Ekşi Duyuru

sorum şu: bunu en temiz şekilde nasıl yapabilirim?

wordpress'te pek tecrübem yok 15 gündür kurcalıyorum.
(woocommerce kullanıyorum şuan)

themeforesttan bir tema satın aldım.
temayı localde güzelce editledim ve istediğim kıvama getirdim. tema, birçok ayarını veritabanı üzerinden options adında bir hücreye yazıyor. o hücre aktarılamayınca tüm yaptıklarım da boşa gidiyor. ayrıca bazı hassas ayarları da olduğu için, pat diye domain altına atıp çalıştıramıyorum. en azından 35-40 dakikalık işlemler yapmam gerekiyor attıktan sonra.

şimdi;

bu temayı nasıl bir şekilde önce sunucuya atıp yalnızca test olarak çalıştırabilrim? ve bu sırada site eski tema üzerinden çalışmayı sürdürür?

ben de o sırada eski temadaki veritabanını (sipairşler, ürünler vs.) yenisine aktarıp hemen yeni temayı aktif ederim?

kadıköy göztepeden taksime en hızlı ve insaflıca nasıl gidilir?

kabataş iskeleyi kaldırmak gibi 21. yüzyılın en büyük oç luğu yapıldığı için dün metrobüs ile gideyim dedim.

metrobüste gayrettepede inip metroya aktarmaa yapmak, metrodan da taksime çıkana kadar yürümek için toplam 30-35 dakika aralıksız yürüyorsunuz. canım çıktı, öldüm geberdim. istanbulun asla tam çalışmayan yüüryen merdivenleriyle beraber düşününce hele.

normalde kabataş + feniküler ile müthiş insaflı bir şekilde çıkabilirdim ama yok.

karaköyden tünel yapsam, istiklalden taksime kadar yokuş yukarı yürümek adamı öldürür.

başka çare yok mu ya?
insani saatlerde ve insani yürüme koşullarında?

3 aylık proje bazlı geldiğiniz yerde, aynı odadaki yazılımcı mekanik klavye kullanıyor olsa napardınız?

oğlum hayatımda böyle bir işkence görmedim ya, bir insan bu aptallıktan nasıl zevk alabilir büütn oda pat küt pat küt inliyor anasını satayım lanet olsun şu şekilciliğe ya.

arkadaşlar selam.

içinde 3 veya 4 sitenin olacağı ve sitelerden hiçbirisinin günlük 100-150 ziyaretçiyi geçmesinin pek mümkün olmayacağı bir duurm var elimde.

hosting kullanmayacağım, paylaşımlı hostinglerin kapalı tuttuğu bazı özelliklere ihtiyacım olduğu için.
vps alacağım.

şuan için digitalocean'dan bakıyorum ancak başka tavsiye edecğeiz yer olursa oralara da fitim.
www.digitalocean.com

sorum ise şu:
bu digitalocean paketlerinden hangisi, bu sitelerin jet hızında açılması için (tabi ki kodsal hatalar hariç kısmından bahsediyorum) yeterlidir? hangisini alayım?

not: 2 tanesi woocommerce eticaret sitesi olacak. 2 tanesi de normal hiçbir özelliği olmayan düz html site olacak.

yaptığımız şeylerin sonucu niçin "gezegene zarar veriyoruz"'a çıkıyor arkadaşlar?

biz doğanın içinden gelen bir varlık değil miyiz?

X canlı, iklim şartları değişti diye çok hızlı üremeye başlayıp Y canlsıının soyunu tükettiğinde "X canlsıının bu yaptığı şerefsizliktir" diyor muyuz?

Biz de insanoğlu olarak, güçlendiğimiz coğrafyalarda bazı şeyleri yok ediyoruz, tıpkı eline avantaj geçiren diğer canlılar gibi.

Karbon salınımı geri dönülemez hale gelmiş.
Tamam, engellemek elimizdeydi, ama engellemedik. Ama geri dönülemez haldeyse napalım yani? Karbon salınımının maksimum olduğu düzeylerde yaşayabilen canlıların önünü açtık, diğerlerini yok edeceğiz. Olay aslında bundan ibaret.

Dünyanın sonunu getiriyormuşuz vs. bana çok fazla "ego dolu sözler" gibi geliyor.
Hiçbir bok olmaz. Dünyaya california boyutunda bir meteor çarptı ve binlerce yıl güneşle arasındaki temas son buldu da yok olmadı. Bizim yaptığımız şeyler mi yo kedecek?

