Ekşi Duyuru

iyi akşamlar küfelikler,

efes pilsen kutu fıçı bira ve efes xtra şişe. bunları fiyatları ne kadardır? iki fıçı bir de xtra toplam 20 liraymış.

bu sınavın çıkış düzenlemesi nasıl? son bir saat kala çıkılabiliyor, ama son yirmi beş dakika çıkılamıyor cinsinden soruyorum.

belki bu saatte uyumayan excel bilgini vatandaşlar vardır.

yapmak istediğim şu; tek bir sütunda birden çok sütunun değişken yüzdelerini alıp toplamak. bu mümkün mü? mümkünse nasıl yaparım? kabaca anlatmam gerekirse ilk sütunun yüzde 20'sini, ikinci sütunun yüzde 50'sini alıp bunların tek bir sütunda toplamını görmek.

selametle.

daha önce uyarmanıza (bana haber vermeden lütfen ortak alışveriş yapma) ve 13 gün sonra memleketlerinize gidecek olmanıza rağmen yine de size haber vermeden ortak alışveriş yapan arkadaşa karşı nasıl bir tutum takınırdınız? bence bu konuda bunun bir ehemmiyeti yok ama, ikinizin de çalışan olduğunuzu ve maddi zorluk çekmediğinizi varsayın. bu hareket sizi rahatsız eder miydi?

Yurtdisindan alisveris limiti kac avroydu? 75 mi 150 mi? kargosuyla birlikte 159 euro calvaneo marka bir saat. kendi 139 avroymus.

17 aralikta vizyona girmis bu film sizce ne zaman vizyondan cikar? gelecek haftasonu da durur mu?

çakırkeyifim. tam kokoreç yenecek zaman aslında ama bulunduğum yerde yok böyle bir imkan. bir çılgınlık yapıp evde bir şeyler hazırlayayım ama ne? sadece peynirlerim ve ekmek aklıma geliyor. yumurta mı kızartsam? herkesi sevgiyle kucaklıyorum.

ha bi de tarhana çorbası var akşamdan.

şu zamana denk ayakkabıya öyle deli paralar vermedim ve günlük/işte kullanım için aldığım en pahalı ayakkabı da bu oldu. geçen kurban bayramı, sanırım ekim ayı civarları aldığım ve bazen yağmurlu, nadiren karlı, genelde soğuk bir ortamda giydiğim ayakkabı 3 aylık kullanımdan sonra büküldüğü yerlerden çatladı. bu ne lan? 50 liralık deichmann bile daha fazla dayanmıştı. memlekete gidince götüreyim göstereyim adamlara diyorum. bir de sanırım deri boyası bulup onunla boyayacağım. başka tavsiyesi olan?

kars'tan aldığım ve plastik ambalaja sarılı gravyer hayli kokuyor. oralı arkadaş da dahil birkaç kişiye sordum, yağdandır dediler ve ambalajdan çıkarıp balkona koymamı salık verdiler. streçe de sarabilirmişim. sizce?

adsl bağlantımızda utorrent'ten yararlanabilmek için port açayım dedim ama router'ın sayfasına giremediğim için boşverdim. programda network ok diyor ve olabildiğince indiriyor. port açmak ille de şart değil o zaman bu durumda, değil mi?

alasım var ama şunlardan hangisi güzel görünüyor? baskılar fena değil ama "game of thrones" yazısı işi bozuyor. thank you captain obvious der gibi.

www.kostebek.com.tr
www.kostebek.com.tr
www.kostebek.com.tr
www.kostebek.com.tr

tish-o vs. bir siteden kendim mi yaptırsam acaba? ya da buna benzer tişörtlerin satıldığı bildiğiniz başka bir site var mı?

