şimdi yaş 28 ve her gün duş alan bi insanım. normalde kulaklarımda çevredeki her sesi işitip, duyabiliyor(du). ama son 1 aydır. duşlardan sonra kulaklarda tıkanıklık gibi bir durum oluşmaya başladı. duştan sonra sesleri duyma kapasitem nerdeyse yarı yarıya azalıyor ve 20-30 dakika sonra tekrar eski haline dönüyor. ama eskiden böyle bir şey yoktu. şimdi niye böyle oldu bu?
bir de kulak temizleme çubuğu zararlı diye bildiğimden, yani o aletler kulaktaki pislikleri temizlemekten ziyade daha çok içeriye kaktırıyor diye bildiğimden 3-4 sene evvel bırakmıştım kullanmayı. lakin bu ses kısıklığı olayından ötürü şimdi tekrar denedim ve kulaktan kızıl bi pislik demeti çıkardım yaklaşık 8 çubuk sokup çıkardım, temizledim hepside kızıl ve siyah renklerde (evet iğrencim lan) ama yine kısıklık gitmedi.
sorun n'olabilir ki?
bir de kulak temizleme çubuğu zararlı diye bildiğimden, yani o aletler kulaktaki pislikleri temizlemekten ziyade daha çok içeriye kaktırıyor diye bildiğimden 3-4 sene evvel bırakmıştım kullanmayı. lakin bu ses kısıklığı olayından ötürü şimdi tekrar denedim ve kulaktan kızıl bi pislik demeti çıkardım yaklaşık 8 çubuk sokup çıkardım, temizledim hepside kızıl ve siyah renklerde (evet iğrencim lan) ama yine kısıklık gitmedi.
sorun n'olabilir ki?
zamanı olanlardan bi telefon tavsiyeside kendim için alayım dedim..
benim bir telefonda aradığım en önemli özellik, müzik çaları en ön planda olması. yani ses kalitesidir, kulaklığıdır gibi şeyler en önemli olanlar. internet ile pek işim olmadı bugüne değin telefonla bundan sonrada pek olmaz. zaten en kral telefonlarda bile gördüğüm kadarıyla öyle normal pc'de olduğu gibi hızlı surf yapma gibi bi olay yok.
onun için, öyle büyük ebatlı bir şey istemiyorum da. hani kot pantolonun cebinde rahatsız etmeyecek derecede bir şey olsun. paso müzik dinleyeyim. ne çok ufak, ne çok büyük olsun, dokunmatik ekranını da pek kullanamam çünkü bir kusurum var bu konuda ki, ellerim çok terler benim, o ekranda ne ben rahat dokunabilirim ve istediğim menülere rahatça girebilirim ne de telefonun güzelim ekranında parmak izi bırakmak isterim.
ben, "nokia x3 touch & type" model telefonu çok beğendim mesela. tasarımı beni kendine çekti adeta. ama araştırdığım kadarıyla çok çabuk bozuluyormuş. 2 haftadır alsammı almasammı diye gidip gelmekteyim.
bu kriterler doğrultusunda başka tavsiyeleriniz olabilirmi?
not: samsung markalar hariç (kişisel bi nefretim var samsung'a)
benim bir telefonda aradığım en önemli özellik, müzik çaları en ön planda olması. yani ses kalitesidir, kulaklığıdır gibi şeyler en önemli olanlar. internet ile pek işim olmadı bugüne değin telefonla bundan sonrada pek olmaz. zaten en kral telefonlarda bile gördüğüm kadarıyla öyle normal pc'de olduğu gibi hızlı surf yapma gibi bi olay yok.
onun için, öyle büyük ebatlı bir şey istemiyorum da. hani kot pantolonun cebinde rahatsız etmeyecek derecede bir şey olsun. paso müzik dinleyeyim. ne çok ufak, ne çok büyük olsun, dokunmatik ekranını da pek kullanamam çünkü bir kusurum var bu konuda ki, ellerim çok terler benim, o ekranda ne ben rahat dokunabilirim ve istediğim menülere rahatça girebilirim ne de telefonun güzelim ekranında parmak izi bırakmak isterim.
ben, "nokia x3 touch & type" model telefonu çok beğendim mesela. tasarımı beni kendine çekti adeta. ama araştırdığım kadarıyla çok çabuk bozuluyormuş. 2 haftadır alsammı almasammı diye gidip gelmekteyim.