Yok edebileceğimiz tek şey, kendi türümüz ve bizim türümüzle aynı dönemde yaşamış canlılardır.
Karbon salınımını coşturup kendimizi ve türleri yok ederiz. Sonra mikroskop boyutunda başka bir canlının yaşaması için muhteşem bir ortam oluşturmuş oluruz ve X milyon yıl sonra o canlı gelir başa geçiverir :)

Ben şunu demeye çalışıyoruM.
Dünyayı yok ediyoruz muhabbetleri safsata. hiçbir şey yaptığımız yok. biz kendimiz doğanın içinden gelen, sıradan bir canlıyız ve bizim yaptığımız şeyler elbette ki çevreye zarar verecek, neredeyse tüm hayvanlar çevreye zarar veriyor ve ekolojinin bozulması için güçleri yettiğince davranıyorlar :) Biz de ekolojinin bozulması için kendi gücümüz yettiğince davranıyoruz, bizimki biraz daha etkili sadece tek değişiklik bu.

Biz götümüzü yırtsak da dünya sabit kalmayacak yani
Taş devrindeki gibi yaşasal bile bazı türler yok olacak, buzullar yine eriyecek, yine dünyadaki atmosferki yapı değişecek. Bizim tek yaptığımız bunu hızlandırmak veya farklı bir şekilde yapmak.

Marstaki atmosfer uçup gitti örneğin. Onu da mı biz yaptık :)?
Dediğim şu: YAŞAM BİR ŞEKİLDE YOLUNU BULUR. bu kadar kafa yormayın.

4k tv var, 4k content bakayım dedim.

torrentte hateful eight'in 38gb'lık 4k versionunu buldum. gerçek mi bu? gerçek 4k mı?

torrent linki verebilirim aslında ama şimdi banlanmayalım kickass'e yazınca çıkıyor en üstte 4k hateful diyince :)

eğer gerçekse indiricem bakalım nasıl gözüküyormuş diye.
gerçek değilse hiç boşa kotamı yok etmeyeyim :)

ikinci sorum da şu:

ulan ben bunu indirsem nasıl oynatabilirim?
38gb lık filmi hiç kayıpsız tv'de nasıl izlerim? 4k olarak?

(macbook üzerinden olmaz hdmi 1080p çekiyor en fazla)

selam arkadaşlar uzatmadan soruma geleyim:

500gb-1tb harici disk arıyorum.
aradığım özellikler:
- olabilecek en ucuz model olması. (çok depolama yapmayacağım çünkü, birkaç film ve genelde benim imajlarım vb. işlerimi atacağım)
- wifi ile bu arkadaşa ulaşabilmek istiyorum (wifi özelliği olmasına gerek yok sanırım bu iş için. modeme usb ile bağlayınca o şekilde de bağlanabiliyorum ama bu işi de düzgün yapabiliyor olsun)
- bu arkadaş modemin yanında sabit hareketsiz uzuuun süre duracak. bu şekilde durarak uzuuuun üre kullanabileceğim, bozulmayacak bişi olsun. pek hareket ettirmeyeceğim.

ya arkadaşlar selam, ben maçları sırf tribünden izledim, özet mözet de izlemedim hiç de merak ediyorum.

cidden hiç ses gelmiyor mu ekrana?
inanılmaz boğucu bir ıslık bombardımanı dönüyor ve cidden kulakları zorlayan tezahürat dönüyor. hatta dün eve dönerken, cluba gittiğinizde kulaklarınızda bi basınç olur ya başağrısıyla karışık, o şekildeydim.

ekşisözlükte baya eleştiriliyor da merak ettim.
tribünde biz başağrısı çekiyoruz gürültüden.

taraftarın oyundan koptuğu oluyor elbette baya ama özellikle dün ilkyarıda dinamo kievliler 2 pas yapamadı ve stadda yaratılan uğultunun bunla ilgili olabileceğini düşündük o an. (saha içi iletişim bile kuramazlar o derece yoğun bir gürültü vardı)

neyse ben sırf bu kadar eleştirilince vodafone arena, merak ettim yani.
biz staddaki insanlar olarak nerdeyse gürültüden rahatsız olacak raddeye gelmiş durumdayız. özellikle maç başındaki ıslıklar ve yoğun tezahürat.

ama şu da var tabi. takımımız tek atımlık gibi oynuyor. ilk yarı skor yapmaya çalışıyor. yapamazsa 2. yarı oyundan düşüyor, takım düşünce taraftar da düşüyor. çünkü top rakipteyken ıslık, top bizdeyken alkış ve tezahürat yapıyoruz. oyun kilitlenince çok fazla git-gel başlıyor ve haliyle taraftarı organize edecek amigolar da olmadığı için o anlarda baya kopukluk yaşanıyor.

