Gitmeme 2 hafta var, konsolosluk vize başvurularını kapatmış, VIP olanlar da en az 3 haftaya ihtiyacımız var diyor. Niye hepiniz Portekiz'e gidiyosunuz olm? Allahım toplantıya katılamiycam rezalete bak :D Uçak biletim yandı, otelim yandı :D ne iğrenç bi hafta bu ya. Soru yok, siz de içinizi dökebilirsiniz.
CyberGhost'un 12 aylık olanını satın alayım mı? Yoksa hangisi olsun?
Var mı nokta atışla yer söyleyebilecek biri? Bugün gidip almam lazım.
tanışıp, bölüme ilişkin sohbet etme şansınız olsa kendisine neler sorardınız?
Konu şu; adamla iş yapıyoruz, ben de onun bölümde yüksek lisans yapmak istiyorum ve yakın zamanda yine görüşeceğiz. Benim müdürümle bu adam 10 senelik kankito olduğu için beraber yemek filan da yiyebileceğiz. Konuyu öyle zırt pırt tekrar açamam; çünkü kimseyi boğmak ya da "lan acaba torpil mi arıyo" şeklinde yanlış anlaşılmak istemem. Bi kerede ve en doğru soruları sorarak hem kendimi tanıtmak hem de "gerekli" olan konular hakkında bilgi edinip konuyu kapatmak istiyorum. Sorun biraz da şu ki yüksek lisans düşüncesi kafamda yeni yeni şekillenmeye başladı. Dolayısıyla "ne sorulur" konusunda hiç ama hiçbi fikrim yok. (Lisansım o okuldan değil, lisans bölümüm de çok yakın sayılmayabilir). Daha çok prosedürlere ilişkin ya da bilmiyorum işte aklınıza gelebilecek "işime yarayabilir" bilgilere ihtiyacım var sanırım.
Neyse, uzatmayayım. Siz bu tarz güzel bi avantaj durumunda neler sorardınız?
Konu şu; adamla iş yapıyoruz, ben de onun bölümde yüksek lisans yapmak istiyorum ve yakın zamanda yine görüşeceğiz. Benim müdürümle bu adam 10 senelik kankito olduğu için beraber yemek filan da yiyebileceğiz. Konuyu öyle zırt pırt tekrar açamam; çünkü kimseyi boğmak ya da "lan acaba torpil mi arıyo" şeklinde yanlış anlaşılmak istemem. Bi kerede ve en doğru soruları sorarak hem kendimi tanıtmak hem de "gerekli" olan konular hakkında bilgi edinip konuyu kapatmak istiyorum. Sorun biraz da şu ki yüksek lisans düşüncesi kafamda yeni yeni şekillenmeye başladı. Dolayısıyla "ne sorulur" konusunda hiç ama hiçbi fikrim yok. (Lisansım o okuldan değil, lisans bölümüm de çok yakın sayılmayabilir). Daha çok prosedürlere ilişkin ya da bilmiyorum işte aklınıza gelebilecek "işime yarayabilir" bilgilere ihtiyacım var sanırım.
Neyse, uzatmayayım. Siz bu tarz güzel bi avantaj durumunda neler sorardınız?
bilen var mı? Sekreterimizin kızı okulu kazanıp, sırf kyk çıkmadığı ve özel yurtlar senelik 6-7bin lira olduğu için okula gidemeyecekmiş. Kadın ağlayıp duruyor. Bi housing grupları vs yok mu bu insanların; bulduralım daha uygun yollu bir şey?
ve öfke problemini çözmek için önerebileceğiniz bir psikolog mu artık kim bakıyorsa o işe, ondan var mıdır İstanbul'da tanıyıp güvendiğiniz?
Çok vahim durumlardan önce insan kendi kendine de aşabilir derseniz her türlü yayın, kitap, alternatif tıp vs de önerebilir; tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz.
Teşekkürler.
Çok vahim durumlardan önce insan kendi kendine de aşabilir derseniz her türlü yayın, kitap, alternatif tıp vs de önerebilir; tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz.
Teşekkürler.
Önemli bişey mi? Almışken wifi+cellularlı mı alayım? Peki öyle olunca ekstra ne yapmam gerekecek? Sim card mı çıkarttırıcam ayrıca? Ve operatörümden bi tarife alıp ona abone olmam mı gerekir? Cellular olmazsa çok şey kaybeder miyiz?
mor oje döküldü boydan boya. asetonla silmeyi denedim, dağılıyo diye bıraktım. geçirmenin bi yolu yok mudur? :(
Olumlu/olumsuz farketmez. İstatistik ve analiz amaçlı soruyoruz :p
Mümkünse sebebiyle birlikte söyleyiniz :)
Mümkünse sebebiyle birlikte söyleyiniz :)
Bu niye böyle çıkıyo? eksiduyuru yazar yazmaz başta bizim ismimiz çıkıyo. Ben ikimizin adını da hiç aratmadım. Zaten cookielerin de silinik olduğu bi bilgisayardayım. Yani sanırım ismimden de etkilenemez. Herkeste böyle mi çıkıyo bu? Neden?
imgur.com
imgur.com
19B diye bi otobüs geçiyomuş burdan. Metrobüsle Söğütlüçeşme'de indikten sonra ne yapmam lazım? Nereden kalkar bu 19B? Kaç dakikada hastaneye varır? İndikten sonra yürüme mesafesi ne kadardır? Her şeyi bırakıp Söğütlüçeşme'den taksi yapsam ne kadar sürer?
Bi de 19H geçiyomuş, farkları var mı, hangisi avantajlı? Aynı sorular bunun için de geçerli.
Karşı tarafı hiç bilmiyorum ve acil gitmem lazım hastaneye :(
Teşekkürler.
Bi de 19H geçiyomuş, farkları var mı, hangisi avantajlı? Aynı sorular bunun için de geçerli.
Karşı tarafı hiç bilmiyorum ve acil gitmem lazım hastaneye :(
Teşekkürler.
ağzımı durduramıyorum, açlığım dinmiyo. Sabah gözümü açmamdan itibaren simit, poğaça, açma, börek, donut, öğle yemeği, ara öğün çerezleri, akşam yemeği, cips, çikolata vs ne bulursam yiyorum. Evet tek bi gün içinde.
Geçen ay hipertiroidim olduğu için bu şekilde hiç doymadığım ve sonsuz yeme gücüme rağmen kilo almadığım ortaya çıkmıştı. Şimdi ilaç kullanıyorum, değerlerimi baya normalleştirdim, yani metabolizmam eski hayvanlığında çalışmayacak ama alışkanlığımı bitiremedim bi türlü. Hele de mutsuz olduğum günlerde gerçekten bişey yiyerek oyalanmazsam çıldırıyorum :(
Çay&kahve gibi şeylerden şekeri, kahvaltı ve yemeklerdeki beyaz ekmeği ve tuzu hayatımdan tamamen çıkardım, uzun süredir yoklar. Ama çikolata türevi şeyler ve karbonhidratı halledemiyorum. Haftalardır da spor yapmadığım için suçluluk duygusundan ölmek üzereyim. Hastalıklar, tatil vs derken sporu ektim, zaten bi süre için yasaktı ama ona yeniden istikrarla başkoyarım, sorun değil.
Neyse, daha fazla uzatmadan sorayım. Yemeğin yerine ne koyayım? Sigara da içmiyorum. "Şu kadar kilo verirsem daha güzel olurum" gibi bi güdülenme durumum da yok. Sanırım yine spor dolayısıyla yağ oranım da oldukça iyi ama yemek istemiyorum artık, yediklerim hep sağlıksız yani çünkü. Siz özellikle karbonhidratı hayatınızdan tamamen nasıl çıkardınız? ve psikolojik mutsuzluk anlarında dolabın karşısına geçip durmaktan kendinizi nasıl alıkoyuyorsunuz?
Geçen ay hipertiroidim olduğu için bu şekilde hiç doymadığım ve sonsuz yeme gücüme rağmen kilo almadığım ortaya çıkmıştı. Şimdi ilaç kullanıyorum, değerlerimi baya normalleştirdim, yani metabolizmam eski hayvanlığında çalışmayacak ama alışkanlığımı bitiremedim bi türlü. Hele de mutsuz olduğum günlerde gerçekten bişey yiyerek oyalanmazsam çıldırıyorum :(
Çay&kahve gibi şeylerden şekeri, kahvaltı ve yemeklerdeki beyaz ekmeği ve tuzu hayatımdan tamamen çıkardım, uzun süredir yoklar. Ama çikolata türevi şeyler ve karbonhidratı halledemiyorum. Haftalardır da spor yapmadığım için suçluluk duygusundan ölmek üzereyim. Hastalıklar, tatil vs derken sporu ektim, zaten bi süre için yasaktı ama ona yeniden istikrarla başkoyarım, sorun değil.