bu kriterler doğrultusunda başka tavsiyeleriniz olabilirmi?
not: samsung markalar hariç (kişisel bi nefretim var samsung'a)
şöyle sağlam bi makale arıyorum okuyabileceğim. işin özüne inmiş, olayı çözümlemiş.
edüt: türkçe makale olsuun demek de zor artık..
edüt: türkçe makale olsuun demek de zor artık..
niye bıraktığımızımı unutuyoruz da başlıyoruz acaba çözemedim. bu şekilde uzun süre içmeyip tekrar birden başlayanlar vardır şimdi benim gibi. niye böyle olduk biz? bırakmak için şimdi ne yapılabilir bu durumda?
bankacılar vardır aramızda diye umuyorum, iş bankası bankamatik kartımla internetden alışveriş yapabilmek için, napmam gerekir?
şöyle koşu yaparken kolda takılı duracak şekilde aparatıda olan bi mp3 çalar almak istiyorum. ipod'ların tasarımını beğenmedim(çok ufaklar) başka ne tavsiye edersiniz? philips? sony?
izmirde nerden orjinal I-pod alabilirim. ayrıca aldığım yerde kola takılan aparatını bulabilirim. hani şu koşu yaparken takılıyorya tam pazıların olduğu yere.
1tb'lık usb 3.0 harici diskini kaybetmiş biri olarak kendimi sorguluyorum. fazla da değil ha, 5 ay falan oldu bu hdd'yi alalı, tag'lamadık mp3 bırakmadıydım nerdeyse. 400'e yakın film arşivi olmuştu bile. programları salladım, umursamıorum onlarla pek işim olmazdı zaten.. ama bir anda yokoliverdi lan hepsi. şimdi baştan yapamam, uğraşamam ki onlarla. işin özü, hiç arşiv yapmamak mı lazım yada. bazen diyorum, ohh iyi oldu, n'oluyo du sanki ööyle arşiv yapınca?? hiç birşeyin önemi, değeri yokki olm, sen niye böyle niceliksel şeylere değer veriosun, bak kül oldu gitti? diye bi iç ses (tyler durdeon) var içimde. bi yandan da, abi iiydi yav diorum, ne güzel herşey vardı, internet olmasada pc'de o 1tb veri içinde zaman geçirip zevk alabiliodum felan diorum.. şimdi garantide alet, geri gelecek formatlanıp. ama ona yine bişeler yüklesem yine bir gün bozulma ihtimali var. şimdi 1tb'lık bir tane daha alıp, onada aynılarını yedek alayım diorum ama oda yetersiz bi çözüm olacak gibi gelio..
tavsiyeniz varmı?
tavsiyeniz varmı?
geçen biri dedi, dövme yada dikiş izi varsa vucutta olamazsın diye. akbabuşta var dövme ama??
durum şu; ben gitar çalıyorum. iyi de bir elektro gitarım ve overdrive pedalım var. her ne kadar yetmesede ileride para bulunca aletleri genişletmeyi düşünüyorum. lakin bi peder var bizde. elektro sazı var bunun. gelir benim gitar amfime takar çalar ve bizim clean ton dediğimiz ton'da çalar. sonra gain denen zımbırtıyı keşfetti bu onu açtırıyor sürekli öyle çalıyor. ama kendi çalarken hoşuna gitmesine rağmen etrafa berbat itici bir ses dağılıyor. yani sazdan öyle bi tonla şarkı yapılmaz bence, yapılmamalı. ama adamın hoşuna gidiyo o tonda çalmak. baba clean ton'da niye çalmıyorsun bunu, bu elektro gitar için bi efekt, saz'a gitmiyor diyorum. olurmu, o lesli efekti. eskiden bizdede vardı, aynısı işte diyor. ama yalan tabi, öyle bi saz efekti olamaz (iğrençlikten ötürü) şimdi bende işe falan girdim. kendime güzel dev bi marshall amfi almayı düşünüyorum ve zamanla pedal setimi büyütüp güzel soundlar elde etmek istiyorum ama. pederin bu overdrive pedalını saza bağlayıp çalması katlanılabilir ölçüde olmaktan çıktı. bir an evvel buna bi saz amfisi ve hangi pedallar kullanılıyorsa elektro saz için onları almak oldu hedefim. ben 5 sene sonra alırım istediğim amfiyi, pedalı önemli değil. yeterki bu adam şu iğrenç tonla saz çalmasın, beynimizi sikmesin. neler önerebilirsiniz?? mesela ahmet koç gibi bi saz tonu elde etmek için hangi ekipmanlar alınmalı?? bir de izmirde bu elektro saz ekipmanı satan yer varmıdır.. yok ise istanbul tünel'de bi mekan önerebilirmisiniz?
