Ekşi Duyuru

Soru başlıktaki gibi. Evet, ne olur?

Son zamanlarda bu kargo şirketine işi düşenlere soruyorum, durumda herhangi bir düzelme var mıydı?

İnternetten bir ürün alacağım, satıcı, aynı zamanda üreticisi ürünün. Sürat Kargo ile anlaşmaları varmış, başka şirketle gönderemiyor. Ürün mobilya olduğu için kargo ücretini ben karşılayayım desem astarı yüzünü geçecek. Adam tek satıcı doğal olarak ve ürünü de oldukça beğendim.

Ne dersiniz, kanser olma riskini göze alıp siparişi vereyim mi?

Yaptığım izinsiz sms şikayeti sonrası şöyle bir şey yazmışlar:

Cinsel ürün içerikli ileti olması nedeniyle ilgili kuruma intikal ettirilecektir

Burada bahsi geçen ilgili kurumun ne olduğunu bilen var mı?

Bu arada, hiç üşenmeyip şikayet edin siz de size izinsiz gelen iletileri; iki dakikanızı almıyor.

Dünyanın en boş sorusuyla karşınızdayım:

Gözlerim aşırı koyu bir renk, gözbebeklerim hiç belli olmuyor. Ben bunları görmek istiyorum, nasıl bir yöntem işime yarayabilir? İris çizgisi çok çok az görünüyor ama gözbebekleri hiç.

Not: Fotoğraflarda da belli olmuyorlar.

Bugün bir amme hizmeti yapalım; merak ettiğiniz duyuru ve duyurucu akıbetlerini aşağı yazın, bilen varsa cevaplasın.

Ne zamandır lazımdı böyle bi şey.

İki ayrı sorum var, ikisi de beş altı yıl öncesine dair:

1. Ataturkiye'yi hatırlayan mutlaka vardır, ne olmuştu ona? İntihar mıydı, yoksa kaza mı? Tam olarak hiç anlayamadım bunu.

2. Mecburifake diye bir kullanıcı eşiyle olan hikayesini anlatmıştı bundan yıllar önce. Eşi, kadınlar kulübü üyeliğini bilgisayara kayıtlı bırakıyordu, o zamanlar da sözlük'te kadınlar kulübü yeni yeni keşfediliyor tabii, bu kullanıcı da merak edip siteye bakınca eşinin hesabını ve yazdıklarını görüyordu. Eşi, çocuk istemediklerini söyledikleri bir dönemde kadınlar kulübüne sora sora gizlice hamile kalmaya çalışıp hamile kalıyordu. Adam bunları okuyunca olay kopuyordu tabii. Daha sonra hiç haber alamadık kendisinden ama ben hala merak ediyorum o çocuk doğdu mu. Soruyu soran buralarda mı hala? Bilen eden var mı hikayenin gerisini?

Aşırı korktuğum bir hastane sonucu var. Hiçbir şey çıkmayabilir ama çok şey de çıkabilir. Doktor izinde sanırım, ne zaman gelir bilmiyorum, kimseye asla gösteremeyeceğim gibi, sonucu alırsam kendi kendimi yiyeceğim sonucu anlama çabasıyla. Almasam hem merak ediyorum hem de korkunun ecele faydası yok diyorum. Alayım mı ki?

Olayı anlatıyorum:

İnsanlardan kolay kolay bir şey isteyen biri değilim, çekinirim. Çok yakın olduğum bir akrabam var, eve dönüş yolunda beni de bırakıp bırakamayacaklarını sordum iki kere, bırakırız dedi. Bırakacakları yer de yollarının üstü, o yüzden rahatça sordum. İki kere sorma sebebim de teyit almak.

Bugün o akrabamın eşi de vardı, ona da sorayım dedim, ayıp olurdu sormazsam. Dedim işte arabada yer varsa (ki var, biliyorum) beni de bırakır mısınız. Öncesinde birkaç yere uğramam gerekli dedi, ben hala saf saf zamanın benim için sorun olmadığını söylüyorum. Yol üstünde birkaç yere uğrayacağım dedi de aydım olaya, o zaman olmaz tabii dedim. Yol üstünde uğranacak neresi var, gerçekten bilmiyorum ki bana kalırsa yok. Canım çok sıkıldı. Akrabam iki kere bırakırız derken eşinin öyle demesine çok bozuldum. Öyle bir plan varsa ikisi de biliyor olmalıydı diye düşünüyorum. Arabasını yiyecektim sanki. Neyse.

