Mesela çoğu avrupa şehrinde turistlerin yoğun bulunduğu mekanlarda değişik kıyafetli adamlar görüyoruz. Millet bu tiplerle fotoğraf çekilmek için sıraya giriyor para falan veriyor.
Bu türkiyede neredeyse hiç yok, niye? Zabıta mı enseliyor noluyor?
Bu türkiyede neredeyse hiç yok, niye? Zabıta mı enseliyor noluyor?
Aylık 600 euro yetmeyecek orası kesin.
600 euroluk burs parasının üstüne ne kadar daha olmalı aylık? Yaşam masraflarımı kalacağım 3 ay boyunca minimumda tutacağım.
Not: ücretsiz staj, sadece burs var.
600 euroluk burs parasının üstüne ne kadar daha olmalı aylık? Yaşam masraflarımı kalacağım 3 ay boyunca minimumda tutacağım.
Not: ücretsiz staj, sadece burs var.
Film kulübünün ilk film etkinliğine film önerisi arıyoruz.
20-25 kişilik bir katılımcı olacak ve ilk filmimizi çok iyi seçmek istiyoruz.
-film ingilizce olmalı.
-aşırı popüler olmamalı. Katılımcıların çoğu izlememiş olmalı.
-film bittikten sonra yarım saat film sohbeti yapılacak.
Dolayısıyla film, üzerine konuşulacak bir konu ihtiva etmeli. Sosyal mesaj vermesi artıdır.
Öneriler için şimdiden teşekkürler.
20-25 kişilik bir katılımcı olacak ve ilk filmimizi çok iyi seçmek istiyoruz.
-film ingilizce olmalı.
-aşırı popüler olmamalı. Katılımcıların çoğu izlememiş olmalı.
-film bittikten sonra yarım saat film sohbeti yapılacak.
Dolayısıyla film, üzerine konuşulacak bir konu ihtiva etmeli. Sosyal mesaj vermesi artıdır.
Öneriler için şimdiden teşekkürler.
1996 yılında evlilik dışı doğan bir çocuk var.
Babası çocuğu amcası üzerine kaydettirmek ister. Amcası kabul etmez.
Bir şekilde amcası üzerine evlatlık başvurusu yapar ve amcası çocuğu evlat edinir.
Amca durumu kabullenir.
1998 yılında gerçek baba ölür.
Olaydaki çocuk büyür, gerçek babanın mirasçılarına babalık davası açar.
Açabilir mi?
Babası çocuğu amcası üzerine kaydettirmek ister. Amcası kabul etmez.
Bir şekilde amcası üzerine evlatlık başvurusu yapar ve amcası çocuğu evlat edinir.
Amca durumu kabullenir.
1998 yılında gerçek baba ölür.
Olaydaki çocuk büyür, gerçek babanın mirasçılarına babalık davası açar.
Açabilir mi?
En ucuz nasıl gidilip dönülür?
Mesela amsterdam’a git brüksel’den dön, brükseli de görmüş olursun
Veya
amsterdam yerine önce şuraya git, oraya daha ucuz uçuşlar var, oradan amsterdam’a geç gibi önerileriniz var mı?
Ayrıca black friday’de uçak biletleri düşüyor mu? Hatrı sayılır şekilde.
Teşekkürler
Mesela amsterdam’a git brüksel’den dön, brükseli de görmüş olursun
Veya
amsterdam yerine önce şuraya git, oraya daha ucuz uçuşlar var, oradan amsterdam’a geç gibi önerileriniz var mı?
Ayrıca black friday’de uçak biletleri düşüyor mu? Hatrı sayılır şekilde.
Teşekkürler
Böyle bir şeyin gelmesi olayın mağdurunun rızasına bağlansa ne gibi problemler olabilir?
Mağduru olduğun bir olayı devlet neden affeder?
Benim affetmem daha mantıklı değil mi?
Mağduru olduğun bir olayı devlet neden affeder?
Benim affetmem daha mantıklı değil mi?
Berberlerdekiler mis gibi. Sakala bi dokunduruyor, pürüzsüz yapıyor cildi. Bendeki makine ufacık da olsa nokta kadar sakal bırakıyor.
Berberinki gibi bir makine önerisi olan var mı?
Berberinki gibi bir makine önerisi olan var mı?
En pahalısı londra, bunda herkes hemfikir. Peki ucuz şehirler hangisi?
Fiyat performans oranı açısından en iyi şehirleri arıyorum. Turistik açıdan değil de 3 ay yaşamak için ideal olanları bulmam gerek.
Fiyat performans oranı açısından en iyi şehirleri arıyorum. Turistik açıdan değil de 3 ay yaşamak için ideal olanları bulmam gerek.
tr.link
Mesela bu tarz bir kısaltma gerçekten para kazandırıyor mu? Şimdilerde çok sık link kısaltmalara denk geliyorum da.
Mesela bu tarz bir kısaltma gerçekten para kazandırıyor mu? Şimdilerde çok sık link kısaltmalara denk geliyorum da.
Sırf kurumla anlaşması var diye özele gideyim dedim. %40 indirimliydi.
Yarım saat kayıt sırası bekledim.
Sonra muayenemizi olduk.
Doktor mr ve daha birçok şey istedi.
Sadece mr 250 tl idi. İndirimli olmasına rağmen.
Tüm testleri şusunu busunu yaptırsam 400 tl tutacaktı.
Başlarım öyle işe dedim ve devletten randevu aldım.
