(3) 

Son iki yılda 360 gün iş sigortalılığı ne demektir?

psmstc #1555411 
Sözleşmeli memur kişi üç yılını tamamladı. Kadroya geçti. İl dışına eş durumu tayin için özel sektörde son iki yılda 360 gün sigortalı olması şartı aranıyormuş. Bu 360 gün sigortalılık olayı nedir?

Örneğin Normal bir tam zamanlı özel sektör çalışanı bir yıl çalıştığında 360 gün sigortalı oluyor mu? Yoksa hafta sonları dahil edilmiyor mudur? Nasıl bir sigortalılık olması lazım? Şimdiden teşekkürler.
(1) 

Telefon aramasıyla sürekli taciz eden evsahibini sizce şikayet etmeli miyiz

psmstc #1547905 
Ev sahibimizin esas derdi kira arttırımı.

Kira artırım zamanını beklememekteyse kendisi ısrarcı...

Önce evden "satıyorum" hikayesi ile çıkmamızı istedi, biz de çıkmıyoruz dedik.

Tekrar tekrar arıyor. (Bir ayda yaklaşık 10 sefer aradı)

"Aramalara devam ederseniz savcılığa gideceğiz" dedik. Buna rağmen bir ay geçti; yine üst üste ısrarlı aramalara başladı.

Olayı karakola savcılığa intikal ettirmek bizim kendimizi koruyabilmemiz için sizce daha mı iyi olur? Şimdiden teşekkürler.
(3) 

Bu hukuki bilgi doğru mudur?

psmstc #1547839 
Ev sahibinin kiracıya evden çıkması ile ilgili bir ihtarına belirli sürede cevap vermez isek; itiraz/ söz hakkımız düşüyormuş doğru mudur?

Böyleyse adımıza ihtarname, tebligat gelip gelmediğini nereden öğrenebiliriz? Arada bir muhtarlığa mı uğrayalım?


Bonus soru; sürekli telefon araması yaparak taciz eden ev sahibini polise mi, savcılığa mi şikayet etmeli?

Şimdiden teşekkürler.
(8) 

Sosyal medya ve oyunlar sizce insanları bağımlı haline mi getirdi?

psmstc #1547392 
Etrafımda 3-4 saatten aşağı sosyal medyayı kullanan yok. 10 yaşında öğrencilerimin bazıları tatil günü 10 saat kullandıklarını söylüyor.

Genel anlamda iş harici zamanlarda sabah uyanınca, tuvalette, arkadaş sohbetlerinde, yatmadan önce sanki bir rutin haline geldi.

Kendi kullanımım desem part time çalıştığım için özellikle stresli zamanlarımda sosyal medyada günde 5 saatin altına düşmüyor.

Özet olarak sosyal medya ve oyunlar sizce bizi birer ekran kaydırma, yeni şeyler görme adına bağımlı mı yaptı?
(6) 

Instagramdaki takipçi sayımız neden bir türlü artmıyor?

psmstc #1547346 
Psikolojiyle ilgili kişisel isimle mesleki bir sayfa açtık. 30 günde htaglarle 1500 civarı yabancı hesap gönderilerimizi görmüş. Takip eden sayı ise 2 kişi filan. Bu neyle ilgilidir. Eğlence sayfaları daha mı trend acaba

Biz neyi eksik yapıyoruz?

Dipnot: Daha çok bir arkaplanın üzerine 4-5 satır yazı şeklinde; iki günde bir 20-30 htagli bir adet post atıyoruz. Reels fazla kullanmadık.
(5) 

Edebi dergilerde eser yayımlatmış olanlar; bir şiiri olmuş dedirten nedir?

psmstc #1547302 
Şiir konusunda en ufak bir teorik, okuma yönüyle hiçbir tecrübem yok. Sadece İsmet Özel şiiri severim. Kendi sesinden dinlemeyi ayrı severim.

Bir süredir mısra denemeleri yapıyorum.

Misal olarak;

"dokunuyor ilmek ilmek
benim için mukadder olan şey
gönlüm
oturup soluklansın dediklerimin
eğreti bir iskemlesidir
kah ağlaya,
kahsa güle
elleri kanatan bir sedayla
iyi günler, güzel çiçekler geçti serimden
ve niçin Ağrı
Silifke değil Rabbim?
sabahı meçhul bir gecenin yarısında ansızın
ürküttüğüm iyi kuşlar, güzel kuşlar konacaktır aklıma"

Konu bütünlüğü, tema hiçbir bilgim en ufak yok. Ne yönde çalışmam daha iyi olur?
(3) 

Sizce telefon sapığıyla mı karşı karşıyayız?

psmstc #1547105 
Şimdi ablamın telefonuna yabancı bir numara iki ayrı tarihte bip uygulamasından sadece bir nokta işareti göndermiş.

Öyle ki ilk nokta işareti sabah "06:58", ikinci nokta işareti ise tam bir ay geçtikten sonra 20.30'da gönderilmiş.

Kendisi lise öğretmeni evli işinde gücünde bir insan.

Bu tip durumlara ne yapmak lazım sizce? Şimdiden çok teşekkürler.