80 lira verip kiloluk absolut aldım, işyerinden verdikleri bayram harçlığıyla hiç acımadan hunharca. bir yandan da şişe ne kadar büyük olursa o kadar fazla su saklanır. sürahi olarak kullanabilirim diyordum kendi kendime. ama bunların ağızlarıda rakı şişeleri gibi çıktı. yani ucunda plastik bi zımbırtı var. geriye su koyamıyorsun şişeye. yada yolunu bilen anlatsın, öğrenelim
neler?
misal bi mekan buldum, satın da aldım diyelim (ki mekanda yazlık bir yerde, terlikçi olarak devam eden bi yer, terlik satıyor yani 5-10 tl'den) ben orayı satın alıp yada kiraladım diyelim, sonraki aşamalar nedir bilen eden varsa yardımcı olabilirmi?
misal bi mekan buldum, satın da aldım diyelim (ki mekanda yazlık bir yerde, terlikçi olarak devam eden bi yer, terlik satıyor yani 5-10 tl'den) ben orayı satın alıp yada kiraladım diyelim, sonraki aşamalar nedir bilen eden varsa yardımcı olabilirmi?
The KMPlayer isimli programı kurarken şurada takılıyor 20 dakka falan bekledim yok. bi kaç kere denedim gene aynı.
evli olanlara yönelik merak ettiğim bir soru sadece;
misal bi erkeksiniz, evlenmişsiniz ve bi ömür beraber aynı yolda yürümeye söz vermişsiniz birbirinize, ama erkek kişisi, kendini öyle güçsüz ve boş hissediyor ki, eşine, karısına, arkadaşına (ya da nasıl görülüyorsa artık evlenince) sımsıkı sarılıp 5 dakika, 10 dakika, saatlerce sımsıkı sarılıp, ağlamak, yeryüzünde 1 kişide olsa onunla birlikte olduğunu bilmek ihtiyacı içinde diyelim.. böyle birşey yaşanırmı evli çiftlerde?? yoksa erkek her daim güçlü olmak, kollamak pozisyonunda mı davranmak durumunda?? hadi herşeyi boşvermiş diyelim erkek kişisi ve bunu yapmış diyelim ki, bu durumda karı-koca ilişkisinde bi devrim konumunda sarsılma yaşanırmı ki? ya da böyle şeyleri yaşayamayacağımız bi bayanla zaten evlenmemelimiyiz? ya da ben mi çok yanlış yaklaştım olaya?
misal bi erkeksiniz, evlenmişsiniz ve bi ömür beraber aynı yolda yürümeye söz vermişsiniz birbirinize, ama erkek kişisi, kendini öyle güçsüz ve boş hissediyor ki, eşine, karısına, arkadaşına (ya da nasıl görülüyorsa artık evlenince) sımsıkı sarılıp 5 dakika, 10 dakika, saatlerce sımsıkı sarılıp, ağlamak, yeryüzünde 1 kişide olsa onunla birlikte olduğunu bilmek ihtiyacı içinde diyelim.. böyle birşey yaşanırmı evli çiftlerde?? yoksa erkek her daim güçlü olmak, kollamak pozisyonunda mı davranmak durumunda?? hadi herşeyi boşvermiş diyelim erkek kişisi ve bunu yapmış diyelim ki, bu durumda karı-koca ilişkisinde bi devrim konumunda sarsılma yaşanırmı ki? ya da böyle şeyleri yaşayamayacağımız bi bayanla zaten evlenmemelimiyiz? ya da ben mi çok yanlış yaklaştım olaya?
bunun filmini yapıyorlardı en son. orada "bearn" dü sanırım ismi, bi karakter vardı. onunla ilgili görsel varmı bildiğiniz? nası birşey olarak göstercekler filmde falan, merak ettim şimdi??
abi şimdi lap top karşımda müzik dinleyip surf yapıorum, saat geç oldu, müzikten rahatsız olur deyü millet kısayım dedim. anladım ki bi kulaklığa ihtiyacım var. şöyle uzuun yıllar kullanabileceğim ve sadece pc başındayken takacağım bir şey olacak bu alet. yani illa şu kulağın içine giren ufak şeylerden olmak zorunda değil. hatta büyük olsun daha iyi, dışarıdan gelen sesleride kapatır. ne tavsiye edersiniz. parası möhüm değil bu arada.