Şimdi sorum şu, bu kadar pahalı olmasına rağmen kim, neden gidiyor bu özellere? Aynı işlemler devlette ücretsiz. Özel bu kadar pahalı olmasına rağmen sırf kayıtta yarım saat sıramı bekledim. Demek ki bu millet çok zengin lan.
Aylık kazancım 10k üstü olsa giderim ama altındaysa özele gitmek hastane tarafından silkelenmek olmuyor mu?
Özele giden herkes zengin mi? 10 k kazanmayan adam neden devlet yerine özel tercih etmeli?
Yarım saat kayıt sırası bekledim.
Sonra muayenemizi olduk.
Doktor mr ve daha birçok şey istedi.
Sadece mr 250 tl idi. İndirimli olmasına rağmen.
Tüm testleri şusunu busunu yaptırsam 400 tl tutacaktı.
Başlarım öyle işe dedim ve devletten randevu aldım.
Şimdi sorum şu, bu kadar pahalı olmasına rağmen kim, neden gidiyor bu özellere? Aynı işlemler devlette ücretsiz. Özel bu kadar pahalı olmasına rağmen sırf kayıtta yarım saat sıramı bekledim. Demek ki bu millet çok zengin lan.
Aylık kazancım 10k üstü olsa giderim ama altındaysa özele gitmek hastane tarafından silkelenmek olmuyor mu?
Özele giden herkes zengin mi? 10 k kazanmayan adam neden devlet yerine özel tercih etmeli?
Yok mu son zamanlarda gelen güzel bi şeyler? 2 haftadır girip bakıyorum bir şey izlemeden kapatıyorum. Siz neler izliyorsunuz ne önerirsiniz?
Böyle biri devlet memuru olabilir mi? Güvenlik soruşturmasında filan sıkıntı oluyor mu?
Birisinden dördüncü dereceye kadar bakılıyor diye duymuştum.
Dayı dediğin üçüncü derece. Kafadan giremez o zaman bu adam, doğru mu? Nasıl bir işleyiş var bu konuda?
Birisinden dördüncü dereceye kadar bakılıyor diye duymuştum.
Dayı dediğin üçüncü derece. Kafadan giremez o zaman bu adam, doğru mu? Nasıl bir işleyiş var bu konuda?
Çok yüksek miktardaki döviz bankaya yatırılıp bankada mı bozdurulmalı yoksa alım-satım yapan kuyumcularda mı?
Ayrıca bu yüksek meblağ için şu an doğru zaman mı? Yakın zamanda var mı dalgalanma yaratabilecek durumlar?
Teşekkürler şimdiden.
Ayrıca bu yüksek meblağ için şu an doğru zaman mı? Yakın zamanda var mı dalgalanma yaratabilecek durumlar?
Teşekkürler şimdiden.
ilk defa bunu enine boyuna düşünüp kendimi sorguladım.
daha önce fark ettiğim ama hiç sorgulamadığım bazı durumları kendime itiraf ettim.
mesela lise hayatım boyunca hiçbir dersi derste öğrenemedim. çünkü hiçbir zaman derse kendimi vermedim. ilk birkaç dakika odaklansam da sonradan kopup gidiyordum. ne öğrendiysem sonradan kendi kendime çalışarak öğrendim.
o zamanlar bunu tembelliğime ve sayısal dersleri sevmiyor oluşuma veriyordum.
lisede arkadaşlarla playstation'a gidip pes atardık. ben otomatiğe bağlamış şekilde oynardım. kendimi oyuna bile veremez, o esnada farklı şeyler düşünürdüm.
neyse ki şanslıydık, pes'i kaybetmedik. istediğimiz üni/bölüme girdik.
üni'de de benzer durumlar hep oldu. derste kopup gitmeler, sonradan o dersi tekrar ederken bunlar ne zaman işlendi ya falan diye yakınmalar..
ilk seneler fenaydı da son sene bu konuda daha iyiydim.
işte ilk o zaman bazı şeylerin farkına vardım. ulan dedim kendi kendime, demek ki ders dinlemek böyle bir şeymiş.
millet dersten çıkar ve o gün işlenen konuyu hararetle tartışırdı. ben eve gidip kendim çalışmadan o konuda asla yorum yapamazdım.
artık senelerin verdiği öğrencilik hayatından olsa gerek sonlara doğru toparladık işte.
şimdi günlük hayatta da bu odaklanma sorununu yaşamıyor değilim. odaklanamayınca erteliyorum da erteliyorum. her şey sonu güne kalıyor. ha neyse ki bence durumum öğrencilikteki kadar vahim değil.
şimdi düşünüyorum da bu yaşadığım psikolojik bir problem mi acaba. psikoloğa gitsem bana bilmediğim ne söyleyebilir?
psikiyatriste gitsem ilacı basıp hayat sevincimi söndürür mü?
dikkat eksikliği ömür boyu süren bir şey midir, bir gün azalarak biter mi vs vs kafamda sorular..
daha önce fark ettiğim ama hiç sorgulamadığım bazı durumları kendime itiraf ettim.
mesela lise hayatım boyunca hiçbir dersi derste öğrenemedim. çünkü hiçbir zaman derse kendimi vermedim. ilk birkaç dakika odaklansam da sonradan kopup gidiyordum. ne öğrendiysem sonradan kendi kendime çalışarak öğrendim.
o zamanlar bunu tembelliğime ve sayısal dersleri sevmiyor oluşuma veriyordum.
lisede arkadaşlarla playstation'a gidip pes atardık. ben otomatiğe bağlamış şekilde oynardım. kendimi oyuna bile veremez, o esnada farklı şeyler düşünürdüm.
neyse ki şanslıydık, pes'i kaybetmedik. istediğimiz üni/bölüme girdik.
