[]
iş ortamı - akıl fikir ihtiyacı
selam arkadaşlar,
bundan 1 ay önce özel bi şirkettte mühendis olarak işe girdim. bölümde bir kıdemli mühendis (42 yaşında, benimle aynı pozisyonda ama kıdemli adı ahmet olsun) bir de bölümün müdürü vardır. müdür 65 yaşında kaptan pilot. bir de ben gelince 3 kişi olduk işte. en başından anlatayım, beni arayıp görüşmeye çağırdılar, gittim, 15 dakika içinde beğendik fiyatta anlaşalım çalış dediler ok, dedim, 4 gün sonra da işe başladım.
akşama kadar ahmet'le birlikteyiz, kaptan sadece bikaç günde bir uçuş öncesi ya da sonrası uğrar, etrafla ve bizle taşak yapıp gider. işlerin takibi tamamen bize ait. gelelim meseleye, bu ahmet denen adam bana işi öğretmiyor. işe girer girmez bana bir konu verdi, yaklaşık 2 senedir yapılmak istenen ancak bi türlü yapılamayan "performance monitoring" diye bişi. al bu manual, bu da yazılım, bu işi çöz dedi. 10 günlük hayvani bi efor sonunda işi hallettim, 10 numara da sonuçlar aldık. bu srüe zarfında bana hiçbişey öğretmedi. devamında yazılımla alakalı bir prosedür güncelleme konusu vardı, onu yap dedi, onu da bikaç günde hallettim verdim.
bana bir uçuş programı var ona çalış onu yapıcaz dedi, ben de manuallerden okuyorum, arada ufak tefek başka işler veriyor, ama asıl kendi yaptığı işlere beni yaklaştırmıyor. derken geçenlerde çok basit bir havaalanı takip işi verdi. açıkça anlatıyorum, 5 yaşında çocuk bile rahatça yapar. her hafta uçuşların tamamının olduğu bir liste hazırlanır ve ilgili bölümlere dağıtılır. biz de geliyor bu. bu listede hangi uçak nerden nereye kaçta gidecek tek tek yazar. aynı zamanda uçaktaki konfigürasyon değişiklikleri (kabindeki koltuk sayısı çeşidi vs) de yazıyormuş yeni dikkat ettim. iş şu: bu listedeki bütünhavalimanları kontrol et, analiz chartları bizim sistemimizde var olanları es geç, olmayanları bana söyle, ben onların da analizlerini yapayım. ben de ok dedim. uğraşıyorum tek tek. birkaç gün sonra hepsine bakmana gerek yok, yeni havalimanı olursa zaten kırmızıyla gösterilir dedi, ben de tamam sadece kırmızılara bakıyorum o halde dedim.
2 gün sonra bana çok sert bi şekilde söylenmeye başladı: ben sana konfig değişikliklerini de haber ver demedim mi? diye. ben de hatırlamıyorum dedin mi? duymamışım o zaman özür dilerim diye geçiştirdim. ben sana söyledim, beni yalancılıkla suçlama falan dedi, ben de tamam dedim o zaman ben duymadım. aradan 2 saat geçti, siniri azaldıktan sonra abi duymamışım ya da anlamamışım mazur gör tekrar özür dilerim dedim, tamam dedi geçtik.
ve dün sabah ofise gittim, mail: mailin saatine bak!!!!, havaalanlarını da kontrol ediyordun değil mi?????? ben de evet ediyordum!! kırmızılara bak dedin sadece ben de öyle yaptım, gelince kontrol edersin dedim. geldi direk konuya girdi. yine sert bi şekilde bağırarak konuştu. ben öyle söylemedim sana, 20 yıllık kitapları unutmuyorum bunu mu unutcam falan diyor. ben de iki kulak sahibiyim böyle dedin dedim kestirip attım. ben senle çalışmak istemiyorum artık, sen orda otur öyle naparsan yap, ben de kendi işime bakayım dedi. ok dedim.
kaptanı aradım anlattım, olur öyle şeyler takma kafana daha yenisin ben onla konuşurum dedi geçti. ama adam benle dün sabahtan beri ne konuşuyor, ne iş söylüyor, ne de bişey öğretiyor ki zaten öğretmiyordu. ben de bu akşam aradım, nolucak böyle mi olucak diye. o da sen hatanın sorumluluğunu almıyosun, işi savsaklıyosun falan dedi. herşeyi öğretmemi hazır bekliosun, benim zamanım yok falan da dedi. artı sana bişey öğretsem, yanlış yapsan bana ahmet abi böyle öğretti diyeceksin biliyorum, kötü niyetlisin en ufak bişeyde beni sattın falan dedi. ona göre benim sen öyle demedin demem satmakmış. ben de diğer işleri savsaklamayıp neden bunu savsakladığımı, düşüncelerinin hayat ürünü olduğunu, şizofren olmadığımı vs. söyledim. ama kötü niyetli olduğumu düşündükten sonra sen yapacak bişey de yok dedim. iyi akşamlar dedim kapattım.