ama ne bileyim lan, staddan ses gelmiyor eleştirileri bir acayip geldi.
hele ki dinamo kiev'li bi görevli video falan çekmiş taraftarı, rebrov maç sonrası "bu uğultuda puan almak iyiydi" falan gibi konuşmuş.

anlamadım kısaca :)

merhaba arkadaşlar.

sözlükten karg isimli yazara ulaşabilir myiiz, bilet ile ilgili diyebilirsiniz.

teşekkürler

merhaba arkadaşlar.

media.markafoni.com

linkteki gibi tepsi olarak kullanılan kütükler var ya. bunları toptan nerden bulabiliriz? bir iş için lazım bana, şekilleri çok nizami olmak zorunda değil. kimisi ince uzun vs. bile olabilir.

bana yaklaşık bi 100 tane falan lazım. bütün istanbulu dolaştık arabayla; çekmeköy, alemdağ, dudullu, ataşehirin oralardaki ağaççılar vs. hiçbirisinde yoktu.

daha fazla dolaşacak halim kalmadı. direkt net biryer lazım bana.
hatta gerekirse havale çekeyim parasını bana kargolasın, kargo kaç para tutarsa tutsun. o bile farketmez.

selam arkadaşlar.

benim ehliyetim yok. eşimin var ama aktif sürücü değil. ama araba kullanmak ne kadar zor olacak ki zaten :)

şuan biz kadıköyde 2000tl kira ödüyoruz, seneye aşağı yukarı 2200tl olucak kiramız.
dedik ki şehirden biraz daha uzaklaşalım. 1200tl ye çekmeköy veya biraz daha yaklaşık 1500tl ye falan ataşehire eve çıkalım. (bu arada ataşehir kiraları belki artmıştır, o zaman başka lokasyn seçeriz)

Kira ile arasındaki farka da araba alalım. En azından elle tutulur yatırım yapmış oluruz.

Ancak mantıklı mı araba almak? bana arabalar hiç değer kaybetmiyor gibi geliyor. İkinci el alan çoğu kişi 2-3 sene sonra kârla satıyor hala. ama bu dönemsel bişi miydi? şimdi de durum aynı mıdır yoksa araçlar sürekli düzenli değer kaybeder mi?

açıkçası hem biraz ulaşım konusunda rahatlamak hem de elimizdeki parayı bişeye bağlamak için istiyoruz.

SackersGothicHeavy isimli fontun türkçe karakterli en ykaın versionunu arıyorum.

fontun özellikleri:
biraz yukardan basık
kenarlara doğru daha geniş
ince ile kalın arası bir etliliğe sahip.

twitter.com

ne düşünüyorsunuz?
ben şahsen şunu diyeyim: BAYILDIM!! muhteşem olmuş, sözler harika melodi harika bayıldım kısaca. müthiş gaza getirici :)

bu arada
tribün versionu şu olacak: twitter.com

"çıksın rakipten feryad
imdat imdat imdat" dfasdfasdf

selam arkadaşlar 2 sorum var.

1. sadece beşiktaş galatasaray maçını digiturk'üme satın alabiliyor muyum?
2. şuan digiturk'üm 4k destekli değil, bunu değiştirtebiliyor muyuz ek ücret alıyorlar mı? (not: tv 4k şuan)

selam arkadaşlar ilk kez wordpress kullanıyorum da.

ücretli temayı satın aldım.

wordpressi kurdum
woocommerci kurdum
ücretli aldığım temayı da kurdum.

ancak localde çalışan admin burada çalışmıyor.

"ekle" butonu çalışmıyor hiçbir konuda. ne sayfa ne ürün ne başka bir şey ekleyemiyorum. boş beyaz hata geliyor, php hatası varmış gibi ama error da dönmüyor.

benzer sorunu yaşayan var mı?

Selam arkadaşlar. Çok acayip basit bir şey yaptırmak istiyorum. Bıçak gerekebilir tabi bilemiyorum ama.

1. 9.5 ve 11.5cm çapında iki farklı türde dairemiz var, bu daireleri kestirtmek istiyorum matbaaya.
2. bu daireleri biz şuan için 2.5mm kalınlığında mukavva ile kesiyoruz. Ancak mukavva veya başka malzeme olması farketmiyor, sadece sert olacak, eğilip bükülmesi kolay olmayacak. tek şartım bu.
3. bunlardan ilk etapta 1000'er adet yaptıracağım.

4. rengi, dokusu, tipi vs. hiçbir önemi yok. bu dairelerin üstü kaplanacak zaten. bana sadece kolay yıpranmayacak bir malzeme lazım (kağıt veya karton gbi olmasa yeter yani).

bunu kadıköyde nereye yaptırabilirim ve aşağı yukarı ne kadar tutar adet başı?

nasıl aratacağımı bilmediğim için sonuç da bulamadım.

