Bizimki 4 kez çıkıyor normalde tuvalet için ama bu aralar hava çok sıcak olduğu için çıkmak istemiyor. Şimdi bile çıkaramadım dışarı, gelmek istemedi. Çıktığımızda bayağı bir çişi gelmiş oluyor ama sıcağa çıkmaktansa çişini tutmayı seçiyor kendisi. Ben de uzun süre çişini tutsun istemiyorum sağlığı için ama çıkaramıyoruz resmen hayvanı evden.
9-10 saat tuvalete gitmese ciddi bir zararı olabilir mi ilerde acaba? Siz kaç kez tuvalet için çıkarıyorsunuz köpeğinizi? Normali ne ki bu işin?
9-10 saat tuvalete gitmese ciddi bir zararı olabilir mi ilerde acaba? Siz kaç kez tuvalet için çıkarıyorsunuz köpeğinizi? Normali ne ki bu işin?
Sebebini de yazarsanız güzel olur.
Yine tatile rağmen sabahın köründe uyandım ve resmen bugünün son tatil günü olduğunu düşünüp kendi kendime üzülüyorum uyandığımdan beri. Yarın işe gitmek falan zulüm gibi geliyor şu an.
Sizde durumlar nasıl? Çok çabuk geçmedi mi tatil? Hazır mısınız yarına? :(
Sizde durumlar nasıl? Çok çabuk geçmedi mi tatil? Hazır mısınız yarına? :(
(6)
Akşam yemeğine aniden misafirleriniz çıksa hazırlayacağınız menü ne olurdu?
ms brownstone #1201963
Hemen şimdi malzemeleri alıp yemek yapmanız gerekti. Ne alıp ne yaparsınız?
Burdaki depresif duyuruların çoğunda insanlar bir kursa gitmeyi öneriyor, ne zaman bunalıp derdimi anlatsam arkadaşlarım "bir kursa falan yazıl" diyor ama bir türlü gidemedim ben nedense bu kurslara. İlgimi çeken şeyler de var aslında ama bir türlü gidecek motivasyonu bulamıyorum kendimde. İşe başladığımdan beri de iyice zor geliyor artık istediğim şeyler olsa da.
Siz gidiyor musunuz kurslara? Gidiyorsanız hangi kurslara ve ne zaman gidiyorsunuz? Okul, iş falan derken nasıl enerji bulabiliyorsunuz kendinizde? Biraz motive olmaya ihtiyacım var sanırım, her türlü kurs deneyiminizi dinleyebilirim.
Siz gidiyor musunuz kurslara? Gidiyorsanız hangi kurslara ve ne zaman gidiyorsunuz? Okul, iş falan derken nasıl enerji bulabiliyorsunuz kendinizde? Biraz motive olmaya ihtiyacım var sanırım, her türlü kurs deneyiminizi dinleyebilirim.
Özellikle çalışanlara soruyorum. Haftanın 5-6 günü çalıştıktan sonra 1-2 günlük tatilinizi evde mi geçirmeyi tercih ediyorsunuz yoksa hafta içi pek gezip eğlenecek fırsat olmadığından dışarda mı oluyorsunuz hafta sonları?
Ne şekilde ve ne kadar öğrenebildiniz?
Ve ihtiyacınız yokken ya da zaten yeni bir tane almışken sırf çok beğendiniz diiye bir çift daha alır mısınız o verdiğiniz paraya?
1 geceliğine de olsa gittiğiniz her yeri sayabilirsiniz. Mesela yazın 2-3 hafta bir yerlere gitmeyi mi tercih ediyorsunuz sadece yoksa hafta sonları 1-2 günlüğüne de olsa tatile çıkıyor musunuz sık sık? Deniz tatili dışında nasıl yerlere gidiyorsunuz? İstediğiniz gibi yurt dışına gidip gelebiliyor musunuz? Tek başınıza tatile gidiyor musunuz?
Benim 1 sene iznim yok da belki sadece hafta sonlarında bile sık sık tatile gidebilenler falan varsa sayelerinde ben de gaza gelirim diye düşündüm. Şehir dışına çıkıp da yeni yerler gezip görmekle ilgili istediğinizi yazabilirsiniz.
Benim 1 sene iznim yok da belki sadece hafta sonlarında bile sık sık tatile gidebilenler falan varsa sayelerinde ben de gaza gelirim diye düşündüm. Şehir dışına çıkıp da yeni yerler gezip görmekle ilgili istediğinizi yazabilirsiniz.