5-10 yıllık bir şarkı bu. dıptıslı dans müziği gibi ama anlamlı. klibi de sanırım geri geri sarıyordu ve evli bir çiftin hikayesini anlatıyordu. adı da "don't go" gibi bir şeydi sanıyorum ama değilmiş. faithless'ın mıydı ki?

edit: faithless'tan why go doğru cevap. klibinden hatırladığım olay da elemanların durmadan dans etmeleriymiş.

dili bir lise öğrencisini aşırı zorlamayacak, çevirisi nette bulunmayan ya da bulunması zor olan ingilizce şiirler aranıyor.

konu bir arkadaşım. hiç tanımadığı bir kızla tanışmak istiyor. en fazla çalıştığı dükkana gidip konuyla alakasız bir iki şey sorup çıkmış. bana sorduğunda "ben olsaydım hiçbir şey yapmazdım" dedim. yapsın mı yoksa?

ücretli mi? aparat var elimizde.

Nasil gidilir? Havas ya da otogara otobus var mi?

reşat altınların muhafaza edilirken birbirine değmemesi gerektiğini, bu durumda değer kaybettiklerini duydum. kuyumcuysa "yok, yok" dedi. var mı böyle bir şey?

- derdini sikeyim butonu doğuştan on geliyor -

öncelikle, bu işin optimumu nedir, nasıl yerleştirilir, ne kadar doldurulur makine bilmiyorum ama aldığımızdan beri ev arkadaşımın kendine biçtiği makineyi en iyi dolduran adam görevi beni sıkıntılara sokuyor.

bugün birkaç tabaklık yer daha vardı. elimizde de makineye girmemiş bir rende var. rendeyi elde yıkayacağımı söylememe rağmen adam o birkaç tabaklık yeri feda ederek ve daha önceden kurduğum düzeni bozarak rendeyi koydu içine. bir iki laf söyledim fayda etmedi. "iyi sen ayarla artık" diyerek kendi haline bıraktım. bu ilk defa da olmuyor. sormak istediğim bir dahakine

1- bulaşık makinesinin adamın işeyerek belirlediği bölgesinde kaldığını kabul etmek, işi kendisine bırakmak, rahat etmek mi?

2- az laf çok iş diyerek, fazla konuşmadan, rende mi artık ne olursa elinden almak suretiyle de olsa yerleştirmesine imkan vermemek mi?

keyifli pazarlar.

kadın saati mi bu mu? onca zaman kolumda taşıdım bunu ve kimse de kadın saati olduğunu söylemedi ama trendyol söylüyor.

s.trendyol.com

kampanyayı da kaçırdık lan...

italyan asıllı bir vezir gören yabancı arkadaş bana çok sıkıcı olmayan, iyi bir osmanlı tarihi kitabı sordu. aklıma hammer'den başka bir şey gelmedi. başka tavsiyesi olan? ingilizce tabii ki. net üzerinde olursa daha da güzel olur.

yazları boşverin de kışların hayli karlı ve soğuk (-30 diyen var) olduğu bir memleketteyim. geçen sene iki defa kayıp düşme tecrübem oldu. bu sene buna izin vermeyeceğim. ama bir taraftan takım elbise giyme mecburiyeti de var. şimdi hem şeklen takım elbiseye uyacak, hem de ayaklarımı sıcak tutacak ve beni düşürmeyecek ayakkabılar ya da çizmeler her neyse arıyorum. fotoğraflı başvurular da kabul edilecektir.

açıldıktan sonra bir hafta civarı dışarıda bekletilmiş olan şalgam suyumuz bozulmuş mudur?

pegasus sağolsun kaybettikten yaklaşık 40 gün sonra çantayı bulabildiler ki daha elime de geçmedi. ben gittim, çantasız, donsuz gezdim, geri döndüm. bir aylık arama süresi içerisinde bulunmayan bagajlar için tazminat bedeli ödeniyor. çantanın aranma süreci ise devam ediyor. adamlar bagajın içeriğine göre size bir teklif sunuyor. eğer bagaj bulunursa da bu meblağı çantayla değiştirme talebinde bulunuyor. ver parayı geri, al bagaj.

doğru mudur?

hangisi güzel?

www.decathlon.com.tr

hostelde aynı odayı paylaştığım italyan bir eleman yine aynı odada kalmış olan diğer italyan elemana facebook'tan şunu yazmış:

Oggi sul treno mi è venuta in mente la scena del turco che tenta di salire sul letto a castello! Ridevo da solo come un piciu ahaha!!

bunlarla bir gece içkilemiştik de acaba ranzaya mı çıkamadım lan ben o gece? bing'in çevirisinden bir şeyler anladım ama emin de olamadım. ne oluyor burada diye yazasım geliyor.