zamanı olmayanlara yönelik bi soru değil öncelike bu. ve ardından şu şarkıyla olayın psikolojisine bürünebilirseniz, anlatmak istediklerimi daha fazla kavrayabileceğinizi düşünüyorum;
fizy.com
evet abi konu şu; tam 1 sene oldu, hayatıma format attım bundan 1 sene evvel.. yeni bir şehir, msn, telefon no değiştirdim. sil başlangıç yapmak zaten yıllardır vardı düşüncelerimde. lakin ne maddi yönde nede başka türde imkan elde edemiyordum. öyle bir an geldi ki, bende harekete geçip, seneler öncesinde çözüm olarak gördüğüm şeyi uygulama şansı buldum, uyguladım..
şimdi istediğim şehirde yaşıyorum, isteyebileceğim ölçüye yakın bir işim de var. ve maaşım dan da gayet memnunum(gerçi 1 ayı yeni doldurucam bu işte ya) ama özgüvenim bundan seneler öncesi kadar sağlam değil abi. mesela işe girdiğimden beri ailemden ayrıyım, onlar yazlıkta, ben kışlıkta(böyle tanımlayabildim anca, başka bişe gelmedi aklıma) bunuda niye belirtmek istedim şimdi bilmiyorum. bu yeni geldiğim şehirde, yeni yaşamımda 1 tane bile arkadaşım yok lan! bugün biraz alkol aldım, ve kendimle yüzleşmek istedim en saf haliyle. kendi kendimle konuşmlarım şöyleki;
ulan orada aytaç vardı, ahmet vardı. onları sildin.. bir sürü ıvır zıvır kişiyi tanıyor ve sana da zararı dokunuyor diye, kuru yanında yaş da yanar diye sildin. ee şimdi kim var peki? bi aytaç, bi ahmet bulmak zormuş be enginim.. dedim kendi kendime lan..
şimdi tekrar irtibat kursam, bu sefer daha fazla acı çekeceğim sanırım. onlar anasının amı bi şehirde kaldılar.. bense tek başıma. hee bu 1 senelik süreç bana çook şeyler katmadı mı, kattı. yalan arkadaşlıkların olmasından sa hiç olmamasının faydasını yalnızken anlayabildim. benim okuduğum kitaplarda geçen "özlü söz" omaktan ziyade, bizzat anlamını yaşamış oldum abi. ama bazı dostlar varki, galiba o konuda yanlış oldu.. ya da boşver ya, daha fazla o konudan bahsetmek istemorum.. naapim ya, kardeşlerim iidir umarım deyip teselli buluyorum..
size 2 sorum olacak. bu kadar bi yazışmadan, benim içinde bulunduğum psikolojiyi çıkartabilecek olan, hatta bizzat yaşamış, geçirmiş olanların aramızda var olma olasılığı yüksek. o sebeple; hacı ben napim? ne öneriosunuz? ben ne kendimi tanıyabiliyorum artık, ne de içinde bulunduğum 2011 yılı itibariyle diğer insanları?
fizy.com
evet abi konu şu; tam 1 sene oldu, hayatıma format attım bundan 1 sene evvel.. yeni bir şehir, msn, telefon no değiştirdim. sil başlangıç yapmak zaten yıllardır vardı düşüncelerimde. lakin ne maddi yönde nede başka türde imkan elde edemiyordum. öyle bir an geldi ki, bende harekete geçip, seneler öncesinde çözüm olarak gördüğüm şeyi uygulama şansı buldum, uyguladım..
şimdi istediğim şehirde yaşıyorum, isteyebileceğim ölçüye yakın bir işim de var. ve maaşım dan da gayet memnunum(gerçi 1 ayı yeni doldurucam bu işte ya) ama özgüvenim bundan seneler öncesi kadar sağlam değil abi. mesela işe girdiğimden beri ailemden ayrıyım, onlar yazlıkta, ben kışlıkta(böyle tanımlayabildim anca, başka bişe gelmedi aklıma) bunuda niye belirtmek istedim şimdi bilmiyorum. bu yeni geldiğim şehirde, yeni yaşamımda 1 tane bile arkadaşım yok lan! bugün biraz alkol aldım, ve kendimle yüzleşmek istedim en saf haliyle. kendi kendimle konuşmlarım şöyleki;
ulan orada aytaç vardı, ahmet vardı. onları sildin.. bir sürü ıvır zıvır kişiyi tanıyor ve sana da zararı dokunuyor diye, kuru yanında yaş da yanar diye sildin. ee şimdi kim var peki? bi aytaç, bi ahmet bulmak zormuş be enginim.. dedim kendi kendime lan..