Neyse, daha fazla uzatmadan sorayım. Yemeğin yerine ne koyayım? Sigara da içmiyorum. "Şu kadar kilo verirsem daha güzel olurum" gibi bi güdülenme durumum da yok. Sanırım yine spor dolayısıyla yağ oranım da oldukça iyi ama yemek istemiyorum artık, yediklerim hep sağlıksız yani çünkü. Siz özellikle karbonhidratı hayatınızdan tamamen nasıl çıkardınız? ve psikolojik mutsuzluk anlarında dolabın karşısına geçip durmaktan kendinizi nasıl alıkoyuyorsunuz?
8 tüp kan verdim şimdi. Çok mu az mı bilmiyorum ama gitti kancağızlarım :) bugün ve yarın da sabahtan geceye koşturmaca halinde olmam gerekiyo, güçten düşer miyim? Ne yapayım gücüm kaçmasın diye?
Nereyi gezip, nerede ne yiyeyim, kime ne alayım? Bi hafta kalıcam. Var mıdır önerileriniz?
Bildiğiniz yemek tarifi siteleri ya da uygulamayı sevdiğiniz sağlıklı yemekler, önereceğiniz aşçılar var mıdır?
Evdeki yemek kontrolünü ben elime alayım diyorum. Çok yemek yapan bi insan değilim, hem vaktim az olduğu için hem de benim yerime yapan birisi olduğu için. Ama yetti artık makarna, pilav vb yemek. Sağlıklı yemekten kastım karbonhidratsız, az ya da faydalı yağlı, hem tok tutan hem de mümkünse nispeten pratik yemekler.
Her gün ızgara, tavuk da bayıyor, başka bişey de bilmiyorum, yani mümkünse çeşit olsun ya bu ne biçim hayat böyle.
Tarif vermeden yemek önerisi de atabilirsiniz, teşekkürler.
Evdeki yemek kontrolünü ben elime alayım diyorum. Çok yemek yapan bi insan değilim, hem vaktim az olduğu için hem de benim yerime yapan birisi olduğu için. Ama yetti artık makarna, pilav vb yemek. Sağlıklı yemekten kastım karbonhidratsız, az ya da faydalı yağlı, hem tok tutan hem de mümkünse nispeten pratik yemekler.
Her gün ızgara, tavuk da bayıyor, başka bişey de bilmiyorum, yani mümkünse çeşit olsun ya bu ne biçim hayat böyle.
Tarif vermeden yemek önerisi de atabilirsiniz, teşekkürler.
Volume II dedim, bizden önce muhakkak gerçekleşenler olmuştur ama bizim düzenli olarak gerçekleştirme kararı aldığımız ikinci buluşma olacak kendileri :)
Geçtiğimiz ay, sevgili fraise'in katkılarıyla buluşup tanışmış ve kaynaşmıştık. Bu ay ise, önümüzdeki Cumartesi akşamı için ikinci bir buluşma gerçekleştirelim diyoruz. Tam olarak `9 Ağustos akşamı saat 19:30'da Taksim'de´ buluşuyoruz. Mekan önerilerinize açığız, herhangi bir net karar çıkmazsa yine önceki mekanımıza gideceğiz.
Aslında bütün detaylar bunlar :) Gelmek isteyenler, bu duyuru altından ya da bana veya fraise'e özel mesaj atarak iletişime geçebilirler. Detayları kesinleştirdiğimiz zaman bunları da yine özel mesaj yoluyla birbirimizle paylaşacağız :)
SSS: Neden sadece gızlar? Çünkü öyle :p Siz de karma bi buluşma ayarlarsanız elbette gelmek isteriz ancak bizim bu buluşmalar kafa dengi arkadaş bulamamaktan yakınan kızlara hitap etmekte ve bu konuda itiraz kabul etmiyoruz :p
Gelemeyenler için yenileri her zaman olacak.
Sevgiler,
Geçtiğimiz ay, sevgili fraise'in katkılarıyla buluşup tanışmış ve kaynaşmıştık. Bu ay ise, önümüzdeki Cumartesi akşamı için ikinci bir buluşma gerçekleştirelim diyoruz. Tam olarak `9 Ağustos akşamı saat 19:30'da Taksim'de´ buluşuyoruz. Mekan önerilerinize açığız, herhangi bir net karar çıkmazsa yine önceki mekanımıza gideceğiz.
Aslında bütün detaylar bunlar :) Gelmek isteyenler, bu duyuru altından ya da bana veya fraise'e özel mesaj atarak iletişime geçebilirler. Detayları kesinleştirdiğimiz zaman bunları da yine özel mesaj yoluyla birbirimizle paylaşacağız :)
SSS: Neden sadece gızlar? Çünkü öyle :p Siz de karma bi buluşma ayarlarsanız elbette gelmek isteriz ancak bizim bu buluşmalar kafa dengi arkadaş bulamamaktan yakınan kızlara hitap etmekte ve bu konuda itiraz kabul etmiyoruz :p
Gelemeyenler için yenileri her zaman olacak.
Sevgiler,
Eveeet, sevgili dessy'nin eşsiz ilhamıyla arkadaşımın nişanında giyeceğim elbisem şu şekilde: us.asos.com
Ben bu elbisenin altına aslında şu ayakkabıyı beğenmiştim ancak kendisi tükenmiş: us.asos.com
Sonra da modeli bu ayakkabıya benzettiğim için ekte paylaştığım iki ayakkabının hem dore hem de lamesini aldım.
Şimdi beraber düşünelim:
1) Bu ekteki ayakkabı modelleri bu elbiseye gider mi? Giderse hangi renk daha iyi olur?
2) Beğendim ama tükenmiş dediğim ayakkabıya benzer bi modele tanıdık mağazalarda hiç rastladınız mı son zamanlarda? Bari bi gidip deneyeyim de içimde kalmasın :)
3) Peki ya şu ayakkabı nasıl olur acaba? Bana bu elbise için bileği fazla kalın geldi? www.modagram.com
4) Arkası açık olmamak ve babaanne topuk da olmamak kaydıyla zarif başka ayakkabı önerileriniz var mıdır? Renk ya da model olarak söyleyebilirsiniz.
5) Hazır eliniz değmişken çanta önerileriniz de varsa süper olur :)
Teşekkürler!
Ben bu elbisenin altına aslında şu ayakkabıyı beğenmiştim ancak kendisi tükenmiş: us.asos.com
Sonra da modeli bu ayakkabıya benzettiğim için ekte paylaştığım iki ayakkabının hem dore hem de lamesini aldım.
Şimdi beraber düşünelim:
1) Bu ekteki ayakkabı modelleri bu elbiseye gider mi? Giderse hangi renk daha iyi olur?
2) Beğendim ama tükenmiş dediğim ayakkabıya benzer bi modele tanıdık mağazalarda hiç rastladınız mı son zamanlarda? Bari bi gidip deneyeyim de içimde kalmasın :)
3) Peki ya şu ayakkabı nasıl olur acaba? Bana bu elbise için bileği fazla kalın geldi? www.modagram.com
4) Arkası açık olmamak ve babaanne topuk da olmamak kaydıyla zarif başka ayakkabı önerileriniz var mıdır? Renk ya da model olarak söyleyebilirsiniz.
5) Hazır eliniz değmişken çanta önerileriniz de varsa süper olur :)
Teşekkürler!
Bi yolculuk düşünün, arabayla İstanbul'dan başlayıp Bodrum'da sonlanacak. En geç 3. gece Bodrum'a varılması planlanıyor. Bu 3 gün içinde Marmaris'te bir gece konaklamak gerekebilir. Geri kalan tüm öneri, rota ve tavsiyeleriniz için güzel tecrübelerinize talibim :)
Nerelere uğrayalım, konaklamalı/konaklamasız nerelerden geçelim dersiniz?
Bunların yanında gerek Bodrum'da (Gümbet, Merkez, Bitez, Turgut Reis), gerek yol üzerinde tavsiye edeceğiniz otel ve mekanları da belirtebilirsiniz.
Nerelere uğrayalım, konaklamalı/konaklamasız nerelerden geçelim dersiniz?