Kaldigim yerde canim sikildi biraz. Hatta biraz da bu yuzden sorma gereği hissettim. Aksama kadar birkaç saatin var ama yağmur da yagiyor. Verona birkaç saat yetecek bir sehir mi? 2 saatlik git-gel tren yolculuğu da var.

Ark asin tekine mesaj attik. Geç cevap geldi ama ben hala onun şehrindeyim. İstersen gel konsere goturelim seni yakinda başka bir sehre dediler. Olur ama zaman onemli, yarin başka bir şehre gibi gececegim dedim. Dönüş saatleri de gece 1mis. Bu arada konaklama konusunda da bir şey demedi karsi taraf. Dedim sağol bu durumda olmaz (yatacak yerim yok). Eyvallah dedim baybay dedim bir sonraki sefere dedim. Simdi mesaj gelmis.

Tabii ki seni o saatte disarda birakmazdik. Turkiyede görüşürüz belki.

İsin kotusu konsere gidecekleri yere ben yarin gidecegim bir de. Artik yeniden yazilmaz bunlara değil mi? İletişim becerilerimi seveyim.

Allahini seven biftek yiyecek yer soylesin fiyati su kacirmayan.

Selamlar.

Roaminge acilmamis telefona 5 10 mesaj geldi. Çok patlar mi?

Selamlar.

italya'ya gideceğim nasip olursa. ama sorularım var.

1- buradan rakı götüreyim de adamlar orada içsin diyorum. oluyo mu öyle? pegasus sorun yaratıyor mu uçağa alırken?

2- bir de sigara işi var. buradakiler pahalıysa oradan da alırım. pahalı mı buradaki duty free'de sigaralar? peki italya için limit nedir? 2 kartona laf ederler mi?

başka şey varsa da söyleyin, "şöyle et, böyle et" diyin. hepinize selamlar.

ülke değiştirirken bunun için de rezervasyon vermem gerekiyormuş. şimdi şu rotalar için ücretsiz rezervasyon yaptırabileceğim seçenekler arıyorum. tren olur, otobüs olur, uçak olur.

venedik - ljubljana
ljubljana - budapeşte

Nasil oluyor? Akbil gibi bir sey vardi, onu da bulamadim.

esenboğa'dan çıktıktan sonra gidilecek bir yer. sonra da başka şehre geçilecek. fazla uzaklarda olmaması gerekiyor. çok şehir içinde de olmasın ki uğraştırmasın. kebapçı, dönerci olabilir. çok doluysa da rezervasyon yaptırsın.

bunda usb'den müzik çalma işi nasıl oluyor? torpido gözünde yuva var ama takınca herhangi bir hareket olmuyor, flash'ın ışığı yanıp sönüyor sadece. direksiyon üzerinde windows logolu tuş var buna basınca da bir hareket yok. nasıl olacak? (blue&me denen nane mevcutmuş arabada, ikinci el)

keşke türkçe altyazısı olsaydı dediğiniz filmler arıyorum.

bu arabanın marka ve modeli nedir? hyundai?

i.imgur.com

bu sabaha yayınlanacak mı yeni bölüm? 4x9?

gene uyuşukluğumun kurbanı oldum. en az bir hafta önceden haberimin olduğu bir toplantının (ulusal ajans'ın bilgilendirme toplantısı) başvuru formunu doldurmak için bekledim de bekledim ve az önce öğrendim ki son başvuru tarihi de bugünmüş. ama 3 buçuk saatle kaçırmış bulunuyorum. google forms'a yüklemişler formu, link de hala aktifti. bilgileri doldurdum, yolladım. oraya da belirttim hatta dikkate alırsanız sevinirim bunu diye.