şimdi tekrar irtibat kursam, bu sefer daha fazla acı çekeceğim sanırım. onlar anasının amı bi şehirde kaldılar.. bense tek başıma. hee bu 1 senelik süreç bana çook şeyler katmadı mı, kattı. yalan arkadaşlıkların olmasından sa hiç olmamasının faydasını yalnızken anlayabildim. benim okuduğum kitaplarda geçen "özlü söz" omaktan ziyade, bizzat anlamını yaşamış oldum abi. ama bazı dostlar varki, galiba o konuda yanlış oldu.. ya da boşver ya, daha fazla o konudan bahsetmek istemorum.. naapim ya, kardeşlerim iidir umarım deyip teselli buluyorum..
size 2 sorum olacak. bu kadar bi yazışmadan, benim içinde bulunduğum psikolojiyi çıkartabilecek olan, hatta bizzat yaşamış, geçirmiş olanların aramızda var olma olasılığı yüksek. o sebeple; hacı ben napim? ne öneriosunuz? ben ne kendimi tanıyabiliyorum artık, ne de içinde bulunduğum 2011 yılı itibariyle diğer insanları?
dolapta bira, vodka, inerji içecekleri, meyva suları, sodalar şu bu baya bi zula attım. yıllardır duyardık şu vodka redbul mevzuunu da fakirlikten deneyemiyorduk. şimdi işe girdik, maaş geldi falan filan. nası içilir bu? ben vodkayı shut yapar içerdim mesela. yine shut yapıp ardından redbul'dan mı çekioz nası yapıoz?
abi ilk defa girdimdi bu sınava. bugün açıklanan sonuçlara baktım da kpss1 demiş, sonra kpss100'e kadar gitmiş, sonra tekrar kpss1 deyip devam eden notlar vermiş. benim bildiğim tek bi puan oluyordu. kpss'den 60 aldım abi, 70 aldım abi şeklinde cevap verilebiliyordu soranlara. bu ne ayak? bi anlatıversin biri yav.
hacı şimdi tekrardan izliyordum ilk filmi. arkadaş güzel güzel divx'leri getirmiş bende şööyle bi bakayım dedim di. malum sahnede, frodo yüzüğü gandalf'a alması için yalvarıyordu. gandalf ise ben bunu takarsam iyilik için kullanırım diyordu. ama kitapa görede bir yerden sonra iyilikler bitip, kötülüğe dönüşüyordu olay hatırladığım kadarıyla. peki bu gandalf gibi bi bilge kişi, yüzüğün iradesine karşı koyabilecek bir kişi değilmiydi abi, taksın yüzüğü, görünmez olsun gitsin o güzel beyaz atıyla, yüzüğün yapıldığı ateşlere atsın. bitsin. mantık hatası değilmi bu. yoksa benmi yanlış hatırlıyorum?? bayada oldu kitabı okuyalı.
çanakkale'de bu aralar bi müzik festivali varmı?
ulan haftanın son günü, iş yükü şu bu diyeretken balkonu yıkayıp rakı soframı kurdum yarım saat geçti geçmedi sivriler sokamdık ne ense ne baldır bıraktı.. rakı kokusu bunları çekiyormu ne?
bir arkadaşım bu aralar paso film indiriyor. görüntüler 10 numara, divx, avi falan filan. yanlız sesleri hep düşük bi arkadaşın indirdiği filmlerin. sebep ne olabilir?
Misal, canın sıkıldı gece saat 22:00 çıktın dışarı dolaşıyorsun yalnız, kulağında mp3 playerında dinlediğin şarkıların ve girip bi marketten kutu biranı alıp yürümeye devam edip, içe içe dolaşıyorsun falan. Eskiden İzmri Alsancak meydanında bu görüntüler normalmiş diye duydum. Şimdi değil tabi.. Peki başka yerler varmı böyle? yazlık mekanlarda olur, yeter ki var olsun. ben bi mekana oturup içmekten ziyade bu şekil takılmayı seviyorum ama insanların da normal karşılayabileceği bir yerde bunu yapmak isterim tabi.