Bir şeyi saatlerce düzenleme yapıp sonra yollayabilmek neyle ilgilidir?

psmstc #1546977 
Önemli birine mesaj atılacak diyelim kişi 10 15 dakika düzenleme yapıyor öyle yolluyor. Topluluğa paylaşılacak bir sosyal medya postunu saatlerce düzenliyor. Sonunda tatmin olup yolluyor. Bu tatmin olma duygusunun saatlerce uğraşıp düzenleyince gelmesi neyle ilgili ya da bunun psikolojide karşılığı nedir? Müşkülpesentlik, obsesif kompülsif kişilik, mükemmeliyetçilik vebenzeri gibi?
(6) 

İlişkinizde karşı tarafa alınınca/kırılınca söylemeden çözebiliyor musunuz?

psmstc #1546824 
Ufak çapta bir konu diyelim partnerinize alındınız içinizde tutunca normale çabuk döner misiniz? Bunun sağlıklısı normali sizce nedir? (Küçük meseleler sonrası alınganlıklardan bahsediyorum)
(2) 

Sosyal medya içerik üreticiliği için eğitimi nerden alabiliriz?

psmstc #1546778 
SB. Tasarım, içerik hesap planlaması, trendler gibi her konuda bilgi sahibi olabileceğim bir kaynak arıyorum. Şimdiden çok teşekkürler.
(2) 

Pizza hamuruna kemik suyu konur mu?

psmstc #1546747 
Ve evde yapılan anne işi olan mayalı hamur pizzaları neden çok kalın ve şişlik olur? İnce olması için ne yapmak lazımdır? Şimdiden çok teşekkürler.
(1) 

Rehavet, iradesizlik ve kendine acıma alışkanlığına karşı disipline olmak

psmstc #1546589 
Bu konuda kitap, film, yazı, podcast ya da youtube videosu ne tavsiye edersiniz? Şimdiden teşekkürler.
(5) 

Hafıza ve öğrenme başarınızın kaç yaşından sonra azaldığını farkettiniz?

psmstc #1546587 
SB.Teşekkkürler.
(9) 

Part time işten fazla izin almak mı; almamak mı?

psmstc #1545288 
Bir özel okulda part time hft.'da bir gün aylık 2000 tl şeklinde neredeyse iki aydır çalışıyorum. Derse girmiyorum, idari herangi bir görevim yok.

Şimdi kamuda okullar tatil olduğunda çalıştığım kurum tatil yapmıyor.


Ben 14 Kasım ilk ara tatilinde 1 haftalığına memlekete izin alıp gittim.

Dönünce müdür bey "memleketin yerinde miymiş" diye laf sokuyor.

Şimdi sömestre tatilinde yine izin alıp ailemle iki hafta memlekette kafamı dinlemek istiyorum.

Normalde kariyer anlamında sıfır katkısı olan bir yer.

Alternatifi olmadığı için bir kira parası çıksın diye çalışıyorum kısaca.

Az da olsa geliri de kaybetmek istemiyorum.

Bir yandan kpss, doktora ve online ek gelir için mesleğimle ilgili çalışmalar yapıyorum.

İzin alsam mı? Almazsam eşimi memlekete yalnız göndermek durumunda kalacağım zira... O da pek olmuyor gibi. Ne yapmak daha akıllıca olur. Yönlendirmeniz için şimdiden teşekkürler.
(2) 

Instagram'ın Türkiye'de en yoğun kullanıldığı saatler sizce ne zamanlar?

psmstc #1545131 
Ve şuanda reels daha mı popüler hale geldi? Anasayfaya eskisi kadar herkes bakmıyor mu acaba? Şimdiden çok teşekkürler.
(1) 

Şu yazı hangi font tipinde?

psmstc #1545021 
Resim ektedir.

Ve bu tarz instagramda kullanılabilecek, kitap okuyorum havası yaratan göz alıcı fontlar var mı bildiğiniz??
(1) 

Bir bilim insanı biyografisinin bilimsel başlığı nasıl olsun?

psmstc #1545014 
Yazılacak bir makale için, sosyal bilim alanından bir Türk bilim insanı hakkında detaylı, bilimsel bir bölümü eğer becerebilirsem yazacağım.

Daha önce maalesef okumadığım yüzeysel bilgi sahibi olduğum bir kişi ne yazık ki..

Ve başlığı da önceden acil bir biçimde sunmam gerekiyor.

Başlıklar da sanıyorum ki genelde:

a) Bir biyografi denemesi: Falanca
b) ... tarihinde/.... bağlamında bir biyografi çalışması: Falanca
c) Bir biyografi çalışması: Falanca
c) Falanca: Bir Biyografi
d) Falanca ve .... üzerine ..... analizleri / Falanca'nın ..... üzerine .... İncelemeleri


şeklinde olabiliyor.

Başlık nasıl olsa sosyal bilimler alanında daha olumlu ve "makbul" olur.

Şimdiden teşekkürler.
(2) 

Ankara'da aracımızı YHT'ye en yakın nereye bırakabiliriz?

psmstc #1545007 
Önceliğimiz güvenlik. Nereyi önerirsiniz? ve günlük ne kadar bir bütçe ayırmalıyız? Teşekkürler.
(3) 

Otomatik bir araçta otomatik park modundan direkt D'ye geçmek sıkıntılı mı?

psmstc #1544144 
Aracı çalıştırdık. P modundan önce N'ye sonra D'ye mi geçmeliyiz?

