Diyelim ki depremde tuz buz oldu bina. Gerçi yaşı 8 falan, zemin de sağlam diyorlar hani pek sanmıyorum ama.. yine de aklıma geldi.
12 daireli bir binadayız. Yıkıldı ve kaostan sonra şehir biraz normale döndü diyelim.
O 12 daire sahibi için devlet hayrına bina mı yaptırıyor? Veya hiç edildi gerçi ama deprem sigortalarımız devreye giriyor ve ücretini mi karşılıyor?
Yoksa o 12 kişi bir müteahhit ile anlaşıp arsaya atıyorum 20 daireli bir apartman diktiriyor, herkes dairesini alıyor kalan 8 daireyi de müteahhite mi veriyor nasıl işliyor süreç?
12 daireli bir binadayız. Yıkıldı ve kaostan sonra şehir biraz normale döndü diyelim.
O 12 daire sahibi için devlet hayrına bina mı yaptırıyor? Veya hiç edildi gerçi ama deprem sigortalarımız devreye giriyor ve ücretini mi karşılıyor?
Yoksa o 12 kişi bir müteahhit ile anlaşıp arsaya atıyorum 20 daireli bir apartman diktiriyor, herkes dairesini alıyor kalan 8 daireyi de müteahhite mi veriyor nasıl işliyor süreç?
(2)
Bisiklet veya scooter için hareket algılayıcılı bluetooth sensör veya kilit
ananiyimioguz #1491604
Böyle bir şey var mı? Güvenlik için pratik, teknolojik araçlar arıyorum.
Elektrikli Scooter için kilit tavsiyesi olur (usb çıkışı var), başka güvenlik araçları olur.. her şeye açığım. Yeter ki kafama yatsın.
Neden bluetooth'lu arıyorum, çünkü telefona bildirim atan aletler vardır bir hareket tespit edildiğinde mutlaka. Bulamadım sadece.
Elektrikli Scooter için kilit tavsiyesi olur (usb çıkışı var), başka güvenlik araçları olur.. her şeye açığım. Yeter ki kafama yatsın.
Neden bluetooth'lu arıyorum, çünkü telefona bildirim atan aletler vardır bir hareket tespit edildiğinde mutlaka. Bulamadım sadece.
Benim normalde İstanbul'da gördüğüm, eğer metroda falan çalmıyorsan bir izin almadan yere oturup, küçük bir hoparlörünü amfini bağlayıp çalarsın gayet etrafı çok rahatsız etmeyecek şekilde.
Fakat 1 ay önce Didim'e taşındım, sahilde çalalım diyoruz arkadaşlarla, zabıtalar yakamızı bırakmıyor. Neymiş cihaz kullanmak yasakmış. Yahu ben keyfimden cihaz getirmiyorum ki cadde kenarında yol gürültüsünden gitarın ve benim sesim duyulmuyor, duyulacak kıvama getiriyorum sadece. Cihaz olmasa sorun yokmuş.
Ses seviyesi olarak baktığımızda, yan tarafta başka bir grup keman getirmiş saksafon getirmiş darbuka getirmiş onlar ortalığı inletiyor, sorun yok. Biz ufak bir hoparlör koyunca wowowo.
Bu arada belediye ile arası iyi olan dernekler falan kendi yerini kurup bangır bangır çalıyor türküler deyişler falan onda hiç bir sıkıntı yok yine..
Zabıtaya dik gidemedim. Alet kullanılamayağına dair bir yazılı kural olabilir mi sizce yoksa kafalarına göre mi takılıyorlar?
Biri dedi ki belediyeden izin alın o zaman çalarsınız. Ama başka bir vatandaş da onu duyunca ben gittim, sana verirsek herkes ister deyip geri çevirdiler dedi.
Bu sorunu nasıl çözebiliriz vatandaş olarak bir hakkım varsa kullanayım, yoksa da nerelere yazı yazabilirim? Daha önce çözmüş olan var mı? Burada çok canım sıkılıyor bir aktive yapmam ve ek gelir elde etmem lazım. Zabıtalar kızmasa güzel bir kazanç kapısı aslında.
Bu arada sahil kenarında yolda değil de kumsalda denizin dibinde yaptık dün akşam. Hatta sesi de açtık orada baya. Gelen giden olmadı. Oraya da insanlar toplandı, dinlediler. Ama bir tezgah açmadık. Bunların derdi para kazanmamız mı acaba? Oraya da açsak, bir sirkülasyon olmadığı için anlamlı olmuyor.
Fakat 1 ay önce Didim'e taşındım, sahilde çalalım diyoruz arkadaşlarla, zabıtalar yakamızı bırakmıyor. Neymiş cihaz kullanmak yasakmış. Yahu ben keyfimden cihaz getirmiyorum ki cadde kenarında yol gürültüsünden gitarın ve benim sesim duyulmuyor, duyulacak kıvama getiriyorum sadece. Cihaz olmasa sorun yokmuş.
Ses seviyesi olarak baktığımızda, yan tarafta başka bir grup keman getirmiş saksafon getirmiş darbuka getirmiş onlar ortalığı inletiyor, sorun yok. Biz ufak bir hoparlör koyunca wowowo.
Bu arada belediye ile arası iyi olan dernekler falan kendi yerini kurup bangır bangır çalıyor türküler deyişler falan onda hiç bir sıkıntı yok yine..
Zabıtaya dik gidemedim. Alet kullanılamayağına dair bir yazılı kural olabilir mi sizce yoksa kafalarına göre mi takılıyorlar?
Biri dedi ki belediyeden izin alın o zaman çalarsınız. Ama başka bir vatandaş da onu duyunca ben gittim, sana verirsek herkes ister deyip geri çevirdiler dedi.
Bu sorunu nasıl çözebiliriz vatandaş olarak bir hakkım varsa kullanayım, yoksa da nerelere yazı yazabilirim? Daha önce çözmüş olan var mı? Burada çok canım sıkılıyor bir aktive yapmam ve ek gelir elde etmem lazım. Zabıtalar kızmasa güzel bir kazanç kapısı aslında.
Bu arada sahil kenarında yolda değil de kumsalda denizin dibinde yaptık dün akşam. Hatta sesi de açtık orada baya. Gelen giden olmadı. Oraya da insanlar toplandı, dinlediler. Ama bir tezgah açmadık. Bunların derdi para kazanmamız mı acaba? Oraya da açsak, bir sirkülasyon olmadığı için anlamlı olmuyor.
Elimde bir adet kablolu mikrofon var. 3 adet pin var üstünde, erkek. O ucun adı ney bilmiyorum.
Bunu 6.3mm'ye çevirmem lazım. Linkleyebilir misiniz beni
Bunu 6.3mm'ye çevirmem lazım. Linkleyebilir misiniz beni
Şöyle bir video gördüm internette.
twitter.com
Demişler ki, be adam kurtardın madem niye atıyorsun?
Ki benim de içim sızladı ilk görünce.
Ama başka biri de demiş ki ne yapsaydı ayıyla oturup çay mı içseydi, adam kurtarmak istiyor ama bir yandan korkuyor işte uzaklaştırmaya çalışmış.
Yorumu size bırakıyorum.
twitter.com
Demişler ki, be adam kurtardın madem niye atıyorsun?
Ki benim de içim sızladı ilk görünce.
Ama başka biri de demiş ki ne yapsaydı ayıyla oturup çay mı içseydi, adam kurtarmak istiyor ama bir yandan korkuyor işte uzaklaştırmaya çalışmış.
Yorumu size bırakıyorum.
Araç ehliyetim var çünkü sadece. Motor alamıyorum çünkü anacığım motora binersen evlatlıktan reddederim boyutuna getiriyor işi.
Fakat bisiklet, elektrikli scooter falan kullanip her yere giriyor cikiyorum ona bisey demiyor -_-
O yuzden 50 lik alirsam sorun olmaz gibi.. hiz yapmiyor bu falan derim.
Hem artik büyük sehirde de degiliz, didimde yasiyoruz. Tehlike daha az gibi.
Tek korkum ben nerdeyse 2 metre boy ve 100 kilo ile rahat edebilir miyim?
Markete denize falan gidicem iste düzlük buralar.
2 kişi binilirse ne olur bir de?
Bu zamana kadar araç vardi hep sorun etmedim ama aracin para kriptoda oldugu icin yeni arac bekleyişi uzun surucek gibi duruyor. Bir sekilde ulaşımı çözmem lazım 8-15bin liraya.
Fakat bisiklet, elektrikli scooter falan kullanip her yere giriyor cikiyorum ona bisey demiyor -_-
O yuzden 50 lik alirsam sorun olmaz gibi.. hiz yapmiyor bu falan derim.
Hem artik büyük sehirde de degiliz, didimde yasiyoruz. Tehlike daha az gibi.
Tek korkum ben nerdeyse 2 metre boy ve 100 kilo ile rahat edebilir miyim?
Markete denize falan gidicem iste düzlük buralar.
2 kişi binilirse ne olur bir de?
Bu zamana kadar araç vardi hep sorun etmedim ama aracin para kriptoda oldugu icin yeni arac bekleyişi uzun surucek gibi duruyor. Bir sekilde ulaşımı çözmem lazım 8-15bin liraya.
Uzun zamandır çalmayıp birden abanınca acıyıp su toplamaya başladı ufaktan. Artık canım yanıyor. Bir süre sonra geçiyor biliyorum ama şuan tellere bastığım parmaklarıma bir şey yapmam lazım, 2-3 saat çalmam gerekiyor akşam.
İlginç faydalı bir bilgi var mı bunun için? Hani olmaz ama oje sür, yapıştırıcı sür kurusun o zaman etki etmez.. tarzı bir çözüm arıyorum.
İlginç faydalı bir bilgi var mı bunun için? Hani olmaz ama oje sür, yapıştırıcı sür kurusun o zaman etki etmez.. tarzı bir çözüm arıyorum.
Arkadaş grubunda savaşları, yangınları, ölümleri falan konuşurken ben biraz ruhsuz davrandım, tepki çekti. Tüm bunların evrenin işleyişinin içinde olduğunu, kötülüğü kabul ediyorsak; dolaylı dolaysız tüm afetleri, ölümleri, terörü de kabul etmemiz lazım çünkü dengenin bir şekilde sağlanması gerekiyor, doğada diğer canlılar arasında da böyle işliyor süreç dedim.
Fakat terör ile evrendeki kaosun ne alakası var dediler. Derdimi anlatamadım.
