Ekşi Duyuru

öyle şey olmaz, uç uca şifreleme var bir kere, adam whatsapp'ta developer gibi şeylerle gelmeyin lütfen. bu olayın mümkün olmadığının en ateşli savunucularından biriyim. ancak böyle bir şey başıma geldi. bir arkadaşla olan konuşmamı eski kız arkadaşım komple görüntülemiş bir şekilde. bana o konuşmada kullandığım cümleleri söyleyip konuşmanın bir kısmını attı hatta. öbür elemanın konuşmayı göndermediğine çok eminim. nedir böyle bir şey yapabilmenin yolu? hiçbir şey aklıma gelmedi benim açıkçası. elektrik elektronik mezunu olmasına rağmen bu tarz teknik şeylerden de zerre anlamayan bir kızdır. bir yazılım geliştirip onu benim telefona gizliden kurup da konuşmalarımı izleme ihtimalini de görmüyorum o yüzden.

moscot lemtosh tortoise model gözlüğü denemek istiyorum bir yerde. türkiye'de ederinden çok pahalıya satılacağını düşündüğüm için resmi sitesinden kargoyla getirtmeyi düşünüyorum. ama öncelikle deneyip renk, ebat vesaire belirlemem gerekiyor. kargo ve türkiye fiyatı arasında uçurum yoksa da türkiye'den almam daha rahat olur benim için de tabii. ancak tam olarak hangi optik satıyor bu gözlüğü anlayamadım. arama yapınca emo optik çıkıyor bir ama katalog markanın resmi sitesine yönlendirdiğinden pek güvenemedim. ayrıca ankara'da yok emo optik. sizin "şurada kesin vardır." dediğiniz bir yer var mı bu gözlük için?

yeni ayrılmış olmanın verdiği hıyarlıkla kendime sarıp gittim kaşımı aldırdım. kalın, dağınık bir kaş yapım var ve amacım sadece üstlerdeki tüyümsü şeyleri temizletmekti. gittiğim yerdeki abla sağ olsun canıma okudu "altlardan da az alayım." diyerek. kalınlıkta problem yok ama ok gibi kaşlara sahibim şu anda. kaç gün evden çıkmasam altlar biraz dolar da insan içine çıkabilecek duruma gelirim? teşekkürler.

konuşmamdan, vurgularımdan memnunum aslında ama sesimi daha iyi yönetebileceğimin de farkındayım. arada bir dilim sürçüyor herkes kadar ve bir çırpıda "dal kalkar, kartal kalkar. kartal kalkar, dal sarkar." diyemiyorum. bir diksiyon kursuna gidip içimdeki sungur babacan'ı uyandırabilir miyim sizce? yoksa komple gereksiz, zaman kaybı şeyler mi bunlar?

lisedeyken burun kanal kemiğimi kırmıştım. ayrıca kendimi bildim bileli sinüzitim var. bu sebeple, birkaç hafta sonra küçük bir ameliyat olup burundaki deviasyonu düzelttirecek, sinüsleri temizletip geniz etimi aldıracağım.

bunun dışında, tek tük sigara içerim gün içinde senelerdir. ancak kız arkadaşımdan olaylı bir şekilde ayrıldıktan sonra günde bir buçuk pakete kadar çıkardım sigara tüketimimi bir aydır. normalda sosyal sigara içicisi olduğum için bizimkilere söyleme gereği duymadım. ameliyata da ailemle gideceğim muhtemelen. orada doktor "uu delikanlı iyi sigara içiyormuşsun sen." diyecek diye çekiniyorum. böyle bir şey olması mümkün mü?

veri gizliliğiyle ilgili bir makale üzerinde çalışıyorum şu an. bir terimi ingilizce olarak isimlendirme konusunda kararsız kaldım. göz attığım makalelerde de bahsettiğim şeyi kesin olarak anlatan bir kelime yok.

mesela ben 00:01'de 80 enlemi, 60 boylamında yer alıyorum. benim konum değiştirme bilgim de 5 dakikalık bir periyotta aşağıdaki gibi kayıt altında tutuluyor:
00:01 80 60
00:02 80 61
00:03 81 61
00:04 82 62
00:05 83 62

oluşan bu zaman serisi için sizce hangi isim uygun? "trajectory" mi, "location trace" mi? yoksa aklınıza gelen daha iyi bir alternatif var mı? teşekkürler.

avrupa'daki bir üniversitede 3 ay boyunca staj yapacağım planda. yeşil pasaport sahibiyim ama staj boyunca üzerinde çalışacağım projenin ödeneğinden faydalanarak aylık bir miktar ücret alacağım için çalışma/oturma izni gerekmekte. öyle tatile gider gibi yeşil pasaport ile gitmem zor gözüküyor yani direkt olarak.

istenilen tüm belgeleri yolladım gideceğim üniversitenin insan kaynakları departmanında benimle ilgilenen kadına. bana "şu anda sahip olduğun herhangi bir vize olmadan internship application'ını vermem mümkün değil." diyor.