Ben direk P'den D'ye alıp kalkışa geçiyordum.


Aynı şekilde park ederken de direkt D'den P'ye alıyordum.


Hangisi en doğrusudur? Teşekkürler.
(2) 

30 yaş hafıza problemleri için ne yapsak iyi gelir?

psmstc #1543750 
Yoğun bir stres ve 2 yıl üst üste gelen majör depresyon dönemleri sonrası ciddi bir hafıza problemim var.

Özellikle de akademik konularda yeni öğrendiğim bilgileri hatırlamaya, veya bilgilerimi kullanarak akıl yürütmeye çalışırken aşırı aşırı zorlanıyorum maalesef.. Hafızam dibi delik kova gibi desem yeri vardır yani.

Bir de metinleri hızlıca okuyup anlar aklımda tutardım. Şimdi o da gitti.


Acaba hafızayı en hızlı şekilde toparlamak, keskinleştirmek için ne yapmak gereklidir?

Teşekkürler...
(1) 

Sert şeffaf plastik acaba neyle yapıştırılır?

psmstc #1543465 
Resimlerdeki el rondomuzun sert şeffaf plastikten alt haznesi maalesef kırıldı...
Fakat haznesi neyseki dağılmadı. Yaprak damarı gibi kırık yayıldı. Neyle yapıştıralım?

İçinde gıda çektiğimiz için ona uygun doğal bir yapıştırıcı olsa çok daha iyi olur. Şimdiden teşekkürler.
(4) 

Laptoptan çok fazla makale okumak ve göz sağlığı

psmstc #1543428 
Doktora yapıyorum ve her hafta deli gibi makale okuyoruz. Yoğun şekilde laptoptan okuyorum. Gözleri korumak için neler öneriliyor?

Yaptıklarım şu:

Ekranı sıcak renk modunda okuyorum sürekli.
Ara veriyorum sık sık.
Ama gözlerim yine de yoruluyor.

Puntolar mesafeye göre ne kadar olmalı? Ekran uzaklığı vs. hiç bilmiyorum açıkçası.

Bulanık görme durumum da var bir de ne yazık ki son 1 senedir. Ne yapmak lazım?

Şimdiden teşekkürler.
(5) 

Doğalgaz faturamız sizce normal midir? (120 m2 ev)

psmstc #1543241 
Sadece akşamları 40-44 derece arasında bir kombi ayarında yatak odası, salon ve mutfaktaki petekleri yakıyoruz.


95 m3 tüketmişiz.Ve bize KDV hariç 95 m3 kullanım için 465 TL geldi. Tüketici enerji miktarımız ise kWh 980.

metreküp çarpımı değil de sanki kWh üzerinden mi bir hesaplama yapılıyor?

Doğalgazın normal gelip gelmediğini nasıl anlayabiliriz? Teşekkürler.
(7) 

İlişkilerinizde sadakat konusundaki kırmızı çizginiz nedir?

psmstc #1541398 
Eşinizin, sevgilinizin karşı cinsle olan iletişimi nasıl ve ne kadar olmalı sizce?
Mesela Nereden sonrası sizi rahatsız eder? (Örneğin; mesajlaşmalarda karşı cinse formal değil de samimi konuşması, smiley vb. kullanması sizce okey midir?)
(4) 

Evde mayonez yapımı ve karşılaşılan sorun

psmstc #1540468 
Yaptık fakat acı bir tadı oldu. Bu acılık neden oluyor?

Ayçiçek yağı ile bağladık. Limon sirke tuz kullandık.

Sonuçta bir acımsı tad oldu yani
(8) 

Eşime dargın olan abimin bana bu tavrı doğru mu?

psmstc #1539963 
Babamla abimin arası kötü. Aynı abim eşime de bir konudan dargın.

Benim de babamla ufak bir problemim oldu. Normalde hiç beni aramayan abim olacak adam babamla ufak bi meselemiz oldu diye mesaj atıyor.

Psmstc’cim eşin olmadan haber et herhangi bi zaman görüşelim diye yazıyor bi de .

Benim suçum ne. Ona dargınsan bana niye yansıtıyorsun yani.

Normal zamanda aramayan adam babamla mesele olunca hemen arıyor. Babama kinli çünkü.

Benim burada ne suçum var yani. Çok saçmasapan işler…

Bu meseleye ne diyorsunuz?


Edit: Arkadaşlar rahatsız olduğum konuyu ben anlatamadım. Normalde eskiden eşimden bahsederken ismini söyleyen, falanca kardeşim nasıl diyen insan şimdi eşin diyor. Ne demek yani. Benim eşime ismiyle değil de eşin diye hitap edecekse bu da beni rahatsız ediyor. Zira onunla arasında ne varsa var. Bana niye bu durumu yansıtıyor.

Araları kötüyse bile bana birbirlerinden bahsederken isimleriyle hitap etmelerini istiyorum. Hem eşimin hem abimin. Abim bana eşin şöyle demiş, eşim bana abin böyle yapmış lafları sinirime gidiyor yani.
(8) 

Ev sahibinin "ısrar"la aramasına ne yapmalı

psmstc #1539842 
İlk duyurumuzda konudan biraz bahsetmiştim.