2'nin karesi yazıcaz.

2 üssü 2 deki kare anlamındaki 2 karakteirn üstünde küçük yazar ya. onu css'le nasıl ayarlıyorduk? bir yöntemi vardı da hiç hatırlamıyorum.

barselona ya gitmek üzereydik ama bazı yorumlar dedi ki "akdeniz ülkelerine yazın gidin"

siz olsanız nereye giderrdiniz?
pegasustan faydalanmak lazım :(

avrupa olun, vizeli vizesiz farketmez.

aralık veya mart ayında 3 günlük falan avrupada görmeye değer neresi vardır?

nereyi tavsiye edersiniz?

dneizbank genel mekrezine yakın biyerdeyim de, altında şube var mı oranın?

kredimi kapatmaya gidicem de.

yoksa öbür denizbank şubesi biraz uzakta kalıyor gibi haritad gördüğüm kadarıyla.

selam arkadaşlar.

şimdi 2 tane evimiz var. ikisinde de superonline fiber internet var (aynı apartmanda).
bunlaın aboneliklerinin birinde turkcell tv+ da yer alıyor. ancak o evde digiturk kullandığımız için tv+'a hiç geçmedik. (bedava verdiler diye duruyor)

şimdi ben bu turkcell tv+'ın kutusunu mutusu alıp üst kattaki evimize çıkarsam ve oraya kursam çalışır mı?
mümkün mü?

kullanyıorsanız memnun musunuz?

ben şuan apple tv almayı düşünüyorum. tek sebebi de, atıyorum bir dizi izleyeceğiz.

macbooku tv ye bağlamakla falan uğraşıoz ekstra çaba.
halbuki apple tv gibi bişe olsa, pat diye macbooku yansıtsam problem kalmasa.

aha tek sebebi bu.

bu yansıtma işinin performansı düzgün müdür? çözünürlüğü falan birebir yansıtıyor mu?

bunun dışında neler yapabiliyoruz? (şuan için diğer özelliklerle ilgilenmiyorum)

ben gittim sıkıntı yok da. arkadaş için soruyorum.

benim bildiğim yaka paça askere götürme dönemi bitti.
belge geliyor, askere gitme zamanın geldi git yoklamaya gir diye.

yoklamaya gidersen, askere gitme kzorunda kalıosun.
yoklamaya girmezsen, asker kaçağı oluosun senelik 1000tl falan ceza ödüyorsun.

başka bir yaptırımı yok diye biliyorum?
yanlış mı biliyorum?

not: yüksek lisans falan yapmıosunuz mesela.

yaşanacak problemler neler oluyor?

iphone se 399$ dolar gözüküyor amerikada. 800tl falan fark ediyor tr fiyatıyla, arkadaş da şuan amerikada. aldırsam burda problem yaşıyor muyum? servis olsun, garanti olsun bilmem ne olsun? veya aklıma gelmeyen başka bir şey?

aynı sorum macbook pro için de geçerli.

arkadaşlar selam bunu engelleyen bir yasa bişi var mı?

annem şuan evde bir iş yapıyor. şahıs firması açtık, şuanki evi de işyeri olarak gösterdik. sıkıntı yok.

şimdi annem tam yetişemediği için, bir veya iki kişi çalıştırmak istiyor.
haliyle evde çalıştıramaz o kişileri.

ancak eve yakın bir yer olmasını istiyor, ancak oturduğu yerin yakınlarında hiç işhanı tarzı yerler yok. (dükkan istediğimiz bir şey değil, anca işmerkezi vs. gibi biryer olabilir)

şimdi evin yanında ucuza bir 1+1 daire boşalmış giriş katında. çok acayip ideal geldi bize. biz burayı kiralasak, çalıştırdığımız insanları da orda çalıştırsak yasanın bizi engellediği bir durum var mı?

ve ben o daireyi yeni işyerim olarak belirleyebilir miyim?
veya o daireyi, önceki belirlediğim yere ek olarak "atölye" olarak belirleyebilir miyim?

ya böyle bişey olamaz arkadaşlar. gördüğünüz en kılsız insanımdır, kollarımda tek tük kıl vardır öyle söyleyeyim.

ama kulağımın dış cephesinde inanılmaz tüylenme var. kurtadam gibi yani o derece. 1 ay kesmeyince uzuyorlar, belki rengi şeffaf ama o kadar rahatsız ediyor ki anlatamam. ve bu tüyler kulağın içinde değil, dış cephesinde çıkıyor.

bunu geçirmenin yolu yöntemi var mı ya?
bıktım yemin ederim, uzamaya başlayınca saçıma falan değyorlar, kulağım gıdıklanıyor bu sefer de, şaka gibi ama gerçek.