şimdi bu adam bana işi öğretmek istemiyor ve bütün bunları bu yüzden mi yapıyor ben anlamadım. yarından itibaren işi kendim nasıl öğrenirim onun yollarına bakıcam, ama bu dingille de sürekli aynı ortamdayız, akşama kadar arada bir laf atıyor, çay söyliyim mi diyorum, iletişim kurmaya çalışıyorum ama olmuyor. aynı ofiste konuşmayınca da çok sıkılıyordum ama sallamicam. sorum şu? aga bu durum nedir? durum olan okuyan varsa allaşkına bana bi anlatsın. zira ben bi bok anlamadım. bi de bi adamın pilotu tavlayıp beni işimden etme olasılığı da nedir, nasıl önüne geçerimi de yazacak biri olursa makbule geçer, maklube ısmarlarım bi gün de. bira da olur.
teşekkürler.
(oha kitap yazmışım, okuyan olursa ne ala olmadı silcem artık)
bundan 1 ay önce özel bi şirkettte mühendis olarak işe girdim. bölümde bir kıdemli mühendis (42 yaşında, benimle aynı pozisyonda ama kıdemli adı ahmet olsun) bir de bölümün müdürü vardır. müdür 65 yaşında kaptan pilot. bir de ben gelince 3 kişi olduk işte. en başından anlatayım, beni arayıp görüşmeye çağırdılar, gittim, 15 dakika içinde beğendik fiyatta anlaşalım çalış dediler ok, dedim, 4 gün sonra da işe başladım.
akşama kadar ahmet'le birlikteyiz, kaptan sadece bikaç günde bir uçuş öncesi ya da sonrası uğrar, etrafla ve bizle taşak yapıp gider. işlerin takibi tamamen bize ait. gelelim meseleye, bu ahmet denen adam bana işi öğretmiyor. işe girer girmez bana bir konu verdi, yaklaşık 2 senedir yapılmak istenen ancak bi türlü yapılamayan "performance monitoring" diye bişi. al bu manual, bu da yazılım, bu işi çöz dedi. 10 günlük hayvani bi efor sonunda işi hallettim, 10 numara da sonuçlar aldık. bu srüe zarfında bana hiçbişey öğretmedi. devamında yazılımla alakalı bir prosedür güncelleme konusu vardı, onu yap dedi, onu da bikaç günde hallettim verdim.
bana bir uçuş programı var ona çalış onu yapıcaz dedi, ben de manuallerden okuyorum, arada ufak tefek başka işler veriyor, ama asıl kendi yaptığı işlere beni yaklaştırmıyor. derken geçenlerde çok basit bir havaalanı takip işi verdi. açıkça anlatıyorum, 5 yaşında çocuk bile rahatça yapar. her hafta uçuşların tamamının olduğu bir liste hazırlanır ve ilgili bölümlere dağıtılır. biz de geliyor bu. bu listede hangi uçak nerden nereye kaçta gidecek tek tek yazar. aynı zamanda uçaktaki konfigürasyon değişiklikleri (kabindeki koltuk sayısı çeşidi vs) de yazıyormuş yeni dikkat ettim. iş şu: bu listedeki bütünhavalimanları kontrol et, analiz chartları bizim sistemimizde var olanları es geç, olmayanları bana söyle, ben onların da analizlerini yapayım. ben de ok dedim. uğraşıyorum tek tek. birkaç gün sonra hepsine bakmana gerek yok, yeni havalimanı olursa zaten kırmızıyla gösterilir dedi, ben de tamam sadece kırmızılara bakıyorum o halde dedim.