konuyla ilgili doğrudan iletişime geçebileceğim bir e-mail vs. bulana kadar size de sormak istiyorum. içgüdülerinize falan dayanın. sizce şansı var mı? (ümit verin lan)

satın al-seyret-sakla döneminde videodan seyrettiğimi hatırlıyorum, ama hafızam yalan söylüyor da olabilir. zannedersem uzun metrajlı bir çizgi filmdi. anime de olabilir. aklımda kalan birkaç ayrıntı, bir uzay gemisi, içinde baba ve oğlu, bir de android robot... hatta bu robot da kadın formundaydı ve bir çatışma anında aküsünün mü, güç kaynağının mı ne değiştirilmesi gerekiyordu. şansa bakın ki bu da tam götüne karşılık gelen noktada bulunuyormuş. arkadaş aklımda kalan şeye bak. neyse belki olayın aydınlatılmasında yardımcı olabilir.

nasılmış? iyi miymiş? ramen seviyorum, kaldığım yerde de bulmam imkansız. o yüzden bundan da sipariş vereyim diyorum.

aldınız mı hiç? memnun kaldınız mı? ben almayı düşünüyorum. maraspazar diye bir sitede buldum, kilosuna 35 lira diyor.

ekleme: zaten yeterince viral gibi ama biraz daha yazayım eheh. edo mu neymiş markası. ferah pastanesi üretiyormuş, sözlükte övgü almış. mado'nun e-sipariş sistemi şu an nanay.

facebook'taki bazı fotoğraflarımı herkese değil de bir gruba gizlemek istiyorum. tüm fotoğraflarımı değil, bazı fotoğraflarımı. nasıl yapacağım? bir liste oluşturdum, ya sonra?

5,2 gb'lık bir dosya en hızlı şekilde hangi yolla gönderilebilir?

takım elbise ve kışın kabana gidebilecek, smart casual denilen türde postacı tipli çantalar arıyorum. içine kitap, ve bir dolu belge de gireceğinden birkaç göze sahip olması ve bir miktar ağırlığı rahatça taşıyabilmesi güzel olur. eastpak'ten hoşuma giden birkaç bir şey buldum ama 150 lira diyor? net üzerinden alabileceğim yerler nerelerdir?

3. ve 4. sezondan spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler

locke vardı ya hani. kingslayer'ın elini haşat eden adam dersem iyice hatırlarsınız. ya bu herif kimin emrindeydi? catelyn stark'ın emrinde değil miydi ya? yoksa brienne ile mi karıştırıyorum? geçen sezon en son jaime ilen brienne'ı tutsak olarak nereye götürüyordu? adamı bu sezon ramsay bolton'ın yanında görünce aklıma geldi, merak ettim neydi neciydi lan bu herif diye. eski bölümlerden ya da netten de bakılır, biliyorum.

lan ramsay'i de karıştırdım. roose olacaktı o, roose.

spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler spoiler

av mevsimi filminde elemanların içtiği meyhane neresidir? sanki bir iki dizi veya filmde daha gördüm burayı.

tost makinasından sonra bir de bu çıktı. bir adet homemaxx, bir adet de daha az önce sinbo patlattıktan sonra (ikisi de dik süpürgeydi) süpürgelerde gördük ki ucuz etin yahnisi harbiden yavan oluyormuş. yanlışlıkla kablonun üzerine bastım, makina iptal oldu lan.

açtım gittigidiyor'u direkt, şunları gördüm. nasıl?

urun.gittigidiyor.com
urun.gittigidiyor.com

yapalım diyoruz da hangi malzemelerden faydalanabiliriz? çocukları bir süre oyalayacak ve faydalı çıktısı da olacak bir etkinlik lazımdı, bu aklıma geldi.

10 dakikaya markete gideceğim. köfte, hazır köfte olacak. çedar, turşu alınacak. başka ne koyalım ekmeğin arasına? önerilere açığım.

benim yok. olsaydı sanırım daha mutlu olurdum. tost makinesine sahip olmanın bana getireceği karışık tostlar ve de mutlulukla ne kadar bütçe ayırıp hangi birisini tercih edeceğim kararsızlığı arasında yalpalıyorum. ne yapayım lan ben? bir saniye. (bkz: derdini sikeyim butonu)

sinbo çok mu dandiktir?