bu okullardan hangisi sizce? fark var mı çok? bir de odtü iktisat için 1 yıl daha sınava girilir mi yoksa bu yazılıp geçilmeli mi?
not : duyuru 2 defa silindi. 2. seferki gerekçe "tercih yardımlaşması için ana duyuru var." duyuruda şu an birçok benzer duyuru var. burada insanların genel düşüncelerini merak ediyorum. düşüncelerini bu başlık altına yazabilirler diye açıyorum. yardımlaşma duyurusu bu amaç için kullanılamaz. o kadar fazla duyuru varken bunu tekrar silerlerse silmelerinde bir kasıt ararım. diğer duyurulardan ne farkı var?
not : duyuru 2 defa silindi. 2. seferki gerekçe "tercih yardımlaşması için ana duyuru var." duyuruda şu an birçok benzer duyuru var. burada insanların genel düşüncelerini merak ediyorum. düşüncelerini bu başlık altına yazabilirler diye açıyorum. yardımlaşma duyurusu bu amaç için kullanılamaz. o kadar fazla duyuru varken bunu tekrar silerlerse silmelerinde bir kasıt ararım. diğer duyurulardan ne farkı var?
üniversitesi tanıtım günleri var mıdır? bulamadım bir şey. özellikle hukuk fakültesine gitmek istiyorum. gezebilir miyim?
okulun puanlarına baktım ben çoğu puanı yüksek sanıyordum. bazı şirketler boun-bilkent-sabancı-koç dışındakileri almıyor sanırım. ama yıldız teknik endüstri mühendisliği 26.000''den öğrenci alırken bilkent endüstri mühendisliği'nin ücretli sıralaması 43.000.
yıldız teknik iktisat en son 52.800'den öğrenci almış bilkent iktisat %50 burslu 61.500'den öğrenci almış. ücretli ise 150.000'lere kadar gidiyor. sadece 120 kişilik bölümde 20 kişi olan burslu öğrenciler ilk 4.000 içinde. buna rağmen neden bazı yerlerde mesela ytü mezunu değil de bilkent mezunu tercih ediliyor?
yıldız teknik iktisat en son 52.800'den öğrenci almış bilkent iktisat %50 burslu 61.500'den öğrenci almış. ücretli ise 150.000'lere kadar gidiyor. sadece 120 kişilik bölümde 20 kişi olan burslu öğrenciler ilk 4.000 içinde. buna rağmen neden bazı yerlerde mesela ytü mezunu değil de bilkent mezunu tercih ediliyor?
bu yıl tercih yapıp istanbul üni/marmara üni - iktisat veya işletme ya da 1 yıl daha sınava girip hukuk. hangisi sizce daha iyi? bir de istanbul üniversi'nde 4 tane işletme(iktisat fakültesi, işletme fakültesi, siyasal bilgiler, ingilizce işletme) ve 2 tane iktisat var. neden böyle? ve hangisini önerirsiniz?
bu neye göre belirleniyor? ortalama mı alınıyor? puan azalabilyor mu? mesela şu an kadınlar sıralamasına 1. sırada simona halep varmış. puanı 7,571. venus williams daha aşağıda. simona venus williams'ın 20 yılda yaptığı puandan daha fazlasını daha kısa sürede mi yapmış? yoksa maç kaybedince falan venus'ün puanı düşmüş mü?
bu genel olarak ne kadara mal olur? bunun belediyeye ödenen harcı ne kadar? mimar 1000 lira alıyormuş bizim ev için. ama belediyeye ödenen para için daire başı 3-4 bin lira diye duydum. ama internette baktım 5-10 lira falan metrekaresi sanırım. hangisi doğru?
amerika'da ev fiyatları ne durumda? şu evler neden ucuz? ya da 350k dolar çok para mıdır amerika'da? türkiye'de 350k lira'ya bu ev imkansız.
www.zillow.com
www.zillow.com
www.zillow.com
www.zillow.com
bir futbolcu dikkatimi çekti araştırmaya başladım. hukuk öğrencisiymiş ve futbola lise 3. sınıfta başlamış. şu an beşiktaşa transfer olmuş sanırım. çok geç değil mi? üstelik beşiktaşa transfer olacak kadar ilerlemiş. 17 yaşında birçok futbolcu profesyonel oluyor o yaşta biri futbola başlayıp nasıl beşiktaşa transfer olacak kadar ilerleyebiliyor?
röportaj'da diyor lise 3'te başladığını
www.goal.com
röportaj'da diyor lise 3'te başladığını
www.goal.com
hangisi doğru? ya da ikisi de doğru mudur? fark nedir?
"are all of your cars blue?"
"are all your cars blue?"
"are all of your cars blue?"