2 gün sonra bana çok sert bi şekilde söylenmeye başladı: ben sana konfig değişikliklerini de haber ver demedim mi? diye. ben de hatırlamıyorum dedin mi? duymamışım o zaman özür dilerim diye geçiştirdim. ben sana söyledim, beni yalancılıkla suçlama falan dedi, ben de tamam dedim o zaman ben duymadım. aradan 2 saat geçti, siniri azaldıktan sonra abi duymamışım ya da anlamamışım mazur gör tekrar özür dilerim dedim, tamam dedi geçtik.
ve dün sabah ofise gittim, mail: mailin saatine bak!!!!, havaalanlarını da kontrol ediyordun değil mi?????? ben de evet ediyordum!! kırmızılara bak dedin sadece ben de öyle yaptım, gelince kontrol edersin dedim. geldi direk konuya girdi. yine sert bi şekilde bağırarak konuştu. ben öyle söylemedim sana, 20 yıllık kitapları unutmuyorum bunu mu unutcam falan diyor. ben de iki kulak sahibiyim böyle dedin dedim kestirip attım. ben senle çalışmak istemiyorum artık, sen orda otur öyle naparsan yap, ben de kendi işime bakayım dedi. ok dedim.
kaptanı aradım anlattım, olur öyle şeyler takma kafana daha yenisin ben onla konuşurum dedi geçti. ama adam benle dün sabahtan beri ne konuşuyor, ne iş söylüyor, ne de bişey öğretiyor ki zaten öğretmiyordu. ben de bu akşam aradım, nolucak böyle mi olucak diye. o da sen hatanın sorumluluğunu almıyosun, işi savsaklıyosun falan dedi. herşeyi öğretmemi hazır bekliosun, benim zamanım yok falan da dedi. artı sana bişey öğretsem, yanlış yapsan bana ahmet abi böyle öğretti diyeceksin biliyorum, kötü niyetlisin en ufak bişeyde beni sattın falan dedi. ona göre benim sen öyle demedin demem satmakmış. ben de diğer işleri savsaklamayıp neden bunu savsakladığımı, düşüncelerinin hayat ürünü olduğunu, şizofren olmadığımı vs. söyledim. ama kötü niyetli olduğumu düşündükten sonra sen yapacak bişey de yok dedim. iyi akşamlar dedim kapattım.
şimdi bu adam bana işi öğretmek istemiyor ve bütün bunları bu yüzden mi yapıyor ben anlamadım. yarından itibaren işi kendim nasıl öğrenirim onun yollarına bakıcam, ama bu dingille de sürekli aynı ortamdayız, akşama kadar arada bir laf atıyor, çay söyliyim mi diyorum, iletişim kurmaya çalışıyorum ama olmuyor. aynı ofiste konuşmayınca da çok sıkılıyordum ama sallamicam. sorum şu? aga bu durum nedir? durum olan okuyan varsa allaşkına bana bi anlatsın. zira ben bi bok anlamadım. bi de bi adamın pilotu tavlayıp beni işimden etme olasılığı da nedir, nasıl önüne geçerimi de yazacak biri olursa makbule geçer, maklube ısmarlarım bi gün de. bira da olur.
teşekkürler.
(oha kitap yazmışım, okuyan olursa ne ala olmadı silcem artık)
durumum vardı, okudum.
2 yıldır yapılamayan işi 10 günde yapıp verince, buna bir şey öğretirsem beni yerimden eder psikozuna girmiş olabilir.
***not düşeyim: kamu çalışanıyım, özel sektör tecrübem yok, o yüzden bakış açım gerçekçi olmayabilir.
2 yıldır yapılamayan işi 10 günde yapıp verince, buna bir şey öğretirsem beni yerimden eder psikozuna girmiş olabilir.
***not düşeyim: kamu çalışanıyım, özel sektör tecrübem yok, o yüzden bakış açım gerçekçi olmayabilir.
- vesna (27.11.14 19:23:32)
Tek kisilik sirket mi olur birak gitsin
- divit (27.11.14 19:28:11)
klasik bir yarrak kafalı çalışan modeli ile karşı karşıyasın. Aklı sıra sana devrecilik yapıyor. Tahminimce yakın zamanda bir terfi ya da zam durumu mevcut. Senin işi çabucak öğrenip onun yaptığı işleri nasıl savsakladığını ya da daha hızlı,çabuk, kolay vs yapılabileceğini ortaya koymanı elbette istemiyor. Zira senin alternatif olman onun alacağı parayı ya da terfiyi keser. Sana tavsiyem sakın üzerine oynama. Çünkü bu tür insanlar mevkilerini genelde kurduğu ilişkilere borçludur. Dolayısıyla onu yerinden falan edemezsin. Muhtemelen orada pek çok kişiyle enseye tokat göte parmaktır. Ama işleri şöyle yürütebilirsin; her işini mail vasıtası ile yap. Sana yapmanı istediği işleri mail ile yazılı olarak versin, tal,matları geçsin. Sen de ona vereceğin cevapları mail ile ver. Bunu istemeyebilir ama bunda diretmelisin. "Abi insanoğlu hata yapar, unutur, yazılı olsun ordan bakarız" falan dersin. İşlerini bu şekilde döndürdüğünde öyleydi böyleydi deme lüksü kalmaz. Ayrıca isteklerini ve sorularını da yazılı olarak, başka müdürün şefin bişeyin varsa cc'ye koyarak dile getir. " Ahmet bey, bunun şurasını şöyle yapmalıyız ancak böyle bir sorunla karşılaşıyorum. Konunun çözümü için nasıl bir yol izlemeliyim?" gibi maillerle öğrenmek istediklerini sor. Cevap vermezse hatırlatma at, darla.