daha önce böyle bir amaçla yurt dışına çıkmadığım için kastını anlamadım buradaki. pasaportun fotokopisi dışında tam olarak ne yollamamı bekliyor? bildiğim kadarıyla konsolosluğa gidip çalışma/oturma izni başvurusunu gerçekleştirmem için evvela gideceğim okuldan bir davet mektubu gelmesi gerekiyor. konsolosluktan bu izni aldıktan sonra da vize başvurusunu yapabileceğim. konuştuğum insanlar bu şekilde anlattı en azından.

vizeye başvurmak için davet almam gerektiğini söylüyorum, ik'daki kadın da önce vizeyi görmek istiyor. vize almak için gereken belgeyi vermesi gereken kişi o belge için vizemi istiyor kısaca. hiç anlamadım, çıkamadım işin içinden. "konsolosluğa gidip verin bana bir vize bakalım." mı demeliyim? staj yapacağıma onaylayan bir dökümanı yollaması gerekmiyor mu evvela?

konu hakkında bilgisi olan, daha önce benzer bir ziyareti gerçekleştirmiş birileri durumu kavramama yardımcı olabilirse sevinirim.

öyle en mükemmeli, en pahalısı, en az ses çıkaranı, suda yüzeni, karada uçanı olsun gibi bir temennim yok. on senedir alamadım şu dalgayı yok bu uçtan kıvırmalı, bu içten yanmalı filan diye beğenmeyerek. onun yerine geçici, dandik makineler aldım lakin üç kullanımda bozuluyor onlar da bildiğiniz üzere. şöyle sağlamından, hesaplı (yani 1500 lira olmasına gerek yok önereceğiniz şeyin ama 30 liralık da olmasın.) bir şeyler söyleseniz de alsam.

böyle güzel başlıkları olsun sakalı boy boy kesmelik. bir de göğüs kıllarını alırken elimde patlamasın kafi.

çok sıkı bir counter strike fanı olduğumdan değil, hatta oynamayı bile bilmiyorum ama bu olayı merak ettim. önceden yabancı gamer'lar oynardı bunu, şimdi bizim liseli youtube'çularımız da el attı gördüğüm kadarıyla. işte belli miktar para ya da item yatırıyorsun bahse, onunla doğru orantılı bir kazanma şansın oluyor çark benzeri bir sistem üzerinde. ibre sana ait avatar'ın üzerinde durursa bahse konulan her şeyi alıyorsun. bildiğimiz kumar aslında.

merak ettiğim nokta buradan 10 bin tl filan kazandığını iddia eden adamların nasıl bir katakulli çevirdiği? 11 yatırıp kazandıkları 10'un mu videosunu koyuyorlar? bu bahis olayını sunan sitelerle işbirliği içindeler mi? nedir olay çözemedim yani tam olarak. var mı bilen?

bizim bu izdivaç programlarına benzer konsept taşıyacak bir anonim chat app'i (yazan kişinin foto ve bilgilerinin gözükmeyip yazılan kişinin gözüktüğü) için isim öneriniz var mı?

app'in özellikleri hakkında fazla detaylı bilgi vermek istemiyorum. zaten amacının dating/hookup olacağı aşikar.

mümkünse iki ayrı isim önerisi verin:
1. app'in yalnızca türk kullanıcıları hedef aldığını düşünerek.
2. app'in kullanıcı kitlesinin sadece bizim ülkeyle sınırlı kalmayacağını düşünerek.

örnek olarak aklıma gelen isimler şunlar oldu:
türkiye için isim: paravan.
global isim: matchbox, chatterbox.

ister örnek verdiğim isimlerin kafanıza yatıp yatmadığını söyleyin, ister yeni isim önerileri sunun. tabii her ikisini de yapmanız beni daha mutlu eder.

not: halihazırda aynı isimde bir başka app olmasa iyi olur tabii.

anlamını bilmediğimden sormuyorum, bir çeşit kamuoyu yoklaması yapmak amacım.

"agora" denildiğinde aklınıza ilk gelen nedir? ayrıca yabancıların çok bildiği bir kelime mi bu? biliyorlarsa hangi anlamıyla biliyorlardır?

yapı kredi tlcard'ım (banka kartı) var. yurt dışında üç ay kalacağım. kalacağım yerde para yatıracaklar bir miktar, ayrıca türkiye'den de ailem para gönderecek. bildiğim kadarıyla problemsiz, herhangi bir bankamatiğe takıp kartımı o anki kur üzerinden belli bir komisyonla çekim yapabiliyorum. lakin doğrulatmam lazım size bu bilgiyi, sakata gelmeyeyim sonra. şimdi iban'ımı bir forma girmem gerekiyor çünkü.

onun dışında, bu kart işlerinde hangi banka avantajlıdır vesaire hiç bilmiyorum. nasıl araştırmam gerektiğini de bilmiyorum. olaya hakim birileri beni aydınlatırsa sevinirim. yeni kart açmaya gerekecek kadar bir fark mevcut mu bankalar arasında bilmem gerek. bu arada kalacağım ülke lüksemburg. farklı bankalar, farklı ülkeler için avantajlı olabilir diye belirtme gereği duydum.

