Ekşi Duyuru

Bir yıldır Xiaomi Mi Band 6 kullanıyorum ama sadece yatağa geçip hareketsiz kaldığım saatleri uykudan sayıyor. Biraz daha gelişmiş bir şeye ihtiyacım var. Öneriniz var mıdır?

En basit haliyle anlatıyorum,

İki ölçek var.

- Yüksek puan alınırsa x seviyesi yüksek, düşük puan alınırsa düşük çıkıyor en basit tabiriyle.

- Diğer ölçekten de aynı şekilde yüksek puan alınırsa y seviyesi yüksek, düşük puan alınırsa düşük çıkıyor.

Hipotezler şöyle;

1. A grubunun x seviyesi ortalamadır.
2. B grubunun x seviyesi yüksektir.
3. A grubu ile B grubunun x seviyesi arasında istatistiksel olarak önemli bir fark vardır.
4. A ve B gruplarının y seviyesi yüksektir.
5. A ve B gruplarının x ve y seviyeleri arasında bir ilişki vardır.

Araştırma sorularını da yazayım, belki daha net olur;

1. A grubunun x seviyesi nedir?
2. B grubunun x seviyesi nedir?
3. A grubu ile B grubunun x seviyesi arasında istatistiksel olarak önemli bir fark var mıdır?
4. A ve B gruplarının y seviyesi nedir?
5. A ve B gruplarının x ve y seviyeleri arasında bir ilişki var mıdır?

Her bir hipotez ve araştırma sorusu için hangi analizi kullanmam lazım? T-test, korelasyon, anova, wilcoxon, mann-whitney u, veya diğerleri? Çok teşekkürler.

Üst kısımdaki hikayeleri gösteren yuvarlaklar yok, bembeyaz bir boşluk var. Arkadaşımın yedek hesabında da aynı durum varmış. Bildirim listesini gösteren buton da kayıp. Neler oluyor?

Silip tekrar yükledim, durum hala aynı.
Reddit ve twitter'da benzer problemi yaşadığını söyleyenler var. Ama sorun global değil, sadece bazılarında sanırım.

10 yıllık bir hesabım var fakat fark ettim ki çok fazla inaktif takipçiye sahibim. 200 civarı kişiyi takip ediyorum, 2000'e yakın takipçim var. Algoritma hep değişiyor, bu sıralar etkileşimim aşırı düşük. Sorun aktif olmayan 1000, belki 1500 kişi olabilir mi? Bazı kaynaklarda onları çıkarın, engagement rate'i çok etkiliyor diyor. Ne yapsam bilemedim.

Sağ el bileğimin baş parmağa bağlanan tarafında 3 - 4 gündür durduk yere tatlı bir sızı hissediyorum, birkaç saniye sonra geçiyor. Başka bir belirti yok

Geçen hafta sporda bir üst ağırlığa geçtim, bileklerimin birazcık yorulduğunu hissettim. Birkaç güne geçecek gibi duruyor ama aklıma geldi, acaba daha ciddi bir şey olabilir mi?

Saatten hiç anlamam, genelde spor yaparken akıllı bileklik, bir yere çıktığımda metal saat takarım. 10 yıl önce aldığım saati kullanıyorum hala. Bunu satıp yerine diğerini alsam mı?

Bendeki saat:
www.hepsiburada.com

İstediğim saat:
www.trendyol.com

28, erkek, tatlı

6 yıldır iPhone ve Mac kullanıyorum. Üstüne her ay para verip iCloud depolama hizmeti alıyorum. Fakat yetmiyor. Video ve fotoğraflar çok yer kaplıyor. İki yıldır doğru düzgün fotoğraf çekemiyorum, tüm uygulamalarımı sildim, Nokia 3310 gibi kullanıyorum resmen telefonu. Mac'te not uygulaması bile hata veriyor, bir satır not bile senkronize olmuyor artık.

Yeni harici harddisk aldım, bilgisayardaki tüm dokümanları oraya yedekledim, güncelledim ve bilgisayar rahatladı.

