hangi kanal bilmiyorum. telefonla kadına bağlanıp "kredi alıcam durum şu, ne dersiniz?" diyordu kadında "onay verdim." ya da "onay vermedim." gibi bir şey diyordu.
neydi bu kadının adı? programın adı da olursa güzel olur.
sağ olunuz.
neydi bu kadının adı? programın adı da olursa güzel olur.
sağ olunuz.
mesela araç alımı için 1 defalığına 30bin tanınabilir mi?
şimdi adamlar 20 aylık bir taksitte en geç 11. ayda arabayı sizin için satın alabileceklerini iddia ediyor.
e ben 20 aylık takside gireyim 11 aylığı hemen peşin vereyim. kısa yoldan 11. aya sıçrayış yapmış olayım? ben mi tek kurnazım? böyle araç alımı olur mu bunlardan? ama hemen almış olacağım aracı...
e ben 20 aylık takside gireyim 11 aylığı hemen peşin vereyim. kısa yoldan 11. aya sıçrayış yapmış olayım? ben mi tek kurnazım? böyle araç alımı olur mu bunlardan? ama hemen almış olacağım aracı...
selamlar,
bu yaz bir aksilik olmazsa ehliyet almayı planlıyorum. toplamda hayatımda 10 saat kadar sürüş deneyimim oldu. (hepsi de eskişehir'de muttalip çayırında) direktif almadan arabayı kaldırıp sürüyorum kendimce. park işini henüz yapamıyorum. bilhassa dar alanlarda.
şimdi 2 sorum olacak size:
1. arabayı yolda sürerken karşıdan araç geldiğinde heyecan yapıyorum bana çarpacak diye. şimdi diyelim ki yolda gidiyorum. yolu kafamda hayali çizgiyle 2'ye bölüp kendi alanımda gitmeye çalışıyorum. sizde de böyle mi? karşıdan araç geldiğinde bana çarpacak heyecanını nasıl yenebilirim?
2. ne zaman en azından ortalama düzeyde araç sürme becerisi kazanırım? günde 1 saat sürüşle 1 ay... gibi bir tahmin verebilir misiniz?
29e
bu yaz bir aksilik olmazsa ehliyet almayı planlıyorum. toplamda hayatımda 10 saat kadar sürüş deneyimim oldu. (hepsi de eskişehir'de muttalip çayırında) direktif almadan arabayı kaldırıp sürüyorum kendimce. park işini henüz yapamıyorum. bilhassa dar alanlarda.
şimdi 2 sorum olacak size:
1. arabayı yolda sürerken karşıdan araç geldiğinde heyecan yapıyorum bana çarpacak diye. şimdi diyelim ki yolda gidiyorum. yolu kafamda hayali çizgiyle 2'ye bölüp kendi alanımda gitmeye çalışıyorum. sizde de böyle mi? karşıdan araç geldiğinde bana çarpacak heyecanını nasıl yenebilirim?
2. ne zaman en azından ortalama düzeyde araç sürme becerisi kazanırım? günde 1 saat sürüşle 1 ay... gibi bir tahmin verebilir misiniz?
29e
duvarları küf kaplanmış odada akciğer enfeksiyonu riski var mıdır?
tavanın yüzde 5'i mesela.
tavanın yüzde 5'i mesela.
(2)
Bugün imzaladığım belge ne belgesiydi? -Ortaokulda RAM'a öğrenci göndermek-
ya ben lan neyse #1181492
aslında tam bir memurlar net sorusu oldu ama buradan başka soracak yer bulamadım.
bizim 7. sınıfa giden hafif zeka geriliği olan bir öğrencimiz var.
müdür bugün beni odasına çağırdı. yanında bir kadın ve bir adam vardı. ben de 7. sınıfın sınıf rehber öğretmeniyim. "şu öğrenci RAM'a gidecekmiş, imzalayıver" dedi, ben de müdür çıkmak üzere olduğu için attım imzayı. kağıdı falan göremedim.
bu rehberlik araştırma merkezi'ne (ram bu oluyor) gidecek öğrenciler için sınıf öğretmeninin imzası falan mı gerekli acaba? müdür de kaçtı gitti soramadım bir daha. ilgili yönetmeliği merak ettim. bilgisi olan vardır eminim.
sağ olunuz.
bizim 7. sınıfa giden hafif zeka geriliği olan bir öğrencimiz var.
müdür bugün beni odasına çağırdı. yanında bir kadın ve bir adam vardı. ben de 7. sınıfın sınıf rehber öğretmeniyim. "şu öğrenci RAM'a gidecekmiş, imzalayıver" dedi, ben de müdür çıkmak üzere olduğu için attım imzayı. kağıdı falan göremedim.
bu rehberlik araştırma merkezi'ne (ram bu oluyor) gidecek öğrenciler için sınıf öğretmeninin imzası falan mı gerekli acaba? müdür de kaçtı gitti soramadım bir daha. ilgili yönetmeliği merak ettim. bilgisi olan vardır eminim.
sağ olunuz.
hiç öksürük yok. hiç balgam da yok. hani nefes alamazken yüze bir sıcaklık gelir ya onu yaşıyorum ara ara. nefes yetmiyor. göğüsümün muhtelif yerlerine acılar saplanıyor ara ara. sanki çok hafif, özellikle su içince de mide bulantısı oluyor.
ne oluyordu öyle olunca? yurtta kaldığım odanın tavanı yer yer küflü. onla alakalı olabilir mi?
ne oluyordu öyle olunca? yurtta kaldığım odanın tavanı yer yer küflü. onla alakalı olabilir mi?
bir tane öğrenci var. kız öğrenci. 8. sınıf. öğretmenine baya ilgisi var. öğretmenin adını sağa sola deftere, koluna vs yazıyor. tenefüslerde sürekli öğretmenini takip ediyor. öğretmeniyle konuşan öğrencileri yanına çekip aptal aptal sorular soruyor.
öğretmen benim. öğrenci de 8. sınıf. yemin ederim artık midem bulanıyor. öğrenciyi ve bana bakarkenki yüzündeki aptal ifadeyi görünce feci sinirim bozuluyor. gidip çok ağır biçimde kalbini de kırarım ama yapamıyorum.
her şey bir kenara erzurum un bir kenar mahallesindeyim. başımı belaya sokacak yemin ederim. geçen gün öğrencilerden birinin kardeşi gelmiş, adı benle aynı. beni görünce başladı bu çocuğun adını bağırmaya... dikkat mi çekmek istiyor anlamadım. gerçekten midem bulanıyor aklıma geldikçe. düşündükçe kendimi suçlu hissediyorum acaba çok mu iyi davrandım, şefkat gösterdim diye ama diğer öğrencilerden farklı davranmadım.
bu öğrenciden önceden de pek hazzetmezdim. olayı öğrendikten sonra iyice tiksindim. erzurum da olmamız hasebiyle endişelerim var. iftira, adının çıkması bilmem ne...
ne yapacağım ben? ne yapayım da şimdiden önlem almış olayım potansiyel tehlikelere karşı? ne yapayım da ileride bir risk durumunda "ben söylemiştim." diyeyim? anne-babası öyle konuşulacak tipler değil.
edit: müdür, cahil muhafazakar sevimsizin teki. beni de sevmez...