amazon'dan 34 pound'a bir kitap aldım geçenlerde (geçen ayın 20'si gibi elime ulaştı). fakat kitabın kargoya ulaşmasından önce posta kodumla ilgili bir sıkıntı oldu. onu düzelttikten sonra shipping'e verdiler kitabı. şimdi kredi kartı ekstremi kontrol ederken fark ettim ki kitabın ücretini iki kere almışlar benden. amazon'dan yaptığım ilk alışverişti bu ama hüsran oldu açıkçası. amatörlüğümden de olabilir gerçi ama yok yere de 150 lirayı sokağa atmak istemem tabii. böyle bir durumda tam olarak nasıl hakkımı aramam lazım? ilgileniyor mu amazon bu tarz aksiliklerde? problemi ispat etmek benim sorumluluğum mu yoksa kendileri fark ederler mi mail filan atınca ilgili yerlere? biraz bilgilendirebilirseniz sevinirim.

bir başka telefondan kendi şifremi kullanarak birkaç app indirmiştim bir süre önce. şimdi o telefona yapılan aramalar benim asıl telefonuma yönlendiriliyor. yönlendirilmek derken ikimizi de aynı anda, aynı numara arıyor. ama benim numarama yapılan aramalar öbür telefona yönlendirilmiyor. buna ayarlar'dan nasıl engel olabilirim? aynı şekilde fotoğraflarımın vesaire de diğer telefonda görüntülenmesi mümkün mü? teşekkürler.

yurt dışında bir yere staj başvuru yapıyorum ve o sebeple ingilizce resume hazırlamam gerekiyor. en son yüksek lisansa başvururken hazırlamam gerekmişti ve orada aldığım her yüksek şeref ile şeref belgesini tek tek yazmıştım awards and honors bölümüne. şimdi yine öyle yazsam mı, yazmasam mı karar veremedim. yazsam da "her dönem şeref/yüksek şeref bir şeyler aldık işte." tarzı tek cümlelik bir laf kullanmak istiyorum. yani değinsem fena olmaz ama hepsini tek tek yazıp da komik duruma düşmek istemiyorum. ne yapmamı önerirsiniz? yaz derseniz de nasıl bir ifade kullanayım o cümle için?

udemy'de bir kurs kestirdim gözüme ama sistem ödemelerimi kabul etmiyor ne kredi kartıyla, ne paypal'dan. "oops something wrong processing your payment" uyarısını görüyorum her defasında. sizde de böyle mi? problemi nasıl aşabileceğim hakkında fikri olan var mı?

bir android app'inin server'ının hosting'ini amazon vasıtasıyla halletmek istiyorum lakin cahilliğimden kaynaklanıyor olsa gerek ne zaman konuyla ilgili bir amazon guide'ı bulsam kör olmayı arzuluyorum. bu işi yapan bir tutorial filan var mıdır? konuyla ilgili bilgim hiç yok kabul edin.

sanki bir ara böyle bir başlık görmüştüm. aklıma gelen tüm anahtar kelimelerle arama yaptım ama benzer bir başlık bulamadım. varsa böyle bir başlık söylerseniz çok makbule geçer. bir şeyler yazayım dedim de durup dururken yeni başlık açmanın manası yok.

sözlük'te izlemiştim videoyu. bomba yüklü aracın servisin yanından geçerkenki görüntüsü net bir şekilde görünüyordu mobesadan. şimdi birine izletmek için arattım aynı kaydı ama bulamadım. bir tek şu görüntüyü bulabildim:
www.liveleak.com

bahsettiğim videonun link'ini verebilecek kimse var mı?

bir arkadaşım laptop pc'sinin hdd'sinde arıza çıktıktan sonra hazır tamire gitmişken ssd de taktırayım demiş. adam şunu önermiş 550 liraya:
www.amazon.com

arkadaşın kullandığı pc çok yeni sayılmayan bir hp modeli diye aklımda kalmış. ben bilemedim ne kadar mantıklı olduğunu ssd'ye bu kadar para vermenin. anlamıyorum model farkından filan çünkü. alternatif çözüm olarak amazon'dan başka bir ssd'i alıp kendi takmayı deneyecek. bu sebeple bir değerlendirme yapıp fiyat, boyut, marka tavsiyesi yaparsanız sevinirim.

bir de ssd'nin yanında harici mi, yoksa 1 tb'lik yeni bir hdd mi almasını önerirsiniz? şimdiden teşekkürler.

bu konu hakkında beni aydınlatacak birilerini arıyorum. özellikle sözlük'te biri hakkında bir eleştiri yazdıktan sonra başıma iş almayayım diyerek entry'yi hiç göndermediğim çok oluyor. sınırları merak ediyorum cidden bu işin.

mesela,
- arkadaşın hal ve hareketleri yılmaz morgül'e benziyor.
- şeref ve haysiyetten nasibini almamış bir insandır kendileri bana göre.
- salak herif, dümbük.
- boktan bir muhabbeti var çok yahu bu adamın.

gibi şeyler demek bir kişi hakkında şahsıma hakaret davası açılmasıyla sonuçlanabilir mi? konuyla ilgili birileri bana bir kanı kazandırabilirse sevinirim.