Telefonun bağlı olduğu tüm iCloud içeriğimi indirip (tek tuşla kolay yolu varsa çok iyi olur) bir güncelleme yapar ve mis gibi kullanırım diye düşünüyorum.

Yarın bir gün HDD'in bozulma riskini göz önünde bulunduruyorum.

Bu mantıklı mı sizce?

Son iki yıldır neredeyse her mezeyi denedim ama sanırım en sevdiğim zeytin salatası. Ege'ye döndüğümde evde yapmak istedim, babam linkteki ürünü almış. Bundan olmaz diye tahmin ediyorum, doğru mu?

Ege'de aynı zeytinden nasıl bulabilirim, ne diye sormam lazım?

Evdeki zeytin: www.a101.com.tr

Şu an Mojave var, yer olmadığı için yükleyememiştim uzun zamandır ama harici HDD aldığım için bilgisayar rahatladı ve şu an yükleyebilirim.

Ne yapsam, yüklesem mi?

edit: pardon, son versiyonu Big Sur diye hatırladım, Monterey'di, onu sordum :)

8 gram ağırlığında, yaklaşık 40 cm uzunluğunda bir şarj kablosu göndermem gerekiyor 1000 km mesafeye. Yurtiçi kargo ile masrafı ne kadar olur?

Diğer bir fikir, Dolap uygulamasından gönderecek olursam anlaşmalı kargo gibi bir durum varsa daha uyguna gelir mi? Direkt arkadaşıma göndermek istiyorum.

edit: Aydın'dan Hatay'a.

Uzmanı olduğum bir konuda içerik tablolu, referans vermeli, APA formatında 2 satır aralığı şeklinde yazılacak ortalama 50 sayfa tutacak Türkçe rapor için fiyat bekliyorlar benden.

Bu işin piyasasını bilmediğim için buraya soruyorum, ne kadar istemeliyim?

Kız arkadaşım memur, telefonu kırıldı ve yenisini almak zorunda. Ayrıca borçlarını kapatmak için kredi çekecek.

En mantıklı seçenek nedir?

Duyar duymaz benzettim, doğru değil mi? Ne çalıyor ki acaba?

youtu.be
2:27'den itibaren.

edit: pardon, evet melekler :)

İlk etapta birkaç sorum var, fikri belirtip sorularımı listeledim. Bunları sorabileceğim ve düzgün yanıt alabileceğim platform, forum, sub-reddit gibi ortamlar var mıdır?

Sonraki aşamada işler ciddiye bindiğinde çok küçük sermayeli biri olarak ücreti karşılığında düzenli olarak danışmanlık hizmeti alabileceğim güvenilir kişi veya kurumları nasıl bulabilirim?

Fikir almaya çalışıyorum. Gıda, kozmetik, giyim, takı, ev eşyası, teknoloji ürünleri, hiç fark etmez. Göze hoş gözüken, varsa sosyal medya hesabı da olan, ürün satın alınacak internet siteleri veya sosyal medya hesaplarını paylaşabilir misiniz? Teşekkürler :)

Denemek için bilgisayarı yanımda götürürüm. Alırken nelere dikkat etmem gerekir?

Dolap uygulaması var sanırım, uygun fiyata koysam sorunsuz satılır mı acaba? Ailemin evinde yüzlerce kıyafet var ve elden çıkarmak istiyorum.

Yıllardır her gün avokado yerim, Migros'tan aldığım avokadoların bir tanesi tüm bilinen yöntemleri uygulamış olmama rağmen taş gibi. Acaba plastik avokado mu gönderdiler? Görüntüsü çok hoş.

edit: ne yapabilirim?

Bugün eşimle dışarı çıktık, arkadaşlarımızla çok güzel bir gün geçirdik. Akşam eve geldik, dinlenmeye geçtik.

Ne kadar güzel bir gün geçirdiğimizden bahsederken tez konusunu açtım, ikimiz de bu dönem yüksek lisans tezi yazıyoruz ve Haziran'a kadar bitirmemiz gerekiyor. Son günlerde çok boşladık, biraz daha hızlansak iyi olur dedim güzel bir şekilde.