"are all your cars blue?"
instagram'da soru sorma özelliği var ya nereden soruyoruz? bulamadım.
yurtdışında çalışma şartlarıyla ilgili merak ettiğim bir şey var. değişken bir soru ama kazançlar nasıl? youtube'taki videoları izliyorum. mesela bir adam vasıfsız işler yaparak 2500 dolar kazanıyor. mesleğe göre değişkendir ama mesela avrupa'daki ülkelerde de yeni mezun birine türkiye'deki gibi asgari kazançlara yakın para veriliyor mu? vasıfsız işlerle bile 2500 dolar kazanılıyorsa az buçuk vasıflı bir insan 3500 altına düşmez sanırım. yanılıyor muyum?
türkiye'de eğer kobilerde çalışıyorsanız cumartesi çalışmak, fazla mesainin ödenmemesi, sigortanın tam maaştan yatmaması bir kural gibi artık. abd'de ve avrupa'da böyle şeyler var mı?
türkiye'de eğer kobilerde çalışıyorsanız cumartesi çalışmak, fazla mesainin ödenmemesi, sigortanın tam maaştan yatmaması bir kural gibi artık. abd'de ve avrupa'da böyle şeyler var mı?
allow-allow for - allow of
bu üçünün farkı nedir?
bu üçünün farkı nedir?
burada ne diyor?
The officers forced a passage through the crowd.
burada by kelimesini nasıl çevirirsiniz?
but by nine o2clock the wind stopped blowing
as burada iken anlamı katıyor değil mi?
my heard beat fast as i slowly walked along the dark passage.
The officers forced a passage through the crowd.
burada by kelimesini nasıl çevirirsiniz?
but by nine o2clock the wind stopped blowing
as burada iken anlamı katıyor değil mi?
my heard beat fast as i slowly walked along the dark passage.
bir süredir youtube'u araştırıyorum. çok ilginç bir dünya. şunlar nedir? çevrenizde bunları izleyen var mı? binlerce dolar kazanıyor bu saçma videoları. hepsi de aynı. nasıl bir çocuk bunları izler?
www.youtube.com
www.youtube.com
tenis turnuvalarına katılmak için ne yapmak gerekiyor? bunların daha basitlerine nasıl katılınır, wimbledon'a nasıl katılınır? şimdi ben gitsem elemelere veya her ne varsa wimdledon'a girebilir miyim?
sınava girdim ve şöyle bir durum oldu. edebiyatta 2 şık arasında kalmıştım. şıklardan biri memduh şevket esendal'dı ve onu işaretledim. sonra sınavın sonlarına doğru onu da sildim ve boş bıraktım. çünkü %100 emin olmadıklarımı işaretlemek istemiyordum yanlış sayısı artmasın diye. sonlara doğru 5 kişi falan kalmıştı sınıfta. bir hoca başıma dikildi. o soruya tekrar bakarken o da baya uzun uzun baktı. o soru için "ilk işaretlediğin genelde doğru olandır" gibi bir şey dedi. kitapçıkta o şıkkı işaretleyip sildiğim belli oluyordu. ben de "emin olamadım" dedim. sonra hoca gitti. ve ben memduh şekvet'i işaretledim tekrar.
şimdi cevaba baktım doğruymuş. bu kopya mıdır? vicdan azabı çekiyorum biraz. çünkü hoca öyle demese boş bırakacaktım.
yolda gelirken şu geldi aklıma. şimdi hoca cevabın doğru olduğunu biliyorsa bundan emin olduğu için beni yönlendirdi ve aslında üstü kapalı cevabın doğru dedi bana. ama soru paragraf sorusuydu ve o paragrafı okumamıştır herhalde. gerçi az bir şey baksa bile ayyaş kelimesi geçiyordu. hemen aklıma ayyaş ve kiracıları geldi ve memduh şevket'i yapıştırdım. hoca da paragraftan cevabı bilmiş olabilir. ayrıca cevaptan emin olmasa yanlış bir cevap için beni yönlendirmezdi sanırım.
çıkarken de memduh şevket'i işaretledin mi dedi. evet dedim. genelde ilk yaptığın doğrudur dedi ve gülümsedim. bir şey demeden kaçtım salondan. diğer öğrenciler işkillenir diye muhabbete girmedim.
kopya olduysa diye vicdan azabı çekiyorum. belki milyonda bir etki edecek ama önem veriyorum böyle şeylere. mesela emin olamadığım başka bir soruyu boş bıraktım. cevabına baktım cevaplasam doğru olacakmış. ancak o riski almak istemedim. belki o riski alan başka bir öğrenci bunun müfakatını alacak. kriz ve risk yönetimi bir noktada. paragrafı okumamış olabileceğini düşünüyorum. öyleyse içim rahat. ama uzun uzun bekledi başımda. okumuş olabilir. zaten paragrafın 2. cümlesindeki ayyaş kelimesini görünce memduh şevket'in ayyaş ve kiracıları geliyor akla.
diğer taraftan hoca o sözü deyince artık aklım bulanıyor. yani belki 2 dk sonra kendi irademle gidicem şıkkı işaretlicem ama o noktadan sonra acaba hocanın etkisi mi yoksa kendi iradem mi emin olamıyorum. büyük ihtimalle hoca demese boş bırakacaktım ama rahat değilim. :(
şimdi cevaba baktım doğruymuş. bu kopya mıdır? vicdan azabı çekiyorum biraz. çünkü hoca öyle demese boş bırakacaktım.
yolda gelirken şu geldi aklıma. şimdi hoca cevabın doğru olduğunu biliyorsa bundan emin olduğu için beni yönlendirdi ve aslında üstü kapalı cevabın doğru dedi bana. ama soru paragraf sorusuydu ve o paragrafı okumamıştır herhalde. gerçi az bir şey baksa bile ayyaş kelimesi geçiyordu. hemen aklıma ayyaş ve kiracıları geldi ve memduh şevket'i yapıştırdım. hoca da paragraftan cevabı bilmiş olabilir. ayrıca cevaptan emin olmasa yanlış bir cevap için beni yönlendirmezdi sanırım.