üni'de de benzer durumlar hep oldu. derste kopup gitmeler, sonradan o dersi tekrar ederken bunlar ne zaman işlendi ya falan diye yakınmalar..
ilk seneler fenaydı da son sene bu konuda daha iyiydim.
işte ilk o zaman bazı şeylerin farkına vardım. ulan dedim kendi kendime, demek ki ders dinlemek böyle bir şeymiş.
millet dersten çıkar ve o gün işlenen konuyu hararetle tartışırdı. ben eve gidip kendim çalışmadan o konuda asla yorum yapamazdım.
artık senelerin verdiği öğrencilik hayatından olsa gerek sonlara doğru toparladık işte.
şimdi günlük hayatta da bu odaklanma sorununu yaşamıyor değilim. odaklanamayınca erteliyorum da erteliyorum. her şey sonu güne kalıyor. ha neyse ki bence durumum öğrencilikteki kadar vahim değil.
şimdi düşünüyorum da bu yaşadığım psikolojik bir problem mi acaba. psikoloğa gitsem bana bilmediğim ne söyleyebilir?
psikiyatriste gitsem ilacı basıp hayat sevincimi söndürür mü?
dikkat eksikliği ömür boyu süren bir şey midir, bir gün azalarak biter mi vs vs kafamda sorular..
3 şeritli bir yol düşünün.
Trafik sıkışık. Kırmızı ışık yandı ve bir sürü araç kuyruğu oluştu.
Sırada bekleyen en sağ şeritteki aracın yolcu kapısı açıldı ve adam indi. O sırada en sağ şerit ile kaldırım arasından gelen motor yavaşça adama ve açılan kapıya çarptı. Hızı da tahminen 20km/s olsun.
Kim hatalı?
Trafik sıkışık. Kırmızı ışık yandı ve bir sürü araç kuyruğu oluştu.
Sırada bekleyen en sağ şeritteki aracın yolcu kapısı açıldı ve adam indi. O sırada en sağ şerit ile kaldırım arasından gelen motor yavaşça adama ve açılan kapıya çarptı. Hızı da tahminen 20km/s olsun.
Kim hatalı?
Bana dikey yapılaşmanın çok olmadığı, iç anadolunun en yeşil şehirlerinden birisi gibi geldi.
Gayet güzel şehir.
İçindeki insanı sevilmiyor muhtmelen. Onun dışında niye sevmiyorlar burayı?
Gayet güzel şehir.
İçindeki insanı sevilmiyor muhtmelen. Onun dışında niye sevmiyorlar burayı?
Bu bütçeyle alınabilecek iyi Bluetooth kulaklık tavsiyelerine ihtiyacım var.
Kulak içi olması şart.
Jbl t110bt’yi gözüme kestirdim şimdilik. Ama kablosu biraz uzun gibi?
Kulak içi olması şart.
Jbl t110bt’yi gözüme kestirdim şimdilik. Ama kablosu biraz uzun gibi?
Kabloluyla karşılaştırılıdığında Yaydığı radyasyon oranı çok mu yüksek?
Bu durum sizi rahatsız etmiyor mu?
Yoksa “zaten her şey radyasyon koy ver gitsin” kafasında mısınız?
Bu durum sizi rahatsız etmiyor mu?
Yoksa “zaten her şey radyasyon koy ver gitsin” kafasında mısınız?
Merhaba..
doğru düzgün bir plan ve bütçe bile olmadığı halde amerika turist vizesine başvurmuştum.
Ve adamlar 10 yıllık vize verdiler.
Açıkçası hiç beklemiyordum. Sırf içimde kalmasın diye başvurmuştum.
Şimdi 10 yıllık vizeyi alınca kafama farklı planlar geliyor. Evet bazı hayallerim vardı ama vize çıkmaz zaten diye düşünüğümden pek ciddiye almazdım.
Sanırım şimdi ciddi ciddi düşünme zamanı. Sizce abd’ye turist vizesiyle gidip iyi kötü bir iş bulmak mümkün mü? Temelli değil tabi ki, 1 yıllığına. Bu bir senede 10-15 bin dolar biriktirip dönebilir miyim?
Çevresinde benzer tecrübeler edinmiş olan varsa ve yazarsa memnun olurum.
doğru düzgün bir plan ve bütçe bile olmadığı halde amerika turist vizesine başvurmuştum.
Ve adamlar 10 yıllık vize verdiler.
Açıkçası hiç beklemiyordum. Sırf içimde kalmasın diye başvurmuştum.
Şimdi 10 yıllık vizeyi alınca kafama farklı planlar geliyor. Evet bazı hayallerim vardı ama vize çıkmaz zaten diye düşünüğümden pek ciddiye almazdım.
Sanırım şimdi ciddi ciddi düşünme zamanı. Sizce abd’ye turist vizesiyle gidip iyi kötü bir iş bulmak mümkün mü? Temelli değil tabi ki, 1 yıllığına. Bu bir senede 10-15 bin dolar biriktirip dönebilir miyim?
Çevresinde benzer tecrübeler edinmiş olan varsa ve yazarsa memnun olurum.
Ben ki birçok kişinin yemekten imtina edeceği domuz, kurbağa, çekirge, çiğ balık ve daha nicelerini yemiş bir insanım. Ne yersem yiyeyim benim mide etkilenmez. Birçoğu yese zehirlenir kusar falan ama bana işlemez mesela.
