sabah sabah büyük yaraya parmak bastın. o sorunu çözemiyorum, o yüzden yok olmak ile var olmak arasında sürünüp gidiyorum.
- mega idea (22.12.14 07:53:29)
aşık oluyoruz
- mirty (22.12.14 07:56:22)
ne kadar dertlisiniz ya! sürekli ağlıyorsunuz. lütfen gidip sessizce ve yalnız başınıza bir köşede ölür müsünüz?!?
kalp ameliyatı olmuş biriyim ve sağlıklı olduğumdan dolayı mutluyum.
mutlu olmayı deneyin!
kalp ameliyatı olmuş biriyim ve sağlıklı olduğumdan dolayı mutluyum.
mutlu olmayı deneyin!
- teknikekip (22.12.14 07:57:46)
Üzerine düşünmeyerek.
- hottamale (22.12.14 07:57:55)
inanç.
hottamale yine mi sen ya, gene günün geri kalanını şarkısını söleyerek geçircem poff
hot tamale hot hot tamaleee
hottamale yine mi sen ya, gene günün geri kalanını şarkısını söleyerek geçircem poff
hot tamale hot hot tamaleee
- emirkulu2 (22.12.14 08:02:22)
Şans eseri hayatta olduğumuzu, ilgili yumurta-sperm birleşiminin tamamen şans eseri olduğunu unutmuyoruz. Doğarken milyon tane rekibi elemiş oluyoruz. Bunu da ortada ulu bir amaç olduğu için yapmıyoruz, tamamen öyle denk geldiği ve evren olarak bir rassallık denizi içinde yüzdüğümüz için böyle olduğunu hatırlatıyoruz kendimize. Herhangi bir şey için neden aramıyoruz, "Evren nasıl sorusu oluştu" gibi bilimsel sorular dışında. Sonra "scale of universe" denilen siteye girip, hatta şuna bakıp ( www.youtube.com ) aslında bir karıncadan ya da bir orangutandan çok da farkımız olmadığını görünce rahatlıyoruz.
Bir yandan özelliksiz olduğumuz için evrenin sorumluluğunu üzerimizden atıyoruz. Bu bizi rahatlatıyor, çünkü kişi olarak da insan ırkı olarak da varlığımızın bir anlamı, dolayısıyla bir yükü de yok.
Ama madem şans esri hayattayız ve kısa bir süre buradayız yeniden doğaya karışmadan önce; o zaman bunun da tadını çıkarıyoruz. Biz ne istersek o anlam o oluyor. O anlam vatan kurtarmak da olabilir, gününü gün etmek de, insanlık için çalışmak da. O tatmini ne verirse mutlu oluyoruz ki, oyun bittiğinde selamımızı vererek "Evet, ben de buradan geçtim. Şimdi sıra yenilerde" diyebilelim.
Bir yandan özelliksiz olduğumuz için evrenin sorumluluğunu üzerimizden atıyoruz. Bu bizi rahatlatıyor, çünkü kişi olarak da insan ırkı olarak da varlığımızın bir anlamı, dolayısıyla bir yükü de yok.
Ama madem şans esri hayattayız ve kısa bir süre buradayız yeniden doğaya karışmadan önce; o zaman bunun da tadını çıkarıyoruz. Biz ne istersek o anlam o oluyor. O anlam vatan kurtarmak da olabilir, gününü gün etmek de, insanlık için çalışmak da. O tatmini ne verirse mutlu oluyoruz ki, oyun bittiğinde selamımızı vererek "Evet, ben de buradan geçtim. Şimdi sıra yenilerde" diyebilelim.
- aychovsky (22.12.14 08:08:41)
kendimi çok önemsemeyerek. bir köpek,ağaç, amip niye yaşıyorsa o yüzden yaşıyorum. keyif almaya çalışıyorum.
- dahili meddah (22.12.14 08:13:57)
Küçük şeylerle mutlu oluyoruz. Ama o küçük şeylere dahi ulaşamayınca çözememiş oluyoruz.
- nereye bu gidis (22.12.14 08:24:53)
Intihar et
- efrasiyab87 (22.12.14 10:29:24)
"Hayat saçmadır. Bu saçmalığı görüp ona son vermek de saçmadır. En iyi yol kahramanca yaşamaktır” -Albert Camus
- toua tokuchi (22.12.14 10:36:06)
@aychovsky'nin yazdıklarını yazmaya gelmiştim ben de.
varoluşunun ne kadar uzun bir tesadüfler zincirine bağlı olduğunu unutma. bu zincirdeki en ufacık bir oynama sonucunda sen veya ben burada olmazdık.
varoluş bir sorun değil, sadece bilincin yerinde olduğu sürece işleyen bir saat. zamanını ister buhranlar içinde harcarsın, ister kıçını kaldırıp yaşadığın anı anlamlı kılmak için bir şeyler yaparsın. bu anlam da kansere çare bulmak gibi ihtişamlı bir amaç olmak zorunda değil, senin hayatının şartlarına göre seni mutlu eden, ileriye taşıma potansiyeli olan her şey olabilir.
neil degrasse tyson abimiz ne diyor, biz şu anın mahkumlarıyız ve sürekli geçmişten geleceğe yolculuk halindeyiz.
geçmişe ve geleceğe müdahale edemiyoruz, sadece yaşadığımız anı şekillendirebiliyoruz. o halde varoluş sorununu çözmüyoruz, onu olduğu gibi kabulleniyoruz ve anların bileşkesi olan ömrümüzü mümkün olduğunca güzel anlarla doldurmaya çalışıyoruz.
varoluşunun ne kadar uzun bir tesadüfler zincirine bağlı olduğunu unutma. bu zincirdeki en ufacık bir oynama sonucunda sen veya ben burada olmazdık.
varoluş bir sorun değil, sadece bilincin yerinde olduğu sürece işleyen bir saat. zamanını ister buhranlar içinde harcarsın, ister kıçını kaldırıp yaşadığın anı anlamlı kılmak için bir şeyler yaparsın. bu anlam da kansere çare bulmak gibi ihtişamlı bir amaç olmak zorunda değil, senin hayatının şartlarına göre seni mutlu eden, ileriye taşıma potansiyeli olan her şey olabilir.
neil degrasse tyson abimiz ne diyor, biz şu anın mahkumlarıyız ve sürekli geçmişten geleceğe yolculuk halindeyiz.
geçmişe ve geleceğe müdahale edemiyoruz, sadece yaşadığımız anı şekillendirebiliyoruz. o halde varoluş sorununu çözmüyoruz, onu olduğu gibi kabulleniyoruz ve anların bileşkesi olan ömrümüzü mümkün olduğunca güzel anlarla doldurmaya çalışıyoruz.
- lily briscoe (22.12.14 11:23:32 ~ 11:24:20)
1