öğretmen benim. öğrenci de 8. sınıf. yemin ederim artık midem bulanıyor. öğrenciyi ve bana bakarkenki yüzündeki aptal ifadeyi görünce feci sinirim bozuluyor. gidip çok ağır biçimde kalbini de kırarım ama yapamıyorum.
her şey bir kenara erzurum un bir kenar mahallesindeyim. başımı belaya sokacak yemin ederim. geçen gün öğrencilerden birinin kardeşi gelmiş, adı benle aynı. beni görünce başladı bu çocuğun adını bağırmaya... dikkat mi çekmek istiyor anlamadım. gerçekten midem bulanıyor aklıma geldikçe. düşündükçe kendimi suçlu hissediyorum acaba çok mu iyi davrandım, şefkat gösterdim diye ama diğer öğrencilerden farklı davranmadım.
bu öğrenciden önceden de pek hazzetmezdim. olayı öğrendikten sonra iyice tiksindim. erzurum da olmamız hasebiyle endişelerim var. iftira, adının çıkması bilmem ne...
ne yapacağım ben? ne yapayım da şimdiden önlem almış olayım potansiyel tehlikelere karşı? ne yapayım da ileride bir risk durumunda "ben söylemiştim." diyeyim? anne-babası öyle konuşulacak tipler değil.
edit: müdür, cahil muhafazakar sevimsizin teki. beni de sevmez...
(5)
Bilimsel bir makalede -tez de olabilir- ekşi sözlük kaynak verilmişti.
ya ben lan neyse #1178572
tez ya da makale tam aklımda değil. bilimsel bir yazı... sonundaki kaynakça kısmında direkt: www.eksisozluk.com/?
gibi bir şey yazıyordu. asp de olabilir sonunda tam hatırlamıyorum. yazı tıp alanıyla alakalıydı.
yani ben bir yazar olarak belki de uydurduğum bir yazıyı bir gün makale olarak görebilirim. saçma değil mi?
gibi bir şey yazıyordu. asp de olabilir sonunda tam hatırlamıyorum. yazı tıp alanıyla alakalıydı.
yani ben bir yazar olarak belki de uydurduğum bir yazıyı bir gün makale olarak görebilirim. saçma değil mi?
böyle bir işim var şu anda yapmam gereken. 15 adet paragraf sorusu hazırlayacağım da... matematik sorusu değil ki bu? hangi yazıyı/kimin yazısını alıp koyacağım soruya? kendim yazamam ya ha diyince?
kısa cevap olsa da olur. bilgisi olan var mıdır?
selamlar,
ulaşamadığım bir bilgi lazım. epey önemli aslında.
1 0cak 2017 de uygulamaya konulan rendering yem yasağına firmalar uyuyor mu?
www.sozcu.com.tr
ulaşamadığım bir bilgi lazım. epey önemli aslında.
1 0cak 2017 de uygulamaya konulan rendering yem yasağına firmalar uyuyor mu?
www.sozcu.com.tr
hukuk bölümüyle falan alakam yok. yahut bir yakınımın...
konu şudur ki: özel üniversitelerde bölüm sayısına baktığınızda belki de en çok hukuk var. mesela hukuk için devlet-vakıf üni. sayıları:
universitesecimim.withgoogle.com
ama önemi tartışılmayacak fizik -fizikle de alakam yok- bölümünün sayıları yukarıdakine göre çok komik. tabiri caizse özel üniversitelerin çakallığı çok bariz ortaya çıkıyor:
universitesecimim.withgoogle.com
hadi bu sefer de sözel bölüm türkçe öğretmenliği olsun:
universitesecimim.withgoogle.com
edit: üniversitenin temel işlevi ülke kalkınmasına -sadece ekonomik değil her anlamda...- bilimsel katkı yapmak değil midir? e bu işin özeli devleti yok. her üniversite bunu yapmakla mükellef... ulan o zaman neden 3 tane fizik bölümü varken 38 tane hukuk bölümü var? üstelik fizik alanını fef lerde bölüm olarak okutabilirken hukuk alanı için koca fakülte kurmak gerekiyor. türkiye bu kadar mı muhtaç hukukçuya? dünyanın en iyi hukukçuları bizde olsa ne olur? sac ayağının biri olmadıktan sonra?
ben hukukçu olsam alanımın değerini düşüren hatta ucuzlaştıran bu duruma isyan ederim. bu ne sinir bozucu bir durum lan?
konu şudur ki: özel üniversitelerde bölüm sayısına baktığınızda belki de en çok hukuk var. mesela hukuk için devlet-vakıf üni. sayıları:
universitesecimim.withgoogle.com
ama önemi tartışılmayacak fizik -fizikle de alakam yok- bölümünün sayıları yukarıdakine göre çok komik. tabiri caizse özel üniversitelerin çakallığı çok bariz ortaya çıkıyor:
universitesecimim.withgoogle.com
hadi bu sefer de sözel bölüm türkçe öğretmenliği olsun:
universitesecimim.withgoogle.com
edit: üniversitenin temel işlevi ülke kalkınmasına -sadece ekonomik değil her anlamda...- bilimsel katkı yapmak değil midir? e bu işin özeli devleti yok. her üniversite bunu yapmakla mükellef... ulan o zaman neden 3 tane fizik bölümü varken 38 tane hukuk bölümü var? üstelik fizik alanını fef lerde bölüm olarak okutabilirken hukuk alanı için koca fakülte kurmak gerekiyor. türkiye bu kadar mı muhtaç hukukçuya? dünyanın en iyi hukukçuları bizde olsa ne olur? sac ayağının biri olmadıktan sonra?
ben hukukçu olsam alanımın değerini düşüren hatta ucuzlaştıran bu duruma isyan ederim. bu ne sinir bozucu bir durum lan?
senet imzaladık adamla... şimdi yurttaki odamdan fare çıktı. gerçekten kalmak zor geliyor. yatakta bile yatamıyorum, iğreniyorum. odada yalnız kalıyorum. yurt tamamen dolu değil. adam müşteri arıyor doldurmak için.
mahkemeye de giderdim belki ama iş çok uzar öyle olursa. üstelik adam bana çok saygılı davranıyor. aramı bozmak istemiyorum. iş kavgaya da varır ısrarcı olursam.
nasıl ikna edeyim adamı? direkt telefonla arayayım mı -şehir dışında adam- yoksa uzunca bir mesaj mı yollayayım? şu anda 3 bin daha vermem lazım senete göre. ne kadarını kaybetmeye razı olayım?
mahkemeye de giderdim belki ama iş çok uzar öyle olursa. üstelik adam bana çok saygılı davranıyor. aramı bozmak istemiyorum. iş kavgaya da varır ısrarcı olursam.
nasıl ikna edeyim adamı? direkt telefonla arayayım mı -şehir dışında adam- yoksa uzunca bir mesaj mı yollayayım? şu anda 3 bin daha vermem lazım senete göre. ne kadarını kaybetmeye razı olayım?
10 metrekare civarı bir odada kalıyorum yurtta tek başıma. dün gece odamda fare olduğu kesinleşti.
şimdi bu fare beni gece ısırmış olsa uyandığımda hisseder miydim?
fare ısırığından kuduz bulaşabilir mi?
sağ olun.