Bunların yanında gerek Bodrum'da (Gümbet, Merkez, Bitez, Turgut Reis), gerek yol üzerinde tavsiye edeceğiniz otel ve mekanları da belirtebilirsiniz.
Çatalca taraflarında bilip beğendiğiniz bi kendin pişir kendin ye yeri var mı acaba? Varsa arabayla bi tarif almam gerekecek, şu an terkos taraflarındayız. Bayramınız da mutlu kutlu olsun :)
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Ya ben ne yaralar atlattım da uzun zamandır başıma bi iş gelmemiş sanırım, unutmuşum. Biraz yaşım da büyümeye başlayınca korktum iz kalma ihtimali varsa ilaç milaç bişey süreyim diyorum.
Eczacıya sorsam belki sırf satmak için beni korkutacak. Bu gördüğünüz yer dizim. İlk fotoğrafta hiçbi şey yok gibi çıkmış ama aslında birazcık daha kötü duruyo. Bugün 3. gün. İlk gün daha açık bi yaraydı. Nasıl süper iyileşti ben de anlamadım. Tetanoz da olmuyorum zaten ^^ Ama iz kalır mı ki? Gidip bi krem alayım mı? Alırsam ne alayım?
Teşekkürler.
Eczacıya sorsam belki sırf satmak için beni korkutacak. Bu gördüğünüz yer dizim. İlk fotoğrafta hiçbi şey yok gibi çıkmış ama aslında birazcık daha kötü duruyo. Bugün 3. gün. İlk gün daha açık bi yaraydı. Nasıl süper iyileşti ben de anlamadım. Tetanoz da olmuyorum zaten ^^ Ama iz kalır mı ki? Gidip bi krem alayım mı? Alırsam ne alayım?
Teşekkürler.
50 kere baktım ama içime sinmiyo. Türkiye'de 36 beden giyen birisi, Amerika yörelerinden elbise almak için 4 numara elbise seçerse doğru olur dimi dimi dimi?
edit: aslında 34'le 36 arası kalıba göre değişiyorum. aslında göğüs-bel-basen mi bakmam lazım? Şimdi kesin olmiycak. Çıldırıcam :(
edit: aslında 34'le 36 arası kalıba göre değişiyorum. aslında göğüs-bel-basen mi bakmam lazım? Şimdi kesin olmiycak. Çıldırıcam :(
Kiraya vermeye düşündüğüm bir evim ve hiçbi fikrimin olmadığı sorularım var.
Kira sözleşmesi örneği bulup, kendime uyarladım diyelim. Bunu bi yere tasdik ettirmek gerekir dimi? Yani kendi kendimize imza attık kiracıyla diye geçerliliği olmaz?
Evin içinde gerçekten çok süper eşyalar var, bunları da sözleşmede belirtmek gerekir, ek olarak bi dosyada da tutanak gibi, bunların fotoğrafları ve miktarları, hasarları vs belirtilse uygun olur mu? Bunlardan doğacak zararın her biri için ayrı bi ücret belirtilebilir mi, yoksa nasıl olur?
Uzun süreli kiracıdan bağımsız olarak günlük/haftalık filan kiralık vermek isersem o iş sakat mı? Ayrı bir prosedürü var mı? Yani, bunlar küçük paralar tabi ama sonradan birileri "vergisiz kazanç" filan diye tepemde dikilmesin. Vergisi neyse verip, usulüne göre yapılabiliyo mu, nasıl oluyo?
Bunun dışında aklınıza gelen her türlü bilgiye talibim sanırım.
Teşekkürler.
Kira sözleşmesi örneği bulup, kendime uyarladım diyelim. Bunu bi yere tasdik ettirmek gerekir dimi? Yani kendi kendimize imza attık kiracıyla diye geçerliliği olmaz?
Evin içinde gerçekten çok süper eşyalar var, bunları da sözleşmede belirtmek gerekir, ek olarak bi dosyada da tutanak gibi, bunların fotoğrafları ve miktarları, hasarları vs belirtilse uygun olur mu? Bunlardan doğacak zararın her biri için ayrı bi ücret belirtilebilir mi, yoksa nasıl olur?
Uzun süreli kiracıdan bağımsız olarak günlük/haftalık filan kiralık vermek isersem o iş sakat mı? Ayrı bir prosedürü var mı? Yani, bunlar küçük paralar tabi ama sonradan birileri "vergisiz kazanç" filan diye tepemde dikilmesin. Vergisi neyse verip, usulüne göre yapılabiliyo mu, nasıl oluyo?
Bunun dışında aklınıza gelen her türlü bilgiye talibim sanırım.
Teşekkürler.
Şimdi ben buzdolapçıyla merdivenden buzdolabı indirirken, buzdolabının tepesinde bi bölüm kopup elimde kaldı ve buzdolabının geri kalanı da merdivenlerden sürüklenmeden önce gelip bacağımı yaraladı. Ben o telaşla hiç aklıma gelip de bakmadım neresi kopup sürtündü diye ama sokağa attığımız eski bi buzdolabıydı.
Şimdi üstünden bi kaç saat geçti de aklıma geldi, tetanoz olayı. Misal tetanoz olsam, kaç günde belli olur? En geç kaç gün sonra aşı olsam faydası olur? 2-3 sene önce tek doz bi aşı olmuştum, şimdi baştan mı olmam gerekir? Tetanoz öyle basit bişey mi; yani sanki o parçanın güneşli temas etmesi filan gibi bişeyler hatırlıyorum? Yani buzdolabının içindeki bi kısım paslanamaz? Şu anki yara üzerinden bi tahminde bulunmam mümkün müdür? Cahil sorularımı mazur görün, hiç anlamadığım işler :D
Teşekkürler.
Şimdi üstünden bi kaç saat geçti de aklıma geldi, tetanoz olayı. Misal tetanoz olsam, kaç günde belli olur? En geç kaç gün sonra aşı olsam faydası olur? 2-3 sene önce tek doz bi aşı olmuştum, şimdi baştan mı olmam gerekir? Tetanoz öyle basit bişey mi; yani sanki o parçanın güneşli temas etmesi filan gibi bişeyler hatırlıyorum? Yani buzdolabının içindeki bi kısım paslanamaz? Şu anki yara üzerinden bi tahminde bulunmam mümkün müdür? Cahil sorularımı mazur görün, hiç anlamadığım işler :D
Teşekkürler.
gişeden gidip almalı bilet için internette işlem yapamıyo muyuz?
Soru biraz anlaşılmaz oldu sanırım. Yani internetten bi konser bilet almak istersem, artık sadece "cep bilet" ve "kurye" seçeneği çıkıyo. Yani artık, biletix internet sitesi üzerinden işlem yapıp, sonra da gidip bi biletix gişesinden biletimin basılı halini alamıyo muyum?
En son Metallica'da yaptırdım ama şimdi başka bi konser için yapamıyorum.
Soru biraz anlaşılmaz oldu sanırım. Yani internetten bi konser bilet almak istersem, artık sadece "cep bilet" ve "kurye" seçeneği çıkıyo. Yani artık, biletix internet sitesi üzerinden işlem yapıp, sonra da gidip bi biletix gişesinden biletimin basılı halini alamıyo muyum?
En son Metallica'da yaptırdım ama şimdi başka bi konser için yapamıyorum.
öğrenmek istiyorum. İstanbul'da, tercihen Avrupa yakasında, öyle sırf mahalledeki bıçkın abi gibi tiplerin olmadığı, güzel bi yer arıyorum. Var mıdır gören, bilen, tavsiye etmek isteyen? Gelmek isteyen olursa duyuru kızlarıyla topluca başlayalım hatta ^^.
Selamlar,
Şimdi yarınki konser itü stadyumunda olacak; oradaki otopark herkes için yeterli olur mu dersiniz? Saat 8 gibi orada olacağımızı varsayabiliriz. Yoksa hangi alternatif otoparkı kullanalım yakınlarda?
Teşekkürler.
Şimdi yarınki konser itü stadyumunda olacak; oradaki otopark herkes için yeterli olur mu dersiniz? Saat 8 gibi orada olacağımızı varsayabiliriz. Yoksa hangi alternatif otoparkı kullanalım yakınlarda?
Teşekkürler.
Şu sıralar 1. köprüde trafik sabah saat kaç civarlarında başlıyor?
Sabah 7.30'dan sonra en gec kaçta köprüde olsak nispeten sorunsuz, hızlı gideriz?