az önce pc'yi açtım, fan sürtünmesi olduğunu düşündüğüm bir ses geldi içinden hrrrrrrrrr diye. dijital değil, mekanik bir sesti. fazla gürültülüydü yani. pc'ye reset atmama rağmen de ses kesilmedi. sonra kapadım, mutfağa gittim ve çay koydum. geri geldim, servise mi versem diye düşünürken bir daha çalıştırdım, sorunsuz ve sessizce açıldı. şu an da aynı pc'den yazıyorum. bir iki ay önce klavyeye çay döküp servise yollamıştım. o yüzden bu tarz bir arıza çok sürpriz olmaz ama sebebini anlamadım. sizce ne olabilir? şu an gelmiyor olsa da servise göndermeli miyim?

yazın başından beri bir uygulama yapmak için uğraşıyorum. birkaç mbaas (mobile backend as a service) deneyip parse'ta karar kılmıştım. öğrenmesi, uygulaması süper kolay ve hızlı bir servisti parse bildiğiniz üzere. lakin birkaç gün önce öğrendik ki 2017 itibarıyla parse dükkanı kapıyormuş tamamen. hal böyle olunca bir mbaas'ı bırakıp bir başkasına geçmenin mantıklı olmayacağını düşündüm ve birkaç arkadaştan fikir aldım. amacım projemde parse ile hallettiğim user authentication'dır, user'lara ait bilgileri saklamaktır filan gibi temel işlemleri backend'i başkasına emanet etmeden, kendi başıma halletmek.

bana amazon'dan server kiralamamı, spring for android kullanıp rest api yazmamı filan fişman bir ton iş söylediler mbaas kullanmak istemiyorsam basit bir user login sistemi yapmak için. yalnız problem şu ki bahsettikleri şeyleri sadece ismen biliyorum, cloud computing ile bu çapta bir tanışıklığım yok yani. öğrenmeye ayıracak zamanım var ama izlemem gereken adımları tam olarak bilmem lazım öncelikle. mesela ben amazon cognito kullanarak username + password'e dayanan bir authentication sağlayabilirim gibi düşünüyordum, spring nereden çıktı şimdi gibi bir soru var aklımda. bu konularla ilgili temel şeylerden bahseden bir kaynak okumaya ihtiyacım var kısaca. var mı bu tarz bir şey bildiğiniz? bir de "mbaas kullanmasan da gerek yok canım bunlara bulaşmana. şunu kullan, çok daha iyi işini görür." diyebileceğiniz bir şey varsa şayet söylersiniz çok sevinirim.

hiç ilgim yok internet üzerinden oynanan bahse vesaire. her nasıl olduysa adamlarda benim telefon numaram var ama. yemeden içmeden mesaj atıyorlar. direkt olarak bahisle ilgili herhangi bir yere de numaramı vermediğime eminim.

bu tip mesajları toplu olarak engellemenin ve telefon numaramı nasıl bulduklarını öğrenmenin kolay bir yolu var mıdır şikayet, dava filan falan uğraşmadan?

küçükken normal bir çocuğa göre çok daha geç saatlerde uyurdum. o zamana kadar birkaç kere hiç uyumadan gün geçirmişliğim olsa da tam olarak lise sonda bu durumun istisnai sıklığı aşmaya başladığını fark ettim.

üniversitedeyken ama zaman yönetimi sorunlarımdan, ama verilen işi yapabileceğimin en iyi yerine getirme takıntımdan ötürü çok sık olarak sabahlamaya başladım. şu an yüksek lisans yapıyorum ve yaklaşık olarak 4 aydır birkaçı dışında hiçbir gün sabah 5'ten önce uyumadığımı fark ettim. ve de mesela sabah 8'de ayakta olmam gerekiyorsa 7'de uyumak çok büyük sıkıntı değil benim için. takip eden günde bir şekilde 4 saatten fazla uyuduğum sürece hiçbir sorun yok hatta. yapacak bir işim olduğu zaman uyumadan gün geçirdiğim vesaire çok fazla oluyor. sıkışık olduğum dönemlerde haftada 2-3 günü uyumadan bağlayabiliyorum bazen.

en son 3 gün geçirdim toplamda 4 saat kesik kesik uyuyarak. kendime çok fazla yüklendiğim bir dönemdi, kabul ediyorum onu. ciddi yorulmuştum da atlattım bir şekilde. ama problem şu ki şu an yapacak hiçbir işim olmamasına rağmen sabah 8-9'dan önce uykum gelmiyor. işte sözlük okuyorum, bir iki dizi izliyorum, aklıma bir fikir gelirse üstünde uğraştığım bir projeyle ilgili ufaktan kod yazıyorum, oyun oynuyorum filan. sonra da ayıp olmasın diye uyuyorum resmen sabah ya da öğlene doğru. yazın da keza böyle oluyor hep. vücudum melatonine hasrettir herhalde.

çok ciddi bir kahve tüketimim var bu arada. hesabını tutmuyorum da az içtim desem o gün 4 kupa içmiş oluyorum en azından. çok içtim desem 8-9. geçen 2 hafta sadece bitki çayı içtim mesela kendimi denemek için. uykusuzlukla kafein arasında illa ki bir bağlantı vardır diye düşündüm. uyku saatlerimi yine düzene sokamadım. sadece uyandığımda başım çok fazla ağrımaya başladı (psikolojik olabilir tabii).

bu durumu tehlikeli olarak görüyor musunuz? bir doktora, psikoloğa filan gitmeli miyim yani? ya da eczaneden bir çeşit ilaç filan almalı mıyım sizce? teşekkürler şimdiden.