1) Ev sahibinin tam iki ay önce kira zammı döneminde istediği kira artışını yapmıştık.

2) Geçen hafta "evi satıyorum tiyatrosu" ile birilerini getirip iki aya evden çıkın muhabbeti yaptı.(Şaka gibi yeğenini eve satın alan kişi diye getirmiş meğerse.)

3) Bunun üstüne siz evi satın biz yeni ev sahibiyle görüşürüz deyince de alıcıların numarasını vermedi, bizi aramalara boğmaya başladı.

4) Baştan itibaren hep amca vs. diye saygıyı bırakmadan konuştuk. Son aramasında ise kendimizi, durumumuzu ciddi bir biçimde ifade ettik.

Ve hele şükür bizi çıkarmaktan vazgeçti.

Adam 1.500 lira fazla kira alabilmek için müptezel gibi halen bizi arıyor.

Kira arttırım tarihi üzerinden ise henüz iki ay geçmiş, kira arttırma niyetini de açıkça bize diyemiyor...

Bu ısrarlı aramalarını açmalı ya da geri dönmeli mi? (Bazıları aramasına geri dön diyor, bazısı hiç aramayın telefonda sizi tahrik etmeye çalışır,

karşılaşırsanız da hukuk yoluna gidebilirsiniz bizlik bir problem yok deyin diyor.)

Sizce nasıl davranmalı?
(3) 

Kpss öğretmenlik kazananlar; nasıl çalıştınız?

psmstc #1539825 
İki senedir çalışıyorum. Video derslerle çalışıp, sonrasında konular bitince deneme çözüp bu sene girdim. Sonuç resimdeki gibi oldu...(p121:74 puan)

Soru bankası çözmeye çok üşeniyorum açıkçası. Onun yerine deneme çözmek geliyor içimden.

Nasıl çalışmalı? P121'i bir 83-84 yapabilmek için en azından?

Teşekkürler şimdiden...

Sosyal tecrit yaşayan engelliler için destek unsuru sizce nasıl olmalıdır?

psmstc #1539687 
Mental hastalıkları olanlar, (şizofreni, otizm vb.)
Engeli olanlar,

Bu insanlarımızın mutlu bir hayat sürmeleri için sizce hangi destek unsurları (hayvan sahiplenmek, sosyal projeler gibi) (veya hangi içsel referans noktaları) yardımcı olabilir?

Bahsettiğim sabahtan akşama dört duvar arasında telefonu, kapısı hiç çalmayan, bir kimseyi arasa da geri dönüşler alamayan, kalıcı arkadaşlıklar bir şekilde kuramayan insanlar..
(3) 

Kapitalist sistem hakkında en güçlü eleştiri hangisi

psmstc #1539084 
Okuyabileceğim, araştırabileceğim kavramlar neler? En makul çözüm önerileri arıyorum.

Kitap, makale, site, film önerilerinize minnettar kalırım.
(5) 

Ev sahibinin ‘evi satıyorum’ tiyatrosu yapması

psmstc #1538956 
Şöyle ki ilk duyurumuzda biraz bahsetmiştim. Ev sahibi evi satmak için bize bir alıcı getirdi.

Şimdi getirdiği alıcının, ev sahibinin yeğeni olduğunu ağzından kaçırması sayesinde öğrendik. Bizi kesinlikle iletişim de kurdurmuyor yeni alacak kişi ile ne hikmetse artık.

Biz artık mizansen yaptığını net bir şekilde düşünüyoruz. Zira iki aya çıkın sattığım yeğenim evli o gelecek diyorlar. Biz iki ay önce istediği zammı yaptık, sözleşme yenilemişiz bir de yani. Hiç umurunda değil.

Evi satacağım bahanesine bizi çıkartmaya çalışıyor. Biz iki senelik kiracıyız iki ay önce kendisi kirayı istediği gibi arttırdı sözleşme yeniledik, buna rağmen arayıp diyor ki kaporayı aldım, evi sattım. İki ay sonra çıkın evimden diye. Söz verdim, kapora aldım satış yapılacak diyor.

Her halükarda biz çıkmayacağımızı kendine ifade ettik. Şimdi utanmazca yalanını sürdürüyor. Alan ev sahibi diye birini bize aratıyor, damadını aratıyor.

Küçük bir ilçedeyiz. Ben huzurumuz bozulsun da istemiyorum.

Adam kış ayında bize ev taşıtma derdinde kısaca.

Sizce nasıl davranalım. Yoklarmış gibi davranmak mı?
Yoksa iletişime geçtiklerinde saygıyı bozmadan konuşmak ve hakkımızı korumak mı?
(24) 

Sizce şu olayda kim haklı?

psmstc #1538810 
Eşinizle avmye gidelim diyorsunuz. Öncesinden ben sana “kışlık kıyafet” hediye alayım içimden geldi diyorsunuz.
Sonra o mağazaları geziyor siz bekliyorsunuz. Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bunlardan hangisi sence diye. Bir yıl önce bi bot almışsınız.

Oysa Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam. Sizin de çok yetecek paranız yok gibi. O da fazla yük olmamaya çalışıyor. Neyse diyorsunuz ki bizim burada ara mevsim yok gibi ve bu mevsimlik ayakkabı sanki birazcık israf olur gibi. Zaten bulunduğumuz bölgede ara mevsim yok ya kış ya yaz.