şu secret isimli kitapta geçiyordu, ufakken aileninn fazla ilgi göstermesimiydi, etrafın siklememesi sonucu büyünce oluşan etkimiydi, öyle bişe, şimdi kitap elimden gitti bakamıyorum. özgüvensizliğin küçüklükle alakalı olduğuna inananlar bilgileri paylaşabilirmi
benim 3. şişe oldu valla, ilk defa bu kadar oldu bende, halada gelmedi rekora gidiyorum. sizde rekor ne?
boy: 1.71
kilo: 72
şimdi boy/kilo ilişkisine bakıldığında anormal bir durum gözükmüyor, hatta mükemmel bi orantı olduğuda söylenebilir ama benim vücutta yağ ve sıvı oranı fazla. 10 aydır, günde 20 dakika mekik, şınav ve alt karın kaslarını çalıştıran egzersizler yapıyorum. ayda 4 kere koşu. ve ne kola, soda vb. şeyler içmiyorum. amma ve lakin, hergün içerim: günde 2, 3, 5 biraya kadar çıkar. bunun haricinde öyle yağlı cips'tir, patetes kızarmasıdır falan bu tür şeyler yemem. ama dediğim gibi 10 aydır bu ezgersizleri uyguluyorum, tek gelişen kollardaki kaslar oldu. oralarda da yağlanma olmaz zaten ondan kaslar çıktı diye biliyorum. benim bünye de mi sorun var la yoksa? yani düzenli beslenip, spor yapıp, ağırlık çalışıp hala yağ ve sıvı nası olabilir vücutta abi 10 aydır ?
kilo: 72
şimdi boy/kilo ilişkisine bakıldığında anormal bir durum gözükmüyor, hatta mükemmel bi orantı olduğuda söylenebilir ama benim vücutta yağ ve sıvı oranı fazla. 10 aydır, günde 20 dakika mekik, şınav ve alt karın kaslarını çalıştıran egzersizler yapıyorum. ayda 4 kere koşu. ve ne kola, soda vb. şeyler içmiyorum. amma ve lakin, hergün içerim: günde 2, 3, 5 biraya kadar çıkar. bunun haricinde öyle yağlı cips'tir, patetes kızarmasıdır falan bu tür şeyler yemem. ama dediğim gibi 10 aydır bu ezgersizleri uyguluyorum, tek gelişen kollardaki kaslar oldu. oralarda da yağlanma olmaz zaten ondan kaslar çıktı diye biliyorum. benim bünye de mi sorun var la yoksa? yani düzenli beslenip, spor yapıp, ağırlık çalışıp hala yağ ve sıvı nası olabilir vücutta abi 10 aydır ?
türkiyeye gelmesinden kasıt, türk basketbol kulüplerinde oynamaları. benim basketbol ile ilgim, jordan'ın utah jazz'ı devirdiği o play-off serilerinden itibaren sonra ermesi bitmiş ve yeni yeni nba'e ısınmaya çalışan bir izleyici pozisyonu olarak değerlendirilebilir. merak ettiğim şu; şimdi iverson gibi nba 'de mvp olmuş bir oyuncu türkiye'ye gelip oynuyor, şimdi deron williams'dan bahsediliyor, hatta kobe bile gelecek diye laflar dolaşıyor. ben bahsettiiğim o chicago-utah zamanlarında dahi ne türk basketbolu nede başka bişe izlemez sadece nba izlerdim ki çoğu kişide böyle diye biliyorum. anlamadıım nokta, böylesine oyuncular niye nba harici takımların tekliflerini kaale alıyorlar? iverson'un ne işi var abi bjk'de yahu? bu adam nba'da bir takımda yedek oturup bench'den gelse bile daha mutlu huzurlu olmazmı yahu? tamam türkiyede yaşıyoruz, deron williams, kobe falan bunları görmeyi tabi isteriz bjk yada başka kulüplerde ama o adamlara yazık değilmi lan, ne işi var nba'ın en iyi oyun kurucularından birinin burada??
iyi geceler, bi işe girdim, iş yerinden bu raporu istiyorlar. ssk yada başka türlü sosyal güvencem yok. özel bi polikinliğie gittim 110 tl muayene ucreti alıyoruz dedi. oradan sağlık ocağına geçtim o da biz çıkartamıyoruz bunu 100'den aşşağı değildir bu, biraz pahalıdır dedi. al dedi, çocuklarını dedi, git dedi...
