[]
Kıskançlık
Öncelikle herkese selam olsun. içimde büyüttüğüm özgüvensiz kıskanç kimliğimi huzurlarınıza döküyorum. hunharca saldırabilirsiniz. böyle tokat gibi cevaplar verebilirsiniz ya da bu bundan olur diye yol da gösterebilirsiniz. beni kendime getirecek her cevap tercihim olur. konuya gelecek olursak hayatımdaki insanı çok kıskanıyorum. ama öyle böyle değil. onu, ulaşamayacağı kişilere bakarken bile kıskanıyorum. onun başkalarını arzulama fikri beni delirtiyor. bir yanım diyor ki normal insan sonuçta seninle birlikte diye sadece sen mi olmalısın hayallerinde bari rahat bırak. ama diğer yanım onun böyle benim dışımdaki herkese normalde ve hayalinde kör olması. sırf buna katlanamadığım için senelerce hayatıma kimseyi almadım. sonra dedim böyle gitmez al sen. ama bu sefer de hayat bana zindan. kendi kendimi yiyorum. ne yapabilirim?
hocam çivi çiviyi söker, cuckold yazıyorum reçetene
- vedatchilipeppers (12.06.19 01:05:05)
montla sıçılacak artık mecburen, bunun başka tedavisi yok
- vladimirdökümov (12.06.19 01:12:00)
ooo böyle yasanmaz ki, biraz iç rahatla bari.
- Neill (12.06.19 01:29:24)
sizinki sevgi değil, hükmetme isteği. önce bunu söyleyelim.
sonra, sorun şu: siz kendinizin sevilmesini istemiyorsunuz. kendiniz bu tür "sadakatsiz" duygular, hareketler içinde misiniz? ya da bunları yapmak isteyip yapamıyor musunuz? derinlerde bir yerde bu olabilir.
karşınızdaki sizin tamamen "sahip olduğunuz" bir obje olmadığı için, ya da siz onun "malı" olmadığınız için, bakışınızın değişmesi gerek. ilgi çekmenin tek yolu da bu değil unutmayın.
çok istiyorsanız terapiye başlayın. ama çözüme açık olun.
sonra, sorun şu: siz kendinizin sevilmesini istemiyorsunuz. kendiniz bu tür "sadakatsiz" duygular, hareketler içinde misiniz? ya da bunları yapmak isteyip yapamıyor musunuz? derinlerde bir yerde bu olabilir.
karşınızdaki sizin tamamen "sahip olduğunuz" bir obje olmadığı için, ya da siz onun "malı" olmadığınız için, bakışınızın değişmesi gerek. ilgi çekmenin tek yolu da bu değil unutmayın.
çok istiyorsanız terapiye başlayın. ama çözüme açık olun.
- inekadam (12.06.19 01:41:47)
@inekadam sevgi değil farkındayım yani sevgi şemasını sanırım yanlış oluşturdum. sevgiyi bilmiyorum. kendimin neden sevilmesini istemiyorum bu kısmı anlamadım açıklayabilir misiniz? hayır bunun üzerine düşündüm bende buna dair bir şey yok. herhangi bir zorlama da değil. gerçekten sevince gözü görmeyenlerdenim. sevmek o çünkü bana göre. ilgi çekme mevzusu değil aslında bu. çünkü bunu kullanmıyorum. bu benim kişisel problemim ilişkide olduğum kişiye yansıtmıyorum. çözüme açığım elbette. o yüzden buraya yazdım. terapiye gidemesem de en azından söylenilenler üzerinden bir şeyler yapabilirim diye.
- isminiz (12.06.19 01:58:38)
kiskanclik kisinin kendi degersizlik hissi ile ilgili oluyor. kendinizi degersiz hissediyorsunuz, degersiz hissettiginiz icin bu insan beni gercekten sevemez diyorsunuz, bu nedenle de kiskaniyorsunuz. yani karsinizdaki insanin bu duygunuzla hicbir alakasi yok. her zaman aciga cikan sey bizimle ilgilidir. degersizlik hissinizi karsinizdakine yansitarak bu hissin ondan geldigi yanilgisina kapiliyorsunuz ve sizi gercekten sevemeyecegini dusundugunuz icin bu tarz yaklasimlar sergiliyorsunuz. once kendinizi sevin, sevilebilecek bir insan oldugunuzu kabul edin ki baskalariyla da saglikli iliskiler kurabilin.