En azından ben öyle düşünüyordum hep. Ta ki markette (migros) satılan yaprak dönere kadar.
Aldım tavada biraz ısıtıp yedim.
1 gün boyunca yatağa düştüm.
Tadı da zaten hoşuma gitmemişti.
Markanın kalitesizliğine bağladım.
İlerki bir zamanda farklı markaya tekrar şans verdim.
Yine yatağa düştüm. Son tüketim tarihi çok yakındı ona bağladım.
Şimdi yine şans verip denedim.
Yine yatağa düştüm.
Motor arızası.
Şimdi düşünüyorum, benim gibi etçilin kralı bir insan yaprak dönerden neden böyle zehirlenebilir ki..
Yaprak dönerin tam olarak nesi beni zehirliyor olabilir acaba??
En azından ben öyle düşünüyordum hep. Ta ki markette (migros) satılan yaprak dönere kadar.
Aldım tavada biraz ısıtıp yedim.
1 gün boyunca yatağa düştüm.
Tadı da zaten hoşuma gitmemişti.
Markanın kalitesizliğine bağladım.
İlerki bir zamanda farklı markaya tekrar şans verdim.
Yine yatağa düştüm. Son tüketim tarihi çok yakındı ona bağladım.
Şimdi yine şans verip denedim.
Yine yatağa düştüm.
Motor arızası.
Şimdi düşünüyorum, benim gibi etçilin kralı bir insan yaprak dönerden neden böyle zehirlenebilir ki..
Yaprak dönerin tam olarak nesi beni zehirliyor olabilir acaba??
Sb, cümle içinde de kullanıp pekiştirirseniz sevinirim. Teşekkürler.
Arkadaş sorusudur.
1 sene okula gitmediği ve sınavlara girmediği için tüm dersleri ff düşmüş bir arkadaşımız var.
Ertesi sene, sene tekrarı yapıyor ff’leri aa ba bb yapıyor.
Şimdi bu kişinin transkriptinde ff ler gözükecek mi?
Mesela
2017-2018
X adlı ders——-ff
2018-2019
X adlı ders——aa
Şeklinde mi olacak transkripti?
Yoksa ff den hiç bahsedilmeyecek mi?
1 sene okula gitmediği ve sınavlara girmediği için tüm dersleri ff düşmüş bir arkadaşımız var.
Ertesi sene, sene tekrarı yapıyor ff’leri aa ba bb yapıyor.
Şimdi bu kişinin transkriptinde ff ler gözükecek mi?
Mesela
2017-2018
X adlı ders——-ff
2018-2019
X adlı ders——aa
Şeklinde mi olacak transkripti?
Yoksa ff den hiç bahsedilmeyecek mi?
Bu kötü gidişatın sebebi ne olabilir? En pahali kadroya ragmen...
Profesyonel bir iş başvurusu yaparken o işle alakasız olarak çalıştığınız yerleri de çalışma geçmişinize ekliyor musunuz?
Garsonluk, personal trainerlık gibi mesela..
Garsonluk, personal trainerlık gibi mesela..
Böyle bir şey var mı? Mesela 6 ay sonrası için yurtdışına bilet alıcam ama vize çıkmayabilir. O yüzden bileti satın almak yerine nasıl bir alternatif var? Ücretsiz rez. oluyor mu mesela?
Vize Çıkmaması durumunda o rezervasyonu ücretsiz iptal edebiliyor muyuz?
Vize Çıkmaması durumunda o rezervasyonu ücretsiz iptal edebiliyor muyuz?
Bundan 4 yıl evvel kendisiyle olan 1.5 yıllık ilişkimi güven problemi sebebiyle bitirmiştim..
Ayrılmakta da haklıydım.
Gözü dışarıdaydı, hareketleri yanlıştı.
O zamanlar durumu duyuruya da yazmıştım (farklı bir nick kullanıyordum o zamanlar)
Hepiniz hak vermiştiniz.
1.5 yıllık ilişkiye belki 5 senelik malzemeyi sığdırmıştık.
Bu şehirde çok kimsesi olmadığı için bana çok bağlıydı.
Evlerimiz birbirine çok uzaktı, o yüzden haftanın 2-3 günü bende kalırdı.
Çok defa yan daireme taşınacağını söylemişti. O zaman her gün birlikte oluruz derdi.
Bana taşınması ihtimal dışıydı çünkü ailesi zaman zaman ziyarete gelebilirdi.
Ve benim daireye ben zar zor sığıyordum zaten.
Neyse...
kendisi benden ayrıldıktan birkaç ay sonra jet hızıyla evlendi.
Ona dair bildiğim tek şey bu. Çünkü her yerden engellemiştim.
Ortak bir arkadaş evlendiği haberini vermişti oradan biliyorum.
4 yıldır ayrıldığımızdan bu yana onu ne gördüm ne de evlilik olayından başka haber aldım.
Ta ki 2 ay öncesine kadar..
Yan daireme taşındılar. Koskoca şehirde bula bula benim yanımı buldular resmen.
Allahtan hiç denk gelmiyorduk. Ne asansörde ne de kapıda.
Evlerinden ses de gelmiyordu.
Çocuğu var mı yok mu onu bile bilmiyordum.
Dün akşam kapımı çaldı.
Kek yapmış getirmiş.
Sanki hiçbir şey olmamış gibi, sanki yıllardır muhabbetimiz varmış da çok yakın arkadaşmışız gibi bir tavrı vardı.