Virüsler, mantarlar kendilerine hizmet eden şeyleri yapıyor ve bizim düzgün dediğimiz işleyişi sekteye uğratıyorlar onda sorun yok da birileri savaş çıkartınca, teröre başvurunca mı şaşırıyorsunuz anlamıyorum. Bu arada bunları övmüyorum, savunmuyorum. Sadece yaşamın içinde kendiliğinden var oluyor demek istiyorum.
Yanlış mı düşünüyorum acaba? Her an bir doğal afete, teröre maruz kalabileceğimi bilerek yaşıyorum ben şahsen.
Fakat terör ile evrendeki kaosun ne alakası var dediler. Derdimi anlatamadım.
Virüsler, mantarlar kendilerine hizmet eden şeyleri yapıyor ve bizim düzgün dediğimiz işleyişi sekteye uğratıyorlar onda sorun yok da birileri savaş çıkartınca, teröre başvurunca mı şaşırıyorsunuz anlamıyorum. Bu arada bunları övmüyorum, savunmuyorum. Sadece yaşamın içinde kendiliğinden var oluyor demek istiyorum.
Yanlış mı düşünüyorum acaba? Her an bir doğal afete, teröre maruz kalabileceğimi bilerek yaşıyorum ben şahsen.
Devlet kurumları veya özel şirketler, çalışan maaşları için bir banka ile anlaştıklarında; banka, çalışan başı atıyorum 4000TL veriyormuş. Birkaç tanıdığım bulundukları kurumda yıllardır bu parayı müdürlerin yediğini ortaya çıkardıktan sonra tüm çalışanlara dağıttırmışlar.
E şimdi bizim şirket için de kurcalayayım diyeceğim ama 2000 kişilik yerde göze batmak istemiyorum. Ama bize ödenen bir şey olmadı ona eminim. Bu konuda bir bilgisi olan var mı? Size ödediler mi? Çalışanın hakkıymış o.
E şimdi bizim şirket için de kurcalayayım diyeceğim ama 2000 kişilik yerde göze batmak istemiyorum. Ama bize ödenen bir şey olmadı ona eminim. Bu konuda bir bilgisi olan var mı? Size ödediler mi? Çalışanın hakkıymış o.
Adı ve numarası yazacak. Yakınlarda sordum en basiti bile 300T. Çok değil mi yahu müstakil yazlığa yapıştıracağım. Altu üstü metal veya cam plakaya yazı yazacaklar yani.
"15-30 yaş arasında 8 bin 196 gence, kimi örnek aldıkları sorulmuş. İlk 3 sıra;
Recep Tayyip Erdoğan
Elon Musk
Ekrem İmamoğlu
Not: Listenin sonlarında Mark Zuckerberg, Seda Sayan da var. "
Kaynak: twitter.com
Not: Mod, açıklama olmadığı için silmiş tekrar soruyorum.
Recep Tayyip Erdoğan
Elon Musk
Ekrem İmamoğlu
Not: Listenin sonlarında Mark Zuckerberg, Seda Sayan da var. "
Kaynak: twitter.com
Not: Mod, açıklama olmadığı için silmiş tekrar soruyorum.
4.Levent'ten çıkıp Didim'e gideceğim. Osmangazi + paralı yolları kullanırsam ne kadar ücret çıkacağını nasıl hesaplayabilirim?
Veya en uygun yolları kullanırsam ne oluyor.
Zaman ve para kıyası yapıp ona göre karar vereceğim.
Veya en uygun yolları kullanırsam ne oluyor.
Zaman ve para kıyası yapıp ona göre karar vereceğim.
Yazlık için düşünüyorum. İlk defa klima alacağım. mitsubishi, daikin, gree segmentine çıkamadım. Salon-mutfak bir. Oraya takacağız. Yaklaşık 25-30m2 alt kat. Ama merdiven var yukarı çıkıyor. 12k üzer mi bilmiyorum. Zaten bu kapasite hızla alakalı değil mi? Havayı değiştirme hızı yani. 12k lık 1 saatte soğutuyorsa 18lik 40dk da soğutuyor gibi bir şey değil mi bunların olayı?
Şimdilik bütçem şu kadar, bunlar arasından hangisini önerirsiniz?
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
Sahibindenden 4700 e falan bulabiliyorum bu arada 12k lık gree falan.
Şimdilik bütçem şu kadar, bunlar arasından hangisini önerirsiniz?
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
Sahibindenden 4700 e falan bulabiliyorum bu arada 12k lık gree falan.
Yavrunun annesinin sahibi demişti ki veterinerlere gittiğinizde tonla aşı sıralarlar size ama açıkçası karma aşısını ve iç dış parazitlerini düzenli yaptırdıktan sonra ben geri kalan aşıları yaptırmıyorum.
Şimdi bizim yavru da 5 aylık oldu karma ve iç dış aşıları bitti, korona 1-2 ve bronşin aşısı için gelin diye mesaj gelmiş.
Dışarı çıkarmaya başlayacağım artık. Olmazsa olmaz mı, yaptırayım mı, henüz 5 aylık olması sorun olur mu vs. diye bir sorayım dedim.
Şimdi bizim yavru da 5 aylık oldu karma ve iç dış aşıları bitti, korona 1-2 ve bronşin aşısı için gelin diye mesaj gelmiş.
Dışarı çıkarmaya başlayacağım artık. Olmazsa olmaz mı, yaptırayım mı, henüz 5 aylık olması sorun olur mu vs. diye bir sorayım dedim.
(1)
Aracı İstanbul'dan alıp Didim'e bırakabileceğim bir kiralama şirketi var mı
ananiyimioguz #1484683
sb.
Babamın teknolojiyle arası pek yok ama yine de geçenlerde bluetooth kulaklık almıştım, haber bültenleri falan dinliyordu huşuna gitti.
Genelde bahçede takıldığı için columbiadan terletmeyen tişört ve pantolon almıştım onları da sevdi.
Fakat şimdi aklıma hediye gelmiyor. E kitap okuyucu alacaktım, tam benim düşündüğüm sıralarda amcamı tabletten kitap okurken görüp yaa ekrandan kitap mı okunur alacaksın eline sayfaları çevireceksin, kokusunu alacaksın edebiyatı yaptı vazgeçtim. Zaten kitaplığını doldurmayı seviyor. E kitap okuyucu tatmin etmeyebilir.
Bütçe şimdilik max 1000tl.
Tüm tavsiyelere açığım. Bu arada robot süpürge eve uygun değil. Şarjlı el süpürgesi var onu seviyor zaten, baya iş görüyor. Ayakkabı aklıma geldi, o da var.
Böyle değişik bahçe makasları falan mı alsam bilemedim hiç anlamam o tarz şeylerden :/
Genelde bahçede takıldığı için columbiadan terletmeyen tişört ve pantolon almıştım onları da sevdi.
Fakat şimdi aklıma hediye gelmiyor. E kitap okuyucu alacaktım, tam benim düşündüğüm sıralarda amcamı tabletten kitap okurken görüp yaa ekrandan kitap mı okunur alacaksın eline sayfaları çevireceksin, kokusunu alacaksın edebiyatı yaptı vazgeçtim. Zaten kitaplığını doldurmayı seviyor. E kitap okuyucu tatmin etmeyebilir.
Bütçe şimdilik max 1000tl.
Tüm tavsiyelere açığım. Bu arada robot süpürge eve uygun değil. Şarjlı el süpürgesi var onu seviyor zaten, baya iş görüyor. Ayakkabı aklıma geldi, o da var.
Böyle değişik bahçe makasları falan mı alsam bilemedim hiç anlamam o tarz şeylerden :/
(4)
Yurtdışı uçuşu öncesi istenilen testler havaalanında yaptırılabiliyor mu?
ananiyimioguz #1483581
İki adet test sonucu istiyorlar. İlki normal pcr testi, diğeri de covid-19 hızlı test sonucu. Hızlı test 24 saat içinde yapılmalıymış fakat uçuş pazar günü olduğu için cumartesi yapan bir yer bulamadım.
Havaalanında ikisini de halledebiliyor muyuz? Normal testin süresi daha uzunmuş 72 saat içerisinde yapılmış olmalı diyor. Onu perşembe-cuma halledebiliriz en azından fakat şu hızlı test olayı gerdi bizi.
Havaalanında ikisini de halledebiliyor muyuz? Normal testin süresi daha uzunmuş 72 saat içerisinde yapılmış olmalı diyor. Onu perşembe-cuma halledebiliriz en azından fakat şu hızlı test olayı gerdi bizi.
Ankaradan bir bilet aldik istanbul aktarmali hollanda ucusu.
Bilet alirken bagaj secim ekraninda +20kg ise 200 küsür lira, +25 ise 300 küsür lira falan istiyordu. Bagaj da 10 kg falan oldugu icin ve 20kg alti bagaj secenegi de olmadigi icin mecburen bagaj yok secenegini isaretledik.
Fakat simdi de 0kg bagaj gözüküyor.
Ne yapalim sorun olur mu?
Bilet alirken bagaj secim ekraninda +20kg ise 200 küsür lira, +25 ise 300 küsür lira falan istiyordu. Bagaj da 10 kg falan oldugu icin ve 20kg alti bagaj secenegi de olmadigi icin mecburen bagaj yok secenegini isaretledik.
Fakat simdi de 0kg bagaj gözüküyor.
Ne yapalim sorun olur mu?
Dün bu tarz bir görsel görmüştüm twitter'da. Şimdi bulamıyorum. Hatırlayıp bulabilen olur mu?
Yazdığı kodun başlangıcına command olarak girmiş bu cümleyi bir arkadaş.
Yazdığı kodun başlangıcına command olarak girmiş bu cümleyi bir arkadaş.
Az önce Şeyma Subaşı sorusunu gördüm de içimi dökmek istedim. Benim kıskanma duygusu kadar nefret ettiğim bir şey yok. Tamam imrenirsin falan o ayrı ama sürekli birilerini kıskanan insanları hiç sevmiyorum.
Milletin işine bakarlar, evine, arabasına, eşine, parasına.. bakıp bakıp üzülürler. Yahu bunun sonu yok ki? Sen hangi konuma gelirsen gel mutsuz olursun böyle? Sürekli senden daha iyileri olacak.
Belki insani bir duygudur ama içimde neden pek yok onu da bilmiyorum.
