[]
Şefkat duvarı yapamaz mıyız?
İran'daki uygulama çok hoşuma gitti.
www.bbc.com
Hatta hafif de ağladım.
Biz de yapamaz mıyız?
Hava çok soğuk. İzmir'de bile.
örgütlensek, bir araya gelsek, belediyeden izin gerekiyorsa alsak.
çaksak çivileri assak askıları.
Olma mı?
Yazsak tepesine de ihtiyacın yoksa bırak, ihtiyacın varsa al. diye.
Tabii ki gönlüm kimsenin böyle bir ihtiyaç içinde olmaması ama var işte.
ufak da olsa bişiler yapmayalım mı?
www.bbc.com
Hatta hafif de ağladım.
Biz de yapamaz mıyız?
Hava çok soğuk. İzmir'de bile.
örgütlensek, bir araya gelsek, belediyeden izin gerekiyorsa alsak.
çaksak çivileri assak askıları.
Olma mı?
Yazsak tepesine de ihtiyacın yoksa bırak, ihtiyacın varsa al. diye.
Tabii ki gönlüm kimsenin böyle bir ihtiyaç içinde olmaması ama var işte.
ufak da olsa bişiler yapmayalım mı?
evet yapılabilir güzelmiş.
fakat :) ihtiyacı olandan çok olmayan alır amacına ulaşmaz gibi geliyor bana ama yinede denenebilir.
fakat :) ihtiyacı olandan çok olmayan alır amacına ulaşmaz gibi geliyor bana ama yinede denenebilir.
- mantarliborek (22.12.15 07:29:23)
onları gelir bir kişi alır, satmaya götürür. gerçekten ihtiyacı olan kimse de faydalanamaz bu güzel fikirden. bu ülkede bu kafayla böyle olur maalesef. acı ama gerçek :(
- loveinaflipbook (22.12.15 07:30:18)
direk aklımıza @loveinaflipbook'un dedikleri gelse de yine de bu tür güzel davranışlar desteklenmeli. belediyelerin klasik hizmetleri var eski giysiler için ama verilen örnekteki gibi hareketlerin insanlarda iyi niyet uyandıracağını, daha iyi birer insan olma konusunda motivasyon yaratacağına inanıyorum. bir ara italyada galiba askıda kahve, askıda ekmek gibi hareketler örnekleniyordu mesela, çok güzel şeyler bunlar.
- puc (22.12.15 08:02:39)
Yapılabilir tabii. Yalnız kış geldi, yağmur çamur, toz... giysileri muhafaza etmek biraz zor.
Bence giysiden çok yiyecek ve ısınmayla ilgili çalışma daha iyi olur. Çocuklara süt, yumurta...
Evinin önüne asma sistemi de hatalı bana göre. Mesela giysi paylaşmak isteyen evinin önüne asacak ama ona ihtiyacı olan o bölgede oturmuyor. N'apacak sokak sokak dolaşıp kıyafet mi arayacak.
Bir örnek vereyim geçen sene yardıma ihtiyacı olan bir aile vardı. Genç bir kadın iki ufak çocuğu var. biri yeni doğmuş. ben de o doğum tebriğine gidince gördüm halini ahvalini. hiç söylemiyor da. babanın işi yok. evlerinde halı bile yok. koltuk vs zaten yok. bir kilim, birkaç minder, yatak, kap kacak, ufak bir tüp. Biryerden soba bulmuşlar ama yakamıyorlar pek fazla çünkü yakıt alacak paraları yok. Ev rutubetli, kadın etraftan bulduğu çalı çırpı odun parçalarıyla idare ediyor. Kah belediyeden yardım aldık, kah kendi çabamızla bişeyler ayarladık evin eşyalarını iyileştirdik. E, ısınma ve yiyecek n'olacak... Babanın işi olması lazım ki karınları doysun ev ısınsın. Babaya iş bakıldı filan. Evlerine gitmesem ne çocuğun ne annenin kıyafetinden durumlarını anlayamazdım.
Yani ihtiyaçlı kimselerin kıyafet bulması o kadar zor değil, herkes giymediği kıyafetlerini bi şekilde veriyor, torba içinde yola bırakıyor. Kendilerine borçlu olduğumuzu düşünmek yerine hor gördüğümüz kağıt toplayıcıları, hurdacılar da alıp ya kullanıyorlar ya çevreleriyle paylaşıyorlar.
İzmir'de belediyelerin sivil toplum kuruluşlarının bu tür uygulamaları var. mesela ksk belediyesi bünyesindekinin adı elele butik. başka insanlarla paylaşmak istediğin ne varsa hazırlıyorsun. ister kendin götürüyorsun istersen gelip alıyorlar.
sadece kıyafet değil, kitap, mobilya, beyaz eşya, mutfak araç gereçleri...
Ege üniversitesi'nde çydd'nin yürüttüğü bir butik var, öğrencilere yönelik.
Dükkanın önüne palto askısı koyup torba içinde ekmek asan fırınlar görüyorum. İhtiyacı olan alabilir diye kağıt asıyorlar.