- kassiopeia (12.06.19 02:54:27)
Bilmiyorum ben çok duygusal bakıyorum belki ama, sevdiğiniz kişi ulaşamayacağı kişileri ''arzuluyorsa'' bu benim için zaten bir problem. Bunun ''kıskançlık' olarak tanımlanması tam olarak içinde bulunduğumuz çağın hastalıklı bireyciliğinin, ''önemli olan her zaman senin mutluluğun, sevgilini vs. düşünme'' kafasının ürünü. Karşınızdaki insana duyduğunuz sevgi ya da güvenin karşılığı, onun hislerinde aranır. Arzuladığı kişiye ulaşma ihtimali olup olmaması, arzuladığı kişinin ona asla bakmayacak olması önemli değil ki ? Kıskanç bir insan olduğum gerçekten söylenemez, sevgilimin karşı cinsten arkadaşlarına, giyimine, saat kaçta dışarıda çıktığına vs. hiçbir şekilde karışmam. Fakat bu ''arzulama'' durumu başka bir şey. Olay ahlak-namus kavramı değil. Dünyayı algılayış biçimiyle alakalı. Evet bir kişi benle arasında duygusal bir şey olduğunu, bana ''aşık'' olduğunu söylüyorsa, başka birisini arzulamamalı. Başka birini güzel veya yakışıklı bulmaktan bahsetmiyorum. Arzulama farklı bir durum. Kafada bir imge var. Bİr beden ya da daha bütün bir insan formu. Sadece bedenden de ibaret olmayabilir. Bu kimi için Çağatay Ulusoy'dur kimisi için Tarkan kimisi için Shakira. Aslında birlikte olmak istediği kişinin siz değil onlar olduğunu, sizinle ulaşabildiği bir hedef olduğunuz için birlikte olduğunu hissediyorsanız, bundan rahatsız oluyorsanız, ''kıskançlık'' tanımınız buysa (ki ben oymuş gibi anladım) bence problem yok. Sevgilin başka birini arzuladıktan sonra, arzuladığı kişinin ona karşılık verip vermemesi önemli değil ki. Aynısı erkek için de geçerli kadın için de. Kendi kendinizle konuşurken, ''Günlük hayatta ulaşabileceğim biri, sevgilim varken benimle birlikte olmak istese asla kabul etmeyip, teklifini yakışıksız bulacağım gibi, bir gün olur da aynı teklif David Beckham/Megan Fox'tan gelirse de bir an bile düşünmeden aynı tepkiyi veririm'' diyemiyorsanız, sadakatli gibi davranmanın alemi yok bence. İlişikilerdeki ''güven'' sorunu denen şey de bir noktada bundan kaynaklanıyor. Evet Megan Fox veya Beckham ile muhtemelen asla sevişemeyeceksiniz ama ''ulaşılamaz'' görünen başka birileri, hayatınızın bir noktasında meydana gelen değişiklikle ''ulaşılabilir'' olacak. Sevgilinin ''ulaşılamaz'' görünen kişileri arzulaması, böyle bir durumda sadakatsizlik örneği göstereceğine dair bir itiraf. O yüzden bu ''hayalinde başkası olması'', ''ünlü bir erkeği ya da kadını haddinden fazla arzulaması'' gibi durumları rahatsız edici bulmakta hastalıklı bir durum yok bence.
- evandro roncatto (12.06.19 02:57:07)
@kassiopeia peki bu kendini sevme işini, kabul etme işini nasıl yapacağım? bunun bir yolu olmalı elbette. haydi ben kendimi seveyim demekle olmuyor. nasıl oluyor bilmiyorum da. sorunumun büyük kısmı da bu zaten yol yordam bilmemek.