şimdi bu fare beni gece ısırmış olsa uyandığımda hisseder miydim?
fare ısırığından kuduz bulaşabilir mi?
sağ olun.
selamlar,
kaldığım yurda kaçak soktum bir tane. tek kalıyorum odada. ilk kullanımda koku falan bekliyordum ama bunun koku dışında altından da üstünden de duman çıkıyor. böyle tüttürülmediği zaman sigaranın ucundan çıkan miktarda ve beyaz-gri bir duman.
yarım saat boşta çalıştırdım geçmedi.
böyle mi olacak ilk kullanımlarda? altından duman çıkması falan?
akel tasho diye bir model. tek gözlü. şundan:
urun.gittigidiyor.com
kaldığım yurda kaçak soktum bir tane. tek kalıyorum odada. ilk kullanımda koku falan bekliyordum ama bunun koku dışında altından da üstünden de duman çıkıyor. böyle tüttürülmediği zaman sigaranın ucundan çıkan miktarda ve beyaz-gri bir duman.
yarım saat boşta çalıştırdım geçmedi.
böyle mi olacak ilk kullanımlarda? altından duman çıkması falan?
akel tasho diye bir model. tek gözlü. şundan:
urun.gittigidiyor.com
en son 2009'da olmuş yanılmıyorsam.
sizce önümüzdeki 5 yıl içinde olabilir mi?
olursa 0 araç alır mısınız?
taksicilere 2019 bilmem kaçıncı ayına kadar yapılmış lan... -üzgün smiley-
sizce önümüzdeki 5 yıl içinde olabilir mi?
olursa 0 araç alır mısınız?
taksicilere 2019 bilmem kaçıncı ayına kadar yapılmış lan... -üzgün smiley-
dün gece 23.00 saatlerinde erzurum'un merkezinde öğretmenevi nin önüne parketmiş şöyle bir kamyonet gördüm:
www.sahibindenarabam.com.co
şimdi hayal edebilin diye söylüyorum. kamyonet bunun aynısı ama tamamen turuncu renkte. üstünde kamyonetle aynı renkte bir branda vardı. branda sanki alelade serilmiş gibiydi. öyle çadır şeklinde falan değil. kamyonet haddinden fazla doluydu. brandanın altından yükler belli olmuyordu. ama sanki ağzına kadar buzdolabı doldurulmuş gibiydi. kamyonetin kasasının etrafı sanırım 6-8 adet uyarı levhasıyla donatılmıştı. ölüm tehlikesi levhası (şu kurukafa olan), aşındırıcı levhası, yanıcı madde levhası benim görebildiklerim. başka göremedim. radyoaktif madde, biyo atık vs levhaları var mıydı göremedim. plakası bursa'ydı.
yahu şu sakarya olayını biliyorsunuz. hani çocuğun iridyum u alıp eve götürmesi.
burası türkiye. gerçekten böyle bir şey olsa şaşırmam. belki de kuduz virüsü taşıyorlardı. şoförüne "şehir merkezine girme sakın." dediler de adam belki de sonra "ne olacak yea" deyip öğretmenevine konaklamaya girdi...
kamyonun 20 metre önünde de 2 tane polis devriye aracı sabit biçimde duruyordu. ama onlar her daim oradalar. onlara sormaya yemedi. "sana ne lan tırrek?" dese ki defalarca böyle muamelede bulunduklarına şahit oldum. sevmem kendilerini.
ben de bir müddet yanındaydım kamyonetin. sabah 7-8 gibi hala oradaydı ve insanlar akın akın yanından geçip işe-okula gidiyordu.
ben gerçekten endişeyle merak ediyorum bu kamyonetin ne olduğunu. fikriniz var mıdır? fikriniz yoksa nereden öğrenebileceğime dair bir fikir?
www.sahibindenarabam.com.co
şimdi hayal edebilin diye söylüyorum. kamyonet bunun aynısı ama tamamen turuncu renkte. üstünde kamyonetle aynı renkte bir branda vardı. branda sanki alelade serilmiş gibiydi. öyle çadır şeklinde falan değil. kamyonet haddinden fazla doluydu. brandanın altından yükler belli olmuyordu. ama sanki ağzına kadar buzdolabı doldurulmuş gibiydi. kamyonetin kasasının etrafı sanırım 6-8 adet uyarı levhasıyla donatılmıştı. ölüm tehlikesi levhası (şu kurukafa olan), aşındırıcı levhası, yanıcı madde levhası benim görebildiklerim. başka göremedim. radyoaktif madde, biyo atık vs levhaları var mıydı göremedim. plakası bursa'ydı.
yahu şu sakarya olayını biliyorsunuz. hani çocuğun iridyum u alıp eve götürmesi.
burası türkiye. gerçekten böyle bir şey olsa şaşırmam. belki de kuduz virüsü taşıyorlardı. şoförüne "şehir merkezine girme sakın." dediler de adam belki de sonra "ne olacak yea" deyip öğretmenevine konaklamaya girdi...
kamyonun 20 metre önünde de 2 tane polis devriye aracı sabit biçimde duruyordu. ama onlar her daim oradalar. onlara sormaya yemedi. "sana ne lan tırrek?" dese ki defalarca böyle muamelede bulunduklarına şahit oldum. sevmem kendilerini.
ben de bir müddet yanındaydım kamyonetin. sabah 7-8 gibi hala oradaydı ve insanlar akın akın yanından geçip işe-okula gidiyordu.
ben gerçekten endişeyle merak ediyorum bu kamyonetin ne olduğunu. fikriniz var mıdır? fikriniz yoksa nereden öğrenebileceğime dair bir fikir?
internet kafeden giriş yapıyorum. onlarca kez ve tüm tarayıcılardan denedim açamadım.
en son "beni hatırla" seçeneğini seçip girdiğimde girişimi kabul etti. güvenlik sorununuz yoksa bir deneyin.
en son "beni hatırla" seçeneğini seçip girdiğimde girişimi kabul etti. güvenlik sorununuz yoksa bir deneyin.
toz falan olur içinde, onu demiyorum.
metal zehirlenmesi falan olur mu yıkanmazsa?
metal zehirlenmesi falan olur mu yıkanmazsa?
çok duydum bu tabiri.
bu maksatla araç satın alınır mı?
alınırsa ford-escort uygun mudur buna?
sağ olunuz.
bu maksatla araç satın alınır mı?
alınırsa ford-escort uygun mudur buna?
sağ olunuz.
diyelim ki 500 tane dosya var farklı türlerde. word, pdf, pptx vs.
hepsini aynı pencerede sıralayıp boyutlarına bakarak ayırabilirim. ama bazı dosyalar pc nin neresinde onu bile bilmiyorum. çok alakasız yerlere koymuşum. win32 nin bilmem neresine koymuşum mesela. -valla sakıncasız içerik :)-
program isimleri farklı olsa da tüm aynı dosyaları bulsa, "bunlar aynı bak". deyip sildirse... var mı öyle bir program?
vista bu arada pc.
sağ olunuz.
hepsini aynı pencerede sıralayıp boyutlarına bakarak ayırabilirim. ama bazı dosyalar pc nin neresinde onu bile bilmiyorum. çok alakasız yerlere koymuşum. win32 nin bilmem neresine koymuşum mesela. -valla sakıncasız içerik :)-
program isimleri farklı olsa da tüm aynı dosyaları bulsa, "bunlar aynı bak". deyip sildirse... var mı öyle bir program?
vista bu arada pc.
sağ olunuz.
