu tabi: volbiex.com

O yüzden bana ıslanınca sorun olmayacak rahat bir yazlık terlik lazım.
Parmak arası sevmiyorum. Yine birkenstockların plastik gibi olanları var fakat onlar da böyle ayak hafif terleyince kayıyor ya o hissi hiç sevmiyorum. Vıcık vıcık olabiliyor yani.
Başka alternatifler bilen var mı?
Sevgili 2 tekere gönül vermiş arkadaşlar, benim bir motosiklet geçiş sorum var.
Daha önce babamda honda cbf 125 ve suzuki inazuma 250 f olduğu için 10 yıldır motor üstündeyim ancak hiç kullanmadım. Sadece kasaba yollarında denemişliğim vardı.
Geçenlerde elime para geçince bir taşıt alayım dedim, araba alamayınca gittim sıfır nmax 125 aldım.
Motor küçük müçük ama gayet az yakıyor, hafif, her yere giriyor. Anahtarsız çalıştırma, start-stop, ön arka abs ( çok fena duruyor çok beğendim ) gibi özellikleri var aslında memnunum. Ama hanımla biraz şehir dışı yapalım dediğimde can sıkıyor. Yokuşta 60-65km de tıkanıyor. Bunu xmax 250 kullananlardan da duydum ama xmax 300 ve sonrasında duymadım.
Şimdi normalde A2 ehliyetim var ama otomatik vites rahatlığına alıştım. Yine de manuel de kullanırım sorun değil. Enduro/adventure falan da gider bana aslında boy 1.91 fakat cc yi çok artırırsam kesin hız yaparım başıma bela almak istemiyorum. yine de 500cc altı buldum enduro.
Bir diğer derdim de çok yakmaması. Hesapladım aşağıda bir tablo bulacaksanız. Bizim araçtan çok yakarsa motor bana anlamsız geliyor. Aynı yaksa da hadi neyse ama araç lpg li olduğu için motor bazen geçiyor bile yakıt olarak. Öyle çok motor sevdalısı olsam derim ki AAASSLAAANIM BEE HELAL OLSUN YARASIN ama öyle bir şey de yok.
Motor alma sebeplerim.
1- Yatırım. 5 ay önce 130 a aldığım motoru şuan 200 üstüne satabiliyorum.
Sanırım yamaha farkı var. Az kalsın çin malı rks 150 alacaktım, o bu kadar değerlenmedi.
2- Araçtan az yakması.
3- Park sorunu yaratmaması, her yere girmesi.
4- Sağı solu keşfe çıkarken arabadan daha verimli ve keyifli olması.
Normalde buna tdr kit takar 180-200cc ye çıkarırım bana yeter diyordum ama yeni kasa nmax ler için tedarik sıkıntısı var. orijinalliğini de bozmamak adına aşağıdaki motorlara geçmeyi düşünüyorum. Bilgilerinizi ve tavsiyelerini paylaşırsanız sevinirim.
TAŞIT ------------------------ LİTRE (100km de) ----------- 100km de yaktığı
Honda Civic (2013) ------------ 6-7,5 lt lpg 1 lt benzin ----- 140-165 TL
Yamaha Nmax 125 (2021)----- 2,3 - 2,7 -------------------- 85-100 TL
Düşünülenler:
Yamaha Xmax 300 (2018)----- 3,3 - 3,8 -------------------- 130-140 TL
Honda Integra 750D (2018)--- 3,6 - 4,2 -------------------- 133-155 TL
Kawasaki Versys X300(2017)-- 3,7 - 4,3 -------------------- 136-159 TL
Benelli TRK 502 X (2021)------ 4,3 - 4,8 -------------------- 160-178 TL
İçlerinde hem değerini kaybetmeyecek, hem de uzun yolda rahat ettirecek hangisidir?
Tablo mobilde kayabilir. Görsel isteyenler: ibb.co
Daha önce babamda honda cbf 125 ve suzuki inazuma 250 f olduğu için 10 yıldır motor üstündeyim ancak hiç kullanmadım. Sadece kasaba yollarında denemişliğim vardı.
Geçenlerde elime para geçince bir taşıt alayım dedim, araba alamayınca gittim sıfır nmax 125 aldım.
Motor küçük müçük ama gayet az yakıyor, hafif, her yere giriyor. Anahtarsız çalıştırma, start-stop, ön arka abs ( çok fena duruyor çok beğendim ) gibi özellikleri var aslında memnunum. Ama hanımla biraz şehir dışı yapalım dediğimde can sıkıyor. Yokuşta 60-65km de tıkanıyor. Bunu xmax 250 kullananlardan da duydum ama xmax 300 ve sonrasında duymadım.
Şimdi normalde A2 ehliyetim var ama otomatik vites rahatlığına alıştım. Yine de manuel de kullanırım sorun değil. Enduro/adventure falan da gider bana aslında boy 1.91 fakat cc yi çok artırırsam kesin hız yaparım başıma bela almak istemiyorum. yine de 500cc altı buldum enduro.
Bir diğer derdim de çok yakmaması. Hesapladım aşağıda bir tablo bulacaksanız. Bizim araçtan çok yakarsa motor bana anlamsız geliyor. Aynı yaksa da hadi neyse ama araç lpg li olduğu için motor bazen geçiyor bile yakıt olarak. Öyle çok motor sevdalısı olsam derim ki AAASSLAAANIM BEE HELAL OLSUN YARASIN ama öyle bir şey de yok.
Motor alma sebeplerim.
1- Yatırım. 5 ay önce 130 a aldığım motoru şuan 200 üstüne satabiliyorum.
Sanırım yamaha farkı var. Az kalsın çin malı rks 150 alacaktım, o bu kadar değerlenmedi.
2- Araçtan az yakması.
3- Park sorunu yaratmaması, her yere girmesi.
4- Sağı solu keşfe çıkarken arabadan daha verimli ve keyifli olması.
Normalde buna tdr kit takar 180-200cc ye çıkarırım bana yeter diyordum ama yeni kasa nmax ler için tedarik sıkıntısı var. orijinalliğini de bozmamak adına aşağıdaki motorlara geçmeyi düşünüyorum. Bilgilerinizi ve tavsiyelerini paylaşırsanız sevinirim.