çıkarken de memduh şevket'i işaretledin mi dedi. evet dedim. genelde ilk yaptığın doğrudur dedi ve gülümsedim. bir şey demeden kaçtım salondan. diğer öğrenciler işkillenir diye muhabbete girmedim.
kopya olduysa diye vicdan azabı çekiyorum. belki milyonda bir etki edecek ama önem veriyorum böyle şeylere. mesela emin olamadığım başka bir soruyu boş bıraktım. cevabına baktım cevaplasam doğru olacakmış. ancak o riski almak istemedim. belki o riski alan başka bir öğrenci bunun müfakatını alacak. kriz ve risk yönetimi bir noktada. paragrafı okumamış olabileceğini düşünüyorum. öyleyse içim rahat. ama uzun uzun bekledi başımda. okumuş olabilir. zaten paragrafın 2. cümlesindeki ayyaş kelimesini görünce memduh şevket'in ayyaş ve kiracıları geliyor akla.
diğer taraftan hoca o sözü deyince artık aklım bulanıyor. yani belki 2 dk sonra kendi irademle gidicem şıkkı işaretlicem ama o noktadan sonra acaba hocanın etkisi mi yoksa kendi iradem mi emin olamıyorum. büyük ihtimalle hoca demese boş bırakacaktım ama rahat değilim. :(
bir süredir kafamda yurtdışına çıkma düşüncesi var. hemen olacak şey değil tabii. uzun vadede planlarımı buna göre yapıcam. 2 sorum var.
1- zenginlerin yurtdışında nasıl bir hayatı var? şunu farkettim. türkiye'de zengin ya da üst orta sınıf diyebileceğimiz insanların hayatını yurtdışında sıradan insanlar yaşıyor. mesela türkiye'de zenginlik ne derseniz güzel bir araba ve ev derler. iphone derler. türkiye'de bunları almak zor ama yurtdışında kolay. mesela bmw 520. türkiye'de müteahhit arabası ama yurtdışında 50k dolar.
mesela şu etin fiyatını görünce kahroluyorum :(
youtu.be
aşağı yukarı şöyle bir denge var. türkiye'de 7-8-10 bin lira kazanan insan abd'de asgari üretlinin yaşadığı hayatı yaşıyor. okuyorsun ediyorsun doktor oluyorsun aslında 25 bin dolarlık arabaya bindiğin için refaha erdiğini sanıyorsun. bizim zengin sandığımız insanların yaşam standartı yurtdışında olağansa orta sınıf ne yapıyor? yılda 100k-200k kazanan insanları nasıl yaşıyor? resmen o kadar param olsa ne yapacağımı bilmiyorum. çünkü bu ülkede kurulan tüm hayalleri ayda 3k dolarak gerçekleştirebiliyoruz. :(
2-wat videolar izliyorum bu aralar. millet genelde saatlik 8-10 dolara garsonluk yapıyor. amerika'da daha vasıflı işlerde çalışan insanlar ne kadar kazanıyor? mesela bir yazılımcı 100k kazanır mı?
türkiye'de 350 bine şöyle bir evi hiçbir şehirde alamazsınız. :(
www.zillow.com
1- zenginlerin yurtdışında nasıl bir hayatı var? şunu farkettim. türkiye'de zengin ya da üst orta sınıf diyebileceğimiz insanların hayatını yurtdışında sıradan insanlar yaşıyor. mesela türkiye'de zenginlik ne derseniz güzel bir araba ve ev derler. iphone derler. türkiye'de bunları almak zor ama yurtdışında kolay. mesela bmw 520. türkiye'de müteahhit arabası ama yurtdışında 50k dolar.
mesela şu etin fiyatını görünce kahroluyorum :(
youtu.be
aşağı yukarı şöyle bir denge var. türkiye'de 7-8-10 bin lira kazanan insan abd'de asgari üretlinin yaşadığı hayatı yaşıyor. okuyorsun ediyorsun doktor oluyorsun aslında 25 bin dolarlık arabaya bindiğin için refaha erdiğini sanıyorsun. bizim zengin sandığımız insanların yaşam standartı yurtdışında olağansa orta sınıf ne yapıyor? yılda 100k-200k kazanan insanları nasıl yaşıyor? resmen o kadar param olsa ne yapacağımı bilmiyorum. çünkü bu ülkede kurulan tüm hayalleri ayda 3k dolarak gerçekleştirebiliyoruz. :(
2-wat videolar izliyorum bu aralar. millet genelde saatlik 8-10 dolara garsonluk yapıyor. amerika'da daha vasıflı işlerde çalışan insanlar ne kadar kazanıyor? mesela bir yazılımcı 100k kazanır mı?