Saniyeler sonra arkasını döndü, suratı çok kötü oldu. Su içmeye gittim salona, birkaç dakika sonra beni çağırdı çok kötüyüm diyerek.

Sonrasında kendini kaybetti. Nefes alamıyorum, kalbimin attığını hissetmiyorum, kulaklarım yanıyor, aşırı derecede ağrıyor dedi, yatakta iki büklüm oldu, dediklerimi hiç anlamaz bir şekilde "her şey çok güzeldi neden bozdun" diye sayıkladı ağlayan bir ses tonuyla.

Ne yapacağımı şaşırdım, resmen kıpkırmızı oldu ve kriz geçirdi. Plasebo etkisi olur diye "sana şimdi bir aspirin vereceğim ve çok iyi gelecek" dedim, kabul etti. Ama hareket edemedi, zor dik durmasını sağladım.

Kulaklarım yanıyor diye sayıklarken aklıma babamın yaptığı telkin/terapi/meditasyon ne deniyorsa onlar aklıma geldi. İki elimi kulağına koydum, bir şifa enerjisi olarak mavi ışık şekilde top hayal et, giderek büyüdüğünü ve ellerimden beynine girdiğini düşün diyerek çocukluğundan bu yana yaşadığı güzel anıları hatırlamasını sağladım, o ışığın tek tek organlarını dolaşıp kendisini şifayla doldurduğunu anlattım ve bu yaklaşık yarım saat sürdü. Çok sağlıklısın, iyisin derken onaylar gibi başını sallıyordu ama nefesi çok düzgün değildi. Sonrasında o pozisyonda uyuyakaldı.

O kadar korktum ki ne yapacağımı bilemedim, ambulansı arayacaktım. İyi ki babamın yaptığı uygulamalar aklıma geldi ve işe yaradı gibi.

Bu nedir tam olarak? Ne yapalım? Benzer durumu yaşayanlardan veya bilenlerden öneri rica ediyorum, çok teşekkür ederim şimdiden.

Öne çıkarılan hikayelerinin birinin adı "şahsım" olan estetik fotoğrafların olduğu bir hesabı arıyorum. Takip edecektim fakat etmemişim, hiçbir fotoğrafını da beğenmemişim. Kayboldu gitti hesap. Nasıl bulabilirim acaba, fikri olan var mı? :(

Merhaba, ilgili bölüm öğrencileri dahil değerli İngilizce öğretmenlerini yüksek lisans tezime katılmaya davet ediyorum. Çalışma iki kısa anketten oluşmaktadır, soruları cevaplamak toplamda 5 dakika sürmektedir.

Duyuru birkaç gün sabitlenirse çok sevinirim.
Teşekkürler :)

Link: forms.gle

28 yaşında bir arkadaşım bugün 26 bin lira maaş alıyor. İstanbul'da hangi işlerde bu maaş alınabilir? Çalışanların yüzde kaçı bu maaşı alıyordur?

Turnitin alternatifi olanların çok tehlikeli olduğunu biliyorum, hem doğru sonuç çıkarmıyorlar, hem verileri saklıyorlar.

Tezimde yüzde 5 altında benzerlik oranının çıkmasını istiyorum. Fakat intihal testine sokmadan önce kendim neler yapabilirim? Yazdığım bazı orijinal cümle kalıplarını tırnak içinde Google ve Scholar'da aradığımda başkasının neredeyse aynı şekilde ifade ettiğini görüyorum ve telaşlanıyorum. Tüm tezi cümle cümle arama motorunda "tırnak içinde" kontrol etmem münkün değil.

Ne yapabilirim?

Bu fotoğraftan anlaşılması mümkün mü?
i.ibb.co

Aralık ayında piyasa çalkalanırken telaşla 1000 liradan altın almıştık, az önce babam aradı, altını bozup kur korumalı mevduata mı geçsek diye sordu.

200 grama yakın altın var iki ayrı banka hesabında, siz olsanız ne yaparsınız?

Bildiğimiz ağaçtan düşer gibi irkilmek değil ama. O çok nadiren oluyor, benim hissettiğim saliseler içinde çok heyecanlanmak. Durduk yere nabzım yükseliyor, bir tehlikenin oluştuğunu hissediyorum ve bir saniye sonra geçiyor.