@evandro roncatto düşüncelerim tam olarak söylediğiniz gibi. ancak bunun oldukça romantik, gerçekçi olmadığını da düşünüyorum. çünkü birini arzulama, bedensel bir arzulamadan bahsedersek bu bilinçli bir tercih değil sonuçta. hormonlarla alakalı bir şey. örneğin tahrik edici bir ana denk gelen bir kişinin istemsiz tahrik olmasından dolayı onu sadakatsiz mi bulmalıyız? sizin gibi düşünüyorum dedim ama keşke bu bizim tercihimizde olsa söylediğiniz gibi davranabilse herkes. ama değil bunun farkındayım ve ben bu durumdan rahatsız oluyorum. bir de şöyle bir şey var birini seviyoruz diye başka birini arzulamak neden imkansız oluyor? neden bunu sevgiyle ilişkilendiriyoruz? bir kadından veya erkekten etkilenen bir insanı neden hemen sevmiyor ya da sadakatsiz diye etiketlendiriyoruz ki? yukarıda bir arkadaşın söylediği gibi bence bunda ciddi bir hükmetme isteği var. insanın hayallerine, isteklerine karışacak kadar. olaya gerçekçi bakarsak böyle. romantik bakarsak söylediğiniz gibi. ben de bu gerçeklikten rahatsız olmayacak özgürlüğe ulaşmayı hedefliyorum. diğerinin gerçekten insan için mümkün olmadığını düşünüyorum.
@evandro roncatto düşüncelerim tam olarak söylediğiniz gibi. ancak bunun oldukça romantik, gerçekçi olmadığını da düşünüyorum. çünkü birini arzulama, bedensel bir arzulamadan bahsedersek bu bilinçli bir tercih değil sonuçta. hormonlarla alakalı bir şey. örneğin tahrik edici bir ana denk gelen bir kişinin istemsiz tahrik olmasından dolayı onu sadakatsiz mi bulmalıyız? sizin gibi düşünüyorum dedim ama keşke bu bizim tercihimizde olsa söylediğiniz gibi davranabilse herkes. ama değil bunun farkındayım ve ben bu durumdan rahatsız oluyorum. bir de şöyle bir şey var birini seviyoruz diye başka birini arzulamak neden imkansız oluyor? neden bunu sevgiyle ilişkilendiriyoruz? bir kadından veya erkekten etkilenen bir insanı neden hemen sevmiyor ya da sadakatsiz diye etiketlendiriyoruz ki? yukarıda bir arkadaşın söylediği gibi bence bunda ciddi bir hükmetme isteği var. insanın hayallerine, isteklerine karışacak kadar. olaya gerçekçi bakarsak böyle. romantik bakarsak söylediğiniz gibi. ben de bu gerçeklikten rahatsız olmayacak özgürlüğe ulaşmayı hedefliyorum. diğerinin gerçekten insan için mümkün olmadığını düşünüyorum.
- isminiz (12.06.19 03:28:27)
Hayalinde başkası olduğunu ne biliyorsun ki?
- elorelia (12.06.19 08:26:52)
başlığı okurken kendimi gördüm gerçekten, bu illet yüzünden yapmam dediğim şeyleri yaptım, algımı, zekamı yerlere gömdüm, allah belamı verdi açıkçası. kendimle beraber ilişkimi de mahvettim. yardımcı olması açısından kısaca hikayesiyle birlikte anlatayım;
bu ilişkiden önce hayatında pek ciddi ilişki yaşamamış ve "kıskançlık" kavramını anlamlandıramayan biriydim. hatta ilişkinin ilk başlarında öyle muhabbet esnasında kıvanç tatlıtuğ gelse takıl bence bi daha nerde bulcan gibi konuşmamız bile olmuştu bakın nasıl gavattım. ki bunu söylerken de rahatsızlık duymamıştım-rol yapmamıştım yani-
sonrasında zaman içinde geçmişiyle ilgili üstü kapalı yorumları-sormamıştım-, söyledikleri, davranışlarından çok işkillenmesem de o an arkadaşı fakat eskiden(3-4 sene önce) ona aşık olan biriyle başbaşa yemeğe çıkması sonucunda benim içimdeki sinsi ama güçlü yaratık ortaya çıktı. bunu söylediğimde hata olduğunu kabul etti, şu an aralarında bir şey olmasa da bunun yanlış anlaşılabileceğini kabul etti. normalde hatadır diyip devam etmek gerekirken ben bunu yapamadım arkadaş-force awakens-. didik didik ettim, bokunu çıkardım, telefonunu bile karıştırdım-abv-her bir imasını sonuna kadar sordum, bana ne diyemedim. birine bakarken bile dediğiniz gibi acaba onu mu istiyor diye de düşünmüşlüğüm de oldu. huzurumuz kalmadı, berbat bir dönemdi. muhtemelen de bir anksiyete bozukluğu yaşadım 2 ay içinde 6-7 kilo verdim. düzgün spor yapan fiziği düzgün biriyken, zayıf, sürekli sigara içen uykusuzluk çeken birine döndüm, işlerimi savsaklamaya başladım, algım bozuldu, IQ'm azaldı. kurtulmaya çalışıyordum aslında ama bu düşüncelerden de çıkamıyordum, bataklık gibiydi.