şüphesiz ki çikolatının içinde, bilmem ne tatlısının ucunda vesaire yiyorlardır bir şekilde ama çerezlik olarak tüketiliyor mu antep bilmek istedim. yani amerika'da bir bara gittiğimde "hocam bana bir tek viski ile şöyle bir avuç antep yuvarla." dediğimde anlayacaklar mı derdimi?

baya yoğun uğraştım bir proje için ama bir noktadan çıkamıyorum. bir prediction problemi için hmm'mi train etmem lazım. classification olsa tamam da prediction için nasıl mümkün bu bilemedim. stackoverflow'a yazdım soruyu da pek net cevap alamadım. diyemiyorum da anneye anlatır gibi anlatın lütfen diye orada. bana yardım etse etse olaya vakıf, eksi duyuru'da yurdumun güzide fakültelerinden mezun bilgisayar ve elektronik mühendisi abiler ablalar yardımcı olabilir diye düşündüm. stackoverflow link'ini direkt aşağı koyuyorum. olur da türkçe olsa yapacağım da ingilizce sıkıntı oldu diyen çıkarsa yazsın buraya. türkçe de açıklarım problemi.

stackoverflow.com

mevcut fiyatlarıyla steam'den hangisini alırdınız siz yerimde olsanız, neden?

edit: oyunlar hakkında az buçuk fikir sahibiyim. hepsini kısa süreli oynadım ama karar veremedim yine de.

şöyle bir şey başıma geldiydi:
www.eksiduyuru.com

özetle, dizüstü bilgisayarıma çay döktüm ve teknik servise verdim. arıza klavye ve touchpad'te gibiydi, bilgisayar açılabiliyordu servise yollamadan evvel. servisten az önce bilgi aldım. söylediklerine göre anakartın da ucundan kıyısından sıvı teması söz konusuymuş ancak pc'nin çalışmasına engel olmuyormuş bu durum şu an için. temizliğini filan yapacaklar herhalde. muallak konuştular anakartın yakın gelecekteki akıbeti hakkında.

sorum şu:
bir kere sıvı teması olduysa anakarta, bu alet er ya da geç mefta olacaktır demek mümkün müdür? yoksa layığıyla temizlenirse maksimum verimle sorunsuz kullanmaya devam edebilecek miyim?

şimdi klavyeyi değiştirip yollayacaklar, iki hafta sonra anakarttaki oksitlenme nedeniyle pc'nin blackout olma ihtimali yüksekse haberim olsun istedim.

başıma şöyle iğrenç bir hadise geldi:
www.eksiduyuru.com

özetle, laptop'ıma çay döküldü ve tuşlarının büyük kısmı işlemiyor. mecbur teknik servise göndereceğim. servise gönderirken, kargoya not düşüp arızadan bahsetmem gerekiyor elbette. ancak "sıvı döküldü" diye ayrıca belirtmeme gerek var mı? yoksa "touchpad ve klavye tuşlarında problem var." demem kafi mi? çay döküldüğünü belirtirsem çok yüksek ihtimal garantiden çıkacağını kesinleştirmiş oluyorum. ancak belirtmezsem de ufak bir ihtimal garantiye girebilecek olsa da olası bir başka arıza varsa pc'de benim fark etmediğim, o arada kaynayabilir belki diye düşündüm. klavye çalışır halde elime pc'yi alıp bir saat kullandıktan sonra alev duman çıkmasını istemem.

bunun dışında servispoint'in (istanbul) ankara'ya tamiri yapıp göndermesi ne kadar sürer takriben sizce? 20 iş gününü illa dibine kadar kullanırlar mı?

son olarak da adamların gelip bana "bu kullanıcı hatası, ondan tamir etmedik. geri alın, garanti de iptal." filan deme ihtimali mevcut mu?

şimdiden teşekkürler.

bir saat önce yarım bardak çay döküldü klavyenin üstüne. hemen kapayıp laptop'ı üzerindeki sıvıyı kağıt havluyla kuruladım. kapamadan önce ditdit diye ses çıkarıyordu makine. sonra geri zekalı olduğum için bir daha açtım pc'yi. açıldı da... kapamaya çalışınca hemen kapanmayınca power tuşuna uzun basarak kapadım. ters çevirip halıya bıraktım sonra. iki üç dakika öyle durdu, sonra garip bir şekilde arka arkaya kendini açıp kapadı seri bir şekilde. sonra kapandı. bir daha power'a basınca da güç gelmedi. acil işim olduğundan böyle temkinsiz davrandım mal gibi. sorularım şunlar:

1. kesin nanayı yemiş midir laptop? daha üç dört ay oldu alalı. :(
2. yarın sabah açmayı deneyeyim mi yine yoksa? sorun anakartta mıdır, daha büyük problem olabilir mi?
3. pc msi ge62, 5000 küsüre aldıydım. min ve max maaliyeti ve serviste kalma süresi ne olur sizce?
4. sıvı döküldüğünü söylemeli miyim servise yoksa söylemeyip garantiye girmesi için dua mı etmeliyim?