Çok lüks yerlere de girdim çıktım, çok zengin insanlarla da tanıştım. Ulan gram kıskançlık duymadım. Zaten her şeye kolay ulaşabilen insanların çoğunun da psikolojileri bozuk, onları da gördüm.
Ama ben benden mutlu, benden zengin falan kimi gördüysem allah daha çok versin kardeşim, şans.. diyorum. Çalışmış almış.. diyorum. ne bileyim oturup mutsuzluğa kapılmıyorum. Olanla yetiniyorum zaten bir şekilde mutlu olabiliyorum. İnsanlara yardım ediyorum falan sürekli. O da mutluluk getiriyor.
Sürekli kıskanç tavırlar sergileyen insanların da rahat ilerleyemediğini düşünüyorum.
Bu konuda fikirlerinizi alırım.
Milletin işine bakarlar, evine, arabasına, eşine, parasına.. bakıp bakıp üzülürler. Yahu bunun sonu yok ki? Sen hangi konuma gelirsen gel mutsuz olursun böyle? Sürekli senden daha iyileri olacak.
Belki insani bir duygudur ama içimde neden pek yok onu da bilmiyorum.
Çok lüks yerlere de girdim çıktım, çok zengin insanlarla da tanıştım. Ulan gram kıskançlık duymadım. Zaten her şeye kolay ulaşabilen insanların çoğunun da psikolojileri bozuk, onları da gördüm.
Ama ben benden mutlu, benden zengin falan kimi gördüysem allah daha çok versin kardeşim, şans.. diyorum. Çalışmış almış.. diyorum. ne bileyim oturup mutsuzluğa kapılmıyorum. Olanla yetiniyorum zaten bir şekilde mutlu olabiliyorum. İnsanlara yardım ediyorum falan sürekli. O da mutluluk getiriyor.
Sürekli kıskanç tavırlar sergileyen insanların da rahat ilerleyemediğini düşünüyorum.
Bu konuda fikirlerinizi alırım.
Dün arkadas grubunda kullandım ama benim düşündüğüm gibi algılanmayınca gün boyu kafama takıldı. Ahahah evet derdi olmayanlar böyle boş şeylere takılıyor.
Size de sorayım dedim tekrar aklıma gelmişken.
Bilelim de ona göre kullanalım ^^
www.hizliresim.com
Size de sorayım dedim tekrar aklıma gelmişken.
Bilelim de ona göre kullanalım ^^
www.hizliresim.com
Engelli araç alımı için tekrar başvuracağız ama tatile denk gelirse uzar sanırım?
Bir de ne kadar sürüyor bu tatil?
Bir de ne kadar sürüyor bu tatil?
Bir kitap okumak olabilir, şiir olabilir, dublaj, reklam veya hikaye anlatıcılığı olabilir..
Diyeceksiniz ki ek bir eğitimin var mı? Hayır şan dışında bir ses eğitimim yok. Diksiyonum bazen gereksiz düzgün ama onun için de bir eğitimim yok kendiliğinden böyle oldu. Eksiklerim vardır herhalde.
Belki bu haliyle bile iş yapabilirim ama hem eğitimini verip hem de ilgili yerlere yönlendiren yerler varsa onlar bana daha uygun gibi?
Yoksa şuraya şuraya bir mail at, demo isterler, beğenirlerse başlarsın dediğiniz yerler var mı?
Her türlü yönlendirmeye açığım, şimdiden teşekkürler.
Diyeceksiniz ki ek bir eğitimin var mı? Hayır şan dışında bir ses eğitimim yok. Diksiyonum bazen gereksiz düzgün ama onun için de bir eğitimim yok kendiliğinden böyle oldu. Eksiklerim vardır herhalde.
Belki bu haliyle bile iş yapabilirim ama hem eğitimini verip hem de ilgili yerlere yönlendiren yerler varsa onlar bana daha uygun gibi?
Yoksa şuraya şuraya bir mail at, demo isterler, beğenirlerse başlarsın dediğiniz yerler var mı?
Her türlü yönlendirmeye açığım, şimdiden teşekkürler.
3.5 aylik kopegimiz parkedeki lekeleri, supurgelikleri, esyalari, dambıl demirini, kumaslari vs. vs. her şeyi yalıyor. Tam bir yalamatör.
Kızıyorum arada geri cekiliyor ama hasta olacak aptal yine.
Bu büyüdükçe geçer mi sizce yoksa farklı bir yaklaşım mı izlemek lazım?
Kızıyorum arada geri cekiliyor ama hasta olacak aptal yine.
Bu büyüdükçe geçer mi sizce yoksa farklı bir yaklaşım mı izlemek lazım?
Geçen açtığım duyuruda hasta bir yavru köpek sahiplendiğimizi söylemiştim.
İşlemlere karar verdik, kusmalar kesilmeyince endoskopiye girdi 2 saat önce.
Ne olsa beğenirsiniz, içinden parça çıkmamış. E ULAN NIYE YAPTIK O ZAMAN CILDIRCAM YA.
1 hafta önce röntgen çekmiştik, orada bir cisim gözüküyordu. 3-4 günlük bir iğneli tedavi yöntemine girdik vücut atsın diye.
Sonrasında tekrar bir röntgen çektirdik. Diyor ki eski yerinde değil ama yan çektiğimiz için kaburga kemiğinin altında kalmış, görüyorum ben, cisim hala orada. (Ama ben bir şey göremedim bu arada)
-E napıcaz hocam?
+Ben iğneler ile tedaviye devam edelim derim.
-Yalnız hocam 1-2 haftadır kusuyor bu hayvancağız, tedavi de uyguladık vücut atamamış. Şimdi ben size her gün tekrar getirip üç farklı iğne vurdurtucam ama yine atmasının garantisi yok zaman?
+Yani denemeden bilemeyiz.
-Hocam biz en iyisi mi garanti olsun endoskopi mi yapsak da alsak cismi?
+Valla siz bilirsiniz yaşı da biraz küçük ama kafamız rahat etsin diyorsanız öyle yapalım.
Şimdi bu konuşma 2 gün önce gerçekleşti ve bugün için endoskopiye niyetlendik. Fakat ben başka yerlere sormaya devam ediyorum. Veterinerler diyor ki filmi biz de bir görebilir miyiz, biz de yorumlarız. O kadar uzun sürede nasıl atamamış, nasıl bir cisimmiş bu?
Ben de 2 gündür veterineri darlıyorum çekilen filmleri atar mısınız diye. Atıcaz, yoğunluk var, akşam atıcaz, sabah atıcaz derken operasyon günü geldi.
Biz hala film bekliyoruz, bugün gittik bomboş kimse yok. Müsaitler yani yalan yoğunluk falan. Adam filmi atmadı oyaladı resmen.
Neyse kan testleri yapıldı tüp tüp, aldılar özel odaya orada bekledi.
Şimdi aradı diyor ki içinden bişey çıkmadı atmış ufaklık.
-E hocam neden bakmadınız tekrar endoskopiye almadan önce, boşuna mı baydık hayvanı?
+Valla 2 gün önce görünce tekrar almak istemedim ama sonradan baktım ben filmine, temiz gözüküyor. Hem öyle demeyin en azından içini görmüş olduk.
Ya arkadaş küfür de edilmiyor burada, hobi bahçesi mi bu hayvanlar git kendi ağzına sok endoskopiyi tövbe yarabbim.
E peki ne olacak şimdi hocam kusması devam ediyordu dedim, travmadan ötürü dedi. Şimdi bir tedavi programı daha oluşturucam size ondan devam ederiz dedi.
Şimdi ben bu adamın oluşturacağı tedavi programına nasıl güveneyim?
Neyse en azından kurtulmuşuz cisimden o rahatlattı da.. Ona eyv buna eyv diye diye bütün duygularımızı sömürdüler yemin ederim ya. O endoskopi itelenmiş oldu sanki....
İşlemlere karar verdik, kusmalar kesilmeyince endoskopiye girdi 2 saat önce.
Ne olsa beğenirsiniz, içinden parça çıkmamış. E ULAN NIYE YAPTIK O ZAMAN CILDIRCAM YA.
1 hafta önce röntgen çekmiştik, orada bir cisim gözüküyordu. 3-4 günlük bir iğneli tedavi yöntemine girdik vücut atsın diye.
Sonrasında tekrar bir röntgen çektirdik. Diyor ki eski yerinde değil ama yan çektiğimiz için kaburga kemiğinin altında kalmış, görüyorum ben, cisim hala orada. (Ama ben bir şey göremedim bu arada)
-E napıcaz hocam?
+Ben iğneler ile tedaviye devam edelim derim.
-Yalnız hocam 1-2 haftadır kusuyor bu hayvancağız, tedavi de uyguladık vücut atamamış. Şimdi ben size her gün tekrar getirip üç farklı iğne vurdurtucam ama yine atmasının garantisi yok zaman?
+Yani denemeden bilemeyiz.
-Hocam biz en iyisi mi garanti olsun endoskopi mi yapsak da alsak cismi?
+Valla siz bilirsiniz yaşı da biraz küçük ama kafamız rahat etsin diyorsanız öyle yapalım.
Şimdi bu konuşma 2 gün önce gerçekleşti ve bugün için endoskopiye niyetlendik. Fakat ben başka yerlere sormaya devam ediyorum. Veterinerler diyor ki filmi biz de bir görebilir miyiz, biz de yorumlarız. O kadar uzun sürede nasıl atamamış, nasıl bir cisimmiş bu?
Ben de 2 gündür veterineri darlıyorum çekilen filmleri atar mısınız diye. Atıcaz, yoğunluk var, akşam atıcaz, sabah atıcaz derken operasyon günü geldi.
Biz hala film bekliyoruz, bugün gittik bomboş kimse yok. Müsaitler yani yalan yoğunluk falan. Adam filmi atmadı oyaladı resmen.
Neyse kan testleri yapıldı tüp tüp, aldılar özel odaya orada bekledi.
Şimdi aradı diyor ki içinden bişey çıkmadı atmış ufaklık.
-E hocam neden bakmadınız tekrar endoskopiye almadan önce, boşuna mı baydık hayvanı?
+Valla 2 gün önce görünce tekrar almak istemedim ama sonradan baktım ben filmine, temiz gözüküyor. Hem öyle demeyin en azından içini görmüş olduk.
Ya arkadaş küfür de edilmiyor burada, hobi bahçesi mi bu hayvanlar git kendi ağzına sok endoskopiyi tövbe yarabbim.
