herkesin seveceği şeyler vardı onu sizin bilmeniz lazım. evdeyseniz ben olsam ps3de pes oynamak isterdim mesela :)
ölüm korkusu duyması saçma bence ölücekse , ölücek sıkıntı yapmaya gerek yok.
sizin ona ihtiyacınız olduğunu vurgulayabilirsiniz. kendisini salmamasını, güçlü, dik durmasını bu yönden isteyebilirsiniz. ayrıca kemoterapinin ve yan etkilerinin geçici olduğunun altını çizmelisiniz.
babam kanserdi kurtuldu.
o durumdaki adam pes falan oynamak istemez, biraz daha maneviyata yönelik şeyler isteyecektir.
torun sevgisi-çocuk sevgisi vs. ayakta tutar adamı, bunlar yoksa dayanacağı bir şey yoktur. bizimki o haldeyken bana derslerimi-kredi kartı borçlarımı soruyordu.. 5 kuruş borcum olmasa, okulum zamanında bitmiş, evlenip barklanmış, kendi düzenimi kurmuş olsam adamcağız amaçsız kalırdı. ben hayırsız evlat olduğum için beni adam etmeye çalıştı. ben ölürsem bu salak açlıktan ölür, allahım izin ver de şu çocuğu adam edip öyle öleyim diye dua ediyordu muhtemelen..
sizinkini de aynı şekilde hayata bağlayacak bişey lazım.. pesle, baklavayla, latteyle, diziyle olacak iş değil bu. insan gerçekten hiçbir şey istemiyor o haldeyken.
@de jure: su anda cocuklariyla ilgili onu hayata tutabilecek boyle bir durum maalesef yok.. hicbir sey kar etmiyor da diyebiliriz...
basindan ornek gecmis baska arkadaslar da yazabilirse sevinirim..
öncelikle çok geçmiş olsun. amcamı çok yakın bir zamanda kanserden kaybettim. o da ölümü kabullenmiş bir insandı. öyle ki tedavilerine bile zorla götürüyorduk. sürekli yaşadıklarının normal olduğunu söylüyorduk. yaşadığı zorlukların hep kemoterapiden kaynaklandığını, kemoterapileri bittiğinde iyileşeceğini söyledik. son bir ayında artık rahat nefes alamıyordu ama buna rağmen vicks falan sürüp iyi geldiğine inandırıyorduk o da biraz olsun rahatlıyordu. bir de akrabalar geldiğinde çok seviniyordu. herkes en neşeli hikayelerini ona anlatıyordu falan. evde de yalnız kalmasın hiç. insan yalnız kaldıkça daha da karanlığa gömülüyor çünkü.