TAŞIT ------------------------ LİTRE (100km de) ----------- 100km de yaktığı
Honda Civic (2013) ------------ 6-7,5 lt lpg 1 lt benzin ----- 140-165 TL
Yamaha Nmax 125 (2021)----- 2,3 - 2,7 -------------------- 85-100 TL
Düşünülenler:
Yamaha Xmax 300 (2018)----- 3,3 - 3,8 -------------------- 130-140 TL
Honda Integra 750D (2018)--- 3,6 - 4,2 -------------------- 133-155 TL
Kawasaki Versys X300(2017)-- 3,7 - 4,3 -------------------- 136-159 TL
Benelli TRK 502 X (2021)------ 4,3 - 4,8 -------------------- 160-178 TL
İçlerinde hem değerini kaybetmeyecek, hem de uzun yolda rahat ettirecek hangisidir?
Tablo mobilde kayabilir. Görsel isteyenler: ibb.co
Bu iki dizinin konusu bana aşağı yukarı aynı gibi geldi daha önce izleyen, okuyan veya inceleyen oldu mu sizce birinin birinden konu çalmış olması gibi bir durum olabilir mi?
Zaman çarkı eski bir kitap serisinden uyarlama sanırım. Yani daha eski.
O yüzden witcherdaki evren kurgulanırken esinlenilmiş olabilir mi?
Belli zaman aralıklarıyla bir seçilmiş kişinin gelmesi, kaosun veya işte doğanın gücünü kullanabilen/yönlendiren insanlar..
Yani önce birini sonra diğerini izleyen birisi için resmen "o platformda tutmuş, benzerini bir de burası için çekelim" demişler gibi gelebilir.
Zaman çarkı eski bir kitap serisinden uyarlama sanırım. Yani daha eski.
O yüzden witcherdaki evren kurgulanırken esinlenilmiş olabilir mi?
Belli zaman aralıklarıyla bir seçilmiş kişinin gelmesi, kaosun veya işte doğanın gücünü kullanabilen/yönlendiren insanlar..
Yani önce birini sonra diğerini izleyen birisi için resmen "o platformda tutmuş, benzerini bir de burası için çekelim" demişler gibi gelebilir.
Selamlar, bu scooter ile 5. ayımı doldurmak üzereyim.
Yakıt, konfor, kalite ve hafiflik olarak memnunum ancak 2 kişi şehirler arası yolda yavaşlıktan ötürü biraz can sıkıyor özellikle de yokuşlarda.
Bir de biraz yüklüyoruz ne varsa sele altı, arka çanta ve yanlara da sandalye, şemsiye falan derken hanımla ben de toplam 170 kg falan yapıyoruzdur: ibb.co
Şuan motor orijinal 125cc. 155 lik de vardı fakat alırken bayi zaten buna da kit taksanız diğerine de fiyat aynı. 155 lik için ekstradan para vermeye gerek yok demişti.
Kit takılınca motor 183cc oluyormuş. 250cc lerden daha atik oluyor: youtu.be
Belki top speed olarak geçemez ama en azından 250 lik ağır bir motora geçmektense, yakıt tüketimini ve bütçeyi artırmaktansa daha düşük bir bütçeyle ve aynı bildiğim motoru güçlendirmeyi daha mantıklı buldum. Bu şuan 2.3 litre yakıyorsa 2.8-3.0 arasına çıkıyormuş. 250cc lik scooterler 3.5 üzeri yakıyorlar.
Tek sıkıntısı haliyle frenler daha çabuk bitiyormuş ve yağ değişim aralığını biraz daha düşürmek gerekiyormuş.
Şimdi ben takacak yer de buldum yetkili servisteki ustalar takıyorlarmış.
Garanti dışı da kalmaz onu biz ayarlarız dediler sağ olsunlar.
Kendileri biz istanbuldan bir yerden alıyoruz 2 hafta tedariği derken en geç 3 haftada elimizde olur dedi.
3 hafta geçti gelen giden yok. Parçalar tedarikçiye gelmemiş. Tr de elinde olan buldum ama eski kasaya göreymiş. Yeniler için onların da tedarik etmesi gerekirmiş. Onlar ile bayinin dedikleri arasında 1-2 bin tl oynuyor.
Bayinin dediği yer yüzünden beklemekten fiyatı 2-3bin tl arttı. Bu diğer bulduğum yerden mi söylesem?
Bir de bunlar yurt dışından nereden temin ediyorlar bu parçaları, ben kendim alamaz mıyım direkt?
Yakıt, konfor, kalite ve hafiflik olarak memnunum ancak 2 kişi şehirler arası yolda yavaşlıktan ötürü biraz can sıkıyor özellikle de yokuşlarda.
Bir de biraz yüklüyoruz ne varsa sele altı, arka çanta ve yanlara da sandalye, şemsiye falan derken hanımla ben de toplam 170 kg falan yapıyoruzdur: ibb.co
Şuan motor orijinal 125cc. 155 lik de vardı fakat alırken bayi zaten buna da kit taksanız diğerine de fiyat aynı. 155 lik için ekstradan para vermeye gerek yok demişti.
Kit takılınca motor 183cc oluyormuş. 250cc lerden daha atik oluyor: youtu.be
Belki top speed olarak geçemez ama en azından 250 lik ağır bir motora geçmektense, yakıt tüketimini ve bütçeyi artırmaktansa daha düşük bir bütçeyle ve aynı bildiğim motoru güçlendirmeyi daha mantıklı buldum. Bu şuan 2.3 litre yakıyorsa 2.8-3.0 arasına çıkıyormuş. 250cc lik scooterler 3.5 üzeri yakıyorlar.
Tek sıkıntısı haliyle frenler daha çabuk bitiyormuş ve yağ değişim aralığını biraz daha düşürmek gerekiyormuş.
Şimdi ben takacak yer de buldum yetkili servisteki ustalar takıyorlarmış.
Garanti dışı da kalmaz onu biz ayarlarız dediler sağ olsunlar.
Kendileri biz istanbuldan bir yerden alıyoruz 2 hafta tedariği derken en geç 3 haftada elimizde olur dedi.
3 hafta geçti gelen giden yok. Parçalar tedarikçiye gelmemiş. Tr de elinde olan buldum ama eski kasaya göreymiş. Yeniler için onların da tedarik etmesi gerekirmiş. Onlar ile bayinin dedikleri arasında 1-2 bin tl oynuyor.