Sokaklar kedi köpek maması, su kabı dolu.
Belediye'nin aşevi var. Kazan kazan yemek pişiyor. eskiden Basmane'deymiş ve ihtiyaçlı olanlar gidip karnını doyurabiliyormuş. Sadece ramazanlarda değil yılın her günü. Hala devam ediliyordur belki tam bilmiyorum ama haberlerde gördüğüm kadarıyla Gürçeyme'ye taşınmış. olabilir. Gürçeşme'deki öğrencilere çorba, kumanya, bakım evlerine yemek ve taziye evlerine pide ayran hazırlıyor.
Bunlar da yeterli değil. Bir kere herkesin haberi olmuyor, sonra belediyeye ihtiyaçlı olarak kayıt olman lazım ki bu da tam randımanlı olamıyor. Görüyorum belediye'den yardım parası alıp doğru andoid telefon almaya koşanlar oluyor. Doğudan gelmiş, çocuğum okuyor diyor. Çocuğun okumakla alakası yok haytalık yapıyor. Mesela ben ikinci iflasımda gerçekten muhtaçtım ama haberim olmadığı için yardım alamadım.
Halk eliyle bişeyler yapılacaksa mutarların devreye sokulması düşünülebilir. Her mahalle kardeş mahalle belirler mesela. yapılan yardımlar şeffaf olur, isteyen gider kontrolünü yapar. Muhtarlar evrak düzenlemek hele şimdilerde parklarda oturan gençlere karışmak yerine bu tür işleri yapmalılar, hem aldıkları parayı da haketmiş olurlar böylece.
Böyle geniş kapsamlı bişey yapılana dek (yapılabilirse tabii) bireysel olarak yapılabilecek en güzel iş ihtiyaçlı bölgelere bizzat ulaşmak. Onlar senin olduğun yere gelemezler, yol parası bile dert onlar için.
Yardımlaşma deyince başka konular da var üzerinde düşünülmesi, iyileştirilmesi gereken. Örnek İran'dan gelmiş biz de 10 küsur yıldır islama göre yönetilelim diyenlerin çoğunlukta olduğu halkın seçtiği aynı bakış açısındaki hükümetle yönetilince bu konuların da gündeme gelmesi kaçınılmaz haliyle.
1. kurban kesimi artık eski işlevini görmüyor. yaşam koşulları değişti. ete ihtiyacı olan kesim kurban kesebilen kesimle yürüme mesafesinde oturmuyor. kurban eti girmeyen aliler çok ama esas ihtiyaçlı olanlar onlar. yine kendimden örnek vereyim, ben o muhtaç olduğum dönemde bize bir kez bile kurban eti gelmedi. çevremde oturanlara da gelmedi.
2. fitre ve zekat konusu. biliyorsunuz bunlar açık açık verilmeli. sadaka saklanır ama fitre ve zekat saklanmaz. ben bunca yıldır biz şu kadar zekat verdik diyen ne milletvekili duydum, ne de yeşil sermayedar duydum. açıklasınlar lütfen. veriyorlarsa tabii.
Bence giysiden çok yiyecek ve ısınmayla ilgili çalışma daha iyi olur. Çocuklara süt, yumurta...
Evinin önüne asma sistemi de hatalı bana göre. Mesela giysi paylaşmak isteyen evinin önüne asacak ama ona ihtiyacı olan o bölgede oturmuyor. N'apacak sokak sokak dolaşıp kıyafet mi arayacak.
Bir örnek vereyim geçen sene yardıma ihtiyacı olan bir aile vardı. Genç bir kadın iki ufak çocuğu var. biri yeni doğmuş. ben de o doğum tebriğine gidince gördüm halini ahvalini. hiç söylemiyor da. babanın işi yok. evlerinde halı bile yok. koltuk vs zaten yok. bir kilim, birkaç minder, yatak, kap kacak, ufak bir tüp. Biryerden soba bulmuşlar ama yakamıyorlar pek fazla çünkü yakıt alacak paraları yok. Ev rutubetli, kadın etraftan bulduğu çalı çırpı odun parçalarıyla idare ediyor. Kah belediyeden yardım aldık, kah kendi çabamızla bişeyler ayarladık evin eşyalarını iyileştirdik. E, ısınma ve yiyecek n'olacak... Babanın işi olması lazım ki karınları doysun ev ısınsın. Babaya iş bakıldı filan. Evlerine gitmesem ne çocuğun ne annenin kıyafetinden durumlarını anlayamazdım.
Yani ihtiyaçlı kimselerin kıyafet bulması o kadar zor değil, herkes giymediği kıyafetlerini bi şekilde veriyor, torba içinde yola bırakıyor. Kendilerine borçlu olduğumuzu düşünmek yerine hor gördüğümüz kağıt toplayıcıları, hurdacılar da alıp ya kullanıyorlar ya çevreleriyle paylaşıyorlar.