Bozulmam gereksiz mi? Canım boşa mı sıkıldı? O kişiye karşı bundan sonraki tavırlarımı bakış açılarına göre yeniden düzenleyeceğim.

Kime esmer, kime buğday tenli denir? Örnek fotoğraflarla gelirseniz sevinirim. Kimine göre esmer, kimine göre ise beyaz tenli oluyorum, hiç anlayamadım bu işi.

Çooook uzun zamandır merak ediyorum, sormak şimdiye nasipmiş.

Burada da akademik gruplarda da çok görüyorum, lisansüstü tez yazarken “okuma yapma”lardan, sürekli bir “makale/essay yazma”lardan bahseden bir güruh var.

1. Bunların alanı ne? Sosyal bilimler filan mı?
2. Okuma yapmak tam olarak ne demek? Biz de makale, kitap okuyoruz ama bu kadar havalı söyleyemiyoruz.
3. Nasıl sürekli makale yazabiliyor bunlar? Bu makaleler nerede yayımlanıyor? Okul dergisinde mi?
4. İnsan literatür kaynaklarını nasıl karıştırabilir, unutabilir? Gerçekten bu şıkkı hiç aklım almıyor.
5. Bu insanlar literatüre yeni ne katıyor? Onu oku, bunu oku, özetle; eee?

Bir ömür kadar uzun süren yüksek lisans tezi hazırladım, elli sayfayı zor buldu. Dibine kadar da bilim yaptık ama kısmet.

Temmuz ayının ortasından itibaren dövme yaptırmak için müsait olacağım. Çok da hevesliyim bir an önce olsun diye ama Eylül gibi daha güneşsiz ayları mı beklesem yaptırmak için? Yazın yaptırmanın bir dezavantajı olur mu?

Kısıtlı internetim var, bu film mb harcamaya değer mi?

Hangi şehirdesiniz?

Hasret kaldım güneşli günlere...

Kuzenin düğünü var. Yok düğün için bana davul zil almış, yok oynayarak çıkacakmışız filan. İki yamuk kavuşacak diye ben niye şebek oluyorum yahu? Gelin hanımın gönlünü yapma gibi bir zorunluluğumuz var mı? Kuzeni severim ama düğüne gidecek havada bile değilim açıkçası.

Dün bir soru sordum, içinde sırf hastalık kelimesi geçiyor diye medikal kategorisine taşıdılar. Az önce de açılan bir duyuruyu ki içinde soru yok, bi şey yok, aşktan bahsediyor diye gönül işlerine taşıyıp yoruma açık hale getirmişler. Niye kafanıza göre kategori değiştirip duruyorsunuz? Bi sizin bildiğiniz mi doğru?

Yorumları da alabilirim konu hakkında.

Bilenler bilir, uzun zamandır sağlık sorunları yaşıyorum. Az önce dinlediğim bir konuşma sonrası aydınlanır gibi oldum, ne kadar doğru geliyor kulağa diye size sorayım dedim.

Geçen sene doktora yeterlik sınavları öncesi başladı rahatsızlıklarım, bir seneyi boş geçtim, sınavlara girmedim. Şu ara yine bir tuhafım, doktor doktor geziyorum ve birkaç ay sonra doktora yeterliğe girmek zorundayım bu sefer. Geçer de teze başlarsam hayatımı ve standartlarımı değiştirmek zorunda kalacağım. Diyorum ki sınava girer de geçersem gerçekleşecek hayat belirsizliği ve olası zahmeti stresinden hastalık yaratıp kendimi sabote edip duruyor olabilir miyim acaba?

Arif’in Manchester’a attığı golü ararken buralara kadar gelmişim:


www.aztecfoodchia.co

İnanalım mı bu mucizeye? Düşüncelerinizi ve bildiklerinizi alayım.

Ben gitsem iş yapıyorum, gelseler iş yapıyorum. Gittiğim yerin tadı kalmıyor, dişiyim diye iş yapma yükü üzerime yapışmış sanki. Vallahi bıktım. Ben nasıl rahat edeceğim? Gittiğim yerde iş yapmak istemiyorum, çok mu ayıp bu?