E peki ne olacak şimdi hocam kusması devam ediyordu dedim, travmadan ötürü dedi. Şimdi bir tedavi programı daha oluşturucam size ondan devam ederiz dedi.
Şimdi ben bu adamın oluşturacağı tedavi programına nasıl güveneyim?
Neyse en azından kurtulmuşuz cisimden o rahatlattı da.. Ona eyv buna eyv diye diye bütün duygularımızı sömürdüler yemin ederim ya. O endoskopi itelenmiş oldu sanki....
Geçenlerde annem bir hayvan sever sayfasında görmüştü yavru ilanını. Çok da tatlı bişey. Ufak beyaz kuzu gibi bir şivava. 3 aylıktı daha. Köpek istemez bizimkiler normalde ama kanları ısınmış, yakın zamanda 8 yaşında kedimizi de kaybettiğimiz için girelim bu yola dedik.
Görüştüm, bir sözleşme imzaladım tüm aşılarını yaptıracağıma, vakti gelince kısırlaştıracağıma ve bakamazsam geri anne sahibine geri getireceğime dair ve eve getirdim yavruyu. Çitlerle alan oluşturdum, ne gerekiyorsa aldım falan. Isındı hemen bize.
Arkadaşlarıma anlattım, o yavrular genelde 3 ila 7 bin lira arası değişiyor, cins köpeği nasıl ücretsiz alabiliyorsunuz, insan yakınlarına verir neden sayfalarda paylaşsınlar diye içime bir kurt düşürdüler zaten başta. Dedim ne bileyim çiftleştirmişlerdir, karşılardır parayla satılmasına, çevreden de isteyen çıkmamıştır olur böyle şeyler vs.
Fakat ilginçtir, yavru eve geldiğinden beri kusuyor. 2-3 gün geçmeyince veterinere götürdüm. Mama aynı mama, başka bir şey de vermedik. E hep kendi alanında duruyordu, arada kucağa alıyorduk falan. Ne oldu bu hayvana?
Röntgen çekmemiz lazım, normal değil dedi veteriner. Tamam dedim ne gerekiyorsa yapalım ben yakın zamanda kedimi kaybettim, ihmalsizlik olmasın dedim.
Röntgende gördük ki, 10-25 kuruş boyutlarında bir parça var. Ne yuttuğunu bilmiyoruz. Midesi davul gibi olmuş. Akciğerle baskı yapıyormuş. Bazen solurken hırıltı geliyor. Anne altından aldığım yer dedi ki bazen hırıltı yapabilir, onu sorduk korkulacak bir şey değil, küçük ırklarda boğazda darlık falan olabiliyormuş ama bir şeyi etkilemiyor dedi sadece.
Kusmayı duyunca çok şaşırdı. Üşütmüş olabilir dedi. Giderken araba tutmuş olabilir dedi. Anlam veremedik. Parça olayını duyunca da çok şaşırdı. Artık günahları boyunlarına, sanmıyorum bu yavrunun böyle bir problemi vardı da onu birine kakalayalım diye düşündüklerini ne diyorsunuz?
Veteriner ile 4 günlük bir tedaviye girdik her gün götürdüm 3 farklı iğne vurdurdum ki cismi dışkı yoluyla attırabilelim. Ama cisim sertçe birşey olduğu için vücut atamadı büyük ihtimalle. Kusmalar kesilmedi. Enerjisinde ve dışkısında bir sorun yok ama kusuyor. Bugün 4 gün oldu tekrar röntgen çektirdim. Bu arada ben yavru aldık, iç dış yaptırılmış zaten, karma aşı yaptırıp hayatımıza devam edeceğiz diye planlar yaparken bunlarla uğraşıyorum tabi maddi manevi.
Neyse sokağa atacak halimiz yok, çok da ısındık kısa sürede çocuğumuz gibi oldu. Fakat veteriner diyor ki bu yaşta ben anestezi verip bayıltma taraftarı pek değilim. 5 aylık olsa neyse ama 3 aylıkken pek girişmiyorum ölümcül bişey yoksa ama siz bilirsiniz dedi. Bence iğnelere devam edelim dedi mide koruyucu, antibiyotik ve sindirim hızlandırıcı falan diye ama her gün 3 iğne parası + belli aralıklarla röntgen de maaşallah özel hastane masrafları gibi oluyor. Hayır işe yarayacağını bilsem canıma minnet ama 4 gündür bu işlemler yapılıyor, hiç ilerleme kaydedemedik. Daha uzatmanın bir anlamı var mı sizce?
Ben endoskopi ile tek seferde alınsın içimiz rahat olsun diyorum?
Fakat onla da gelmezse ameliyat diyor.
Ki ameliyat zorlu bir ameliyatmış mideye kadar yarıp geri kapatmak ve sonraki iyileşme süreci falan.
Doğal yollardan atması için tedaviye devam mı etsek yoksa direkt endoskopiye mi girişsek? Tedavi sürecinde de sürekli kusuyor ve bu şekilde sağlıklı beslenemediği için de sıkıntıymış.
Ne yapsak bilemedim. Bizimkiler diyor hasta yavru vermişler bize kesin masraflarından kaçtılar birisine itelediler. Vallahi bilemedim. Ben bu yavruyu böylece bırakamam. Ama iş ameliyata giderse hem yavru için büyük risk olacak, hem de sağlam bir masraf çıkartacak :/ Evimizde uslu uslu otururken omuzladığımız yüke bakın durduk yere -_-
Görüştüm, bir sözleşme imzaladım tüm aşılarını yaptıracağıma, vakti gelince kısırlaştıracağıma ve bakamazsam geri anne sahibine geri getireceğime dair ve eve getirdim yavruyu. Çitlerle alan oluşturdum, ne gerekiyorsa aldım falan. Isındı hemen bize.
Arkadaşlarıma anlattım, o yavrular genelde 3 ila 7 bin lira arası değişiyor, cins köpeği nasıl ücretsiz alabiliyorsunuz, insan yakınlarına verir neden sayfalarda paylaşsınlar diye içime bir kurt düşürdüler zaten başta. Dedim ne bileyim çiftleştirmişlerdir, karşılardır parayla satılmasına, çevreden de isteyen çıkmamıştır olur böyle şeyler vs.
Fakat ilginçtir, yavru eve geldiğinden beri kusuyor. 2-3 gün geçmeyince veterinere götürdüm. Mama aynı mama, başka bir şey de vermedik. E hep kendi alanında duruyordu, arada kucağa alıyorduk falan. Ne oldu bu hayvana?
Röntgen çekmemiz lazım, normal değil dedi veteriner. Tamam dedim ne gerekiyorsa yapalım ben yakın zamanda kedimi kaybettim, ihmalsizlik olmasın dedim.
Röntgende gördük ki, 10-25 kuruş boyutlarında bir parça var. Ne yuttuğunu bilmiyoruz. Midesi davul gibi olmuş. Akciğerle baskı yapıyormuş. Bazen solurken hırıltı geliyor. Anne altından aldığım yer dedi ki bazen hırıltı yapabilir, onu sorduk korkulacak bir şey değil, küçük ırklarda boğazda darlık falan olabiliyormuş ama bir şeyi etkilemiyor dedi sadece.
Kusmayı duyunca çok şaşırdı. Üşütmüş olabilir dedi. Giderken araba tutmuş olabilir dedi. Anlam veremedik. Parça olayını duyunca da çok şaşırdı. Artık günahları boyunlarına, sanmıyorum bu yavrunun böyle bir problemi vardı da onu birine kakalayalım diye düşündüklerini ne diyorsunuz?
Veteriner ile 4 günlük bir tedaviye girdik her gün götürdüm 3 farklı iğne vurdurdum ki cismi dışkı yoluyla attırabilelim. Ama cisim sertçe birşey olduğu için vücut atamadı büyük ihtimalle. Kusmalar kesilmedi. Enerjisinde ve dışkısında bir sorun yok ama kusuyor. Bugün 4 gün oldu tekrar röntgen çektirdim. Bu arada ben yavru aldık, iç dış yaptırılmış zaten, karma aşı yaptırıp hayatımıza devam edeceğiz diye planlar yaparken bunlarla uğraşıyorum tabi maddi manevi.
Neyse sokağa atacak halimiz yok, çok da ısındık kısa sürede çocuğumuz gibi oldu. Fakat veteriner diyor ki bu yaşta ben anestezi verip bayıltma taraftarı pek değilim. 5 aylık olsa neyse ama 3 aylıkken pek girişmiyorum ölümcül bişey yoksa ama siz bilirsiniz dedi. Bence iğnelere devam edelim dedi mide koruyucu, antibiyotik ve sindirim hızlandırıcı falan diye ama her gün 3 iğne parası + belli aralıklarla röntgen de maaşallah özel hastane masrafları gibi oluyor. Hayır işe yarayacağını bilsem canıma minnet ama 4 gündür bu işlemler yapılıyor, hiç ilerleme kaydedemedik. Daha uzatmanın bir anlamı var mı sizce?
Ben endoskopi ile tek seferde alınsın içimiz rahat olsun diyorum?
Fakat onla da gelmezse ameliyat diyor.
Ki ameliyat zorlu bir ameliyatmış mideye kadar yarıp geri kapatmak ve sonraki iyileşme süreci falan.
Doğal yollardan atması için tedaviye devam mı etsek yoksa direkt endoskopiye mi girişsek? Tedavi sürecinde de sürekli kusuyor ve bu şekilde sağlıklı beslenemediği için de sıkıntıymış.
Ne yapsak bilemedim. Bizimkiler diyor hasta yavru vermişler bize kesin masraflarından kaçtılar birisine itelediler. Vallahi bilemedim. Ben bu yavruyu böylece bırakamam. Ama iş ameliyata giderse hem yavru için büyük risk olacak, hem de sağlam bir masraf çıkartacak :/ Evimizde uslu uslu otururken omuzladığımız yüke bakın durduk yere -_-
Aile içinde gayet efendi bir insanım. İşte öyle, arkadaş ortamında öyle. Farklı olduğum tek bir alan dahi yok. Fakat yine de sanki rol yapıyormuşum gibi düşünüyor çoğu insan. Kasıntı geliyor kimisine herhalde. Bunu bizzat itiraf edeni de oldu, dıdısının dıdısından duyduğum da.
Bir de bunun sürekli birilerini düşürmeye çalıştığım zannedildiğim kısmı da var.