Bayinin dediği yer yüzünden beklemekten fiyatı 2-3bin tl arttı. Bu diğer bulduğum yerden mi söylesem?
Bir de bunlar yurt dışından nereden temin ediyorlar bu parçaları, ben kendim alamaz mıyım direkt?
Aynısından bulamıyorum bu başlığı çok seviyorum.
Tutma yerinin iç tarafından dikine yarılmış nasıl olduysa ve kılcal bir çizikten su fışkırıyor.
Gittikçe de yarık büyüyor.
Japon döküp donmasını mı beklesem dedim ama genelde su ve japon ikilisiyle pek başarılı bir anım yok.
Şu banttan alsam şerit şeklinde yapıştırsam iş görür mü yoksa başka bir fikri olan var mı?
www.hepsiburada.com
Tutma yerinin iç tarafından dikine yarılmış nasıl olduysa ve kılcal bir çizikten su fışkırıyor.
Gittikçe de yarık büyüyor.
Japon döküp donmasını mı beklesem dedim ama genelde su ve japon ikilisiyle pek başarılı bir anım yok.
Şu banttan alsam şerit şeklinde yapıştırsam iş görür mü yoksa başka bir fikri olan var mı?
www.hepsiburada.com
Selamlar bu tarz bir şeye ihtiyacımız var. Butonu arduino ya falan bağlayacağım. Eller ve ayaklar kullanım dışı olduğu için aklıma daha pratik bir şey gelmedi anlık bir şeyi tetikleyebilmek için.
Edit: kullanım dışı derken, tercih edilmiyor/meşgul gibi düşünebilirsiniz.
Kafaya bir şey takayım da beyin gücüyle butona basalım gibi bir şeyi teknik olarak yapamam.
Göz hareketleri falan da algılanabilir ama gözün de iş üstünde olduğunu düşünürsek onu da eliyorum.
Ağızın içinde basılacak nasıl bir buton kullanabilirim? Bir poşete falan da koyulabilir gerçi. Bluetooth kulaklık falan kullanıyoruz ama ağzın içinde olması sağlık açısıdan bir problem yaratır mı sizce?
Tavsiyelere açığım, teşekkürler.
Edit: kullanım dışı derken, tercih edilmiyor/meşgul gibi düşünebilirsiniz.
Kafaya bir şey takayım da beyin gücüyle butona basalım gibi bir şeyi teknik olarak yapamam.
Göz hareketleri falan da algılanabilir ama gözün de iş üstünde olduğunu düşünürsek onu da eliyorum.
Ağızın içinde basılacak nasıl bir buton kullanabilirim? Bir poşete falan da koyulabilir gerçi. Bluetooth kulaklık falan kullanıyoruz ama ağzın içinde olması sağlık açısıdan bir problem yaratır mı sizce?
Tavsiyelere açığım, teşekkürler.
2 sene önce kullanıp satmak zorunda kalmıştım.
Çünkü batarya performansı 6 ayda bir düştüğü için verim alamıyordum.
6-12ay arası bir batarya garantileri olduğundan bir kereliğine mahsus değiştirtebiliyorsunuz, o sizi yaklaşık yarım yıl daha götürüyor.
Tabi servis bulma, servise kargolama ya da götürme getirme işleri de cabası.
Garanti süresi dolduktan sonra da batarya almak isterseniz 5-10bin tl arası bir ücret ödüyorsunuz.
Yani temiz enerjiydi, oh ne güzel elektrik ucuz her yere gidiyorum diye sevinen insana, yaklaşık 8 ayada bir scooter fiyatının yarısı veya 3te 1 i fiyatı bir batarya ücreti şoku bekliyor.
Bu durum hala devam ediyor mu yoksa bir iyileştirme söz konusu mu?
Çünkü batarya performansı 6 ayda bir düştüğü için verim alamıyordum.
6-12ay arası bir batarya garantileri olduğundan bir kereliğine mahsus değiştirtebiliyorsunuz, o sizi yaklaşık yarım yıl daha götürüyor.
Tabi servis bulma, servise kargolama ya da götürme getirme işleri de cabası.
Garanti süresi dolduktan sonra da batarya almak isterseniz 5-10bin tl arası bir ücret ödüyorsunuz.
Yani temiz enerjiydi, oh ne güzel elektrik ucuz her yere gidiyorum diye sevinen insana, yaklaşık 8 ayada bir scooter fiyatının yarısı veya 3te 1 i fiyatı bir batarya ücreti şoku bekliyor.
Bu durum hala devam ediyor mu yoksa bir iyileştirme söz konusu mu?
Az önce güzel geçen mülakatın sonunda sinirlerimi bozmuş olan mantık sorusudur. 1 saattir her soruyu cevapladım, en sonunda mal gibi kaldım.
Düşünüyorum ama aklıma bir şey gelmiyor.
Denildi ki, bir fonksiyon olacak ve içinde bir değişken tutulacak 0 diye.
Bu fonksiyon her çağırıldığında değeri 1 artırarak ekrana yazdırılacak.
Nasıl yaparız?
Yasaklar: Fonksiyon dışında değişken tutmak yasak, local storage, cache, database vs dışarıda bir değer tutmak yasak.
İç içe fonksiyon koyup değişkeni dıştakinde tutsam, içte hesaplama yaptırsam diyorum ama fonksiyon sıfırdan çağırılınca her türlü değer sıfırlanıyor.
Atladığım ve javascriptten faydalanamadığım ufak bit trick var gibi. Bunu yapıp anlatabilecek var mı?
Örn:
calisTurko(){
...
...
}
calisTurko() //1
calisTurko() //2
calisTurko() //3
Edit: Javascript sorusu. React/React Native mülakatıydı.
Düşünüyorum ama aklıma bir şey gelmiyor.
Denildi ki, bir fonksiyon olacak ve içinde bir değişken tutulacak 0 diye.
Bu fonksiyon her çağırıldığında değeri 1 artırarak ekrana yazdırılacak.
Nasıl yaparız?
Yasaklar: Fonksiyon dışında değişken tutmak yasak, local storage, cache, database vs dışarıda bir değer tutmak yasak.
İç içe fonksiyon koyup değişkeni dıştakinde tutsam, içte hesaplama yaptırsam diyorum ama fonksiyon sıfırdan çağırılınca her türlü değer sıfırlanıyor.
Atladığım ve javascriptten faydalanamadığım ufak bit trick var gibi. Bunu yapıp anlatabilecek var mı?