1. var
2. vardı kapattım
3. hiç açmadım
4. oyun vs için fake hesap açtım
2. vardı kapattım
3. hiç açmadım
4. oyun vs için fake hesap açtım
(6)
Kredi kartımı şubede zarfından çıkarıp teslim ettiler. Böyle mi oluyor?
ya ben lan neyse #1166996
çip arızası sebebiyle yenisini iş bankası şubesine istediğim kredi kartımı müşteri ilişkilerindeki kadın zarfından çıkardıktan sonra zarfını çöpe atıp öyle teslim etti. böyle mi oluyor? daha önce adresime çok kredi kartı geldi ama hepsi zarfın içindeydi.
kadına "açma" dediğim halde açmak zorunda olduğunu söyledi.
yahu çok sinir oldum. bana kesin olarak "öyle yapmak zorunda" derseniz boşu boşuna kadına kızdığımı düşünüp utanıcam ve konuyu kapatacağım.
sağ olunuz.
kadına "açma" dediğim halde açmak zorunda olduğunu söyledi.
yahu çok sinir oldum. bana kesin olarak "öyle yapmak zorunda" derseniz boşu boşuna kadına kızdığımı düşünüp utanıcam ve konuyu kapatacağım.
sağ olunuz.
geçen gün bir ekonomi uzmanı bir programda "Trump ülke içine yönelip yol-köprü yapacak..." gibi bir şeyler söylemişti tam hatırlamıyorum.
böyle olursa dolar yükselecek mi düşecek mi bizde?
böyle olursa dolar yükselecek mi düşecek mi bizde?
dostlar, kağıt para. 500 lira civarı. 100'lük. kitabın arasına koymuştum. kitaba ayran dökülünce paraların bir tarafı hep küflenmiş. merkez bankasına götürmek dışında var mı yapılabilecek bir şey?
borcuna sadık olduğuna yüzde 100 emin olduğum çok kaliteli bir arkadaşım benden 500 lira borç aldı ama belli ki unutmuş. parayı verdiğimde dolar 3.40 mıydı neydi.
ulan bu kaçıncı. valla benim sıfat milletin aklında onlar farkında olmasa bile "enayi" diye kodlanmış. ya da öyle siklenmeyen bir tipim ki heriflerin bilinç altı unutuyor. bu yukarda bahsettiğim arkadaş geçen aradı beni. "hacı acil geliyorum beraber dövüz bürosuna gidicez..." dedi. ben de heyecan yaptım "aha verecek" diye. herif güle oynaya gelip bütün maaşıyla yanımda dolar alıp siktirip gitti. bana da döviz bürosunun yerini göstermiş olmak kaldı.
benim borcum olsa telefonuma hatırlatma kuruyorum. kime söylesem "aaa ben de öyleyim borcum varken geceleri uyuyamam valla..." diyor. ulan herkes öyleyse neden ben sürekli birilerine borç verip geri alamıyorum?
eski ev arkadaşım düğününden önce 250 lira borç istedi benden. bir ay sonra da vericem dedi. 2 sene kadar önce... hala alamadık tabi.
daha 2010 yılında üniversitede uzatmalı öğrenciyken, parasızlıktan sürünürken yine pustun biri 140 lira para aldı benden. -bir de üst limit de yok pezevenkte. ne kadar verebilirsen ver diyor...- aradan 7 sene geçti yaşıyor mu onu bile bilmiyorum.
alem göt olmuş arkadaş. borcu olunca uyuyamayan adam sayısı yüzde 1'i geçmez.
paramı geri istemeye de utanıyorum lan.
siz de benim gibisiniz değil mi?
edit: lan aklıma geldi bak. 3 sene önce adamın birine 150 lira para verdim. çok acil işim olduğundan 60 lirasını geri alabildim. 90 lira kaldı. lise 1'deyken de cebimdeki son 2 lirayı verdiğim adam borcunu vermemişti. lise 3'te en yakın arkadaşımdan 1 lira mı ne borç almıştım. acayip yakınız ama. herif 2-3 gün sonra "borcunu ne zaman vercen" diye mesaj atmıştı lan. daha bundan fazla hatırlamadığım var.
ulan bu kaçıncı. valla benim sıfat milletin aklında onlar farkında olmasa bile "enayi" diye kodlanmış. ya da öyle siklenmeyen bir tipim ki heriflerin bilinç altı unutuyor. bu yukarda bahsettiğim arkadaş geçen aradı beni. "hacı acil geliyorum beraber dövüz bürosuna gidicez..." dedi. ben de heyecan yaptım "aha verecek" diye. herif güle oynaya gelip bütün maaşıyla yanımda dolar alıp siktirip gitti. bana da döviz bürosunun yerini göstermiş olmak kaldı.
benim borcum olsa telefonuma hatırlatma kuruyorum. kime söylesem "aaa ben de öyleyim borcum varken geceleri uyuyamam valla..." diyor. ulan herkes öyleyse neden ben sürekli birilerine borç verip geri alamıyorum?
eski ev arkadaşım düğününden önce 250 lira borç istedi benden. bir ay sonra da vericem dedi. 2 sene kadar önce... hala alamadık tabi.
daha 2010 yılında üniversitede uzatmalı öğrenciyken, parasızlıktan sürünürken yine pustun biri 140 lira para aldı benden. -bir de üst limit de yok pezevenkte. ne kadar verebilirsen ver diyor...- aradan 7 sene geçti yaşıyor mu onu bile bilmiyorum.
alem göt olmuş arkadaş. borcu olunca uyuyamayan adam sayısı yüzde 1'i geçmez.
paramı geri istemeye de utanıyorum lan.
siz de benim gibisiniz değil mi?
edit: lan aklıma geldi bak. 3 sene önce adamın birine 150 lira para verdim. çok acil işim olduğundan 60 lirasını geri alabildim. 90 lira kaldı. lise 1'deyken de cebimdeki son 2 lirayı verdiğim adam borcunu vermemişti. lise 3'te en yakın arkadaşımdan 1 lira mı ne borç almıştım. acayip yakınız ama. herif 2-3 gün sonra "borcunu ne zaman vercen" diye mesaj atmıştı lan. daha bundan fazla hatırlamadığım var.
adblock yokken youtube da bir video öncesinde bir müzik başladı. o sırada ekrana bakmıyordum o yüzden ne reklamı olduğunu göremedim. yabancı bir reklam.
böyle çok tok sesli bir adam söylüyordu şarkıyı. sanırım slow türde bir şarkıydı. ses johnny cash gibi ama o değil. tarz da o değil. pop derdim sınırlı müzik bilgimle.
günlerdir aklımda. aramadığım yer kalmadı. sanırım 3-4 gün kadar önceydi.
öyle işte dostlar. çok istiyorum lan bulmak. bulunca epey rahatlayıp defalarca dinleyeceğim.
sağ olunuz.
böyle çok tok sesli bir adam söylüyordu şarkıyı. sanırım slow türde bir şarkıydı. ses johnny cash gibi ama o değil. tarz da o değil. pop derdim sınırlı müzik bilgimle.
günlerdir aklımda. aramadığım yer kalmadı. sanırım 3-4 gün kadar önceydi.
öyle işte dostlar. çok istiyorum lan bulmak. bulunca epey rahatlayıp defalarca dinleyeceğim.
sağ olunuz.
selamlar,
dünkü sorum dışında bir de şöyle bir cevap buldum:
banvitesor.com
ne diyorsunuz? inanalım mı?
kırmızı et yemiyorum o yüzden artık hayvansal protein almam lazım. aylar geçti. açıkçası bir sebep arıyorum.
dünkü sorum dışında bir de şöyle bir cevap buldum:
banvitesor.com
ne diyorsunuz? inanalım mı?
kırmızı et yemiyorum o yüzden artık hayvansal protein almam lazım. aylar geçti. açıkçası bir sebep arıyorum.
şimdi şöyle:
et yememe süresi uzadıkça eti sindiren enzimler sindirim sisteminde yok olur mu acaba? neticede çevreye mükemmel uyum sağlayan bir organizmamız var.
sağ olunuz.
et yememe süresi uzadıkça eti sindiren enzimler sindirim sisteminde yok olur mu acaba? neticede çevreye mükemmel uyum sağlayan bir organizmamız var.
sağ olunuz.