Selam arkadaslar.

On disletimin yanindaki bir disim geride oldugu icin fotograflarda orda dis yokmus gibi cikiyorum. Acaba bu is telle duzeltilir mi? Asagi yukari ne kadar tutar bu tel? Tek dis olsa da butun damak tel kaplanmali degil mi daha az gozuken bir yontem yok?

ya arkadaşlar delireceğim. bir süredir göbek deliğim inanılmaz kötü kokuyor. yıkamayla vs. değil durum daha başka, duş alıyorum, göbek deliğimi güzelce temizliyorum, akşama kadar orası gene iğrenç kokuyor. sanki göbek deliğimin içine iltihap akıyor gibi, yapışkan bir kıvam.

(kusura bakmayın iğrenç benzetmelerim için)

benim göbek deliğim şu salyangoz tipi mi ne oluyor ya, öyle. yani direkt delik değil de, kıvrılmış bir şekilde duruyor sıkış tepiş.

ben bunu naısl geçiririm delireceğim sonunda?

selam arkadaşlar son tarihi geçen çarşamba olan bir dosya vardı.

bu dosyayı hehrangi bir şekilde alabilme ihtimali var mıdır? plus mlus satın alsam mesela?

uyuyamıyorum bir türlü, ki dün gece de fazla uyuyamayıp sabah 8de uyanmıştım. yine de gözüme uyku girmiyor. içimde çok feci bi sıkıntı var.

sizde durumlar neler?

pazartesi gününden beri şekeri bıraktım.

ancak her yemek yedikten sonra 1-2 saat boyunca aklıma yalnızca tatlı geliyor. başka hiçbir şey düşünemiyorum.

sonra geçiyor tabi ama;

bu histen kurtulabilecek miiym?
yani yemek yedikten hemen sonra gelen tatlı isteğine?

tamam şimdilik kendimi tutuyorum telkin ediyorum vs ama sonsuza kadar böyle gitmez :( vücudun bu dürtüsü bir süre sonra kaybolur mu?

images.hepsiburada.net

aha bu?
80-82kg falanım, bunu kapıya takarsam kapının düşme ihtiamli var mıdır?

selam arkadaşlar sorum şu:

mekik vs. çekmek için mat, işte ne bileyim zıplama ipi, barfiks direği gibi şeyleri toptan bulabileceğim kadıköyde nereler vardır?

selam arkadaşlar.

bilenler bilir, superonline fiber internette kendi modemini dayatıyor genelde. modemin en önemli özelliği ise, hızınzı manipüle etmesi. (örneğin biz 100mbit kullanıyorduk ve bir anda hızımızı max 40mbit vermeye başlamıştı)

buna önlem olarak kendi modemimizi aldık haliyle hız manipülasyonu kalktı, 100mbiti hayvan gibi almaya bşaladık hiç kayıpsız.

ancak bu modemde turkcell tv+ ı çalıştıramadık haliyle.
bunun herhangi bir çaresi var mıdır?


varsa nedir?

internet değerlerine dair bilgiler ekte arkadaşlar.

internete bağlanamıyorum, sanki internet yokmuş da çile çektiriyormuş gibi sayfa sonsuza kadar yüklenmeye çalışıyor

1. macbooklar için mümkün mü?
2. iphonelar için mümkün mü?
3. samsung bi tane telefon var, onla mümkündür herhalde en azından?

mümkünse nasıl?

selam arkadaşlar. visual studio projesini macosta açmam mümkün müdür? şu sln dosyasndan bahsediyorum.

teşekkürler

arkadaşım ikeadan bir kanepe aldı, açtı tüm ambalajlarını çöpe attı.
ancak kanepeyi bir türlü istediği gibi yerleştiremedi salonuna, deyim yerindeyse sığmadı.

iade hakkı var mıdır?
veya ikea kabul eder mi böyle bir iade veya değişimi?

Mesela 1. Kopru sirf avrupaya gecmek 2. Kopru anadoluya gecmek icin olsa haliyle bunlara baglantili yollar da boyle duzenlense. (Metrobusler icin tek seritlik bi ayri yol ayrilip) nolur?

selam arkadaşlar. daha önce de yazmıştım ama şimdi daha ayakları yere basan bir şekilde yazacağım.

