sadece benim gördüğüm. asetilen, metil, etil, keton,
üzerine çizilmelerden korusun diye : pc-3, pc-4 soğuk kaplama
ayrıca
sertlik, ısıya dayanım temper vs için de var bir sürü..
bunlar boyasız olanları hemde. boyalıları tahmin edemezsiniz.
cam nasıl sağlıkmış. şaşırdım.
EDİT:
özel bir kumdan üretiyorlar ama üretimden sonra üzerine içine bir sürü sprey kimyasa sıkılıyor.
kimyasallı ve kimysalsız iki bardağı bir birine sürttüm. biri tamamen çizilebiliyor. diğeri çizilmiyor mesela. ısı içinde geçtiği işlemler varmış kimyasal.. henüz maddeleri bilmiyorum.
birde haberiniz olsun. o bardan size gelene kadar elli kişi elliyor. sikine taşşağına sürdüğü elleriyle dokunuyorlar. fabrikasyon diye yıkamadan kullanmayın.
bant, kalite kontrol, ambalajlama noktalarında ağzında sigara olan amcalar elliyorlar. bazılarıyla(milyonda bir) su bile içiyorlar(maalesef tam anlamıyla kontrol edilemiyor.)
------
birde canınızı seviyorsanız boyalı bardak almayın. bu kadar söyleyebilirim.
------
Bilmiyordum, öğrendim sayende. Sağlık sözcük oyunu bencede. Plastik gibi cam da doğada çözünmeden dolaşıyor. Çözülmesi için ikisinin de toplanması gerek.
bunların gıdaya etkisi var mı? hiç mi kum kullanılmıyor?
vitrifikasyon varsa sorun yok.
O bahsettiğn maddeler ketonlar, solventler vb. cam üretim prosesinde yüksek ısılarda buharlaşıyor. O esnada solunması, direk çözeltisine dokunulması ya da yutulması insan sağlığına zaralı diye biliyorum.
@old possum: yanlış biliyorsun, pc-4 malzemesi mesela: üretim sonrası bardak tamamen soğumuşken, ambalajlamadan hemen önce kullanılır. PC-4 malzemesi sıcak malzemeye temas ederse bardağı çatlatıyor.
plastiğe göre daha sağlıklıdır.
Eksik yazmışsınız: makas kesme sıvısı, ebişör kalıplarında kalıp ayırıcı yağlar, sıcak kaplama ve soğuk kaplama için de ayrı ayrı madeni yağlar kullanılır.
Ancak bunların hiçbirinin sağlığa zararı olabilecek bir durumu yoktur. Neden dersen açıklaması uzun, kafayı topladığımda yazarım.
Çok kötü o zaman yaa! Toprak kap kacak kullanıcaz o zaman. Onlarda da "sırlama" var. gene de plastikten iyidir diyebilir miyiz?
@hiko seijuro, açıklama bekliyorum valla.
yapılma aşamalarında neler kullanıldığını bilmiyorum. sonuçta cam yemiyoruz.
ama içine konulan malzemeyle en az,neredeyse hiç tepkimeye girmeyen kaplar
cam kaplardır diye biliyorum. (mesela cam kaba koyduğun salça ne kadar uzun süre kalırsa kalsın cam ile etkileşmiyor)
yani olaya hatalı yönden bakıyorsunuz.
saygılar.
diğerlerine oranla daha sağlıklı. bu dünyada sağlığa zararsız diye bir şey yok. fazla dozajında alırsan su bile sağlığa zararlı. atıyorum günde 10 kilo su içsen ölürsün diye su içmek sağlığa zararlıdır diyebilir misiniz? ilaçlar da aynı şekilde. doğru dozajda ilaç, yanlış dozajda zehirdir hepsi. yani bunlara kimyasal sıkıyorlar sağlığa çok zararlı diye bir durum yok. o kimyasalların ne kadar bir dozajı aşarsa sıkıntı yaratabilmesi var. tıpkı diğer bütün maddelerde olduğu gibi.
geridonuşumu de daha az zararlı
@titiraprap : belkide ben ilk kez gördüğüm için böyle şaşırdım. cam sağlıktır dan anladığım ya da ne bileyim benim beklentilerim fazlaydı. hiç etkileşime geçmiyor derken, soğuk kaplama uzuun yıllar dayanmıyor. geçici bir şey. (ama zararsız olabilir ben bilmiyorum)
@hiko: he valla ya. bende bekliyorum.
cam sızdırmaz olduğundan nükleer atıkları camlaştırıp depoluyorlar. beton da öyledir mesela. kanserojen bazı basit bileşikler bile beton bir defa pirizini alınca içide hapsolur. sızıntı varsa bile çok çok azdır.
ha bi de, cam aslında aşırı soğutulmuş sıvı halindedir diyerek ortalığı iyice karıştırmak isterim.
dediğim gibi detaylı bilgim yok ama.
camın alternatiflerini düşünün : plastik, ahşap, metal.
bunlar hepsi zamanla içine koyulan malzeme ile kimyasal tepkimeye giriyor.
evet plastik de giriyor, özellikle ısıtınca.
porselen fabrikasına hiç girmeyin o zaman. benim bildiğim içindekiler değil de, bunların çözünmemesi önemli. en dıştaki yüzey çözünmeyi korozyonu önlüyorsa endişe edecek bişey yok diye düşünüyorum. porselende öyle çünkü.
Arkadaşlar, sakin olun panik yapmayın :) Prosesin uzmanı burada.
Sıcak kaplama da, soğuk kaplama da konteynerin (şişe, kavanoz vb.) dış yüzeyine uygulanır; içine değil. Buna rağmen kaplama sıvılarının içine girme ihtimalleri vardır (küçük miktarlarda kaçmanın düşük olasılığı), ancak kaplama sıvıları food grade oldukları için bu da problem olmaz. Diğer taraftan da, dolum tesislerinde bu tip konteynerlerin içine dolum yapılmadan önce yıkanırlar. Yani içine kaçma olasılığı düşük olan küçük miktardaki kaplama sıvısı da yıkama prosesinde elimine edilir.
Kaplama yapmazsak ne olur? Çizilmenin haricinde; içine dolum yapamayız. Daha doğrusu yaparız, ama düşük basınç ile dolum yapılabilir; bu da dolum tesisi için düşük üretim miktarları demek. Kalıptan çıktıktan sonra cam yüzeyindeki mikro çatlaklara kaplama yapılmadan 1 bar basınca dayanıyorsa, kaplama yapıldıktan sonra 10 bara kadar çıkar.
Gıda sektöründe yediğiniz yiyeceklerin hepsi konveyörler üzerinde yürür. Konveyör bantın kendisinden tut, rulmanındaki grese, hidrolik sistemindeki yağa kadar her şey food grade'dir. Mesela yiyeceklerinizi sardığınız alimunyum folyo, bildiğin haddeleme ile üretilir; daha pis bir proses zor bulursunuz. Ama her şeyi food grade ayarladığında, son kullanıcıya olan etkiyi -en azından bu kullanılan ürünler açısından- minimize etmiş olursun.
Aldığınız bardağı yıkamadan su içiyorsanız bu sizin kendi probleminiz. Ama üretimden gelen bir kontaminasyonun yaşanması, en azından doğru dürüst markalarda pek mümkün değil. Doğru yapıldığında cam işi temiz bir prosestir.