Kendisi 70 yaşlarında bir kadın. 4 kızı ve inanılmaz uysal, iyi bir eşi var.
Objektik olarak özetlemek gerekirse kendisi bir insanın eksi kutbunu temsil ediyor. İnanılmaz olumsuz, negatif düşünen, alıngan, hiçbir iyi olayı aklında tutmayan fakat 50 yıl önce yaşadığı kötü olayları (ciddiyim) dilinden hiç düşürmeyen biri.
Ailesi ve kızları kendisiyle ilgileniyor, neredeyse her gün arıyorlar ve ziyaret ediyorlar.
Kendisini biri ne zaman arasa sürekli ölüm döşeğinde olduğunu, onunla kimsenin ilgilenmediğini, zaman zaman intihar etmek istediğini söylüyor.
Sürekli hasta olduğunu iddia ediyor, her gün acile kaldırılmak istiyor ve hastanelerde doktorlara çevresindeki insanları şikayet ederek mutlu oluyor. Gerçekte psikolojik durum harici ciddi bir hastalığı yok.
Eşi bir edebiyatçı ve zamanın bürokratlarından, inanılmaz iyi bir insan. Ondan da çok şikayetçi, hayatını cehenneme çevirmek için uğraşıyor.
Yani kendisiyle muhattap olan herkesin duygularını sömürüyor ve ergenlik çağındaki insanlar gibi sürekli "trip atıyor", kızları da iyi niyetli olmalarına rağmen ilerleyen yaşlarıyla birlikte bu durumdan çok yıprandılar.
5 yıl önce geçirdiği bypass ameliyatı sonrası bu olumsuz durumlar daha fazla görülmeye başlandı.
Buna benzer olaylar yaşayan, çözüm önerisi olan herkesin yorumunu bekliyorum!
benim dedem de böyleyldi. o'da by pass olmuştu. geçtiğimiz yıllarda bir insan neden böyle olur diye düşünmüştüm. ve vardığım sonuç, çocuklarının ve eşinin kendisini fazla şımarttığı idi. aksi bir insana her zaman eyvallah çekersen, bu aksiliğini beslemiş ve karakterinin bir parçası haline getirmiş olursun. tabi dedem ardından oğlunu kaybedinc büyük travma yaşadı ve hayatın acı gerçekleriyle yüzleşti. ve normale döndü. umarım ailenizden kimseyi kaybetmezsiniz ama teyzem'e tokat gibi çarpacak bir travma lazım bence. bu görüş benim gözlemlerimin ürünü.
Bence kızlardan birisi arıza olsun rol gereği:)
Hayatı ıskalamış bence. Kaçırdığı günlerin pişmanlığını yaşıyor. Meşgale lazım