Yüzümde soğuk ve ciddi bir ifade ile teşekkür ettim.
Ama nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde “müsait olduğunuz bi zaman seni ve eşini kahveye beklerim..” diye ağzımdan çıkıverdi
Onun da hazır köşesiymiş, hemen dedi ki “aslında bu akşam pek yapacak bir şeyim yok, eşim oğlanla birlikte memlekette.Biraz laflar dertleşiriz.”
İçimden diyorum ki ne oluyoruz anasını satayım. Ben senin defterini kapatalı seneler olmuş. Üstelik sen beni aldatmış bir kadınsın, şimdi ne bu samimiyet aq!!
(Not: aldatıp aldatmadığını hiçbir zaman öğrenemedim. Ama ciddi emareler vardı. Öyle ki burada paylaştığımda herkes hak vermişti. Ayrıldığımda da ne inkar etti ne kabul etti.)
Neyse.. ben tamam dedim akşam için kendisini buyur ettim. Çünkü hayatında ne olup bittiğini merak etmiyor değildim.
Akşamına geldi ve biraz sohbetten sonra anlatmaya başladı.
4 sene evvel benle ilişkisini bitirdikten sadece günler sonra biriyle internetten tanışmış.
Ve o kişiden hamile kalmış.
2 tarafın da ailesi muhafazakar olunca evlenmek zorunda kalmışlar.
Sözde birbirlerini seviyorlarmış da.. hamilelik işin tuzu biberi olmuş.
Hamileliğin son zamanlarında düşük haberi gelmiş. O sırada evlilermiş tabii.
Evliliği devam ettirmişler ve düşüğüm hemen peşine bi çocuk daha yapmışlar ama hayatlarında çok problem varmış.
Tam problemlerinden bahsediyordu ki başladı ağlamaya.
Dizlerime kapandı. Elini boynuma doladı. Ağlarken ağzından özledim gibi bir kelime çıktı.
Ben ne oluyoruz aaq diyerekten dedim ki ben bi peçete getireyim sana. Böylelikle kendimi oradan kurtarmış bulundum. Neyse gözyaşlarını sildi, özür filan diledi.
Sonra bi şekilde toparladı ve kendisini yolcu ettim.
Bu akşam yine kapımı çaldı. Bu sefer de ben seni kahveye çağırıyorum dedi.
Eşi evde yok, ve dünki olayın üstüne kabul etmem imkansız.
Akşam dışarı çıkacağım, eşin olduğu bir zaman hep beraber içelim dedim.
Birkaç saat önce telefonuma mesaj attı. Gecenin bir yarısı beni yanına çağırıyordu.
Sonra bi mesaj daha attı alkollüyüm özür dilerim unutalım gibisinden.
Cevap yazmadım.
Şimdi sadece düşünüyorum.
Evli bir kadın...
Beni aldatmış bir kadın..
Kocasını benle aldatmak isteyen bir kadın..
Kafamda sorular..
bu evden taşınmalı mıyım.. taşınsam nerede kendime yer bulucam. Burada kiram iyi, işim yakın. Süper bir lokasyon.
Ya da ben değil onlar gidecek.
kocasına söylemeli miyim, söylesem de söyleyeceğim.. zor bir durumdayım dostlar. Çünkü bu kız belli ki kocasını bırakacak ama çocukla ortada kalmaktan korkuyor. Bir yandan da bana direksiyonu kırıyor ama neden..
aklımdan geçmeyen şey kalmadı. Karı koca bana tuzak kurmuş olabileceklerini bile düşündüm.
Çıkmazın tam ortasındayım.
Ayrılmakta da haklıydım.
Gözü dışarıdaydı, hareketleri yanlıştı.
O zamanlar durumu duyuruya da yazmıştım (farklı bir nick kullanıyordum o zamanlar)
Hepiniz hak vermiştiniz.
1.5 yıllık ilişkiye belki 5 senelik malzemeyi sığdırmıştık.
Bu şehirde çok kimsesi olmadığı için bana çok bağlıydı.
Evlerimiz birbirine çok uzaktı, o yüzden haftanın 2-3 günü bende kalırdı.
Çok defa yan daireme taşınacağını söylemişti. O zaman her gün birlikte oluruz derdi.
Bana taşınması ihtimal dışıydı çünkü ailesi zaman zaman ziyarete gelebilirdi.
Ve benim daireye ben zar zor sığıyordum zaten.
Neyse...
kendisi benden ayrıldıktan birkaç ay sonra jet hızıyla evlendi.
Ona dair bildiğim tek şey bu. Çünkü her yerden engellemiştim.
Ortak bir arkadaş evlendiği haberini vermişti oradan biliyorum.
4 yıldır ayrıldığımızdan bu yana onu ne gördüm ne de evlilik olayından başka haber aldım.
Ta ki 2 ay öncesine kadar..
Yan daireme taşındılar. Koskoca şehirde bula bula benim yanımı buldular resmen.
Allahtan hiç denk gelmiyorduk. Ne asansörde ne de kapıda.
Evlerinden ses de gelmiyordu.
Çocuğu var mı yok mu onu bile bilmiyordum.
Dün akşam kapımı çaldı.
Kek yapmış getirmiş.
Sanki hiçbir şey olmamış gibi, sanki yıllardır muhabbetimiz varmış da çok yakın arkadaşmışız gibi bir tavrı vardı.
Yüzümde soğuk ve ciddi bir ifade ile teşekkür ettim.