türkiye'de 350 bine şöyle bir evi hiçbir şehirde alamazsınız. :(
www.zillow.com
bir tenisçiyi araştırırken öyle dolanmaya başladım. yanda hep ödül parası falan yazıyor google'da. sağlam para varmış. :D nereden kazanıyorlar bu paraları? turnuvalardan mı? sadece şampiyona mı veriyorlar? her hafta mı yapılıyor bu turnuvalar? şampiyon olabilecek tenisçi sayısı belli. şampiyon olamayanlar ne kazanıyor?
birkaç sorum var. bazı hisselerin bilançolarına ve tarihlerine baktım. aşağıdaki resimlerde ilk sırada bilanço, ikinci sırada kar miktarı, üçüncü sırada ise hissenin fiyatları var.
mesela cemtaş. bilanço tarihi 25 nisan akşamı. o dönem açıklanan bilançoya göre kar 13 milyondan 23 milyona çıkmış. ancak hisse bilanço açıklandıktan sonra düşmeye başlamış. bilanço açıklanmadan 3 hafta kadar önce de çıkmaya başlamış. mart sonu-nisan başı gibi bir yükseliş var. bilanço açıklandıktan sonra daha da çıkması gerekmez miydi? acaba bu hissede o kar bilgisi önceden haber alınmış olunabilir mi? bu kadar güzel kar sonrası böyle bir düşüş normal gelmedi.
cemtaş resmi olacak burada :D
soda var bir de. bilançosu gayet iyi gelmiş. ancak bilanço tarihinden sonra hisse bir miktar düşmüş. sonra çıkmaya başlamış. neden olabilir bu?
soda resmi olacak burada :D
burada da karı önceki döneme göre artmış ancak bilanço tarihinden sonra fiyat bir miktar düşmüş 3-5 gün sonra çıkmış. ki bilanço açıklanmadan önce de bir miktar artmış. kar oranı çok fazla değil ama yine de bilançodan sonra artması gerekmez miydi?
burada sodanın 12 aylık bilançosu olacaktı koyamadım :D
tabii fiyatı etkileyen başka nedenler olabilir ama bilmiyorum karlar bu durumdayken fiyatların bu şekilde hareket etmesi normal gelmedi. daha önce teknik analize göre alıp sattım. temel analizi yeni öğreniyorum.
mesela cemtaş. bilanço tarihi 25 nisan akşamı. o dönem açıklanan bilançoya göre kar 13 milyondan 23 milyona çıkmış. ancak hisse bilanço açıklandıktan sonra düşmeye başlamış. bilanço açıklanmadan 3 hafta kadar önce de çıkmaya başlamış. mart sonu-nisan başı gibi bir yükseliş var. bilanço açıklandıktan sonra daha da çıkması gerekmez miydi? acaba bu hissede o kar bilgisi önceden haber alınmış olunabilir mi? bu kadar güzel kar sonrası böyle bir düşüş normal gelmedi.
cemtaş resmi olacak burada :D
soda var bir de. bilançosu gayet iyi gelmiş. ancak bilanço tarihinden sonra hisse bir miktar düşmüş. sonra çıkmaya başlamış. neden olabilir bu?
soda resmi olacak burada :D
burada da karı önceki döneme göre artmış ancak bilanço tarihinden sonra fiyat bir miktar düşmüş 3-5 gün sonra çıkmış. ki bilanço açıklanmadan önce de bir miktar artmış. kar oranı çok fazla değil ama yine de bilançodan sonra artması gerekmez miydi?
burada sodanın 12 aylık bilançosu olacaktı koyamadım :D
tabii fiyatı etkileyen başka nedenler olabilir ama bilmiyorum karlar bu durumdayken fiyatların bu şekilde hareket etmesi normal gelmedi. daha önce teknik analize göre alıp sattım. temel analizi yeni öğreniyorum.
bir şey merak ediyorum. borsada hisse alması yasak olan insanlar var mıydı? öyle bir geyik vardı sanki. varsa kimdi onlar?
denetim firmaları çalışanları bilanço hazırlanırken içeriği bilebiliyor. ya da şirketin içindeki kimler sorumluysa artık. bu insanlar bilanço henüz borsaya bildirilmeden duruma göre hisse alamazlar mı? bu durumda avantajlı olmuyorlar mı? mesela o dönem ciddi bir kar açıklayacaksa şirket bunu bilemezler mi?
denetim firmaları çalışanları bilanço hazırlanırken içeriği bilebiliyor. ya da şirketin içindeki kimler sorumluysa artık. bu insanlar bilanço henüz borsaya bildirilmeden duruma göre hisse alamazlar mı? bu durumda avantajlı olmuyorlar mı? mesela o dönem ciddi bir kar açıklayacaksa şirket bunu bilemezler mi?
sevgilim yok. instagram'dan bazen ne hoş dediğim kızlar oluyor. sevgili olmak isterdim bazıylarıla ama hayalini bile kurunca min. 50k takipçisi olması, sürekli fotoğraflar paylaşması rahatsız ediyor. hatta hayranı olduğum bir kız vardı. platonik bir hoşlantı vardı. bikinili fotoğrafını atınca o hayalim bile ortadan kayboldu. siz de rahatsız olur musunuz?