Özellikle kuruyemiş, peynir, meyve-sebze gibi marketlerde iyilerini bulmanın zor olduğu şeyler için soruyorum. Bildiğiniz, özellikle gittiğiniz yerler var mı bunları almak için?
Ben bunları uzaktan seviyorum ama giymek için doğru zamanı bir türlü bulamadığım için asla giyemiyorum. Hep hava bunlar için fazla sıcak ya da soğukmuş gibi geliyor. Siz ne zaman giyiyorsunuz bunları? Bu günlerde giyilir mi mesela?
Ben normalde alışverişten, gereksiz alınan her türlü giyim kuşam ürününden nefret eden bir insanım ama konu spor ayakkabı olunca beğenip de almak istediğim bir sürü model oluyor. Kışın bot giydiğim 2-3 ay dışında çoğunlukla spor ayakkabı giyiyorum zaten yıl boyunca. Beğendiğim birkaç modelin çeşit çeşit renklerini görünce falan da alasım geliyor hep ama çoğunlukla frenliyorum tabii kendimi.
Siz ne sıklıkla spor ayakkabı giyiyorsunuz? Kaç çift spor ayakkabınız var?
Siz ne sıklıkla spor ayakkabı giyiyorsunuz? Kaç çift spor ayakkabınız var?
Kendi evcil hayvanlarınızı ayrı tutuyorum, diğerleri için neler yapıyorsunuz? Yani sokağa su ve yiyecek mi koyuyorsunuz? Her gün sokaktaki canlara vakit ayırıp onlarla oyunlar mı oynuyorsunuz? Barınaklara mı gidiyorsunuz? Yemek verdiklerinize ne veriyorsunuz? Barınağa gidiyorsanız hangisine gidiyorsunuz? Ya da başka neler yapıyorsunuz?
Sahipsiz canlılar hayattaki en zayıf noktam sanırım ama elimden geleni yapamıyormuşum gibi hissediyorum onlar için. Zaten bu kadar can varken hepsi için bir şeyler yapmamıza ihtimal yok maalesef ama en azından sizlerin yaptıklarından fikir edinirim; belki gerçekten yardıma ihtiyacı olan barınakları, kuruluşları falan öğrenirim diye düşündüm.
Neler yapıyorsunuz sahipsiz hayvanlar için?
Sahipsiz canlılar hayattaki en zayıf noktam sanırım ama elimden geleni yapamıyormuşum gibi hissediyorum onlar için. Zaten bu kadar can varken hepsi için bir şeyler yapmamıza ihtimal yok maalesef ama en azından sizlerin yaptıklarından fikir edinirim; belki gerçekten yardıma ihtiyacı olan barınakları, kuruluşları falan öğrenirim diye düşündüm.
Neler yapıyorsunuz sahipsiz hayvanlar için?
Bembeyaz, içinde başka hiçbir renk olmayan bir Air Max arıyorum ama internetteki görseller dışında hiçbir yerde göremedim. Baktığım hiçbir mağazada hatta internet sitelerinde bile yok aradığım model. İnternetten almak istemediğim için mağazaya gitmem lazım. Var mıdır İstanbul'da bembeyaz bir Air Max'i hangi mağazada bulabileceğimi bilen?
Hangi çeşidini kullanıyorsunuz? Tavsiye eder misiniz?
Beğendiğim birkaç modeli deneyip kıyaslamak istediğim için internetten almak istemiyorum. İstanbul'da nerde bol çeşit bulabilirim? Merkezi yerlere çok uzak avm'ler dışında her yere gidebilirim, konum çok fark etmez bu yüzden.
Şimdi biz apartmanda yaşadığımız için köpeğin koşup oynayabileceği kendimize ait bir alan yok maalesef. Günde 4 kez dışarı çıkarıyoruz yürüyüp enerji harcasın diye ama hep tasmasıyla yanımızda yürüyor. Biraz özgürce koşup oynasın istiyorum ben. Sitenin bahçesinde top oynatıyorum mesela ama en fazla 5-6 dakika sonra yine takıyorum tasmasını çünkü her yer açık. Çocuklar koşuşturabiliyor çevrede ya da kendisi siteden çıkıp koşmak istiyor.
Gezdiğimiz parklarda da salamıyorum çünkü kaçma huyu var. Bir kedi ya da köpek görse gider peşinden. Arabalar, diğer hayvanlar, korkan insanlar, çocuklar falan derken parklarda da tasmasıyla gezdiriyorum hep.