Örn:
calisTurko(){
...
...
}
calisTurko() //1
calisTurko() //2
calisTurko() //3
Edit: Javascript sorusu. React/React Native mülakatıydı.
Araç üstü çadır vs yer çadırı?
ananiyimioguz #1563512
Kullanan varsa avantaj dezavantaj yazabilir mi?
Yer için şu ikisi tarzında düşünüyorum:
www.decathlon.com.tr
www.decathlon.com.tr
Bunlar güneş altında da kullanılabiliyormuş.
Araç üstü için de şu tarz düşünüyorum:
www.sahibinden.com
Ayırdığım bütçe 10-15k civarı.
Yerde olanın önünde oturma alanı olduğu için daha konforlu olabilir gibi geliyor.
Araç üstünde olanın da havada olduğu için yağmur, sel, börtü böcek gibi sorunlar olmaz diye düşüyorum.
İkisini de kullanan veya ayrı ayrı deneyimleyen oldu mu? Boyum 1.91 kilom 110 bu arada. Yerde olanın ön kısmında ayakta durabiliyorum. Araç üstünde zor gibi. bir de gezilecek her yere araçla girilebiliyor mu ki o da var. Kafam biraz karışık o yüzden.
Yer için şu ikisi tarzında düşünüyorum:
www.decathlon.com.tr
www.decathlon.com.tr
Bunlar güneş altında da kullanılabiliyormuş.
Araç üstü için de şu tarz düşünüyorum:
www.sahibinden.com
Ayırdığım bütçe 10-15k civarı.
Yerde olanın önünde oturma alanı olduğu için daha konforlu olabilir gibi geliyor.
Araç üstünde olanın da havada olduğu için yağmur, sel, börtü böcek gibi sorunlar olmaz diye düşüyorum.
İkisini de kullanan veya ayrı ayrı deneyimleyen oldu mu? Boyum 1.91 kilom 110 bu arada. Yerde olanın ön kısmında ayakta durabiliyorum. Araç üstünde zor gibi. bir de gezilecek her yere araçla girilebiliyor mu ki o da var. Kafam biraz karışık o yüzden.
www.sahibinden.com
Hasar kaydi var sunrooftan diyor orayi tam anlamadim. Oradan su alıyorsa nasil hasar kaydi yazdırılabiliyor ki bir kaza bela olmadan?
Bir de yılına göre 80bin km düşük geldi ama içi temiz duruyor guvenelim mi?
Son olarak, çok sorun çıkarır mı, bütce ucu ucuna denk gelecek, bakım kısmı bizi yorar mı honda civic ten sonra :)
Hasar kaydi var sunrooftan diyor orayi tam anlamadim. Oradan su alıyorsa nasil hasar kaydi yazdırılabiliyor ki bir kaza bela olmadan?
Bir de yılına göre 80bin km düşük geldi ama içi temiz duruyor guvenelim mi?
Son olarak, çok sorun çıkarır mı, bütce ucu ucuna denk gelecek, bakım kısmı bizi yorar mı honda civic ten sonra :)
Merhabalar, şu sorunumu ekipteki ve dışarıdan olmak üzere 2 frontendci arkadaşa gösterdim çözüm üretemedik.
ibb.co
Bizim bu şekilde bir js dosyamız var. Bunu yandan açılan bir filter modal kullanırken, içerisindeki input componentleri oluşturmak için kullanıyoruz.
Burada ne kadar farklı item varsa alt alta select input veya text inputlar oluşuyor işte type ına göre artık.
Inputlar başka yerde tanımlı custom component olarak. Bunların bazı özellikleri var mesala autocomplete olarak bir şey aratıp seçmeleri gereken durumda, input a tıklandığında altındaki text alanına ne girilirse validation a gönderilen bir obje içindeki input alanına düşüyor. Oradan onu okuyup validation fonksiyonu içinde istek atıyorum. Dönen sonucu da this.externalSource a setleyerek dropdown ı dolduruyorum.
Çünkü o açılır menünün datası da o değişkenden okunuyor.
Buraya kadar her şey normal.
Bu arada screen js içinde watch ile bu alanları dinliyoruz, filtrele butonuna basıldığında bir değişiklik varsa sayfadaki datayı güncellemek için istek atıyoruz. Bazı durumlarda customer ve platform bu screen js den geliyor. O durumda da bu attığım filterData js indeki yukarıdaki fonksiyona datasını gönderip aşağıya setliyoruz.
Yani objenin herhangi bir yerinden alttakilere erişmeniz kolay zaten onu yapıyoruz görselde gördüğünüz gibi.
Fakat şimdi yeni bir case geldi. Dediler ki Platform seçildikten sonra ona göre customer aratılırlen o platform id yi göndermek gerek.
Yani ben yine customer validation ı içerisinde isteğimi atıcam yazılan text i string olarak ama aynı zamanda üstteki elemanın lValue suna ihtiyacım var.
Selected olanlar lValue ya yazılıyor.
Fakat ben mesela this. dediğimde, kendisini görüyor. Yukarıyı görmüyor ki?
Obje içinde olmasam bu scope farkı durumlardında, en dışa erişebilmek için oraya const self = this; yapıyorduk, self e erişiyorduk.
Ama burada bir türlü üstteki elemana erişemedik bu nasıl sağlanabilir mevcut yapıda?
ibb.co
Bizim bu şekilde bir js dosyamız var. Bunu yandan açılan bir filter modal kullanırken, içerisindeki input componentleri oluşturmak için kullanıyoruz.
Burada ne kadar farklı item varsa alt alta select input veya text inputlar oluşuyor işte type ına göre artık.
Inputlar başka yerde tanımlı custom component olarak. Bunların bazı özellikleri var mesala autocomplete olarak bir şey aratıp seçmeleri gereken durumda, input a tıklandığında altındaki text alanına ne girilirse validation a gönderilen bir obje içindeki input alanına düşüyor. Oradan onu okuyup validation fonksiyonu içinde istek atıyorum. Dönen sonucu da this.externalSource a setleyerek dropdown ı dolduruyorum.
Çünkü o açılır menünün datası da o değişkenden okunuyor.
Buraya kadar her şey normal.