Çok uzun ilişkilerim de oldu 5-6 sene. İlişki içerisindeyken gayet yarı prof fotoğraflar çektim paylaştım, şarkı söyledim paylaştım, kedim vardı paylaştım hiçbir sıkıntı yok.
Fakat ilişkim yokken ne paylaşsam,
"ananiyimioguz yine bir şeyler deniyor"
"ananiyimioguz yine bir şeyler peşinde"
"ananiyimioguz'un tanrıları yine kurban istiyor" veya
"sarın ananiyimioguz'a oradan birkaç gram"
tarzı sdfjsgh kusmalık muhabbetler dönüyor. Ya arkadaş bu benim aranırken yaptığım şeyler değil ki zaten yapıyorum. Annem müzik hocası misal doğduğumdan beri müziğin içindeyim ben gitarı yeni elime almadım ki. Babam şiir yazar ve okur, ben şiirle ilk kez tanışmadım ki. Geçen okudum mesela, paylaştım. Sevildi de. Peşine köpek sahiplenmiştik onu da paylaştım 1 hafta sonra.
İş arkadaşım grupta diyor ki ananiyimioguz kanka şiir tutmadı köpek deniyorsun herhalde ehuheheh
Ya bu kadar niye düşeyim ben zorlanmıyorum ki karşı cinsle muhabbet kurmaya herhangi bir yerde zaten.
Bir de bunun sürekli birilerini düşürmeye çalıştığım zannedildiğim kısmı da var.
Çok uzun ilişkilerim de oldu 5-6 sene. İlişki içerisindeyken gayet yarı prof fotoğraflar çektim paylaştım, şarkı söyledim paylaştım, kedim vardı paylaştım hiçbir sıkıntı yok.
Fakat ilişkim yokken ne paylaşsam,
"ananiyimioguz yine bir şeyler deniyor"
"ananiyimioguz yine bir şeyler peşinde"
"ananiyimioguz'un tanrıları yine kurban istiyor" veya
"sarın ananiyimioguz'a oradan birkaç gram"
tarzı sdfjsgh kusmalık muhabbetler dönüyor. Ya arkadaş bu benim aranırken yaptığım şeyler değil ki zaten yapıyorum. Annem müzik hocası misal doğduğumdan beri müziğin içindeyim ben gitarı yeni elime almadım ki. Babam şiir yazar ve okur, ben şiirle ilk kez tanışmadım ki. Geçen okudum mesela, paylaştım. Sevildi de. Peşine köpek sahiplenmiştik onu da paylaştım 1 hafta sonra.
İş arkadaşım grupta diyor ki ananiyimioguz kanka şiir tutmadı köpek deniyorsun herhalde ehuheheh
Ya bu kadar niye düşeyim ben zorlanmıyorum ki karşı cinsle muhabbet kurmaya herhangi bir yerde zaten.
Dün bir yavru köpek sahiplendik. Evde büyükçe bir alan oluşturdum, yatağını falan ayarladım. Aşırı cana yakın, hoplayıp zıplıyor. Çiş bezine hemen alıştı, hiç ağlamadı falan.
Fakat bugün bir ödül maması aldım temel komutları öğretmek için.
Normalde gel demeden beni görünce alanın kenarına geliyor iki ayak üstünde duruyor falan. Ne hikmetse ben eğitme olayına giriştikten sonra inadına gelmedi. Beli aralıklarla denedim gün içinde ama ı ıh.
Yatağında yatıyor, karşısında gel, gel kızım, gel tofi, tofi, al, al kızım, alkışlar, ıslıklar, çığlıklar, yardım çığlıkları, allahın cezası ne yaptıysam gelmedi :D Aptal aptal yatağında kuyruk sallıyor, heyecanlanıyor, havlıyor, oturuyor, kalkıyor ama yatağından inip de bana doğru yönelmedi ki aferin kızıma diyip seveyim, mamasını vereyim.
Ne şaklabanlıklar yaptım, sonlara doğru iyice eğdi kafasını, ne yapıyo bu tipini sevdiğim gibi bakmaya başladı ben de pes ettim. Kaldım elimde ödül mamasıyla.
Acaba dışarıya çıkartıp orada mı alıştırmaya çalışsam? Tecrübeli olanlar var mı? Aşıları da tam bitmedi çıkarmak istemiyorum. Her gün aynı şeyi denesem bir gün elbet gelir mi yoksa yöntemimde mi yanlışlık var?
3 aylık, şivava.
Fakat bugün bir ödül maması aldım temel komutları öğretmek için.
Normalde gel demeden beni görünce alanın kenarına geliyor iki ayak üstünde duruyor falan. Ne hikmetse ben eğitme olayına giriştikten sonra inadına gelmedi. Beli aralıklarla denedim gün içinde ama ı ıh.
Yatağında yatıyor, karşısında gel, gel kızım, gel tofi, tofi, al, al kızım, alkışlar, ıslıklar, çığlıklar, yardım çığlıkları, allahın cezası ne yaptıysam gelmedi :D Aptal aptal yatağında kuyruk sallıyor, heyecanlanıyor, havlıyor, oturuyor, kalkıyor ama yatağından inip de bana doğru yönelmedi ki aferin kızıma diyip seveyim, mamasını vereyim.
Ne şaklabanlıklar yaptım, sonlara doğru iyice eğdi kafasını, ne yapıyo bu tipini sevdiğim gibi bakmaya başladı ben de pes ettim. Kaldım elimde ödül mamasıyla.
Acaba dışarıya çıkartıp orada mı alıştırmaya çalışsam? Tecrübeli olanlar var mı? Aşıları da tam bitmedi çıkarmak istemiyorum. Her gün aynı şeyi denesem bir gün elbet gelir mi yoksa yöntemimde mi yanlışlık var?
3 aylık, şivava.
Ben türkücü oldum çıktım iyice :D
Bu sefer bunu seveceğinize inanıyorum, çok severek söyledim.
soundcloud.com
Bu sefer bunu seveceğinize inanıyorum, çok severek söyledim.
soundcloud.com
Tablet olunca zaten icinde oluyur diye biliyorum ama belki makina tuzu da ekleyince daha bir doğru oluyordur :)
Bir de son senelerde makina bardaklarin dibinde nokta nokta deterjan mi demeliyim tablet tanecikleri mi artik neyse onlardan birakmaya basladi.
Bunun tuzla bir alakasi var mi, yoksa makina temizleyici alip bir lere boş calistirsam duzelir mi acaba?
Bir de son senelerde makina bardaklarin dibinde nokta nokta deterjan mi demeliyim tablet tanecikleri mi artik neyse onlardan birakmaya basladi.
Bunun tuzla bir alakasi var mi, yoksa makina temizleyici alip bir lere boş calistirsam duzelir mi acaba?
Bu oyunu ilk çıktığı zamandan beri ara ara girip deniyorum fakat anlamadığım, sinir olduğum bir şey var.
Oyuna uzun vakitlerimi ayıramıyorum. Videolar falan izleyemiyorum. Kas reflekslerimi hızlandıracak uzun sürekli bir çalışmam falan da yok.
Önceden lol veya overwatch oynarken yapabiliyordum ama artık yok o kadar.
Tek başıma veya kuzenle falan girip oynayıp çıkmak tek derdim.
Fakat istiyorum ki benim kabiliyetlerime denk birileri gelsin oyuna.
Bunların eşleştirme algoritması nasıl çalışıyorsa 1 lvl ile 200 lvl i aynı yere atıyorlar, wtf? Hadi lvl i geçtim kazanma oranına göre eşleştir bari.
Zaten 100 küsür kişi anca toplanıp girmişiz, birini görmen ile ölmen bir oluyor.
Hadi bu biraz warzone'un doğasında var da en azından birkaç kill alabileyim. Ama hayvan gibi adamlar gelince oyunu zevki kalmıyor. Biriyle gireyim diyorum, yine iş yapamıyoruz.
CS gibi hemen doğma falan da yok her şeye baştan başlıyorsun.
Zorluk seçme gibi bir olay yok. Özel oda oluşturup düşük lvl ler gelsin diye bir olay yok. Pratik bölümüne de arkadaşla girilmiyor. Ki ona bile okeyim :D
Nedir bunun çözümü? Mobile olanında iyiyim ama pc olanı hayattan soğuttu. Ki öyle yeteneksiz de değilim yani 2003ten beri oyun oynarım :/
Oyuna uzun vakitlerimi ayıramıyorum. Videolar falan izleyemiyorum. Kas reflekslerimi hızlandıracak uzun sürekli bir çalışmam falan da yok.
Önceden lol veya overwatch oynarken yapabiliyordum ama artık yok o kadar.
Tek başıma veya kuzenle falan girip oynayıp çıkmak tek derdim.
Fakat istiyorum ki benim kabiliyetlerime denk birileri gelsin oyuna.
Bunların eşleştirme algoritması nasıl çalışıyorsa 1 lvl ile 200 lvl i aynı yere atıyorlar, wtf? Hadi lvl i geçtim kazanma oranına göre eşleştir bari.
Zaten 100 küsür kişi anca toplanıp girmişiz, birini görmen ile ölmen bir oluyor.
Hadi bu biraz warzone'un doğasında var da en azından birkaç kill alabileyim. Ama hayvan gibi adamlar gelince oyunu zevki kalmıyor. Biriyle gireyim diyorum, yine iş yapamıyoruz.
CS gibi hemen doğma falan da yok her şeye baştan başlıyorsun.
Zorluk seçme gibi bir olay yok. Özel oda oluşturup düşük lvl ler gelsin diye bir olay yok. Pratik bölümüne de arkadaşla girilmiyor. Ki ona bile okeyim :D
Nedir bunun çözümü? Mobile olanında iyiyim ama pc olanı hayattan soğuttu. Ki öyle yeteneksiz de değilim yani 2003ten beri oyun oynarım :/
8 yıldır web ile ilgi alakam yok, biraz mobil geçmişim var. Rica minnet istediler diye bir web ekranı yaptım.
npm start dediğimde localhostta güzel çalışıyor.
Fakat önceden html css dosyalarını tutup bir ftp server a atar, domain e bağlar çalıştırırdık.
Şimdi de mantık aynıdır da ben bu projeyi o hale nasıl getireceğim?
npm run build komutu bir çıktı verdi bana. html css formatına dönüştürdü sanki. Fakat index.html i çalıştırdığımda bir takım şeyleri göremiyor. Bu nasıl build etti arkadaş :/
Atladığım ne var acaba?
npm start dediğimde localhostta güzel çalışıyor.