Sonra bir kahve alalım diyor. Gidiyorsunuz kahve almaya ne içersin diye soruyorsunuz. Beraber içmek üzere bir büyük kahve alalım diyoruz. Siz kafeinsiz içiyordunuz. Kalmamış. Eşiniz de kasadan uzaklaşmış. Sırada insanlar var. Küçük boy kahve alıyorsunuz.

Hemen niye küçük boy aldın diyor. Daha açıklamanıza fırsat vermeden. Kafeinsiz yokmuş diyorsunuz. O zaman ben filtre alırdım bilseydim diyor. Az önce cappucinoya olur dedin Deyince; ama ben beraber içeceğiz diye dedim diyor. E ben açıklayamadım ki uzaklaştın diyorsunuz. Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor.

Yemek katına çıkıyorsunuz. Suratı asık. 10 dakika sonra Diyorki ben israfçı mıyım? hakikaten de öyle biri değil.
Olmadığını söylüyorsunuz. Ama artık sitem yemekten de yoruluyorsunuz. Ayakkabı konusunda fakir insanlarla ilgili durumu anlatıyorsunuz. İsrafçı olmadığını ama bu almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ediyorsunuz. En azından size göre böyle. Ona göre ise değil. Sonra gereksiz biçimde siz de yorulup tartışıyorsunuz. Eve dönüyorsunuz. Avm gezintiniz hiç olmuş.

Sizce kim haklı?

Edit: Hepinize teşekkür ederim. Bana ışık tuttunuz. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Bu konuda aklımı, zihin yapımı, yaklaşımımı, bütün bir biçimde baştan ayağa herşeyimi kesinlikle acil bir şekilde değiştirmem gerekli. Fazlasıyla üzgünüm.

Tekrar sağolun.
(29) 

Ev sahibi evi satıyor. Alıcılara iki yıl daha oturacağız demek uygunsuz mu?

psmstc #1538746 
Şöyle ki ev sahibi ilk bize çıkın evi satacağım dedi. Biz çıkmayacağımızı ifade ettik. Aramızda uzlaşı var. Kavga gürültü yok. İstediği zammı yaptık.

Şimdi satmak üzere birilerini getirdi.

Satın alacak kişi de oğlunu oturtacakmış.

Eşim memur iki sene daha minimum buradayız, dedim.

Ev sahibi bozuldu ben öyle söyleyince. Satışını baltalıyorum gibi.

Yanlış mıdır sizce bunu söylemek?
(6) 

Eskiden inançlı, şimdiyse inançsız arkadaşlar yaşamınızda ne değişti?

psmstc #1538707 
Gerçek manada inançlı ve Allah'a, Tanrı'ya bağlı olduğunuzu hissettiğiniz zamanla şimdiyi kıyaslarsanız,

iç huzurunuz, olayları kabul etme şekliniz ve kaygı seviyeniz değişti mi?


Din ve maneviyatın yerine modern insanlar sizce aynı etkide başka birşey koyabiliyor mu?
(2) 

Travması olan kişilere maruz bırakma terapisi yapılması doğru mu?

psmstc #1537961 
Geçmişte ebeveyninden cezalandırma, terbiye amacıyla şiddet görmüş ve psikolojik açıdan ihmal edilmiş biri için maruz bırakma terapisi uygun mudur?


Kişinin kaygı konuları şunlar;

İnsanlardan dayak yemek,

işkence görmek,

kendisine bir veya daha fazla kişinin fiziksel veya psikolojik şiddette bulunması,

herkesin şaşırarak kendine bakması gibi konular.


Hayal edilerek, senaryo yazılarak, bu durumlara karşı kişiyi çok fazla da zorlamadan,


1) Hayalde maruz bırakma yapılması fayda sağlar mı? (EMDR değil)

2)EMDR mi maruz bırakma mı bu konuda daha yardımcı olur?

3) Seans sonrasında hastanın öfke atakları yaşaması sizce normal midir?

4) EMDR'yi kişi kendi kendine yapabilir mi?
(5) 

Narsist ve empat kavramları çok saçma değil mi?

psmstc #1537476 
Narsistler yaptıkları davranışları sorduğunuzda en içten bir şekilde, yemin ederek kötü bir niyetle, kasıtla yapmadıklarını söylüyorlar. Ki bence bu doğru.

Sadece empati yapmadan, kendi bakış açılarından doğru olan neyse ona göre davranıyorlar.



Şimdi biz narsist kişiye diyelim ki: "neden böyle davrandın?" ,

daha fazla empati yap,

hep alıcı değil, biraz daha verici davran.

Karşıdakinin ihtiyaçlarını gözet.


Fakat sonuçta kasıtlı, kötü niyetli ve sürekli kötü davranan biri olmamasına rağmen, bunları diyoruz.

(Narsist de üzülüp, zaten olmayan özsevgisi, öz saygısı paramparça olarak öfkeleniyor.)


Bir de üstüne tamamen teması kesiyoruz. (O bunu kesinlikle sessiz cezalandırma olarak algılıyor, ki her insan böyle algılar.)

Yani özetle şiddetine karşılık bir şiddet gösteriyoruz.


