Biz 3 aylık bebeklerden başlayarak geneli bebek ve çocuk olmak üzere,
yaş sınırı olmaksızın eğlenceli atölye çalışmaları ile birlikte yabancı dil eğitimi veriyoruz.(ing-isp-fra-alm-ita)

Yeni açıldığımız için pek öğrencimiz yok. Aşagıdaki reklam çalışmaları ile pek bir sonuçda alabilmiş değiliz. Aşagıdakiler dışında sizinde aklınıza gelebilecek neler var ?

yer:ist

-Starbucks duyuru panosuna afiş asmak
-2-3 yerde stant açarak tanıtım yapmak
-Pazarlarda broşür dağıtmak
-Yerel bir gazeteye röportaj ve reklam vermek
-Google-facebook reklam
-Gayrimenkul&emlakçılara komisyon karşılığı katolog bırakmak
-Cafe-restaurant tarzı yerlere ıslak mendil peçete reklamı vermek
-1-2 dergiye reklam vermek
-Sitelerin asansörlerine reklam vermek ve posta kutularına broşür bırakmak
-Geceleri dışarı çıkıp stickerlarımızı duvarlara asmak

 

grupon tarzi sitelere indirimli ilanlarinizi verin. bu tur seylerde referans cok onemli. belirli bir kitle gelmeye baslayinca cevrelerindekilere de haber verirler.

WOM marketing isinizi gorur.

fakyoras

Reklamcılık anladığım bir meslek değil, baştan belirteyim ona göre dikkate alırsınız.

Kullanıcı olarak yorumlarsam; ben apartmana bırakılan, duvarda gördüğüm, okuduğum mecmualardaki, internetteki reklamlara bakıp hiç bir ürün almadım şimdiye dek. reklam sektöründen ekmek yiyenler kızmasınlar ama gerçek bu.
Hele çocuklarım söz konusu olduğunda elimden geldiğince incelemeye çalıştım. Kadro, vaatlerin altı dolu mu, referansları var mı...
Yeni bir uygulamayla karşılaşınca ilk sorum "gerçekten mi" oldu. Eğlenceli atölye çalışması çok güzel bir fikir, ingilizce olması çok güzel. Ben olsam eğitimcilerin desteğini almaya çalışırdım. Öğretmenlere, ana okulu yöneticilerine yönelirdim. Çünkü konuya hakim birinin tavsiyesinden iyi reklam olamaz.

hayat aklini konusacak bir filozof uret

Starbucks duyuru panosuna afiş asmak /// çoluk çocuk gittiği için ilk olarak burayı kullanmazdım

Pazarlarda broşür dağıtmak///pazara giden insanlar böyle bir şeye pek bütçe ayırmaz bence

Geceleri dışarı çıkıp stickerlarımızı duvarlara asmak /// bu da şirketinizin vizyonu için pek iyi olmaz. basit kalır.

instagram twitter gibi yerlerde binlerce takipçisi olan genellikle kadın ağırlıklı şeyler olan sayfaların sahipleriyle konuşup viral ya da değil reklam yaptırırdım.

kupigometa

Öncelikle 3 aylık bebek çocuklar için bu eğitimi vermek isteyen anne babaların türkiye şartlarında iyi kazanan birileri olması gerekiyor. yani memurdur, öğretmendir, asgari ücretle geçinen işçidir bunlar o eğitimi çocuklarına verebilecek kadar kazanmıyorlar.

öncelikle pastanın bu kısmına odaklanmanız lazım. yani bu tür aileler nerelerde dolaşır nerde ne yapar onların önüne çıkmanız lazım. bu tip kimseler kurumsal şirketlerde çalışan halk arasında plaza kadını vs. gibi isimlerle anılan kişilerdir.

ıslak mendile bastırdığınız ilanla, emlakçıya bırakacağınız broşürle olmaz yani bu işler. bunlarla mahalle arasındaki halı yıkamacıdan bir farkınız kalmaz. onun yerine lüks cafelerin masa üstlerinde bulunan reklam panolarına (hani şu ketçap mayonezle birlikte durur falan) ilan verebilirsiniz. alışveriş merkezlerindeki reklam panolarına ilan verebilirsiniz (özellikle bebek ürünleri satan mağazaların bulunduğu kata) gidip de koçtaşın olduğu yere vermeyin :)

dergiye reklam vermeyi düşünüyorsanız dergi içeriğine vermeyin. bir şeye yaramaz. kimse dergideki reklamlara bakmıyor. dergiyle birlikte gelecek tek sayfa (a4 kağıdının yarısı kadar) olan türde ilan verin. kişi eline alınca muhakkak bakacaktır.

diyecelerim bu kadar.
reklamcı değilim. sadece gözlem ve düşünce.

mr.goodcat

* Google reklamları etkili olacaktır.
* Bu tarz işlerde insanlar çok fazla uzağa gitmek istemezler. Yakın bölgelerde tanıtım deneyebilirsiniz.

Bir de en büyük müşteriyi yine memnun kalan müşterileriniz getirecektir. Memnun bir anne/baba sonraki sene 5-10 yeni müşteri demek.


.

kartallar yuksek ucar

anaokullarıyla anlaşın
ha bir de bebek nasıl haftada birkaç saatlik atölyeyle yabancı dil öğrenecek, bilimsel veri sunun. 3 aylık bebeğe nasıl bir atölye çalışması verip nasıl dil öğretiyorsunuz merak etmiyor değilim. keza güven duygusunun yeni yeni oluştuğu, "ben" ve "diğer"leri kavramının olmadığı bir dönemden bahsediyoruz.

la noix
1

mobil görünümden çık