neyse.. yav bu belgeyi şöyle 20-30 liraya kapatma şansımız varmıdır?
edit: işe girdim dediğim, pazartesi iş başı yapıcam.
neyse.. yav bu belgeyi şöyle 20-30 liraya kapatma şansımız varmıdır?
edit: işe girdim dediğim, pazartesi iş başı yapıcam.
hp bilgisayarı olanlar bilir. hani durup durup "güncellemeler bakılıyor" diye uyarı veren siyah backgroundlu bi programı vardı bunların. ürünün destek, sorun ve güncellemelerini kontrol ediyordu. ben onu kaldırmışım sanırım pc'den şimdi hp resmi sitesinden bakıyorum da bulamadım. onu nası bulabilirim?
şimdi bi harici hdd aldım. (wd passport 1tb usb2.0-3.0) 1 ay kadar oluyo. pc açıkken takdığımda içindeki dosyalar açılıyo sorunsuz. ama pc'yi yeniden başlattığımda ya da kapayıp açtığımda görmüyor. şu resimdeki hatayı veriyo. bende söküp takmak durumunda kalıyorum hdd'yi sürekli. anca o zaman görüyor pc.
mesela, hebele.avi isimli ve uzantılı bir dosyayı herzaman gomplayer ile açılsın istiyorum ve ayarlıyorum (dosyaya sağ tık, özellikler, gomplayer olarak seçmek mi dersin, gomplayerın özelliklerine girip oradan ayarlamak mı dersin) ama her pc açılıp kapandığında otomatikman winamp ile açılabilir hale geliyor. bunu sabitlemenin yolu yokmu. sabitim gom player olsun yada desmond :P
sevgili türkü dostları, şimdi video arşivime çeki düzen vermek istiyorum. youtube'dan indirilmiş .flv dosyaları, eski vcd'lerden kopyalanmış .dat dosyaları ve türlü türlü uzantılar var. ara ara hd kaliteli olanlar da var tabi. neyse, sorum şu ki; elimde çok güzel bi program var, her formattan dosyayı, istediğim uzantıya dönüştürebiliyor. (tipard video converter) şimdi ben .mp4 uzantısı olarak karar kılmayı düşünüyorum. sizce hangisine dönüştüreyim.
yıldız tv ve tvarsivi.com haricinde daha güzel görüntü ve ses veren bir yerden izleme olanağım varmı şu an?
toplu şarkı tag'lerkn otomatik tag'leme yapabiliyoruz winampta ama şarkının ait olduğu albümün resminide işlesin istiyruz dosyaya. ben bulamadım winampta bu özelliği. varmıdır bu özellik sizce? yahut bu dediklermi yapabilen program varmı bilen?
bilgi edinebileceğim araç olarak etrafımda yalnızca internet var diyelim. meditasyon yapmayı öğrenmede yeterli olurmu? bildiğiniz (ama gerçekten işe yarayacağını umduğunuz) kaynaklar varmı internet üzerinde
"File Securer" diye bir program var ama buda kısıtlı kullanımlı.. freeware ve iyi bişe varmı bildiğiniz. ufak çaplı gizli dosyalarımı winrar ile şifreliyordum ama şimdiki yapacağım iş 30gb'lık ferre klasörünü şifrelemek olacak. ee bu da winrar'la başa çıkılmaz. çözümlerinizi bekliyorum.
edit:
OS: Win 7 Ultimate
edit:
OS: Win 7 Ultimate
evin yakınında bulunan bir modeme rastgele bir şifreyle (şifresini bilmediğimiz için) girmeye çalıştığımızda karşı tarafın pc'sinde "xx isimli bilgisayar modeminize bağlanmaya çalışıyor" vb. tarzda bir uyarı gidiyormudur arklar?
mesela bir müzisyene ait 20 albüm var hdd'nizde. burada klasör isimlerini nasıl oluşturduğunuzu merak ettim. ben ekte koyduğum 1. resimdeki gibi görmek istiyorum klasörlerimi ama bu şekilde olunca tarih sırasına göre şekillenmiyorlar. 2. resimde olduğu zaman tarih sırasına göre yerleşiyorlar ama bu seferde göze şık gelmiyor klasör ismi. siz nasıl tutuyorsunuz klasörleri?