Ama nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde “müsait olduğunuz bi zaman seni ve eşini kahveye beklerim..” diye ağzımdan çıkıverdi
Onun da hazır köşesiymiş, hemen dedi ki “aslında bu akşam pek yapacak bir şeyim yok, eşim oğlanla birlikte memlekette.Biraz laflar dertleşiriz.”
İçimden diyorum ki ne oluyoruz anasını satayım. Ben senin defterini kapatalı seneler olmuş. Üstelik sen beni aldatmış bir kadınsın, şimdi ne bu samimiyet aq!!
(Not: aldatıp aldatmadığını hiçbir zaman öğrenemedim. Ama ciddi emareler vardı. Öyle ki burada paylaştığımda herkes hak vermişti. Ayrıldığımda da ne inkar etti ne kabul etti.)
Neyse.. ben tamam dedim akşam için kendisini buyur ettim. Çünkü hayatında ne olup bittiğini merak etmiyor değildim.
Akşamına geldi ve biraz sohbetten sonra anlatmaya başladı.
4 sene evvel benle ilişkisini bitirdikten sadece günler sonra biriyle internetten tanışmış.
Ve o kişiden hamile kalmış.
2 tarafın da ailesi muhafazakar olunca evlenmek zorunda kalmışlar.
Sözde birbirlerini seviyorlarmış da.. hamilelik işin tuzu biberi olmuş.
Hamileliğin son zamanlarında düşük haberi gelmiş. O sırada evlilermiş tabii.
Evliliği devam ettirmişler ve düşüğüm hemen peşine bi çocuk daha yapmışlar ama hayatlarında çok problem varmış.
Tam problemlerinden bahsediyordu ki başladı ağlamaya.
Dizlerime kapandı. Elini boynuma doladı. Ağlarken ağzından özledim gibi bir kelime çıktı.
Ben ne oluyoruz aaq diyerekten dedim ki ben bi peçete getireyim sana. Böylelikle kendimi oradan kurtarmış bulundum. Neyse gözyaşlarını sildi, özür filan diledi.
Sonra bi şekilde toparladı ve kendisini yolcu ettim.
Bu akşam yine kapımı çaldı. Bu sefer de ben seni kahveye çağırıyorum dedi.
Eşi evde yok, ve dünki olayın üstüne kabul etmem imkansız.
Akşam dışarı çıkacağım, eşin olduğu bir zaman hep beraber içelim dedim.
Birkaç saat önce telefonuma mesaj attı. Gecenin bir yarısı beni yanına çağırıyordu.
Sonra bi mesaj daha attı alkollüyüm özür dilerim unutalım gibisinden.
Cevap yazmadım.
Şimdi sadece düşünüyorum.
Evli bir kadın...
Beni aldatmış bir kadın..
Kocasını benle aldatmak isteyen bir kadın..
Kafamda sorular..
bu evden taşınmalı mıyım.. taşınsam nerede kendime yer bulucam. Burada kiram iyi, işim yakın. Süper bir lokasyon.
Ya da ben değil onlar gidecek.
kocasına söylemeli miyim, söylesem de söyleyeceğim.. zor bir durumdayım dostlar. Çünkü bu kız belli ki kocasını bırakacak ama çocukla ortada kalmaktan korkuyor. Bir yandan da bana direksiyonu kırıyor ama neden..
aklımdan geçmeyen şey kalmadı. Karı koca bana tuzak kurmuş olabileceklerini bile düşündüm.
Çıkmazın tam ortasındayım.
Bayaa bi kirlenen ve tozlanan silikon kayışlı saati temizlenmesi için eşofmanın fermuarlı cebinde çamaşır makinesine atmak nasıl bir fikir?
Bezle silmek filan işe yaramıyor. Saatin girintili çıkıntılı kordonu var. Tozlar hep arasına girmiş. Temizliği baya zor.
Daha önce deneyen var mı?
10 atm water resistant ama camında 2-3 ufak kılcal çizik var.
Bezle silmek filan işe yaramıyor. Saatin girintili çıkıntılı kordonu var. Tozlar hep arasına girmiş. Temizliği baya zor.
Daha önce deneyen var mı?
10 atm water resistant ama camında 2-3 ufak kılcal çizik var.
Bu sadece türkiyede mi var? Avrupa’da denk gelen var mı? Rüyamda nezih bir avrupa şehrine çiğköfteci açıyordum. Ama tutup tutmadığını göremedim.
Kendimi “ya ben de orada olsaydım” demekten alıkoyamıyorum. Muhtemelen diğer herkes gibi seyirci kalmaktan fazlasını yapamayacaktım. İlkyardım bilgisine sahip olmanın gerekliliği bir kere daha tokat gibi yüzüme çarptı. İlk işim bunu öğrenmek olacak. Nerede ne olacağı bu ülkede hiç belli olmaz.
Peki ya böyle bir olayda yapılması gereken neydi? Kadının boğazı kesiliyor.. Bu olayda ilkyardım bilen birisi kadını kurtarabilir miydi? Nasıl bir müdahalede bulunulmalıydı?
Peki ya böyle bir olayda yapılması gereken neydi? Kadının boğazı kesiliyor.. Bu olayda ilkyardım bilen birisi kadını kurtarabilir miydi? Nasıl bir müdahalede bulunulmalıydı?
Arabanın ön camı tamamen buharlanmış. Arabayı çalıştırdım. Klimayı açtım. Baktım camdaki buhar bir türlü gitmiyor, elimle silmeye çalıştım. Elimi cama dokundurduktan sonra anladım ki içerden değil dışardan buharlanmış. yan koltuktaki bezi alıp dışarı çıktım. Camı sildim.