şimdi benim, bir kalıba, kesim kalıbına ihtiyacım var. bu kalıbın da çalışacağı pres tarzında bir şeye.
atıyorum; yuvarlak bir cisim keseceğim. arasına 3 kat kartonu koyayım, basayım prese, kessin. neyse, istediğim şeyin çalışması bu şekilde olacak. sorum ise şurada;

1. 11cm çapında bir daire karton kesecek kalıp ve o kalıbı kullanacağım bir pres lazım. atıyorum; bir tabaka kartondan tek seferde 50-60 tane çıkaracak şekilde bir kalıbı olsa da olur.

2. bu 11cm'lik dairenin içine yerleştirilmek için, küçük boyutlarda 2 adet obje de kestirebileceğim bir makina daha lazım. ama bunun önemli unsuru şu: bu kumaş kesiyor olmalı? Kağıt kesimi ok, ama kumaşı da bu şekilde kalıp olarak kesebilir mi ki? eğer kesebilrise bu da tek seferde 50-60 100 tane kesecek şekilde yanyana kalıplar halinde olabilir.

bu yukarıdaki 2 işlemi yaptırmak için;

1. nasıl bir pres almalıyım? nerden alabilirim?
2. bu kalıpları nereye yaptırabilriim?

arkadaşlar ön not olarak, gelirimi oranlayarak küfür vs. etmezseniz sevinirim. çünkü biraz detaylı okursnaız, durumun bundan daha fazlası olduğunu anlayacaksınız.

hayatım boyunca fakir büyüdüm arkadaşlar.
2 sene önce istanbula taşındım ve gerçekten çok ama çok çalışarak biraz şansım döndü. 1 senedir falan da düzenli olarak güzel para kazanmaya başladım. rahat bir hayat yaşayacağımı düşünüyordum ancak pek öyle olmadı.

şubat ayında evlenme kararı aldık ve ağustos ayında da evlendik.
eşimin geliri şuan 3500-4000 arası, benimki de 4000-6000 arası değişiyor, bazı aylar bunun baya bir üstünde gelirim olmuşluğu var ancak şuan bu bantta tutuyorum, daha az çalışabilmek için.

borç ödüyoruz arkadaşlar.
eski günlerimize ait borçları ödüyoruz,
insan gibi bir evde yaşamak için pahalı ama mecbur kaldığımız bir kirayı ödüyoruz,
evlenmek için çektiğimiz krediyi ödüyoruz (düğün vs. yapmadık, sadece ev kurmak ve aptal adetlerın bazılarına harcadık parayı),

ödüyoruz ödüyoruz sürekli ödüyoruz.
her ay elimize en az 8000tl para geçiyor ancak b iz hiçibr eşy yapamıyoruz.
balayı yapamadık, ramazan bayramında tatil yapamadık, kurban bayramında tatil yapacak paramız yok.

evlenen başka arkadaşlarımız da var, onlar tatil yapıyor, üstüne balayı yapıyor, yetmiyor bir de kurban bayramında ayrı tatil yapıyorlar.

arkadaşına 200bin lira borç takan, 5-6 ay öncesine kadar zar zor geçinen kuzenim, internetten 2-3 şey satıyor, gleiri bizim kadar değil ancak bu yaz 5-6 kez tatile gidiyor.


ben şunu anladım arkadaşlar.
gelriimi ne yaparsam yapayım fakirim. ömrüm hayatım boyunca borç ödemek ıdşında bir şey yapamayacağım.

bu sürekli tatil yapabilen ancak maddi durumları çok iyi olmayan kişilerin hepsinin ortak özelliği var; ailelerinden zamanında para görmüş kişiler.

yani nasıl anlatayım. para parayı çeker derler ya, bu da onun benzeri bir şey.

rahat bir hayat geçirmediyseniz, ne kadar para kazanırsanız kazanın o rahat hayata erişemiyorsunuz.
ama rahat bir hayat geçirdiyseniz, ne kadar fakirleşirseniz fakirleşin bir şekilde o lüks standartları tutturabiliyorsunuz.

farklı bir duygu bu ya.
nerdeyse günün her saati açlışyıorum, yine de zorluk yaşıyoruz.
2000tl kira ödüyoruz,
1500-2000 lira kredi ödüyoruz, (benim istanbula taşınırken çekmek zorunda kaldığım krediden tutun da, geçmişte yaşadığımız borçlardan kurtulmak için olanlara kadar, öğrenim kredileri vs.)
kredi kartlarımız düğün nedeniyle doldu, onları ödüyoruz.

ödüyoruz ödüyoruz ve cebimizde bir kuruş para yok.

ağlıcam artık. gerçekten sinirlerim çok bozuk.

bakın arkadaşlar bu farklı bir durum. "o kadar para kazanıp gelip burda ağlama" demeyin, ben bu parayı kolay koşullarda falan kazanmıyorum. haftanın 4 günü 5 günü, günde 2-3 saat uyuyabiliyorum anca. ve sonuç olarak noluyor? etrafımdaki herkesten daha fakir bir yaşam standardındayım.