Ve kalabalıklaştıktan sonra yine tahmini sabah kaç gibi 'yeniden' açılmaya başlıyor trafik orada?
Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?
Teşekkürler.
Sabah 7.30'dan sonra en gec kaçta köprüde olsak nispeten sorunsuz, hızlı gideriz?
Ve kalabalıklaştıktan sonra yine tahmini sabah kaç gibi 'yeniden' açılmaya başlıyor trafik orada?
Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?
Teşekkürler.
THY'nin servisi yokmuş sanırım. Bu yüzden iş başa kaldı. Sabah 8.30'da Antalya'ya varıyorum ve sonra izlemem gereken yollar nedir? Nolur çok yürümeli şeyler olmasın, tek başımayım, valizlerim var vs :)
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Uzun zamandır sormak istiyordum da bugün douchebag'i görünce ben de yazayım dedim. Geri dönüp hiçbirini okumamıştım. Şimdi size yazarken okuyorum. Hepsini sabah erkek arkadaşıma anlatıp caps alıyodum, şekillerdeki gibi.
İlk aşırı uzun duyurum olucak :D Okuyamayabilirsiniz ama okursanız acayip heyecanlı ve olay döngüsü güzel bağlantılarla bezeli rüyalarım olacak aslhdaksjha :D
Rüyaların tamamı son bikaç ay içinde görüldü ama arada bi ton anlatmadığım/unuttuğum buna benzer rüyalar da var. İşin daha enteresan yanı, yeni değiller. En az 5 yaşımdan beri tüm rüyalarımın bu şekilde olduğunu biliyorum. Yani benim için "bi üzüm ağacı gördüm, üzüm yedim" gibi bi rüya neredeyse hiç olmadı :)
Peşin not olarak: Aksiyon filmi pek izlemiyorum, zaten bu rüyalar en azından 15-20 senedir böyle. Günlük hayatta hayal de kurmam.
Mesajdan direkt yazdığım için "sen" diye bahsettiğim kişi hep erkek arkadaşım olacak.
BAŞTAN SÖYLÜYORUM, ÇOK UZUN OLACAK, BEYNİNİZ YANABİLİR, DURUMUNUZ YOKSA OKUMAYIN :)
Başlıyoruz.
RÜYA 1:
Underground bi yere gidiyoruz, basketbol oynayacakmışız. Ama saha dolu filan derken çıkıyoruz. O arada bi yarım dürüm alıyoruz, 40 lira mı ne tutuyo. Sonra otoparktan çıkarken de "giriş-çıkış 20 lira" yazıyo. Ben artık yeter diyorum. Sen ödüyosun parayı, boşver ya nolucak diye. Ben kavga ediyorum bi adamla. "Buradan çıkamazsınız" filan diyo pis köpek. Ben bağırıyorum baya; sonra başka bi adam geliyo. Onunla da kavga ediyorum. İkinci gelen adam geri vites yapıp paranın 50 lirasını iade ediyo, haklısınız biz haketmedik diyo. Sonra da gidiyo. Ben sana diyorum ki "canım çabuk gazla, diğer adamın niyeti iyi değil". Sen bu sefer "ne demek iyi değil ya ben adamı naparım" filan derken adam geliyo, sen sinirle camı açıyosun kavga etmek için. Bu arada şimdi farkettim, şoför koltuğu sağdaydı :D Neyse, adam camdan uzanıp konuşuyo seninle. Biliyorum sen de Kürtsün, ben de öyleyim diyo. Sen de "yav hele valla biji miji" bişeyler diyosun. "Hiç beceremedin ya bas şu gaza" diyorum. :D Derkeeeen adam bi iple senin ellerini arkadan bağlamaya başlıyo. Ben bu arada tehditler savuruyorum, adamı yumrukluyorum, pes etmiyo. Sonra sen misin benim sevgilimi bağlamaya kalkan. Alıyorum adamın kafasını kolumun arasına. Yumruk yumruk yumruk. Akıllanmıyo. Belinden sıkıştırıyorum arabanın camına. Gerisini ben çekiyorum kafasından. Bu arada çığlık kıyamet ortalık mahşer yeri. İnsanlar toplanıyo ama kimse yardım etmiyo. Ben de kafasını çeke çeke kopartıyorum. Kafasını atıyorum yere, sonra seni çözüyorum, gidiyoruz."
RÜYA 2:
Yeraltı panayırı gibi bi yerdeyiz. Orada tanıştığımız mı yoksa daha önceden tanıdığımız mı bilmiyorum bi arkadaş grubuylayız. Birden elektrikler kesiliyo. Herkes çığlık kıyamet bağırıyo kaçıyo filan bi kaos ortamı oluyo. Hepimiz cep telefonlarımıza sarılıyoruz. Çığlıklar geldiği için biz bulaşmayalım, yerimizde oturup bu durumun geçmesini bekleyelim bi köşede diyoruz. Gruptan bi kızın telefonu çalışmıyo. Bataryayla ilgili bi sorun var. Onun için grupça kalkıp batarya aramaya başlıyoruz. Her yer karanlık, yerler ıslak, yolumuzu zor buurken aramızdan birileri pıt pıt öldürülüp alınıp önümüze atılıyo. Şimdi hatırlamadığım bi şekilde katilin kendi içimizde olduğunu buluyoruz ama kim olduğunu bilmiyoruz. Herkes birbirinden şüpheleniyo ama yok yere adam da eksilmesin diye de kimse kimseyi öldüremiyo. Yolumuzu kaybetmişiz, iyice bi gerginlik ve kasvet ortamı hakimken sen ortadan bi kayboluyosun, bişeye bakıp gelicem diye. Resmen beynim yandı. Allah beni öyle bişeyle sınamasın. O esnada bi de katile yaklaşıyoruz. Benim çok yakınımda birisini öldürüyo. Ya seni de öldürürse ya da çoktan öldürmüşse diye aklım çıkıyo, o yüzden yeter artık ne olucaksa olsun diyorum. Sana bi mesaj atıyorum "sakın geri dönme, katil burada". Sonra tam ben hıaaaa diye atlayıp insanları kılıçtan geçirecekken tam aynı saniyede sen de karşımda aynı şekilde atlayıp savaşmaya başlıyosun. Hem ölmemişsin, hem artık senin de canına tak etmiş hem de beni kurtarmaya gelmişsin diye çok seviniyorum, gülüyorum :D Sonra beraber kıyıma başlıyoruz. Ortam hafif loş oluyo. Şu an hatırlayamadığım bi sürü olay daha var. Adamların bazılarını keserek, bazılarını da kafasına vura vura öldürüyorum. Her yerde büyük tutam tutam saçlar var. Bi adam kel kalıyo. Zaten bi hastalığı varmış. Onun da kafasına defalarca odunla vurarak öldürüyorum. Onu o şekilde yerde döverken uyandım. Etkisi daha geçmedi. Su içmeye filan gardımı alarak gittim amk."
RÜYA 3:
Rüyamda sinsice gelen bi renkli kapsülde gaz bulutu bilincimizi yitirmemize sebep oluyodu ve bizi istedikleri gibi kontrol edebiliyolardı. O gazı yediğimiz anda suçlu oluyoduk direkt çünkü bütün illegal işleri bize yaptırıyolardı. Ben de o şeyden daha geç etkilenmenin yolunu buluyorum. Elimizin başparmaklarını acıyıncaya kadar elimize bastırıyoruz. O anda da kaçtık kaçtık. Yoksa bizi iplerle yakalıyolar ve yine gg. İlk defasında kaçtık, peşimize düştüler. Hiç kimseye güvenemiyoruz. Bi bakıyoruz küçücük çocuk bize bomba atıyo filan. Onu da kontrol altına almışlar. En sonunda böyle biçok defa kaçtıktan sonra yakalandık. Seni bi eve kapattılar. Elebaşı kızla sevgili oldurdular. Beni de dışarıda pis işlere saldılar. Sonra ben bi şekilde kendi zihnimi tekrar kontrol edebilmeye başladım. Herkes beni hala kontrol altında sanıyo. Bu şekilde elebaşı kızla aramı yaptım. Beni eve getirdi. Orada seni buldum. Çok ince ipler sarıyo bizi. Onu bulup damarlarımızdan çıkardım. Sonra beraber kaçtık.