Sonra tekrar arabaya binince kafama dank etti. Neden silecekleri çalıştırmak yerine mal gibi arabadan inip elimle silmeye uğraşmıştım?? Aslında küçük bir problem gibi duruyor ama son zamanlarda bu tür dalgınlıklarım veya pratik çözümler üretemiyor oluşum dikkatimi çekmeye başladı.
Bu da moralimi çok bozdu ne yalan söyleyeyim.
sebebini düşünüyorum ne olabilir diye... acaba fazla radyasyon yediğimizden ötürü bazı beyin fonksiyonları mı yavaşlıyor? Ne de olsa her yer radyasyon. Özellikle de saatlerce yanımızdan ayırmadığımız telefon.
Sonra tekrar arabaya binince kafama dank etti. Neden silecekleri çalıştırmak yerine mal gibi arabadan inip elimle silmeye uğraşmıştım?? Aslında küçük bir problem gibi duruyor ama son zamanlarda bu tür dalgınlıklarım veya pratik çözümler üretemiyor oluşum dikkatimi çekmeye başladı.
Bu da moralimi çok bozdu ne yalan söyleyeyim.
sebebini düşünüyorum ne olabilir diye... acaba fazla radyasyon yediğimizden ötürü bazı beyin fonksiyonları mı yavaşlıyor? Ne de olsa her yer radyasyon. Özellikle de saatlerce yanımızdan ayırmadığımız telefon.
www.sahibinden.com
Ayda 25 bin lira kira verebilecek kişi o evin sağladığı tüm faydalara haiz bir evi satın alacak güce sahiptir. Eee kim kiralıyor bunları öyleyse?
Ayda 25 bin lira kira verebilecek kişi o evin sağladığı tüm faydalara haiz bir evi satın alacak güce sahiptir. Eee kim kiralıyor bunları öyleyse?
Geçtiğimiz haftalarda -biraz da öylesine girdiğim- hakimlik savcılık sınav sonuçları açıklandı. Yazılıda sağlam not almıştık ama mülakatta elediler tabii ki :)
Böylelikle artık tamamen yapmak istediğim meslek olan avukatlığa yönelme vakti geldi.
Ama hangi şehirde??
Şimdi ihtimalleri sayacak olursak
A) Samsun
Avantajı: ev var, araba var, yemek var, aile ve sülale ortamı var. Çevre var. Bir şekilde yolumuzu bulup güzel kazanç elde edebiliriz.
Dezavantajı: Kendini geliştirme imkanı sınırlı. Mesleğe burada başlarsak buraya hapsolabiliriz.. Hayat boyu sürdürülecek bir meslek olduğunu düşünürsek hayatımın tamamını aynı şehirde geçirmiş olacak olmak fikri bile ürkütücü.
B) Aydın/Kuşadası tarafları
Avantajı: çevre çok az, ama yine de sıfır değil.
Tam olarak emeklilik hayatımı yaşamak isteyeceğim bir şehir.
Bunu yapmak için neden emeklilik beklenmeli ki..
Dezavantajı: burada sıfırdan bir hayat kurulacak. Çevre azlığı sebebiyle maddiyat sıkıntısı olabilir.
Kendini geliştirme imkanları yine kısıtlı.
C) İstanbul
Avantajı: istanbul her zaman bu mesleği sürdürmek istediğim şehir olmuştu, hasbelkader üniversitede ankaraya geldik. istanbulda arayan mevlasını da belasını da buluyor. Burada Açılma ihtimali olan çok fazla kapı ve fırsat var. Türkiye’de mesleki ve sosyal açıdan gelişim sağlanabilecek en iyi şehir. Eğer burada dikiş tutturamazsam döneceğim yerim var: samsun.
Dezavantajı: dünyanın en kalabalık barolarından birine ev sahipliği yapıyor.
Hayat pahalı. Daha önce burada hiç yaşamadım. Sıfırdan bir hayat kurmam gerekecek.
Aileden biraz yardım alırız almasına da nereye kadar.
Genel hatlarıyla böyle bir durum söz konusu. Sizin de ne düşündünüzü merak ediyorum. Tavsiyelerinizi esirgemeyin.
Böylelikle artık tamamen yapmak istediğim meslek olan avukatlığa yönelme vakti geldi.
Ama hangi şehirde??
Şimdi ihtimalleri sayacak olursak
A) Samsun
Avantajı: ev var, araba var, yemek var, aile ve sülale ortamı var. Çevre var. Bir şekilde yolumuzu bulup güzel kazanç elde edebiliriz.
Dezavantajı: Kendini geliştirme imkanı sınırlı. Mesleğe burada başlarsak buraya hapsolabiliriz.. Hayat boyu sürdürülecek bir meslek olduğunu düşünürsek hayatımın tamamını aynı şehirde geçirmiş olacak olmak fikri bile ürkütücü.
B) Aydın/Kuşadası tarafları
Avantajı: çevre çok az, ama yine de sıfır değil.
Tam olarak emeklilik hayatımı yaşamak isteyeceğim bir şehir.
Bunu yapmak için neden emeklilik beklenmeli ki..
Dezavantajı: burada sıfırdan bir hayat kurulacak. Çevre azlığı sebebiyle maddiyat sıkıntısı olabilir.
Kendini geliştirme imkanları yine kısıtlı.