1 ocak 2017 de tavuk artıklarını tavuklara tekrar yedirmek yasaklandı.
ben banvit'e "bu kurala uyuyor musunuz?" diye mail aracılığıyla soru sordum ve "zaten en baştan beri kullanmıyorduk." cevabını aldım.
sizce doğru mudur? siz şirketlere ne derece inanıyorsunuz?
6 aydır tavuk yemiyorum. arık yemek istiyorum.
ben banvit'e "bu kurala uyuyor musunuz?" diye mail aracılığıyla soru sordum ve "zaten en baştan beri kullanmıyorduk." cevabını aldım.
sizce doğru mudur? siz şirketlere ne derece inanıyorsunuz?
6 aydır tavuk yemiyorum. arık yemek istiyorum.
selamlar,
600 küsür lira 0 fiyatına sahip bir ekran kartım var. 3. yılda cortladı. fanları düzgün çalışıyor. çok yükte de kullanmadım. çalıştıktan 10 dakika kadar sonra ekranda yatay çizgiler çıkıp reset atıyor pc.
çizgi elektroniği aradım onlar servis kısımlarını kapatmış dediklerine göre.
türkiye nin herhangi bir yerinde bildiğiniz çizgi elektronik benzeri bir servis var mıdır? kargoyla yollayacağım olursa.
600 küsür lira 0 fiyatına sahip bir ekran kartım var. 3. yılda cortladı. fanları düzgün çalışıyor. çok yükte de kullanmadım. çalıştıktan 10 dakika kadar sonra ekranda yatay çizgiler çıkıp reset atıyor pc.
çizgi elektroniği aradım onlar servis kısımlarını kapatmış dediklerine göre.
türkiye nin herhangi bir yerinde bildiğiniz çizgi elektronik benzeri bir servis var mıdır? kargoyla yollayacağım olursa.
meslek bazında bakıldığında en çok şiddet belki de doktorlara uygulanıyor. sağlık çalışanları genel olarak.
sizce bunun nedenleri nedir?
sizce bunun nedenleri nedir?
mesela başkan ilk kez seçildiğinde 50. başkansa ikinci bir 4 yıllık dönem seçilirse 51. mi oluyor? yoksa hala 50. mi oluyor?
mesela bir tek gmail hesabı youtube da, google+ da kullanılabiliyor.
ne zamandır böyle bir bilginiz var mıdır?
ne zamandır böyle bir bilginiz var mıdır?
15gün önceden satışa çıkıyor biletler biliyorsunuz.
dün 4 şubat biletleri satışa çıktı ama geç çıktı. öğleden sonra 3-4 gibi.
dün sabahtan akşama kadar sürekli kontrol ettim. açıldığı anda haberim oldu. satış başladıktan sonra yataklı ve örtülü kuşetli kısım "0" gözüküyor.
yıllardır yolculuk yaparım böyle bir şey görmedim daha önce.
acaba benimn bilmediğim birşey mi var? son zamanlarda durum böyle mi yoksa? yataklı ve örtülü kuşetli kısım sonra mı açılacak satışa?
yoksa satış ekranı açılmadan birilerine biletleri çoktan verdiler mi?
dün 4 şubat biletleri satışa çıktı ama geç çıktı. öğleden sonra 3-4 gibi.
dün sabahtan akşama kadar sürekli kontrol ettim. açıldığı anda haberim oldu. satış başladıktan sonra yataklı ve örtülü kuşetli kısım "0" gözüküyor.
yıllardır yolculuk yaparım böyle bir şey görmedim daha önce.
acaba benimn bilmediğim birşey mi var? son zamanlarda durum böyle mi yoksa? yataklı ve örtülü kuşetli kısım sonra mı açılacak satışa?
yoksa satış ekranı açılmadan birilerine biletleri çoktan verdiler mi?
(2)
Migrosta satılan kredi kartlarıyla internetten alışveriş yapabilir miyim?
ya ben lan neyse #1159167
migrosta türlü kartlar satılıyor. kredi kartı dedim ama adlarını da tam bilmiyorum.
1. o kartlardan birini satın alıp internette kullanabilir miyim?
2. o kartlardan birini satın alıp telefonla tcdd ile alışveriş yapabilir miyim?
sağ olunuz.
1. o kartlardan birini satın alıp internette kullanabilir miyim?
2. o kartlardan birini satın alıp telefonla tcdd ile alışveriş yapabilir miyim?
sağ olunuz.
öğrenim kredisi ile işim bitince şubeye gidip durumu anlatmıştım. şubedeki adam "bir şey olmaz onlar kapanmıyor." gibi bir şey demişti yıllar önce.
ben şimdi bu hesabı kullansam ne olur? bana 9873 TL hesap işletim ücreti çıkarırlar mı?
acaba neden kapatmadılar hesabı? onu da merak ettim.
ben şimdi bu hesabı kullansam ne olur? bana 9873 TL hesap işletim ücreti çıkarırlar mı?
acaba neden kapatmadılar hesabı? onu da merak ettim.
kendisi 20 yaşında. okumadı. meslek lisesi mezunu işte. 1 sene çakmışlığı var lise öncesinde. okurken bile çok zor gönderiyorduk okula.
kendi alanıyla ilgili çalışmak istemiyor. çok alakasız işlerde çalışıyor. "peki neden bu bölümü seçtin?" diyorum. "sen seçtirdin ben makine istiyordum." diyor. halbuki yok öyle bir şey. bir kere "elektronik iyidir." demiştim sadece.
kötü huyları var. bir kere aşırı derecede sinirli. sinirlenince bulunduğu mekan, zaman fark etmiyor. sofradaysa sofrayı dağıtıyor. misafirlikteyse küfür edip kalkıp gidiyor. asansördeyse kapıyı yumruklayıp yine küfür ediyor.
bir sorunu da bu küfür işte. aşırı derecede küfür ediyor. ana-avrat-bacı... tanıdığı tanımadığı herkese. yeter ki sinirlensin.
aşırı derecede anlayışsız. evde 6 kişiye 6 parça yemek ayrılsa hoşuna gitti mi 6'sını da yiyip kalkar. etli sebze yemeği olsun, tenceredeki tüm etleri yeyip gider. diğerleri umrunda değildir. yemeği beğenmesin yine ana-bacı annesine saydırır. kendine kıymalı yumurta yaptırır, zerre vicdan azabı duymadan yemeğini yer.
evde 1 tane pc varsa hep o oturmak ister. herkes ona hizmet etsin ister.
evde 100 lira olsun, o parayla 1 ay geçinmek zorunda kalalım, hepsini kendine harcasa vicdan azabı duymaz. parayı dışarda yer gelir.
araba da araba diye tutturdu şimdi de. laf falan anlatamıyorsun. babasından kredi çekmesini istedi babası kabul etmedi, abisinden istedi kabul etmedi. şimdi de benden istiyor annem aracılığıyla -bu arada abisiyim- 5 milyar kredi çekip verecekmişim o da bana sonra ödeyecekmiş...
şu anda 1750 liraya çalışıyor ama para biriktirmek için bile sabredemiyor. illa hemen olsun istiyor. 9 ay sonra kredi çekebiliyormuş ama onu da bekleyemiyor. eline geçen parayı çarçur edip oturuyor.
daha önce 2 defa 5bin altı araba alıp bindi. sonra bir gün sinirlenip arabalardan birinin camını çerçevesini indirip hurda fiyatına sattı. ortada neden falan da yok ha... öyle bir şeye sinirlenmiş güya. hıncını arabadan çıkarmış. bir diğerini de paramparça edip parçalarını sattı. şimdi de 3.yü
istiyor.