sözlükte okuduğum bir entry ile merak ettim. müteahhitlik için ne kadar sermaye gerekiyor? aşağı yukarı bir bina maliyeti dairede metrekare başına 700-1000 tl imiş. 1000'den olsa 100 metre kare daire 100.000 tl. arsa payı da olsa 200.000 bine imal ediliyor. 300.000-350.000'e satılsa iyi kar.
daha da merak ettiğim birçok müteahhit küçük işler yapıyor. mesela yaşadığım yerde 4-5 katlı apartman yapan çok insan var. maliyet bu kadarsa 4 katlı apartman için arsa payı hariç 500 bin yeterli mi? çok az değil mi? o durumda önüne gelen müteahhitlik yapmaz mı? hoş zaten yapıyor da daha çok paralar gerekiyor sanıyordum ben.
daha da merak ettiğim birçok müteahhit küçük işler yapıyor. mesela yaşadığım yerde 4-5 katlı apartman yapan çok insan var. maliyet bu kadarsa 4 katlı apartman için arsa payı hariç 500 bin yeterli mi? çok az değil mi? o durumda önüne gelen müteahhitlik yapmaz mı? hoş zaten yapıyor da daha çok paralar gerekiyor sanıyordum ben.
"well it's hard to imagine living without it. not impossible, but not nearly as convenient."
burada as convenient derken ne demek istiyor?
"for now though, let's have the answer to our small question."
though ile burada ne diyor? "bununla birlikte şimdi sorumuzu cevaplayalım" mı?
"we'll find out what he thinks has become of his child shortly but before that, a question for you all"
burada "has become of his child" cümlenin hangi öğesi oluyor? what he thinks it dese sıkıntı yok da bu durumda that falan gerekmez mi orada?
burada as convenient derken ne demek istiyor?
"for now though, let's have the answer to our small question."
though ile burada ne diyor? "bununla birlikte şimdi sorumuzu cevaplayalım" mı?
"we'll find out what he thinks has become of his child shortly but before that, a question for you all"
burada "has become of his child" cümlenin hangi öğesi oluyor? what he thinks it dese sıkıntı yok da bu durumda that falan gerekmez mi orada?
doları o an arttıran şeyler neler oluyor? bu haberleri takip edebilir miyiz? bir süredir artıyor ama dün artmadı bu kadar mesela. bugün bu kadar artmasına sebep olan şey ne?
benim ingilizce sorularımdan bıktırıcam sizi :D
bir şey okuyordum. şöyle bir cümleye denk geldim.
"Tucked securely behind gates at the end of a private driveway shared with a couple of other multi-million dollar homes. "
şimdi bu cümlenin öznesi şu sanırım. " Tucked securely behind gates at the end of a private driveway" haliyle he, she, it gibi basit öznelere alışmış biri cümlede böyle bir özne görünce kalıyor öyle. cümleyi anlamayı geçtim öğelerine bile ayıramam. cümlenin tamamı ise şu :
"Tucked securely behind gates at the end of a private driveway shared with a couple of other multi-million dollar homes, the unassuming residence, which Liu picked up in 2001 for an unrecorded amount from Oscar and Golden Globe winning actress Patricia Arquette, was built in the late 1950s and measures in at 4,098-square-feet over two floors with four bedrooms and five bathrooms, all of them featuring vintage copper and nickel ceiling tiles and slathered in handmade ceramic floor and wall tiles."
belki ileri seviye bir cümle olabilir ama eksiğim ne olabilir? tabii tanımadan bilemezsiniz ama böyle uzun metinleri anlayabilmek istiyorum. ne yapmam gerek? okuyorum sürekli ama anlamadan okuyunca da olmuyor pek.
bir şey okuyordum. şöyle bir cümleye denk geldim.
"Tucked securely behind gates at the end of a private driveway shared with a couple of other multi-million dollar homes. "
şimdi bu cümlenin öznesi şu sanırım. " Tucked securely behind gates at the end of a private driveway" haliyle he, she, it gibi basit öznelere alışmış biri cümlede böyle bir özne görünce kalıyor öyle. cümleyi anlamayı geçtim öğelerine bile ayıramam. cümlenin tamamı ise şu :
"Tucked securely behind gates at the end of a private driveway shared with a couple of other multi-million dollar homes, the unassuming residence, which Liu picked up in 2001 for an unrecorded amount from Oscar and Golden Globe winning actress Patricia Arquette, was built in the late 1950s and measures in at 4,098-square-feet over two floors with four bedrooms and five bathrooms, all of them featuring vintage copper and nickel ceiling tiles and slathered in handmade ceramic floor and wall tiles."
belki ileri seviye bir cümle olabilir ama eksiğim ne olabilir? tabii tanımadan bilemezsiniz ama böyle uzun metinleri anlayabilmek istiyorum. ne yapmam gerek? okuyorum sürekli ama anlamadan okuyunca da olmuyor pek.
şurada grow up yerine sadece grow kullanılmış olsa ne olurdu? "when i was growing" ile ne farkı oluyor? bazı phrasal verb'lere bakıyorum köküyle birebir aynı anlama geliyor.
"When I was growing up, I had a balanced diet."
"When I was growing up, I had a balanced diet."
borsayla ilgili bir kaç merak ettiğim şey var.
1- broker kimlere deniyor?
2- pörtföy yöneticisi kimlere deniyor?
3 - dealer kimlere deniyor?