sonrasında sevgilimin de yönlendirmesiyle terapiye gitmeye başladım. terapist bunun bir bozukluk olduğunu belirtti, üstünde çalıştık, anlattım, anlattı yeri geldi çift terapisine de gittik. söylediği önemli şeylerden biri bu bozukluğun çözülebilmesi için bu durumun bir fırsat olduğuydu. yani metali işlemek için önce yüksek sıcaklıklara sokup sonra döversin ya, onun gibi bir şeydi. o insanı hayatımda istiyordum ama hayatım onunla beraberken hiç kolay değildi ve bu zorluğu kendim yaratıyordum bir yandan da kesin çözümünü bilmiyordum, bulamıyordum ve çok ama çok yoruluyordum ve yoruyordum. başka bir sebepten-ama bu zor dönemin de yorgunluğunun kesinlikle etkisi var- yollarımız ayrıldı. ben ayırdım. pişman mıyım gerçekten henüz bilmiyorum.
yaklaşık 1 sene oldu ayrılalı, şu an kişisel olarak baktığımda daha iyi durumdayım, yapmam gereken işlere odaklanabiliyorum, tekrar spora başladım, gece yatarken saatlerce yatakta dönmüyorum, uykumu alabiliyorum. çözebildim mi peki bilmiyorum ve sanmıyorum ama bunu kabullendim.
her insan farklı bir yaradılışa sahip, ben bunu kabullendim. herkesin olduğu gibi benim de bir karanlık tarafım var-lotr izlediysen/okuduysan bunu balrog'a benzetiyorum- bu karanlığı beslememek gerekiyor, buna dokunan birisiyle de yaşamamak gerekiyor. çok berbat, çok zor, çok yorucu bir durum anlayabiliyorum. kendim de çözdüğümü sanmadığım için bir tavsiye veremiyorum. ama terapistin dediğine inanıyorum. çözecekseniz şu an çözeceksiniz.
geçmiş olsun :(
bu ilişkiden önce hayatında pek ciddi ilişki yaşamamış ve "kıskançlık" kavramını anlamlandıramayan biriydim. hatta ilişkinin ilk başlarında öyle muhabbet esnasında kıvanç tatlıtuğ gelse takıl bence bi daha nerde bulcan gibi konuşmamız bile olmuştu bakın nasıl gavattım. ki bunu söylerken de rahatsızlık duymamıştım-rol yapmamıştım yani-
sonrasında zaman içinde geçmişiyle ilgili üstü kapalı yorumları-sormamıştım-, söyledikleri, davranışlarından çok işkillenmesem de o an arkadaşı fakat eskiden(3-4 sene önce) ona aşık olan biriyle başbaşa yemeğe çıkması sonucunda benim içimdeki sinsi ama güçlü yaratık ortaya çıktı. bunu söylediğimde hata olduğunu kabul etti, şu an aralarında bir şey olmasa da bunun yanlış anlaşılabileceğini kabul etti. normalde hatadır diyip devam etmek gerekirken ben bunu yapamadım arkadaş-force awakens-. didik didik ettim, bokunu çıkardım, telefonunu bile karıştırdım-abv-her bir imasını sonuna kadar sordum, bana ne diyemedim. birine bakarken bile dediğiniz gibi acaba onu mu istiyor diye de düşünmüşlüğüm de oldu. huzurumuz kalmadı, berbat bir dönemdi. muhtemelen de bir anksiyete bozukluğu yaşadım 2 ay içinde 6-7 kilo verdim. düzgün spor yapan fiziği düzgün biriyken, zayıf, sürekli sigara içen uykusuzluk çeken birine döndüm, işlerimi savsaklamaya başladım, algım bozuldu, IQ'm azaldı. kurtulmaya çalışıyordum aslında ama bu düşüncelerden de çıkamıyordum, bataklık gibiydi.