Normal bir ilişki gibi oturup konuşmuyor, davranmıyoruz. (Kafamızda narsist etiketi var zira)


Fakat hiç bu kurguları yapmayıp, (o gün bir isteğimiz varsa), ben bugün şunu şunu yapayım diyebilirdik. Yanlış davranışını mümkün mertebe kırmadan ifade edebilirdik.

Yani günlük konuşma içinde böyle diyaloglar çok sık olur malum.

Narsistçe davranan bir insana bir empatın (nezaket, ilgi beklediği için) kızması,

üzülmesi yerine, (karşıdaki kasıtlı, kötü niyetli olmadığına inanıyor bir de)


empatın kendi ihtiyaçlarını gözetmeyi,

karşıdakiyle günlük diyaloglar içinde (karşıdakini etiketlemeden) normal bir biçimde konuşması,

narsisti de, her ne kadar o korkuyorsa da, yavaş yavaş kendi kendisini sevmeye, bireysel vakit geçirmeye teşvik etmesi gerekmez mi?


Bir de baştan karşıdakine narsist deyince,

7x24 sürekli toksik, bağıra çağıra davranan bir insan var mı?

Bundan bahsetmiyorsak,

her normal insanın zaman zaman toksik, karşıdakini kötü hissettirecek şekilde davranabildiği gerçeği de var.


özetle herkesin içinde bir narsist çekirdek varken,

ilişkilerin günlük rutinde (o narsisttir, ben empatımdır diye etiketlemeden) konuşularak çözülmesi daha doğru değil mi?


Zira narsist diye birini etiketleyince,

o kişinin her davranışı artık sorgulanmaya başlıyor.

Halbuki gerçekten empati yapıp davrandığı zamanları da oluyor.

O zamanları da "empatı tekrar kendine bağlamak için yapıyor" diye hemen bir kurgu oluşturuyoruz.

Karşıdakine sorsan kurana el basar gerçekten seni düşünerek davrandım diye.

Bu duruma ne diyorsunuz?
(8) 

Okulda psikotik ataklar geçiren bir öğretmenle ilgili

psmstc #1537295 
Sizce ne yapılması gerekir?

Kendisi başka bir öğretmenin ona kötülük yaptığına inanıyor. Kafayı takmış.
Öyle bir şey yok halbuki.

Sadece ilk dönem garip, saygısız ve tahrik edici davranışlarından ötürü kendisine diğer öğretmen mesafe koymuş ve resmi davranıyor. Kesinlikle konuşmuyor.

Fakat kendisi ders programının, tartıştığı öğretmence değiştirilmeye çalışıldığını düşünüyor. (Öyle bir durum yok)

Okulda bu öğretmenle olan (zihninde yaşadığı problemlerini) kötülük gördüğüne dair inancını tüm öğrencilere, öğretmenlere inandırıcı biçimde yayıyor.

Öğretmene ismini söyleyip, aniden suratına kapıyı kapatma,

güneş gözlüğünün altından tip tip bakma gibi tuhaf çocukça sitemli tepkiler veriyor.

(Öğretmenler odasında herkesin içinde kakam geldi diyen biri öyle düşünün yani)

3.sayfa haberlere konu olmadan önce nasıl bir önlem almak gerekir?

Küçük bir ilçedeyiz. Okul devlet okulu.

Kadına ailesi de bilinçsiz yardımcı olmuyor galiba.

Öğretmenler ve idare durumunun farkında fakat kimse bir şey yapmak istemiyor.

İdare edelim barışın derdindeler.

Fakat saplantı yaptığı öğretmen rahatsız. Kendi güvenliğinden haklı olarak endişe ediyor.

Ortada bir şiddete dönük durum da yokken okulunu değiştirse mi?

(Sınıfta öğrencilere kızıp silgiyi yere fırlatmış, kapıyı idareciye kızıp yüzüne çarpmış biri. İdare de maalesef ki pasif.)

Nasıl bir çözüm en doğrusu olur sizce?

Edit: Psikotik atak değil diyen dostlar psikoloji lisans mezunuyum. Nörolojik psikopatoloji üzerine de sinir bilim yüksek lisans seviyesi bir ders aldım. Hala doktora devam ediyor. Benim teşhisimi sorarsanız ben şizofreni durumu olmadığını anlatılandan tahmin ediyorum. Benim sadece “uzaktan” anlatılan hikayeye göre yorumum tipik bir yetişkin otizmi vakasıdır. Otizmde de yoğun stresli yaşantılarda zaman zaman psikoz atakları olur. Burada gerçek dışı bir saplantılı inanç durumu olduğu, hikayedeki taraf hocanın savunması ve diğer tüm meslektaşların ortak kanaatlerini duyduğum için açık. Herkes anormal bir durum olduğunda okul idaresi dahil mutabık kısacası. Yoksa siz haklısınız.
(8) 

Şu başınıza gelse ne düşünürsünüz?

psmstc #1537045 
Bir aile whatsap grubunuz var. Oraya sanatsal bir çalışmanızı atıyorsunuz. Herkes yorumunu yazıyor.