Büyük bir park var sürekli gittiğimiz. 2 tane basketbol sahası var içinde. Şimdiye kadar hiç dolu görmedim o sahaları. Bugün ordan geçerken bir an "basketbol oynayan kimse yokken bu sahalarda biraz salsak nolur" diye geçti aklımdan ama emin de olamadım. Sonuçta amacı basketbol oynayan insanlara hizmet etmek olan alanlar bunlar. Köpekle girip de onu oynatmak doğru olur mu bilemedim.
Siz ne diyorsunuz bu konuda? 20-30 dakika sahada koşturup oynasak çok mu yanlış bir hareket olur? Siz nerelerde koşup oynaması için salıyorsunuz köpeğinizi?
Gezdiğimiz parklarda da salamıyorum çünkü kaçma huyu var. Bir kedi ya da köpek görse gider peşinden. Arabalar, diğer hayvanlar, korkan insanlar, çocuklar falan derken parklarda da tasmasıyla gezdiriyorum hep.
Büyük bir park var sürekli gittiğimiz. 2 tane basketbol sahası var içinde. Şimdiye kadar hiç dolu görmedim o sahaları. Bugün ordan geçerken bir an "basketbol oynayan kimse yokken bu sahalarda biraz salsak nolur" diye geçti aklımdan ama emin de olamadım. Sonuçta amacı basketbol oynayan insanlara hizmet etmek olan alanlar bunlar. Köpekle girip de onu oynatmak doğru olur mu bilemedim.
Siz ne diyorsunuz bu konuda? 20-30 dakika sahada koşturup oynasak çok mu yanlış bir hareket olur? Siz nerelerde koşup oynaması için salıyorsunuz köpeğinizi?
Vodafone böyle saçma sapan bir şeye abone yapmış beni benim isteğim olmadan. Her hafta 5 tl karşılığında 250 mb yüklenen bir paketmiş. İlk kez 2-3 gün önce 5 lira düşüp de mesaj geldiğinde fark ettim. Sonra eski mesajlara bir baktım ki bu 4. kez paket yenilenmesiymiş. Yani hattımdan 20 lira gitmiş 4 hafta boyunca. Burda biraz benim salaklığım devreye giriyor tabii ama bu aralar çok para yüklemek zorunda kalmıştım, hattımda ne kadar para olduğunu takip edememişim bu yüzden. Vodafone'dan gelen mesajları da doğru düzgün okumayınca fark etmemişim hiç.
Şimdi bu paket iptal olsun istiyorum ama nasıl yapacağımı bulamadım. İnternette vodafone forum'daki şikayetlerde online self servis'ten iptal edileceğini buyurmuş vodafone ama ben bakınca bulamadım orda. Bir sürü insanın da başına gelmiş zaten, çok şikayet okudum ama net bir çözüm bulamadım.
Yarın sabahın köründe tekrar bu lanet paket yenilenmeden kurtulmak istiyorum. Burda vodafone'un başına iş açtığı, bu online self servis denen şeyle bu saçma paketi iptal etmeyi başarabilen birileri var mıdır acaba? Nasıl iptal edildiğini anlatsanız da ben de kurtulsam bu paketten. :(
Şimdi bu paket iptal olsun istiyorum ama nasıl yapacağımı bulamadım. İnternette vodafone forum'daki şikayetlerde online self servis'ten iptal edileceğini buyurmuş vodafone ama ben bakınca bulamadım orda. Bir sürü insanın da başına gelmiş zaten, çok şikayet okudum ama net bir çözüm bulamadım.
Yarın sabahın köründe tekrar bu lanet paket yenilenmeden kurtulmak istiyorum. Burda vodafone'un başına iş açtığı, bu online self servis denen şeyle bu saçma paketi iptal etmeyi başarabilen birileri var mıdır acaba? Nasıl iptal edildiğini anlatsanız da ben de kurtulsam bu paketten. :(
Bir fabrikada endüstri mühendisi olarak çalışan bir arkadaşım var. Kıyafet konusunda kısıtlama yokmuş aslında ama sırf imaj, saygınlık falan gibi gerekçelerle klasik ve resmi giyiniyor kız her zaman kotla falan işe gitme imkanı varken. Ben de bu konuda tam tersiyim. Kotla, spor ayakkabıyla gidebilme imkanım varsa asla giymem daha resmi şeyleri. Hem o tarz kıyafetleri sevmiyorum hem de rahat olmak varken kumaş pantolon giymek istemek falan garip geliyor.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Kot pantolon, spor ayakkabı vs giyiyor musunuz iş yerinde? Özellikle devlette çalışanları merak ediyorum. Nasıl bir yerde çalıştığınızı, mesleğinizi falan da yazsanız güzel olur.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Kot pantolon, spor ayakkabı vs giyiyor musunuz iş yerinde? Özellikle devlette çalışanları merak ediyorum. Nasıl bir yerde çalıştığınızı, mesleğinizi falan da yazsanız güzel olur.