sonrasında sevgilimin de yönlendirmesiyle terapiye gitmeye başladım. terapist bunun bir bozukluk olduğunu belirtti, üstünde çalıştık, anlattım, anlattı yeri geldi çift terapisine de gittik. söylediği önemli şeylerden biri bu bozukluğun çözülebilmesi için bu durumun bir fırsat olduğuydu. yani metali işlemek için önce yüksek sıcaklıklara sokup sonra döversin ya, onun gibi bir şeydi. o insanı hayatımda istiyordum ama hayatım onunla beraberken hiç kolay değildi ve bu zorluğu kendim yaratıyordum bir yandan da kesin çözümünü bilmiyordum, bulamıyordum ve çok ama çok yoruluyordum ve yoruyordum. başka bir sebepten-ama bu zor dönemin de yorgunluğunun kesinlikle etkisi var- yollarımız ayrıldı. ben ayırdım. pişman mıyım gerçekten henüz bilmiyorum.
yaklaşık 1 sene oldu ayrılalı, şu an kişisel olarak baktığımda daha iyi durumdayım, yapmam gereken işlere odaklanabiliyorum, tekrar spora başladım, gece yatarken saatlerce yatakta dönmüyorum, uykumu alabiliyorum. çözebildim mi peki bilmiyorum ve sanmıyorum ama bunu kabullendim.
her insan farklı bir yaradılışa sahip, ben bunu kabullendim. herkesin olduğu gibi benim de bir karanlık tarafım var-lotr izlediysen/okuduysan bunu balrog'a benzetiyorum- bu karanlığı beslememek gerekiyor, buna dokunan birisiyle de yaşamamak gerekiyor. çok berbat, çok zor, çok yorucu bir durum anlayabiliyorum. kendim de çözdüğümü sanmadığım için bir tavsiye veremiyorum. ama terapistin dediğine inanıyorum. çözecekseniz şu an çözeceksiniz.
geçmiş olsun :(
- ilkot (12.06.19 09:17:31)
terapi + gym
kendine guven ve kendine verdigin degeri arttir. baska caren yok.
kendine guven ve kendine verdigin degeri arttir. baska caren yok.
- JohnOakley (12.06.19 09:37:00)
>kendini sevme işini, kabul etme işini nasıl yapacağım?
Bana bu kitaplari onerdiler konuyla ilgili. terapi + meditasyon + gym + bunlari oneririm.
www.amazon.com
www.amazon.com
www.amazon.com
Bana bu kitaplari onerdiler konuyla ilgili. terapi + meditasyon + gym + bunlari oneririm.
www.amazon.com
www.amazon.com
www.amazon.com
- JohnOakley (12.06.19 09:41:33)
erich fromm sevme sanatı.
- inekadam (12.06.19 11:26:44)
@ilkot gerçekten zor bir durum. o şüphe insanı çok yoruyor ve yıpratıyor. dilerim siz de atlatırsınız. hayatınızda biri olsun istiyorsunuz ama bu kim olursa olsun aynı düşünceye kapılıyorsunuz. bir noktadan sonra artık kendinizi herkesle kıyaslamaya çalışıp mükemmel olmaya çalışıyorsunuz ki başkası olmasın. temelde yetersizlikle de alakalı gibi sanırım.
teşekkür ederim tüm cevaplar için.
teşekkür ederim tüm cevaplar için.
- isminiz (12.06.19 22:45:40)
1