çok yoruldum,
çok gerildim, kendmi iğrenç hissediyorum ve geleceğe dair motivasyon besleyemiyorum artık.
çünkü şunu düşünüyorum: seneye kadar bu kredileri eritip bitireceğim, ancak b kredileri bitirirken çektiğim zorluk nedeniyle başka borçlar yapacağım ve ertesi sene onun borcunu ödeyeceğim.

yoruldum ya, cidden omuzlarımı yukarıda tutamıyorum çünkü yapabileceğim en fazla şeyi yapmama rağmen, sadece güzel bir evde fakirlik çekebiliyorum. demek ki ben günün 20 saati çalışmasam, ayda 1 kez ufak tefek tatiller yapsak güzel bir evde değil, gece kondu gbi bir evde fakirlik çekeceğiz.

ama çekeceğiz yani.

sizden tek ricam yorum yaparken aptalca harcamalar yaptığımızı düşünmemeniz. 1senedir üstüme yeni bir giysi almadım, ne içkimiz ne sigaramız var. düşünemeyeceğiniz kadar düşük standartta bir hayat yaşıyoruz kısaca.

ve ben yoruldum.

artık düşündüğüm tek şey var: fakirsen fakir kalıyorsun, yaşamını zenginleştiremiyorsun. sınıf değiştiremiyorsun.
zenginsen de, ne kadar batarsan bat bir şekilde o starndardı tutturuyorsun.

hiçbir şey olmasa, bir yerlerden bir şeyler kalıyor sana.

çok yoruldum ya. çok.

arkadaşlar selam, annem biz gittikten sonra sıkılmasın oyalansın hem de para da kazansın diye aşağıdaki gibi bir facebook sayfası oluşturup yönetmeye başladım. zaman içerisinde de işi ciddiye bindirip reklam yönetimi vs. yaptım.

şimdi bi aşama daha yükseltmek istiyorum, online satış vs. açmak gibi ancak ondan önce şuanki eksiklerimi düzeltmem gerek. (örneğin logo :)) ) sizden de facebook sayfası ile ilgili sıkıntıları öğrenebilirsem orada da geliştirme yapayım.

www.facebook.com

çok teşekkürler

selam arkadaşlar.

dijital iletişime dair hem güzel hem de "bunu okumadan olmaz" diyeceğiniz kitapları önerir misiniz acaba?

çok teşekkürler

hangisini tavsiye edersiniz arkadşalar?

woocommerce,
opencart,
magento?

aralarında ciddi fark yaratan durumlar var mı?
olabildiğince aldığım template'e bağlı kalacağım, yalnızca payu vb. kredi kartı entegrasyonları yaparım öt esine pek geçmem.

genel olarak dikkatimi çeken şey şu oldu;
özellikle woocommerce temalarında (diğerlerine bakmadım hiç), satın alım adımları birbiriyle aynı gidiyor, farklı bir yapı hiç kullanılmamış.

sizce hangisini kullanayım ve neden?
(neticede 60 dolar verecez temaya, doğru olanı seçelim)

swarm üstünden reklam veriliyor mu bilmiyorum ama özet geçeyim istdiğim şeyi:

X yerde mekanımız var. bunun 1km çapındaki yakınına insanlar yaklaştığnda swarm üzerinden notification gönderip "bugün mekanımızda etkinlik var hadi gelin" dedirtebiliyor muyuz parası neyse verip?

haksıızm heralde ya parayı ödeyeceğim zaten de, sadece ortak bir zemin bulabilir miyim diye size de danışayım da eğer en azından ufak da olsa toparlayabileceğim bir nokta varsa "ortak zemin bulalım" dieyeyim.

aralık ayında spor salonuna yazılmıştım.
ilk ay ücreti olan 79.90tl yi ödemiştim ve toplam 6 aylık geleceğimi söylemiştim.

ocak ortasında taşınmam gerektiği için diğer aylar spor salonuna gitmedim. haliyle ödeme de yapmadım, şimdi sms geldi işte biirkmiş borcunuz var vs diye.

muhtemelen 6 aylık ücreti isteyecekler.

aslında 1 ay falan gittim,
1 ay fiyatı, indirimsiz ücretten fiyatlandırıp ödeme imkanım olur mu acaba?
yoksa direkt 6 ayı mı ödemem gerekir?

sorum: 50tl kullanılabilir limitim,
37bin ise kullandığım limitim gözüküyor.