Bu arada screen js içinde watch ile bu alanları dinliyoruz, filtrele butonuna basıldığında bir değişiklik varsa sayfadaki datayı güncellemek için istek atıyoruz. Bazı durumlarda customer ve platform bu screen js den geliyor. O durumda da bu attığım filterData js indeki yukarıdaki fonksiyona datasını gönderip aşağıya setliyoruz.
Yani objenin herhangi bir yerinden alttakilere erişmeniz kolay zaten onu yapıyoruz görselde gördüğünüz gibi.
Fakat şimdi yeni bir case geldi. Dediler ki Platform seçildikten sonra ona göre customer aratılırlen o platform id yi göndermek gerek.
Yani ben yine customer validation ı içerisinde isteğimi atıcam yazılan text i string olarak ama aynı zamanda üstteki elemanın lValue suna ihtiyacım var.
Selected olanlar lValue ya yazılıyor.
Fakat ben mesela this. dediğimde, kendisini görüyor. Yukarıyı görmüyor ki?
Obje içinde olmasam bu scope farkı durumlardında, en dışa erişebilmek için oraya const self = this; yapıyorduk, self e erişiyorduk.
Ama burada bir türlü üstteki elemana erişemedik bu nasıl sağlanabilir mevcut yapıda?
Satılık 360 Portatif Camera (Android Telefonlar için) Huawei 360 Type-C
ananiyimioguz #1563222
Ürün şundan www.amazon.com.tr
Şurada incelemesi var: www.youtube.com
İlk çıktığı zaman almıştım. 2000 gibi bir fiyata vermeyi düşünüyorum.
Yine de tekliflere açığım. Artık satılmadığı için net fiyat veremiyorum ama çinde falan 2200-2500 e satan gördüm.
Kozmetik olarak sıfır gibi, kendi kılıfı var gözlük kılıfı gibi.
Telefona takıp 360 derece fotoğraf, video çekebilirsiniz.
Örnek fotoğraflar:
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Ürün fotoğrafları:
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Şurada incelemesi var: www.youtube.com

İlk çıktığı zaman almıştım. 2000 gibi bir fiyata vermeyi düşünüyorum.
Yine de tekliflere açığım. Artık satılmadığı için net fiyat veremiyorum ama çinde falan 2200-2500 e satan gördüm.
Kozmetik olarak sıfır gibi, kendi kılıfı var gözlük kılıfı gibi.
Telefona takıp 360 derece fotoğraf, video çekebilirsiniz.
Örnek fotoğraflar:
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Ürün fotoğrafları:
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Türk şirketinde çalışanlar ve dövizle maaş almayanları soruyorum.
Bizim zam oranları açıklandı da 3 yıllık yazılımcıyım biraz verimsiz geçirdim ekibim ve yazdığım dil değişti o yüzden teknik anlamda 1.5-2 yıllığım gibi düşünebilirsiniz. Henüz senior değilim yani.
30k düşük geldi sanki yeni mezunlar zaten 25-30 alıyordur diye düşünüyorum.
Sizin veya çevrenizde durumlar nasıl?
Bu arada uzaktan çalıştığımı ve rahat bir çalışma ortamı olduğunu da belirteyim. Belki de normaldir emin değilim. Sadece 2 sene önce asgari ücretin 3 katını alıyordum gün geçtikçe düşüyor. dolar bazında da yerini koyuyor sanki hiç zam almıyormuşum gibi düşünüyorum. TL ile maaş alanların kaderi bu sanırım.
Bizim zam oranları açıklandı da 3 yıllık yazılımcıyım biraz verimsiz geçirdim ekibim ve yazdığım dil değişti o yüzden teknik anlamda 1.5-2 yıllığım gibi düşünebilirsiniz. Henüz senior değilim yani.
30k düşük geldi sanki yeni mezunlar zaten 25-30 alıyordur diye düşünüyorum.
Sizin veya çevrenizde durumlar nasıl?
Bu arada uzaktan çalıştığımı ve rahat bir çalışma ortamı olduğunu da belirteyim. Belki de normaldir emin değilim. Sadece 2 sene önce asgari ücretin 3 katını alıyordum gün geçtikçe düşüyor. dolar bazında da yerini koyuyor sanki hiç zam almıyormuşum gibi düşünüyorum. TL ile maaş alanların kaderi bu sanırım.
Şu sokak röportajını instagramda bulabilecek var mı?
ananiyimioguz #1563139
Hikayeme video olarak eklemek istiyorum ama instagrama olursa daha rahat olacak benim için. Ben aradım bulamadım.
twitter.com
twitter.com
Araç içi veya tozlanmış şeyleri temizlemek için hem basınçlı hava üfleyebilen hem de gerektiği durumda başlığı değiştirilerek vakumlayıp içine pislikleri çekebilen bir alet var mı?
Bir arkadaşım sordu, udemy den neden çalışmıyorsun dedim, ben öyle sevmiyorum kitaptan bakıp daha rahat uyguluyorum dedi.
E peki dedim bir araştırayım, size sorayım dedim. Anlatımı güzel var mı bildiğiniz bir excel ders kitabı?
E peki dedim bir araştırayım, size sorayım dedim. Anlatımı güzel var mı bildiğiniz bir excel ders kitabı?
Şimdi gitsem X bir araç için sıfır fiyatına satmak zorundasınız desem, aksi halde şikayet edeceğim desem. Bu şekilde 10 arkadaş gitsek sırayla şikayet etsek. Veya edeceğiz diye tehdit etsek.
Adam vermek zorunda kalır mı nasıl olacak?
Yoksa bizim orada topuğumuza mı sıkarlar :)
Adam vermek zorunda kalır mı nasıl olacak?
Yoksa bizim orada topuğumuza mı sıkarlar :)
youtu.be
Şurada söylemiş bir arkadaş, akorları tam anlamadım basit akorlarla yazabilir misiniz word'de sözlerinin üstüne? Kapo kullanabilirim basit akorları çalabilmek için.
Sözleri:
eksisozluk1923.com
Teşekkürler şimdiden.
Şurada söylemiş bir arkadaş, akorları tam anlamadım basit akorlarla yazabilir misiniz word'de sözlerinin üstüne? Kapo kullanabilirim basit akorları çalabilmek için.
Sözleri:
eksisozluk1923.com
Teşekkürler şimdiden.
Yaptığım, öğrendiğim hiç bir şeyden tatmin olmuyorum. Her şey yarım kalmış gibi geliyor. Ki öyle de oluyor bence.
Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.
Her konuda amatörüm demenin rahatlığına sığınıyorum. Bir şeyi biliyor olmanın getireceği sorumluluktan mı korkuyorum yoksa tembellikten mi bırakıyorum bilmiyorum. Kolay olanı seçiyorum hep.
Gündelik hayattaki edinimler konusunda çok sorun olmuyor da kariyer anlamında önümü inanılmaz tıkıyor.
Beynim zorlamaya gelemiyor. Gitar mı öğrenicem, gidiyorum kursa, notalar zor geliyor, yerleri, okuması vs. Amaan akor öğrenirim diyorum gidiyorum 5 10 tane akor öğreniyorum. Tamam diyorum çalıp söylüyorum işte yeter.. Annem de böyle doğal yeteneği var kulaktan duyup piyano ve yan flüt çalabiliyor, öğretmen olmuş ama mezun olduğu zamandaki bilgisi ne ise, 30 küsür sene geçmiş hala aynı. Yeni çalış şekilleri, eşlik yöntemleri falan bilmiyor. Tipik tr öğretmeni sanırım. Ona mı çekmişim bilmiyorum.
Fotoğrafçılık mı öğrenicem; ışık, enstantane, diyafram kombinasyonlarını çözdüm tamam dedim. Hala dijital ekrandan bakarak live görüntü üstünden ayar yapıyorum. Stop hesaplamaları kısmına gelince karışıkmış ya deyip kaçıyorum işin içinden. Halbuki çözemiycem mi yani.. ama pes ediyorum.
Okurken de genelde başarılı bir öğrenciydim ama eğitim sistemimiz de sağ olsun, sadece istenilen kadar çalışıyordum. Hatta çoğu zaman kendim de çalışmıyordum ya bilen birine anlattırıyordum, ya da birlikte arkadaşlarla çalışıyordum. Kimi zaman mantığını anlayarak, kimi zaman ezber ile o an beklenen ne ise çalışıp dersi verip çıkıyordum.
Sonra zaman geçiyor unutup gidiyorsun. Bazen sınavdan çıkar çıkmaz unutuyorsun.
Beynimi en çok 3 dönemde yorduğumu hatırlıyorum. Üniversiteye hazırlanırken, üniversitede (mühendislik dersleri beyin yakıyordu) ve de ilk işe başladığımda işi öğrenmeye çalışırken.
Fakat mesela bir yazılım dilini biraz öğrenip proje çıkardım ya, orada bırakıyorum zorlamayı. Tamam diyorum bunlar işimi görüyor. Sonra bakıyorum millet ne teknolojiler öğrenmiş, ne biçim kod yazım stilleri geliştirmiş biz anca izliyoruz diyorum kendi kendime.
30 yaşıma gelicem, ingilizce konuşamıyorum. Sevmiyorum çünkü. Diyeceksiniz, hakkını vererek çalıştın mı? Hayır beynim hem zorlanmak istemiyor hem de insanın sevmediği bir şeyi yapması daha da zor.
Önceden bu durumun üstesinden geliyordum. "Bir şeyi neden yapamadığını, neden olmadığını sorgulamak yerine, direkt içine gir ve başla. Yolda açılır düğümler" gibi bir yaklaşımım vardı.
Fakat o zamanlar kendimi biraz zorlayabiliyordum. Şimdi anlatılanlar bile bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyor.
Çalışırken çok basit bir şeyi bile unutup 2-3 kere sorduğum oluyor. İyice beynimi bir yerde unutmuş gibi hissediyorum. Zorlamaya zorlamaya örümcek ağı da kaplamış olabilir.
Bu arada bunu da tembellikten mi uyduruyorum bilmiyorum da, ölümün olduğu bir yerde insanların hayatlarından ödün vererek bir şeylere çalışması bana çok mantıklı gelmiyor. Yani bir insan ne kadar çok işi konusunda uzmanlık edinirse, o kadar çok sömürülürmüş gibi geliyor. Ki gördüklerim de öyle. Yazılım liderimiz önce müdür oldu, sonra direktör oldu. Adam güzel maaş alıyordur.
Ama sürekli çalışıyor. Eşine, çocuklarına doğru düzgün vakit ayıramıyor.
Bu şekilde başkalarının tarlası gibi olmak da istemiyorum.
Öyle olmasa bile şu an hığk deyip ölüp gitsem gam yemem mesela. ortalamanın üstünde yerler gördüm, aşkın her türlüsünü yaşadım, farklı hobiler edindim.
Düşünsenize sadece yazılıma kafa yorduğumu ve diğer yetilerim gelişmediği için başka şeylerden anlamadığımı. Veya ölüp gidince "ulan gençliğimi verdim sektöre, yaşamadan öldük be" diyeceğimi.
Ama işi bilenlere de ayrı imreniyorum. Onlar da ben gibi sosyal ve çok yönlü kişilere imreniyorlardır belki. İkisi de lazım. Ama nasıl olacak aynı anda hepsi?
Pek sağlıklı düşünemiyorum mu acaba problemim nedir sizce?
Eskiden bir topluluğu yöneteceğimi, yeni fikir ve buluşlara imza atacağımı düşünürdüm veya çevredeki geri dönüşler öyle gelirdi.
Şimdi ise bu beyinle en fazla pazarda limon satabilirim gibi geliyor. Hiç bir şeyle uğraşasım, yorulasım yok. Sorumluluk almaktan çekiniyorum.
Büyük bir iş verseler elime yüzüme bulaştırırım. Öğrenciyken böyle değildim. Topluluk kurardım, sunumlar yapardım, öğretmeyi severdim.
Şimdi bakıyorum en tembel, en bir şeylere kafası basmayan arkadaşlar bile senior olmuşlar kendi alanlarında.
Ben hem kendimden beklediğim, hem de çevreden beklenen performansı gösteremedim.
Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.
Her konuda amatörüm demenin rahatlığına sığınıyorum. Bir şeyi biliyor olmanın getireceği sorumluluktan mı korkuyorum yoksa tembellikten mi bırakıyorum bilmiyorum. Kolay olanı seçiyorum hep.
Gündelik hayattaki edinimler konusunda çok sorun olmuyor da kariyer anlamında önümü inanılmaz tıkıyor.