Sizce de yaptıkları insanı mecbur bırakmak değil mi?
Arkadaşının doğum günüdür, sevgilisi uzaktadır falan o kişinin çevresinden o kişiyle ilgili video çekip göndermesini isterler ya hani, onlardan bahsediyorum.
Lisedeyken yakın olduğum ama 4-5 senedir iyice koptuğum, yılda en fazla 3-4 kez görüştüğüm ve bir süredir bazı hareketlerinden gerçekten çok soğuduğum bir arkadaşım var. Erasmus'a gitti geçen hafta ve az önce bu arkadaş için böyle bir şey yapılacağına dair bir mesaj aldım ve benden de video çekmem istendi. Ben ki fotoğraf çekilmekten nefret eden, anca yanındakiler ısrar ederse fotoğraflara giren bir insanım. Kendimi videoya çekmek hayatta yapacağım son şeylerden olurdu galiba. Kızla da zaten zoraki görüşür gibiyim bir süredir. Zaten böyle şeylerde konuşmayı becerebilen bir tip değilim üstüne bir de gerçekten bu kadar kopmuşken bir şeyler söylemek gelmiyor içimden. Bir bahane buldum ama "çekebilirsem gönderirim" gibi bir şeyler de söyledim istemeye istemeye. :/
Siz ne düşünüyorsunuz böyle video çekip de sizden de isteyen insanlar hakkında? Size de çok saçma ve emrivaki gibi mi geliyor yoksa arkadaşlık, dostluk için falan güzel bir şey mi sizce?
Arkadaşının doğum günüdür, sevgilisi uzaktadır falan o kişinin çevresinden o kişiyle ilgili video çekip göndermesini isterler ya hani, onlardan bahsediyorum.
Lisedeyken yakın olduğum ama 4-5 senedir iyice koptuğum, yılda en fazla 3-4 kez görüştüğüm ve bir süredir bazı hareketlerinden gerçekten çok soğuduğum bir arkadaşım var. Erasmus'a gitti geçen hafta ve az önce bu arkadaş için böyle bir şey yapılacağına dair bir mesaj aldım ve benden de video çekmem istendi. Ben ki fotoğraf çekilmekten nefret eden, anca yanındakiler ısrar ederse fotoğraflara giren bir insanım. Kendimi videoya çekmek hayatta yapacağım son şeylerden olurdu galiba. Kızla da zaten zoraki görüşür gibiyim bir süredir. Zaten böyle şeylerde konuşmayı becerebilen bir tip değilim üstüne bir de gerçekten bu kadar kopmuşken bir şeyler söylemek gelmiyor içimden. Bir bahane buldum ama "çekebilirsem gönderirim" gibi bir şeyler de söyledim istemeye istemeye. :/
Siz ne düşünüyorsunuz böyle video çekip de sizden de isteyen insanlar hakkında? Size de çok saçma ve emrivaki gibi mi geliyor yoksa arkadaşlık, dostluk için falan güzel bir şey mi sizce?
Bu sabah acı bir olaya şahit oldum ve saatlerdir atamıyorum bunu kafamdan. Biraz uzun olacak muhtemelen ama anlatmaya çalışacağım.
Bu sabah köpeğimi gezdirirken bu aralar sürekli peşimize takılan 2 köpek vardı yine yanımızda. Sonra baktım uzaktan bir köpek daha geldi. Bu köpekler yeni gelene havlarken, benimki de olaya karışmaya çalışırken falan yandaki araçtan bir adam "siyah köpekler senin mi" diye sordu. Ben köpeğimi tasmayla gezdiriyordum zaten, sadece onun benim olduğunu söyledim. "Niye sordunuz" diye sorunca önce bi şeyler dedi anlamadım. Sonra tekrar yaklaşıp sorunca "barınaktan almaya geldik köpekleri" dedi.