Şu an elimde bulunan değirmen rezalet, öğütmeye çalışırken kanser ediyor ve öğütmüyor da istediğim boyutta. Şöyle kalın tanecikli olacak şekilde, evdeki mutfak araç gereciyle öğütebilşr miyim ben bu çekirdekleri? Üzerlerine vurup vurup kırmayı düşünüyorum ama olur mu bilemedim. Deneyen eden?

Deneyip de beğendiğiniz pratik, sağlıklı ve lezzetli yemek önerilerinizi bekliyorum. Her yerde bulunabilecek malzemeler içerenlerden olsun lütfen. Fırın ya da haşlama olursa çok sevinirim.

Teşekkürler şimdiden.

iPad'de uzun süreli bir şey izler ya da dinlerken, hiç dokunmazsam bir zamandan sonra kendiliğinden kapanıyor o şey neyse. Bu sürenin ne kadar olduğunu bilen var mı? Bu süreyi ayarlayıp toptan kapatabiliyor muyuz?

Safari'nin güncellenmesi kendiliğinden mi oluyor? Yani güncellendiğinda App Store'da görünmüyor sanırım, yanılıyor muyum? Gömülü uygulamalar için hep geçerli mi bu? Son olarak da Safari sizde de bir soluklaştı mı?

Buna benzer bir şeyi daha önce de sordum mu hatırlamıyorum, sorduysam affola.

Yüksek katta oturan insanlar olarak korkmuyor musunuz yüksek katta oturmaktan? Kaçıncı katta oturuyorsunuz peki ya? Kendimi teskin etmeye çalışıyorum alışmak adına ama yok, olmuyor bir türlü. O içsel huzuru yakalayamıyorum korkudan. Korkum da yersiz, deprem bölgesinde değilim. Alışır mıyım zamanla yüksekliğe?

Dipnot: Kendimi bildim bile yükseklik korkum var, atalarım ne kadar düştülerse artık ağaçtan.

Şöyle güzel Türkçe dublajlı belgesel önerilerinizi alabilir miyim? Tarih, sağlık, evren konularında olabilir. Başka konular da olabilir, kısıtlamayayım. Ders çalışırken bir yandan dinleyeceğim, o yüzden dublajlı istiyorum. YouTube'daki belgeselleri bitirdim sanırım.

Ekleme: Hayvan belgeselleri hariç diyeyim, bir onları sevmiyorum.

İlk genetik atalarımız olduğu düşünülen kadın ve adam için bi şey Havva ve bi şey Adem deniyordu. O bi şey neydi?

Mitokondriyal ve Y kromozomu değil, ikisi de aynı kelimeydi.

5 ile 0,2 arasındaki ilişki 1 ile kaç arasında vardır? Neden?

"pmkfkfk" gülüşünü kullanan kullanıcı kimdir, şimdiye kadar kullandığı nickleri nedir?

Kullanan var mı? Memnun musunuz? Böyle fotoğrafların slayt halinde akanları var mı bu çerçevelerin? Bir tane alayım dedim de çok mu gereksiz olur? Gereksiz olmazsa hangi özelliklere dikkat etmeli alırken?

Bir karikatür vardı, çizeri aklımda değil. Kasları yüzünden buluta benzemiş bir adam vardı karikatürde. Bi buldurun allaseniz, kaç saattir arıyorum.

Alerji sebebiyle nefes alamıyorum, burnumun içi şişiyor, nefes alacak alan kalmıyor. Düşündüm ki bir buhar makinesi alsam bu sorunlar geçer, haklıyım değil mi? Bir de şöyle çok pahalısından olmayan, ıslatmayan, damlama sesi çıkarmayan, ışıksız buhar makinesi önerileriniz varsa alayım. Teşekkürler şimdiden.

Dün pilates derslerine başladım. Bugün adım atarken canım yanıyor. Kaç ders sonunda canımın acısı tamamen geçer? Dersler birer saat ve haftada iki gün. Aradaki günlerde fiziksel aktivite yapmayı düşünmüyorum.