"ben 5 yıldır 3000 maaşa çalışıyorum bak benim bile daha arabam yok." diyorum "ama araba benim çocukluk hayalimdi. ulan şu dünyada 5 bin lira bulamayacaksam ne biçim adamım lan ben!" diye haykırıyor. bunları sanki babasını birileri öldürmüş de intikam yemini eder gibi bağırarak söylüyor ha. normal de değil. öyle normalleştirmiş ki kafasında sanki araba çocukluk hayali diye birileri ona araba almak zorundaymış gibi.
yahu geçen sene yine böyle araba krizlerine girmiş. intihar edecek olmuş. kimi zaman kendine ayakkabı alacak para bulamayan annem yıllardır biriktirdiği 10 tane çeyrek altını ona vermiş. o da ağlamış, sarılmış anneme... "söz geri ödeyeceğim". demiş. ama ödemek bir yana o paranın içine de çok afedersiniz sıçıp batırmış.
2 yıla yakın zamandır antidepresan kullanıyor. hatta 2 farklı ilacı birden kullanıyor. bakıyorsun evi var, karnı tok, hastalığı yok... yahu neden depresyona girmişsin? hadi onu sorgulamıyorum da sürekli bir "mutsuzum da mutsuzum." havalarında. bir keresinde çok muhabbet edince anneme "ben defalarca intihar etmeyi düşündüm ama aklıma sen geldin etmedim." demiş. neden yahu ne derdin var? ne travma yaşadın ki?
bazen ortada hiçbir sebep yokken evdeki kimseyle haftalarca konuşmuyor. sinirli sinirli geziyor. ağzından küfürü eksik etmiyor.
dayak mayak bu yaşta olmaz ama çocukluğunda abisinden de annesinden de çok dayak yedi. hep bu arıza hareketleri yüzünden... ama hiçbiri kar etmedi.
bakıyorsun geleceğe yönelik hiçbir hedefi yok. "ben şunu olmak istiyorum, şu yaşta evlenmek istiyorum..." hiçbir şey yok... varsa yoksa şahin marka arabalar ve modifiye...
onun için en son yapılan 2016 kpss ye başvurum. "bana tamam girerim." dedi. sınav gününün arefesinde "bana ne ben mi başvurdum?" deyip sınava girmedi..adama "bak sınav 2 yıl geçerli. memur olsan kötü mü olur? istediğin arabayı alırsın..." desem de fayda etmedi. zaten öyle bir insan ki sen konuştuğunda yüzüne falan bakmaz, seni de dinlemez. 2 dakikayı geçirdin mi "off yeter be bi sus bıdı bıdı kulağamı s.ktin." der.
yıllardır kullandığı ilaçlar bitince hiç umursamaz. "oğlum bunlar antidepresan bak. 2 gün almazsan beynin şaşar. kendini kaybedersin." diyorum ama hiç umursamıyor. ilaçları bitince annesi bunun kimliğini alıp aile hekimine yalvar yakar ilaç yazıdırıyor. anca öyle kullanıyor ilaçları. yoksa "bana ne yea." kafasında.
merhametlidir. bazen gelip "yahu bugün şunu şunu gördüm çok üzüldüm." der. bazen bir coşkuyla gelip annesine sarılır... kaç kere annesine sarılıp "söz seni bir daha hiç üzmeyeceğim." dedi ama nafile. bazen neşeli neşeli şarkı söyleyip el şakaları falan yapar ama bunlar olsa olsa yüzde 10 zamanda...
ben de diğer abisiyim. 14 yıldır gurbette olduğum için ergenliğinde falan yanında değildim. babam da aşırı ilgisiz, vurdumduymaz, sorumsuz bir adam. onun da çocukluğu ağır psikolojik sorunları olan yarı yatalak bir anneyle geçmiş. 13 yaşında evden gidip günlerce dışarıda yatan ve kimsenin nerde olduğunu sormadığı bir çocukluk.
bu çocuk benim kardeşim. her ne olursa olsun düzelmesini, en azından normal bir insan olmasını o kadar çok istiyorum ki... psikiyatriste de götürdük, karşımıza alıp da konuştuk. diğer abisinden yediği dayağı kimseden yemedi. travmatik bir olay da yaşamadı ama neden böyle bir anlam veremiyoruz.
ana ilkokulu baba ortaokulu bitirmiş. ellerinden bir şey gelmiyor. baba işçi emeklisi sorumsuz bir adam. annesi kendini yeyip bitirdi. bazen üzüntüden günlerce uyuyor. ben hala gurbetteyim. yanında olamıyorum. ben aramasam 6 ay beni aramıyor. zaten dinlemek falan adeti değil. "beynimi siktin yeter." deyip kestirip atıyor.
en kötüsü de hiç konuşmak bile istemediğim bir ihtimal ki kendisi bile bazen dillendiriyor.
ne yapıcam ben dostlar? nasıl düzelecek bu çocuk? çocukluğundan beri doktorlara müptela. ilaçlar hayatının parçası. ne deneyelim daha? diğer abisi de sorumsuz ama bunun kadar değil. bende asla böyle bir durum yok.
çok seviyorum onu. düzelsin istiyorum. sorumluluk duyan, mutlu, anlayışlı, sakin bir genç olsun.
okuyanlara çok teşekkür ederim.
ne yapayım? ne yapayım?
sağ olun...
kendi alanıyla ilgili çalışmak istemiyor. çok alakasız işlerde çalışıyor. "peki neden bu bölümü seçtin?" diyorum. "sen seçtirdin ben makine istiyordum." diyor. halbuki yok öyle bir şey. bir kere "elektronik iyidir." demiştim sadece.
kötü huyları var. bir kere aşırı derecede sinirli. sinirlenince bulunduğu mekan, zaman fark etmiyor. sofradaysa sofrayı dağıtıyor. misafirlikteyse küfür edip kalkıp gidiyor. asansördeyse kapıyı yumruklayıp yine küfür ediyor.
bir sorunu da bu küfür işte. aşırı derecede küfür ediyor. ana-avrat-bacı... tanıdığı tanımadığı herkese. yeter ki sinirlensin.
aşırı derecede anlayışsız. evde 6 kişiye 6 parça yemek ayrılsa hoşuna gitti mi 6'sını da yiyip kalkar. etli sebze yemeği olsun, tenceredeki tüm etleri yeyip gider. diğerleri umrunda değildir. yemeği beğenmesin yine ana-bacı annesine saydırır. kendine kıymalı yumurta yaptırır, zerre vicdan azabı duymadan yemeğini yer.
evde 1 tane pc varsa hep o oturmak ister. herkes ona hizmet etsin ister.
evde 100 lira olsun, o parayla 1 ay geçinmek zorunda kalalım, hepsini kendine harcasa vicdan azabı duymaz. parayı dışarda yer gelir.
araba da araba diye tutturdu şimdi de. laf falan anlatamıyorsun. babasından kredi çekmesini istedi babası kabul etmedi, abisinden istedi kabul etmedi. şimdi de benden istiyor annem aracılığıyla -bu arada abisiyim- 5 milyar kredi çekip verecekmişim o da bana sonra ödeyecekmiş...
şu anda 1750 liraya çalışıyor ama para biriktirmek için bile sabredemiyor. illa hemen olsun istiyor. 9 ay sonra kredi çekebiliyormuş ama onu da bekleyemiyor. eline geçen parayı çarçur edip oturuyor.
daha önce 2 defa 5bin altı araba alıp bindi. sonra bir gün sinirlenip arabalardan birinin camını çerçevesini indirip hurda fiyatına sattı. ortada neden falan da yok ha... öyle bir şeye sinirlenmiş güya. hıncını arabadan çıkarmış. bir diğerini de paramparça edip parçalarını sattı. şimdi de 3.yü
istiyor.