telefonumun garanti belgesini bulamıyorum. ama seri kodu üzerinden garanti kapsamında olup olmadığı sorgulanabilir diye düşünüyorum. asus servisi'ne telefonu garanti belgesi olmadan vermem mümkün müdür?

mesela atıyorum benim numaram +90 566 666 6666. ülke kodunu attıktan sonra geri kalan numaranın (566 666 6666 yani) dünyanın bir başka yerinde, başka bir insana ait olması mümkün müdür? başka bir deyişle fransız d'anton'un numarası da +33 566 666 6666 olabilir mi mesela? yoksa gsm operatörleri ilk üç haneyi her ülke için ayrı mı seçiyorlar?

az önce bir mekanda hesap öderken kart bakiyesinin dolduğunu öğrendim. babamın ek kartını kullanıyorum ve 10 bin lira bakiyesi var bu kartların. lakin yeni kredi dönemi her ayın 6'sından itibaren başlıyor. ikimiz taş çatlasın 3 bin lira filan girdik beraber kredi kartına önceden. nasıl oldu da limit doldu anlamadım, biraz telaşlanmış durumdayım.

geçmiş dönemin ödemesini henüz yapmadıysak mesela böyle bir duruma etkiyebilir mi bu? ya da mesela 5 bin liralık bir şey aldık taksitle iki ay önce. bu bizim bakiyeyinin yarısını tutmuş filan olabilir mi? taksit işlemleri kredi kartlarına nasıl yansıyor tam olarak bilmiyorum.

bana acil cevap verip rahatlatabilecek biri çıkarsa çok mutlu olacağım. onun dışında boku yediysem de belirtirseniz sevinirim.

şimdiden teşekkürler.

gps üzerinden kullanıcıların harita ara yüzünde takip edilebildiği bir android uygulaması geliştirmeyi planlıyorum. yani ben ali ile mehmet'i takip ediyorsam bunların anlık konumunu haritada marker olarak göreceğim bu app sayesinde. life 360 gibi bir şeyi kastediyorum başka bir deyişle:
www.youtube.com

ilk başta bir mbaas (mobile backend as a service) kullanmak istedim. bu amaç için de parse'ı (parse.com) seçtim. lakin sonradan farkettim ki parse ücretlendirmeyi requests per second (rps) üzerinden yapıyor. mesela free hizmet almanın sınırı 30 rps'miş, üst seviye ücretlendirme planları da pek iç açıcı değil:
www.parse.com

bana kalırsa bu sınır birçok uygulama için çok çok yeterli olsa da kastettiğim tarzda bir uygulama için yetersiz olacaktır. sonuçta otuz saniyede bir x kullanıcının geolocation bilgisi için request yollanacak, artan kullanıcı sayısına bağlı olarak bu 30 rps sınırının problem olması kaçınılmaz sanki. belki yanlış düşünüyorumdur, belki çok yeterlidir filan falan. bu konu hakkında bilgisi, fikri olan birileri varsa benimle paylaşırlarsa sevinirim. sonuçta mümkün olan en sağlam sisteme sırtımı dayamak istiyorum. parse bu konuda en iyisi olsa da doğru tercih mi emin olmam gerekiyor.

aynı soruyu stackoverflow'da da sordum. adamın biri kendi open source projesinden faydalanmamı tavsiye etmiş:
stackoverflow.com

iyi, güzel ve hoş da direkt olarak parse'ı kullanmaya kıyasla open source projeye elini bulaştırmak arasında hayli efor farkı olacaktır. o yüzden kararsızım. her türlü tavsiye, yorum, yardım bekleniyor. şimdiden teşekkürler.

www.g2a.com

12 dolara düşmüş oyun, 9 dolarlık kombat pack ile beraber alayım diyorum. ama sözlük'te hem çok olumlu, hem çok olumsuz bazı şeyler yazılmış siteyle ilgili. güvenemedim tam olarak. sizce almamda sakınca var mıdır? key'in fake çıkma ihtimali filan var mı cidden?

yakın zamanda aldığım pc şarja takılıyken bazen kapağında elimi gezdirince (ekranın arkası) çok hafif de olsa bir elektriklenme hissediyorum. şarjdan çıkarınca laptop açık olsa dahi böyle bir şey olmuyor. tam olarak anlatmam mümkün değil nasıl bir şey olduğunu, elektrik çarpması ya da kaçak gibi bir şey değil çünkü. oldukça hafif bir karıncalanma hissi gibi bir şey veriyor elime, pütürlü bir yüzeyde elimi geziyormuş gibi. nedenini tam olarak anlayabilmiş değilim. sebebi hakkında biri beni bilgilendirebilirse sevinirim.

not: laptop modeli msi ge62.

zalman nc2000nt model bir soğutucu aldım. az mı üflüyor, çok mu çekiyor anlamış değilim. ben eli üstüne koyunca püfür püfür hava akımını hissederim sanıyordum. soğutucunun kendisi soğuk sayılır ama beklediğim cins bir üfürtü yok. normal mı bu? minik vantilatör gibi bir şey sanıyordum ben.