Babanız 66 yaşında hemen üstüne alakasız bir siyaset makalesi atıyor. (Çalışmanızla ilgili asla bir yorum yapmıyor)

Ve özelden herhangi bir konuda bir şey yazdığınızda size cevap yazmıyor. (Tamam, olur, bakalım, teşekkürler gibi(teşekkür kelimesini zaten günlük hayatta ağzından hiç duymadınız)

Grupta herkesin yazdığı (başsağlığı dileme, birisi bir okul kazanmış, gibi temel şeylere herkes yazıyor, kendi yazmıyor.)

Ve bu insan topluluğa da hitap eden, iş yöneticisi, konuşmacı birisi. Bilerek yazmıyor yani kısacası.

Kendini ağırdan satıyor, çocuklarını şımartmak istemiyor, grup gönderisine yetişemiyor desek gündelik hayatta da aferin, sizi seviyorum, yaparsını eskiden beri yok. Daima bir işin risklerini anlatır. Lafı yapamazsına getirir. Sürekli etrafındakileri kendi hedefi doğrultusunda manipüle eder. Para konusunda acayip kaygılı. Mal varlığı olsa da hiç yokmuş gibi davranır. Acıtasyon yapmayı sever. Hayır der ters hareket yaparsan tehdit eder, sinirlenir.

Muhatap öz çocukları, torunları. Çok kırıcı oluyor.

Siz ne düşünürsünüz?
(1) 

Disiplin ve spontane davranma dengesi sizce nasıl olmalı?

psmstc #1536822 
Mesela aşırı sağlıklı ama katı bir diyetle, tamamen canın ne istiyorsa onu yiyebilme arasındaki dengeyi soruyorum.

Ya da her sabah 5'te kalkıp erken yatmakla, sabaha karşı yatıp, öğlen 4 gibi kalkmak arasındaki denge.

Ya da içinden geldiği gibi yaşamakla, tamamen gereklilik, sorumluluk ve gelecek başarılarına yatırım için bir hayat yaşamak arasındaki denge sizce nasıl olmalıdır?

Ve hangi insan sizce daha mutlu olur?

Hedonist hazzına göre anı yaşayan mı? Hayattaki isteklerini uzun vadeli bir başarı için sürekli erteleyen mi?
(2) 

Bize gelen doğal gaz faturaları sizce nasıl?

psmstc #1536809 
Bölge: iç anadolu.

Yerli marka bir Konvansiyonel Hermetik Kombimiz var.

Sitede oturanlara göre fazla geliyor gibi. (En kısık derecede yakmamıza rağmen bir de)

Ev 3+1 120 m2

Kombi bakımı yaptırmadık yaptırsak çok ciddi bir faydası olur mu? Yoksa binanın yalıtımıyla mı ilgilidir?

Edit: Şimdi baktım 2021'de m3 olarak ortalama çok daha az tüketmişiz. 2022'de m3 tüketimimiz iki katına çıkmış.

Hep en düşük ayarlarda yaktık. Acaba bu neden olabilir ki?
(4) 

İnsan tam olarak güvenemeyeceği bir dünyada, nasıl tam huzurla yaşar?

psmstc #1536446 
Özellikle de şehir hayatı için soruyorum. Apartmandaki kimseyi tanımıyoruz. (Ya da çok azını tanıyoruz.)

Özel sektörde girdiğimiz işlerin güvencesi yok. "İyi çalışan işte kalır" diye bir kural da yok hani.

Bir yandan dünya üç dört senedir inanılmaz belirsiz bir süreç yaşıyor (covid, savaş vb. durumlar)

Özetle hayatlarımızda belirli, kesin olan çok bir şey yok gibi duruyor.

Böyle bir ortamda insan nasıl kaygı, anksiyete vb. durumlar yaşamadan huzurlu bir hayat sürdürebilir gerçekten?

İkinci sorum: Psikiyatriye gitsek anksiyete için böyle belirsizlik gibi durumlara karşı genelde ya ilaç verilir, ya da maruz bırakarak, endişe hakkında düşünceler değiştirilerek bir iyileşme hedeflenir.


Biz bu süreçleri zaten doğal bir şekilde 3-4 senedir, hatta daha da eskiden beridir yaşıyoruz. Niçin belirsizliğe maruz kala kala halen adapte olamadık?

Niçin anksiyete, stres hala dünyada bu kadar yaygın?

Taşrada özel okul&dersane'de haftanın 1 günü çalışmanın değeri sizce nedir?

psmstc #1536331 
Anadolunun bir ilçesindeyiz.

Dersane tarzı bir yer var. Burada gelirleri az diye; çok düşük ücretle, mümkünse sigortasız öğretmenleri çalıştırıyorlar.


Ben 4 yıl tecrübeli bir psikoloji mezunuyum. 9-5 arası sürekli öğrencilerle sınava yönelik görüşeceğim.

Yemek sigorta vb. desen hak getire.

Geçen sene ayda 1.500 tl'ye sigortasız haftada iki gün çalışmıştım. Bir yandan doktora yapıyorum.

Para derdim de çok yok açıkçası. Aile sağolsunlar destek oluyor.

Sırf sosyalleşmek, iş sahibi olma, aidiyet duygusu ve ruh sağlığım için düşünüyorum. Zaten 2 seneliğine buradayız.


Alternatifim: Bir youtube kanalı projem var. Ona eğilmek. Bir yandan doktoraya ve yeterlik sınavına yoğunlaşmak.