RÜYA 4:
Bi sürü şarkıcının gençlik hallerini gördüm rüyamda. Ama çocukları kaçırıp öldüren bi şebeke. Şebekenin başında da James Hetfield var. 23-25 yaşlarında ama. Ulan diyorum konserine monserine gitmiycem bi daha. Biz Avrupa'nın bi şehrindeyiz. Bunlar Amerika'dan gelmiş. Sene de 70'ler. Amerika'da bi sürü kıyım yapmışlar da Avrupa'ya gelmişler. Anneannemin evindeyiz. Her şey bi çocuğun bi odaya girip de bi daha çıkmamasıyla başlıyo. Baya karanlık bi parti gibi bişey var evde. Ben de odaya tam giremiyorum ve çocuğa bakamıyorum. Bikaç saat bekliyorum. Kapı açılırken arada içeri göz atıyorum filan çocuk kesinlikle yok. Ama dışarı çıkmadığına da eminim. Ulan nerde bu çocuk. Neyse sonra zaman geçiyo, insanlar sızmaya başlıyolar. Ben de gizlice odaya girip çocuğu aramaya başlıyorum. Bakmadığım delik yok; çocuklar da hala yok. Sonra perdeden ufak bi kıpırtı geliyo. Bakıyorum bu kaybolan çocuk orada saklanıyo. Yanında da kopuk bi kafa, aşağıda da yine öldürülmüş 3-5 yaşında bi bebek... Bu çocuğu da sırası gelince öldürecekler ama öldürene kadar kendi etkileri altına alıp, kendileri için çalıştırıp, istihbarat sağlıyolar, iş yaptırıyolar. Bu çocuk da o etki altında. Diğerlerine gizlice haber gönderiyo değişik bi ıslıkla. Adamlar tek tek uyanmaya başlıyo yavaştan. James biraz uzaktaymış, o henüz ortalıkta yok. Ben diğerleriyle uğraşmaya başlıyorum. Meğerse ben büyü yapabiliyomuşum, o anda farkediyorum. Ulan bilsem daha önce yapmaz mıyım. Ben büyüye başlayınca diğerleri de başlıyo. Ben diğer çocukları dışarı çıkarmak için kanat gönderiyorum. Ama kanat çocukları taşırken bi kanat kopuyo. Birisi ateş etti diye. Sonra onlara bi de kalkan koruma büyüsü gönderiyorum. Rahat rahat iniyolar aşağı. Kendime de bi tane dil büyüsü yapıyorum. Ufak bi dil alıp, elimde sallaya sallaya uzatıyorum ve kocaman bi dil oluyo, hortum gibi aksdhaha işte onunla insanların elini kolunu bağlıyorum fırlatıp. Bu arada James'ler geliyo. Benim de bi kız arkadaşım varmış benim tarafımda. Onu çağırıyorum ıslıkla. Kız geliyo ama o büyüleri tam bilmiyo. O yüzden çok işe yaramadı ama oyalıyo :D Sonra ben diğerlerini bırakıp James ve bii arkadaşıyla savaşmaya başlıyorum. Bunlar çocukları dışarı çıkardığımı bilmedikleri için beni apartmanın dışına çekmeye çalışıyolar. Neyse diyorum zaten işime gelir. Merdivenlerde savaşa devam ediyoruz ama benim büyülerim artık yetmiyo. Çünkü ben daha yeni başlamışım büyüye. Onlar baya gelişkin. Bildiğim tek bi büyü kalıyo. O da kendime altın koruma sağlamakn asgfhaha :D 3 top altın korumam var ama çok iyi kullanmam lazım. Neyse onları tam üstüme büyüler gelirken açıyorum. Bi 10 saniye koruma sağlıyo, ben ilerliyorum filan. En son apartmanın kapısında James'in üstünden uçup, dışarı çıkıp apartmanı patlattım ama Jamesle arkadaşı zaten çıkışa yakın oldukları için kurtuldular. Sonra da ben şehir merkezine doğru kaçarken onlar da peşimden koşuyolar. İngiltere'de olabiliriz çünkü kaşıda dönme dolap vardı :D bu arada onların konuşmalarını duydum işte "bizi ihbar ederse halk bizi öldürür. Buraya daha yeni geldik, saklanmamız lazım cart curt". Hee diyorum s.ktim belanızı, bekleyin. Neyse o arada seni uyandırmam lazım geç kaldım diye panikle uyandım. Bitti.
Rüyalar bunlar :D Şimdi yazınca farkettiğim çok saçma benzerlikler varmış aralarında. Sebeplerini bilmiyorum. Aslında bu rüyalardan çok da memnunum. Enerji atmamı sağlıyor gibiler. Sadece biraz değişikler yani hep film gibi olması, çok uzun ve çok ayrıntılı olması, devamlı savaş..
Of yoruldum. Okuyan varsa gözlerinden öperim. Tebrikler, teşekkürler.
İlk aşırı uzun duyurum olucak :D Okuyamayabilirsiniz ama okursanız acayip heyecanlı ve olay döngüsü güzel bağlantılarla bezeli rüyalarım olacak aslhdaksjha :D
Rüyaların tamamı son bikaç ay içinde görüldü ama arada bi ton anlatmadığım/unuttuğum buna benzer rüyalar da var. İşin daha enteresan yanı, yeni değiller. En az 5 yaşımdan beri tüm rüyalarımın bu şekilde olduğunu biliyorum. Yani benim için "bi üzüm ağacı gördüm, üzüm yedim" gibi bi rüya neredeyse hiç olmadı :)
Peşin not olarak: Aksiyon filmi pek izlemiyorum, zaten bu rüyalar en azından 15-20 senedir böyle. Günlük hayatta hayal de kurmam.
Mesajdan direkt yazdığım için "sen" diye bahsettiğim kişi hep erkek arkadaşım olacak.
BAŞTAN SÖYLÜYORUM, ÇOK UZUN OLACAK, BEYNİNİZ YANABİLİR, DURUMUNUZ YOKSA OKUMAYIN :)
Başlıyoruz.
RÜYA 1:
Underground bi yere gidiyoruz, basketbol oynayacakmışız. Ama saha dolu filan derken çıkıyoruz. O arada bi yarım dürüm alıyoruz, 40 lira mı ne tutuyo. Sonra otoparktan çıkarken de "giriş-çıkış 20 lira" yazıyo. Ben artık yeter diyorum. Sen ödüyosun parayı, boşver ya nolucak diye. Ben kavga ediyorum bi adamla. "Buradan çıkamazsınız" filan diyo pis köpek. Ben bağırıyorum baya; sonra başka bi adam geliyo. Onunla da kavga ediyorum. İkinci gelen adam geri vites yapıp paranın 50 lirasını iade ediyo, haklısınız biz haketmedik diyo. Sonra da gidiyo. Ben sana diyorum ki "canım çabuk gazla, diğer adamın niyeti iyi değil". Sen bu sefer "ne demek iyi değil ya ben adamı naparım" filan derken adam geliyo, sen sinirle camı açıyosun kavga etmek için. Bu arada şimdi farkettim, şoför koltuğu sağdaydı :D Neyse, adam camdan uzanıp konuşuyo seninle. Biliyorum sen de Kürtsün, ben de öyleyim diyo. Sen de "yav hele valla biji miji" bişeyler diyosun. "Hiç beceremedin ya bas şu gaza" diyorum. :D Derkeeeen adam bi iple senin ellerini arkadan bağlamaya başlıyo. Ben bu arada tehditler savuruyorum, adamı yumrukluyorum, pes etmiyo. Sonra sen misin benim sevgilimi bağlamaya kalkan. Alıyorum adamın kafasını kolumun arasına. Yumruk yumruk yumruk. Akıllanmıyo. Belinden sıkıştırıyorum arabanın camına. Gerisini ben çekiyorum kafasından. Bu arada çığlık kıyamet ortalık mahşer yeri. İnsanlar toplanıyo ama kimse yardım etmiyo. Ben de kafasını çeke çeke kopartıyorum. Kafasını atıyorum yere, sonra seni çözüyorum, gidiyoruz."