2 sene önce iki ay boyunca nefes alamadığımı hissediyordum, gündüzleri bile ellerim uyuşuyor, nabzım yükseliyordu. Telkin ve meditasyonla doktora gitmeden çözdüm. (belirtilerim anksiyete bozukluğunu gösteriyordu.)

Fakat son iki üç aydır uykuya dalarken bahsettiğim şekilde irkiliyorum, ne olduğunu bildiğim için telaş yapmıyorum ve bir saniye sonra geçiyor zaten.

Sizce bunun adı ne?
Doktora gitmeli miyim?

Yaklaşık 3 yıldır her gün moka pot veya filtre kahve içiyorum. Filtre yaparken sadece robusta çekirdeğinden demlediğim kahve tatmin ediyor beni. Hem düz, sert tat profili, hem spor öncesi müthiş etkisiyle başka çekirdek kullanamaz oldum. Benim gibi filtrede sek robusta kullanan hiç görmedim.

Robusta seven var mı benim gibi?

Şu an ikimiz de yüksek lisans yapan bir çiftiz, kız arkadaşım MEB'de İngilizce öğretmeni, ben de yabancı dil dersleri veriyorum, serbest çalışıyorum.

İkimizin de çocukluğumuzdan beri Avrupa hayali var, üniversite yıllarında İspanya'da birlikte yaşadık, yıllardır o günlere hasret yaşıyoruz.

Evlendiğimiz zaman eşimle Avrupa Birliği içinde oturma iznim oluyor mu?

Gıda fiyatlarından dolayı yediğimiz besinden kısmak zorunda kalıyoruz maalesef. Yediklerim birinci önceliğim, o sebeple optimum dengeyi tutturmaya çalışıyorum fakat para biriktiremiyorum, bilgisayarımı veya telefonumu yenileyemiyorum. Vitaminsiz kalmaktansa böyle yaşamayı tercih ediyorum.

Bu başlıkta beslenme konusunda birbirimize ilham olabiliriz, bazen başkalarının beslenme rutinine baktığımda büyük aydınlanma yaşıyorum.

Benim genelde şöyle;

1. öğün
- yumurta
- mercimek/bakla veya nohut humus
- lor
- yeşillik
- zeytin

2. öğün
- yulaf ezmesi (içine genelde lor, tahin, pekmez, zerdeçal, tarçın ve muz koyuyorum)

3. öğün
- fındık, fıstık, leblebi, kaju gibi çerezler

4. öğün
- protein grubu: tavuk veya kıyma kavurma/köfte, bazen balık
- karbonhidrat grubu: pirinç, bulgur, bazen makarna, greçka veya baklagiller
- mikro besin grubu: salata (veya hangi aydaysak x ayı sebzeleri diye google araması yapıp çıkan listeyi kaydediyorum, olabildiğince hepsinden özellikle farklı renklerden sebzeleri soteliyorum.)

Siz neler yiyorsunuz?

12 ay önce aldığım ve çok severek kullandığım kafa üstü kulaklığım durduk yere kulağımdayken plastiği kırıldı. Henüz dağılmadı ve çalışmaya devam ediyor ama çok üzüldüm, fiyatı 1500 lira olmuş.

Amazon'a ücretiyle veya başka bir şekilde değişim talebinde bulunabilir miyim acaba?

Mutfak bataryasının ucu fena derecede kireç tutmuş, kendim değiştiremiyorum. Su neredeyse hiç akmıyor, sağa sola sıçrıyor.

Klozetin gömme rezervuarı su kaçırıyor, bunun için de tesisatçı gelmesi lazım. YouTube'da tamirini izledim ama bu da benim yapabileceğim bir şey değil.

Ev sahibini arayıp yaptırmasını mı rica etmeliyim yoksa kiracı olarak ben mi halletmeliyim?