"ben 5 yıldır 3000 maaşa çalışıyorum bak benim bile daha arabam yok." diyorum "ama araba benim çocukluk hayalimdi. ulan şu dünyada 5 bin lira bulamayacaksam ne biçim adamım lan ben!" diye haykırıyor. bunları sanki babasını birileri öldürmüş de intikam yemini eder gibi bağırarak söylüyor ha. normal de değil. öyle normalleştirmiş ki kafasında sanki araba çocukluk hayali diye birileri ona araba almak zorundaymış gibi.
yahu geçen sene yine böyle araba krizlerine girmiş. intihar edecek olmuş. kimi zaman kendine ayakkabı alacak para bulamayan annem yıllardır biriktirdiği 10 tane çeyrek altını ona vermiş. o da ağlamış, sarılmış anneme... "söz geri ödeyeceğim". demiş. ama ödemek bir yana o paranın içine de çok afedersiniz sıçıp batırmış.
2 yıla yakın zamandır antidepresan kullanıyor. hatta 2 farklı ilacı birden kullanıyor. bakıyorsun evi var, karnı tok, hastalığı yok... yahu neden depresyona girmişsin? hadi onu sorgulamıyorum da sürekli bir "mutsuzum da mutsuzum." havalarında. bir keresinde çok muhabbet edince anneme "ben defalarca intihar etmeyi düşündüm ama aklıma sen geldin etmedim." demiş. neden yahu ne derdin var? ne travma yaşadın ki?
bazen ortada hiçbir sebep yokken evdeki kimseyle haftalarca konuşmuyor. sinirli sinirli geziyor. ağzından küfürü eksik etmiyor.
dayak mayak bu yaşta olmaz ama çocukluğunda abisinden de annesinden de çok dayak yedi. hep bu arıza hareketleri yüzünden... ama hiçbiri kar etmedi.
bakıyorsun geleceğe yönelik hiçbir hedefi yok. "ben şunu olmak istiyorum, şu yaşta evlenmek istiyorum..." hiçbir şey yok... varsa yoksa şahin marka arabalar ve modifiye...
onun için en son yapılan 2016 kpss ye başvurum. "bana tamam girerim." dedi. sınav gününün arefesinde "bana ne ben mi başvurdum?" deyip sınava girmedi..adama "bak sınav 2 yıl geçerli. memur olsan kötü mü olur? istediğin arabayı alırsın..." desem de fayda etmedi. zaten öyle bir insan ki sen konuştuğunda yüzüne falan bakmaz, seni de dinlemez. 2 dakikayı geçirdin mi "off yeter be bi sus bıdı bıdı kulağamı s.ktin." der.
yıllardır kullandığı ilaçlar bitince hiç umursamaz. "oğlum bunlar antidepresan bak. 2 gün almazsan beynin şaşar. kendini kaybedersin." diyorum ama hiç umursamıyor. ilaçları bitince annesi bunun kimliğini alıp aile hekimine yalvar yakar ilaç yazıdırıyor. anca öyle kullanıyor ilaçları. yoksa "bana ne yea." kafasında.
merhametlidir. bazen gelip "yahu bugün şunu şunu gördüm çok üzüldüm." der. bazen bir coşkuyla gelip annesine sarılır... kaç kere annesine sarılıp "söz seni bir daha hiç üzmeyeceğim." dedi ama nafile. bazen neşeli neşeli şarkı söyleyip el şakaları falan yapar ama bunlar olsa olsa yüzde 10 zamanda...
ben de diğer abisiyim. 14 yıldır gurbette olduğum için ergenliğinde falan yanında değildim. babam da aşırı ilgisiz, vurdumduymaz, sorumsuz bir adam. onun da çocukluğu ağır psikolojik sorunları olan yarı yatalak bir anneyle geçmiş. 13 yaşında evden gidip günlerce dışarıda yatan ve kimsenin nerde olduğunu sormadığı bir çocukluk.
bu çocuk benim kardeşim. her ne olursa olsun düzelmesini, en azından normal bir insan olmasını o kadar çok istiyorum ki... psikiyatriste de götürdük, karşımıza alıp da konuştuk. diğer abisinden yediği dayağı kimseden yemedi. travmatik bir olay da yaşamadı ama neden böyle bir anlam veremiyoruz.
ana ilkokulu baba ortaokulu bitirmiş. ellerinden bir şey gelmiyor. baba işçi emeklisi sorumsuz bir adam. annesi kendini yeyip bitirdi. bazen üzüntüden günlerce uyuyor. ben hala gurbetteyim. yanında olamıyorum. ben aramasam 6 ay beni aramıyor. zaten dinlemek falan adeti değil. "beynimi siktin yeter." deyip kestirip atıyor.
en kötüsü de hiç konuşmak bile istemediğim bir ihtimal ki kendisi bile bazen dillendiriyor.
ne yapıcam ben dostlar? nasıl düzelecek bu çocuk? çocukluğundan beri doktorlara müptela. ilaçlar hayatının parçası. ne deneyelim daha? diğer abisi de sorumsuz ama bunun kadar değil. bende asla böyle bir durum yok.
çok seviyorum onu. düzelsin istiyorum. sorumluluk duyan, mutlu, anlayışlı, sakin bir genç olsun.
okuyanlara çok teşekkür ederim.
ne yapayım? ne yapayım?
sağ olun...
adam cep telefonundan benim numaramı girdi ve kardeşimin ismini çıkardı. belli ki bir yerde kullanmış ve sisteme dahil etmiş kardeş.
internet siteleri üzerinden de oluyor mu? yoksa sadece mobil bir uygulama mı?
internet siteleri üzerinden de oluyor mu? yoksa sadece mobil bir uygulama mı?
derse dans ederek girin mesela, bir iki espri yapın, en azından bir şarkı mırıldanıp girin... öğrenciler inanılmaz dikkat kesiliyor. 30 kişinin yüzünde adeta güller açıyor. o sırada coşup da ilgi çekmek isteyenler oluyor mesela çığlık atıyor çocuk sevincinden. bazısı ıslık çalıyor. işte işin çığrından çıkmak üzere olduğunun emareleri bunlar.
ortaokul bahsettiğim. öğretmenin yüzü biraz gülünce çocukların 10 kat gülüyor. çok güzel, öğrencinin mutlu olması falan...
ama bunu biraz fazla yapınca öğrenciyi dizginlemek zor oluyor. bu defa da ders işlenemiyor.
e sürekli asık surat ders işlesen ses olumuyor ama bu sefer de dikkatler dağılıyor. oflamalar başlıyor.
nasıl kurulacak bu denge?
ortaokul bahsettiğim. öğretmenin yüzü biraz gülünce çocukların 10 kat gülüyor. çok güzel, öğrencinin mutlu olması falan...
ama bunu biraz fazla yapınca öğrenciyi dizginlemek zor oluyor. bu defa da ders işlenemiyor.
e sürekli asık surat ders işlesen ses olumuyor ama bu sefer de dikkatler dağılıyor. oflamalar başlıyor.
nasıl kurulacak bu denge?
sınavlara hazırlık dershaneleri
şu dershane iyidir, şeklinde?
"şehir dershanesi"ni biliyorum bir tek onun dışında...
bu arada dershaneler dönüştü bildiğim kadarıyla. kurs oldu hepsi. ama işlevleri aynı diye biliyorum.
sağ olunuz.