ekteki resimdeki haliyle olan klasörleri tarih sırasına göre sıralanabilirmi sizce. yani resimde 2000 tarihli klasör ilk gözüküyor, işte onun yerine 1996'lı gözüksün yapılabilirmi? tabi klasörün isminde hiç bir değişiklik yapmadan.
kariyer.net üzerinde 8 aydır iş arayan olarak toplam başvuru sayım 588 olmuş, bunlardan 20 tanesi görüşmeye çağırmıştır. sizde durumlar ne alemde merak ettim.
not: kariyer.net'i suçlamaka gibi bi amacım yok kesinlikle, hatta bence çok faydalı bi platformdur kendisi.
edit: aslında öğrenmek istediğim asıl şey, sizlerin başvuru sayınızda yazan rakamdı.
not: kariyer.net'i suçlamaka gibi bi amacım yok kesinlikle, hatta bence çok faydalı bi platformdur kendisi.
edit: aslında öğrenmek istediğim asıl şey, sizlerin başvuru sayınızda yazan rakamdı.
eskiden donanım haber'di bilmem şuydu buydu.. bu tür forum sitelerinde bir soru sorduğumuzda hemen cevaplar gelirdi ama şimdi soruyu okuyan bile olmuyor ki cvp gelsin.. ne oldu acaba forum olayı öldü bittimi artık. yok mu buralara takılan kalmadı mı. aslında benim meselem; donanımsal bir sorum var bunu sorabileceğim bir yer arıyorum(burada sordum lakin yeterli olmadı cevap).
artık belkide bu tür şeyler farklı platformlara kaymış olabilir, ben pek takip edememiş olabilirim. sizler donanımsal sorunlarınızı nerelere soruyorsunuz cicişler?
artık belkide bu tür şeyler farklı platformlara kaymış olabilir, ben pek takip edememiş olabilirim. sizler donanımsal sorunlarınızı nerelere soruyorsunuz cicişler?
ismi şu --> Как_перезалить_торрент-файл
dosya uzantısı gözükmüyor.
boyutu 0
daha iyi anlatabilmek adına önizleme resmini de yükledim. pc yavaşladı bu aralar biraz. bu dosyanın virüs olmasından şüpheleniyorum. firefox'un flashgot'ı ile bişe indirirken indi bu dosyada.
not. format at, silinir demeyin abi artık lütfen bu tür sorulara :)
dosya uzantısı gözükmüyor.
boyutu 0
daha iyi anlatabilmek adına önizleme resmini de yükledim. pc yavaşladı bu aralar biraz. bu dosyanın virüs olmasından şüpheleniyorum. firefox'un flashgot'ı ile bişe indirirken indi bu dosyada.
not. format at, silinir demeyin abi artık lütfen bu tür sorulara :)
yaklaşık 3 saat oldu uraştım, internetten bir şey alayım dedim yok abi. başka çare kalmadı illa gidecez kendimiz alacaz. nerde bu vatan bilg. bi tarif edermisiniz bilenler.
işletme mezunu birinin şu oturumu mu seçmesi gerekiyor;
cumartesi sabah+herhangi 2 oturum için : 75 tl
cumartesi sabah+herhangi 2 oturum için : 75 tl
arıyorum abi. dökümanın ismi olur, torrent dosyası olur. yada herhangi bir şey olur. kabulümdür. yeterki bu oyunda kişiyi ilerletmeye yönelik işe yarayabilecek dökümanlar olsun..
00:30 da başlamıyomuydu bu program. niye yayınlanmadı bugün?
sevgili şakird kardeşlerim. kafam güzel olduğundan sanırım pek düşünemiyorum. aklıma da bişe gelmio. 1 saattir nilüfer aşk kitabı dinliorum youtube'dan. bi kaç şarkı linki yollasanıoza youtubedan bana.
abi, işsizim, ama okumak isteyip alamadığım kitaplar var. şu aşağıdaki kitaplardan elinde olanlar varsa bana beleş gönderecek olan vardır belki.
www.idefix.com
bu kitabı istemiorum aslında, çünkü okudum bunu. bunun 2-3-4. serileri varmış onları çok merak ediorum.
saygılar/sevgiler.
www.idefix.com
bu kitabı istemiorum aslında, çünkü okudum bunu. bunun 2-3-4. serileri varmış onları çok merak ediorum.
saygılar/sevgiler.