C) İstanbul
Avantajı: istanbul her zaman bu mesleği sürdürmek istediğim şehir olmuştu, hasbelkader üniversitede ankaraya geldik. istanbulda arayan mevlasını da belasını da buluyor. Burada Açılma ihtimali olan çok fazla kapı ve fırsat var. Türkiye’de mesleki ve sosyal açıdan gelişim sağlanabilecek en iyi şehir. Eğer burada dikiş tutturamazsam döneceğim yerim var: samsun.
Dezavantajı: dünyanın en kalabalık barolarından birine ev sahipliği yapıyor.
Hayat pahalı. Daha önce burada hiç yaşamadım. Sıfırdan bir hayat kurmam gerekecek.
Aileden biraz yardım alırız almasına da nereye kadar.
Genel hatlarıyla böyle bir durum söz konusu. Sizin de ne düşündünüzü merak ediyorum. Tavsiyelerinizi esirgemeyin.
İstanbulda motor sürmek mi yoksa araba sürmek mi daha kolay?
Park yeri bulma durumu arabada baya zor oluyor, o yüzden motor daha mantıklı gibi ama bilemedim.
Park yeri bulma durumu arabada baya zor oluyor, o yüzden motor daha mantıklı gibi ama bilemedim.
Türkiyede en güzel nerede yapılıyor bu yazlık tatilleri?
Son zamanlarda sık sık başıma gelen durumdur.
Üstelik öyle flashbackler ki varlığını dahi unuttuğum anılar bunlar.
Birden şak diye aklıma geliyor, gözümün önünde ayrıntısıyla canlanıyor.
Sonra kendi kendime diyorum ki ben bu anıyı nasıl hatırlıyorum, hayret..
Mesela birisi bana dese ki sen zamanında şöyle bir olay yaşamıştın hatırlıyor musun? İmkanı yok aklıma gelmez.
Mesela bir örnek;
-anaokulunda öğle uykusu saati vardı. Herkes yatakhanede mışıl mışıl uyur ben bir türlü uyuyamazdım. Yine böyle bir günde hoca yanıma gelip “cansu bile uyudu hadi sen de gözlerini kapat ve uyumaya çalış” demişti. Bu yaşadığım an şaak diye gözümün önünde canlandı.
Hoca bugün yanıma gelip sana böyle bir şey demiştim hatırlıyor musun dese hatırlamam.
Bunun gibi birbirinden alakasız farklı anılar, ununttuğumu sandığım anılar, neden şak diye aklıma geliyor olabilir. Tetikleyen bir şey de yok durduk yere geliyor.
Freudlar beni bi aydınlatın hele.
Teşekkürler.
Üstelik öyle flashbackler ki varlığını dahi unuttuğum anılar bunlar.
Birden şak diye aklıma geliyor, gözümün önünde ayrıntısıyla canlanıyor.
Sonra kendi kendime diyorum ki ben bu anıyı nasıl hatırlıyorum, hayret..
Mesela birisi bana dese ki sen zamanında şöyle bir olay yaşamıştın hatırlıyor musun? İmkanı yok aklıma gelmez.
Mesela bir örnek;
-anaokulunda öğle uykusu saati vardı. Herkes yatakhanede mışıl mışıl uyur ben bir türlü uyuyamazdım. Yine böyle bir günde hoca yanıma gelip “cansu bile uyudu hadi sen de gözlerini kapat ve uyumaya çalış” demişti. Bu yaşadığım an şaak diye gözümün önünde canlandı.
Hoca bugün yanıma gelip sana böyle bir şey demiştim hatırlıyor musun dese hatırlamam.
Bunun gibi birbirinden alakasız farklı anılar, ununttuğumu sandığım anılar, neden şak diye aklıma geliyor olabilir. Tetikleyen bir şey de yok durduk yere geliyor.
Freudlar beni bi aydınlatın hele.
Teşekkürler.
Bana öyle bir şey söyleyin ki onu içtiğimde heyecanımı yatıştırsın.
Enerjik ve hazırcevap olmak için de kahve içmeyi düşündüm ama heyecan yaratır sanırım?
Enerjik ve hazırcevap olmak için de kahve içmeyi düşündüm ama heyecan yaratır sanırım?
Elimde bi casper nirvana var. 8 yıl olmuş alalı.
Şimdi yeni bi laptop alacak olsam bunu napıcam? Satsam alıcısı çıkar mı?
Şimdi yeni bi laptop alacak olsam bunu napıcam? Satsam alıcısı çıkar mı?
Sebebi ne olabilir? Hesapta tutmak yerine neden kasaya konar?
Benim aklıma vergi kaçırmaktan başka bir şey gelmiyor.
Var mı sizin aklınıza gelen?
Benim aklıma vergi kaçırmaktan başka bir şey gelmiyor.
Var mı sizin aklınıza gelen?
İnstada mesela.
Bunlar bulunabiliyor mu? Sonuçta ip adresi lazım.
İnstagram veriyor mudur sizce ip adresini dava açılınca?
Bunlar bulunabiliyor mu? Sonuçta ip adresi lazım.
İnstagram veriyor mudur sizce ip adresini dava açılınca?
Ielts çalışırken YouTube’dan yararlandınız mı? Hangi kanallardan yararlandınız?
İlk 14 bölüm fena değildi. Diğer sezonlar izlenmeye değer mi?
bu vizeyi öğrenciyken alan var mı? Sormam gereken çok küçük sorular var da.
Evdeki tüm cihazlar (tv-tablet-android telefon) wifi’a bağlanırken sadece iphoneların bağlanmaması sorununun sebebi nedir? Nasıl çözülür?
Ne kadar sağlıklı bir ilişkidir?