Adam bunu söyledikten sonra fark ettim ki sonradan yanımıza gelen köpeğin bacağında uyuşturucu iğne var. Sonra adamların arabadan diğer köpeklerin birine de iğneyi attıklarını gördüm. Hayvanın o acı sesi hala kulağımda zaten. Bu arada ben olayın şokundayken ordaki dükkanlardan birinin köpeği gelince benimki de ona doğru gitmeye çalıştı. Köpeklerin ikisine ne yapıldığını göremedim ben o arada. Sonra baktım bu iğneyi attıklarını gördüğüm köpek biraz ilerimizde yatıyor ama hayvan baygın falan değil. Sonra arabayı yaklaştırıp indiklerini gördüm. Böyle iki ucu kıskaç gibi bir şeyi köpeğin boynuna dolayıp sürükleyerek aldılar. Tabii hayvan acı acı bağırdı. O an zaten çok kötü oldum, kendi köpeğim de korktu falan gerçekten o anı çok net hatırlayamıyorum. Vücuduma bi titreme geldi, çok kötü oldum orda ama nasıl oldu bilmiyorum hiçbir şey diyemedim.
Geçen yıl da benzer bir şeye şahit olmuştuk kardeşimle. Yine arabadan iğne atmışlardı o köpeğe de ama hayvan kaçmıştı. Biraz arayıp bulamadılar o köpeği de. Biz "hangi barınak bu, nereye götüreceksiniz" falan diye sorunca terslemişlerdi hep. Adamın "çok meraklıysan al evinde bak köpeğe" dediğini çok net hatırlıyorum. Sonra biz şikayet yazmıştık hem belediyeye hem Bimer'e ama pek bir sonuç alamamıştık tabii.
Bugün ikinci kez aynı şeye şahit oldum ve bu sefer adamlara "napıyorsunuz" bile diyemedim. Öylece kalakaldım o köpeğin o acı sesini duyunca. Şimdi hem çok vicdan azabı duyuyorum hem de bir yandan da biliyorum ki bir şey desem de o adamlar o an başka bir şey yapmayacaklardı.
Çok uzun yazdım ama özetle böyle bir şey yaşadım ve unutamıyorum bunu ikidir.
Aramızda barınaklarda gönüllü çalışan birileri vardır belki. Barınaklara köpeklerin götürülmesi ne şekilde oluyor? Benim iki seferdir şahit olduklarım suç mudur? Artık o zavallı köpekler için bir anlamı yok biliyorum ama ne yapabilirim ben şimdi bu konuda? Geçen yıl o kadar şikayet ettik, peşine düşmeye çalıştı kardeşim ama hiçbir şey değişmedi. Ben şimdi ne yapabilirim?
Bu sabah köpeğimi gezdirirken bu aralar sürekli peşimize takılan 2 köpek vardı yine yanımızda. Sonra baktım uzaktan bir köpek daha geldi. Bu köpekler yeni gelene havlarken, benimki de olaya karışmaya çalışırken falan yandaki araçtan bir adam "siyah köpekler senin mi" diye sordu. Ben köpeğimi tasmayla gezdiriyordum zaten, sadece onun benim olduğunu söyledim. "Niye sordunuz" diye sorunca önce bi şeyler dedi anlamadım. Sonra tekrar yaklaşıp sorunca "barınaktan almaya geldik köpekleri" dedi.
Adam bunu söyledikten sonra fark ettim ki sonradan yanımıza gelen köpeğin bacağında uyuşturucu iğne var. Sonra adamların arabadan diğer köpeklerin birine de iğneyi attıklarını gördüm. Hayvanın o acı sesi hala kulağımda zaten. Bu arada ben olayın şokundayken ordaki dükkanlardan birinin köpeği gelince benimki de ona doğru gitmeye çalıştı. Köpeklerin ikisine ne yapıldığını göremedim ben o arada. Sonra baktım bu iğneyi attıklarını gördüğüm köpek biraz ilerimizde yatıyor ama hayvan baygın falan değil. Sonra arabayı yaklaştırıp indiklerini gördüm. Böyle iki ucu kıskaç gibi bir şeyi köpeğin boynuna dolayıp sürükleyerek aldılar. Tabii hayvan acı acı bağırdı. O an zaten çok kötü oldum, kendi köpeğim de korktu falan gerçekten o anı çok net hatırlayamıyorum. Vücuduma bi titreme geldi, çok kötü oldum orda ama nasıl oldu bilmiyorum hiçbir şey diyemedim.