ben şimdi 37bin içindeki kredilerime 15binlik ödeme yaparsam gidip 25binlik kredi çekebilir miyim kesin?
yoksa bu tahmini bir göstergeden öteye geçemiyor mu?

bugün sondu arkadaşlar daha fazla deneyerek kendime işkence yapamayacağım.

bugün güzel bir az pişmiş et yaptım ve usulünce karabiber tuz kullandım yalnızca.
harika pişti ve çok kaliteli bir etti.

ama sonuç: damağımda kalmayan bir tat, yemek için yenen bir yemek.

niye biliyor musunuz? ççünkü bir yemek sosla olur ulan.
40 gün dinlenmiş eti al mangala at, 2 çevir tabağa koy = bu beni etkilemiyor. bundan hiçbir tat almıyorum. lezzet almıyorum. bana göre o kadar para verilen etin değerini yerlebir ediyor.

sossuz yiyebileceğim tek şey balıklar, onları da soslu yiyemiyorum zaten, ama konu bu değil.

konu hiçbir sos kullanmadığınız etleri nasıl yiyorsunuz?
konu bu.

ben pes ediyorum.
güzelim antrikotları heba ettim, tatsız tatsız yedim.

halbuki onları mantar ve soğanla yapıp üstüne krema dökerek güzelce pişirseydim zevkten boşalırdım.
güzelim dana etlerini kuşbaşı kestirip kuru erikli et yapsaydım mesela, lokum gibi dağılana kadar pişirseydim. boşalirdim.

ama ne yaptım?
bu etleri usulünce pişirip sırf karabiber tuzla yedim ve heba ettim çünkü hiçbir tatlari yoktu.

sorum da bu:
eti nasıl seviyorsunuz? soslu mu sossuz mu?
ve sossuz yemekten nasıl zevk alabiliyorsunuz?

ya hiç bilmem bu işleri ama "yapılandırma" diyebiliriz bir bakıma.

durumu anlatayım:

garanti bankasından 3 ay önce kredi çektim. 20bin 500tl kadar.
şimdi elimde bu kredinin kalan ana parası olan 19500tl yi ödeyecek para var.

garanti bankası dışında da 20bin tl daha borcum var ama onlar hem kredi kartı hem parça parça borçlar olduğu için o kadar önemli değil benim açımdan.

ben normal şartlarda elimdeki bütün parayla gidip garanti kredisini kapatacağım.

ancak şöyle bir şey yapmak mümkünse stratejim değişebilir;
- garanti bankasına gidip "ben kredimi kapatmak istiyorum çünkü çok yüksek faizden kredi çekmiştim. eğer kredi faizimde düşüş yaparsanız bir de kredimi 36 ay değil, 12 ay şekline çevirirseniz ben krediyi direkt kapatmayayım hiç?"

veya
- "kredimi kapatacağım çünkü yüksek faizden almıştım bu krediyi. ben kredinin tamamını değil, yarısını kapatayım, diğer yarısı için de daha düzgün bir faizden yapılandırma yapalım hem krediyi kapatmamış olayım?"



şuan garantiden 20500tl olarak çektiğim krediyi 36 ay sonunda 28000tl olarak ödeyeceğim. faiz yükü çok fazla yani.
eğer benimle anlaşırlarsa, daha düzgün bir faiz ve 36 değil; 12 aylık taksitlendirme ile garanti kredisini kapatmaktan vazgeçebilirim.

ama bunu kabul ederler mi?
veya böyle bir şey teklif edebilir miyim?

şuanki durumda mantıklı olan garantiyi kapatmam çünkü faiz yükü bana 8000tl nerdeyse.
diğer borçlarımın faiz yükü ise 3000tl civarı falan.

garanti 19bin tl'lik borcumu 12 taksitle yapılandırıp faiz yükünü de 2000-2500tl civarına indirirse, garanti kredisi yerine öbürlerini kaptmam daha mantıklı olabilir.

ama yaparlar mı? yapabilirler mi?

arkadaşlar selam böyle bir şey varmış.

1. bu günleri nasıl öğrenicez?
2. hangi bankalar yapıyor
3. kuyumcuya bozdurmakla arasında kur olarak fark oluyor mu çok?

ben kuyumcuya bozdurmak istemiyorum, kapkaç riski var, sahte para itekleme riski var. var oğlu var. banka içinde güvenli güvenli bozdurayım, paramı da net hesabıma yatırsın kafam rahat olsun.

atıyorum kuyumcuda çeyrek altını 203tl ye alıyorlarsa, bankada 201tl ye bozdurmaya razıyım.
fark bundan fazla mıdır?