Beynim zorlamaya gelemiyor. Gitar mı öğrenicem, gidiyorum kursa, notalar zor geliyor, yerleri, okuması vs. Amaan akor öğrenirim diyorum gidiyorum 5 10 tane akor öğreniyorum. Tamam diyorum çalıp söylüyorum işte yeter.. Annem de böyle doğal yeteneği var kulaktan duyup piyano ve yan flüt çalabiliyor, öğretmen olmuş ama mezun olduğu zamandaki bilgisi ne ise, 30 küsür sene geçmiş hala aynı. Yeni çalış şekilleri, eşlik yöntemleri falan bilmiyor. Tipik tr öğretmeni sanırım. Ona mı çekmişim bilmiyorum.
Fotoğrafçılık mı öğrenicem; ışık, enstantane, diyafram kombinasyonlarını çözdüm tamam dedim. Hala dijital ekrandan bakarak live görüntü üstünden ayar yapıyorum. Stop hesaplamaları kısmına gelince karışıkmış ya deyip kaçıyorum işin içinden. Halbuki çözemiycem mi yani.. ama pes ediyorum.
Okurken de genelde başarılı bir öğrenciydim ama eğitim sistemimiz de sağ olsun, sadece istenilen kadar çalışıyordum. Hatta çoğu zaman kendim de çalışmıyordum ya bilen birine anlattırıyordum, ya da birlikte arkadaşlarla çalışıyordum. Kimi zaman mantığını anlayarak, kimi zaman ezber ile o an beklenen ne ise çalışıp dersi verip çıkıyordum.
Sonra zaman geçiyor unutup gidiyorsun. Bazen sınavdan çıkar çıkmaz unutuyorsun.
Beynimi en çok 3 dönemde yorduğumu hatırlıyorum. Üniversiteye hazırlanırken, üniversitede (mühendislik dersleri beyin yakıyordu) ve de ilk işe başladığımda işi öğrenmeye çalışırken.
Fakat mesela bir yazılım dilini biraz öğrenip proje çıkardım ya, orada bırakıyorum zorlamayı. Tamam diyorum bunlar işimi görüyor. Sonra bakıyorum millet ne teknolojiler öğrenmiş, ne biçim kod yazım stilleri geliştirmiş biz anca izliyoruz diyorum kendi kendime.
30 yaşıma gelicem, ingilizce konuşamıyorum. Sevmiyorum çünkü. Diyeceksiniz, hakkını vererek çalıştın mı? Hayır beynim hem zorlanmak istemiyor hem de insanın sevmediği bir şeyi yapması daha da zor.
Önceden bu durumun üstesinden geliyordum. "Bir şeyi neden yapamadığını, neden olmadığını sorgulamak yerine, direkt içine gir ve başla. Yolda açılır düğümler" gibi bir yaklaşımım vardı.
Fakat o zamanlar kendimi biraz zorlayabiliyordum. Şimdi anlatılanlar bile bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyor.
Çalışırken çok basit bir şeyi bile unutup 2-3 kere sorduğum oluyor. İyice beynimi bir yerde unutmuş gibi hissediyorum. Zorlamaya zorlamaya örümcek ağı da kaplamış olabilir.
Bu arada bunu da tembellikten mi uyduruyorum bilmiyorum da, ölümün olduğu bir yerde insanların hayatlarından ödün vererek bir şeylere çalışması bana çok mantıklı gelmiyor. Yani bir insan ne kadar çok işi konusunda uzmanlık edinirse, o kadar çok sömürülürmüş gibi geliyor. Ki gördüklerim de öyle. Yazılım liderimiz önce müdür oldu, sonra direktör oldu. Adam güzel maaş alıyordur.
Ama sürekli çalışıyor. Eşine, çocuklarına doğru düzgün vakit ayıramıyor.
Bu şekilde başkalarının tarlası gibi olmak da istemiyorum.
Öyle olmasa bile şu an hığk deyip ölüp gitsem gam yemem mesela. ortalamanın üstünde yerler gördüm, aşkın her türlüsünü yaşadım, farklı hobiler edindim.
Düşünsenize sadece yazılıma kafa yorduğumu ve diğer yetilerim gelişmediği için başka şeylerden anlamadığımı. Veya ölüp gidince "ulan gençliğimi verdim sektöre, yaşamadan öldük be" diyeceğimi.
Ama işi bilenlere de ayrı imreniyorum. Onlar da ben gibi sosyal ve çok yönlü kişilere imreniyorlardır belki. İkisi de lazım. Ama nasıl olacak aynı anda hepsi?
Pek sağlıklı düşünemiyorum mu acaba problemim nedir sizce?
Eskiden bir topluluğu yöneteceğimi, yeni fikir ve buluşlara imza atacağımı düşünürdüm veya çevredeki geri dönüşler öyle gelirdi.
Şimdi ise bu beyinle en fazla pazarda limon satabilirim gibi geliyor. Hiç bir şeyle uğraşasım, yorulasım yok. Sorumluluk almaktan çekiniyorum.
Büyük bir iş verseler elime yüzüme bulaştırırım. Öğrenciyken böyle değildim. Topluluk kurardım, sunumlar yapardım, öğretmeyi severdim.
Şimdi bakıyorum en tembel, en bir şeylere kafası basmayan arkadaşlar bile senior olmuşlar kendi alanlarında.
Ben hem kendimden beklediğim, hem de çevreden beklenen performansı gösteremedim.
Masa başı çalışırken kullandığım bir usb pervane var.
Geçen yaz hatırlıyorum kahvaltımı yapar kahvemi alıp çalışırım. Sonra inanılmaz bir kaşıntı tutar göğsüm kızarır falan.
Hep diyordum ki herhalde yumurta veya kahve dokunuyor.
Sonra kesilmişti uzun bir süredir olmuyordu. Şimdi yaklaşık 1 senedir kullanmadığım pervanemi tekrar çıkardım. Sonra tektar kaşıntı tuttu.
Heh dedim demek ki sorumlusu bu arkadaş. Diğer gün aynı kahvaltıyı yaptım, aynı kahveyi içtim ama pervaneyi çalıştırmadım sorun olmadı çünkü.
Ne alaka bu şimdi bilen var mı? Hava yüzüme ve göğsüme vurunca ne oluyor olabilir?
Geçen yaz hatırlıyorum kahvaltımı yapar kahvemi alıp çalışırım. Sonra inanılmaz bir kaşıntı tutar göğsüm kızarır falan.