yazlığa televizyon alalım diyoruz. vatan'a gittim bugün, şu ürüne 1499 tl (teşhir ürünü) fiyat biçtiler:
www.teknosa.com

daha da altı olmaz dediler filan ama görüldüğü üzere teknosa'da bile 1399'a bulunabiliyormuş aynı ürün. bu fiyat aralığında tavsiye ederseniz bir televizyon sevinirim. teşhir de olsa bu tv iş görür mü dersiniz bir de? yoksa kesin olarak teşhir ürünlerinden kaçmalı mıyım?

almayı düşündüğüm soğutucu:
www.amazon.com

180 lira gibi bir fiyata bulabilirsem alayım diyorum. benim pc 15,6 inç olduğundan ve bu alet 17 inç için ideal olduğundan sıkıntı olur mu sizce compatible diyor olmasına rağmen? kısa bir araştırıp bunu alayım dedim, sizin bir başka tavsiyeniz var mı? bu arada söz konusu laptop msi ge62. herhangi bir problem var mı size göre?

gps üzerinden bir ve daha çok arkadaşı harita arayüzü üzerinden takip etme imkanı sunacak bir app yapma ihtimalim var. bağlantıdakine benzer bir şey yani:
play.google.com

böyle türkçe isim sahibi bir app yapma niyetiniz olsa ne seçerdiniz? ingilizce'de havalı duran isimleri türkçe'ye çevirince fazla tuhaf ve uzun duruyor maalesef. misal friend locator => arkadaş konum belirleyici. :(

var mı yaratıcı isim önerileriniz?

msi ge62 model bir laptop sahibiyim. temkinli davranıp soğutucu almak istiyorum. dikkat etmem gerekenler nelerdir bu dalgayı alırken? işte bilgisayarın altında delik varsa oraya denk gelmesin soğutucunun üfürdüğü yerler filan gibi şeyler demiş millet orada burada. bilgi çöplüğü yani anlayacağınız. o yüzden karar veremedim alıp almama ve hangi modeli almam gerektiği konusunda. vatan'ın siteden zalman marka soğutucuları gözüme kestirdim. benim pc'ye uygun bir soğutucu görür de söylerseniz ve alırken dikkat etmem gereken hususları belirtirseniz sevinirim.

bu arada altı bağlantıdaki gibi benim makinenin. ona göre nasıl bir soğutucu alınması gerektiğini söylerseniz sevinirim.
www.notebookcheck.net

haziran 2015'te bir lisans programından mezun oldum. yüksek lisans yapacağım, kabul aldım. bu durumda kayıt işlemleri öncesi tecil ettirmem gerekir mi, yoksa üniversite ben şubeye gitmeden kendi yapar mı askerlik tecilini? bir önemi varsa eğer üniversite bilkent bu arada.

neden cidden? çok mu hit alıyorlar, çok mu deli kazandırıyor? bu kadar çok benzer site varken nasıl oluyor da tutunabiliyorlar? kaynakları ne? nasıl içerik sağlıyorlar? tahmini ne kadar kazanıyorlardır? illegal değil mi bu iş, denetimi yok mu?

bu sorulara cevap arıyorum. biraz bilgilendirseniz beni sevinirim.

4000-4500 tl bütçe ayırarak bir gaming laptop almayı düşünüyorum. üç gündür baya tarıyorum sağı solu. bir model listesi oluşturdum aklımda ama hangisini almam gerektiği konusunda kararsızım. bir yorumlarsanız sevinirim benim için.

1. lenovo y5070 (birebir link'teki değil, gtx 960m gpu'lu modeli) - 3700 tl
www.novabilgisayar.com

seçenekler içinde en ekonomik tercih bu laptop. ben hiç lenovo kullanmadım ama kullanan arkadaşlarımın memnuniyetine şahidim. f/p konusunda monster hariç, diğer iki modelin önünde gözüküyor.

2. msi ge62 - 4500 tl
www.novabilgisayar.com

gtx 965m ekran kartına sahip. diğer ge serisi msi'lara göre daha hoş bir kasası var. msi'ın kalitesinden şüphe etmiyorum da fiyatı düşündürüyor. bu kadar para vermişken illa gtx 970m'li bir model al diyor herkes. link'teki fiyat ssd'siz modele ait.

3. asus rog g501 - ? tl
www.novabilgisayar.com

türkiye fiyatı bulamadım tam olarak. ancak seçenekler içinde en pahalı model muhtemelen bu. bundan önceki pc'im de asus olduğu için kalitesine güveniyorum. ama gel gör ki gpu 960m.

