mesela Rusça bilmeyerek Dostoyevski yi orijinalinden okuyamamak gibi?

aklıma çok şey gelmedi. sadece sanat eserleri değil kastım, aklınıza ne gelirse.


 

kurumsal işleri kaybediyorsun, yeni kültürler tanıma şansını kaybediyorsun, dünyayı gezmek için sürekli turlara bağımlı oluyorsun, film izlerken bazen dublaja maruz kalabiliyorsun (altyazı takip edemiyorsan), yabancı şarkıların ne anlattığını anlayamıyorsun gibi gibi.

interview with the vampire

Reddit

charlotte blanc

ingilizce ile rusça aynı değil maalesef, ingilizce sadece anglosaksonların değil tüm dünyanın ortak bilim ve kültür dili şu anda. eskiden fransızca idi bu dil, şu an ingilizce.

medievalman

-özgürce seyahat edememek

-sadece kendi dilinden kişilerle sosyalleşebilmek, ötekilerle bağlantı kuramamak

-araştırma yaptığın bir konuda sadece kendi dilindeki kaynakları kullanabilmek. bir çok alanda esas kaynakların ingilizce vs olduğunu düşününce ciddi kayıp.

-filmleri dublaj ya da alt yazı ile izlemek zorunda kalmak.

-alt yazı ya da dublajı olmayan filmleri izleyememek.

- got çıktığında pazartesi akşamını beklemek zorunda kalmak.

dahili meddah

Neredeyse her konuda internetteki en zengin kaynaklardan yararlanamıyorsun. Dünyanın herhangi bir yerindeki üniversite mezunu insanların %90'ı ile asgari düzeyde iletişim kurma şansın olmuyor. Seyahatlerin işkence olur. İlgilendiğin herhangi bir konu hakkında (dinlediğin müzik grubundan rölativite teorisine kadar) bilgi edinmek istersen kısa Vikipedi sayfalarına mahkum olursun, detaylı İngilizce makaleleri yerine.

Hep söylerim; dil öğrenmek iyi ama 3. bir dil öğrenmektense İngilizce'yi çok iyi konuşmak çok daha önemli. Bu çağda İngilizce konuşamıyor olmak çok çok büyük bir handikap.

long live rock n roll

bir konuya merak saldın diyelim.
mesela fotoğrafçılık. sadece türkçe kaynak 50 tane varsa ingilizce için belki 1000 tane kaynak bulabilirsin. çeşitlilik meselesi.

burya

örnek: wikipedia'dan ikinci dünya savaşı maddesinin türkçe sayfasına bak. sonra bir de ingilizcesine bak. bunu çok yerel ve spesifik konular haricinde hayatın, dünyanın her alanına uygula. ingilizceyi bilmediğin zaman bu bilgiyi kaybediyorsun.

ingilizce bilmemekle kaçıracakların, dostoyevski'yi orijinalinden okuyamamaktan çok daha fazlası. dostoyevski'yi, bu işe ömrünü adamış insanların çevirilerinden de okursun ama ingilizce bilmediğin zaman yapabileceklerin çok kısıtlı olur. ben bir yabancı dil öğrencisi olarak ingilizce bilmeyenleri kesinlikle küçümsemem ama gerçekten çok çok fazla şey kaçırdıklarını düşünürüm. bu illaki kültür ve birikimle ilgili olmak zorunda değil. ilgi alanına yönelik olarak takılabileceğin onlarca, yüzlerce siteden mahrumsun mesela. ingiliççe çok önemli. bilmemek ayıp değil ama öğrenmemek ayıba geliyor olay.

der meister

Dünyanın detayını değil yüzeyini görüyorsun.

i ve been mistreated

shakespeare i orijinalinden okuyamamak...

ne nicki be

Her seyden mahrum kaliyorsun.
i ve been mistreated +1

stavro

Her şeyden mahrum kalıyorsun +1

Düşünsene koskoca dünyada herkes aynı dili konuşuyor, birbirleri ile sürekli paylaşım halindeler ve sen bu resmin dışındasın. Bir İngilizce öğretmeni olarak öğrencilerime sürekli bu dili bilmenin onlara sağlayacağı faydaları vurguluyorum. Şimdiki nesil nispeten daha bilinçli. En azından "Biz niye İngilizce öğreniyoruz hocam, onlar da Türkçe öğreniyor mu?" diyen antenler çıkmıyor artık.

köstebek kurabiye

Açıkçası İngilizce bilmesem internete falan para vermezdim, zira gereksiz olurdu sanki. Onun dışında tek tek saymakla bitmez ki. Sırf Türkçeyle bilgi havuzunun %0.0002'sine falan ulaşabiliyorsundur desem abartmam herhalde.

soso
1

mobil görünümden çık