edit: koca bölüm 3 kişiymiş ya! benim verdiğim cevap daha ziyade kurumsal şirketlerde geçerli. 3 kişilik butik şirketlerde "yau Aamet abi, ko götüne be abim. 3 günlük dünya" düzlemine oturursunuz zaten yakında ya da ayrılırsın.
edit: koca bölüm 3 kişiymiş ya! benim verdiğim cevap daha ziyade kurumsal şirketlerde geçerli. 3 kişilik butik şirketlerde "yau Aamet abi, ko götüne be abim. 3 günlük dünya" düzlemine oturursunuz zaten yakında ya da ayrılırsın.
- thracia (27.11.14 19:32:28 ~ 19:36:31)
durumum vardı okudum +1
- küfür içerir -
cevabım; sikerler o ahmeti de şirketi de kaptanı da. kurumsallıktan fersah fersah uzak, kezban tripli iki ihtiyarın ağız kokusunu çekme hacı, bas siktiri çık, sonra onlar ne bok yerlerse yesinler.
satmakmış. mal lan bunlar, valla bak, beynin fişini çekmiş bunlar.
okurken ben sinirlendim amk, bunları bana diyeceklerdi, bana yapacaklardı var ya, kurumsal çerçeve içerisinde ağızlarına çakar sonra işi bırakır giderdim. hatta varsa bir eksik maliyeye sgk ya ne bilim her yere şikayet eder dava da açardım bu namussuzlara.
sen iyi niyetli olmasan bu kadar yazmaz, bu kadar detaylı anlatmazdın zaten.
takma sakın kafana, bu ihtiyarlar seni yetiştirmez çünkü ne tanıdıkları, akrabalarısın ne de yerlerine senin geçmeni isterler. götlerinin tutuştukları her konuyu sana yıkar, çözdün mü tamam, ama en ufak şeyde eften püften bir olayda da sattın olursun.
bas git bebeyim.
- küfür içerir -
cevabım; sikerler o ahmeti de şirketi de kaptanı da. kurumsallıktan fersah fersah uzak, kezban tripli iki ihtiyarın ağız kokusunu çekme hacı, bas siktiri çık, sonra onlar ne bok yerlerse yesinler.
satmakmış. mal lan bunlar, valla bak, beynin fişini çekmiş bunlar.
okurken ben sinirlendim amk, bunları bana diyeceklerdi, bana yapacaklardı var ya, kurumsal çerçeve içerisinde ağızlarına çakar sonra işi bırakır giderdim. hatta varsa bir eksik maliyeye sgk ya ne bilim her yere şikayet eder dava da açardım bu namussuzlara.
sen iyi niyetli olmasan bu kadar yazmaz, bu kadar detaylı anlatmazdın zaten.
takma sakın kafana, bu ihtiyarlar seni yetiştirmez çünkü ne tanıdıkları, akrabalarısın ne de yerlerine senin geçmeni isterler. götlerinin tutuştukları her konuyu sana yıkar, çözdün mü tamam, ama en ufak şeyde eften püften bir olayda da sattın olursun.
bas git bebeyim.
- we miss freddie mercury (27.11.14 19:37:39)
Okudum hepsini.
Bu adam sen böyle işleri çabucak halledince senden korkmuş. Büyük ihtimal elindeki işler senin yaptıklarından daha kolay. Onları elinden almandan korkuyor çünkü patron bunu farkederse onu direk postalar.
Büyük ihtimalle kendi de oraya bu şekilde gelmiştir senden önce.
Yapacağın şey şu ; İyi adam modundan çık assassin moduna geç. Kuyusunu kazmak, ayağını kaydırmak için her şeyi yap. Bu adam seni arkadan bıçaklamak için an kolluyor. Eğer fırsatın oluyorsa patonla aranı iyi tutmaya bak. Hatta küçük küçük ahmeti kötüle falan.
Bu adam sen böyle işleri çabucak halledince senden korkmuş. Büyük ihtimal elindeki işler senin yaptıklarından daha kolay. Onları elinden almandan korkuyor çünkü patron bunu farkederse onu direk postalar.