4 - şu filmlerde sürekli telefonla konuşan adamlara ne deniyor?
5 - eskiden emir vermek için yatırımcılar telefonla birilerini arıyordu. bu aranan adamlara deniyor?
6 - borsa istanbul'da çalışan insanların yukarıdakilerle bir alakası var mı?
7- şirketler halka arz olduktan sonra hissenin düşmesinin ya da çıkmasının şirkete çok etkisi var mı? sonuçta şirket parayı almış oluyor.
8 - ceo'lar meo'lar, zenginler, üst düzey yöneticilerin borsada hisseleri var mıdır? mesela x şirketinin bir yöneticisi ulan dur y şirketinin hissesi seneye çıkar birazcık alayım der mi?
sanırım bu saydıklarım arasında aynı insanlar var ama hangisi kim bilmiyorum.
1- broker kimlere deniyor?
2- pörtföy yöneticisi kimlere deniyor?
3 - dealer kimlere deniyor?
4 - şu filmlerde sürekli telefonla konuşan adamlara ne deniyor?
5 - eskiden emir vermek için yatırımcılar telefonla birilerini arıyordu. bu aranan adamlara deniyor?
6 - borsa istanbul'da çalışan insanların yukarıdakilerle bir alakası var mı?
7- şirketler halka arz olduktan sonra hissenin düşmesinin ya da çıkmasının şirkete çok etkisi var mı? sonuçta şirket parayı almış oluyor.
8 - ceo'lar meo'lar, zenginler, üst düzey yöneticilerin borsada hisseleri var mıdır? mesela x şirketinin bir yöneticisi ulan dur y şirketinin hissesi seneye çıkar birazcık alayım der mi?
sanırım bu saydıklarım arasında aynı insanlar var ama hangisi kim bilmiyorum.
şunu çevirebilir misiniz? anlamadım.
There is so much demand the supply has gotten a bit spoilt. When I interviewed a candidate he asked me how much paid time off he would have. I said two weeks the first year. He scoffed and said that he now has as much as he wants!!!
There is so much demand the supply has gotten a bit spoilt. When I interviewed a candidate he asked me how much paid time off he would have. I said two weeks the first year. He scoffed and said that he now has as much as he wants!!!
bir şeyler okurken çok sıkıntı yaşıyorum da takıldığım bazı yerler var.
Ryan Reynold’s “Deadpool 2” is set to take the No. 1 box office crown from “Avengers: Infinity War” this weekend.
"ryan reynold'ın deadpool'u bu hafta box office'te 1 numaralı tahtı avengers'tan aldı." gibi bir anlamı var sanırım. "is" olduğu için fiil cümlesi değil. "set to take" ne oluyor burada o zaman? fiil değil sanırım.
"The third R-rated superhero film from Fox took in $53.3 million Friday"
"fox'un 3-R verilmiş super kahraman filmi cüma günü 51 milyon dolar kazandı." diye anladım. "took"tan sonra neden "in" var? phrasel verb sandım sözlükteler bulamadım. friday'den önde neden preposition yok?
"Europe struggles to find united front over US president"
bu cümleyi hiç anlamadım. ne diyor? avrupa bir şey bulmaya çalışıyormuş ama devamı yok.
Ryan Reynold’s “Deadpool 2” is set to take the No. 1 box office crown from “Avengers: Infinity War” this weekend.
"ryan reynold'ın deadpool'u bu hafta box office'te 1 numaralı tahtı avengers'tan aldı." gibi bir anlamı var sanırım. "is" olduğu için fiil cümlesi değil. "set to take" ne oluyor burada o zaman? fiil değil sanırım.
"The third R-rated superhero film from Fox took in $53.3 million Friday"
"fox'un 3-R verilmiş super kahraman filmi cüma günü 51 milyon dolar kazandı." diye anladım. "took"tan sonra neden "in" var? phrasel verb sandım sözlükteler bulamadım. friday'den önde neden preposition yok?
"Europe struggles to find united front over US president"
bu cümleyi hiç anlamadım. ne diyor? avrupa bir şey bulmaya çalışıyormuş ama devamı yok.
"Jeffrey Pfeffer, author of “Dying for a Paychack” argues that these practices don’t help companies – and warns governments are ignoring an emerging public health crisis."
şu cümlede and warns goverments are ignoring .. diye giden yeri anlamadım. ve hükümetleri uyarıyor sanırım başı. ancak neden are ignoring diye devam etmiş? sanırım "yeni kamu sağlık krizlerini inkar eden hükümet" anlamına falan geliyor. o "are" kafamı karıştırdı. neden var?
şu cümlede and warns goverments are ignoring .. diye giden yeri anlamadım. ve hükümetleri uyarıyor sanırım başı. ancak neden are ignoring diye devam etmiş? sanırım "yeni kamu sağlık krizlerini inkar eden hükümet" anlamına falan geliyor. o "are" kafamı karıştırdı. neden var?
in modern society, work has already been a necessary means by which all the people live in the world, in spite of a few exceptions.
cümlenin şu kısmını anlamadım. ".. means by which all the people live in the world..." ne diyor?
cümlenin şu kısmını anlamadım. ".. means by which all the people live in the world..." ne diyor?