Sizce çalışmalı mı? Günlük ücreti hakça ne olmalı?
(5) 

Narsistler niçin özgüvenli kişilere zarar veremiyor?

psmstc #1535810 
Ayrıca özgüvenli kişilerin de narsistle dura dura özgüveni etkilenir mi?

2- Narsist bireyler çok yakın, aynı çatı altındaki bir aile üyesi ise, öfke hakaret gibi durumlarına karşı nasıl karşılık vermek lazım. Malum kişilik sınırı filan da tanımıyorlar. Özür dileme desen zaten yok.

Ve son olarak: öfke patlamasıyla birisi üstüme geldi mi ona bir yere kadar sabır gösteriyorum, sonrasında soğuduktan sonra ona sözlü bir ayar cerip, yaptıklarını söylemedim mi stres oluyorum. Bu sağlıklı bir durum mu?

Tamamiyle alttan alıp hiç birşey olmamış gibi devam etmek mi en doğrusu?
(3) 

Doktora ders tecrübesi olanlar şu problemi nasıl çözmek en makul olur?

psmstc #1535750 
Geçen sene 2 kişi doktora bilimsel hazırlık okuduk.

Hazırlıkta bizi yüksek lisans grubuyla birlikte derslere soktular.

Şimdi dr'da iki kişi 1.sınıfız. Geçen sene aldığımız ve başarılı geçtiğimiz dersi sistemden ikinciye alıyoruz.


Bölüm başkanı doktorada sizinle ayrı işleyeceğiz seçin yine diyor.

Sorun şu: ben biliyorum ki yine yüksek lisans grubuyla beraber, aynı müfredatı, aynı hocayla alıyor olacağız.


Mecbur alacağım. Fakat 5 tane daha bilimsel hazırlıkta dersi başarıyla geçmiştik. 'Bunları da saymayız onlar yüksek lisans seviyesi, doktora bilimsel hazırlıkta aldınız' diyorlar.

Yani teoride farklı dersler doğru. Ama pratikte bizi aynı gruplarla sınıf tekrarı yaptırıyorlar. (Ya da öyle olacak çok çok büyük bir olasılıkla)

Ne yapmak gerekir? El mahkum başarılı olduğumuz dersleri tekrar alalım mı?


Edit: Yönetmelikte onları haklı çıkaran şöyle bir madde de var. Adaletsiz değil mi? Hem hazırlıkta 1. sınıfın dersini aldır. Sonra öğrenciyi sınıf tekrarı ettir.

'Bilimsel hazırlıkta alınması şart olan dersler bahse konu lisansüstü
programını bitirmek için gerekli görülen derslerin yerine geçmez. Doktora yapan, bilimsel hazırlığını bitirmeden doktora programından bir ders alamaz.'
(2) 

Seçmen davranışlarının psikolojide bir karşılığı var mı?

psmstc #1535710 
Siyasette popüler olan kişilerin önce geniş kitlelerce aşırı yüceltilmesi, popüler bir ikon haline gelmesi, sonrasında (yıpratıldıkça veya süreci yeterince iyi yönetemedikçe) gözden düşmesi, kamuoyundaki itibarının bir gecede bitmesi (Muharrem ince süreçleri örneğin)


Bunun sosyal psikolojide, genel psikolojide bir karşılığı var mı? (Önce yüceltme, sonra güven kaybı vb.)
(1) 

Sevdiklerinize yıllar içinde yabancılaştınız mı?

psmstc #1535515 
Sevdiklerinize, yakınlarınıza yabancılaştığınızı, onlarla olan ilişkinizin azaldığını, değiştiğini hissettiniz mi?

Bu mesafeyle mi, yoksa zamanla mı ilgili bir konudur?

İkincisi yıllar içinde kendinize karşı yabancılaştığınız, kişiliğinizin artık farklı biri gibi olduğunu hissettiğiniz süreçler oldu mu?
(3) 

İrade nasıl güçlendirilir?

psmstc #1535130 
Sürekli bir irade ve öz disiplin orta yaşlardan sonra gelişebilir mi? Başardıysanız nasıl?



Ve bu kavramların ne kadarı genetik, ne kadarı geliştirilebilir?
(4) 

Savaşan ülkelerde depresyon vakaları azalıyor mudur?

psmstc #1534895 
Psikolog Acar Baltaş Okan Bayülgen'in depresyonla ilgili yayınında böyle bir şey söyledi. Bir çeşit hayatta kalma mücadelesi ve savaşın olduğu zamanlarda depresif vakalar görülmez dedi.

Bunun açıklaması neyle ilgili olabilir?

Depresyonun konfor alanıyla, güvenlik durumuyla ilgisi var mıdır?
(4) 

Kamuda atanmak için sözel bölümlerden hangisi iyi

psmstc #1531597 
İşsizim, sözelde 8 bin sıralamadayım. yaş 29.

ikinci bir lisans okumak mantıklı olur mu?

Kamuda hangi lisans bölümden atanmak çabuk olur?
(6) 

Antidepresan kaynaklı sinir agresiflik halinde ne yapılır?

psmstc #1531171 
Doktorla ikinci görüşme bir ay sonra. İlaç bir agresiflik, sinir hali verdi.

Yan etki midir, devam etmek mi gerekli?

mobil görünümden çık