Geçen yıl da benzer bir şeye şahit olmuştuk kardeşimle. Yine arabadan iğne atmışlardı o köpeğe de ama hayvan kaçmıştı. Biraz arayıp bulamadılar o köpeği de. Biz "hangi barınak bu, nereye götüreceksiniz" falan diye sorunca terslemişlerdi hep. Adamın "çok meraklıysan al evinde bak köpeğe" dediğini çok net hatırlıyorum. Sonra biz şikayet yazmıştık hem belediyeye hem Bimer'e ama pek bir sonuç alamamıştık tabii.
Bugün ikinci kez aynı şeye şahit oldum ve bu sefer adamlara "napıyorsunuz" bile diyemedim. Öylece kalakaldım o köpeğin o acı sesini duyunca. Şimdi hem çok vicdan azabı duyuyorum hem de bir yandan da biliyorum ki bir şey desem de o adamlar o an başka bir şey yapmayacaklardı.
Çok uzun yazdım ama özetle böyle bir şey yaşadım ve unutamıyorum bunu ikidir.
Aramızda barınaklarda gönüllü çalışan birileri vardır belki. Barınaklara köpeklerin götürülmesi ne şekilde oluyor? Benim iki seferdir şahit olduklarım suç mudur? Artık o zavallı köpekler için bir anlamı yok biliyorum ama ne yapabilirim ben şimdi bu konuda? Geçen yıl o kadar şikayet ettik, peşine düşmeye çalıştı kardeşim ama hiçbir şey değişmedi. Ben şimdi ne yapabilirim?
Nedenleriyle birlikte yazar mısınız?
Ben bunların ikisini de sevmiyorum. Hatta yumurtadan çocukluğumdan beri tiksiniyorum. Haşlanmışının olduğu odada bile duramam zaten ama omlet, menemen falan tadının yoğun olduğu hiçbir şeyi yiyemiyorum. Sadece pastanın, böreğin falan içinde yerdim ama bir süredir sağlıklı beslenme olayına taktığım için onları da yemiyorum artık. Lor peynirini de anca üstüne kekik ve pul biber dökünce yiyebiliyorum ama o da çok az oluyor.
Benim protein almam lazım çünkü yıllardır et sürmüyorum ağzıma. Et yiyemediğim için et dışında protein oranı en yüksek olan bu ikiliyi yemek istiyorum ama ne şekilde lor peynirine tat verip yumurtanın yoğun tadını minimuma indiririm bilmiyorum.
Siz bu saydığım yöntemler dışında nasıl yiyorsunuz bu ikisini? Lor peyniri yine neyse ama yumurtanın hem tadından hem kokusundan nefret eden biri yumurtayı nasıl yiyebilir sizce? Bir de yazdım üstte ama yine belirteyim. 2 aydır falan sağlıklı beslenmeye biraz kafayı taktığım için unsuz, şekersiz şeyler yazarsanız daha iyi olur.
Benim protein almam lazım çünkü yıllardır et sürmüyorum ağzıma. Et yiyemediğim için et dışında protein oranı en yüksek olan bu ikiliyi yemek istiyorum ama ne şekilde lor peynirine tat verip yumurtanın yoğun tadını minimuma indiririm bilmiyorum.
Siz bu saydığım yöntemler dışında nasıl yiyorsunuz bu ikisini? Lor peyniri yine neyse ama yumurtanın hem tadından hem kokusundan nefret eden biri yumurtayı nasıl yiyebilir sizce? Bir de yazdım üstte ama yine belirteyim. 2 aydır falan sağlıklı beslenmeye biraz kafayı taktığım için unsuz, şekersiz şeyler yazarsanız daha iyi olur.
Daha da çok dökülmesi normal mi? Bu işte bir yanlışlık yok mu?
Güya saçlarım aşırı dökülüyor diye zeytinyağıyla badem yağını karıştırıp sürüyorum 8-10 günde bir ama bu yağları sürdükten sonra duş alırken diğer günlerin en az 3-4 katı kadar saçım dökülüyor. Küvetin her yeri saç oluyor ve resmen tıkanıyor.
Ben mi bir şeyi yanlış yapıyorum anlamıyorum ki. Size de oluyor mu böyle?
Güya saçlarım aşırı dökülüyor diye zeytinyağıyla badem yağını karıştırıp sürüyorum 8-10 günde bir ama bu yağları sürdükten sonra duş alırken diğer günlerin en az 3-4 katı kadar saçım dökülüyor. Küvetin her yeri saç oluyor ve resmen tıkanıyor.
Ben mi bir şeyi yanlış yapıyorum anlamıyorum ki. Size de oluyor mu böyle?