Büyük ihtimalle kendi de oraya bu şekilde gelmiştir senden önce.
Yapacağın şey şu ; İyi adam modundan çık assassin moduna geç. Kuyusunu kazmak, ayağını kaydırmak için her şeyi yap. Bu adam seni arkadan bıçaklamak için an kolluyor. Eğer fırsatın oluyorsa patonla aranı iyi tutmaya bak. Hatta küçük küçük ahmeti kötüle falan.
- Nocturne (27.11.14 19:45:07)
bence ahmet seni kıskanıyo. anladığım kadarıyla işi de öğrenmek istiyosun. aranızdaki iletişim mail ile olsun bence. en azından kritik konularda mail atsın sana. böylelikle ben öle dememiştim deme şansı kalmaz.
- spirit crusher (27.11.14 19:47:02)
arkadaşlar cevaplar için teşekkürler hepinize.
işi bırakmam mümkün değil, istediğim bir bölüm ve çalışmam lazım.
thracia süper tahmin, bu adam bu ay zam bekliyordu alamadı, gelecek ay kesin demişler, şu anda onun hesabını da yapıyor, %200 haklısın.
ama şirket butik şirket falan değil, 3 kişilik hiç değil. (şirket ismi silindi) ortak şirketler grubu binlerce insan çalışıyor, ama bizim bölüm aslında çok önemli olmasına rağmen küçük kalmış, yeni büyüyecek ve mutlaka bu bütümenin içinde olmam lazım. performans mühendisliği, yani pgs de thy de, yurtdışı her şirkette inanılmaz itibarlı bişi, uçak performasına, yakıt tüketimine, aracın uzun ömürlülüğüne dayalı şirket ekonomisinin can damarı bi bölüm.
bu adamın cidden benden çekinmiş olma ihtimali var. deneyimi çok iyi, havacılık kültürü baya gelişmiş, ama ingilizcesi, ofis bilgisi, insan ilişkileri ve teorik bazı aerodinamik bilgileri çok eksik. ben biraz egosunu tatmin eder üstesinden gelirim diye düşünüyordum, ama olacak gibi değil sanırım. bi de insanlara kötü niyet besleyemiyorum abi ben, 10 sene ağzıma sıçsa biri iki selam verse unutuyorum lan. cidden aşamadığım bişey bu.
valla cevaplarınızı okudum çok rahatladım, adamsınız. bundan sonrası için taktik değiştiriyorum ben de, bununla muhatap olmayı kesiyorum ve başka kanallardan işi öğreniyorum.
çok saolun canlar.
işi bırakmam mümkün değil, istediğim bir bölüm ve çalışmam lazım.
thracia süper tahmin, bu adam bu ay zam bekliyordu alamadı, gelecek ay kesin demişler, şu anda onun hesabını da yapıyor, %200 haklısın.
ama şirket butik şirket falan değil, 3 kişilik hiç değil. (şirket ismi silindi) ortak şirketler grubu binlerce insan çalışıyor, ama bizim bölüm aslında çok önemli olmasına rağmen küçük kalmış, yeni büyüyecek ve mutlaka bu bütümenin içinde olmam lazım. performans mühendisliği, yani pgs de thy de, yurtdışı her şirkette inanılmaz itibarlı bişi, uçak performasına, yakıt tüketimine, aracın uzun ömürlülüğüne dayalı şirket ekonomisinin can damarı bi bölüm.
bu adamın cidden benden çekinmiş olma ihtimali var. deneyimi çok iyi, havacılık kültürü baya gelişmiş, ama ingilizcesi, ofis bilgisi, insan ilişkileri ve teorik bazı aerodinamik bilgileri çok eksik. ben biraz egosunu tatmin eder üstesinden gelirim diye düşünüyordum, ama olacak gibi değil sanırım. bi de insanlara kötü niyet besleyemiyorum abi ben, 10 sene ağzıma sıçsa biri iki selam verse unutuyorum lan. cidden aşamadığım bişey bu.
valla cevaplarınızı okudum çok rahatladım, adamsınız. bundan sonrası için taktik değiştiriyorum ben de, bununla muhatap olmayı kesiyorum ve başka kanallardan işi öğreniyorum.
çok saolun canlar.
- camino real (27.11.14 20:07:40 ~ 20:49:39)
bu arada o adamın yerinde olsan sende aynısını yapardın. çünkü şirket daha ucuza iş yaptırabiliyorsa öyle elemanları hemen kovar.. bazen öğretmemek zorunda kalıyorsun maalesef iş hayatı boktan bişey. adamdan özür dileyip durma yine de
- divit (27.11.14 20:20:40)
1