RÜYA 2:
Yeraltı panayırı gibi bi yerdeyiz. Orada tanıştığımız mı yoksa daha önceden tanıdığımız mı bilmiyorum bi arkadaş grubuylayız. Birden elektrikler kesiliyo. Herkes çığlık kıyamet bağırıyo kaçıyo filan bi kaos ortamı oluyo. Hepimiz cep telefonlarımıza sarılıyoruz. Çığlıklar geldiği için biz bulaşmayalım, yerimizde oturup bu durumun geçmesini bekleyelim bi köşede diyoruz. Gruptan bi kızın telefonu çalışmıyo. Bataryayla ilgili bi sorun var. Onun için grupça kalkıp batarya aramaya başlıyoruz. Her yer karanlık, yerler ıslak, yolumuzu zor buurken aramızdan birileri pıt pıt öldürülüp alınıp önümüze atılıyo. Şimdi hatırlamadığım bi şekilde katilin kendi içimizde olduğunu buluyoruz ama kim olduğunu bilmiyoruz. Herkes birbirinden şüpheleniyo ama yok yere adam da eksilmesin diye de kimse kimseyi öldüremiyo. Yolumuzu kaybetmişiz, iyice bi gerginlik ve kasvet ortamı hakimken sen ortadan bi kayboluyosun, bişeye bakıp gelicem diye. Resmen beynim yandı. Allah beni öyle bişeyle sınamasın. O esnada bi de katile yaklaşıyoruz. Benim çok yakınımda birisini öldürüyo. Ya seni de öldürürse ya da çoktan öldürmüşse diye aklım çıkıyo, o yüzden yeter artık ne olucaksa olsun diyorum. Sana bi mesaj atıyorum "sakın geri dönme, katil burada". Sonra tam ben hıaaaa diye atlayıp insanları kılıçtan geçirecekken tam aynı saniyede sen de karşımda aynı şekilde atlayıp savaşmaya başlıyosun. Hem ölmemişsin, hem artık senin de canına tak etmiş hem de beni kurtarmaya gelmişsin diye çok seviniyorum, gülüyorum :D Sonra beraber kıyıma başlıyoruz. Ortam hafif loş oluyo. Şu an hatırlayamadığım bi sürü olay daha var. Adamların bazılarını keserek, bazılarını da kafasına vura vura öldürüyorum. Her yerde büyük tutam tutam saçlar var. Bi adam kel kalıyo. Zaten bi hastalığı varmış. Onun da kafasına defalarca odunla vurarak öldürüyorum. Onu o şekilde yerde döverken uyandım. Etkisi daha geçmedi. Su içmeye filan gardımı alarak gittim amk."
RÜYA 3:
Rüyamda sinsice gelen bi renkli kapsülde gaz bulutu bilincimizi yitirmemize sebep oluyodu ve bizi istedikleri gibi kontrol edebiliyolardı. O gazı yediğimiz anda suçlu oluyoduk direkt çünkü bütün illegal işleri bize yaptırıyolardı. Ben de o şeyden daha geç etkilenmenin yolunu buluyorum. Elimizin başparmaklarını acıyıncaya kadar elimize bastırıyoruz. O anda da kaçtık kaçtık. Yoksa bizi iplerle yakalıyolar ve yine gg. İlk defasında kaçtık, peşimize düştüler. Hiç kimseye güvenemiyoruz. Bi bakıyoruz küçücük çocuk bize bomba atıyo filan. Onu da kontrol altına almışlar. En sonunda böyle biçok defa kaçtıktan sonra yakalandık. Seni bi eve kapattılar. Elebaşı kızla sevgili oldurdular. Beni de dışarıda pis işlere saldılar. Sonra ben bi şekilde kendi zihnimi tekrar kontrol edebilmeye başladım. Herkes beni hala kontrol altında sanıyo. Bu şekilde elebaşı kızla aramı yaptım. Beni eve getirdi. Orada seni buldum. Çok ince ipler sarıyo bizi. Onu bulup damarlarımızdan çıkardım. Sonra beraber kaçtık.
RÜYA 4:
Bi sürü şarkıcının gençlik hallerini gördüm rüyamda. Ama çocukları kaçırıp öldüren bi şebeke. Şebekenin başında da James Hetfield var. 23-25 yaşlarında ama. Ulan diyorum konserine monserine gitmiycem bi daha. Biz Avrupa'nın bi şehrindeyiz. Bunlar Amerika'dan gelmiş. Sene de 70'ler. Amerika'da bi sürü kıyım yapmışlar da Avrupa'ya gelmişler. Anneannemin evindeyiz. Her şey bi çocuğun bi odaya girip de bi daha çıkmamasıyla başlıyo. Baya karanlık bi parti gibi bişey var evde. Ben de odaya tam giremiyorum ve çocuğa bakamıyorum. Bikaç saat bekliyorum. Kapı açılırken arada içeri göz atıyorum filan çocuk kesinlikle yok. Ama dışarı çıkmadığına da eminim. Ulan nerde bu çocuk. Neyse sonra zaman geçiyo, insanlar sızmaya başlıyolar. Ben de gizlice odaya girip çocuğu aramaya başlıyorum. Bakmadığım delik yok; çocuklar da hala yok. Sonra perdeden ufak bi kıpırtı geliyo. Bakıyorum bu kaybolan çocuk orada saklanıyo. Yanında da kopuk bi kafa, aşağıda da yine öldürülmüş 3-5 yaşında bi bebek... Bu çocuğu da sırası gelince öldürecekler ama öldürene kadar kendi etkileri altına alıp, kendileri için çalıştırıp, istihbarat sağlıyolar, iş yaptırıyolar. Bu çocuk da o etki altında. Diğerlerine gizlice haber gönderiyo değişik bi ıslıkla. Adamlar tek tek uyanmaya başlıyo yavaştan. James biraz uzaktaymış, o henüz ortalıkta yok. Ben diğerleriyle uğraşmaya başlıyorum. Meğerse ben büyü yapabiliyomuşum, o anda farkediyorum. Ulan bilsem daha önce yapmaz mıyım. Ben büyüye başlayınca diğerleri de başlıyo. Ben diğer çocukları dışarı çıkarmak için kanat gönderiyorum. Ama kanat çocukları taşırken bi kanat kopuyo. Birisi ateş etti diye. Sonra onlara bi de kalkan koruma büyüsü gönderiyorum. Rahat rahat iniyolar aşağı. Kendime de bi tane dil büyüsü yapıyorum. Ufak bi dil alıp, elimde sallaya sallaya uzatıyorum ve kocaman bi dil oluyo, hortum gibi aksdhaha işte onunla insanların elini kolunu bağlıyorum fırlatıp. Bu arada James'ler geliyo. Benim de bi kız arkadaşım varmış benim tarafımda. Onu çağırıyorum ıslıkla. Kız geliyo ama o büyüleri tam bilmiyo. O yüzden çok işe yaramadı ama oyalıyo :D Sonra ben diğerlerini bırakıp James ve bii arkadaşıyla savaşmaya başlıyorum. Bunlar çocukları dışarı çıkardığımı bilmedikleri için beni apartmanın dışına çekmeye çalışıyolar. Neyse diyorum zaten işime gelir. Merdivenlerde savaşa devam ediyoruz ama benim büyülerim artık yetmiyo. Çünkü ben daha yeni başlamışım büyüye. Onlar baya gelişkin. Bildiğim tek bi büyü kalıyo. O da kendime altın koruma sağlamakn asgfhaha :D 3 top altın korumam var ama çok iyi kullanmam lazım. Neyse onları tam üstüme büyüler gelirken açıyorum. Bi 10 saniye koruma sağlıyo, ben ilerliyorum filan. En son apartmanın kapısında James'in üstünden uçup, dışarı çıkıp apartmanı patlattım ama Jamesle arkadaşı zaten çıkışa yakın oldukları için kurtuldular. Sonra da ben şehir merkezine doğru kaçarken onlar da peşimden koşuyolar. İngiltere'de olabiliriz çünkü kaşıda dönme dolap vardı :D bu arada onların konuşmalarını duydum işte "bizi ihbar ederse halk bizi öldürür. Buraya daha yeni geldik, saklanmamız lazım cart curt". Hee diyorum s.ktim belanızı, bekleyin. Neyse o arada seni uyandırmam lazım geç kaldım diye panikle uyandım. Bitti.
Rüyalar bunlar :D Şimdi yazınca farkettiğim çok saçma benzerlikler varmış aralarında. Sebeplerini bilmiyorum. Aslında bu rüyalardan çok da memnunum. Enerji atmamı sağlıyor gibiler. Sadece biraz değişikler yani hep film gibi olması, çok uzun ve çok ayrıntılı olması, devamlı savaş..
Of yoruldum. Okuyan varsa gözlerinden öperim. Tebrikler, teşekkürler.
nedir, ne değildirler? Bireysel olarak böyle bişey yaptırmak istiyorum ama konuyla ilgili en ufak bir bilgim dahi yok. Araştırmaya sizden başlayayım istedim. Bu sene içinde yaptırmam gereken biçok kan testi olacak. Hepsini zaten özelde yaptırıyorum. Her gidişimde 500 lira vereceğime, bi sigortadan faydalansam olmuyo mu acaba?