üyeliği olan var mı? 1-2 kitap indirmem gerek yardımcı olabilir misiniz?
400 words for toefl benzeri önerebileceğiniz vocabulary kitabı var mı? böyle anlamını veren sonra onunla ilgili metin veren bir kitap var mı?
bir süredir uzun vadede yurtdışına yerleşme fikri kafamı kurcalıyor. bunları araştırıyorum. türkiye'de gerçekten her şey çok zor. yani dışarda sıradan olan birçok şey burada lüks. hayatımda hiç yurtdışına çıkmadım sadece internetten gördüklerimi biliyorum. ama bakıyorum temel ihtiyaçları karşılamak daha kolay sanki. mesela araba fiyatları. yani abd'de sıradan bir insanın alacağı arabaya türkiye'de doktor binemiyor. burada araba lüks. ne bileyim 10 yıldır gitar çalıyorum ve almak istesem şu gitarı türkiye'de alamam. birçok insan alamaz burada ki sitedeki en pahalı gitarlardan değil. www.keymusic.com
önümdeki 10 yılı düşünüyorum burada insanlar bir ev + bir araba alırsa kendini şanslı sayıyor. 2 bin euro kazanan adamın 15 bin euroya aldığı arabayı 120 bine almak istemiyorum. 10-20 yıl ev kredisi ödemek istemiyorum. bunlar sanki yurtdışında daha kolay gibi. türkiye'de bazı şeyler o kadar zor ki aslında hayalini kurduğum birçok şeyin sadece burada zor olduğunu gördüm.
tabii genel bir soru oldu. yurtdışından kasıt neresi mesela? ya da hangi meslekle uğraşılacak? tecrübeniz olduğu ülkeyi aynı mesleklere göre değerlendirir misiniz? yani abd'de mimar vs türkiye'de mimar, ingiltere'de diş hekimi vs türkiye'de diş hekimi gibi almanya'da işçi vs türkiye'de işçi gibi. yani türkiye'de o kadar emek harcayacağıma başka ülkede o emeği harcarım en azından elime güzel bir şey geçer.
benim bildiğim abd'de sağlık sistemi ve eğitimin ücretli olması var mesela. kolay bir şey değil. türkiye'de üniversite eğitiminin ücretsiz olması büyük şans bence.
önümdeki 10 yılı düşünüyorum burada insanlar bir ev + bir araba alırsa kendini şanslı sayıyor. 2 bin euro kazanan adamın 15 bin euroya aldığı arabayı 120 bine almak istemiyorum. 10-20 yıl ev kredisi ödemek istemiyorum. bunlar sanki yurtdışında daha kolay gibi. türkiye'de bazı şeyler o kadar zor ki aslında hayalini kurduğum birçok şeyin sadece burada zor olduğunu gördüm.
tabii genel bir soru oldu. yurtdışından kasıt neresi mesela? ya da hangi meslekle uğraşılacak? tecrübeniz olduğu ülkeyi aynı mesleklere göre değerlendirir misiniz? yani abd'de mimar vs türkiye'de mimar, ingiltere'de diş hekimi vs türkiye'de diş hekimi gibi almanya'da işçi vs türkiye'de işçi gibi. yani türkiye'de o kadar emek harcayacağıma başka ülkede o emeği harcarım en azından elime güzel bir şey geçer.
benim bildiğim abd'de sağlık sistemi ve eğitimin ücretli olması var mesela. kolay bir şey değil. türkiye'de üniversite eğitiminin ücretsiz olması büyük şans bence.
geçende bununla ilgili bir soru sormuştum. kooperatifler bitmediği için ve uzun sürdüğü için insanlar yanaşmıyormuş. gerçekten zor mu? mesela bir müteahhit 1 milyona bir apartman yapıyorsa 2 milyona hepsini satıyor. atıyorum 10 kişi toplansak şuradan ve 100 bin koysak kişi başı 1 konut yapılır. inşaat maliyetleri hakkında bilgim yok böyle 10 kişi inşaata girilir mi bilmiyorum ama olursa evlere daha ucuza sahip olunur bence. şu an ev alcak param yok da uzun vadede o farklı bir arayıştayım. o evlere o fiyatları veresim yok pek.
bu adamın dengi kimdir? bir şirketin genel müdürü acun kadar zengin değildir. ama acun da herhalde sabancılar, koçlar kadar zengin değildir. sonuçta biri holding biri şirket. diğer taraftan demirören de kanal aldığına göre kanal sahibi olmak da sağlam para gerektirir. ne kadar zengindir? yılda ne kadar kazanıyordur?
öyle değil mi gerçekten de? 10 milyon dolarınız var ve 20 yaşındasınız diyelim. ayda 100 bin lira harcasanız bu para 60 yaşında bitiyor. (enflasyonu katmadım) yani o paranın bile hakkını vere vere, çatır çatır harcamak zor. ve bu paradan milyarlarca var dünyada. bunlardan sadece 1 tanesinin benim cebimde olmaması benim mi başarısızlığım acaba? birçoğumuz bu paranın binde biri bile olmayan bir meblağ için çalışmak zorundayız. sonuçta birçok insanın evine şanslıysa standart bir daire bir de araba geçecek.