İzmir'de belediyelerin sivil toplum kuruluşlarının bu tür uygulamaları var. mesela ksk belediyesi bünyesindekinin adı elele butik. başka insanlarla paylaşmak istediğin ne varsa hazırlıyorsun. ister kendin götürüyorsun istersen gelip alıyorlar.
sadece kıyafet değil, kitap, mobilya, beyaz eşya, mutfak araç gereçleri...
Ege üniversitesi'nde çydd'nin yürüttüğü bir butik var, öğrencilere yönelik.
Dükkanın önüne palto askısı koyup torba içinde ekmek asan fırınlar görüyorum. İhtiyacı olan alabilir diye kağıt asıyorlar.
Sokaklar kedi köpek maması, su kabı dolu.
Belediye'nin aşevi var. Kazan kazan yemek pişiyor. eskiden Basmane'deymiş ve ihtiyaçlı olanlar gidip karnını doyurabiliyormuş. Sadece ramazanlarda değil yılın her günü. Hala devam ediliyordur belki tam bilmiyorum ama haberlerde gördüğüm kadarıyla Gürçeyme'ye taşınmış. olabilir. Gürçeşme'deki öğrencilere çorba, kumanya, bakım evlerine yemek ve taziye evlerine pide ayran hazırlıyor.
Bunlar da yeterli değil. Bir kere herkesin haberi olmuyor, sonra belediyeye ihtiyaçlı olarak kayıt olman lazım ki bu da tam randımanlı olamıyor. Görüyorum belediye'den yardım parası alıp doğru andoid telefon almaya koşanlar oluyor. Doğudan gelmiş, çocuğum okuyor diyor. Çocuğun okumakla alakası yok haytalık yapıyor. Mesela ben ikinci iflasımda gerçekten muhtaçtım ama haberim olmadığı için yardım alamadım.
Halk eliyle bişeyler yapılacaksa mutarların devreye sokulması düşünülebilir. Her mahalle kardeş mahalle belirler mesela. yapılan yardımlar şeffaf olur, isteyen gider kontrolünü yapar. Muhtarlar evrak düzenlemek hele şimdilerde parklarda oturan gençlere karışmak yerine bu tür işleri yapmalılar, hem aldıkları parayı da haketmiş olurlar böylece.
Böyle geniş kapsamlı bişey yapılana dek (yapılabilirse tabii) bireysel olarak yapılabilecek en güzel iş ihtiyaçlı bölgelere bizzat ulaşmak. Onlar senin olduğun yere gelemezler, yol parası bile dert onlar için.
Yardımlaşma deyince başka konular da var üzerinde düşünülmesi, iyileştirilmesi gereken. Örnek İran'dan gelmiş biz de 10 küsur yıldır islama göre yönetilelim diyenlerin çoğunlukta olduğu halkın seçtiği aynı bakış açısındaki hükümetle yönetilince bu konuların da gündeme gelmesi kaçınılmaz haliyle.
1. kurban kesimi artık eski işlevini görmüyor. yaşam koşulları değişti. ete ihtiyacı olan kesim kurban kesebilen kesimle yürüme mesafesinde oturmuyor. kurban eti girmeyen aliler çok ama esas ihtiyaçlı olanlar onlar. yine kendimden örnek vereyim, ben o muhtaç olduğum dönemde bize bir kez bile kurban eti gelmedi. çevremde oturanlara da gelmedi.
2. fitre ve zekat konusu. biliyorsunuz bunlar açık açık verilmeli. sadaka saklanır ama fitre ve zekat saklanmaz. ben bunca yıldır biz şu kadar zekat verdik diyen ne milletvekili duydum, ne de yeşil sermayedar duydum. açıklasınlar lütfen. veriyorlarsa tabii.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (22.12.15 09:38:59)
@sour, izmirde kızılayın kutularından bahsediyorsan onlara atılan kıyafetler preslenip balya haline getiriliyor ve hindistan gibi ülkelere satılıyor. Artık parasını başka işlerde mi kullanıyorlar bilemem. Naif nsanlar var, ütüleyip poşetleyip güzelce atıyorlar.
İzmirde çankaya tarafında iş hanlarının olduğu bi yerde kullanılmış giysi dükkanı var, sanırım ihtiyaç sahipleri ordan alabiliyor.
İzmirde çankaya tarafında iş hanlarının olduğu bi yerde kullanılmış giysi dükkanı var, sanırım ihtiyaç sahipleri ordan alabiliyor.
- bigbadabum (22.12.15 09:54:26)
ben biraz da görsellik olarak herkesi etkilesin, içindeki iyiyi çıkarsın da istiyorum. o yüzden hoşuma gitmişti. denildiği gibi hava şartları etkileyebilir ve kötü niyetli insanlar tarafından sömürülebilir.
izmirde bişeyler yapan varsa, katılmak isterim. kendimiz birşey oluşturalım istiyorum. derneklere falan itibarım yok çok.
izmirde bişeyler yapan varsa, katılmak isterim. kendimiz birşey oluşturalım istiyorum. derneklere falan itibarım yok çok.
- hushhush (22.12.15 10:04:56)
1