Ben lisedeyken tel kullanmıştım. 1.5 sene kalmıştı dişlerimde. 6 yıl önce çıktı teller ama doktor sadece damaklık gibi bir şey verdi kullanmam için. Diğer bütün ortodontistler yapıyor mu bunu bilmiyorum ama tel kullanan arkadaşlarıma hep teller çıktıktan sonra dişlerin arkasından sabitlemek için başka bir tel takılmış. Özel bir ismi var mı bunun bilmiyorum ama dediğim gibi dişlerin arkasına takılan bir şey.
Lise sondayken diş tellerim çıkmıştı benim ve sonra farklı bir şehirde üniversiteye başlayınca çok seyrek gittim ortodontiste. Hatta son gittiğimde çok zaman geçmişti bir öncekinin üstünden. Burda benim hatam var biliyorum ama doktor da zaten o damaklıklardan başka bir şey yapmayacaktı. Durum böyle olunca "artık gelmene gerek yok" dedi o da yıllar önce.
Şimdi bir süredir alttaki yirmiliklerim çıkıyor. Hem ameliyattan korktuğum için hem de gömülü gibi olmadıkları için çektirmekten korkuyorum açıkçası. Çene cerrahı da film çektikten sonra düzgün gelecek gibi olduklarını, hemen çekmeye gerek olmadığını söylemişti.
Benim bir süredir moralimi bozan şeyse dişlerimde ciddi bir bozulma olduğunu fark etmem. Telden önceki gibi değil tabii ki ama yirmiliklerden mi yoksa tedavideki bu aksamalardan mı kaynaklandığını bilmediğim bir bozulma var dişlerimde. Bir de üst yirmiliklerim çıkmayacak benim. Alt dişlerim yirmilik yüzünden bozuluyor desem üsttekiler de telin ilk çıktığı zamanlardaki gibi düzgün değil.
En büyük korkum dişlerimin yine eskiye dönüp dönmeyeceği. O kadar kötü olmaz di mi bu saatten sonra? Yoksa olur mu? :( Bu yaştan sonra tel eziyetini tekrar çekmeyi istemiyorum artık hiç.
Siz de tel kullandıktan sonra benzer bir problem yaşadınız mı? Herkese olan bir şey mi bu yoksa bi benim başıma mı geldi acaba?
Lise sondayken diş tellerim çıkmıştı benim ve sonra farklı bir şehirde üniversiteye başlayınca çok seyrek gittim ortodontiste. Hatta son gittiğimde çok zaman geçmişti bir öncekinin üstünden. Burda benim hatam var biliyorum ama doktor da zaten o damaklıklardan başka bir şey yapmayacaktı. Durum böyle olunca "artık gelmene gerek yok" dedi o da yıllar önce.
Şimdi bir süredir alttaki yirmiliklerim çıkıyor. Hem ameliyattan korktuğum için hem de gömülü gibi olmadıkları için çektirmekten korkuyorum açıkçası. Çene cerrahı da film çektikten sonra düzgün gelecek gibi olduklarını, hemen çekmeye gerek olmadığını söylemişti.
Benim bir süredir moralimi bozan şeyse dişlerimde ciddi bir bozulma olduğunu fark etmem. Telden önceki gibi değil tabii ki ama yirmiliklerden mi yoksa tedavideki bu aksamalardan mı kaynaklandığını bilmediğim bir bozulma var dişlerimde. Bir de üst yirmiliklerim çıkmayacak benim. Alt dişlerim yirmilik yüzünden bozuluyor desem üsttekiler de telin ilk çıktığı zamanlardaki gibi düzgün değil.
En büyük korkum dişlerimin yine eskiye dönüp dönmeyeceği. O kadar kötü olmaz di mi bu saatten sonra? Yoksa olur mu? :( Bu yaştan sonra tel eziyetini tekrar çekmeyi istemiyorum artık hiç.
Siz de tel kullandıktan sonra benzer bir problem yaşadınız mı? Herkese olan bir şey mi bu yoksa bi benim başıma mı geldi acaba?
Hem yanınızda tasmasız yürüyüp yürütmediğinizi hem de tek başına dolaşıp gelmesi için salıp salmadığınızı merak ediyorum.