şöyle bir video izliyordum da kenya'da herkes çatır çatır ingilizce konuşuyor. sömürge sanırım o yüzden ama nasıl böyle herkes konuşabiliyor?
www.youtube.com
www.youtube.com
böyle bir film var. "What We Do in the Shadows?" bu filmin adı neden "What Do We Do in the Shadows?" değil?
ana dili ingilizce olanları pek anlamıyorum. ama sonradan öğrenenleri anlıyorum. her gün 1 saat youtube'tan bir şeyler izliyorum dinleme yeteneğimi geliştirmek için. mesela türk bir siyasetçinin ekonomiyle ilgili konuştuğu konferansını izledim ve rahat rahat anladım. ama native speakerların basit konuşmalarını bile anlamayabiliyorum. tedx konuşmalarını pek anlamıyorum mesela ama bir türk saatlerce konuşsun anlıyorum. nasıl çözerim bu sorunu?
bu arada bol bol ingilizce altyazılı ve altyazısız konuşmalar, filmler, vloglar izliyorum. yemek yerken bile podcast dinliyorum. 1 yıldır böyle çalışıyorum. çok yol aldım ama hala odaklanmam gerekiyor söylenenlere.
bu arada bol bol ingilizce altyazılı ve altyazısız konuşmalar, filmler, vloglar izliyorum. yemek yerken bile podcast dinliyorum. 1 yıldır böyle çalışıyorum. çok yol aldım ama hala odaklanmam gerekiyor söylenenlere.
uzun süredir sporu bıraktım ve sağlıksız beslendim. tekrar spora başlama durumum pek yok. yaz da geliyor zaten vücut geliştirme zor ileriki aylarda. ancak göğüs bölgesinde ve bacaklarda yağlanma var ve rahatsız ediyor. ağırlık çalışamıcam. günde yarım saat koşsam ve beslenmeme dikkat etsem erir mi?
şu tarz şirketler neden borsada? mesela günlük 100 bin işlem hacmi var. hatta daha az olanları da var. ne kazancı oluyor şirketin? ve bunları alan insanlar neden alıyorlar?
finans.mynet.com
finans.mynet.com
bu tarihlerin net bir zamanı yok değil mi? şurada son tarihleri buldum. bu zamana kadar açıklamaları gerekiyor. bunu tam açıklandığı zaman takip edebilmek için ne yapmak gerekiyor? sürekli kap'a mı bakmak gerek?
www.borsagundem.com
www.borsagundem.com
bunun doğrusu mgk'de değil mi? neden mgk'da yazılıyor? tdk'de mesela doğrusu. google'da arattım mgk'de diye kullanmamış hiçbir gazete.
bu neden yapılmıyor? şu değil mi tam olarak? mesela duyurudan 10 kişi toplanıp bir apartmana giriyoruz. böylece müteahhit karı olmadığı için maliyetine ev sahibi oluyoruz. günümüzde neden yaygın değil? önündeki engel nedir?
geçende bir duyuru açmıştım borsada kazançla ilgili. www.eksiduyuru.com
25 yaşındayım. aşağı yukarı 150 bin lira var. her yıl borsada bu parayı %30 arttırsam ve kazandığımı borsaya koysam hesaplarıma göre 32 yaşında bu para 1 milyon lirayı geçiyor. bu paradan 1 milyonu geçene kadar basit şeyler dışında harcama yapmayı düşünmüyorum. ev falan almam mesela. kazandığımı borsaya yatırıp arttırmayı düşünüyorum. boş bir beklenti mi? kolay kolay zarar etmem. yeri gelince stop loss yapıyorum zararların çok büyük olmuyor. yılda %30 kar edersem harika olur. yeri gelir daha fazla da olur sanki. 1 milyona ulaşınca da enflasyon oranı + %10 kazansam güzel bir ek gelir olur diye düşünüyorum.
ama diğer taraftan uçuk bir beklenti sanki. yani her yıl %30 kazanan biri bileşik faizle 20 yılda ortalığı dağıtır.
25 yaşındayım. aşağı yukarı 150 bin lira var. her yıl borsada bu parayı %30 arttırsam ve kazandığımı borsaya koysam hesaplarıma göre 32 yaşında bu para 1 milyon lirayı geçiyor. bu paradan 1 milyonu geçene kadar basit şeyler dışında harcama yapmayı düşünmüyorum. ev falan almam mesela. kazandığımı borsaya yatırıp arttırmayı düşünüyorum. boş bir beklenti mi? kolay kolay zarar etmem. yeri gelince stop loss yapıyorum zararların çok büyük olmuyor. yılda %30 kar edersem harika olur. yeri gelir daha fazla da olur sanki. 1 milyona ulaşınca da enflasyon oranı + %10 kazansam güzel bir ek gelir olur diye düşünüyorum.
ama diğer taraftan uçuk bir beklenti sanki. yani her yıl %30 kazanan biri bileşik faizle 20 yılda ortalığı dağıtır.
şu insanlar neredeyse birebir aynı profile sahip değil mi?
şu iki çocuk
www.instagram.com
www.instagram.com
ve şu iki kız
www.instagram.com
www.instagram.com
şu iki çocuk
www.instagram.com
www.instagram.com
ve şu iki kız
www.instagram.com
www.instagram.com