Gecekondular hazine arazisine çöküyorlar. Yani gecekonduda oturanlar kamu arazisini gasp ediyorlar. Onlardan ya da başka kaçak yapılardan bu arazileri geri almak "çökmek" değil, kamu hizmeti. Bazı hükümetler zamanında bu şekilde gasp edenlerin oyunu alabilmek için onlara tapu çıkardı. Bu da şehre ve halka ihanet aslında. İstanbul'da bu tapu verme rezaleti yüzünden yaşanan çarpık kentleşmenin sonuçlarını yaşıyoruz yıllardır.
Çukurambar özelinde farklı bir durum mu var bilmiyorum. Rezerv yapı konusunda ise yasanın yeni hali ile yeni yapılar için boş arazilerin kullanımına ek olarak kusurlu/hasarlı evler konusu da geldi. Yani bir bina hasarlı olarak tespit edilince tahliye sürecine geçilmesi gerekiyor. Eğer daire sahipleri kendi aralarında anlaşamazsa bir nevi "ortaklığın giderilmesi davası" dönüyor ve araziyi devlet alıp paydaşlara/tapu sahiplerine biçilen bedeli ödüyor. Kötüye kullanım olmaması durumunda hasarlı evi kentsel dönüşme sokmak isterken sorun çıkaran kat sakinleri ile kilitlenen sorunu çözüyor. Tabii kötüye kullanıma çok açık.
Yani biri her türlü kamu yararınayken, diğeri sadece kötüye kullanım olmadığı durumda apartman sakinlerine faydalı.
? Mesela ankarada cukurambardaki gecekondulara cokulmesi olayi.
nawar
1