Ben bunların ilkini yapıyorum bazen parka gidince. Özellikle çevredeki okullarda derslerin olduğu saatlere falan denk getirmeye çalışıyorum çocuklar korkar falan ne olur ne olmaz diye. Bunun dışında tek başına dolaşıp gelmesi için bırakmıyorduk hiç ama geçen hafta çok kar yağınca ve yerler hep buz olunca birkaç defa bizden uzaklaşarak kendisi gidip geldi tuvalet için. Birkaç defa özgür kalınca şimdi yine onu istiyor gibi sanki. Tasmayla gezmek istemiyor ama ben yine de arabalardan ve zarar verebilecek insanlardan korktuğum için bırakmak istemiyorum tek başına. Tabii bir de sokak kedileri ve köpekleri de var bırakmamama sebep. Ama bir yandan da "acaba özgürce gezip koşması daha mı iyi" diye düşünüyorum.
Siz köpeğinizi tasmasız gezdiriyor musunuz ya da tek başına gezmesine izin veriyor musunuz? Doğru olan ne sizce bu konuda?
Ben bunların ilkini yapıyorum bazen parka gidince. Özellikle çevredeki okullarda derslerin olduğu saatlere falan denk getirmeye çalışıyorum çocuklar korkar falan ne olur ne olmaz diye. Bunun dışında tek başına dolaşıp gelmesi için bırakmıyorduk hiç ama geçen hafta çok kar yağınca ve yerler hep buz olunca birkaç defa bizden uzaklaşarak kendisi gidip geldi tuvalet için. Birkaç defa özgür kalınca şimdi yine onu istiyor gibi sanki. Tasmayla gezmek istemiyor ama ben yine de arabalardan ve zarar verebilecek insanlardan korktuğum için bırakmak istemiyorum tek başına. Tabii bir de sokak kedileri ve köpekleri de var bırakmamama sebep. Ama bir yandan da "acaba özgürce gezip koşması daha mı iyi" diye düşünüyorum.
Siz köpeğinizi tasmasız gezdiriyor musunuz ya da tek başına gezmesine izin veriyor musunuz? Doğru olan ne sizce bu konuda?
Normalde kitap konusunda bazı takıntılarım var, okuduğum kitap mutlaka kitaplığımda durmalıdır. Çocukluğumdan beri aldığım her kitabı sakladım bu yüzden ama şimdi yeni kitaplarıma kitaplığımda yer bulamayınca kitaplığımı en başından düzenlemeye gideyim dedim. Taa orta okulda saçma sapan yayınevlerinden aldığım çok klasik ve yine o zamanlardan kalma kötü bestseller'lar var kitaplığımda.
Şimdi bu kitaplığımda kalmasını istemediğim kitapları birine mi versem diyorum ama tanıdığım birileri yok zaten bunları vermek için. Kütüphanelere verilecek iyi kitaplar da değiller. Geri dönüşüme versem hepsini diyorum ama saçma bir şekilde üzülüyorum da hiç okunmadan geri dönüşüme gidecekleri için.
Napayım sizce ben bu kitapları? Siz okumadığınız kitaplarınızı ne yapıyorsunuz?
Şimdi bu kitaplığımda kalmasını istemediğim kitapları birine mi versem diyorum ama tanıdığım birileri yok zaten bunları vermek için. Kütüphanelere verilecek iyi kitaplar da değiller. Geri dönüşüme versem hepsini diyorum ama saçma bir şekilde üzülüyorum da hiç okunmadan geri dönüşüme gidecekleri için.
Napayım sizce ben bu kitapları? Siz okumadığınız kitaplarınızı ne yapıyorsunuz?
Aldınız mı? Kaç tane aldınız?
Bana hayatımda bir kere bir arkadaşım hediye etmişti onda da amorti çıkmıştı. Bir kere de kendim almıştım ama ona da hiçbir şey çıkmamıştı. Merak ettim sizler her yıl alıyor musunuz, hiç ciddi bir miktar kazandığınız oldu mu?
Bana hayatımda bir kere bir arkadaşım hediye etmişti onda da amorti çıkmıştı. Bir kere de kendim almıştım ama ona da hiçbir şey çıkmamıştı. Merak ettim sizler her yıl alıyor musunuz, hiç ciddi bir miktar kazandığınız oldu mu?
Ben hep Harem-Kuzguncuk arasında veya nadiren Moda sahilde yürüyüşe çıkıyorum yakın oldukları için. Geçen gün Arnavutköy-Emirgan arasına gideyim dedim ama Bebek'ten itibaren sahilde çalışma olduğu için eskisi gibi düzgün değildi yol. Bu aralar boş vaktim bolken farklı yerlere de gideyim diyorum ama bu saydıklarım dışında pek bir yer gelmiyor aklıma. Siz yürüyüş ya da koşu için nerelere gidiyorsunuz?