Pilatese kaydolacağım ama süresinden çok emin değilim. Başlangıç aşamasındayım, öğrenip evde günlük olarak kendim yapacağım daha sonra. Aylık ya da üç aylık kaydolma ihtimalim var, hangisini tercih edeyim dersiniz? Üç ay fazla mı gelir bilemedim öğrenmek için.

Haftada iki gün olacak ders. Üç aylıkta indirim var aylığa göre.

Uzuuuuuun süredir hayatımın içine eden sağlık sorunlarım var. Sonunda asıl sebebin ne olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Çözümü de var üstelik, giden aylarıma acıdım. Geçer, di mi? Yaza bomba gibi girerim, di mi? Eskisi gibi fırtınalar estiririm, di mi? Moral lazım :(

Ek: Merak edenler için hikaye kısaca şu;

eksisozluk.com

Son aldığım birkaç ayakkabıyı göstereyim:

myhealthessentials.ca

www.skechers.com.tr

www.boyner.com.tr

Millet cicili bicili ya da topuklu ayakkabılar giyerken ben bunlara bayılıyorum. Zevksiz miyim ki?

Burada kişisel kullanımı için para ya da bir şeyler ısmarlanmasını isteyip durması dikkatinizi çeken kullanıcılar var mı? Yeni ya da eski olabilir, nick vermekten çekinmeyiniz.

İnsanları sömürenleri soruyorum kısacası, ihtiyacı olanlar kapsam dışı.

Ayak bileği ağırlığı yerine el bileği ağırlığı aldım sanırım satıcının yanlış bilgilendirmesi sonucu. Henüz elime geçmedi ama ayak bileğime olmayacak muhtemelen. El bileği ağırlığını pilateste kullanabilir miyim peki? Kullanabileceğim hareket hiç var mı yani?

Doktor tarafından tam olarak bana "sende şu var" denmese de Meniere ilacı kullanıyorum. Dün akşamdan beri fena haldeyim, dünya kulaklarımdan ibaret sanki. Dışarıdaki araba sesi kulağımı deldiği için camı kapattım az önce. Arada kendimden geçecek gibi oluyorum. Meniere miyim ben? Doktor o ilacı başka şey için de vermiş olabilir mi? Ve Meniere atağı mı geçiriyorum akşamdan beri?

Bir ton şeye göre fiyat değişiyor, evet, biliyorum ama işi "gerçekten" bilenlerden ortalama fiyat istiyorum.

Bilekteki dövmelerin üstte olanına benzer ve hemen hemen aynı boyutlarda bir dövme fiyatı ne olur?
Diğer görselde yalnızca ayın çok benzerinin 5x7 cm boyutlarında olanının fiyatı ne olur?

Şu görselin ortasındaki hilal benzeri dövme örnekleri var mıdır bildiğiniz? Renk olarak bunun gibi karanlık bir şeyler arıyorum ve sadece hilal olacak.

Eskiden ifşa yapıldığında milletin izni olmadan fotoğraflarını toplayanlara öfke kusulurdu, şimdi marifetmiş gibi konu hakkında duyurular açılıp "hepsini aldım!!! ben aldım!!! isteyene gönderirim!!!" deniyor. Altında da bir sürü isteyen. Ne oldu size millet, kafayı mı yediniz? İnsanların en fazla iki saatlik eğlencesinin neden içine ediyorsunuz? Hiç mi utanmanız yok yahu da bu son derece etikten uzak davranış desteklenir oldu? O duyurunun hala duruyor olması da bir ilginç.

Otuzlu yaşlarımın başındayım. Ailemdeki tüm genetik hastalıklar bu zamanı beklemiş gibi birden bastırdı. Bu yaşta yüksek tansiyondan şikayet eder oldum. Yaşlanmak böyle mi oluyor? Ne yaparsak yapalım bu aşamaya hep geliyoruz, genetikten kaçamıyoruz değil mi?

Dertleşelim biraz.

Kadınlar;

Manikürü, pedikürü kaça yaptırıyorsunuz? Fönü kaça çektiriyorsunuz? Ayrı ayrı alayım ücretleri her bir kalem için.

Gittiğiniz kuaför lüks mü ya da nasıl ve hangi şehirdesiniz?

Bu ayakkabı, görünüş olarak nasıl sizce? Bir de kullanan varsa aynısından, tavsiye eder mi?

www.skechers.com.tr

Garip bir şekilde George Costanza'yı çekici bulmaya başladım. Konuşma tarzından mıdır nedir. Durum ne kadar vahim?