Bildiğiniz artılara, eksilere, tavsiye ettiğiniz ve asla etmediğiniz şirketlere talibim.
Bildiğiniz artılara, eksilere, tavsiye ettiğiniz ve asla etmediğiniz şirketlere talibim.
Hayatımda ilk defa aileyi evde ağırliycaz panikten çıldırdım. Biraz çatkapı oluyo şimdi sordular 2 saate geliyolar aaaaaaaaaaaa :/:?gsjamandbjskaklalsndbjw evde kek var tuzlu kurabiye var, annem şansa pasta yapmış o var. Gazoz meyve suyu çay kahve. Bunlar yeter mi? Başka bişey yapiym mi ben??? Ne kadar tatlı bi kız olduğumun 3 kmden anlaşılması için çiçekli bi elbise giyiyorum asdghjlaklfa. Ama çok telaşlıyım heyecandan ağzımdaki sakızı çöpe atıcam diye yanlışlıkla kolumdaki saati attım. Yüz temizleme jeliyle saçlarımı yıkadım oooooof. Kesin kahveler üstlerine dökücem, takılıp düşücem, üstlerine kusucam lanet olsun :(
Allahını seven üstüme sakinlik atsın. Dondurma meyve ve kuruyemiş de varmış. Başka bişey lazım mııııııaaaa????! Terasta otururuz, bugün başka yağmur yağacak mı? Şal çıkarıcam. Başka ne yapiym? Sessizlik olursa ne konuşayım? Ben kalp krizi geçirirken şimdi soluklanmak için oturdum. Aklınıza ne fikir gelirse verin. Telefondan yazıyorum saçma kelimeler görürseniz ondandır.
Sanırım bayılıcam.
Teker teker gelin ulaaaaaağğğğnnnnn!
Eye of tiiigeeeeerrrr!!!
Allahını seven üstüme sakinlik atsın. Dondurma meyve ve kuruyemiş de varmış. Başka bişey lazım mııııııaaaa????! Terasta otururuz, bugün başka yağmur yağacak mı? Şal çıkarıcam. Başka ne yapiym? Sessizlik olursa ne konuşayım? Ben kalp krizi geçirirken şimdi soluklanmak için oturdum. Aklınıza ne fikir gelirse verin. Telefondan yazıyorum saçma kelimeler görürseniz ondandır.
Sanırım bayılıcam.
Teker teker gelin ulaaaaaağğğğnnnnn!
Eye of tiiigeeeeerrrr!!!
siz yaz düğünü için elbise arayan bi kıza oradan bi lacivert elbise önermiştiniz. hatta bikaç lacivert elbise önermiştiniz. dolarlı fiyatlar vardı sanırım. işte o siteyi arıyorum. mümkünse o elbiseyi de arıyorum. hangisiydi o? kesin biliyosunuz, hadi.
2 senedir ilk defa magazinsel bi duyuru açıyorum, çok heyecanlıyım <3
Ben kolları kaslı kızın beğenilmeyeceğini düşünüyordum, son zamanlarda aksini söyleyen çok yorum aldım ve bir de size sorayım dedim.
Şimdi kol çeşitlerimiz şunlar:
1) balık etli kol: (bunun 'before' hali) howto-get-rid-of.com veya st1.uzmantv.com (bu görsel tarifi tam karşılamadı ama bunun daha gencini düşünün)
2) normal kol: skastumes.com
3) fit/güçlü kol: www.gymra.com veya fitness.ramp.com (bunlar bu kadar sıkmayınca böyle şişmiyor :D)
4) kaslı kol : womenmusclebuilding.files.wordpress.com (pff bu hiç oy almiycak dimi :D)
5) çok ince kol: (bunun boynundaki kemikleri yok sayın) www.blogcdn.com (direkt 'ince' demiyorum çünkü kaslılar da ince olabiliyor. Bu yüzden bu grup kassız, ince kol)
Seçin bakalım hangisi neden iyi/kötü?
Ben kolları kaslı kızın beğenilmeyeceğini düşünüyordum, son zamanlarda aksini söyleyen çok yorum aldım ve bir de size sorayım dedim.
Şimdi kol çeşitlerimiz şunlar:
1) balık etli kol: (bunun 'before' hali) howto-get-rid-of.com veya st1.uzmantv.com (bu görsel tarifi tam karşılamadı ama bunun daha gencini düşünün)
2) normal kol: skastumes.com
3) fit/güçlü kol: www.gymra.com veya fitness.ramp.com (bunlar bu kadar sıkmayınca böyle şişmiyor :D)
4) kaslı kol : womenmusclebuilding.files.wordpress.com (pff bu hiç oy almiycak dimi :D)
5) çok ince kol: (bunun boynundaki kemikleri yok sayın) www.blogcdn.com (direkt 'ince' demiyorum çünkü kaslılar da ince olabiliyor. Bu yüzden bu grup kassız, ince kol)
Seçin bakalım hangisi neden iyi/kötü?
Buradan bikini almak istiyorum da ne beden seçeceğimi bilmiyorum. Ürünler nereden geliyor belli mi? Mesela bikinide M giyiniyorum ama şimdi bunlar Avrupa'ya göre hesaplanırsa S mi alsam daha iyi olur? Yoksa yine M mi alayım?
İstanbul'da motosiklet kullanmak hakkında olumlu/olumsuz görüş ve düşünceleriniz, tecrübeleriniz nelerdir?
Benimki %17 çıkmıştı bikaç ay önce. Salondaki hoca "ohaa süper" filan dedi. Ama bana çok fazla geldi çünkü burada hep %7'leri 8'leri görüyorum. Neyse, bilenlere sorumdur; sizce ne durumdayım? Yüksekse valla indirebilirim :(
Var mı bildiğiniz güzel bi yer?
Ben bikaç gündür üşengeçlikten mail okumuyor ve silmiyorum telefonumdan. Hesap hotmail hesabı, telefon 5s. Ama mail sayım -bilgisayardan da kesinlikle açıp okumamama rağmen- düşüyor. Bi bakıyorum 120 mail varken 116 olmuş, 132 mailken bi saat sonra 129 olmuş filan gibi şeyler. Bunun sebebi ne ola ki? Mail şifrelerimi bilen birisi de yok.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
nerede yapılır? Hayatımda hiç piknik yapmadım. Şöyle sepetimizi doldurup, örtümüzü serip yayılalım istiyorum. Arabayla gidilebilir. Neresi olsun?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Çok mu odun kaldım ben acaba arkadaş ya çıldırıcam:( Soracağım belli bi soru yok, duyurunun nereye gideceğini de bilmeyerek içimi dökmeye başlıyorum.
Bikaç senedir kız arkadaşım yok. Yani öyle beraber alışverişe gidelim, dedikodu yapalım, gece bi yerlere çıkalım, makyaj yapıp saç boyayalım filan o tarz ilişkilerim yok. Gerçi varken de bu saydıklarımın yarısını bile yapmıyodum da konu o değil. Kız kıza gezmek, beraber alışveriş, birbirinde kalmalar, tatile çıkmalar vs derken en azından pratiğim ve kulak dolgunluğum vardı ve başka kızlarla yanyana gelince sırıtmıyodum. Neyse sonra 8 senelik arkadaşlarım bana kazık atınca hepsini hayatımdan çıkardım ve şansıma sonra da benim arkadaşlık anlayışıma uygun düzgün bi kız karşıma çıkmadı.
Derken özellikle şu aralar o kadar çok farkediyorum ki ben tüm muhabbetlere çok uzağım. Ortamlarda üç kadın bir araya gelip "kadın" şeylerinden konuşmaya başlayınca ben şöyle kalıyorum (git: www.ozgunresimler.com ) Konuştukları şeyler beni zerre açmıyo, izledikleri şeyleri izlemiyorum, baktıkları adamlara bakmıyorum, dinledikleri şeyleri öldürseler dinlemem, espirilerimiz uyuşmuyor filan derken ben böyle bildiğin uzaylı gibi duruyorum yanlarında. Eskiden de böyleydi ama dediğim gibi en azından kendi arkadaşlarımdan az çok kulak dolgunluğum varken sırıtmıyordum. Bi şekilde kamufle olup, olayı her iki taraf için de eziyet olmaktan çıkarıyordum. Şimdi çok yoruldum.