şu dershane iyidir, şeklinde?
"şehir dershanesi"ni biliyorum bir tek onun dışında...
bu arada dershaneler dönüştü bildiğim kadarıyla. kurs oldu hepsi. ama işlevleri aynı diye biliyorum.
sağ olunuz.
ingilizcem iyi değil, google da denedim ama bulamadım bir şey. sanırım abd-avrupa deterjan diye başka bir şey kullanıyor.
bana şu bilgi lazım: hani kullandığımız çamaşır deterjanları var ya... onlar çamaşıra bulaşmış virüsleri öldürüyor mu acaba? link vs de olur.
bana şu bilgi lazım: hani kullandığımız çamaşır deterjanları var ya... onlar çamaşıra bulaşmış virüsleri öldürüyor mu acaba? link vs de olur.
(4)
Hangi kredi kartını kullanıyorsunuz, neden? Hangisini tavsiye edersiniz?
ya ben lan neyse #1154514
iş bankası maximum u kullanıyorum 5 yıldır. kredi kartım bozuldu. pos'ta hiçbir şekilde bağlantı kuramıyor. erzurum merkez şubeye ilk kez kredi kartım için gittim ve resmen beni iş bankasından nefret ettirdiler çalışanlar. yalan, oyalama, asık surat "ya bi git be öfff"cülük, ağızlardan laf alamama... "çalıntı ihbarı yap hemen gelsin." gibi "bankamızı kandır" mazoşizmi...
daha da işbankasıyla hemhal olmak istemiyorum.
hasılı internetten falan çok alışveriş yapıyorum. birkaç senede bir pc topluyorum, fatura ödemeleri yapıyorum vs.
tek istediğim güler yüz lan. varsın daha az taksit yapsın, birkaç lira daha fazla yıllık ücreti olsun... şunun bankası, bunun bankası önemli değil.
var mıdır tavsiyeniz?
sağ olunuz.
daha da işbankasıyla hemhal olmak istemiyorum.
hasılı internetten falan çok alışveriş yapıyorum. birkaç senede bir pc topluyorum, fatura ödemeleri yapıyorum vs.
tek istediğim güler yüz lan. varsın daha az taksit yapsın, birkaç lira daha fazla yıllık ücreti olsun... şunun bankası, bunun bankası önemli değil.
var mıdır tavsiyeniz?
sağ olunuz.
Türkçe dersindeki paragraf sorularını en kaliteli öğretmenler bile yüzde yüz çözemiyor, illaki takılıp şüphe ettikleri, zaman zaman yanlış yaptıkları olabiliyor. diye düşünüyorum.
ne diyorsunuz? yorumlarınız nedir?
ne diyorsunuz? yorumlarınız nedir?
1. soru başlıkta.
2. soru: söz gelimi 1000 watt olan ısıtıcı ile 1000 watt olan soğutucu 1 saatlik aralıksız çalışmayla aynı elektriği mi harcıyor?
2. soru: söz gelimi 1000 watt olan ısıtıcı ile 1000 watt olan soğutucu 1 saatlik aralıksız çalışmayla aynı elektriği mi harcıyor?
selam dostlar,
film büyük ihtimalle 1960-1970 civarı çekilmiş. 5 yıl oynar belki.
sanırım 18-19. yy larda geçiyor. vahşi batıda olabilir.
bir grup asker mi jandarma mı neyse başka bir grup kızılderiliyi kovalıyor. ormanlara falan dalıyor kızıl derililer. sonra bu kendilerini kovalayan grubu darmadağın ediyorlar. tek bir adam ya kalıyor ya kalmıyor beyazlardan.
maalesef başka veri yok.
hatırlayan var mıdır? babam çok merak ediyor filmin adını. gençliğinde izlemiş.
sağ olunuz.
edit: tikler sonra.
film büyük ihtimalle 1960-1970 civarı çekilmiş. 5 yıl oynar belki.
sanırım 18-19. yy larda geçiyor. vahşi batıda olabilir.
bir grup asker mi jandarma mı neyse başka bir grup kızılderiliyi kovalıyor. ormanlara falan dalıyor kızıl derililer. sonra bu kendilerini kovalayan grubu darmadağın ediyorlar. tek bir adam ya kalıyor ya kalmıyor beyazlardan.
maalesef başka veri yok.
hatırlayan var mıdır? babam çok merak ediyor filmin adını. gençliğinde izlemiş.
sağ olunuz.
edit: tikler sonra.
ekran kartım 3 yıllık. öyle çok da zorlamış değilim. ortalama 40 larda kullandım hep derece olarak.
önce gifleri karanlık oynatmaya başladı, sonra videoları...
şimdi de monitörü ekran kartına bağlarken açma tuşuna bastığımda önce bir fanlar hafiften dönüyor. 2 saniye sonra pc kapanıyor. 2 saniye sonra tekrar fanlar dönmeye başlıyor. bu 2 kere tekrarlandıktan sonra pc tam açılıyor. bu sefer de 10 dakika kadar sonra monitörde yatay olarak sarı-beyaz bir sürü çizgi çıkıyor ve pc kapanıyor.
bu sırada dereceye bakıyorum ekran kartı 40 ın altı. fanlar da dönüyor...
monitörü anakarta on board bağladığımda hiçbir sorun yok. pc tıkır tıkır. açılırken de yukarıda anlattığım gibi teklemiyor.
güç kaynağım 600w. sertifikasız xgimatek. 400w anca veriyordur diye tahmin ediyorum. ekran kartıyla beraber toplam güç tüketimi de 400w civarı.
hacılar "güç kaynağın bozuk onu değiştir sorun düzelir." deyin, bana müjde verin. ekran kartımla doya doya oyun oynayamadım. hayalini kurduğum pc ye ancak 25 yaşında kavuştum. ilk bilgisayarım bu. seviyorum lan pc mi :(
ekran kartını başka pc de deneme imkanım yok.
driveri yenileyip denedim yine aynı. formattan sonra da aynı...
ekran kartı hd 7850.
sağ olun. var olun.
önce gifleri karanlık oynatmaya başladı, sonra videoları...
şimdi de monitörü ekran kartına bağlarken açma tuşuna bastığımda önce bir fanlar hafiften dönüyor. 2 saniye sonra pc kapanıyor. 2 saniye sonra tekrar fanlar dönmeye başlıyor. bu 2 kere tekrarlandıktan sonra pc tam açılıyor. bu sefer de 10 dakika kadar sonra monitörde yatay olarak sarı-beyaz bir sürü çizgi çıkıyor ve pc kapanıyor.
bu sırada dereceye bakıyorum ekran kartı 40 ın altı. fanlar da dönüyor...
monitörü anakarta on board bağladığımda hiçbir sorun yok. pc tıkır tıkır. açılırken de yukarıda anlattığım gibi teklemiyor.
güç kaynağım 600w. sertifikasız xgimatek. 400w anca veriyordur diye tahmin ediyorum. ekran kartıyla beraber toplam güç tüketimi de 400w civarı.
hacılar "güç kaynağın bozuk onu değiştir sorun düzelir." deyin, bana müjde verin. ekran kartımla doya doya oyun oynayamadım. hayalini kurduğum pc ye ancak 25 yaşında kavuştum. ilk bilgisayarım bu. seviyorum lan pc mi :(
ekran kartını başka pc de deneme imkanım yok.
driveri yenileyip denedim yine aynı. formattan sonra da aynı...
ekran kartı hd 7850.
sağ olun. var olun.