İndirimli 5,25 olmuş yaşadığım yerde. Damacana bile alamıyorum artık, pahalı diye içtiğim suyu azalttım. Ne yapacağız biz? Sanki geçen aylara göre savaş gündemi vs derken yine kaynayan kurbağa olduk gibi. Ne olacak gerçekten? Bir an önce açlıktan mı ölüyoruz yoksa bir şeyleri değiştirmeye mi başlıyoruz hemen şu an olsun artık.

Geçen seneden beri 252 dairelik bir sitede oturuyorum. Geçen ay 320 liralık aidatın üzerine ekstra 120 lira ortak kullanım alan aydınlatması için bedel çıkardılar. Zaten aidata dahil olması gerekmiyor mu bunun?

Bitmedi, geçen aya kadar 4+1 daireler ve 1+1 daireler farklı aidat öderken şimdi tüm daireler aynı aidatı ödüyor. 50 metre kare yerde oturuyorum ama büyük dairelerle aynı parayı ödüyorum. Bu mantıklı mı?

Ayrıca elektrik, su ve gaz faturaları bize direkt gösterilmiyor, yönetim ofisi her daire için liste çıkarıyor. Ödeme gecikirse elektriği ve suyu kendileri kesiyor. Daha yeni taşınıp evinde üç dört gün kalan komşum kendisine 400 lira elektrik faturasının geldiğini söylüyor.

Sitede üç güvenlik + iki veya üç temizlik görevlisi var.
Her ay 110880 lira toplanıyor. Bu para nereye gidiyor?

Üniversite hocamla bir evrak işi var, 22 sayfalık belgenin tüm sayfalarına hocamın ve benim imzası gerekiyor, bu sayfaların taranmış halini pdf olarak okulun web sitesine yüklemem lazım.

Sorun şu ki çok uzak farklı şehirlerdeyiz ve oraya gitme seçeneğim yok.

Çıktıları alıp imzalayıp hocaya kargolasam hocama da hepsini imzaladıktan sonra tek tek imzalama, taratma ve bana yollama işi kalıyor, bu işi de kendisine bırakırsam ayıp olur diye düşünüyorum. Hocaya en zahmet vermeden nasıl yapılabilir bu iş?

Annem geçen seneden beri antidepresan kullanıyor, kalan ilaç sayısına göre tam gününe denk getirip psikiyatri bölümünden randevu alıyorum. Bu sefer ilacının biteceği günlere denk getiremedim, 5 gün kadar sonrasına randevu bulabildim. Annem de bu sebepten ilacını bir gün içip bir gün içmeyerek o güne kadar idare etti.

Doktor bunu duyunca kızıyor, olmaz öyle diyor. Annem de "hocam randevu yoktu, bu güne bulabildim" diye söyleyince randevusuz gelmesi gerektiğini söylüyor.

Bildiğimiz kadarıyla randevusuz gidenleri asla almıyorlar, annem bu güne kadar her şeyi kuralına göre yaşamış, herkese saygılı ve güler yüzlü biri.

İlacı yazdıktan sonra teşekkür ederek çıkıyor, ve tam kapıda doktor "randevu bulamaman senin problemin" diyor.

Durduk yere suçlu mu olduk şimdi? Doktorun böyle konuşması normal mi?

Edit: yanlış anlaşılmış, annem ravdevusuz gitmedi, RANDEVULU gitti.

Arkadaşımın yüksek lisansı için seçtiği ölçeğin açımlayıcı faktör analizi yapılmamış. Danışman hocası orijinal ölçeğin olduğu makalede veya başka makalelerde by faktör analizi yapılmışsa senin yapmana gerek yok diyor ama araştırdığı kadarıyla böyle bir analiz yok.

Tezde kullanması için mutlaka faktör analizinin yapılması mı gerekiyor?

Kemik çerçeve olarak bilinen plastik çerçeveme geçenlerde çok pahalıya yeni cam yaptırmıştım. Gözlüğü silerken hiçbir baskı olmamasına rağmen ortadan ikiye kırıldı.

Camlar sağlam, aynı çerçeveyi bulamazsam camlar çöpe mi gidecek? :(

edit: gözlüğü aldığım yere 1000 km uzakta yaşıyorum

2010'ların başında İngilizce podcastler dinlerdim hep, son yıllarda severek takip ettiğim Türkçe içerikler de çıkmaya başladı.