Hep diyordum ki herhalde yumurta veya kahve dokunuyor.
Sonra kesilmişti uzun bir süredir olmuyordu. Şimdi yaklaşık 1 senedir kullanmadığım pervanemi tekrar çıkardım. Sonra tektar kaşıntı tuttu.
Heh dedim demek ki sorumlusu bu arkadaş. Diğer gün aynı kahvaltıyı yaptım, aynı kahveyi içtim ama pervaneyi çalıştırmadım sorun olmadı çünkü.
Ne alaka bu şimdi bilen var mı? Hava yüzüme ve göğsüme vurunca ne oluyor olabilir?
Bir süredir sosyal medyada çoğu arkadaşımı Bali'de görüyorum.
Gezmeye giden mi dersin, balayına giden mi dersin.
Çok mu uygun diye baktım, 2 kişi için gidiş geliş uçak bileti 75bin tl.
Bunun konaklaması yemesi içmesi 100bin rahat gider.
100 bin artık yurt dışı tatili için harcanabilecek bir para mı? Bana çok anormal geliyor. Bu insanlar ne kazanıyor da böyle harcıyorlar anlamıyorum.
Bizim hane geliri 70k falan ama para eriyor zaten borçlara giderlere falan.
Yurt dışı tatili hesap kitap yapınca yalan oluyor.
Turlara baktım onlar da yüksek. Önceden falan mı alınıyor nasıl oluyor yurt dışı tatili için bir kaç tüyo verir misiniz?
Gezmeye giden mi dersin, balayına giden mi dersin.
Çok mu uygun diye baktım, 2 kişi için gidiş geliş uçak bileti 75bin tl.
Bunun konaklaması yemesi içmesi 100bin rahat gider.
100 bin artık yurt dışı tatili için harcanabilecek bir para mı? Bana çok anormal geliyor. Bu insanlar ne kazanıyor da böyle harcıyorlar anlamıyorum.
Bizim hane geliri 70k falan ama para eriyor zaten borçlara giderlere falan.
Yurt dışı tatili hesap kitap yapınca yalan oluyor.
Turlara baktım onlar da yüksek. Önceden falan mı alınıyor nasıl oluyor yurt dışı tatili için bir kaç tüyo verir misiniz?
Dikkat çeken derken öyle cafcaf anlamında değil de az görülen diyeyim..
Reklam için kullanacağız malum bizim ülkemizde işler biraz da böyle yürüyormuş.
Tabii ki bir maserati ile takılamıyoruz şu an ama en azından aa bu X hanımın aracı dedirtecek bir model arayışındayım.
Bu arada eğer 300k altına bu tarz bir araç var derseniz kendi aracımızı satmayacağız.
Mesela şu da şehirde pek gözüken bir araç değil www.sahibinden.com
200-300e böyle bir araç da alınabilir.
Ama hem dikkat çeken hem de bakım olarak üzmeyen, çok eski olmayan, 900-1.1m civarı bir aracı da asıl olarak kullanabiliriz.
Mesela kendi memleketimde (çok büyük bir şehir değil) bir kalp damar cerrahı varmış populer. arabası hem renk hem tasarım olarak dikkat çekiyor. bir 3.nesil kahvecide oturuyorduk ilkokul arkadaşım ile, ben senede bir giderim oraları pek bilmem. Aa şu araca bak kimin acaba dedim, park etti çünkü yanımıza. O dedi doktor bilmem kim.. Aracını özel olarak ankara da yaptırttı falan dedi. Aa tanıyor musun yakından dedim. Yoo konuşuluyor dedi :D
Yanındaki kim çocukların bakıcısı mı dedim, yok o sevgilisi, yabancı dedi.
Değişik yani de ne yapalım ayak uyduracağız mecbur. Adam lüks mekanlarda takılıp hem kendini görünür kılıyormuş, hem bakın kazanıyorumu hem de bakın boş vaktim de var randevulu çalışıyorum tokum manasına da geliyormuş. Bunu bir barista söyledi :D
Reklam için kullanacağız malum bizim ülkemizde işler biraz da böyle yürüyormuş.
Tabii ki bir maserati ile takılamıyoruz şu an ama en azından aa bu X hanımın aracı dedirtecek bir model arayışındayım.
Bu arada eğer 300k altına bu tarz bir araç var derseniz kendi aracımızı satmayacağız.
Mesela şu da şehirde pek gözüken bir araç değil www.sahibinden.com
200-300e böyle bir araç da alınabilir.
Ama hem dikkat çeken hem de bakım olarak üzmeyen, çok eski olmayan, 900-1.1m civarı bir aracı da asıl olarak kullanabiliriz.
Mesela kendi memleketimde (çok büyük bir şehir değil) bir kalp damar cerrahı varmış populer. arabası hem renk hem tasarım olarak dikkat çekiyor. bir 3.nesil kahvecide oturuyorduk ilkokul arkadaşım ile, ben senede bir giderim oraları pek bilmem. Aa şu araca bak kimin acaba dedim, park etti çünkü yanımıza. O dedi doktor bilmem kim.. Aracını özel olarak ankara da yaptırttı falan dedi. Aa tanıyor musun yakından dedim. Yoo konuşuluyor dedi :D
Yanındaki kim çocukların bakıcısı mı dedim, yok o sevgilisi, yabancı dedi.
Değişik yani de ne yapalım ayak uyduracağız mecbur. Adam lüks mekanlarda takılıp hem kendini görünür kılıyormuş, hem bakın kazanıyorumu hem de bakın boş vaktim de var randevulu çalışıyorum tokum manasına da geliyormuş. Bunu bir barista söyledi :D
Telefon kaydı için bugün acilen bir yere girip çıkalım diyoruz.
En yakında da suriye var.
Zaten pasaportu gittik karkamıştan çıkarttık diken üstündeyim vize için takacaklar diye.
Şimdi bir de suriyeye gir çık yaparsak ilerisi için sıkıntı olur mu?
Fazladan 14 bin tl harç ödememek için bugün halletmemiz lazım nasıl yapalım?
En yakında da suriye var.
Zaten pasaportu gittik karkamıştan çıkarttık diken üstündeyim vize için takacaklar diye.
Şimdi bir de suriyeye gir çık yaparsak ilerisi için sıkıntı olur mu?
Fazladan 14 bin tl harç ödememek için bugün halletmemiz lazım nasıl yapalım?