:(

Yazın çok fena nezle/grip bi şey olmuş biri düşünün. Bir gün bir dükkana girerken yer ayağının altından kayıyor gibi oluyor, başı dönüyor, oturuyor. Bir iki ay sonra bir gün kahvaltı yaparken başına tuhaf bir şey oluyor ve o anlamadığı şeyden korkup yakındaki arkadaşına gidiyor. (Not: Bir önceki gün ıslak saçla sokağa çıkılmış) Orada o korkuyla ve bir gün önce aldığı alkolün yarattığı dehidrasyonla hayatında ilk kez panik atak geçiriyor. Sonraki günlerde baş dönmesi, yerin kayması gibi şeyler sık tekrarlanıyor. Bir iki gün sonra hızlı hızlı admlarla bakkala gidiyor aynı kişi ve o bakkaldan dönemiyor baş dönmesi yüzünden. E yine korku oluyor tabii. Acile gidiliyor, kalp çarpıntısı dışında ciddi bir durum yok.

Berbat ve korku dolu birkaç aydan sonra bu durumlar olunca doğrudan psikiyatrist yolu tutuluyor, anksiyete bozukluğu teşhisi koyuluyor. İlaçlar milaçlar derken o baş dönmesi hiç geçmiyor beş ay boyunca. Birçok günlük faaliyeti de iptal ediyor bu durum. Kişi sonradan fark ediyor ki aslında her şeyin başlangıcı fizyolojik ve gerçekten olan o baş dönmesi. John Nash misali aydınlanıyor bir anda, hiç değişmiyor çünkü durumu.

Diyor ki;

Durum sadece fizyolojikti aslında ama çok korktuğu için psikolojiye de yansıdı ve anksiyeteyi tetikledi. Yazın geçirdiği o dehşetengiz hastalıktan sonra muhtemelen iç kulakta ya da herhangi bir kulak bölümünde neyse artık, bir sorun oldu ve baş dönmelerine o sebep oluyor. Tahmin edilip tedavi edilmediği için de devam ediyor baş dönmeleri. Kulakta bitmek tükenmek bilmeyen çınlama ve basınç da var çünkü. Muhtemelen sinüzit de var kişide.

Elimizdeki veriler bunlar, bu kişinin dediği senaryo mantıklı mı?

(Dipnot: Bu hikayedeki mal benim)

Ek: Şu linki de vereyim durumun daha iyi anlaşılması açısından;

www.eksiduyuru.com

Ekteki fotoğrafta bir sıkıntı görüyor musunuz?

Fesat mıyım ben ya :(

Reel mağazalara oranla ucuzluk, indirim kuponları derken son iki ayda en az on kalem alışveriş yaptım internetten. Her hafta minimum bir kargo beklemekten helak oldum. Tamam, aldığım her şeyi araştırıp dışarıda alacağımdan çok daha ucuza alıyorum ama çoluğumun çocuğumun nafakasını internet alışverişine yatırır oldum. Giyim alışveriş hariç neredeyse her şeyi internetten alıyorum. Hayır, ev kızı moden on'um bir de, neyime bu kadar alışveriş bir anlasam. Sorun şu ki birikim yapamıyorum, interneti zengin ettim. Her zaman olmasa da olur bir ihtiyaç çıkarıyorum, güzel de şeyler alıyorum ama nasıl birikim yapacağım ben?

Not: Kartları internet alışverişine kapatamam, lazımlar.

Evin içinde elit elit mug'la dolaşıyor, kendimi robdöşambr giyen Nuri Alço gibi hissediyorum. Sizin de var mı böyle muhteşem ev içi elitlikleriniz?

Dipnot: İroniye aşina olan neslin hastasıyım.

şu görselin boyutlarını görebilen var mı? nerede yazıyor olabilir boyutlar?

www.ingimage.com

Gönül işi sorularının büyük çoğunluğunun ciddi manada malca olduğu dikkatinizi çekti mi hiç? Bir tek benim dikkatimi çekmiş olamaz :(

Bana şu renklerde, kalıcı, kaliteli, sürünce çizgi çizgi durmayan oje markası tavsiye eder misiniz?