Fakat önceden html css dosyalarını tutup bir ftp server a atar, domain e bağlar çalıştırırdık.
Şimdi de mantık aynıdır da ben bu projeyi o hale nasıl getireceğim?
npm run build komutu bir çıktı verdi bana. html css formatına dönüştürdü sanki. Fakat index.html i çalıştırdığımda bir takım şeyleri göremiyor. Bu nasıl build etti arkadaş :/
Atladığım ne var acaba?
Nasıl anlatabilirim bilmiyorum kalbimin oralarda bir yerlerde, belki biraz altında 2 saniyelik guruldamalar oluyor. Yaklaşık 2-3 saattir de aralıklarla devam ediyor.
Orada ne var ki mide gurultusu gibi hem ses hem titreme yapıyor?
Panik olacak bir durum yoktur herhalde?
Orada ne var ki mide gurultusu gibi hem ses hem titreme yapıyor?
Panik olacak bir durum yoktur herhalde?
Özellikle de korona döneminde bunlara ilgi en çok bizim ülkemizde artmış ve ben artık vasıflı vasıfsız herkesin ağzında duymaya başladım.
Tanıştığım birisi tutturdu senin haritana bakıcam diye hatta, tamam bak dedim.
Ve geçmişten tarihler verdi şurda şu sıkıntıyı yaşamışsın, burda bu sıkıntıyı yaşamışsın falan diye. Bir miktar etkilenmiş olabilirim.
Fakat ben evrenin üzerimize etkisi olduğuna inansam da bu kadar ön görülebilir olduğunu düşünmüyorum.
Bunları çürütebilecek şeyler var mı elinizde çünkü pek inanmak istemiyorum. Kusucam artık herkes ömer çelakıl gibi gezmeye başladı.
Güçlü olumlu bulgularınız varsa da dinlerim. Veya makale falan varsa.
Tanıştığım birisi tutturdu senin haritana bakıcam diye hatta, tamam bak dedim.
Ve geçmişten tarihler verdi şurda şu sıkıntıyı yaşamışsın, burda bu sıkıntıyı yaşamışsın falan diye. Bir miktar etkilenmiş olabilirim.
Fakat ben evrenin üzerimize etkisi olduğuna inansam da bu kadar ön görülebilir olduğunu düşünmüyorum.
Bunları çürütebilecek şeyler var mı elinizde çünkü pek inanmak istemiyorum. Kusucam artık herkes ömer çelakıl gibi gezmeye başladı.
Güçlü olumlu bulgularınız varsa da dinlerim. Veya makale falan varsa.
Bu güne kadar hayatımda hep bir insan vardı. O yüzden hep olması gerekiyormuş gibi düşünmeye başladım. Bunun farkında değildim ama tanıştığım bir insan söyledi.
26 yaşına yeni girdim, çok güzel uzun ilişkiler sığdırdım bu genç yaşa ama hepsi bir yerden sonra evliliğe gider gibi olduğu için, henüz evlilik düşünmediğim için, veya düşünmeye başlayınca da bu sefer karşıdaki insanı ince eleyip sık dokuduğum için, tonla kusur bulup soğuduğum için... bitiyorlar. Çünkü bizim toplumda erkeğe gereksiz muazzam bir sorumluluk düşüyor evlilik konusunda ve bu her erkek gibi beni de korkutuyor. Ayrıca boşanmış bir ailenin çocuğu olarak, boşanmak istemediğim için sırf güzel geçinip gidiyoruz diye ince düşünmeden evlenmek istemiyorum. Fakat kadınların ağzı evlilik düşünmüyorum daha erken dese de evliliğin içlerinde yattığını göremiyorum.(peh hele ya*** bak hele diyenleri duyar gibiyim) Kaldı ki kendisi gerçekten düşünmese bile baskı çok fazla çünkü ilişkileri genelde açık yaşıyoruz, herkes bilir yani.
Her bitişte de bu sefer biraz kafamı dinleyeyim, kendimle olayım, hobilerimle, ailemle ilgileneyim diyorum ama bir süre sonra kendimi yine ilişki isterken buluyorum.
Hayatı yine güzel yaşamaya çalışıyorum evet ama insanlar hayatında biri olmasına gerek yok buna kendini şartlama diyorlar.
Yahu her şeyi paylaşabildiğin, gezebildiğin, gülebildiğin, sevişebildiğin, ağlayabildiğin bir insanın yanında olmasını istemek kadar daha normal bişey olamazmış gibi geliyor.
Bu düşünce yanlışsa, gerekçelerini duymak istiyorum.
Ve bu çözülmesi gereken bir şeyse, profesyonel destek yerleri/kişisi için önerilerinizi de.
Tek sorun aslında orta doğu kültüründeki baskı ve kalıplara girmek zorunda kalmanın getirdiği stres bana göre. Bu yaşanmasa sorun olmayacak.
Ama zaten bu başlı başına bir sorun, vazgeç bu sevdadan diyorsanız bilemem tabi.
26 yaşına yeni girdim, çok güzel uzun ilişkiler sığdırdım bu genç yaşa ama hepsi bir yerden sonra evliliğe gider gibi olduğu için, henüz evlilik düşünmediğim için, veya düşünmeye başlayınca da bu sefer karşıdaki insanı ince eleyip sık dokuduğum için, tonla kusur bulup soğuduğum için... bitiyorlar. Çünkü bizim toplumda erkeğe gereksiz muazzam bir sorumluluk düşüyor evlilik konusunda ve bu her erkek gibi beni de korkutuyor. Ayrıca boşanmış bir ailenin çocuğu olarak, boşanmak istemediğim için sırf güzel geçinip gidiyoruz diye ince düşünmeden evlenmek istemiyorum. Fakat kadınların ağzı evlilik düşünmüyorum daha erken dese de evliliğin içlerinde yattığını göremiyorum.(peh hele ya*** bak hele diyenleri duyar gibiyim) Kaldı ki kendisi gerçekten düşünmese bile baskı çok fazla çünkü ilişkileri genelde açık yaşıyoruz, herkes bilir yani.
Her bitişte de bu sefer biraz kafamı dinleyeyim, kendimle olayım, hobilerimle, ailemle ilgileneyim diyorum ama bir süre sonra kendimi yine ilişki isterken buluyorum.
Hayatı yine güzel yaşamaya çalışıyorum evet ama insanlar hayatında biri olmasına gerek yok buna kendini şartlama diyorlar.
Yahu her şeyi paylaşabildiğin, gezebildiğin, gülebildiğin, sevişebildiğin, ağlayabildiğin bir insanın yanında olmasını istemek kadar daha normal bişey olamazmış gibi geliyor.
Bu düşünce yanlışsa, gerekçelerini duymak istiyorum.
Ve bu çözülmesi gereken bir şeyse, profesyonel destek yerleri/kişisi için önerilerinizi de.
Tek sorun aslında orta doğu kültüründeki baskı ve kalıplara girmek zorunda kalmanın getirdiği stres bana göre. Bu yaşanmasa sorun olmayacak.
Ama zaten bu başlı başına bir sorun, vazgeç bu sevdadan diyorsanız bilemem tabi.
Kısa bir youtube turu sonrası edindiğim bilgiye göre atık malzemeler ve çöpler bir yerde harmanlanıp öğütülüp bir takım bu iş için işe yaramayan maddelerden de ayrıştırıldıktan sonra 130 derece selüloz ile karıştırılıyor ve sonra bantlar yardımıyla uzun uzun nemi azaltılarak kurutuluyor. Sonra da büyük rulolara sarılıyor, amacına göre kesiliyor.
Şimdi iyi hoş da, ben bu peçeteleri yeri geliyor gözüme sokuyorum, ağzıma burnuma götürüyorum.
Kullanılan kimyasallar zararlı mı?
Kimyasal yoksa, sırf 130 derecede karıştırıldığı için mi hijyenik diyebiliyoruz? Adamlar resmen ülkenin çöpünü makinaya döküp karıştırdı içinde bi ben yokum artık hayvan leşi mi var pil mi var kimyasal atık mı var bilmiyorum çöplerde.
130 derecede ölmeyen tonla bakteri ve mikrop da vardır ayrıca.
Bir de sanırım kağıttan üretilen peçeteler varmış. Pardon kağıt gibi ağaçtan üretilenler varmış. Oradaki ayrım nasıl oluyor tuvalet için olanlar çöpten, cep mendilleri veya sofra mendilleri ağaçtan gibi mi? Onlar hijyenik mi?
Şimdi iyi hoş da, ben bu peçeteleri yeri geliyor gözüme sokuyorum, ağzıma burnuma götürüyorum.
Kullanılan kimyasallar zararlı mı?
Kimyasal yoksa, sırf 130 derecede karıştırıldığı için mi hijyenik diyebiliyoruz? Adamlar resmen ülkenin çöpünü makinaya döküp karıştırdı içinde bi ben yokum artık hayvan leşi mi var pil mi var kimyasal atık mı var bilmiyorum çöplerde.
130 derecede ölmeyen tonla bakteri ve mikrop da vardır ayrıca.
Bir de sanırım kağıttan üretilen peçeteler varmış. Pardon kağıt gibi ağaçtan üretilenler varmış. Oradaki ayrım nasıl oluyor tuvalet için olanlar çöpten, cep mendilleri veya sofra mendilleri ağaçtan gibi mi? Onlar hijyenik mi?
Bir link verecekler bana ve oraya connect olacağım.
Bir değişiklik olduğunda da bana bir data dönecek.
Sonra o datayı web sayfasında göstereceğim zaten tek ekranımız var.
Tek yapmak istediğim bu fakat basit bir doküman bulamadım.
Bir değişiklik olduğunda da bana bir data dönecek.
Sonra o datayı web sayfasında göstereceğim zaten tek ekranımız var.
Tek yapmak istediğim bu fakat basit bir doküman bulamadım.
Babam için düşünüyorum. Şu kulağın arkasından saran, ben burdayım diye bağıranlardan değil de kulak içi bir şeyler yok mu?
Ortalama fiyatlari ne kadar?
Babam yaştan ötürü artık biraz zor duyuyor.
Bir keresinde dışarıda kalabalık bir ortamda artık dayanamadim, muzik dinlemek icin kullandigim samsung galaxy buds+ kulakligimi babama taktım. Dış ortam dinleme özelliğini sona dayadım.