İş yerimde 20 tane kadınla çalışıyorum bir süredir ve her gün bu şeylere maruz kalmaktan hem de hiçbir şekilde -yalandan bile olsa- iştirak edememekten iflahım kurudu. Birebirde iyi anlaşıyoruz ama konular yine yukarıda bahsettiğim şeylere gelince yandan yandan kaçıyorum. Sadece eskiden kalan erkek cinsli arkadaşlarım ve kendi erkek arkadaşım ve onun erkek arkadaşlarıyla takılmaktan da tükendim.
Hep böyle mi kalacak, napiym geriye dönüp bütün sex&the city'leri, gossip girl'leri mi izlemeye başlayayım? Yoksa beklemeye devam mı edeyim? İçim karardı. Sizde durumlar nasıl?
Bikaç senedir kız arkadaşım yok. Yani öyle beraber alışverişe gidelim, dedikodu yapalım, gece bi yerlere çıkalım, makyaj yapıp saç boyayalım filan o tarz ilişkilerim yok. Gerçi varken de bu saydıklarımın yarısını bile yapmıyodum da konu o değil. Kız kıza gezmek, beraber alışveriş, birbirinde kalmalar, tatile çıkmalar vs derken en azından pratiğim ve kulak dolgunluğum vardı ve başka kızlarla yanyana gelince sırıtmıyodum. Neyse sonra 8 senelik arkadaşlarım bana kazık atınca hepsini hayatımdan çıkardım ve şansıma sonra da benim arkadaşlık anlayışıma uygun düzgün bi kız karşıma çıkmadı.
Derken özellikle şu aralar o kadar çok farkediyorum ki ben tüm muhabbetlere çok uzağım. Ortamlarda üç kadın bir araya gelip "kadın" şeylerinden konuşmaya başlayınca ben şöyle kalıyorum (git: www.ozgunresimler.com ) Konuştukları şeyler beni zerre açmıyo, izledikleri şeyleri izlemiyorum, baktıkları adamlara bakmıyorum, dinledikleri şeyleri öldürseler dinlemem, espirilerimiz uyuşmuyor filan derken ben böyle bildiğin uzaylı gibi duruyorum yanlarında. Eskiden de böyleydi ama dediğim gibi en azından kendi arkadaşlarımdan az çok kulak dolgunluğum varken sırıtmıyordum. Bi şekilde kamufle olup, olayı her iki taraf için de eziyet olmaktan çıkarıyordum. Şimdi çok yoruldum.
İş yerimde 20 tane kadınla çalışıyorum bir süredir ve her gün bu şeylere maruz kalmaktan hem de hiçbir şekilde -yalandan bile olsa- iştirak edememekten iflahım kurudu. Birebirde iyi anlaşıyoruz ama konular yine yukarıda bahsettiğim şeylere gelince yandan yandan kaçıyorum. Sadece eskiden kalan erkek cinsli arkadaşlarım ve kendi erkek arkadaşım ve onun erkek arkadaşlarıyla takılmaktan da tükendim.
Hep böyle mi kalacak, napiym geriye dönüp bütün sex&the city'leri, gossip girl'leri mi izlemeye başlayayım? Yoksa beklemeye devam mı edeyim? İçim karardı. Sizde durumlar nasıl?
Var mı Varşova'dan mutlaka al dediğiniz bir şey? Vodkaysa nereden, ne marka alınmalı?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Tiroid bezlerim çok çalışıyormuş sanırım ki TSH değerim 0,005 çıktı.
Bir iki gün sonra bunun için ayrıca doktora gideceğim. Ancak o zamana kadar tecrübe, bilgi ve tavsiyelerinize ihtiyacım var. Ben daha önce hiç böyle bişey bilmiyodum, neler söylemek isterseniz söyleyin işte. Ömür boyu ilaç filan mı kullanılıyo? Neler önerirsiniz?
Bir iki gün sonra bunun için ayrıca doktora gideceğim. Ancak o zamana kadar tecrübe, bilgi ve tavsiyelerinize ihtiyacım var. Ben daha önce hiç böyle bişey bilmiyodum, neler söylemek isterseniz söyleyin işte. Ömür boyu ilaç filan mı kullanılıyo? Neler önerirsiniz?
Ya çok kolay bişey ama beynim yamuldu :D Bu kadar yazdığıma değmeyecek :D
Şimdi ben bi yerden (başka bi şehirden) organik meyve sebze aldım. 200 lira tuttu. Buraya kadar iyi, güzel. İki ayrı kolinin kargo ücreti de 12,5'ar liradan 25 tl tuttu.
Normalde kargo parası kapıda ödeniyordu ama o gün evde kimse olmayacağı için ben göndericinin ödemesini istedim. Size göndereceğim paraya kargo parasını da ekler, öyle gönderirim dedim. Tamam dedi, bu da süper.
Sonra da mailin altında "kargonun 9,5 liraya kadar olan kısmını siz ödüyorsunuz, geri kalanını bana yapacağınız ödemeden düşüyorsunuz" diye genel bir not düşmüş.
Şimdi ben bu kadına kaç lira göndermeliyim? :D
219 mu? Yoksa her şeyi zaten kadın ödemiş olduğu için 225 mi?
Hof. Kadından zaten o fark parası da çıktığı için kafam karışıyo sanırım. Bana net bi rakam verir misiniz? :D
Şimdi ben bi yerden (başka bi şehirden) organik meyve sebze aldım. 200 lira tuttu. Buraya kadar iyi, güzel. İki ayrı kolinin kargo ücreti de 12,5'ar liradan 25 tl tuttu.
Normalde kargo parası kapıda ödeniyordu ama o gün evde kimse olmayacağı için ben göndericinin ödemesini istedim. Size göndereceğim paraya kargo parasını da ekler, öyle gönderirim dedim. Tamam dedi, bu da süper.
Sonra da mailin altında "kargonun 9,5 liraya kadar olan kısmını siz ödüyorsunuz, geri kalanını bana yapacağınız ödemeden düşüyorsunuz" diye genel bir not düşmüş.
Şimdi ben bu kadına kaç lira göndermeliyim? :D
219 mu? Yoksa her şeyi zaten kadın ödemiş olduğu için 225 mi?
Hof. Kadından zaten o fark parası da çıktığı için kafam karışıyo sanırım. Bana net bi rakam verir misiniz? :D
şimdi paintte bisürü bişey hazırladım masaüstüne "1" diye kaydettim. Sonra çok uğraşarak 1 dosyasının üstünde ikinci başka bişey yaptım. O ikincisini de "2" diye kaydedecekken yanlışlıkla save as değil de "save" yaparak 1'in üstüne kaydetmiş oldum. Ama 1'in gitmemesi lazım :(
Bu kadar kolay olamaz dimi onu kaybetmek. Ne yapıp da geri getireyim 1'i?
Bu kadar kolay olamaz dimi onu kaybetmek. Ne yapıp da geri getireyim 1'i?
Soru başlıkta :p
Adidas bir ayakkabı. Ben orijinal diyorum. Başkası orijinal değil diyor. Ben eminim ama kanıtlamak istiyorum. Şipşak bir şekilde nasıl kanıtlayacağım? :)
Adidas bir ayakkabı. Ben orijinal diyorum. Başkası orijinal değil diyor. Ben eminim ama kanıtlamak istiyorum. Şipşak bir şekilde nasıl kanıtlayacağım? :)
1) koalisyonlarda bakanlıklar nasıl belirleniyor?
2) bir gün bir oyunu çok fazla oynarsak (mario, tetris, tavla vs farketmez) neden gözlerimizi kapattığımızda hep o oyunu görüyoruz. Özellikle gece uyumadan önce filan aklımızdan oynamaya devam ediyoruz? İsteğimiz taşlar gelmiyo, sinir oluyoruz...
Teşekkürler.
2) bir gün bir oyunu çok fazla oynarsak (mario, tetris, tavla vs farketmez) neden gözlerimizi kapattığımızda hep o oyunu görüyoruz. Özellikle gece uyumadan önce filan aklımızdan oynamaya devam ediyoruz? İsteğimiz taşlar gelmiyo, sinir oluyoruz...
Teşekkürler.
Ananemle dedeme izletmek istiyorum da var mıdır acaba?
fotoşop işinde bana kim yardımcı olabilir?
Çok makbule geçecek, basit bir şey olduğunu sanıyorum.
Teşekkürler.
Çok makbule geçecek, basit bir şey olduğunu sanıyorum.
Teşekkürler.