4. monster tulpar t5 v4.1 - 4100+ tl
www.hepsiburada.com

listede gtx 970m'e sahip tek makine. bundan önce açtığım duyuruda tavsiye edilmişti. kasa kalitesinin düşük olduğunu söyledi kullanan bazı arkadaşlarım. ben de dizaynını sevmedim açıkçası. biraz ince bir makineye daha sıcak bakıyorum ama dizayn uğruna da 970m'den vazgeçilmez diyen çok kişi var.

seçenekler ve kısaca yorumlarım bu şekilde. rasgele yaptım listeyi, birini ötekinden iyi gördüğümden değil. siz de kısaca yorumlar ve bir sıralama yaparsanız aralarında çok sevinirim. şimdiden teşekkürler.

edit: başka model önerecek varsa değerlendirebilirim.

donanım haber başlığı oldu kusura bakmayın ama niyeyse duyuru ahalisine karşı inanılmaz bir güvenim var bu tarz konularda. dört senedir bir emektar asus n55s kullanıyorum lakin alet aşırı yoğun kullanım nedeniyle beyni yaktı. türlü ekran kartı arızası, işlemci ısınma problemi filan derken anladım ki tamirle bakımla tekrar hayata döndüremeyeceğim pc'mi tam randımanlı. bu sebeple yeni pc almaya karar verdim.

4000 tl civarı bir bütçe ayırabileceğim alacağım yeni pc'ye ama biraz bantta kalıyor bu limit fiyat. yani karar vermesi mümkün olmuyor ne alacağına insanın tam olarak. modeli kararlaştırmış değilim ama marka olarak mci ve asus odaklı düşünüyorum şimdilik. yine de iyi alternatiflerle çıkarsanız başka değerlendirebilirim.

peki genel olarak ne iş için kullanacağım bu pc'yi? öncelikle "aga desktop al"cı varsa master sebebiyle taşınabilirliğe önem verdiğimi söylemek istiyorum. önceki pc az omzumu ağrıtmadı, biraz hafif bir şey olsa iyi olurdu sadece. yoksa bence de desktop pc süper bir şey. gün içinde okula götürüp ilgili proje zart zurt üzerinde çalışıp yazılım geliştirmek olacak bu pc'nin günlük fasilitesi. bunun dışında da tabii ki oyun oynamayı düşünüyorum. buradan doğan iki gereksinim arasında bir tradeoff (ağırlık vs. gaming laptop) yapmak gerekiyor. çünkü bildiğim kadarıyla hafif gaming laptop diye bir şey yok. en azından 3 kilolar gördüğüm kadarıyla. bana belirlediğim bütçe dolaylarında marka ve model önerebilecek varsa çok memnun olacağım. hele ki kendileri de kullanıp memnun kaldılarsa filan çok güzel olur.

özetle, köpek gibi oyun oynayabileceğim 4000 liralık bir bilgisayar söyleyin abi lütfen bana. şimdiden teşekkürler.

steam'de %50 indirime (85 tl) girmiş de oyun..
store.steampowered.com

"al, kaçmaz. daha ucuza uzun süre bulamazsın." diyen de çok, "sakın alma, game of the year edition'ını bekle olm." diyen de çok. borderlands 2'yi normal modunda bitirip çok çok sevdim, şu an dlc'lerini oynuyorum. pre-sequel'i de alacağım öyle ya da böyle bir zaman ama bilemedim şu an için mantıklı mı olur, mantıksız mı.. ne dersiniz?

dün şöyle bir soru sormuştum:
www.eksiduyuru.com

nihayetinde bir xbox controller almaya karar verdim. ancak bilmek istediğim bir ayrıntı kaldı. o da xbox 360 controller ile oynayabileceğim her oyunu xbox one controller'la da oynayıp oynayamayacağım. eğer öyle bir şey varsa, şimdi xbox one controller'a 360'ın iki katı para verip de oynamak istediğim pc oyunlarını desteklemediğini sonradan öğrenmek istemiyorum.

bunun dışında iki ürün arasında kısa bir karşılaştırma yapıp yerimde olsanız hangisini alacağınızı belirtirseniz sevinirim. şimdiden teşekkürler.

metal gear rising revengeance'i klavyeyle oynamaya çalışmak hayata küstürdü. hard'da oynamaya çalışıyorum, abartı zor. hardcore bir oyunsever olmama rağmen medium seviyesini dahi yeterince zor buldum hatta. lakin bir yandan da oyunu çok sevdim. otuz metrelik robotu parça pinçik ederken aldığım hazzı çok az şeyden almışımdır. klavye sevdamı bir kenara bırakıp halihazırda bu kadar zor olan bir oyunu layığıyla controller kullanarak oynamak istiyorum. "pc için piyasadaki en baba controller hangisidir?" diye sormak istiyorum bu yüzden sizlere. kısa bir araştırma yaptım ve xbox 360 wireless ile logitech F710'ün öne çıkan controller'lar olduğunu gördüm. siz de kullanıcı deneyimlerinize göre bu iki seçenekten birini ya da çok memnun kaldığınız bir başka controller'ı buraya yazıp kısa bir değerlendirme yaparsanız sevinirim. şimdiden teşekkürler.

edit: +dualshock 4.

kendime az evvel çok yakışıklı bir kaktüs aldım da.. zavallıya silikonla yapıştırdıkları süsleri çıkarırken tüy, diken ya da her ne ise oraları bir miktar koptu. :( resimleri koyuyorum ek olarak. yeniden çıkar mı bu tüyler acaba? çıkarsa ne zamana çıkar?

tahribat ilk resimden görülebilinir.