Adam hayran kaldı duyuyorum resmen rahatlıkla diyor :D
Fakat yine de biraz yetersiz kaldı ve amacı bu değil.
Şarj da uzun süre yetmeyebilir.
Bilgisi olan varsa ürünler konusunda aydınlatırsa sevinirim, neler yapabiliriz?
Ortalama fiyatlari ne kadar?
Babam yaştan ötürü artık biraz zor duyuyor.
Bir keresinde dışarıda kalabalık bir ortamda artık dayanamadim, muzik dinlemek icin kullandigim samsung galaxy buds+ kulakligimi babama taktım. Dış ortam dinleme özelliğini sona dayadım.
Adam hayran kaldı duyuyorum resmen rahatlıkla diyor :D
Fakat yine de biraz yetersiz kaldı ve amacı bu değil.
Şarj da uzun süre yetmeyebilir.
Bilgisi olan varsa ürünler konusunda aydınlatırsa sevinirim, neler yapabiliriz?
Şu büyük, etli hurmaları çok seviyorum.
Fiyat/performansı yüksek olan, internetten aldığınız bir yer var mı?
Yoksa gidip makbulden yükleneceğim.
Fiyat/performansı yüksek olan, internetten aldığınız bir yer var mı?
Yoksa gidip makbulden yükleneceğim.
Eylül'de ALES'e girsem sonuçları Ekim'de açıklanıyormuş.
Okullarda dersler başlamış oluyor. Değerlendirmeleri/başvuruları da kapatmış olmuyorlar mı?
İnsanlar okula nasıl ve neye göre kayıt yaptırıyor?
Aralık'ta askerlik tecili bitmiş oluyor bir yere kayıt yaptırmam lazım.
2. dönem kayıtları falan oluyor da onu mu beklemem gerekiyor? 2 ay kaçak olarak dolansam sorun olmaz herhalde.
Okullarda dersler başlamış oluyor. Değerlendirmeleri/başvuruları da kapatmış olmuyorlar mı?
İnsanlar okula nasıl ve neye göre kayıt yaptırıyor?
Aralık'ta askerlik tecili bitmiş oluyor bir yere kayıt yaptırmam lazım.
2. dönem kayıtları falan oluyor da onu mu beklemem gerekiyor? 2 ay kaçak olarak dolansam sorun olmaz herhalde.
Cardlardan oluşan bir liste ekranı hazırlıyorum.
Her kutucuk bir sepeti gösteriyor ve sepet adı, kullanan ve içerisindeki ürünlerin miktarı falan yazıyor.
Buraya kadar sorun yok, data geldikçe ekrana basıyorum.
Fakat bana dediler ki ekrandaki bu kutucuklar, yeni data geldiğinde görsel olarak yumuşak bir şekilde kaybolsun veya yer değiştirsinler.
Görmek istiyorlar yani short olayını canlı ve animasyonlu olarak. Adete göre sıralıycam çünkü data değiştikçe.
Bu tarz bir kütüphane bileniniz, kullananınız var mı? Veya ne diye aratabilirim?
Tam deshboard denemez belki ama mevcuttaki sepetlerin durumunu canlı olarak yansıttığını onu kullandım.
Her kutucuk bir sepeti gösteriyor ve sepet adı, kullanan ve içerisindeki ürünlerin miktarı falan yazıyor.
Buraya kadar sorun yok, data geldikçe ekrana basıyorum.
Fakat bana dediler ki ekrandaki bu kutucuklar, yeni data geldiğinde görsel olarak yumuşak bir şekilde kaybolsun veya yer değiştirsinler.
Görmek istiyorlar yani short olayını canlı ve animasyonlu olarak. Adete göre sıralıycam çünkü data değiştikçe.
Bu tarz bir kütüphane bileniniz, kullananınız var mı? Veya ne diye aratabilirim?
Tam deshboard denemez belki ama mevcuttaki sepetlerin durumunu canlı olarak yansıttığını onu kullandım.
Bu fiyatlara 2013 Tiguan ve 2015 Sportage bulabildik.
Benzin + LPG olarak bakıyorum.
Tiguan bana daha kullanışlı geliyor ama sportagelarda 4 koltuk ısıtma, anahtarsız çalıştırma olanları falan var.
Yine de tiguan daha az yakıyor ve daha performanslı.
Karar veremedik.
Bir de kafama takılan; kia 1.6 atmosferik motor kullanıyor ve lpg ile tam uyumlu olduğunu düşünüyorum.
Diğer tarafta 1.4 Tsi motor var. LPG ile sorun yaşamaz mıyız?
Benzin + LPG olarak bakıyorum.
Tiguan bana daha kullanışlı geliyor ama sportagelarda 4 koltuk ısıtma, anahtarsız çalıştırma olanları falan var.
Yine de tiguan daha az yakıyor ve daha performanslı.
Karar veremedik.
Bir de kafama takılan; kia 1.6 atmosferik motor kullanıyor ve lpg ile tam uyumlu olduğunu düşünüyorum.
Diğer tarafta 1.4 Tsi motor var. LPG ile sorun yaşamaz mıyız?
Engelli araç alımına başvurduk 2 ay önce. 2 aydır süründürüyorlar yok polis geliyor yok şuyunu inceliycez yok buyunu derken (millet 2-3 haftada alıyor) biz hala sonuç bekliyoruz.
Karakola yazı gidiyor inceleyin diye karakolu arayana kadar çıkıp bakmadılar bile. "Aaa evrak gelmiş" oldular.
Marka - Model olarak başvurduk. Ve 2 aydır bizi beklettikleri için o marka - model artık engelli araç alım limitlerini aştı yeni fiyat güncellemeleriyle.
Yani "tamam alabilirsiniz" deseler bile dalga geçer gibi bir cevap olacak çünkü aslında alamıyoruz.
Bu durumda yapabileceğimiz bir şey var mı?
Tekrar başka bir model için başvursak.. 2 ay da onun için bekle, sonra onun fiyatı da artsın onu da alamayalım sonsuz döngüye girelim anasını satayım aklımı oynatıcam ya!
Karakola yazı gidiyor inceleyin diye karakolu arayana kadar çıkıp bakmadılar bile. "Aaa evrak gelmiş" oldular.
Marka - Model olarak başvurduk. Ve 2 aydır bizi beklettikleri için o marka - model artık engelli araç alım limitlerini aştı yeni fiyat güncellemeleriyle.
Yani "tamam alabilirsiniz" deseler bile dalga geçer gibi bir cevap olacak çünkü aslında alamıyoruz.
Bu durumda yapabileceğimiz bir şey var mı?
Tekrar başka bir model için başvursak.. 2 ay da onun için bekle, sonra onun fiyatı da artsın onu da alamayalım sonsuz döngüye girelim anasını satayım aklımı oynatıcam ya!
Birkaç sene önce 3 senedir babaanneme bakan, ama sonra ailesinin yanına kolombiyaya giden genç bir kadın bakıcımız vardı.
O gidince başka bir tane bulduk ama memnun değildik.
Sonra eskisinin tekrar İzmir'e geldiğini öğrendik irtibat kurduk fakat başka bir işteymiş. Sonra orda da 1 sene çalışıp ayrılmış bize ulaştı hala düşünüyor musunuz diye. Rahattı çünkü bizde. Neyse son 1 aydır evrak falan işleri vardı halledip gelmesini bekliyorduk memlekete.
Bir sevgili yapmış o pek gelmesini istemiyormuş sanırım ama kadın çok hevesliydi.
Neyse bugün otobüsle gelecek diye bekliyoruz, başka bir telefondan mesaj gelmiş bizimkilere, xx uçağa bindi memleketine gidecek, telefonu bozuldu ulaşamazsınız vs. diye. Sevgilisi olduğunu düşünüyoruz ve kadın facebooktan babamı amcamı halamı falan engellemiş. Zorla mı engelletildi bilmiyoruz.
Gerçekten yurt dışına mı gitti bilmiyoruz. Hiçbir şekilde ulaşamıyoruz.
Bizimkiler başına bir şey geldiğinden endişeli. Karakola sormuşlar, yakını değilseniz bakamayız ülke giriş çıkışlarına demişler.
Bu kadının başına ne geldi, nereye gitti, bizi niye engelledi, neler oluyor anlamadık. Nasıl öğrenebiliriz acaba? Kayıp ilanı da açamıyoruz akrabamız değil diye. Fakat pasaport fotokopisi falan var bizde.
O gidince başka bir tane bulduk ama memnun değildik.
Sonra eskisinin tekrar İzmir'e geldiğini öğrendik irtibat kurduk fakat başka bir işteymiş. Sonra orda da 1 sene çalışıp ayrılmış bize ulaştı hala düşünüyor musunuz diye. Rahattı çünkü bizde. Neyse son 1 aydır evrak falan işleri vardı halledip gelmesini bekliyorduk memlekete.
Bir sevgili yapmış o pek gelmesini istemiyormuş sanırım ama kadın çok hevesliydi.
Neyse bugün otobüsle gelecek diye bekliyoruz, başka bir telefondan mesaj gelmiş bizimkilere, xx uçağa bindi memleketine gidecek, telefonu bozuldu ulaşamazsınız vs. diye. Sevgilisi olduğunu düşünüyoruz ve kadın facebooktan babamı amcamı halamı falan engellemiş. Zorla mı engelletildi bilmiyoruz.
Gerçekten yurt dışına mı gitti bilmiyoruz. Hiçbir şekilde ulaşamıyoruz.
Bizimkiler başına bir şey geldiğinden endişeli. Karakola sormuşlar, yakını değilseniz bakamayız ülke giriş çıkışlarına demişler.
Bu kadının başına ne geldi, nereye gitti, bizi niye engelledi, neler oluyor anlamadık. Nasıl öğrenebiliriz acaba? Kayıp ilanı da açamıyoruz akrabamız değil diye. Fakat pasaport fotokopisi falan var bizde.
(7)
İngiltere'de evlensem, tekrar Türkiye'de başka bir evlilik yapabilir miyim?
ananiyimioguz #1472050
veya tam tersi?
Proforma fatura var elde, onunla kredi de çekildi.
Kur atıyorum %15 arttı, fiyatlar da arttı diyebilirler mi yarın almaya giderken?
Ben bisey olmaz diyorum ama arkadas panik oldu. Skoda'dan araç alacak.
Kur atıyorum %15 arttı, fiyatlar da arttı diyebilirler mi yarın almaya giderken?
Ben bisey olmaz diyorum ama arkadas panik oldu. Skoda'dan araç alacak.