Peki sizce şu an pik noktasında mı, yoksa yeni mi başlıyor?

Benim de bir projem var. Spotify, youtube ve apple music gibi ortamlarda yayın yapmaya başlasam nasıl olur diye düşünüyorum.

Ekipmanım var, üniversitede podcast yayıncılığıyla ilgili eğitim de almıştım.

Ne dersiniz?

Getir, Trendyol, Migros gibi oluşumlar kalabalık bölgelerde yemekhane mantığında haftalık menü oluştursa, çevredeki restoranlara göre rekabetçi fiyattan akşam yemeği hizmeti sunabilir mi?

Evde yemek yapma maliyetinden bir tık yüksek ama restoran fiyatlarına göre belki çok az ucuz olsa sağlıklı, düzenli ev yemeği isteyenlere, çalışanlara veya orta/üst gelir grubuna hitap edebilir.

Ne düşünüyorsunuz?

Üstelik inanılmaz bir lükse sahibim; zaman. Bir yerde çalışmıyorum, dışarıdan bakıldığında çok meşgul ve güya boş yapmayan biriyim fakat gerçek öyle değil.

Gün boyunca kendimce bana fayda sağlayacak şeyler yapıyorum. Erken kalk, spor yap, yemek yap, sağlıklı beslen, belgesel, podcast, yabancı kaynaklardan makaleler oku, ilgi alanlarımla ilgili videolar izle derken gün bitiyor.

Son bir yıldır yüksek lisans tezinden tut, evdeki fazla halıları satmaya kadar küçük işleri bile halledemedim. Sadece yukarıda saydıklarımı hiç aksatmıyorum, onun haricinde sürükleniyor gibiyim. Bir gün 3 saatte bitiyor gibi hissediyorum.

Benim yaşadıklarımı tecrübe etmiş ve üstesinden gelmiş olanlar vardır mutlaka. Bu direkt procrastination mı oluyor? Siz nasıl çıktınız bunun içinden?

Geçen sene Gibi'yi izlemek için bir aylık deneme süresi gibi bir şey vardı. Papara ile sanat kart açtım, süre dolunca iptal ettim ve çıktım.

Onca zaman sonra Papara'dan bildirim geldi, Exxen para çekmiş benden. Böyle bir şey yaşayan var mı?

Son zamanlarda YouTube'da çok denk geliyorum, Kolombiya'nın x şehrinde baklavacı, Brezilya'nın gecekondu mahallesinde dükkan sahibi, Bangladeş'te değişik işler yapan insanlar...

Hayat kolay değil, bir şekilde bu eforu Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde harcasalar refah seviyesi daha yüksek olmaz mı?

Belki kendileri öyle mutlu ama bakıyorum refah içinde değiller, yorgun ve bitkinler.

Almanya'da, Hollanda'da zorlu bile olsa çalışmak varken neden Honduras'ta yaşamak için çaba harcayayım ki?

Bir tanıdığım uzun zamandır sakatatçıdan kıyma alıyor. Daha geçen sene 35 liraya alıyordu, şimdi 50 lira kilosu. Gözünün önünde çekiyor eti, bildiğin dana. Ama neresi emin değilim. Çok da lezzetli. Nasıl mümkün olabiliyor mu?

10 yıldır bu işi halledemedim. Modem güncel, 2.4g ve 5g denendi, ikisi de olmadı. İyi bir extender aldım, tam araya, modemin yanına, bilgisayarın yanına, olabilecek her şeyi denedim ama yok, sadece salonda ve mutfakta 20 mbit alıyorum. Diğer yerlerde hem inanılmaz istikrarsız hem 1 mbit zor alıyorum. Duvarları kurşundan yapılmış sanki.

Aklıma gelmeyen bir şey olabilir mi?

Öğretmen ataması için günlerdir araştırma yapıyorum. Güvenlik, yaşam maliyeti ve ulaşım kriterlerine göre semtleri belirledim, listeye 33 okul ekledim.

