Güldüğünde 5 kisilik, korktuğunda 6 kişilik, heyecanlanirlen 7 kisilik kiz. Bütün ev inliyor. Hatta bazen verdiği reaksiyonlarda gözlerimi kapatıyorum noluyor laaan diye. Buna ek olarak gülerken saga sola vurma, ayagiyla yere vurma gibi şeyleri de var. Bir de masallah 90-100kg+ ama ikea sallanan sandalyede gulerken sandalyenin alt kismini yere degdirecek kadar hareket ediyor aha gitti sandalye diyorum.
Zaten balkon kapisi acikken aman komsular diye kafama takiyorum.
Vallaha bende mi sıkıntı var bilmiyorum. Su an oyun oynuyolar, esim oynuyor mu bilmiyorum misal. Sirf kizin bagirislari cikiyor odadan.
Gelecekteki kocasina ve komsularina kolaylilar diliyorum, siz de böyle durumlarda benim gibi misiniz merak ediyorum. Hatta esime ya ses tusu takili mi kalmis kizin diye sorasim var...
Bizim is yerinde var böyle birisi, normal konusmasi ciglik cigliga bir abarti icinde öyle söyleyexim. Derinde bir yerlerde cok mutsuz oldugu ve dikkat cekme ihtiyaci icinde oldugu seklinde bir teorim var hakkinda.
Ben de hiç hoşlanmıyorum ama portekizliler, brezilyalilar, kolombiyalilar da çok sesli ve bağırarak konuşurlar mesela; dil ve kültür ile de ilgili bence. Karayipli bir tanıdığım yok ama onlarda da durum buysa 'kendi normali' olduğu için anlayışla karsilamaya çalışıyorum.
Yine de sevdiğim bir durum mu? Hayır. Ev toplantilari vs neyse de kamuya açık alanlarda ekstra özen gösterilmesi gerekilen bir durum bence.
Belki de ben farklı yetistirildim bilemiyorum ama ben aksam 11de bağırarak konusmam ya da balkon kapisi/evin kapisi acikken cok ses cikarmam. Böyle oldukca iyice garibime gidiyo ya bunu bir insan nasil dusunemez diye...
Benim sesim de biraz yüksek perde olduğu için ben galiba olmuyorum pek. Bu konuda uyarıldığım çoktur. Hatta aile olarak biraz öyleyiz ki, aileye evlilik yoluyla katılanlar ilk dönemler bu durumu TÜM AİLEM İÇİN gündeme getiriyorlardı. Yani olay genetik bile olabilir aslında düşünürsek. Tabi toplum içinde ayarımızı kaçırmamaya gayret ediyoruz, tam başaramasak da. Karayip bölgesi imajı aslında biraz öyledir, o yöreye gitmemiş, tanımamış olsam da. Jamaikalılar falan filmlerde biraz öyledirler ya. Biraz kayıtsız, neşeli falan. Belki o da genetiktir belli olmaz.
hayir etmiyor cunku alistim.
bana halami hatirlatti duyurunuz.
bir odada kendisi ve baska bir kadini koyun, sonra evin disina cikin. sesi taa disariya kadar gelir. anlattigi seye oyle vurgu tonlama ve heyecani katar ki anlatamam.
onun haricinde cevrem hep kurtce konusan insanlarla dolu. hepsi kulak zarlarini patlatmaya yemin etmiscesine bagirarak konusmayi seviyorlar.
evde iken annem ve ben, the big bang dizisindeki howard ve annesi gibi iletism halindeyiz:) youtu.be
Rahatsız oluyorum. Özellikle balkon veya açık alandaysak konudan tamamen kopup ses tonuna odaklanmış buluyorum kendimi. Yoruluyor bir de insan dinlerken. Karşı taraf abartılı ses tonu kullanıp çığlık attıkça sohbet sohbet olmaktan çıkıp eziyete dönüşüyor benim için.
Çok rahatsız oluyorum. Mutlaka uyarırım karşı tarafı biraz dikkatli olması konusunda çünkü çok yüksek perdeden konuşulduğunda ortamı terk edesim geliyor, sinirleniyorum. Böyle kişilerle arkadaş da olamıyorum mesela.
Ediyor evet. Sinirlerimi bozuyor hatta. Yüksek sesle konuşanların bazı ortak özellikleri var. Turkiye'dekiler ya Karadenizli ya Guneydogulular. Ikisinin de sesinin ayarı yok. Kucuk harflerle konuşmayı bilmiyorlar ve bu tamamen aliskanlik. Özellikle konustuklariyla degil ses tonuyla kalabalık ortamı domine ettikleri zaman pençelerim açılıyor. Geriliyorum ve ortamına göre ya seslerini kısmalarını söylüyorum ya da kalkıp gidiyorum.