Babam 25 senedir köyde annesine bakiyor ve son 7 senedir babaannem alzheimer.
Son 5 senedir de şehirde yaşıyorlar.
Babamin bir tane hatcback araci var. Koye gidip gelirken bagaj yetmiyor, babaannemi indirip bindirirken de zorlaniyoruz kilolu kendisi. Madem böyle bir hak var arac alimiyla ilgili diye basvuralim, otv indirimiyle arac alalim dedik. Eski araci da ben alırım diye düşündüm.
Neyse gittik babanneme rapor aldik %95 verdiler. Onunla da adliyeye basvurduk. Babam zaten vasi atanmış onda da sikinti yok. Hersey burdan itibaren başlıyor. Annemle babam ayrilar ve anne tarafindan uzak bir akrabanin adliyede calistigini ogrendik. Ben de kendisine ulastim dosyayı takip edebilir misin bayadir bekliyoruz diye. O da bakti dedi ki karakola yazi gitmis ordan tahkikat mı ne bekleniyormus.
İyi dedik bekledik, gelen giden yok. Teyzem emekli polis ona dedim ki karakolu arayip bir sorar misin. Onun da aile ici acayip vukuatlari oldu cok güvenemiyorum ama neyse.. Gerek yok öyle almayin diyen birisi 1-2 aydir. Bu arada kendileri didisinin didisi uzerinden denemisler alamamislar oradan bir kuyruk acilari var.
Tamam dedi ben arar bi sorarim. Aramis demis boyle boyle bir yazi bekliyoruz durumunu ogrenebilir miyim? Onlar da aramislar zar zor bulmuslar dosyayi. Tamam bunun icin bir arkadasi gonderiyorum inceleme yapsin. Ama demisler siz bu dosyanin bize geldiğini nereden biliyorsunuz? Demis bir akrabamiz var ondan öğrendik. Hmm demis gondermis bir polisi.
Ya arkadas polis babami aramis, demis xx kisi gercekten polis mi bizi aradi. Babam demis eski baldiz olur evet emekli. Peki demis adliyede kim var orda da bir tanıdık varmış. Onu da demis oglan bulmus ben bilmiyorum. Peki demis kapinin önünde aracin var neden basvurdun? Babam demis onu oglana vericem yeni ise girdi arabasi yok. Polis de niye cocuk kendi araba alamiyor mu demis. ULAN SANA NE. Neyse babam da fiyatlari biliyorsun yeni ise girdi nasil alsin falan. Zaten koye gidip geliyoruz esya tasiyoruz yetmiyor demis. Tamam demis gitmis polis.
Sonra teyzem aramis ne yaptiniz diyem güya kafalamis ordakileri. Onlar da hersey tamam xx hanim sorun yok biz raporu ilettik demisler.
Sonra rapora baktırdım adliyeden.
Polis yazmis ki bu sahsin zaten araci var. Hastane de eve yakin. Hasta da bakima muhtaç ama yürüyebiliyor demis. Bir araca gerek yok demis.
Tövbe estağfurullah ulan millet didisinin didisi ustunden aliyor.
Tam hasta olmayan hasta rolu yapiyor aliyor.
Uzerine birsuru arac olanlar başvuruyor, aliyor.
Bize adliyeden dediler ki polis boyle boyle yazmis alamazsiniz siz.
Ulan ayar oldum teyzem mi bisey dedi diye. Galericiler saskin. Daha once bu sekilde arac alanlar saskin. Ben anlamadim neden boyle oldu? Hakimin onune gidecek bakalim yakinda bu sekilde.
Adliyedeki kisiyle de teyzem konusmus. Bana onceden ben gerekirse hakimle de konuşurum durumu anlatirim diger araci oglu kullanacak veya kullaniyor diye demisti. Simdi diyemem, hakim polisin dedigine bakar diyor. Ulan önceden niye oyle demedin o zaman.
Son 5 senedir de şehirde yaşıyorlar.
Babamin bir tane hatcback araci var. Koye gidip gelirken bagaj yetmiyor, babaannemi indirip bindirirken de zorlaniyoruz kilolu kendisi. Madem böyle bir hak var arac alimiyla ilgili diye basvuralim, otv indirimiyle arac alalim dedik. Eski araci da ben alırım diye düşündüm.
Neyse gittik babanneme rapor aldik %95 verdiler. Onunla da adliyeye basvurduk. Babam zaten vasi atanmış onda da sikinti yok. Hersey burdan itibaren başlıyor. Annemle babam ayrilar ve anne tarafindan uzak bir akrabanin adliyede calistigini ogrendik. Ben de kendisine ulastim dosyayı takip edebilir misin bayadir bekliyoruz diye. O da bakti dedi ki karakola yazi gitmis ordan tahkikat mı ne bekleniyormus.
İyi dedik bekledik, gelen giden yok. Teyzem emekli polis ona dedim ki karakolu arayip bir sorar misin. Onun da aile ici acayip vukuatlari oldu cok güvenemiyorum ama neyse.. Gerek yok öyle almayin diyen birisi 1-2 aydir. Bu arada kendileri didisinin didisi uzerinden denemisler alamamislar oradan bir kuyruk acilari var.
Tamam dedi ben arar bi sorarim. Aramis demis boyle boyle bir yazi bekliyoruz durumunu ogrenebilir miyim? Onlar da aramislar zar zor bulmuslar dosyayi. Tamam bunun icin bir arkadasi gonderiyorum inceleme yapsin. Ama demisler siz bu dosyanin bize geldiğini nereden biliyorsunuz? Demis bir akrabamiz var ondan öğrendik. Hmm demis gondermis bir polisi.
Ya arkadas polis babami aramis, demis xx kisi gercekten polis mi bizi aradi. Babam demis eski baldiz olur evet emekli. Peki demis adliyede kim var orda da bir tanıdık varmış. Onu da demis oglan bulmus ben bilmiyorum. Peki demis kapinin önünde aracin var neden basvurdun? Babam demis onu oglana vericem yeni ise girdi arabasi yok. Polis de niye cocuk kendi araba alamiyor mu demis. ULAN SANA NE. Neyse babam da fiyatlari biliyorsun yeni ise girdi nasil alsin falan. Zaten koye gidip geliyoruz esya tasiyoruz yetmiyor demis. Tamam demis gitmis polis.
Sonra teyzem aramis ne yaptiniz diyem güya kafalamis ordakileri. Onlar da hersey tamam xx hanim sorun yok biz raporu ilettik demisler.
Sonra rapora baktırdım adliyeden.
Polis yazmis ki bu sahsin zaten araci var. Hastane de eve yakin. Hasta da bakima muhtaç ama yürüyebiliyor demis. Bir araca gerek yok demis.
Tövbe estağfurullah ulan millet didisinin didisi ustunden aliyor.
Tam hasta olmayan hasta rolu yapiyor aliyor.
Uzerine birsuru arac olanlar başvuruyor, aliyor.
Bize adliyeden dediler ki polis boyle boyle yazmis alamazsiniz siz.
Ulan ayar oldum teyzem mi bisey dedi diye. Galericiler saskin. Daha once bu sekilde arac alanlar saskin. Ben anlamadim neden boyle oldu? Hakimin onune gidecek bakalim yakinda bu sekilde.
Adliyedeki kisiyle de teyzem konusmus. Bana onceden ben gerekirse hakimle de konuşurum durumu anlatirim diger araci oglu kullanacak veya kullaniyor diye demisti. Simdi diyemem, hakim polisin dedigine bakar diyor. Ulan önceden niye oyle demedin o zaman.
Söndürmeye çalışan biri vardı. Başkaları da olabilir belki bilmiyorum.
Patlamanın çapı baya büyük. Bişey olmuş mu?
Patlamanın çapı baya büyük. Bişey olmuş mu?
Yani giriş serbest mi, kaçta kapanıyor vs. bilgisi olan var mı?
Ben istanbulda degilim aksam annemler salonda otururken yanlarinda oluyor olay.
En son 2 haftadir egzema/mantar tarzi bir sorundan tedavi görüyordu veteriner kontrolunde. Krem ve sprey vermisler, sampuan vermisler. Iyiye gidiyordu yaralari iyilesmisti. Dişi, british cinsi.
En son yine yikamislar kurutmuslar.
Kremlerini sürmüşler.
2 gundur toz bir hap vermisler kapsüllü onu yutturuyorlarmis.
İsmi Funit.
Koltuğun yaslanma yerinin üstünde uyurken düşmüş. Kalp masaji falan yapmislar kurtaramamislar. Büyük ihtimalle kalp krizi falan.
Otopsi için Gultepe veterinerligi aramislar en yakin oraya gidiyordu zaten. Biz anlamayiz en fazla boynu kirildi da mi ölmüş ona bakabiliriz demisler. Avcilarda hastaneye goturun demisler. Bu saatte acik midir?
E yasak var yarin gidebilirler mi, ve acik midir. Levent'e yakin bakabilecek bir yer var midir? Yapacak bir sey yok ama en azindan sorunu ogrenmek için. Arac bendeydi bizmkiler avcilara da gidemez zaten uzak baya.
Ne yapalim balkonda duruyormuş sarmislar posete koymuslar :/
En son 2 haftadir egzema/mantar tarzi bir sorundan tedavi görüyordu veteriner kontrolunde. Krem ve sprey vermisler, sampuan vermisler. Iyiye gidiyordu yaralari iyilesmisti. Dişi, british cinsi.
En son yine yikamislar kurutmuslar.
Kremlerini sürmüşler.
2 gundur toz bir hap vermisler kapsüllü onu yutturuyorlarmis.
İsmi Funit.
Koltuğun yaslanma yerinin üstünde uyurken düşmüş. Kalp masaji falan yapmislar kurtaramamislar. Büyük ihtimalle kalp krizi falan.
Otopsi için Gultepe veterinerligi aramislar en yakin oraya gidiyordu zaten. Biz anlamayiz en fazla boynu kirildi da mi ölmüş ona bakabiliriz demisler. Avcilarda hastaneye goturun demisler. Bu saatte acik midir?
E yasak var yarin gidebilirler mi, ve acik midir. Levent'e yakin bakabilecek bir yer var midir? Yapacak bir sey yok ama en azindan sorunu ogrenmek için. Arac bendeydi bizmkiler avcilara da gidemez zaten uzak baya.
Ne yapalim balkonda duruyormuş sarmislar posete koymuslar :/