Haritadan konumuna göre siz olsanız hangilerini öncelikli seçersiniz, yardımcı olabilir misiniz? Biliyorum biraz meşakkatli olabilir, ama çok çok büyük yardımınız dokunmuş olacak. Çok teşekkür ederim.

goo.gl

Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.

- Arnavutköy
- Avcılar
- Bağcılar
- Bahçelievler
- Başakşehir
- Bayrampaşa
- Beylikdüzü
- Çatalca
- Esenler
- Esenyurt
- Fatih
- Gaziosmanpaşa
- Güngören
- Kağıthane
- Küçükçekmece
- Sancaktepe
- Silivri
- Sultanbeyli
- Sultangazi
- Tuzla
- Zeytinburnu

İlla atanayım demiyorum, atanamazsam başka planlarım da var. Bu yerler dışındaki seçenekler genelde doğu illeri, açıkçası oralara gitmeyi tercih etmiyorum, İzmir'de yaşıyorum. Yaptığım iş daha güvenceli olacaksa İstanbul'un merkezi olmayan, can güvenliğimin çok tehlikede olmadığı bir semtte yaşayabilirim.

Bu durumda hangi ilçeleri üste yazmamı önerirsiniz?

* İngilizce öğretmeni, 28/e, kız arkadaşım da MEB'de öğretmen, ileride evlenip birlikte yaşama planımız var.

Böyle bir istatistiği bulma şansım var mıdır?

Dedemin dedesi bile memur olan bir aileden geliyorum. Farkındayım, ticaret hiç kolay değil, evet çok riskli.

Bir konu hakkında uzun yıllar çok araştırma yapıp hiçbir aksiyon almayan bir kişiliğim var. Belki mükemmeliyetçiyim, bilmiyorum. Yabancı dil öğretmeniyim, lisans bitirdim, aynı alanda yüksek lisansa devam ediyorum fakat herhangi bir yerde çalışmıyorum. Düzensiz olarak özel ders gelirim var sadece. Sanki yarın bu işi en iyi şekilde yapmak için okumalar yapıyorum, ders planları oluşturuyorum, makaleler yazıyorum fakat bu işin sahasında değilim.

Farklı meslek gruplarından insanları sürekli gözlemleyen bir yapım var. Belki çok kişi yapıyordur bunları ama her tipte insanı analiz etmeye çalışıyorum. Ne kadar mutlu, ne kadar kazanıyor, kaç gün tatil yapabiliyor, nasıl risk alıyor, yıpranma payı ne düzeyde, nasıl bir hayat yaşıyor gibi sorular.

Çok uzun zamandır da beni heyecanlandıran şey bir değer/marka oluşturup o şeyi internet üzerinden satmak. İnternetteki pazar yerlerine girmek, instagram'da marka hesabı açmak; web sitesi oluşturup bir şekilde ticaret yapmak. Özellikle kendince bir çaba gösterip gelir elde edebilen gençleri, çok düşük sermayeli insanları görünce iyice gıpta ediyorum.

Anlattığım gibi, bir işi hiç bilmeden o işe girebilecek bir kişiliğimin olmamasının yanısıra, o iş hakkında optimum düzeyde bilgi sahibi olsam bile adım atmaya çekiniyorum, bahaneler üretiyorum. Neyse ki sosyal konularda böyle değilim. İş sadece para kazanmaya geldiğinde inanılmaz çekingenim.

Tembel biri de değilim, disiplinliyim. Sürekli bir şeyler yapıyorum. Okuyorum, yazıyorum, ama bir gelir modeli oluşturmuyorum.

Bana ne önerirsiniz? İçimde çok büyük bir potansiyel var gibi hissediyorum. Ama o işler öyle değil, sen bildiğin işi yap mı dersiniz, yoksa gözümü açacak yollar da gösterebilir misiniz?

Tez yazarken ek monitöre ihtiyaç duyuyorum. 2017 model Air kullanıyorum.

1. Ek monitör bağlamak mümkün mü?
2. Mümkünse fiyat/performans en iyi seçenek ne alabilirim? (ikinci el alma niyetim var)

Güncel fiyatlarla tasarruflu, led, eski tip ampuller 7/24 açık kalsa faturaya ne kadar etki ediyor?