hani derler ya büyük lokma ye büyük konuşma diye.
yada bazı insanlar vardır ne dediysem karşıma çıktı

işte böyle şeyler yaşadınız mı mesela ?

ben daha lisedeyken okul stajında gördüğüm 40 yaşlarında birinin hala sınavlara girip ders çalıştığını gördüğümde ben asla böyle olmam demiştim ama malesef oldum
mesleğimi icra etmek için her 2 ve 5 yılda bir sınavlar girmem gerekiyor ve tabiki ders çalışmak zorundayım

 

Hepsini yaşadım. Dikkatlı konuşuyorum uzun süredir

stiletto heel

büyük konuştum, küçümsedim, hepsi başıma geldi. hayat tokatlaya tokatlaya adam ediyor.

rectoa

üniversiteye ilk başlayınca, yurtta tanıştığımız 2 arkadaş okulu 2 yıl uzattıklarını, o sene de 1. sınıfı 3. kez alacaklarını söyleyince arkalarından bayağı atmıştım. "ulan hani 1 yıl tamam da 2 kere üstüste yuh" demiştim. 3. sınıfta üstüste 2 kere kaldım.

ibret is loading...

doxanikee

İnsanlarla uğraşmak istemiyorum, vicdani sorumluluğu az olan bir yerde olmak istiyorum dedim, insanın en iğrenç olduğu ve vicdani yükün fazla olduğu bir yerdeyim. Alışmışım herhalde, artık koymuyor.
Beynime çok güvenirdim. Beynimden hastalandım.
Erkeklerden bahsetmiyorum bile. Büyük küçük çok konuşmuşum. Artık konuşmuyorum

fallopian

ohooo olmaz mı? hatta ne zaman büyük laf etsem, iç ses "aha tuttuk!" diyor. hiç sekmedi.

elestirman

her şeyi yerim, canavar gibiyim diyordum
uzak doğuya gittim 1-2 gün hiçbir şey yiyemedim

superb

tam karşılar mı bilmiyorum ama bir olaya hayretten çok kınamayla tepki verdiğimde o davranış direkt bende peydah oluyor, küçüklüğümden beri böyle.

son örnekleri de şöyle:

-bir arkadaşımın sadece bel kısmı aşırı terliyor, tişörtü sırılsıklam oluyor. ben de "ulan tamam, her yerinden terliyorsun da bel ne alaka? nasıl bu kadar ıslaklık oluyor?" diye düşüncelere gark olmuştum. sonuç: şimdi hiçbir yerim terlemese dahi bütün tişörtlerim bel kısmımdaki terlemelerden dolayı mahvoldu, mahvoluyor. çünkü belimden terliyorum artık, üstelik en soğuk günde bile. ne iğrenç bir şey.

-babaannemin babamı amcamın borçlarını ödeme konusunda zorlamasını duyunca anneme "anne, bak ileride kardeşimin borcunu bana, benim borcumu ona ödetme. bu ne ya böyle? o keyif çatacak, ben de borcunu ödeyeceğim öyle mi?" diye güya şimdiden uyarıyordum. evet, üstünden çok geçmedi kredi kartı borcumdan dolayı neredeyse avukatlık olurken benim borcumu kardeşim ödedi, ben de utandım.

-thy'nin sınavına girecektim. sınava girmeden önce orada okulda bir arkadaşıma denk geldim. geçen seneki soru tiplerini konuşuyoruz. o bu tip soruların aslında zor olduğunu söylerken ben de "yok yav. geçmiş soru tiplerine baktım da aptalın bile yapabileceği sorular. öyle kolay sormuyorlardır." dedim. bilin bakalım ne oldu? sınava girdim, vakit yetiremedim. sadece 15-20 soru yapabildim 40 sorudan.


çok şükür ki üniversitede üst otoriteymişçesine "bunlar nasıl okulu uzatabiliyorlar?" gibi bir kınama yapmama rağmen allah beni cezalandırmadı o noktada, sadece ucundan döndüm.

ne çekiyorsam dilimden çekiyorum zaten.

m e b

kibir en büyük günahtır. büyük konuşmak tanrıya bir challenge.

hunzah

yaş 13, küçük bir ilçede yaşıyorum ve lise sınavlarına hazırlanıyorum.
ben: "asla istanbul'da yaşayamam. kalabalık ve yorucu. bir de herkes nesine bayılıyor anlamıyorum. neymiş boğaz varmış çok şahaneymiş. yok yok ben kesin küçük bir şehirde kalmalıyım. denizi olmasa da olur."
istanbul'da bir lise kazanılır.
ben: "tamam okumak için falan katlanırım bi beş sene ama üniversitede kesin odtü modtü.."

neyse uzatmayayım, o yaşta böyle büyük konuşunca üniversiteyi de burada okudum tabi. yaş 27 oldu ve hala buradayım. konu hakkındaki yeni hissiyatım için ise irtibat nickim.

istanbul kanatlarimin altinda

Bir arkadasim dugun fotograflarini 2 yil alamadi. Yok artik en mutlu gunun insan hic mi heves etmez, butce ayiramaz dedim. Demez olaydim kendi dugun cd mi 1 kere izleyemedim ustune fotograflarimizi 3. Evlilik yildonumuzde aldik.

Tovbe konusmam daha

uzun kulaklı yalnız tavşan

"Asla makine mühendisi olmam. Bu ne olum bunlar toptan kafayı yemiş" dememden 5 yıl sonra makine mühendisliği 3. sınıftan selamlar. Yine dersin birini 3. kez alan birisine yoh artık demiştim. Bu sene bir dersi 3. kez alıyorum. Rectoa nın dediği gibi hayat tokatlaya tokatlaya adam ediyor.

hayde bre

neler olduğunu söylemeyeceğim ama öyle oldu evet. hayat çok acımasız.

runagain

asla tıp okumam kafayı mı yedim diyordum. öyle bir okuyorum ki, hem de üniversite bırakmalı falan.

artık öyle asla falan demiyorum.

yuvarlanantencereninkapagi

lisede kafam zehir gibiydi tıp yaz dediler. ama tıpı kazanacak kadar değildi o ayrı. zaten dedimki ben 6 yıl okuyamam çok fazla. o okul bitmez dedim. eğitim fakültesi yazdım, 4 yıllık okulu 8 yılda bitirdim.
üniversitede bi kız arkadaşın erkek arkadaşı lise mezunuydu. dedim üniversite mezunu kızla lise mezunu erkek olmaz, gitmiş lise mezunu bulmuş dedim. hayatıma giren erkeklerin ciddi olanları ya da aşık olduklarımın yüzde 80'i, lise mezunu bile değil, lise terk erkekler kjadkad
work and travel yaptım. türkiyeye dönerken gittiğim eyalete bi daha adımımı atmam, allah buranın belasını versin dedim. bi sonraki sene tekrar work and travel yapmak istedim ve mecburen yine aynı yere gittim :)
daha çok vardı da şu an aklıma gelenler bunlar.

moratoryumkisilik

Zebellah badici zamanlarımda, zor geldiğinden, "delikanlı adam koşar mı" geyiği çevirirdim. Sakatlık üstüne sakatlık yaşaya yaşaya ağırlık işleri eski tadı vermeyince koşuyu keşfettim. 5, 10, 15 derken yarı maratonlar koştum. Şimdi hayallerde maraton ve triatlon var.

Bir de otomatik vites için zamanında büyük konuşmuş olabilirim.

arnold schwarzeneger
1

mobil görünümden çık